Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30ARALIK1992 ÇAR$AMBA
HABERLER
Güneydoğu
olaylan
• DİVARBAKIR
(Cumhuriyet)- Eski İçişleri
Bakanı Abdülkudir Aksu.
terörün önlenmesi
konusunda büvük \uatlcrdc
bulunan koalisvon hiikümeti
dönemınde Güneydoğu
olaylanninikikytarilığını
önesürdü. Faili meçhul
cinayetlerin uydınlatıtmusını
isteyen Aksu. "Aksi
durumda hükümet töhmct
altında kaiır" diye konuşuı.
1992 yılını Cumhuriyet'e
değerlendırcneskı İçişleri
Bakanı Abdulkadir Aksu.
1993'tedekaranlık biriabio
çLzdi. Güneydoğu'da
mevdana gelen olaylarda
hükümetin önleyici tedbirler
alamadığını, taılı meçhul
rinayetlerin doruk noktaya
ulaştığını belirttı.
Özal'ın İstanbul
gezisi
• İSTANBLL
(A.A)-İstanbui"da bulunan
Çumhurbaşkanı Turgut
Özal. Hürriyet ve Türkiye
gazetelerini ziyaret etti ve
Aksaray Yeraltı Çarşısı'nı
gezdi. Çumhurbaşkanı Özal.
Banş Manço'nun hazırlayıp
sunduğu4x21 Doludizgin
adlı programın
çekimlerinden sonra.
Hürriyet gazetesinin
İkitelli'deki tesislerinegitti.
Gazete yöneticileri ile sahbet
eden Özal, öğle yemeğini de
burada yedi. Özal, daha
sonra Çağaloğlu'ndaki
Türkiye gazetesine gelerek
gazete sahibi Enver Ören ve
öteki yönetıcilerle bir süre
görüştü. Türkiye
gazetesinden aynldıktan
sonra Aksaray Yeraltı
Çarşısı'nı da dolaşan Özal,
esnaf ve vatandaşîarla sohbet
etti.
MHP Kongresi'ne
itiraz edildi
•ANKARA (Cnmhuriyet
Bürosu)-Eski MHP'nin genel
merkez yöneticilerinden
İhsan Kabadayı, geçtiğimiz
pazar günü yapılan ve mal
varlığı ile birlikte MÇP'ye
katılma karan abnan MHP
kongresinin iptalıni istedi.
Kabadayı. kongredelegesi
sıfatıyla Seçim Kurulu
BaşkanlığVna yaptığı
başvunıda kongredeyasaya
aykın işlemler yapıldığını
bildirdi.
CHP'de tabanın
engelleniyor
•ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu>-CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal, Ankara İİ
Başkanı Atila Sav'ın istifası
için. "Örgüt oluşumunda
ulaştığımızaşamanın doğal
bir sonucu" dedi. CHP Genel
Yönetım Kurulu üyesi Hayri
önerdedün yaptığı
açıklamada, CHP tabanının
bütünleşmesini önlemenin.
CHP'nın kapatılması kadar
büyük ihanet olduğunu
söyledi. Öner, özetle şöyle
dedi: "CHP, SHP veDSP
tabanlan ve gönül veren
aydınlan, ilkeleri, devrimleri
ve dünya göriişü ile devlete
vücut veren CHP'nin
tabanıdır. bu tabanı CHP'de
bütünleştirmek yerine 3 parti
halinde kesin ayına çigilerde
tutucak her türlü davranjş ve
demeç CHP'nin kapatılması
kadar büyük bir ihanet olur"
Bütçe Kanunu,
Resmi Gazete'de
• ANKARA (AA> 1993
mali yılı Bütçe Kanunu dün
Resmi Gazete'de
yayımlandı. Geçtiğimiz hafta
sonuTBMM'dekabuledilen
1993 Mali Yılı Bütçesinde.
genel bütçeye bağlı dairelerin
harcamalan için 398.7
trilyon liralık ödenek aynldı.
Bütçenin gelirleri ise 342.4
trilyon lira olarak tahmin
edildi. Odenekler toplamı ile
tahmin edilen gelirler
arasındaki farkın
oluşturduğu 56.3 trilyon lira
tutanndaki bütçe açığı ıse net
borçlanma hasılatı ile
karşılanacak
BÎZtMKÖY
Mafamut Makal
13. bası 20.000 lira (KDV ıçinde)
• Çağdeş Yaymlan Türkocafı
Cad 39-41 Cağaloğlu-Istanbul
ÖdcmeU gonderilmez.
Özala milletvekillerine gücenen Keçeciler, siyasete devam karan vermek için arkadaşlanyla görüşüyor
Keçecîler9 kararaşamasında
TfNCAY ÖZKAN
ANKARA - ANAPtan ko-
pan \e Çumhurbaşkanı Turgut
Özal ılc bırlıktc harekct cden
grııbun Mesut Yılmaz'a karşı
lidorliğini üsllcncn Mehmet
Keçeciler"ın. sıyaseti bırakma
ya da devam konusunda arka-
daşlanyla görüştüğü öğrenildi.
Keçecıİerin grup içinde Özal"-
lara yakın miİletvekillerinin açık-
lamalanndan duyduğu rahat-
sızhklar ve kendisinc karşı
takınılan tutum nedenıylc böy-
le bir karar aldığı ve Konya
ANAP teşkilatı dahil çeşitli il-
lerdeki arkadaşlanvla toplantı-
lar yaptığı öğrenildi.
Mehmet Keçeciler'in top-
lantılarda yaptığı konuşmalar-
da. kendısiylc ilgili gelişmeleri
şöyle özeılediâı dile scliriliyor:
"Ben, Mesut Yılmaz'ın karşı-
sında böyle bir kongreye çıkar-
kcn seçim yapılmayacak bir
kongrede ada\ olmanın yanlış
olacağını soyledim. Bunun ye-
rine MKYK'nın yenilenmesi
gerektiğini. ardından genel baş-
kanlık mücadclesine airilmcsi
• Keçeciler'in grupiçinde
Özal'lara yakın
miİletvekillerinin
açıklamalanndan duyduğu
rahatsızlıklar ve kendisine
karşı takınılan tutum
nedeniyle böyle bir karar
aldığı ve Konya ANAP
teşkilatı dahil çeşitli illerdeki
arkadaşlanyla toplantılar
yaptığı öğrenildi.
gerektiğini soyledim. Ancak
benim bu görüşüme kaıılmadı-
lar. Bana "sen adayımızsın' de-
diler. Ben daha önce Mesut Yıl-
maz'a giderek, Cumhurbaş-
kanıyla bir tartışmaya gırme-
mesi gerektiğini. böyle olursa
partide bir tercihin söz konusu
olacağını kaydettim. Kendi tu-
tumumun da Cumhurbaşkanı-
ndan yana olacağını belirttim.
Ancak aralannda kavga çıktı
ve kesin aynm oldu, ben de
safımı belli ettim. Benim iste-
mediğim bir şekilde kongrede
aday oldum. Ancak daha sonra
bazı arkadaşlar 2. Cumhuriyet.
valilerin seçimle iş başına gel-
mesi gibi konularda demeçler
vermeye başladılar. Ben bu
arkadaşlara bir kişinin konuş-
masının doğru olacağını.
aramızdan birisinin koordina-
tör ya da başkan olması gerek-
tiğini soyledim. Baktım bana
karşı bir tutum var. Bundan
duyduğum rahatsızlığı kaydet-
tim. Ben, kendilerine lıder ol-
madığımı. ancak bir başkamn
bulunması gerektiğini soyle-
dim. Onlar bana bir komiteden
bahsettiler. Ben bunun içinde
yer almadım ve almayacağım.
Düşünüyorum. sıze geldim
bundan sonra ne yapacağım
konusundaki karan hepinizle
konuşup vereceğim. Gerekirse
siyasetten kopacağım."
Keçeciler'in kendisine yapı-
lan davranışlara karşı, kendisi-
ni lider adayı olarak gösteren
arkadaşlannın sessiz kalıp izle-
melerini de ahde vefas/zlık ola-
rak değerlendirdiği belirtiliyor.
Konya teşkilatıyla yaptığı
toplantı sonrasında. loplantıya
katılan bazı ANAP'lılar, Keçe-
ciler'i tutumu ne olursa onu
destekleyeceklerini. yeni olu-
şum içinde kendisine karşı
takınılan tutumu onaylamadık-
lanru belirttiler. "Biz kendisi-
ne bağlıyız. Karan siyaseti bı-
rakmak da olsa kendisini yalnız
bırakmayız ve hep destek
olacağız" diyen arkadaşlan.
Özalalann partının kuruluş
aşamasında takındıklan lutu-
mun , sonrası için hiç de iyı bir
görüntü oluşturmadığını kay-
dettiler.
HP. SODEPve SHP'ningenel sekreterleri biraraya geldi
Selvi'nin 'damdandüşenlere' vefası
• SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi önceki akşarn. kendisinden
önceki genel sekreterlere bir yemek verdi. SHP genel merkezindeki
genel sekreterlik katında resimleri duvarlan dolduran 13 eski genel
sekreterden Özer Gürbüz. Cahit Angın, Hikmet Çetin. Hicri Fişek,
Mustafa Timisi ve Banş Can yemeğe katıldı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP
Genel Sekreten Cevdet Selvi . sosyal de-
mokratların 14. genel sekreteri. 12 eyliil
sonrasında HP. SODEP \e SHPde vürü-
tülen siyasal mücadelede geride 13 genel
sekreter bırakılmış. Bunda "sosyal demok-
ratlann kurultay sevgisf" kadar. yaşanan
olağanüstü koşullann da etkisi \ar elbet-
te...
Selvi'den eski genel sekreterlere
yemek
SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi önceki
akşam. kendisinden önceki genel sekreter-
lere bir yemek \erdi. SHP genel merkezin-
deki genel sekreterlik katında resimleri du-
varlan dolduran 13 eski genel sekreterden
Özer Gürbüz. Cahit Angın, Hikmel Çelin.
Hicn Fişek, Mustafa Timisi ve Banş Can
yemeğe katıldı. Eski genel sekreterlerden
Deniz Bayka! İstanbul'da olduğu için gele-
medi. Fikri Sağlar ile Aydın Güven Gür-
kan ve Atilla Sav'ın da mazeretleri vardı.
Hayatta olmayan Ahmet Durakoğlu da
saygıyla anıldı.
14. genel sekreter Cevdet Selvi, önce tek
tek türh eski genel sekreterlere "hoşgeldiniz
"dedi. Atilla Sav'ın CHP Ankara il baş-
kanlığından istifa ettiği haberi gelince.
Sav"ın bir kez daha çağnlmasmı istedi. Ar-
dından kısa bir "vefa" konuşması yaptı.
Selvi önce. ncden kısa zamanda geride 13
genel sekreter bıraktıklannı anlattı." Tür-
kiye politikasmdakı karmaşık olaylar nasıl
doğal sayılıyorsa. bu rakam da doğal sayıl-
malıydı"". Sehi kritık dönemlerden partiyi
bu günlere taşıvan eski yöneticılere teşek-
kürettiktcn sonra da bir fıkra anlattı:
"Nasreddın Hoca damdan düşünce, her-
kes bir şey sövlemiş. yorum yapmış. akıl
vermış. Hoca bakmış bakmış sonra. o
damdan düşen gelsin, demiş."
Selvı •damdan düşen" eski genel sekre-
terlerin deneyimlerinden yararlanacaklan-
nı söyledi. "bamdan düşen" lerden Mus-
tafa Timisi de gösterilen vefaya teşekkür
etti. Timisi "yapay 3 siyasal örgüt bulun-
duğunu" \urgulayaral. sosyal demokrat-
lann birleştirilmesi tenıennisini de dile ge-
tirdi.
Kadehler "'sosyal demokratlann başa-
nsı"na kaldınhrken. anılar ve güncel olay-
lann konuşulduğu birsohbetegecildi. Bay-
kal sonrası SHP'nin. gazetecıler için "ha-
ber" olmaktan çıktığı anlatılırken, Selvi'ye
"Ne zaman olağanüstü kongre yapıyorsu-
nuz? Sizin genel sekreteriiğiniz çok uzadı"
diye laf atıldı. Bu arada Selvi. genel sekre-
ter yardımçılanndan Mustafa Gazalcı'ya
dönerek •"Önümüzdeki günlerde bir grup
CHP eski milletvekili istifa edecek. 9 ocak-
ta çifte üyelık süresi doluyor. Bu tarihten
önce bir toplantı yapalınTdiye seslendi.
CHP ve CHP içindeki örgütlenme tartış-
malan masada en ılgi çeken konulardı...
CHP tartışmalanndan bütçe görüşmele-
rine geçildi. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a.
nasıl "yalancı" dediğini anlattı:
"Kamuoyuna verdiği izlenim, sanki Dı-
şışileri Bakanlığı" nın gizli kapaklı yazışma-
lar yaptığı şeklindeydi. Böyle ciddi bir ko-
nuda kayıtsız kalamazdık. Zaten Alman
Büyükelçiliği de kendisini yalanladı. 'Böyle
iddialar var, doğru olmamasını dılerim' de-
seydi bir şey demeyecektım. Ama böyle de-
medi"
Selvi Cindoruk'un tavnnı eleştirdi
Selvı de bütçe kapanış görüşmelerinde,
TBMM Başkanı HüsamettinCindoruk'un
tavnnı eleştirdi. Selvi"Meclıs başkanının
yönetim biçimi yanlıştı. Sanki belli kişilere
bir gıcıklfğı varmış. bir taraftan demoktat-
mış gibi görünme gayretindeydi" dedi. Ko-
nuşma buradan "Koalisvon içı" konulara
geçti.
CMUK. Anayasa değişikliği gibi konu-
larda "DYP'li ortağın kazjklan" anlatıldı.
Hatta Selvi "Seçimlerden sonra. Süleyman
Demirel'in sosyal demokrat olduğunu söy-
leyenler görsün bunlan"demekten de ken-
dini alamadı.
' R i l i m /i
r
7rrıiı*lıiL
r
V Û o f l z î n l î l r l f k r r o l i c î r ' Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, ODTÜ'dedüzenlenen
1)111111 U / . g U l l U K YC e i K l l l l l K l C g Ç l l Ş l l TUBİTAK 1992 Bilim, Hizmet ve Teşvik ödüMerinin
dağıtım töreninde bir konuşma yaparak Türkiye'nin bilim ve teknoloi alanında gelişmeye daha fazla önem vermesi gerektiğini be-
lirtti. İnönü "BiJimin gelişmesi iki şey ister. Birisi özgürlük, diğeri etkinlik. TLBÎTAK'ın kurluşundaki yapısı böyle bir yaklaşım
içinde hazırlanmıştır. Şimdi TBMM'nin kabul edeceğini umduğum yeni yasa tasarısı TLBİTAK'a hürriyetini tekrar verecektir"
dedi. Türkiye'de bulunan bilim adamlannın uluslararası bilim kuruluşlarında daha fazla etkinlik göstermesini isteyen İnönü, ancak
bu şekilde Tiirkiye'nin dünya ile rekabet ettiğinin gösterilebileceğini söyledi.
Yeni düzenlemeye göre Ankara 22, İstanbul 49 milletvekili çıkaracak
nierinmilletvekili dağıbııu değişti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Jğdır
ve Ardahan'ın il olmasından sonra Yüksek
Seçim Kurulu buillerin 2'şermilletvekiliçı-
karmasını, Ankara ve İstanbuPun miİlet-
vekillerinin l"er azaluimasıru kararlaştırdı.
Yüksek Seçim Kurulu'nun dün Resmi
Gazete'de yayımlanan karannda, Bakanlar
Kurulu karanyla Ardahan ve Iğdır'm il ya-
pıldığı, İstanbul'da 7, Izmir'de 4, Kars'ta 2
ilçe olmak üzere toplam 13 yeni ilçe kurul-
duğu bclirtilerek milletvekili vc seçim çev-
resi dağılımının yeniden düzenlenmesinin
zorunlu halc geldıği kaydedildi.
Karara görc Ankara'nın milletvekili
sayısı 23'ten 22ye, İstanbul'un milletvekili
sayısı 50'den 49"a düşülürken , bu illerdeki
seçim çevrcleri dc ycnidcn bclirlendi. An-
kara'nın I ve 3 Numaralı seçim ccvrelcrin-
dc dcğışıklik yapılmadı. 2 Numaralı seçim
çcvrcsı Altındağ, Mamak, Elmadağ ve Ka-
lecik, 4 Numaraiı seçim çcvresi Akyurl,
Keçiören ve Çabuk ılçelerinden oluşturul-
du.
İstanbul'da da 1,2.3,4,5 ve 6 Numaralı
seçim çevreleri aynı kaldı. 7 Numaralı se-
çim çevresi Avcılar, Bakırköy, Büyükçek-
mece. Küçükçekmece. Silivri. 8 Numaralı
seçim çevresi Bağcılar ve Bahçelievler. 9
Numaralı seçim çevresi Güngören ve Ça-
talca ilçelerinden oluşturuldu. Yeni ilçe
oian Maltepe, Sultanbeyli ve Tuzla eskiden
olduğu gibi 3 Numaralı seçim.çevresinde
kaldı.
İzmir'de yeni ilçeler Gaziemir, Balçova
ve Narlıbahçe eskiden bulunduklan 1 Nu-
maraiı scçım bölgcsinde. Çiğli isc 2 Numa-
ralı seçim çevresinde kaldı.
Karara görc Adana, Ankara, Antalya,
Balıkesır, Bursa, Diyarbakır, Erzurum,
Gazıantcp. Hatay, İçcl. İslanbul. İzmir,
Kayseri. Kocaelı. Konya, Manisa, Kahra-
manmaraş. Samsun. Şanlıurfa vc Zongul-
dak birden fazla seçim çevresine bölündü.
Karara göre illere göre mılletvekili dağı-
Jımı şöyle:
İstanbul (49). Ankara (22), İzmir (19),
Adana (14). Konya (13). Bursa (12), An-
tayla, Gaziantep, İçel. Samsun ve Manisa
(9), Diyarbakır, HaUy ve Şanlıurfa (8), Ba-
iAesir, Erzurum. Kayseri, Kocaeli, Kahra-
manmaraş ve Zonguldak (7). Afyon, Ay-
dın, Denizli, Malatya. Ordu, Sakarya. Si-
vas, Tokat ve Trabzon (6), Bolu, Çorum
Eskişehir, Kütahya. Mardin. Muğla, Van
ve Yozgat (5). Adıyaman. Ağn. Çanakka-
le. Edirne. Elazığ, öıresun. Isparta. Kasta-
monu vc Tckirdağ (4). Amasya. Bingöl,
Bitlis. Burdur. Çankın. Erzincan, Kars,
Kırklareli, Muş. Ncvşehir. Niğdc. Rize. Si-
irt, Sinop. Uşaİc, Aksaray. Kmkkale. Bat-
man ve Şırnak (3). Artvın. Gümüşhane,
Hakkari. Tunceli, Bayburt, Bartm, Arda-
han ve Iğdır (2).
CEVDET SELVİ
Meclis'ten
bundan iyi
hükümet
çıkmaz
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - SHP Genel Sekreteri
Cevdet Selvi bazı çevrelenn
yeni bir koalisyon oluşturma-
ya çalıştıklanna dikkat çcke-
rek. "Bu parlementods-n. bu
hükümetten daha iyısi
çıkmaz. Koalisyon 1992'yi
restorasyon faaliyetleri ile ge-
çirdi. 93'ten umutluyuz"dedi.
Selvi aynca 9 ocak günü
küçük kurultayı. 20-22 şubat
tarihleri arasında da tüzük ve
program kurultayını toplaya-
caklannı söyledi.
SHP Genel Sekreteri Cev-
det Selvi dün düzeniediği
basın toplantısında. 1992
.yılını değerleodirdj.^elvi koa-
lisyonun 1992 yılında insan
haklan ve demokratikleşme
konulannda önemli adımlar
attığını. 1993 yıünın da işsiz-
liğin asgariye indınleceğı bir
yıl olmasını umut ettiklerini
söyledi.
Selvi. CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal'a çatarak,
"Uluslararası sermayenin söz-
cülüğünü yapan AN'AP'a ilti-
hak etmek için, blue-jean'-
inden gençliğine kadar kendi-
sini Mesut Yılmaz'la eşit gös-
termeye çalışıyor. Sayın Bay-
kal partisinin ANAP'a iltihak
etmesi için gayret etmektedir"
dedi. I992'de SHP'nin ciddi
olayiar yaşadığını anlatan
Selvi, "SHP hep ayakta kaldı.
Bütün olaylann sonucu gös-
termiştir ki yeni bir partinin,
yeni bir hükümetin oluşması
zordur"diye konuştu.
Selvi, Vehbı Koç'un kızı
Sevgi Göhül'ün ANAP"a gir-
mesini de olumlu bir gelişme
olarak değerlendirdiğini, ser-
mayenin hangi partileri seç-
tiğini gösterdiğini söyledi ve
bunun çalışan kesimlere de
örnek olmasını istedi.
Sağlar:
Büyük ödül
Yaşar
Kemal'in
ANKARA(AA) - Kültür
Bakaıu Fikri Sağlar, 1992
Kültür ve Sanat büyük ödülü-
nün, edebiyat dalında üstün
çalışmalanndan ötürü yazar
Yaşar Kemal'e verildiğini
açıkladı. Bakan Sağlar, Yaşar
Kemal'in ödülünün önümüz-
deki aylarda yapılacak bir tö-
renle verileceğini bildirdi.
Sağlar, bugün düzeniediği
basın toplantısında, Türk ti-
yatrö dünyasmın vazgeçilmez
ve önemli kurumlanndan biri
olan Devlet Tiyatrolan'nın
(DT) yanm yüzyıia yaklaşan
geçmişinde, ülkenin sanatsal
ve kültürel kalkınmasma
önemli katkılarda bulundu-
ğunu anlattı.
Kültür Bakanı Fikri Sağlar,
DT'nin 1992-93 sezonu oyun
dağarcığırun gözden geçirile-
rek topluma karşı daha du-
yarlı, estetık bakımdan daha
düzeyli vedemokrasi kültürü-
nü geliştirmeye yönelik oyun-
lara öncelik tanındığını bildir-
di. Fikri Sağlar, Kültür Ba-
kanlığı'nca her yıl verilen "Ti-
yatro Başan Ödülleri"nin,
bundan böyle her yıbn sonu
yerine, sanat sezonunun sonu
dikkate ahnarak verileceğiiH
beKrtti.
METROPOL
ATILLA DORSAY
Ayağımızı bastığımız
toprak sarsılıpken...
Bir yıl daha bitiyor. Mutlu, güzel, iyi bir yıl olduğunu,
ülke, toplum, kurum ve kişiler olarak onu hep güzel anı-
larla birlikte anacağımızı söyleyebilir miyiz?
Gündelik politik kaygılann, genel-geçer hesaplaşma-
ların dışına taşıp daha genel bir perspektifle bakmaya
çalışırsak, 1992 yılının Türk toplumu için bir erozyon, bir
değerler kaybı yılı olduğunu söyleyebiliriz.
Erozyon, bir ülke için en tehlikeli şeylerden biri. Tür-
kiye'nin toprak erozyonuna hep en ürkünç bir haber gibi
bakmış, "Ulkemiz her yıl erozyon nedeniyle Kıbrıs ka-
dar toprak yitiriyor" tarzındaki bilgilerden dehşet duy-
muşumdur.
Ya değerlerin erozyonu? Yıllardır inandığınız, güven-
diğiniz, ayağınızı bastığınız tüm değerlerin birer-ikişer
ayağınızın altından kaydığını, en yıkılmaz sandığınız ku-
rumların çöktüğünü, yükselen değerler'in peşine takıl-
mış bir toplumun çılgın ve gozükara biçimde başdöndü-
rücü bir yolculuğa çıkmış olduğunu gözlemlemek... Hoş
bir şey mi bu?
1992 yılı içinde ülkeye egemen olan temel ilke, yasa-
sızlık, kuralsızlık ve yıkıcılık olmuştur. Çağdaşlık adına,
'resmi tarih'i yıkmak adına, her şeyi özgürce tartışmak
adına, bu toplumun en kutsal bildiği kavramlarasaldırıl-
mış, ülkemizin, rejımimizin, 'cumhur/yetin temel taşla-
rınıoluşturanherşeyyenidentartışmaalanınaçekilmek
istenmiştir. Elbette her şeyin, am» her şeyin yeniden tar-
tışılması, yorumlanması, aklın, bilginin ve deneyimin
süzgecinden geçırilmesi gerekebilir. Güçlü, yerleşmiş,
toplurr.da yer etmiş kurumlann ve kavramların bundan
zarar göreceği de düşünülemez.
Ancak yerine neyi koydukları, hatta neyi önerdikleri
hiçbir biçimde belli olmadan, ülkenin ve rejimin en sağ-
lam temel taşlarını silkelemeye kalkanların da bu ülkeye
yarar getirecekleri son derece kuşkuludur.
Yasasızlık ve kuralsızlık dedik. Parası olanın bir tele-
vizyon kanalı açmasıyla birlikte, koca bir ülkenin tüm
politika, sanat, kültür gündemini belirleyen kitle iletişim
alanı da işte bunlara teslim olmuştur. Yasal bir tabanı
olmayan, Doğu'dan Batı'ya her toplumun belli kuralları-
nı koyduğu bir alana kayıtsız-kuralsız dalıveren serma-
ye. sonuç oiarak koca bir toplumu yalnızca ucuz, bayağı,
sadece eğlendırmeye yönelik bir programcılığa tutsak
etmekle kalmamıştır.
Aynı zamanda, bir toplumu talih oyunlarına, açıkçası,
kumara yöneltmekte de Türkiye'de yerleşiveren TV an-
layışı inanılmaz bir işlev görmüştür. 900'lü telefonlarla
desteklenen bu olay, koca bir toplumun önemli birbölü-
münü sabah-akşam, en edılgen biçimde ekran başına
çıvilemiş. çok daha iyi, soytu, yararlı biçimde geçirebile-
ceği zamanı (okuyarak, müzikdinleyerek, kaliteli birfilm
veya oyun seyrederek) sadece ve sadece üç-beş kuruş
kazanmak uğruna geçiren tembel. pasif, fotaryacı birkit-
leye dönüştürmüştür.
Maddi üretimini arttırırken insanlarının kalitesini, bi-
reylerinin kültür düzeyini de yükseltmek, bir an önce
çağdaş insan tanımına. gelişmiş birey tanımına uygun
insanlar yaratmak zorunda olan bir toplum için bundan
büyük kötülük düşünülebilir mi?
Herkesin çoluk-çocuk ailesiyle ekran başında olduğu
saatlerde ekrana gelen açık-saçık, ©rotizmi aşıp porno-
yaulaşmışfilmler.Türktoplumununmuhafazakârolduğu
söylenen geleneksel yapısına meydan okumuş ve ger-
çek anlamda gericiliğin, toplumu yüzyıllar ötesine geri
götürmek isteyen kara ses'lerin ekmeğine yağ sürmüş-
tür.
Toplumun en önemli kurumları, bu kargaşa günlerin-
de kendi kendilerini yozlaştırmakta, küçültmekte inanıl-
maz bir başarı göstermişlerdir. Kolay kolay inanılama-
yacak bir karşılıklı çamur atma sürecine giren, ansiklo-
pedi vermek gibi temelde kültürel bir işlevi tam bir azge-
lişmiş ülke psikolojisi içinde yüzüne gözune bulaştıran
bir renkli basın, çiğköfte partileriyle taşralığı, köylülüğü
yüce bir kurumun içine taşırmayı başarmış bir Meclis,
bunlara hazin birer ornektir.
Ve de gazete olarak bizim, Cumhuriyet'in serüveni,
elbette ki ibret vericidir. "Cumhuriyet'siz basın olmaz,
Türkiye olmaz" deyip ilk fırsatta kendilerini kuponlu ga-
zetelere bağlayıveren 'dostlar'ın akıttıkları timsah göz-
yaşları. 'yükselen değer' meraklısı tatlısu ilericileri, yıl-
lar yılı sanatı varolma nedenlerinden biri yapmış, en zor
günlerinde bile onu savunmuş bir gazeteden kesilive-
ren opera veya sinema ilanları, elbette ki bizleri gönül-
den yaralamıştır, yaralamaktadır.
Tümbu kargaşa, butozduman içinde, hâlâinatla.vefay-
la bizleri okuyan 50 küsur bin okurun gozümüzdeki
onurlu yeri, büsbütün büyümektedir. İşte o okurların ye-
ni yılını içtenlikle kutluyor, bu çalkantılı toplumda bizim
kurum olarak, aydın olarak, gazeteci olarak tek güven-
cemizin onlar olduğunu bir kez daha anımsatıyorum.
Ocak ayında yurtdışında yaşayan
Türkler için 'Polis îmdat' kıuiiluyor
Tailî meçhııl'ün bir
yıllık bilançosu: 271 ölü
ANKAKA (Curahuriyet Bü-
rosu) - Emniyet Genel Müdü-
rii Yılmaz Ergun, ülke gene-
linde terör ve adi nitelikli 271
öldünme olayının faili meçhul
olduğunu açıkladı. Faili meç-
hul cinayetlerin son zaman-
larda asgari sınıra indirildiğini
kaydeden Ergun. özeiükle
Güneydoğu'da terör eylemle-
rine kanşan Hizbullah örgü-
tünün polise yardıma bir
örgüt gibi gösterilmek istendi-
ğini söyledi.
Emniyet Genel Müdürü
Ergun, dün 1992 yılının bir
değerlendirmesini yapüğı ba-
sın toplantısında, 1991 yılında
meydana gelen terör ve adi ni-
telikli toplam 1238 öldürme
olayından 1072'sininaydmla-
uldığını, 166 olayın ise faili
meçhul olduğunu söyledi. Er-
gun. 1992 yılına ilişkin olarak
197 terör nitelikli öldürme
olayından 92'sinin aydınlatıl-
dığını ve 105 siyasi cinayetin
failinin bulunamadığını bil-
dirdi. Bu sonuçlarla ülke ge-
nelinde toplam 271 faili meç-
hul cinayet bulunduğunu
kaydeden Ergun, "Ancak,
son zamanlarda faili meçhul
cinayetler asgari sınıra indiril-
miştir. Birçoğunun faili bu-
lunmuştur" dedi.
Özelîikle Güneydoğu'da te-
rör eylemlerine kanşan Iran
yanlısı Hizbullah örgütû ile il-
gili bir soruya, "Bu örgüt, po-
lise yardımcı bir örgüt gibi
gösterilmek isteniyor" karşıL-
ğını veren Ergun, bu örgütün
eylem stratejisi ve örgütlenme
şeklinin MIT ve Istihbarat
Daire Başkanüğı'nca belirlen-
diğini ve bu konuda önümüz-
deki günlerde aynntılı bir
açıklama yapılacağını belirtti.
Ergun, terörle rnücadele
kapsamında yuruçindeki
"155 Polis İmdat" telefonu-
nun, yurtdışına dönük olarak
da uygulamaya konulacağmı
belirtti. Ocak ayı başında hiz-
mete sokulacağı kaydedilen
bu uygularna ile yurtdışında
yaşayan Türk vatandaşlan,
önümüzdeki günlerde belirle-
necek olan telefon numarasır
arayarak buJundukJan yerdt
ki yasadışı eylemlerle ilgili
Emniyet Genel Müdürlüğü'-
ne ihbarda bulunabilecekler.
Bu ihbarlar, güvenlik ve işbir-
liği anlaşması yapılan 25 ülke
polis teşkilatına bildirilerck
gerekli önJernin alınması iste-
necek. Yetkililer, söz konusu
uygulamaya, yurtiçinde terör
eylemleri gerçekleştiren yasa-
dışı örgütlerin yurtdışı bağ-
lantılannı ortaya çıkarmak
amaayla gidildiğini söyledüer.