Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 KASJM1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABEBLER
CUMHUBIYETTEN
OKURLARA
ÖZGENACAB
VlGdHL-
Bugünkü anayasayı beğensek de beğenmesek de 24. mad-
desinde öngörtilen şu ilke Türkiye Cumhurıyeti'nin kurulduğu
1923'ten bu yarja tüm anayasaların temel ve değişmez kuralı-
dır: *-
"Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir."
"Cumhuriyet" gazetesini 68 yıldır gazete yapan temel olgu
isehertürlüekonomikvesıyasal baskıya karşın "laiklik" i\ke-
sinden ödün vermezliğidir.
Oral Çalışlar'ın Islam ve Batı kaynaklarından yaptığı bilim-
sel, çağdaş ve tarafsız araştırması bu ilke doğrultusunda
büyük yankı ve ilgı uyandırdı.
"klam'da ilc aynhklar ya da Hazreti Ati-Muaviye Kav-
gası"nı anlatan yazı dizisi, laiklik ilkesinin ve bazı dinsel-
tarihsel gerçeklerin daha iyi aydınlanması amacıyla yayımla-
nıyor.
Laik Türkiye Cumhuriyeti'nde bugün neler oluyor?
Kapadokya'da Avanos ilçesinin Müslüman belediye baş-
kanı birkaç ay önce, bir eski Ortodoks kilisesinin anahtarını,
"turist gelir" umuduyla Vatikan Kilisesi'nden bır Katolik kar-
dinale bağışladı. Üst»lik kilise ne kendisinin ne de belediye-
nin malı idi. Kilise Hazine'ye aM .. Bugün bu kilıseye girmek
için bırakın OrtcxJoksları, Müslümanlar da Katoliklerden izin
almak zorunda değıl mi? Hem de hükümetin bilgisi altında...
Tarsus'ta bir başka Ortodoks kilisesi de (onarımı için ge-
rekli olan öder>ek karşılığında) aynı Katolik kardinalirtin kut-
sallık şemsiyesi altına verilmedi mi? Oysa yöre halkı burayı,
ünlü bir mimarımızın katkısıyla onanp bir sanat ve kültür evi-
ne dönüştürmek istememiş miydi?
Nüfusunun yûzde 98i Müslüman olan bir ülkede yıllarca
önce müminlerince terk edilmiş bir Ortodoks kilisesi, Vatikan
tarafından Katolikleştirildiğinde bunun adı "laiklik" ve "tanı-
tım" oluyor. Buna karşılık laiklik, bilimsellik ve çağdaşlık;
Anadolu'da yaşayan 15-20 mılyon Alevi için acaba göz ardı
edilmiyor mu?
Oral Çalışlar'ın araştırmasındakı görüş ve düşüncelere ka-
tılırız ya da katılmayız. Bu ayrı bir olaydır. Ancak "Cumhuri-
yet'"in Atatürk'ten bu yana üzerınde durduğu temel ilkeler-
den btrinin "laiklik devrimı'" oldugu da açık bir gerçektir.
"Düşünce ve kanaat özgürlükleri ile bunları açıklama ve
yayma" gibi anayasanın temel ilkelerinin Türkiye'de nasıl
çiğnendiğini Süleyman Ege'nin yazı dizisinde izliyorsunuz-
dur.
Yakın tarihimizin önemli bir duman perdesini aralayan
Ege'nin, klasik müzik bestecilennin yapıtlarına ad olacak bir
başfık altında topladığı "Kitabın Ateşle Dansı" araştırması,
insana François Truffaut'nun 'Fahrenheıt 451" filmini çağrış-
tırıyor. Diziyi okudukça "Tann bir daha o günleri gösterme-
sin "diyoruz.
Birbirinden büyüleyici, düşündürücü, aydınlatıcı öteki yazı
diziierimiz de okurlarına kavuşacaklan günü bekliyor.
• • •
1. "Cumhuriyet" sözcüğü 69 yıl önce Mustafa Kemal tara-
fından Turklerın yönetim bıçımıne konmuş bır addır. Yıne
"Cumhuriyet" sözcüğu, 68 yıl önce Atatürk tarafından bu ga-
zeteye verılmış bır addır.
Kurucusu Yunus Nadı ve eşi Nazime Hanım, daha sonra
oğulları Nadır ve Doğan Nadı bu adı kurumlaştırmışlardır.
"Cumhuriyet" adının bugünkü sahıbi Yunus Nadi'nın varisle-
rıdir.
2. "Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik TAŞ", Tıcaret
Kanununa gore kurulmuş bir şirkettır. Her ticarı kuruluş gibı
bu şırketde mal ve hızmet üretmıştir. Üretimı gazetedır, kıtap-
tır, baskıdır.
Bu şirket, her şırketgibi kredi almış, borç vermiş, defter tut-
muş, vergı ödemiş, kâr etmiş, zarar etmiştir. Doğrular yap-
mış, yanlışlar yapmıştır.
Bu şirket. bazı benzerlerı gıbi yapılmayacak bir yanlış yap-
mış, imar Bankası'ndan kredi almıştır. Tefeciliğe varan yük-
sek faızın etkisı ve yanlış yönetim sonucu "konkordato" ilan
etmek zorunda kalmıştır.
Konkordato ılan ederken yine de İmar Bankası'na "borcu-
muyüzde 100 odeyeceğım. ıştegüvencelerim..."demiştir.
İmar Bankası bu güvenceleri kabul etmemiştir. Bu arada
yanlış yapan yonetım gitmiş. okurun istediği yönetim işbaşı
yapmıştır. Şirketın yenı temsılcilerı iyi niyetle mahkeme dos-
yaiarı dışında da uzlaşma yolları aramıştır.
Şirketın bankaya borcuna karşılık önce gayrımenkulleri ve
ıştirakının bulunduğu bazı şirketlerdekı hisselerı ıle gelirlerı
önerilmiştır. Yanıt "ftay/r'olmuştur. "Hem gayrimenkul hem
ilan gelirlehnden pay verelım "denilmiştir, alınan yanıt ise yi-
ne "hayır'dır.
Çünku 'fcurTunamacı' kuzu "yu yemektir Yüzlerceçalışa-
nın kıdem tazminatı, ikramiyeleri, aylıkları ve fazla mesai ala-
cakları imar Bankası için önemli değildir. Şirketten alacaklı
öteki kişi ya da kurumların haklarını da bu banka umursama-
maktadır. Çünku amaç "Cumhuriyet"ı ele geçirmektır.
3. Üçüncü kavram ise "Cumhuriyet GazetesT'nın kendisı-
dir. "Şirfcef'ın ürettıği bir üründür Bu gazetenın sahıbi ise
bizzat okurlarıdır. Bu gerçek bugüne kadar açık seçik kanıt-
lanmıştır. "Cumhuriyet Gazetesi"nın gerçek sahıbi olan
okurlar, şimdiye değin satın alınamayacaklarını çeşıtli olay-
larla kanıtlamışlardır. Bu gazete yaşayacaktır.
4. Oördüncü gerçek ise bu gazetede ve şirkette "çalışan-
lar"ın varlığıdır. 68 yıldır gazeteyı her gün çatan ve bu onuru
okurlarıyla paylaşan, özverili "çalışanlar" bütün bu sorunla-
ra bir çözum bulmuşlardır. Daha önce de yazdığım gibi çalı-
şanlar bır araya gelıp "Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve
Yayıncılık AŞ"yi kurmuşlardır. Bu yeni şirket, Yunus Nadı va-
rislerinden "Cumhuriyet adını kiralayıp "gazete "yi üretmek-
tedir.
imar Bankası'nın uzlasmaz tutumu nedeniyle "Cumhuri-
yet Matbaacılık ve Gazetecelik TAŞ" yanı şirket. birkaç gün
önce mahkemeye başvurarak iflasını istemıştir.
iflasın amacı, imar Bankası da dahıl tüm alacaklılarının; ya-
rti çalışanların, öteki tüzel ve özel kişilerin, haklarını ıflas
masasından eşıt ve dengeli olarak almalarını sağlamaktır.
Şirketın, tüm borçlarını karşılayacak yeterlı aktifi vardır.
imar Bankası bugun ne ıstıyor?
Şirketın dışında Yunus Nadi varıslerine ait olan "Cumhuri-
yet" adını ele geçirmek... Okurların "Cumhuriyet Gazetesi"-
nı sahiplenmek... Çalışanların kıdem tazmınatlan ıle bırıkmiş
alacaklarının önüne geçip aslan payını önce kendısi almak...
Ûtekı alacaklı ları da dışlamak...
Buna ne okurlar, ne çalışanlar ve ne de öteki alacaklılar
izin verecektir... Bankanın kontrolündeki interStar televizyo-
nunda bankanın avukatı Kırmızı Koltuk'ta "konkordato 'yu
anlattı ve "şirket" ile anlaşmazlığa değinmeden yüce yargıç-
lan çarpık bır anlatımla etki altına almaya çalıştı. Sayın avu-
katın bılmediğı nokta, yargıçların vicdanlarının yücelığıdir.
Bugünden itibaren imar Bankası'nın yeni saldırıları bekle-
niyor. Hepimiz tüm olanaklarımızla bu saldırılara karşı koy-
maya hazırız. öyle değil mi?
* • •
Gazetemızin çeşıtli birimlerinde başarılı çalışmaları ile
adım adım yükselmiş olan ilk bayan Yazıişleri Müdürümüz
Füsun Ozbilgen, yaşamını gazetemiz dışında yürütme kararı
aldı. Füsun'un, gazetemize emek ve katkılan unutulacak gibi
değil. Füsun'a, özleminı gönlünde duyduğu türde bir meslek
yaşamına bir an önce kavuşmasını diler, katkılarından dolayı
teşekkür ederim.
Pazar günleri yayımlanan "Burun" sayfası da yapımcıla-
rınca sona erdirildi. Kendilerinin daha iyi, yeni tasarımlar
peşinde olduklarını söylemekle yetınecegim.
Sağlıklı, mutlu günler dileğiyle...
BAŞKENT GÜNLERİ
Müşerref Hekimoglu
10.000 Ura (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cagaloğlu-htanbul
ödemeli göBderümez.
Altuıın altanda siyanür olmasaydı!• Bergama'nın Ovacık köyü ve yöre
muhtarlan, siyanürlü altını istemediklerini
belirterek yabancı şirketlerin çıkarlan
için planlandığım öne sürdükleri
yatınmdan vazgeçilmesini önerdiler.
• Çevresel Etki Değerlendirme Genel
Müdürü fylurat Sungur Bursa, altın
çıkanlacak yöredeki halkın kuşkulan
ortadan kalkmadan şirketin çahşmasına
izin vermeyeceklerini söylüyor.
• Eurogold şirketinin siyanür kullanarak
altın işletmesi kurma girişimleri sürerken,
yöre halkı ve çevre konusunda duyarh
olanlar, 2 yıldan bu yana karşı
mücadelelerini sürdürüyorlar.
MERIH AK
İZMİR - Bergamanın Ova-
cık Köyü yakınlannda siyanür
kullanılarak yapılacak altın
üretimiyle ilgili tartışmalar 2
yıldır sürüyor. Yöre muhtarlan
siyanürlü altını istemediklerini
belirterek yabancı şirketlerin çı-
karlan icin planlanan yatınmın
gcrçekleşmemesini istiyorlar.
Çevresel Etki Değerlendirme
Genel Müdürü Murat Sungur
Bursa. yöredeki halkın kuşku-
lan ortadan kalkmadan şirke-
tin çahşmasına izin vermeye-
ceklerini söylüyor.
Eurogold şirketinin siyanür
kullanarak altın işletmesi kur-
ma ginşımleri sürerken yöre
halkı ve çevre konusunda du-
yarh olanlar. 2 yıldır karşı mü-
Dedeman otelleri
Ya patron
gelecek,
ya grev
• tşveren tarafının son anda
anlaşma sağlanmasına karşın
çekilmesi. görüşmelerin
kesilmesine ve grev karannın
asılmasına neden oldu'.
NÜVİTTOKDEMtR
İZMİR - DİSKe bağlı OLE-
YİS"ın Dcdcman otellerindc
aldığı gre\ karannın işyerlerinc
asılmasının ardından. scndika
yetkilileri. ısvercnin olumsuz
tavnnı bırakıp görüşmelerin ye-
nidcn başjamasını isiiyor.
OLEYIS ycikilileri İstanbul.
Ankara. Anlalya ve Nevşehir
Dedeman oiellerinde 1200 işçi-
yi kapsayacak toplusözlcşmc
görüşmelerinin. tüm maddeler-
dc anlaşma sağlanmasına kar-
şın iş\crcn tcmsilcisinin hiçbır
ncden göstermeksizin çckilme-
siyle kılıticndığinı bildirdi. Yet-
kililer, görüşmelerin yeniden
başlamaması durumunda altı iş
günü öncesinden bildirimde
bulunularak grevin başlayabi-
leceğini belirtliler.
Dedeman oiellerinde 1200 iş-
çiyi kapsayan toplusözleşme
görüşmclcriiK işveren adına
Turizm Yaiınmcılan Derneği
Endüstriyel llişkiler Kurulu'n-
dan bir görcvlenin katıldığı,
parasal \c ıdari liim konularda
anlaşma saül.mdığı öğrenildi.
Ancak işvercıı larafinın son an-
da anlaşma suiilanmasına kar-
şın çekilmesi. görüşmelerin ke-
silmesine vc grev karannın
asılmasına ncden oldu. OLE-
YİS ycikilileri geçen pazartesi
günü Dcdcman'ın İslanbul.
Ankara. Antalya vc Ncvşchir'-
dekı oicllcrinc grev karannı as-
tı. Dedeman ışvcrcnınin toplu-
sözleşme görüşmelerinden çe-
kilmesinc. hcsjplardan alınan
yüzdclcri kaldıracağım bildir-
mesine sendikanın karşı çıkma-
sının ncden olduğu öğrenildi.
cadelelerini sürdürüyorlar.
Eurogold. gazetelere ilan vere-
rek yatınmın, bölgenin yeşilliği-
ni bozmayacağını. çevreye za-
rar vermeveceğini savunurken
başta yöre halkı olmak üzere
cevreci kuruluşlar. insan sağlı-
ğının çevrenin tehdit altında
olduğunu vurguluyorlar.
Şirketin hazırladığı rapera
göre Ovaakta 8 yıllık bir re-
zerv olduğu bıldınhyor. Muzaf-
fer Çetin. Haydar Espal.İbra-
him Öner. Mustafa L'maç.
yaptıklan ortak açıklamada. 8
yıllık bir rezcrv için çevrenin
katledilmesinc izin vermeye-
ceklerini belinivorlar, Muhlar-
lar ortak açıklamalannda. "2
yıldır sondaj cahşması yapılı-
yor. İşletme ruhsatı vcrmcye
yetkili kurumlann harekete ge-
cerek projenin bu aşamada de-
gerlendirilmesıni ve halkın bil-
gilendirilmesıni istiyoruz" dedi-
ler.
Siyanür kullanılarak işleüle-
cek maddenin işletme sırasında
ve sonrasında çevreye ve insan-
lara vereceği zararlann "taraf-
sız" uzman kişilerce incelenme-
sini isteyen muhtarlar. Ber-
gama'nın 1. derecede deprem
kuşağında olduğunu antmsatı-
>orlar. Muhtarlar. siyanürlü
atık için kurulacak olan barajın
meydana gelecek bir depremde
taban çökmesine neden olabile-
ceğini ve çevrenin zehirlenebile-
ceğıni belirtiyorlar.
Doğal Hayatı Koruma Der-
neği tarafından hazırlanan ra-
porda da altın üretiminin çevre-
yi olumsuz elkileyeceği bildiril-
di. Raporda. "Maden işletmesi-
nin 8-10 yıl süreceği, ancak
sızıntı sulannı izleme sisteminin
en az 50 yıl işletilmesi ve yeraltı
suyunun en az 10 yıllık bir peri-
yod için izlenmesi gerektiği bi-
linmektedir. Bu durumda
maden çıkartma faaliyetleri bit-
tikten sonra bu izleme progra-
mı kimin tarafından yürütüle-
cektir? Bu izleme programının
maliyeti ve kimin tarafından bu
maliyetın karşılanacağı belirtil-
memiştir" denildi.
Yine raporda. Soma Termik
Santrah'ndan kaynaklanarak
bölgeye taşınabilecek kirliliğin
yöredeki hava kirlıliği ile birle-
şerek asit yağrnurlan oluşabile-
ceğinin belirtilmesine karşın su
ortamının (PHnın) düseceği-
nin hesaplanmadığı da belirtil-
di.FgeCniversitesi Çevre Mer-
kezi Müdür Yardımcısı Prof.
Dr. Emür Henden, şirketin be-
lirttiği yöntemlerle siyanür kul-
lanarak altın üretilmesinin
büyük tehlikeler içerdiğini söy-
ledi. Prof. Dr. Henden, "En son
teknoloji antma tesisi, çok iyi
bir izleme. çevre ve insanlar için
sigorta ve teminat gibi yaptı-
nmlar getirilmelidir. Gelişmiş
ülkelerdeki tüm yaptınmlâr uy-
gulanmalıdır. Aynca antılması
için bir antma tesisi kurulması
tartışmayı bitirecektir. Daha
önce hazırlanan ÇED raporu
yanlış ve eksikliklerie doludur.
Çeşitli çevrelerden bilim adam-
lannın katıhmıyla yeni bir ÇED
raporu hazırlanmah ve proje
buna göre yeniden düzenlenip
antma tesisi kurularak calışma
Mlkthkak-FtNa HanmAvukat Paksov, kadın sesini müzayede salonlanna taşıdı. "Muhakkak stiliyle vazılmtş 14. y\ Selçuklu
Kuran sayfası da Sanat Fuan'ndaki müzayedelerde yer alan seçkin parçalardan biri. (Fotoğraflar: fBRAHıM GÜNEL)
Müzayedeler: Yalnızca para sesi mi?
KüJtürSenisi- KÜSAV tarallndan
düzenlencn \e bugün başlayan. 8.
Uluslarardsı İstanbul Antika ve
Dckoratif Sanat Fuan kapsamında
yapılacak olan müzayedeleri ilk kcz bir
kadın yönetecek. Asıl mesleğı avukatlık
olan Kerda Paksoy. sanal larihinc ve
ant'ikaya olan ilgisi nedeniyle 1.5 yıldır
KÜSAVdaçalıştığınıbelirtiyor. Bu
sürcçıc müzayede yöneticiliğine ılgi
duyduğunu belirten Paksoy. Çiğdem
5imavi'nin desteğiy lc kurs görmek üzcre
Londra'ya"Solheb\'s"egönderildiğini
anlalıyor.
İslanbul Barosu av ukailanndan olan
Kcrda Paksoy. bir hukukçuyla evli. 2
yuşmda birkızı var. Kurs için gittiği
"Soıheby "s"'de birkaç deneme
müzayedesine katılmış olmasına karşın
ilk gerçek sınavını 7-8 kasım günleri
yapılacak müzayedelerdcvereceğini
belirtivor.
Ferda Paksoy. müzayede yöncticiliğini
sürdürüpsürdürmeycccği konusunda
şunlan söylüyor: "Kcndi mesleğim olan
av ukallığı da scviyorum. Ama bu da
farklı bir heyecan. insanlarla iç içe
oluyorsunuz. Zaten müzayede yöneticisi
olmak başlı başına birşey değil: kcndimi
sanat tarihi ve antika konusunda
yetiştirmck istiyonım."
Paksoy "un verdiği bilgiyegöre
Türkiye'de şu anda faaf olarak çalışan
kadın müzayede yöneticisi yok. Bursa'da
sokak aralanndaki bitpazarlannda
mezat yapan bir kadm olduğunun
bilindiğini belirten Paksoy.
"Sotheby's"in bu konuda yaptırdığı bir
araştırmaya göre. Avrupa"da da oldukça
az sayıda kadın yönetıcı bulundugunu,
kendisinin dünyada 5 ya da 6. kadın
yönetici olduğunu belirtiyor.
Fuannen renkli bölümünüoluşturacak
müzayede. etkinliklenn son günleri olan
cumartesi vepazaryapılacak. KÜSAV.
bu yıl bir yenilik olarak. müzayedeyi:
dekoratifeşya. ikona vekutsal resimler
ile Osmanlı ve Avrupa antika sanat
eserleri müzayedeleri olarak üç bölümde
gerçekleştirecek.
yapılmalıdır. Başka yerdeki ça-
hşmalarla bu bölgeyi karşılaş-
tırmamak gerekir. Çünkü do-
ğal ortam çok farklı" dedi.
ÇED Genel Müdürü Murat
Sungur Bursa, yöre halkının
kuşkulan ortadan kalkmadan
şirketin çahşmasına izin verme-
yeceklerini söyledi. Bursa,
"Konuyla ilgili lienüz ne olum-
lu ne de olumsuz bir karar ver-
dik. Bölgedeyaptığımıztoplan-
tılarla halkın görûşünü almaya
ve toplumu karar süredne kat-
maya çalışıyonız. Yurtdışında
pek çok yerde uygulanan bu tür
topJanttlan bölgede geniş ola-
rak yapacağız. İlk kez çevre
konusunda bu toplantılarla
halkın görûşünü soracağız. Bu
çok olumlu ve demokratik bir
gelişmedir" diye konuştu.
Siyahla yenılmedı
Spassky'nin
işi, 4 nalla
bir ata kalch
Kültür Senisi - Bclgrad'da
oynanan "Yüzyılın Rövanş
Maçı'nın 27. oyununda Beyaz-
larla oynayan Bobby Fi:>cher.
Borıs Spassky ilc bcrabcrc kala-
rak karşılaşmayı galip tamam-
lama fırsaiını kaçırdı. 9-5 önde
bulunan Fischcr. 27. oyunu al-
saydı 10. oyunıınu kazanmış
olacak ve karşılaşmantn galibi
vıyılacaklı.
Npan>ol.ıçılışı. Deûişrm:de\.mn0İu
Fısdıer Sp*ssk> fischer "
(hc\az) (shahl |he\az>
Ic4
2AD
3Fb5
4Fd>
5(M)
6d4
7Ad4
^ \0 2
9KıTl
H) \bc3
11 Ft"4
P Kd2
13Fs3~
I4K-5
l>Kadl
IhŞfl
I
7
Aııl
IS K.dX
W Kd<^
•'(IAa'2
2l5cl
23 h3
c5
Ac6
a6
dc<)
16
ed4
c5
Vdl
Fd7
\c7
IMM)
•\ı;6
Ac5
fe5
c4
k-5
Fg4
Kd.S
Şjj»
Şc""
h>
Şf6
Fhî
24Aa3
25 AO
26AII
27Şe2
28A3d2
29AL-3
VIŞP
JIAdfl
32Şc2
33 \s}
34;ı3"
35 \e(i
36 ŞĞ
37 Şe*
3SM
3>>hg5
4()Ah4
4IAH4
42AÎ5
431?
44ŞI3
45Ac3
46 M?
F(7
eb
a5
Fe6
h5
c6
Ff7
a5
Fe6
Şg6
Ff7
Fc6
Fd7
Fc6
Fd
1
ŞÜ5
Fg4
hg4
a4
et~?
FIX
Şh^
Fc5
Güllük
Havaalanı
Gazhane isçisi.derdini duvarlara döktü kesinle
§ti
3 3 / MEHMLTEMINBE
• İstanbul Yedikule'deki
Gazhane'deaçılan
"Seretonm H'sergisindeen
çıırpıcı doğaçlama. aynı
mekan içinde kömür ve gaz
üretimini sürdüren fubriku
işçilerineaitti.
• İşciler. "En son ımzalanan
toplıı sözleşmede bize verilen
günlük 250 granı yoğıırt
yarım kiloyaçıkartıldı ama
buyıpranmamızı
engellemiyor" diyorlar.
MUHARREMAYDIN ~
Yarallıklan sanal ürünlcri-
nin gıttikçc klasikleştiğini gören
kimi sanaiçılann öncülüğünü
yaparak. happening (doğaçla-
ma) larzında gösteriler gerçck-
leştirdiği vc "Seretonin"' adını
vcrdıği scrgilerden ikincisi dün
sonaerdi.
Dream-Pot ve Yam&Yam
Production'ın katkılan ve ara-
lannda Komet. Aslı Altan.
Mehmct Güleryüz. Ergin Atlı-
han. Mahir Günşiray. Arhan
Kayar. Cana Dölay ile Çağatay
Karaçizmcli'nin de bulunduğu
40'ın üzerinde sanatçının katıh-
mıyla 14ekimde. Yedikule'deki
Gazhane'de açılan "Seretonin
II" sergisinde en çarpicı' happe-
ningin patenti ise aynı mekan
içinde kömür ve gaz üretimini
sürdüren fabrika ışçilerine aitti.
Gerek mekan seçimi. gerek
bakıldığında insanı değışık
duygulara sürükleyen happe-
ning vc yapıtlarla sanata 'marji-
nal bir boyul" katan Seretonin
II serjşisinin 'cn bajımh izleyici-
leri" unvanını da Idmselere kap-
lırmayan Gazhane işçilcn,
şimdi buruk bir scvinç içinde-
mw
Fabrikada 24 saatte üç vardiya y apan 103 işci, bu yıpratıcı işte çalışanlann, erken emekli olması gerektiğini belirtiyorlar.
ler. İlki 1864 yılında Fransızlar
tarafından •'Yap-tşlet-Dcvrct'
modeliyle kurulan 4 havagazı
üretim fabrikasından biri olan
Gazhane bugün •normale' dö-
nüyor. Fabrikada üç vardiya
halinde 24 saat aralıksız kömür
ve gaz üreten 103 işçi, zor çalış-
ma koşullannın giderilmesini
sağlamak amacıyla kamuoyu-
nun dikkatini çekcbilmek için
sergi etkinliğini yeterincc kulla-
namadıklanndan yakınıyor.
İstanbul Büyükşehir Beledi-
yesi lETT Genel Müdürlügü-
ne bağlı olan Gazhane'deki işçi-
lerle happeninglerin ortasında
konuşarak.sorunlan dinledik.
14 ckimde açılan serginin ka-
panışmdan bir iki gün önce as-
tıklan "Erken emeklilik istiyo-
ruz Gazhane işçileri" yazılı
pankartı ilk gün açmayı akıl
edememelerinin üzüntüsü, kız-
gınlığı içinde şunlan anlattılar:
"Bu sergi iki hafta önce açıl-
dı. Buraya gazeteciler ve tele-
vizyoncular gelip çekim yaptı-
lar. Bunu değcrlendiremedik.
Bu pankartı o zaman düşünüp
assaydık, yetkililerin ve halkın
dikkatini daha iyi üzerimize çc-
kerdik. Ancak 3 gün önce asa-
bildik. Burada ürettiğimiz
kömür ve gaz yüzünden sağhğı-
mız bozuluyor. En ağır işçiler
bizleriz. En son imzalanan top-
lu sözleşmede bize verilen gün-
lük 250 gram yoğurt yanm ki-
loya çıkarııldı ama bu yıpran-
mamızı engellemiyor. Çok ilkel
ve ağır şartlarda çahşıyoruz.
Eskiden Türkiye Elektrik Ku-
rumu'na bağhydık ve haklan-
mızı alamadığımız zaman.
örnegin Ataköy'e elektrik ver-
miyorduk. Böylece yetkililer
bizimle ilgilenmek zorunda ka-
hyordu. Ancak Dalan döne-
minden sonra bizi TEK'ten
ayırarak İETTyebağladılar."'
Mühendislerin. günün bazı
saatlerinde ve kısa arahklarla
fabrikada bulunmalanna kar-
şın 20 yilda emekli olduklannı
belirten Gazhane işçileri. mü-
hendislerden daha fazla toz yu-
tup yıprandıklannı ancak 25
yılda emekli yapıldıklannı söy-
lüyorlar ve eşit bir uygulamaya
geçilmesini istiyorlar. Diğer
sektörlerde benzer iş yapan işçi-
lerin emeklilik sürelerinin 20 yıl
olduğunu anımsatan işcilerin
en önemli istekleri ise yeni bir
düzenlemeyle Erken Emeklilik
Kanunu kapsamına alınmalan.
Seretonin Jl Sergisi'ni gezen
çoğu izleyicinin ilk bakışia hap-
peninglerden biri olarak algıla-
dığı "Erken emeklilik istiyo-
ruz" pankartıyla yetinmeyen
Gazhane işçileri, sorunlanna
dikkat çekmek için aynca fabri-
kanın kapısında bir de imza
kampanyasj başlattı.
MEHMET EMIN BERBER
MARMARİS - Dcv lct Baka-
nı Erman Şahin. 1992 yalınm
prognınuna alınan Güllük Ha-
vaafanı yapımıyla ilgili çalışma-
lunn siirdüğünü ve 1993 bütçe-
smdcn dc ycterli ödcnck ayrıldı-
ğını söyledi.
Yapımı. çevrccilcrin karşı
çıkmasıyla karmaşık biröykü-
yc dötıcn Güllük Havaalanf-
nın gcrckli olduğunu. bölgc
lurizmine kalkısının büyük ola-
cağını söylcycn Devlcı Bakanı
Şiihin. ycr seçimı çalışmalannın
tanıamlandığını söyledi. Temel
ainıa hazırlıklannın Ulaştırma
Bakanhğfnca sürdürüldüğiinü
söv lcycn Şahın. "Bölge turizmi-
ne büyük hizmct \crccck vc
bolgcnin ekonomik yapısına
büyük kaikı sağfayacak havaa-
lanının vapınıı için önemli aşa-
malar sağlanmışlır. Proje ilıalc-
si bugünlcrdc L'laştırma
Bakanlığı'nca gerçek leştirilc-
cektir"dedi.
Ankara'nın ilk
özel radyosu:
GençFM
İstanbul Haber SenLsi - Ge-
çcn nisaıı ayında Turkuaz \nu-
nm Holdin/in kuıduğu vc 9
ha/ıranda Isumbul'da yayma
başlayan Gcnc Radyo. Aıı-
kara'nın ilk ö/el radyasu oldu.
İslanbul. İ/nıir vc Adapa-
/an'ndan sonra Ank.ıra \e fS-
kischir'dc dc yay ına gırcn Cionç
Radyo. dörı mcıkc/dc 1 M
89.6.' i/nıır'dc isc FM 92\lcn
dınlcncbilıyor. 24 vuıl caıılı va-
yın gcrçeklcşlırcn radyo. kıs;ı
bir siirc sonra 6 kcniıc daha ya-
yma başlavacak.