Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
HABERLER
3 gazeteciye
gözaltı
• İç Politika Servisi - Azadi
Gazetesinin Ağn
muhabirleri Mustafa Işık,
Cengiz Taşkın ve Fatih
Yalvaç'ın gözaJüna alındığı
öğrenildi. Azadi
Gazetesi'nden yapılan
açıklamada, 13 ekim günü
sabaha karşı saat 03.00'da
Işık. Taşkın ve Yalvaç'ın
evlerini basan polis,
gazetecileri gözallına aldı.
Gazetenin Genel Yayın
Yönetmeni tkramettin Oğuz,
muhabirlerin gerekçesiz"
olarakgözalünda
tutulduklannı ifadeederek,
"Gözaltında işkence
görmelerinden kaygı
duyuyoruz. özgür basına
yönelik bu antidemokraük
uygulamayı protesto ediyor,
muhabirlerimizin derhal
serbest bırakılmasmı
istiyoruz" dedi.
Bağcılar'da
bayrak
gerginliği
• İçPoütikaSemsi-HEP
Bağalar belediye başkan
adayı Maaruf Ataoğlu, seçım
bayraklannın Refah
partililerce indirildiğini ileri
sürdü. "önceki gece 2 bez
afîşimiz sökülmüştü, dün
gece de saat 1 'den sonra 13
mahalledeki bayraklanmız
sökûlmûş." diyen Ataoğlu,
halkın Refah partili gençlerin
bayraklan sökerken
gördüğünü öne sûrdü. Geçen
haftaki konvoy lanna da RP
seçim bürolan önünden
sataşma yapıiınca il başkanı
ile birlikte RP yetkililerine
giderek dunımu izah
ettiklerini belirten Ataoğlu,
"Bunarağmenbizim seçim
bûrolanmıza gelerek hakaret
etmeyedevam ediyorlar"
şeklinde konuştu.
CHPIiler
komisyoniarda
• ANKARA (AA)-TBMM
Genel Kurulu'nda, ihtisas
komisyonlan için seçim
yapıldı. CHP'nin grup
kurması nedeniyle ihtisas
komisyonlannda hak
kazandığı üyelikler içın
yapılan seçimler sonucunda,
Plan ve Bütçe Komisyonu'na
lstanbul Milletvekili Algan
Hacaloğlu, Içişleri
Komisyonu'na Gaziantep
MilJetvekili Mustafa Doğan,
Bayındırhk, tmar, Ulaştırma,
Turizm Komisyonu ve Çevre
Komisyonu'na Izmir
Milletvekili Veli Aksoy,
Tanm Chman ve Köyişleri
Komisyonu'na Kırşehir
Milletvekili Coşkun GökaJp,
Sağlıkve Sosyal İşler
Komisyonu'na Adıyaman
Milletvekili Kemal Tabak
seçildiler.
Yılmaz
Demirel'e çattı
• İç Politika Servisi-
Koalisyonun ömrünün
Tcvkaladc sınırlı" olduğunu
söylcycn ANAP Gcncl
Başkanı Mcsut Yılmaz.
"Sayrn Başbakan bu
kafayla bir şcy yapamaz.
Bcş yılda da on yılda da
vaatlerini yerine geıiremez"
dcdi. İstanbul'da scçim
çalışmalannı sürdüren
ANAP Genel Başkanı
Mcsut Yılmaz. 6saal
gecikmcli olarak geldiği
Güngörendc scçim
olobüsünün üzerinden
halkahitapeıü.
Konuşmasına,
"Hükümctten memnun
musunuz?" diye başlayan
Yılmaz. "Hayır" yanıtını
alınca."Yahu bir tane bile
nicmnun olan yok mu?"
dcdi.
Bankasoygunu
girişimi
• İstanbul Haber Servisi-Os-
manlı Bankasfnın
Şaşkınbakkal şubesini
soymak isteyen bir kişi.
banka personelini bir süre
rchin tuttuktan sonra teslim
oldu. Bağdat Caddesi
üzerindeki Osmanlı
Bankasfna dün saat 15.45
sıralannda silahiı bir kişi
geldi. Içeride bulunan4
personeli ve güvenlik
görevlisi Mehmet
Yardımcı'yı silahıyla etkisiz
hale getiren Mehmet
Harman adlı soyguncu,
kasadaki paraian istedi.
Müdür Muavini Erol Öz'ün,
" Kasamız burada değil. para
yok" demesi ûzerine
sinirlenen soyguncu. Öz'ü
dışanatü. Müdür
muavininin 055 polis imdat
lclefonuna haber vermesi
üzerine olay yerine gelen
polisler, bankarun etrafını
sardılar. Emniyet Müdür
Yardımcısı Hüseyin
Kocadağ. şoyguncuyla
görüşerck teslim olmasmı
istedi. Soyguncunun,
kcndisine teslim olacağını
söylcmesi üzerine olay yerine
gclen Kocadağ. bankaya
girerek Mehmel Harman'ı
silahıyla birlikte teslim aldı.
CHP yeni kimliğini tanımlarken, sosyal demokrasinin evrensel ilkelerinden altısını programına alıyor
Altı Ok'unüstüne evrensel semsiveHAKKIERDEM
ANKARA-
CHP, yeni kımli-
ğini tanımlarken,
6 Ok'un üstüne,
sosyal demokrasi-
nin evrensel 6 ilke-
sinden oluşan bir "şemsiye"
oturtuyor. 6 Ok'un üstünde yer
alacak ilkeler özgürlük. eşitlik.
dayanışma, emeğin üstünlüğü.
gelişmenin bütünlüğü ve kendi
kendini yönetme olarak belir-
lendi. 6 Ök'da yer alan cumhu-
riyetçilik. milliyetçilik.
halkçılık, devrimcilik, laiklik ve
devletçilik ise yeni yorumlara
kavuşturuluyor. Temel ilkesini.
"Sürekiilik içinde değişim" ola-
rak belirleyen yeni CHP " Ken-
di kendiyle kavgalı olmaktan
çıkmış " bir Türkiye ve toplum-
sal uzlaşma hedetÜyor.
CHP'nin yeni programının
ilkeleri önemli ölçüde belirlen-
di. Genel Başkan Yardımcısı
Ismail Cem tarafmdan hazırla-
nan program taslağı CHP yö-
netiminde de tartışılarak be-
nimsendi. Cem. CHP'nin prog-
ramında yer alacak temel kural
ve ilkeleri acıklayarak, tartış-
maya açtı. Program, "Tüm il-
gili taraflann katkısma,
katılımına, eleştirisine ve öneri-
sine açık olarak, sürekli ve sis-
temli bir dialog " çerçevesinde
geliştirilecek. Tartışma ve öne-
rilere. CHP'nin siyasal amaçla-
nnı benimseyen, benimseme-
yen bütün çevreler katılabile-
cek. Programda yer alan temel
kural ve ilkelerin ışığında ise
CHP'nin iktidar programı ha-
zırlanacak.
CHP programında, 6 Ok'-
taki ilkelerin önüne geçecek
olan sosyal demokrat kuralla-
nn içeriği şöyle düzenlenecek:
Eşitlik: Bir zorunlu standart-
laşma ve monotonluğa özen-
dirme olmayacak. Fırsat eşitligi
öne plana çıkacak. Bir sürecin
başmdaki insanlara eşit şans ta-
nmacak. İnsanlar, iddialanyla,
yetenekleriyle, birikimleriyle
birbinnden farklılaşacak. Ya-
salardaki eşitlik yeterli görül-
meyip uygulamaya yansıtıla-
cak.
Gelişmenin bütünlüğü: Amaç
yalnızca mevcudu daha adaletlı
paylaşma olmayacak. Paylaşı-
• 6 Ok'un üstünde yer alacak ilkeler özgürlük, eşitlik, dayanışma, emeğin üs-
tünlüğü, gelişmenin bütünlüğü ve kendi kendini yönetme olarak belirlendi. 6
Ok'da yer alan cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçıhk, devrimcilik, laiklik ve
devletçilik ise yeni yorumlara kavuşturuluyor.
nacak. Devlet insanlann etnik
yapısıyla ilgilenmeyecek. Ülke-
nin çıkarlannı savunan, " dışa
dönük milliyetçilik'' özendirile-
cek. Yugoslavya örneğinde ol-
duğu gibi, etnik yapıyı öne çı-
karan, ice dönük milliyetçiliğe
karşı çıkılacak.
Halkçüık: Popülizmden ka-
cınılacak. Halkçıhk adına su-
nulan fakat, toplumun zaranna
menfaat gruplannın yararına
olan uygulamalara prim veril-
meyecek. Sivil toplum geliştiri-
lecek. Yurttaşlar, sivil kurum-
lar aracılığıyla etken kıhnarak,
devlet karşısında edilgen ol-
maktan çıkanlacak. Sıradan
yurttaşlar devleti paylaşabile-
cek. Bireyin yeri ve önemi geliş-
tirilecek. Birey, devletin vesaye-
tinden kurtanlacak. Doğal çev-
renin ve kiiltUr mirasının korun-
masına önem verilecek.
Özal'ın sahip çıktığı yenileşme- düşünülüyor.
lacak olanı arttırmak ve ekono-
miyi büyütmek hedefı ortaya
konacak. Doğal çevrenin ve
kültür mirasının korunmasına
önem verilecek. Gençliğin dina-
mizminden vararlanılacak.
Özgürlük: Toplumun yanı sı-
ra bireyin özgürlüğü ağırlık ka-
zanacak.
Dayanışına: Kitlelenn ve bi-
reylerin davanışma ortamını
geliştirecek ve pekiştirecek ön-
lemler alınacak.
Eroeğin üstünlüğü: Emeğin
üretımdeki önemi ve değeri dik-
kate alınarak, düzenlemelere
gidilccek.
Kendi kendini yönetme: Ye-
rinden yönetim ve kaülımalık
ilkeleri dikkate alınarak idari
yapı yeniden düzenlenecek. Tu-
tarlı ve çağdaş bir idari yapı
oluşturulacak.
İsmail Cem'in öncülüğünde
yürütülen CHP program çahş-
malannda en önemli zorluk, 6
Ok konusunda ortaya çıktı.
CHP'nin tarihsel kökenini vur-
gulaması açısından 6 Ok'un ko-
runması benimsenirken, bu-
rada yer alan ilkelerin yeniden
yorumlanması üzerinde çalışıl-
dı. Çahşmalar sonunda 6 Ok'-
taki ilkelere getirilen yeni yo-
rumlar şöyle belirlendi:
Cumhuriyetçilik: Büyük öl-
çüde aynen benimsendi. An-
cak. programda Cumhuriyetçi-
hğin bir büyük uzlaşmayı içer-
diği vurgulanacak. CHP'nin
Cumhuriyet'i kurarken sağla-
yabildiği toplumsal bütünlüğü
günümüz için de bir temel amaç
olarak gördüğu belirtilecek.
Türkiye'nin " kendi kendisiyle
kavgalı" olmak yerine uzlaşma
ihtiyacı içinde okiuğu gözönün-
de tutularak, yeni anlayış ve
hoşgörü kanallannın açılması-
nın yollan gösterilecek.
Milliyetçilik: Irk ve kafatası
milliyetçiliği olmadığı vurgula- Devrimcflik: Son yıllarda.
de öncülük yapılacak. Sol kad-
rolann son yıllardaki tutucu
görüntüsü ortadan kaldınla-
cak. CHP Türkiye'nin tek yeni-
leştirici hareketi olarak sunula-
cak. Toplumun sürekli yenileş-
me içinde olması savunulacak.
Devrimcilik yerine, ilkenin ori-
jinal biçimi olan inkılapçılık uy-
gulamaya konulacak. Devri-
min yerini evrim alacak.
Laiklik: Cumhuriyetin temel
ilkesi olarak korunacak. Yeni
yorumunda, ihmal edildi|ı dü-
şünülen , " inananlann özgür-
lüğü" ilkesi yer alacak. Baykal'-
ın kurultayda dile getirdiği "
diskotekteki ile imam haüpliyi
bağdaşurma" uygulaması için
böylece kapı açılacak. İnan ve
ıbadet eden ile, farklı inanan ya
da inanmayana güvence savu-
nulacak. Başörtüsü kullanma-
yanın olduğu gibi başörtüsü
kullanananın da hakkı savunu-
lacak. Bu konuda RP'nin dile
getirdiği ilkelere yaklaşılacak.
Uygulamarun ideali olarak, din
işlennin cemaatler tarafından
düzenlenmesi ve Diyanet İşleri
Başkanlığı'nın kaldırılması
Devletçilik: CHP'nin yeniden
yorumlamada en çok zorlandı-
5ı ilke. Sosyal demokrat parti-
ferde ortaya çıkan ortak bakış
dikkate alınacak. Ekonomide
ve teknikteki gelişmeler nede-
niyle üretim araçları mülkiyeti-
nin belirleyici olmaktan çıktığı
görüşünden yolu çıkılacak.
Ekonomide karar merkezleri-
nin bölünmesi gereğine ağırlık
verilecek. Özelleşurme ya da
devletleştirme için toplumun çı-
karlan dikkate abnacak. Top-
lumun yaran varsa özelleştirme
ya da devletleştirme yapılacak.
Devlet bir ekonomik yaklaşun
olarak ele ahnmayacak. Sosyal
piyasa ekonomisi içinde devlet
düzenleyici ve denetleyici görev
üstlenecek.
CHP program çalışmalarının
yanısıra. Türkiye'nin bazı temel
sonınlan konusunda da özel
raporlar hazırlıyor. Bu kap-
samda Güneydoğu sorunu için
aynntıh bir çalışma yapüıyor.
Programla koşut olarak yürü-
tülen bu çalışma ile soruna yak-
laşım ve çözüm yollan ortaya
konulacak.
Başbakan Süleyman Demirel, Rize ve Çayeli'ndemuhalefeteyüklendi:
Başkabir hüküıııetmüıtıkündeğü• Rize ve Çayeli'nde ko-
nuşan Başbakan Demi-
rel, iktidarlan dönemin-
de kimsenin cenazesini
hastanede rehin bırak-
madığını söyleyince bazı
yurttaşlar ellerindeki re-
çeteleri sallayarak pro-
testo ettiler.
DOĞAN AKIN
RtZE/ÇAYELİ - Başbakan
Süleyman Demirel, Rize ve Ça-
yeli'nde yaptığı konuşmalarda,
muhalefete yüklendi. DYP ve
SHP'nin, devraldığı ağır ülke
sorunlannı siyaset üstü bir yak-
laşımla çözmeye çalıştıklannı
vurgulayan Başbakan, "Hükü-
met giderse biz vanz, falan di-
yenler oluyor. Siz daha önce de
vardınız da, ülkeyi ne hale getir-
diğıniz orta yerde. Gayet açık-
üklasöylüyorum; buhükümetin
dışında,Türkiye'debaşkahükü-
met çıkar, demek mümkün de-
ğü" dedi. Demirel, iktidarlan
dönemindehiçkimsenincenaze-
sini hastanede rehin bırakmak
zorunda kalmadığını söyleyince
Çayeli'nde bazı yurttaşlar ellerin-
deki reçeteleri havaya kaldıra-
rakprotestodabulundular.Dev-
let Bakanı ve Başbakan yardım-
cısı Erdal İnönü, rahatsızolması
nedeniyledün Demirel ile birlik-
te geziye katılamadı.
Demirel, dün sabah baa ba-
kanlar ve DYP lstanbul Millet-
vekili Bedrettin Dalan ile bera-
ber Rize'ye geldi. Cumhuriyet
Meydam'nda Rizelilere hitap
eden Başbakan, ülkenin kendi
iktidarlanndan önceki 10 yıl
içinde pahalılığın içine battığını
belirterek, herşeyi yeniden dü-
zenlemeye koyulduklannı an-
lattı. "Bu meydan demokrasi-
nin meydanıdır. cumhuriyetin
meydanıdır. Bu meydanlar de-
mokrasinin ciğeridir. Kimsenin
konuşmasına mani olmayız.
DEMİREL-SOLARZ - ABD Temsilcüer MeclLsi üyesi Stephen Solarz, Ankara'daki temaslarını sürdürüyor. Solarz,dün Başbakan
Süle> man Demirel tarafından kabul edildi. (Fotoğraf: AA)
Kimseye, 'Konuştun' diye
kaşımızı çatmayız. Kime oy
vermışse vermiş, hepsi benim
vatandaşımdır" diyen Başba-
kan. Türkiye'nin Adriyatık'ten
Çin'e kadar nüfuz ve itibar sa-
hibi bir ülke olduğunu vurgu-
ladı. Demirel, "tçimizi bozmak
isteyenlere sıkılmış yumruk gibi
hep beraber karşı çıkmak ka-
rarlıhğını gösterdık. Kimse en-
dişe etmesin. geleceğe güvenle
bakın" diye konuştu.
Demirel, 1980 öncesinde çay
paralannm makul bir zamanda
ödendiğini, daha sonra cayın
büyük bir bölümünün üretici-
nin elinde kaldığını belirtti.
Demirel. daha sonra Çayeli'-
de yurttaşlara hitap ederek
meydanlarda verdikleri sözleri
tek tek yaptıklannı belirtti. Ho-
pa'dan Çayeli'ne kadar bölgede
büyük hizmetleri bulunduğu-
nu. hizmetleri sürdüreceklerini
belirten Başbakan, •"İsmini çay-
dan alan bu güzel diyarda şunu
söylemek hakkımız değil mi:
biz ülkeyi bundan evelkilerden
daha iyi idare ettik, etmedik
miT' diye, konuştu. Demirel
"Huzurunuzda 10 senedir ça-
kılmadık hizmet çivilerini çakı-
yoruz. İnşallah birtakım kimse-
ler bundan rahatsız olmaz.
Çünkü hizmet kıskançlık yara-
tır"dedi. DYP ve SHP'nin enf-
lasyon ve terör sorunlannın
üzerine partiler üstü bir yaklaşı-
mla gittiğini vurgulayan Demi-
rel, "Bundan kimse yanlış bir
şeye gelmesin. "Hükümet gider-
se. biz vanz' falan diyenler olu-
yor. Siz daha önce de vardınız
da, ülkeyi ne hale getirdiğiniz
orta yerde? Neyiniz var? Bu hü-
kümetin dışında bir hükümet
olmaz. Gayet açıklıkla söylü-
yorum. Bu hükümetin dışında
Türkiye'de hükümet cıkar de-
mek, mümkün değüdir" diye
konuştu.
Demirel, Çayeli'nde, iktidarla-
n dönemindeki hizmetleri anla-
tırken, artık kimsenin cenazesi-
ni hastanelerde rehin bırakmak
zorunda kalmadığını söyleyin-
ce, bazı yurttaşlar, ellerindeki
reçeteleri havaya kaldırarak,
protestoda bulundular. Bu
yurttaşlan yanına çağıran Baş-
bakan, havaya kaldınlan bir
kağıdı eline alınca. "Bu reçete.
İlaç alamamışsın. Ben cenazesi-
ni hastanede bırakan yok diyo-
rum. Var mı?" diye sordu. De-
mirel, konuşmasını. "Bugünkü
Türkiye dünkü Türkiye'den iyi-
dir. Yannki Türkiye bugünkü
Türkiye'den daha i\i olacaktır"
sözleriyle tamamladı.
DYP İstanbul Milletvekili
Bedrettin Dalan, CumhuriyeV-
in sorusunu yanıtlarken, geziye
Demirel'in isteği üzerine
kaüldığını bildirdi. Dalan ve
DYP Seçim İşleri Başkanı Ha-
san Ekinci. "Birlikte görünme
ihtiyacımıvar?" sorusuna. "Ha-
yır" karşılığıru verdiler.
Avrupa Konseyi Kadın-Erkek Eşitlik Komisyonu'nun Ankara'daki toplantısını Akyol açtı:
Kadınlariçingerçekçi ilkelerbenimseyeceğiz• 1993 yıhndaki 3. Kadın Bakanlan Konferansı'-
na hazırlık yapmak için toplanan Avrupa Konseyi
Kadın-Erkek Eşitlik Komisyonu'nun açılışında
konuşan Devlet Bakanı Türkan Akyol Türkiye'de
kadınlann gelişimi için yeni ve gerçekçi ilkelerin yü-
rürlüğe sokulacağını söyledi
ANKARA (Cumhuriyet Bö- rak algılanan kadınlann Tür-
rosu)-Avrupa Konseyi Kadın-
Erkek Eşitlik Komisyonu (CE-
EG), dün Ankara'da toplandı.
1993 yıhndaki 3. Kadın Bakan-
lan Konferansı'na hazırlık yap-
mak üzere toplanan komisyo-
na, 25 ülkenin delegesi katıkiı.
Devlet Bakanı Türkan Akyol,
dünyada "sessizcoğunluk" ola-
kiye'deki durumunu düzeltmek
için bakanlık olarak "aktif bir
politika" geliştirfbeklerini söy-
ledi.
Akyol, kadınlara karşı ay-
nmahğı ayıklamak için yasal
düzenlemeler yaptıkJannı ve
bunlan en kısa zamanda uygu-
lamaya geçireceklerini belirte-
rek, bunun için "pozitif ay-
nma"bğa dayalı bir program
geliştireceklerini söyledi. Kadın
Bakanlığı olarak, Türkiye'deki
kadınlann durumuyla ilgili sis-
tematik bilgi ve verileri topla-
mayı amaçladıklannı da ifade
eden Akyol, Birleşmiş Milletler
Kalkınma Programf nm katkı-
lanyla bir "data-bank" kura-
caklannı söyledi. Türkiye'de
makro-ekonomik ve sosyo-kül-
türel problemlerin yaşandığına
da dikkat çeken Akyol, "Ülke-
mizde insan gelişiminde denge-
yi sağlamak istiyorsak. bu
problemleri çözmeliyiz" dedi.
Akyol, öncelikle metropoller-
deki aşın nüfus patlaması, dü-
şük eğitim kalitesi. işsizlik, sağ-
lık gibi sorunlann çözülmesi ge-
rektigini de vurgulayarak. bu-
nun için makro-ekonomik dü-
zeyde gerçekçi politikalar üre-
tilmesi ve uygulanmasını sa-
vundu.
Akyol, kadınlann dünya ge-
lirinin yüzde 10'unualdıklannı,
dünyadaki mülklerin de ancak
yüzde l'ine sahip olduklannı
da vurgulayarak, topiantının
amaanın "kadıru görünür hale
getirmek" olduğunu, bunun
için de kadını kamuoyunun
Sağda yeni birparti kurmak için çalışan Aydın Menderes:
Siyasi partileriııülkeyeverecekleribîr şey yok
• Kuracağı parti için tabanda
temaslannı sürdüren Aydın
Menderes, Türkiye'nin 1992'ye
yeni bir iktidarla girdiğini ancak
hiçbir şeyin değişmediğini an-
latti.
TARŞUS (Cumburiyet)- Sağda yeni
bir parti kurma çahşmalanru sürdüren
Aydın Menderes, Türkiye'de siyasi parti-
lerin yeni fıkirler. projeler ve politikalar
üretemediklerini önü sürdü. "Türkiye'de
siyaset tıkandı" diyen Menderes, İcura-
cağı parti ile yeni porgramlar ve yeni kav-
ramlan toplumun önüne getireceğini
söyledi. Menderes, "Ülkemizin önüne
yeni tffuklar ve yeni hayaller koyacağız"
diye konuştu. Kuracağı parti için taban-
da temaslannı sürdüren Aydın Mende-
res, dün geldiği Tarsus'ta, mevcut siyasi
partilerin ülkeye verebilecekleri hiçbir
şeyleri olmadığmı ifade etti. Seçimlerden
önce birbirlerinin poütikalannı eleştiren
siyasi partilerin, seçimlerden sonra aynı
noktada birleşip iktidann çe\Tesinde bü-
tünleştiklerini belirten Menderes, Türki-
ye'nin 1992'ye yeni bir iktidarla girdiğini
ancak hiçbir şeyin değişmediğini anlattı.
Menderes şöyle devam etti: "Halbuki
dünya da, toplum da hızla değişiyor. Bu
değişim önümüze hem yeni fırsatlar hem
de yeni meseleler koyuyor. Partiler ise ye-
rinde sayıyor. Değişim ve yeniliğe karşı
adeta ayak diretiyorlar"
Toplumun yeni fikirler ve yeni kav-
ramlar beklediğini kaydeden Menderes,
"Toplumumuzun bu beklentisini göreve
davet olarak kabul ediyoruz. Yeni fikir-
leri, yeni programlan ve yeni kadrolan
toplumumuzun önüne getireceğiz. Ül-
kemizin önüne yeni ufuklar ve yeni ha-
yaller koyacağız" dedi.
Devletin görevleri ve konumunu yeni-
den tanımlamadan demokratikJeşme yo-
lunda ilerlemenin mümkün olamayaca-
ğını vurgulayan Aydın Menderes, de-
mokratikleşmenin devletin siyasal ve
ekonomide küçülmesiyle mümkün ola-
büeceğini anlaürken, "Devlet, sadece
enflasyon üretiyor, ülkemizin kaynak-
lanru israf ediyor" şeklinde konuştu.
Kalkınmanın durakladığı, ülkenin he-
defsizlikten yalpaladığı görüşünü savu-
nan Menderes, Balkanİar ve Orta Asya'-
daki Türk Cumhuriyetlerinin Türkiye'-
den ilgi beklediklerini sözlerine ekledi.
gündemine yerleştıreceklenni
söyledi.
Avrupa Konseyi'nın 13 uz-
manlık komitesinden biri olan
ve 1978 yılından beri faaliyet
gösteren Avrupa Kadın Erkek
Eşitlik Komisyonu (CEEG),
25-26 Mart 1993 taribinde Ital-
ya'da toplanacak olan 3. Kadın
Bakanlan Konferansı'nın son
hazırhklannı yapmak üzere bir
araya geldi. Portekiz Eşitlik ve
Kadın Haklan Komisyonu
Başkanı Maria Regina Tavares
de Silva'nın başkanlığını
yaptığı komisyonun 3 gün bo-
yıınca yapacağı çalışma şöyle
özetlendi:
"Kadının ulusal ve yerel yö-
netimlerin karar verme meka-
nizmalannda daha geniş yer al-
ması için araşürma yapılması
ve tavsiye kararlan almması,
kız ve kadınlara eğitim alanın-
da daha geniş fırsatlann sağlan-
ması, kadınlann geleneksel ol-
mayan mesleklere yönelmesi,
kadına yönelik şiddeti önleyici
yasal düzenlemelerin yapılma-
sı, kadınlann kitle iletişim araç-
lannda gerçekçi bir biçimde
yansıtılması, zora dayalı fuhuş
ve kadın ticaretinin önlenmesi.
çok kültürlülük kavramına da-
yalı kadın politikalannın oluş-
turulması, kadınlann ekono-
mik bagımsızlıklanna kavuş-
malan, ücretsiz çalışan aile bi-
reylerine haklar tamnması, de-
ğişen toplumsal koşullar kar-
şısında aile hukukunda ve diğer
yasalarda gereken değişiklikle-
rin yapılması."
• m w
Ozcd-Interstar
davasıbaşladıANKARA (Cumhuriyet Bö-
rosu)-Cumhurbaşkaru Turgut
Özal'ın, özel televizyon kuru-
luşlanndan tnterstar hakkında
"kişilik haklanna hakaret nite-
liği taşıyan haberler yayınladı-
ğı" gerekcesiyle açtığı 500 mil-
yon liralık tazminat davasının
ilk duruşması dün yapıldı.
yoruz."
Mahkeme hakimi. Interstar
avukatının bu istemini redde-
derek, duruşmaya. başka bir
gün devam etmek üzere ara
verdi.
Dava dilekçesinde, İnters-
tar'daki bazı haber bültenle-
rinde Özal'ın kişilik haklannı
Özal'ın avukatı Bilgin Yazı- zedeleyici ve rencide edici nite-
aoğlu, İnterstar'ınçeşiılitarih- likte haberler yayınlandığı id-
lerdeki haber bül-
tenlerinde, Cum-
hurbaşkanı'nın
kişilik haklanna
saldında bulu-
nulduğunu
D
one
Sürerek, mahke-
me heyetine, dava
konusu haber
bantlannın çözü-
münü sundu.
Yaacıoğlu, "Tele-
vizyon,: yalan, if-
tira, kin kusan bir
alet değildir. Hele
lotaryacılıkla para
kazanma vasıtası hiç değildir"
dedi.
İnterstar'ın avukaü Sümer
Atay da, karşı tarafın somut
kanıtlan olmadığını savunarak
şöyle konuştu:
"Basın Yasası'nda 'kıyas
yoluyla uygulama' hükmü bu-
lunmama'ktadır. Saym Cum-
hurbaşkanı'nın resminin ha-
ber konusu kişinin yanında yer
alması, kişilik haklannı ne de-
recede zedeler. Davanın hangi
nedenlerden açıldığt bile belli
ava
dilekçesinde,
İnterstar'daki bazı
haber bültenlerinde
Özal'ın kişilik
haklannı zedeleyici
ve rencide edici
nitelikte haberler
yayınlandığı iddia
edildi.
dıa edilerek, şöyle
denıldi:
"Karayollan
ile ilgili bir soruş-
turmanın yasal
mercilere
ettirildiği
intikal
haberi
verilirken, haber
konusu kişinin ya-
nında Cumhur-
özal'ın
koyul-
başkanı
resminin
masıyla bir takım
müphem yorum-
lar yapılrruşür.
Yine aynı şekilde
"Hande davası' ile ilgili bir ha-
berde itham edilen kişi ile bir-
likte Cumhurbaşkanfnın adı
ve fotoğrafı çıkmıştır. Bir baş-
ka haberde de, 'Kürt sorunu',
'PKK eylemleri', ile ilgili acık-
lamalar söylenenin değişik
şekli ile aktanlmış, Cumhur-
başkanı'nın bir nevi bölücülük
yaptığı imajı verilmek isten-
mıştir. Yine bir başka haberde
ise, SSK emeklililerinin maaş
farklannı alamamalannın so-
rumlusunun Cumhurbaşkaru
değildir. Tutarlı olmayan dava Turgut Özal olduğu izlenimi
dilekçesinin reddini talep edi- verilmişur." •
Özal: Politikayadönebilirim
• Baştarafi I. Sayfada
Akbulut. eski Bayındırhk Ba-
kanı Safa Gıray ve danışman-
lan ile birlikte katılan Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal yak-
laşık dört saat konuşarak
Türk ekonomisi ve Güneydo-
ğu sorunlan konusunda bilgi
verdi. Bir gün önce 66 yaşına
girmiş olması nedeniyle işa-
damları tarafından sık sık
doğum günü kutlanan Özal.
Serdar Eraslan isimli genç işa-
damının "yeni bir parti kura-
rak siyasete dönüp dönmeye-
ceği yolundaki haberlerin
doğru olup olmadığını" sor-
ması üzerine, "Bu münakaşa-
lara bir son vermek gerekir"
diyerek şunlan söyledi:
"Evet dönebilirim. Neden
dönmeyeyirn? Gençliğim var-
sa... Dün akşam iki buçukta
yattım. sabah sekiz buçukta
kalktım. Çalışma gücüm var.
Bundan daha önemli olan. ül-
keye bir şeyler daha yapabili-
rim. Bir çok mevkide yaptım.
İcap edcrse daha da yapabili-
rim. Memleketin ihtiyaa ol-
duğuna inanırsam dönerim.
Her şeyimi kaybetme tehlike-
sini de göze alarak bu işe gire-
rim. Karar verirsem hiç şaş-
mam. Boğanın kırmızıyı
gördüğü gibi dönerim."
Cumhurbaşkanı Özal,
"Kürtler, Süleymanalar ve
Nakşibendilerle bir parti ku-
rup kurmayacağı " yolundaki
soruya ise "Planlanmın hepsi-
ni söylemek mecburiyetinde
değilim" dedi. Özal. "Memle-
ketin ihtiyacı olduğunu görür-
sem aktif politikaya dönmek-
ten hiç çekinmem. Türkiye'-
nin ciddi bir değışime ihtiyacı
var. Ama bunu yapmak için
risk alıp, mescleleri iyi bılmek
lazım. Ben meseleleri iyi bili-
rim"' şeklinde konuştu.
Turgut Özal, kendisinin
cumhurbaşkanı olarak politi-
kanın dışında olmadığını be-
lirterek "Cumhurbaşkaru
tarafsızdır, sorumsuzdur diye
bir yanlış anlaşılma var" dedi.
Özal, anayasanın 104. madde-
sinin oldukça uzun bir şekilde
cumhurbaşkanmın görevleri-
ni sıraladığını, Bakanlar Ku-
rulu'nun dahi bu kadar aynn-
tılı maddesinin olmadığını
belirtu. "Bazılannın kafasın-
da 1960 sonrası yaraülan bir
cumhurbaşkanı imajı var.
Hiçbir şeye kanşmayan, sırça
köşkte oturan ve muhafaza al-
tında tutulan. Ben öyle deği-
lim. Çalışmayı, halkla birlikte
olmayi severim" dedi.
Konuşmasının yanm saat-
ük bölümünü Güneydoğu'da
yaşanan olaylara ayıran Tur-
gut Özal, işadamlanndan so-
runun çözümü için görüş ve
öneri istedi. Doğu'da yaşanan
sorunlann Türkiye'nin enteg-
re olma sancısından kaynak-
landığını belirten Özal. kimse-
nin Kürt-Türk aynmı yapma-
masını istedi. Özal, "Bu tür
aynmlar yapıldığı yolurida
laflar duyuyorum. Bunu ya-
parsanız ileride daha kötü
olur" dedi.
Cumhurbaşkanı Özal, Ceza
Muhakemeleri Usul Kanunu
(CMUK) hakkındaki görüşle-
rini de şöyle dile getirdi:
"CMUK'u herkes kafasına
reform diye yerleştirdi. Bu, re-
form değil. Daha önce de ha-
zırlanmışü. Ama bunun bir
yanüşı var. Terörle ilgili suçla-
n da aynı yere koydular. Son-
radan yanlışı kendileri de
gördüler. Kendileri bana bu-
nu "veto et' dediler. Bu kanun
çıkacak, tabii anlaştılar her-
halde. Demokrasiye aykın
kanunlan biz kaldırdık. Var
mıydı bir babayiğit? Kaldır-
dıktan sonra da kimse aferin
demedi"