15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C1992ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREN DEVAMI 17 ÛNCEL NEYT ARCAYUREK ftarafı 1. Sayfada Baykal'a yakmlığıyla tanınan Kİmı siyasetçiler, il başkanı olduklan yöreterin ilçe- e yapilan atamatarı sindiremeyip istifa ediyorlar. mileri daha elverişli oyunlar içinde. ûrneğin -adı îkmez- bir milletvekili kendi seçim bölgesine atanan başkanını beğenmiyor. Partiden istifa edeceğini yö- me duyuruyor. azgeçilmez bir isim olunca, durum değişiyor. Ata- ı ilçe başkanı değiştiriliyor, milletvekilimize uygun isim seçiliyor. Ne var ki kimiieri için genel merkez ıı Özveriyi göstermiyor. Drneğin, Ankara İl Başkanı -Baykal'm kader arkadaşı- la Sav, bir iki ilçeye atanantara karşı çıktığı, önerdiği mler geri çevrildiği için görevinden istifa ediyor. Görüştüğümüz bir Genel Yönetim Kurulu üyesi, ilçe gütlerinin yüzde 30'una atamayapılamadığını, Mardin i Malatya illerine ancak geçen cumartesi günü il baş- ını saptandığını öne sürerek, CHP'deki son gelişmele- n aldığı boyutu açıklamaya çalışıyor. Anlatildığına göre bir başka önemli sakınca şu: 2 ocak umartesi günü partiye üye kaydı kapanıyor. Ogüne dek lye olanlar mart ayındaki 'Büyük Kurultay'a delege gi- lecekleri seçecek. Oysa, CHP'nin siyasal yasama dön- iüğü kurultayda eski CHP'den yüzde 60 delege hazırdı. jenel merkezin alelacele bir tüzük değişikliğiyle yeni [jye, yeni delegeye kaydı. Bütün bunlar, karşıt grupların Deniz Baykal ve çevre- sindeki belirli bir arkadaş grubunun ilk kurultayda parti- ye egemen olmayı planladıklannı öne sürmelerine neden oluyor. Bütünleşme Bırieşme Kimiieri deeleştirilerinde Baykal'm "parti küçük olsun ama benim olsun" mantığıyla hareket ettiğini söylüyor- lar. Bu sav, ne çare, tazla etkili olmuyor. 1993'ü değer- lendirmesini isteyen bizim Türey Köse'nin sorularına verdiği yanıtlarda Deniz Baykal'm anahtar niteliğindeki bir iki cümlesi, CHP'nin yaşadığı kriz sürecini ve Bay- kal'a göre nasıl olması gerektiğini açıklıyor. CHP Genel Başkanı şöyle diyor: "1993. bizim için 'yeni örgütlenmemize' dayalı kurul- tayı gerçekleştirdiğimiz bir yıl olacak. CHP, oluşma, kadrolaşma sürecinin temel güçlüklerini aşmış olacak. 93 bahannda tabana dayalı biçimde örgütlenerek orta- ya çıkacak." Açıkça söylemese bile Baykal, istifaları, tepkileri ola- ğan, hatta çizdiği yolda asılması gereken süreçlerden sayıyor. Kuşkusuz, 'yeni örgütlenmeyi yeni delegelerle' kotarmayı ön plana almış, o yolda yürüyor. 'Marmara Grubu'nda konuşan Baykal, SHP ve DSP ile 'bir gün mutlaka birleşmeierinin zorunlu' olduğunu ifa- de ediyor ama, kaçınılmaz gördüğü bütünleşmenin -ne- denini açıklamadarv CHP'de olacağını söylüyor. Birleş- meyi bir önkoşula, -garip bir irdelemeyle- SHP'nin hükümetten aynlmasına bağlıyor. Sağda da kimi görüşler, -garipsenecek kimi koşullar öne sürerek- 1993'te, siyasal yapılardaki bölünmelerin önleneceğinden söz ediyor. örneğin, ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz, -Tuncay özkan'a verdiği demeçte- sağdaki birleşmeyi engelleyen en önemlisebep olarak' DYP'nin ANAP'la ilgili ortaya attığı yolsuzluk suçlamata- rını, ANAP dönernine takındığı 'inkarcı tutumu' gösteri- yor. Parti liderterinin sunduğu olumsuz veriler, sol ve sağ siyasal yapıdaki dağtnıklığın, parti içindeki çatıvmaların 1993'te de bir zaman süreceği izlenimini veriyor. HAVADURUMl TURKIYE'OE DÜNYADA M llleteorolojı Genel Mü- ojr jğu noen alınarı bılgı- ye gore yardun kuıey ve doğu kesırr'erı çok bulut- lu, Marmara Ttn doğusu Karadenız, lc Anadoıu'- nun kı^ey ve doğusu Doğu Anadolu ile Güney- doğj Anadolu nui doğu- su yağışlı ötekı yerıer parcalı bulutlu geçecek Yağışlar, Doğu Karadentz kıyılarında kar a karıştk yağ- mur ve kar, ötekı yerlerde kar şekdnde olacak. Hava sıcakhğında onemh bir değısıktıkolmayacak. Rı'ızgar kuzey ve batıyonlerden hafii, ara s»raorta kuvvet- te esecek Denızlenmızde rüzgar Doğo Karadenız ile Batı Akdenız'de günbatısı ve lodos, Güney Ege ile Batı Karadenızde günbatısı ve karayel, Marmara ve Kuzey Ege de yıtaız ve poyrazdan 3-5, yer yer 6 Ege ve Karadenızde zaman zaman 7-6 kuvvetırvıe satte 10-21, yer yer V deniz mılı hızla esecek. Van Gâlu'- ndehava çokbı,lutlu ve kar yağışh geçecek Mana Atyon Ağn Ankara Artarya Aydın Bu'sa Canakkale Dryarbahr Edırne Erzururr Eskışehir Islaıtul Izrrır Kars Konya Samsun Trabzon Zonguldak E 10" 12' B -V -r K -Ms -30' K -V -5" 8 12' 5* B r 2" K 2* -r B 3" -T K -13" -22" 8 -f -7* K 1ff-30* K 0" -4* K 3" 0- B r r K -ff-20" B -4'-12" K 3" 0* K 51 1' K 2' -1" buluüu M A-açık B-buiuttu G-gûneslı K-kariı S-sısit Y-yağmur)u GOZLEM UĞUR MUMCU îktidar işvereni soğuttu MBaştarafı 1. Sayfada "soğuduğunu" gös- teriyor. Hatta bugün iş dünya- sırun hükümete karşı tummu- nun, kamuovnnun azalarak da olsa süren desteği nedeniyle yu- muşak kaldığım, bu desteşn azaîdığı oranda eleşüri dozu- nun artacağını savunanlar var. I992'de büyüme hızıtun yüz- de 5'in üzerine çıkmasına karşı- lık iş dünyası hükümetten ne- den desteğıni çekü? Başta hemen hemen koahsyon hükü- metine tam bir destek \eren iş sında seçmen çoğunluğunun desteği ile kamuoyunun güçlü desteği vardı. •Hükümet bu gücünü kay- betmeden ekonomide radikal önlemlere gıdebilseydi bugün meyveleri yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlayacaktı. Olmadı, bu fırsatını kullanamadı. Hü- kümet ekonominin gerektirdiği kararlan alma \enneçok popu- list yaklaşımİan benimsedi. Deyim yerindeyse "seçim eko- nomisini" sürdürdü. Hükümet vakılan tütüne, detüze dökülen kaüanılacak fatura büyüyor. • Kamu açığmı azalücı poli- tikalar da belli. Bunlardan biri kamu harcamalannı kısmak. Hükümetbu konudahirbir cid- di adım atmadı. Özelkşürmede isterulen bir gelişme sa^anama- dı. Kamu gelirlerini artırma yönünde ise yine bugüne kadar çok kayda değer bir önlem alı- namadı. Vergi tabanı yaygın değil vehâlâ vergilendirilmeyen kesimlervar. • K.amu kesimi borçlanma gereğini azaltamayınca hızla ıç ıflaslar çoğaldı. • Enflasyonu azaltacak, ka- mu kesimi borçlanma gereğini aşağıya çekecek önlemler alınmadıgı için kimse Önünü göremez oldu. Bu yaünmsızhğı berabennde getırdı. • Hükümet sorunlan çöze- cek yerde aradan geçen zaman içinde daha da ağırlaşmasma yol açu. Bu da işdünyasının aç- tığı krediyi bitirmesine yol açü. Şimdi iş dünyası Koç Grubu'ndan ANAP'a yapılan transferden sonra gözlerini dünvası ve özellikle büyük sa- «aya yûksek taban fıyaüan uy- nayicilerin örgütü olarak TÜ- gulad! ve buyuk paralar odedı. -1 • - " ' ' •Halbuki, ekonominin öyle bo'rçTaîımaya yöneldiler. Özeİ TÜSİAmn geçen dönem baş sektöre kavnak bırakmadılar. kanhğını yapan Cem Boyner e SİAD, neden zaman içinde eleştin dozunu yükselttı? Umut bir yıl içinde neden umutsuzlu- ğa dönüştü? Bunun da yarutıru yıne isim- lennin saklı kalması kaydıyla konuştuğumuz işadamlan veri- yor: • Koalisyon hükümeti klasık sağ iVe solun bvrleşmesin- den meydana geliyordu. Arka- bir yıldan fazla seçim ekonomi- si politikası sürdürülmesine gücü yetmezdi. Zaten ANAP da bu durumu görerek erken seçim karan vennişti. • Radikal kararlar alınama- yınca da. ekonomide kamu açı- ğı büyüdü ve sonunda bir krize dönüştü. Sorun her geçen gün gittikçe aprlaşıyor ve sonuçta Faiz oranlannın yükselmesine yol açtılar. Piyasadaki parayı devlet yüksek faizle toplaymca özel sektör yatmm yapamaz hale geldi. Yapsa bile devlet iç borçlanma senetlerinin getirisi kadar bir kazanç sağlayamaz oldular. Bu nedenle yatınmdan kaçınma eğiUmi sürdü. Parası olan bunu devlet iç borçlanma senetlerine yaurdı. Bu nedenle çevirdi. Turgut Özal başkankğındaki ANAP iktidan zamarunda DYP'ye yakınlığı ile tanınan Cem Boyner'ın. daha sonra partinın başına Mesut Yılmaz'- ın gelmesi üzerine ve Demirel"in son biryıldaki icraatmı gördük- ten sonra ANAP'a sempati duymaya başladığı konuşulu- vor. Radyasyon harmanını MBaştarafi 1. Sayfada meydana gelen radyasyon mık- tannı yansıtıyor. Karadeniz Teknik Üniversi- tesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Kopya, Çernobil olaymdan 5-6 ay sonra üniver- sitelerinden Prof. Dr. Adil Ge- dikoğlunun ölçümler yapüğını ve bu ölçümlerin sonuçlannı Atom Enerjisi Kurumu'na ilet- üğini belirterek "Bu arkadaşı- mızın onlarla bir hayli münaka- şası olmuştur. Kendisine yaa- lar yazdılar" diye konuştu. O dönemde yapılan ölçümlerde çayda 40 bin bekereVkilogram radyasyon saptandığını arum- satan Doç. Dr. Kopya, bunun Atom Enerjisi Kurumu yetkili- iyle "münakaşa konusu"' ol- ğunu söyledi. Son zamanlarda yörede rad- yasyon ölçümü yapılıp yapıl- madığı konusundaki soruya Doç. Dr. Kopya şu yanıtı verd: "Biz Karadeniz bölgesinde Trabzon ve Rize civannda ağaçlar üzerinde bulunan di- kenlerde ve yosunlarda ölçüm yaptık. Bunlar biyolojik olarak uzun yıllar radyoaktiviteyi ba- nndırma özelliş gösteriyorlar. ağaon üzerinde uzun yıllar kal- dığı için bir gösterge oluyor, bunlan biz. Çekmece Nükleer AraşurmaMerkezi ile ortakla- şa yapük. İki arkadaş örnekleri topladılar. Biz kendi başımıza yapmak istemedik, henüz kesin bir netice de alamadık. Yalnu hazirana doğru ölçümler bite- cek, değerlendirmeler yapıla- cak. Şunu belirtmek isterim; bizim burada yaptığvmız araş- ürmalan teyit etmek için öl- Tümlerin. biyolojik gösterge olarak kabul edilen numuneler- de yüksek çıktığı söylenebilir. Mesela 30 bin bekerel'kilog- ram. Ama bu henüz kesinleş- memiş. Çok aynnülı bir incele- me yapıliyor." Doç. Dr. Kopya. bu yüksek- ükıeki radyoaktivitcnin tehli- keli olup olmadığı konusunda- ki soruyu da '"Bu, radyoaktif kavnak gibi bir şey. Bunlar de- ğişmiyor, ağaan üzerinde sü- rekli kalıyor, 20 yû ağacın üze- rinde kalabiüyor'" şeklinde cevaplandırdı. Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampusu Hukuk Fakültesi kantirü önünde dün saat 12.00 sıralannda meydana gelen olav- da sağ görüşlü öğrencilerin, sol görüşlü öğrencilere saldırması sonucu 3'ü ağır 10 kişi yaralandı. (Fotoğraf. AA) Üniversitede çatışma MBaştarafi 1. Sayfada nda da Müstönsan-Gençlik adh grup Bosna-Hersek'teki Sırp zulmünü ve Somali'ye yapılan askeri müdahaleyi protesto eden bir forum düzenlediler. Haydarpaşa Kampusu Hu- kuk Fakültest ginşinde bulu- nan kantinin önünde saat 12.00 sıralannda meydana gelen olavda. fakülteye dışandan gel- Âhnancı işçininhukıık zaferi Radyasyonculara takip ŞEBNEMGÜTSGÖR ANKARA - Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, Çemo- bil faciasmda görevlerini kötü- ye kullanmak ve gerekli önlem- îerin ahnmasını engellemek gerekçelenyle. dönemin Başba- kanı Turgut Özal, Sanayi ve Ticaret Bakam Cahit Aral ile Atom Enerjisi Kurumu Başka- nı AhmetYükselÖzemrehakkın- da kamuda\'ası açılmasıistetniyle bugün Ankara Cumhuriyet Başsavahğj'na suç duyurusun- da bulunacak. Birliğin başvuru dilekçesınde. dönemin hükü- metinin anayasanın 5. ve 56. maddelerine aykın hareket etti- ğj sa\ unularaİc. Çernobil facia- sı sonrasında tespit edilen, sez- yum 137 radyoaktif maddesi- nin en az 30 yıl etkisini sürdüre- $, tüm ölçüm sonuçlanna Imsn yetkililerin ihmalkâr davrtnarak, kendi sezgileriyle birtakım önlemler almaya çalı- şan vatandaşlan yanıltarak. radyasyona karşı savunmasız bıraku'klan görüşü vurgulana- cak. Öğreüm Üyeleri Derneği eskı Baykanı Tahir Hatiboglu da eski' YÖK Başkanı İhsan Doğramacı hakkında suç du- yıırusunda bulundu Konuyla ilgili olarak Cum- hunyet'e konuşan Türk Tabip- len Birliği Merkez Konseyi Başkanı Dr. Selim Olçer. Birli- ğin. 6023 sayıh TTB Yasası ile halkın sağlığırun korunması için çalışmalar yapmakla so- rumlu kılındıgını belirterek. "Amaamız, konunun bütün yönleri ile açıklığa kavuşmasını ve sorumlulann cezalandınl- masını sağlamak" dedi. Birliğin başvurusu ile bu konuda ilk adımı atacağmı kaydeden öl- çer, meslek odalan, kitle örgüt- leri ve hekimlerle, radyasyon- dan etkilensinetkilenmesin tüm vatandaşlan aynı duyarlıUğı göstermeye çağırdı. • Baştarafi 1. Sayfada düzenlemeyi kararlaştıran Hamburg Türk Toplumu Der- neği, panele Alman İçişleri Ba- kanhğı yetkılılennın yanı sıra Çahşma ve Sosyal Güvenük Bakaru Mehmet Moğultay'ı da çağırdılar. AT Adalet Divanı karanna ilişkin haber Almanya'da ya- yınlanan "Der Spiegel'" dergi- sinde "Yetkililer ürktü" başlı- ğıyla verildi. Haberde Türk işçilerinin Avrupa ülkeîerinde kendikrine sağlanan haklardan çok daha fazlasını elde ettikleri vurgulandı. "Artık Avrupa Topluluğu'na üye ülkelerde ça- hşanTürkişçilen oturma izinle- ri süreli bile olsa kolay kolay sınır dışı edilemeyecekler'" gö- rüşü dile getirildi. Davayı kaza- nan Türk işçisi Kazım Kus'un "12 yıl önce Almanya'ya geldı- ğinde ne hukukla ne de avukat- larla itişkisi vardı. Şimdi Avru- pa hukuk tarihine geçti" denil- dı. Almanya'da oturma izni alma- Kazım Kus (38) 12 yıl önce sı böylece sadece bir formalite Almanya'ya gelmiş, bir yıl son- haline geldi. ra da b'ır Alman kadmla evlen- Oturma izninin Almanya'da mişti. 1984 yıhnda eşinden çalışan Türk işçileri açısmdan boşanması üzerine Almanya'- bugüne kadar büyük bir şorun daki yabanalar dairesi Kus'a oturma izni vermedi. Smır dışı edilmek istenen Kusmahkeme- ye başvurdu. İlk davayı kazan- dı. Ancak Darmstadt Belediye- si davayı temyiz için Wiesba- den'deki bir üst mahkemeye başvurdu. Bu mahkeme de ola- yı Adalet Divanı'na vansıttı. Adalet Divanı Kanm Kus'- •<n Almanya'da kalabileceği karannı verdi. Divanın karan 16 Aralık'ta kesinleştı. Kararda Türkiye ile AT arasında daha önce yapılan anlaşmalar da göz önünde bulundurularak Al- manya'da herhangı bir iş yerin- de 1 yıl çalışan Türk işçisinin o ülkede oturmave çahşma iznini uzattırma hakkına sahip oldu- ğu belirtildi. Türk işçilerinin olduğunu vurgulayan Ham- burg Türk Toplumu Demeğj Başkanı Gökhan Arman Kal- çek şu çarpıcı örnekleri verdi: "Örneğin Almanya'da iki kez alkollü araba kulanmaktan ce- za yeseniz, resmi daireleT otur- ma iznini geri alabiliyorlardı. Almanya'da bir Almanla evle- nenler boşandıktan sonra otur- ma iznini kaybediyorlardı. Aı- tık bundan sonra böylesi olay- lar yaşanamayacak ve Türk işçılenn korkulu riiyası olan oturma izni alma sorunu kal- mayacak." Adalet Divanı kara- nnın Avrupa ülkeîerinde çah- şan Türk işçiler açısmdan tanhi bir karar olduğunu belirterek, '"Aruk Almanya'daki yabancı- lar yasasının birçok maddesi bızler için geçerü degildir" dedi. diği iddia edilen ülkücü grup, sol görüşlü öğrencilerin dağıttı- ğı bUdirüeri masalardan topla- dıktan sonra, duvara asılan bir dövizi indirmek istediler. Bu- nun üzerine sol görüşlü öğren- cilerle tartışma çıkü. Bu arada kapılan kapatan ülkücü grup, demir sopa ve baltalarla saldır- dı. 3'ü ağır otaıak üzere 10 kişi- nin yaralanmasına neden olan çatışma sonrasında ülkücüler polis gelmeden okulu terk etti- ler. Yarahlar tıp fakültesi öğ- rencileri tarafından ilk müda- hale yapıldıktan sonra Haydar- paşa Numune Hastanesi'ne kaldınlarak tedavı alüna alındı. Çatışmada yaralanarak Haydarpaşa Numune Hasta- nesi'nde tedavi altına alınan öğrenciler şunlar: Ali Asker, Garip Özat, Okan Oğuzhan. Hasan Şenol ve soyadı beürle- nemeyen Seyfullah adındaki öğrenci. Öte yandan aynı üniversite- nın Göztepe Kampusu'nda da saat 13.00 sıralannda "Müslü- man Gençlik" taraftan bir grup tarafından" Bosna-Hersek'te müslümanlara uygulanan Sırp katliamını ve Somalı'ye yapılan askeri müdahaleyi" protesto eden bir forum düzenkndi. Fo- rum öncesi polisin göstericileri engellemek istemesi üzerine, tekbir getirerek "Burası Türki- ye İsrail değir", "Okulda polis istemiyoruz" şeklinde slogan atan grup polisk bir süre tartış- tıktan sonra forum yaptı. MBaştarafi 1. Sayfada Muhaleietteyken başka, iktidardayken başka tavır al- mak sıyasetçilerimizın ortak özelliğidir. Siyasal partilenn bu gibı konularda inceleme ve araş- tırmaya dayalı önceden belirlenen görüşleri olmaltdır. Ne yazık kı partılerimiz böyle bir çalışma yöntemini be- nimsemıyorlar. Hıçbir partıde bu konularda inceleme yapacak "araşfvrma kurulian " da yok. Savunma ve dış siyaset konularında derinlemesine inceleme yapacak "stratejik araşf/rma enstitüleri" de kurulmadı. Bu tur enstitu kurma çalışmaları da bazı ba- kanlarca kösteklendi Ne oluyor o zaman? Partiler "günubirlik" diyebileceğimiz siyasetleri be- nimsiyorlar. Bu yasa taslağını ANAP hükümeti mı getiriyor? Muhalefeteyseniz karşı çıkın, hükümetteyseniz aynt yasayı benimseyin! DYP ve SHP olarak 'Çekıç Guç "e muhaleietteyken karşı çıkın, iktidardayken görev suresini uzatın. ANAP olarak hükümetteyken 'Çekiç Güç"ü Türkiye'de konuş- landınn, muhalefetteyken 'Çekiç Güç'e karşı çıkın. Ya da karşı çıkmış gibi yapınl. Muhalefetteyken Sayın Ecevit gibı 'Kontrgerilladan hesap soracağız' diye yeri göğü inletin, iktidara gelince de sus pus olup oturun. Milli Savunma Bakam'nın sözünü ettiği yasa 7 Ağus- tos 1944 tarihlidir Doğal olarak teknik gelişmelerin çok gerısınde kalmıştır. Değışmesi ve çağın koşullarına da uydurulması gerekir. Bu yasanın 1. maddesi şöyle; okuyalım: -Fevkalade hallerde ve seferde havadan kıta indirme- lerine. paraşutçülere ve denizden çıkartmalara ve hu- dutlardan sızmalara karşı o mahallin 15 kilometre çev- resı içinde buiunan 16 yaşını bıtirmiş, 60 yaşını ikmal etmemış vatandaşlar, ıhtiyaca gore silahlı mukavemet etmekle mükellef tutulurlar. Yaş haddı kadınlar için 20 ile 45 arasındadır. Nasıl yetiştirilecek bu ınsanlar1 ? Şöyle: Yılda en çok 72 saat ve dokuz günü geçmemek üzere ders ve talim gorerek.. Bugun artık savaşlar "sofistike elektronik aygıt ve si- lahlaria ' yapıliyor. Savaşların taktik ve teknikieri de bu savaşlarda kullanılan sılahlar da değışti. Bu çağda, sılah teknolojisinin ulaştığı bu düzeyde, yıl- da en çok 72 saat eğitim görecek sivillerle ülke nasıl savunulur? Bu konuda, çok daha başka, çok daha teknik yol ve yöntemlere başvurmak gerekir Bu konudaki tek yasa bu da değildir. Konu ile ilgili baş- ka yasalar da var. Orneğin, 7 Haziran 1939 tarih ve 3684 sayılı ' Milli Mudafaa Mükellefiyetı Kanunu" ile 9 Hazi- ran 1958 gün ve 7126 sayılı "Sivil Mudafaa Kanunu" da bu alan ile ilgili düzenlemeleri kapsıyor. 7126 sayılı yasa, askerlikle ilgili olmayan ve kendisine Milli Savunma Bakanlığı'nca herhangi bir görev veril- meyen 15-65 yaşlan arasındaki yurttaşlann, sivıl savun- ma hızmetlerinde çalıştırılmak üzere İçişleri Bakanlığı'- nca görevlendınlmelerini ongörüyor, Bir yandan "ihtiyaç fazlası vardır" gerekçesi ile "pa- ralı askerlik" uygulaması yapıliyor, silah teknolojisinin gelıştiği bu çağda "profesyonel ordu kurulmasından" söz^dıliyor, öte yandan yılda en çok 72 saat eğitim göre- cek siviller ile savunma yapılacağına inanılıyor. Bu açılardan konunun aydınlatılmasında yarar var. Bu arada belki parti liderleri de aydınlanmış olurlar ve bu gibi çelişkilere de düşmekten korunmuş olurlar. Bu da parti liderlerimiz için bambaşka anlamda bir "sivil savunma" olur! Grass SPD'denaynldı GÜNERVİJREKLİK BERLİN - Alman edebiyaU- nın dünyaca ünlü yazan Gün- ter Grass, 1982"den beri üyesi olduğu Sosyal Demokrat Parti'den (SPD) istifa etü. Grass istifasına gerekçe olarak. muhafazakâr-liberal koalisyon hükümetinin, Federal Alman Anayasası'nın siyasi ütica hak- kıyla ilgili bir maddesinde yap- mak istediği değişikliğe, ana muhakfet partisi SPD'nin de katılmasım gösterdi. Bjöm Engholm başkanhğmdaki Al- man Sosyal Demokrat Partisi'- run siyasi ütica poliükasını "'so- rumsuzluk ve ikiyüzlülük" olarak nıtekyen Grass. istifası üzerine yaptığı açıklamada, sosyal demokrat geleneklerden sapma olduğunu söyledi. Sosyal demokrat hareketi 6O'lı ydlann başından itibaren destekleyen, seçim kampanya- lanna katılan Grass. SPD'yi, iki Almanya'nın birleşmesi sü- recinde muhafazakâr bir hükü- meun kuyruğuna takılmakla dasuçladı. "Hükümet, Almanya'nm birleşmesi sürecinde yaptığı ha- talan örtbas etmek, dikkatkri başka yöne çekmek için siyasi iltica meseksini günün ana tar- tışma konusu haline getirdi. Sosyal Demokrat Parti liderleri de aptalca bu yanıltıcı poliüka- ya akt oldular" diyen Grass, SPD'nin bu tutumuyla. tüm Alman toplumunun sağa kay- masında önemli rol oymadıgııu öne sürdü. Bundan en başta parti başkanı Björn Engholm ile partinin federal meclis grubu başkanı Hans-Ulrich Klose'nin sorumlu olduklanru belirtti. Siyasi ütica poliükasında ol- duğu kadar, iki Almanya'nm bırkşmesiyle ilgili konularda da özellikk son bir yıl içinde ağır ekşüriler alan ve sağa kay- rtîakla suçlanan SPD'nin, Grass'la birlikte bir dizi üyenin daha istifa etmesi bekleniyor. Filmi de çevrikn "Teneke Trampet" ik dünyaca üne ka- vuşan, ve Türkiye'de de son olarak "Dışi Fare" ile "Kurba- ğa Güncel" adh romanlan ya- yımlanan Günter Grass'ın bu ay içinde Almanya'da, aşın sağcılann Mölln cinayetinc kurban gidenüç Türk'e ithaf et- tiği bır deneme kitabı cıkü. GİZKOKAN SUSKUNUÜK Mehmet Başaıan 20.000 lira(KDV içinde) Çjğdoş Yaymlan Türkocağı CaLi9-4t Cağaloğlu-htanbul Ödemciı gonderilmez. AYNADA (ANILAR-2) Mücap Ofluoğlu 20.000 Ura (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeli gönderilmez. Sermaye Plyasası Kurulu MENKVL KIYMETLERIN GERİ ALM4 (REPO) VEYA SATMA (T£RS REPO\ T A A H H C D O İLE ALIM SATIM1 Yrrıcı BELGESI Sennayc Pıv»»ı K.unjWnc» 2 9*2 t f c * "M Satna Taahhudu ıfc Mım p y Gcn (*aiı\«ınde bu!uıım»ı u>gun go- vcnlao mcnkul krymeıiö tucnmfc gcn alma repo> M a>ıtı Kanon -r>a saın» \\*r* «pc Bağh oidugm T Su>! MmtrİMiu htanbu' r ı I Sermaye Plyasası Kurulu HALKA ARZA ARACİUK YETKİ BF.LGESI Sefiniye Pıyi«sı Kumlunca Part. Yrtmm Bvıttn 14 12 1997 UnhıtKten ffibwtr "H»Btj A r a Aracılslt (»iıy Bu W$t sahıbı buAa. venten yt^lu çcnvrvesınöe aracıhk buluııatalır «n vı gajrd anw:ıUft% vapabılır 99-sa>\lı Sennaye Pı> Knumı tıun 31 IIKI mwWesı u>tnnc« « l: <*t*t<t T SKU Memurİul* Isıanbut Sermaye Plyasası Kurulu ALIM SVTIM ARAC1L1ĞI YETKİ BELGESİ PIUUM Kumla-KJ Part Yıbnın Biflt»ı A 5 nm 14 i ; 1*2 .anhınben mtmvn Atım Sitım MKI)I|I* f»lıyeiwk 1M~ Bu **l%* sahıbt banka, ılgıb m c zuaıa usjun oAmk dah» once haftj olu\la vaiılmt^ '^nna'.e pıva^s, araçlan vıtnnte w i vıİKifU ve tı- Bu bc|f< ^ " ^ yjıh Kamın ile &%ıyk ;4«-wvılı Sermav* Pış- Kanunutıun '1 ıncımiıi<fcM uMinm.2 \cntım>iiı P A R K Y A T I R 1 M B A N K A S I A . Ş . BuyükdereCad MeseliSok.No:9 80620.4.Levent-tstTel:281 4820(12Hat)Faks:2780445Teteks:27117nttetr.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle