Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 KASIM MHU PAZARTESI CUMHURİYET
Sofya'da kriz
tıpmanıyop
•SOFYA(AA)-
Bulgaristan'da hükümet
krizi devam ederken ülkenin
üçüncü büyük Siyasi Gücû
Hak ve Özgürlükler Hareketi
(HÖH) ile parlamentoda en
büyük gruba sahip
Demokratik Güçler Birliği
(DGB) arasındakı gerginlık
de tırmanıyor. HÖH lideri
AhmetDoğan'ın
Cumhurbaşkanı Jelu Jelev
görüşmesinden sonra DGB
Sözcüsü Mihail Nedelçev
Bulgar televizyonunda bu
sabah yayımlanan bu
programda "Ahmet
Doğan'dan sözleri iie ilgili
olarak özür dilemesıni
isteyeceğiz" şcklinde
konuştu.
Rusya'da yeni
dış politika
• MOSKOVA (AA) - Eski
SSCB'nin yıkılmasmdan •
sonra Rusya'nın yeni birdış
politika stratejisi oluşturma
çalışmalanrun son aşamaya
gekiiği bildırildi. Yeni
stratejinın temel amaçlannı
içeren belgeyi ele geçirdiğini
açıklayan Interfaks ajansının
bu konuda yayımladığı özel
bültene göre Türkiye'yle
ilişkiler Rusya'nın Asya
kıtasına ilişkin polilikası
içinde değerlendınliyor.
Atina'da medya
furyası
•ATİNA(AA)-
Yunanistan'da özel
televizyon ve radyo
istasyonlannın sayısının
hızla artması ülkede gazeteci
yetiştiren özel okullann da
"mantar gibi türemesine"
neden oldu. Atina ve
Selanik'te üniversite
gazetecilik egitimine iki yü
önce başlandı ve bu konuda
Yunan başkentinde halen en
az 15 özel okul bulunuyor.
Japonya'da bir
tonluk bomba
•TOKYO(AA)-
Japonya'nın Osaka kenti
yakınlannda ABD'nin tkinci
Dünya Savaşı sırasında
kullandığı anlaşılan 1.6
metre uzunluğunda ve bir
ton ağırlığındaki bir bomba
bugüne kadar patlamamış
halde bulundu. Osaka
yetkililerinin verdiği bilgiye
göre yeni bir tren hatü ıçın
yapılan hafriyat sırasında
işçilerin ortaya çtkardığı
bomba. Japon askerleri
tarafından etkisiz hale
getirildi.
Polisin rolû
tartışıhyor
•STRASBOURG (AA) -
Avrupa Konseyi tarafından
düzentenen "Demokratik
loplumlarda polisin rolü"
konulu kongreçarşamba
günü başlıyor. Avrupa
Konseyi Genel Sekreteri
Catherine Lalumiere'nin
başkanlığında yapılacak
kongreye, konseye üye 15
ülkeden poüs sendikalannın
temsilcılennin katılması
bekleniyor. Konsey
yetkilileri, kongrenin «
amacının toplum ve hukuk
adına bir vatandaş olarak
hareket eden polisin
demokratik toplumda
rolünün incelenrrtesi
olduğunu belirtiyorlar.
Lübnan İsrail'î
yine bombaladı
• SIR( V\)-İsraınn
Ltıhnan'ın güne\ ındc
lckvanlı olarak ıîa ıı eilığı
"Gınenlik BÖIÜCM"
\akmlanııdakı bırkö\üdün
ak^am lopçıı ale^ıne luliuğu
bıldirıldı. Lııbnan polı^i. BM
Bari:>Gücu"nün
dcnciimındckı Baraaşik
köuinevönelık
bombardmıanın \crcl vıallc
22.00'deba*ladığını\cbir
saal sonra hâlâ dc\am
cilığını bildırdi. Poüs.
boınbardıman sırasındaölö
\a da \arali olupolmadığı
hakkında bıljıı \ermedı.
Pakistan'da tren
kazası
• KARAÇİ(AA)-
Pakislan'ın giincv ındckı Sind
bölgcMiulchırAıılcu ırcmnin
bir \ iık irenıııeCcirpmaM
sonucu 150dola\ ında kı^ınin
olduğıı > a da \ aralaııdığı
bıldirıldı. Hatumc
ka\nakları. kcs.inölü \c
>aralısj\isinın hcnü/
sapunamadığınılvlınıilcr.
Ycıkılılcrın. ola\ \eııne
lıclıkoptcrlcr\c5İ>umbük>n>
göndcrdişı \ c bölaedekı
li.iMaııdeıd(.'iı ölıi >a da
varalı k.thııl clmc>eİKi/ır
i'lnıal.ınnı ısiedığı bıldiı ıldı.
I\
-
ıııır\olLın >clkılılon
kaAinındun sabah.
sîiıiKvdckı Sıııd N)lüOMnın
Sııkkııı kcıııuu v.ıkkişik Ml
km u/aâıii'J ıkı Roıı
iNlasNoıunakınkınnda
nıculana sddıümı hclirııücr
DIŞHABERLER
SAYFA
ABD halkı refah sağlayacak lider arayışı ile yann oy kullanacak
Seçmeıı 'ekonomi' diyor
•Yıllar-
dır seçim-
lerin ana
malzemesi
olan 'so-
ğuksavaş'
konusu bu
seçimlerde yerini ekono-
raik sorunlara bıraktı.
Seçim kampanyası bo-
yunca gündemi bütçe
açığı, işsizlik, vergi,
sağlık sigortası gibi k o
nular oluşturdu.
Adayların ekonomik programlan
FUAT KOZLUKLU
WASHINGTON - Birileri
makasla oynadı, ekonomi treni-
nin yönü birdenbire değişti. Ve
ABD, siyasi ve ekonomik alan-
da dünyanın "süper gücü" ko-
numundan içişlennde her goçcn
gûn daha kötüye giden bir ülke
konumuna düştü. Ekonomik
sorunlann son 60 yıhn en kötü
düzeyine ulaşmasıyla süper güç
"Hangi ülkenin içişleriyle ilgıle-
nelimden yırtığunızı naal ya-
manza" yöneldi. Yıllardır se-
çımlerin ana malzemesi olan
Soğuk Savaş konusu, bu seçim-
lerde yerini ekonomik sorunla-
ra bıraktı.
Amerikalılar bir zamanlar
'"Amerikan Rüyası" diye ad-
landınlan yaşam standardını ve
geliri yeniden sağlayacak lider
arayışıyla yann sandık başına
gidecek.
Bir yıldır devam eden seçim
hazırhİdan boyunca Demok-
ratlar ekonomik sorunlar,
Cumhuriyetçiler ise dış sorunlar deyip
durdular. Böyle olunca, halkın gerçek
sorunundan söz eden Demokratlar, Be-
yaz Saray'm "eşiğine" kadar geldiler.
Hatta bağımsız aday Ross Perot ile eko-
nomik sorunlan işledikçe Cumhuriyetçi
tabandan yandaş toplayabildi.
ABD Başkanlığı mücadelesinde gün-
demi şu konular oluşturdu:
Bütçe açığı, işsizlik, vergi, karakter,
dış yardımlar. Saddam Hüseyin, sağlık
sigortası, eğitim, çevre.
1992 yıh bütçe açığı 290 milyar dolar
olarak açıklandı. Oysa bir yıl önceki ra-
kam 269.5 milyar dolardı. Bütçe
açığının 1 Ekim 1992'de başlayan 1993
mali yıhnda 341 milyar dolara yüksel-
mesi bekleniyor. ABD dünyanın en bü-
yük borçlusu unvanını koruyor.
İşsizlik 10 milyon dolayında. İmalat
sanayii alanında 1.3 rnilyon kalifiye işçi
açıkta kaldı. Bu kesimden bir bölümü
garsonluk, inşaat işçiliği yapıyor.
BILLCLINTON
• Yülık geliri 200 bin dolann
üzerinde olan zenginlerden daha
fazla vergi alınacak. Vergi oranlan
% 36"ya çıkanlacak.
• Ekonomik Güvenlik Konseyi
oluşturulacak. Acil teknoloji
ve iş alanlan yatınm kredileri ile
teşvik eddecek. İstihdamı arnran
programlar uygulanacak.
• Patronlar işçilerine ödedikleri
ücret tutannı göz önüne alarak
1.5'unu eğitim ve geliştirme
projelerine ayıracak.
• Yoksul ve işstz aüeteri
destekleyek fonlar kurulacak. Bu
fonlar sayesinde yoksul ailelere
konut, sağlık, eğitim yardımları
yapılacak.
GEORGEBUSH
• Vergiler indirilerek yatınmlar
teşvik edilecek. Böylece
halka yeni vş olanaklan
sağlanacak.
• Idari yönetirnin serbest pazar
ekonomisi ûzerindeki etkisi
asgariye indirüecek özel sektör
kendi olanaklanyla yapılanmab ve
kendi kendinı onarmalıdır.
• Ilk kezev satın alanlara S bin
dolar vergi indirimi sağlanacak.
Bu şeekilde alım - satım
canlanacak.
• Sosyal güvenlik harcamalan
dtşındaki tüm federal
harcamalardan % lOkesinü'ye
gidilecek. Hükümetin
ekonomideki rolü azalacak.
Kim gelırse gelsın, ABD'yi bekleyen
en zorlu yıllara Başkanlık yapabilmek
çokgüçolacak.
Bush'un reçetesi
ABD'yı bır anlamda tarihinin "en
zorlu ekonomik virajına" sürükleyen
Cumhuriyetçi aday Başkan George
Bush, "bir dört yıl daha" isteminde
halkına reçete olarak şunlan sunuyor:
"Amerikan Rüyası bitmedi. Ameri-
kan Kongresi'nde değişıklikler yaparak
temsılci ile senatörlerin görev sürelerine
kısıtlamalar getirecegim. Geleneksel de-
gerlere sahip çıkarak Amerika'yı eski
ihtışamlı günlerine götüreceğim. Vergi-
leri indirerek fakir halkı mutluluğa ka-
vuşturacağım. İdari yönetimin serbest
pazar ekondmisi ûzerindeki etkisi çok
az olmalıdır. Özel sektör ekonomisi
kendi olanaklanyla yapılanmab. Kendi
kendini onarmalıdır. Ilk kez ev satın
alacaklara 5 bin dolar vergi indirimi
sağlanacak. Bu şekilde alım satım can-
lanacak, yeni iş olanağı doğacak. Sosyal
güvenlik harcamalan dışındaki tüm fe-
deral harcamalardan yüzde 10 kesintiye
gıdılmesi gerekir. Vergisini ödeyen va-
tandaşlann ödedikleri vergilerin yak-
laşık yüzde 10'unun bütçe açığının ka-
paulması için kullanımına izin verilmeü.
Halen sermaye gelirlerinden ahnan ver-
giyi keserek endüstri için yeni vergilen-
dirme bicimleri geliştireceğız. Savunma
harcamalan gelecek beş yılda toplam 1
trilyon 42 milyar dolar olacak. Büyüme
hızı için 1990 ortalanna doğru yıllık he-
def yüzde 3.1988"de •Dudaklanmı oku-
yun, yeni vergi yok' demiştim, yanhş
yaptım. Şimdi yeniden aynı hatayı yap-
mak istemiyorum. Yeni vergi olmaya-
cak sözü veremiyorum."
Clinton'ın programı
ABD'nin 50 eyaleti içinde en fakir iki
eyaletten biri olan Arkansas'ın 46 yaşı-
ndaki Valisi Bill Clinton, Baş-
kan seçilmesi haünde "sosyal
devleti" inşa etmeyi hedefliyor.
Serbest piyasa temel alınarak
insanlara yaünmı savunan poli-
tikasıyla genç Başkan adayı
"umudun adı" gibi. Ancak va-
atleri konusunda gerçekçi görü-
lebilenler çok az. Kapitalızmin
miman Nobel ödüllü ekono-
mistler, "Bush'un planından
çok daha güvenilir" demekle
birlikte Ointon'a kesin çözüm
politikası üretebilmiş gözüyle
bakmıyorlar.
Clinton, ABD'nin yeni baş-
kanı olmaya bu denli yakın olu-
şunu, kampanyasının başından
sonuna "değişim" ve "ekono-
mik sorunlar" deyişine borçlu.
Genç Başkan adayı. ekonomik
paketini şöyle sunuyor
"4 trilyonu aşan bütçe
açığının yandan fazlasını önü-
müzdeki 4 yılda kapatacağız.
Geri kalan da zamanla düşmeye
devam edecek. Yıllık 200 bin
dolardan fazla geliri olandan,
zenginlerden daha fazla vergi
alacağız, onlann yüzde 31 olan
vergi oranlannın yüzde 36'ya çı-
kartacağız. Yoksul ve işsiz aile-
leri destekleyecek fonlar kura-
cağız. Bu fon sayesinde yoksul
ailelere konut. eğitim, sağlık
yardımlan yapılacak. Çocuklu
ailelere vergi kolaylığı sağlana-
cak.Yetenekli öğrencilerin kre-
disi daha fazla olacak. tstihda-
mi Güvenlik Konseyi oluştura-
cağız. Acil teknoloji ve iş alan-
lan yatınm kredileri ile teşvik
edilecek. Çevreyi koruyan, çalı-
şanlannı geliştiren, yenilikli fir-
malara kolaylıklar sağlanacak.
Patronlar, işçilerine ödedikleri
ücret tutannı göz önüne alarak
yüzde 1.5'ini eğitim ve geliştirme proje-
lerine ayıracak. Mevcut alt yapının ve
teknolojinin onanm harcamalanyla ye-
nilenmeleri için her yıl 20 milyar dolar
harcanacak. Savunma harcmalannı
kısacağız.
Perot
Teksas eyaletinin Dallas kentinden
ABD'yi son 7 aydır calkalayan milyar-
der Ross Perot, yannki secimin "kilit
ismi". Reçetesi şöyle:
"Planım sayesinde bütçe açığı her yıl
333 milyar azalarak 5 yıJ sonunda sıfıra
inecek. Federal yönetime bağlı birimle-
rin her birinin ödeneğjnde yuzde 10 ke-
sinti yapacağım. Zenginlere uygulanan
vergi oranı yüzde 31'den yüzde 33'e
yükseltilecek ve böylece 33 milyar yeni
girdi sağlanacak. Sigara sektöründen
ahnan vergiler arttınlacak, önümüzdeki
beş yıl içinde 18 milyar dolar elde edile-
cek.
KAFKASYA
Şimdide
Inguş
Osset
savaşı
Dış Haberler Servisi - Rus-
ya Federasyonu'na bağlı Kaf-
kasya cumhuriyetlerinden
Kuzey Ossetya Özerk Cum-
huriyeti'nde, İnguşlar'la Os-
seller arasında önceki sabah
başlayan catışmalar devam
ediyor.
Inguşlar'jn, İnguş Cumhu-
riyeü'nden ve Çeçenler'den
gelen destek sayesinde iki yer-
leşım merkezını işgal ettikleri
bildirildi. Çatışmalarda ölü
sayısının 20'yi aştığı belırtili-
yor.
Interfaks ajansının Kuzey
Ossetya Güvenlik Konseyi'ne
dayanarak verdiği habere gö-
re Çermen ve Kurtat adlı ka-
sabalar büyük ölçüde tnguş-
lar tarafından kontrol edilı-
yor.
Bölgeye gönderilen 3 bin ki-
şilik Rusya İçişlen Bakanhğı
Birlikleri'ne bağlı gücün an-
cak bir kasabada çatışmalan
durdurmayı başarabildiğini
belirten TASS, öteki yerleşim
merkezlerinde carpışmalann
tüm hızıyla devam ettiğini
kaydetti.
Rusya Başbakan Yardım-
cısı Gyorgy Hija, TASS'a
yaptığı açıklamada, çatışma-
lann durdurulabilmesi için
bölgeye iki paraşütçü koman-
do alayı daha gönderme kara-
n aldıklannı belirtti.
Interfaks ajansı, çatışmala-
nn başlamasından beri ço-
ğunluğu Osset olmak üzere
20'den fazla kişinin öldüğünü
belirtti.
Bir İnguş milis görevlısınin
öldürülmesiyle başlayan ça-
tışmalann asıl nedenini ise
İnguşlar'ın. İkınci Dünya Sa-
vaşı sırasında Stalin tarafın-
dan Kuzey Ossetya"ya katılan
topraklannı geri almak iste-
meleri ohışturuyor.
TASS. İnguşlan desiekle-
mek için silahlı Çeçen gönul-
lülerinin de Kuzey Ossetya
bölgesme gıtmeye devam et-
üklennı bildırdi.
Jajca'dan kaçarak Tra\nike ulaşma>a calışan Boşnak >e Hınat siuller Sırplar'ın saldırısına uğradılar. (Fotoğraf:REl TER)
Jajce'den kaçan binlerce sivil 40 kilometre uzaktaki Travnik'e ulaşmaya çahşıyor
40 bin sivil ölümleburunburuna
• ABD, Bosna-Hersek'te çarpışan taraflara çağn-
da bulunarak Sıqj güçlerinin eline geçen Jajce ken-
tini terk eden sivillerin güvenlik içinde Travnik'e
gitmeleri imkanının sağlanmasım istedi.
Dtş Haberler Servisi - Binler-
ce kişinin yoğun çarpışmalara
sahne olan Jajce kentinden ka-
çarak 40 kilometre uzaktaki
Travnik'e ulaşmaya çahştığı
bildiriliyor. Kaçanlann
sayısının 40 bm'e ulaşacağı tah-
min ediliyor. Sırplar'ın. kentten
kaçmaya çalışan siviüere ateş
açmayı sürdürdüğü haber veri-
liyor. ABD, Bosna-Hersek'te
çatışan taraflara çağnda bulu-
narak Sırplar'ın elıne geçen Jaj-
ce kentini terk eden sivillerin
güvenlik içinde Travnik'e git-
meleri imkanının sağlanmasım
istedi. Cenevre Konferansı eş-
başkanlan Cyrus Vance ve
Lornd Owen da. sivillere yöne-
lik saldınlan kınadılar.
Bosna-Hersek'te yaşayan
Sırplar'ın lideri Radovan Ka-
radzıc, cumhunyetin etnik te-
melde 5 kantona bölünmesini
istedi. Sırbistan Devlet Başkaru
SlobodanMiloseviçde"Yunan-
lar bizim için gerçek dostlardır"
dedi.
Sırp güçlerinin perşembe
günü Jajce kentini ele geçir-
melerinden bu yana kentte ya-
şayan binlerce Boşnak ve
Hırvat sivilin, 40 kilometre
uzakhktaki Travnik kentine
sığınmaya devam edi>or. Üç
gün süren yolculuktan sonra
Travnik'e varanlar Sırplar'ın
üzerlerine ateş açtığını ve pek
çok kişinin öldüğünü anlattılar.
Jajce'den kaçarak Travnik'e
sığınması beklenenlerin
sayısının 40 bini bulacağı.
Sırplar'ın kentten kaçan sivil-
lere ateş açma>a de\am eıtik-
len haber veriliyor. BM Mul-
tedler Yüksek Komiserliği
(UNHCR) Sözcüsü Pcter
Kessler Jajce'den a\ nlan 10 bin
sivilin önceki gün Travnik'e
ulaştığını, binlerce kişinin de
Jajce'yi terk ettiğini söyledi.
AFP'nin haberine göre
ABD Dışişleri Bakanhğı Söz-
cüsü Richard Boucher yayım-
ladığı bildiride tehlikeli dağ yol-
lannda yaya giden bu sı-
ğınmacılann iki ateş arasında
kaldıklannı ya da çaüşma ha-
lindeki taraflann hedefı olduk-
lannı belirtti.
Bildinde "Çatışma halindeki
taraflara, sığmmacılann tam
güvenlik içinde yollanna de-
vam etmeleri için üzerlerine
ateş açmamalan çağnsında bu-
lunuyoruz. Aynca uluslararası
topluluktan bu sığınmacılar
için gereklı olan insani yardımı
göndermelerini istiyoruz" de-
nildi.
Eski Yugoslavya'daki krize
bir çözüm bulmayı amaçlayan
Cenevre Konferansı Eşbaşkan-
lan Cyrus Vance ve David
Owen, Jajce'den kaçan sivillere
yöneük saldınlan kınadılar.
BM Temsilcısı Vance ve AT
Temsikisi Owen'ın Cenevre'de
yayımlanan bildirilerinde dün-
ya liderlerine de çağnda bulu-
nularak sayılan 25 bini bulan
sığınmacılara yönelik tacize son
verilmesi için yaptıklan çağrıya
katılmalannı istediler.
Karadzic'in önerisi
Bosna-Hersek'te yaşayan
Sırplar'ın lideri Radovan Ka-
radzk. cumhuriyetin 5 kantona
bölünmesini önerdi. Sırp haber
ajana SRNA'nın bildirdiğine
göre Karadzic. bu kantonlar-
dan üçünün Müslümanlara, bi-
rinin Sırplar'a ve birinin de Hı-
rvatlar'a ait olmasını istedi.
Kuzey'deki Tuzla. iç kesim-
lerdeki Zenica ve Bau'daki Ca-
zin bölgelennde kurulacak ve
Müslümanlara venlecek üç
kantonun ortak anayasada sa-
dece tek oy hakkına sahip ol-
ması gerektığinı belirten Ka-
radzic, anayasa tasansındakı
tek para. tek ordu ve ortak bir
dış siyaset maddelerini kabul
etmediklerini anımsaıtı.
POLİTİKADA
SORONLAR
ERGUN BALCI
Amerikan Seçimleri
veTürkiye
ABD'de seçim kampanyasında Başkan Bush'un son 10
gün içinde büyük bir atak yaparak Bill Clinton'la neredey-
se başabaş duruma gelmesi, seçime ansızın heyecan ve
hareket getirdi. Bush maç boyunca yumruk atan, fakat son
raundlarda canını dişine takarak rakibini hırpalamaya
başlayan bir boksörü andınyor.
Peki maçın galibinin Bill Clinton ya da Başkan Bush ol-
ması, Türkiye açısından ne anlam ifade eder?
Bu sorunun yanıtını aramadan önce iki adayın dış politi-
ka görüşleri üzerinde durmak yararlı olabilir.
Temelde Bush'la Ciinton arasında dış politika konusun-
da çok büyük fark yok. Clinton da Bush gibi, ABD'nin dün-
yada güçlü ekonomik ve askeri varlığını sürdürmesinden
yana. Ama Clinton Başkan seçilince. iç sorunlara daha
fazla ağırlık vereceğı, ekonomiyi canlandırmaya öncelik
tanıyacağı düşünülebilir. Clinton'ın tasarruf için askeri
bütçede kesintı yapması bekleniyor. Ancak silah sanayii
Amerikan ekonomisinde önemli rol oynadığından, Clin-
ton'ın yapacağı kısıntı belirli smırları aşamaz.
Soğuk savaş dönemi politikacısı olan Bush ise, statüko
ve istikrardan yana. Istikran bozan milliyetçi akımlara
yakınlık duymuyor. Nitekim gerek eski Sovyetler'de Gor-
baçov döneminde uç veren milliyetçi akımlara gerekse
eski Yugoslavya'da Slovenya ve Hırvatistan'ın federas-
yondan ayrıima istemlerine karşı soğuk davranmıştı.
Clinton, Bush'un bu statüko ve istikrar saplantısı yüzün-
den ileriyi göremediğini, örneğin Sovyetler Bırliği'ndeki
milliyetçi akımların gücünü iyi değerlendiremeyerek gözü
kapalı Michail Gorbaçov'u desteklediğini belirriyor.
İki lider arasındaki önemli bir fark ise kuvvet kullanımı
konusunda. Bush, Genelkurmay Başkanı General Colin
Povvell'ın görüşü doğruItusunda ancak kesin zafere ulaşa-
cağına emin olduğu durumlarda kuvvet kullanmaktan
yana. Clinton ise , diplomatik giriştmleri desteklemek
aınacıyla sınırlı kuvvet kullanılabıleceğini savunuyor.
Bu konuda Bush'la Clinton arasındaki fark Bosna-Her-
sek bunahmında belirgin biçimde ortaya çıktı. Bush ve
General PoweH, Bosna Hersek'e askeri müdahaleye zaferin
kesin olmadığı gerekçesi ile karşı çıkarken Clinton, ABD'-
nin yapacağı sınırlı bir müdahalenin Sırpları masaya otur-
mayazorlayabileceğini savundu. Bu bakımdan Demokrat
aday seçimi kazandığı takdirde Bosna-Hersek'tekı Sırp
mevzilerinin havadan bombalanmasını emredebilir.
Beyaz Saray'a Clinton'un gelmesi, ABD'nin Türkiye po-
litikasını nasıl etkiler?
Biz Clinton kazansa da Washington'un Türkiye politi-
kasında çok önemli değişiklik olacağını sanmıyoruz. De-
mokratlar, azınlık oylarına dayandıklarından seçim kam-
panyası sırasında Rum ya da Ermenilere göz kırparlar.
Ancak iktidara geldikten sonra ABD'nin politikasını azınlı-
kların isteklerine göre değil, süper güç çıkariarına göre
şekillendirirler. Eski Demokrat Başkan Jimmy Carter de
seçim kampanyası sırasında Rumlar'ın hoşuna gidecek
konuşmalar yapmıştı. Ama iktidara geldikten sonra Türki-
ye'ye karşı dengeli bir politika izlemişti.
Ancak şu noktayı unutmamak gerek: Soğuk savaş sona
Brmiştir. Gerçi Türkiye bu kez de Ortaasya cumhuriyetleri
ve Müslüman ülkelerle Batı arasında bir köprü olarak
önemli konuma sahiptir; ama bu rolü, soğuk savaş sırası-
nda Batı'mn komünizme karşı ileri karakolu ofma görevi
kadar yaşamsal öneme sahip değildir. Bu bakımdan ABD
Türkiye'ye karşı daha kaygısız davranabilir.
Cfinton Başkan seçilirse insan haktan konusundaTürki-
ye'ye baskı yapabilir. Ama Türkiye insan haklan sorununu
çözer ve demokrasiyi geliştirmeye devam ederse, Clin-
ton'ın baskısından çekinmesi için hiçbir neden kalmaz.
Şimdi şu soruyu sorabilirsiniz: "Senin tercihin ne? Han-
gi adayı destekliyorsun?"
Soruna kısa vadeli bakılınca, Türkiye açısından Beyaz
Saray'a tekrar Bush'un seçilmesi daha güvenceli görünü-
yor.
Ama geniş açıdan bakılırsa, Clinton'ın iktidara gelmesi
Türkiye'ye yararlı olabilir. Bush döneminde Amerikan
ekonomisi durgunluktan kurtulamadı. Bu olgu tüm dünya
ile birlikte Türkiye'yi de olumsuz yönde etkiler. Clinton'ın
Amerikan ekonomisini canlandırabileceği gerçi kesin de-
ğil. Ne var ki bir umut var. Bu umut gercekleşirse, Ameri-
ka'ya dışsatımını arttırma olanağını bulacak Türkiye de
ekonomik canlanmadan yararlanır.
Amerikan seçimlerine geniş açıdan bakmamız gerekiyor.
Baskentteki çatışmalarda 300 ölü var
Angola'dakan
gövdeyigötürüyor
Dış Haberler Servisi - Ango-
la'nın başkenti Luanda'da
UNITA hareketi ile hükümet
birlikleri arasında devam eden
çatışmalarda 300'den fazla ki-
şinin öldüğü bildirildi.
Portekiz haber ajansı LU-
SA, önceki gece gün baümın-
dan sonra duran, ancak bu sa-
bah tekrar başlayan caüş-
malarda ölenler arasında iki
BM banş gücü görevlisinin de
bulunduğunu duyurdu.
LUSA, resmi olmayan kay-
naklara dayanarak verdiği ha-
berinde Luanda'nın hemen he-
men boş olan sokaklannda
300'den fazla ceset ve kaçmak-
ta olan UNITA birliklerinin
attığı sanılan terk edilmiş silah-
lann görüldügünü kaydetti.
LUSA ve Portekiz radyosu
TSF, çatışmalann hükümet
birliklerinin başkent Luanda'-
nın diplomatik merkezi Mira-
mar'da UNITA'mn bürolan-
na saldırmasıyla yeniden baş-
ladığını bildirdiler.
LUSA ve TSF, hükümet
birliklerinin Tropica otelinde
kuşatılan UNITA üyelerine
saldırdıklannı ve kentin ma-
kineli tüfek ve bombardıman
sesleriyle sarsıldığını haber ve-
riyorlar.
Yabancılar terk ediyor
Luanda'daki çalışmalar do-
layısıyla ülkeler Angola'da bu-
lunan vatandaşlannı tahliye
etmeye başladılar.
I LUSA, 200 kadar Güne>
Afnkalının Yunan bandıralı
bir gemiyle Luanda'dan av-
nldığını bildııdı.
Aralannda UNITA hare-
ketinin başkan yardımcısı Je-
remias Chitunda'nın da bulun-
duğu bazı liderlerin de Luan-
da'dan aynbnış olabileceği
kaydedildi.
Gali'den çağn
BM Genel Sekreteri Butros
Gali, Angola'nın başkenti Lu-
anda'daki çatışmalann derhal
durduruhnası ve devlet baş-
kanı Jose Eduardo Dos Santos
ile muhalifı UNITA lideri Jo-
nas Savimbi arasında diyalo-
ğun yeniden başlaulması
çağnsında bulundu.
Gali'nin sözcüsünün verdiği
bilgiye göre genel sekreter ta-
rafından iktidardaki Angola
Halk Kurtuluş Hareketi(MP-
LA) lideri devlet başkanı Dos
Santos ve muhalefetteki Ango-
la'nın Tam Bağımsızlığı için
Ulusal Birlik (UNITA) «deri
Savimbi'ye yapılan çağnda,
taraflann kuvvetlerini baş-
kentten çekmeleri istendi.
Gali, Angola'daki krize ba-
nşçı bir çözüm bulunması
amacıyla özel temsilcisinin ön-
cülüğünde başlaülan yapa di-
yaloğun sürdürülmesini talep
etti.
BM Genel Sekreteri aynca
Angola'daki bütün yabana-
lann güvenliğinin sağlan-
masım istedi.
UNITA ile hükümet güçleri
arasında başkent Luanda'nın
merkezmde son iki günde şid-
detli çarpışmalar meydana gel-
diğini bildiren ajanslar, hükü-
metin sivilleri silahlandırmaya
başladığını bildirdiler.