15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1KASNM1992PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AğaçJandipmaya •MALATYA (Cumhuriyet) - Karakaya Barajı Sağ Sahil Toprak Muhafaza ve Ağaçlandırma Projesi kapsamında ödenek yetersizliğı yüzünden gerekli çakşmalann yapılamadığı bildırildi. Malatya'da 32 bin ıektar alaıu kapsayan ve 'OOOyıhna kadar tamamlanması planlanan projeuyannca I989ve 1990 yıllannda 1500 hektar alana 4 milyonfidandikiminin gerçekleştirildiği, son iki yıldır ise herhangi bir çahşmanm parasal sıkıntı yüzünden yapılamadığı açıkJandı. ODTİrdeyeni etkinHk •ANKARA(ANKA)- ODTÜ'de öğrencilerin de katılımıyla dünyadaki siyasal gelişmelerle ilgili araşürmalar yapmak ve yeni politikalar üretmek üzere "Dış Politıka ve Uluslararası îüşkıler Topluluğu" kuruldu. Trafik mucizesi •TAVŞANLI(AA)- Merkezde 37 bin kişinin yaşadığj ve her gün trafığe 15 bin aracın çıktığı Kütahya'nın Tavşanh ilçesinde, 3 trafik polisi, bir ekip otomobüı ile görev yapıyor. Kaymakam Bekir Ergök, ilçe merkezinde 37 bin kişinin yaşadığmı. banliyölerle bırlikte nûfusun 50 bine yaklaşüğını belirterek, "TavşanL'da gelir düzeyi yüksek olduğundan, hemen her evin önünde bir otomobil var. Tunçbilek'teki kamyon trafiği ise korkunç" dedi. Aşiret kavgası •MUŞ(AA)-Muş - ta, Seydan ve Kapışka aşiretleri arasında çıkan silahlı kavgada, biri kadın üç kişi ağıryaralandı. Alınan bilgiye göre aralannda daha önce arazi anlaşmazhğı ve kan davası bulunan Seydan ve Kapışka aşiretlerine mensup kişiler. Muş merkeze bagh Sürügüden ile Yakansüzme köyleri arasında karşılaşarak tartışmaya başladılar. Kısa sûrede büyüyen ve ıki köye sıçrayan taşlı sopah kavga, daha sonra aşiret fertlerinin kaülmasryla silahlı çaVştnaya dSftuştü. • - **•*••- 2 milyar Uzunköprü'ye •UZUNKÖPRÜ (AA) - 29 Ekim Milli Piyango Özel Çekilişi'nde Uzunköprülü birçaycırun 1,'5'likbiletine büyük ikramiye vurdu. Edirne'nin Uzunköprû ilçesinde çay ocağı işleten evli bir çocuk babası Mustafa Güngör'ün(26)676913 numaralı Milli Piyango biletine 10 milyarhk büyük ikramiye isabet etti. Gûngör, büetinin 1/5'likolması nedeniyle iki milyar lira alacak. 328 yeni eser • MERSİN(AA)-İçel Müzesı'ne, bu yü yapılan çalışmalarla, 328 yeni tarihi eser kazandınldığı bildırildi. İçel Müzesi yetkililerinden alınan bilgiye göre. bu yıl, hibe, saün alma ve kazı yoluyla elde edilen eserlerle birlikte, müzedeki tarihi eser sayısı 2 bin 987'ye ulaştı. •ANTALYA (AA)- Ankara Üniversitesi Tıp Fakükesi Farmakoloji Anabilım Dalı Öğretim üyesi ve Türk Başağnsı Derneği Başkanı Prof. Dr. Cankat Tulunay, Türkiye'de rnigren teşhislerinin yüzde 80'inin yanlış olduğunu açıkladı. Türkiye'de 5 milyon dolayında migrenli hasta bulunduğunu belirten Prof. Dr. Tulunay. her başı ağnyanın mutlaka doktora gitmesi gerektiğini de ıfade ederek, "'Hıç kımse eczacıya, komşuya bakarak ilaç kullanmamah. Ağnmn tarua konmadan ılaç kullanılarsa, ortaya yanlış kullanılan ilaçlara bağlı başağnsı çıkar. Bunun tedavisi mıgrenden daha zordur" diye konuştu. Yazyaşıyor •ANTALYA (AA).- Tûrkiye'nin büyûk bölümünde ölen yaz, Antalya'da yaşıyor. Dayanılmaz sıcaklardan sonra tatlı sıcak günlerin yaşandığj Antalya'da plajlar, CuVnhuriyet Bayramı tatilinden yararlanan yerli turistlerle sonbaharcı yabancı turistler tarafından doldurulmuş durumda. Antalya, Kemer, Side kıyılannı dolduran yerli ve yabancı turistler, denizden mümkün olduğunca fazla yararlanmak istedikleri için, günlerini şezlonglarda güneşlenerek geçiriyorlar. Satışlann 1991 yılında serbest bırakılmasıyla son iki yılda değeri toplam 220 milyar lirayı bulan silah satıldı Pamıık ellersilalılaıaKEMALYURTERİ ANKARA - Silah saüşının 1991 yıhnda serbest bırakıimasıyla birhkte, Makıne ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MK.EK.) tara- fından, son iki yılda değeri 220 milyar lirayı bulan toplam 28 bin 156 adet tabanca satıl- dı. MKEK kayıtlanna göre silahlara en çok ilgiyi serbest meslek sahipleri gösteriyor. lkınci sırada benzin istasyonu sahipleri, üçûncü sırada da müteahhit ve kuyumcular yer abyor. Artan terör olaylan ve silah taşıma özenti- sinden dolayı silaha olan ilgı giderek artıyor. En ucuzu 3,5 milyon lira olan yerli üretimler ile fıyaüan 10-33 milyon lira arası olan ithal silahlan alabilmek için MKEK satış bölü- münde kuyruklar oluşuyor. MKEK yetkili- leri, taleplerle başedemediklerini ve saülan silah sayısının birkaç kau kadar alıcının sıra- • Artan terör olaylan ve silah taşıma özentisinden dolayı silaha olan ilgi giderek artıyor. En ucuzu 3,5, en pahahsı 33 milyon lira alan silahJarı alabilmek için Makina Kimya Endüstrisi Kurumu satış bölümünde kuyruklar oluşuyor. Silahlara en çok ilgiyi serbest meslek sahipleri gösteriyor. da olduğunu söylediler. İthal silah satışı, Sa- vunma Sanayii Müsteşarlığı adına yapıhyor ve MKEK, satış hizmeti karşılığı fıyat üze- rinden yüzde 20 pay ahyor. Yerli üreüm si- lahlann geüri de olduğu gibi MKEK'ya kalı- yor. MKEK yetkililerinden edinilen bilgiye göre 1991 yılında kurum tarafından 9 bin 989 adedi ithal, 7 bin 950'si yerli olmak üzere toplam 17 bin 939 adet silah satışı gerçekleş- tirildi. Satış sonucu ithal silahlardan 93 mil- yar 867 milyon 240 bin 643 lira, yerli silah- lardan ise 20 milyar 382 milyon 853 bin 568 lira gelir elde edildı. 1992 yıh ekim ayına ka- dar ise 3 bin 821 'i ithal, 6 bin 396'sı yerli üre- tim toplam 10 bin 217 silah satıldı. 1992 yı- hnda ithal silah satışından 80 milyar 86 mil- yon 848 bin lira, yerli silah satışından 25 mil- yar 981 milyon 536 bin lira gelir elde edildi. Iki yıl içinde toplam 28 bin 156 silah için öde- nen para ise 220 milyar 318 milyon 478 bin 211 lira olarak belirlendi. Yetkililer. 1991 yıhnda ilk kez ithal silah getirilmesinden dolayı ilgının, ithal silahlar üzerine yoğunlaştığını, daha sonra yerli si- lahJar üzerine kaydığmı belirttiler. İthal silah satışında Beretta, Smith VVesson, Browning gibi markalar ilk sırayı alırken Belçika üreti- mi Astra dördüncü sırada yer aldı. Yerli üre- timde ise 7.65 milimlik standart Kınkkale satışa sunuldu. Fiyatlan 3,5 milyon olarak belirlenen Kınkkale, isteyenler için gümüş veya altınla kaplanıyor. ithal silahlann fiyatlan şöyle: Beretta 7.65 (14 milyon 560 bin), Beretta 92-E (24 milyon 80 bin), Beretta 92-F Com- pact (24 milyon 640 bin), Magnum olarak da bilinen Brovvning HP (18 milyon 928 bin). Browning BDA-9 (33 milyon), Beretta BDA-380 (16 milyon 576 bin). Smith Wes- son-5906 (24 milyon 192 bin) Smith VVes- son-19-2,5 (13 milyon 104 bin), Smith Wes- son-60-2/5 (15 milyon 232 bin), Smith Wes- son-686-2/5 (15 milyon 904 bin), Astra-100 (18 milyon 480 bin), Astra-357 (10 milyon 304 bin). MKEK tarafından altın veya gümüş kap- lamalı ve çeşitli özelliklere sahip silahlar da saulıyor. Silah fiyatlanrun yakında değişece- ği ve kasım ayında yeni fiyatlandınnaya gidileceği belirtiliyor. Edinilen bilgiye göre silah alabilmek için silah ruhsatı almak yeterli oluyor. Silah ruhsan ile MKEK'ya başvuruda bulunanlar, alacak- lan silah için avans yatınyorlar ve silahın it- hah" için 2 ile 3 ay arasında bekliyorlar. Yet- kililer, silah alımı için başvuruda bulunan- lann bir kısmını komisyoncuların oluştur- duğunu ve bu kişilerin aJdıldan silahlan daha sonra satüklannı söylediler. Silah alımı için başvuruda bulunanlar arasında serbest meslek sahipleri ilk sırada yer ahyor. İkind sırada benzin istasyonu sahipleri bulunuyor. Özellikle kuyumcular, müteahhitler arası- nda ilginin yüksek olduğu bildiriliyor. Artan terör olaylan nedeniyle silaha olan ilginin artığını belirten yetkililer. silaha hücumun bir nedeninin de özenti olduğunu dile getiri- yorlar. Sağlıh İki kişiden biri damardanölüyor • Nevşehir'deki 6. Ulusal Vasküler Cerrahi Kongresi'n- de açıklamalarda bulunan Prof. Dr. İbrahim Ceylan, Türkiye'de ölümlerin yüzde 50'ye yakın bir bölümünün damar sistemi rahatsızlıklanndan ileri geldiğini söyledi. SELAHATTÎN Ş AÎflN NEVŞEHİR -Türkiye'de son yıllarda meydana gelen ölüm olaylartnın yüzde 50"sine yakın bir bölümünün damar astemi rahatsızlıklanndan kaynaklan- dığı belirtilerek, damar cerrahı- sine gerekli önemin verilmesi is- tendi. Nevşehir'in Ürgüp ilçe- sinde iki gün süre iledevam eden Ulusal Vasküler Cerrahi Deme- ği'nin düzenlediği 6. Ulusal Vesküler Cerrahi Kongresi sona erdi. Kongrede açıkJamalarda bulunan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dah Başkanı Prof. Dr. İbrahim Ceylan, Türkiye'de ölümlerin yüzde 50 ye yakm bir bölümünün damar sistemi ra- hatsızlıklanndan ileri geldiğinin bilimsel çahşmalarla ortaya çı- karurnasına karşın, bu konuda- ki çalışmalann demek baanda yapılan çahşmalarla kaldığını söyledi. Gelişmekte olan ülkeler arasmda vasküler cerrahisi ihti- sası vermeyen tek ülkenin Tür- kiye olduğunu belirten Ceylan, ıhtisas tüzüğünde değişiklik yapılarak vasküler oerrahinin ayn bir ihtisas dalı haline getiril- mesine yönelik Sağhk Ba- kanbğı'na 3 kez başvuru yap- malanna rağmen bugüne kadar olumlu bir gelişrnenin sağlana- madığjnı söyledi. Ceylan "Da- mar sistemi konusunda araştı- rmalar yapddıkça, toplum sağlığı açısından taşıdığı önem bir kez daha ortaya çıkartıla- caktır. Vasküter cerrahi de geliş- mekte olan ülkelerle yans halin- de oiamamamız, bu daldâ bizle- ri geriye götürmektedir" dedi. I8yaşındakicaztTompetçisiLeonhart, Gnammyödüllüilkliseli Siyalı ruhabeyazııefeskûltür Servisi - Parliament'in bu \ıl "Jazz Generauons" adı altında gerçekleştirilen etkinlik- leri kapsammda "cazın tazeliği- nı yitirdiği yolundaki karamsar önyargılara. çoşkulu bir şekilde karşı gelmek için" bir araya ge- len üç nesillık Parhament Su- perband, İzmir'de bir, İstan- bul'da iki konser verdi. Grubun genç kuşağındaki yeni yıldızlar- dan biri de 18 yaşındaki trom- petçı Michael Leonhart. Genç caz müzisyeni, tarihte ilk kez bir liseli tarafından kazanılan Grammy Ödülü'nün sahibi. Bu yıl lısede, ABD Başkanük Oğrencisi seçilen trompetçi, "Su- ite for Trumpet and Strings"in de bestecısi. Sanatçı. cuma ge- cesındekı son konsennden önce sorularımızı yanıtladı. -Ailenizde başka müzisyen var mı? Daha sonra. 12 yaşımdayken trompete döndüm ve geleneksel caz çalmaya başladım. Zaten evimızde de, çocukluğumun herdöneminde müzik vardı. -Lisede okurken Grammy gi- bi önemli bir ödülü alan kişisi- niz. ödülünüzün hikayesini bizlere anlatır mısınız? Başkası da seçilebilirdi -Grammy Ödülü'nü almak, ünlü bir insan olmak çok güzel ve değişık bir duygu. Ama ora- da benim gibi odül alabilecek kadar iyi bir sürü müzisyen de vardı. 75 bin okuldan binlerce insanın kaüldığı büyük bir ya- nşmayapıldı. Yanşrnada ben, trpmpet ile hızh ve yavaş çeşitli eserler çaldım. Elene elene 20 kişi kaldık ve ben seçıldim. -Babam Jay Leonhart, pro- Alüzik yaşamınızda ken- Amerikalı genç yetenek Michael Leonhart, Partiament Super- band'deçalryor. (Fotoğraf: MUHARREM AYD1N) fesyonel ve iyi bir müzisyen. Annem ve kızkardeşim de şar- kıcı. Kızkardeşim, dün yeni bir plak doldurdu. -Müziğe cazla mı başladınız ? -Müziğe 10 yaşındayken ba- teri çalarak başladım. İlk za- manlar sadece caz değil. her türlü müzikle uğraşıyordum. dinize birisini örnek aldınız fnı? -Evet, babam Jay Leonhart'ı. Müziği bir yaşam tarzı olarak seçtiğimde bana engel olmadığı gibi, beni yüreklendirdi. karar- lanmda destek olarak, her za- man > r anımda yer aldı. -Yeni müzisyenlerin eskiler- den daha başanlı olduğuna ina- nıyor musunuz? -Gerçekte değil. Ancak yeni jenerasyon daha çok olanakJa- ra sahip, turnelerle kendini da- ha çabuk dinleyicıiere ulaştıra- biliyor. Ama bütün caz tarihin- de şu anda olduğu kadar, yete- nekli caz müzisyenleri olmadı. 70'lerle 80'Ierin birçok solistle- rinden farkb olarak caz. rock ve pop müzdğin kanşımı olan "fusi- on" türünden uzak kalıyonız. Tutkumuz kauksız caz yani, özgün duygu, swing ve hikaye anlatma yöntemlerinin olduğu 60'lann caz dili. -Sizce cazın modası geçti mi? -KesinJikle hayır. Caz, klasik müzik gibi vazgeçılemez bir müzik türü. Her dönemde yeni bestelerin de yardımıyla popü- lerliğini ve sevilirliğini koruya- cak. -Caz; rock, pop müzik gibi diğer müzıklerle kanştınlabilir mi? -Müziğin her döneminde, ca- zın diğer müziklerle kanştınl- maa mümkün, zaten yapüıyor da; pop caz, folk caz gibi... An- cak caz, klasik müzik gibidir, tek başına işlendiğinde gerçek anlamını bulur. Pek çok yerli ve yabancı kuruluşun katılacağı '8. Uluslararası İstanbul Antika ve Dekoratif Sanat FuarT pazartesi günü başlıyor Geçnvşn vegekceğin (uıtihahuıİstanbuTdabir avada NİLGÜNTOPTAŞ Kültür ve Sanat Varlıklannı Koruma ve Tanıtma Vakfı'nın (KÜSAV) düzenlediği "8. Uluslararası İstanbul Antika ve Dekoratif Sanat Fuan" pazartesi günü başlıyor. 8 kasım pazartesine dek sürecek fuar kapsamında, sergiler, konferanslarve müzayedeler yer alacak. Fuann son iki günü yapılacak müzayedeleri ise sürpriz birisim yönetecek, İstanbul Barosu avukatlanndan Ferda Paksoy. Fuann sergileme bölümüne yerli ve yabancı 30 kuruluş katılacak. Bunlardan; Alopaşalı Çini, Anjaü, Christian Duvernois, Concitta Copolla. Teres Akavi. ^ Houles-Indoors. Seven Sanatevi ve Sıtkı Usta dekoratif sanat eserleri üreten ya da satan kuruluşlar. Antika kuruluşlan arasında ise Sotheby's, Aydan Ercan, Eric Grunberg, Aüyan Limited, Kerim, Maçka Dekor, Ottoman, Pınar Hakim, Sin-Ha, Didem Çapa. Nobilis, Köksal Çiftçi ve Yağmur Kayabek gibi isimler bulunuyor. KÜSAV'ın halkla ilişkiler müdürü Yasemin Saral, bu yıl fuann adına "dekoratif sözcüğünün ekJenmesinin nedenini şöyle açıkbyor: "Batıda "collectable' olarak adlandınlan, Türkçeye 'geleceğin antikalan' biçimınde çevırebıleceğimiz objeler vardır. Bunlareski, ancak antika olmayan eserlenn, değişık biçimlerde, tasarlanması. günümüz sanatçılannca üretilen yüksek sanat değeri taşıyan yapıtlar ve antika eserlerin benzerlerinin üretilmesi olarak sınıflandınlabilir. Bu yapıtlar da fuarda gerek sergilemede gerekse müzayedede yer alacak." Fuara katılan yerli kuruluşlann sergileri satışa yönelik olacak. \abancı kuruluşlann sergileri ise daha çok tanıtım amaanı taşıyor. Saral, Sotheby'sgibi ünlü kuruluşlann fuara katılmalannın yaran konusunda da şunlan söylüyor. "Bu kuruluşlann haftahk ya da aylık dergilerinde, bültenlerinde, İstanbul'dan bahsedilecek. Tüm dünya ajanslannda yer alacak. RAI ve BBC bu konuda bizimle özel röportaj yaptılar. Bunlar gerek bizim, gerekse ülkemiz için çok önemli olaylar." Bu yıl ilk kez fuara Türk cumhuriyetlerinden Kazakıstan da el sanatlan örnekleriyle katıhyor. Yasemin Saral diğercumhuriyetlerin de kaülmasmı istediklerini, ancak kendılerinin zamanlannın kısıtlı olması ve cumhuriyetlerin maddi sorunlan yûzünden bunun gerçekleşmediğini anlauyor. Saral, bu cumhuriyetlerle temasın sürdürüldüğünü ve yıl içinde birlikte değaşik etkinliklerin yapılabileceğini söylüyor. KUSAV'ın antika fuannda bu yıl ilk kez denenecek bir yenilik de müzayedenin üç bölümde yapılması. Müzayedeye çı kanlacak eserler ve değişiİc objeler nıteliklerini göre aynlarak her biri en fazla 1 saatlik üç ayn müzayedede alıcılara sunulacak. F SAYIN DOKTOR ve ECZACILARA P O L İ V İ T A M İ N C Fort 3ODraje VitaminBi 15mg Vitamin B2 15 mg Vitamin B6 10 mg Vitamin B1 2 10mcg Vitamin C 200 mg Nıasinamid 50 mg Kalsıyum pantotenat 25 mg Biotin . . . . 150 mcg Blister ambalajlarda sağhk hizmetine sunulmuştur. Aynntılı bilgi için: Davutpaşa Cd. No:12 (34473) Topkapı-İST. Tel: 544 46 10 Fax: 577 56 47 I.E. ULAGAY ILA£SANAVll T.A Ş SAYIN DOKTOR ve ECZACILARA 3. Kuşak Parenteral Sefalosporin IESEFs e f t r i a k s o n F L A K O N 0.5 g -1 g i.v. 0.5 g -1 g i.m. Sağhk Hizmetine Sunulmuştur. Aynntılı bilgi için: Davutpaşa Cd. No:12 (34473) Topkapı-İST. Tel: 544 46 10 Fax: 577 56 47 I.E. ULAGAY ILAÇ SANAYII T A Ş ilişkilerinde sıcak kış Turkıye "Kor nokta"yı nasıl yakaladı. Iran ve Suriye nasıl ikna edildı "Tepelerı aJdık" propagandasının arkasında yatan ger- çek PKK ve peşmerge komutanları ne dıyor. "> Ingılız dıplomat. Batı'nın Türkıye'ye uyarısı Kerkük ve Türkiye'nın Çekiç Güç pazarlığı. Demırel'ın korucular için ilginç analızi.. Hıkmet Çetın'den Yekırtın lıderıne "Federasyon «an etmenizi Amerika mı soyledı sıze" Saddam'ın Kürdistani Cephe'ye teklifi 2000 e Doöru Irak muhalefetmın toptantısını ıztedi. MİTHARİCİYE KAVGASI BAJLADI Doğan Güreş "Yılbaşına kadar teşkılatta tek asker kal- mayacak " Ust duzey bir MIT gorevlısı "Demırel MIT'i ce- zalandırdı" Dış gorevdekı MİT mensupiarında panık GÜNEYDOGU'DA YyZlERCE MEMUR I SÖRGÜNE GONDERILIYOR Isım hstesı Asıl sürgunler Mart ayında beklenıyor. Eğitim-iş ve Eğil-Sen'de birliğe bir adım daha atıldı • Dev- Yol tartışması suruyof Devrımci Işçının lıdeflerınden İbrahim Sevımlı'yle goruşme • TTB yöneticisl Dr. Ata Soyer, "İşkence ve Tıp Mesleği" sempozyumunu yazdı: "Işkencenin lıb- bileşmesi" • Aydınlık Yol lideri Gonzalo Peru'da polis mer- kezinde basın toplantısı yaptı. Gonzalo'nun açıklamasımn tam metnı • ŞükrO Günbulut, "Givur Kızı Hatice'nln Türküa0"n0 söylüyor • Mujdat Gezen başına gelenleri ve konservatuvar eğıtımını anlattı • Doğan Kotoğlu'yla tutbdda "«ğitilmiş şid- det" üzerine 29.Antalya Film Festivali Dinsel ve cinsel sinematartışması KALBİNİZİ KORUYUNUZ TURKKALPVAKFI Muayene, Teşhis, Tedavi 275 12 44/45 Laboratuvar, Röntgen 248 58 68 Kültür Servisi- 29. Antalya Film Festivali jünsinin, "dini filmlere karşı art niyetli, anti- demokratik, subjektif ve sine- madan anlamayan kışılerden oluşmuş. kokuşmuş bir kurum olduğu" ileri sürüldü. İstanbul Ramada Otel'dedü- zenlenen basın toplanüsında, Feza Filmciük temsilcileri ile sağa sinemaalar, ödül alan filmleri "sapık mesajlar içeren, Türkiye'>i kötüleyen, cuıselhğe dayah" fılmler olarak nıteledı- ler. Basın toplantıaru yöneten Zaman Gazetesi yazarlanndan Abdurrahman Şen, festivalde ödül alan fdmlerin "ailenin ra- hatça izleyemeyeceği" fılmler olduğunu belirterek şöyle ko- nuştu: "Sürgün ve Çizme gibi yakın tarihimizi tartışan irdele- yen filmler gözardı edilerek, toplumun çok küçük, marjinal bir kesimine hitap eden, "Pür- telaş sokağa" yöneLk filmler ödüllendirilivor. Jürinin 'îsmet Paşa" mantığıyia verdiği karar- lar halkımızı hiç de enterese etmiyor." Festivalin jürisinde yer alan sinema yazan Burçak Evren ise, birçok kez ulusal festival jü- nlerinde bulunduğunu, bugüne değin "kol kırılır yen içinde kalır" mantığıyia jüri kuru- mundaki çarpıklıklann gör- mezlikten gelindiğini belirterek, "Aruk, bazı şeyler konuşulmalı ve bu kokuşmuş. çürümüş jüri tertibi değişmeli" şeklinde ko- nuştu. Yanşmaya katılan tüm fiJm- lerin ödül almasının mümkün olmadığını, hangi filmlerin se- çileoeğini ise jüri üyelerinin dünya görüşü, düşünce yapısı, bilgi ve birikiminin beliriediğini ifade eten Burçak Evren. şöyle konuştu: '"Antalya zeyün ağacı gibi bir yıl iyi ürün veriyor, iki yıl kötü. Bu jürinin oiuşumu- dan kaynaklanan bır sorundur. Atıf Ydmaz'ın filmini değerlen- dırecek kişi, hayaünda bir kez bile iyi film yapmamanın sanasını taşıyan biri, bir başka- sı 'dul kadın ya orospudur ya da lezbiyen' diye konuşan biri. Bu insanlarla benim bn" filmin içeriğini tartışmam mümkün değil.- 29. Antalya Alün Portakal Festivali'de "cinselüği ve din- selliği" konu alan filmlerin ağırlıkta olduğuna dikkat çe- ken Evren, festival jürilerinde genel olarak dini filmlere karşı bır önyargı olduğunu, bunun da, sağ eğilımli sinemaalann â- nemayı bilmemeleri ve ükel fılmler yapmalanndan kaynak- landığını söyledi. Sürgün ve Çizme'yı. dini filmler kategori- sine almadığını vurgulayan Ev- ren, jürinin film seçmeye değil baafilmleriseçmemeye geldiği- ni belirtü. Gazeteci Üstün Doğu ise, Be- lediyelerin, "entellektüel komp- leks ya da sapma" nedeniyle jü- riyi daima "enteresan" kişiler- den oluşturduğunu anlatarak, hallan da oylamaya katılması gerektiğini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle