15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 KASIM 1992 CUMARTESI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI ŞİRKETLERDEN HABERLER •KISKA Holding, bu yıl içerisinde üçüncü inşaat şirketini de kurdu. 'Kıska Yapı Taahhüdü Anonim Şirketi' adıyla kurulan şjrket, yurtiçinde ve yurtdışında her türlü inşaat proje. tesisat. teçhizat \cımalat konulannda taahhüt işleri yapacak. • PEPSİ Cola. tanıüm ve danışmanlık hizmeüeri vermek amacıyla İstanbul'da 840 milyon lira sermayeli bir şirket kurdu. * •TANSAŞ tarafmdan gerçekleştinlen Balkanlarve Ortadoğu'nun en büyük et entegre ve reindring tesisleri de deneme üretimine başlandı. •BİLĞİMAT- MODAMACfirması bilgisâyardestekli tasarun ve çizim festivalini 20-22 kasım arasında Mövenpick Oteli'nde gerçekleştiriyor. &BZİRAAT NM BANKASl'nın V Rusya vedört Türk cumhuriyetinde şube açacağı bıldirildi. • MİS, muzlu. kakaolu. çileklı üç değışik lezzette Mis Shakcadlı yeni bir ürün çıkarıtı. • AEG, yeni model üstü ocaklı bulaşık makinesi Bella CLA'yı piyasaya çıkardı. • KLVEVTHavayollan. filosuna Airbus 18 değişik tip uçak kattı. • YATIRIMBANKASI, bankalar arası döviz piyasasında gerçekleştirdiği vadeli döviz işlemlerinde uyguladığı döviz kurlanru Reuter ajansından geçmeye başladı. • BENETTON 1992yıbnıbeş kıtanın 100 ülkesinde 7000 mağaza ile kapatmayı hedefliyor. Firma, 1993'teG.Afnkave Hindistan pazanna girmeyi planhyor. • FLL-INTERGrubu Münih'te açılacak Electronica '92 Fuan"nı ziyaret edecek müşterilerine 13kasımdaSchols Blutenburg Şatosu'nda yemek verecek. • ASSAN-HYUNDAI 2. bayiler toplantısı bu yıl Budapeşte'de yapıldı. Toplantıda Hyundai'nin .1993 modelleri tanıtıldı. Kentbank, konut ve arsa üretip satmayı hedefliyor Gayrimeııkııl bankacılığma doğru Ekonomi Servisi • Mustafa Süzer'in sahip olduğu Kentbank'ın temel faali- yet alanı gayrimenkul olacak. Banka. bu amaçla konut ve arsa üretip satacak, gayrimenkul yatınm fonlan kuracak. Cumhuriyet'in sorulannı yarutlayan Türkiye Konut Endüstrisi ve Ticaret Bankası A.Ş. (Kentbank) Genel Müdü- rü Mete Kıhç. şu anda tüm bankacılık hizmetlerini verdiklerini ve yıl sonunda 25 milyar lıra kâr hcdetlediklenni söyle- di. Mûteşebbise hizmet :KO • BEKO, Gelecek yıl ürün ve pazarlamada planladığı yenilikleri yeni İogosuyla tüketiciye sunacak. •NETAŞ ile Azerbaycan Haberleşme Bakanlığı arasında yapılan anlaşmalar uyannca telekomünikasyon sisteminin modernizasyon çalışmalan süriiyor. IHALK IfF SİGORTAeğitim merkezinde Doç. Dr. Acar Baltaş ve Zuhal Baltaş tarafından Bedenin Dili adh bir seminer gerçekleştirilecek. Kıhç,.calışma sistemlerini şöyle ak- tardı: •'İlkemiz: 'müşteriden nasıl ka- zanınm'dan çok 'mûteşebbise nasıl ka- zandınnm' şeklinde. Onu yönlendirir ve kazancından pay ahnm. Zaten yeni ye- • Mustafa Süzer'in sahibi olduğu Kent- bank'ın Genel Mü- dürü Mete Kıhç, şu anda tüm bankacılık hizmetlerini verdiklerini, ancak temel hedefle- rinin uzun vadeli ucuz konuta yönelik bir bankacılık olduğunu söylüyor. uşen işadamlan kuşağı bu düşünceye birer ünite olarak düşünüyonız." sahip. Biz müşterilerimize, bir aileyapısı Mete Kıhç, sermaye piyasasına sıcaklığında yaklaşıyonız. . Ban- ağırhk vereceklerini. yeni kurulmala- kacıkğımızı da belirli kalıplar içine nna karşılık borsa üyeliği hakkmı ka- sokmuyoruz. Araştına, yön gösterici zandıklannı ve başlangıçta hisse senedi ile devlet iç borçlanma senetlerinden oluşacak bir yatınm fonu kurmayı planladıklannı anlatu Yurtdışında satılacak Yatınm fonu katıbm belgelerini yurtdışında satışa çıkartacaklannı belir- ten Kıhç. "Biz. ağırlıkh olarak. konut üretimini düşünüyonız. Şirket kurup konut üreteceğiz. Şirketin hisselerini de halka açacagız. Konutlan ise müşterile- re uzun vadeli ve ucuz sataoağız. Konut iireiım vc ışletmecilığınden şirketin kân artükça. hisse senetîerinden alanlar da karedecekıır'dcdi. Kentbank Genel Müdürü Mete Kıhç. yeni yılda Kadıköy ve Bakırköy'e şube açacaklannı ve 10 yılda şube sayısını 10'a yükselteceklerini sözlerine ekledi. Demirerden ekonomi basınına eleştiri: Vazgeçinsansasyonelhaberden İSTANBl L (ANKA) - Baş- bakan Sülcyman Dcmirel. eko- nomik sorunlun çözmc sorum- luluğunu da terör konusunuda olduğu gıbi kamuovuna mal cdcrck "Ekonomi sadccc stvasi iktidann dcğil. herkesin işidir" dcdı. Demircl. hükümetlerin göre\inin serbcsl piyasa ekono- misı koşııllannı hazırlamak ol- duğunu kaydederck gazete. te- Icvi/Non vc diğcr medya araç- lannın bu konuda kamuoyuna doğru bilgı \crmc görcvinin ol- duğunu söylcdı. Başbakan Sülcyman Dcmi- rcl. İklisadi Araştırmalar Vakfı \c Milliyct Gazetesfnin ortak- laşa dü/cnlcdiği "Ekonomi Yö- nctimi \c Basın"' konulu scmi- ncrin açış konuşmasını yaplı. Dcvlct Bakanı Akın Gönen vc Cavit Çağlar"la birlikte semine- rc gclcn Dcmirel. konuşmasına, ekonomi yöneıimiyle devletin diğcr görcvlilcrin yönetiminin birbirindcn aynlacağını söyle- \crck başladı. "Bırak yapsın, bırak yıksın dönemi" Karma ekonomi. kumandah idarc vcckonomiyi yönlcndirici si\asi düşüncc dcvrinin gcniş • "Ekonomi Yönetimi \o Basın" konulu top- lantıda konuşan Başba- kan Demirel. "Ekono- mi basını da sansasyon yaratacak haber kullan- ma alışkanlığından kur- tulamadı" dedi. Demi- rel. ekonomi basınının kamudan olduğu kadar özel sektörden sağlıklı veri alamadığını belirtti. çapta sona erdiğini belirten De- mirel. "Öyleyse "bırak yapsın. bırak yıksın" döneminc mi gel- dik. Hayır. siyasi iktidann ya- pacağı şey daha çok piyasa cko- nomisinın şartlannı iyi oturt- maktır" dedi. Kamu borçlanma ihüyacımn yüzde 2.5'in üzcrine çıkmasının enflasyona mcdcn olduğuna dikkal çeken Demirel. Türki- ye'de gcçen yıl bu oranın yüzde 16 olduğunu. bu yıl yüzde 12"- lere. önümüzdcki yıl da 8-91ara çekilmesinin hedefkndiğini sövledi. Demircl. bu rakamı ile- riki yıllarda 2.5'ei düşürmcye çalışacaklannı belirtti. Yönctimlerin medyaya önem verdiklerini ve dikkate aldı- klannı da kaydeden Demirel. "Kendisini kendinden başkası- na idare cıtiren sivasi yöneiim bir yere varamaz. Bunun ıçine mcdya da dahildir. Siyasi yöne- tim kendi kaderini kendisi çi- zer" dedi. 1991 ve 1992 tabloları Başbakan. Türkiyc'nin 1991'deki tablosunun vüzdc 70'lik bir cnflasyonun \aşan- dığı. sıfir büyümc vc 5 mil>on ışsızin bulunduğu. yüzde 5 ih- racat artışının gcrçckleştirildiği bir ortam olduğunu ifadc ctti. Demirel. 1992 kasım avında Reklam olsıtn da mısılolmsaolsun BRl KSEL(AA)-Avrupa- ııın cn zcngin tükcticilcrinin vaşadıgı Bclçika'da reklam şirkctlcrı dikkal çckmck için hcr >ola başvuruvorlar. Baş- kcnl Brükscl'de. trafiğin \o- ğıın olduğu bir kavşaktan gc- vcn insanlar şaşkınlıklannı gızlc\cmivorlar. Yakluşık 50 melrc karelik du\ar panolan üzcrindc. sa- lıncaktu sallanan canlı man- kcnlcr "Suatch" saallerinın hiç dunnadan vc bozulmadan vulışlığı mcsajını vcrmck isti- vorlar. Reklam panosu üzcrindc hcr gün 12 saaı sallanan vc sa- ai başı nöbct dcğiştircn iki cr- kck mankcn. voldan gecenleri ştıpkalannı çıkararak selamla- maktan vc cl sallamaktan da gcri kalmıvorlar. Bir hafıa sürecck olan rek- lam kampanvası ncdcniylesöz konusu kavşakta şoförlerin dikkallcrinin dağıldığı vc sü- rckli irafik kazalan mcydana geldiği belirtiliyor. aynı cnflasyon olmasına karşın yüzde 5.5 büyümc yüzde 10 ih- racat arıışı. yeni yatınmlar. 15 milyar dolarlık döviz rezervi ve 5 milyar dolara yaklaşan tu- nzm gclırinin bulunduğu bir tablo ortaya çıktığını anlattı. Ekonomi basınının güçlükleri Türkıyede bugün uzmanlaş- maya, ihtisaslaşmava yönelen ve büvük ölçüde bunu gerçek- lcşliren basın sektöründc. eko- nomi gazeteleri ve >ayınlannın. hedcf kitlelcrini daha iyi bclirle- yerek okur kitlesini oluşturdu- ğunuanlatan Demircl. "Ekono- mi basınının güçlükleri vardır. Ekonomi basını sağlıklı bilgi. sağlıklı veri edinme konusunda sıkıntılıdır. Bu sıkıntı sadecc resmi bilgiler için söz konusu değildir. Ozel sektörc. bankala- ra aiı bilgiler konusunda da avnı sıkıntı ile karşıl- aşılmaktadır" dedi. Ekonomi basınının sansas- yon vc olay \aratacak türden habcrlerc öncelik ve ağırhk ver- mekten kendini tam anlamıyla kurtaramadığını ileri süren De- mirel. özetle şunlan sövledi: "Bunu 'sırf sansasyon yara- tacak bir haber olduğu için önemli bılgi ve belgeler saklan- malıdır' anlamında söylemıyo- rum. Elbctte halkın yanlışlan. cksıklikleri olduğu kadar. doğ- ruları. iyileri ve her şeyden önemlisi gerçekleri öğrenmck hakkıdır. Düşününüz kı yanlış yönlcndırilcn halk, gclecekte olumlu sonuç vercbilecek bir uvgulamava göstereceği tcpki ılc bu durumu tcrsine çcvircbi- lir. Ya da hükümetin ve dola- yısıyla dcvictin ekonomık poli- tıkalanna güveni sarsılan bir toplum. umudunu ve sabnnı yi- tircrck aşın taleplcre yönclcbi- lir." Demirel. geçmiş yıllarla kı- yaslandığında ekonomi basınının araştırmaya daha faz- la önem vcrdiği. uzman muha- bir ve yazarlann ağırhk ka- zandığı ve özelliklc yorumlann çok daha objektif kriterlere da- vandınldığını kaydctti. Galeri • Atölye 232 64 26 • 23O 21 87 İRFANOKAN Resim Sergisi 3 - 24 Kasım GALERİ ^ f e DBALDEM Valıkorağ Caa Akkavak So» No 22 3 80200 Nışaotaşı 1STANBUL Tel (1)232 40 Bl GALERİ LEBRIZ HAMİT GÖRELE Resim Sergisi 17Kasım-12Aralık Eyiom Cod. A^ıkhava Apl. / T t 0 2? O) Sainte - Anne Desenleri 19Kasım-19Aralık Yedikuyulor ÇAmnn 6/7 (bki Şon Tıyatrosıı orkosı) Elmodoğ Tet 232 59 59 1SMAIL ÇOBAN RESUvi SERGISI Pozartea ckşnda her giri )O3O-12OO/!3OO-ia3O Go2i Evranos CodOesı 33. Tel 573 81 <>2 SEFAHATHANE'de ORUÇ ÇAKMAKLI Sergisi KARŞI-LAŞMALAR Isüldal Cad. No:209 Beyoğlu Allas Pasajı 251 22 45 DADYADOS-T SANAT GALERÎSİ RAFET Resim Sergisi 14-27 Kasım Yeni Adrosimiz t Dr. Faruk Ayarvoğlu Cad. No: 15/9 Feneryolu - Kadıköy Tel-363 17 43 TEM SANAT 6ALERİSİ HÜSEYİN ERTUtK Resim Sergisi 1 Hmm .1 «nMı 1WJ «bBnagı CM. P^tDrOıtaı tmk UL Wl B M r t I U 1)217 «r» SARA BİLGE ÇAĞLAR Resim Sergisi 18 Kasım 2 Aralık IEVENTİİ (İANATW LJjfjALER.S. 1. Levent Sülün Sok. A-U • 270 03 62 GALS^I VİNCİ ADNAN TURANİ Sergisi 12 Kasım - 3 Aralık 1992 Ihlamur Yolu Günol Apt. Noil T.şvikiy» Tel« 24« 39 S6 ——— MAX MAÇORO Resim Sergisi 10 Kasım-23 Kasım Cemal Refit Rey Konser Salonu Harbiys/İstanbul DÜZEMLfYEN AlMElfK SAHAT GALERtSl AHMET OZOL Resim Sergisi 20 Kasım-11 Aralık AKBANK UEVEKT Şubesi Çar*ıCad.No: 15-19 BİLİM SANAT GALERİSİ 25 SANATÇIDAN BİRKESİT Karma Sergi Mühürdar Cad. Akmar Pasajı N0: 70-1/2 Kadıköy/îstanbul (İSKİ yanı) Tel:347 44 43 Telefax:349 26 10 ABDULLAH ÇİZGEN 28 Kasım'a kadar uzatıldı İskele Cad. Selin Sok. No: 11/21 Caddebostan/İstanbul Tel:360 99 64 DESTEKRE. SANAT GALERİSİ 10. ÖLÛM YlLDÖHÛMÖHDt NURULUH BERK Kolebiyonkrdan Sedmiş Eserleri VE ÖğrencAerinden Scygı Sergisi İL-Joto Al'AUÇ• Ûkî BAiTlllJOâü Şsöon BOEYfŞ • Uiseyin BİÜŞJK SanibaBâlZB• SodelfnÇULAM Şükrfy« DİKUOI • Ayten DOĞÜ İ Cavkian ERTEK • &COB GOLEN Sevv GÜZaTlRPAII• 6w İKK Oya KtHlKU • AUundunaa ÖHOPRAK Gümıör TANER • Olcü ULUOOĞfM KyİalfiüiZ'YraMELİ 10 Kasım • 4 Hralık'92 Galeri Atölye 232 64 36 230 21 87 Pancar Motor'u kurtaran açıyor İST- AN- BUL (AA) - Kapan- ma tehli- kesiyle karşı karşıya kalan Bayram- paşa'daki Pancar Motor Fabri- kası, Devlet Bakanı ve Başba- kan Yardımcısı Erdal İnönü"- nün katılaoağı törenle, bugün yeniden üretime geçecek. Otomobil-İş Sendikası'ndan verilen bilgiye göre, 1.5 yıldır içi- ne düştüğü ekonomA knzden dolayı üretimde addi aksama- lann ortaya çıktığı, işyerinde çalışan 400 işçinin iş akitlerinin feshedilmesi durumuna gelındi- ğj Pancar Motor Fabnkası, sen- dıkanın ısrarlı gjrişimi sonucu Yüksek Planlama Kurulu'nun sağladığı hibe yardımlarla kur- tanldı. SalMTekstil haraçmezat VEYSEL KARASOY SALtHLİ - Salihli Tekstil Fabnkası icra yoluyla satışa çıkanldı. 40 >ıldırçalışan ve 620 işçinin aileleriyle birlikte geçim kavnağı olduğu bildirilen fabri- ka. ışverenin mali krize girmesi nedeniyle üretimini durdur- muş. işçilere de ücretsiz ve süre- siz izin verilmişti. İşverenin kredi bulmak amaayla hükümet nezdinde yaptığı girişimlerin sonuçsuz kaldığı. yasal süre de tamam- landığı için Salihli Tekstil Fab- rıkaM'nın 2. İcra Müdürlüğü'n cc açık arllırma ılanıyla satışa çıkanldığj bildinldı. 13 Ocak 1993'te birinci ihalesi yapılacak olan fabrika 41 dekar alan üze- rinde kurulu. IŞÇBNIN EVRE1MNDEN ŞÜKRAN KETENCt DemokratikleşmeOyle Kolay mı? Şu ünlü Ceza Muhakemeleri Usulü Yasa değişikliği, uzun pazarlıklar, zar zor, iyice budanmış son hali ile en sonunda Meclis'ten geçti. Şimdi çocuklar gibi seviniyo- ruz, "Hükümet demokratikleşme sözünü tutu" diye. Oysa gerçek demokrasiye geçiş sürecinden daha ne kadar çok uzaklardayız. Demokratikleşmenin çok önemli bir alanı olan sen- dikal haklar konusundaki tabloya şöyle bir bakın. Henüz ortada atılmış hiçbir somut adımdan hâlâ söz edemiyo- ruz. Meclis'te bekleyen ILO sözleşmeleri hiç değilse geçse, çocuklar gibi sevineceğiz. Aslını ararsanız kamu çalışanlarının sendikal hakları ve iş güvencesine ilişkın yasalaşmayı bekleyen ILO sözleşmelerinin pratik ya- şamda öyle fazla bir işlevi ve yararı yok. Daha çok sem- bolik değerleri ve hakların ilke olarak tanınmış olması anlamında işlevleri var. Meclis'te bekleyen ILO sözleşmeleri içinde en çok 87 sayılı sendikal özgürlüklere ilişkin sözleşmenin önemi ve anlamı var. Bu sözleşme Meclis'ten geçerse, sendi- kal haklara ilişkin yasal düzenlemelerin de ciddi olarak taranması ve önemli pek çok sendikal yasağın daha hu- kuk düzeninden ayıklanmasının gündeme alınması ge- rekıyor. Sendikal hak ve özgürlüklere ilişkin 87 Sayılı ILO Sözleşmesi Meclis'ten geçmeden de Türk hükümet- leri için ILO'da sorun oluyor. öncelikle Türkiye'nin uy- makla yükümlü olduğu ILO Anayasası sendikal özgür- lükler konusunda Türkiye'yi zorluyor. Üstelik 87 sayılı sözleşmeyi imzalamamış olmak tek başına bir sorun. Bu sözleşmeyi imzalamış Avrupa ülkesi olmadığı gibi. yeni, genç demokrasilerin pekçoğunun imzalamış ol- ması Türkiye'nin ayıbı olarak ortada duruyor. Koalisyon hükümeti, daha doğrusu bu konularda SHP kanadından sorun gelmesi söz konusu olmadığına göre bir kısım DYP'li parlamenter ve bakanlar ve de Başba- kan Demirel için aslında geriye dönüşü olmayan bir konu bu. Ortada ne incelenecek, ne tartışılacak, ne araştırıla- cak bir yan var. ILO sözleşmeleri, ıstense bu yazı yayım- lanmadan önce Meclis'ten bir iki dakika içinde geçiri- lebilir. Kangren olmuş bu sorun da böylece gündemden çıkabilir. Hiç değilse "Hükümet iyi niyetli, ILO sözleşme- lerini geçirdi. Zorunlu yasa değişikliklerini de gündeme getirebilir" kanısını taşıyabilir, gelecek için biraz iyim- ser olabiliriz. Bakarsınız ekonomi alanında başarı şansı çok az olan hükümet bize bir sürpriz yapar. Demokratikleşme ile iyi niyetini kanıtlamaya kalkışabilir. O zaman sendikal alanda sendikal haklar önündeki 12 Eylül hukukunun ya- saklar zincirinin sökülmesi gündeme gelebilir. Anayasa ve yasalardaki yasaklann ayıklanması ele alınabilir. Biz demokratikleşme rüyası görmeye devam edelim. Kamu çalışanlarına sendikal haklarını verecek yasa de- ğişikliklerini sıraya yerleştirelim. Derken sosyal güven- lik sisteminin içinde bulunduğu açmazı, haksızlıkları, karmaşayı giderecek, hazırlanmışçokyetersiz bakanlık taslağı değil, doğru dürüst bir metin ortaya çıktı diyelim. *Hazır sözü taslaklardan açmışken, yine bakanlığın hazı- rlamış olduğu önemli sendikal yasakları olduğu gibi ko- ruyan 2821 ve 2822 sayılı yasa hazırlık taslaklarını yok sayalım. Köklü değişikliklerin gerçek ILO ilkelerinin gündemde olacağı ve Anayasa değişikliğinden başla- yan, yeni içerikli metinleri düşleyelim. " Böyle, olmayacak güzel rüyalar görürken iş güven- cesini ne yaptınız" diye bir soru yöneltebilirsiniz. Rüya da görsek, ayağımızı yere basmaya, biraz gerçekçi ol- mayaçalışarako rüyayı en sona bıraktık. Onca polemik, gürültüden sonra aslında hazır, Bakanlar Kurulu'nda bekleyen iş güvencesi yasatasarısının, hazırlanmış hali ile DYP kanadmın onayını alarak Meclis'ten geçebilece- ğini kolay kolay umamıyoruz. Ondan sonra sıra yaşa- nan önemli pek çok soruna gelecek. örneğin sendika- laşmaya karşı bir hile olarak kullanılan taşeronlaşma, hileli iflaslar, şirket oyuniarına karşı alınması gerekli acil önlemler. Bu arada nasıl fon oluşturulacağını, ger- çekleştirilebileceğıni birtürlü kafamızdaçözemediğimiz için bilinçaltmızda geriye attığımız, aslında çok önlerde olması gereken işsizlik sigortası, kıdem tazminatının geleceği. güvenceye alınması konuları da var. Var da var.. Ne sandınız dı ya demokratikleşme, çağdaş de- mokrasiye ulaşma, hükümetin program ve protokolün- deki taahütlerini yerine getirmesi öyle kolay mı? KONUK YAZAR Prof. Dr. TEVFIKDALGIÇ Büyükdüşünebilmeyeteneğj T ürkçemizde bir uyan yöntemi olarak kullandığımız güzel bir deyişimiz var. en sevdiğim de- >işlerimizden birisi bu: "'Ol- madık olmaz". Dünya üzerin- de her seyin mümkün olabile- ceğini anlatan bu deyiş, kanımca stratejik düşünme adı verilen uzun dönemli ve etkin düşünebilme yeteneğinin de kısa bir özeti olarak kabul edilebilir. Yani geleceğe yöne- lik bir karar alırken, çıkabilecek her türlü ihtimalin hesaba katılması ve gerekiyorsa her ihtimale karşı da haarlıklı olunması ve önlem alınması. Böylece karardan etkile- necek olan şirket. örgüt yahut kuruluşun uzun dönemde başanlı olmasının garanti- lenmesi ya da yapılan planın, hazırhğının başanlı. istenildiği gibi sonuç ver- mesinin sağlanması. İngj- lizce "thingkıng the unthin- kable", "düşünülmesi bile mümkün olmayanı düşün- mek" şeklinde çevirebilece- ğimiz deyim ıse stratejik düşünce biçimi için önemli bir temel oluşturur. Gerek şirketlerin, gerek ülkelerin yönetimi için, hatta aile yö- netimi veya kendi yaşantımızın yönetimi için bile stratejik, yani uzun vadeli düşüne- bilme büyük önem taşır. Bugünlerde Batı basını tarafından da yakından izlenen bir olaylar zirfciri İngilte- re'de devlet yönetiminde karar için hangi ölçütlerin kullanıldıgının ortaya çıkarması bakımından bizim için de uyancı olmalı. İngilizler, Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i iş- gaîinden bir hafta öncesine kadar adama silah satmaya devam ediyorlarmış. Bu ko- nuda sanık olarak mahkemeye çıkanlan bir şirketin yöneticileri, o zamanın hükü- metinin olaydan haberdar olduğunu ve ifı- tacat izni verdiğini kanıtlayınca mahkeme düştü. Ama onun arkasından. "siyasi ah- lak" konusu haline getirilen bakanlann veya başbakanın parlamentoya ve kamuo- Şirketlerin. ülkelerin yönetimi için, hatta kendi yaşantımıan yönetimi için bile uzun vadeli düşünebilme büyük önem taşır. yunayalansöyleyip söylemedikleri olayı ha- line geldi. Bir önceki başbakan bayan Mar- garet Thatcher kabinesinde bakan yardım- alığı yapmış olan Alan Clark. Irak"a yapı- lan satışı zamanında onayladığmı belirtti ve kendi görüşlerini de muhafazakar gazete Daily felegraph'da yayımlanan bir makale- sinde açıkça ifade etti. Bay Alan Clark'in makalesinde de kullandığı ve Batı'da çok iyi hatırlanan ve defalarca kullanılan iki tarifıi cümle bizim Batılı dostlanmızın yaşam ve politika felsefelerini açıklaması ve onlann uzun vadeli düşüncelerinin temelini oluştu- ran ölçütün ne olduğunu göstermesi ve belki de gözümüzü açması bakımından burada tekrarlanmaya değer. Bunlardan birisi Kra- liçe Viktorya'ya zamanın başbakanı Palmerston'ın verdiği yanıttır. Kraliçe Vik- torya "Görülüyor ki çok az sayıda doktumuz var" diye şikayet edince başbakan Pal- merston şu yanıtı veriyor: "Hanımefendi, bizim ne dos- tumuz ne de düşmanımız var. Bizim sadece çıkar- lanmız var." Amerikan cumhurbaş- kanlanndan Woodrow Wil- son'ın da şu sözü çok önemli: "Diplomasi ahlakın. uluslararası alandaki kolu ol- malıdır." İşte Batı düşüncesinin, yaşam biçiminin ve yönetim tarzının temelini oluşturan ilke budur. Yani uzun vadeli çıkarlan düşüne- ceksin, uzun vadede her türlü olasılığı hesa- ba katacaksın, en kötü olasılıklar için bile öyle hazırhklar yapacaksm ki gene sonuçta çıkarlannı korumuş olacaksın. Bunu yap>ar- ken de sürekli diplomasi, yani banş yolunu kullanacaksın, karşılıklı görüşme yollannı uygulayacaksın. Böyle bir düşünce ve ya- •};ım hıçimi kıışkusuz soğukkanlı olmayı. kız- mama\ı ve sürekli hesaplı olmayı gerektir- diği gibi, her alternatifı, her koşulu da iyice incelemeyi, sonuçlannı hesaplamayı, rasyo- nel olmavı da zorunlu kılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle