03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 KASIM MHU PAZARTESI CUMHURİYET Sofya'da kriz tıpmanıyop •SOFYA(AA)- Bulgaristan'da hükümet krizi devam ederken ülkenin üçüncü büyük Siyasi Gücû Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) ile parlamentoda en büyük gruba sahip Demokratik Güçler Birliği (DGB) arasındakı gerginlık de tırmanıyor. HÖH lideri AhmetDoğan'ın Cumhurbaşkanı Jelu Jelev görüşmesinden sonra DGB Sözcüsü Mihail Nedelçev Bulgar televizyonunda bu sabah yayımlanan bu programda "Ahmet Doğan'dan sözleri iie ilgili olarak özür dilemesıni isteyeceğiz" şcklinde konuştu. Rusya'da yeni dış politika • MOSKOVA (AA) - Eski SSCB'nin yıkılmasmdan • sonra Rusya'nın yeni birdış politika stratejisi oluşturma çalışmalanrun son aşamaya gekiiği bildırildi. Yeni stratejinın temel amaçlannı içeren belgeyi ele geçirdiğini açıklayan Interfaks ajansının bu konuda yayımladığı özel bültene göre Türkiye'yle ilişkiler Rusya'nın Asya kıtasına ilişkin polilikası içinde değerlendınliyor. Atina'da medya furyası •ATİNA(AA)- Yunanistan'da özel televizyon ve radyo istasyonlannın sayısının hızla artması ülkede gazeteci yetiştiren özel okullann da "mantar gibi türemesine" neden oldu. Atina ve Selanik'te üniversite gazetecilik egitimine iki yü önce başlandı ve bu konuda Yunan başkentinde halen en az 15 özel okul bulunuyor. Japonya'da bir tonluk bomba •TOKYO(AA)- Japonya'nın Osaka kenti yakınlannda ABD'nin tkinci Dünya Savaşı sırasında kullandığı anlaşılan 1.6 metre uzunluğunda ve bir ton ağırlığındaki bir bomba bugüne kadar patlamamış halde bulundu. Osaka yetkililerinin verdiği bilgiye göre yeni bir tren hatü ıçın yapılan hafriyat sırasında işçilerin ortaya çtkardığı bomba. Japon askerleri tarafından etkisiz hale getirildi. Polisin rolû tartışıhyor •STRASBOURG (AA) - Avrupa Konseyi tarafından düzentenen "Demokratik loplumlarda polisin rolü" konulu kongreçarşamba günü başlıyor. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Catherine Lalumiere'nin başkanlığında yapılacak kongreye, konseye üye 15 ülkeden poüs sendikalannın temsilcılennin katılması bekleniyor. Konsey yetkilileri, kongrenin « amacının toplum ve hukuk adına bir vatandaş olarak hareket eden polisin demokratik toplumda rolünün incelenrrtesi olduğunu belirtiyorlar. Lübnan İsrail'î yine bombaladı • SIR( V\)-İsraınn Ltıhnan'ın güne\ ındc lckvanlı olarak ıîa ıı eilığı "Gınenlik BÖIÜCM" \akmlanııdakı bırkö\üdün ak^am lopçıı ale^ıne luliuğu bıldirıldı. Lııbnan polı^i. BM Bari:>Gücu"nün dcnciimındckı Baraaşik köuinevönelık bombardmıanın \crcl vıallc 22.00'deba*ladığını\cbir saal sonra hâlâ dc\am cilığını bildırdi. Poüs. boınbardıman sırasındaölö \a da \arali olupolmadığı hakkında bıljıı \ermedı. Pakistan'da tren kazası • KARAÇİ(AA)- Pakislan'ın giincv ındckı Sind bölgcMiulchırAıılcu ırcmnin bir \ iık irenıııeCcirpmaM sonucu 150dola\ ında kı^ınin olduğıı > a da \ aralaııdığı bıldirıldı. Hatumc ka\nakları. kcs.inölü \c >aralısj\isinın hcnü/ sapunamadığınılvlınıilcr. Ycıkılılcrın. ola\ \eııne lıclıkoptcrlcr\c5İ>umbük>n> göndcrdişı \ c bölaedekı li.iMaııdeıd(.'iı ölıi >a da varalı k.thııl clmc>eİKi/ır i'lnıal.ınnı ısiedığı bıldiı ıldı. I\ - ıııır\olLın >clkılılon kaAinındun sabah. sîiıiKvdckı Sıııd N)lüOMnın Sııkkııı kcıııuu v.ıkkişik Ml km u/aâıii'J ıkı Roıı iNlasNoıunakınkınnda nıculana sddıümı hclirııücr DIŞHABERLER SAYFA ABD halkı refah sağlayacak lider arayışı ile yann oy kullanacak Seçmeıı 'ekonomi' diyor •Yıllar- dır seçim- lerin ana malzemesi olan 'so- ğuksavaş' konusu bu seçimlerde yerini ekono- raik sorunlara bıraktı. Seçim kampanyası bo- yunca gündemi bütçe açığı, işsizlik, vergi, sağlık sigortası gibi k o nular oluşturdu. Adayların ekonomik programlan FUAT KOZLUKLU WASHINGTON - Birileri makasla oynadı, ekonomi treni- nin yönü birdenbire değişti. Ve ABD, siyasi ve ekonomik alan- da dünyanın "süper gücü" ko- numundan içişlennde her goçcn gûn daha kötüye giden bir ülke konumuna düştü. Ekonomik sorunlann son 60 yıhn en kötü düzeyine ulaşmasıyla süper güç "Hangi ülkenin içişleriyle ilgıle- nelimden yırtığunızı naal ya- manza" yöneldi. Yıllardır se- çımlerin ana malzemesi olan Soğuk Savaş konusu, bu seçim- lerde yerini ekonomik sorunla- ra bıraktı. Amerikalılar bir zamanlar '"Amerikan Rüyası" diye ad- landınlan yaşam standardını ve geliri yeniden sağlayacak lider arayışıyla yann sandık başına gidecek. Bir yıldır devam eden seçim hazırhİdan boyunca Demok- ratlar ekonomik sorunlar, Cumhuriyetçiler ise dış sorunlar deyip durdular. Böyle olunca, halkın gerçek sorunundan söz eden Demokratlar, Be- yaz Saray'm "eşiğine" kadar geldiler. Hatta bağımsız aday Ross Perot ile eko- nomik sorunlan işledikçe Cumhuriyetçi tabandan yandaş toplayabildi. ABD Başkanlığı mücadelesinde gün- demi şu konular oluşturdu: Bütçe açığı, işsizlik, vergi, karakter, dış yardımlar. Saddam Hüseyin, sağlık sigortası, eğitim, çevre. 1992 yıh bütçe açığı 290 milyar dolar olarak açıklandı. Oysa bir yıl önceki ra- kam 269.5 milyar dolardı. Bütçe açığının 1 Ekim 1992'de başlayan 1993 mali yıhnda 341 milyar dolara yüksel- mesi bekleniyor. ABD dünyanın en bü- yük borçlusu unvanını koruyor. İşsizlik 10 milyon dolayında. İmalat sanayii alanında 1.3 rnilyon kalifiye işçi açıkta kaldı. Bu kesimden bir bölümü garsonluk, inşaat işçiliği yapıyor. BILLCLINTON • Yülık geliri 200 bin dolann üzerinde olan zenginlerden daha fazla vergi alınacak. Vergi oranlan % 36"ya çıkanlacak. • Ekonomik Güvenlik Konseyi oluşturulacak. Acil teknoloji ve iş alanlan yatınm kredileri ile teşvik eddecek. İstihdamı arnran programlar uygulanacak. • Patronlar işçilerine ödedikleri ücret tutannı göz önüne alarak 1.5'unu eğitim ve geliştirme projelerine ayıracak. • Yoksul ve işstz aüeteri destekleyek fonlar kurulacak. Bu fonlar sayesinde yoksul ailelere konut, sağlık, eğitim yardımları yapılacak. GEORGEBUSH • Vergiler indirilerek yatınmlar teşvik edilecek. Böylece halka yeni vş olanaklan sağlanacak. • Idari yönetirnin serbest pazar ekonomisi ûzerindeki etkisi asgariye indirüecek özel sektör kendi olanaklanyla yapılanmab ve kendi kendinı onarmalıdır. • Ilk kezev satın alanlara S bin dolar vergi indirimi sağlanacak. Bu şeekilde alım - satım canlanacak. • Sosyal güvenlik harcamalan dtşındaki tüm federal harcamalardan % lOkesinü'ye gidilecek. Hükümetin ekonomideki rolü azalacak. Kim gelırse gelsın, ABD'yi bekleyen en zorlu yıllara Başkanlık yapabilmek çokgüçolacak. Bush'un reçetesi ABD'yı bır anlamda tarihinin "en zorlu ekonomik virajına" sürükleyen Cumhuriyetçi aday Başkan George Bush, "bir dört yıl daha" isteminde halkına reçete olarak şunlan sunuyor: "Amerikan Rüyası bitmedi. Ameri- kan Kongresi'nde değişıklikler yaparak temsılci ile senatörlerin görev sürelerine kısıtlamalar getirecegim. Geleneksel de- gerlere sahip çıkarak Amerika'yı eski ihtışamlı günlerine götüreceğim. Vergi- leri indirerek fakir halkı mutluluğa ka- vuşturacağım. İdari yönetimin serbest pazar ekondmisi ûzerindeki etkisi çok az olmalıdır. Özel sektör ekonomisi kendi olanaklanyla yapılanmab. Kendi kendini onarmalıdır. Ilk kez ev satın alacaklara 5 bin dolar vergi indirimi sağlanacak. Bu şekilde alım satım can- lanacak, yeni iş olanağı doğacak. Sosyal güvenlik harcamalan dışındaki tüm fe- deral harcamalardan yüzde 10 kesintiye gıdılmesi gerekir. Vergisini ödeyen va- tandaşlann ödedikleri vergilerin yak- laşık yüzde 10'unun bütçe açığının ka- paulması için kullanımına izin verilmeü. Halen sermaye gelirlerinden ahnan ver- giyi keserek endüstri için yeni vergilen- dirme bicimleri geliştireceğız. Savunma harcamalan gelecek beş yılda toplam 1 trilyon 42 milyar dolar olacak. Büyüme hızı için 1990 ortalanna doğru yıllık he- def yüzde 3.1988"de •Dudaklanmı oku- yun, yeni vergi yok' demiştim, yanhş yaptım. Şimdi yeniden aynı hatayı yap- mak istemiyorum. Yeni vergi olmaya- cak sözü veremiyorum." Clinton'ın programı ABD'nin 50 eyaleti içinde en fakir iki eyaletten biri olan Arkansas'ın 46 yaşı- ndaki Valisi Bill Clinton, Baş- kan seçilmesi haünde "sosyal devleti" inşa etmeyi hedefliyor. Serbest piyasa temel alınarak insanlara yaünmı savunan poli- tikasıyla genç Başkan adayı "umudun adı" gibi. Ancak va- atleri konusunda gerçekçi görü- lebilenler çok az. Kapitalızmin miman Nobel ödüllü ekono- mistler, "Bush'un planından çok daha güvenilir" demekle birlikte Ointon'a kesin çözüm politikası üretebilmiş gözüyle bakmıyorlar. Clinton, ABD'nin yeni baş- kanı olmaya bu denli yakın olu- şunu, kampanyasının başından sonuna "değişim" ve "ekono- mik sorunlar" deyişine borçlu. Genç Başkan adayı. ekonomik paketini şöyle sunuyor "4 trilyonu aşan bütçe açığının yandan fazlasını önü- müzdeki 4 yılda kapatacağız. Geri kalan da zamanla düşmeye devam edecek. Yıllık 200 bin dolardan fazla geliri olandan, zenginlerden daha fazla vergi alacağız, onlann yüzde 31 olan vergi oranlannın yüzde 36'ya çı- kartacağız. Yoksul ve işsiz aile- leri destekleyecek fonlar kura- cağız. Bu fon sayesinde yoksul ailelere konut. eğitim, sağlık yardımlan yapılacak. Çocuklu ailelere vergi kolaylığı sağlana- cak.Yetenekli öğrencilerin kre- disi daha fazla olacak. tstihda- mi Güvenlik Konseyi oluştura- cağız. Acil teknoloji ve iş alan- lan yatınm kredileri ile teşvik edilecek. Çevreyi koruyan, çalı- şanlannı geliştiren, yenilikli fir- malara kolaylıklar sağlanacak. Patronlar, işçilerine ödedikleri ücret tutannı göz önüne alarak yüzde 1.5'ini eğitim ve geliştirme proje- lerine ayıracak. Mevcut alt yapının ve teknolojinin onanm harcamalanyla ye- nilenmeleri için her yıl 20 milyar dolar harcanacak. Savunma harcmalannı kısacağız. Perot Teksas eyaletinin Dallas kentinden ABD'yi son 7 aydır calkalayan milyar- der Ross Perot, yannki secimin "kilit ismi". Reçetesi şöyle: "Planım sayesinde bütçe açığı her yıl 333 milyar azalarak 5 yıJ sonunda sıfıra inecek. Federal yönetime bağlı birimle- rin her birinin ödeneğjnde yuzde 10 ke- sinti yapacağım. Zenginlere uygulanan vergi oranı yüzde 31'den yüzde 33'e yükseltilecek ve böylece 33 milyar yeni girdi sağlanacak. Sigara sektöründen ahnan vergiler arttınlacak, önümüzdeki beş yıl içinde 18 milyar dolar elde edile- cek. KAFKASYA Şimdide Inguş Osset savaşı Dış Haberler Servisi - Rus- ya Federasyonu'na bağlı Kaf- kasya cumhuriyetlerinden Kuzey Ossetya Özerk Cum- huriyeti'nde, İnguşlar'la Os- seller arasında önceki sabah başlayan catışmalar devam ediyor. Inguşlar'jn, İnguş Cumhu- riyeü'nden ve Çeçenler'den gelen destek sayesinde iki yer- leşım merkezını işgal ettikleri bildirildi. Çatışmalarda ölü sayısının 20'yi aştığı belırtili- yor. Interfaks ajansının Kuzey Ossetya Güvenlik Konseyi'ne dayanarak verdiği habere gö- re Çermen ve Kurtat adlı ka- sabalar büyük ölçüde tnguş- lar tarafından kontrol edilı- yor. Bölgeye gönderilen 3 bin ki- şilik Rusya İçişlen Bakanhğı Birlikleri'ne bağlı gücün an- cak bir kasabada çatışmalan durdurmayı başarabildiğini belirten TASS, öteki yerleşim merkezlerinde carpışmalann tüm hızıyla devam ettiğini kaydetti. Rusya Başbakan Yardım- cısı Gyorgy Hija, TASS'a yaptığı açıklamada, çatışma- lann durdurulabilmesi için bölgeye iki paraşütçü koman- do alayı daha gönderme kara- n aldıklannı belirtti. Interfaks ajansı, çatışmala- nn başlamasından beri ço- ğunluğu Osset olmak üzere 20'den fazla kişinin öldüğünü belirtti. Bir İnguş milis görevlısınin öldürülmesiyle başlayan ça- tışmalann asıl nedenini ise İnguşlar'ın. İkınci Dünya Sa- vaşı sırasında Stalin tarafın- dan Kuzey Ossetya"ya katılan topraklannı geri almak iste- meleri ohışturuyor. TASS. İnguşlan desiekle- mek için silahlı Çeçen gönul- lülerinin de Kuzey Ossetya bölgesme gıtmeye devam et- üklennı bildırdi. Jajca'dan kaçarak Tra\nike ulaşma>a calışan Boşnak >e Hınat siuller Sırplar'ın saldırısına uğradılar. (Fotoğraf:REl TER) Jajce'den kaçan binlerce sivil 40 kilometre uzaktaki Travnik'e ulaşmaya çahşıyor 40 bin sivil ölümleburunburuna • ABD, Bosna-Hersek'te çarpışan taraflara çağn- da bulunarak Sıqj güçlerinin eline geçen Jajce ken- tini terk eden sivillerin güvenlik içinde Travnik'e gitmeleri imkanının sağlanmasım istedi. Dtş Haberler Servisi - Binler- ce kişinin yoğun çarpışmalara sahne olan Jajce kentinden ka- çarak 40 kilometre uzaktaki Travnik'e ulaşmaya çahştığı bildiriliyor. Kaçanlann sayısının 40 bm'e ulaşacağı tah- min ediliyor. Sırplar'ın. kentten kaçmaya çalışan siviüere ateş açmayı sürdürdüğü haber veri- liyor. ABD, Bosna-Hersek'te çatışan taraflara çağnda bulu- narak Sırplar'ın elıne geçen Jaj- ce kentini terk eden sivillerin güvenlik içinde Travnik'e git- meleri imkanının sağlanmasım istedi. Cenevre Konferansı eş- başkanlan Cyrus Vance ve Lornd Owen da. sivillere yöne- lik saldınlan kınadılar. Bosna-Hersek'te yaşayan Sırplar'ın lideri Radovan Ka- radzıc, cumhunyetin etnik te- melde 5 kantona bölünmesini istedi. Sırbistan Devlet Başkaru SlobodanMiloseviçde"Yunan- lar bizim için gerçek dostlardır" dedi. Sırp güçlerinin perşembe günü Jajce kentini ele geçir- melerinden bu yana kentte ya- şayan binlerce Boşnak ve Hırvat sivilin, 40 kilometre uzakhktaki Travnik kentine sığınmaya devam edi>or. Üç gün süren yolculuktan sonra Travnik'e varanlar Sırplar'ın üzerlerine ateş açtığını ve pek çok kişinin öldüğünü anlattılar. Jajce'den kaçarak Travnik'e sığınması beklenenlerin sayısının 40 bini bulacağı. Sırplar'ın kentten kaçan sivil- lere ateş açma>a de\am eıtik- len haber veriliyor. BM Mul- tedler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Sözcüsü Pcter Kessler Jajce'den a\ nlan 10 bin sivilin önceki gün Travnik'e ulaştığını, binlerce kişinin de Jajce'yi terk ettiğini söyledi. AFP'nin haberine göre ABD Dışişleri Bakanhğı Söz- cüsü Richard Boucher yayım- ladığı bildiride tehlikeli dağ yol- lannda yaya giden bu sı- ğınmacılann iki ateş arasında kaldıklannı ya da çaüşma ha- lindeki taraflann hedefı olduk- lannı belirtti. Bildinde "Çatışma halindeki taraflara, sığmmacılann tam güvenlik içinde yollanna de- vam etmeleri için üzerlerine ateş açmamalan çağnsında bu- lunuyoruz. Aynca uluslararası topluluktan bu sığınmacılar için gereklı olan insani yardımı göndermelerini istiyoruz" de- nildi. Eski Yugoslavya'daki krize bir çözüm bulmayı amaçlayan Cenevre Konferansı Eşbaşkan- lan Cyrus Vance ve David Owen, Jajce'den kaçan sivillere yöneük saldınlan kınadılar. BM Temsilcısı Vance ve AT Temsikisi Owen'ın Cenevre'de yayımlanan bildirilerinde dün- ya liderlerine de çağnda bulu- nularak sayılan 25 bini bulan sığınmacılara yönelik tacize son verilmesi için yaptıklan çağrıya katılmalannı istediler. Karadzic'in önerisi Bosna-Hersek'te yaşayan Sırplar'ın lideri Radovan Ka- radzk. cumhuriyetin 5 kantona bölünmesini önerdi. Sırp haber ajana SRNA'nın bildirdiğine göre Karadzic. bu kantonlar- dan üçünün Müslümanlara, bi- rinin Sırplar'a ve birinin de Hı- rvatlar'a ait olmasını istedi. Kuzey'deki Tuzla. iç kesim- lerdeki Zenica ve Bau'daki Ca- zin bölgelennde kurulacak ve Müslümanlara venlecek üç kantonun ortak anayasada sa- dece tek oy hakkına sahip ol- ması gerektığinı belirten Ka- radzic, anayasa tasansındakı tek para. tek ordu ve ortak bir dış siyaset maddelerini kabul etmediklerini anımsaıtı. POLİTİKADA SORONLAR ERGUN BALCI Amerikan Seçimleri veTürkiye ABD'de seçim kampanyasında Başkan Bush'un son 10 gün içinde büyük bir atak yaparak Bill Clinton'la neredey- se başabaş duruma gelmesi, seçime ansızın heyecan ve hareket getirdi. Bush maç boyunca yumruk atan, fakat son raundlarda canını dişine takarak rakibini hırpalamaya başlayan bir boksörü andınyor. Peki maçın galibinin Bill Clinton ya da Başkan Bush ol- ması, Türkiye açısından ne anlam ifade eder? Bu sorunun yanıtını aramadan önce iki adayın dış politi- ka görüşleri üzerinde durmak yararlı olabilir. Temelde Bush'la Ciinton arasında dış politika konusun- da çok büyük fark yok. Clinton da Bush gibi, ABD'nin dün- yada güçlü ekonomik ve askeri varlığını sürdürmesinden yana. Ama Clinton Başkan seçilince. iç sorunlara daha fazla ağırlık vereceğı, ekonomiyi canlandırmaya öncelik tanıyacağı düşünülebilir. Clinton'ın tasarruf için askeri bütçede kesintı yapması bekleniyor. Ancak silah sanayii Amerikan ekonomisinde önemli rol oynadığından, Clin- ton'ın yapacağı kısıntı belirli smırları aşamaz. Soğuk savaş dönemi politikacısı olan Bush ise, statüko ve istikrardan yana. Istikran bozan milliyetçi akımlara yakınlık duymuyor. Nitekim gerek eski Sovyetler'de Gor- baçov döneminde uç veren milliyetçi akımlara gerekse eski Yugoslavya'da Slovenya ve Hırvatistan'ın federas- yondan ayrıima istemlerine karşı soğuk davranmıştı. Clinton, Bush'un bu statüko ve istikrar saplantısı yüzün- den ileriyi göremediğini, örneğin Sovyetler Bırliği'ndeki milliyetçi akımların gücünü iyi değerlendiremeyerek gözü kapalı Michail Gorbaçov'u desteklediğini belirriyor. İki lider arasındaki önemli bir fark ise kuvvet kullanımı konusunda. Bush, Genelkurmay Başkanı General Colin Povvell'ın görüşü doğruItusunda ancak kesin zafere ulaşa- cağına emin olduğu durumlarda kuvvet kullanmaktan yana. Clinton ise , diplomatik giriştmleri desteklemek aınacıyla sınırlı kuvvet kullanılabıleceğini savunuyor. Bu konuda Bush'la Clinton arasındaki fark Bosna-Her- sek bunahmında belirgin biçimde ortaya çıktı. Bush ve General PoweH, Bosna Hersek'e askeri müdahaleye zaferin kesin olmadığı gerekçesi ile karşı çıkarken Clinton, ABD'- nin yapacağı sınırlı bir müdahalenin Sırpları masaya otur- mayazorlayabileceğini savundu. Bu bakımdan Demokrat aday seçimi kazandığı takdirde Bosna-Hersek'tekı Sırp mevzilerinin havadan bombalanmasını emredebilir. Beyaz Saray'a Clinton'un gelmesi, ABD'nin Türkiye po- litikasını nasıl etkiler? Biz Clinton kazansa da Washington'un Türkiye politi- kasında çok önemli değişiklik olacağını sanmıyoruz. De- mokratlar, azınlık oylarına dayandıklarından seçim kam- panyası sırasında Rum ya da Ermenilere göz kırparlar. Ancak iktidara geldikten sonra ABD'nin politikasını azınlı- kların isteklerine göre değil, süper güç çıkariarına göre şekillendirirler. Eski Demokrat Başkan Jimmy Carter de seçim kampanyası sırasında Rumlar'ın hoşuna gidecek konuşmalar yapmıştı. Ama iktidara geldikten sonra Türki- ye'ye karşı dengeli bir politika izlemişti. Ancak şu noktayı unutmamak gerek: Soğuk savaş sona Brmiştir. Gerçi Türkiye bu kez de Ortaasya cumhuriyetleri ve Müslüman ülkelerle Batı arasında bir köprü olarak önemli konuma sahiptir; ama bu rolü, soğuk savaş sırası- nda Batı'mn komünizme karşı ileri karakolu ofma görevi kadar yaşamsal öneme sahip değildir. Bu bakımdan ABD Türkiye'ye karşı daha kaygısız davranabilir. Cfinton Başkan seçilirse insan haktan konusundaTürki- ye'ye baskı yapabilir. Ama Türkiye insan haklan sorununu çözer ve demokrasiyi geliştirmeye devam ederse, Clin- ton'ın baskısından çekinmesi için hiçbir neden kalmaz. Şimdi şu soruyu sorabilirsiniz: "Senin tercihin ne? Han- gi adayı destekliyorsun?" Soruna kısa vadeli bakılınca, Türkiye açısından Beyaz Saray'a tekrar Bush'un seçilmesi daha güvenceli görünü- yor. Ama geniş açıdan bakılırsa, Clinton'ın iktidara gelmesi Türkiye'ye yararlı olabilir. Bush döneminde Amerikan ekonomisi durgunluktan kurtulamadı. Bu olgu tüm dünya ile birlikte Türkiye'yi de olumsuz yönde etkiler. Clinton'ın Amerikan ekonomisini canlandırabileceği gerçi kesin de- ğil. Ne var ki bir umut var. Bu umut gercekleşirse, Ameri- ka'ya dışsatımını arttırma olanağını bulacak Türkiye de ekonomik canlanmadan yararlanır. Amerikan seçimlerine geniş açıdan bakmamız gerekiyor. Baskentteki çatışmalarda 300 ölü var Angola'dakan gövdeyigötürüyor Dış Haberler Servisi - Ango- la'nın başkenti Luanda'da UNITA hareketi ile hükümet birlikleri arasında devam eden çatışmalarda 300'den fazla ki- şinin öldüğü bildirildi. Portekiz haber ajansı LU- SA, önceki gece gün baümın- dan sonra duran, ancak bu sa- bah tekrar başlayan caüş- malarda ölenler arasında iki BM banş gücü görevlisinin de bulunduğunu duyurdu. LUSA, resmi olmayan kay- naklara dayanarak verdiği ha- berinde Luanda'nın hemen he- men boş olan sokaklannda 300'den fazla ceset ve kaçmak- ta olan UNITA birliklerinin attığı sanılan terk edilmiş silah- lann görüldügünü kaydetti. LUSA ve Portekiz radyosu TSF, çatışmalann hükümet birliklerinin başkent Luanda'- nın diplomatik merkezi Mira- mar'da UNITA'mn bürolan- na saldırmasıyla yeniden baş- ladığını bildirdiler. LUSA ve TSF, hükümet birliklerinin Tropica otelinde kuşatılan UNITA üyelerine saldırdıklannı ve kentin ma- kineli tüfek ve bombardıman sesleriyle sarsıldığını haber ve- riyorlar. Yabancılar terk ediyor Luanda'daki çalışmalar do- layısıyla ülkeler Angola'da bu- lunan vatandaşlannı tahliye etmeye başladılar. I LUSA, 200 kadar Güne> Afnkalının Yunan bandıralı bir gemiyle Luanda'dan av- nldığını bildııdı. Aralannda UNITA hare- ketinin başkan yardımcısı Je- remias Chitunda'nın da bulun- duğu bazı liderlerin de Luan- da'dan aynbnış olabileceği kaydedildi. Gali'den çağn BM Genel Sekreteri Butros Gali, Angola'nın başkenti Lu- anda'daki çatışmalann derhal durduruhnası ve devlet baş- kanı Jose Eduardo Dos Santos ile muhalifı UNITA lideri Jo- nas Savimbi arasında diyalo- ğun yeniden başlaulması çağnsında bulundu. Gali'nin sözcüsünün verdiği bilgiye göre genel sekreter ta- rafından iktidardaki Angola Halk Kurtuluş Hareketi(MP- LA) lideri devlet başkanı Dos Santos ve muhalefetteki Ango- la'nın Tam Bağımsızlığı için Ulusal Birlik (UNITA) «deri Savimbi'ye yapılan çağnda, taraflann kuvvetlerini baş- kentten çekmeleri istendi. Gali, Angola'daki krize ba- nşçı bir çözüm bulunması amacıyla özel temsilcisinin ön- cülüğünde başlaülan yapa di- yaloğun sürdürülmesini talep etti. BM Genel Sekreteri aynca Angola'daki bütün yabana- lann güvenliğinin sağlan- masım istedi. UNITA ile hükümet güçleri arasında başkent Luanda'nın merkezmde son iki günde şid- detli çarpışmalar meydana gel- diğini bildiren ajanslar, hükü- metin sivilleri silahlandırmaya başladığını bildirdiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle