25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 ARALIK1992 PERŞEMBE HABERLER Güneydoğu'da PKK operasyonu DİYARBAKIR(A AVDıvar - bakır ve Tunceli'de püvenlık kuvvetlerince gerçekleştirilen operasyonlarda 2 PKK ır.ilitanıyakalandı. Bölgede sürdürülen operasyonlarda yakalanan 42 kişiden 36"sı da tutuklandı. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'ndeyapılan açıklamaya göre. Divarbakır'ın Lice. Hani. Bismil ve Silvan ilçeleri kırsal kesimlerinde yakalanan 2"si kadın 5 PKK'lının ifadeleri sonucu kendilerine yardım ve yataklık yapan. silah, tıbbi malzeme sağlayan 19 kişi daha yakalandı. Yakalanan sanıklarla birlikte 7 uzun namlulu silah, 2 el bombası. 7 dinamit lokumu. bir mayın ve übbi malzeme ele geçirildi. AfÖpgötü bültenleri TüPkçe • İçPolitikaSeryisi- Uluslararası Af Örgütü'nün Mayısl992Bülteni.PATİ Ajans tarafından Türkçeye çevrilerek yayınlandı. Uluslararası Af Örgütü'nün Türkiye temsilcisinden izin alınarak çevrilen bültenin. basımı sırasında güvenhk şube birimi yetkilileri. yayın prosedürüne uyulmadığı gerekçesiyle 30 bin adetine bir süre el kovdular. Ajans avukatlannın araya girmesiylebülten üzerindeki müsadere kalktı. 3 bin liraya satılacak olan bülten bayılere dağıtıldı. Öykü, deneme, şiir kampanyası • İç Politika Servisi- K ültür ve Sanatta Tavır Dergisi kampanya başlattı. Kültür ve Sanatta Ta\ ır Dergisi "Susmak onaylamaktır. Onaylamıyorum" diyen. kayıplara, işkencelere. infazlara karşı olan. insan haklanndan yana herkesten öykü. deneme ve şiir üfetmelerini istedi. Dergiye gönderilen ürünlerdaha sonra kitap haline getirilerek yayımlanacak. SSK yolsuzluk dosyası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Çalışma ve Şosyal GüvenlilcBakanı İmren Aykut'un kurduğu "Sisatev" vakfına büyük maddı olanak sağlayan ihaleleri usulsüz vererek, SKK'yı milyarlarca lira zarara uğrattıklan gerekçesiyle haklannda dava açılan eski yönetici ve yönetim kurulu üyelerinden 7 kişinin yargılanmalanna devam edildi. Eski SSK genel müdürleri Mehmet Karaduman. Zafer Yalçın Sayin ile Eski yönetim kurulu üyeleri Mehmet Enver Toçoğlu. Zeki Çakmakçı, Cengiz Karahan Akdemir Akmut ve Mehmet Emin Sungur'un yargılandığı davada mahkeme talimat ifadelerinin beklenmesıne karar verdi. Bütçe göpüşmeleri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -AP kongresi nedeniyle Çahşma ve Kültür bakanhklannın bütçe görüşmelerinin ertelenmesi yolundaki DYP-SHPisteği, muhalefet partilerince reddedildi. Erteleme konusundaki karan, bugün TBMM Genel Kurulu'ndaki oylama belirleyecek. Kültür ve Çalışma bakanhklannın bütçesinde muhalefetin "'gol atması" olasılığını önlemek amacıyla, DYP ve SHPnin erteleme girişimine ANAP, RP veCHP karşı çıktı.AP kongresinin DYP için hayati bir önem taşıdığmı belirten grup başkanvekilleri, görüşlerini muhaliflere benimsetemediler. İmar Bankası-Uluç Gürkan davası •ANKARA (AA)-İmar Bankası"nın,TBMM"debir süre önce banka ile ilgili Meclis sonışturmasına konu oluşturan beyanlannda. bankanm kamuoyu önündeki ticari saygınlığına saldında bulunduğu gerekçesiyle CHP Ankara Mıllelvekili Uluç Gürkan hakkında açtıgı İOOmilyon lirahk tazminat davası sonuçlandı. Ankara 18. AslıveHukuk Mahkemesı'ndeki duruşmada mahkeme başkanı. gerekçeli karan daha spnradan açıklanmak izere İmar Bankası'nın tazminat istemini reddetti. Baykal ve Yılmaz, işadamlanna 2000'li yıllara ilişkin projelerini anlattı Ydmaz, BaykaFa farkyaptı • DEVLETİN SIFIRLANMASI İki liderin özelleştirme dışındaki konularda. bırbırlerine yakın şeyler söyledikleri dikkat çekerken Yılmaz'ın. "Savunma, adalet ve alt yapı dışında devletin sıfırlanması gerektiği" yolundaki görüşleri işadamlan tarafından takdirtopladı. • ÖZELLEŞTİRME Deniz Baykal'ın ise özellleştirme konusunu sadece slogan olarak kullandığı, detayına inmekten çekindiği ileri sürüldü. İshak Alaton, bu konuda "Çünkü tabanının reaksiyonundan korkuyor. Baykal tabanı eski tabanı olarak görüyor" değerlendirmesini yaptı AYŞE YILDIRIM ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, işa- damlanna 2000'iı yıllara doğru Tür- kiye projelerini' anlattı. Türk Hen- kelDergisrnceÇı- rağan Sarayı'nda önceki gece dü- zenlenen sohbet toplantısını 1250 davetli izledi. Mehmet Ali Bi- rand'm yönettiğı toplantıda göriiş- B a >' k a l v e Y l l r a a z < 'Henkel sohbetleri'nde partilerinin görüşJerini işadamlarma anlattılar.(Fotograf: UĞUR GÜNYÜZ) me konusunu sadece slogan olarak kul- landığı, detayı- na inmekten çe- kindiöni ileri sürüldü. İshak Alaton. bu ko- nuda, "Çünkü tabanının reak- siyonundan kor- kuyor. Taban onu korkutu- yor. Baykal ta- banı eski tabanı olarak görüyor. Eski tabanıysa yok artık mev- cut degil, ondan daha hızlı koştu. Baykal'ın takıp kadâr lannın beğenisini toplarken Yılmaz'ın puanını arttırdığı gözlendi. Baykal'ın. vergi reformuna değjnirken "Buradaki birçok kişiye ters gelecek birşey söyle- yeceğim" diyerek daha çok ver- gi toplanması gerektiğini vur- gulaması bazı işadamlannın tepkisine neden oldu. Bülent Eczacıbaşı'nın "Sayın Baykal'- ın, buradakilerin çoğu daha çok vergi toplanmasının aley- hindeymiş gibi bir düşüncesi var. Bunu açıklar mısınız?" söz- leri yanıtsız kaldı. İshat Alaton ise "Deniz bey hala zannediyor ki zengin adam daha çok vergi toplanmasından yana de- gil. Böyle bir endişesi olmasın" diye tepkisini dilegetirdi. Özelleştirme İki liderin özelleştirme dışın- daki konularda. birbirlerine yakın şeyler söyledikleri dikkat çekerken Yılmaz'ın. "Savunma. adalet ve alt yapı dışında devle- tin sıfirlanması gerektiği" yolun- daki görüşleri işadamlan tara- fından takdir topladı. Kimileri. Yılmaz'ın bu konuda Cumhur- başkanı Özal'la "Benzerden öte aynı şeyleri söylediğini" belirtir- ken Baykal'ın özelleştirme ko- nusunu sadece 'slogan' olarak kullandığı ileri sürüldü. Vehbi Koç. Bülent Eczacıba- şı. Halil Bezmen, Can Kıraç. İnan Kıraç, Hüseyin Bayraktar. Vitali Hakko, Halit Narin, Fey- yaz Berker gibi işadamlanrun önünde ciddi bir sınav veren iki liderin de düşüncelerinin genel- de birbirine yakın olduğu göz- lendi. Bu yakınlığı Mehmet Ali Birand, "Türkiye'nin sorun- lannın çözümüne gjdiş yolunda siyasiler görüş birliğine doğru kayıyor" sözleriyle ^ieğerlendi- rirİcen, Baykal. "Sayın Y'ılmaz ile farklılıklanmız oİduğu açık. Hedef ve öncelik farkühklan" dedi. İşadamlan,Mesut Yılmaz'ın daha liberal ve daha açık bir po- litika ortaya koyduğunu savun- du. Deniz Baykal'ın ise Ö2elleştir- Turizm Bakanlığı bütçesi görüşülürken "çiğ köfte partisi" yine gündeme geldi RP'li Çelik: Üstsüzlerigiydireceğiz sine koşmuş. Gönül istiyor ki Baykal tabandaki bu değişikliğı görsün ve fıkirlerini daha açık seçik ortaya koysun" diye ko- nuştu. Değirmenin suyu Baykal'ın görmek istediği Türkiye rrıodelinin herkesin ar- zu ettiğı bir model olduğunu söyleyen Vitali Hakko da "Fa- kat o değirmeni döndürmek için suyu nereden bulacaklar. Onu zaman içinde detaylı ola- ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBM.VI'de Turizm Ba- kanlığı bütçesi görüşülürken "çiğ köfte" yeniden gündeme geldi. RP grubu adına konuşan Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Çelik. "Turizm bizim ko- numuzdur" deyince. kendisine "Üstsüzler ne olacak?" diye laf atıldı. Çelik. "Üstsüzleri, yüz- süzleri biz giydireceğiz ve Mun- zur çayı kenannda çiğ köfte yapacağız. Çiğ köfte demokra- sidir" görüşlerini dile getirdi. Turizm Bakanhğı bütçesi gö- rüşülürken RP sözcüleri. genel kurulu renklendirdı. Grup adı- na konuşan Bingöl Milletvekili Kazım Ataoğiu, uzun uzun dini lurizmin önemini anlattı. Fu- huş turizminin engellenmesini ve "deniz ve plaj turizminin fuhşu ve ahlaksızlığı özendir- mekıen uzak tutulmasını" iste- di. Ataoğiu aynca. bakanlığm broşürlerinde "Turkey" adının ve amblem olarak da Hitit gü- neşinin kullanılmasını eleştirdi. Grup adına söz alan ikinci ko- nuşmacı RP'li İbrahim Halil Çelik. "Cennet Urfa'nın bir ev- ladı" olduğunu söylerken, sa- londa gülüşmeler başladı. Çiğ köfte konusunun da gündeme geldiği bu konuşma ve laf atma- lar tutanaklara şöyle yansıdı: Çelik: Yüce Rabbimiz, Ku- ran-ı Kerim'de "Gezin. görün, geçmiş kavimlerin akıbetinden ders ahn" buyuruyor. Yüce peygamberimiz, "Seyahat edin, sıhhat bulursunuz" diyor. O ne- denle turizm. esas itibanyla Re- fah Partisi'nin konusudur. (RP sıralanndan alkışlar) Kamer Genç: (Tunceü, SHP) Üstsüzler ne olacak? Çelik: Üstsüzleri. yüzsüzleri biz giydirecek ve Munzur Çayı kenannda oturup Sayın Genç'- in önünde. alabalıkla çiğ köfte yapacağız. Onu da ben söylü- yorum buradan. Coşkun Gökalp (Kırşehir, CHP): Gazeteler çiğ köfte hakkında çok şeyler yazıyorlar ha... Çelik: Çiğ köfte demokrasi- dir. Belki. çiğ köftenin yapılış yeri yanlış, ama çiğ köftenin yapıhşına tahammül edeme- yenler, demokrasıye de taham- mül edemiyorlar. Gerçi demok- rasi bize iki numara dar. onu da antiparantez söyleyeyim. Baykal, özelleştirme konu- sunda toplayamadığı puanı ise kadmlara yönelik konuşmasın- da yakaladı. "Ailede meydana gelen servetin yalnız erkeğin hakkı olmadığını ve kadmlann politikada daha aktif rol alma- lan gerektiğini" vurgulayan Baykal özellikle hanımlardan beğeni aldı. Somut çözümler Her ıkı liderin de somut çö- zümler getirdiğını söyleyen Mehmet Ali Birand'ın eleştiri noktası ise hderlerin ileri sür- dükleri değişiklıklerin kaca ma- lolacağı ve bu kaynağın ne- reden bulunacağı konusunda yetennce somut olamamalan. DAHA00K SATIP COK DAHAFAZLAKAZANMAK İCİN Eğer müşterinîz Istanbul halkı ise» Sattığınız mal veya luzmetlerin alıcıları yalnızca Istanbul bölgesinde ise— Ya çok büyük paralar ödeyecek iç televizyon reklanıı yapamayacaksmız yayın kuşağı reklammızı yalnızca İstanbula çok daha hesaplı ve etkm şeküde duyuruyor. Nicin daha fazla ödeyesiniz- Birlikte calışalım sizi istanbulda duymayan kalmasın... Pazar-Pazartesi-Çarşamba ve Cumartesi Günleri Saat 21.00 - 22.00 arasında Istanbul'da en fazta izlenen kanal... Ve reklam fiyatımız; 10saniyelikyayın 3.500.000TL. •Daha geniş kampanyalarda özel fiat indirimi "20 yayınlık siparişlerde reklam filmi yapımını ©\SH hiçbir ücret talep etmeden üstleniyor. •Reklam Filmini ajansınızın getirmesi durumunda aynca %20 ajans komisyonu veriyoruz. «»5136160 6HAT PERŞEMBE ORHAN BURSALI Nereye? Kuveyti işgal eden Irak'a karşı geçen yıl ilkini ve bu- gün de Somali örneğinde ikincisini yaşadığımız bu yeni "toplu müdahale" olaylarını. salt "petrol çıkarlarını ko- ruma" ve "aç insanlara yardım" olarak mı göreceğiz? Bu güncel yansımaların, gerekçelerin ötesinde, sözko- nusü müdahalelerin geleceğe yönelik içerdikleri anlam- lar, verdikleri mesajlar nedir? Yaşadığımız dönemin si- yasal tutumunu göstermeleri ve yeni bir hukuksal du- rum yaratmaları açılarından her iki müdahale de ilginç- tir; küreselleşmenin yeni bir aşamasında ortaya çıktılar ve yeni bir tarıh yazılımınm da ilk habercileridir. Önü- müzdeki yıllarda değişik ve başka örneklerini de yaşa- yacağımız bu olayları, o halde, dünya tarihi içinde, geç- mişte ve gelecekte nereye oturtmak gerekir? ••• Bugünü anlamak ve yarını düşleyebilmek için önce, küreselleşmenin köklerini yeniden anımsamakta yarar var. Siyasal küreselleşme Kristof Kolomb'un 500 yıl ön- ce Amerika kıtasını bulmasıyla başlıyor. Kristof Kolomb böylece, daralan Avrupa krallarına yeni toprakların yo- lunu açmanın ötesınde, iki önemlı gelişmeyi başlattı: Bi- rincisi. 12 bin yıldır birbirinden habersiz yaşayan insa- noğlu yeniden buluştu. Ikincisi, yeryüzü toprakları bir- leşti. Kristof Kolomb dan sonra Okyanus adalarını bulan Kaptan Kuk (James Cook) ve diğerlerinin yerküresel ke- şif sürecini tamamlamasıyla uygarlığın önünde yeni bir sayfa açıldı. Sömürgeciliğin tarihi de buraya yazıldı. Bu aşamadatarih, Avrupa'nın, Afrika, Asya veOkyanusya'- nın insan emeği vezenginliğıni, mal ve doğal varlıklarını kendine akıtmasına tanıklık etti. Sonraki aşamasında, Avrupa uygarlığının yeni gereksinimi emperyalizm ile para dışsatımının, dolaşımının ve pazarların küreselleş- mesi başlayacaktı. Gündemde, suyun başına oturma is- teğinin yol açacağı iki büyük savaş vardır ve bunlar da küresel niteliktedir. (Almanya, sen dünyanın en iddialı ülkesi özelliğini hiç yitirecek misin?!). ••• Tarih bu kadar. Gerisini "live" yaşadık ve yaşıyoruz. Peki şimdi nasıl bir geleceğin temeMeri atılıyor? Soru- nun yanıtı yok. Ancak saptamalar var ve bazen soruyu yeni sorularla tartışmaya sürmek en iyi yöntem. Bilinen, tefc merkezli (kapitalizm ve ABD odaklı) bir küreselleş- menin hızlandığı. Buna Avrupa'nın "demokrasi" ve "in- san hakları" değerleri eşlik ediyor. Sistemin genel çı- karlarının ve ortak değerlerin "fazla dışına taşmalar" (Irak ve Somali) engelleniyor ABD'nin koçbaşlığı sür- dürTneye hevesli olması, Avrupa'nın (Japonya'nın da) işine geliyor. Birleşmiş Milletler bu genel çıkarların ko- runmasının yasal zeminini oluşturuyor. öte yandan tek merkezliliğin içindeki "çok başlılık" arasında kıyasıya bir pazar rekabeti tatlı sert sürüyor. Yeni filiz veren ulus- lararası hukukun, ülkelerin, milletlerin ve azınlıkların gelecekteki varoluşları için gerçek bir güvenceoluştura- bileceği düşüncesinin günümüze yakınlığı ve uzaklığı, Bosna Hersek'te test ediliyor. Çifte standartfığın kökünü kazımanın olanağı yok, ama kaba görünümünün gitme- si ve çok incelmesi, yeni dönem için zorunlu. Aykırı so- rular: Üzerinde oynadığı sahne giderek genişleyen dün- ya ekonomik sistemi bir çökme yaşar mı? Beklenmedik alternatif dinamikler ortaya çıkabilir mi? lleriye yönelik: Birleşmiş Milletler çatısında gerçek bir Dünya Devleti Federasyonuna doğru mu yönelindi? (Bilim kurgu ro- mancılar yine kazanıyor.) Artık bir "dünya ordusu'ndan mı bahsetmek gerekiyor? Somaliden sonra, bu "dünya ordusu'nun, sözgelimi dünyayı çok fazla kirleten yerle- re ve tesislere, işkence merkezlerine vb. müdahalesi gündeme gelir mi? Deprem, sel baskmları, açlık vb. olaylar da arbk orduların "yeni hedefleri" arasında mı? • • • Ancak bir gerçek var: Tarihi yazan kalem hep güçlü olanların elinde. Bu gücün bileşiminde bugün ekonomi- nin yanında demokrasi de var. Belki Türkiye için çıkartı- lacak bir kıssadan hisse... HEP'li Kılıç, iç harekâtı değerlendirdi: Güneydoğu'da bazı köyler bombalamyor ANKARA (ANKA) - HEP Genel Başkan Yardıması Mah- mut Kıhç. güvenlik güçlerince Gûne>doğu'da bazı köylerin bombalandığını ileri sürerek "Kırsal keamin insansızlaştınl- masına çalışılıyor. Bu, sorunu cözmeyecek'" dedi. Kıhç. PKK tarafindan yapddı diye açddanan baa olaylann asıl sorumlusunun da Kontrgerilla ya da güyenlik güçleri olduğunu öne sürdü. HEP Genel Başkan Yardım- ası Mahmut Kıhç, pariamento- da düzenlediği basın toplanüsın- da. Güneydoğu'da yaşanan olayian incelemek için bolgeye giden parti heyetince hazırlanmış bir rapor dağıttı. Kıhç. arahk ayı başında Mardin'in TuzJuca mez- rasında 7 kişinin öldüğünü ve Olağanüstü Hal Bölgesi Vahüği tarafindan olaym "PKK tarafin- dan yapddı" diye açıklandığını haorlatarak "Köylülerie yapılan görüşmeler sonucu bunun Kontrgerilla tarafindan yapüdığı belırlendi"dedi. Güne>'doğu Anadolu Böl- gesi nde kaduıkra tecavüzedildi- ğini ve bunun kamuoyuna yansı- dığını da belirten Kıhç, "Bu konudaki bilgüer de kamuoyuna yanhş yansıakü. Olağanüstü Hal Bölge Valisi ve İçişteri Bakanı, oiaylan kamuoyuna yanhş yan- sınyor. Bu, ülkeye yapdacak en büyük kötühöktür" drye konuş- tu. Raporda köylüfcrin ifadefcri- ne göre tecavüzolayının güvenük güçleri tarafindan gerçeİdeştiril- dıği öne sürülüyor. Kıhç, son dönemde "iç hare- kât" adı alünda Güneydoğu'da kırsal kesimin insanazlaştırdması için çaba gösterildiğini ileri süre- rek "Baa köyler bombalanıyor. Uce-Bingöl araa, Şırnak ve Cudi Dağı çevresindeki kö>1ere uçak- lardan bomba aûhyor" dedi. Kı- hç. Cumhurbaşkanı Turgut Ozal'ın behrttiğı gibi Doğu'da nüfusun büyük metropoUerde toplanmasına çahşıkhğını, ancak bunun sorunu çözmeyeceğini sa- vundu. Kıhç, Eİiyarbakır ve Çu- kurova'da yaşanan olaylann bunu gösterdiğini söyfcdi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'm iş güvencesi De ilgili ILO södeşmesini veto etmesini de deştiren Kıhç, Ozal'ın sermaye- den yana olan tutumunu ortaya koyduğunu ve halkı köle olarak gördüğünü söyledi. Cumhurbaşkanı basına çatmaya devam edîyor ANKAR.\(Cumhuriyet Bü- rosu)- Cumhurbaşkanı Turgut Özal basına çatmaya devam edivor. Ozal'ın önceki gün An- kara Müteşebbisler Kulübü"- nün toplantısında yaptığı ko- nuşmadabasınayönelik'*sataş- majan"dikkat çekti. Özal. ekonomik konularda- ki görüşlerini aktanrken özel- likle "işçı düşmanf'olmadığını vurguladı. Özal bu konuda." Bugünkü problemler ilk Zonguldak kö- mür havzasında başladı. O za- man muhalif partiler işçilere is- ıcyın istcdiğıniz kadar dedıler. Ben karşı çıktım. Şimdi sol ga- zeteler yazıyor. O zamam sbl- du, şimdi nerde bilmiyorum. "Çankaya şişmanı işçi düş- manıdiye. Hayır ben işçi düş- manı değilim,dostuyum"diye konuştu. Ozal'ın basına yönelik bir diğer eleştirisi de '"başkanhk sistemi' konusunda oldu. Özal, "Ben başkanhk sistemini bazt- lannı yazdığı gibi istemiyo- rum. Basın yanhş aktanyor. Söylediklerimi çarpıtıyor"- dedi. G.O.P. Bağlarbaşı'nda 400 m 2 sahibinden satıhk dükkân. Tel: 581 09 38
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle