03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 KASIM 1992 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER 1993 İstanbulYdıve "Rant Ekonomisi'' Artık 1993 yılı, Boğaziçi'ne yeni köprüler ve kent içi yeni oto-yollar yerine, raylı sistemlerle bağlantılı tüp geçiş projesinin başlatıldıgı yıl olmalı. izleyen on yılın sonunda da İstanbul, öbür tüm tarihsel kentler gibi, ulaşımı metroyla sağlanan uygar bir metropol olarak dünyadaki saygın yerini almah. OKTAY EKİNCİ Mimarlar Odası İst. Büyükkent ŞubesiBaşkanı Kültür Bakanhğı, I993'ü "İstanbul Yılı" ilan etti ve 1993-2003 döneminin de "İstanbul On Yılı" olarak ele alınacağını bildirdi. Bu karan kutlamak ve yaşama geçebilmesi için desteklemek gerekiyor. Gerçekten, tstan- bul, özellikle son on yılda ardı ardına yûrürlü- ğe sokulan uygulamalarla, tarihinin en karan- hk dönemini yaşıyor. Kapalı kapılar ardında ahnan "yıkım ve spekülasyon" kararlan, üçbin yıllık kültürler mozayiğinin son kalan değerlerini de hızla yok ediyor. Sayın Fikri Sağlar'ın İstanbul Yılı'na ilişkin gerekçesinde de vurguladığı gibi, kente dam- gasını vuran "rant ekonomisi", dogal çözül- meyle birlikte tarihsel dokunun da bilinçli ola- rak tahrip edilmesine yol açıyor. Bu gözükara gidişe artık "dur" denilebil- mesi için, İstanbul Yılı karan ve On Yıl Planı, yeni bir umut olarak görünüyor. Büyükşehir Belediyesi'nin önceki dönem- lerden devraldığı "kent suçu projelerini" dur- durmak ya da olumsuz etkilerini azaltmak yönündeİci çabalan, İstanbul'un evrensel de- ğerlerinin kurtanlmasında ne yaak ki yeterli olamıyor. Çünkü bu spekülatif projelerin büyük ço- ğunluğu, 1984-1991 arasındaki "merkezi hü- kûmet kararlanyla" dokunulmazlık kazandı- lar. Bugün artık, hemen herkesin '"çaresizlik içinde" eleştirdiği Svviss Otel, Park Otel vb. gibi ayncalıklı yapılar. bakanhk onaylı plan- larla bu tarihi kentin bağnna saplandılar. Üs- telik, 12 Eylül dönemine ait yağma yasalanyla ve şehircilik bilimi de bir yana itilerek... Yerel güçlerin önemi İstanbul Yılı'nın ve On Yıl Planfnın özle- nen sonuca ulaşabilmesi, yani kenti kıskacına alan "rant ekonomisinin" yasal ve yönetsel yapüanmalanndan İstanbul'un anndınlabü- mesi için, kimi önemli koşullann da gerçekleş- mesi gerekiyor. Bunlardan en önemlisi, bu programın Bü- yükşehir Belediyesi'nin etkin katıhmı ile güç- lendirilmesidir. Çünkü merkezi yönetim ya da Bakanhk, ne denli iyi niyetli olursa olsun, ken- ti koruyacak ve savunacak olan öncelikle ye- rel yönetimdir. Belediyenin ve Kültür Bakan- hğı"nın bu yönde oluşturacaklan güçlü bir da- yanışma, İstanbul'u "yerel ve merkezi köken- li" yıkıcı tehlikelere karşı birlikte koruyabil- menin güvencesi olarak göriilmelidir. İkinci önemh koşul, İstanbul'daki doğal ve tarihsel değerlerin yağmalanmasına karşı yurttaşlık ve kentlilik bihnci içerisinde, büyük özverilerle savaşım veren duyarh sivil toplum kesimlerinin de bu program içerisinde görev ve sorumluluk almalannın sağlanmasıdır. Kentin değişik bölgelerinde örgütlenen çevre dernekleri, gönüllü oluşumlar. ilgili uzman meslek odalan, üniversiteler, vakıflar, basın ve hatta özel çabalan olan kişiler. İstanbul Yı- lı ve On Yıl Planı'nın kalıa, demokratik kad- rolan olma durumundadır. Bir başka önkoşul ise Kültür Bakanlığı'nın yanısıra, ilgili öbür bakanhklann da İstanbul üzerindeki spekülatif yatınmlara karşı daha duyarh ve dikkatli ohnalan zorunluluğudur. Geçen bir yıl içerisinde gelişmeler gösteri- yor ki, koalisyon hükümetinin bakanhklan da. tıpkı önceki dönemlerde olduğu gibi, İs- tanbul'un kimliğini ve değerlerini değil, "rant ekonomisinin" dayattığı yatınmlan gözeti- yorlar. Dahası, karar verme aşamalan 20 Ekim I99l"den önce gerçekleşen sakıncaJı projeleri, şimdi yeniden uygulamaktan çekin- miyorlar Bakanlıklanntutumlan Örneğin Çevre Bakanhğı, İstanbul'un içme suyunun önemli bir bölümünü karşılayan Bü- yükçekmece Gölü su toplama havzası içerisi- ne, Akbulut hükümeti döneminde kararlaştı- nlan Özel Serbest Bölge'nin kurulmasını en- gellemiyor. Tersine, "bakan düzeyinde" ve "başbakanla birlikte" temel atma törenlerine de katılabihyor. Benzer şekilde. Bayındırhk Bakanhğı da İstanbul'un ulaşım sorununu çözme konusunda tek uygar seçenek olan raylı sistemlere dayalı tüp geçiş projelerine hala sıcak bakmıyor. Ve yine tam tersine, geç- mişte DPT'nin bile uygunsuz bulduğu, İstan- bul'u bir kez daha parçalayacak 3. Boğaz köprüsü girişimlerini ısrarla sürdürüyor. Turizm Bakanhğı bile 1991 öncesindeki İs- tanbul'u "ezen" özel yaünm izinlerini bir tür- lü durduramıyor. Örneğin. Taşkışla önündeki Dolmabahçe yamaçlannda "bakanhk onaylı projelerle" yükselmek isteyen Gökkafes'i en- gellemek için, buradaki "turizm merkezi" ka- rannı iptal eüniyor; göz göre göre kentin gü- zelliklerini "rant ekonomisine" teslim ediyor. Orman Bakanhğı ise, akıl almaz bir duyar- sızhkla, İstanbul'u çevreleyen ormanlık alan- lara türlü kuruluşlann tesisler kurabilmeleri için "tahsislerini" sürdürüyor, Kilyos-Kara- burun arasındaki kömür ocaklanrun yarattığı binlerce dönümlük orman katliamma karşı kılını bile kıpırdatmıyor... Örnekleri çoğaltmak bu yazmın sınırlannı zorlayacaktır. Ama öyle görünüyor ki, şimdi- lik Kültür Bakanhğı dışında hemen hiç bir ba- kanhk, İstanbul'un değerlerini korumak yö- nünde ciddi politika değişikliklerini gündeme getirebilmiş değiller. Öyle olunca da istanbul Yıh'run amacma ulaşabilmesinde en büyük engeli. yine ne yazık ki "merkezi kararîar" oluşturuyor. Yaşanan bu gerçekler karşısın- da, Kültür Bakanlığı'nın öngördüğü istan- bul Yılı ve On Yıl programlannın içeriği. daha bir yaşamsal önem kazanıyor. Bu etkinliklerin "işe yarayabilmesi" ve ger- çekten İstanbul'u içine düştüğü tuzaklardan kurtaracak bir işleve kaviişabilmesi için, programının da "kenti rant ekonomisme kar- şı savunan" bir derinliği taşıması gerekiyor. Örneğin, 1993 yıh, istanbul'un tarihsel ve doğal değerlerini ortadan kaldıran "ayncalık- h" imar kararlanna son verildiği ve bunun ye- rine kentin artık tek bir nazım planla koru- nacağının ilgili tüm kesimlerce kabul ve ilan edildiği bir yıl olmak zorundadır. İzleyen on yıl içinde ise bu planın tüm yönleriyle kotan- hp yürürlüğe girmesi sağlanmahdır. Yine, 1993 yılı, İstanbul'un artık "bakan- hklar eliyle" değil, kentin gerçek sahibi beledi- ye ve uzman sivil kuruluşlarla birlikte plan- îandtğı bir "demokrasi yıh" olmahdır. İzleyen on yıl boyunca da kent halkının değişik ke- simlerini temsil eden örgütlenmelerin, kentin yönetimine ve kimliğini korumaya katılmala- n "kurumsal" bir işleyişe kavuşturulmahdır. Ve artık 1993 yıh, Boğaziçi'ne yeni köprüler ve kent içi yeni oto-yollar yerine, raylı sistem- lerle bağlantıh tüp geçiş projesinin başlatıldıgı yıl olmalı, izleyen on yılın sonunda da İstan- bul. öbür tüm tarihsel kentler gibi, ulaşımı metroyla sağlanan uygar bir metropol olarak dünyadaki saygın yerini almah. Sonuç Bütün bunlar İstanbul Yıh programında yer alamazsa ya da en azından tartışılması ve adımlannın atılması sağlanamazsa bu prog- ram için aynlacak milyarlar salt birkaç "ta- nıtma projesine" ve bazı kültürel etkinliklere harcanacak olursa on yıl sonra geriye belki îstanbul da kalmayacaktır. Çünkü "rant eko- nomisi", eldeki son güzelhkleri de yiyip tarihe gömecektir. Tıpkı son olarak BJK PLAZA adh binanın bir spor kulübüne "rant sağla- ması" adına, tarihsel Akaretler Evleri'ni ve özgün bir kent mekanını "devlet töreniyle" yemeye başladığı gibi... PENCERE ARADABIR Doç. Dr. M. ŞEHMUS GÜZEL ŞMdetepurDemenin Türkçesi Türkiye'de bugün gündemin birinci maddesi şiddettir. Karayollarında şiddet, evde şiddet, sokakta şiddet. Laf atanlar. Bağıra çağıra konuşanlar. Küfür edenler. Klakson çalanlar. Ve daha birçok olgu. Günlük yaşantımızın rtere- deyse birer parçası olmuş. Sonra silahlı şiddet: Adam vur- malar. Gazete basmalar. Gazeteci öldürmeler. Okuldaöğ- retmene saldırmalar. Yemeği yaktı diye vurulan eşler. Yine sarhoş döndü diye pencereden atılan kocalar. Ve daha bilmem neler. Ve siyasi şiddet: Devletin şiddeti. Dev- let güvenlik güçlerinin şiddeti. Kız arkadaşıyla birlikte yü- rüyen lise öğrencisine, "Kıza ne asılıyon lan!" diyetekme tokat girişen "polis amca". "Aşırı sol örgüte üye oldukları ihbarı üzerine sarıldıkları evde sorgusuz sualsiz kurşun yağmuruna tutulan ve analarından doğduklarına pişman olmaya fırsat bile bulamayan öğrenciler". Güvenlik güçle- rinin görevi, zanlı ve/ya da suçluyu yakalayıp adalete tes- lim etmek mi, infaz mı? Döven, söven, işkence eden kim? Aşırı sol şiddet. Varılan nokta. Pasosunu soran otobüs şo- förüne silah çeken genç. Sonuç: Iki ölü, bilmem kaç yaralı. Adam asmalar. Yol kesmeler. Adam kaçırmalar. Fidye is- temeler. Şiddet! Şiddet gibi adın batsın. insanlar niçin si- lah bulundurmaya, silah taşımaya özendiriliyorlar? Peki sorumluluk kimin? Hepimizin mutlaka. Otomobilini yavaş sürmeyi bilmeyen, alçak sesle konuşmayı öğrerv- meyen herkesin. Küçüğüne küfretmeyi, büyüğünden küfür yemeyi normal karşılayanların. Yere tükürenlerin. Selam verip arkasını dönenlerin hemen aleyhinde konuşan- ların... Ve elbette Türk basınının. Olayları kamuoyuna yansıtış biçimindeki abartmasının. Son yıllardaokuyucular, gazete ve dergilerindeki fotoların ağırlığı altında eziliyorlar. Söz- cükler artık birer şok aracı. Bundan daha birkaç yıl önceye kadar fotolar özenle seçilirdi. Sözcükler de. Sonra ne oldu? iş çığrından çıktı. örnekler saymakla bitmez. Basının siyasal şiddet olaytarını yansıtmasında yine ölü fotoğraftarı, yine abartılmış başlıklar... Artık gazetelerimiz- de, TV'lerde ölüler gösterilmekle yetinilmiyor. Sergileni- yorlar. ölüler cepheden, profilden, yukarıdan, aşağıdan sunuluyorlar. Pasif okuyucular ve izleyiciler olarak bu imajlan, bu fotoları tüketiyoruz. Tükettikçe içersiyoruz. Olağan karşılamayabaşlıyoruz. Barbarlaşıyoruzkısacası. Daha önce böyle miydi? Ihbar edilen gençlerin sorgusuz sualsiz, mahkemeye çıkanlmadan, yargılanmadan katle- dilmelerini doğal karşılar olduk.Bunu nasıl açıklıyorsu- nuz. Şiddet, spora ilişkin haberlerde yine karşımızda: Ta- kımlar ve taraftarları sportif bir maça değil bir meydan sa- vaşına hazırlanıyorlar, basın ve olayın birinci derecedeki aktörlerince. Bu durumda kimi taraftarın maçlara balta, satır, bıçak, kasatura ve sopalarla gelmesine davetiye çı- karılıyor. Şiddet ve şiddetin yansıtılmasının doğurduğu şiddet, bu- gün geniş boyutlu birtoplumsal soruna dönüşmüştür. Şid- detin durdurulması bizim, yani birey olarak herbirimizin dışındaki birçok karmaşık ulusal ve uluslararası nedene bağlı. Ne zaman ve nasıl duracağını kestirmek zor. Ama biz birey olarak yapabileceklerimizi hemen yapmalıyız: Artık ölü fotoları yayımlamaktan vazgeçmeliyiz. Haber başlıklarında ölçüyü kaçırmamalıyız. Konuşmamıza ve yazı dilimize özen göstermeliyiz. Unutmayın, çocuk- larımızın rüyalarından biz sorumluyuz. KiHHir • Sanot İLAN TURGUTLUİCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1992/92 Alacaklı Türkiye İş Bankası A.Ş. Tljrgutlu Şubesi vekili Av. Demir Savaşçm Av. Ferda Sağduyu'ya borcundan dolayı 7 Eylül Mah. Hun Sok. No: 28 Turgutlu - Manisa adresinde mukim Arif Tahtacı'nın aley- hine Genel Kredi Sözleşmesi'ne istınaden açılan 49 örnek icra taki- binde borçlunun adresi meçhul olduğundan ödeme emrinin ilanen tebliğine karar verilmiştir. (43.528.750r) lira ve masraflannı kanuni sureye (10 gün) ilavesi ile (17) gün içinde ödemeniz veya teminat venneniz, borcun tamamına veya biı kısmına veya alacaklmm takibat icrası hakkında bir itiraa- nız varsa, Genel Kredi Sözleşmesi altındaki imza size ait değilse yine bu (17) gOn içinde aynca ve açıkça bildirmenız, aksi halde icra laki- bindeki bu Genel Kredi Sözleşmesi'nin sizden sadır olmuş sayılaca- ğı, imzayı reddettiğiniz takdirde merçi önünde yapılacak duruşmada hazır bulunmanız, buna uymazsanız vaki itirazınızn muvakkaten kal- dırılacağı, kredi sözleşmesine veya borca itirazınızı yazılı veya sözlü olarak icra dairesine (17) gün içinde bildirmediğiniz takdirde aynı müd- det içinde 74. madde gereğince mal beyanında bulunmanız, aksi hal- de hapisle tazyik olunacağınız, hiç mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda bulunursanız hapisle cezalandınlacagınız, borç ödenmez veya itiraz edilmezse cebri icraya devam edilecegi, tebliğ ye- rine kaim olmak azere ilan ve ibtar olunur. 27.10.1992 Basın: 10716 K O T o m t m i i l 2«3589• 2473634 | DORMEN E3"TİYATROSU D. L. Coburn Kcrm&tli 2 Bölürn KONKEN PARTİSİ YıldızKenter • MüşfikKenter Türkçesı:Seçkin Selvi DekorrReftk Eren •3 Kasun'dan itibaren • Salı-Peı>-Cuma 21.00 • C.teri-Pazar 15.00-18.30 Kültür Bakanlığı d « j l » ğ y l e gerçoklejtirilmijHr. JACÛUES DEVAL 5 KjMiın'clan Htoar«fi SAHANE ZUCURTLERYöneten METİN SBtEZÜ Pm.n 15 û«»21.15 CJHİUJO 21.15 İ I I İ U I - I U I lfııti">« I1.1S. Caannl 11.00 Uualan tertıu % S* UkMHkJ • İLfTLIH tl|IOE «E H I I D I i m I I 1 1TI LI t I T l l l l . ERGENEKON CAD NO.: 98 PANGALTI 241 27 37 Erenköy APOLLON Sineması GERÇEGIARAYIŞ GULRİZ SURURi TiYATROSU 7.11.92 ÜesiSoal 15.00 ATİLLA DORSAY 362 51 OO TOMSELLECK • DON AMECHE JON AIDHDGE, İNSANOİİLUNUN (CARSJLAŞABİLEQĞJ EN KORKUNC KUVVETU YÛZYÜZE GEIMEK UZEREDİR... AJCKABAURI SIKI DURUN CELIYOR 6 KASIM'DASİNEMALARDA EVRENIN ASKERLERI Terminatör- II 'den Sonra Bu Yılın Rekoru İtk 3 Gün 46.876 Kişi "UNIVERSAL SOLDIER" 2. HAFTA Ş^tSİIE M k UpiğtWK1k U k l (20«47) HiM-llllO-15.IS-17Jfrl9.4S-2l.45 (J36«e7) 11.00-I3.IS-1SJ&I7J0-19.1S-21.45 (5142İ401 U.»13.»15JW17JXH9J»21.OO (25201621 1M»14.IS-1U&1L45-2U5 (S77M3fl 11 ÛCH3.Û015.15-17.15-HJ0-21JO RAPID FIRE HIZLI ATEŞ • Yön: DVVIGHT H. LITTLE (3360050) 11 0dH3 0O-liOO-17JXH9i»21.IS 3. HAFTA Sinema Tiyatro Gösteri 64 2 6 230 21 8 7 SOKAK KIZI Müzikal Komedi IRMAYön: HAIDUN DORMEN 7-8Kasım 15.00-18.00 YHJNSUMOUYI OLMAYA ADAY, BİR TİYATRO PROJESİ tÇİN RETİASİSTANlve STATYERLERE GEREK VARDIR. TtYATROKARE 23O 61 27 [ŞJŞ E H İ R T İ Y A T R O L A R I Kadıkoy Haldun Taner • Usküdar Musahipzade Sahnesı (349 04 63) •Celal Sohnesi (333 03 97) • Lyle KESSLER ÇIKMAZ SOKAK ÇOCUKLARI Tûrkçesi:Ali MEYZİ Yöneten:Gencay GÜRÜN (3-4-5-6-7 Kasım) • Savaş DİNÇEL MERAKLISI İÇİN ÖYLE BİR HİKAYE Yöneten:Macit KOPER (8 Kasım Pazar) ÇOCUK OYUNU M. Clara MACHADO ŞefikONAT HÖZÜNLÖ BİR KOMEDİ Yöneten:BaşarSABUNCU (3-4-5-6-7-8 Kasım) • Willy RUSSELL BİR KADIN Türkçesi: Semra KARAMÜRSEL Yöneten.Çetin İPEKKAYA (8 KasımPazar) ÇOCUK OYUNU TurgayYILDIZ SEVİMLİ HAYALET PALYAÇO PRENS Uyarlayan:Bülent KINAY Yöneten: Yöneten:Hakan ALTINER Erhan YAZICIOĞLU (C.tesi-Pazar:11 .OO'de) (C.tesi-Pazar:11 .OO'de) Oyu» Gbritri: SaU^O.M - Çar|aııla:1S.OO-2a.3O öıına:20.M ûımjrl«Jİ:15.0O-20.30 Pazan1S.DO-1l.lO BlLniiKTl'TATROGlŞ£LERlNlNYAWSIRATAXSlMVAKK0nAMA (MER- «2) VE KAOIKÛY H UNER (MEPKEZ> GİŞESİN06 X SAT1LWKTADIR. YAPI KREDİ K Ü L T Ü R MERKEZİ SALI TOPLANTILARI KİTAP DÜNYASI Bir Ansiklopedinin tnşası Yöneten: Eray Canberk Konuşmacılar: Fahri Aral, Nazar Büyüm, Seyfettin Gürsel. Selahattin Hilav 3 Kasım 1992 Saat: 18.30 Giriş ücretsizdir. Yapı Kredi Kültür Merkezi Sermet Çifter Kûtüphanesj Istiklâl Caddesi-Beyoğlu Tel:252 01 15 rSTİKUU CAD. N0.140 TEb 2511165-6v FAX: 244 43 27 Ferhan Şensoy F: FERHANGİ ŞEYLERPERŞEMBE 21.00 • PAZAR 15.30-18.30 Ferhan Şensoy'un GİİLE GÜLE GODOTCUMA 21.00 • CUMARTESİ 15.30-18.30 Tarihin Tırtanağı... VVilly Brandt geçenlerde öldü. Alman olsun olmasın, in- sanlığını duyumsayan herkes gözyaşı döktü. Brandt'ın Polonya'da "YahudiAnttı"önündedizçöküp bağışlanma- sını dileyen an'ı görüntüleyen fotoğraf, bütün dünya bası- nında bir kez daha yayımlandı. Çağları, dönemleri, evreleri simgeleyen görüntüler, olaylar, olgular, kişiler vardır. fkinci Dünya Savaşı'nda 5 milyon Alman yaşamını yitir- di; çoğu Alman da yaşayan ölüye dönüştü; utancın damga- sını alnında taşıdı. O dönemi vurgulayan en çarpıcı olay, hiç unutulmayan, dilden dile dolaşan, kuşaktan kuşağa aktarılan "kitapların yakılması" eylemidir. Nasıl oldu bu iş? Hitler'in başbakanlığı ele geçirişinden dört buçuk ay sonra, 1933 yılının 10 mayıs akşamı, Berlin Üniversitesi meydanında törenle kitaplar yakıldı. Binlerce genç insan, Nazi Partisi'nin ileri gelenlerinden Goebbels ve G$ring'in gözetimi altında, meydana yığılmış kitapların üstüne elle- rindeki meşaleleri attılar; ilkellerin ateş dansını gerçekleş- tiren barbarlar gibiydiler. Yirmi bin kitap kül oldu... Kitap yakma töreni' başka kentlere de yayıldı, yukarı- dan aşağıya doğru, emir ve kumanda zincirine göre ey- lemler düzenleniyordu. Thomas Mann, Erich Maria Remarque, Jack London, Sigmund Freud, Emile Zola, Marcel Proust, H.G. Wels, AndreGide.Upton Sinclair, Al- bert Einstein, Stefan Zweig'dan başlayarak, dünya kültü- rüne ve bilimine katkıda bulunmuş ne kadar yazar varsa, yapıtları yok ediliyordu. Genç Naziler bildiri yayımladılar: "Geleceğimizi sinsice tehlikeye sokan ya da Alman dü- şuncesinin, Alman ailesinin ve halkımızm itici güçlerinin kaynağını bozan kitaplar yakılmalıdır." Propaganda Bakanı Dr.Goebbels, kitap yakanlara yeşil ışığını yakıyordu: "-Artık Alman halkının ruhu, kendi anlatımını yeniden bulabilir; bu alevler, yalnız eski bir çağın sonunu aydınlat- makla kalmıyor, aynı zamanda yeni bir çağa ışık tutuyor." • _ Çağları, dönemleri, evreleri simgeleyen görüntüler, olaylar, olgular, kişiler vardır. ^ ^ H ^ ^ ^ M M 1933 yılında Berlin Üniver- sitesi meydanında yakılan 20 bin kitap unutulmadı. Olay, tarihlere geçti, yazarlaraesin kaynağı oldu, kuşaktan kuşa- ğa aktarıldı. 12 Eylül faşizminde An- kara'da yok edilen 133 bin ki- tabın öyküsü de unutulmaya- cak... Dönemin askeri cuntasının başında Orgeneral Kenan Evren bulunuyor, Ankara Sı- kıyönetim Komutanı Recep Ergun, emir komuta zincirin-. de bölgeyı yönetiyordu. 'Bi- lim ve Sosyalizm Yayınları'- nın yöneticisi Süleyman Ege'nin kitapevine gelen "görevliler" 133 bin kitabı kamyonlara yükleyip götür- düler. Bu kitapların içinde Marks'ın ve Lenin'in yapıtları da vardı; 12 Eylül faşizmine göre "tehlikeli, yasak, muzır" kitaplar "imha edildi"\er. 1933 yılında Almanya'da "yakılan kitaplar" eyleminin başında Göring ve Goebbels vardı.. 1982de Türkiye'de "imha edilen kitaplar" eyleminin başında Evren ile Ergun var- dı. 232 64 26 • 23O 21 87 KOICD12B0LÛM EdwardAlbee Komedi TATLI PARAYiı:6ÖLRl2 SURURİ Dekor-Kostûm:Nılgün GOrkan 12-13-14 Ka«ım 21.15 DİLEK TÜRKER Amerika Nerde Misin Yazan Israel Horovitz Yöneten: Dilek Türker He<çafşonr«X) soar 18 30 ve 2'00de 24-25-31 Eklm-1 Kasım saat 15 00 te KARACA TİYATIOSU M Karaca Çıknnaz. No 3Beyo9luTel 252 59 35 t . Kûthjf BokanJığt nn rroddl ko*V'lafMa gefç«l«ît*rtlrMştlr İSTANBUL BÜrÜKŞEHIR BELEDIYESI CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU Sinema • Tiyatro Gösteri İSTANBUL DEVLET TİYATROSU AKM BUYUK SALOfJ 251 56 00/254 (ırt: 21.30, Pbıar: 14.00 Aziz Neiin YAJAR NE YAJAR NEYAŞAMAI Yöneten: Kenan Isık Müzik: Timur Seiçuk 7,8,14,15 Kasım AKMKONSERSALONU 2515600/254 (tnt: 19.30, Pnar. 16.00 Bernard Slade ROMANTİK KOMEDİ Yöneten: Suna Akbel 7,8,14,15 Kaıım VIIDIZSARAYITİYATR05J 249 6944-258 30 80 Çor, Per, Com: î 9 00 Holdun Toner SERSEM KOCANIN KURNA2 KARISI Yöneten: Semih Sergen 4,5,6,11,12,13 Ktuım TAKSIM 5AHKESI 24969 44 Sal, Çor. Pet, (um: 20.30 Cml: 15.00.20 30, Poıor: 15 00 Borbara Schottenteld YEDİ KADIN Yöneten: Engin Cezzor Müzik: Cem Idiz Koreografi: Aydn Teker 3,4,5,67,6 Kosım • Ariel Dorfman ÖLÖM VE KIZ Yöneten: Müsfik Kenter 10,11,12,13,14,15 Kosım ALIRIODIAZ SEMODIAZ GİTAR İKİLİSİ Itılctlvr: 50.000.- 30.000.- 20.000.- 9-11-13 Kasım 1992 Saat 19.00 İDİLBİRET tPıyano lit .-nalıı CH0P1NPR0GRAMI Hılıtkr: 8t.M0.- 60.000.- 40.000. AKM OBA TİYATROSU 251 56 00/254 Sol,(,ar, Per, Cum. 19.00 Cml: 15.00.19.00 Pozor: 1500 Ulvon Örkeny KEDİ OYUNU Yöneten: Can GOrzap 3,4,5,6,7,8 Kasım • Palrick Sütkind KONTRABAS Yöneten: Melin Belgin 10,11,12,13,14,15 Kasım SOFYASOLİSTLERI ^ " J f L Yöneten: Plamen DJUROV * UKKUAZ MUUfcKJN Bach, Boccherini. DANS TOPLULUĞU Haydn, MasMcnct, Sanat Yonetnıeni: Svhubert, Çaykovski, Aysun ASLAN Mozart, RoüSİnİ Uilctirr:75.IKİI).- «0.000.-51)0(1». HiU'tUr: 60.000.-40.000.- 30.000.- • 15 Kasım 1992 Saat 2(1.0(1 5 Kasım 1992 Saat 19.00 HFKÇFR CROMMELYNCK , ^ ^ 1 ^ PİYANO İKİLİSİ PLUDERMACHER Rakma»,«*. PİYANO IKILISI Dvorak, Çaykovski Mozart, Dcbussy, Bürtivr: 60.000.- 4t.o*o.- 30.000.- Bmhms, Ravcl ' Ililctlct: «0.600.- 40.000.- 30.000.. li Kasım 1992 Saat 19.00 14 Kasım 1992 Saat 20-00 ,K K a s l m S a a , ,y„„ İSTANBUL DEVLET BÜKREŞMADRİGAL OPERAVEBALESİ KOROSü BALE GÖSTERİSİ Yöneten:Marin Konstantin Büt tlcr: 60.000.- 40.000.- 30.000.- Bilctlcr: «0 #00.- 40.000.- .it.OM.- B i l e t S a t ı ş Y e r l e r i : CRR Konser Salonu: 248 53 92 AKM Konser Gisesi: 251 56 00 • Haldun Taner Sohnesi Kadıkoy 349 04 63 Vokkoramo Tata'fn: 25128 88 • Vokkoramo Suadıye: 350 87 42 Nışonloşı Mudo CoHeclıon: 225 29 50 (Oğrtncı, cgref~ıt- ve tnıeir'e.-e':'. SOtnctriın) I ıltlttı hcrgun vut 10 00 ile 18 00 craı y^anda b?lırlıl-n gnelentcn Itmn tiltkıl» Her iki olay da tarihe geçti Türkiye'de yaşanan olayın, tarihin tutanaklarına geçmesi yolunda her türlü baskıya gö- ğüs gererek savaşım veren Süleyman Ege, hem sanıktır hem de tanıktır; şimdi Cum- huriyet Gazetesinde okudu- ğunuz "Kitabın Ateşle Dansı " dizisi, bu ilginç, ama unutula- mayacak olayın belgeselidir. Zaman akıp gidiyor. İnsanlar ölümlüdür... Geriye kalan ne? Bugün ne Hitler var ne Go- ebbels ne de Göring, yarına ne Evren kalacak ne Recep Ergun ne de 12 Eylül faşizmi- nin öteki oyuncuları; ama 133 bin kitabın yakılması olayı ku- şaktan kuşağa, dilden dile aktarılacak... Çünkü tarihin tutanağına yazıldı. tLAN İSTANBUL 3. ASLİYE TtCARET MAHKEMESİ BAŞKANLlGl'NDAN 91/682 Davacı Ahmet Oylupınar ve- kili tarafından davalı Akbank Genel Md. aleyhine açılan taz- minat davasında; Davalı larafça dava ihbaı edi- len Uğur Aydıncılar'ın Avukat Aziz özgür Sk. No: 7 Sanyer - İstanbul adresine ıhbar dilekçe- si ve duruşma gününü bildirir davetiye bila tebliğ iade edildi- ğinden Sanyer Emniyet Anıirli- ği'nce de adresi tespit cdilemediğinden ve bu kez adı geçenin adresinin tespit edılme- si, aynca T. İş Bankası Doğan- hisar Şubesi'nde eniştesi AJi Yenikan'dan adresinin sorulma- sına karar verümiş ve bu zabıta- ca da Uğur Aydıncılar'ın adresi tespit edilemediğinden; ilanen tebliğine kaıar verildiğinden; da- va ihbar edilen (Davalı Akbank tarafından ihbaı edilen) Uğur Aydıncılar'ın duruşma günü olan 30.11.92 günü saat 15'te ha- zır bulunması, veya bir vekil ta- rafından temsil edilmesi, aksi takdirde dunısmaya yokluğunda kaıar verileceği tebliği, makamı- na kaim olmak üzere ilanen teb- liğ olunur. 12.10.1992 Basın: 12344
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle