Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet?
Sahibi- Cumhurıyo Maıbaacılık ve Gazetecılik Tıırk Anonım Şirkeıi adına Berin N»di Utanbul Haberleri: Şe«a> Kalkan, Dış Haberler: Ergun Balci. Iş-Ekonomı: Şukran Kctenci. Basım ve Yayım. Cumhurıyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. TQrkoca£ı Cad.
• Genel Yayın Yönetmenı Ozgen Acar • Genel Vayın KoordınatörU: Hıkmet Çeiinka>a Yun Haberten: Mthmei Saraç, Kultur: Celal Isler. Makaleler "auıt Kanorra, Spor Abdvlkadir 39'41 Cagaloglu 34334 Ist. PK. 246 tsıanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telex:
Yazı Ulerı Müdurlerı Fusun Oıbilgen (Sorumlu). Crial BaşlangK (Haber) • Görsel Yucelman, Düzeltme. Abdullah Yancı • Muessese Müdür V.. Erol Erkul • Koordınatör 22246, Fax. (1) 526 60 72 • Burolar Anlura: Z. Gökalp Blv. Inkılap S. No:
Yönetmen: AH Ac«r • Duzenleme Mustafa Saglamer • Ankara Temsılcısı: CaneM Ahmet Korulsan • Muhasebe: Buleat Ysner • ldare: Hastyia Girer • lşletme Onder 19/4, Tel: 433 II 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • tzarin H. Ziya Blv.
Areayarek. Haber Müdurlerı Mustafa Balbaj, Işık Kansu, Izmır Temsılcı V: Serdar Çetik • Bılgı-Işlem: Nail inal, Bılgısayar Sistem: Mıiruvrl ÇHer • Personel: Sevgj Bostancıoglu 1352 S. 2/3 Tel: 83 12 30, Telex. 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adua: tnönü
Kıak, Adana Temsılcısı. Çelio Yigeaoglu • Reklam Retaa lsılnıan Cd. 119 S. No- 1 Kat: 1, Tel 59 37 52 (4 hal), Telex: 62155. Fax: (71) 59 23 78
TAKVİM 12EKİM 1992 Imsak 4 40 Güneş 6 04 Öğle: 11.56 Ikındı:l5 03 Ak>ım 17.37 Yıusı: 18.56
Carperas'ın
konseri
ertelendi
• Kültür Servisi - Ünlü
Katalan tenorJosep
Carreras'ın Mersın konseri,
14 ekim çarşamba gününe
ertelendi. Daha önce bugün
verileceği açıklanan Carreras
konserinin 14ekimçarşamba
günü saat 21.30'da Mersin
Kültür Merkezi'nde
gerçekleştirileceği bildirildi.
Barsellona Olimpiyat
Oyunlan'nın açıhş ve
kapanış törenlerinde
mılyonlara seslenen
Carreras. 13 ekim salı günü
Münih'ten Adana'ya
gelecek.Konser İnterStar
tarafından naklen
yayımlanacak
Madonna Bush'a
oy vermiyor
•PARtS(AA)-Ünlüpop
şarkıası Madonna. ABD'de
önümüzdekiay
gerçekleşecek başkanlık
seçımlennde. Cumhuriyetçı
Parti adayı Başkan George
Bush'a oy vermeyeceğini
açıkladı.
"Erotica" adlı son albümü ve
"sex" adlı kitabırun
tanıtımını yapmak için çıktığı
gezi çerçevesinde dün Paris'te
bir basın toplantısı
düzenleyen Madonna
"kesinlıkle George Bush'a
oy vermeyeceğim" dedi.
Kendisinin bir liberal
olduğunu vedemokratlann
yönetime gelmelerini
istediğinı kaydeden
kaydeden Madonna
" A BD'de durum endişe
verici. biraz değişjklik fena
olmaz'şeklinde konuştu.
Göstermelik
evlîlikler
•Strasbourg (AA) - Fransa'da
oturma ıznı alabilmek için
yasadışı "göstermelik
evliliklerin'artması sonucu,
mahkemeler, valiliklere
şüphelı gördükleri
durumlarda. oturma izni
verrncme konusunda tam
yetki verilmesine karar
verdiler.
Valiliklenn bundan böyle.
şüpheli evlilikler için daha
önce yaptıklan gibi
soruşurma açabilecekleri.
ancak, soruşturma
sonuçlanıncaya kadar
göstermelik evlilik yapan
kişiye oturma izni vermeme
konusunda yetki sahibi
olacaklan beliıtildi.
Fransa'da daha önce,
valiliklenn. yasalardan
dolayı, gösteımelik evlilik
konusunda şüphe duyup,
soruşturma açmalan
durumunda bile,
otomatıkman oturma izni
vermeleri gerekiyordu.
Karadefikler
•IATİNA(AA)- Bir teoriye
göre evrenin başlangıcını
oluşturan 'big bang" (büyük
patlama) sırasında
yerkürenın içinde oluşan
minik 'kara deliklerin'
depremlerin başlıca nedeni
olabileceği ileri sürüldü.
New Scientist dergisi, son
sayısında, RusfizikçiA.P.
Trofimenko'nun "Güneş ve
Dünya da dahil olmak
üzere tüm kozmik kütklerin
içinde bulunan minik kara
deliklerin volkanik
faaliyetlerin yanı sıra
depremlerede yol
açabilecegi" iddialanna yer
verdi. Trofimenko'nun
teorisine göre söz konusu
minik kara deliklerden
çıkan enerji, volkanik
patlamalara neden olan
sıcak noktalann
oluşmasına yol açıyor.
GörûntülûCD
• İZMİR(AA)-Kaliteh
müzik dinlemede ses
(audio) kasetlerinin yerini
alan 'compact disc'lerin
(CD) şimdi de görûntü
verenlerinin yapıldığı,
yakın gelecekte görûntü
(video) kasetlerinin de
yerini CD'lere terk edeceği
bildirildi. Mükemmel ses ve
görûntü veren CD'lerin,
ancak yine yeni üretilen.
audio. video ve bilgisayar
sistemlerinin bileşiminden
oluşan bir bilgisayar
aracılığıyla kullanılabildiği
ifadeedildi.
Koyu çay
taş yapıyor
• ERZURLM(AA)-
Atatürk Üniversitesi
Araşlırma Haslanesi
Üroloji Anabilim Dalı
Öğretim Cyesi Doç. Dr.
Güray Okyar. koyucayın
böbrckte taşyaptığını
bclirtti. Doç. Okyar. yaptığı
açıklamada. çayın enzim
sistcminde değişikliğc
ncdcn olarak kristal ürcyı
artırdiğını. bunun da
böbrckıc taşa dönüşlügünii
sövlcdı.
Her yıl Nobel Edebiyat Ödülü veren Isveç Akademisi 206 yıl önce kuruldu
Odülü alan yazarınbütün dünyası değişir• Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan yazara dokuz milyar
karşılığında İsveç Kronu verilir. Bu ödülü alan yazann
dünyasının birdenbire değişeceğinî kestirmek kolay.
Edebiyatçı artık zengindir. Ya bu paralarla gününü gün
eder ya da bu ödülün ağırhğı altmda ezilir.
TURHANKAYAOĞLU
STOCKHOLM - Her yıl bir kışi Nobel
Edebiyat ödülü'nü alır. ödülün
verildiği ülkenin İsveç olduğu bilinir.
ama ödülün kimin tarafından verildığı
ve 'talihli'ye yapılan ödemenin yaklaşık
dokuz milyar lira karşılığında tsveç
Kronu olduğu (Hem de peşin) pek
bilinmcz ya da bunun üstünde
durulmaz. ödülü alan edebıyatçtnın
bütün dünyasının birdenbire
degişeceğini kestırebilmek kolay. Daha
önce büyük bir olasıhkla yoksul olan bu
edebiyatçı artık zengindir. Ya bu
paralarla gününü gün eder ve yazmayı
bir kenara bırakır ya da bu ödülün
ağırhğı altmda ezilerek öncekilere
oranla daha kötü eserler vermeye
başlar. Her iki durumda da o kişi
edebiyatçı olarak genleme dönemine
girmıştir. Peki. dünyanın dört
bucağından en parlak yazar ve
ozanlara dokuzar mılyar lıra
dağıtılarak onlann ocağına incirdiken
kim? tsveç Akademisi.
Akademiyi bundan 206 yıl önce
1786'da Kral Gustav-III kurdu.
Gustav-III'ün dayısı olan ünlü Prusya
Kralı Bü> ük Frednk, inceliğı ve sanata
düşkünlüğüyle nam salmıştı.
Gustav'ın annesi Lovia 1753 yıhnda bir
edebiyat akademisini kurmuştu. Fakat
bu akademinin etkinlikleri onun
kişiliğineçok bağımlıydı. Örneğın,
akademinin yıllık toplantılannın onun
yaşgününde yapılması bir gelenek
halinegelmişü.
Anlaşılacağı gibi, duygulu bir sanatsal
ortamda yetişen Gustav-III tsveç'ın en
kibar krallanndandı. Nazikçe ileriye
doğru uzanmış elınde sürekli bir beyaz
mendil tutar ve taze pudralanmış
yüzünden hiç eksik etmedıği geniş bir
gülümsemeyle salmarak yürürdü. Işte
bu "moncher', tsveç'in namını dünyayâ
yaymak ve tsveç dilini ve yaa sanatını
geliştirmek için ulusal bir akademi
kurmaya karar verdi.
Kral. akademinin açıhş töreni için,
borsa binasmdakı ışıtılabilen en büyük
salonu kullanmak üzere ticarel
burjuvazisınden izin aldı. 5 Nisan 1786
tarihinde büyük bir ıçtenlikte.
muhteşembiraçılışkonuşmasıyaptı.O
borsa binası. 206yıl sonra bugün de
akademiye hizmet etmektedir.
Fransız akademisinde üye sayısı 40 iken
Gustav-III bunu kendi akademisi için
18 olarak beljrlemış. Nedeni
bilinmiyor. Üyelenn vandançoğudin
adamı, bir kısmı devlet adamı ve bir
kısmı da kontlardı. Akademide
yalnızca "bır' şaır üye vardı.
Ana tüzuğe göre akademi üyeleri
'beyefendiler' ve "erkekler" arasından
seçilecektı. Bukuralı 126 yıl sonra
bozmayı başaran ılk kadın üye, 1909'da
Nobel Edebiyat ödülü'nü alan Selma
Lagerlöfoldu.
Kral öldü ama biz tarih içindeki
gezintimizi gerilere dogru daha
sürdürecegiz. Ama önce bugüne
gelerek akademinin şimdıki üyelerine
birgözatalım. Bunlannyansı
meslekten şair ve yazar. Üyeler
arasında ikisi Kuzey dilleri ve biri Çince
olmak üzere üçdil uzmanı var. Diğer
üyeler ise degişık alanlardan geliyor.
Felsefeci, tarihçi. hukukçu, edebiyat
profesörü. eleştirmen,
parlamenter-yazar.
Başlangıçtaki anatüzüğe göre
akademinin çalışmalannı üç kişi
yürütecekti: Birdirektör. bırgörevü ve
bir sekreter. Sürekli sekreterlik kuralı
200 yılı aşkın bir süredir hala sürmekte.
Gustav-III, akademi üyelermin yılda 30
kez toplanmalannı öngörmüştü.
Toplantıdan kaytarmasıniardiye
üyelere her toplantı başına "katılma
parası" ile bazı değerlı madalyalar
veriliyordu. Gustav-III buâdetide
Fransadan almıştı. Şımdiki üyeler ise
yaz tatili dışında her hafta
toplanıyorlar.
Kunıluş yıllanndaki en önemli etkinlık
her yıl iki ayn dalda yanşma
düzenlemekti: Şiir ve güzel yazı.
tlk yanşma konulannı kral kendısi
belirledi. Kral yanşmaya imzasız
katıldı ve kazandı. En çok takdır
kazanan vazının ona ait olduğu
"anlaşılınca', mahcup bir şekilde
madalya ödülünü kendi kendısine
merasimle teslim etti.
Akademinin önemli çalışmalanndan
biri de bir ulusal sözlük hazırlamaktı.
Kralın emriyle sözlük çalışmalanna
1799 >ilmda başlandı. Akademinin en
haşan üyesi olan Muı£erg "O" harfini
üstlendi ve hemen çalışmaya koyuldu.
Bu hummalı faaliyetı ondan sonra
gelenleraynı hızla sürdüremediler ki
sözlük hâlâ bugün bile
tamamlanabilmişdeğil. 193 yıl sonra
bugün yazıla yazıla ancak 's' harfine
gelinmiş. Fakat akademinin yeni genel
sekreteri oldukça ümitli. Bu muhterem
kışi ashnda bir elektronık beyin
uzmanı. Sözlüğün programlanarak
kısa bir süre içinde bitırilebıleceğinı ilen
süriiyor.
Nobel Vakfı kurulduktan sonra.
edebiyat ödülünün dağıtımı görevi
tsveç Akademisi'ne verildi. Bu ödül her
yıl edebiyat çevrelerinde ateşli
tartışmalara yol açıyor. ödülün küçük
bir ülkeye gitmesi, bütün gözleri o
ülkeye çeviriyor ve o ülkenin
edebıyatına dünyaya açılma şansı
kazandınyor. Ödülün politik ya da
askeri çatışmalann kızgın çemberinde
bulunan bir ülkeye gitmesi ise o ülkenin
tutumunun onaylanması biçiminde
yorumlanabiliyor.
Bütün bunlann dışında her yıl, bazı
ülkeler ve ünlü yazarlar, ödül
kendilerine gelmediği için düşkınkbğı
ve kızgınlıkla tepki gösteriyoriar. Bu
konuda en ateşli olan ttalyanlar. En az
altı ay öncesinden ödülün kime
verilmesi konusunda tartışmaya
başlıyorlar.
Adaylann seçimiçok uzun bir süreçten
geçiyor. Akademi üyelerinin bugünkü
politik yapılannın 'tutucu' olduğu
oldukça yaygın bır kanı. Yalnızca
bırkaç üyenin "radikar olduğu, ancak
onlann 'muzır'lığımn da bu kapalı kutu
içinden ciddi bır ses getirmedıği
herkesçe biliniyor.
Ünlü modacının ilkbahar koleksiyonu Endonezya giysilerinden oluşuyor
Ozbek'le renkler daha rentdi
Endonezya işlemeli bir ceket.
Dış Haberler Servisi- Türkiye
doğumlu Rıfat özbek. Mila-
no'da önceki gün yapılan defı-
lesinde yine on ikiden vurdu.
özbek'in önümüzdeki ilkbahar
koleksiyonunu Endonezya giy-
silerinden esinlendiğı kreasyon-
laroluşturuyor.
Bu koleksıyon, Endonezya
işlemeleriyle süslü batik baskılı
etekler, ada yerlilerinin etekleri
ve ceketlerden oluşan geniş bir
demeti içeriyor.
Rıfat Ozbek'i tanımlayanlar,
onun renkler konusunda deha
olduğu noktasında birleşiyor-
lar. Pembe strech üzerine açık
yeşil brokar yelek ve leylak ren-
gi işlemeli ceket, özbek'in elin-
de mükemmel bir uyumu ya-
kalıyor.
Amiral ceketlerin içinde ön-
den düğmeli yelekler. batik
baskılı giysiler. uzun etek ve
tozluklar. gelecek yıl çok moda
olacaklannı şimdiden müjdeli-
yor.
Yakalar ve kollardaki işle-
meler ise tuniklerle kısa ceketle-
re yeni bir hava veriyor.
Onden uzun brokarlar ile be-
yaz üstüne altın dantelli ceket-
ler de modacılann övgüsünü al-
maktan geri kalmıyor. Endo-
nezya tarzı mücevher ve şapka-
lar ise Ingiliz Dinny Hall ve Phi-
lip Treacy'den. Bu üç mo-
dacının kreasyonlanyla mü-
kemmel bir bütünlük sağlayan
defıle haftanın en önemli moda
olayıydı.
Özbek'in yanı sıra Giorgio
Armani ve Gianni Versace da
defılelerini ayru tanhlerde Mi-
lano'da sergilediler. Naomi Campbell, Milano'da Rıfat özbek'in ilkbahar giysilerini sundu.
Marmara Ereğlisi'nde 5.yy'a ait bir bazilika bulımdu
Trakya'daki en büyükkilise
• Erken Hıristiyan Dönemi'ne ait ba- • Yapının, günümüze kadar ayakta
zilika biçimli kiîisenin, kısmen bozul- kalmayı başaran yanm metre yüksek-
muş da olsa süslemeli taban mozaikle- liğindeki yan ve orta bölme duvarlan
ri duruyor. da ortaya çıkanldı.
MEHMET DEMİRKAYA
Tekirdağ'a bağlı Marmara Ereğlisi'nde, antik
çağdaki adıyla Perinlhos'ta bir inşaat temeli açılır-
ken 5. yüzyıla ait kilise bulundu. Kilisenin taban
mozağindeki süslemeler ile diğer bulgular. Perint-
hos'un gösterişli dönemini yansıtıyor. Trakya'da
şimdiye kadar bulunan en büyük kilise olan tanhı
eserin. yapılaşmanın tefıdidinden kurtanlabilmesi
için çare aranıyor. Erken Hıristiyan Dönemi'ne an
kilise yaklaşık iki bın metre kareiik bır alan üzerine
kurulu. Bazilika planlı kilisenin. kısmen bozulmuş
da olsa süslemeli ta-
ban mozaikleri du-
ruyor. Yapının.
günümüze kadar
ayakta kalmayı ba-
şaran yanm metre
yüksekliğindeki yan
ve orta bölme du-
varlan da ortaya
çıkanldı. Buluntular
arasında avnca mer-
mer sütunlar. iş-
lemeli sütun başlık-
lan ve altlıklan da
yer alıyor. Antik
kentin gırişinde yer
alan kilisenin, şimdi-
ye kadar yapılan
çalışmalarla anıtsal
bir girişe sahip oldu-
ğu ve ana mekâna
ulaşan beş girişi bu-
lunduğu belirlendi.
İnşaat için temel
kazısı yapıhrken
bazı mimari parça-
lar çıkması üzerine
kazı çalışması dur-
durularak Tekirdağ
Müze Müdürlüğü'-
ne haber verildi.
Daha sonra bilimsel
danışmanlığını Dr.
Nuşın Asgari'nın
yaptığı, Tekirdağ
Müze Müdürü
Mehmet Akif Işın'ın
başkanlığında 6 kişi-
lik bır ekip tarafın-
dan kazı çalışmasına
başlandı. 13 günlük
bir kaadan sonra ki-
lisenin büyük bir bö-
lümü ortaya pkartıl-
dı. Kilisenin kısa ke-
nannın 30, uzun ke-
nannın yaklışık 60
metre olduğunu be-
linen Mehmet Akıf
Işın, "Bız yaptığımız
kazıda kilisenin 45
metrelik bölümünü
tamamen ortaya
çıkardık. Kalan 15
metrelik bölüm evlenn altında bulunuyor" dedi.
Kazı çalışmalannın sağlıklı bir şekilde sürdünile-
bilmesi için kaa bölgesinden gece gündüz aynlma-
dığını söyleyen Akif Işın daha sonra şunları söy-
ledi:
"Arazı özel şahsa ait. Şahıs arazıyı daire
karşılığında mûteahhite vermiş. Kilisenin bu haliy-
le korunabilmesi büyük masraf gerektiriyor. Ka-
mulaştırma bedeli, çevresınin ve üstünün kapa-
tılması için çok para gerekır. Yaptığımız kazı ça-
lışmalannın masraflannı müteahhit karşılıyor.
Bazilika planlı kilisenin tabanı geometrik, bitki ve hay-
van motifleriyle süslenmiş.
Şimdiye kadar 40 ile 50 milyon liralık bir harcama
oldu. Buranın korunması için bir yol olarak beş
metre yüksekliğinde direkler dikip üzerine inşaat
çıkılmasını önenyoruz. Böylehkle ait kısım müze
olarak korunabilir. Henüz kesinleşmiş bir şey yok.
Buna bakanlık karar verecek." Kazı çalışmalanna
Marmara Ereğlisı Belediyesi de yardımcı oldu.
Kazının bilimsel damşmanı Dr. Nuşin Asgari,
Trakya bölgesinde şimdiye kadar bulunmuşen bü-
yük kilise olduğunu söyledi. 5. yüzyıla ait. önünde
avlusu bulunan çok büyük bir bazilika olduğunu
söyleyen Nuşin Asgari şu bilgileri verdi:
"Kilisenin bütün
tabanı ve son cema-
at yeri olan nartek-
sin tabanı, sanki halı
kaplanmış gibi renk-
li mozaiklerle kaplı.
Güneyde bu türlere
rastlanır ama tstan-
bul dışında kuzeyde
pek bilinmez bunlar.
Bunun için bu mo-
zaik taban çok heye-
can verici. Mozaik
taban geometrik be-
zemeler içinde. Bitki
ve hayvan motifleri
var. Çoğunlukla kuş
motifleri. Dolayısıy-
la tarihlenebiliyor
da. Zannedersem 5.
yüzyıl ortalan ile
ikinci yansına ait.
Tarihini mozaik ta-
banından, duvar
örgüsünden ve kul-
lanılan çeşitli mima-
ri öğelerden çıkar-
tıyoruz. Erken Hı-
ristiyan Çağı'na ait
bu bazilika uzun bir
süre kullanılmış. Be-
şinci ve altıncı yüz-
yılda kullanmaya
devam edilmiş.
Daha sonra ne ka-
dar daha kullarulma-
ya devam edilmiş
bunu şimdilik çıkar-
tamıyoruz. Ama 12.
yüzyılda bu bazilika
artık kullanılmıyor-
muş. Çünkü bazili-
kanın parçalan çe-
kilerek bazilikanın
güne)r
batı köşesıne
küçük bir kilisecik
yapılmış. Bunun için
12. yüzyılda artık
büyük bazilika öl-
müştü diyebiliyo-
nız. Bu ikinci devre-
si. Üçüncü devrede
ise bu bazilikanın et-
rafı ve tabanı
ve tabanı me-
zarlık ohnuş. Kaa devam ediyor. Bütün ana öğele-
ri çıkarmış bulunmaktayız. Bina daha sonra da
kullanıldığı için üst yapıyı bulamadık. Taban müt-
hış şaşalı olduğuna göre bunun yan duvarlan da sı-
valar üzenne boyahymış, onlann parçalan var.
Dolayısıyla çok süslü bazilikaymış bu. Şunu da be-
lirtmek lazım Perinthos Roma Çağı'ndan Trakya
eyaletinin başkenti. Hatta Perinthos'un öyle birza-
manı vardır ki, Roma Imparatorluk çağında tstan-
bul'u bile geçer. Şimdi boyle bir kentte çalışıhyor.
Çok önemli bir buluntu."
Suya, toprağa ve havaya kanşan ağır metaller insan sağlığını tehdit ediyor
Cıva, bakır ve alüminyum tehlike kaynakları
ASUMAN ABAOOĞLL'
İZMİR - Suda. toprakta ve
havadaki ağır metal kırliliğı
toplum sağlığını tehdit ediyor.
Metal işkollannda, akü ve boya
imalathanelennde, deri işleme
merkezinde. matbaalarda calı-
şan işçiler ağır metal zehirlen-
melerinin görüldüğü en büyük
risk gnıbunu oluşturuyorlar.
Bunun yanı sıra güncel yaşam-
da suya, toprağa ve havaya ka-
nşan ağır metallerin çeşitli yol-
larla vücuda alınması. başta ço-
cuklar olmak üzere insan
sağlığına tehdit oluşturuyor.
Yoğun trafiğin bulunduğu
yerleşim bölgelerinde egzoz ga-
zıyla havaya kurşun kanşıyor.
Metal işleyen sanayi tesislerinin
çevreye verdikleri atıklarla ağır
metaller toprağa ve buradan iç-
me suyuna kanşabiliyorlar.
• Kurşun. kadmiyum, civa. çinko gibi ağır metallerin vücutta birikmesi; kan-
ser türleriyle kan hastahklan, sinir sistemi bozukluklan, böbrek hastalıklanna
yol açıyor, ancak Türkiye'de gerekli önlem ahnmadığı savunuluyor.
Yine gelişigüzel depolanan kul-
lanılmış pillerden çözünen kad-
miyum, ağır metalle kirlenmiş
sularda yaşayan balıklarda bi-
riken ava, bakır ve alüminyum
kap-kacak, kurşun içeren bo-
yalar, insanlann güncel yaşam
lannda maruz kaldıklan başlı-
ca tehlike kaynaklannı oluştu-
ruyorlar.
Kurşun. kadmiyum, ava.
çinko gibi ağır metallerin vü-
cutta birikmesi sonucunda de-
ğişik kanser türlerinin yanı sıra
kan hastahklan, sinir sistemi
bozukluklan. böbrek hastahk-
lan görüldüğü bilinen bır ger-
çek olmasına karşın Türkiye'de
gerekli önlemlerin ahnmadığı
savunuluyor. Dokuz Eylül
Üniversitesi Çevre Mühendisli-
ği Bölümü'nden çevre uzmanı
M ustafa Odabaşı, ağır metal iş-
leyen işyerlerinde işçi sağlığı yö-
nünden gerekli denetimin ya-
pıldığna inanmadığını belirti-
yor. Ote yandan. gelışmiş ülke-
İerde kurşunsuz benzin kullanı-
mına çoktan gcçıldiğı halde.
Türkiye'de hâlâ atmosfere veri-
len kurşunun solunum yoluyla
insan vücuduna alındığını anım-
satan Odabaşı, "Vücutta biri
ken kurşuıı. sinir sıstemını bo-
zuyor ve beynin perfonmansını
etkiliyor" diyor.
Sağlık Bakanhğı Zehir Da-
nışma Merkezi'nden alınan bil-
gıye göre insan sağlığına zararlı
35 dolayında ağır metal bulu-
nuyor. Bunlann enaz lOtanesi-
nin insanlar için belli başlı tehli-
keyı oluşturdugunu belirten
Zehir Danışma Merkezi yetkili-
leri şu bilgileri verdiler
"Kural olarak ağır metallerin
akut toksit etkıleri. havadan so-
lunum yolu ile ya da yüksek
miktarda metal içeren smnın
alınmasıyla oluşur."
Uzun sürelerde ağır metalle-
re maruz kalınmasının da özel-
liklc iş sağlığı açısından önemli
bır problem olduğunu belirten
Zehir Danışma Merkezi uz-
manlan. akü ve matbaa işcile-
rinde kurşun nedeniyle kan
hastahklan, ava buhanna ma-
ruz kalanlarda santral sinir sis-
temi bozukluklan. kadmiyu-
mun solunması nedeniyle bÖb-
rek hasan görüldüğünü söyle-
diler.
Manganın solunum sistemi
hastalıklanna; bakır ve kurşun-
lu ortamda inorganik arseniğın
bulunmasıyla akciğer kanseri-
ne: antimon ve kobaltın kardio-
vasküler sistem bozukluklan-
na; alüminyum. antimon. bari-
um. berilyum. kobalt, demır.
kalay ve volframın akciğer bo-
zukluklanna yol açtığının bilin-
digini kaydeden uzmanlar.
krom. nikel ve arsenigin kanse-
re yol açtığı konusunda da ciddi
şüpheler bulunduğunu söyledı-
ler.