Katalog

Cumhuriyet Imııyaz sahibı: Berin N»di • Genel Yayın Yoneunenı: Özgen Ac»r • Genel Vayin Koordinalöru. HikmM Çetinkays • Yazı lşlen Muduru: Cdai Başlangıç • Görsel Yönetmen: AIi Ac»r • Duzenleme: Muslaf» Saglamer • Ankara Temsılcisi: Cıne»t Arcayurek Habcr Mudurleri: MıısUfı Balbay, Ijık Kıasu tzmır Temsilci V. Scrdar Kızık Adana Temsılcisi: Çetta lsıanbul Haberleri: Şetay Kalkaa Dış Haberler' Ergun Baleı Iş-Ekooomi: Şaknuı Keienci Yun Basım: Cumhuriyel Matbaaobk ve Gazetecilik T.A.Ş. • YayunlayaiL Yeni Gün Haber Haberleri Mehmel Saraç KultUr: Ctl«l tlsler Makaleler: Sami Karaore. Spor: Abdnlkadir Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. TOrkocagı Cad. 39/41 Cagaloğlu 34334 tst. PK: 246 Yiicelnu DUzeltme: AbdalUk Yaaa • Mucssese Mttdür V.: Erol Erkut • Koordinatör: lstanbuUTel: 512 05 05 (20 hat), Tel«: 22246, Fax: (1) 526 60 72 • BOrolar Aakan: Z. Ahatet Konıh«n • Muhasebe: Bulent \tmer • ldare: Hnstyiu Görer • lşkcme: Öndcr Grtkalp Blv. Inkılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • ÇeUk • Bilgi-lşlcm: Nail lnal Bilgisayar Sıstem: Minivet Çiler • Personel: Sevgi tzmir H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tcl: 83 12 30, Telec: 52339, Fax: (51) 89 53 60 • Afeaa: • Reklam: Reha^ıüun tnönü Cad. 119 S. No: I Kal: 1, Td: 59 37 52 (4 haı), Tel«: 62155, Fax: (71) 59 25 78 TAKVİM.2-EKİM 1992 Güııeş.6.21 Öğle. 11.53 tkındı: 14.46 Akşam: 17.14 Yatsr 18.34 Burnunuzdan kıl aldıpmayın •ADANA (AA) - Estetik kaygılarla bazı steril olmayan koşullara sahip berberlerde, üraş sırasında kopartılan burun kıllannın. koku alma organının ön kısmında, ciddi enfeksiyonlara yol açabileceği .bildirildi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak-Burun-Boğaz Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Fikret Çetik. AA mııhabirine yaptığı açıklamada. burun kıllannın önemli fonksiyonlan bulunduğunu vetamamen kopanılmaması gerektiğini söyledi. Dr. Çetik, burun kıllannın, solunan havada asılı kaba partükülleriçinde yeralan zararh maddeleri tutup bronşlara kadar ulaşmasmı engellediğini belirtti. Yurt iştah kesiyor• ANKARA(AA)- Araştırmalarevdeaileleri ilc birlikte kalan öğrencilere oranla yurtlarda kalan öğrencilerin daha yetersiz bcslendiğiniortaya çıkardı. Hacettepe Üniversitesi Sağlık Teknolojisi Yüksek Okulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü ile Ankara Üniversiıcsı Dil TanhCoğrafya Fakültesi Fizik Antropoloji ana bilim dalı larafından ortaklaşa yürütülen " Ailesiyle ve yurtta kalan yüksek öğrenim gençlerinin beslenme altşkanlıklannın dcğerlendirilmesi çahşması sonucu. yurlıa kalan kız öğrencilerin de erkek öğrencilere oranla daha yctcrsiz beslendikleri saptandı. Kilo vermek • ANKARA (ANKA)- Aşın kilo ve yanlış beslenme nedeniyle ortaya çıkan bazı hastalıklann tedavısı için diyet polikliniklerine başvuranlann şikayetleri arasında ilk sırayı kalp hastalıklan ve ülseralıyor. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi diyet polikliniğinealtıayiçinde buşvuran hastalann dcmografık özellikleri başlığı altında yapılan bir araştırmada. kalp hasatlıklan ve ülser nedeni ilc hastaneve başvuran kadın hastalann yüzde 85"ıninev hanımıolduğu saptandı. Bu hastalann yüzde 15 memur. öğretmen. öğrcnci ve çiftçi olduğu bclirlenen araştırmada. her iki cınsten hastalann 40 yaş vc üzerinde yoğunlaştıklan dakaydedildi. Plastik cerrahi • ANKARA (AA) - Plastik cerrahlar, bazı kanserlerin tedavisinde, kanserli bölümü çıkanp. hastayı tedavi ederken ona insan içine çıkabileceği bir biçim vermek için çaba harcıyor. 14"üncü Plastik Cerrahi ve Rekonstrutikfi Cerrahi Kongresinde baş ve boyun kanserlerinde uygulanan yöntemlerveyeni teknikler lartışıldı. Annelereuyarı •GAZİANTEP(AA)- Ishallı çocuklara, "ishal kesici" ilaçlar verilmesinin, tedavi süresini uzattığı bildirildi. Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıklan Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Yavuz Coşkun, sağlık eğitimi, hijyenik şartlar, altyapt ve sağlık hizmetlerindeki • yetersizliklerin, ishale ve bulaşıcı hastalıklara zemin hazırladığını söyledi. İshale çeşitli bakteri ve virüslerin neden olabileceğini ifade eden Doç. Dr. Coşkun, şöylededi: "Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde dikkati çeken önemli bir ishal nedeni deamiptir. Amıpli dızanteriyi bu yörede çok sık görmekteyiz. Kızlar 901 sever • istanbtıl HaberServisi - "LeviYın cn ya>gın modelinin 901 olduğu bildirildi. Jean satın akınlar arasında tükctici cğilimlerinin saptanması için Levi's tarafından düzenlcnen tükctici ankctinde kadınlar için özcl bir kcsime sahip olan 901 "in gcnç kızlar arastnda cn çok tüketilen modcl olduğu ortaya cıktı. Son bir \ ıl içindcjean satın alanlann sorulara yanıt verdiği araşlırmada kadınlar arasında favori modcl olan 90 I "dcn loplan 50 bin adet satıldı Hiçfiyatma markakumaşlarHaber Vlerkezi - Bazı Avrupa başkentleri kelepir kumaşcenneti haline geldi. Kendi dikişlerini dikmeyi beceren, aynı zamanda da marka giymeye meraklı kadınlar şimdi. göreceli olarak hiç fîy atına marka kumaşlar satın alabiliyorlar. Ama bunun yerini bilmek koşuluyla. örneğin Londra'da, Paris'te. Madrid'de, Romada, aynı sezon ünlü birmodaanın koleksiyonunda yer alan kumaşlan. özgün desenleriyle neredeyse yan fivatına toptancılarda bulabilıyorsunuz. Konuyla ilgili yazının yer aldığı Independent gazetesi. tanınmış modaalann sık sık aynı yola başvurduklannı, örneğin bir kumaş fuanna gidip hemen hemen hiç fıyatına top top kumaş aldıklannı ve bunlan o sezon koleksiyonlannda kullandıklannı yazıyor. İngilteredeTheCloth Houseadlı toptancıdametresi 38sterline(532binlira) YvesSaint Laurent'ın kendi mağazalarında aynı kumaş 78 sterline (1 milyon 92 bin lira) satılıyor. Italyan Gianni Versace'ın buyaz koleksiyonunda yer verdiği Kızılderili desenli kumaşlar da yıne aynı yerde metresi 68 sterline (952 bin lira) alıcı buluyor. Oysa özgün birGianni Versacekumaşm kendi dükkânındaki fıyatı 1940 sterlin (27 milyon 160 bin lira). Jean Muirgibi bazı modacılar da ellerinde kalmış kumaşlan gayet ucuz fiyatla satmak için dükkân açmışlar. Muir. cinsine göre elinde kalan bü kumaşlan metresi 12 sterlin (168 bin lira) ile 24sterlin (8356binîira)arasında değişen fiyatlarla satıyor. Şimdi de ekranlı radyo Dış Haber- ler Senisi - Radyo. son günlerde özel- fikle de ülke- mizde altın çağını yaşı- yor. Siz radyo severler şimdi bir radyo ha- yal edin. Üze- rinde küçük bir ekranı olan bu radyo sayesinde is- tediğjniz müzik istasyonundan istediğınız şarkıya dijital kavıı yapabiliyorsunuz. Ekran size hangi istasyonda nc tür müziğin olduğunu göste- riyor. Üstelik yaptığınız dijital kayıtlar dışandan alacağınız • Radyoseverler için yeni bir radyo türü Av- rupa piyasasında. Üze- rinde küçük bir ekranı olan radyoda ekran size hangi istasyonda hangi tür müzik var onu göste- riyor. Yapacağınız dijital kayıtlar CD kayıtlan ka- dar temiz. kompakt diskler kadar iyi. Yani bu radyoya sahip olduğu- nuzda kaset ve plakcı dükkân- lanna belki de sadece kapak re- sımlerini görmek için gidcceksi- niz. Bu radyo. ancak rad\o yayınlan dijital formda yapılır- sa çahşıyor. Dijital yayın siste- minin FM yayınlann- dan üstün olduğu bir- çok nokta var. Birinci- si, dijital radyo ya- yınlanndaki yüksek ses kalitesi FM'deki gibi bir bozulmaya uğramı- yor. Özellikle ses alıcısı hareket halinde olsa bile dijital yayı- nlarda ses mükemmel çıkıyor. Dijital yayın sistemi kablolu yayın sitemini gerektiriyor. Reklam panolannın yarattığı görsel kirlilikle başedilemiyor Nasıl kirlilik ama!•Rastgele asılan reklam,tabela. afîş, bilboard pan- • Büyük kent belediyeleri. kentlerde gözleri rahat- kart ve panolann yol açtığı görsel kirlilik, İstanbul sız edici bo.yutlara varan reklam unsurlannın yarat- gibi nüfusu 10 milyona yaklaşan bir kentte üst bo- tığı görsel kirliliği yönetmeliklerde belirlenen esas- yutlarda yaşanıyor ve önlemler de yetersiz kalıyor. lar çerçevesinde önlemeye çahşıyor. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu)- Kentlerde ras'tgele asılan reklam tabela. afış. bilboard, pankart ve panolannın yol açtığı görsel kirlilik bir türlü te- mizlenemiyor. Belediyeler. çır- kin görüntüler yaratan uygula- malann denetlenmesinde ve en- gellenmesinde yetersiz kalıyor. Uygulayıcılarla kamuoyu bilgi- lendirilmeden. bilinçlendirilme- den sorunun çözümlenemeyece- ği belirtiliyor. Büyükkent belediyeleri, kent- lerde gözleri rahatsız edici bo- yutlara varan düzensizlikteki reklam unsurlannın yarattığı görsel kirliliği önlemeye çahşı- yor. Kentin çeşitli yerlerinde. çeşitli alanlarda ve çeşitli yüzey- lerde yer alan bu olumsuzluk- lann giderilmesı için hazırlanan yönetmeliklerde belirlenen esas- lar çerçevesinde uğraş veriliyor. Ankara Anakent Beledıye- si'nce hazırlanan ve 1 Ocak 1992"de yürürlüğe giren "Ticari Tanıtım Tabela Yönetmeliği" ile metropol alanda tüm kişi, kururn ve kuruluşlann görsel kirliliğin önlenmesi için u>Tnak zorunda bulunduklan kurallar belirleniyor. Yürürlükte bulunan yönet- meliğin, içerdiği hükümler çer- çevesinde uygulamalar sürer- ken değiştiriîmesi öngörülüyor. Ankara Anakent Belediyesi yetkilileri, yönetmeli- ğin meslek odalanyla birlikte el almarak tartışılması gerektiğini dile getinyor. lzmir Anakent Belediyesi'nın 1 Ocak 1991'de yürürlüğe giren "Reklam Statü- sü" ile kentin güzelleştirilmesinin, hare- ketli ve sabit görsel reklam unsurlannın yol açtığı kirliliğin engellenmesinın amaç- landığı belirtiliyor. Belediyelerin ha- Kentierde olur olmaz > erlere, olur obnaz boyutlarda reklam panolan konuyor. Bunun bir nedeni cezalann dûşük olması. zırladıâ reklam yönetmelikleriyle hangi alanlara. hangi görsel reklam unsurunun, hangi koşulhrda ve hangi biçimlerde. ko- nulabileceği, hangilerinin kurallara aykın olduğu anlatılıyor. Öngörülen esaslann yaşama geçirilmesi ise bir türü gerçekleşmiyor. Kent girişlerinin kent merkezlerine uzanan görsel kirlilik un- surlanyla baş edilemiyor. Yüzlerce. binlerce kirlilik nedeninin de- netlenmesinin, engellenmesinin olanaksızhğından söz ediliyor. Kurallara uygunluğun denetci- si, kuraldışı, kuraldışı uygtr- lamalan engelleyici olacak personel yetersizliğinin esas sıkıntıyı oluşturduğu belirtili- yor. İstanbul Anakent Belediyesi Tanıtım ve Dış İlişkiler Daruş- manı Biltin Toker. 5 bin 500 ki- lometre karelik İstanbul'da ön- görülen kurallann reklam uy- gulamalannda yaşama geçiril- mesinin güçlüğünden söz edi- yor. Yıldız Üniversitesi'ne hazır- latılan "'Kentsel Tasanm Kıla- vuzu" çerçevesinde kent mobil- yasmın görsel kirliliğe konu ol- mamasına çalışıldığını anlatan Biltin Toker. en büyük sorunun kimin. neyi, nasıl yapacağı yanılgısı içinde olduğunu belir- terek Toker şu görüşleri dile ge- tiriyor: "Yüzlerce, binlerce yerde çev- reyi kirleten şeyler var. Bunlann denetlenmesi için elimizde çok büyük, eğitilmiş insan gücü ol- ması gerek. Kamunun desteğini yanımıza almadan acıkhava medyası dediğımiz bu alanda bir şey yapmamız mümkün de- ğil. lOmilyonlukİstanbul'dabu iş nasıl olacak? Uygulayıcılann ve kamuoyunun bilgilendirilmesi, bilinç- lendirilmesi gerekiyor". Büyükkent belediye yetkilileri, olur ol- maz yerlere, olur olmaz boyutlarda ve olur olmaz biçimlerde reklam konulması- nın bir nedeninin harçlann ve cezalann düşük olmasından kaynaklandıgını söy- lüyor. Caydıncıhğın sağlanması için bun- lann yüksek tutulması gerektigi de dile getiriliyor. Piyasaya çıkacak kitaba göre ABD'de 2010'da ilk kez kadın başkan seçilecek Gelecek yüzyılkadınlarınNEW YORK (AA)- Megat- rend ve Megatrend 2000 kitabı- nın yazarlan olan John Nais- bett ve Patricia Aburdene'den yeni bir kitap daha: 'Kadınlar için Megatrend.' ABD'de piyasaya sürülecek olan yeni kitaba göre gelecek yüzyıl kadınlann başanlanyla dolu bir yüzyıl olacak. Kitapta, dünya liderlerine bakıldığında. bunlann yetersiz olduğu. Başkan Bush'un bile arkasında yalnızca yüzde 30 gi- bi bir destek bulunduğu kayde- diliyor. Kitabın kadın yazan Patricia Aburdene. kadınlann dünya li- derliği için büyük bir aşama kaydettiklerini, dünya genelin- de kadınlann parlamentodaki orarunm artma eğilimi içinde bulunduğunu. bunun da ümit verici bir durum olduğunu be- lırtiyor. Kitapta, ABD federal hükü- metinde şu anda görevii -kadın- lann oranının yüzde 6 civann- da olduğu, kasımdakı seçimde da görülebileceğini, gidişin o yönde olduğunu söylüyorlar. Kitabın yazarlan, ilk kadın ABD başkanının bir vali olması ihtimalinin yüksek olduğunu belirtiyorlar. •Kadınlar İçin Megatrend adlı kitapta. kadın- lann dünya liderliği için büyük bir aşama kay- dettikJeri. dünya genelinde de kadınlann parla- mentodaki oranının artma eğilimi içinde bulun- duğu, bunun da ümit verici olduğu belirtiliyor. ise bunun yüzde 10"lann üzeri- ne çıkacağı, 2000 yılına doğru ise yüzde 20'ye ulaşacağı kay- dediliyor. Naisbett ve Aburdene, 2010 yılına kadar ilk kez bir kadın ABD başkanının Beyaz Saray- öte yandan 3 kasımda yapı- lacak olan ABD başkanlık se- çimlerine rekor düzeyde kadın adayın katılacağı haberi, bu ki- tabın anlattıklannı kanıtlar içeriğe sahip. ABD seçimlerinde, Cumhu- Muğla, Türkiye de enfazla anîik kente sahip il 9.5 ayda 13 eserkaçınldı ÖZCANÖZGÜR MUĞLA - Muğla'da bu yıl saptanabilen 13 tarihi eser ka- çakçılığında 651 adet tarihi eser ele geçirildi. Ele geçen eserlerin büyük bölümü 460 adet alün. gümüş, bronz sikkelerden olu- şuyor. Tarihi eser kaçakçılığı ile ilgili görülen 30 kişi de güvenlik güçlerince yakalandı. Türkiye'nin en fazla antik kenti ve ören yerine sahip bulu- nan Muğla'da bugüne dek alı- nan önlemlere karşın tarihi eser kaçakçılığınn önüne geçilmi- yor. Muğla Kültür Müdür- lüğü"nün verdiği bilgiye göre bu yıl bölgede son 9.5 ay içinde 13 tarihi eser kaçakçılığı olayı meydana geldi. Olaylarla ilgili 30 kişi yakalanırken 651 adet tarihi eser ele geçirilerek müze- lere teslim edildi. İl ve ilçe merkezlerindeki 7 tarihi eser kaçakçılığında Roma. Bizans, Likya ve Hele- nistik döneme ait 460 adet altın, gümüş ve bronz sikke elde edil- di. Köy ve kasabalarla kırsal kesimlerde meydana gelen 6 ta- rihi eser kaçakçılığında ise 2 heykel, 12 vazo ve çömlek. 7 kıymetli taş ve 170 de gümüş \ e bronz sikke ele geçirildi. Bölgedeki tarihi eser kaçak- çılığı ile ilgili sorunlanmızı ya- nıtlayan Muğla Kültür Müdü- rü Mustafa Papuçoğlu, tarihi eser kaçakçılığının önlenmesin- de bugünkü uygulamalann ye- tersiz kaldığınadikkat çekerek şunlan söyledi: "Son birkaç yıldır müzeler parayla eser satın almaya başladı. Ancak maddi kay- nak yetersizliklerinden dolayı bu uygulamadan beklenen sonuç abnamadı. Aynca ören yerlerimiz Allah'a emanet. Kadrolanmız yetersiz. Kos- koca ören yerini bir bekçi bekliyor ve o da bu işi 8 saat yapıyor. Kalıcı. etkin koruma önlemleri şart. Özellikle köy muhtarlan bakanhğın tarihi eser polisi gibi çalışır hale geti- rilmeli." Likya ve Karya uygarlık- lannın yaşadığı Muğla ve yöresindeki müzelerde 20 bin tarihi eser koruma altında. Türkiye'de son 15 yıldır yaşanan 'demokratik ve kültürel çoğülculaşma' sonucu Feminizm ve Islaıııeılık anlayışımız gelişti GÜNEŞ GÜRSON ANKARA - İstanbul'da esnaf ve sanat- kârlar. Ankara'da da işçıler daha çok "dini gazete" okuyor. "Metropolitan Tur- kiye'de Din, Kadın ve Sınıf' konulu bir araştırmaya göre Türkiye"de son 15 vıldır yaşanan "demokratik ve kültürel çoğul- culaşma", hem feminizmi hem de kökten- ci Islarncılık anlayışını geliştirdi. Orta Doğu Teknik üniversitesi Sosvo- loji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ba- hattin Akşit tarafından yapılan ve Ntan- bul'da 800 aile reisı ve eşi, Ankara \e Ye- nikent'te de 900 civannda aile reisi ve eşıne anket uygulanarak yapılan araştırmada. "bu kentlerdeki kadının kamusal alana çıkması, erkeğin ev ve çocuk bakımı ışleri- ne girmesi, dinsel yayınlan izleme ve ibadetin sınıflar ve eğitım düzeyinc göre dağılımı" incelendi. Bahattin Akşit. kadının ev ve çocuk işlerinden eğitim ve • Bir araştırmada en çok "laik gazete" okuyanlann memurlar olduğu belirlendi. Ankara'da da işçiler ve emekliler, dini gazete okuyorlar.Esnaf ve memurlar onlan izliyor. İstanbul'da dindar olup en çok dini gazete okuyanlar kendi hesabına çahşanlar. çalışma hayalına girmesi ve erkeğin de ev ve çocuk bakımı işlerini üstlenmeye başla- masının "modernleşme ve laikleşmenın" kritık göstergclerinden olduğunu belirte- rek "Türkiye'de son 10-15 yıldır yaşan- makta olan demokratik ve kültürel çoğul- culaşma çerçevesinde hem feminizm hem kökienci İslamcılık gelişmiş ve yaygınlaş- maya başlamıştır. Bu ikı birbinne zıt. ama aynı zamanda birbirini çağıran gelişme- nin. eğitim düzeyi ve sınıf farklılıklanna göre incelenmesinin hem kuramsal hem pratik önemi olduğuna inanıyorum" dedi. Akşit, 3. Ulusal Sosyal Bilimler Kongre- si'ne sunduğu bildirisinde. 3 ayn yerleşim yerindeki toplumsal sınıflann, îslamiyet karşısındaki konumlannı, "dini gazete okuma-okumama" kriterine göre incele- diğinı belirtti. Ankara, tstanbul ve Yenikent'i kapsa- yan araştırmada, bu kentlerde yaşayan "kendi hesabına çalışan (esnaO. ücretli işçi. memur. işsiz ve emekli" sınıfından ki- şilere anket uygulandi. Yenikent'te en çok dini gazete okuyanlann kendi hesabına çalışan esnaf ve sanatkârlar olduğu, onlan sırasıyla işçi ve emeklilerin izledıği sap- tandı. Araştırmayla, en çok "laik gazete" okuyanlann memurlar olduğu belirlendi. Ankara'da da işçiler ve emekliler, dini ga- zete okuyanlar arasında başta yer ahyor- lar. Esnaf ve memurlar da sırasıyla onlan izliyor. İstanbul'da da en dindar olup en çok dini gazete okuyanlar kendi hesabına çahşanlar. Emekliler ve işçiler. ikinci sıra- da yer alıyor. İşçiler, İstanbul'da "daha laik" gazete okuyuculan pozisvonunda- lar. Her 3 yerleşim merkezinde ankete katı- lanlara, "kadının kendi başına seyahat edebilmesi" ve "kadının ev dışında çahş- ması" konusundaki düşünceleri soruldu- ğunda. aile reislerinin verdikleri yanıtlar da şöyle: "Yenikent: İşsizler ve emekliler, ka- dınlann kendi başına seyahat edemeye- ceklerini savunuyorlar. Ankara: En tutucu olanlar işsizler. İşçi, esnaf ve memur, tutuculukta daha arka sı- ralarda yer alıyor. Kadının kamusal alan- da çahşması açısından işsizler tutucu. İstanbul: Aile reisleri, eşlennin dışanda çalışabıleceğıni söylüyor". riyetçi ve Demokrat Partiden Temsilciler Meclisi için 108 ka- dın aday milletvekili secimleri- ne katılırken senato için iki par- tiden 11 kadın aday mücadele edecek. Milletvekilliğine aday olan 108 kadının 71'i demokrat, 37'si de Cumhuriyetçi Parti'- den, senato için de 11 kadın adayın 11 'i de Demokrat Parti'- den. ABD Kongresi'ndeki er- kek üyelerin kadın haklanna il- gisiz kalmasının. kadın aday- lann artmasına yol açtığı belir- tiliyor. Birçok kadm kuruluşu da milyonlarca dolar bağış top- layarak kadın adaylann kam- panyasını destekliyor. John Naisbett ve Patricia Aburdene. daha önce yazdıkla- n ve best seller olan 'Megatrend 2000' isimli kitapta 2000'li yılla- ra ilişkin mega tahminlerde bu- lunmuşlardı. Çok sayıda ista- tistiki bilgiyi bilgisayara yükle- dikten sonra çıkan sonuçlar yorumlayan yazarlar, 'çağda? fala' olarak isimlendiriliyorlar. İki yazann eski kitaplannda birçok tahminleri bulunuyor- du. Kehanet niteliği taşıyan bu tahminlerin birkaçı şöyle sırala- nabilir: •21. yüzyılda Pasifık ülke- lerinin önemi artacak ve klasik Batı ülkeleri yerine Asya-Pasi- fık grubundaki ülkelerin yıldızı parlayacak. • Dünya üzerinde "ulusçuluk ve bağımsızbk' hareketleri arta- cak. • Dinsel faaliyederde bir artış görülecek. • Biyo-teknik araştırmalar insanlığın kaderini etklleyecek. Megatrend, Türkiye için tah- minlerde ise Türkiye'nin tarih- ten gelen bağlanru güçlendir- mesiyle öneminin artacağını ve güçleneceğini belirtmişti.