Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27ARALIK1992PA2AR
12 DIZIYAZI
1905,1917 Şubat, 1917 Ekimvenihayet 1991 AğustosDevrimi; Rusya'dadevrilendevrilene
Yoldaşlar devrimyorgunu
RUSYA'DA
NELER
OLUYOR?
GÖNÜL PULTAR
-2-
R
usya'da statükonun
süregelmekte olmasın-
da tek faktör, eski
kadrolar ve eski zihni-
yet değil. İkmci ve bel-
ki de dajıa da önemü
bir neden, "Sovyet insanı'nm, devrim
yorgunu olması. İlke olarak Rusya
Federasyonu'nda 180 derece değişik-
lik yapılmış, gerek ıdeolojı gerek yapı-
lanma terk edilmiş. Ancak. sadece ilke
olarak. Uygulamada, yoğurdu üfleye-
rek yercesine. çok az kurala veya ku-
ruma dokunulmuş. Sovyet insanı,
deyış yerindeyse,. 'birazcık gebehkle'
yetinmek istiyor. Örneğin. bizlerin sal-
tanattan cumhuriyete dönüşümde
gerçekleştirdiğimiz cınsten köktenci
bir değişim gerçekleşürmeleri gerekti-
ğinı ya yetmış yıldır komünist gerce-
ğınden başka hiçbir şey öğrenmedıkle-
ri içın anlamıyorlar ya da her türlü
acıdan ve özveriden bıkmış olarak.
"Artık kan dökülmesini ısiemıyoruz,
varsın devrim olmayıversin" diye dü-
şünüyorlar.
S.' ovyetler Birliği eskiden
öylesine kapah bir İcutu idi ve
öylesine katı kurallarla
yöneüliyordu ki şimdiye
• kadar gerçekleştirilmiş olan
değişiklik bile inanılmaz
görünüyor, abartıhyor.
Abartmayı özellikle cahil
Batıh gözlemciler yapıyor ya
da bazı Batıhlar. bilinçli
olarak, dünya kamuoyunave
Ruslara, belirli bir imgeyi
yerleştirmeye çahşıyorlar.
kCjovyet insanı bir değil. birkaç
devrim yaşamış. Nitekim Moskova'-
dakr en onemli müzelerden bıri 'Dev-
rimler Müzesi.' 1905 De\rimi. 1917
Devrimi.ensonda-Ağusios 1991 Dev-
rimi var. Tabii ilk ıkisi, sonuncusu gıbı
sadece üç gün sürmemış. yıllarca elkı-
sini göstermiş. Rusya Federasyonu
içinde istisnasız her ailede. en az bir ki-
şi, ya 1917 ve onu izleyen yıllarda öl-
dürülmüş, tutuklanrruş. Ya Stalin
döneminde "Gulag'a gönderilmiş ya
İkmci Dünya Savaşı'nda yaşaırunı yi-
tirmiş ya da en son olarak Afganis-
tan'da yaralanmış. İnsan bu gerçeği
tam olarak kavramakta güçlük ceki-
yor.
x\ynca bizlerin 12 Mart ve 12 Ey-
lül'ün sıkıyöneüm günlerinde yaşadı-
ğırruz sinir gerici havayı ve kabullen-
meye zorunlu kalmış olduğumuz
düzeni, kesınüsiz, aralıkstz. yetmış kü-
sur yıldır yaşamışlar. Kişüikleri ister
istemez etkılenmış.
19 Ağustos 1991'de SBKP'nin muhafazakâr kanadının Dcvkt Başkanı Gorbaçov'u devirmek için yaptığı darbede, Unkların hışmından nasibini alan birtro-
leybüs. Darbedensonra emekliye ayrüan gazi troleybüs, Devrim Müzesf nin bahçtsinde ziyaretçilere, demokrasimn nimetlerini anlatıyor, sessizce.
ğın, açlık konusunu ele alahm. İzle-
yenler bilir; CNN, gecen kış boyunca,
Rusya'nın nasıl aç olduğunu göstenp
durdu. Oysa, haziran-temmuz ayla-
nnda Rusya Federasyonu'na yaptı-
ğım gezı sırasmda, ıkı ayn evde konuk
edildiğim Moskovada, ilk evsahıbime
sordum:
- Gerçekten açlık çeküniz mi?<
"Bir süre için gjda maddesi sıkınusı
vardı, ama fiyatlâr serbesi bırakıhnca
her şey bollaşü. Ancak biz ailecek hiç
etkılenmedik."
Ne
Moskova'da ticaret Taşradan gelen bir kamyonda yumurta satdıyor. Moskovalılar hemen kuynık oluşturmuşlar.
E,in son olarak Ağustos 1991'de
yaşamını yiliren -ve şimdi kahraman
sayılan- üç gencin, herkesin gözü
önünde öldürülüşü. anılarda taptaze.
'Dur' diye işaret etmiş biri, üzerine
doğru yürümekte olan tanka, "Ben
Afganıstan savaşı gazisiyim."
x\.skerden askere iletişim sağlaya-
bilecek sihıre sahip sandığı bu sözcük-
ler. tankm aynı hızla ilerlemeyi sürdür-
mesıne ve pınl pınl gencı ezmesine
engel olamamış.
Che Guevara'ya uzanan bir zinririn
son halkası olarak sergilenmekte.
irVğustos 1991'de. demokratlann
utkusu. Devnmler Müzesi'ne başka
bazı değişiklikler de geürmiş. Yetmiş
yıldır gızlenmiş baa belgeler, ziyaretçi-
lere ve Rus kamuoyuna sunulmaya
başlanmış.
'ugün üç delikanhnın fotoğrafı
DevrimTer Müzesi'nde, Hz. Isa'dan
Eve.-et. tabiı ki değişiklik \ ar Rusya
Federasvonu'nda. hem de epey deği-
şiklik var. Vurgulamak istedığım şu:
Sovyetler Bırh'ğı eskiden öylesine ka-
palı bir kutu ıdi ve öylesine katı kural-
larla yöneüliyordu ki şimdiye kadar
gerçekleştirilmiş olan değişiklik bile
inanılmaz görünüyor, olduğundan
daha boyutlu sanıhyor, abartıbyor.
/Vbartmayı özellikle cahil Batıh
gözlemciler yapıyor ya da baa Baulı-
lar. bilinçli olarak. dünya kamuoyuna
ve Ruslann kendilerine, belirli bir im-
geyi yerleştirmeye çalışıyorlar. örne-
x -ledeninıde hemen gösterdi.Do-
laplannda undan patatese kadar akla
gelecek her türlü dayarukh gıda mad-
desi stoklanmışü.
J\.uyruklann oluştuğu, ama tez-
gâhlann boş olduğu iddia edilen dük-
kânlara bol bol gırip çıktım. Sanayi
ötesi dönemde yaşamakta olan Batılı
kameraTnanın aniarnadığı şu ki, geliş-
memış toplumlarda saülacak emüa,
illa Ataköy Gallena'daki Pnntemps
mağazasmda olduğu gibi ortalıkta ser-
gılenmıyor. Vitrin yapma ve etalaj
konusunda Türkiye'nin 1940'lardaki
düzeyınde olan Rusya Federasyonu'-
nun dükkânlannda pekâla proteinin,
•vıtaminin, karbonhidraün elde edile-
bileceği gıda maddeleri satılıyor. Gene
Batılı yorumcunun anlamadığj bir şey
de bir malın kurumsal olarak satılıyor
olmayışının, yokluğu demek olmadı-
ğı. Nasıl Türkiye'de bulgurun en iyisi
bir tanıdık vasıtasıyla elde edilen, doğ-
rudan köyden gelme bulgursa, Rusya
Federasyonu'nda da kent dışı bahçe-
lerden, o ıklimde yetişebilen her türlü
meyve ve sebze geliyor. Bunun dışında
örneğin. dükkânlarda havyar saülmı-
yor, ama canınız havyar mı istiyor,
göz açıp kapayana kadar gerekli ağ
kunıluyor. en iyi havyann elde edildiği
Astrahandan trenle istamediğinizka-
dar çok (Temmuz 1992'de kilosu yet-
miş bin Türk Lirası karşıhğmda)
gönderilivor.
StRECEK
GAYRİMENKLXÜN AÇIK ARTTIRMA
. tLANl
MARMARAtCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
DosyaNo:989,93Tal.
Saülmasına karar verilen gayri menkulûn cinsi kıymeti adedi evsa-
fı: Marmara Yığıtler köyünün Marmara bumu raevkünde cinsi tarla
olan ve tapunun pafta 4 parsel 231 numarada kayıtlı 422S ml mıkta-
nndaki gayri menkulûn 1704'4224 hissesi satıhkür, saülacak olan
hissenın muhanunen değen 34.080.000 TL 'sıdır.
İraar durumu: Yiğider köyünün ımar planı onama safhasında ol-
duğundan ımar durumu veritemenıektedir.
Sadş şartian: Btrinci satış 2.3.1993 gûoüsaat 10.00 ila 10.20 arasn-
da Vfannara İcra Dairesi'nde açık arttırma suretiyle yapılacaknT. Bu
arttvmaila gayri menkulûn tahmin «Ulcn kı>mennin %75'ini ve rüç-
baıdı alacaklılar \arsa alacağı mecmuunu ve satış masraflannı geçnıek
şutıyte ibale olunur. Böşle bir bedelle abcı çıkmazsa en çok arttıranın
taahhttdû baki kalraak şarttyte 12.3.1993 günü a>nı yer ve aynı saatte
Oünd artnrmaya çıkanlacâktır. Bu arthrmada da gayri roenkutün
%40'uu >e rüçhanlı alacaklılarm alacağı mecmumu ve satış masrafla-
nnı geçmek şartivle en çok artnrana ihale olunur.
2- Arttırma) a iştirak edeceklerin, lahmin edilen kıymetin %20'si
mspeunde pey akçesi \e> a bu miktar kadar milB bir bankanın tenunat
mektubunu vermeieri lazımdır. Sat^ peşin para iledir. abcı istediğiııde
20 günü geçmemek üzere mehil vetilebilir. Dellalhe resmi. ihale pulu.
tapu harç ve masraflan ahcıya aittir. Birikmiş verğiler sanş bedeliiadeD
ödenr.
3- İpotek sahibi alacakldarta diğer ilgililerin (+ ) bu gayri menkut
üzerindeki haklannt hususiv le faiz >« masrafa dair olan tddialarmı da-
yaaağı belgekr Ue onbeş gün içinde dairernize bildinneieri laznndır, ak-
si talulirde haklan tapu stcili Ue sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bt-
rakılacaklardır.
4- thaleye katıbp da daha'sonra ihak Deddini yaüntıamak suretiyk
feshÜK sebep olan tüm abcdar ve kefılkri teklif etttkkri bedel ik son
ihak bedeii arastndaki farktan ve diğer zararlardan ve avnca temerrüt
faiziaden müteseteilen mesul olacaklardır, ihale farkı ik temerrüt faua
aynca hiçbir hükme hacel kalmaksıyın dairemizce tahsü otanacaktır.
Bu fark >arsa öncelikk teminat bedeünden ahnacaktv.
5- Şartname Uan tarihinden itibaren berkesin görebilmesi için daire-
4e açdt otup masrafı veriMiği takdirde isteyen abcıya bir örneği gönde-
cflebOir.
6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecannı ka-
bul etmiş sayılacaklan. ba^kaca bilgi abnak istevenlerin 989/93 TaL
saviı dos>a numarasıyle nKmurluğumuza başvıırnıalan Uan ohmur.
Hissedarlardan Fıkret Tayanç, Ati Rıta Akhan, Resmhe Köymeo,
Muhittin Mermancı. Muammer Aydm, Ahmet MuzafTer Bıyık, V alçuı
Togay, Aydm Neşeli. \lpaslan Duburcalı'ya tebligat yapıl:
dan bu hissedariara tenliğin ilan voluyla >apılma.sına karar n
denkarar gereğince yukanda yazılı gayri menkulûn sattş Uanıoın ı
yerine kaim oimak üzere Fikret Tayanç, Aü Rıza Akhao, Resmiye
Köymen, Muhittin Mermancı. Muammer Aydm, Ahmet Muzaffer BV
yık, Yalçn Togay, Aydm Neşeti ve Alpaslan Duburcalı'ya ilanen tebtifc
oUınur. Basm:52S00
VEFAT
Trabzon eşrafından merhummüftü Ahmet Mahirefendi vemerhume Emine
hanımınkızı, merhum Atıf, merhum Süleyman, merhum Hakkı Durukan,
merhumeAsiyeYagcıoğlu, merhume Samiye Eyûboğlu'nun kardeşlerive
merhume Safıye Üner'in ablası, merhum Kazım Bulutay'ın eşi, merhumOrhan
Bulutay, Tuncerve AttilaBulutay, BirgülSomel'in çoksevgüi anneleri
RAHMtYEBULUTAY
25 Arahk 1992 günüTanrı'nınrahmetinekavuşmuştur. Merhumenin aşz naaşı 27
Araiık 1992Pazar günü ŞişliCamii'ndekılmacak öğle namazınımüteakip Feriköy
Mezarhğı'na defnedilecektir.
AİLESİ
İLAN
ANTALYA5. ASLÎYEflUKUK MAHKEMESİ'NDEN
1991/312
Davaa Osman Zeki Güven vekili larafmdan davalı Telpa Elektro-
nik Tıcaret ve Pazariama Sebahattın Yaman ve M Yalçın aleyhıne
açılan çek ıptab davasında,
Davaa ile davahlar arasında klıma yapım ve montajı konusunda
sözleşme yaptıklannı ış bedeii karşıh çeİcleri mûveklulınin karşı tarafa
verdiğinı, ödemeye başladıgını, ancak davahlann ortadan kaybola-
rak edımlenni yenne geürmediklerini belirterek 5.6.1991 tarihli
359653 no lu 1.750.000 TL.'lık çek, 5 7.1991 tanhli 35%54 no.lu 1.
750.000 TL.'hk çek, 5.9.1991 tarihli 359656 no.lu 1.750 000 TL.'Uk
çek, 5.10.1991 tarihli 359657 no lu 1 750 000 TL.'lık, 5.5 1991 tarihli
540199-7-356074 no.lu 1 750.000 TL.'hk, 5 8.1991 tarihli 359655 no.
lu 1.750.000 TL.'lıktoplam 10.500.000 TL.'hk ceklerin iptaline karar
venlmesıni istemiştir.
Davahlar Telpa Elektronik Tıcaret ve Pazariama Sebahattın Ya-
man ve M Yalçın'ın adreslerinin çeşiüı araşürmalar sonucu beürlene-
medığınden ve tespıt de edılemedığinden adı geçenlere ılancn tebligat
yapılması gerekmıştır.
Davahlar Telpa Elektronik Ticaret ve Pazariama Sebahattın Ya-
man ve M.Yalçın'ın 17.2.1993 günü saat 10.00'da mahkemernizde
geçerli bir özürünüz ohnaksızın belb' edilen günde mahkememızde
haar bulunmadığınız veya bir vekıl tarafından temsil edibnedığınız
takdirde yargılamaya yokluğunuzda devam edileoeği ve hüküm veri-
leceği hususunda dava dilekçesnin ve meşruhaüı davetıyenin lebliğ
yenne kaım olmak üzere ılan olunur (HUMK'nun 213-337. Mad.)
2.12.1992
Basın: 52473
ANKARA NOTLABI
MUSTAFA EKMEKÇİ
YanıtsızKalan...
Biraz geç gitmiştirn; tsmet Paşa'nın ölümünün 19. yrtı
dolayısıyla SBF'de perşembe günü yapılan anma top-
lantısının başlangıcında olaylar olmuş. Toplantıyı, inönü
Vakfı ile SBF ortaklaşa düzenlemişlerdi.
Olaylar, "yutıalama" biçıminde geçmiş. En büyük
"yuhalama", "protesto" ihsan Doğramacı'ya olmuş.
Öğrervcıler bir ağızdan:
- Doğramact dışarı, Doğramacı dışan! diye bağırmış-
lar. Doğramacı, protestotar karşısında, hiçbir şey olma-
mış gibi protokoldeki yerine oturmuş. Meclis Başkanı
Hüsamettin Cindoruk'u ise kimi yuhalarken kimt alkışla-
mış, kimi sessiz kalmış. Anayasa Mahkemesi Başkanı
Yekta Güngör Özden de ıslıklanmış mı? Onu da tutucu-
lar ıslıklamıştır belki, ne bileyim? Ankara Belediye Baş-
kanı Murat Karayalçın uzun uzun alkışlanmış. Açış
konuşmasını yapmak için kürsüye gelen SBF Dekanı
Prof. Güney Devrez epeyce ıslıklanmış. Buna karşılık,
inönü Vakfı Başkanı Özden Toker, uzun uzun alkışlan-
mış. "Hinthorozu" Erdal Bey, ben vardıktan sonrageldi.
O da uzun uzun alkışlandı, ağabeyi ömer Inönü'nün ya-
nına oturdu
Açış konuşmalarından sonra, "ismet Inönü'nün cum-
hurbaşkanlığı döneminde Türkiye'nin dış politikası"
konulu açıkoturuma geçildi. Toplanttyı, eski bakanlar-
dan emekli Büyükelçi Osman Olcay yönetiyordu. Ben
vardığımda, Istanbul Üniversitesi profesörlerinden Prof.
ilhan Turan konuşmasını bitirmek üzereydi. Osman Ol-
cay, daha sonra sözü, gazetecı-yazar Altan Oymen'e
verdi. Altan ûymen konuşmasına başlarken, bir bölük
genç, salondan ayrılmaktaydı. Aynlırlarken, bir genç
"Neden böyie yapıyorsunuz?" diye soran arkadaşına,
"Burjuvazinin bayraktarlığını yapmayaltm!" diye karşı-
lık veriyordu.
•••
ömer Aksoy, kariatılan Türk Dıl Kurumu'nun eski ge-
nel yazmanı, 95 yaşında...
Milliyet gazetesi, okurlanna TDK sözlüklerini "pro-
mosyon" olarak vermeye karar verince, ömer Astm
Aksoy dayanamadı, Altan Oymen'e bir mektup yazdı. 4.
12.1992 güntü mektubunda Aksoy, özetle şöyle dedi:
"Saym Altan Öymen,
Sekiz on gündür size bir mektup yazayım mı yazma-
yayım mı diye düşünüyordum. Sonunda, yazmazsam
bir ödevi yapmamış olma suçunu işlemiş olacağıma ka-
rar verdim.
Konu şudur: Milliyet gazetesi, okurlanna Türk Dil Ku-
rumu'nca hazırlanan ve Milli Eğitim Bakanlığı'nca tavsi-
ye edilen Türkçe Sözlük'ü armağan edecek.
"Türk Dil Kurumu'nca" sözünden iki kuruluş anlaşılı-
yor. Biri, Atatürk'ün kurduğu ve Kenan Evren yönetirni-
nin kapattığı demek otan kurum; öteki, Kenan Evren
yonetiminin bir devlet dairesi olarak kurduğu kurum.
Eski Türk Dil Kurumu, rahmetli arkadaşım Kemal De-
miray'ın başkanlığında hazırlanan bir Türkçe Sözlük
çıkarmıştı. Yeni Türk Dil Kurumu da, kendisini eski Dil
Kurumu'nun devamı sayarak -kı hukuk bakımından da,
tutumlan açısından da öyle değildir- eski Dil Kurumu'-
nun Türkçe Sözlüğünü aynı adla, ancak kapağına 'yeni
baskf sözünü ekleyıp 1986deyeniden bastırdı. Madde
ba$ı olan sözcükleri, kimisinin yazımlarını değiştkerek,
olduğu gibi korudu. Tanımlarıda.kimiTürkçe sözcükleri,
Osmanlıca ıle değiştirerek yine korudu... *
Yeni Dil Kurumu, eski sözlüğe bilimsel bir katkıda bu-
lunmak istemiş, bu amaçla dilimizde ses ve biçim deği-
şikliği ile kullanılan Arapça sözcüklerin "as//'1arını
göstermek için çeviriyazı (transkripsiyon) yöntemini uy-
gulamış; yani işaretli harfler kullanmıştır. Ne yazık ki
bunu yaparken sözlüğe yüzlerce yanlış katmıştır. Burv
lar bağışlanacak değişik görüşler değil. tartışılamaya-
cak ve bağışlanamayacak bilimsel yanlışlardır. Benim
saptadığım yanlış sayısı dört yüzü aşmaktadır. Sözlük-
lerde bir tek yanlışa bile göz yumulamayacağını söyle-
meye gerek yoktur. Devletin resmi ve bilimsel bir kuru-
munca çıkarılan ve herkesin doğruyu öğrenmek için
güvenle başvuracağı bir ana kaynakta yüzlerce yanlış
bulunması, ulusal kültürümüze karşı işlenmiş büyük bir
suç değil midir?
Ben bu suçun zararlanndan ulusal kültürümüzü koru-
mayı ödev bilerek 1988'den beri Cumhuriyet gazetesin-
de ve Çağdaş Türk Dili dergısinde, sayısı on beşi geçen
eleştiri yazısı yayımladım. Yeni Dil Kurumu'ndan bir sa-
vunma sesi çıkmadı. Bunun üzerineTurgutözal'ın baş-
bakanlığı sırasmda özel bir dilekçe ile Başbakanlığa
başvurdum. Yasaya göre yeni Dil Kurumu'nun Başba-
kanlığa bağlı olduğunu anımsatarak kültür alanımıza
zehir saçan 'yeni baskı' Türkçe Sözlüğün ortadan kaldı-
nlmasını, yanlışlan düzeltilmiş bir sözlük çıkanlmasını
diledim. Gösterdiğım yanlışlann yanlış olmadığı kanıt-
lanabilirse özür dileyerek teşekkür edeceğimi de ekle-
dim. Yine bir ses çıkmadı...
Bu yazı ile durumu, sağduyusuna güvendiğim size
duyuruyorum. Milliyet gazetesinin armağan edeceği
sözlük bu sözlükse, kültür hizmeti yapmak gibi güzel bir
düşüncenin, mikrop saçmak gibi bir sonuç doğuracağt-
nı söylemek istiyorum. Takdir sizindir. Saygılar suna-
rım."
Altan Öymen, Ömer Asım Aksoy'un mektubuna yanıt
vermedi. Ne yazık ki sözlük, o sözlüktiiL
BULMACÂ
SOLDANSAĞA 1 2 3
1/ K.ısa süreli tanıtım fil7
mi... Yanılgı. 2) Toplum
yaşamına giren geçıcı ye-
nilik... Sevgide üstün tu-
lulan. 3) Argoda esrar...
Arsız. sırnaşık. 4) Yersiz
söz ya da davranış... Çağ-
daş teknolojide kullanı-
lan bir lür ışık kaynağı. 5)
İçınde bulaşık yıkanan
musluk teknesi. 6) AteşH
sılahlarda merminin kap-
sülüne vurmuya yarayan
metal parça... Doku teli.
7) Yönetim bakımından bağımsız-
lığı olan büyük il... Bir nota. 8)
Hindisıanda büyük toprak sahibi
prcnslere verilenad... Burdur ilin-
de bir baraj. 9) İçinde tek tohum
bulunan ve olgunlaştığında açıla-
rak tohumun çıkmasına olanak
verecek özel bağlanıı yerleri olma-
yan kuru meyve... Üç ya da dört
kollu halat.
YLKAR1DANAŞAĞIYA
1) Genellıkle büyük yerleşim mer-
kczlcnnin ü?£nnde toplanan kırli hava... Yunan mitolojisin
evlılik tannçası.-2) İçinde maden erghılen kap... "Ordu Yi
dımlaşma Kurumu"nun simgesi. 3) Ateş... Kadınlann sokai
gıydikleri. mantoya benzer bir üst giysisi. 4) Denk, eşit... Ka<
gıysılerinin etek ucu. kol gibi yerlerine verev kesılmiş kumaşı
yapılan süs. 5) Alçak enlemlerde esen düzenli rüzgar. 6) Da
zurna eşlığinde toplu olarak oynanan bir halk oyunu... Yem<
cğlence. T) Yahudılikte çölde yaşadığına inanılan şeytan..
pon link dramı. 8) Ekmek ufağı... Mahkeme sonucunu gö
rcn resmi belge. 9) Paylama... "Giysi" anlamında argo sözc