Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 KASIM1992 SAU CUMHURİYET SAYFA
YURT HABERLERI 13
YEIİIILLER
AKSARAY 'Niğde'denkurttdduk'
Sultan Abdülhamit'in buyruğuyla Ürgüp'ün de vergisini ödeyen zengin Aksaray, 1924 yılında vilayet olmanın şanı
şöhreti içindeyken 1933'te Niğde'ye bağlı ilçe yapılmış. Aksarayh 59 yıl il olmayı beklemiş
KİMLİKKARTI
KIRŞEHİR
• İlnüfusu:9Obın.
• Toplam nüfus: 189 bin.
• Etnik yapı: Türk ve az sayıda Kürt köyü.
• Dçeleri: Ağaçören, Eskil, Gülağaç, Güzel-
yurt, Ortaköy ve Sanyahşi.
• Köy saytsı: 165.
Yüzölçüniü: 8082 knr
• Rakun:950m.
• Okuma yaana oranı: Yüzde 98.
• Ekonomisi: Sosyo-ekonomık yapı tanm ve
hayvancılığa dayanıyor. Meyvecilik, bağcılık
ve sebzecilik de yapılıyor.
• BeJediye: 1924'te il olan Aksaray, 20 Mayıs 1933'te ilçe durumuna getirilmiş ve
Niğde'ye bağlanmış. Aksaray Belediyesi'nin 1992 yıh bütçesi 82 milyarTL.
KONYA
MEHMETSARAÇ
kJ Abdülhamit
zamanında Ürgüplü. ver-
giyi çok bulup yakınmış.
Abdülhamit de "Bana
çevredeki zengin yerleri
söyleyın" demış. "Aksa-
ray'" demişler. Sultan. "O
zaman Ürgüp'ün de vergisini Aksaray
ödesin" buyurmuş. Aksara>'ın sonınu
bununla da bitmemiş, 1924'te vilayet ol-
manın şaru şöhreti içindeyken 20 Mayıs
1933'te Niğde'ye bağlı bir ilçe durumuna
getirilmiş.
Karaman'dan kısa bir yolculuktan son-
ra vardığımız kentte, 59 yıl il olmayı bekle-
yen "Aksaraylırun heyecanı"nın hâlâ de-
vam ettiğinı gördük. Bu "heyecan"a ilk
önce ta Karaman'dan ismini duyduğu-
muz "Ferit Baba"yla başlamak istedik.
Ferit Baba, Aksaray'ın Valisı Ferit
Ünal ve çevre illerin yöneticileri dahil her-
kes kendisinden bu ısimle söz ediyor. Tele-
fonla Valilik ikametinden aradığımızda.
VALI FERİT UNAL
.nkara'da ne varsa
burada da var. Poüsevi ile
Aksarayspor'a 1 milyar
lira yardım halkın
katkılanyla gerçekleşti.
tatil günü olduğu halde sabah saat 09.30'-
da bize randevu venyor.
Aksaray Valiliği biraz eski, ama tarihi
bir bına. Ferit Baba'nın geniş, ferah oda-
sında bir yandan çaylanmızı içerken bir
yandan da kendısıni dinlemeye hazırlaru-
yonız, ama o bizler kadar aceleci değil.
"Çocuklar hiç telaş etmeyın, burada her
şey yazıb" deyip "İlin Genel Tanıülması"
adı altında Aİcsaray'ın tarihi, coğrafi, kül-
türel. ekonomık kımük kartını bize basıb
veriyor.
Aksaray'ın sorunlannı konuşmayı bi-
raz sonraya bırakıp Ferit Baba'nın anı-
lannı dinlemeye koyuluyoruz. Uzun yıllar
devletın her kademesinde calışmış bir yö-
neticınin anılan birbınnden ilginç anılarla
yüklü. Ferit Ünal, öğretmenlik, gazete
yazı işleri, et kombinası müdürlüğünden
tutun da 1958 yılında "Kıbns Mıtingleri"-
ni yürüten üniversite gençliğinin temsilcisı
olarak her hareketın içinde bulunmuş.
Görevleri arasında Güdül, Delice kayma-
kamlığı ve belediyc başkanhğının yanı sıra
Ankara Vali Yardımcılığı da var. Hizmet-
lerinin anısı olarak Bala ilçesinde bir cad-
deye, Delice ve Akyurt ilçelerinde de birer
sokağa ismi verilmiş. Yusufeli halkınca
alün madalya ile taltif edilmiş.
Fent Baba 14 takdirname, 2 alün üstün
hizmet madalyası, 2 tunç madalya, 2 şeref
belgesi, çok sayıda teşekkürname ve pla-
ket ile aynı zamanda İstiklal Madalyası
hamili.
Vali Ferit Ünal'm anılannı dinledikten
sonra Aksaray'ın sorunlanna dönüyoruz.
Ünal, "Ankara'da ne varsa burada da
var" diyerek şunlan söylüyor:
"Polis okulunun temeli aüldı ve 800 mil-
yon lira halk yardımı toplandı. Polisevi
bitti, mefruşaü eksik. Aksarayspor'un ba-
şansı içın bir milyar liraya yakın para top-
landı. 200 yatakh büyük bir devlet hasta-
nesi bırkaç aya kadar bitecek. Bazı köyler-
de öğretmen açığı vardı. 50 vekil öğretmen
göndererek açığı tamamladık."
Aksaray'la ilgili sorulanmız bitiace Fe-
rit Baba bizi arabasına alarak SHP'li Be-
lediye Başkanı Memiş Akın'ın makamına
kadar göturüyor. Teşekkür edip aynlıyo-
ruz Ferit Ünal'dan.
Memiş Akın, Aksaray'ın il olmadan
önce bazı hazırlıklannın olduğunu anlatı-
yor. Karaman'da duyduğumuz şeylerin
benzerleri yaşanmış Aİcsaray'da da. Aksa-
raylılann kamu bınalan varmış daha
önce. Valilikle "koordıneli" çahşmışlar,
kasabah belediyelerden il belediyeleri du-
rumuna gelmişler. Istanbul'dan sonra en
çok dövizalışverişi yapıhrmış Aksaray'da.
Yine Karamanhlar gibi Aksarayhların da
yurtdışmda hemşerileri çokmuş ve çok
yardımlannı görüyorlarmış.
Başkan'dan Aksaray Belediyesi'nin şu
andaki sorunlannı sıralamasını isüyoruz.
Memiş Akın'ın anlattıklan şöyle:
Aksaray'ın en büyük sonınu altyapısız çarpık kentleşme, kentin kanalizasyonlannm çoğu derelere akıyor.
"En büyük sorunumuz yol. Kentte 650
km. yol var. Oysa nüfus 100 binlenn üze-
rinde. 650 km. yolu olan bir kentin bir mil-
yon nüfusu olmalı. Yerleşim çok dağınık,
kaçak yapılar oluşmuş, gecekondu var,
ama gecekondulaşma, kaçak yapı, ciddi
bir denetim ve cezalandırmayla önlendı.
Hatta sıfırlandı. Gecekondu konusunda
seçim sözü vermiştik, 2028 parsel
dağıtük."
Karaman'la Aksaray'ın paralellikleri
Başkan Akın'ın anlatüklanyla daha çok
ortaya çıkıyor. Bunlardan bir tanesi de il
olmanın devletten belediyeye bir fayda
sağlamadığj. "Ama halktan belediyeye
yakınlaşma oldu. halk katümaya başladı,
esnaf vitrinlerinı boyattı. Poşet uygula-
masına katıldı. çöp toplandı" diyen Me-
miş Akın, kentte sağhk sorunlannın sürüp
gitüğıni anlatıyor. Aksaray'da eski hasta-
ne, sağlık ocaklan yeterli değilmiş, SSK
yaünmlan varmış, ama eleman ve tesısat
sıkınüsı devam ediyormuş. Aksaray Bele-
diyesi'nin 1992 bütçesi 71,1993 bütçesi ise
93' milyar lira olarak öngöriilmüş. Rant
tesisleri 30 milyar lıralık bir proje. Bele-
diyenin SSK'ya 1.5 milyar, bir o kadar
devlete vergi, Iller Bankasf na da 2 milyar
hra borcu olduğunu öğreniyoruz.
Karaman'da dört sene önce ne tiyatro
ne de gece yaşanu varmış. İl olunduktan
sonra birçok şey gibi sosyal hayat da de-
ğişmiş, gece eğlenceleri yaygınlaşmış. sa-
natla ilgili programlar uygulanmaya baş-
lanmış, dans edilen yerlerin hiçbiri boş
kalmaz olmuş. 500 milyonu Kültür Ba-
kanlığı, bir milyan ise belediye tarafından
harcanarak bir eski gazhane binası tiyatro
binası haline dönüştürülmüş.
BAŞKAN AKIN
fn büyük sorun yol.
Yerleşim dağınık, kaçak
yapı çok. Kentteki
sağlık sorunlan
sürüp gidiyor.
Aksaray Belediyesi'nin bir kültür mü-
dürlüğü var, halk oyunlan, tiyatro. Türk
halk müziği koro ve solo, bağlama kurs-
lan profesyonel hocalar tarafından verili-
yor. Belediyeden, kenti dolaşmak için bize
tahsis edilen araçla aynhyoruz.
"Uzaylılar Kenti'\de deniyor Aksa-
ray'a. Bu ismı almasının nedeni Türkiye'-
de "ufolar"la en sık karşılaşıldığı iddia edi-
len kent olması. Zaman zaman basında bu
konudaki haberlereçokça rastlarur. Aksa-
rayblara ufolar konusunda ne düşündük-
lerini soruyoruz. Herhalde şimdi ufo za-
manı olmadığından bu konudaki soru-
lanmız pek rağbet bulmuyor.
Kapadokya'ya açılan kapı Aksaray,
bundan gerektiği kadar yararlanama-
manın sıkıntısını yaşıyor. Birkaç yıldızlı
oteller daha yeni yeni yapılmaya başlanı-
yor. Ancak turisti kentte tutacak tarihi
yapılann neden rağbet görmediğıni do-
laşırken anlıyoruz. Zıncirlı Medrese Aksa-
ray'ın tek müzesi, ancak o da şu anda
depo halinde. Daha önce de restorasyon
gören yapıda yeni çalışmalar il olduktan
sonra tekrar başlamış. Eğri Minare (1221 -
1236) Selçuklu devrinde yapılmış, şu anda
çelik halatlarla çelik kafes içine alınmış,
korunması bu şekilde sağlanmış. Aksa-
ray-Güzelyurt-Ihlara turizm merkezi ola-
rak ilan edilmiş, ancak Güzelyurt'ta tu-
rizm müdürlüğü kurulmamış. Kentte tu-
ristin durmaması bıraz da Ihlara Vadisi,
Göreme ve Ürgüp gibi tarihi yörelerin
daha çekici olması herhalde.
Tarihsel
Kimlik
25 km. doğusundaki
Aşıklı Höyük'te ele geçen Neolitik
Dönem buluntulanrun yanı sıra
yine kentin 18 km.kuzeybatısın-
daki Acemhöyükte (Buruşan'-
da) İlk Tunç Çağ'a tarihlenen bir
yerleşmenin varhğı saptanmıştır.
Önemli bir Asur ü'caret merkezi
olan höyük, Asur Ticaret Koio-
nileri Çağı sonunda terk edilmiştir.
Hitit Dönemi'nde kentin Nenaşşa
ya da Nenassos adıyla anıldığı sa-
nılmaktadır.
İslam öncesi dönemlerde Arkhda-
is (Arkhelais Koloneia-Garsaura)
adıyla anılan kentin, bu adı son
Kapadokya Krah Arkhelais'ten
aldığı söylenir.
VII. yy'da, Aksaray ve Tiyana
topraklannda önce Sasani.ardın-
dan Arap akınlan görüldü. 669'-
da Araplarca ele geçirilen kent,
8O5"te de Harun-ür Reşid'in güçle-
nncealındı. 1076'daKutalamışoğ-
lu Süleymanşah yöreyi Anadolu
Selçuklu topraklanna kattı. Ken-
tin Türkler zamanında bır süre
Taksara adıyla anıldığı söylenir.
1170'te II. Kılıç Arslan'ın beyaz
mermerden bir saray yaptırması
nedeniyle kent, Aksaray adıyla
anılmaya başlandı.
\r~7
Yöresel Yemek
TJL a
avuk veya hindi haşlanır,
suyu alınır. Göğüs etleri ayıklanır,
küçük küçük doğranır, tekrar ta-
vuk suyunun içıne atılır. Tereyağı-
nda biraz un ve acıbiber kavrulur;
elde edilen bu karışım yavaş yavaş
ilave edilir. Servis yapılırken limon
ılaveediür. Hamuru: Altı kompos-
to tası su kaynatılır. Ayn bir yerde
iki tas soğuk su da bir tas un içinde
kanştınlır. Kaynamakta olan
suya yavaş yavaş kanşünlarak ila-
ve edilir ve hamur pişirilerek ta-
banı ıslatılmış orta büyüklükte bir
tepsiye iki üç santım kalınhğında
dökülür. Hamur yer değiştirilme-
den birkaç saat dinlendirilir. Daha
sonra tepsinin ortasında çorba tası
girecek kadar yer bıçakla oyulur,
ortası alınıp çorba tası oturtulur.
Tahta kaşıkla (çok sıcak olduğu
için) bir parça hamur alınır çorba-
ya sokulur.
YARIN; KIRrKKAf F
DIZIYAZI
Izıııir DokuzEylül'de
parçaparçaeğitim
İZMİR - Türkiyenin en "dağınık" ünı-
versitesi olan Dokuz Eylül Üniversıtesi 5
il, 10 ilçede eğitim ve öğretimini sürdürme-
ye çalışıyor. Fiziki yetersizlik nedeniyle bir
kampus içinde toparlanamayan Dokuz
Eylül Üniversıtesi, en büyük sıkıntıyı fa-
külte ve yüksekokullar arasında iletişımde
çekiyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi. kurulduğun-
dan buyana "dağmıklığı"ndan kurtu-
lamadı. İzmir. Denizli. Aydın. Mapisa ve
Muğla'da fakülteleri bulunan DEÜ, geniş
bir alana yayılmış durumda. Üniversite-
nin Manisa'dakı biriminde iktisadi idari
bilimler fakültesi, maliye muhasebe yük-
sekokulu, Buca Eğitim Fakültesi'ne bağb
beden eğitimi ve spor bölümü; Aydın'da
turizm işletmeciliği ve otelcılik yükseko-
kulu; Muğla'da işletmecilik yüksekokulu.
meslek yüksekokulu; Denizli'de mühen-
dıslik fakultesı. üp fakültesi. eğitim yükse-
kokulu, meslek yüksekokulu öğretimleri-
ni sürdürüyor.
Üniversıtebinin bu "dağınıklığı" sadece
illere olan dağıbmıyla bitmiyor. Üniversi-
te özellikle Izmır'de hemen hemen her
semtte çalışmalannı sürdürüyor. Merkezi
Alsancak'ta olan ünıversitenin Buca, Al-
sancak, Hatay, Bornova, Narhdere, Ko-
nak ve Balçova'ya dağılan birimleri eği-
timlerinı buralarda sürdürme çabalann-
da. Bunun yanında üniversıtenin Ma-
nisa'ya bağlı Demirci, İzmir'e bağlı Urla
gibi merkeze uzak yerlerde de birimleri
var.
Bu dağınıkhk çeşitli sorunlara neden
oluyor. Özellikle, öğretim üyeleri, fakültc
ve yüksekokullardakı derslere gitmekte
oldukça zorlanıyorlar. İktisat ve mühen-
dislik eğitimi verilen Manisa ve Denizli'ye
öğretim üyeleri Izmir'den gidiyor.
Bu dağmıkbktan en çok etkilenenlerin
başında öğrencıler gebyor. Mediko Sosyal
hizmetlerden yararlanmak isteyen öğren-
ciler. bulunduklan yerden Alsancak'taki
mediko merkezine gelmek zorundalar.
Burada tedavileri yapılamayan öğrenciler
ise Narbdere'deki Tıp Fakültesi'ne gidi-
DEÜ'de oknyan öğrencilenn İzmır'de-
kı yurau İnaraîtı'nda. Öğrenaler her gün,
sabah akşam yaklaşık bir saatlik yolculuk
sonucu Bornova, Buca ya da Alsancak'-
taki iaküllelerine ulaşıyorlar.
Akademik çalışma açısından Türkiye'de 23. sırada yer alan üniversitede, öğretim
görevlileri derse girmekten araştırma yapamıyor
Ege, biliııısel araşturnadageri
MERİHAK
İZMİR- Kuruluşunun 37. yılını kutla-
yan Ege Üniversitesi, araştırma sıkınüsı
çekiyor. 28 üniversite içinde bilimsel ça-
bjma bakımından 23. sırada yer alan Ege
Üniversitesi'nde görevli öğretim üyeleri
derslere girmekten araştırma yapamadık-
lannı belirtiyorlar.
Tıp Fakültesi Hastanesi'nden başlaya-
rak Bornova'nın Ankara çıkışına kadar
uzanan 3700 dekarlık bir alana kurulu
olan Ege Üniversitesi'nin ne gibi sorunlan
olabibr? Bu sorularla kampusu dolaşı-
yoruz. Kampusun hemen ortasında yer
alan modern yemekhane, olimpik yiızme
havuzu, abşveriş merkezi, cafeler ilk ba-
kıldığında ınsanı oldukça etkiliyor. Nere-
deyse her dakika kalkan otobüsler ve ring
araçlanyla ulaşım sonınu yok gibi. Eski-
den bloklann mahzenindc yer alan kan-
tinler ve "yeryüzüne çıkmış" özel "teşeb-
büs"ün hizmet verdiği modern cafeler ve
yayınladıklan müzikler gençleri coştunı-
yor.
Yurtların hemen önünde yer alan ve
"küçük kantin" olarak bilinen yerde öğ-
renciler her türlü ihtiyaçlannı İcarşılaya-
bıliyorlar Manavından dönercisine,
PTTsinden kırtasiyedükkânına kadar her
şey burada var. Bahçenin taş betonlan
üzerinde öğrencilerzamanzaman kâğıtoy -
nayarak, zaman zaman ders çalışarak boş
saatlerini geçirebiliyorlar.
Basketbol sahalan. yemyeşil futbol sa-
hası. her yıl yanşmalann yapıldığı olimpik
havuz öğrenciler tarafından her zaman
kullanılamasa da göz alıyor.
Ama fakültelerin, yüksekokullann ka-
pılannı acmaya başladığmızda sorun yu-
maklanyla karşı karşıya kabyorsunuz. 37
yılkk oturmuş bir üniversitenin ne gibi so-
runlan olur demeyin? Kendi bünyesinden
bir Dokuz Eylül Üniversitesi'ni çıkartan
EÜ'de ciddi sorunlar yöneticileri düşün-
dürüyor.
Her ünıversitenin olağan sorunlan olan
sınıflann kalababklığı, yeterb araç gerecin
bulunmaması, öğretim üyesi yetersizliği,
bihmsel çalışma yapılamaması, öğrencile-
re sosyal çabşma olanağı tanınmaması
EÜ'de de yaşanıyor. Özellikle Fen Fakül-
tcsinde laboratuvarlann ve buradaki araç
gereçlenn eksıkligi araşürma yapmak iste-
yen öğrencileri engelliyor. Burada var
olan olanaklar da çoğu kez hocalar tara-
l'mdaıı kullanılıyor Kampusun ortasında
en büyük binada edebiyat, eczacüık, ileti-
şim fakültesi, diş hekimliğiyle su ürünlen
fakülıesi eğitim ve öğretim veriyor. Ancak
sürekli artan kontenjanlar yüzünden bu-
radaki dersbkler artık öğrencilere yanıt ve-
remez dunıma geldi. Derslik yetersizbği-
nin yanı sıra pratik çahşmalann yapılması
da oldukça güç. Tıp fakültesinde öğrenci
sayısının fazla oluşu pratik çabşmayı ak-
satıyor. Bu konuda ise en rahat fakülte Zi-
raat. Geniş bir alana sahip olan Ziraat,
pratik çalışmalan kolayhkla yapıyor. İleti-
şim Fakültesı'nde ise yeterli stüdyolannın
bulunmaması nedeniyle öğrenciler pratik
çalışmalar yapamıyorlar.
Edebiyat Fakültesi'nin bulunduğu bi-
nada daha önce bodrum katında bulunan
öğrenci kantınleri ise öğrencilerin "eylem
yapma merkezi" olduğu gerekçesi ile ön-
ceki yıl yönetim tarafından giriş katına
alındı. Yan yana iki kantin, fakültelerde
okuyan öğrencilerin ihtiyacını karşıla-
Öğrencilerin yurtlardaki en büyük lüksü bahçede diledikleri gibi eğlenmek.
maktan oldukça uzak. Bu arada zemin
katta bulunan İcantinlerin yerine ise birbi-
ri ardına açılan mescitler fakülteler içinde
de sorun olmaya başladı. Özellikle cuma
günleri okul dışından gruplann da mesci-
de gelmeleri öğrenci ve öğretim üyeleri
arasındakı huzursuzluğu arttınyor.
Ege Üniversıtesi'nde sürekli arttınlan
kontenjanla koskoca kampus alanı bina-
lara boğulmaya başladı.
Üniversıtenin en büyük sonınu kütüp-
hane. 37 yılhk bir geçmışe sahip olan üni-
versitenin merkezi bir kütüphanesi bulun-
muyor. Bunun yanında fakültelerin kendi
kütüphaneleri ise doyurucu olmaktan ol-
dukça uzak. Güncel yayınlan periyodik
olarak izleyemeyen kütüphaneler kendi
fakültelerinin dışındaki öğrencileri de ka-
bul etmiyor. Ege Üniversitesi'nde sürekb
artünlan kontenjanla koskoca kampus
alanı binalara boğuhnaya başladı. Birbiri
ardına dikilen binalar kampusun hem ye-
şilinin hem de spor alanlannın daralması-
na neden oluyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi'nin kurul-
masının ardından "sorunlu" fakülteleri de
bünyesinden kopararak bu genç üniversi-
teye veren Ege Üniversitesi, şu anda "bi-
lim krizinde".
Üniversite kaynaklanna göre. 1983 yı-
lında 211 araştırma yapılmasına karşın
1992 yılında bu sayının 1312'yeçıktığı be-
lirtıliyor. Bunun yanında son 10 yıl içinde
7 bin 744 araşürma yapıldığı, bunlardan
da şu ana kadar 6 bin 521'inin tamamlan-
dığı bıldirildi. Bu araştırmalar için de üni-
versite tarafından 10 milyar 252 milyon
465 bin 477 lira kaynak aynldığı öğrenildi.
Yarın: Hacettepe ve Fırat