04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 KASIM1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOM Lokavttarihe gömûlûyor • ANKARA (UBA)- Lokavt arük tarihe kanşıyor. Batılı ûlkelerde İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra uygulamadan kaldınlan lokavt Tûrkiye"de de işverenler tarafindan artık sevilmiyor. Çalışma ve Sosyal jüvenfik Bakanbğı tarafindan hazırlanan "Toplu İş Sözleşmeleri, Grev ve Lokavtlar" konulu araştırmada son ild yüdır lokavt uygulamasının periyodik olarak düştüğü belirtildi. 1990yılında41 olan lokavt sayısı 1991 de25'e, 1992'sinin ilk 8 ayında 6'ya dûştü. Metro Gross'ta sendikataşma • ANKARA (UBA)- Istanbul'dan sonra Ankara Etlik'te de şube açarak faaliyete başlayan Metro Gross Market'te çalışan işçilerin tamann sendıkalaşü. Asgari ücret üzennden maaş alan 300'den fazla metro işçisi insan onuruna yakışır bir ücret üzennden maaş almak istediklerinı söyledi. Ankara metro işyerinde örgütlenen tez Büro-İş Sendikası Genel Başkanı Ahmet Tamer örgütlenme aşamasıru tamamladıklanm söyledi. KİTTerepara yetişmiyop •ANKARA (L"BA)-Kamu Ortakhğıİdaresi(KOİ), özelleşürme kapsamındaki KİTlere para yetişüremiyor. Kamu Ortaklığı Fonu (KOF) kaynaklanndan özelleştirme çalışmalan yürütülen kuruluşlara sermaye ıştirakı olarak yapılan ödeme 3 trilyon 400 müyar lirayı buldu. KOÎ'nin verdiği bilgiye göre, ağustos ayı sonuna kadar özelleştirilmesine devam edilen kunıluşlardan 3 trilyon 200 milyar lira hisse senedi geliri eldeedildi. Kuruluşlann net temettü gelirleri ise 1 trilyon 539 milyar lira olarak gerçekleşti. Tekstflciye Enmbank destegi • ANKARA (UBA) - Sanayi ve Ticaret Bakanı Tahir Köse'nin diretmesi nedeniyle. birliklerden ihracatçı tekstilciye "ucıız pamuk veremeyen" Devlet Bakanı Tansu Çiller, Amerikan kotalannı doldurmak için ucuz fazili Eximbank kredisini devreye sokuyor. Devlet Bakanı Tansu Çiller, '•Amerikan konfeksiyon kotalannı iki yıldır dolduramıyoruz. 1 milyar dolarhk bu ihracat kotalannı doldurmak için tekstil ve konfeksiyon ihracatçısına, faizli Eximbank kredisiyle destek olacağız" dedi. Bütçedesuçto, banka faizleri • ANKARA (UBA)- Ekonomi bürokrasisinde Başbakan Süleyman Dernirel'in "Beş kurşunu" tartışıhrken, enflasyonda KİTler ve bütçe açığı kadar, bankacılık sektörünün "yüksek faiz politikası" da suçlanıyor. Başbakan Süleyman Dernirel'in çeşitli sohbetvebasın toplantüannda, enflasyona gerekçe gösterdiği "KıTler kamu açıklan, bütçe açığı, kamunun borçlanma gereksinimi veiç-dış borçlarla faiz yükü" dışında ekonomi bürokrasisi, '"yüksek faiz politikasına" da sert tepki gösteriyor. Asgari ücret 907 bin, 'asgari giyim' 4.5 milyon lira Giyinemez, ancak örtüııebiliriz •Pastırma yazmın gü- neşli günlerinin ardından gelecek soğuklar, İstan- bullu'yu fena üşütecek. DENİZ ŞAHİN Kış, bütçe dinlemeyecek. Bu kış için bütcemizden 4.5 milyon hra ayıramazsak ya kendimızin ya da çocuklanmızın giyimin- den fedakarlıkta bulunmak zo- mnda kalacağız. Dört kışılık bir aile bu kış so- ğuklara karşı ortalama 7 mil- yon 450 bin liraya kuşanıyor. Kalite-cüzdan dengesi göz önü- ne alınırsa, harcamalar 4 mil- yon 500 bin liraya kadar ine- biliyor. lyi giyinmeyi seviyor- sanız, cüzdanınızla da bir soru- nunuz yoksa, 18 milyon 700 bin liraya kadar çıkabılirsiniz. Kadın ceketkri bu kış en az 300 bin liradan mevsim değişü- riyor. Kaşe veya kumaş ceket- ler 300 binden 1 milyon 500 bin liraya kadar değışen fıyatlarla alıcı bekliyor. Etek fıyatlan ise 150 binden 475 bin liraya kadar değişiyor. Bu kış çok moda olan güderi taklidi alkantara kumaşından etekler ise 265 binden 350 bin li- raya kadar saülryor. Aynı ku- maştan yapılan ceketlerin fiyaü 700 bin lirayı buluyor. Poplin bayan gömlekleri en az 150 bin- den saülırken emprime ve vis- kon gömleklerin fiyaü 200 bin liradan başlıyor. 600 bin liraya kıyabihrseniz, ipek bir gömlek edinmeniz de mümkün. Bayan kabanlannın fıyatlan 550 bin- den 2 milyon liraya kadar deği- şiyor. Kemerler, 50 ile 180 bin lira, şemsiyeler 35 ile 250 bin lira arasında değişiyor. Bayan ayakkabılannın fiyatı 220 bin- den 600 bin liraya kadar çıkıyor. Çizmelerin fiyatı ise 600 bin liradan başlıyor. Deri çantalar 150 binden 750 bin li- raya kadar değişen fıyatlardan satıLyor. Bayan çoraplan so- TOPLAM:1.060.000TL TOPLAM:2.385.00ÖTL kakta 5 bin, mağazalarda 5 ile 10 bin lira arasında satıbyor. Italyan streç bir çorap edinmek için ise 60 bin liraya kıymak ge- rekiyor. Bayan ve erkek kazak- lan triko olanlar 120 bin, şet- lantlar 200 binden başlayarak güderi işlemelesine vanncaya kadar 975 bin liraya çıkıyor. Benetton raflanndaki kazak- lann fıyatlan ise 400 binden 800 bin liraya kadar değişiyor. Erkek ceketlerinin fıyatlan 400 bin liradan başlıyor. Kaş- mir ceketler 1 milyon 500 bin li- raya saühyor. Pantolonlar 200 binden 900 bin liraya kadar çıkıyor. Beyler bu kış takım el- biselerinin üstüne en az 500 bin lira vererek bir pardösü geçire- bilecek. Pardösü fiyatlan 1 mil- yon 500 bin liraya kadar çıkıyor. Ayakkabılar 250 bin- den 650 bin liraya, kemerler 60 binden 170 bine, kravatlar 45 binden 300 bine kadar değişen fıyatlardan saülıyor. En ucuz poplin bir erkek gömleği 69 bin lira. Gömlek fiyatlan 370 bine kadar çıkabiliyor. Erkek ço- raplan, sokakta 5 bin, mağaza- larda 20 binden 40 bin liraya kadar saülıyor. Ükokula giden bir kız çocu- ğunun giyim masrafı bu kış en az 650 en çok 2,5 milyon lira tu- tuyor. Çocuk kabanlan 250 binden 800. güderi işlemelileri 1,5 milyon liraya kadar çıkıyor. Çocuk etekleri 100 binden 300 bine, gömlekler 80 binden 250 bine kadar değişiyor. Çocuk ayakkabılan da 150 binden 300 bin liraya kadar değişen fıyat- larla saülıyor. Çorap fiyatlan 4 bin ile 25 bin liraya arasında de- ğişiyor. Kazak fiyatlan da 70 bin liradan 500 bin liraya kadar çıkıyor. Okula başlamamış bir erkek çocuğu için pantolon fı- yatlan 50 bin liradan 400 bin li- raya kadar yükseliyor. Mahmutpaş'da ise 20 bin li- raya erkek gömleği, 20 bin lira- ya kravat, 10 bin liraya kemer, 50 bin liraya kazak, 35 bine ço- cuk kazağı bulmak mümkün. Dört kişilik ailenin mutfak harcamaları 2 milyon 105 bin lirayı buldu Dengeli besleıune lıayal • Meyve ve SÜt gibi, Özellikle ÇO- ıçm düzeyde artarken; patates, pirinç, soğan ve sebze ucuzladı. meyveden sonra süt ve süt ürünleri fıyat yatla ithal zorunluluğunun doğması, geçen arüşı rekoru kırdı. Süt Endüstrisi Kurumu ay piyasalara yansıyarak unun yüzde 11, mA ~<,AA^ « •„ r. *i «>u , ay başında. ürünlerine yüzde 5 ile 20 ara- makarnanın da yüzde 10 zamlanmasına glda maddelennin tiyatlan rekor sındazamyapınca, diğer firmalardapeşin- nedenoldu.Bukajemlerdekifiyatartışının ' "* ' ' önümüzdeki ay da devam et- mesi bekleniyor. Geçen ay, bakbyat da ortalama yüzde 9.6 zamlandı. Bu kalem içinde yer alan kurfasulye 8 bin liradan 9lş-Ekonomi Servisi- Mutfak enfîasyonu dur durak bilmiyor. önceki ay yüzde 8.8 oranında ar- tan mutfak harcamalan, ekim ayında da yüzde 5 zamlanarak 2 milyon 105 bin 446 liraya çıktı. Böylece, lstanbul'da yaşayan dört kişilik bir ailenin, dengeli beslenebilmek için bir önceki aya göre mutfağına 100 bin 500 lira daha ilave etmesi gerekti. Geçen ayın fıyat artış rekort- menleri meyve ve süt olurken pa- tates, soğan pirinç ve sebze ucuz- ladı. Bu ürünlerdeki fıyat düşüşle- ri, mutfağı boğulmaktan kur- tardı. Yıhn ilk 10 ayında mutfak harcamalan yüzde 42.81 oranın- da artü. önceki ay son dönemini yaşayan yaz sebzelerindeki fıyat arüşlan, mutfak harcamalannı şi- şirirken ekim ayında piyasaya yeni çıkan kış sebzeleri tezgahlan yüzde 13.8 ucuzlattı. Geçen ay pı- rasa 4 bin 500, beyaz lahana 3 bin 600, ıspanak 4 bin 600 liradan satıldı. Buna karşın, yüksek fıyatla pi- yasaya çıkan kış meyveleri. bir önceki aya göre meyve harcama- larının yüzde 30.7 artmasma neden oldu. Mandaüna ortalama 7 bin, portakal 9 bin. nar 6 bin 600, ayva 5 bin 600 liradan boy gösterdi. Sabırsızlıkla sobalann üstüne ku- rulacağı günü bekleyen kestane de kilosu 20 bin liradan piyasaya çıktı. Ekim ayında, Istanbul da yaşayan 4 kışılık bir aılenın aytık mutfak masrafı (TL) J Ûrtaa* Peynir Zeyön Şeker Çay Et Ekmek SOt Yumurta Yogurt Un Makama Pirinç BakHyat Patates Soğan Sebze Meyve Margarin Ayçiçekyağı Zeytinyağı Tereyagi Tüpgaz TOPUM EyHI ftfth 4.566 3.333 8.833 34.333 46.333 1.500 4.600 883 8.000 4.500 6.167 9.500 7.028 2.500 2.500 6.542 5.639 12.133 11.333 20.667 37.333 49.500 EUa flyıtı 47.333 32.666 8.833 35.333 47.500 1.500 5.600 900 10.500 5.000 6.800 8.166 7.705 2.208 2.050 5.636 7.369 12.400 11.666 21.66Ş 38.333 49.500 Aytak 4kg. 1.5 kg. 6kg. 0.8 kg. 15 kg. 72 adet 15 litre 90 adet 15 kg.- 3kg. 2kg. ' 4kg. 4.5 kg. ' 8 kg. 6 kg. 30 kg. 30 kg. 2kg. 1kg. 1 kg. 0.5 kg. 1 adet EyM 182.667 50.000 53.000 27.467 695.000 108.000 69.000 79.500 120.000 13.000 12.333 38.000 31.625 20.000 15.000 196.250 169.170 24.267 11.333 20.667 18.667 49.500 2.M4.M5 Ekkü Man 189.332 49.000 52.998 28.266 712.500 108.000 84.000 81.000 157.500 15.000 13.600 32.664 34.673 17.664 12.300 169.080 221.070 24.800 11.666 21.666 19.167 49.500 2.105.446 den giderek fiyatlannı artürdılar. Bir litre süt 4 bin 600 liradan, 5 bin 600 liraya çıka- rak yüzde 21.7 zamlandı. Yogurt fiyat- lanndaki artış yüzde 31'e kadar çıkü. Yanlış rekolte hesaplanna dayanan buğ- day ihracatı ve arkasından daha yüksek fı- y bin 500, kırmızı mercimek 5 bin 500 liradan 7 bin 500 liraya, barbunya da 8 bin liradan 9 bin liraya çıkü. Artışlar, kuru fa- sulyede ürün azlığına ve Top- rak Mahsülleri Ofisi'nin üreti- ciden yüksek fiyatla mal al- masına, kırmızı mercimekte ih- racata, barbunyada da ihracat ve ürün azlığına bağlanıyor. Mutfak girdilerindeki sürek- li tırmanma eğilimine karşın, geçen ay pirinç, patates ve so- ğan fıyatlan düştü. önceki ay, ithalata fon konacağı beklenti- siyle suni olarak şişen pirinç fi- yan, ithal fonunun gebnemesi üzerine gevşedi. Bir de piyasa- ya yeni mahsul gjrince, pirinç bir önceki aya göre yüzde 14 ucuzladı. Bir kilo pirinç ortala- ma 8 bin 166 liradan satıhrken, piyasada 5 bin liraya da ithal pirinç bulmak mümkün oldu. Toptancılar. pirinçteki bu şok düşüşün devam etmeyeceğini söylüyorlar. Ağustos ayından itibaren, yeni mahsulü alarak depolayan toptanalar, bütün yıl bu ürünü satacaklar. Depolardaki ürün azaldıkça, fiyatlar da yükselecek. Patates- teki yüzde 11.68, soğandaki yüzde 18'lik fı- yat düşüşleri de doğudaki çaüşmalar nede- niyle Ortadoğu'ya ihracat yapılamamasına bağlanıyor. Konuk yazar Dıracat yöııetiıııiııde bilmediklerimiz PROF.DR.TEVFİK DALGIÇ Henley Management College Nederland ı Hollanda 1970'lerin sonunda büyükelçisinin maaşını ödeyemeyen. toplam ihracaü 2-3 milyar dolayında ve çoğunluğu da tanm ve işlenmemiş maden ürünü olan bir ülkenin, 10-12 yıl içinde 12-14 milyar dolarhk ihracat yapacak hale gelmesi, kuşkusuz çok iyi bir şey. Hele bu ticare- tin büyük bir kısmının klasik tanımla- malara göre sanayi ürününden oluşma- sıdaçokgüzel. Bu arada ihracaü özendirme yollan denenirken aşınya kaçmalar ve özellikle "hayali ihracat" olaylan da kuşkusuz üzüntü verici. Türkiye'den toplanan de- ğişik maUann yok fıyaüna Dublin semt pazarlannda nasıl saüldığına tanık olup nasıl üzüntü furyası içinde önüne gele- nin ihracatçı olması ve bunu yaparken de alaturka kurnazlık yollan ile yurtdışında tanıdık insan arayıp onlara ya yok pahasına iyi kalite veya hiç para istemeden fakat kağıt üstünde para ah- yor gözükerek mal gönderip bu tanıdık- lan "ithalatçı" yapmaya çalışmış ohna- lan da savunulâcak bir politika değildi. Ama bir şeylere bir yerlerden başlama zonınluluğu, çok değişik konuda oldu- ğu gibi ihracat konusunda da Türkiye'- yi hazırlıksızyakalamışü. me Ülkeyi yönetenlerin stratejik düşün- yeteneğinden yoksul oluşlan. sağlıkü, planlı ve programlı işler yerine. palyaüf, maliyeti yüksek sonuçlan ve et- kileri önceden hesaba katılmamış ey- lemleri gereküriyor, el emeği göz nunı çok malımız öldü fiyaüna Baü pazarla- nna "dump" ediüyordu. Yani bir an- lamda çöpe aülıyordu. TBMM'nin ha- yali ihracaü soruşturmakia görevli ko- misyon başkanının TVde yaptığı açık- lamaya göre ihracaün yanya yakını be- lirli bir dönemde hayali niteükli idi ve o zamanın yöneümi yurtdışma değişik yollardan çıkmış '"kara para"yı ülkeye getirmeyi hedeflemişü. Yani ülkenin ekonomik kalkınması için gerekli olan bir kalkmma stratejisi, uluslararası dil- de "money laundering-para yıkama" iş- lemi olarak bilinen ve yasal olmayan bir yöntem kullanarak uygulamaya konul- muştu. Oysa bir ülkede ihracaün nasıl plan- lanacağı, gerek mal üretenlerin ve ge- rekse bunlan uluslararası pazarlarda satması gerekenlerin nasıl eğitileceği, mal tarutımının ülke dışında nasıl yapı- lacağı, dışandan nasıl teklifler alınacağı, bu tekliılerin nasıl değerlendirileceği, yurtdışındaki değişik ülke pazarlannda nasıl dağıülacağı, ambalajlama, marka- lama vefiyatlandırma,işlemlennin nasıl yapılacağı ve hepsinden önemlisi ülke- nin genel ihracat stratejilerinin nasıl çi- zileceği bilinen şeylerdir. Bunlann yeni- den keşfedilmesine ve Türk işadamlan- na ihracaün öğreülmesi için bu kadar yüksek maliyete ve büyük mal ve kay- nak kaybına da gerek yoktur. Işin daha da acısı ülkemiz bu konularda acemili- ğin ve bilgisizliğin karanlık dehlizlerin- de ışık ararken, bu ülkenin yetişürdiği değişik bilim adamımız Birleşmiş Mil- letler uzmanı olarak diğer başka ülkele- re ihracatçılık öğretiyorlardı. Sadece öğreünekJe kalmayıp bu konunun ku- ramını da yazacak hale gelmişlerdi. Bu bilim adamlanmızdan birisinden bu yaada söz etmek bir çeşit bilimsel na- mus borcu sayılır. Sözünü ettiğim kişi halen Michigan State University'de (Michigan Eyalet Üniversitesi) görevli profesör Dr. Tamer Çavuşgjl'dir. Dr. Çavuşgil Orta Doğu Teknik Universite- si'nden mezun olmuş ve yurtdışında master ve doktora yapmışür. Dr. Ça- vuşgü'in şirketlerinin ihracat öğrenme süreçlerine ilişkin çahşması bugün han- gi uluslararası marketing kitabını açar- sanız açın içinde mutlaka söz edilen bir çalışmadır. Halen Internaüonal Marke- ting Review ve Journal of Internaüonal Marketing gibi ünlü iki yayının baş-edi- törü durumundaki bu meslekdaşım aynca Birleşmiş Milletler'e bağlı Unc- tad/Gatt örgütünün araşürma ve eğiüm organı durumundaki International Tra- de Centre (İTQ-Uluslararası Ticaret Merkezi-nin de danışmanı olarak deği- şik ülkelerde gerek hükümetlere, gerek- se şirketlere danışmanlık yapmakta ve ihracatçılara dersler de vermektedir. Ama Dr. Çavuşgü'in değerini kendi ül- kesi ta anlayabilmiş ve onun bilgisinden yararlanabilmiş değildir. Niye yarar- lansın ki, çağınrlar bir ülkeyi, konuyu bilmeyen yabana uzman. Öderler dün- yanın parasını. Sonuç rafa kaldınlacak bir rapor olarak kahr. Bizgene eski yön- temlerle bilinenleri yeniden keşfeüneye yöneliriz. Türkiye'nin sorunu diğer köylü top- lumlann sorunlanna paralellik gösteri- yor. Kendine ait olan her şey kötü, ya- bancı olan he rşey iyi. Bu sözüm sadece kamu kesimi için değil, özel kesimin en ileri örgütü olan TUSİAD'a da yönelik. Onlarda da bir yabancı hayranlığı izle- nimi edindim nedense. Bu tür eğilimleri başka bir köylü toplum olan İrlanda'da da gözledim. Eğer bir adam İrlandalı ise herkes aleyhinde bir şeyler yumurtlu- yor, ama eger adam tngiliz, Alman veya Amerikah ise yere göğe sığdırmıyorlar. Bir Amerikan-İrlandah dostum bu tür davranışı bir çeşit "aşağılık duygusu" belirüsi olarak nitelemişti. Ben bir şey katmadan değerlendirmeyi size bırakı- yorum. DÜNYA EKONOMTSİNE BAKLS ERGİN YILDIZOĞLU Ufukta Daha Çok ve Fakirieşnıe Vari Dünya ekohomisinin mer- kezlerinde işsizlik çığ gibi arü- yor. OECD'ye göre 1992'de iş- siz sayısı 30 miîyona ulaşıyor. OECD ülkeleri ortalama işsiz- lik oranı 1990'da %6.2'den 1992'de %7.5'e çıkü. İşsizliğin hızü arüşımn arkasında eko- nomik durgunluk (resesyon) var. Dünya ekonomisi üzerine yazan uzmanlann çoğu dur- gunluktan çıkışa dair henüz ciddi herhangi bir işaret ol- madığını düşünüyorlar. Bir kısmı ise daha şimdiden dur- gunluğun bir bunalıma (dep- resyona) dönüştüğünü var sayarak yazıyorlar. Bunlar doğru ise 1993 yıhnda da dün- ya ekonomisinin merkezlerin- de işsizliğin artmaya devam edeceğjni düşünmek gereki- yor. Avrupa'da her 10 kişiden biri işsiz ve her gün 3000 kişi iş- sizler ordusuna kaülıyor. Top- lam 18 milyon kişiye ulaşan Avrupa işsizler ordusuna yıl sonuna kadar 200.000 kişin'in daha eklenmesi gerekiyor. Aşağıdaki tablodan da göriil- düğü gibi dünyanın belli başlı ekonomilerinde işsizlik bir yıl öncesine göre belirgin bir şekıl- de arüyor. Bazı İşsizlik Oranlan (%) Isveç Finlandiya Yunanistan Ingtltere Almanya Belçıka Irlanda Fransa Isvıçre Japonya ABD 1991 2.7 76 82 81 57 93 15 8 64 13 22 6.6 1992 6.3 11.2 10.3 10 2 62 10.8 17.3 10.2 31 2.2 7.4 ABD, Japonya, ilk 6 ay. Di- ğerleri tahmin. . Kaynak: OECD ve Ulusal İstatistikler. Japon Nomura Bankası'nın bir raporuna göre işsizlik 12 Avrupa ülkesinde tahmin edi- lenden daha hızlı arüyor. Ra- por gelecek 12 ay içinde en az dört Avrupa ülkesinde işsizlik sıçrayarak artacak diyor. İngiltere bunlardan bir tane. İngiliz Sanayicüeri Derneği'- nin en son açıklamasına göre yıl sonuna kadar işsizlik her ay 25.000 kişi artacak. Bu rakam sadece maden işçilerini değil. teknolojik ge- lişmelerin ön- cülüğünü ya- pan sektörler- den havacıhk' ve uzay araşür- malan se^tö- rünü de etkiü- yor. İşsizliğin hızlı arüşımn sosyal etkileri- ni yine Ingilte- re'den izlemek mümkün. Bir taraftan mülkiyete yönelik suçlarda gözle görülür bir arüş olurken diğer taraftan işçiler artan işsizliğe karşı toplu halde protestolannı yükseltiyorlar. Londra'daki 200.000 kişilik yürüyüş madencilerin protesto kampanyasını başlarürken ondan bir hafta sonra )dne aynı şehirde havacılık ve uzay araşürmalan sektöründen bin- lerce işçi büyük bir gösteri yü- rüyüşü ile son işten çıkartma- lara karşı sessiz kalmayacak- lannı gösterdiler.Tüm İkinci Dünya Savaşı sonrası dönem- de işsizlik oranının istikrarh olarak en düşük olduğu, çaL- şanlann ezici çoğunluğunun kaydı-hayat şartı ile iş güvenli- ğine sahip olduğu Japonya'da bile çalışma koşullan hızla de- ğişiyor. Yanm gün çalışan- lann sayısının hızla artığı ve bu gün toplam işgücünün beşte birine ulaşüğı söyleniyor. Bu arüş bunlann kolayca iş- ten çıkanlabümeleriyle yakı- ndan ilişkili. Tokya JVC bir serverde 2100 işçiyi kolaylıkla işten çıkarabüiyor. Toyota Nissan gibi şirketlerinde mev- simlik işçi sayısında çok büyük ölçüde kesinü yapüğı görülü- yor. Gözlemciler Japonya'da artık bir ikinci sınıf>işçi, yanm günlükçüler. tabakasının oluş- tuğuna işaret ediyorlar. işsizlik ekonomik durgunlu- ğun görüntülerinden biri. Bu yüzden ekonomik durgunluk uzaması ve giderek bir depres- yona dönüşme işaretlerinin be- linnesi işsizliğin de giderek ar- tacağina işaret ediyor. Geçenlerde yayımlanan OECD raporunda 24 sanayi- leşmiş ülkede 1993 yıhnda eko- nomik büyüme beklentisinin ortalama yüzde 3.1'den vüzde 2.1'e düştüğü belirtildi. GSMH büyüme oranlanndan daha hassas bir gösterge ola- rak sanayi sektörû çıkü büyü- me arüş hızlanna baküğımızda, sanayileş- miş 6 ülkede (ABD, Ja- ponya, Almanya, Fran- sa, Italya ve İngiltere) ekonomik gelişmenin maddi temelini oluştu- ran sanayi üreüminin büyük hızııun 1988-1990 arasında düşmeye baş- lachğını görüyoruz. (Grafık) Bu büyüme hızlanrun 1991 yılının ikinci yansında ve 1992'nin birinci yansı- nda sıfır ve eksi rakam- lara ulaşmaya başla- ması ise bu trendin de- vam eünesi halinde 1992 yıhnda bir depresyon tehlikesi ile karşı karşıya kaldığımıza işaret edi- yor. Tüketici harcama- lanndaki düşüşler ve ar- tan işsizüği de göz önüne alan bazı ekonomistler daha şimdi- den' Avrupa'nın bir ekonomik depresyon yaşamakıa olduğu- nu anlatmaya başladılar. Genel olarak ekonomistler, ekonomik durgunluğun (re- seyon) olası süresi ve derinJiği üzerine bir tahmin yapamaz hale gelmeye başlayinca bir depresyondan (bunalımdan) bahsetmeye başlıyorlar. Bura- daki farkm alünı çizen en önemb' etken bir anormallikle ve belirsizlikle karşı karşıya kalınmış olunmasıdır. Bunab- mda ekonomi, o güne kadar verimsiz kapasitenın iflarlar, deviralma ve tasviye yolu ile erimesine, birikmiş stoklann düşük fiyatlardan temizlenme- sine ve ödemeyen borçlann si- linmesine kadar devam ediyor. Şu anda dünya ekonomısın- de yaşamakta olan ekonomik durgunluğu ve belki de geliş- mekte olan bir bunalımı hazı- rlayan bir önceki gelişme dö- nemine bakarsak, iki gösterge- nin yukandaki senaryo ile iliş- kih olarak öne çıküğını görebi- liriz. 1980-1991 arasında özel sanayi ve ticari kredilerin GSMH ya oranında sürekli bir arüş yaşandı. Bu yüzden bir- çok yazar bu genişlemenin borç yolu ile gerçekleştinldiği ve dolayısı ile maddi temelınin zayıf olduğunu savunuyordu. IMF: World Economic Outlo- ok. Ekim 1992. NVashington. Ticari ve sanayi ««ktörü toplam borç / GSMH oranı ingiltere ABD Japonya 198O 0.8 1 12 1991 1.6 1.4 2.2 Sanayi uretimi büyüme hızı yıllık artışlar (TL) 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 A N 1 4.8 5.3 2 1 -1.9 1.6 Japoaya -1 3.4 9.5 6.2 4.5 2.2 -5.4 Ahmya 2.2 0 3.6 4.8 5.2 3 0 Fraasa 1.1 1.9 4.1 3.7 1.3 0.6 0.6 ha*a 4.1 2.5 6.9 3.3 -0.05 -2.1 -0.03 haüter. 2.4 3.2 3.6 0.03 -0.05 -0.3 •0.7 gözlenen devrevi genişleme ve daralma. dönemlerine uygun bir şekilde davranmıyor. Piya- saîar aül kapasiteyi kendi ken- dine temizleyemiyor, sanayi üretimi hızla düşüyor, işsizlik ve iflaslar olağan üstü artmaya başhyor ve yeni kredi alma do- layısıyla yaünm yapma eğilimi hızla düşüyor. Sermayedann ve tükeücinin kredi alinaktan vazgeçmeye başlaması ve borçlannı tasviye eüneye baş- laması ise bunalımın giderek hafiflemeye başladığı bir to- parlanma döneminin yaklaş- makta olduğunu işaret ediyor. Tüm bu görüntülerin alünda ise sanayi kârlannın düşmekte olması yaüyor. Bu hem serma- yedann kâr etme beklentisini olumsuz etkiliyor ve dolayısıy- la yeni yaünm yapma eğilimini azalüyor. Karlann düşmesi- toplam gelirleri ve özellikle de ücretleri daralttıği için tüketici talebini daraltarak sanayidnin satışlannı ve kârlannın tekrar gerilemesine yol açıyor. Bu kısır döngü piyasadaki fazla ve Aynı dönemde aktif fıyat- lannın piyasadaki mal liyat- lanndan çok daha hızl: artüğı gözlendi. 1980'lerin ikinci yansında belli başlı borsalar beklenmedik düzeylere çıkü. Japonya, İngiltere ve ABD'de gayrimenkul fıyaüan sırasıyla %200, %75, %30 artü. Geçti- ğimiz yıllardaki borsa krizi, bir seri bankanın çökmesı ve iflas- lann yaşanması, nihayet şu sı- rada gayrimenkul piyasalan- nda dünya çapında görülen ge- rilemeler bu yolda piyasalann temizlenme sürecinin birer parçası. Hızla artan işsizlik ise bunun işçilere yansıyan mali- yeti. Piyasalann kendini temızle- me sürecine bakarak durgun- luğun depresyona dönüşmesi, yani uzunluğu ve derinliği hakkında bir tanmin yapmaya kalkınca da hiç iç açıcı olma- yan bir manzara ile karşı karşı- ya kahyoruz. Gözlemciler bu temizlenme sürecinin ABD'de iki yüdır yaşanmakta olduğu- nu ama bu sürede gerekli yo lun sadece yansının aşılabildi- ı ğini, İngiltere'- ' nin ise daha çok yol alması gerektiğinı id- dia ediyorlar. Bu temızleme süreci ise Ja- ponya'da he- nüz başhyor. Almanya" nın birleşmesin- den sonra Baü Almanya'nın temizlenme sürecine bir de Doğu'daki ve- rimsiz kapasitenın tasviyesi sü- resi eklenince henüz başlayan tavsiye sürecinin çok daha çal- kanüh ve uzun süreceği düşü- nülüyor. Bu koşullarda genel anlayış 1993 yüının bu temiz- lenme sürecinin yaşanacağı dolayısıyla ekonomik durgun- luğun şiddetli bir bunabm hali- ne gelebilcceğj şeklinde. Mer- kez ülkelerde hükümetlerin. birbirleri ile uygunluk hahnde işleyecek bir knz yönetiminde henüz anlaşamadıklanna ve böyle bir anlaşmanın da henüz ufukta görülmediğini bir türlü düşmeyen Ahnan faiz hadle- nnden, bir türlü sonuçlanama- yan GATT görüşmelerinden, karaya oturmuş olan Maast- richt gemisinden ve hızla zayı- flayan siyasi bderüklerden gör- mek mümkün. Demek ki kısa vadede de dünya ekonomisi- nin ,çahşanlara daha çok işsiz- lik, tüketim eğilimlerinde daha çok daralma, dolayısıyla fakir- leşme vaat eüneye devam ettiği anlaşıbyor. TÜPRAŞ TÜRKİYE PETROL RAFİNERİLERİ A.Ş. ORTAKLARINA DUYURU Sermaye Piyasası Kurulu'nun 1.9.1992 tarih ve 92/456 sayılı belgesi ile, Ortaklığımız çıkanlmış sermayesinin 219.000.000.000 TL.lık kısmı Yeniden Değerleme Değer Arüş Fonundan 219.000.00.000 TL.lık kısmı nakden karşılanmak üzere 730.000.000.000 TL.'ndan 1.168.000.000.000 TL.'na yükseltilmesi dolayısıyla aıtınlan toplam 438.000.000.000 TL.'lık sermayeyi temsil eden hisse senetlerinin yeni pay alma (riiçhan) haklannın 23.9.1992 - 23.10.1992 tarihleri arasında kullanılacağına ilişkin duyuru, Tercüman gazetesi ile sözkonusu duyurunun Tercüman gazetesinde yapıldığını belirtir ilanlar Hürriyet, Cumhuriyet, ve Yeni Günaydın gazetelerinin 17.9.1992 tarihli nüshalannda yayımlanmışür. Yeni pay alma haklannı kullanma süresi 21.11.1992 tarihine kadar uzaülmış olup, yeni pay alma haklannı kullanmak isteyen ortaklanmızın duyuruda belirtilen yerlere başvurmalan gerekmektedir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle