Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyel
tmtiyaz sahibi: Berin N»di • Genel Yayın Yönetmeni: Özgen Acar •
Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya • Yazı Işlerı Müdüru:
C«l«l Ba$laıgıç • Görsel Yönetraen: Ali Acar • Duzenleme: Musufa
Sagbuner • Ankara Temsilcısi: Cüneyt Arcayurtk Haber Mudürieri:
Masttfa Balbay, Işık Kansu Izmır Temsılci V.: Serdar Kızık Adana
Temsilcısi: Çetta YigeB o
g|g
tstanbul Haberleri: Şenay Kalkan Dış Haberler: Ergun Balcı tş-Ekonomi: Şiikran Kctenci
Yun Haberleri: Mefcmet Sarsç Kültur: Celai Üster Makaleler: Sami Kanıoren Spor:
Abdulkadjr Yucelman Dûzeltme: Abduilah Yazıcı • Müessese Mudur V.: Erol Erkut
• Koordinatör: Ahmct Korulsan • Muhasebe: Bülent Yener • ldare: Huseyin Gurtr •
tşletme: Ö»der Çelik • Bılgi-Işlem: Nall taal • Bılgısayar Sistem: Munıvet ÇUer
• Reklam: Reha Işıbnan
Basım: Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecilik T_A.Ş. • Yayımlayan: Yeni GOn Haber
Ajansı Bası* ve Yayıncılık A^. Tûrkocafc Cad. 39/41 Ca&alofclu 54334 tsl. PK: 246
tstanbul. Tel: 312 05 0S (20 hat), Telec 22246, Fax: (1) 313 83 95 • Bürolar AakaiK
Z. Gökalp Blv. tnkılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 •
Izmin H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adaaa:
tnönü Cad. 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel: 59 37 52 (4 hat), Telöu 62155, Fax: (71) 59 25 78
T\KVİM::8KAS1M 1992 İmsdk: 5.28 Günes:6.58 Öâle 11 İkındi: 14 23 Akşam: 16.44 Yatsı: 18 10
Bin yıllık Maya
sarayı
• MEKSİKO(AA)-
Meksika'da en az bin yıllık
bir yerakı Maya sarayı
bulundu. Meksika Ulusal
Antropoloji Araştırma
Merkezı"nden Juan Yadeum,
ülkenin güneyinde 13 yıldır
sürdürülen kazı çalışmalan
sırasında bulunan yeraltı
sarayının. Maya mimarisinin
gözahcı bır örneği olduğunu
bildirdi. Yadeum, kaa
yapılan bölgede, ilk kez
devasa bov utlarda taş
bloklan bulunduğunu da
belirttı. Aynca. bulunan
parçalann üzerlerinde güneş
motıflenne rastlandığını
kavdetti.
Maüonna
sendpomu
• ANKARA (ANKA)-
Yazılı ve sözlü basında sıkça
yer alan cinselliği ön plana
çıkanlmış kadın imajının,
gerçek yaşamda kadının
kendıne yabancılaşmasına ve
kcndisinden nefret etmesine
neden olduğunu bildirdi.
Ankara Cnıversitesı Mediko
Sosyal Merkezi
ıfcmanlanndan psikiyatrist
Zeynep Sözeri Gürerk,
yapiığı açıklamada,
medvanın sunduğu ve
"Madonna Sendromu"
olarak adlandırdığı kadın
imajının cinsel özgürlüğü
barındırıyormuş gibi
görünmesine karşın bunu
özünde reddettığini söyledi.
Gençler epken
evliliğe
zorlanıyor
• ANKARA(ANKA)-
Türkiye'de yapılan
araştırmalarerken yaştaki
evliliklerin yüzde 70'inde eşin
anne ve baba tarafından
seçilerek evliliğe karar
verildigini ortayaçıkardı.
Araştırmalara göre erken
evlilik yapan gençlerin ancak
yüzde 5.5'i. ailelerinin
onayını almadan kendileri eş
seçerek evlenebiliyorlar.
Hacettepe Üniversitesi
Sosyal Bıhmler Yüksek
Okulu Öğretim üyesi Doç.
Dr. lşıl Bulut, erken evliliği,
"Belirli bir sosyal olgunluğa
ulaşmadan yapılan evlilik"
olarak tanımlarken
Türkiye'de erken evlilik '
yapanlann daha çok kızlar
olduğunu bildirdi.
Diştaşlarını
temizletin
• İZMİR(AA)-Dişlerin
düzenlı olarak
fırçalanmasmın yanı sıra diş
taşlannın oluşumunu
önlemek amaayla yılda bir
kez temizlenmesi gerektiği
bildirildi. İzmir Diş
Hekimleri Odası Başkanı
Mustafa Oral, diş taşlannın,
yemeklerden sonra dişlerin
iyi temizlenmemesi sonucu
kalan besin artıklannın
tükürük ile birleşmesi sonucu
oluştuğunu söyledi. Diş
taşlannın diş etinin ûzerinde
ya da altında. biriktiğini ifade
eden Oral. "Önlem
abnmadığı takdirde, diş
taşlan. diş etinin, dişin
üzerinden çekilmesine neden
olur. Bunun sonucunda dişin
çene kemiğine tutunduğu
yerde zayıflama olurve diş eti
çekilmeleri görülür. Diş eti
çekilmeleri dikkate
alınmazsa, bütün dişlerin
kaybı söz konusudur."
Antalya'da
ulusal gözlemevi
• ANTALYA(AA)-
Türkiye'nin "ilk ulusal
gözlemevi", Antalya'nın
Beydağlan'nda, 2 bin 800
metre yükseklikteki 'Bakırlı'
tepesinde kurulacak. Alınan
bilgiye göre 1993 yılının
ağustos ayında faaliyete
geçecek olan ulusal
gözlemevi, daha sonra
uluslararası hale
dönüştürülecek. Venüs,
jüpitervemarsgibi
gezegenlerin yaru sıra uzayın
derinliğindekı milyonlarca
gezegen ve yıldızın net olarak
izlendiği Bakırlı tepede
yapılması planlanan
gözlemevi ile ilgili proje
çahşmalan tamamlandı.
Türkiye Astronomi Derneği
(TAD)veTÜBİTAK
tarafından 1979yılında
başlatılan ulusal astronomi
gözlemev i çahşmalan
sırasında Türkiye'nin tüm
dağlannın tarandığını
söyleyen TAD üyesi ve
Akdeniz Cniversitesi Fizik
Bölümü Başkanı Prof. Dr.
Zeki Aslan. "Dünyada. uzay
-ve yıldızlann en iyi ve en net
EÖzlendiği yerlerden biri olan
Antalya'nın Bakırlı tepesi.
astronomi veastrofızik
uzmanlannın merkezi
olacak"dedi.
Türkiye hemen her seçim öncesinde ve her hükümet döneminde gündeme getirilen imar aflan girdabından kurtulamıyor.
'yasadışı' geleneği: Iıııar affi!
OKTAY EKtNCİ
1 Kasım yerel seçimleri önce-
sinde iki bakan tarafından
"müjdelenen" imar affı hazır-
lıklan Bayındırhk Bakanlığı'n-
ca yalanlanırken, DYP Bursa
Milletvekili Turan Tayan'ın
"imar cezalannın affı"nı öngö-
ren son yasa tasansı bu konu-
daki tartışmalan yeniden baş-
lattı.
Şehircilikten sorumlu Devlet
Bakanı Erman Şahin'in. kasım
ayı başlanndaki Dünya Şehir-
cilik Günü'nde dile getirdiği
"İmar affı sözünü artık ağzımı-
za almayahm" şeklindeki dileği
ise koalisyon ortaklan arastn-
daki görüş aynhğının giderile-
memesi yüzünden etkisiz kaldı.
Aynı ânda TBMM'nin DYP
grubu başkan vekili olan Turan
Tayan'ın yasa tasansında salt
para cezalannın affına yönelik
hükümler yer almasına karşın.
taslağın Meclis'te görüşülmesi
sırasında "ek maddelerle" yeni
bir imar affına dönüşebilmesi-
ne açık olması, kaygılan yük-
seltmiş durumda. Çünkü Ta-
yan'ın taslağında. imar mev-
zuatına aykın kaçak yapılann
"indirilmiş para cezalanyla"
ruhsata bağlanabilmesine ola-
nak sağlayabilecek "belirsizlik-
ler" yer alıyor...
Her dönemin beklentisi
Türkiye, özellikle 60'h yıllar-
dan bu yana hemen her seçim
öncesinde ve yine hemen her
hükümet döneminde gündeme
getirilen imar aflan zincirinin
girdabından kurtulamıyor.
Yasadışı yapılaşmanın "dev-
letçe tescili" anlamına gelen ve
kıyı yağmasıyla birlikte plansız
kentİeşmeyi de giderek "meşru-
laştıran" imar aflan, bir yan-
Kaçak konutlar, günümüzde artık kent merkezlerinde ikinci konut olarak kuUanılıvor.
Son ikiayın imar affiyelpazesi
3 Eylûl 1992 / Başbakan Demirel: "Devlet engel olmamah..."
Başbakan Süleyman Demirel, Lüleburgaz'daki Eczacıbaşı
İlaç Tesisleri"ni hizmete açarken yöredeki 59 fabrikadan
49'unun "ruhsatsız" olmasını övgüyle karşıladı.
22 Ekim 1992 / Devlet Bakanı Batallı:" 1985te
yararlanamayanlar da af istiyorlar..."' Tapu ve Kadastrodan
Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Batallı. Kadastro
Kanunu'ndaki değişiklik tasanlannı açıklarken, yeni bir imar
affı için dc çalışmalara başlandığını söyledi.
30 Ekim 1992 / Uaştırma Bakanı Topçu:"Vatandaşı
kurtaracağız.. " Ulaşurma Bakanı YaşarTopçu. hükümetin
imar affı çıkarmak için çalıştığını bildirdi Topçu. "vatandaşın
dişinden tırnağından arttırarak yaptırdığı kaçak konutlar için
imar affı çıkartılacağım" söyledi.
3 Kasım 1992 / Bavınduiık Bakanlığı: "İmar affı hazırlığımız
yok..." Bayındırhk ve İskan Bakanlığı'nca yapılan yazılı
açıklamada: "Bakanlığımızca gecekondu veimarmevzuatına
aykın yapılann korunmasına yönelik herhangi bırçalışma
vapılmamakta ve yeni bir imar affı düşünülmemektedir"
denildi.
8 Kasım 1992 / Devlet Bakanı Erman Şahin: "İmar affı sözünü
unutalım." Şehircilikten Sorumlu Devlet Bakanı Erman
Şahin. "İmar affı sözünü artık kımse ağzına almasın" dedi.
15 Kasım 1992 / DYP MületvekiliTa>an: 'İmarcezalan affı
yasası hazır.'" Turan Tayan'ın. "İmar Cezalannın bir
bölümünün affedilmesini" öngören yeni bir yasa tasansı
bakanlıklara dağnıldı.
19 Kasım 1992 / Başbakanlık genelgesi: "Kaçak yapılar derhal
yıkılsın..." Kaçak yapılaşmayı önlemek için. Başbakanlık
valiliklere ve belediyelere yeni bir genelgegönderdi.
dan kaçak inşaatlan sürekli
özendirirken. öbür yandan
imar düzenındeki toplumsal
haklann da gaspını yaygınlaştı-
nyor.
Hemen her seferinde "bu
son" denilerek ve yine her dö-
nemde "kaçak yapılaşmav ı
durdurmak" savıvla ilan edilen
imar aflan. toplumda imar hu-
kukuna karşı gözlenen genel
aymazlığın da önemli nedenle-
rinden biri. Koalisyon hükü-
metınin değişık bakanlıklannca
son üç ayda sergilenen çelişkili
görüş ve açıklamalar ise imar
affının cumhuriyet hükümetleri
için giderek bir "çaresizlik gele-
neği'" haline geldiğinı gösteri-
yor. Çünkü bugüne dek hiç bir
hükümet. ülkede planlı kentleş-
me disiplinini sağlayabilme yö-
nünde ciddi ve kalıcı adımlar
atabilmiş değil.
Dahası. özellikle 80'li yıllar-
dan bu yana. varolan "imar
planı hiyerarşisi"" ve "kentleş-
mede hukukun üstünlüğü" il-
kelerinin de rafa kaldınldığı
gözleniyor. Kamu yaranna ay
kın yapılaşmanın ve kent top-
raklan üzerindeki haksız birev-
sel kazançlann "yatınm özgür-
lüğü". "mülkiyet hakkı"'. "giri-
şımci ruh" vb. gibi sözlerle ta-
nımlanıp övgüvle karşılanması
ise yine son on yıldır "resmi a-
çıklamalarda"' bile sıkça dile ge-
tirilen görüşler arasında...
Kaçak kentleşmeve geçiş
Türkiye'de kaçak yapılaşma-
yı önleme adına. önceükle gece-
kondulaşmaya bir çekidüzen
vermek üzere yürürlüğe soku-
lan ilk önemli yasa. 1966 tarihlı.
775 sayıh "Gecekondu Kanu-
nu" oldu.
Hazine arazilerinin belediye-
lere devredilerek bu alanlarda
"gecekondu önleme bölgeleri-
nin" kurulmasmı ve ""gerçek
hak sahiplerine" bu bölgeler-
den ucuz ve planlı arsa verilme-
sini öngören 775 sayilı yasa ge-
cekondulaşmayı önleyemedi.
ama hemen her ilimizde "sosyal
bloklann" doğmasına ve bura-
larda "dar gelirli ailelerin" ba-
nnmasına olanak sağladı.
"İmar-iskan konutlan" olarak
adlandınlan ve o yıllarda tüm
ülkede "aynı tip" projelerle inşa
edilen bu bloklar. günümüzde
artık kentlerin merkez semtle-
rinde kalıyorlar ve sahiplerine
"kira gelıri getıren" ikinci ko-
nutlar olarak kullanıbyorlar.
I976'da yürürlüğe giren 1990
sayıh kanun, 775 sayilı Gece-
kondu Kanunu'nda değişıklik-
ler yaparak. gecekondu önleme
bölgelerinden "kooperatifleş-
me" yoluyla yararlanmarun
önünü açlı. Bu bölgeler. "gece-
kondulan vıkılanlann"' değil.
kooperatif kuran memur ve iş-
çilerin SSK ve banka kredileriy-
le inşa ettikleri konut bloklan-
na "altyapıh ucuz arsa" olarak
tahsis edildi. Kaçak yapılaşma-
ya ise hiçbir etkisi olamadı.
1983 yıhnda Milli Güvenlik
Konseyi, 3016 sayıh İmar Affı
yasasını çıkartarak o tarihe ka-
dar kaçak inşa edilen tüm yapı-
lan yasallaştırdı, ancak "bun-
dan sonrakiler için kesinlikle
yıkım uygulanacağını" da dö-
nemin emir-kumanda üslubu
içinde kesin hükme bağladı.
Konseyin bu "kesin" hükmü
bir yıl etkili olabildi ve 24 Şubat
1984'te yürürlüğe giren 2981
sayilı kanun. gecekondulann
yanı sıra. "subasmanlan bitmiş
olan" kaçak inşaatlan da meş-
rulaştırdı ve dahası. "gecekon-
dulara tapu verme" sürecini
başlattı.
Kaçak mahaUelere yasallık
1986 ve 1987'de ardı ardına
devreye giren 3290 ve 3366 sayi-
lı yasalar ise 2981 sayılı af yasa-
sına yeni açınrmlar getirdi.
Dünya şehircilik literatürüne
ilk kez giren "ıslah imar planla-
n" yönterniyle. artık tek tek
yapılar yerine kaçak mahallele-
rin, hatta "kaçak kentlerin" ya-
sallaştınlmasını sağladı.
Özellikle büyük kentlerin
çevrelerinde "plansız ve kaçak
başlayan", ama tamamlandı-
ktan sonra "planlan ve ruhsat-
lan mevcuda uyarlanan";
çarpık fakat "iman olan"; hu-
kuk dışı, ama "yasal"; kamu
arazileri ûzerinde. ama "tapı
tahsisli": muhtan bile bulun-
mayan, ama yüz binlerce nü-
fuslu... yeni yerleşmeler ya-
ratıldı. Bu kaosun idari yapı-
lanması ise 1989-1991 yıllann-
da hızla kurulan "belediye teş-
kilatlanyla" tamamlarimış
oldu...
Barlan sevenler için Arnavutköy'de sıcak bir mekan
'Ecekolik' durağında înecek var!
• 1984 yüında Egemen Bos-
tancrnın tavsiyesiyle İstanburun
eğlence dünyasma giren Ece
Hanım yoğun bir tempoda geçir-
diği 9 >ıla rağmen hâlâ ilk günkü
gibi enerjik ve heyecan dolu.
MUHARREM AYDIN
Arnavutköy'ün ara sokaklanna yolu
düşenler bilirler! Pembc boyalı 3 katlı ah-
şap konağın tokmağını bir kez vurduktan
sonra kapı yavaşça açılır ve içeriye adım
attığınız andan itibaren mekânın müpte-
lası oluverirsiniz. Bu hastalığa bar litera-
türünde "Ecekolik" deniyor! Bar müda-
vimleri arasmda çok sık rastlanan "Eceko-
lik" hastalıgını tanımlayıp, yaratıcısı Ece
Hanım ile tanıştırmaya çalışacağız sizle-
ri...
1984 yıhnda rahmetli Egemen Bos-
tancı'nın tavsiyesiyle İstanbul'un eğlence
dünyasma giren Ece Hanım yoğun bir
tempoda geçirdiği 9 yıla rağmen hâlâ ilk
günkü gibi enerjik ve heyecan dolu. Bunu.
işini çok sevmesine ve "Sıkıntılanmı çok
çabuk unuturum. sevinçlerimi saklanm"'
sözleriyle dile getirdiği yaşam felsefesine
borçlu. Etiler'de 9 yıl önce kendi adıyla
açtığı "Ecebar"la işe başlamış.
Ecebar son iki yıldır Arnavutköy'de
pembe konakta hizmet veriyor. 3 katlı ah-
şap konağın ilk katı "Aynalı Meyhane"
adıyla eski İstanbul meyhaneleri gibi dü-
zenlenmiş.
Duvarlarda Sahaflar Çarşısı'ndan alı-
nan eski kartpostallar yer alıyor. Girişteki
gramofon ise görüntüsüyle bile insanı es-
kilere sürüklüyor.
Itri gibi Klasik Türk Sanat Müziği eser-
leri çahnacak meyhanenin repertuan İsa
Çelik'in Ece Hanım'a verdiği sözü
yerine tutup koleksiyonundaki eski taş
plaklardan oluşan kasetleri getirdiğinde
daha da zenginleşecek. İkinci kat bar. üst
kat ise restoran olarak düşünülmüş. Çıkış
noktasını "İnsanlann iş çıkışı üzerlerinde-
ki stresi atacak, iş ile ev arasında rahat
edecekleri hoş bir durak arayışında oldu-
Doğurgarilık oranı düştü
Dünya, doğum
kontrolünü••
ogrenıyor• Nüfusu bir milyonu aşan 98 ülkede gerçekleştirilen
araştırma, aile planlamasırun 1982 yılında yüzde 29
iken bugün yüzde 45'e yükseldiğini, böylece 1975
yılından bu yana doğurganlığın önemli ölçüde
azaldığını ortaya koydu.
Ece Aksoy yoğun bir tempoda geçirdiği 9 yıla rağmen hala ilk günkü gibi enerjik ve heyecan dolu.
ğunu sezdim. Yerr.-:k yedikten sonra
müzdk dinleyecekleri ve içkılerini vu-
dumlayacaklan huzurlu bir mekan
oluşturmaya çalıştım" sözlerivle açıkla-
yan Ece Aksoy, Ecebar'ın müşterilerin
evlerinden sonra "ikinci adresleri" ol-
masını amaçlıyor.
Kışlan İstanbul'daki Ecebar'da müş-
terilerine hizmet veren Ece Hanım. yaz-
lan ise Bodrum. Gölkö> "de açtığı otelde
a>nı hizmeti sürdürüyor. Düzenli bır
yaşamı olmayan Ece Hanım. akşam
saat 6"dan sabah 4"e kadar Ecebar'da
müşterilerine hizmet ediyor. Sabah 4"te
yatıyor. bir kaç saat uykudan sonra a-
îışverişe çıkıyor. Tekrar Ecebar'a gidi-
yor. bu koşturmaca bütün hızıyla böyle
sürüyor.
Ece Hanım. Egemen Bostancı'nın
"Meyhanenin tatili olmaz kızım" sözü-
nü bu yıla kadar sürdürmüş ve haftanın
her günü Ecebar'ı açmış ama artık pıli-
nin tükendiğinı belırtıv or," Bu yıl pazar
günlen kapalıyız. Beni bagışlasınlar.
Ama yine de pazar günleri gelmek is-
teyenlere anahtan veririm. içkilerini
kendileri içer" diyor.
Kendisi de içiyor
Müştenlen\le daha kolay iletişim
kurmak için akşamlan bir kaç kadeh
içki içüğinı anlatan Ece hanım. ara sıra
başka barlaragidiyor ve orada bir ka-
deh içince hemen mükemmel bir çakır-
keyf oluyor. Ama kendı bannda bunu
yaşayamıyor!
Ecebar'da ve Bodrum'daki otelinde
kesinlikle pet şişe kullanmayan Ece Ha-
nım, kendisıni sıkı bir çev reci olarak yo-
rumluyor. Refah Panisi'nın seçim-
lerdekıatağınıveiçkinin"günah" oldu-
ğunu savunan zihniyeti anımsattığımız-
da ise şunlan söylüyor:
"Valla onlann kendi içlerinde bir re-
form yapacaklanna inanıyorum. Ben
içkinin çok zararlı bir şey olmadığına
inanıyorum. Hatta ınsanın içindeki ya-
ratıcılığı doğru yöne çektiğini düşünü-
yorum. Ama müptelası olmamak koşu-
îuyla. Eğer, Refah Partisi yönetimde
söz sahibi olur ve bunu içlerinde bir re-
form yapmadan gerçekleştirirlerse.
bende o zaman burada ıhlamur. üzüm
suyu, çaysahlepve boza satanm ve yine
müşterimi toplanm!"
Yaşadığı süre boyunca Ecebar'ın
olacağını vurgulayan Ece Hanım, iş ile
ev arasında hoş bir durak arayanlan
eski bir meyhane, müzikli bar ve özgün
yemeklerin tadıldığı restorandan olu-
şan sıcak bir atmosfere çağınyor. Ama
hesaba itıraz etmemek koşuluyla!...
ANKARA (AA) - Gelişmek-
te olan ülkelerde. karşı karşıya
bulunulan en büyük sorunlar-
dan biri olan nüfus artış hızının
düşme eğilimine girdiği belir-
lendi. Türkiye'nin ise doğum
kontrolünde yeterince başanlı
olamadıgı bildirildi.
Merkezi Nevv York'ta bulu-
nan "The Population Coun-
cil" adlı araştırma kuruluşu-
nun Birleşmiş Milletler Nüfus
Fonu desteği ile yürüttüğü
araştırma sonunda. aile plan-
laması programlannın hızla
güçlenip yaygınlaştığı ve do-
ğurganlığın azalmasında do-
ğum kontrol eğitiminin kesin
bir etkisi olduğu belirlendi.
Nüfusu bir milyonu aşan 98
ülkede gerçekleştirilen araştır-
ma. aile planlamasırun 1982 yı-
hnda yüzde 29 iken bugün yüz-
de 45'e yükseldiğini, böylece
1975 yılından bu yana doğur-
ganhğın önemli ölçüde azal-
dığını ortaya koydu.
1975-92 yıllan arasında top-
lam doğurganlığın 88 ülkeden
I9"unda yüzde 30-50 arasında
26'sında ise yüzde 15-29 oranı-
na düştüğü behrlendi.
Araştırma. çok güçlü do-
ğum kontrol eğitimi verilen ül-
kelerde başan oranının yüzde
33 iken aile planlaması prog-
ramının zayıf uygulandığı ül-
kelerde bu oranın yüzde 6 do-
layında kaldığını gösterdi.
Sosyal yapının önemi
Doğurganlığın azalmasında
sosyo-ekonomik yapının da
önemli bir rol oynadığı kayde-
dilerek doğurganlık alt sosyal
grupta yüzde 2, orta gruba ya-
kın kuşakta yüzde 8, orta gru-
bun üst kuşağında yüzde 24
yüksek sosyal grupta ise yüzde
31 olarak saptandı. Sosyal ya-
pının yanı sıra verilen doğum
kontrol eğitimi de güçlü ise
doğurganlık düzeyinde önem-
li düşüşler gözleniyor.
Türkiye 43. sırada
Türkiye'nin ise doğum
kontrolünde yeterince başanlı
olamadıgı ve araştırmanın
gerçekleştirildiği 98 ülke ara-
sında 43. sırada yer aldığı be-
lirlendi.
Türkiye'nin sosyal yapı en-
deksindeki yeri ise orta gru-
bun üst kuşağında bulunuyor.
Bununla birlikte Türkiye'de
etkin bir doğum kontrol eğiti-
mi verilmediği de araştır-
manın bulgulan arasında yer
alıyor.
Dev deniz üssünün bulunduğu yerlerde zehirli maddelerin doğaya atıldığı öne sürülüyor
Amerikablar gidiyor pisliklerikalıyor• Araştırmacılar Subic Bay üssünün çevresindeki su kaynaklan
ve toprakta yaptıklan ircelemelerin sonucunda, Pentaklorfenol
adlı haşere ilacının son derece yüksek oranlarda her yerde bulun-
duğunu saptıyorlar. Bu madde, insanlarda karaciğer, akciğer ve
böbrek bozukluklanna yol açıyor.
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM - ABD'nin Filipin-
ler'deki dev denizüssü Subic Bay şu sı-
ralar boşaltılıyor ve 7. fılo demir alıyor.
Ne var ki Amerikalılar. bu yoksul ülke
için büyük bir çevre felaketini de arka-
lannda bırakıyorlar. Amerikalı çevre
araştırmaası Dr. Jorge Emmanuel'ın
Kaliforniya Üniversitesi'ne bağlı olarak
yaptığı çahşmalann sonucu, pazar gün-
kü South China Morning Post gaze-
tesinde açıklandı. Resmen görevlendi-
rildiği halde, askerler tarafından ussün
içine sokulmayan araştırmacı ve arka-
daşlan, üssun çevresindeki su kaynak-
lan ve toprakta yaptıklan incelemelerin
sonucunu şöyle açıkhyorlar:
-Katastroli
Pentaklorfenol adlı haşere ilacının,
son derece yüksek oranlarda hemen her
verde bulunduğu ortaya çıktı. Bu mad-
de, insanlarda karaciğer. akciğer ve
böbrek bozukluklanna yol açıvor.
Buna ek olarak. yine yüksek dozlarda
lıtyum ve PCB'ye rastlandı. PCB. den
kanseri olaylanyla yakından ılgilı ola-
rak tanınıyor.
Dr. Jorge Emmanuel, üssü daha önce
ziyaret eden Amerikan kongre üyeleri-
nin tanıklığına ve verdikieri raporlara
dayanarak üstte yıllarca kullanılan her
îürlü zehirli maddenin doğrudan
doğruya doğaya atıldığını kanıtlıyor.
Kurşun ve diğer ağır metaller. üstte
tersanelerde gemi onanmı sırasında
kullanılmaktaydı. Aynca, biyolojik a-
tıklann yalnızca vüzde 25'inin temizlen-
diğıni. geri kalan bölümünün olduğu
gibi kanalizasyon şebekesıne aktanldığı
ögrenildi.
Çevreye verilen zarann kayda değer
bir ölçüde azaltılmasının 15 milyon do-
lara patlayacağını açıklayan 7. fılo ko-
mutanlığı. bu tür herhangi bİF sorumlu-
luk taşımadığını belirttı. Manila'daki
ABD Büyükelçilıği vetkililende. üssün.
"örnek bir titızlikle" boşakıldığını ılen
sürdü. Amenkalılann. bu konuda gayet
yetersız kalan Filipin vasalannı istismar
ettikleri görüşünde oîan Dr. Emmanu-
ell şöyle konuştu:
"Amerikalılar. başka ülkelerdeki üs-
lerini boşaltırlarken. hıç olmazsa çevre
gruplannın protestolanndan sonra, pis-
liklerini temizliyorlar. ABD'nin. Alman-
>a, Japonya ve diğer varhklı ülkelerden
aynlırken. zehirli atıklannı temizledıği-
ni biliyoruz. Filipinler gibi bu amaçla
harcanacak parası. başvuracak tekno-
lojisi olmayan yoksul bır ülkeyi terk
ederken buna yanaşmaması. korkunç
bir kara mizah örneğidir. Almanlar ge-
lip kuşlanmızı vuracak! Amsterdam"-
daki gibi genelevler açılacak!"
Köfteden geneleve: biradan şaraba.
akla gelen her şeyde AT var. Bu arada.
ülkenin en ciddı hukukçulan. anavasa
değişmeden Avrupa Ekonomik İşbırliğı
anlaşmasına evet denmesınin vanlış ol-
duğunu ileri sürüyorlarsa da. dinleyen
yok: Sosyal demokratından. muhafaza-
kanna: bira kasalan üzerine kürsü ku-
rarak politika konuşan Yeni Demokra-
sili hokkabazlardan. Liberallerc dek her
kanatın politikacısı, elbirliğiyle. "AT!
AT!" diye bağırarak halay çekiyor.