Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 ARALIK1992 CARSAMBA
14 HABERLER
PKK
Halkbizi
terkettiANKARA (AA) - Güvenlik
güçlerinın yaptıklan bir operas-
yonda. bölücü çete PKK'nın
lideri Abdullah Öcalan'ın
"1992 yılı değerlendırmesi ve
1993 yılı için talimatı" ele geçı-
rildi. Talimatta bölücü çetenin
zor durumda olduğu. güvenlik
kuw<ulerinin Kuzey Irak'a
yaptığı operasyon sırasında bü-
yük kayıp verdıği belırtıldı.
Güvenlik kuvvetierinin yap-
tıklan operason sırasında 2000
kişinin öldürüldüğünü açıkla-
yan Abdullah Öcalan taîima-
tında. "Çok fazla savaşçı kay-
bettik. Halk bizden uzaklaştı"
dedi. Talimatında bu kışın bir
yargılama süreci olacağını be-
lirten Öcalan, yargılama so-
nunda yenilgiye uğravanlann,
ağır kayıp veren ve verdirenle-
rin ortaya çıkanlacağını. hesap
sorulacağını. bir kısmının idam
edileceğini, bir kısmının da de-
ğiştirileceğini belirtti. Talimatta
örgütün dağınıklık içınde oldu-
ğu, kimsenin kimseyi dınleme-
diği kaydedildi.
Güvenlik güçlennın operas-
yonu sırasında ele geçırilen tali-
mat özetle şöyle:
"Benim daha önce güney sa-
vaşı ile ilgili bir teklifim vardı.
Güneydeİci karargahlar arasın-
da bir sürlüşme yaşanacağını 6
ay önce görmüştük. İkisınin or-
tasında hiçbir mukavemet gös-
terilmedi. Halbukı merkezde
diğer yerde işe asılınabilirdi. TC
tanklarla girdi. Doğu batıda
kuşatma arttı. Adım atamaya-
cak duruma geldik. Bu zorunlu
bir anlaşmaydı... Raporlar
ulaştı. 2000 kişinin öldürülmesi
doğrudur. Bazı şeyleri kurtar-
mak içindi. Bana Kuzey Irak"ın
sonuç raporlan geldi. TC'nin
verdiği resmi rakamlar da var.
Bu rakamlar doğru. 2000 kişi-
nin öldürülmesi doğrudur.
2000 kişiye yakınının da savaş
dışı bırakılması Genelkurmay'-
ınrakamıdır. Budagerçektir."
Şemdinli'ye giremedik
Guneyde bınlerce kışiyi bir
çırpıda gözden çıkarmaya kim-
senin yetkisi yoktur. Hiç kimse-
nin buna oesareti de oiamaz.
Pek çok şey yapılabilirdi Ama
en büyük İcötülük yapıldı. Di-
fenme mevzi savaşı dendi. Yeti-
şemedim dendi. Ulaşamadım
dendi. Böyle demekle insan
kendini kurtaramaz. Şimdi de
zorunlu anlaşma yapıldı. Ne
kadar zor duruma düştüğümü-
zü bilseler de 4000 kişiden ayn
olarak en az 1000 kişiyi daha
imha ederlerdi. Derbeder bir şe-
kilde dağılıp kaçanlar tesadü-
fen yaşıyor. Tabii bunun etkisi
Türkiye'deki mensuplanmıza
da yansıdı. Bunun zincirleme
etkisi var. Güneydeki felaket
kuzeye de yansıyacak. Düşman
iç operasyonla bunu tamamla-
mak istiyor. Şimdi her taraftan
bütün bölgelere düşman yük-
lendi. Sonuç olarak düşmanm
92 yıhnda dayattığı ımha planı
nerede ise başanya ulaşıyor. Bu
bir kader mi? Veya parti bunu
hak ettı mi? Yılbaşından sonra
bu, her şeyı yeni baştan değer-
ıdirmemiz gerekıyor.
Bugünkü durumumuza ben-
zer bir çöküş ve dağılma duru-
munu 1985 yılı sürecinde de
vasadık. "Biı 12 Evlııl vasadık"
diyorlar. Halen güç durumda
olan ve dağılanlan kurtarmak
mesele haline geldi. Bu durum
ilk ıkı doneminkınden daha
ağırdır. Herkes bildiğini oku-
yor. Herkes bize karşı dayaü-
yor. Size soruyorum. Bizden bu
kadar bıktmız mı? Bunun ceva-
bını öğrenmek isterim. Bu yıl
bu ruh hahyle herkes kendini
hakh görmeye ve başkalannı
suçlamaya devam ederse, hepi-
mizi yenilgiye mahkum ettirir.
Örgütte bir dırenme hali var.
Kimseyi dinlemiyor. Kımse
emir dinlemiyor. Devrimci ger-
çeklere karşı bir direnme var.
Kimisi kendini köylü, kimisi de
aşiret reisi tutumuna girdi. 1992
yıh ve yediğimiz darbeler, ki-
min ne olduğunu ortaya çıkar-
mıştır. 1993 yıhnda bufelaketin
•>orun)lulan/)i a>ıkla_wırak, \cnı
ögelerin ortaya çıkmasını sağ-
layacaksmız. Sorumlular ve
suiistimal yapanlar. kesinlikle
görevden ahnıp, yaralanacak-
tır"
SEVİŞMENİN
GÜDÜKLÜĞÜ
VE YÜCELİĞİ
Melih Cevdet Anday
2. bası 20.000 lira (KDV ıçinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı
Cad 39-41 Cağaloğlu-htanbul
Ödemeti göoderilmez.
Ankara ve KKTC, geri alınamayacak adımlar atılmaması konusunda anlaştı
Kıbrıs'ta çözümün adı yokANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyetı Baş-
bakanı Derviş Eroğlu'nun Türkiye zi-
yareıi sırasında, KKTC ve Ankara,
önümüzdeki haftalarda yapılacak or-
tak değerlendirmeden önce, "Geri alı-
namayacak adımlar atılmamasının
yararlı olacağı" konusunda anlaştı.
Ankara, Kıbnsta 1974öncesinedö-
nülmeyecek. göstermelik olarak eşitlik
tanıyarak, tekrar Rum tahakkümüne
yol açmayacak bir çözüm bulunması-
nın önemli olduğunu vurgulayarak;
federasyon veya federasyon olmayan
çözüm tartışmalan yerine, adı ne olur-
sa olsun "gerçekçi ve yaşayabilir" bir
çözüm arandığjna dikkat çekiyor.
Başbakan Süleyman Demirel, Dışiş-
leri Bakanı Hikmet Çetin ve Devlet
Bakanı Orhan Kilercioğlu ile önceki
gün görüşmelerde bulunan EroğJu'nun
zivareti sırasında Türk tarafırun, Bir-
leşmış Milletler Güvenlik Konseyi'nin
789 sayıh karan var olduğu sürece.
Nevv York'a gidilmesinin bir sonuç ge-
tirmeyeceği konusunda görüş birlığı
olduğu saptandı.
Türk tarafı. 789 sayıü karann görüş-
me zemininı zedelemiş olduğunu. gö-
rüşme ortamını yaratacak zeminin
oluşturulmasının "özellıkle Güvenlik
Konseyi'nin girişımine bağlı" olduğu-
nu vurguluyor. Kaynaklar, bu girişi-
min mutlaka yeni bir karar olmasının
şart koşulmadığmı, diplomasi çerçeve-
sinde atılacak adımlarla da görüşme
ortamının yeniden yaraülabileceğini
düşünüyor.
Ortak değeriendirme
Türkıye'dekı yetkililerle Eroğlu ara-
sındaki görüşmelerde, iki tarafın da iz-
lenebilecek stratejiler konusunda Lef-
koşe ve Ankara'da yapacağı çalışma-
lardan sonra, ortak bir değerlendırme-
de bulunulması kararlaştınldı. Bu
değerlendirmeden önce, gen alınama-
yacak adımlar atılmamasının yararlı
olacağı konusunda görüş birliğine vâ-
nldığı bildiriliyor.
Ankara, "federasyon dışı çözüm"
yönünde yapılan tartışmalann yararlı
olmadığını, çözümün adından çok, so-
nuçlanrun önemli olduğu değerlendir-
mesini yapıyor. Bugün önerilen plarun
adının "federasyon" olduğuna dikkat
çeken Ankara. GK'nın önerisi deşilin-
ce alündan federasyon yerine adada
Rumlann "Kıbns Cumhuriyeti'nin"
yeniden diriltilmesinin çıktığını belirti-
yor.
Türkiye'nin ise. çözüm şeklinin adı-
nın konması yerine, 1974'teki şartlan
yeniden yaratmayacak. iki toplumun
da egemenliğin sahibi olarak yan yana
banş içınde yaşamasını sağlayacak bir
çözümü istediğinin herkes tarafından
bilindiği vurgulanıyor.
İstek, DışişkrTne iletilmedi
KKTC'nin Türkıye'den 4000 işçi
gönderilmesiyle ilgili isteğin. Dışişleri
Bakanhğı'na yapılmadığı öğrenildi.
Ankara. adada nüfus yapısının değişti-
rilmesi gibi bir politika uygulanmadığı-
nı vurgulayarak; 4000 konfeksiyon iş-
çisi isteğinin Rum tarafınca "isü'smar"
edilmesinden kaygı duyuyor.
Ankara, Türkiye'nin adaya nüfus
kaydırmak gibi bir politika izlemediği-
ni belirterek, 1974'ten sonra Kıbns'ta
narenciye toplanamaması nedeniyle iş-
çi gönderildigini, bu işçilerin KKTC'-
nin tanmsal yapısında önemli katkılar-
da bulunduktan sonra, bir kısmının
adada kaldiğını vurgulayarak, 4000 işçi
için aynı şeyin söz konusu olmayacağj-
nı bildiriyor.
MTA ve TTK işyerlerinde 43 bin 500 işçi greve çıkıyor
Madeııciııiıı öfkesi grîzu gibi
ANKARA(Ctımhuriyet
Biirosu) - Petrol-İş Sendikası,
PETKIM'de toplusözleşme
imzalarken. Genel Maden-İş
Sendikası. MTA ve TTK iş-
verlerindeki toplam 43 bin 500
ışçinin 15 Ocak 1993 tarihjnde
greve çıkmasını kararlaştırdı.
Genel Maden-İş Sendikası
Genel Başkanı ve Türk-İş Ge-
nel Sekreteri Şemsi Denizer,
işçi eylcmlerinden siyasal ikti-
darlann sorumlu olduğunu
belirterek. hükümeti uyardı.
Denizer. "Maden işçisi sabırlı-
dır. Bu sabnn sonuna geldiğin-
de patlarsa. gnzu gibi patlar"
dedi. Gima işyerlenndeki grev
6. gününe girdi. Emniyet Ge-
nel Müdürlüğü tamırhanele-
yann greve çıkacak. Türk-îş
Genel Başkanı Bayram Meral.
"Toplu sözleşmeler bağıtlan-
mazsa ocak ayında 120 bin işçi
greve çıkacak" dedi.
Toplusözleşme imzalandı
Petrol-İş Sendikası ile İşve-
ren Sendikası Türk Kamu Sen
arasında dün PETKİM'de ça-
lışan 6 bin 60 işçinin 1992 yılı
ıkinci dönem toplusözleşmesi
imzalandı. 28 ay süreyle geçerli
olacak sözleşmeyle, işçi ücret-
lenne birinci yılda yüzde 60,
ikincı yılda yüzde 15 artı yüzde
15 oranında zam yapıldı. İkin-
ci yilda yapılacak zam oranı da
her iki altışar aylık dönemlerde
yüzde 15 artı yüzde 15 olarak
beliriendi. Son dört aylık dö-
nemde de yüzde 10 oranında
zam uygulanması kararlaştınl-
dı. Buna göre ortalama 3 mil-
yon 950 bin lira olan ücret,
birinci yıl birinci altı ayda yüz-
de 30 zam oranı uygulanarak 6
milyon 409 bin 961 liraya, bi-
rinci yıl ikinci altı ayda yüzde
32 oranında zam oraru uygula-
narak 7 milyon 884 bin 252 li-
raya çıkıyor. 1 Ocak 1993 tari-
Küçükçekmece Belediyesi işçileri. alamadıklan ikramiye ve diğer sosyal hak-
— — , - , , -j larının verilmesi için evlem karan alarak belediveyi işgal etti. Beiediye yemek-
hanesinde dün ogle saatlcnnde toplanan işciler. mart av ından bu yana ikramiyelerini alamadıklarını belirterek, ödemenin bir an önce
\apilmasini istedi. Beledne-İş Sendikası vöneticisi Yaşar Avça, beiediye yönetkilerini suçlavarak. "Belediyedeki işleviş bozuk olduğu
için, ödemeler sadece müteahhitlere vapılıyor; işçiler unutuluyor. Artık yeter. Bugünden (dün) itibaren, sendikanın belirleyeceği taribe
kadar eylemlere başlnoru/ bu amaçla arkadaşlarnnızla birlikte belediveyi işgal ediyoruz. Alacaklanmız >erilene kadar da de> am edece-
ğiz " dedi. (FotoğraftHAYRETTÎN SAĞANAK)
KİM Genel Müdürü Azız dırmemeyı
Gümüş katıldı. DevFet Bakanı anımsatu.
Şerif Ercan. 1993 yıhnda 700
bin cıvannda işçiyi kapsayan
hınden itibaren geçerli olacak
bu ücretler. daha sonra petrol
iş kolunda faaliyet gösteren
Tüpraş ve TPAÖ işyerlerinde
çalışan işçılerin ücretleriyle
eşitlenecek.
PETKİM işçılennın toplu-
sözleşmesi. dün Başbakanlık
Bakanlar Kurulu Salonu'nda
imzalandı. İmza törenine ka-
mu sözleşmelerinin koordinas-
yonundan sorumlu Devlet
Bakanı Şerif Ercan, Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Ersin
Faralyalı, Türk-lş Qenel Baş-
kanı Bayram Meral, Türk-lş
Genel Mali Sekreteri Enver
Toçoğlu. Petrol-tş Sendikası
Genel Başkanı Münir Ceylan,
Türk Kamu Sen Genel Sekre-
teri Metin Yılmaz ve PET-
vaat ettığını de
toplusözleşmelerde, "sektörel
bazda eşitlik" sağlayacaklannı
söyledi.
MeraPden hatırlatma
Türk-İş Genel Başkanı Bay-
ram Meral de, hükümetin
1992 yılının ilk yansmda imza-
lanan toplusözleşmelerde j'il-
lık ortalama yüzde 86 oranın-
da zam verdiğinı anımsatarak,
" İşçinin mutfağına girenler,
yüzde 100 arttı. işçinin enflas-
yonu budur. Enflasyon da
yüzde 70 düzevinde seyredi-
yor'" dedi. Meral, hükümetin
işçiyi enflasyonun altında ez-
Petrol-İş Sendikası Genel
Başkanı Münir Ceylan da,
Petkim'de ilk kez masa başın-
da sözleşme ımzalandığını,
bugüne kadar sonucun hep
Yüksek Hakem Kurulu'nca
belırlendiğini kaydederek.
PETKİM işçisinin petrol sek-
töründeki diğer işçilerle arala-
nndakı ücret farkının gideril-
mesı hedeflne bu toplusözleş-
meyle ulaştığını söyledi.
C ov tiiıı. bu «o/loMiıonin 28 a\
olmasmdan dolayı. petrol sek-
töründe toplusözleşmelerde
"süre ve ücret" açısından eşit-
lik sağlandığını da vurguladı.
Petrol-İş Sendikası toplu-
sözleşme imzaladığı arada,
Genel Maden-İş Sendikası da.
Başkanlar Kurulu'nu toplaya-
rak. 43 bin 500 işçinin 15 ocak
1993 tarihinde greve çıkmasını
kararlaştırdı. Genel Maden-İş
Sendikası Genel Başkanı ve
Türk-İş Genel Sekreteri Şemsi
Denizer, Başkanlar Kurulu
toplantısı sonrasmda basına
yaptığı açıklamada. 18 kasım
1992 tarihinde grev karan alı-
nan TTK'da 37 bin, 30 kasım
1992 tarihinde grev karan alı-
nan MTA'da da 6 bin 500 işçi-
nin 15 ocak tarihinde greve
çıkacaklanru belirterek, toplu-
sözleşme görüşmelerinde siya-
sal iktidardan bugüne kadar
olumlu bir yaklaşun görme-
diklerini söyledi.
Arap hİ8sedar9
Izmir Plaza'ya el koyclıı
SERDARKIZIK
İZMİR - Anakent Belediyesi ile Suu-
dı Arabıstan kökenli El Rajhi grubu-
nun yan yanya ortak olduklan 5 yıldız-
lı Grand Hotel Plaza'ya, Arap hisse-
darlar el koydu. Anakent Beiediye
Başkanı Yüksel Çakmur, otehn sahibi
Arizko şirketinin 5 kişilik yönetim ku-
rulu üyeliğinden 3'ünü ellerinde bulun-
duran Arap ortaklann belediyeyi dev-
redışı bırakarak, işletmeyi işgal ettikle-
rini, yasadışı uygulamayı sürdürdükle-
rini belirtti. Durumu ilgili bakanhklara
ilettiğihı ve çözüm beklediklerini söyle-
yen Çakmur, önceki yönetimin, Arap
ortaklara 3 yönetim kurulu üyeliği ver-
mesinin. bugünkü sorunlara yol açtığı-
nı vurguladı ve ruhsatsız olarak cahştı-
nlan otel ve kumarhanenin yasalara
göre kapatılması gerektiğini savundu.
Arap sermay esinin Türkiye'deki tar-
tışmah yatınmlanna b-r yenısi daha
eklendi. Grand Plaza'nın işletilmesı.
Arap yatınmcılarla Anakent Belediye-
si arasında arka arkaya açılan davalar-
la hukuk mücadelesine dönüştü. Bu-
günkü sürtüşmeye şu gelişmeler yol
açtı:
Anakent Belediyesi, Balçova'da baş-
lattığı otel inşaaünı. mali kaynak yeter-
sizliği nedeniyle tamamlayamayınca.
ihale açtı. Göreye gelen o dönemin
Başkanı Burhan Özfatura, 1987 yıhnda
ihaleyı yenileyerek Suudi Arabistan
kökenli vatmmcılarla ortakhğa gıtti.
Anakent Belediyesi'yle Suudi kökenli
El-Rajhı grubu arasında yüzde 50'şer
hisseyle. Arizko adh bir şirket kuruldu.
Özfatura'nın hazırladığı şartnamede, 5
kişilik yönetim kurulunun 3 üyesinin
Arap ortaklardan, 2'sinin de belediye-
den ohnası öngörüJdü. Anzko. inşaatı
tamamlayamadı. Arap ortaklar, ser-
mayelerinin tükendiğini belirttiler.
Bunun üzerine otel, AirTuradh bir şir-
kete kiraya verildi. 30 Ocak 1992 tari-
hinde yapılan genel kunılda, yönetim
kurulu azledildi. Yeni yönetimin behr-
lenmesi için Arap ortaklara çağn yapıl-
dı. ancak bugüne değjn bu çabalardan
sonuç ahnamadı. Arap ortaklar. geçen
ağustos ayında da Air Tur'un sözleş-
mesini, kira bedellerinı ödemedis ee-
rekcesiyle feshetti ve yönetimi ele aldı.
Taraflar. bu gelişmelerle ilgili olarak,
birbirlerine karşı çeşith davalar açtı.
Anakent Beiediye Başkanı Yüksel
Çakmur. sorunu şöyle dile getirdi:
"Ashnda sorun, yüzde 50 ortakhkta,
Araplara 5 kişilik yönetimde 3 oy veril-
mesiyle başladı. Arizko'nun Suudi or-
taklan, oteh ele geçirmiş, ruhsatsız iş-
letmektedirler. Aslında yönetim kuru-
lu. ocak ayında yapılan genel kurulla
azledilmiştir. Bu konuda Turizm, Dı-
şişleri ve Ticaret bakanhklanna baş-
vurduk."
Arizko'nun Arap ortaklannın atadı-
ğı Genel Müdür Muhammed El-
Remani ise yasadışı hiç bir uygulama-
lannın olmadığını söyledi.
• Baştarafi I. Sayfada
nuçlandı. Taraflar. anlaşmanın
ıçeriğı hakkında bilgi vermek-
ten kaçmırken. bu sabah MESS
merkezınde yapılacak ortak bir
basın toplantısı ile anlaşmanın
duvurulacağını söyiemekle \e-
tindiler.
Türk Metal Sendikası ile
MESS arasında beş ay önce
başlayan toplu iş sözleşmeleri
görübmelcrinde anlaşma sağla-
namaması üzcrine Türk Metal
Sendikası. toplam 75 bin işçi
adınu 2 aralıkta grc\ karan al-
mıştı. Türk Mctal'in birinci altı
a\ yıİ7de 70. ikinci ;ı!lı ay v iizde
50. üçiincü altı ay v ü/de*40 dör-
diıncii altı ay vüzde }5 oranın-
d;ı ucrel zamnıı talcbine karşı-
lık. MESS. enfiasyon oranının
dltındii zam yapma önerisi ge-
PERDE ARAUGINDAN
Nadir Nadi
4. bası 25.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul
Ödemeli gönderilmez.
tirmiştı. MESS. grev karannın
alınmasının urdından da birinci
altı ay için vüzde 30. ikinci altı
ay için dc \ üzdc 20 zam önerdi.
17-18 aralıkta yapılan görüş-
melerde dc anlaşma sağlana-
maması üzerine Türk Melal
Sendikası Başkanı Muslafd Öz-
bek. MESS'i taşeron işi uygula-
masında ısraretmek \e işçi sını-
fını 300 yıl genve gotüımcklc
suçlarkcn. MESS dc Türk Me-
tal Sendıkasfnm işletmclerin
varlığına kastedcn istckicrde
bulunduğunıı savunmuştu.
MESS ve Türk MelaJ Sendikası
yönelicilcri arasındaki göriiş-
mclcr, önceki gün yeniden baş-
ladı. MESS gcncl mcrkczindc
vuklaşık dört saaı siircn görüş-
melerin ardından taruflar dıın
dc yenıden bir araya gcldilcr.
ME'SSveTürk Metal Sendikası
yönctıcılerı 10.00dan 19.30'a
kadar 9.5 s;ıai siircn gorüşmcdc
anlüşmava vardılar. Anlaşma-
nın içcrığı hakkında bu sabah
MESS genel mcrkczindc ortak
bir basın toplantısı düzcnlcnc-
ccğı bıldirıldi.
Erbakan'dan, MGK'nın Arap yatınmını gizleyin' emrine tepki:
Arap \ atırııııı değil, faizsizbaııka
• RP üenel Başkanı Necmettin Erbakan, "Arap
yatmmı mı varmış? Olsa olsa faizsiz çalışan banka-
lar var. Bunlann da gizli tarafı yok." dedi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - RP Genel Başkanı Nec-
mettin Erbakan MGK'nin.
"Arap yatınmını gizleyin" em-
riyle ilgili olarak "Amerika"nın
hoşuna gitmek için bu yollara
tevessül etmiş olabilirler. Ame-
rika, Müslüman ülkeler ara-
sında yakınlaşma istemez"
dedi. Erbakan aynca "Zaten
Arap yatınmı olmadığını. bir-
kaç denemede de burunlann-
dan getirtildiğıni" söyledi.
Milli Güvenlik Konseyi'nin,
1982 yıhnda Ticaret Bakanhğı
aracıhğıyla, Odalar ve Borsa-
lar Birliği'ne gönderdiği yazı-
da. Arap ülkelerinin yatınmla-
nnın gizii tutulmasının istendi-
ği ortaya çıktı. Bu istek çeşitli
yorumlara yol açtı. RP Genel
Başkanı Necmettin Erbakan
da şunlan söyledi:
"Arap yatınmı rru varmış?
Olsa olsa faizsiz çahşan banka-
lar var. Bu faizsiz çalışan ban-
kalann da gizli bir tarafı yok.
Yasalar içerisinde çahşan ban-
kalardır. Türkiyede bö>le
Arap ülkeleri tarafından her-
hangi bir yalınm var da, gizle-
niyor ya da gizlenmesi lazımdır
diye bir şey ne duyduk. ne de
biliyoruz."
'Böyle yatınm yok'
Erbakan sözlennı şöyle sür-
dürdü:
"Dış ülkelerin etkisiyle ol-
muş olabılir. Müslüman ülke-
ler arasındaki işbirliği halk
arasında sempati bulmasın.
böyle bir şey yok gösterilsin bu
nıaksatlı olabilir. Ama maaie-
sef böyle biryatınm yok. Böyle
işbirliğiyle yapılmış yatınm za-
ten yok. Birkaç tane deneme
vardı. Onlann da burunlann-
dan getirdiler. Mesela Mersin'-
de gübre fabrikası vardı. Ku-
veyt gelip kurmuştu ve Tür-
kiye'nin de tanmına büyük
hizmetler yapıyordu. O fabri-
kayı perişan ettıler. Türkiye'de
her şey hukümet müdahalesine
bağlıdır. Hiçbir serbestlik yok-
tur, her şey keyfidir. firrnalara
göre muamele yapıhr. İstedik-
leri fırmayı batınrlar. istedıkle-
ri fırmayı da kurtanrlar."
Erbakan "Sıze göre nıçın
özelhkle Arap yatınmına karşı
v i k ı l ı v o ı " soı ıısınıa J j ,
"Amerika'nın hoşuna gitmek
için. Amerika, Müslüman ül-
keler arasında yakınlaşma iste-
mez. Onun için Amerika'nın
hoşuna gitmek için bu yollara
tevessül etmiş olabilirler" yanı-
tını verdi.
Boğazı nasılgeçmeli?
Köprüye 'hayır'
tüp geçide 'evet'
İstanbul Haber Servisi - İs-
tanbul Boğazı'nın 3. kez nasıl
ve nereden geçilmesi gerektiği,
Mimarlar Odası İstanbul Şu-
bcsi'nce düzenlenen yuvarlak
masa toplantısında tartışıldı.
Büyükşehir Belediyesi'nden,
ünıversitelerden, İller Bankasf-
ndan, meslek ödalanndan,
DLH'den ve planlama kuruluş-
lanndan bilim adamlan ve
uzmanlann katıldıklan toplan-
tıda. 3. Boğaziçi geçişinin mut-
laka raylı toplu ulaşım sistemle-
rine hizmet etmesi. bunun da
ancak top geçit projesiyle ger-
çekleşebileceği belirtildi.
Bu konudaki kesin karann,
proje teklifı verecek uluslarara-
sı firmalann önerilerine göre
belirlenmesinin yanhş olacağı
görüşünü savunan uzmanlar,
Istanbulun geleceği açısından
en önemli proje olan Boğaaçi
geçişinin. yatınma firmalann
beklentilerine teslim edilemeye-
ceğini vurguladılar.
Süre bugün bitiyor
Ankara-İstanbul hızh demir-
yolu ve İstanbul Boğazı geçişi
projesi için Ulaştırma Bakan-
lığınca açılan uluslararası iha-
lenin yeterlilik başvurusu süresi
bugün sona eriyor.
Japon, Fransız, İngılız, Al-
man ve İtalyan firmalannm
yanştıklan ihalede, Boğaziçi'-
nin 3. kez yine köprüyle mi yok-
sa tüp geçitle mi geçileceği
konusunda değişik seçenekleri
ıçeren teklifler incelenecek.
Ulaştırma Bakanlığı ve Ba-
yındırhk Bakanlığı'ndan geçen
hafta yapılan açıklamalara gö-
re hangi seçeneğin uygulanaca-
ğı. teklifler incelendikten sonra
karara bağlanacak.
Mimarlar Odası İstanbul Şu-
besındc önceki gün yapılan
toplantıda, bu gelişmeleri İs-
tanbul'un korunması ve Tür-
kiye'nin saygınhğı açısından bir
talihsizlik olarak değerlendiren
kamu ve özel kesimden bilim
adamlan. Boğaz geçişinin nasıl
ve nereden olacağı konusunda
öncelikle ulusal birikime daya-
nılarak karar alınması gerekti-
ğini, en rasyonel çözüm belir-
lendikten sonra bunun uygu-
lanmaü için ihale açılmasinın
doğru olacağını belirttiler.
'Tüpgeçit porojesini
destekliyonız'
Büyükşehir Belediyesi'nden
toplantıya katılan Genel Sekre-
ter Yardımcısı İcen Börtücene,
"İstanbul bir dünya kenti ola-
rak gelişecekse, öncelikle evren-
sel değerlerini korumak zorun-
dadır" diyerek şu göriişleri dile
getirdi:
"Biz. beiediye olarak kesin-
likle raylı toplu taşım sistemle-
rinden yanayız, bu nedenle tüp
geçit projesini destekliyoruz.
Bu sistemin önemli bir ayağı
olan metro inşaatı başlaülrnış-
ür. Metro. Asya ve Avrupa
yakalanndaki demiryolu taşı-
macılıgını bırleştirecek bir tüp
geçitle birlikte en yüksek veri-
mine ulaşabilir. Bu geciş. yeni-
den bir 3. köprü ve karayolu
bağlantısına dönüştüriilürse.
İstanbul'un ulaşım ve kentleş-
me sorunlan artık hiç çözümle-
nemez."
). ve 2. Boğaziçi köprülerinin
salt karayolu ve otomobılli ula-
şıma aynlmış olması nedeniyle
İstanbul'un büyük yaralaraldı-
îıııı bclırlon Prol. Dr. RıtVı >\rs-.
İan, bu köprülere yönehk geç-
miş eleştirilerin zaman içinde
tümüyle doğrulandığını behrte-
rek "Artık 3. bir yanhşı daha
işlemeye bu kentin tahammülü
kalmamıştır" dedi.
ITÜ İnşaat Fakültesi Ulaş-
urma Ana Bilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Ergun Gedizlioğlu da
yapüğı değerlendırmede, "Böy-
le bir projenin karan yabana
firmalann tekliflerine bırakıla-
maz" diyerek yapılan bilimsel
anahzlere ve üniversitedeki
araşürmalara göre tüp geçidin
çok daha akılcı ve daha ekono-
mik çözüm olduğunu belirtti.
1. ve 2. köprülerle birh'kte ta-
şıt geçişinde gözlenen sayısal
artışın, insan sayısındaki artış-
tan çok fazla olduğunu belirten
Gedizlioğlu, "İstanbul'un ula-
şım sorunu. araçlan değıl in-
sanlan toplu olarak taşımaktır
dedi.
Planda köprü yok
Topîantıva katılanlardan İs-
tanbul Belediyesi Nazım Plan
Bürosu Koordinatörü Prof.
Dr. Ahmet Keskin ise yaklaşık
bir yıldır nazım plan çahşmala-
nna yeniden başlandığını ve bu
.çahşmaJarda 3. Boğaziçi köp-
rüsüne "ihtimal olarak" dahi
yer verilmediğini belirtti. Kes-
kin, ulaşıma dönuk tüm genel
kararlarda rayh sistemlerin ve
tüp geçişin baz alınmakta oldu-
ğunu da sözlerine ekledi.
Ulaştırma Bakanlığı'nca ge-
çen yıllarda yapünlan ve üç
buçuk yıl süren aynntılı bir ça-
hşmayla sonuçlandınlan "is-
tanbul Demiryolu Tüp Geçişi"
projesinde çahşan uzmanlar ise
168 cilt rapor ve 371 paftalık çi-
zim ve hesaplardan oluşan bu
projenin yanhşhğı kanıüanma-
dan, 3. köprü düşüncesinin or-
taya aülamayacağıru savundu-
lar.
Açık inşaat pazarı
istanbul tarihinin
enölümcül hastalığı
OKTAYEKtNCİ
Kurtanlması için TBMM'de
özel komisyonlar kurulan: özel
yönetim biçimleri, özel bakan-
lıklar, özel yasalar önerilen: ül-
kemizin gözbebeği, yatınmcıla-
nn ise "göz diktiği" İstanbul.
ikibınbeşyüzyillık tarihinin bel-
ki de en ölümcül hastahğına
yakalanmış durumda.
Bu haştahk öylesine amansız
ve öylesine aamasız ki, ne ta-
rihtekı o büyük yangınlara ben-
ziyor ne veba sa'lgınlanna ne de
"zamanı geldiği" denilen o yüz
yıllık deprem dalgalanna.
'Mikrop her tarafı
etkiledf
I980"lerin başlannda şınnga
edilen mikrop, şu geçen on yıl
içerisinde hemen tüm semtleri-
ni, tepelerini. tarihi yanmadası-
nı. Haliç'ini, Boğaziçi'ni. su
havzalannı. onnanlannı ve
hatta adalannı hızla etkisi altı-
na aldı; şimdi artık tüm bedeni-
ni sarmış. koca bir uygarhklar
tarihini, 21. yüzyıla bile ulaşa-
madan "tarihe gömeceği" son
darbelerine hazırlanıyor.
Ve belki de bu son darbe "ille
de kuracağız" diye tutturulan,
3. Boğaziçi Köprüsü'yle geli-
yor...
Asya ve Avrupa yakalann-
daki rayh sistemleri birleştire-
rek İstanbul'u artık otomobile
bağlı ulaşım kıskacından kurta-
racak olan tüp geçit projesini
"pahah" sayanlar. sanki İstan-
bul çok ucuz bir kentmiş gibi
Boğaziçi'ne 3. köprüyü dayat-
maya başladılar. Hem Cum-
hurbaşkanı hem de Bayındırlık
Bakanı. söz birligi etmişçesine,
ikide bir aynı şeyi söylüyorlar:
"'- Daha kuzeyden 3. bir köp-
rüyle boğazı geçmek en doğru-
su..."
Neden? Tüm ulusal uzman
çevreler artık raylı ulaşımh sağ-
layacak tüp geçidi önerirlerken.
üstelik bunun projeleri de ha-
arlanmışken, neden köprü? Ve
şu "daha kuzeyden" sözü de
neyın nesı? Hangi master pla-
nın önerisi?
Elbette önce "yapmak iste-
yenkr." Yani Japonlar. İstan-
bul üzerinde yeni "mucizeler'
yaratacaklar. Dünyada asrm
köprü işini en iyi bilen oldukla-
nnı bir kez daha kanıtlayıp ev-
rensel pazardaki egemenlikleri-
ni güçlendirecekler.
İkincisi, İstanbul'u "Beyrut"
yapmaya özenenler mutlaka
köprü istiyorlar. Çünkü hızla
gökdelenleşen "iş kentine"
Anadolu yakasından yeni oto-
yollargetirecekler. Otomobiller
iş kentine akacak, otomotiv
üretimindeki patlama, artık
gümbürdeyecek!
Üçüncüsü, kent içi toplu ula-
şımı rayh sistemlere bağlamayı
"serbest yağma ekonomisi"
için tehhke sayanlar da kuşku-
suz köprü istiyorlar. İstanbul'-
un iki yakası rayh ulaşımia bir
araya gehrse imara acılmalan
için yeni çevre yollannı bekle-
yen araziler nasıl paraya dönü-
şebilir ki?
Dördüncüsü ise "kentin ku-
zeyine" yatınm yapanlar 3.
köprüyü dört gözle bekliyoriar.
Nazım planlarda "İstanbul'un
korunacak yeşil kuşağı" olarak
behrlenen, ancak plan rafa kal-
dınldıktan sonra hızla lüks villa
ticaretine açılan Zekeriyaköy-
Uskumruköy-Kilyos bölgeleri
kent merkezine nasıl bağlana-
cak? Beykoz ve Sanyer'in "mü-
cavir alanlanna" giren tanm ve
orman alanlanndaki yeni
"prestij" scmtlerinin iş merkez
Ierine otomobilh' ulaşımlar
neyle karşılanacak? Sanınm
Boğaziçi'nin bu kez "daha ku-
zeyinden" köprüyle geçecek
olan yeni çevre ve bağlantı yol-
lanyla!..
Görünüyor ki 1993 yıh İstan-
bul'un savunulmasında "zorlu
bir yıl" olacak. Plansızlığın son
darbelerine karşj kenti savun-
mak, 3. köprüyü geri püskürte-
rek tüp geçidi savunma, "İstan-
bullu" olmakla eşanlamh sayı-
lacak...