Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtiyaz sahibi: Berin Nadi • Genel Yayın Yonetmenı: Özgen Acar •
Genel Yayın Koordinatöru: Hikmet Çetinkay» • Yazı Işlen Muduru:
CeUI Başhngıç • Görsei Yönetmen: Ali Acar • Duzenleme Mustafa
Sa£lamer • Ankara Temsılcısı: Cuoejt Arca)urek Haber Mudurlerı.
Mustafa Balbay, Işık Kansu Izmir Temsilcı V: Scrdar kızık Adana
Temsılcısı: Çelin Yigenoğlu
Istanbul Haberlerı: Şen«y Kalkan Dış Haberler: Ergnı Balcı tş-Ekonomı: Şokran Ketenti
Yurt Haberleri: Mehmet Saraç KuJtur: Olal Üster MakaJeier: Sami K»raören Spor:
Abdulkadir Ybcdman Du2eltme: AMuIlah Yazıcı • Muessese Mudur V.: Erol Erkut
• Koordınator Abmet Korulsaa • Muhasebe. Bulent Yeaer • Idare: Huseyin Gurer •
Işietme Önder Çelik • Bılgı-Işlem: Nail Inal • Bilgisayar Sistem: Müruvet ÇUer
• Reklam. Reha Işıtman
Basım: Cumhuriyet Matbaacüık vc Gazetecilik T-A.Ş. • Yayımlayan- Yoıi Gûn Haber
Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. Türkocagı Cad. 39/41 Cagaloghı 34334 Ist. PK: 246
İstanbul. Tel: 512 05 05 (20 haı), Telex: 22246, Fax (1) 526 60 72 • Bumlar AaJkan:
Z Gökalp Blv. înkilap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Tel«: 42344, Fax. (4) 433 05 65 •
lznıln H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 83 12 30, Tdex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adua:
Inönü Cad. 119 S. No: 1 Kat. 1, Tel: 59 37 52 (4 hat). Teloc 62155, Fax: (71) 59 25 78
Takvinvl2KASIM 1992 İrnsak 5 13 Günej 6 40 Öele-11 53 Ikmdı 14.31 Akşam: 16.56 Yatsı. 18.18
Evlilikte kadının
sadakati
• İstanbul Haber Servisi -
Kadınlar. dünyaya erkeğin
penceresinden bakmaya
devam edıyor. İstanbul
Lnıversitesi Kadın Sorunlan
Araştırrna ve Uygulama
Merkezı'nın 1992-1993 vılı
konferanslar dızisı dün
başladı ""Algılamadave
Anlatımda EşlerArası
Farklılıklar"konulu
konferansta konuşan Prof.
Dr YılmazEsmer.
İsianburdal8bölgedell5
kan-koca arasında yaptığı
anketin sonuçlannı
dcğerlendirdı. Esmer.
e\ lılikte kadının sadakatının
tartışılamayacak kadar
hassas bır konu olduğunu,
crkeklenn bu konudakı
sorulan yanıtlamaktan
kaçınrrken kadınlann erkek
sadakatsızlığı konusunda
daha rahal olduklannı
vurguladı
İkidin adamı
• BERLİN(AA)- Berlin'de
bin Müslüman diğeri
Hıristiyan ıkı Alman dın
adamı. dünya banşının
sağlanması. ınsanlara
ışkenceedilmemesı ve
Bosna-Hersek'tekı savaşm
sona ermesi ıçin dua ettıler.
Brandenburg Kapısı'nda
zulum anıtı önünde Kuran ve
İncıl'densurelerokuyan
M uhammed Herzog ile
Protestan kilisesi papazı
Hans Pletz, dualannın tüm
ınsanlar için olduğunu
belırttiler
Gûrültûye karşı
mûzik
• İSTANBUL (AA)-
Dokuz Eylül Üniversıtesi
İktısadı ve İdan Bilimler
Fakültesi Öğretım Üyesi
Prof. Dr. Adnan Gülerman
işyerlerindekı gürültünün.
ışgücü ve üretim
venmlılığinın düşmesıne
neden olduğunu belirterek,
"'İşgücü ve üretım verimliüğı.
iş saatlenne göre uygun
miiziğin seçilip
dınletılmesıyleantınlabilir"
dcdı. Gülerman. "Kulak
tıkaçlan gibı araçlar.
gürültünün olumsuz
etkilerinibirölçüde
azaltmakta ise de bu tür
araçlan kullanmak tehlike
uyansı niteliğindeki seslenn
deduyulmastnı
cngelfedığınden başka bır iş
kazasına kapı açmaktadır"
dedi.
10 kisîden birî
kalphastası
• İZMİR(ANKA)-
Akdenız ınsanmm dığerırk
ve uluslara göre kalp ve
damar hastalıklanna daha
eğilimli olduğu. Türkiye'de
iseher lOkışıdenbirininbu
hastalığın pencesinde
kıvrandığı belirtildi Türk
Kalp Vakfı Yönetim Kurulu
Başkanı Metın Yıldınrnakm.
konuyu ilişkin
açıklamasında. bugünedek
yapılan çalışmalar.
haarlanan istatıstik bılgilerin
Türk halkının kalp ve damar
hastalıklanna dığer ırk ve
uluslardan daha kolay
yakalandığını ortaya
koyduğunu bildirdı.
Saçboyalan gıda
•ANKARA (AA)-Saç
boyalan. diş tozlan ve sulan,
diş macunlan gıda olmaktan
çıkıyor. Sağlık Bakanlığı İlaç
Eczacılık Genel
Müdürlüğü'nce hazırlanan
kozmetik kanunu
tasansında. daha önce Gıda
Maddelen Tüzüğü içınde yer
alan saç boyalan. diş tozlan,
sulan ve diş macunlan.
kozmetik kanunu
kapsamına alındı. Çeşıtli
bakanlıklann ve kumluşlann
görüşlenne sunulan kanun
taslağında, Avrupa
standartlanna ulaşılması
hedefleniyor.
Çocuklar çîzgi
raman okusun
• TRABZON (AA) - Çizgı
romanlann çocuklara
okuma isteği veahşkanlığı
kazandırdığı bildirildı.
Trabzon Rehberlik ve
Araştırma Merke^i Eğıtim
Araştırma uzmanı Fuat
Sancak. büyüklerin
genellikle çocuklann çızgi
roman okumasını
yasakladığını. bununda
okuma alışkanlığının
kazanılmasını engelleyen en
önemlı faktör olduğunu
belirterek şunlan söylcdi:
"Önemlı olan çocuğun ne
ökuduğu değıl. okuma
ihtiyaa duymasıdır.
Çocuklarzıhinsel gelışmenin
ilk aşamasında bol resimli
hıkaye kitaplanna bakarak
resimlerlcaltlanndakiyazılar
arasında bağlantı kurup
konuyu somutlaştınrlar"
Ünlü manken Cindy Crawford, Stockholrrf de basın mensuplannın sorulannı yanıtladı
Feıııiııizm, seçme özgmlüğüdiir• Cindy Cravvford, flaş yağmuru altmda.
dar bir kahverengi etek ve siyah polo ka-
zakla içeri giriyor. Fotoğrafçılardan ba-
zılan, kılığmı fazla kapah buluyor. Bir so-
ruya biraz sıkılırcasına şöyle yanıt veriyor:
'Görmediğinizin nasıl olduğunu büiyor-
sunuzzaten..."
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM - Ünlü Strand Hotel'dekı basın
toplantısına giderken hemen hemen yalnızca erkek
gazetecılen göreceğımiz sanıyorduk. Oysa salonun
önemh bır bölümü kadınlarla doluydu. Birçoğu. el-
mah pastaya el sürmeden Cındy'nın gıriş yapacağı
kapıya bakıyordu
Bircoklan onun için mankenlerin mankeni diyor
ya da fotomodellerin fotomodeh. Stockholm'e, Jane
Fonda'nınkmden çok farklı jimnastik videosunun
pazarlaması için gelmışti -birazak özel jetıyle!- Gü-
nümüzün. MTV kanalinı ızleyen gençler için yapıl-
mış bir video
Ana fikri, bedenm, belirli bir amaca ulaşmak. ıste-
dıği şekle girmesi ıçın yalnızca ona uygun gelen hare-
ketleriyapması.
Araya giren siyah- beyaz görüntüler ve Cindy'nın
eşsiz bedenınden görüntüler, ömeğın Nevv York Ti-
mes'ın muhabin ıçın "baş döndürücü"
Cindy Cravvford, flaş yağmuru altmda, dar bir
kahverengi etek ve siyah polo kazakla içeri giriyor.
Fotoğrafçılardan bazılan, kılığmı fazJa kapalı bulu-
yor Bır soruya biraz sıkılırcasına şöyle yanıt venyor:
-Görmediğinizin nasıl olduğunu biliyorsunuz za-
ten..
îsveç'ın en ünlü konfeksiyon firmalanndan Hen-
nes-Mauritz'in ıç çamaşıriannı geçen kış karlı kent
görüntüleri ıçerisinde büyük bir sıcaklıkla sunan ve
ancak bundan sonra İsveçlilerin de dikkatini çeken
ünlü manken. gayet doğal tavırlanyla da beğenı ka-
zandı.
Dedikodu basınırun sorulannı gönülsüzce ve kısa-
ca yanıtladı. Feminizm konusundaki görüşü de şu:
-Feminızm, seçme özgürlüğü demektır.
Kendisinin, böylesıne kusursuz bir bedeni koru-
mak için neleri ne kadar az yedığinin dillerde dolaşı-
yor olmasınm. yetişmekte olan genç kızlan, aneroksı
-yemek yiyememe, gönüllü açlık hastalığı- kurbanı
yapıp yapmayacağı şeklindeki soruya da kısa bir
yanıt veriyor:
-Günümüzde yetişmek güç ve sorunlu bir olay
Bır başka soru. göğüslennde gızli silikon olduğu
konusunda. Nazık bir başka soru, yanıtsız bırakıyor
bu soruyu. Onun yenne, fotoğrafçekımi biçiminın de
göze nasıl gözüJ<tüğünü etkıledığıni belirterek yan-
danbırpozalıyor. İnceak bır görüntü çıkıyor ortaya.
Sonra hafifçe dönüyor kameralara. ıncelik bıraz
azalıyor Hepsı bu kadar.
Playboy'da yayımlanmış olmasınm nedenini, şöyle
açıklıyon
-Çağdaş bır kadının. özgür seçim yapma hakkını
kullandım.
Moda tuzağından
kurtulun
Cindy Cranford, göğûslerinde gizli süikon olduğu iddialannı yanıtsız bırakıyor.
Yüzeydeki eserlerle ilgilenen az sayıda arkeolog var
Arkeoloji, mezar kazıeıhğı değilÖZCAN ÖZGİSR
MLĞLA - Türkiye'de arkeo-
loji denilince ilk akla gelenın
yalnızca kazı yapmak olduğu.
bu yanlış düşüncenin değişmesı
gerektiğı vurgulandı Arkeolo-
jide yüzcy araştırmalannın öne-
mini vurgulayan Ankara Ünı-
versitesı DTCF Klasik Arkeo-
loji Anabilim Dalı öğretim üye-
lerinden Doç. D»-. Ender Va-
rinboğlu. devletin bu işe para
ayırmadığmı söyledi.
Kazılarda genellikle antık
kentın içinde başlık. seramik ve
sütun arandığını. bulunduğun-
da ise bazı kışılenn onaya çıka
rak "Ben buidum. dünyaya ben
tanıttım" bicıminde sözler söy-
lediklenni ammsatan Doç Dr.
Ender Varinlıoğlu şöyle konuş-
• Arkeolojide )âizey araştırmalannın önemini vurgulayan Ankara Üniversi-
tesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı öğretim
üyesi Doç. Dr. Ender Varinlioğlu, devletin bu işe para ayırmadığım söyledi.
tu.
'"Ülkemizde arkeoloji deni-
lince akla kazı gelmektedır. Ni-
tekım arkeolojıye Türkçe
karşılık olarak "kazıbilim" teri-
mi önenlmıştir. Devlet de bu
görüşü desteklemekledir Her
yıl arkeolog bilim adamlanna
devlet bütçesınden aynlan para
neredeyse tümüyle kazıJara gıt-
mektedır. Bununla arkeologla-
nn tarihe ışık tutarak antık
eserleri toprak altından kazıp
çıkannası beklenmektedir "
Yaklaşık beş yıldır Fransız
bılım adamlan ile Kana bölee-
sinde yuzey araştırması yaptık-
lannı ve bu çalışmanın gıderle-
nnın FransızJar tarafından
karşılandığını belirten Doç. Dr.
Enver VannlıoğJu şöyle devam
ettı:
"Yüzeyde de sayısız tarihi
eser var. Bunlar da en az toprak
altındakıler kadar var olan bil-
gıye katkıda bulunacak önemli
belgelerdir. Buna karşılık dev-
letın viizeydekı eserlerle ilgile-
nen bilim adamına verdiği mali
destek. benim deneyımlenme
göre hiçtır. İngilizlenn. Ameri-
kalılann "fıeld archaeoloev* de-
dikleri 'yüzey arkeolojısı". yani
bizim yaptığımız iş, çahştığımız
bölgenın envantenni cıkarta-
rak. buluntulann dilini çözüp
tarihe ışık tutmak. Bunun için
dağ taş gezıyoruz. Bilinen antik
kentte yıl bovıı kazı yapıp sade-
ce sütun başlığı aramıyoruz."
Varinlioğlu. şunlan söyledi:
"Yüzeydeki eserlerle ilgile-
nen az sayıda arkeolog var ül-
kemizde. Bu kışılenn kazı yapıp
yapmamalan meslek açısından
arkeolog olmalanna engei de-
ğil. Tarihi eser toprak altında
da olur. üstünde de. Bu eserlere
ulaşabilmek için kaza bilimciye
de gerek vardır. ama bu eserleri
tanımak ıçin ayn ayn arkeolo-
ga gerek yoktur. Yüzey araş-
tırması, antik yazarlan oku-
mayi, yörede yapılmış yüzey
araştırmalannı bilmeyi, topog-
rafyayı, yaru ülkeyi ve insan-
lannı tanımayi gerektirir."
Yüzey araştırmasının en az
kazıbilim kadar önemlı olduğu-
nu. devletin yüzey araştırmacı-
lara "üvey evlat" gibi davran-
mamasını ısteyeıı Doç. Dr. Va-
nnlioğlu, yaptıklan ışin önemi-
ni şöyle örnekledi:
"Fransız bilim adamlan ve
arkeologlan ile geçen yıl Karia
(Muğla) bölgesınde gerçekleş-
tirdiğımiz yûzev araştırmalan
sırasında önemli bır buluş
yaptık "
Bazılanda erkeklerikaslısever
M KEMAL ARTAL.4N
Tnbünlerde yüzlerce ınsan. podyumda
kasım kasım kasılan beş sporcu var... Se-
yircıler tezahürat yaptıkça sporcular daha
da kasıhyorlar. Geçen hafta sonu Vücut
Geliştirme Federasyonu tarafından düzen-
lenen Türkıye Gençler ve Masterler Vücut
Geliştirme Şampıyonasfndayız Son za-
manlarda en çok tutulan pop müak eşlı-
ğındegösten yapan sporcular. aylannı hat-
ta yıllannı vererek oluşturduklan kaslan
ıçın puan toplamaya çalışıyorlar
Türkıye Vücut Geliştinne Federasyonu
Başkanı Mehmet Küçükler. 1992 yılı spo-
runun vücut geliştirme olduğunu söylüyor.
Bu sporun büyüİc bır patlama yapağını be-
lirten Küçükler, "Geçmiş yıllara göre ba-
şanmız arttı. Öncekı yıllarda 2 madalya
kazanırken bu yif şımdilik 3 uluslararası
yanşmada II madalya kazandık. 2 yan-
şma daha var ve bızım bu yılki hedefİmız
20 madalyayla sezonu kapatmak" dedı.
Vücut geliştirme sporunun Türkıye'dekı
potansiyelının oldukça yüksek olduğunu
belirten Federasyon Başkanı. bu sporu
devlete hiçbir mali yükü olmayan bır spor
olarak tanımladı Bu sporun özel salonlar
sayesınde gehştiğinı ve altyapının oluştu-
ğunu anlatan Küçükler, "Biz federasyon
olarak onlan iyı organize ettık ve böyiece
başanlar arka arkaya gelmeye başladı"
dedi
Geçen yıllarda halter ve cımnastık fede-
rasyonuna bağlı olarak çahştıklannı söyle-
yen Mehmet Küçükler son l.5 yıldır özerk-
İiğe kavuştuklannı ve böyiece daha rahat
bır çalışma ortamına sahıp olduklannı be-
lırttı. 100 bin lısanslı yanşmacınm yanı sıra
5 müyon kadarda vücut geliştirme ile uğra-
şan sporcunun olduğunu anlatfn Federas-
yon Başkanı. milli takımın 5 kate-
gonsınde 500 sporcunun bulunduğu-
nu sözlenne ekledı.
Avusturya'nın Graz kentınde yapı-
lacak Dünya Şampiyonası'nda 5 sık-
lette en az 3 madalya kazanacaklann-
dan emin olduğunu söyleyen Mehmet
Küçükler. "Yönetılen değıl yöneten
federasyon olmamız kazandığımız ba-
şanlarda çok etkili oldu" şeklınde ko-
nuştu.
Geçen hafta sonu yapılan Türkıye
Gençler Vücut Geliştirme Şampiyo-
nasfnın sonuçlan şöyle:
70 kıloda: l. Güref özgür. 2. Metin
Görmez. 3. Serkan Çetin.
70-80 kiloda: l Hüseym Şekera. 2.
Oğuz Aydemır. 3. Oğuz Sürücü.
80 üstü: l. Önder Atsay, 2. Serdar
Akdalga. 3. Yığıt Kuybeygi
Bayanlar: l. Sevgi Kaya.(rakıpsız)
Vücut Geliştirme Milli Takımı Ant-
renörü Eryetiş Kurtaran, normalde
on yılda toplayabileceğimiz madal-
yayı bir yıl gibi kısa bir sürede topladı-
klannı, bu başanda en büyük etkenin
özerk bir federasyon olarak çalı-
şmanın yanı sıra Mehmet Küçükler
gibi sporun içinden gelmış bırisinin
Federasyon Başkanı olması olduğunu
söyledi.
Dünya Şampiyonası'nda en az üç
madalya kazanacaklanndan emin ol-
duğunu sözlerine ekleyen Kurtaran.
"Ancak madalyanın rengi hakkında
bır şey söyleyemem" dedi
ADANA (AA) - Gazi Üni-
versitesi Meslekj Eğitim Fa-
kültesi Giyim Öğrenim Gö-
revlisi ve Kuaförlük, Cilt
Bakım Ana Sanat Dalı Baş-
kanı Fatma Ayhan. giyimin
simge ve işaretlerden oluşan
birdil olduğunu, bu dili iyı ko-
nuşabilmek için temel bilgilere
sahip olunmaa gereküğini
söyledi.
Ayhan, bir yazısında, givi-
min bir felsefe, bir kültür, bir
yaşam tarzı olduğuna ve "stil
seçimi"nin önemine de ışaret
ederek "Kendi stilinizi bul-
mak, sizi daha ıyiye ve doğru-
ya götürür, aynı zamanda,
modanın çeşitli
tüketici tuzak-
lanndan kur-
tanr" dedi.
Güzel giyin-
menin ilkeleri
olduğunu, bu il-
kelerin hatırda
tutulmasıyla so-
runa önemli öl-
çüde çözüm bu-
lurunuş olacağı-
ra belirten Ay-
han yazısında
şu görüşlere yer
verdi:
"Giyimde ilk
şart temizliktir.
Bu konu sağük-
layakındanılgi-
li olduğu gibi kişiye saygmlık
da kazandınr.
Gıyim konusunda kişinin
vücut özellikjenni de iyi bil-
mesi gerekir. Önem taşıyan bu
konu yakışanj seçebilme de-
mektir. Özelükle kulplu kıya-
fetler ve etek boylan dikkatie
üzerinde durulacak konular
olmabdır.
Zarif bir hareket ve iyi bir
duruşun da gjyıme etkisi bü-
yüktür. Davranış yumu-
şakbğı, güzel görünebilmek
için fırsattır. Ayakîa dururken
yürürken oturup kalkarken
çok dikkatli hareket edilmeli-
..dir. Vücut hareketlennde
ahenk, dik durmasını bilmekle
toplanır. Vücut ağırlığı bacak-
lar üzenne bindirilmemeli,
uyumlu adımlar atılmahdır.
Sert yürüyüşler kadın zaraft
ile bağdaşmaz."
Giyimi güzeUeştirmede ta-
mamlayıalann büyük önemi
olduğunu, bu aksesuarlann
secimine de özen gösterilmesi
gereküğini ifade eden Fatma
Ayhan, şöyle dedi:
Tamamlayıcı seçinu
"Seçilen tamamlayıalar pa-
halı ve gösterişli oluşlanndan
çok giyilen giysiye uygun
olmalıdır. Tamamlayıalar ge-
reğjnden fazla gösterişli değü,
uyumlu olmabdır.
Aksesuar seçiminde gjyimin
cinsi. zamam,
yeri. modası
ve mevsimi
göz önünde
bulundurul-
mahdır."
Her
kadının bir
manken gibi
kusursuz vü-
cuda sahip ol-
masınm bek-
lenemeyece-
ğînî ifade
eden Ayhan,
kusurlar yü-
zûnden giysi-
ye özen gös-
termekten
kaçınılma-
ması gereküğini de kaydetti.
Fatma Ayhan. gjysi seçer-
ken vücut kusurlannı gizle-
yenJerin tercih edibnesi*"'
önerdi.
Buna göre yuvarlak hatlı-
lann belb gizleyen kjyafetler,
düz hatlılann ise bele oturan
kıyafetleri tercih etmelenni
tavsıye eden Ayhan, vücudu,
belden yukansı ince, armut
şeklinde olanlann da uzun ce-
ketler, rob, manto, koyu renk
kısa etek üzerine yumuşak
renkü uzun ceketler giyebile-
ceklerini anlattı.
Fatma Ayhan. bu tür vü-
cutlara en uygun aksesuar ola-
rak da ilgiyi vücudunuzun üst
kısmına çekecek şık bir fular-
lann kullanılabileceğini söyle-
di.
•Zarif birhare-
ketve iyi bir duru-
şun giyime etkisi
büyük. Davranış
yumuşakhğı, gü-
zel görünebilmek
için bir firsat.
Bayanlara ayakta
dururken yürür-
ken oturup kal-
karken çok dik-
katli hareket et-
meleri öneriliyor.
Kadınlar hukuk
savaşını başlattı
• Ankara Barosu"ndaki bir grup kadın avııkat, yasal
düzenlemelerdeki kadın avnrnalığına ilişkin "çarpıklık-
lan" sergilemek için harekete geçti. İlk aşamada.
Yargıtay kararlannı tarama çabşması başlatıldı
Aı^KARA (Cumhuriyet Bü-
rosn) - Kadınlar, yasal dü-
zenlemelerdeki kadın
aynmcıhgma karşı hukuk sa-
vaşı açtı. Ankara Barosu'nda-
ki bir grup kadın avukat, yasal
düzenlemelerdeki kadın aynm-
cılığına ilişkin "çarpıklıklan"
sergilemek için harekete
geçtı. ilk aşamada, Yargıtay
kararlannı tarama çabşması
başlatıldı.
'1926'danberi
değtjiklikyok'
Tarama çabşmasında yer
alan avukatlar. I926'dan bu
yana benzer olaylarda çıkan
Yargıtay kararlannın içenğin-
de de hiçbir değişiklik ol-
madığmı bebrterek, "Bu ka-
rarlarda, kadına yönelik hiçbir
şeyyok.
Mağdur olan kadının sos-
yal, psikolojik durumuna hiç
değinilmiyor. Örneğin, ırza
geçme ile ilgib bir kararda.
Sanığın ırza geçme olanağı
varken, sürdürmeyerek kendi-
liğinden vazgecmesi durumun-
da, 'mağdur olanın direnmesi,
kabul edilebibr. ciddi bir engel
değü" şeklinde nitelendirihyor.
Sadece doktor raporu. maddi
deliller dikkate almıyor. Mağ-
dur durumda olan kadının ne-
ler hissettiği, yaşadığı toplum-
sal ve psikolojik baskı dikkate
alınmıyor" diyorlar. Türkiye'-
nin Kadınlara Karşı HerTürlf'
Aynmcıhğın Önlenmesi Ulu
lararası Sözleşmesı'nin de 1985
yıbndan beri uygulamaya geçi-
nlmediğine dıkkat çekerek.
"Artık yeter. Bu sözleşmenin
ve hazırlanan yasal düzenle-
meler hayat buîsun" diye ko-
nuşuyorlar.
Omekleri kamuo\
r
una
açıklanacak
Ankara Barosu bünyesinde
içtihat taramasına başlayan
kadın avukatlar, bu çahşma-
lan sonuçlandığında, çarpıa
örnekJeri kamuoyuna açı-
klayarak. yasal düzenlemeler-
deki aksaklıklann gideribnesi
için gerekb girişimlerde de bu-
'unacaklar.