Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtıyaz sahıbı Berin Nadi • Genel Yavın Yonetmenr Ozgen \ca:" •
Gene! Yaym Koordınaıoru Hikmet Çetiıtkaya • Yazı Işlerı Muduru.
Celal Başlangif • Gorsel Yonetmen: Mi Acar • Duzenlemc Musiafa
Saglamer • Ankara Temsılcısı Cuneyı Arcayurek Haber Muaurlerı:
MusUfa Balbay, Işık Kansu Izmır Temsılcı V. Scrdır Kızık Adana
Temsılcisr Çetia Yigenoglu
Istanbul Haberlen: Şen»y kalkan Dış Haberler: Ergon Bakı tş-Ekonomi: Şükran Ketenci
Yun Haberlen: Mehmet Su«ç Makaleler. Sami Kanoraı Spor Abdülk»dir Yucdman Du-
zeltme: AbdnUah Y«ncı • Müessese Müdür V.: Erol Erknt • Koordinatör: Ahmet
Korulsaa • Muhasebe Bülcnt Yfener • İdare: Hüseyin Gurer • îşletme. Önder Çeük
• Bilgi-lşlem: Nıil tıal • Bilgısayar Sıstem: Mûnıvct Çiler • Reklam: Rrta Işıtman
Basım- Cumhuriyet Matbaacıhk ve GaznecıUk TA.Ş. • Yayımlayan. Yenı Gun Haber
Ajansı Basıtı ve Yayıncılık A.Ş Türkocagı Cad 39/41 Cajaloğlu 34334 Ist PK 246
Istanbul. Tel: 512 05 05 (20 haı), Telev. 22246, Fax. (1) 513 85 95 • Buro/ar \tkut:
Z Gökalp Blv. Inkılap S No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax (4) 433 05 65 •
Izmir H. Ziya Blv 1352 S. 2/3 Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adaaa:
Inönü Cad 119 S. No. 1 Kat 1, Tel: 59 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 59 25 78
TAkVİM 5ARALIK1992 Imsak 5 34 Guneş
7
06 Öğle 12.00 İkındi: 14 21 Akşam:16 42 Yatsı 18.06
Dişlerimiz
bakımsız
• İZMİR(AA)-Türklenn
diş bakımında ihmalcı bır
toplum olduğu belirtılerek
diş kayıplannı engellemek ve
azaltmak amacıyla dış-
etlennc gereklı bakımın
yapılması ıstendı. İzmır Diş
HekimleriOdası Başkanı
Mustafa Oral. yaş ılerledıkçe
dış sağlığının gözardı
edildığini sövledi. Oral.
yapılan biraraştırmada. 12
yaş grubu çocuklannın
yüzde81"ı. 19 yaş grubu
nüfusun ıse yüzde 89"unda
çürük dış bulunduğunun
tespıt edıldığını belırtcrek
şunlansoyledı. "Dişeti
hastalıklan Türkıye'deçok
sık görülcn v c dış kay ıplanna
en çok yol açan ctkendır.
Yapılan bır araştırmayagöre
12 vaş grubunda ıse y üzde
74'tür."
Eşcinsellere izin
• LONDRA(AA)-
İngılterc"de uzun süredır
eşeınsellenn evlat
cdinebılmelenne ilışkın
süregelcn tartışmalar. bir
eşcınsel erkek çıftınevlat
edınmesıneızın\erilmesiyle
noktalandı. Chcshire
bölgesınde y aşay an ve
ısımleri sakİı tutulan eşcinsel
çift, belediyenın 'aile
yerleştirme paneh'nce
kimsesiz çocuklan evlat
edınebilecek kışılerlistesine
alındı. Konu hakkında son
karan Sosyal Hızmetler
Müdürü'nün vereceği
belirtilirken, eşcinsel çiftin
evlat edinebilmeleri
konusunda olumlu bıradım
atılması Avam
Kamarası'ndaki bazı
parlamenterlerce de destek
gördü.
Saatte 208
çocuk doğuyor
• İZMİR(ANKA)-
Çumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın bır zamanlar dilinden
düşürmediği '70 milyonluk
Türkiye" düşünün
gerçekleşmesi ıçın 9 yıldan az
bir zaman kalırken.
nüfusumuza her saat 208 kışı
daha katılıy or. Halen nüfus
açısındandünyanın 16.
büyük ülkesı olan ve 1995'te
bir basamak daha atlayarak
15'inciliğe y ükselecek olan
Türkiye'nın 2001 yıhnda
nüfusu. 70 mıly ona
yükselecek KamuYönetim
Uzmanlan Derneği Başkanı
Hüsamettin Örnek'ın
"Çoğalmanın Neresindeyız"
başlıkh bır araştırmasından
derlenen bilgilere göre
Türkiye. nufus buyüklüğü
bakımından Bırleşmiş
Milletler"eüyel60ülke
arasında 16. sırada yer
alırkcn. 56.4milyonluk
nüfusu ile de dünya
nüfusun un yüzde 1 l'ını
oluşturuyor.
Ayasofya
Müzesi'ne
ziyaretçî akını
ISTANBUL (AA) -
i
(
geçmişinin yanı sıra ilgjnç
mimarisiyle yüzyıllar
boyunca herkesin ilgısini
çeken Ayasofya Müzesi'ni,
1992 yılında bir milyon 165
bin 852 biletli yerli ve yabana
turist ziyaret etti. Müzeyi
ücretsiz gezen öğrencilerle
birlikte ziyaretçi sayısı bir
milyon 300 bine ulaştı.
Ayasofya Müzesi Müdürü
Arkeolog Erdem Yücel,
geçen yıllara oranla yoğun
geçen turizm sezonu
boyunca bır milyon 15 bin
885'i yabana. 149 bın 967si
yerli olmak üzere biletli
olarak toplam bir milyon 165
bin 852 kişinın ziyaret cttiğini
söyledı. -
Lotarya
sınıp tanımıyor
• İSTANBUL(AA)-
Basındaki promosy on ve
lotarya yanşına. ansiklopedi.
video kasedı. otomobil ve
villadan sonra, şımdi de
'şişmekadın'katıldı.
Playmen dergısi. noter
huzurunda yapılacak
cekilişle 100 okuruna 'şişme
kadın' vereceğini açıkladı.
Derginın aralık ayı sayısında
yer alan duyuruda. okurlann
tek kuponla katılacağı
çekilişin21Aralıkl992
tarihinde yapılacagı, "şişme
kadınlann" da kazanan
okurlann adreslenne ocak
ayı içinde 'taahhütlü olarak'
gönderileceğı behrtıldı.
Playmen'ınilginç'
duyurusunda şu ifadeler yer
aldı: "Playmen. 100 sevgili
okurunu şişme bebek sahibi
yapıyor. Yıllarca yanıruzdan
veyatağmızdan eîcsik
etmeyeceksiniz.. Ağzı var
dıii yok. cazibesı var dırdın
yok. Şansınızı zorlayın.
tercihinıziyapın.."
Türk kadınma seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 58. yılı kutlanıyor
Kadııılar lıâlâ siyasetinkıyısında• Bundan 58 yıl önce. bir çok Avrupa ülkesinde, Türkiye'den yıllarca sonra kazanılan bir • Son yıllarda kadını politik yaşama çekebilmek için partiler, kadın kuruluşlan ve dernekler
hak olarak gündeme gelen kadının seçme ve seçilme rîakkı Atatürk devrimleri ile Türk çeşitli önerilerde bulunmaya başladı. Bu arada, kota tartışmalan da uzun süre gündemde
kadınına verildi. 1935 yıhnda yapılan seçimlerde 18 kadın parlamentoda milletvekili olarak kaldı. 20 Ekim 1991 seçimlerinde ise büyük umutlara rağmen parlamentoda sadece 8 kadın
yer aldı. Ancak, bu sayı giderek azaldı. milletvekili yer alabildi.
ŞULE ALPASLAN
Seçme ve seçilme hakkı. Türk
kadınına Batılı ülkelerden yıl-
larca önce vcrılmesine karşın.
kadınlann hala siyasetin kıyı-
sında olduğu belirtıliyor. Ülkc-
mizdc kadınlar seçme hakkını
büyük ölçüde erkeğin \e aılesı-
nın değerlendirmelen doğrultu-
sunda kullanıyor. Siyası ya-
şamda her düzeydc "ctkılı bır
rol oynayabileceğine' ınanma-
dığı içın de. •'seçilme hakkfnı
kullanmaktan kaçınıyor. Oysa
uzmanlar. kadmlan. seçme \c
seçilme hakkını, ancak bu kısır
döngüden kurtulabıldiklcri
taktirde kullanabılecekleri ko-
nusunda uyarıyor.
Istanbul Ünıversitcsi Kadın
Sorunlan Araştırma ve L'ygu-
lama Merkezi Müdürü Prof
Dr Necla Arat. kadınlara seç-
me ve seçilme hakkının vcnldiğı
5 Aralık 1934 tarihinin. kadın-
lar açısından önemlı olduğunu
vurgulayarak. "Kadınlar 58
yıldır siyasetin kıyısında kaldı-
lar ve bır türlü içine gıremedi-
ler"dedi ve görüşlerini şöyle
dile getirdi:
"Bugün kadının seçme ve se-
çilme hakkı bulunması sıyasete
eşıt olarak girmiş olduğu anla-
mına gclmıyor. Çünkü seçme
ve seçilme hakkı bircy \e yurt-
taş olabilme ile yakından bağ-
lantılı. Kadınlar. Medeni Ka-
nunumuzda hâlâ tabi olan.
ikincıl bır konumdalar ve ka-
dınlara siyaseti kapatan. engel-
lcyen geleneksel küllür bugün
dc yaşamakta. Oysa kadınlann
tmrenAykut-ANAP
miUetvekili.
Le>laZana-HEP
miîleftekfli.
Fethiyeözver-DYP
mületvekili.
L.Yeniay Köseoğhı-
Bağnraız milkrvekili.
Gfflertleri-SHPmil-
krvekOi.
IşılaySaygm-ANAP Tansu Çflkr-DYP
miUetvekili. milletvekill
18İstanbul Haber Servisi -1923 > ılında seçım yasası
tartışılırken Meclis sahnesinde büyük
tanışmalara neden oldu. Seçım yasalannın
oluşturutmasına ilişkm y apıian loplanlılarda
birkaç milleıvekilı, kaç nüfus ıçın bır milletvekiii
seçılebileceğinin bebrlenmesinde. kadınlann da
sayıya dahıl cdilmesi önensını geürdıler. Ancak
kopan gürültü karşısında oturuma ara \enlmek
zorunda kalındı. Biryılsonrakianayasa
tartışmalannda konu ycnıden gündeme
getırildiyse de anayasanın seçme ve seçılme
haklanyla ilgili" 18 yaşmı bitiren her Türk'ün
milletvekili seçımlenne katılabikceği. 30 yaşını
bıtiren her Türk"un milletvekili seçilebileceğı"
öngörüsü. bazı milletvekillerinin "her kadın ve
erkek Türk" deyiminin anayasada yeralması
önerilerine rağmen "alkışlarla" reddeditdi ve "her
erkek Türk" olarak Yurttaşhk Bilgısi kitaplanna
geçti. Bunu izleyen yıllarda. toplumun büyük
çoğunluğuna ters geiecek radikal rcfoımldn kabıü
eden Mechs"te, kadınlann siyasal haklan hiçbır
biçirodesöz konusuedümedi. Ancak, 3 Nisan
!93Oyılındaaniden kadınlara beledıye
seçimkrine katüma hakkı tanındı.
5 Aralık 1934 tarihinde ise, bugün 58. yılmı
"kutlayacağımız" kadınlara seçme ve seçilme
"hakkının" venldiğini görüv oruz. Kadınlar ilk
kez 8 Şubat 1935 yılında miUetvekili seçimlerinde
oykullandılarve441 paıiamentenn arasında 18
kadın mületvekıiı olarak ver aklılar. Ancak bu
MelikeT.Hasefe-
ANAPmilkneküi.
oran günümüze gehnceye kadar giderek azakiı.
80 sonrasında kadınlar siyasette parti genet
başkanhğına kadar yükseisele rde Mectis'teki
sayılan bütün "çabalara" karşm yükselroedi.
Bugün Meclis'teki kadın sayısı 8. ANAP'tan
tmren Aykut, Melike Hasefe. Leyia Yeniay
Köseoğlu velşıiay Saygın. DYP'den TansuÇiller
(Devlet Bakanı). Fetriiye Özvcr. SHP'dcn Gûler
İlen ve Türkan Akyoi (Meclis dtşından Deviet
Bakanı İk HEP'ten Levla Zana.
yönetime kdiılmalan. y
girmelcri çağdaşlaşma \c de-
mokratiklcşme içın bır ön ko-
şul Kadınlar ^iyasetc katıldık-
lan oranda parlamenıonun sc-
lamlık görünümü ve havasını
değışlirecekler yapıcı. banşçı ve
uzlaştıncı tutumlarıyla siyasal
ve toplumsal yapımıza ycni bır
bakış açısını taşıyabılecekler-
dir."
Arat, kadınlann siyaselc et-
kin katılımlarının sağlanabıl-
mesı ıçın yapılması gcrckenlcn
ise şöyle sıraladı: "Her şeydcn
önce bir'cinslcnn eşıtliği" polıti-
kası benimsenmelı Kadınlann
karar vermc ^üreçlerine katıl-
malannı kolaylaştıracak top-
lumsal gü\cnce ve destek sağ-
lunmdlıdır. Rcsmi ve özel eği-
tım sistemlcrindc hukuksal ve
siyasal bılınçlenmcyı vurgula-
yan. kadınlann eşit katılımlan-
nı ıçercn ' İnsan Haklan. De-
mokrası ve Yurttaşlık Bilgisi"
cğnımıne öncelık verilmelidir.
Kadınlann siyasal partilerdcet-
kın görcv almalannı sağlamak
üzere kola ya da benzeri gcçici
onlemlerbenimscnmelıdır Par-
tiler seçım sistemı gerektırdığin-
de. geçicı bır önlem olarak
kadın adaylann göreve gelebil-
meleri içın mali olanak sağla-
mak konusunda yardımcı ol-
malıdır. Aynca koalisyon pro-
tokolündc vaat edilen uluslara-
rası sözleşmelerdekı çekincele-
rin kaldınlarak, bununla bağ-
lantılı olarak Türk Medeni Ka-
nunu'nda eşıthkçi düzenlcmcle-
rin. çağdaş ve uygar bır toplu-
ma yaraşır biçimde yapılması
ve Kadın Sorunlan Bakanlıâı"-
nın kurulması gerekmektedir."
Kadın Haklannı Araştırma
ve Geliştirme Derneği Başkanı
Doç. Dr. Süreyya Hiç de,
kadınlanmıza siyasal katılım
ımkanlannın sağlanmasının
demokrası ıçin çok büyük bir
önem taşıdığını belirtti. Türk
kadınının. kendilerini siyasal
katılıma ulaştıracak en güçlü
araçlar olan eğıtim, çkonomik
bağımsızUk ve statüden yoksun
bulunduğuna dikkat çeken
Hiç. "Bu da kadınlan erkekle-
nn gensinde kalmaya mahkûm
etmekte. Öyle kı. eğitım olanağı
bulabılmış kadınlanmız bıle. iş
hayatında eşıt koşullarda ücret
ve statü olanaklanna sahip ola-
mamakta" dedi.
Kadınlann siyasal katılımı-
nın ise sınırlı ve dar boyutlarda
kaldığını. aktıf politikadaki gö-
rüntüsünün sınırlı. bağımlı.
destekli ve sembolik olduğunu
belirten Hiç. bunun nedenlerinı
ıse şöyle sıraladr "Kadınlan-
mızın sınırlı ve dar boyutlarda
siyasal katılımında "Fırsat eşit-
sizhğı'nın rolü büyüktür. Siya-
sal katılımda, siyasal fırsatlar-
dan yararlanabılme koşullan-
nın olumsuzluğu yanında.
kadınlanmızda genelhkle 'Poli-
tik ilgı ve dürtü'nün de geliştiril-
mediği gözlenmektedir. Bu ilgj
ve dürtü. genel kural olarak 'ki-
şilerin politikada etkilı olacağı-
na ve bu konumda fikirlerinder
faydalanılacağına inanmalan
ile yaratılabılır Toplumumuz
özellikle kadınlanmıza bu ko-
nuda güvence vermelidır ki,
katılıma bir demokratık sistem
gerçekleşebılsin."
Kuzulann Sessizliği fılminin ünlü oyuncusu Jodie Foster'ın yeri sağlam
Yapımcı, yönetmen ve oyuncu Jodie
Dış Haberler Senisi - Holly-
vvood'un küçük çocuğu olarak
anılan Jodie Foster, geçen hafta
30. yaşgününü kutladı.
Yönetmen Martin Scorsese'-
nin Taksı Şöförü (1976) fılmın-
de genç bır fahişeyi. Sanık
(1988) fılmınde tecavüze uğra-
mış bir genç kız rolüyle Akade-
mı Ödülü kazanan Foster. ar-
dından. üst dereceli FBI ajanını
canlandırdığı Küçük Adam
Tate (199irfilmınde üstün ze-
kalı bır çocuğun annesi rolü ile
ilk yönctmenlik deneyımini ya-
şadı. Jodie Foster. şu günlerde
Holly\\ood"da ender rastlanan
ycni bir proje üstünde çalışıyor.
Foster"ın son üç yıldaki başa-
nsı ona büyük servet kazandır-
masa da. film endüstrisinde üst
düzeyde bır kadın oyuncu ola-
rak kendisine sağlam bır yer
sağladı. Polygram film ile an-
laştığı son tasanda Jodie. film-
de rol almasının yanısıra. yö-
netmen ve yapımalık görev len-
ni de üstleniyor.
Foster. International Herald
Tribune gazetesınin yazan Jo-
an Dupont ile yaptığı görüşme-
de kendisi ve çalışmalan hak-
kındaki sorulan yanıtladı:
-Niçin yapımalık görevıni de
üstlendıniz? Oyunculuk ve yö-
netmenlik yeterlı değıl mi?
Foster - Yeterhlık görecelı bir
kavram. Ben film yapıyorum
ama ne yaak ki film taslağının
başlangıcından gelişmesi aşa-
masına kadar etkin bulunan
çok az yapımcı var. Yalmzca işe
alan yönetmen veya yalnızca
rolü olan aktris olmak yerine
yapımalık yapmak ıstiyorum.
- Hollywood'da yapılanlann
dışında. değjşık bir yapım oluş-
turmayı amaçlıyor musunuz?
Foster- Ben Hollyvvood'da
yetiştım. Özellikle Âvrupa'da
Hollyvvood kelimesi. insanlar-
da Wall Street imajını canlandı-
n\or. Önemlı olan film endüst-
• Foster'ın son üçyıîda
başansı ona büyük servet
kazandırmasa da, film
endüstrisinde üst düzeyde
bir kadın oyuncu
olarak kendisine
sağlam bir yer sağİadı.
Polygram film ile
anlaştığı son tasanda
Jodie. film.de rol
almasmmyarusıra,
yönetmen ve
yapımalık
görevkrinî de
üstieniyor.
Sanatçılar 'elçi'
olmayıyeğüyor• Kültür Bakanlığı'nın Başbakanlığa gönderdiğj
yasa taslağı, sanat çevrelerinde farkh yorumlara ne-
den oldu, ancak genellikle olumlu karşılandı. Tas-
lak, "devlet sanatçısf' unvanının yerine "kültür ve
sanat elçilerT unvanının getirilmesini öngörüyor.
Kültür Servisi- Kültür Ba- sim ve kişilerden oluşturulma-
Jodie Foster'a göre daha fazla erkek y önetmen olmasının bir nedeni onlara kendi görüşlerini yaratmada özgürlük tanınması.
risindeki çeşitli katmanlan bıl-
mektir. Yoksa. Bruce Willis
veya Arnold Schvvarzenegger
ile çalışıp servet yapmak dcğil.
-Bu ıki yöntem arasında ne
farkvar?
Foster - Farklılıklar üç değı-
şık ışlevı yapmamdan kaynak-
lanıyor. Aktris olmam ve oyun-
culuğumun niteliği. benim di-
ğerstüdyolarda yapılan fılmler-
le rekabetimı gerektiriyor. So-
nuçta, herkesin beni görmek ıs-
tedığinden farklı ve daha çok
şeyler yapmak ıstiyorum.
-Bu nedenle mi sız bu filmle-
rin bazılannı yönetmek istıyor-
sunuz?
Ftıster - Evet. bu da etken.
Ama bu. bir oyuncu veya yö-
netmen kıbirliliğı olmadığı gibi,
kolay iş bulmak amaayla yap-
tığım bir olay da değil.
-Anncnizin sızi şekillendirdi-
ğı ve kariyennızin oluşmasında
çok etkilı olduğunu söylüyor-
sunuz. Sızı Fransız lisesine gön-
dermiş. Bu nasıl oldu?
Foster - Annem diğer ülkele-
re. diğer ülkelerin yaşam biçim-
lennc meraklıydı. O benim dış
dünyaya ilışkin bakış açısına
sahıp olup, evrensel bakış açısı-
nı yakalamamı isterdi.
-Hollyvvood'da çok az kadın
yönetmen olmasını neye bağh-
yorsunuz?
Foster - Benim ınancıma gö-
re, günümüzde bu kalıp değişi-
yor. Geniş açıyla bakış tavn.
geçmişin hastalıklanndan kur-
tulup, çözüme ortak olmaya
çalışıyor. Daha fazla erkek yö-
netmenin olmasının bir nedenı-
de. onlara kendi görüşlenni ya-
ratmada daha fazla özgürlük
tanınması. Bazı erkek yönet-
menlerin fılmleri yüzünden ma-
li knz yaşansa da buna rağmen
"sana ınanıyorum" diyerek ça-
lışma sürdürülebihyor. Bu du-
rum hiç bir kadının sahıp olma-
dığı bır lüks. Eğer bır kadın ise-
niz. yararlı. kazanç getiren ol-
mak zorundasınız. Aksi du-
rumda asla yeniden çalışmanı-
za izin venlmez.
-Oyunculuk sizın ıçin hala ilk
derecede önemını koruyor mu?
Foster - Ben film yapımcılığı
yanısıra zaten oyunculumu sür-
dürüyorum.. Hiç bır şey beni
oyunculuk tan vazgearemez.
Fakat yönetmenlık başka şey-
lerle uğraşmamı zaman zaman
engelliyor. Oyunculuk sürekli
yaptığım uğraşım olmasının
yanında. hayatta yaptığım her
şey değil. Yılda bır kez kamera
karşısına geçmemın bır diğer
nedeni, daha ıyi yapacak bir şey
bulamamam.
Erkeğin fendi kadını yendi
ABD'de erkeklerinhemşireliğe îlgisi arltı
• ABD'de kayıtlı yaklaşık 2 milyon hemşireden 109 binini erkekler oluşturu-
yor. Hemşirelik okuluna başvuran erkeklerin sayısında da yüzde 10 artış var.
The New York Times gazetesine göre hemşirelik, halen ABD'de en iyi sosyal
haklan olan meslek kategorisine girıyor.
NEW YORK (AA)-ABD de
hemşirelik mesleğınin gelir geti-
ren istikrarlı bir ış haline dönüş-
mesi nedenıy le. ülke çapında er-
kekler arasında da bu mesleğe
talebın arttığı bıldiriliyor.
ABD İşçi İstatıstik Bürosu'-
nun venlenne göre geçen yıl
ABD'deki kayıtlı 1.7 milyon
hemş'reden 90 binini erkekler
oluşturuyordu. Bu yıl ise bu sa-
yı 109 bıne ulaştı.
The New York Tımes gazete-
sinde bugün yayımlanan bir ha-
bere göre bu yıl içinde hemşi-
relik okuluna başvuran erkek-
lerin sayısı ülke çapında y üzdc
10 artış göstcrdi.
Gazeteye göre bu artışın baş-
lıca sebebini, hemşirelik mesle-
ğinın yılda ortalama yaklaşık
30-40 milyon lira gelir getırmesi
oluşturuyor.
Hemşireliğe olan talep.
ABD'de 1980'h yıllardan ıtiba-
ren kadınların polıslik. avu-
katlık ve inşaaı ışçiliğı gibı baş-
ka iş kollanna yönelmeleri ile
azalmaya başlamış. Buna
karşılık ülke çapında bakımı
muhtaç yaşlı nüfusta artma gö-
rülmüştü.
Talcbir. azalmasıyla doğru
orantılı olarak hemşireliğı
özendirmek için ücretler yük-
seltilmışti.
ABD'de maaşın yanı sıra
sağlık harcamalan. ızın ve ikra-
mıyeler gibi personele venlen
sosyal haklar ve ek çıkarlann
öncmıde bu mesleğe olan talebi
arttırdı
The New York Tımes gazete-
sine göre hemşırelik. ABD'de
en ıyi sosyal haklan olan mes-
lek kategorisine ginyor.
ABD'de kayıtlı hemştre ola-
bılmek için 2-4 yıl arasında eğı-
tim veren "hemşire okullann-
dan" mezun olmak yeterli. Do-
layısıyla ABD'de okuldan yenı
mezun olan bir hemşire,
yıllannı vermiş bir fabrika işçı-
sinden daha çok kazanç sağlı-
yabıliyor.
ABD'de ekonomik nedenler-
le bu mesleğe olan talebın er-
kekler arasında artmasından
sonra hemşırelığin özünü oluş-
turan "şefkath olma" niteliği
kadınlara özgü olduğu için er-
keklenn iyı hemşire olamaya-
caklan tartışmalan başladı.
Hemşire olan bazı erkekler
işin içine girdikçe daha yu-
muşak olmayı öğrendiklerini ve
kişiliklerinın duygusal yanlan-
nın ortaya çıküğını belirtıyor-
lar.
Buna karşılık, Fresno Hem-
şirelik Okulu'nun bir erkek so-
rumlusu da "Erkekler elbette
kadınlar kadar şefkatli olamaz
ama erkek hemşire. hastanın
arkasını yumuşak biçimde ok-
şamaz da ona güven veren bir
biçimde dukunur. Hastanın
buna da gereksinimı var" dı-
yor.
Aynca erkek hemşirelerin sa-
yısının ülke çapında giderek
artması hemşırelıkte iş bölümü-
nün doğmasına yol açlı Özel-
likle fiziki güç gerektiren alan-
larda erkek" hemşirelerin sağla-
dıklan doğal başan. onlann bu
alanlarda kullanımını suğlıyor.
kanlığı'nın tarüşmalı "devlet
sanatçısı" unvanıru kaldıra-
rak yerine "kültür ve sanat
etçılen" unvanını getırmek
içın hazırladığı ve Başbakanlı-
ğa gönderdıği yasa taslağı
konusunda kirru sanatçılar,
bu girişimi yerinde bulurken,
kımileri de seçici kunılun de-
ğışik sanat görüşlerine sahip
çeşitli kişilerden oluşturulma-
sını önerdi.
Bazı sanatçılar da 'devlet
sanatçılığYnın antidemokra-
tik bir uygulama olduğunu ve
'sanat eİçilıği'nin de bundan
farklı olmadığını savunarak,
"kıtaplann toplatıldığı, ya-
saklandığı bir ülkede devlet
sanatçısı olmak ne kadar gu-
rur vermeyici ise, sanat elçiligi
daha da anlaşıknayacak bir
kılıf' görüşünü dile getırdüer.
Sanatçüarın görüşleri
• Hüseyin Gezer: 'Sanat el-
çiliği' yerinde bir tanımlama.
Bundan önceki uygulamanm
kendilerine ödül verilenler ta-
rafından yadsınması konu-
sunda etkın olan faktörlere
işaret edilmiş olunuyor ve de
tamamen politik görüşlerin
etkileyemeyeceğı bir topluluk
tarafmdan bir bakıma jürilik
görevinin üstlenilmesi fıkrini
yerinde buluyorum. Ancak
günümüz sanat ortamında
doğru seçimler yapılabilmesi-
ni sağıamak bakımından, se-
çici kunılun değişik sanat
görüşlerine sahip. değişik ke-
sı gerekir.
• Fazıl Hüsnü Dağlarca:
"Devlet sanatçısı dendiği za-
man bır halktan kopma olu-
yor. devlet ve halk diye bir
ay nm yapıhyor. Ginşimi
olumlu bulduğum halde seçici
kunılda TBMM'de grubu
olan partilerin temsilcilerinin
olmasını pek yerinde bulmu-
yorum. Mıllet Meclisi'nin kül-
tür ortamı sıfırdır.
• Şükran Güngör: Zaten
devlet sanatçıhğırun bir evre-
den sonra anlamı kalmamışü.
Siyasetçiler ve bu unvanın
kendilerine verilmesi için yal-
varan sanatçılar 'devlet sanat-
çılığı'nın haysiyetini bırakma-
dılar.
• Turhan Selçuk: SHP'nin
Kültür Bakanı Sayın Fikn
Sağlar iyi yapmış, 'devlet sa-
natçısı" unvanını kaldırmış.
Devletin sanatçısı olmaz, 'hal-
kın sanatçısı' olur. Ülkesine
hizmet eden, dış ülkelerde ta-
nıtıhnasına ve saygınhk ka-
zanmasına katkıda bulunan
sanatçılann ödüllendirilmesi,
kanımca daha olumlu oldu.
• Ömer Kavoır: Devlet sa-
natçılığı zaten saçma sapan,
gereksiz bir kavTamdı. Hatta
antidemokratik bır uygula-
maydı.
• Tomris Uyar. Kitaplann
hâlâ toplatıldığı, yasaklandığı
bir ülkede devlet sanatçısı ol-
mak ne karar gurur vermeyici
ise. bu yanlıştan yola çıkılarak
bulanan sanat elçiliğj daha da
anlaşılmayacak bir kılıf.