25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 17 ARALIK1992 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Ozelleştirme açmazı... Kanımızca KİT'ler burokratık yapılanndan arındırılmadıkça ozelleştirme kararı gerçekçı olamaz Bu nedenle de oncehkle yönetımlenn ozelleştınlmesı gerekhdır. Prof. Dr. GÜVEN ALPAY Boğaziçi Üniversıtesı S on gunlerde Turk ka- muo>unu oluşturan değışık kuruluşlar hep bır ağızda ozelleştırme- de odaklaşmış gorunu- >orlar Ozellıkle ışve- ren temsıicilennın uzennde bırleştığı konu ozelleştırmenın kaçınılmaz oldu- ğudur Ancak hukumet de dahıl ol- mak uzere hemen tum gruplar bu te- mel karan ekonomık gerekçelere değıl polıtık amaçlara dayandırmak ıste- mektedırler Oysa. ozelleştirme lıtera- turunde (Weısman-Robınson-Yar- rovv) onem venlen en onemlı olgu. ka- rann ekonomık değışkenlere da- vandınlması ve bu konuda tutarlı olunması gereğıdır Bu konuda temel ekonomık değışkenler özelleştırme- nın pazar guçlennı \e ekonomı>ı olumlu bır bıçımde harekete geçırme- sı, ekonomık uretkenlık. etkınlık \e kalıteyı arturması. paylann (hıssele- nn) toplumda yavgınlığının sağlan- ması \e sermave pı>asalannın gelıştı- nlmesıdır Bugun kamuoyunda yuka- ndakı gerekçeler gozardı edılıp yal- nızca devlet uzenndekı fınansal yuk ve butçe açığı gerekçesı ıle yeterlı haarlık olmaksızın ozelleştirme yapılıyor ızle- mmıvardır Bubıranlamdasat-kurtul polıtık karannın uygulamava konma- sından başka bır şe> değıldır Ingıltere Fransa \e Doğu Avrupa orneklen şu gerçeğı ortaya koymuştur Ozelleştır- mede belırsızlık modelsızlık ve ka- muo>u oluşturamama, bu konudakı başansızhğı hazırlayan başlıca oğeler- dır Hukumetın onerdığı TOYOK mo- delı her ne kadar kendı ıçınde tutarlı ıse de ıç çelışkıler aşılamamış ve de lyı tanıtılamamıştır Aynca başta KOI olmak uzere hukumet burokratlan arasında amaç bırhğı sağlanabılmış değıldır Ote vandan GSMH'nın %16 sının borçlanıldığı bır ulkede ve borcun borçla odendığı bır donemde yaratılmış kısırdongu ozelleştırmenın sağlığını engelleyen bıretmendır Boylesıne bır borçlanma ortamında sermaye pıyasası voluvla kuçuk tasar- ruf sahıplennın daha venmlı bıçımde tatmın edılmesı kolav gorunmemekte- dır Aynca bugun sermav e pıv asası bır 'kurtlar sofrası' olmaktan çıkamamış- tır Boyle olunca da KITIenn blok satışlar yoluyla ve daha çok polıtık ter- ahlerle vabancılara satılması kaçınıl- maz olacaktır Çımentosanayıındedeva- şanan çelışkıler ve uğranılan zarar he- men tum sektorlerde yaşanabılır Yu- kanda saydığımız ekonomık değış- kenler dıkkate alınmadığı ıçın makro duzeyde orta ve uzun vadede katkı da sağlanmamış olacaktır Dunvadakı uvgulamalar orneğın en son Çekoslo- vak (coupon-voucher) sıstemı ozgun bır model gorunmuş olmasına karşın daha çok polıtık tercıhlen vansıttığın- dan ekonomık sonuçlan tartışmahdır Bızde ıse modelsızlık nedenıvle başvu- rulacak blok satışlar kısa donemde ıvı- leşme sm> allen verse de uzun donem- de, makro dengelerde başanlı sonuç- lar doğurma>acaktır A>nca ışsızlık nedenıyle doğabıle- cek sosyal sorunlar da vaşanacaktır Kaldı kı hukumet ozelleştirme sorum- luluğunu almaktan çekındığı gerekçe- sı ıle Meclıs Başkanı ' ozelleştırmeyı bırakın bız >apalım sız de sorumlu- luktan kurtulursunuz' dıvebılmekte- dır Bızce butun bu gerekçeler huku- metın ozelleştirme hazırhğına henuz sahıp olmadığını gostermektedır Bu durumda en ıyı çözum, 3291 sayılı Ozelleştirme Kanunu nun 13 madde- sının ruhundan hareket ederek ^ağla- nabıhr Buaşamadaozelleştırme>ege- çış nıtelığınde gınşımlerde bulunmak, kamuovunu ve beklentılen t&tmın et- mek zorunluluğu v ardır Kanımızca KIT'ler burokratık yapılanndan anndınlmadıkça ozelleş- tirme karan gerçekçı olamaz Bu ne- denle de oncehkle vonetımlenn ozel- leştınlmesı gerekhdır Eğer TÖYOK modelı uvgulamaya konulamayacak- sa mevcut yasal duzenleme ıçınde (3291 13-16) modellen uyannca satış dışındakı ozelleştınne vontemlenne başvurma olanağı vardır Bu çerçeve- de KITlere aıt muessese ve bağlı or- taklıklann ışletme haklan belırlı ko- şullar çevresınde ozel sektore devredı- lebıhr ÖrneğınSumerbankbutunuvle saülmak yenne, pazarlama ve dağıtım ışlevlennın gerçek ve tuzelkışıler ta- rafından yenne getınlmesı soz konusu olabılır Burada mulkıyet hakkı ka- muda kalmakta ancak ozel sektor ıle bazı ışlevlenn daha gerçekçı yurutül- mesı konusunda stratejık bır ışbırlığı- ne gınlmektedır Buna benzer uygufa- malar İtal>a da gorulmuştur Kanımı- zca ulkemızde ozellıkle dış pazar ıçın stratejık ışbırlığı ve KIT lenn ozelleştı- nlmış yonetımı hukumetın global tıca- ret stratejılen ıçınde ıtıcı bır guç olma nıtelığı taşıvacaktır Bu anlamda 3291 sayılı vasa ozgun ve yenıhğe açık bır esneklîk taşımaktadır Işletme hakkı venlmesı yarunda, özel ve kamu kuru- luşlan arasında stratejık evlılıkler de (merger) soz konusu olobılır Bugun- ku duzenleme ıçınde kanımızca yasal değışıklığe gerek olmaksızın ust yone- tımın seçımı ve vetkılendınlmesı konu- sunda farkh bır yaklaşım gerçekleşebı- hr Eğer TÖYOK kurulması ve mül- kıvetın devredılmesı KOI ıle çebşkıler varatacaksa bu geçış donemmde vo- netımın profesyonelleştınlmesı de- nenmelıdır Ust vonetım ıle bırlıkte ozendırme mekanızmalan. ozel ve kamu rekabetı pazar mekanızmalan- ndakı etkınlığı arttıracaktır Lnutul- mamalıdır kı ozelleştırmenın temel amacı rekabetçı bır ortamın kurul- masıdır Boyle bır ortamda sosyal ve ekonomık vapinın sağlamlaştınlması ve halkın katılımını sağlayacak kapı- talızm uygulaması hedefınden sapma- mak gerekır Yalnızca butçe açıklan ve kamu uzenndekı fınansal yuku azaltma endışesıne dayalı bır yaklaşım blok satışlan ve olıgopol yapıyı guç- lendıncı olumsuz sonuçlar doğurur Oysa ozelleştırmenın en gelışmış ulke- lerde bıle temel amacı ışçılen ve halkı pa> sahıbı yaparak pazar ekonomısını guçlendıntıek olmuştur ARADABIR MUHAMMET DAFİ EmekliVaiz '.Kara Ses'leri Kim Üretiyor? Herkes Kara Ses dıyor Lanetlıyor, kufredıyor Fakat o Kara Ses lerın nerede, kımın ya da kımlerın kanatları altında palazlanıp uredığıne bakmıyor Bence butun Kara Ses lenn ureyıp çoğalma yerı sıyasal arenalardır Ulkemızde sıyaset bu denlı ayağa duşurulunceye sıya- setın asıl ışlevınden saptırılıp onursuz bır koşedonmece aracı durumuna getırılınceye değın 'Kara Ses ler bu denlı cığırtkan değıldı Kuşkusuz 'Kara Ses ler daha başten berı vardı Ama bugunku gıbı çığırtkanlaşacak korolasacak ortamı bulamıyordu Ne zaman kı, sıyaset ayağa duştu ne pahasına olursa olsun seçılmeyı tek erek edınen oy tacırlerı çoğaldı Kara Ses lere gun doğ- du Ne zaman kı, yuce Ataturk'un kurduğu devrım partısı ıçınde çatlayan sesler okullara dın dersının konulması- nıbaşardılar ne zaman kı bırbaşbakan ayağına kadar gıdıp Nur koylu Saıd ın (Nursı) elını optu, ne zaman kı, Koy Enstıtulerı Halkevlerı kapatıldı ve ımam hatıp okul- ları ılahıyat fakultelerı bır eğıtım oğretım seçeneğı ola- rak dayatıldı ne zaman kı dın derslerı salt ılkoğretım du- zeyınde bırakılmayarak butun laık eğıtım kurumlarına yaygınlaştırıldı ve bır anayasa konusu yapıldı, ışte o gun bugun sovup saydığımız 'Kara Ses lere tanrı yuru ya ku- lum dedı Kulaklarımızı tırmalayan o çırkın seslerı ne halk urettı r,e de dını butun Musluman yurttaş 1 Ataturk ' Dın sımsarı ıstemıyoruz ana babalarımızdan oğrendı- ğımız dın ve ınanç kuralları bıze yeter' dememış mıydı halk o yoldaydı Ulkemızde halk, hıçbır zaman Bana camı yap Kuran kursu aç dınsel okullar aç' dıye sokak- lara dokulmedı Toplumsal tarıhımızde, ozellıkle de cumhurıyet donemmde salt bu tur ısteklerle halkm ken- dılığınden bır hareket ya da kalkışımda bulunduğu gos- terılebılır mı 9 Gosterılemez Halkın kendılığınden oyle bır nıyetı olsaydı devletın guvenlık guçlerının ve ordu- nun en zayıf olduğu donemlerde bır bırı ardına yururlu- ğe konulan devrım adımlarına ızın verır mıydı 9 Ulkemızde butun ters tepkıler halktan değıl halka kar- şın halk adına sıyasete soyunanlardan gelmıştır Salt dınsel ve ınançsal ıstemlerı karşılamak ve laık toplum oluşumuna zararlı olabılecek tutum ve davranışları dev- let adına karşılamak ıçın kurulan Dıyanet işlerı olsun, ulusal eğıtımı Ataturk devrım ve ılkelerı doğrultusunda hayata geçırmekle gorevlı ve sorumlu eğıtım oğretım kurumları olsun bırden koşedonmecı oy tacırlerının arenası halıne getırılmıştır Bugun ulke ıçınden ve dışın- dan, sınır otelerınden sozde dost ve bağlaşık ulkeler- den yukselen çıngıraklı yılan seslerının arkasında Kımı tarıkat şeyhlerının elını eteğını open yuksek devlet go- revlılerı takıyyeusulu Ataturk devrım veılkelerını koru- yacağına laık devlet duzenıne bağlı kalacağına ant ıçıp peşınden şerıat ozlemıyle yanıp tutuştuklarını sokaklara kusan ıkıyuzluier bulunduğunu bılmeyen kaldı mı 9 Her- kes bılıyor Bugun cekınız o 'Kara Ses lerın, tarıkat şey- hlerının ardındakı sıyasal takıyyecılerı ve devlet butçe- sınden onlerıne serılen arpalıkları hıçbırı kalmaz orta- lıkta Bugun ortalıkta dınden dıyanetten yana, meşıhat- ten şerıattan yana at oynatanlar, neden secılmeden ya da dokunulmazlık zırhına burunmeden ve bır sıyasal kampın golgesıne sığınmadan aynı yureklılığı gostere- mıyor Kara Ses olarak ortaya çıkıp bır şaşkınlar koro- su kuramıyorlardı9 Butun Kara Ses ler sıyaset arenalarında uretılıyor, hıç otesı yok' OKURLARDAN Randevulara sadık kalmak JVaçımız sozleştığımız saate uyanz Belkı çoğumuz uyanz Dahadoğrusuuyduğumuzuduşunuruz O zaman toplantılar nıye zamanında başlamaz Istısnalar kaıdeyı bozduğu ıçın mı. yoksa dakık olmayı aşın tıtızlık savdığımızdan mı9 Randev u saatlenne sadık kalmak bır alışkanlık meselesı Çoğu kışıve gorede uygarlık sorunu Bazılan ışlenn tam zamanındayapılmamasını ısrafsayar Doğrudur Zamanında başlamayan toplantılar, programlar ve bekletmenın mazeretı hep "elde olmayan nedenler"dır. trafıktır ^onandabırışçıkmıştır Zamanımızın bır kısmı da bunlara gıder Sanav ıleşme ıle bırlıkte saate bağımlılığın artması bu ışı kendılığınden çozer mı9 Yoksa tepkısız ınsanlar olduğu surece bekletenlenn her zaman olacağı gorüşu mu doğru'' Zdmanı en ıvı şekılde kullanmak bır çağdaşlıksa bekletmek ne oluyor' Çok kuralcılık değıl ama saatlere ve sozlere bağlı kalmak galıba en ıyısı Gazetecı-yazar Refık Erduran bır yazısında,' zaman çalmanın bırçeşıt hırsızlık olduğunun toplumsal bılıncımıze zamanla ışlev eceğınr soyledıkten sonra şov le bdğlıvorsozlerını ' Zaman venmlılıkgerektıren, venmlılıklebağlantılıbırşevdır Venmlılıkendustnyle ortaya çıkar Bız daha yenıendustnleşmekte olduğumuzdanvenmlılıkkavramıgelmemış, yerleşmemış toplumumuza Gürcan Arıtürk İstanbul TARTIŞMA Vergi adaleti ve kazanılmış haklar ehr vergısı mevzuatına gore. 20 mılyona kadar olan gelırler %25,ondan sonrakı 20,40 ve 80 mılyonlar sıravla o o30 35ve40oranında vergılendınlmektedır Buoran hem ucretlıde, hem de beyannamelı mukelleflerde uvgulanmaktadır Ancak, bev annamelı mukellef bey annameyı > ılda bır kere (martavında)verdığınden 12 ay lık kazanç bınkmekte ve gelır hesabı da bır kalemde ele alınıp vukarda belırtılen oranlarda vergı tahakkuk ettınlerek taksıtebağlanmaktadır Yanı beyannamelı mukellef vergıyı bır yıl sonra taksıtle odemektedır Halbukı ucretlıdedurum farklıdır Lcretheray kazanılırken vergısı de peşın kesılerek tahsılat vapılmaktadır Boylece v ergılendırme ışlemı bıtmektedır Artık vergının öncesıvesonrasıvoktur Bu nedenle obur aylarla bır ılışkı kurulmaması gerekır Ama, ucretlının vergısı hesaplanırken yılbaşındanbu > ana aldığı brut maaşlar (daha oncevergılendınldığı dıkkate alınmaksızın) toplanarak vergı dılımı bulunmakta veoa> hangı dılıme gın> orsa, maaşından o oran uzennden vergı tahsılatı yapılmaktadır Halbukı ucretlı o ava kadar olan maaşını toptan almıyor Daha oncekılen almış ve vergılendınlmış Ucretlı yalnızca bır aylık maaşını alıyor Dolayısıyla,bıra> ıçındekı gelındaha oncekı gelın ıle Psikologluk karmaşası bırleştınlmeksızın vergı dılımı esas alınmalı. ucretlının (ayncalıklardışında)aylık gelın 20 mılv onun altında olduğu ıçın her aldığı maaşı % 25 uzennden vergılendınlmelıdır Lstelık en kuçuk dılıme uvgulanan %25 oranı obur Avrupa ulkelenne göre çok vuksekbırorandır Buoran Portekız, Ispanya, Italya ve Isvıçre"de o ol0,ABDıle Japony a'da ° o 10-11 "dır Bu durumda ucretlının vergısı her ay peşın kesıhrken, beyannamelı mukelleflenn gelırlennı bır>ıl sonra beyan edıp bunu da taksitlerle ödemeksuretıyle banka faızının ° o60-70 olduğu üikemızde bev annamelı mukelleflere faızsız ve sıfır malıyetle bır fınans kav nağı sağlanmış olması ve bu şekılde B ızler, Eğıtım Bıhmlen Fakultelen nın Eğıtımde Psıkolojık Hızmetler bolumunden mezun oğrencılenz Bırçok kışının tartıştığı gıbı bızde tam olarak mesleğımızın ne olduğunu bılmıyoruz Mıllı Eğıtım Bakanlığı. eğergereklı gorurse bır yığın psıkolojık sorun ıçınde bunalan oğrencılere. psıkolojık yardım' da bulunalım dıye "rehber oğretmen" olarak atar bızlen Eğer bov le bır v ardımı gereklı görmezse boşta kalmayalım dıye "sınıfoğretmenı' olarak gorevlendınr. Bır dönem, Sağlık Bakanlığı bızlen "klınık psıkolog" olarak kabul edıyor. hastanelenn psıkıyatn bolumune atıyordu Sonra bırden. kım kulağına bızım klınık psıkolog" olarak çalışamavacağımızı fısıldadı>sa bu uygulamadan v azgeçıldı Okuduğumuz okullarda, Klınık Psıkolojıden tutun da, Endustn Psıkolojısı. Ekolojık Psıkolojı. Çocuk Psıkolojısı, Ergenlık Psıkolojısı, Yaşlılık Psıkolojısı ve Yaşlı Bıreylenn Psıkolojısı'ne kadar bırçok dalda psıkolojı okuduk Amakımse bıze mezun olduktan sonra açıkça mesleğımızın ne olduğunu soylemedı YÖK de neyaptığını bılmıyor bu konuda Bızlen. bu kadar çeşıtlı konuda psıkolojı eğıtımı gorduğumuz halde psıkolog' olarak kabul etmıv or da bızden daha dar kapsamlı psıkolojı eğıtımı goren Dıl odeyeceklen vergının sıfıra ındırgenmesı soz konusu olduğundan, Anayasamızın 10 maddesındekı herkesın kanun önunde eşıtlık ılkesıne aykın olarak. beyannamelılerlehıne bıravncalık varatılmaktadır Oteyandan, ucretlının ucretı artmasa bıle vergı dılımlennın artması sonucu vergı kesıntısı artmaktadır O o25ılebaşlayan yıl başındakı vergı kesıntna yıl sonuna doğru °O40"lan bulmaktadır Yanı odedıklen vergı artmaktadır Bır başka deyışle maaşlan her geçen ay azalmaktadır Hayat pahalıbğı artarken, ınsanlann gelırlennın vergıden dolayı azalması en azından kazanılmış hakkın gaspı olup hukukun ozüne de avkındır O. Zeki Tûrkseven Tanh veCoğrafya Fakultesı Psıkolojı bölumu mezunlannı "psıkolog" olarak kabul edıvor Ve bızler bu fakulte mezunlany la aynı yerde, aynı ışıvapıvoruz Onlar sağlık hızmetlen sınıfından sayıldıklan ıçın, bızden bır derece onden ışe başlıyor ve dahafazlamaaşalıyor Boylece de 'eşıtışeeşıtucret"ılkesı bozulmuş oluyor YusufSolmaz Ankara PENCERE mımHAYATl GİDDİYE AIMADAN YAŞAYANBİRSANATÇI EMEL MÖFTÖÛĞLU DOĞUM KONTROLÜNDE ŞİMDİ 5IRA ERKEKLERDE AftAUKtW2 • Ftyolı: 20.000 FELSEFE VE TIBBIN BİRLEŞTİĞ' ALTIN PORTAKAL ÖDÜLLÜ MEHMET ASLANTUĞ ILA GIRER' ALICI OLABİLİP Bir Solcu ve Bir Sonı... Işsızlığın alternatıfı kamu yatınmları yapmak ve ka- musal zengınlık yaratmaktır Kamu açıklarını bır zorun- luluk olarak kabul etmelıyız Kamu açığı, kamu yatırım- larının otekı adıdır Daha sonra ozel kesım fonksıyonel olarak ışlemeye başladıgında ağırlık noktamızı değıştı- rebılırız Bızım yolumuz (solun yolu) akıllı, dısıplınlı but- ce polıtıkasıdır Bu polıtıka kımılerıne çağdışı gelebılır Onlara venlecek tek cevap şu Başka care yok Para polıtıkalan enflasyona deva olur Ama nasıP Işsızlık yaratarak rahat ve kolay ıs sartlan sağlayarak, reses- yon ve depresyona yol açarak Hastalıktan beter olan boyle bır deva bugune dek gorulmuş değıl " • Yukarıda ıtalıkle dızılmış satırlar ' Nobel odullu Ame- rıkalı ıktısatcı John Kenneth Galbraıth'ın Galbraıth Turkıye'de de tanınmış bır ıktısatcı, "EP Ekonomı-Polıtıka 'dergısının son sayısından aktardığım yazısından daha başka alıntılar da yapabılırım 'Sol olarak bız, etnık ve ırkcı çatışmalar gıbı dar kafalı, duşuncesız mıllıyetcılığı de reddedıyoruz Çunku bunlar saldırgan bır ruh halının ve duşunce ozrunun sozcusu- dur Bu ruh halının yarattığı zulum, olum ve tahrıpkirlı- ga karşı duyarlıyız Kendı ınsanlarını ve bırbırlerını kat- leden uluslar yoksul uluslardır ' • Amacım Batı dan bır 'solcu otorıte' bularak ıçerıye donuk etkı kaynağı oluşturmak mı9 Olabılır Doğuda akılcılık' değıl 'nakılcılık" geçerU olduğun- dan boyle şeyler tutuyor, ama unutmayalım kı Galbra- ıth'ın karşısına nıce unlu Batılı sağcı çıkarılabılır, bunlar da karma ekonomının ve solculuğun karşısındadırlar Butun bunlar doğaldır Doğal olmayan ne9 Batı da Amerıka ve Ingıltere gıbı zengın ulkelere bıle yar olamamış neolıberalızmın servet-sefalet çelışkısı- nın çukurundakı Turkıye de savunulabılmesı Denebılır kı Batı da neolıberalızm, dunyaya egemen ekonomılerın ülkelerınde seçmen desteğıyle uygulandı Bızde 12 Ey- lul askerı faşızmının buldozerıyle yurutuldu 1980'lerın başında Turkıye'de tam uç yıl faşızmın ayak seslerınden başka bırşey duyulmadı Sendıkalar solcu partıler, ay- dınlar, hatta orta yolcular bıle hallaç pamuğu gıbı atıldı Bu yıkımın mırasını tasfıye edebılmış değılız Sol daha kendıne gelemedı kı Doğrudur Galbraıth ne dıyor - Sol olarak bız, etnık ve ırkçı çatışmalar gıbı dar kafa- lı, duşuncesız mıllıyetcılığı de reddedıyoruz Çunku bun- lar saldırgan bır ruh halının ve duşunce ozrunun sozcu- sudurler Kendı ınsanlarını ve bırbırlerını katleden ulus- lar yoksul uluslardır ' Anadolu solu, şımdı de bu dar kafalı ve duşuncesız saldırganlığın " kıskacındadır • Bızde KIT lerın kokenı 1930'lara uzanır Daha öncesı de var ama 1929 ekonomık buhranı ve ozel kesımdekı sermaye yetersızlığı Turkıye'yı bu yola zorladı 1950 ler- de Demokrat Partı, KIT lerı çoğalttı 1960'larda Adalet Partısı KİT lerın en çarpıcı olanlarını bırbırı ardına açtı, 1970 lerde değışmış bır şey yoktu Pekı enflasyon canavarının Turkıye'de palazlanıp ya-_ pısallaşması KİT ve karma ekonomı donemmde değıl, 1980 lerde neolıberalızmın -ya da arabesk kapıtalızmın- baştacı edıldığı yıllarda gerçekleşmedı mı 9 Karma ekonomı polıtıkalan ve KİT ler surecınde ne- den enflasyon 'makul" duzeydeydı 9 Neolıberalızm ve ANAP donemmde neden enflasyon yuzde 60 lardan aşağıya ındırılemeyen bır felaket nıtelığı kazandı 9 Yok- sa, bugun çok soylendığı gıbı KİT'ler enflasyonun asıl "sebebı' değıl mı 9 Işte sıze bır soru BOYLE ŞEYLERLE ILGİSİ OLMAYANLAR İÇİIM uluslararası af orgutu İşkence, yargısız infazlar, "kaybolmalar" IMTERPIATtOMAL MCKTEMAT 1 EAtTOM ST1MCT LOMDOM WC1I »OJ UMITED KIMODOH ULLSLARARASI AF ÛAGUTU NUN MAVIS 3 RAPORUNA DAf A.*ltLA.RAK HAZIRıJVNMfŞ' Tüm Gazete Bayilerinde ANADOLU UYGARLIKLARI Degerlı arkeolog Ord. Prof. Dr. EKREM AKURGAL'ın NET Yayınevı tarafından yenı eklerle yayınlanan ücuncu basısı cıktı Boğazın en guzel yerınde yenı açılan Kuruçeşme Dıvan'da yapacağımız GELENEKSEL IMECE KERMES'ımıze tum dostlarınızla bırlıkte katılmanızı dıhyoruz 19 Arahk 1992 Cumartesi, saat 09.00-18.00 Yer: Kuruçeşme Cad. No: 36 Galatasaray Adası karşısı Kuruçeşme/tSTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle