Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
RÂYFA CUMHURİYET 5ARALIK1992 CUMARTESİ
HABERLER
Saglık
Bakanlığı'nın
bir yılı
•ANKARA (ANKA)-
Sağlık Bakanı Yıldınm
Aktuna başkanlığında
toplanan bakanlık genel
müdürleri ve daire
başkanlan. bakanlığın
birinci yılda gercekleştirdiği
etkinhkleri ve 1993 yıhnda
yapmayı planladığı
calışmalan anlattı. Sağlık
Bakanlığı Personel Genel
Müdürü İbrahim
MendilcıoğluBakanlık'ta
göreve başladığında üç
büyük ilde personel yığılması
buîunduğunu belirterek,
Sağlık personelınin yüzde
ellisınin kalkınmada birinci
önceliklı iller ve Doğu ve
Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'ne gönderildiğini
söyledi Mendilcioğlu,
atanan toplam 813 uzman
hekimin 330 tanesınin
kalkınmada birinci öncelikli
illerile olağanüstü hal
bölgesinde buîunduğunu
belirtti.
Kûfrevi toprağa
verildi
• tST ANBL'L (AA)- Eski
milletvekilı ve senatörlerden
Kasım Küfrevı"nin cenazesi
dün Eyüp Sultan Camii'nde
kılınan namazdan sonra
Eyüp Mezarlığı'nda toprağa
verildi. Kalp rahatsızhğı
nedeniyle önceki gün ölen
Kasım Küfrevi'nincenaze
törenıne, Tanm ve Köyişleri
Bakanı Necmettin Cevheri,
milletvekilleri, ailesi ve
yakınlanyla kalabahk bir
vatandaş topluluğu katıldı.
SHP'den
belediyelerîne
takip• ADANA (Cumhuriyet
Güney İlleri Bürosu)- SHP
Adana İşçi Komisyonu,
partilı belediyeleri yakın
lakibealdı. Komisyon
yönetimı, işyerinde sendikal
faalıyetleri kısıtlayan, işci
alacaklannı ödemeyen
belediye başkanlan
hakkında raporlar
haarlayarak SHP Genel
Merkezfne iletecek ve bu
başkanlann uyanlmasını
isteyecek. Bir süre önce
oluşturulan SHP Adana İşci
Komisyonu. çalışmalanna
partilı belediyelerden
başladı.
Maliye'de atama
• ANKARA (Cumhuriyet
Börosu) - Maliye ve Gümrük
Bakanlığı Müsteşarbğı'na.
Bütçe ve Mali Kontrol Genel
Müdürü Erdoğan Öner
getiriliyor. Öner'den
boşalacak makama da
Bakan Danışmanı Ertan
Dikmen atanacak.
Atamalara ilışkin
kararnamelerin
CumhurbaşkanlığYna
göndenldiğı öğrenildi.
Emlakbank'ta Yönetim
Kurulu üyeliği yaptığı su-ada,
meydana gelen yolsuzluklara
ilişkın soruşturmalarda adı
gecen, bu nedenle de 1 Kasım
ara yerel seçimleri öncesi
müsteşarhk görevinden
ahnan Ökmen Atamyıldız'ın
yerine atanacak Öner de
Atamyıldız gjbi Maliye Teftiş
Kurulu kökenli. Bütce ve
Mali Kontrol Genel
Müdürlüğü görevine
getirilecek olan Ertan
Dikmen. daha önce aynı
yerde genel müdür
yardımcıhğı görevi yapıyordu
Polise yeni
kıyafet
•ANKARA (AA)-
Polıslenn kımhklerinin ve
kıyafetlennin değiştirilmesi
amacıyla hazırlanan yeni
kıyafetler ve kimlikler,
basına tanıtıldı. Kadm
polisler için bordo ceket. gri
pantolon. boyunlanna da
kırmızı eşarp düşünülürken
erkekler için gri mont ve
pantolon ile deri ceketler
hazırlandı. Polislerinrütbe
işaretleri değiştirilirken
şapka yerine kep getiriliyor.
Emnıyet Genel
Müdürlüğü'nde İçişleri
Bakanı İsmet Sezgin ve
Emniyet Genel Müdürü
Ydmaz Ergun'un da katıldığı
toplantıda, Samsun 19 Mayıs
Polıs Okulu Müdürü Nevzat
Kaynak'ın haarladığı 12 yeni
kıyafet basına tanıüldı.
ÎNGÎLÎZCE'yı
8 ayda konuşun
slzl Amerlkalı
dostlarımızla
tanıştıralım
Baharlye Cad.
62/3
349 59 38
Hüvıyetımı kaybettim.
Hükümsüzdür.
HİKMETGÜÇ
Kapatılma davasını bekleyen HEP'lilerin bir bölümü ÖZDEP'e katılacak
HEP'te vollaravrdıvor mu?DENtZTEZTEL
26 Aralıktan itibaren Anaya-
sa Mahkemesi tarafından her
an kapatılması beklenen Hal-
kın Emek Parüsi (HEP) millet-
vekillen. sıyasi vaşamlannı sür-
dürebilmek için parülerinden
ıstifa edip Ozgürlük ve Demok-
rasi PartısTne (ÖZDEP) girme-
ye haarlanıyorlar. Ancak mil-
letvekilleri Mahmut Alınak ile
Muzaffer Demir HEP'ten istifa
edılmesi durumunda."ihtiyaca
cevap vermesı mümkün ol-
madığı" için ÖZDEP'e katılma-
yacaklannı açıkladılar.
Seçildiklen bölgelere gideme-
yen, Meclıs kürsusünde konus-
turulmayan ve süreklı PKK ile
ilişkileri olduğu ileri sürülen
HEP'lı mılletvekilleri bu kez de
"milletvekillıği görevini" sür-
dürebilme sıkıntısı yaşıyorlar.
26 arahktan iübaren Anayasa
Mahkemesi her an "HEP'ın
kapatılmasına" karar verebilir.
Ve bu karar çıktığında milletve-
killeri, partı yöneticileri hâlâ
HEP'te kalmış olurlarsa Ana-
yasa ye Siyası Partiler Yasası
gereğince 10 >ıl siyaset yapa-
mazlar ve milletvekilliği sıfatla-
n da düşer.
• HEP mîîletvekilleri Mahmut AlmakTfe Muzaffçr Demir HEP'-
ten istifa edilmesi durumunda,"ihtiyaca cevap vermesi mümkün
olmadığT için ÖZDEP'e katümıyacaklanm açıkladılar.
Bu nedenle HEP'liler "Millet-
vekilliklerini sürdürebilmek ve
siyaset•yapabilmek" için top-
luca partilerinden istifayı düşü-
nüyorlar. Ancak bu istifadan
sonra milletvekillerinin ortak
bir yol izlemeyeceği ortaya çıktı.
HEPli milletvekilleri Kürt ve
Türk halkını kucaklayan, hal-
kın demokratik muhalefetine
öncülük edebılecek bir partiye
gereksinım duyoılduğu görü-
şünde birleşıyorlar ancak bir
grup milletvekilı yeni kurulan
ve Genej Başkanlığı'nı Dr.
Mevlüt İlık'in yaptığı ÖZ-
DEP'e geçmeye hazırlanırken,
Alınak ve Demir'in "ihtiyaca
cevap vermesi mümkün ol-
madığı" gerekçesiyle ÖZDEPe
gitmeyeceklenni açıklıyorlar.
Alınak ve Demir'in bu açıkla-
maian ıse HEP'te de "yol
aynmı mı?" sorusunu akla geti-
riyor.
Alınak ve Demir yeni bir par-
tiye ihtiyaç olduğunu ve bu par-
ti modelinin de yapısını şöyle
açıklıyorlar: "Kürt ve Türk hal-
kını kucaklayan, halkı politıka-
nın içine çeken, hak kazanma
temelinde demokratik gelenek-
ler yaratan, her bir sorunla ilgj-
li. teorik çözümleri ve projeleri
olan, halkın politik etkinliğini
ve inisiyatifıni öne çıkararak si-
yasal ıktidan ve parlamentoyu
etkileyebilen: memur. işstz. es-
naf, işçı, çiftçi şibi kesımlerde
örgütlenerek bütün ezilen ve
sömürülenlerin ortak sesi olan.
dünya halklanyla da\anışma
içinde, evrensel değerlere bağlı.
Kürt-Türk kutuplaşmasına
karşı. kardeşlığın
olan bir parti.'
Alınak ve pemır ilk olarak
"bir geçış partisi" kurulması ge-
rektiğini belirterek yapılacak iş-
len şöyle sıralıyorlar:
"Bırçok platformda başla-
tılacak tartışmalar sonucunda.
demokrasinin önceliklı müşte-
rekleri bilirlenmelidir. Geçiş
partisi yerini. öncelikli müşte-
reklerde görüş birliğine varan*
bütün kişi ve cevrelerden olu-
şan geniş organizasyona bırak-
mahdır."
Alınak ve Demir ÖZDEP'in
"kuruluş biçimi ile bu ihtiyaca
ce\ap vermesinin mümkün ol-
madığını.'.' savunuyorlar. Bu
nedenle ÖZDEP'e gitmeyecek-
lenni acıklayan Alınak ve De-
mir "geçiş partisi modelinin
gerçekfeşmemesı halinde poli:
tık çalışmalannı bağımsız mil-
letvekilı olarak sürdürmeyi"
planüyorlar Şırnak milletvekili
Örhan Doğan ise şunlan söylü-
yor: "Bız OZDEP'e katılsak
.^..IUOU.U daA
ya da kuracağımız yeni par-
güvencesı ti ÖZDEP'e katılsa da bu parti-
ler hiç bir zaman Kürt partisi
olmayacaklardır. Bıarn hata-
lanmız olabilir, eksikliklerimiz
olabilir, yanlışlanmız olabılir.
Eğer birileri bize "Siz bu işi ya-
pamıvorsunuz. bu şöyle olsa
daha ıvı olurdu' diyor ise, bızim
önderlik zaaf ve lüksümüz ol-
madığı için o şahısın önderliği
arkasında gitmeye de hazınz.
Kuracağımız yeni bir partide
yeni bir siyasal açılım yapannı-
yacağımız anlaşıhr ise gıdeceğim
yer ÖZDEP'tir. Önemli olan
bizim çizgjmizdir."
Doğan. HEP'in sürekli PKK
ile özdeşleştirildiğine dikkat çe-
kerek "Şımdı bizim politik mü-
cadele verdiâmiz taban ile
PKK'nın silaîîh mücadele yer-
diği taban aynı. Yani aynı pistte
dansedıyoruz BizTürkiye'nin
bütünlüğü içinde bu işi çözeriz
diyoruz. Onlarda almış ellerine
sılahı dağa çıkmışlar bızde böy-
le çözeriz diyorlar. Biz bu kadar
çok net bir cizgidevken hakkı-
mızda bırtakım nitelemelerin
yapılmasına anlam vermek
mümkün değjl" diyor. Do-
ğan, "Başta Türkıyenın birlıgi
olmak üzere Türk Kürt kardeş-
liği ve demokrasiyi isteyen her-
kesin bizle ve bizımle birhkte
politıka yapmalan" çağnsında
bulunuyor.
Alınâk'ın söylediği parti mo-
delini kendisinin de benimsedi-
ğini belirten Doğan. ancak bu
ışin nasıl yapılacağını soruyor.
Ve Doğan "Bunu Sayın Alınak
yapacak ise, ya da başka birisi
yapacak ise kendi şahsıma söy-
luyorum arkasından gitmeyen
namerttir. Yeter ki birisi yapsın
bu işi çözsün, kim çözerse çöz-
sun dıvor.
KavftAü ı\f*a\\ k f i r n k n l ı i s ı v a r a l a ı n l l Sadettin Köse 28 Kasım günü yol sorunu yüzünden çıkan bir tartışmanın tarananndan oımdi.
*
v
* *
x
" * "
< t u c
g
1 1
»•«* dik.wı««ı j *ZL « ı i c i n ı ı ı K ö s e
^ tvkts
^ tartışmanın ardından tatsızcasına gözaltma alındı. Fki gün süreyle gö/altında kaklı.
Bu gecen süre içinde Köse işkence gördü. Serfoest bırakddığında da solugu SHP İstanbul il örgüründe aldı. SHP yöneticilerine 2 gün boyunca nasil işkence gördüğünü
anlattı, vücudundaki darp izlerini göstererek tddiasını belgeledi. Sonucta oiay belki de bir küçük trafik tatstdığıydL (Fotoğraf: ZAFER AKNAR)
Bubirtrafik suçu fotoğrafıdır• 58 yaşındaki SHP üyesi Sadettin Köse'in kalça ve sırt
bölgesine kadar morluklarla dolu olduğunu gören SHP İstanbul
tl Başkanı Yüksel Çengel, trafik suçundan karakola düşen
>xırttaşın bile işkence gördüğünü belirterek "İstanbul'da polis
devlet gibi davranıyor" dedi.
İstanbul Haber Senisi - Ceza Muha-
kemeleri Usul Kanunu'nun(CMUK)
yürürlüğe girdiği şu günlerde SHP üyesi
Sadettin Köse (58) ısimli bir yurttaş
Hasköy Polis Karakolu'nda işkence
gördüğü savıyla SHP'ye sığındı. Köse'-
nin ayak tabanlanndan. kalça ve sırt
bölgesine kadar morluklarla dolu oldu-
ğunu gören SHP İstanbul İl Başkanı
Yüksel Çengel. "Trafik suçundan kara-
kola düşen bir yurttaş işkence görüyor.
İstanbul'daki olaylan. gözaltılan ve iş-
kenceleri hergün dile getirmek için. her-
gün protesto etmek için, çok neden ve
çok somut örnekler var. İstanbul'da po-
lis devlet gibi davranıyor. Gözaltı ve
kayıplarda birinci sıradayız" dedi.
28 Kasım günü yol sorunu yüzünden
çıkan bir tartışma sonucu gözaltma ah-
nan ve iki gün süreyle işkence gördüğü-
nü savlayan Sadettin Köse başından
gecen olaylan şöyle anlattı:
" 28 Kasım Cuma günü pazardan eve
dönerken yolda park eden bir araç yü-
zünden tartışma çıki». Sonra olaya polis
müdahale etti ve beni Hasköy polis
karakoluna götürdüler. O gece karakol-
da tekmeli.tokatlı falakalı dayak yedim.
Daha sonra beni Beyoğlu Emniyet
AmırliğYne götürdüler. Orada herhangi
bir kötü davranışa uğramadım. Pazar-
tesı günü beni tekrar aldılar ve hastane
hastane dolaşarak bana rapor aldılar.
Aldıklan raporu bana göstermediler.
Saat 15.30 gıbı mahkemeye çıktık ve
beni serbest bıraktılar."
SHP'li bir üyenin işkence gördüğünü
savlayarak SHP ıl başkanlığına
sığınmasını üzenne bir basın toplantısı
düzenleyen İl Başkanı Yüksel Çengel.
yerel yönetımlerde iktidar olduklannı
ve Ankara'da ıküdann önemli bir or-
tağı olduklannı belirterek. "Eskiden 1.
şubede işkence olaylan olurdu. Şimdı
bu emniyet amirhklerine kadar indi.
Gizli bir el illa insanlan tahrik etmeye,
sokağa dökmeye uğraşıyor. Gizli bir el
hükümeti başansız kılmak için ne gere-
kiyorsa yapıyor. 58 yaşında biresnaf us-
telik 40 yıllık CHP ve SHP hüviyetine
sahip: bunu gösterince daha çok işkence
görüyor. Bunlar utanılacak olaylardır.
Bizim parümizde silahlı eylemci yok, si-
lahtı eylemı onaylayan kimse yok, ama
polisin bu tutumunu onaylayacak kim-
se de yok" dedi.
Bu arada Çağdaş Hukukçular
Derneği Başkanı Ali Rıza Dudar ve
İnsan Haklan Derneği adına yönetim
kurulu üyesi Avukat Erdal Fatih Şa-
rapçı da işkence olayını kınadıklannı
açıkladılar. ÇHD Başkanı Dizdar. anti-
hukuk düzeninin sürmesi halinde işken-
ce olaylannın ortadan kaldınlamaya-
cağını öne sürerek,"CMUK işkenceyi
kaldırmak için yeterli değildir" görüşü-
nü savundu. Avukat Şarapçı ise, İşken-
cenin artık kurumsallaştığmı ve sokak-
taki bir insanın bile basına gelebilecek
bir olay haline büründüğünü öne sürdü.
TBB aynmcılık yapan yasayı
umut kına olarak niteledi
BarolarBirliğiCMUK'ta
çiftestandartakarşı
•Türkiye Baralor Birliği. CMUK'un bölge farkı
uygulamasını ve yasanın DGM'nin alanına giren
suçlar için geçerli sayılmasmı, demokratik hukuk
devleti ilkelerine aykın buldu.
Bağ-Kur sağlık cüzdanımı
kaybet;im.
EŞE KESER
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türkiye Barolar Birliâi
(TBB), Ceza Muhakemeleri
Usulü Kanununun (CMUK)
bölgelere göre farkh uygulan-
masını, "demokratik hukuk
devleti ilkesine aykın'" ve
"umut kıncı" olarak nitelen-
dirdi.
TBB'den dün yapılan yaa-
lı açıklamada Ceza Muhake-
meleri Usulü Kanunu madde-
lerinde yeıerli açıklık olmadığı
kaydedilerek, "Bu, başta dev-
letin güvenlık güçlerı obnak
üzere yargıç ve savcılanmızın
yeniliğe uymalan konusunda-
ki zorluklar nedeniyle bu deği-
şikliklerin uygulamada otur-
ması ve topîumda benımsen-
mesi. kurumlaşması ve güven-
cc nitehğine kavuşması zaman
alacaktır" denildi.
Açıklamada. yasa ile getiri-
len değişikliklerin savunma
hakkı yönünden önemli geliş-
meler olduğu. ancak bunlann
Devlet Güvenlik Mahkemele-
n'nin görev alanına giren suç-
larda uygulanmamasının de-
mokratik hukuk devkti ilkesi-
ne ve eşitlik kurallanna aykın
olduğu vurgulanarak,
"DGM'nin olağanüstü hal
ilan edilen bölgelerde gözaltı
sürelerinin ikı katı olarak ka-
bulü, uluslararası sözleşmelere
aykın ve umut kına olmuştur.
Değişikliklerin inandmcılığını
önemli ölçüde azaltmıştır. Bu
niteliği ile yargılamada reform
olarak benimsenmesi çok güç-
tür" denildi.
'Hukukçiğnendi'
Türkiye Barolar Birliği, 15
yıl öğretim üyeliği yapmamış
olan Prof. Süleyman Sağlam'-
ın Anayasa'nın 146/J. madde-
sine aykın olarak Anayasa
Mahkemesi'ne üye seçilmesinı
kınayarak, bu seçimı "huku-
kun üstünlüğü ilkesinın çiğ-
nenmesi, ve sakat bir tasarruf-
ta direnilmesi" olarak nitelen-
dirdi. Seçımin iptal edilerek,
yeni bir üye seçilmesi istendi.
İP Genel Sekreteri Hasan Yalçın siyah mektubu Genelkurmay nizamiyesine teslim etti.(AA)
İşçi Partisi İnönü ve Güreş'e siyahmektup gönderdi
Geııelkıınııay'a Saratogatepkisi
ANKARA (ANKA)-İşçi Partisi Genel Baş-
kanı Doğu Perinçek, Saratoga uçak gemisınden
yapılan aüşla 5 Türk denizcinin yaşammı yitir-
mesi. 8'inin de yaralanmasıyla ilgili soruşturma-
da. gerçeklerin örtbas edildiğini belirterek. bu
durumu protesto için hükümete ve Genelkur-
may Başkanlığı'na siyah zarf içinde mektup
göpderdi.
İP Genel Sekreteri Hasan Yalçın tarafından
önce Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Erdal
Jnönü'ye. daha sonra da Genelkurmay baş-
kanlığı'na sunulan mektupta. "Gerçeklerin or-
taya çıkartılıp halka olduğu gibi açıklanması.
saîdırganlığın sorumlusu ABD'ye olayın bo-
yutuna uygun tepki gösterilmesi bir hükümet
sorumluluğu olarak sahibini beklemektedir"
denildi. "ABD küstahlığına boyun eğılmesine
razı olunmasını kınıyoruz" denilen mektupta,
olayın tipik bir emperyalist saldırganlık örneği
olduğu savunuldu.
AVRUPA^DAN
EDtPEMİLÖYMEN
Yeni Genç Kuşak,
Amerika dan Uzak...
En "yaşlısı" 25 yaşında, toplam 24 bin gence sorul--*
du: Avrupa'dan ne anlıyorsunuz? Avrupa, Amerika'ya
yakın mı uzak mı?
24 bin gence sorular tabii ki bu kadar kısa ve yalın
değil. Seks yaşantılarından, sevdiklerı müziğe, beğen-
dikleri kentlerden, yeğledikleri yaşam biçim>np kadar
ayrıntılı. Amaç: "Avrupalı genç" kimdir, bunu anlamak.
Avrupa gencinin tüketim potansiyelini deşmek.
Araştırmayı yapan, "Alto" adlı dev bir reklam şirketi
zaten.
En önemli bulgu: Avrupalı gençler, artık Amerikan
türü yaşam biçimini örnek almak istemiyor. Kendi çok
renkli kültürleri yeterli. Avrupa da kolay seyahat ola-
nağı ve gençlik kültürünü yaymada eşsiz, 24 saat mû-
zik vıdeo klip yayını yapan MTV (Music Television) on-
lara yetiyor. MTV, ama Avrupa MTV'si neredeyse 42
milyon eve gırıyor tüm Avrupa'da. Amerikan MTV'si
fazla gürültülü, kaba saba. Tutulmuyor. Avrupa MTV'si
üstelik daha liberal ve kozmopolit.
Gençlere tek yetmeyen, kendi dilleri. Fransızlar,
kendi aralarında Fransızca konuşuyorlar belki, ama
seyahatte en uygunu İngîlizce. Uluslararası dil ingiliz-
ce çünkü. On yıl öncesine bakışla, İngilizce kullanımı
yüzde 20 artmış.
Avrupalı genç, kendi ülkesini ve kendi kültürünü hep-
sine tercih ediyor. Ama Avrupa kültürünü de Amerikan
kültürüne.
Avrupalı genç için sanat, çevre, tasarım önde. Ka-
lem bile kullansa, "tasarım sonucu" olacak. Büyük tü-
ketim potansiyelini hisseden piyasa, gençlere çalışı-
yor. Giyim kuşamdan aksesuara, basılı-gorsel yayın-
lardan her türlü tüketim maddesine kadar Avrupa, en
renkli ve çeşitli dönemini yaşıyor. Renklilik ve çeşitlili-
ği, gençlik sağlıyor çünkü.
Avrupa'nın hem coğrafi. hem zihniyet olarak ke-
narında duran Türkiye, Avrupa gençliğinin bu süper
değişiminden ne ölçüde etkileniyor acaba?
Türkiye'den yabancı ülkelere turist olarak okumak
için çalışmak için bir süreliğine gidip dönen gençler
neler gördüklerini anlatıyorlar. Genç nüfusu, toplam
nüfusunun yansına ulaşan bir ülkede, Avrupa Toplulu-
ğu'ndan belki vazgeçmiş olsa bile Avrupalılığı yakala-
maktan vazgeçemeyecek bir ülkede, gençliğin hangi
kesimi, nereyi nasıl neden örnek alacak?
Avrupalı genci Amerıka'dan uzaklaştırıp, Avrupalılık
kültürünü "keşfetmesini" kolaylaştıran seyahat ve
televizyondan Türk gençliği ne ölçüde yararlanabilir?
Seyahat, ancak yabancı dil bilen, mali olanakları yeter-
li bir kesim için. Televizyon ile aktarılacak "kültür" ise
özel şirketlerin "ınsafına" kalmış. Bu aşamada verilen
tek "kültür", tüketim kültürü. Daha çok tüket. Bunun
için piyango zihniyetine takıl. Ve bir özel televizyonda-
ki reklamı yinelersek "Hıçbir şeyiniz olmasa bile haya-
linizolsun."
Türk gençliği, varsıl-yoksul diye birbirinden kopa-
dursun, varsılı bile Avrupalılığı ancak yüzeyde ve tak-
litleyakalayabilecekdurumda. Bu durumda, obür dün-
yaya yönelik hayallerle bu dünyayı açıklamaya ve yö-
netmeye kalkanlara kapılanlara şaşmamak gerekiyor.
Bir Türk reklam şirketi de eğer cesareti, dökecek pa-
rası, yeteneği varsa, İstanbul Etıleı''dten Hakkari Yük-
sekovaya kadar her kesim Türk gencini örneklem ala-
cak benzer bir araştırma yapsın. 21. yüzyıla girerken
gençlik Avrupa'ya mı yöneliyor, Orta Doğu'ya mı anla-
yalım.
Türkiye'de özel televizyonlar, özel radyolar, bunlann
hitap ettiği gençliğe ne veriyor? Daha çok tüketim,
daha çok para kazanma, daha çok tüketim formülleri.
Kendi kültürüne yabancı. Git, gör, yaşa, duy, dokun,
kokla, öğren, Avrupa'nın dantela gibi yüzyıllara yayı-
lan kültürü yerine. En önemli bulguyu özetlemek için
araştırma sonuçlarını genellemek çaresiz: Türkiye'-
den bakınca "Batı", uzakta puslar içinde bir ada gibi.
Ayrıntıları görülmüyor. Sadece orada olduğu biliniyor.
Yaklaşınca adaya, evler, ağaçlar, rıhtımda insanlar
görülüyor ama o kadar. Bunlac nasıl yaşar, ne yapar-
lar, ne düşünürler, neye inanır, neye boşverirler? Tu-
rıst Türkler, bunu anlamaya tırsat bulamadan Bat'ya
gıttikçe ya da Batı'nın tüketimini Türkiye'ye getirdikçe.
31 Küıt'üııdavası
Halkevi'ndegörülüyor
OSLO (Cumhuriyet) - Tür- niyor. Türkiye'deki Nevruz
kiye'nin Oslo Büyükelçihği'ne olaylannın başladığı akşam
karşı 21 Mart 1992 akşamı Türk Büyükelçiliğı'ne saldıran
karşı girişilen ve büyük maddi 40-50 kişılık Kürt grup binada
zarara yol açan saldınyı ger- büyük maddi hasara yol açmış
çekleştirenlerin yargılanması- ve Norveç polisi de önceden
na 1 aralıkta başlandı. Tutuk- uyanldıklan halde yeterince
önlem almamış olduklan için
eleştirilmişti. Kısa bir süre gö-
zaluna alındıktan sonra ser-
best bırakılan eylemcilerin,
saldınyı planlamış olduklannı
suz olarak yargılanan 31
Kürt'ün davası Oslo'daki
mahkeme salonlanndakı yer
darhğı nedeniyle Halkevi'nin
kongre salonunda görülüyor.
12 avukat tarafından temsil
edilen davalı Kürtler büyükel-
çiliği tahnp
ve yasayı ih-
lal etmek
suçuylayar-
gılanmakta
ve kendile-
rinden
yapttklan
maddi ha-
sara karşı
900.000
kronluk
(yaklaşık 1
milyar 100
milyon lira)
tazminat
talep
edilmekte.
Sava.Oslo
Kürt İşçiler
Federasyo-
nu'nun
üderi
MuzafFer Ovat hakkında
planlı eylem hazırlamış olmak
maddesıni delil
yetersizliğinden son anda
iddianameden çıkartmış bulu-
nuyor.
Iki haftalıgına kiralanan
Halkevi salonunun mikrofon-
lar, televizyon, vıdeo cihazlan
ve dev video ekranlan ile do-
natılan Türkçe, Kürtçe ve
Suriye Kürtçesı'nden çeviri ya-
pacak 4 tercümanın yanı sıra,
basına 20, seyırcilere de 28 kişi-
lik yer aynlmış bulunan duruş-
mada 30 kadar da tanık dinle-
•Norveç'in başkenti
Oslo'da iki haftahğma
kiralanan Halkevi
salonunu mikrofonlar,
televizyon, video
cihazlan ve dev video
ekranlan ile donatıldı.
Türkçe, Kürtçe ve Suriye
Kürtçesi'nden çeviri
yapacak 4 tercümanın
yanı sıra, basına 20,
seyircilere de 28 kişilık
yer aynlmış bulunan
duruşmada 30 kadar da
tanık dinleniyor.
reddederek Nevruz olaylannı,
"Türkiye Kürdistanı'nda giri-
şilen
soykınmı"
olarak göste-
ren fılmi Nor-
veç televizyo-
nunda izledık-
ten sonra ani
bir gateyana
kapılarak
kadm ve ço-
cuklanyla bü-
yükelçilik bi-
nasma yürü-
düklerini,
pencere ve
kapılan kıra-
rak binaya
girdiklerini,
orada bulduk-
ları taş, sopa,
balta ve ben-
zeri sert cisim-
lerlede binada
tahribat yaptıklannı ancak
suçsuz olduklannı söylüyor
pişmanlık duymadıkİannı be-
lirtiyorlar.
Davayı günü gününe izleyen
Norveç basınında duruşmanın
ilk günüyle ilgili olarak şu göz-
lem yer alıyor: "Kürtlerin
kaygısı davalılardan her biri-
nin 900.000 kron tutanndaki
tazminatın ödeme yükümlülü-
ğü altında bırakılması." Hapis
cezasını ise pek düşünmüyor-
lar. çünkü bunun uzun bir ceza
olmayacağı şimdiden an-
laşılmış bulunuyor.