Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 17 ARALIK1992 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
Ozelleştirme açmazı...
Kanımızca KİT'ler burokratık yapılanndan arındırılmadıkça
ozelleştirme kararı gerçekçı olamaz Bu nedenle de oncehkle
yönetımlenn ozelleştınlmesı gerekhdır.
Prof. Dr. GÜVEN ALPAY Boğaziçi Üniversıtesı
S
on gunlerde Turk ka-
muo>unu oluşturan
değışık kuruluşlar hep
bır ağızda ozelleştırme-
de odaklaşmış gorunu-
>orlar Ozellıkle ışve-
ren temsıicilennın uzennde bırleştığı
konu ozelleştırmenın kaçınılmaz oldu-
ğudur Ancak hukumet de dahıl ol-
mak uzere hemen tum gruplar bu te-
mel karan ekonomık gerekçelere değıl
polıtık amaçlara dayandırmak ıste-
mektedırler Oysa. ozelleştirme lıtera-
turunde (Weısman-Robınson-Yar-
rovv) onem venlen en onemlı olgu. ka-
rann ekonomık değışkenlere da-
vandınlması ve bu konuda tutarlı
olunması gereğıdır Bu konuda temel
ekonomık değışkenler özelleştırme-
nın pazar guçlennı \e ekonomı>ı
olumlu bır bıçımde harekete geçırme-
sı, ekonomık uretkenlık. etkınlık \e
kalıteyı arturması. paylann (hıssele-
nn) toplumda yavgınlığının sağlan-
ması \e sermave pı>asalannın gelıştı-
nlmesıdır Bugun kamuoyunda yuka-
ndakı gerekçeler gozardı edılıp yal-
nızca devlet uzenndekı fınansal yuk ve
butçe açığı gerekçesı ıle yeterlı haarlık
olmaksızın ozelleştirme yapılıyor ızle-
mmıvardır Bubıranlamdasat-kurtul
polıtık karannın uygulamava konma-
sından başka bır şe> değıldır Ingıltere
Fransa \e Doğu Avrupa orneklen şu
gerçeğı ortaya koymuştur Ozelleştır-
mede belırsızlık modelsızlık ve ka-
muo>u oluşturamama, bu konudakı
başansızhğı hazırlayan başlıca oğeler-
dır
Hukumetın onerdığı TOYOK mo-
delı her ne kadar kendı ıçınde tutarlı
ıse de ıç çelışkıler aşılamamış ve de lyı
tanıtılamamıştır Aynca başta KOI
olmak uzere hukumet burokratlan
arasında amaç bırhğı sağlanabılmış
değıldır Ote vandan GSMH'nın
%16 sının borçlanıldığı bır ulkede ve
borcun borçla odendığı bır donemde
yaratılmış kısırdongu ozelleştırmenın
sağlığını engelleyen bıretmendır
Boylesıne bır borçlanma ortamında
sermaye pıyasası voluvla kuçuk tasar-
ruf sahıplennın daha venmlı bıçımde
tatmın edılmesı kolav gorunmemekte-
dır Aynca bugun sermav e pıv asası bır
'kurtlar sofrası' olmaktan çıkamamış-
tır Boyle olunca da KITIenn blok
satışlar yoluyla ve daha çok polıtık ter-
ahlerle vabancılara satılması kaçınıl-
maz olacaktır Çımentosanayıındedeva-
şanan çelışkıler ve uğranılan zarar he-
men tum sektorlerde yaşanabılır Yu-
kanda saydığımız ekonomık değış-
kenler dıkkate alınmadığı ıçın makro
duzeyde orta ve uzun vadede katkı da
sağlanmamış olacaktır Dunvadakı
uvgulamalar orneğın en son Çekoslo-
vak (coupon-voucher) sıstemı ozgun
bır model gorunmuş olmasına karşın
daha çok polıtık tercıhlen vansıttığın-
dan ekonomık sonuçlan tartışmahdır
Bızde ıse modelsızlık nedenıvle başvu-
rulacak blok satışlar kısa donemde ıvı-
leşme sm> allen verse de uzun donem-
de, makro dengelerde başanlı sonuç-
lar doğurma>acaktır
A>nca ışsızlık nedenıyle doğabıle-
cek sosyal sorunlar da vaşanacaktır
Kaldı kı hukumet ozelleştirme sorum-
luluğunu almaktan çekındığı gerekçe-
sı ıle Meclıs Başkanı ' ozelleştırmeyı
bırakın bız >apalım sız de sorumlu-
luktan kurtulursunuz' dıvebılmekte-
dır Bızce butun bu gerekçeler huku-
metın ozelleştirme hazırhğına henuz
sahıp olmadığını gostermektedır Bu
durumda en ıyı çözum, 3291 sayılı
Ozelleştirme Kanunu nun 13 madde-
sının ruhundan hareket ederek ^ağla-
nabıhr Buaşamadaozelleştırme>ege-
çış nıtelığınde gınşımlerde bulunmak,
kamuovunu ve beklentılen t&tmın et-
mek zorunluluğu v ardır
Kanımızca KIT'ler burokratık
yapılanndan anndınlmadıkça ozelleş-
tirme karan gerçekçı olamaz Bu ne-
denle de oncehkle vonetımlenn ozel-
leştınlmesı gerekhdır Eğer TÖYOK
modelı uvgulamaya konulamayacak-
sa mevcut yasal duzenleme ıçınde
(3291 13-16) modellen uyannca satış
dışındakı ozelleştınne vontemlenne
başvurma olanağı vardır Bu çerçeve-
de KITlere aıt muessese ve bağlı or-
taklıklann ışletme haklan belırlı ko-
şullar çevresınde ozel sektore devredı-
lebıhr ÖrneğınSumerbankbutunuvle
saülmak yenne, pazarlama ve dağıtım
ışlevlennın gerçek ve tuzelkışıler ta-
rafından yenne getınlmesı soz konusu
olabılır Burada mulkıyet hakkı ka-
muda kalmakta ancak ozel sektor ıle
bazı ışlevlenn daha gerçekçı yurutül-
mesı konusunda stratejık bır ışbırlığı-
ne gınlmektedır Buna benzer uygufa-
malar İtal>a da gorulmuştur Kanımı-
zca ulkemızde ozellıkle dış pazar ıçın
stratejık ışbırlığı ve KIT lenn ozelleştı-
nlmış yonetımı hukumetın global tıca-
ret stratejılen ıçınde ıtıcı bır guç olma
nıtelığı taşıvacaktır Bu anlamda 3291
sayılı vasa ozgun ve yenıhğe açık bır
esneklîk taşımaktadır Işletme hakkı
venlmesı yarunda, özel ve kamu kuru-
luşlan arasında stratejık evlılıkler de
(merger) soz konusu olobılır Bugun-
ku duzenleme ıçınde kanımızca yasal
değışıklığe gerek olmaksızın ust yone-
tımın seçımı ve vetkılendınlmesı konu-
sunda farkh bır yaklaşım gerçekleşebı-
hr
Eğer TÖYOK kurulması ve mül-
kıvetın devredılmesı KOI ıle çebşkıler
varatacaksa bu geçış donemmde vo-
netımın profesyonelleştınlmesı de-
nenmelıdır Ust vonetım ıle bırlıkte
ozendırme mekanızmalan. ozel ve
kamu rekabetı pazar mekanızmalan-
ndakı etkınlığı arttıracaktır Lnutul-
mamalıdır kı ozelleştırmenın temel
amacı rekabetçı bır ortamın kurul-
masıdır Boyle bır ortamda sosyal ve
ekonomık vapinın sağlamlaştınlması
ve halkın katılımını sağlayacak kapı-
talızm uygulaması hedefınden sapma-
mak gerekır Yalnızca butçe açıklan
ve kamu uzenndekı fınansal yuku
azaltma endışesıne dayalı bır yaklaşım
blok satışlan ve olıgopol yapıyı guç-
lendıncı olumsuz sonuçlar doğurur
Oysa ozelleştırmenın en gelışmış ulke-
lerde bıle temel amacı ışçılen ve halkı
pa> sahıbı yaparak pazar ekonomısını
guçlendıntıek olmuştur
ARADABIR
MUHAMMET DAFİ EmekliVaiz
'.Kara Ses'leri Kim
Üretiyor?
Herkes Kara Ses dıyor Lanetlıyor, kufredıyor Fakat
o Kara Ses lerın nerede, kımın ya da kımlerın kanatları
altında palazlanıp uredığıne bakmıyor Bence butun
Kara Ses lenn ureyıp çoğalma yerı sıyasal arenalardır
Ulkemızde sıyaset bu denlı ayağa duşurulunceye sıya-
setın asıl ışlevınden saptırılıp onursuz bır koşedonmece
aracı durumuna getırılınceye değın 'Kara Ses ler bu
denlı cığırtkan değıldı Kuşkusuz 'Kara Ses ler daha
başten berı vardı Ama bugunku gıbı çığırtkanlaşacak
korolasacak ortamı bulamıyordu Ne zaman kı, sıyaset
ayağa duştu ne pahasına olursa olsun seçılmeyı tek
erek edınen oy tacırlerı çoğaldı Kara Ses lere gun doğ-
du
Ne zaman kı, yuce Ataturk'un kurduğu devrım partısı
ıçınde çatlayan sesler okullara dın dersının konulması-
nıbaşardılar ne zaman kı bırbaşbakan ayağına kadar
gıdıp Nur koylu Saıd ın (Nursı) elını optu, ne zaman kı,
Koy Enstıtulerı Halkevlerı kapatıldı ve ımam hatıp okul-
ları ılahıyat fakultelerı bır eğıtım oğretım seçeneğı ola-
rak dayatıldı ne zaman kı dın derslerı salt ılkoğretım du-
zeyınde bırakılmayarak butun laık eğıtım kurumlarına
yaygınlaştırıldı ve bır anayasa konusu yapıldı, ışte o gun
bugun sovup saydığımız 'Kara Ses lere tanrı yuru ya ku-
lum dedı Kulaklarımızı tırmalayan o çırkın seslerı ne
halk urettı r,e de dını butun Musluman yurttaş
1
Ataturk
' Dın sımsarı ıstemıyoruz ana babalarımızdan oğrendı-
ğımız dın ve ınanç kuralları bıze yeter' dememış mıydı
halk o yoldaydı Ulkemızde halk, hıçbır zaman Bana
camı yap Kuran kursu aç dınsel okullar aç' dıye sokak-
lara dokulmedı Toplumsal tarıhımızde, ozellıkle de
cumhurıyet donemmde salt bu tur ısteklerle halkm ken-
dılığınden bır hareket ya da kalkışımda bulunduğu gos-
terılebılır mı
9
Gosterılemez Halkın kendılığınden oyle
bır nıyetı olsaydı devletın guvenlık guçlerının ve ordu-
nun en zayıf olduğu donemlerde bır bırı ardına yururlu-
ğe konulan devrım adımlarına ızın verır mıydı
9
Ulkemızde butun ters tepkıler halktan değıl halka kar-
şın halk adına sıyasete soyunanlardan gelmıştır Salt
dınsel ve ınançsal ıstemlerı karşılamak ve laık toplum
oluşumuna zararlı olabılecek tutum ve davranışları dev-
let adına karşılamak ıçın kurulan Dıyanet işlerı olsun,
ulusal eğıtımı Ataturk devrım ve ılkelerı doğrultusunda
hayata geçırmekle gorevlı ve sorumlu eğıtım oğretım
kurumları olsun bırden koşedonmecı oy tacırlerının
arenası halıne getırılmıştır Bugun ulke ıçınden ve dışın-
dan, sınır otelerınden sozde dost ve bağlaşık ulkeler-
den yukselen çıngıraklı yılan seslerının arkasında Kımı
tarıkat şeyhlerının elını eteğını open yuksek devlet go-
revlılerı takıyyeusulu Ataturk devrım veılkelerını koru-
yacağına laık devlet duzenıne bağlı kalacağına ant ıçıp
peşınden şerıat ozlemıyle yanıp tutuştuklarını sokaklara
kusan ıkıyuzluier bulunduğunu bılmeyen kaldı mı
9
Her-
kes bılıyor Bugun cekınız o 'Kara Ses lerın, tarıkat şey-
hlerının ardındakı sıyasal takıyyecılerı ve devlet butçe-
sınden onlerıne serılen arpalıkları hıçbırı kalmaz orta-
lıkta Bugun ortalıkta dınden dıyanetten yana, meşıhat-
ten şerıattan yana at oynatanlar, neden secılmeden ya
da dokunulmazlık zırhına burunmeden ve bır sıyasal
kampın golgesıne sığınmadan aynı yureklılığı gostere-
mıyor Kara Ses olarak ortaya çıkıp bır şaşkınlar koro-
su kuramıyorlardı9
Butun Kara Ses ler sıyaset arenalarında uretılıyor,
hıç otesı yok'
OKURLARDAN
Randevulara sadık kalmak
JVaçımız sozleştığımız saate uyanz Belkı çoğumuz
uyanz Dahadoğrusuuyduğumuzuduşunuruz O zaman
toplantılar nıye zamanında başlamaz Istısnalar kaıdeyı
bozduğu ıçın mı. yoksa dakık olmayı aşın tıtızlık
savdığımızdan mı9
Randev u saatlenne sadık kalmak bır alışkanlık meselesı
Çoğu kışıve gorede uygarlık sorunu Bazılan ışlenn tam
zamanındayapılmamasını ısrafsayar Doğrudur
Zamanında başlamayan toplantılar, programlar ve
bekletmenın mazeretı hep "elde olmayan nedenler"dır.
trafıktır ^onandabırışçıkmıştır Zamanımızın bır kısmı
da bunlara gıder
Sanav ıleşme ıle bırlıkte saate bağımlılığın artması bu ışı
kendılığınden çozer mı9
Yoksa tepkısız ınsanlar olduğu
surece bekletenlenn her zaman olacağı gorüşu mu doğru''
Zdmanı en ıvı şekılde kullanmak bır çağdaşlıksa
bekletmek ne oluyor' Çok kuralcılık değıl ama saatlere ve
sozlere bağlı kalmak galıba en ıyısı
Gazetecı-yazar Refık Erduran bır yazısında,' zaman
çalmanın bırçeşıt hırsızlık olduğunun toplumsal
bılıncımıze zamanla ışlev eceğınr soyledıkten sonra şov le
bdğlıvorsozlerını ' Zaman venmlılıkgerektıren,
venmlılıklebağlantılıbırşevdır Venmlılıkendustnyle
ortaya çıkar Bız daha yenıendustnleşmekte
olduğumuzdanvenmlılıkkavramıgelmemış,
yerleşmemış toplumumuza
Gürcan Arıtürk
İstanbul
TARTIŞMA
Vergi adaleti ve kazanılmış haklar
ehr vergısı
mevzuatına
gore. 20
mılyona kadar
olan gelırler
%25,ondan
sonrakı 20,40 ve 80 mılyonlar
sıravla
o
o30 35ve40oranında
vergılendınlmektedır Buoran
hem ucretlıde, hem de
beyannamelı mukelleflerde
uvgulanmaktadır
Ancak, bev annamelı mukellef
bey annameyı > ılda bır kere
(martavında)verdığınden 12
ay lık kazanç bınkmekte ve gelır
hesabı da bır kalemde ele alınıp
vukarda belırtılen oranlarda
vergı tahakkuk ettınlerek
taksıtebağlanmaktadır Yanı
beyannamelı mukellef vergıyı
bır yıl sonra taksıtle
odemektedır
Halbukı ucretlıdedurum
farklıdır Lcretheray
kazanılırken vergısı de peşın
kesılerek tahsılat
vapılmaktadır Boylece
v ergılendırme ışlemı
bıtmektedır Artık vergının
öncesıvesonrasıvoktur Bu
nedenle obur aylarla bır ılışkı
kurulmaması gerekır
Ama, ucretlının vergısı
hesaplanırken yılbaşındanbu
> ana aldığı brut maaşlar (daha
oncevergılendınldığı dıkkate
alınmaksızın) toplanarak vergı
dılımı bulunmakta veoa>
hangı dılıme gın> orsa,
maaşından o oran uzennden
vergı tahsılatı yapılmaktadır
Halbukı ucretlı o ava kadar
olan maaşını toptan almıyor
Daha oncekılen almış ve
vergılendınlmış Ucretlı
yalnızca bır aylık maaşını
alıyor
Dolayısıyla,bıra> ıçındekı
gelındaha oncekı gelın ıle
Psikologluk karmaşası
bırleştınlmeksızın vergı dılımı
esas alınmalı. ucretlının
(ayncalıklardışında)aylık
gelın 20 mılv onun altında
olduğu ıçın her aldığı maaşı
% 25 uzennden
vergılendınlmelıdır
Lstelık en kuçuk dılıme
uvgulanan %25 oranı obur
Avrupa ulkelenne göre çok
vuksekbırorandır Buoran
Portekız, Ispanya, Italya ve
Isvıçre"de
o
ol0,ABDıle
Japony a'da ° o 10-11 "dır
Bu durumda ucretlının vergısı
her ay peşın kesıhrken,
beyannamelı mukelleflenn
gelırlennı bır>ıl sonra beyan
edıp bunu da taksitlerle
ödemeksuretıyle banka
faızının ° o60-70 olduğu
üikemızde bev annamelı
mukelleflere faızsız ve sıfır
malıyetle bır fınans kav nağı
sağlanmış olması ve bu şekılde
B
ızler, Eğıtım
Bıhmlen
Fakultelen nın
Eğıtımde
Psıkolojık
Hızmetler
bolumunden mezun
oğrencılenz Bırçok kışının
tartıştığı gıbı bızde tam olarak
mesleğımızın ne olduğunu
bılmıyoruz Mıllı Eğıtım
Bakanlığı. eğergereklı gorurse
bır yığın psıkolojık sorun ıçınde
bunalan oğrencılere.
psıkolojık yardım' da
bulunalım dıye "rehber
oğretmen" olarak atar bızlen
Eğer bov le bır v ardımı gereklı
görmezse boşta kalmayalım
dıye "sınıfoğretmenı' olarak
gorevlendınr.
Bır dönem, Sağlık Bakanlığı
bızlen "klınık psıkolog" olarak
kabul edıyor. hastanelenn
psıkıyatn bolumune atıyordu
Sonra bırden. kım kulağına
bızım klınık psıkolog" olarak
çalışamavacağımızı fısıldadı>sa
bu uygulamadan v azgeçıldı
Okuduğumuz okullarda,
Klınık Psıkolojıden tutun da,
Endustn Psıkolojısı. Ekolojık
Psıkolojı. Çocuk Psıkolojısı,
Ergenlık Psıkolojısı, Yaşlılık
Psıkolojısı ve Yaşlı Bıreylenn
Psıkolojısı'ne kadar bırçok dalda
psıkolojı okuduk Amakımse
bıze mezun olduktan sonra
açıkça mesleğımızın ne
olduğunu soylemedı
YÖK de neyaptığını bılmıyor
bu konuda Bızlen. bu kadar
çeşıtlı konuda psıkolojı eğıtımı
gorduğumuz halde psıkolog'
olarak kabul etmıv or da
bızden daha dar kapsamlı
psıkolojı eğıtımı goren Dıl
odeyeceklen vergının sıfıra
ındırgenmesı soz konusu
olduğundan,
Anayasamızın 10
maddesındekı herkesın kanun
önunde eşıtlık ılkesıne aykın
olarak. beyannamelılerlehıne
bıravncalık varatılmaktadır
Oteyandan, ucretlının ucretı
artmasa bıle vergı dılımlennın
artması sonucu vergı kesıntısı
artmaktadır
O
o25ılebaşlayan
yıl başındakı vergı kesıntna yıl
sonuna doğru °O40"lan
bulmaktadır Yanı odedıklen
vergı artmaktadır Bır başka
deyışle maaşlan her geçen ay
azalmaktadır
Hayat pahalıbğı artarken,
ınsanlann gelırlennın vergıden
dolayı azalması en azından
kazanılmış hakkın gaspı olup
hukukun ozüne de avkındır
O. Zeki Tûrkseven
Tanh veCoğrafya Fakultesı
Psıkolojı bölumu mezunlannı
"psıkolog" olarak kabul
edıvor
Ve bızler bu fakulte
mezunlany la aynı yerde, aynı
ışıvapıvoruz Onlar sağlık
hızmetlen sınıfından
sayıldıklan ıçın, bızden bır
derece onden ışe başlıyor ve
dahafazlamaaşalıyor Boylece
de 'eşıtışeeşıtucret"ılkesı
bozulmuş oluyor
YusufSolmaz
Ankara
PENCERE
mımHAYATl GİDDİYE AIMADAN
YAŞAYANBİRSANATÇI
EMEL MÖFTÖÛĞLU
DOĞUM KONTROLÜNDE
ŞİMDİ 5IRA ERKEKLERDE
AftAUKtW2 • Ftyolı: 20.000
FELSEFE
VE TIBBIN
BİRLEŞTİĞ'
ALTIN
PORTAKAL
ÖDÜLLÜ
MEHMET
ASLANTUĞ
ILA GIRER'
ALICI OLABİLİP
Bir Solcu ve Bir Sonı...
Işsızlığın alternatıfı kamu yatınmları yapmak ve ka-
musal zengınlık yaratmaktır Kamu açıklarını bır zorun-
luluk olarak kabul etmelıyız Kamu açığı, kamu yatırım-
larının otekı adıdır Daha sonra ozel kesım fonksıyonel
olarak ışlemeye başladıgında ağırlık noktamızı değıştı-
rebılırız Bızım yolumuz (solun yolu) akıllı, dısıplınlı but-
ce polıtıkasıdır
Bu polıtıka kımılerıne çağdışı gelebılır
Onlara venlecek tek cevap şu Başka care yok Para
polıtıkalan enflasyona deva olur Ama nasıP Işsızlık
yaratarak rahat ve kolay ıs sartlan sağlayarak, reses-
yon ve depresyona yol açarak Hastalıktan beter olan
boyle bır deva bugune dek gorulmuş değıl "
•
Yukarıda ıtalıkle dızılmış satırlar ' Nobel odullu Ame-
rıkalı ıktısatcı John Kenneth Galbraıth'ın
Galbraıth Turkıye'de de tanınmış bır ıktısatcı, "EP
Ekonomı-Polıtıka 'dergısının son sayısından aktardığım
yazısından daha başka alıntılar da yapabılırım
'Sol olarak bız, etnık ve ırkcı çatışmalar gıbı dar kafalı,
duşuncesız mıllıyetcılığı de reddedıyoruz Çunku bunlar
saldırgan bır ruh halının ve duşunce ozrunun sozcusu-
dur Bu ruh halının yarattığı zulum, olum ve tahrıpkirlı-
ga karşı duyarlıyız Kendı ınsanlarını ve bırbırlerını kat-
leden uluslar yoksul uluslardır '
•
Amacım Batı dan bır 'solcu otorıte' bularak ıçerıye
donuk etkı kaynağı oluşturmak mı9
Olabılır
Doğuda akılcılık' değıl 'nakılcılık" geçerU olduğun-
dan boyle şeyler tutuyor, ama unutmayalım kı Galbra-
ıth'ın karşısına nıce unlu Batılı sağcı çıkarılabılır, bunlar
da karma ekonomının ve solculuğun karşısındadırlar
Butun bunlar doğaldır
Doğal olmayan ne9
Batı da Amerıka ve Ingıltere gıbı zengın ulkelere bıle
yar olamamış neolıberalızmın servet-sefalet çelışkısı-
nın çukurundakı Turkıye de savunulabılmesı
Denebılır kı
Batı da neolıberalızm, dunyaya egemen ekonomılerın
ülkelerınde seçmen desteğıyle uygulandı Bızde 12 Ey-
lul askerı faşızmının buldozerıyle yurutuldu 1980'lerın
başında Turkıye'de tam uç yıl faşızmın ayak seslerınden
başka bırşey duyulmadı Sendıkalar solcu partıler, ay-
dınlar, hatta orta yolcular bıle hallaç pamuğu gıbı atıldı
Bu yıkımın mırasını tasfıye edebılmış değılız Sol daha
kendıne gelemedı kı
Doğrudur
Galbraıth ne dıyor
- Sol olarak bız, etnık ve ırkçı çatışmalar gıbı dar kafa-
lı, duşuncesız mıllıyetcılığı de reddedıyoruz Çunku bun-
lar saldırgan bır ruh halının ve duşunce ozrunun sozcu-
sudurler Kendı ınsanlarını ve bırbırlerını katleden ulus-
lar yoksul uluslardır '
Anadolu solu, şımdı de bu dar kafalı ve duşuncesız
saldırganlığın " kıskacındadır
•
Bızde KIT lerın kokenı 1930'lara uzanır Daha öncesı
de var ama 1929 ekonomık buhranı ve ozel kesımdekı
sermaye yetersızlığı Turkıye'yı bu yola zorladı 1950 ler-
de Demokrat Partı, KIT lerı çoğalttı 1960'larda Adalet
Partısı KİT lerın en çarpıcı olanlarını bırbırı ardına açtı,
1970 lerde değışmış bır şey yoktu
Pekı enflasyon canavarının Turkıye'de palazlanıp ya-_
pısallaşması KİT ve karma ekonomı donemmde değıl,
1980 lerde neolıberalızmın -ya da arabesk kapıtalızmın-
baştacı edıldığı yıllarda gerçekleşmedı mı
9
Karma ekonomı polıtıkalan ve KİT ler surecınde ne-
den enflasyon 'makul" duzeydeydı
9
Neolıberalızm ve
ANAP donemmde neden enflasyon yuzde 60 lardan
aşağıya ındırılemeyen bır felaket nıtelığı kazandı
9
Yok-
sa, bugun çok soylendığı gıbı KİT'ler enflasyonun asıl
"sebebı' değıl mı
9
Işte sıze bır soru
BOYLE
ŞEYLERLE
ILGİSİ
OLMAYANLAR
İÇİIM
uluslararası af orgutu
İşkence, yargısız infazlar,
"kaybolmalar"
IMTERPIATtOMAL MCKTEMAT 1 EAtTOM ST1MCT LOMDOM WC1I »OJ UMITED KIMODOH
ULLSLARARASI AF ÛAGUTU NUN MAVIS 3
RAPORUNA DAf A.*ltLA.RAK HAZIRıJVNMfŞ'
Tüm Gazete Bayilerinde
ANADOLU UYGARLIKLARI
Degerlı arkeolog Ord. Prof. Dr. EKREM AKURGAL'ın
NET Yayınevı tarafından yenı eklerle yayınlanan
ücuncu basısı cıktı
Boğazın en guzel yerınde yenı açılan
Kuruçeşme Dıvan'da yapacağımız
GELENEKSEL IMECE
KERMES'ımıze tum dostlarınızla
bırlıkte katılmanızı dıhyoruz
19 Arahk 1992 Cumartesi, saat 09.00-18.00
Yer: Kuruçeşme Cad. No: 36
Galatasaray Adası karşısı Kuruçeşme/tSTANBUL