27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27ARALIK1992PA2AR 12 DIZIYAZI 1905,1917 Şubat, 1917 Ekimvenihayet 1991 AğustosDevrimi; Rusya'dadevrilendevrilene Yoldaşlar devrimyorgunu RUSYA'DA NELER OLUYOR? GÖNÜL PULTAR -2- R usya'da statükonun süregelmekte olmasın- da tek faktör, eski kadrolar ve eski zihni- yet değil. İkmci ve bel- ki de dajıa da önemü bir neden, "Sovyet insanı'nm, devrim yorgunu olması. İlke olarak Rusya Federasyonu'nda 180 derece değişik- lik yapılmış, gerek ıdeolojı gerek yapı- lanma terk edilmiş. Ancak. sadece ilke olarak. Uygulamada, yoğurdu üfleye- rek yercesine. çok az kurala veya ku- ruma dokunulmuş. Sovyet insanı, deyış yerindeyse,. 'birazcık gebehkle' yetinmek istiyor. Örneğin. bizlerin sal- tanattan cumhuriyete dönüşümde gerçekleştirdiğimiz cınsten köktenci bir değişim gerçekleşürmeleri gerekti- ğinı ya yetmış yıldır komünist gerce- ğınden başka hiçbir şey öğrenmedıkle- ri içın anlamıyorlar ya da her türlü acıdan ve özveriden bıkmış olarak. "Artık kan dökülmesini ısiemıyoruz, varsın devrim olmayıversin" diye dü- şünüyorlar. S.' ovyetler Birliği eskiden öylesine kapah bir İcutu idi ve öylesine katı kurallarla yöneüliyordu ki şimdiye • kadar gerçekleştirilmiş olan değişiklik bile inanılmaz görünüyor, abartıhyor. Abartmayı özellikle cahil Batıh gözlemciler yapıyor ya da bazı Batıhlar. bilinçli olarak, dünya kamuoyunave Ruslara, belirli bir imgeyi yerleştirmeye çahşıyorlar. kCjovyet insanı bir değil. birkaç devrim yaşamış. Nitekim Moskova'- dakr en onemli müzelerden bıri 'Dev- rimler Müzesi.' 1905 De\rimi. 1917 Devrimi.ensonda-Ağusios 1991 Dev- rimi var. Tabii ilk ıkisi, sonuncusu gıbı sadece üç gün sürmemış. yıllarca elkı- sini göstermiş. Rusya Federasyonu içinde istisnasız her ailede. en az bir ki- şi, ya 1917 ve onu izleyen yıllarda öl- dürülmüş, tutuklanrruş. Ya Stalin döneminde "Gulag'a gönderilmiş ya İkmci Dünya Savaşı'nda yaşaırunı yi- tirmiş ya da en son olarak Afganis- tan'da yaralanmış. İnsan bu gerçeği tam olarak kavramakta güçlük ceki- yor. x\ynca bizlerin 12 Mart ve 12 Ey- lül'ün sıkıyöneüm günlerinde yaşadı- ğırruz sinir gerici havayı ve kabullen- meye zorunlu kalmış olduğumuz düzeni, kesınüsiz, aralıkstz. yetmış kü- sur yıldır yaşamışlar. Kişüikleri ister istemez etkılenmış. 19 Ağustos 1991'de SBKP'nin muhafazakâr kanadının Dcvkt Başkanı Gorbaçov'u devirmek için yaptığı darbede, Unkların hışmından nasibini alan birtro- leybüs. Darbedensonra emekliye ayrüan gazi troleybüs, Devrim Müzesf nin bahçtsinde ziyaretçilere, demokrasimn nimetlerini anlatıyor, sessizce. ğın, açlık konusunu ele alahm. İzle- yenler bilir; CNN, gecen kış boyunca, Rusya'nın nasıl aç olduğunu göstenp durdu. Oysa, haziran-temmuz ayla- nnda Rusya Federasyonu'na yaptı- ğım gezı sırasmda, ıkı ayn evde konuk edildiğim Moskovada, ilk evsahıbime sordum: - Gerçekten açlık çeküniz mi?< "Bir süre için gjda maddesi sıkınusı vardı, ama fiyatlâr serbesi bırakıhnca her şey bollaşü. Ancak biz ailecek hiç etkılenmedik." Ne Moskova'da ticaret Taşradan gelen bir kamyonda yumurta satdıyor. Moskovalılar hemen kuynık oluşturmuşlar. E,in son olarak Ağustos 1991'de yaşamını yiliren -ve şimdi kahraman sayılan- üç gencin, herkesin gözü önünde öldürülüşü. anılarda taptaze. 'Dur' diye işaret etmiş biri, üzerine doğru yürümekte olan tanka, "Ben Afganıstan savaşı gazisiyim." x\.skerden askere iletişim sağlaya- bilecek sihıre sahip sandığı bu sözcük- ler. tankm aynı hızla ilerlemeyi sürdür- mesıne ve pınl pınl gencı ezmesine engel olamamış. Che Guevara'ya uzanan bir zinririn son halkası olarak sergilenmekte. irVğustos 1991'de. demokratlann utkusu. Devnmler Müzesi'ne başka bazı değişiklikler de geürmiş. Yetmiş yıldır gızlenmiş baa belgeler, ziyaretçi- lere ve Rus kamuoyuna sunulmaya başlanmış. 'ugün üç delikanhnın fotoğrafı DevrimTer Müzesi'nde, Hz. Isa'dan Eve.-et. tabiı ki değişiklik \ ar Rusya Federasvonu'nda. hem de epey deği- şiklik var. Vurgulamak istedığım şu: Sovyetler Bırh'ğı eskiden öylesine ka- palı bir kutu ıdi ve öylesine katı kural- larla yöneüliyordu ki şimdiye kadar gerçekleştirilmiş olan değişiklik bile inanılmaz görünüyor, olduğundan daha boyutlu sanıhyor, abartıbyor. /Vbartmayı özellikle cahil Batıh gözlemciler yapıyor ya da baa Baulı- lar. bilinçli olarak. dünya kamuoyuna ve Ruslann kendilerine, belirli bir im- geyi yerleştirmeye çalışıyorlar. örne- x -ledeninıde hemen gösterdi.Do- laplannda undan patatese kadar akla gelecek her türlü dayarukh gıda mad- desi stoklanmışü. J\.uyruklann oluştuğu, ama tez- gâhlann boş olduğu iddia edilen dük- kânlara bol bol gırip çıktım. Sanayi ötesi dönemde yaşamakta olan Batılı kameraTnanın aniarnadığı şu ki, geliş- memış toplumlarda saülacak emüa, illa Ataköy Gallena'daki Pnntemps mağazasmda olduğu gibi ortalıkta ser- gılenmıyor. Vitrin yapma ve etalaj konusunda Türkiye'nin 1940'lardaki düzeyınde olan Rusya Federasyonu'- nun dükkânlannda pekâla proteinin, •vıtaminin, karbonhidraün elde edile- bileceği gıda maddeleri satılıyor. Gene Batılı yorumcunun anlamadığj bir şey de bir malın kurumsal olarak satılıyor olmayışının, yokluğu demek olmadı- ğı. Nasıl Türkiye'de bulgurun en iyisi bir tanıdık vasıtasıyla elde edilen, doğ- rudan köyden gelme bulgursa, Rusya Federasyonu'nda da kent dışı bahçe- lerden, o ıklimde yetişebilen her türlü meyve ve sebze geliyor. Bunun dışında örneğin. dükkânlarda havyar saülmı- yor, ama canınız havyar mı istiyor, göz açıp kapayana kadar gerekli ağ kunıluyor. en iyi havyann elde edildiği Astrahandan trenle istamediğinizka- dar çok (Temmuz 1992'de kilosu yet- miş bin Türk Lirası karşıhğmda) gönderilivor. StRECEK GAYRİMENKLXÜN AÇIK ARTTIRMA . tLANl MARMARAtCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN DosyaNo:989,93Tal. Saülmasına karar verilen gayri menkulûn cinsi kıymeti adedi evsa- fı: Marmara Yığıtler köyünün Marmara bumu raevkünde cinsi tarla olan ve tapunun pafta 4 parsel 231 numarada kayıtlı 422S ml mıkta- nndaki gayri menkulûn 1704'4224 hissesi satıhkür, saülacak olan hissenın muhanunen değen 34.080.000 TL 'sıdır. İraar durumu: Yiğider köyünün ımar planı onama safhasında ol- duğundan ımar durumu veritemenıektedir. Sadş şartian: Btrinci satış 2.3.1993 gûoüsaat 10.00 ila 10.20 arasn- da Vfannara İcra Dairesi'nde açık arttırma suretiyle yapılacaknT. Bu arttvmaila gayri menkulûn tahmin «Ulcn kı>mennin %75'ini ve rüç- baıdı alacaklılar \arsa alacağı mecmuunu ve satış masraflannı geçnıek şutıyte ibale olunur. Böşle bir bedelle abcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhttdû baki kalraak şarttyte 12.3.1993 günü a>nı yer ve aynı saatte Oünd artnrmaya çıkanlacâktır. Bu arthrmada da gayri roenkutün %40'uu >e rüçhanlı alacaklılarm alacağı mecmumu ve satış masrafla- nnı geçmek şartivle en çok artnrana ihale olunur. 2- Arttırma) a iştirak edeceklerin, lahmin edilen kıymetin %20'si mspeunde pey akçesi \e> a bu miktar kadar milB bir bankanın tenunat mektubunu vermeieri lazımdır. Sat^ peşin para iledir. abcı istediğiııde 20 günü geçmemek üzere mehil vetilebilir. Dellalhe resmi. ihale pulu. tapu harç ve masraflan ahcıya aittir. Birikmiş verğiler sanş bedeliiadeD ödenr. 3- İpotek sahibi alacakldarta diğer ilgililerin (+ ) bu gayri menkut üzerindeki haklannt hususiv le faiz >« masrafa dair olan tddialarmı da- yaaağı belgekr Ue onbeş gün içinde dairernize bildinneieri laznndır, ak- si talulirde haklan tapu stcili Ue sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bt- rakılacaklardır. 4- thaleye katıbp da daha'sonra ihak Deddini yaüntıamak suretiyk feshÜK sebep olan tüm abcdar ve kefılkri teklif etttkkri bedel ik son ihak bedeii arastndaki farktan ve diğer zararlardan ve avnca temerrüt faiziaden müteseteilen mesul olacaklardır, ihale farkı ik temerrüt faua aynca hiçbir hükme hacel kalmaksıyın dairemizce tahsü otanacaktır. Bu fark >arsa öncelikk teminat bedeünden ahnacaktv. 5- Şartname Uan tarihinden itibaren berkesin görebilmesi için daire- 4e açdt otup masrafı veriMiği takdirde isteyen abcıya bir örneği gönde- cflebOir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecannı ka- bul etmiş sayılacaklan. ba^kaca bilgi abnak istevenlerin 989/93 TaL saviı dos>a numarasıyle nKmurluğumuza başvıırnıalan Uan ohmur. Hissedarlardan Fıkret Tayanç, Ati Rıta Akhan, Resmhe Köymeo, Muhittin Mermancı. Muammer Aydm, Ahmet MuzafTer Bıyık, V alçuı Togay, Aydm Neşeli. \lpaslan Duburcalı'ya tebligat yapıl: dan bu hissedariara tenliğin ilan voluyla >apılma.sına karar n denkarar gereğince yukanda yazılı gayri menkulûn sattş Uanıoın ı yerine kaim oimak üzere Fikret Tayanç, Aü Rıza Akhao, Resmiye Köymen, Muhittin Mermancı. Muammer Aydm, Ahmet Muzaffer BV yık, Yalçn Togay, Aydm Neşeti ve Alpaslan Duburcalı'ya ilanen tebtifc oUınur. Basm:52S00 VEFAT Trabzon eşrafından merhummüftü Ahmet Mahirefendi vemerhume Emine hanımınkızı, merhum Atıf, merhum Süleyman, merhum Hakkı Durukan, merhumeAsiyeYagcıoğlu, merhume Samiye Eyûboğlu'nun kardeşlerive merhume Safıye Üner'in ablası, merhum Kazım Bulutay'ın eşi, merhumOrhan Bulutay, Tuncerve AttilaBulutay, BirgülSomel'in çoksevgüi anneleri RAHMtYEBULUTAY 25 Arahk 1992 günüTanrı'nınrahmetinekavuşmuştur. Merhumenin aşz naaşı 27 Araiık 1992Pazar günü ŞişliCamii'ndekılmacak öğle namazınımüteakip Feriköy Mezarhğı'na defnedilecektir. AİLESİ İLAN ANTALYA5. ASLÎYEflUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1991/312 Davaa Osman Zeki Güven vekili larafmdan davalı Telpa Elektro- nik Tıcaret ve Pazariama Sebahattın Yaman ve M Yalçın aleyhıne açılan çek ıptab davasında, Davaa ile davahlar arasında klıma yapım ve montajı konusunda sözleşme yaptıklannı ış bedeii karşıh çeİcleri mûveklulınin karşı tarafa verdiğinı, ödemeye başladıgını, ancak davahlann ortadan kaybola- rak edımlenni yenne geürmediklerini belirterek 5.6.1991 tarihli 359653 no lu 1.750.000 TL.'lık çek, 5 7.1991 tanhli 35%54 no.lu 1. 750.000 TL.'hk çek, 5.9.1991 tarihli 359656 no.lu 1.750 000 TL.'Uk çek, 5.10.1991 tarihli 359657 no lu 1 750 000 TL.'lık, 5.5 1991 tarihli 540199-7-356074 no.lu 1 750.000 TL.'hk, 5 8.1991 tarihli 359655 no. lu 1.750.000 TL.'lıktoplam 10.500.000 TL.'hk ceklerin iptaline karar venlmesıni istemiştir. Davahlar Telpa Elektronik Tıcaret ve Pazariama Sebahattın Ya- man ve M Yalçın'ın adreslerinin çeşiüı araşürmalar sonucu beürlene- medığınden ve tespıt de edılemedığinden adı geçenlere ılancn tebligat yapılması gerekmıştır. Davahlar Telpa Elektronik Ticaret ve Pazariama Sebahattın Ya- man ve M.Yalçın'ın 17.2.1993 günü saat 10.00'da mahkemernizde geçerli bir özürünüz ohnaksızın belb' edilen günde mahkememızde haar bulunmadığınız veya bir vekıl tarafından temsil edibnedığınız takdirde yargılamaya yokluğunuzda devam edileoeği ve hüküm veri- leceği hususunda dava dilekçesnin ve meşruhaüı davetıyenin lebliğ yenne kaım olmak üzere ılan olunur (HUMK'nun 213-337. Mad.) 2.12.1992 Basın: 52473 ANKARA NOTLABI MUSTAFA EKMEKÇİ YanıtsızKalan... Biraz geç gitmiştirn; tsmet Paşa'nın ölümünün 19. yrtı dolayısıyla SBF'de perşembe günü yapılan anma top- lantısının başlangıcında olaylar olmuş. Toplantıyı, inönü Vakfı ile SBF ortaklaşa düzenlemişlerdi. Olaylar, "yutıalama" biçıminde geçmiş. En büyük "yuhalama", "protesto" ihsan Doğramacı'ya olmuş. Öğrervcıler bir ağızdan: - Doğramact dışarı, Doğramacı dışan! diye bağırmış- lar. Doğramacı, protestotar karşısında, hiçbir şey olma- mış gibi protokoldeki yerine oturmuş. Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk'u ise kimi yuhalarken kimt alkışla- mış, kimi sessiz kalmış. Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden de ıslıklanmış mı? Onu da tutucu- lar ıslıklamıştır belki, ne bileyim? Ankara Belediye Baş- kanı Murat Karayalçın uzun uzun alkışlanmış. Açış konuşmasını yapmak için kürsüye gelen SBF Dekanı Prof. Güney Devrez epeyce ıslıklanmış. Buna karşılık, inönü Vakfı Başkanı Özden Toker, uzun uzun alkışlan- mış. "Hinthorozu" Erdal Bey, ben vardıktan sonrageldi. O da uzun uzun alkışlandı, ağabeyi ömer Inönü'nün ya- nına oturdu Açış konuşmalarından sonra, "ismet Inönü'nün cum- hurbaşkanlığı döneminde Türkiye'nin dış politikası" konulu açıkoturuma geçildi. Toplanttyı, eski bakanlar- dan emekli Büyükelçi Osman Olcay yönetiyordu. Ben vardığımda, Istanbul Üniversitesi profesörlerinden Prof. ilhan Turan konuşmasını bitirmek üzereydi. Osman Ol- cay, daha sonra sözü, gazetecı-yazar Altan Oymen'e verdi. Altan ûymen konuşmasına başlarken, bir bölük genç, salondan ayrılmaktaydı. Aynlırlarken, bir genç "Neden böyie yapıyorsunuz?" diye soran arkadaşına, "Burjuvazinin bayraktarlığını yapmayaltm!" diye karşı- lık veriyordu. ••• ömer Aksoy, kariatılan Türk Dıl Kurumu'nun eski ge- nel yazmanı, 95 yaşında... Milliyet gazetesi, okurlanna TDK sözlüklerini "pro- mosyon" olarak vermeye karar verince, ömer Astm Aksoy dayanamadı, Altan Oymen'e bir mektup yazdı. 4. 12.1992 güntü mektubunda Aksoy, özetle şöyle dedi: "Saym Altan Öymen, Sekiz on gündür size bir mektup yazayım mı yazma- yayım mı diye düşünüyordum. Sonunda, yazmazsam bir ödevi yapmamış olma suçunu işlemiş olacağıma ka- rar verdim. Konu şudur: Milliyet gazetesi, okurlanna Türk Dil Ku- rumu'nca hazırlanan ve Milli Eğitim Bakanlığı'nca tavsi- ye edilen Türkçe Sözlük'ü armağan edecek. "Türk Dil Kurumu'nca" sözünden iki kuruluş anlaşılı- yor. Biri, Atatürk'ün kurduğu ve Kenan Evren yönetirni- nin kapattığı demek otan kurum; öteki, Kenan Evren yonetiminin bir devlet dairesi olarak kurduğu kurum. Eski Türk Dil Kurumu, rahmetli arkadaşım Kemal De- miray'ın başkanlığında hazırlanan bir Türkçe Sözlük çıkarmıştı. Yeni Türk Dil Kurumu da, kendisini eski Dil Kurumu'nun devamı sayarak -kı hukuk bakımından da, tutumlan açısından da öyle değildir- eski Dil Kurumu'- nun Türkçe Sözlüğünü aynı adla, ancak kapağına 'yeni baskf sözünü ekleyıp 1986deyeniden bastırdı. Madde ba$ı olan sözcükleri, kimisinin yazımlarını değiştkerek, olduğu gibi korudu. Tanımlarıda.kimiTürkçe sözcükleri, Osmanlıca ıle değiştirerek yine korudu... * Yeni Dil Kurumu, eski sözlüğe bilimsel bir katkıda bu- lunmak istemiş, bu amaçla dilimizde ses ve biçim deği- şikliği ile kullanılan Arapça sözcüklerin "as//'1arını göstermek için çeviriyazı (transkripsiyon) yöntemini uy- gulamış; yani işaretli harfler kullanmıştır. Ne yazık ki bunu yaparken sözlüğe yüzlerce yanlış katmıştır. Burv lar bağışlanacak değişik görüşler değil. tartışılamaya- cak ve bağışlanamayacak bilimsel yanlışlardır. Benim saptadığım yanlış sayısı dört yüzü aşmaktadır. Sözlük- lerde bir tek yanlışa bile göz yumulamayacağını söyle- meye gerek yoktur. Devletin resmi ve bilimsel bir kuru- munca çıkarılan ve herkesin doğruyu öğrenmek için güvenle başvuracağı bir ana kaynakta yüzlerce yanlış bulunması, ulusal kültürümüze karşı işlenmiş büyük bir suç değil midir? Ben bu suçun zararlanndan ulusal kültürümüzü koru- mayı ödev bilerek 1988'den beri Cumhuriyet gazetesin- de ve Çağdaş Türk Dili dergısinde, sayısı on beşi geçen eleştiri yazısı yayımladım. Yeni Dil Kurumu'ndan bir sa- vunma sesi çıkmadı. Bunun üzerineTurgutözal'ın baş- bakanlığı sırasmda özel bir dilekçe ile Başbakanlığa başvurdum. Yasaya göre yeni Dil Kurumu'nun Başba- kanlığa bağlı olduğunu anımsatarak kültür alanımıza zehir saçan 'yeni baskı' Türkçe Sözlüğün ortadan kaldı- nlmasını, yanlışlan düzeltilmiş bir sözlük çıkanlmasını diledim. Gösterdiğım yanlışlann yanlış olmadığı kanıt- lanabilirse özür dileyerek teşekkür edeceğimi de ekle- dim. Yine bir ses çıkmadı... Bu yazı ile durumu, sağduyusuna güvendiğim size duyuruyorum. Milliyet gazetesinin armağan edeceği sözlük bu sözlükse, kültür hizmeti yapmak gibi güzel bir düşüncenin, mikrop saçmak gibi bir sonuç doğuracağt- nı söylemek istiyorum. Takdir sizindir. Saygılar suna- rım." Altan Öymen, Ömer Asım Aksoy'un mektubuna yanıt vermedi. Ne yazık ki sözlük, o sözlüktiiL BULMACÂ SOLDANSAĞA 1 2 3 1/ K.ısa süreli tanıtım fil7 mi... Yanılgı. 2) Toplum yaşamına giren geçıcı ye- nilik... Sevgide üstün tu- lulan. 3) Argoda esrar... Arsız. sırnaşık. 4) Yersiz söz ya da davranış... Çağ- daş teknolojide kullanı- lan bir lür ışık kaynağı. 5) İçınde bulaşık yıkanan musluk teknesi. 6) AteşH sılahlarda merminin kap- sülüne vurmuya yarayan metal parça... Doku teli. 7) Yönetim bakımından bağımsız- lığı olan büyük il... Bir nota. 8) Hindisıanda büyük toprak sahibi prcnslere verilenad... Burdur ilin- de bir baraj. 9) İçinde tek tohum bulunan ve olgunlaştığında açıla- rak tohumun çıkmasına olanak verecek özel bağlanıı yerleri olma- yan kuru meyve... Üç ya da dört kollu halat. YLKAR1DANAŞAĞIYA 1) Genellıkle büyük yerleşim mer- kczlcnnin ü?£nnde toplanan kırli hava... Yunan mitolojisin evlılik tannçası.-2) İçinde maden erghılen kap... "Ordu Yi dımlaşma Kurumu"nun simgesi. 3) Ateş... Kadınlann sokai gıydikleri. mantoya benzer bir üst giysisi. 4) Denk, eşit... Ka< gıysılerinin etek ucu. kol gibi yerlerine verev kesılmiş kumaşı yapılan süs. 5) Alçak enlemlerde esen düzenli rüzgar. 6) Da zurna eşlığinde toplu olarak oynanan bir halk oyunu... Yem< cğlence. T) Yahudılikte çölde yaşadığına inanılan şeytan.. pon link dramı. 8) Ekmek ufağı... Mahkeme sonucunu gö rcn resmi belge. 9) Paylama... "Giysi" anlamında argo sözc
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle