Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1^ŞUBAT1992CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
VÖKBaşkanı'na göre, üniversite yasası hazırlanırken hocalann görüşünün ahnması yanhş
Doğramacı YÖK'eyetkî istediCUMHURİYET (Ankara) - Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı
Prof. Dr. İhsan Doğramacı, dün TBMM Plan ve Bütçe Komis-
yonu'nunda YÖK ve üniversite bütçesi görüşmeleri sırasında
yaptığı konuşmada kurulun yetkilerinin arttınlmasını istedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda
d ü n Milli Eğrtim Bakanlığı, YÖK ve üni-
versitelerin bütçeleri üzerindeki görüşme-
ler tamamlandı. önceki gün yöneltilen
eleştirileri yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı
; Köksal Toptan, milli eğitime siyaset sok-
mayacağını belirtirken bakanlıkta yeni ata-
maların sinyalini de verdi. Toptan, "Kıs-
mi kadro değişikliği bizim zamanımızda da
olacaktır. Ama kimseyi düşüncesine baka-
rak değerlendirmeyeceğiz. Camiye ve kış-
laya olduğu gibi bakanüğa da siyaset
sokmayacağız" dedi.
12 Eyiûl felsefesl
< Vatandaşbk bilgisi kitaplannda 12 Ey-
101 ve 1982 Anayasası'nın övüldüğüne,
kendisinin de geçmişte görev yaptığı hü:
kümetlerin ise kötülendiğine dikkat çeken
Toptan, bu durumu düzelteceklerini söy-
ledi. Kitaplarda, 12 Eylül ve 1982 Anaya-
sası'mn terörü sona erdirdiğinin savunul-
masını, çelişkili bir bilgi olarak niteleyen
Toptan, "Şimdi de terör var. Bu bilgilere
inanmak güç. Bu bilgilere bakılırsa Allah
korusun bir 12 Eylül daha yapılması
lazım" dedi. Sözlerini "Allah korusun bir
anayasa daha yapılması gerekir" diye sür-
dürürken hatasmı fark eden Toptan, güle-
rek, "Allah korumasın, yeni bir anayasa
yapacağız zaten" diye sözlerini düzeltti.
Söz Doğramaa'mn
Toptan, YÖK ûzerine konuşmayı Doğ-
ramacı'ya bıraktı. YÖK Başkanı Prof.
Doğramacı da yükseköğretimdeki gelişme-
leri anlattığı konuşmasında, YÖK refor-
munu savundu ve sistemin ortadan kalk-
ması veya güçlendirilmemesi durumunda
arzulanan geUşmelerin hiçbirinin gerçek-
leşemeyeceğini savundu.
Yeni üniversiteler yasası hazırlanırken
dünyanın hiçbir yerinde hocalann görüsü-
nün alınmadıgını, Türkiye'de de alınma-
ması gerektiğini söyleyen Doğramacı,
"Hocaların görüşü alınmaz, onlar yürü-
yüş yapar, sonra da yerlerine otururlar"
diye konuşunca, komisyon salonundaki
rektörler güldüler.
27 Mayıs darbesinin getirdiği en büyük
tahribatın anayasaya "üniversitelerin ken-
di seçtikleri organlarla yönetilmelerini"
öngören 12'nci maddenin eklenmesi oldu-
ğunu öne süren Doğramacı, 12 Eylül'le bu
engelin kalktığını ve YÖK sisteminin geti-
rildiğini anlattı. Rektör ve dekanların se-
çimle göreve gelmelerine de karşı çıkan
Doğramacı, yeni tasan hazırlanırken gö-
rüşlerinin dikkate alınmasını istedi. Doğ-
ramacı, YÖK'ün seçimle gelecek yönetici-
lerden hesap soramayacağını dile getirdi.
YÖK'ün bugün yetkisiz olduğunu ve ha-
deme atanmasına kadar üniversitelerin
kendi kararlannı kendilerinin verdiğini an-
latan Doğramaa, "Yetkili bir Yüksek öğ-
retim Kurulu'na ihtiyaç var" diye konuş-
tu.
MEB bütçesi 30 trflyon
Milli Eğitim Bakanhğı bütçesi, verilen
önergelerle 51.5 milyar Ura artınlarak 305
milyar 708 milyon liraya yükseltildi.
YÖK Bütçesi'nin 215 milyar 537 milyon
lira olarak benimsendiği komisyonda ka-
bul edilen üniversite bütçeleri de şöyle:
"Ankara Üniversitesi 637 milyar, Yü-
züncüyıl 106 milyar 399 milyon, Ege 488
milyar 827 milyon, Akdeniz 194 milyar 35
milyon, 19 Mayıs 178 milyar 300 milyon,
Hacettepe 288 milyar, KTÜ 238 milyar 351
milyon, Yıldız 132 milyar 270 milyon, Dic-
le 235 milyar 208 milyon, Inönü 305 mil-
yar 93 milyon, Mimar Sinan 95 milyar 887
milyon, Selçuk 264 milyar 781 milyon, 9
Eylül 398 milyar 379 milyon, Gaziantep
110 milyar 405 milyon, Gazi 479 milyar
941 milyon, ODTÜ 364 milyar 61 milyon,
Marmara 314 milyar 278 milyon, Boğazi-
çi 179 milyar 4 milyon, Erciyes 176 mil-
yar 94 milyon, Çukurova 332 milyar 224
milyon, Trakya 161 milyar 981 milyon,
Cumhuriyet 179 milyar 372 milyon, Ulu-
dağ 318 milyar 538 milyon, Atatürk 379
milyar 340 milyon, İTU 391 milyar 552
milyon, Istanbul 854 milyar 18 milyon,
Anadolu 399 milyar 638 milyon, Fırat 172
milyar 911 milyon."
Mahkemenin
Park Otel
kararına tepki
REMZİ GÖKDAĞ (tstanbul) - Ayas-
paşa Çevre Güzelleştirme Derneği
tarafından yedi ay önce Park Otel
-inşaatının durdurulması istemiyle
-İstanbul 5. İdare Mahkemesi'ne
açılan dava sonuçlanmadı.
Derneğin vekil avukatı Derviş Parlak.
otel inşaatının durdurulması istemiyle
geçen yıl temmuz ayında açtıklan dava-
nın. taraflann sorgularının devam ettiği
gerekçesıyle sonuçlanmadığını söyledi.
,-Parlak, buna karşılık Park Otel inşaatını
J-yapan Turotel Turızm ve Otelcilik AŞ
•yetkiülerinin otelin mührünün sökülme-
<si amacıyla yaptıklan başvurunun 1.5
• ayda sonuçlanmasını eleştirdi.
| Dava, 5. İdare Mahkemesf nde sürer-
•ken Park Otel'in avan projesi. İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin
Sözen tarafından iptal edildi. Projenin
iptal edilmesinden sonra inşaat,
2.1.1992 tarihinde Beyoğlu Belediye
Başkanı Hüseyin Aslan tarafından mü-
hürlendi. İnşaatı yaptıran Turotel Tu-
rizm ve Otelcilik AŞ mühürleme işlemı-
nin yasalar'a aykın yapıldığı gereki^esiyle
İstanbul 5. İdare Mahkemesi'ne başvur-
du.
t Turotel'in bu başvurusuyla Park Otel
tkonusunda farklı amaçla yapılan iki da-
va, aynı mahkemede görüldü. Ancak
mahkeme yedi ay önce yapılan başvuru-
•yu henüz sonuçlandıramamasına karşın
iTurotel'in ocak ayında yaptığı başvuru-
!yu 3 şubatta karara bağladı.
! Mahkemenin oy birliği ile aldığı bu
;kararda inşaatın, ruhsat iptal edilmeden
mühürlendiği gerekçesiyle işleminin ip-
tali ve 90 gün süre ile yürütmenin durdu-
!rulması istendı. Karardan hemen sonra
! Beyoğlu Beledıyesı'nce mührün sökül-
Imesi üzerine ınşaatta yaklaşık 1.5 ay
; duran çalışmalara yeniden başlandı.
; Ayaspaşa Çevre Güzelleştirme Derne-
!ği avukatı Derviş Parlak, İdare Mahke-
Imesi'nin karanna tepkı gösterdi. Mah-
! kemeye yedi ay önce müracaat ettikleri-
; ni, bu süre içinde davalannın sonuçlan-
;madığını söyleyen Derviş Parlak, İdare
»Mahkemesi'nin karanndan kuşku duy-
duğunu söyledi. Parlak, "Bir yanda yedi
j~,ay önce açılmış dava, diğer yanda bir ay
t önce açılmış dava var. Biz davamız so-
nuçlansın diye beklerken bizden altı ay
! sonra başvuran Yalçın Sürmeli'nin da-
| vası sonuçlanıyor. Burada da bazı kuş-
J kular doğuyor. Ancak bu dava bizim
"açtığımız davayı hiçbir şekilde etkile-
ı'mez. Burada bir eksikligin bulunması
! söz konusu" dedi.
YİNE ÇlC - Batman Valisi Sami Seçkin aralıksız kar yağışının sürdüğü Sason ilçe merkezinde kar kalınlığının üç metreye
ulaştığını önceki akşam merkeze bağlı Dikbavır kövüne çığ düşmesi sonucu Şakir ve Mehmet Tekin adındaki kişilerin \a-
ralandığmı bildirdi. Vali Seçkin Sason'a bağlı Örenal, Sarıvayla, Dikbavır kövlerivle Taşra, Sarıkız, Vtelek, Güneç,
Toplu, Lçdirek mezraları ve ilçe merkezindeki vukarı mahallede çok sayıda evin çığ altında kaldığını ancak can kaybı
olmadığını açıkladı. Van'da ise yoğun kar yağışı yüzünden 242 telefon direği devrildi, 100 kilometrelik hat arızalandı. Van
Telefon Müdiirü Zafer Çıtak, "Ağır kış şartlarına rağmen devrilen direkler jeniden dikildi. Ekiplerimiz sürekli olarak
göre> başında bekliyorlar. Yolları kapalı bulunan birkaç köy dışındaki tfim arızalar giderildi" dedi. (Fotoğraf: A A)
Son haberleri erkeklerden alAA (Ankara) - Erkekler, radyo ve televizyonda yayınlanan haber
bültenlerini hiç kaçırmıyorlar. Kadınlar ise haber bültenleri yeri-
ne sinema, yerli-yabancı dizi ve magazin programlarını yeğliyor.
Adana, Afyon, Amasya, Ankara, An-
talya, Balıkesir, Çorum, Diyarbakır,
Erzurum, İstanbul. İzmir, Kayseri, Ma-
latya, Kahramanmaraş, Sakarya, Sam-
sun. Tokat. Trabzon ve Şanlıurfa olmak
üzere toplam 19 ilde, 985 kişi ile yüz yüze
görüşülerek yapılan ankette, denekler
radyo ve televizyon yayınlanna ilişkin
sorulan yanıtladılar.
EpktUtr biltenleıH kaçmmytr
Bir araştırma şirketince gerçekleştiri-
len ankette, TRT'nin haberlerinin en
yüksek oranda İç Anadolu, en düşük
oranda Doğu Anadolu Bölgesi'nde iz-
lendiği belirlendi. Haber bültenlerine il-
ginin yaş ilerledikçe arttığı, erkeklerin
bültenleri hiç kaçırmadığı saptandı.
18-24 yaş grubu haberlerden sonra ya-
bancı dıa, 50 yaş grubu haberlerden
sonra yerli eğlence programını yeğliyor-
lar. Haber bültenlerinin dışında, açıko-
turum, panel ve yerli komedi program-
lan, ankete katılanların çoğunluğu
tarafından istenilen ve beğenilen tür ola-
rak nitelendirildi.
Deneklerin yüzde 22'sinin evli, yüzde
21'inin bekâr. yüzde yedisinin dul ya da
boşanmış olduğu belirlenen ankette, ka-
dınlar müzik ve magazin programlann-
da erkeklerden farklı tercihte bulundu-
lar.
Kadınlar, programlarda tercihlerini
yerli-yabancı diziler, yerli sinema ve yer-
li eğlence programlan için yaparken er-
kekler spor, belgesel, yabancı komedi ve
spor programlannı tercih ettiler.
Araştırma genelinde müzik konusun-
da Türk halk müziği (THM) ilk sırayı
alırken arabesk, sıralamada TH M, Türk
sanat müziği (TSM), Türk hafif müzi-
ğinden sonra dördüncü sırada yer alı-
yor. Araştırmada ilk kez klasik Batı
müziği dinleyici oranı da yüzde birden
üçe çıktı. Ankete katılanların geneli caz
müziğinin son tercihleri olduğunu belir-
tiyorlar.
Tfirk halk mâziği bHHnci
18-24 yaş grubunda ilk ve ikinci tercih
Türk halk müziği ve arabeske yapıldı.
Deneklerin yüzde 31'i Türk halk Müzi-
ğini, yüzde 24'ü Türk sanat müziğini ilk
tercih olarak belirtiyorlar. Kadınlar
Türk sanat müziğini erkeklere oranla
daha fazla tercih ediyorlar. Anketin ge-
nelinde tercih edilen müzik programlan
sıralaması da şöyle:
THM, TSM, Hafif müzik, arabesk,
Türk modern müziği. klasik Batı müzi-
ği, popüler rock, klasik rock ve hafif batı
müziği, caz.
Kadın Sorunları Bakanhğı
taslağı hükümetten geçti\
I
i
; H»ber Merkezi • Kadın ve aileden
sonımlu Devlet Bakanı Güler 1leri
,. başkanlığında bir komisyonca ha-
> zırlanan Kadın Sorunlan Bakanlı-
! ğı yasa tasansı, Bakanlar Kurulu-
', nun dünkü toplantısında kabul edil-
Kadın Sorunlan Bakanhğı yasa
taslağı önümüzdeki günlerde Türk-
,'iye Büyük Millet Meclisi'nde
• (TBMM) görüşülerek yasalaşacak.
ı Oluşturulması düşünülen yeni ba-
! kanlığın, önce Kadın ve Sosyal Hiz-
! metler Bakanhğı olarak düşünülen
|adı; çeşitli dernek temsilcileri, de-
;mokratik kitle örgütleri ve konunun
luzmanı akademisyenlerin uyan ve
ıeleştirileri dikkate alınarak "Kadın
! Sorunlan Bakanhğı" olarak değiş-
Itirildi.
• Rakanlığın üç hizmet alanında fa-
ialiyet göstereceğini söyleyen Devlet
Bakanı Güler 1leri amaçlannı şöyle
açıkladı.
"Çoğulcu, katıhmcı bir toplum
yaratmak doğrultusunda, kadın ve
erkeklerin cinsiyet ve medeni durum
farkı gözetilmeksizin fırsat ve öz-
gürlüklerden, bağımsız bireyler ola-
rak eşit şekilde yararlanmalannı
sağlamak. Kadınuı sosyal, ekono-
mik, kültürel ve siyasi yasamdaki iş-,
levlerini güçlendirmek. Çok geniş
kapsamlı ve temeli olan sosyal yar-
dım hizmeti sağlamak. Çok geniş
sosyal alan araştırmaian yapmak."
1leri, tasan Ue diğer bakanlıkla-.
nn yetki ve görev alanlanna kayma
veya ayırmanın söz konusu olmadı-
ğını, hiçbir kunıluştan da personel
alınmayacağını açıkladı.
Kadın haklannın korunması ve
geliştirilmesi, kadının sosyal, ekono-
mik, kültürel ve siyasi yasamdaki iş-
levlerinin güçlendirilmesi, sosyal
hizmetlerin devletin temel ilke, po-
litika ve planlanna uygun olarak yii-
riitüknesinin sağjanması, sosyal k o
nu ve sorunlara ilişkin arastırmala-
nn gerçekleştirihnesi amacıyla ha-
zırlanan yasa taslağının kapsamın-
da şöyle denildi:
"Kanun, kadın ve aile, çocuk, yaş-
ü ve özürlüler ile sosyal himaye ve
yardıma muhtaç diğer kişileri ve bu
kişilere götürülecek hizmetleri, bu
hizmetlerle ilgili tüm kamu kurum
ve kuruluşlan ile gerçek ve özel hu-
kuk tüzel kişilerini kapsarf'
İstanbul Üniversitesi Kadın So-
runlan Araştırma Merkezi Başkanı
Profesör Doktor Necla Arat ise ta-
sannın Bakanlar Kurulu'ndan "Ka-
dın Sorunlan Bakanhğı" adıyla geç-
mesinin çok sevindirici olduğunu,
"Kadın ve Sosyal Hizmetler
Bakanhğı" adının, kadın sorununu
ezerek arka planda bırakacağını
söyledi. Arat, kurulacak bakanlık-
la ulusal bir kadın politikasmın be-
lirlenmesi ve bunun da partilerüstU
olması gerektiğini ifade etti.
• • • •
GÜMJN
NOTLARI
OSMAN ULAGAY
KİT Sorununun Bazı Boyutları
Y
ılın henüz başlarında ol-
duğumuz için ve hesap-kitap
yapma yerine laf üretme eğili-
mi sürdüğü için "KİT sorunu"
gündemin ön sıralarından düşmüş gibi.
Yıl ilerieyip KİT açıkları devasa boyutla-
rıyia ortaya çıktıkça ve toplusözleşmeler
güncteme gekJikçe herhalde sorunun var-
lıgı yeniden hatırlanacak ve tarttşma alev-
lenecek.
KİT sorununun kapsamını ve boyutla-
nnı yeniden hatırlamak için DPT'nin 1992
yılı programında yer alan bazı rakamlara
şöyle bir göz atmakta yarar var
1991 yılında "iştetmeci KİTIsr" diye ta-
nımlanan kuruluşlardan kaynaklanan
"Kamu Borçlanma Gereği"rim (KGB) 21
trityon lirayı bulduğu ve GSMH'nın yüz-
de 4.6'sına erıştiği tahmin ediliyor. Hemen
belirtelim ki özelleştirilmelerine karar ve-
rilerek KİT kapsamından çıkartılan Sü-
merbank, Petkim, Tüpraş, Petrol Ofisi ve
THV"ye ait veriler bu rakamlara dahil de-
Enflasyona hatırı sayılır bir etki yaptığı
kabul edilen 21 trilyontuk bu dev borçlan-
ma gereğinin nasıl oluştuğuna baktığn
mızda bunun yüzde 82'sinin ya da 17.2
trilyonluk bölümünün çoğu tekel ya da ya-
n tekel konumunda olan yedi KİT'ten kay-
naklandığını görüyoruz. Bu kuruluşlar ve
1991 yılı borçlanma gereksinimleri şöyte:
T.EIektrik Kurumu (TEK) — 4.425 milyar TL
TEKEL — aO99
.Toprak Mahsulleri (TMO) — 2332
T.Şeker Fabrıkaları — 2.666
TC Demir Yollan ÇTCDD) — 1352
T.Demir ve Çelik İş]. — 1.445
TTaşkömürü Kurumu — 824
Bu yedi KİT 1991 yılında 10.8 trilyon li-
ralık dönem zararı etmiş, bunlara 10 tril-
yon liralık bütçeden transfer yapılmış ve
bu kuruluşlarda 14.9 trilyon liralık istih-
dam gideri ödenmiş. Bunlann dışında ka-
lan "işletmeci K/rierde ise dönem zara-
rı 1.7 trilyonda, bütçeden transferler 2.2
trilyonda kalmış, ama istihdam giderteri
14.1 trilyonu bulmuş.
Söbvansiyon politikası değişmedikçe
Bu rakamların da gösterdiği gibi KİT-
lerden kaynaklanan zarartann ve borçlan-
ma gereğinin azaltılması isteniyorsa ön-
celikle bu yedi KİT'e el atmak gerekiyor.
Ama biliyoruz ki bu yedi KİT'in en büyük
borçlanma gereği yaratan beşi, çeşitli ke-
simiere bir tür sübvansiyon sağlamakla
yükümlü olduğu için bu duruma düşüyor.
Bunlardan TEK, TEKEL, TMO ve
TCDD'nin "özerkleştirme" programı kap-
samı dışında tutulacağı da biliniyor. Bu
durumda şu sorular akla takılıyor: Hükü-
met söz konusu kesimlere sübvansiyon
vermekten vazgeçmedıği sürece bu ku-
ruluşlardan kaynaklanan borçlanma ge-
reği nasıl kapatılacak? Bu kuruluşlar nasıl
büyük kararlardan kurtarılacak?
"Özerkleştirme" kapsamına alınan KİT-
lerde olumlu sonuçlar alınsa bile bu, sis-
temin bütünündeki borçlanma gereğini
ne kadar etkileyebilecek?
Bai'. KİT'lerin hükümetın sübvansiyon
ya da yatırım politikalarının aracı olarak
kullanılmalarının yanı sıra KİT'lerin beli-
ni büken bir diğer faktörün de personel
giderlerinde özellikle son yıllarda gözle-
nen büyük artışlar olduğu görülüyor.
1980'den bu yana KİT'lerin personel gi-
derleriyle üretim değerierinin yıllık artış
oranlarıyla bu iki rakam arasındaki oran-
tı şöyle gelişmiş:
İşletmeci KİTIerde Personel Gideri ve Ûre-
tim Değeri
Personel Üretim Personel
Gideri Değeri G./
Artışı (%) Artışı (%) Ü.Değeri
1980 65.3 1293 % 34.4
1981 31.6 64.0 27.2
1982 19.1 415 230
1983 253 385 215
1984 34S 423 • 19.4
1985 35.4 48.4 193
1986 34.0 26LO 205
1987 55.7 603 195
1988 64.0 45.1 22.4
1989 143.4 87J0 29.2
1990 100.7 675 3&0
1990(1) 89.4 265 43.7
1991 111.4 71.6 533
(1) Özelleştirme kapsamına alınan Tüp-
raş, Petrol Ofisi ve THY hariç.
Popülizm mi, köktü çözüm mü?
Bu tabloda görükJüğü gibi, 12 Eylül aö-
neminde ve onu izleyen ANAP iktidarla-
rının ilk yıllarında, ücret ve maaş artışla-
n düşük tutulduğu için personel giderle-
rinin üretim değeri içindeki payı yüzde
19'lara kadar inmiş ve işletmeci KİT'ler
büyük zararlar etmemiş. 1989'da ANAP-
ın yerel seçim hezimetinden sonra ise po-
pülist yaklaşım egemen olmuş ve işlet-
meci KİT'lerin personel giderleri üretim
değerierinden çok daha hızlı artmış; per-
sonel giderlerinin üretim değeri içindeki
payı yüzde 54'e dayanırken açıklar finans-
man giderleriyle de beslenerek devasa
boyutlara tırmanmış. Bu arada 1980 yı-
lında 527 bin olan toplam KİT çalışanı sa-
yısının 1991'de 589 bin oiduğunu da be-
lirteyim.
Tüm bu rakamları sorunun oluşumunu
ye boyutlarını biraz olsun ortaya koymak
için verdim. Neresinden bakılırsa bakıl-
sın kolay çözümlenecek bir sorun gibi göV
rünmüyor. Sorunun köklü çözümü için
hükümetın sübvansiyon politikalannı kok-'
ten gözden geçirmesi, personel ve ücret
politikasında tatsız önlemlere yonelmesi
zorunlu galiba. Bana öyle geliyor ki ya
DYP-SHP koalisyonunu en çok terietecek
sorunlardan biri olacak bu sorun ya da
köklü çözümün bedeli göze alınamadığı
için bu sorunla birlikte yaşamaya devam
edeceğiz.
İşsiz babamn cinneti
^ A A (Kayseri)- Kayseri'de bir süredir
işsiz olan bir kişi çocuklan uyuduğu
sırada evini ateşe verdi. Olay Argıncık
semti Cumhuriyet Mahallesi 205.
sokakta meydana geldi. Gece eşi Leyla
Düzce ile tartışan ve eşinin evi
terketmesine sinirlenen Yusuf Düzce
(31), sabaha karşı evdeki tüm eşyalan
salona taşıyarak ateşe verdi. Yusuf
Düzce daha sonra kaçtı. Evden duman
çıktığını gören komşulann kapıyı
kırarak içeri girmesi sonucu Neslihan
(5) ve Özlem (7) adı çocuklar
zehirlenmiş olarak bulundu. Koma
halinde Kayseri Devlet Hastanesi'ne
kaldınlan çocuklar, doktorlann
müdahalcsi sonucu hayata
döndürüldüler.
Oğrenciler E-5'i kapadı
•CUMHURtYET(İzmit)- Körfez ilçesinde lise öğrencileri, Endüstri Meslek
Lisesi Elektrik Bölümü öğrencisi arkadaşlan Zafer Türkdoğan'ın (18). Tütünçiftlik
95 Evler Kavşağı'nda trafik kazasında ölmesini protesto amacıyla dün E-5
Karay olu'nu bir süre trafiğe kapadılar. İzmit-Gölcük karayolunda önceki akşam
meydana gelen trafik kazasında 3 kişi öldü. Bir hastasını hastaneye götürmek
isteyen Sadık Çoşkun yönetimindeki oto Başiskelesi mevkıinde hatalı sollama
yapınca arkadan gelen kamyona çarptı. Kazada özel otoda bulunan Hasan Kuzu,
Seyfi Sevgi ve Sadık Coşkun öldüler.
Şanlıurfa'da ev çöktû:4 ölü
A A (Şanlıurfa)- Şanlıurfa'da bir evin çökmesi sonucu 4 kişi öldü. Yeşildirek
Mahallesi'ne Akkuş ve Görgün ailelerinin oturduğu ey önceki gece çöktü. Enkaz
altında kalan Saliha Görgün (20), Aziz Görgün (12), Ömer Akkuş (20) ile henüz
kimliği belirlenemeyen bir erkek öldü. Yaralanan M üslüm, Fadile ve Azize Görgün
ise Devlet Hastanesi'ne kaldmlarak tedavi altına alındılar.
Ogrenciye ceza
• CL MHL RİYET (Bursa)- Uludağ
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi'nde, idare tarafından açılan
soruşturma sonrasında 68 öğrenciye
bir dönem (altı ay), 2 öğrenciye de 2
dönem okuldan uzaklaştırma cezası
verildi.
Birgrupöğrencidün birbasın
toplantısı düzenleyerek fakülte
yönetiminın verdiği okuldan
uzaklaştırma cezasını protesto
ettiklerini bildirdiler. Oğrenciler
"seçim öncesi 'örgütlü toplum'
yaratacağızdiyen SHP ve DYP,
üniversite gençliğinin oylarını
toplamak için *YÖK'ü kaldıracağız'
gibi sloganlarla iktidara geldiler.
Gazeteci Barlas öldü
• CLMHURİYET (Adana) -TRTmuhabiriİsmetBarlasöldü.TRTnin
Mersm'deki Çukurova Haber Bürosu"nda görevli Barlas bağirsak düğümlenmesi
tanısıyla Mersin'de acil bir ameliyat geçirdikten sonra dün Çukurova Üniversitesi
TıpFakültesi Balcalı Hastanesi'ne getirildi. Barlas tüm müdahalelere karşın
kurtanlamadı. İsmet Barlas bugün Mersın'de toprağa verilecek.
Fakat seçimden 4 ay geçmesine karşın
budoğrultuda hareketegeçmedikleri
gibi kendi öz güçleriyle bir şeyler
yapmaya çalışanlan da susturmaya
çahşıyorlar" dedıler. 18 aralık
1994 'deki toplantının dipçiklerle
dağıtıldığını belirten oğrenciler, çıkan
olaylarda gözaltına alınan
öğrencilerden 16'sınında
tutuklandığını anlattılar. Fakülte
yönetiminin 70 öğrenciyi okuldan
uzaklaştırmasını "idarenin kendini
mahkeme yerine koyması" diye
niteleyen oğrenciler, okuldan
uzaklaştınlan öğrencilerin idare
mahkemesine dava açacağını
söylediler.