Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 KASIM 1992 CUMARTESI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
ŞİRKETLERDEN
HABERLER
•KISKA Holding, bu yıl
içerisinde üçüncü inşaat
şirketini de kurdu. 'Kıska
Yapı Taahhüdü Anonim
Şirketi' adıyla kurulan şjrket,
yurtiçinde ve yurtdışında her
türlü inşaat proje. tesisat.
teçhizat \cımalat
konulannda taahhüt işleri
yapacak.
• PEPSİ Cola. tanıüm ve
danışmanlık hizmeüeri
vermek amacıyla İstanbul'da
840 milyon lira sermayeli bir
şirket kurdu. *
•TANSAŞ tarafmdan
gerçekleştinlen Balkanlarve
Ortadoğu'nun en büyük et
entegre ve reindring tesisleri
de deneme üretimine
başlandı.
•BİLĞİMAT-
MODAMACfirması
bilgisâyardestekli tasarun ve
çizim festivalini 20-22 kasım
arasında Mövenpick
Oteli'nde gerçekleştiriyor.
&BZİRAAT
NM BANKASl'nın
V Rusya vedört Türk
cumhuriyetinde şube açacağı
bıldirildi.
• MİS, muzlu. kakaolu.
çileklı üç değışik lezzette Mis
Shakcadlı yeni bir ürün
çıkarıtı.
• AEG, yeni model üstü
ocaklı bulaşık makinesi Bella
CLA'yı piyasaya çıkardı.
• KLVEVTHavayollan.
filosuna Airbus 18 değişik tip
uçak kattı.
• YATIRIMBANKASI,
bankalar arası döviz
piyasasında gerçekleştirdiği
vadeli döviz işlemlerinde
uyguladığı döviz kurlanru
Reuter ajansından geçmeye
başladı.
• BENETTON
1992yıbnıbeş
kıtanın 100
ülkesinde 7000 mağaza ile
kapatmayı hedefliyor.
Firma, 1993'teG.Afnkave
Hindistan pazanna girmeyi
planhyor.
• FLL-INTERGrubu
Münih'te açılacak
Electronica '92 Fuan"nı
ziyaret edecek müşterilerine
13kasımdaSchols
Blutenburg Şatosu'nda
yemek verecek.
• ASSAN-HYUNDAI 2.
bayiler toplantısı bu yıl
Budapeşte'de yapıldı.
Toplantıda Hyundai'nin
.1993 modelleri tanıtıldı.
Kentbank, konut ve arsa üretip satmayı hedefliyor
Gayrimeııkııl bankacılığma doğru
Ekonomi Servisi • Mustafa Süzer'in
sahip olduğu Kentbank'ın temel faali-
yet alanı gayrimenkul olacak. Banka.
bu amaçla konut ve arsa üretip satacak,
gayrimenkul yatınm fonlan kuracak.
Cumhuriyet'in sorulannı yarutlayan
Türkiye Konut Endüstrisi ve Ticaret
Bankası A.Ş. (Kentbank) Genel Müdü-
rü Mete Kıhç. şu anda tüm bankacılık
hizmetlerini verdiklerini ve yıl sonunda
25 milyar lıra kâr hcdetlediklenni söyle-
di.
Mûteşebbise hizmet
:KO • BEKO,
Gelecek yıl
ürün ve pazarlamada
planladığı yenilikleri yeni
İogosuyla tüketiciye
sunacak.
•NETAŞ ile Azerbaycan
Haberleşme Bakanlığı
arasında yapılan anlaşmalar
uyannca telekomünikasyon
sisteminin modernizasyon
çalışmalan süriiyor.
IHALK
IfF SİGORTAeğitim
merkezinde Doç.
Dr. Acar Baltaş ve
Zuhal Baltaş tarafından
Bedenin Dili adh bir seminer
gerçekleştirilecek.
Kıhç,.calışma sistemlerini şöyle ak-
tardı: •'İlkemiz: 'müşteriden nasıl ka-
zanınm'dan çok 'mûteşebbise nasıl ka-
zandınnm' şeklinde. Onu yönlendirir ve
kazancından pay ahnm. Zaten yeni ye-
• Mustafa Süzer'in
sahibi olduğu Kent-
bank'ın Genel Mü-
dürü Mete Kıhç, şu
anda tüm bankacılık hizmetlerini
verdiklerini, ancak temel hedefle-
rinin uzun vadeli ucuz konuta
yönelik bir bankacılık olduğunu
söylüyor.
uşen işadamlan kuşağı bu düşünceye birer ünite olarak düşünüyonız."
sahip. Biz müşterilerimize, bir aileyapısı Mete Kıhç, sermaye piyasasına
sıcaklığında yaklaşıyonız. . Ban- ağırhk vereceklerini. yeni kurulmala-
kacıkğımızı da belirli kalıplar içine nna karşılık borsa üyeliği hakkmı ka-
sokmuyoruz. Araştına, yön gösterici zandıklannı ve başlangıçta hisse senedi
ile devlet iç borçlanma senetlerinden
oluşacak bir yatınm fonu kurmayı
planladıklannı anlatu
Yurtdışında satılacak
Yatınm fonu katıbm belgelerini
yurtdışında satışa çıkartacaklannı belir-
ten Kıhç. "Biz. ağırlıkh olarak. konut
üretimini düşünüyonız. Şirket kurup
konut üreteceğiz. Şirketin hisselerini de
halka açacagız. Konutlan ise müşterile-
re uzun vadeli ve ucuz sataoağız. Konut
iireiım vc ışletmecilığınden şirketin kân
artükça. hisse senetîerinden alanlar da
karedecekıır'dcdi.
Kentbank Genel Müdürü Mete Kıhç.
yeni yılda Kadıköy ve Bakırköy'e şube
açacaklannı ve 10 yılda şube sayısını
10'a yükselteceklerini sözlerine ekledi.
Demirerden ekonomi basınına eleştiri:
Vazgeçinsansasyonelhaberden
İSTANBl L (ANKA) - Baş-
bakan Sülcyman Dcmirel. eko-
nomik sorunlun çözmc sorum-
luluğunu da terör konusunuda
olduğu gıbi kamuovuna mal
cdcrck "Ekonomi sadccc stvasi
iktidann dcğil. herkesin işidir"
dcdı. Demircl. hükümetlerin
göre\inin serbcsl piyasa ekono-
misı koşııllannı hazırlamak ol-
duğunu kaydederck gazete. te-
Icvi/Non vc diğcr medya araç-
lannın bu konuda kamuoyuna
doğru bilgı \crmc görcvinin ol-
duğunu söylcdı.
Başbakan Sülcyman Dcmi-
rcl. İklisadi Araştırmalar Vakfı
\c Milliyct Gazetesfnin ortak-
laşa dü/cnlcdiği "Ekonomi Yö-
nctimi \c Basın"' konulu scmi-
ncrin açış konuşmasını yaplı.
Dcvlct Bakanı Akın Gönen vc
Cavit Çağlar"la birlikte semine-
rc gclcn Dcmirel. konuşmasına,
ekonomi yöneıimiyle devletin
diğcr görcvlilcrin yönetiminin
birbirindcn aynlacağını söyle-
\crck başladı.
"Bırak yapsın, bırak
yıksın dönemi"
Karma ekonomi. kumandah
idarc vcckonomiyi yönlcndirici
si\asi düşüncc dcvrinin gcniş
• "Ekonomi Yönetimi
\o Basın" konulu top-
lantıda konuşan Başba-
kan Demirel. "Ekono-
mi basını da sansasyon
yaratacak haber kullan-
ma alışkanlığından kur-
tulamadı" dedi. Demi-
rel. ekonomi basınının
kamudan olduğu kadar
özel sektörden sağlıklı
veri alamadığını belirtti.
çapta sona erdiğini belirten De-
mirel. "Öyleyse "bırak yapsın.
bırak yıksın" döneminc mi gel-
dik. Hayır. siyasi iktidann ya-
pacağı şey daha çok piyasa cko-
nomisinın şartlannı iyi oturt-
maktır" dedi.
Kamu borçlanma ihüyacımn
yüzde 2.5'in üzcrine çıkmasının
enflasyona mcdcn olduğuna
dikkal çeken Demirel. Türki-
ye'de gcçen yıl bu oranın yüzde
16 olduğunu. bu yıl yüzde 12"-
lere. önümüzdcki yıl da 8-91ara
çekilmesinin hedefkndiğini
sövledi. Demircl. bu rakamı ile-
riki yıllarda 2.5'ei düşürmcye
çalışacaklannı belirtti.
Yönctimlerin medyaya önem
verdiklerini ve dikkate aldı-
klannı da kaydeden Demirel.
"Kendisini kendinden başkası-
na idare cıtiren sivasi yöneiim
bir yere varamaz. Bunun ıçine
mcdya da dahildir. Siyasi yöne-
tim kendi kaderini kendisi çi-
zer" dedi.
1991 ve 1992 tabloları
Başbakan. Türkiyc'nin
1991'deki tablosunun vüzdc
70'lik bir cnflasyonun \aşan-
dığı. sıfir büyümc vc 5 mil>on
ışsızin bulunduğu. yüzde 5 ih-
racat artışının gcrçckleştirildiği
bir ortam olduğunu ifadc ctti.
Demirel. 1992 kasım avında
Reklam olsıtn da mısılolmsaolsun
BRl KSEL(AA)-Avrupa-
ııın cn zcngin tükcticilcrinin
vaşadıgı Bclçika'da reklam
şirkctlcrı dikkal çckmck için
hcr >ola başvuruvorlar. Baş-
kcnl Brükscl'de. trafiğin \o-
ğıın olduğu bir kavşaktan gc-
vcn insanlar şaşkınlıklannı
gızlc\cmivorlar.
Yakluşık 50 melrc karelik
du\ar panolan üzcrindc. sa-
lıncaktu sallanan canlı man-
kcnlcr "Suatch" saallerinın
hiç dunnadan vc bozulmadan
vulışlığı mcsajını vcrmck isti-
vorlar.
Reklam panosu üzcrindc
hcr gün 12 saaı sallanan vc sa-
ai başı nöbct dcğiştircn iki cr-
kck mankcn. voldan gecenleri
ştıpkalannı çıkararak selamla-
maktan vc cl sallamaktan da
gcri kalmıvorlar.
Bir hafıa sürecck olan rek-
lam kampanvası ncdcniylesöz
konusu kavşakta şoförlerin
dikkallcrinin dağıldığı vc sü-
rckli irafik kazalan mcydana
geldiği belirtiliyor.
aynı cnflasyon olmasına karşın
yüzde 5.5 büyümc yüzde 10 ih-
racat arıışı. yeni yatınmlar. 15
milyar dolarlık döviz rezervi ve
5 milyar dolara yaklaşan tu-
nzm gclırinin bulunduğu bir
tablo ortaya çıktığını anlattı.
Ekonomi basınının
güçlükleri
Türkıyede bugün uzmanlaş-
maya, ihtisaslaşmava yönelen
ve büvük ölçüde bunu gerçek-
lcşliren basın sektöründc. eko-
nomi gazeteleri ve >ayınlannın.
hedcf kitlelcrini daha iyi bclirle-
yerek okur kitlesini oluşturdu-
ğunuanlatan Demircl. "Ekono-
mi basınının güçlükleri vardır.
Ekonomi basını sağlıklı bilgi.
sağlıklı veri edinme konusunda
sıkıntılıdır. Bu sıkıntı sadecc
resmi bilgiler için söz konusu
değildir. Ozel sektörc. bankala-
ra aiı bilgiler konusunda da
avnı sıkıntı ile karşıl-
aşılmaktadır" dedi.
Ekonomi basınının sansas-
yon vc olay \aratacak türden
habcrlerc öncelik ve ağırhk ver-
mekten kendini tam anlamıyla
kurtaramadığını ileri süren De-
mirel. özetle şunlan sövledi:
"Bunu 'sırf sansasyon yara-
tacak bir haber olduğu için
önemli bılgi ve belgeler saklan-
malıdır' anlamında söylemıyo-
rum. Elbctte halkın yanlışlan.
cksıklikleri olduğu kadar. doğ-
ruları. iyileri ve her şeyden
önemlisi gerçekleri öğrenmck
hakkıdır. Düşününüz kı yanlış
yönlcndırilcn halk, gclecekte
olumlu sonuç vercbilecek bir
uvgulamava göstereceği tcpki
ılc bu durumu tcrsine çcvircbi-
lir. Ya da hükümetin ve dola-
yısıyla dcvictin ekonomık poli-
tıkalanna güveni sarsılan bir
toplum. umudunu ve sabnnı yi-
tircrck aşın taleplcre yönclcbi-
lir."
Demirel. geçmiş yıllarla kı-
yaslandığında ekonomi
basınının araştırmaya daha faz-
la önem vcrdiği. uzman muha-
bir ve yazarlann ağırhk ka-
zandığı ve özelliklc yorumlann
çok daha objektif kriterlere da-
vandınldığını kaydctti.
Galeri • Atölye 232 64 26 • 23O 21 87
İRFANOKAN
Resim Sergisi
3 - 24 Kasım
GALERİ ^ f e
DBALDEM
Valıkorağ Caa Akkavak So»
No 22 3 80200 Nışaotaşı
1STANBUL Tel (1)232 40 Bl
GALERİ
LEBRIZ
HAMİT
GÖRELE
Resim Sergisi
17Kasım-12Aralık
Eyiom Cod. A^ıkhava Apl.
/ T t 0 2?
O)
Sainte - Anne
Desenleri
19Kasım-19Aralık
Yedikuyulor ÇAmnn 6/7
(bki Şon Tıyatrosıı orkosı)
Elmodoğ Tet 232 59 59
1SMAIL ÇOBAN
RESUvi SERGISI
Pozartea ckşnda her giri
)O3O-12OO/!3OO-ia3O
Go2i Evranos CodOesı 33.
Tel 573 81 <>2
SEFAHATHANE'de
ORUÇ ÇAKMAKLI
Sergisi
KARŞI-LAŞMALAR
Isüldal Cad. No:209 Beyoğlu Allas Pasajı 251 22 45
DADYADOS-T
SANAT GALERÎSİ
RAFET
Resim Sergisi
14-27 Kasım
Yeni Adrosimiz t
Dr. Faruk Ayarvoğlu
Cad. No: 15/9
Feneryolu - Kadıköy
Tel-363 17 43
TEM SANAT 6ALERİSİ
HÜSEYİN ERTUtK
Resim Sergisi
1 Hmm .1 «nMı 1WJ
«bBnagı CM. P^tDrOıtaı tmk UL Wl
B M r t I U 1)217 «r»
SARA
BİLGE
ÇAĞLAR
Resim Sergisi
18 Kasım 2 Aralık
IEVENTİİ
(İANATW
LJjfjALER.S.
1. Levent Sülün Sok.
A-U • 270 03 62
GALS^I
VİNCİ
ADNAN TURANİ
Sergisi
12 Kasım - 3 Aralık 1992
Ihlamur Yolu Günol Apt. Noil T.şvikiy»
Tel« 24« 39 S6 ———
MAX
MAÇORO
Resim Sergisi
10 Kasım-23 Kasım
Cemal Refit Rey Konser
Salonu Harbiys/İstanbul
DÜZEMLfYEN AlMElfK SAHAT GALERtSl
AHMET OZOL
Resim Sergisi
20 Kasım-11 Aralık
AKBANK UEVEKT Şubesi
Çar*ıCad.No: 15-19
BİLİM SANAT GALERİSİ
25 SANATÇIDAN
BİRKESİT
Karma Sergi
Mühürdar Cad. Akmar Pasajı N0: 70-1/2
Kadıköy/îstanbul (İSKİ yanı)
Tel:347 44 43 Telefax:349 26 10
ABDULLAH
ÇİZGEN
28 Kasım'a kadar uzatıldı
İskele Cad. Selin Sok. No: 11/21
Caddebostan/İstanbul
Tel:360 99 64
DESTEKRE.
SANAT GALERİSİ
10. ÖLÛM YlLDÖHÛMÖHDt
NURULUH BERK
Kolebiyonkrdan Sedmiş Eserleri
VE
ÖğrencAerinden Scygı Sergisi
İL-Joto Al'AUÇ• Ûkî BAiTlllJOâü
Şsöon BOEYfŞ • Uiseyin BİÜŞJK
SanibaBâlZB• SodelfnÇULAM
Şükrfy« DİKUOI • Ayten DOĞÜ
İ
Cavkian ERTEK • &COB GOLEN
Sevv GÜZaTlRPAII• 6w İKK
Oya KtHlKU • AUundunaa ÖHOPRAK
Gümıör TANER • Olcü ULUOOĞfM
KyİalfiüiZ'YraMELİ
10 Kasım • 4 Hralık'92
Galeri
Atölye
232 64 36
230 21 87
Pancar
Motor'u
kurtaran
açıyor
İST-
AN-
BUL
(AA) -
Kapan-
ma tehli-
kesiyle
karşı
karşıya
kalan
Bayram-
paşa'daki Pancar Motor Fabri-
kası, Devlet Bakanı ve Başba-
kan Yardımcısı Erdal İnönü"-
nün katılaoağı törenle, bugün
yeniden üretime geçecek.
Otomobil-İş Sendikası'ndan
verilen bilgiye göre, 1.5 yıldır içi-
ne düştüğü ekonomA knzden
dolayı üretimde addi aksama-
lann ortaya çıktığı, işyerinde
çalışan 400 işçinin iş akitlerinin
feshedilmesi durumuna gelındi-
ğj Pancar Motor Fabnkası, sen-
dıkanın ısrarlı gjrişimi sonucu
Yüksek Planlama Kurulu'nun
sağladığı hibe yardımlarla kur-
tanldı.
SalMTekstil
haraçmezat
VEYSEL KARASOY
SALtHLİ - Salihli Tekstil
Fabnkası icra yoluyla satışa
çıkanldı. 40 >ıldırçalışan ve 620
işçinin aileleriyle birlikte geçim
kavnağı olduğu bildirilen fabri-
ka. ışverenin mali krize girmesi
nedeniyle üretimini durdur-
muş. işçilere de ücretsiz ve süre-
siz izin verilmişti.
İşverenin kredi bulmak
amaayla hükümet nezdinde
yaptığı girişimlerin sonuçsuz
kaldığı. yasal süre de tamam-
landığı için Salihli Tekstil Fab-
rıkaM'nın 2. İcra Müdürlüğü'n
cc açık arllırma ılanıyla satışa
çıkanldığj bildinldı. 13 Ocak
1993'te birinci ihalesi yapılacak
olan fabrika 41 dekar alan üze-
rinde kurulu.
IŞÇBNIN EVRE1MNDEN
ŞÜKRAN KETENCt
DemokratikleşmeOyle
Kolay mı?
Şu ünlü Ceza Muhakemeleri Usulü Yasa değişikliği,
uzun pazarlıklar, zar zor, iyice budanmış son hali ile en
sonunda Meclis'ten geçti. Şimdi çocuklar gibi seviniyo-
ruz, "Hükümet demokratikleşme sözünü tutu" diye.
Oysa gerçek demokrasiye geçiş sürecinden daha ne
kadar çok uzaklardayız.
Demokratikleşmenin çok önemli bir alanı olan sen-
dikal haklar konusundaki tabloya şöyle bir bakın. Henüz
ortada atılmış hiçbir somut adımdan hâlâ söz edemiyo-
ruz. Meclis'te bekleyen ILO sözleşmeleri hiç değilse
geçse, çocuklar gibi sevineceğiz. Aslını ararsanız kamu
çalışanlarının sendikal hakları ve iş güvencesine ilişkın
yasalaşmayı bekleyen ILO sözleşmelerinin pratik ya-
şamda öyle fazla bir işlevi ve yararı yok. Daha çok sem-
bolik değerleri ve hakların ilke olarak tanınmış olması
anlamında işlevleri var.
Meclis'te bekleyen ILO sözleşmeleri içinde en çok 87
sayılı sendikal özgürlüklere ilişkin sözleşmenin önemi
ve anlamı var. Bu sözleşme Meclis'ten geçerse, sendi-
kal haklara ilişkin yasal düzenlemelerin de ciddi olarak
taranması ve önemli pek çok sendikal yasağın daha hu-
kuk düzeninden ayıklanmasının gündeme alınması ge-
rekıyor. Sendikal hak ve özgürlüklere ilişkin 87 Sayılı
ILO Sözleşmesi Meclis'ten geçmeden de Türk hükümet-
leri için ILO'da sorun oluyor. öncelikle Türkiye'nin uy-
makla yükümlü olduğu ILO Anayasası sendikal özgür-
lükler konusunda Türkiye'yi zorluyor. Üstelik 87 sayılı
sözleşmeyi imzalamamış olmak tek başına bir sorun.
Bu sözleşmeyi imzalamış Avrupa ülkesi olmadığı gibi.
yeni, genç demokrasilerin pekçoğunun imzalamış ol-
ması Türkiye'nin ayıbı olarak ortada duruyor.
Koalisyon hükümeti, daha doğrusu bu konularda SHP
kanadından sorun gelmesi söz konusu olmadığına göre
bir kısım DYP'li parlamenter ve bakanlar ve de Başba-
kan Demirel için aslında geriye dönüşü olmayan bir konu
bu. Ortada ne incelenecek, ne tartışılacak, ne araştırıla-
cak bir yan var. ILO sözleşmeleri, ıstense bu yazı yayım-
lanmadan önce Meclis'ten bir iki dakika içinde geçiri-
lebilir. Kangren olmuş bu sorun da böylece gündemden
çıkabilir. Hiç değilse "Hükümet iyi niyetli, ILO sözleşme-
lerini geçirdi. Zorunlu yasa değişikliklerini de gündeme
getirebilir" kanısını taşıyabilir, gelecek için biraz iyim-
ser olabiliriz.
Bakarsınız ekonomi alanında başarı şansı çok az olan
hükümet bize bir sürpriz yapar. Demokratikleşme ile iyi
niyetini kanıtlamaya kalkışabilir. O zaman sendikal
alanda sendikal haklar önündeki 12 Eylül hukukunun ya-
saklar zincirinin sökülmesi gündeme gelebilir. Anayasa
ve yasalardaki yasaklann ayıklanması ele alınabilir.
Biz demokratikleşme rüyası görmeye devam edelim.
Kamu çalışanlarına sendikal haklarını verecek yasa de-
ğişikliklerini sıraya yerleştirelim. Derken sosyal güven-
lik sisteminin içinde bulunduğu açmazı, haksızlıkları,
karmaşayı giderecek, hazırlanmışçokyetersiz bakanlık
taslağı değil, doğru dürüst bir metin ortaya çıktı diyelim.
*Hazır sözü taslaklardan açmışken, yine bakanlığın hazı-
rlamış olduğu önemli sendikal yasakları olduğu gibi ko-
ruyan 2821 ve 2822 sayılı yasa hazırlık taslaklarını yok
sayalım. Köklü değişikliklerin gerçek ILO ilkelerinin
gündemde olacağı ve Anayasa değişikliğinden başla-
yan, yeni içerikli metinleri düşleyelim.
" Böyle, olmayacak güzel rüyalar görürken iş güven-
cesini ne yaptınız" diye bir soru yöneltebilirsiniz. Rüya
da görsek, ayağımızı yere basmaya, biraz gerçekçi ol-
mayaçalışarako rüyayı en sona bıraktık. Onca polemik,
gürültüden sonra aslında hazır, Bakanlar Kurulu'nda
bekleyen iş güvencesi yasatasarısının, hazırlanmış hali
ile DYP kanadmın onayını alarak Meclis'ten geçebilece-
ğini kolay kolay umamıyoruz. Ondan sonra sıra yaşa-
nan önemli pek çok soruna gelecek. örneğin sendika-
laşmaya karşı bir hile olarak kullanılan taşeronlaşma,
hileli iflaslar, şirket oyuniarına karşı alınması gerekli
acil önlemler. Bu arada nasıl fon oluşturulacağını, ger-
çekleştirilebileceğıni birtürlü kafamızdaçözemediğimiz
için bilinçaltmızda geriye attığımız, aslında çok önlerde
olması gereken işsizlik sigortası, kıdem tazminatının
geleceği. güvenceye alınması konuları da var. Var da
var.. Ne sandınız dı ya demokratikleşme, çağdaş de-
mokrasiye ulaşma, hükümetin program ve protokolün-
deki taahütlerini yerine getirmesi öyle kolay mı?
KONUK YAZAR Prof. Dr. TEVFIKDALGIÇ
Büyükdüşünebilmeyeteneğj
T
ürkçemizde bir uyan yöntemi
olarak kullandığımız güzel bir
deyişimiz var. en sevdiğim de-
>işlerimizden birisi bu: "'Ol-
madık olmaz". Dünya üzerin-
de her seyin mümkün olabile-
ceğini anlatan bu deyiş, kanımca stratejik
düşünme adı verilen uzun dönemli ve etkin
düşünebilme yeteneğinin de kısa bir özeti
olarak kabul edilebilir. Yani geleceğe yöne-
lik bir karar alırken, çıkabilecek her türlü
ihtimalin hesaba katılması ve gerekiyorsa
her ihtimale karşı da haarlıklı olunması ve
önlem alınması. Böylece karardan etkile-
necek olan şirket. örgüt yahut kuruluşun
uzun dönemde başanlı olmasının garanti-
lenmesi ya da yapılan
planın, hazırhğının başanlı.
istenildiği gibi sonuç ver-
mesinin sağlanması. İngj-
lizce "thingkıng the unthin-
kable", "düşünülmesi bile
mümkün olmayanı düşün-
mek" şeklinde çevirebilece-
ğimiz deyim ıse stratejik
düşünce biçimi için önemli
bir temel oluşturur. Gerek
şirketlerin, gerek ülkelerin
yönetimi için, hatta aile yö-
netimi veya kendi yaşantımızın yönetimi
için bile stratejik, yani uzun vadeli düşüne-
bilme büyük önem taşır.
Bugünlerde Batı basını tarafından da
yakından izlenen bir olaylar zirfciri İngilte-
re'de devlet yönetiminde karar için hangi
ölçütlerin kullanıldıgının ortaya çıkarması
bakımından bizim için de uyancı olmalı.
İngilizler, Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i iş-
gaîinden bir hafta öncesine kadar adama
silah satmaya devam ediyorlarmış. Bu ko-
nuda sanık olarak mahkemeye çıkanlan
bir şirketin yöneticileri, o zamanın hükü-
metinin olaydan haberdar olduğunu ve ifı-
tacat izni verdiğini kanıtlayınca mahkeme
düştü. Ama onun arkasından. "siyasi ah-
lak" konusu haline getirilen bakanlann
veya başbakanın parlamentoya ve kamuo-
Şirketlerin.
ülkelerin yönetimi
için, hatta kendi
yaşantımıan
yönetimi için bile
uzun vadeli
düşünebilme
büyük önem taşır.
yunayalansöyleyip söylemedikleri olayı ha-
line geldi. Bir önceki başbakan bayan Mar-
garet Thatcher kabinesinde bakan yardım-
alığı yapmış olan Alan Clark. Irak"a yapı-
lan satışı zamanında onayladığmı belirtti ve
kendi görüşlerini de muhafazakar gazete
Daily felegraph'da yayımlanan bir makale-
sinde açıkça ifade etti. Bay Alan Clark'in
makalesinde de kullandığı ve Batı'da çok iyi
hatırlanan ve defalarca kullanılan iki tarifıi
cümle bizim Batılı dostlanmızın yaşam ve
politika felsefelerini açıklaması ve onlann
uzun vadeli düşüncelerinin temelini oluştu-
ran ölçütün ne olduğunu göstermesi ve belki
de gözümüzü açması bakımından burada
tekrarlanmaya değer. Bunlardan birisi Kra-
liçe Viktorya'ya zamanın
başbakanı Palmerston'ın
verdiği yanıttır. Kraliçe Vik-
torya "Görülüyor ki çok az
sayıda doktumuz var" diye
şikayet edince başbakan Pal-
merston şu yanıtı veriyor:
"Hanımefendi, bizim ne dos-
tumuz ne de düşmanımız
var. Bizim sadece çıkar-
lanmız var."
Amerikan cumhurbaş-
kanlanndan Woodrow Wil-
son'ın da şu sözü çok önemli: "Diplomasi
ahlakın. uluslararası alandaki kolu ol-
malıdır."
İşte Batı düşüncesinin, yaşam biçiminin
ve yönetim tarzının temelini oluşturan ilke
budur. Yani uzun vadeli çıkarlan düşüne-
ceksin, uzun vadede her türlü olasılığı hesa-
ba katacaksın, en kötü olasılıklar için bile
öyle hazırhklar yapacaksm ki gene sonuçta
çıkarlannı korumuş olacaksın. Bunu yap>ar-
ken de sürekli diplomasi, yani banş yolunu
kullanacaksın, karşılıklı görüşme yollannı
uygulayacaksın. Böyle bir düşünce ve ya-
•};ım hıçimi kıışkusuz soğukkanlı olmayı. kız-
mama\ı ve sürekli hesaplı olmayı gerektir-
diği gibi, her alternatifı, her koşulu da iyice
incelemeyi, sonuçlannı hesaplamayı, rasyo-
nel olmavı da zorunlu kılar.