15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imtıyaz sahıbı Berin Nadi • Genel Yavın Yonetmenr Ozgen \ca:" • Gene! Yaym Koordınaıoru Hikmet Çetiıtkaya • Yazı Işlerı Muduru. Celal Başlangif • Gorsel Yonetmen: Mi Acar • Duzenlemc Musiafa Saglamer • Ankara Temsılcısı Cuneyı Arcayurek Haber Muaurlerı: MusUfa Balbay, Işık Kansu Izmır Temsılcı V. Scrdır Kızık Adana Temsılcisr Çetia Yigenoglu Istanbul Haberlen: Şen»y kalkan Dış Haberler: Ergon Bakı tş-Ekonomi: Şükran Ketenci Yun Haberlen: Mehmet Su«ç Makaleler. Sami Kanoraı Spor Abdülk»dir Yucdman Du- zeltme: AbdnUah Y«ncı • Müessese Müdür V.: Erol Erknt • Koordinatör: Ahmet Korulsaa • Muhasebe Bülcnt Yfener • İdare: Hüseyin Gurer • îşletme. Önder Çeük • Bilgi-lşlem: Nıil tıal • Bilgısayar Sıstem: Mûnıvct Çiler • Reklam: Rrta Işıtman Basım- Cumhuriyet Matbaacıhk ve GaznecıUk TA.Ş. • Yayımlayan. Yenı Gun Haber Ajansı Basıtı ve Yayıncılık A.Ş Türkocagı Cad 39/41 Cajaloğlu 34334 Ist PK 246 Istanbul. Tel: 512 05 05 (20 haı), Telev. 22246, Fax. (1) 513 85 95 • Buro/ar \tkut: Z Gökalp Blv. Inkılap S No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax (4) 433 05 65 • Izmir H. Ziya Blv 1352 S. 2/3 Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adaaa: Inönü Cad 119 S. No. 1 Kat 1, Tel: 59 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 59 25 78 TAkVİM 5ARALIK1992 Imsak 5 34 Guneş 7 06 Öğle 12.00 İkındi: 14 21 Akşam:16 42 Yatsı 18.06 Dişlerimiz bakımsız • İZMİR(AA)-Türklenn diş bakımında ihmalcı bır toplum olduğu belirtılerek diş kayıplannı engellemek ve azaltmak amacıyla dış- etlennc gereklı bakımın yapılması ıstendı. İzmır Diş HekimleriOdası Başkanı Mustafa Oral. yaş ılerledıkçe dış sağlığının gözardı edildığini sövledi. Oral. yapılan biraraştırmada. 12 yaş grubu çocuklannın yüzde81"ı. 19 yaş grubu nüfusun ıse yüzde 89"unda çürük dış bulunduğunun tespıt edıldığını belırtcrek şunlansoyledı. "Dişeti hastalıklan Türkıye'deçok sık görülcn v c dış kay ıplanna en çok yol açan ctkendır. Yapılan bır araştırmayagöre 12 vaş grubunda ıse y üzde 74'tür." Eşcinsellere izin • LONDRA(AA)- İngılterc"de uzun süredır eşeınsellenn evlat cdinebılmelenne ilışkın süregelcn tartışmalar. bir eşcınsel erkek çıftınevlat edınmesıneızın\erilmesiyle noktalandı. Chcshire bölgesınde y aşay an ve ısımleri sakİı tutulan eşcinsel çift, belediyenın 'aile yerleştirme paneh'nce kimsesiz çocuklan evlat edınebilecek kışılerlistesine alındı. Konu hakkında son karan Sosyal Hızmetler Müdürü'nün vereceği belirtilirken, eşcinsel çiftin evlat edinebilmeleri konusunda olumlu bıradım atılması Avam Kamarası'ndaki bazı parlamenterlerce de destek gördü. Saatte 208 çocuk doğuyor • İZMİR(ANKA)- Çumhurbaşkanı Turgut Özal'ın bır zamanlar dilinden düşürmediği '70 milyonluk Türkiye" düşünün gerçekleşmesi ıçın 9 yıldan az bir zaman kalırken. nüfusumuza her saat 208 kışı daha katılıy or. Halen nüfus açısındandünyanın 16. büyük ülkesı olan ve 1995'te bir basamak daha atlayarak 15'inciliğe y ükselecek olan Türkiye'nın 2001 yıhnda nüfusu. 70 mıly ona yükselecek KamuYönetim Uzmanlan Derneği Başkanı Hüsamettin Örnek'ın "Çoğalmanın Neresindeyız" başlıkh bır araştırmasından derlenen bilgilere göre Türkiye. nufus buyüklüğü bakımından Bırleşmiş Milletler"eüyel60ülke arasında 16. sırada yer alırkcn. 56.4milyonluk nüfusu ile de dünya nüfusun un yüzde 1 l'ını oluşturuyor. Ayasofya Müzesi'ne ziyaretçî akını ISTANBUL (AA) - i ( geçmişinin yanı sıra ilgjnç mimarisiyle yüzyıllar boyunca herkesin ilgısini çeken Ayasofya Müzesi'ni, 1992 yılında bir milyon 165 bin 852 biletli yerli ve yabana turist ziyaret etti. Müzeyi ücretsiz gezen öğrencilerle birlikte ziyaretçi sayısı bir milyon 300 bine ulaştı. Ayasofya Müzesi Müdürü Arkeolog Erdem Yücel, geçen yıllara oranla yoğun geçen turizm sezonu boyunca bır milyon 15 bin 885'i yabana. 149 bın 967si yerli olmak üzere biletli olarak toplam bir milyon 165 bin 852 kişinın ziyaret cttiğini söyledı. - Lotarya sınıp tanımıyor • İSTANBUL(AA)- Basındaki promosy on ve lotarya yanşına. ansiklopedi. video kasedı. otomobil ve villadan sonra, şımdi de 'şişmekadın'katıldı. Playmen dergısi. noter huzurunda yapılacak cekilişle 100 okuruna 'şişme kadın' vereceğini açıkladı. Derginın aralık ayı sayısında yer alan duyuruda. okurlann tek kuponla katılacağı çekilişin21Aralıkl992 tarihinde yapılacagı, "şişme kadınlann" da kazanan okurlann adreslenne ocak ayı içinde 'taahhütlü olarak' gönderileceğı behrtıldı. Playmen'ınilginç' duyurusunda şu ifadeler yer aldı: "Playmen. 100 sevgili okurunu şişme bebek sahibi yapıyor. Yıllarca yanıruzdan veyatağmızdan eîcsik etmeyeceksiniz.. Ağzı var dıii yok. cazibesı var dırdın yok. Şansınızı zorlayın. tercihinıziyapın.." Türk kadınma seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 58. yılı kutlanıyor Kadııılar lıâlâ siyasetinkıyısında• Bundan 58 yıl önce. bir çok Avrupa ülkesinde, Türkiye'den yıllarca sonra kazanılan bir • Son yıllarda kadını politik yaşama çekebilmek için partiler, kadın kuruluşlan ve dernekler hak olarak gündeme gelen kadının seçme ve seçilme rîakkı Atatürk devrimleri ile Türk çeşitli önerilerde bulunmaya başladı. Bu arada, kota tartışmalan da uzun süre gündemde kadınına verildi. 1935 yıhnda yapılan seçimlerde 18 kadın parlamentoda milletvekili olarak kaldı. 20 Ekim 1991 seçimlerinde ise büyük umutlara rağmen parlamentoda sadece 8 kadın yer aldı. Ancak, bu sayı giderek azaldı. milletvekili yer alabildi. ŞULE ALPASLAN Seçme ve seçilme hakkı. Türk kadınına Batılı ülkelerden yıl- larca önce vcrılmesine karşın. kadınlann hala siyasetin kıyı- sında olduğu belirtıliyor. Ülkc- mizdc kadınlar seçme hakkını büyük ölçüde erkeğin \e aılesı- nın değerlendirmelen doğrultu- sunda kullanıyor. Siyası ya- şamda her düzeydc "ctkılı bır rol oynayabileceğine' ınanma- dığı içın de. •'seçilme hakkfnı kullanmaktan kaçınıyor. Oysa uzmanlar. kadmlan. seçme \c seçilme hakkını, ancak bu kısır döngüden kurtulabıldiklcri taktirde kullanabılecekleri ko- nusunda uyarıyor. Istanbul Ünıversitcsi Kadın Sorunlan Araştırma ve L'ygu- lama Merkezi Müdürü Prof Dr Necla Arat. kadınlara seç- me ve seçilme hakkının vcnldiğı 5 Aralık 1934 tarihinin. kadın- lar açısından önemlı olduğunu vurgulayarak. "Kadınlar 58 yıldır siyasetin kıyısında kaldı- lar ve bır türlü içine gıremedi- ler"dedi ve görüşlerini şöyle dile getirdi: "Bugün kadının seçme ve se- çilme hakkı bulunması sıyasete eşıt olarak girmiş olduğu anla- mına gclmıyor. Çünkü seçme ve seçilme hakkı bircy \e yurt- taş olabilme ile yakından bağ- lantılı. Kadınlar. Medeni Ka- nunumuzda hâlâ tabi olan. ikincıl bır konumdalar ve ka- dınlara siyaseti kapatan. engel- lcyen geleneksel küllür bugün dc yaşamakta. Oysa kadınlann tmrenAykut-ANAP miUetvekili. Le>laZana-HEP miîleftekfli. Fethiyeözver-DYP mületvekili. L.Yeniay Köseoğhı- Bağnraız milkrvekili. Gfflertleri-SHPmil- krvekOi. IşılaySaygm-ANAP Tansu Çflkr-DYP miUetvekili. milletvekill 18İstanbul Haber Servisi -1923 > ılında seçım yasası tartışılırken Meclis sahnesinde büyük tanışmalara neden oldu. Seçım yasalannın oluşturutmasına ilişkm y apıian loplanlılarda birkaç milleıvekilı, kaç nüfus ıçın bır milletvekiii seçılebileceğinin bebrlenmesinde. kadınlann da sayıya dahıl cdilmesi önensını geürdıler. Ancak kopan gürültü karşısında oturuma ara \enlmek zorunda kalındı. Biryılsonrakianayasa tartışmalannda konu ycnıden gündeme getırildiyse de anayasanın seçme ve seçılme haklanyla ilgili" 18 yaşmı bitiren her Türk'ün milletvekili seçımlenne katılabikceği. 30 yaşını bıtiren her Türk"un milletvekili seçilebileceğı" öngörüsü. bazı milletvekillerinin "her kadın ve erkek Türk" deyiminin anayasada yeralması önerilerine rağmen "alkışlarla" reddeditdi ve "her erkek Türk" olarak Yurttaşhk Bilgısi kitaplanna geçti. Bunu izleyen yıllarda. toplumun büyük çoğunluğuna ters geiecek radikal rcfoımldn kabıü eden Mechs"te, kadınlann siyasal haklan hiçbır biçirodesöz konusuedümedi. Ancak, 3 Nisan !93Oyılındaaniden kadınlara beledıye seçimkrine katüma hakkı tanındı. 5 Aralık 1934 tarihinde ise, bugün 58. yılmı "kutlayacağımız" kadınlara seçme ve seçilme "hakkının" venldiğini görüv oruz. Kadınlar ilk kez 8 Şubat 1935 yılında miUetvekili seçimlerinde oykullandılarve441 paıiamentenn arasında 18 kadın mületvekıiı olarak ver aklılar. Ancak bu MelikeT.Hasefe- ANAPmilkneküi. oran günümüze gehnceye kadar giderek azakiı. 80 sonrasında kadınlar siyasette parti genet başkanhğına kadar yükseisele rde Mectis'teki sayılan bütün "çabalara" karşm yükselroedi. Bugün Meclis'teki kadın sayısı 8. ANAP'tan tmren Aykut, Melike Hasefe. Leyia Yeniay Köseoğlu velşıiay Saygın. DYP'den TansuÇiller (Devlet Bakanı). Fetriiye Özvcr. SHP'dcn Gûler İlen ve Türkan Akyoi (Meclis dtşından Deviet Bakanı İk HEP'ten Levla Zana. yönetime kdiılmalan. y girmelcri çağdaşlaşma \c de- mokratiklcşme içın bır ön ko- şul Kadınlar ^iyasetc katıldık- lan oranda parlamenıonun sc- lamlık görünümü ve havasını değışlirecekler yapıcı. banşçı ve uzlaştıncı tutumlarıyla siyasal ve toplumsal yapımıza ycni bır bakış açısını taşıyabılecekler- dir." Arat, kadınlann siyaselc et- kin katılımlarının sağlanabıl- mesı ıçın yapılması gcrckenlcn ise şöyle sıraladı: "Her şeydcn önce bir'cinslcnn eşıtliği" polıti- kası benimsenmelı Kadınlann karar vermc ^üreçlerine katıl- malannı kolaylaştıracak top- lumsal gü\cnce ve destek sağ- lunmdlıdır. Rcsmi ve özel eği- tım sistemlcrindc hukuksal ve siyasal bılınçlenmcyı vurgula- yan. kadınlann eşit katılımlan- nı ıçercn ' İnsan Haklan. De- mokrası ve Yurttaşlık Bilgisi" cğnımıne öncelık verilmelidir. Kadınlann siyasal partilerdcet- kın görcv almalannı sağlamak üzere kola ya da benzeri gcçici onlemlerbenimscnmelıdır Par- tiler seçım sistemı gerektırdığin- de. geçicı bır önlem olarak kadın adaylann göreve gelebil- meleri içın mali olanak sağla- mak konusunda yardımcı ol- malıdır. Aynca koalisyon pro- tokolündc vaat edilen uluslara- rası sözleşmelerdekı çekincele- rin kaldınlarak, bununla bağ- lantılı olarak Türk Medeni Ka- nunu'nda eşıthkçi düzenlcmcle- rin. çağdaş ve uygar bır toplu- ma yaraşır biçimde yapılması ve Kadın Sorunlan Bakanlıâı"- nın kurulması gerekmektedir." Kadın Haklannı Araştırma ve Geliştirme Derneği Başkanı Doç. Dr. Süreyya Hiç de, kadınlanmıza siyasal katılım ımkanlannın sağlanmasının demokrası ıçin çok büyük bir önem taşıdığını belirtti. Türk kadınının. kendilerini siyasal katılıma ulaştıracak en güçlü araçlar olan eğıtim, çkonomik bağımsızUk ve statüden yoksun bulunduğuna dikkat çeken Hiç. "Bu da kadınlan erkekle- nn gensinde kalmaya mahkûm etmekte. Öyle kı. eğitım olanağı bulabılmış kadınlanmız bıle. iş hayatında eşıt koşullarda ücret ve statü olanaklanna sahip ola- mamakta" dedi. Kadınlann siyasal katılımı- nın ise sınırlı ve dar boyutlarda kaldığını. aktıf politikadaki gö- rüntüsünün sınırlı. bağımlı. destekli ve sembolik olduğunu belirten Hiç. bunun nedenlerinı ıse şöyle sıraladr "Kadınlan- mızın sınırlı ve dar boyutlarda siyasal katılımında "Fırsat eşit- sizhğı'nın rolü büyüktür. Siya- sal katılımda, siyasal fırsatlar- dan yararlanabılme koşullan- nın olumsuzluğu yanında. kadınlanmızda genelhkle 'Poli- tik ilgı ve dürtü'nün de geliştiril- mediği gözlenmektedir. Bu ilgj ve dürtü. genel kural olarak 'ki- şilerin politikada etkilı olacağı- na ve bu konumda fikirlerinder faydalanılacağına inanmalan ile yaratılabılır Toplumumuz özellikle kadınlanmıza bu ko- nuda güvence vermelidır ki, katılıma bir demokratık sistem gerçekleşebılsin." Kuzulann Sessizliği fılminin ünlü oyuncusu Jodie Foster'ın yeri sağlam Yapımcı, yönetmen ve oyuncu Jodie Dış Haberler Senisi - Holly- vvood'un küçük çocuğu olarak anılan Jodie Foster, geçen hafta 30. yaşgününü kutladı. Yönetmen Martin Scorsese'- nin Taksı Şöförü (1976) fılmın- de genç bır fahişeyi. Sanık (1988) fılmınde tecavüze uğra- mış bir genç kız rolüyle Akade- mı Ödülü kazanan Foster. ar- dından. üst dereceli FBI ajanını canlandırdığı Küçük Adam Tate (199irfilmınde üstün ze- kalı bır çocuğun annesi rolü ile ilk yönctmenlik deneyımini ya- şadı. Jodie Foster. şu günlerde Holly\\ood"da ender rastlanan ycni bir proje üstünde çalışıyor. Foster"ın son üç yıldaki başa- nsı ona büyük servet kazandır- masa da. film endüstrisinde üst düzeyde bır kadın oyuncu ola- rak kendisine sağlam bır yer sağladı. Polygram film ile an- laştığı son tasanda Jodie. film- de rol almasının yanısıra. yö- netmen ve yapımalık görev len- ni de üstleniyor. Foster. International Herald Tribune gazetesınin yazan Jo- an Dupont ile yaptığı görüşme- de kendisi ve çalışmalan hak- kındaki sorulan yanıtladı: -Niçin yapımalık görevıni de üstlendıniz? Oyunculuk ve yö- netmenlik yeterlı değıl mi? Foster - Yeterhlık görecelı bir kavram. Ben film yapıyorum ama ne yaak ki film taslağının başlangıcından gelişmesi aşa- masına kadar etkin bulunan çok az yapımcı var. Yalmzca işe alan yönetmen veya yalnızca rolü olan aktris olmak yerine yapımalık yapmak ıstiyorum. - Hollywood'da yapılanlann dışında. değjşık bir yapım oluş- turmayı amaçlıyor musunuz? Foster- Ben Hollyvvood'da yetiştım. Özellikle Âvrupa'da Hollyvvood kelimesi. insanlar- da Wall Street imajını canlandı- n\or. Önemlı olan film endüst- • Foster'ın son üçyıîda başansı ona büyük servet kazandırmasa da, film endüstrisinde üst düzeyde bir kadın oyuncu olarak kendisine sağlam bir yer sağİadı. Polygram film ile anlaştığı son tasanda Jodie. film.de rol almasmmyarusıra, yönetmen ve yapımalık görevkrinî de üstieniyor. Sanatçılar 'elçi' olmayıyeğüyor• Kültür Bakanlığı'nın Başbakanlığa gönderdiğj yasa taslağı, sanat çevrelerinde farkh yorumlara ne- den oldu, ancak genellikle olumlu karşılandı. Tas- lak, "devlet sanatçısf' unvanının yerine "kültür ve sanat elçilerT unvanının getirilmesini öngörüyor. Kültür Servisi- Kültür Ba- sim ve kişilerden oluşturulma- Jodie Foster'a göre daha fazla erkek y önetmen olmasının bir nedeni onlara kendi görüşlerini yaratmada özgürlük tanınması. risindeki çeşitli katmanlan bıl- mektir. Yoksa. Bruce Willis veya Arnold Schvvarzenegger ile çalışıp servet yapmak dcğil. -Bu ıki yöntem arasında ne farkvar? Foster - Farklılıklar üç değı- şık ışlevı yapmamdan kaynak- lanıyor. Aktris olmam ve oyun- culuğumun niteliği. benim di- ğerstüdyolarda yapılan fılmler- le rekabetimı gerektiriyor. So- nuçta, herkesin beni görmek ıs- tedığinden farklı ve daha çok şeyler yapmak ıstiyorum. -Bu nedenle mi sız bu filmle- rin bazılannı yönetmek istıyor- sunuz? Ftıster - Evet. bu da etken. Ama bu. bir oyuncu veya yö- netmen kıbirliliğı olmadığı gibi, kolay iş bulmak amaayla yap- tığım bir olay da değil. -Anncnizin sızi şekillendirdi- ğı ve kariyennızin oluşmasında çok etkilı olduğunu söylüyor- sunuz. Sızı Fransız lisesine gön- dermiş. Bu nasıl oldu? Foster - Annem diğer ülkele- re. diğer ülkelerin yaşam biçim- lennc meraklıydı. O benim dış dünyaya ilışkin bakış açısına sahıp olup, evrensel bakış açısı- nı yakalamamı isterdi. -Hollyvvood'da çok az kadın yönetmen olmasını neye bağh- yorsunuz? Foster - Benim ınancıma gö- re, günümüzde bu kalıp değişi- yor. Geniş açıyla bakış tavn. geçmişin hastalıklanndan kur- tulup, çözüme ortak olmaya çalışıyor. Daha fazla erkek yö- netmenin olmasının bir nedenı- de. onlara kendi görüşlenni ya- ratmada daha fazla özgürlük tanınması. Bazı erkek yönet- menlerin fılmleri yüzünden ma- li knz yaşansa da buna rağmen "sana ınanıyorum" diyerek ça- lışma sürdürülebihyor. Bu du- rum hiç bir kadının sahıp olma- dığı bır lüks. Eğer bır kadın ise- niz. yararlı. kazanç getiren ol- mak zorundasınız. Aksi du- rumda asla yeniden çalışmanı- za izin venlmez. -Oyunculuk sizın ıçin hala ilk derecede önemını koruyor mu? Foster - Ben film yapımcılığı yanısıra zaten oyunculumu sür- dürüyorum.. Hiç bır şey beni oyunculuk tan vazgearemez. Fakat yönetmenlık başka şey- lerle uğraşmamı zaman zaman engelliyor. Oyunculuk sürekli yaptığım uğraşım olmasının yanında. hayatta yaptığım her şey değil. Yılda bır kez kamera karşısına geçmemın bır diğer nedeni, daha ıyi yapacak bir şey bulamamam. Erkeğin fendi kadını yendi ABD'de erkeklerinhemşireliğe îlgisi arltı • ABD'de kayıtlı yaklaşık 2 milyon hemşireden 109 binini erkekler oluşturu- yor. Hemşirelik okuluna başvuran erkeklerin sayısında da yüzde 10 artış var. The New York Times gazetesine göre hemşirelik, halen ABD'de en iyi sosyal haklan olan meslek kategorisine girıyor. NEW YORK (AA)-ABD de hemşirelik mesleğınin gelir geti- ren istikrarlı bir ış haline dönüş- mesi nedenıy le. ülke çapında er- kekler arasında da bu mesleğe talebın arttığı bıldiriliyor. ABD İşçi İstatıstik Bürosu'- nun venlenne göre geçen yıl ABD'deki kayıtlı 1.7 milyon hemş'reden 90 binini erkekler oluşturuyordu. Bu yıl ise bu sa- yı 109 bıne ulaştı. The New York Tımes gazete- sinde bugün yayımlanan bir ha- bere göre bu yıl içinde hemşi- relik okuluna başvuran erkek- lerin sayısı ülke çapında y üzdc 10 artış göstcrdi. Gazeteye göre bu artışın baş- lıca sebebini, hemşirelik mesle- ğinın yılda ortalama yaklaşık 30-40 milyon lira gelir getırmesi oluşturuyor. Hemşireliğe olan talep. ABD'de 1980'h yıllardan ıtiba- ren kadınların polıslik. avu- katlık ve inşaaı ışçiliğı gibı baş- ka iş kollanna yönelmeleri ile azalmaya başlamış. Buna karşılık ülke çapında bakımı muhtaç yaşlı nüfusta artma gö- rülmüştü. Talcbir. azalmasıyla doğru orantılı olarak hemşireliğı özendirmek için ücretler yük- seltilmışti. ABD'de maaşın yanı sıra sağlık harcamalan. ızın ve ikra- mıyeler gibi personele venlen sosyal haklar ve ek çıkarlann öncmıde bu mesleğe olan talebi arttırdı The New York Tımes gazete- sine göre hemşırelik. ABD'de en ıyi sosyal haklan olan mes- lek kategorisine ginyor. ABD'de kayıtlı hemştre ola- bılmek için 2-4 yıl arasında eğı- tim veren "hemşire okullann- dan" mezun olmak yeterli. Do- layısıyla ABD'de okuldan yenı mezun olan bir hemşire, yıllannı vermiş bir fabrika işçı- sinden daha çok kazanç sağlı- yabıliyor. ABD'de ekonomik nedenler- le bu mesleğe olan talebın er- kekler arasında artmasından sonra hemşırelığin özünü oluş- turan "şefkath olma" niteliği kadınlara özgü olduğu için er- keklenn iyı hemşire olamaya- caklan tartışmalan başladı. Hemşire olan bazı erkekler işin içine girdikçe daha yu- muşak olmayı öğrendiklerini ve kişiliklerinın duygusal yanlan- nın ortaya çıküğını belirtıyor- lar. Buna karşılık, Fresno Hem- şirelik Okulu'nun bir erkek so- rumlusu da "Erkekler elbette kadınlar kadar şefkatli olamaz ama erkek hemşire. hastanın arkasını yumuşak biçimde ok- şamaz da ona güven veren bir biçimde dukunur. Hastanın buna da gereksinimı var" dı- yor. Aynca erkek hemşirelerin sa- yısının ülke çapında giderek artması hemşırelıkte iş bölümü- nün doğmasına yol açlı Özel- likle fiziki güç gerektiren alan- larda erkek" hemşirelerin sağla- dıklan doğal başan. onlann bu alanlarda kullanımını suğlıyor. kanlığı'nın tarüşmalı "devlet sanatçısı" unvanıru kaldıra- rak yerine "kültür ve sanat etçılen" unvanını getırmek içın hazırladığı ve Başbakanlı- ğa gönderdıği yasa taslağı konusunda kirru sanatçılar, bu girişimi yerinde bulurken, kımileri de seçici kunılun de- ğışik sanat görüşlerine sahip çeşitli kişilerden oluşturulma- sını önerdi. Bazı sanatçılar da 'devlet sanatçılığYnın antidemokra- tik bir uygulama olduğunu ve 'sanat eİçilıği'nin de bundan farklı olmadığını savunarak, "kıtaplann toplatıldığı, ya- saklandığı bir ülkede devlet sanatçısı olmak ne kadar gu- rur vermeyici ise, sanat elçiligi daha da anlaşıknayacak bir kılıf' görüşünü dile getırdüer. Sanatçüarın görüşleri • Hüseyin Gezer: 'Sanat el- çiliği' yerinde bir tanımlama. Bundan önceki uygulamanm kendilerine ödül verilenler ta- rafından yadsınması konu- sunda etkın olan faktörlere işaret edilmiş olunuyor ve de tamamen politik görüşlerin etkileyemeyeceğı bir topluluk tarafmdan bir bakıma jürilik görevinin üstlenilmesi fıkrini yerinde buluyorum. Ancak günümüz sanat ortamında doğru seçimler yapılabilmesi- ni sağıamak bakımından, se- çici kunılun değişik sanat görüşlerine sahip. değişik ke- sı gerekir. • Fazıl Hüsnü Dağlarca: "Devlet sanatçısı dendiği za- man bır halktan kopma olu- yor. devlet ve halk diye bir ay nm yapıhyor. Ginşimi olumlu bulduğum halde seçici kunılda TBMM'de grubu olan partilerin temsilcilerinin olmasını pek yerinde bulmu- yorum. Mıllet Meclisi'nin kül- tür ortamı sıfırdır. • Şükran Güngör: Zaten devlet sanatçıhğırun bir evre- den sonra anlamı kalmamışü. Siyasetçiler ve bu unvanın kendilerine verilmesi için yal- varan sanatçılar 'devlet sanat- çılığı'nın haysiyetini bırakma- dılar. • Turhan Selçuk: SHP'nin Kültür Bakanı Sayın Fikn Sağlar iyi yapmış, 'devlet sa- natçısı" unvanını kaldırmış. Devletin sanatçısı olmaz, 'hal- kın sanatçısı' olur. Ülkesine hizmet eden, dış ülkelerde ta- nıtıhnasına ve saygınhk ka- zanmasına katkıda bulunan sanatçılann ödüllendirilmesi, kanımca daha olumlu oldu. • Ömer Kavoır: Devlet sa- natçılığı zaten saçma sapan, gereksiz bir kavTamdı. Hatta antidemokratik bır uygula- maydı. • Tomris Uyar. Kitaplann hâlâ toplatıldığı, yasaklandığı bir ülkede devlet sanatçısı ol- mak ne karar gurur vermeyici ise. bu yanlıştan yola çıkılarak bulanan sanat elçiliğj daha da anlaşılmayacak bir kılıf.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle