15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imlıyaz sahibi: Berio Nıdi • Genel Yayın Yönetmeni: Ozgea Acar • Genel Yaym Koordmatöru: Hllunet Çetiakaya • Yazı İşleri MUdûrü: C*l»l Başlangıç • Görsel Yönetmen: Ali Acar • Düzenlerae: Mnstafa Saglamer • Ankara Temsılcısı: Coseyt Arcayurek Haber Müdürlerı: Mustafa Balbay, lşık Kansu Izmir Temsüci V.: Serdar Kmk Adana Temsilcısi: Çctin Yigmoglu tstanbul Haberleri. Şcnay Kalkan Dı$ Haberler: Brgna Bala İş-Ekonomi: Şıikran Kttenci Yun Haberlen: Mefamet Snaç Kültür: CeUI Üster Makaleler: Sami Karaören C-por: Abdnlkadir Yiıceiıııaa Ouzeltme: Abdullah Yaocı • Müessese Mudür V.: Erol Erkut • Koordinatör. Ahmet Konılsaa • Muhaseb«: Bulent Yencr • Idare: Hüseyia Gurtr • tsletme: Öndcr ÇcHk • Bilgi-lşlem: Nail tsal • Bilgisayar Sistem: Mörnvet Çller • Reklam Rtha lşıtman Basım: Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecilik T.A.Ş. • Yayunlayan: Yeni GQn Habet Ajansı Baan vc Yayınolik A.Ş. Türkocagı Cad. 39/41 CağaJoJlu 34334 tst. PK: 246 Istaobul. Tel: 312 05 05 (20 hat), Telra: 22246, Fax: (1) 526 60 72 • BOrolar Aıkan: Z. Oökalp Blv. Inkılap S. No: 19/4, TH: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • tzmln H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tfcfc 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adna: tnönü Cad. 119 S. No: 1 Kal: 1, T«h 59 37 52 (4 hat), Telejc; 62155, Fax: (71) 59 25 78 TA.KVİM: 3KASIM1992 tmsak: 5.03 Gune> 6.29 Öğle 11.52 Ikındı 14.39 Akşam: 17.06 Ydtsı: 18.26 Lazer beyni iyileştiPiyop. • MOSKOYA (AA) - Rusya Tıp Akademisi Burdenko Nöroşirürji Enstitüsü ile Sağlık Bakanlığı merkezlerinde beyin tahribatmı iyileştirmek için lazer kullanılmaya başlandı. Konuyla ilgili olarak yapılan çalışmalarbütün dünyada ılgıyle karşılandı ve değişik yazılarla yorumlara neden oldu. Bu konuyla ilgili olarak bir yazıda şöyle denildı: "Lazerintıptakı uvgulamalan gıderek artıyor. Doktorlardüşük şıddcııe hel>um-neon lazcrleri kullanarak gözle görünen ışınlann biyolojik aktivitesinden yararlanıvorlar. Lazer ışınlanağnyıdindirivor. Tıkalı damarlan açıyor. Kanamayı durduruyor. kansız ameliyatlara olanak sağlıyor Lazer bıçağı dokulan keser. kanda pıhtılaşma da sağladığından kanama olmuyor. kas gergınliğıni gidenyor." Çocuklarda kansızlık • IZMİR (ANK A) - Fazla ınek sütü içen çocuklarda kansızlığın geliştiği bildirildi. Dokuz Eylül Cniversitesi Tıp Fakültesı Çocuk Sağlığı \e Hastalıklan Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. NcvbaharTaneli, inek sülünde kan yapımında gcrekli olan demir mıktannın oldukça düşük olduğunu belirttı. Kuaförlerimiz şampiyon • İSTANBUL(AA)- İtalya'nın Sorrento kentinde yapılan "Dünya Kuaförler Festivalf'ne katı lan kuaförlerimiz. ferdı serbest sül dabndave ekip halinde büyük ödülleri aldılar. İstanbul Kadırı Kuaförleri Manikürcüleri Odası Başkanı Ömer Aydıner, yanşmada ödül alan kuaförler Mithat Kan. Mustafa Özüşanlı, Engin Özyayla, Haluk Hastürk. Mehmet Uzun, Muhittin Yuşan, Selman Arslan. Mustafa Yılmaz, Osman Şahin, Fatih Kayış. Remzi Bakıra. Şahan Palabıyıkyan, Selim Aydıner, Zakir Keskin, Mustafa Şaka ve Mehmet, Bilyeli'yi basına tanıtü. Genç kızların cilt bakımı •ANKARA (AA)- Gûzellik uzmanı Fazilet Karaduman. genç kızlanncilt bakımını bilmediklerini belirterek. gözaltı kremlerinin 25, gece kremlerinin de 30 yaş Ü7erinde kullanılmasının uygun olduğunu söyledi. Gûzellik uzmanı Fazilet Karaduman, cilt tanınmadan. cildine uygun malzemeleri bilmeden kullanılan kozmetiklerin ve \ apılan bakımlann çeşitli sorunlan ortaya çıkardığını söyleyerek genç kızlan ve ka'dmlan uyardı. Çocuğun başarısı lANKARA(ANKA)- Babalan tarafından sevilmediklerinıve reddedildıklerini düşünen kız ve erkek çocuklarda zeka ve başarı düze\ lerinin düşük olduğu bildirildi. İstanbul Üniversitcsı Edebiyat Fakültesi E.âtim Bilimleri Öğretim üyelerinden Dr. Oya Güngörmüş Özkardeş tarafmdan "çocuğun zekası. akademik başansı vc benlik kavramı üzerinebabanın eikısi" konusunda yapılan bir araşürma, "babası kendini reddediyordiye algılayan çocukİann. zeka, başan ve kendine güvenleri ıle benlik testlerinde anlamlı düzeyde düşük puanlar" aldıklan sonucunu verdi. Uzmanlar saç, tırnak ve cilt bakımına gösterilen ilginin ağız sağlığına da gösterihnesini istiyorlar Ağzuıızclaıı çıkam bıımımıız duysun GÜNDÜZİMŞÎR Ülkemizde ağjz hijyen kural- lannın yeterince öğreu'lememe- si, ağız kokusu problemi olan insanlann sayısıru hızla arttın- yor. Ruhsal bedensel sağbk ve sosyal statü açısından hijyen kurallannın yerine getirilmesi- nin bir zorunluluk olduğuna dikkat çeken uzmanlar. saç. tırnak ve alt bakımına gösten- len ilginin ağız sağlığına da gös- terilmesini istiyorlar. Sosyal yaşantıda karşılıklı ilişkilenn başansı temiz ve bakımlı olmakla ne kadar orantıüysa, çevreye ter kokusu ya da ağız kokusu yaymak da o derece rahatsız edia ve uzak- laştına bir olgu olarak kabul edıliyor. Günlük ağız bakomı yapmayıp, dışhekimi kontrolü- ne gıdılmemesi. diştenn çiğneyi- ci yüzlerinde yoğunlaşan bakıe- ri plağında mikroorgaruzma- lann artmasına yol açıyor. Bu durumun koku oluşturmaya başladığına dikkat çeken İzmir Dışhekımleri odası Başkanı Mustafa Oral. şunlan söylüyor: "Bakteri plağı. dişler üzerin- de yiyecek artığı ve mikroorga- nızmalann oluşturduğu zararh bir tabaka. Bu tabaka ayn dol- gular ve temizlenmeyen protez- ler üzerinde de oluşur. Her fır- çalamadan yaklaşık 12 saat sonra plak tekrar oluştuğu için dişlen günde en az ıki kere fır- calamak gerekıyor. Uzak- laştınlma sonucu kahnlığı ve • Ağız kokusunun çeşitli nedenlere bağlı olduğunu belirten uzmanlar bunlann arasında temizlenmeyen protezler, dişeti iltihaplan, kronik apseli dişler, burun ve yutak bölgesinden gelen kokulan ve sindirim sisteminden kaynaklanan kokulann sayılabileceğini belirtiyorlar. mikroorganizma sayısı artan bakteri plağı kısa sürede hoş ol- mayan koku yaymaya başlar." Uzmanlar. bakteri plağirun, diş hastahğı oluşumunda önemli bir etken olduğunu be- lirterek, estetik kaygılarla, saç, tırnak ve cilt bakımına gösteri- len özenin ayrusırun ağız sağlığına da gösterilmesi gerek- tiğini vurguluyor. Ağız kokusunun çeşitli ne- denlere bağlı olduğunu belirten Dişhekimi Mustafa Oral, bun- lann arasında temizlenmeyen protezler, dişeti ilühaplan, kro- nik apseli dişler, burun ve yutak bölgesinden gelen kokular ile sindirim sisteminden kaynakla- nan kokulann sayılabileceğini belirtiyor. Oral sözterini şöyle sürdürü- yor: " Hasta tara&ndan bakımı yapılmayan protezlerde biriken plak, hem destek alınan dışlerin çürümesine hem de ağız koku- suna neden olur. Dişlenn nasü günde iki kez fırçaJanması gere- kiyorsa. ayru neden lerle hareketli protezler de ağız- dan çıkarülarak fırça yardiıru ile, sabit protezler ise alışılagel- miş diş fırçalamanm yanısıra, ara yüz fırcalan ve uygun iplik- ler yardımıyla bakteri plağın- dan temizlenmeh. Ağız içinde tamamlanmamış yirmi yaş diş- leri, kronik apseli dişler veya kınk kök parçalan, dişlerdeki çapraşıklıktan dolayı iyi temiz- lenmeyen bölgeler ağız kokusu- na neden olabilir. Ağız içındeki yumuşak dokulann ütihabi re- aksiyonlan, yumuşak ve sert dokulann hastalıklan. kötû huylu tümörler kötû kokuya neden olabilir. Sindirim sistemi kaynaklı kokular, yemek boru- sunda oluşmuş ceplerde biriken yiyecekler, zamanla burada fer- mente olup, kötü koku yapabi- lir. Akciğer hastalıklan ve akçi- ğer kanseri koku etkenidir. Kronik kabızhk olayındameta- boliklerin solunum yolu ile aül- masmdan dolayı da kötü koku oluşabilir. Karaciğer sirozunda bozulmuş kan kokusu, üremide amonyak kokusu yayıhr. Alkol ve sigara kullananlarda ağız kokusu oluşur." Kişinin sosyal yaşamındaki yerini sarsan. medeni kanunda boşanma nedeni bile sayılan ağız kokusunun tedavisi konu- sunda uzmanlar şu uyanlarda bulunuyor "Pek çok hastalıkta oldüğu gjbi, ağız kokusunda da en ke- sin tedavi, etkeni ortadan kal- dırmakla olur. Ağız-diş bakımını öğrenmek ve uygula- mak, diş hekimine gjdip gerekli tedavileri yaptırmak, düzenli kontrollere devam etmek, ağız kokusunun giderilmesinde önem kazanıyor. Nedeni belir- lenemeyen ağız kokususunda uygun pastiller. şekerler emile- rek uygun ağız spreyleriyle bu koku ortadan kaldınlabilir. Dişler günde en az iki kez fırça- lanmahdır. Diş ipi kullanmak önemli tedbirler arasındadır." Genç modacılar, rcnk ve dekorasyondan çok biçim ve katlara önem veriyorlar. Bu arada büyük bir atüım yapan Japon modacılar Avnıpa'yı kasıp kavunıyor. Gençler lüks giysiler yerine yeni modaalann yarattığı daha modern giysüeri tercih ediyor Ünlümodaevlerisıkintı içinde • Hazır giyim sektöründeki gerileme üzerine Fransız hüküme- ti yeni modacılan teşvik planlan hazırladı. Ünlü firmalar yeni ve ciddi stratejiler geliştirmezlerse bu düşüşten kurtulmalan ol- dukça zor görünüyor. Çünkü insanlar sadece markası yüzün- den bir cekete milyonlar vermek istemiyor artık. Diş Haberler Servisi - Moda dünyasın- da yeni rüzgârlar esiyor. Özellikle 80'li yıllann sonlannda ortaya çıkan bir akım kendisini yavaş yavaş hıssettirmeye baş- ladı. Yeni modaalann 70'li yıllardan esinle- nerek hazırladıği giysiler, gençler tarafın- dan oldukça tutuluyor. Genç modaalann bu yükselişine karşın. Avrupa'nın Chanel firması dışmda dığer lüks modaevleri bir hayli sıkıntı içinde. Londra'da Hartnell'in moda dırektörü Marc Bohan'nın gecen- lerde istifa etmesı bu sıkıntının bir göster- gesi. Bohan, sadece azınlık bir sınıfa gıysi hazırlamanın yapıa ve gerçekçi ol- madığmı düşündüğü için istifa etüğmi söylüyor. Hazır giyim sektöründeki geri- leme üzerine Fransız hükümeü yeni modaalan teşvik planlan hazırladı. Ünlü firmalar yeni ve ciddi stratejiler ge- liştirmezlerse bu düşüşten kurtulmalan oldukça zor görünüyor. Çünkü insanlar sadece markası yüzünden bir cekete 600 pound vermek istemıyor artık. Asıl Lagerfeld, uzun kolyeler kullanıyor. önemlisi, gençler lüks giysiler yerine yeni modaalann yarattığı daha modern giy- sileri tercih ediyor. Paris'teki yeni modaalar, vücudu gös- teren transparan kumaşlan kullanmak- tan da büyük zevk alıyor. îngiliz gazetesı The Independent ünlü modaa Karj Lagerfeld'in yeni koleksi- yonu ile ilgili şu yonımu yapıyor. "Karl Lagerfeld nadiren yanlış yapıyor. Fakat yanbş girişimlerde bulunduğunda da bunu mükemmel beceriyor. Modellerin- deki kıvırcık saçlar, uzun kolyeler ve şi- fon kumaşın çok fazla kullanıldığı giysi- ler pek hoş görünmüyor." Modada yaratıcüığın merkezi artık yavaş yavaş İcuzeye doğnı kayıyor. Genç modaalar Güney Avrupa'daki mo- dacılann tersine renk ve dekorasyondan çok. biçim ve katlara ağırlık veriyor. Yeni modaalann farklan yarattıklan modellerden çok, mpdaya olan tutumla- nnda kendini gösteriyor. Belçikah modaa. Ann Demeule- meester, mükemmel bir ceket ya da pan- tolon için haftalarca uğraşırken, yeni modacılardan Avusturyalı Heknut Lang. orantılara ve modellerinde yüksek teknoloji ürünü kumaşlan kullanmaya aşın önem veriyor. İsveçh modaa Marcel Marongju, "Bir modaanın yaratıcılığındaki kilit onun modaya bakış açısıdır. Elbiseleri birer zırh olarak kullanmak istemiyoruz. Bir elbise, onu kullanan kişiliği gizlemek ye- rine. o kişiliği açığa çıkaran bir aksesuar olma]ı"diyor. Ünlü Japon modaalardan Comme des Garçons ve Yohji Yamamoto yak- laşık on yıl önce geldikleri Avrupa'da artık önemli bir yere sahipler. Gelecek bahar gardıroplarda Japon modaalann modellerinin yanısıra, diğer genç mo- daalann kreasyonlan da yer alacak. Herkes İngiliz modasının geleceğini tartışırken, Ingıltere'de tanınıp, cajışma- lannı Milano'da sürdüren Rıfat Özbek ve Paris'te John Galliano ve Vivienne Westwood modada harikalar yaraüyor. Paris'te yaşayan Galh'ano modada harikalar yaratıyor. Fındık ve çaydan kârlı Karadeniz, som bahğı için elverişliCEMÎL CtĞERtM ŞAMSUN - Karadeniz'in fizik ve kimyasal yapısının som balığı üretimine elverişli olduğu belirtildi. Trabzon Su Ürûnleri Araştırma Enstitü- sütarafmdan hazırlanan "Karadeniz'de Som" konulu rapora göre, yılda 150 ton deniz alabalığı (so- mon) yetiştiren 1000 aile işlet- mesi, fındık ve çaydan elde ettiği gelirin 80 kaünı kaza- nabilir. Raporda Karadeniz'in, som balığı ve diğer deniz ala- balıklann yetiştirilmesinde Norveç ve Ku- zey Denizfnden daha elverişli ol- duğu vurgulanı- yor. Raporda, 10 şirket ve 1500 aile işletmesinin som balığı yetiş- tiriciliği için ens- titûye başvur- duğundan da sözedilerek şöy- le deniliyon "Karadeniz'- de toprak ve ta- nm alanlan sınırlıdır. Ta- nmda ürün çe- şitliliği azdır. Bu bölgede değiş- mez tanmsal ürün çay, fındık ve mısırdır. Ge- rek yeni tanm- sal ürün çeşitle- rini arttırmak, gerekse yeni çe- şitleri yöreye so- kacak kadar toprak bulun- mamaktadır. Karadeniz'in sosyo-ekono- mik yapısına en uygun ve en ekonomik ürün balık yetişti- riciliğidir. EKinyada som balığı talebininin 1 milyon ton yühk üretimle doyuma ulaşacağı hesaplanmaktadır. 1990 yılı som üretimi 200 bin ton olup, 2000'li yıllarda üre- tirnin 400 bin ton olması tah- min ediliyor. 2000'li yıllarda Norveç 300 bin ton üretim kapasitesine ulaşmayı ve 2.5 milyar dolar gelir elde etmeyi hedeflemiştir. Norveç'te en ucuz işlenmemiş som balığı 8 dolardan satılmaktadır. Yapılan ekonomik analizler üretimin 500 bin ton miktan- na ulaşana kadar artan talep nedeniyle fiyatlarda bir düşü- şün olmayacağını göstermek- tedir. Halen yılda 1 milyon som bahğı talebinin bulundu- ğu tespit edilmiştir. Bu talep hemen karşılanamayacaktır. Dünya denizlerinde som bahğı yetiştiriciliğine uygun alanlar azdır. Bu alanlardan bir tanesi Karadeniz'dir. Ge- rek som bahğına karşı büyük bir talebin mavcudiyeti ge- rekse çok iyi bir fıyatla satıbr olması ve gerekse Karade- niz'in yetiştiricilikteki büyük avantajlara sahip olması ne- deniyle, Karadeniz'de som ve diğer deniz alabalıklan yetiş- üriciliği sü- ratle teşvik edilmeli ve geliştirilmeli- dir." Raporun gelirdeki he- defler bölü- münde de şu görüşler yer aldı: "Karade- niz'de bir yılda 150 ton deniz ala- balığı yetişti- ren 1000 aile işletmesi ku- rulduğunda hedefe ulaşılır. He-1 def 2000 yıhnda 150 bin ton üre- timdir. De- nizde 30 met- re çapında 30 metre ağ de-1 ' rinliğinde yü- zer plastik kafeslerden bir adet ka- fesin kurul- ması bu he- defe ulaşmak için yeterti- dir. Bu kafeslerde bir yılda 100 ile 600 ton som balığı ye- tişürilebilir. Bir yılda 150 ton deniz alabahğı yetiştiren birj aile işletmesi için uluslararası pazarda 1 kilogram som balığı minimum 8 dolardır. Bir yüda 150 ton som yetişti- ren bir aile işletmesinin yıÛık geliri ise 1 milyon 200 bin do- lar olacaktır. Bu, bir aileye Karadeniz'de fmdık ve çay tanmından elde ettiği gelirin 80 katı bir gelir sağlaması de- mektir. Karadeniz için 150 bin ton üretim gerçekleştiğin- de 1,2 milyar dolarhk gelir sağlanmış olacaktır." • "Karadeniz'- de som" konulu rapora göre, yılda 150 ton som balığı yetiştiren 1000 aile işletmesi, fmdık ve çaydan elde ettiği gelirin seksen katını kazanabilir. oToeüsû l SEÇİM OTOBİİSĞWU Getirilen yasayla birlikte kapah yerlerde sigara içmek çok pahalıya patlayacak Fransa9 da9 sigara aslamıı ağzuıdaHaber Merkezi - Fransada kapalı ve halkın toplu olarak bulunduğu yerler ve okullarda sigara içmek kesinlikleyasak. Yasa. gecen pazar günü yü- rürlüğe girdi. Kapalı ve halkın toplu olarak bulunduğu yerler- de sigara içme yasağını bozan- lar 300 ile 600 Fransız Frankı (yaklaşık 450 ile 900 bin-TL) arası ceza ödeyecekler. Resmi ve özel okullarda da sigara icilmesi kesinlikle yasak. Arna burada yasağı bozanlara ceza, para olarak değıl. disiplin • Konuyla ilgili olarak Fransız Liberation gazetesinde yer alan haber- de, sigara içenlerle içmeyenler arasında dehşetli bir mücadelenin patlak vereceğine, özellikle iş yerleri ve lokantalarda sık sık sigara yüzünden kavgalann çıkabileceğine dikkat çekiliyor. kuruluna verilerek uygulana- cak. İlk kez toplu yerlerde sigara icme yasağı Fransa'da 1968'de konulmuş. daha sonra Simone Veil'in Sağlık Bakanlığı döne- minde 1976 yıhnda bu işin sıkı tutulmasını amaçlayan bir yasa çıkanlmıştı. Ancak o yasada halkın toplu halde bulunduğu yerler ve kamu ulaşım araçla- nyla okullarda sıgaranın, an- cak sigara ıçenler için aynlan bölümlerde içılebıleceği behrtil- mişti. Ancak yasa, adeta "ölü- dogmuş bir çocuk"tu. Bunu hiç kımse umursamadı ve insanlar sigarayı istedikleri gibi istedik- leri yerlerde içtiler. Konuyla ilgili olarak Fransız Liberation gazetesinde yer alan haberde, sigara içenlerle içme- yenler arasında dehşetli bir mücadelenin patlak vereceğine, özellikle iş yerlen ve lokantalar- da sık sık sigara yüzünden kav- galann çıkabileceğine dikkat çekiliyor. Yazıda şu ilginç görü şlereyer veriliyor: "Sigara yasağı ış yerlerinde ciddi bir toplumsal kavgaya ne- den olacak. toplumsal sorun haline gelebilecek. Toplu yer- lerde çahşan işçiler, şeflerin ya da müdürlerin kendilerine ait odalan bulunduğunu ve o oda- larda ne yaptıklannı sorgulaya- caklar. Durumdan sendikala- nn da haberi var."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle