15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17KASIM1992SAU CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Demirel bakkallara söz verdî • Ekonomi Servisi - Türkiye Bakkallar Federasyonu \ öncticilcrini kabul eden Başbakan Süleyman Demirel"in. bakkallara. ""ortalama kâr hadlerinin arttınlmasından kaynaklananekvergi yükünden kurtarma" sözü verdiğiöğrenildi. Bakkallar Federasyonu Başkanı Bendevi Palandöken. "Başbakanımız gerekenin vapılmas! için Maliye Bakanımız'a talimat verdiğini söyledi" şeklinde konuştu. Kamuda ilk topflu • ANKARA (AA) - Kamu kesiminde bu yılın ikinci 6 ayhk bölümüne ait toplu iş sözleşmelerinden ilki Çinkur'daTürk Metal SendikasıiIeTürk Kamu-Sen arasında imzalandı.Çinkur'da l yıllık olarak imzalanan toplu sözleşmeyle. işçi ücretlerine yıllık ortalama yüzde 60 oranında zam yapıldı. Kamu kesimı toplu iş sözleşmelerinin koordinasyonundan sorumlu Devlet Bakanı Şerif Ercan, Çinkur'da verilen y üzde 60'lık zam oranını. diğer kamu işyerleri için de motomot uygulamalar zorunda olmadıklannı ifade ederek. ancak sendıkalann ihtiyaçduymalan halinde l yıllık sözleşmeyi kabul edebilecekîerini söyledi. Çaycılar kredi istiyor • RİZE(AA)-Çay İşletmecileri Derneğj (Çay-Der) Başkanı Cemil Tüysüz, çay politikasındaki yanhşhklar yüzünden özel sektör işletmelerin güç dunımda kaldığını öne sürerek 'Devlet üvey evlat muamelesi yapmamalıdır. Bizedeişletmeve modemizasyon kredisi imkaru sağlamalıdır" dedi. AliŞenRusyale elele • ANKARA(ANKA)- Tûrkiye'de denizcilikle ilgili beş ortakhk kuran Ruslar, şimdi de ithalat ve ihracat yapmak amaayla eski Fenerbahçe Başkanı Ali Şen ve ailesiyle bir şirket kurdu. "Turus Dtş Ticaret AŞ" adıyla kurulan şirket, hava taşımacılığı ile uçak ve helikopter ithalatı ve alım satımı ağırlıkta olmak üzere her türlü malm ithalaünı ve ihracatını yapacak. DİSK'in ilk gpevi • İZMİR (Çumhuriyet Ege Bürosu)-DİSK'ebağlı OLEYlSinl2Eylül sonrasında gerçekleşen ilk gre\i92. gününü doldururken herhangi bir anlaşma da söz konusu olmadı. TURBAN'da sadece tasarruf tedbirleri bile zarardan kurtulmaya yetti Turîstik KÎT'in 'bürokrasikârı' BCXENT KIZANLIK ABANT- Bazı KİT'lerde, bü- rokrasinin yüksek maliyetini hafîfletmek bile zarardan kur- tulmaya yetiyor. Olayh bir KİT olan TURBAN'ın yeni genel müdürü Ömer Bilgin, devlet konukevleri ve orduevleri gibi halka kapalı tutulan trilyonlar değerindeki 17 turistik tesisi, bürokrasiden kurtanp tasarruf önlemleriyle 'arpalık" olmaktan çıkardıklanru ve 8 ayda kâra geçirdikierini söyledi. "Katı merkezi yönetim"den uzaklaşıp yetki dağıtarak TURBAN* tesislerini piyasa koşullanna uydurduklannı be- lirten Genel Müdür Bilgin, tu- rizmde özel sektörle rekabet eder hale geldiklerini kaydetti. Başbakan'a yakmlığıyla tanı- nan yeni genel müdür Bilgin, TURBAN'da kârhlığı arttır- mak için ölü sezonda tunzm personeline "bahkçıhk ve çiçek- lik" yapüracağını söyieyerek, "Başbakanlık Yüksek Denetle- me Kurulu bunun için hesap sorarsa bana sorar" dedi. Dalavereler "Halktan gizlendi" dediği tu- ristik tesisleri. Abant Oteli- nden başlayarak basın aracılı- ğıyla kamuoyuna tanıtmava buşlavan Bilgin. kuruluşta ANAP iktıdan döneminde ya- şanan "KİT dalavereleri"nden ilginç örnekler anlattı. TURBAN'ın aynı binada alt kattan üst kata yaaşma yapüa- cak kadar bürokrasiye esir edil- diğjni kaydeden Bilgin, tesisle- rin ve mallann yağmalanması- na da geçen günlerde zorla bo- şalülan "Küçükköy*deki mil- yarhk arazinin yılhğı 24 milyon • TURBAN Genel Müdürü Ömer Bilgin. Türkiye'nin en güzel yerle- rindeki 17 turistik tesisi "devlet çiftliğT olmaktan çıkanp piyasa koşul- lan içinde halka açarak 8 ay içinde kâra geçirdiklerini söyledi. Yeni Ge- nel Müdür, bankalara olan borçlan 1 ayda kapatacaklannı, "balıkçılık ve çiçekçilik" yaparak kân pekiştireceklerini ileri sürdü. Genel müdürün ağ&ndan 'mevzuat hazretleri'nin TURBAN'a ettikleri •TÜRBAN'da tesis müdürlerinin pazarlama yetkisi yoktu. Grup fiyatı belirlemek için genel müdürlükten yanıt gelmesi 20-25 gûn sürer ve müşteri kaçınlırdı. •Turistik tesislerin bakım. onanm ve satın alma talepleri için genel müdürlük 2-3 kez bilirkişi heyeti görevlendi- rir, bunlar sırayla gelip yer içerlerdi. Sonra ihaleye çıkılır. 4 milyonluk şömine 150 milyona mal olurdu • Bakanlar. milletvekilleri, bürokratlar ve bunlara yakın olanlar tesisleri 'devlet misafirhanesi" olarak kullanırlardı •TURBAN genel müdürlüğü yöneticileri yurtdışındaki hiçbirfuan kaçırmazve hazırlanan torpilli yönetmelikleemsal kamu yöneticilerinin 2 katı harcırah alniardı. • Uluslararası turizm fuarlannda yeralan TURBAN broşürlerinin yansını devlet büyükJeri n- inresimkri doldurur, tesisler tanıtıl- mazdı. •Türkiye çapındaki 17 tesisten 10'u,3-4 aylık sezon dışında çalışmazdı. Trilyonluk tesislerin bütün yıl çalışması için gerekli 150-200 mil- yonluk kalorifer tesisatı ve toplantı salonu gibi eksiklerin tamamlanması bürokrasiye takılırdı. •Tesislerin ihtiyaçlan için yüksek faizli kredi kullanılır,boş tesislerin kulianılmayan eşyalanndan yararlanılmazdı. liraya kiralanmasıru" örnek gösterdi. Tesis müdürlerine, özel sek- törle rekabet etmelerini sağla- yacak her türlü yetkiyi verdikle- rini ve "ne benim, ne bir ba- kanın ne de isterse başbakanın yakını olduğunu söylesin. kim- seye ayncalıklı davranma- yacaksınız' dediğini belirten ömer Bilgin, bu önlemler saye- sinde ağustos sonu itibanyla te- sislerin 9 milyar 788 milyon lira kârettiğjni kaydetti. Genel müdür geçen yıl aynı dönemde 4 milyar 131 milyon zarar eden tesislerde yüzde 43 olan doluluğun bu yıl sadece yüzde 53'e çıkmasına rağmen. İcara geçildiğini ve kârlılığın ölü sezonda da sürdürüldüğünü belirterek "Bunu tasarruf ön- lemleriyle başardık" dedi. Bil- gin, banka kredi anapara ve faiz ödemelerini hesaplara da- hil etmediklerini söyleyerek "Bankalara olan borçlanmızı 1 ay içinde kapatarak alacaklı duruma gececeğiz" şeklinde ko- nuştu. Kalorifer tesisatı veya konfe- rans salonu gibi eksikleri ta- mamlayıp kuUanılmayan gay- rimenkuUeri değerlendirerek TURBAN'ı canlandıracağını kaydeden Genel Müdür, kârhlığı arttırmak için geliştir- diei diaer formülleri şöyle sıra- ladı: İlginç kâr formülleri -Boş duran deniz kenannda- ki tesislerde personel zaten balık tutarak vakit geçiriyor. Bu şekildeki 12-13 tesisin her birinde günde 100 kilo babk tu- tulsa, toplamı 1,5 tona yaklaşır. Bunu tesislerde çok ucuza. ör- neğin kilosu 100 bin liradan sat- sak. Günde 150 milyon. ayda 4.5 milyar. yılda 50 milyar lira para eder. Aynca Yalova'daki seramızda çok güzel çiçekler ye- tişiyor. Ben bunlan satmaya başladım. Balık tutmak ayıp, çiçek satmak yasak. bu tesisler nasıl kâr eder? -Çalışanlara prim getireceğiz. Ellerini, özel sektörde olduğu gibi, taşın altına koyacağız. Te- sis kâr cdince de. yüzde 10u çabşanlara vereceğiz. O zaman çatır çatır rekabet edecek, yol- dan mûşteri tutup getirecek. Özelleştirmeye de önce "5-6 bin çalışanı nasıl sokağa atanz" diye karşı çıkan, sonra da geçen yönetimin TURBAN'ı içinden çıkılmaz hale getirdiğini savu- nan Bilgin "bakanbk arşivleri- ne dağılan dosyalar toplanabil- se bu işi 2 ayda hallederim" dedi. TÜPRAŞ dokuzuncu yaşgününde sanayi fueloilinin fıyatını arttırabilir, ama... ' Benzine 'şimdilik' zam yok ıııüjdEkonomi Servisi - Türkiye Petrol Rafınerileri A.Ş. (TÜP- RAŞ) kuruluşunun 9'uncu yılını 'zamla' kutlayacak. Ben- zine şimdilik zam yapmayı dü- şünmediklerini bebrten TÜP- RAŞ Genel Müdürü Kemal Işık, sanayide kullanılan fueloi- lin fiyatlannın artabileceğini söyledi. Dolardaki arüşın mab- yetlere yansımasının sık sık yeni fıyat ayarlamalannı gündeme getirdiğini haürlatan Işık. kış aylannda tüketimi artan fueloil için değerlendinlme yapıldığı- nda dünya fıyatlanyla Türkiye fiyatlan arasındaki makas çok açıldığı için zam ihtiyacının doğduğunu belirtti. Işık, zam- larda son karann Hükümet ta- rafından verildiğine de işaret ederek, "Henüz bu konuda Başbakana gitmiş değibz." dedi. TÜPRAŞ'ın 9'uncu yıldö- nümü dolayısıyla bir basın top- lanüsı düzenleyen Işık, 2003 yıbna hazır olduklannı belirte- rek gerçekleştirecekleri projeler hakkında bilgi verdi. Işık'ın verdiği bilgiye göre kurşunsuz • 1983'te İPRAŞ'ın adının değiştirilmesiyle kurulan TÜPRAŞ, doku- zuncu yıldönümünü kutlarken, sanayide kullanılan fueloilin zamlanab- bileceğini açıklayan Genel Müdür Kemal Işık, buna karşılık benzine 'şimdilik' zam yapmayı düşünmediklerini belirtti. Genel Müdür Kemal Işık, TÜPRAŞ'ta uzun >adeli mastcr plan u\guluyor. benzin ve kükürtsüz mazot üre- timine özellikle ağırlık verecek olan TÜPRAŞ, uzun vadede fueloil üretimini de kısacak. 1989-2003 dönemini kapsavan nıastcr plana göre 6.9 trilyon li- rabk yaünm gerçekleştirecek olan TÜPRAŞ'm 1993 yıb programında yer alan projeler şunlar: - Özel kalorifer yakitı kul- Ianımı yaygınlaştınlacak. - tthal LPG giriş terminalleri çeşitlendirilecek. Irak'tan yapı- lan LPG ithalaünın 1990"dan itibaren kesilmesi. tüm ithalaun İzmit Rafinensı'ne yönelmesi sonucunu doğurmuş. bu da Rafıneri kapasitesinin yetersiz kalmasına neden olmuştu. Şim- di bir yandan İzmir Rafınerisi'- nc depolumu tankı yapılırken. bir yandan da Dörtyol'da kuru- lu özel sektöre ait LPG tesisi ki- ralanacak. - Dönüşüm üniteleri işletme- ye abnacak. İzmir ve Kınkkale rafınerilerinde inşa edilen dö- nüşüm tesisleri, 1993'ün ikinci yansmda faabyete geçerken. Izmit Rafınerisi'ndeki tesisin yapımına 1993'ün ilk yansında başlanacak. Uzunvadeti hedefler: •2000*li yıllarda benzinin yılda yaklaşık 6 milyon tona, motorinin ise 14 milyon tona ulaşacak, tüketim karşılanacak. • 1995 yılmda süper benzinin tamamı. 2001 yılında da normal benzinin tamamı kurşunsuz üreti- lecek. Motorinde kükürt oranı 1995'debinde7'den binde 3'e, 2001 yılmda da binde 2'ye düşürülecek. • Fuel oılın dünyada da öneminin azaldığı göz önüneahnarak, halen yûzde 36 olan üretim payı yüzde 20-25 düzeyine çekilecek. • 1993 yılmda 1 trilyon lirahk yatınm gerçekieştirecek olan TÜPRAŞ'm cirosunun 80 trilyon üraya, işlediği ham petrol miktanmn da 20.5 milyon tona ulaşünlması hedefleniyor. DBsllZBANK'l EM1AKBANKASIİIE BIRIEŞT1RMEKN/ t ÇOZUM DEQL, ÇOZUMSUZLUKRJR!... "BASÎSEN Sendikası olarak saym hükümet yetkililerine daha önce ilettiglmiz görüş ve taleplerimizi bir kez daha basınımız yoluyla tekrarlıyoruz" • Örgütlü bulunduğumuz Denizbank'la ilgili olarak geçtiğimiz aylar içerisinde yogunla- şan satma ve birieştirme söylentileri, Eko- nomiden sorumlu Devlet Bakanımızın; " Denizci- lik Bankası'nın Emlak Bankası ile birleştirilmesini Bakanlar Kurulu'na teklif etmesiyle" yeni bir bo- yut kazanmıştır. • Denizbank; kamuoyunda yaratılmaya çalışı- lan asılsız söylentilerin aksine Türk Bankacılık sistemindeki sıralamada olumlu düzeyde yer alan, en niîelikli elemanları istihdam eden, K.İ.T'ler arasında en az zararı bulunan, iki trilyona yakın mev- duatı ve plasmanı bulunan bir yapıdadır. • Ülkemizde sanayici ve işadamlarının banka kurma yarışına girdiği bir ortamda, bugünkü koalisyon hükümetimizin, 'TÜRK DENİZCİLİK SEKTÖRÜNÜN TEMEL TAŞINI OLUŞTURAN DENİZBANK'I" Emlak Bankası'yla birleştirmeyi düşünmesi, ülke ekonomisj adına tarihi bir yanılgıdır. BASİSEN Şendikası'nın Hükümerimizden Beklenrileri: O Örgütlü olduğumuz Denizbank'lı üyeterimiz ve çalışanlan adına, Denizbank'ın birleştirilmesiyle ilgili tetöifin Bakanlar Kurulu'nun gündeminden çıkarılmasını, # Devletin Denizbank'ın sermaye artşı ile ilgili taahhütterini yerine getirerek Denizbank'ın ihtisas bankası niteliğindeki variığını basanlı bir şekikJe sürdürmesine destek olmasmı, ^ Denizbank'lı tüm üye ve çalışanlanmızın geieceklerinin, sosyal güvencelerinin ve örgüt'enme haklannın ne Anadolu Bankası, ne de Töbank çaiışanlanna benzetilmemesini tatep ediyoruz. BASİSEN Şendikası'nın Kamuoyumuzdan Beklenrileri: # Sendikamızın birleştirmeyi engellemek amacıyia uzun zamandır sürdûrdüğü mücadeleye; Tüm Banka ve Denizbank çalışanlannın hükümet yetkililerine yazacakları mektuplaria destek olmalarını, t Deniokratikknteöraûtterinin, Denizbank mevduat ve krecG müşteriteıinin, tûm Denizcilk Sektörünûn haklı davamıza sahip çıkmalannı bekttyoaız. Banka Skjorta İşçileri Sendikası J İŞÇİNİNEVRENİNDEN ŞÜKRAN KETENCİ Demokrat Olmak Kolay mı? Yaşamın her alanından. büyüklü küçüklü her olay hâli de- mokrasi kültüründen ne kadar az pay aldığımızı en demok- rat geçinenlerimizin bile isterkendi haklarımızı kullanma, is- terse başkalarına hak tanıma konusunda ne kadar gerilerde, ilkesız bir yerlerde olduğumuzu sergiliyor. Topluma en çok demokrasıye geçiş vaatleri ile umut ve- ren koalisyon hükümetinin iktidardaki bir yılının ardından, henüz olumlu, ciddi atılmış hiçbir adımından söz edemiyo- ruz. Muhalefette iken antidemokratik uygulamalarla müca- dele eden, iktidara geldiğinde kendisi aynı şeyleri yapan, ne çok siyası lider, sendikacı, yönetici tanıdık. Bu değişimi sa- dece bir çelişki, kimlik sapması olarak mı açıklayacağız? Toplumsal demokrasi kültürü eksikliğimizin daha önemli bir payı yok mu acaba? Cumhurbaşkanımız televizyonda, içten bir sohbet adına bazı açıklamalarda bulundu. Apaçık örtülü ödenekten, Naim Suleymanoğlu'nun olımpıyatlara katılımını sağlamak uzere Bul- garlara rüşvet verdiğini açıkiadı. Ertesi gün, sonraki günler, bir yerlerdervonurlu bir tepkiyi, demokratik bir karşı gelişi boşuna, umırtla bekledim. Toplumumuzun demokrasi kültü- rü, değer yargıları da altüst edildiğınde, bir başbakanın ko- nusu ne olursa olsun örtülü ödenekten rüşvet vermesini, ve- rebilmesini hoşgörü ile olmasa da tepkisiz karşılayabilecek bir düzeyde. Cumhurbaşkanımız aynı televizyon söyleşisin- de, maden işçilerinin grevinde zamanın Başbakanı Yıldırım Akbulut'a işinçözümünü kendisinebırakmadığı için kızdığını anlatb. Cumhurbaşkanımıza göre işveren sendikası baş- kanlığı deneyiminden yararlanılmamakla büyük yanlış yapılmış, maden işçisine fazla para verilmişti. Sayın özal eksik anlattılar, söz konusu sözleşme gelişmelerinin tanığı olarak, müdahaleleri sayesinde zamanın başbakanı ve ilgili bakanlarının pek çok kez televizyonda halkın karşısına çıkıp, "Verdik, çıplak cebe gıren, net ücret olarak" dedikleri pa- ranın maden işçisine verılmedığini, Sayın Cumhurbaş- kanı'nın istediği kadar olamasa da ücretleri biraz aşağı çek- meyi başardığını açıklayabilirız. Neyse konumuz o değil. Konumuz demokrasi ve demokrasi kültürü, anayasa, yasa- lar, sendikal haklar... Nerede işçi-ışveren tarafların toplu pa- zarlık masasında karşıt denk güçler olarak pazarlık özgürlü- ğü? Bakanlar ışin içinde, yetmiyor başbakan giriyor, o da yetmıyor tarafsız Cumhurbaşkanı eski, deneyli bir işveren tarafı olarak işin ıçine giriyor. Şımdi de miiyonların karşı- sında. tam sözünü dinletemedığınden yakınabılıyor "Sen hangi hakla karışırsın" demeye cesaret eden, düşünen çıkmıyor. Maden işçilerinin 50 günlük direnişlerinde verdikleri bü- yük mücadelenin ardından bugün gelınen bu duyarsız nokta çok acı değil mı? İki yıl önce daha insanca bir ücret için onca zorlu bir mücadele sınavını veren maden işçisinin belki de en dirijan, en militan kadroları geçen cumartesi günü güçle- rini, öfkelerini kendi sendıkalarına, Genel Maden-lş yöneti- mine karşı göstermişler. Birlikte o güçlü direnişı yaratmış olanlar karşı karşıya gelmişler. Konu demokrasi bilinci, sen- dikal haklar bilinci, sendikal çıkarlan kollama adına gerçek- ten yürekler acısı Maden işçileri sendika aidatlarının birer yövmiyeye çıkarılmak istenmesinı protesto etmek için, sen- dika merkezine yürümüşler. Sendika yönetimi de polisten önlem alınmasını isteyerek ancak genel kurula müdahaleyi önleyebileceğini düşünmüş. ûncelikle Türk - -ye'de hemen hemen hiçbir sendikada böy- lesine düşûk oranlı bir üyelik aidatının söz konusu ol- madığını, diğer sendikalarda da yıllardır birer yövmiye tutarın- da uyelık aıdatı alındığını. buna rağmen sendikaların mali güçlükler içinde olduklan gerçeğini gözardı edemeyiz. Ma- den işçileri sendikal bilinç içinde davranabiİse, sendikal güç için, kendi çtkarlannın gereği olarak, gelir kayııaklan yasa- larla gaspedilmiş sendikalarda tek yolun üyelik aıdatı oldu- ğu gerçeğini gözeterek üyelik aıdatlarınırc birer yövmiyeye çıkarılmasına karşı çıkmazlardı. Sendika yöneticılerine gü- vensizliklerı söz konusu ise, sendika harcamalarına ilişkin kaygılan varsa, bunun mücadelesıni aynca yapar, yap- manın yolunu bulurlardı. Geçen hafta sonu Türk-lş'e bağlı bütün sendikaların genel kurulları tamamlandı. Genel kurul gelişmeleri, seçim sonuçlan, başta yöneticiler, delegeler ve işçi üyelere kadar uzanan zincirde, demokratik ve sendikal hakların kullanımında ne kadar gerilerde kalındığını sergile- yen üzücü örneklerle dolu. Zonguldak'ta bir grup ışçı aidat- lann birer yövmiyeye çıkarılmasına karşı çıkarken, başka sendikalarda genel kurul delegelerının oyları ile milyarlara ulaşan, aslında yasalara da aykırı olan yönetici tazminatları, sendikacıyı işçiden koparan yüksek ücretler onanmış bulu- nuyor. Belki de çok daha acısı kımse geçen üç yıllık çalışma döneminde sendikal görev ve işlevin yapılmamış olmasmın hesabını sormayı akıl etmiyor Ya da ıçınden duşunse, olanla- ra isyan etse de, sendika ıçi demokrasıyi işletmenin, demok- ratik mücadelenin yol ve yöntemini bilemiyor. Tek tek ba- şarısız çıkışlar, ağır bedel ve cezalandırmalara neden olu- yor. Demokrat olmak, demokratik hakları kullanmak öyle gö- ründüğü gibi kolay bir ış değil vesselam.. 'Gazete kâğıdına 9 yüzde 10 zam AHMETKURT İZMTT - SEKA , ürettiği ka- ğıt-karton fıyatlanna yüzde 5-33 oranında zam yaptı.Gaze- te kağıdına gelen zam oranının 10.4 oranında olduğu bildirildi. Böylece 92 yılı içinde gazete ka- Clıısi|BrtinBlap»l() ğıdına gelen zam oranı 27.4'e yükseldi. SEKA Genel Müdürlüğü'- nce yapılan açıklamada, zam- ma gerekçe olarak, girdi fiyatla- nndaki artış gösterildi. 15 kasım tarihinden itibaren ge- çerli olan kağıt türleri ve fiyatla- n şöyle: Eskiflyat KOVhartç Tl/tM YNİflytt ZM KDVIariç »ranı% R/taı 1.hamurkâğıt60gr/m2 8 650.000 9.800.000 13.3 1.hamurt.yüzükuşe60gr/m J 10.450.000 11500.000 10.0 1.hamurç.yüzükuşe60gr/ms 11400.000 12.500.000 9.6 Beyaz gazete kâğıdı 3.350.000 3 700.000 10.4 Beyaz3 hamurk.50gr/m2 3350.000 3.700.000 10.4 Gazete kâğıdı 54 gr/m2 3 000 000 4 000.000 33.3 3.hamurkâğ.54gr/m 2 3 000 000 4 000.000 33.3 Beyaz sülfıtsel kâğ.40gr/m2 8 900.000 10.000.000 12.4 Krafttorbak.70-100gr/m 2 4.850.000 5.100.000 5.2 Kraftlıner 120-150 gr/m2 4.420.000 4.700.000 6.3 Brıstol karton 180-220 gr/m a 6 400.000 7.050.000 10.2 Brıs kar t.yüzü kuşe 160gr/m2 8.700.000 9.500.000 9.2 Kromokanon 300 gr/m2 4.150.000 4.750.000 14.5 Grı karton 300-840 gr/m 2 3.100.000 3.500.000 12.9 ANTALYA ASLİYE 5. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1992/95 Davacı Galip Kaya vekili tarafından davalı Ahmet Eryılmaz aley- hine açılan menfı tespit davasında verilen ara kararı gereğince; Davacı vekili, davacı Galip Kaya aleyhine Antalya î. tcra Müdür- lüğü'nün 1991/6203 sayılı dosyası ile takibe konulan senedin bedeli- nin ödendiği mahkeroe karan ile sabit olduğundan bahisle, takibe geçilen 1.10.1988 vadeli 5.000.000 liralık senet bedelinin ödendiğine dair menfi tespit davası açnuş olmakla; Davah Ahmet Eryıbnaz'ın adresi tespit edileraedıği ve duruşma günü tebliğ edüeraediğinden ilanen tebligat vapılmasına karar verildiğin- den duruşmanın btrakıldığı 28.1.1993 günü saat 10.00'da geçerli bir özürünOz olraaksızın belli edilen günde mahkememizde hazır bulun- madığınız veya bir vekil tarafından temsil edilmediğiniz takdirde, tah- kikata ve yargılamaya yokluğunuzda devarn edileceği ve hüküm verileceğı hususunda dava dilekçesinin ve meşruhath davetiyenin tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (HUMKÎnın 213, 337. Mad.) Basın: 51259
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle