26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31Ocakl992 ekonomi Cumhuriyet7 Tefeciliğe ceza davası • ANKA (Ankara) - Uyuşmazlık Mahkemesi, izin almadan tefecilik yapanlann vergi mahkemesi yerine asliye ceza mahkemelerinde yargılanmalan gerektiğine karar verdi. Bigadiç ilçesinde serbest diş hekimliği yapan bir kişinin önceden izin almadan, birden fazla kişiye borç vererek faiz geliri elde etmek suçuyla yargılandığı davada asliye ceza mahkemesi de, vergi mahkemesi de görevsizlik karan verdi. Bunun ûzerine davayı inceleyen uyuşmazlık mahkemesi, söz konusu suçun üç aydan üç yıla kadar ağır hapis cezasını gerektirdiğini belirterek bu nedenle sanığın asliye ceza mahkemesınde yargılanması gerektiğini bildirdi. Peşin vepgi abartılıyor • ANKA (Ankara) - Siyasi partilenn birçoğunun seçimlerde "vergi mükelleflerini ezdiğini" öne sürerek kaldırrnayı vaat ettikleri, Kurumlar Vergisi'ne tabi şirketlerle Gelir Vergisi'ne tabi bazı kuruluş ve kişilerden alınan peşin verginin, genel bütçe vergi gelirlerinin çok düşük bir kısnunı oluşturduğu belirlendi. 1991 yılında 33.1 trilyon liraya ulaşan Gelir Vergisi tahsilatının sadece yüzde 2.9'una denk düşen 944 milyar liralık bölümü, ücretliler dışında kalan bazı Gelir Vergisi mükelleflennden alınan geçici vergiden oluştu. TOBB Trakya'da • Ekonomi Servisi - Türkiye Odalar ve Borsalar Bırliği'nın (TOBB) düzenlediği sorunlan yerinde ınceleme ve belirleme gezilerine Trakya ile devam edilecek. 3-7 şubat günleri arasında yapılacak ve üç il ile dokuz ilçeyi kapsayan geziye ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Tansu Çiller, Devlet Bakanlan Orhan Kilercioğlu, Şerif Ercan, Enerji veTabii Kaynaklar Bakanı Ersin Faralyalı ile ûst dûzey bürokratlar ve çok sayıda basm mensubu katılacak. Bağ-Kurlu maaş alamayacak • ANKA (Ankara)-Bağ-Kur emeklılerinın 1 şubat günü alacaklan maaşlann ödenmemesi tehlikesi geçerliliğini korurken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultayise "Borç alır yine öderiz" şeklinde gûvence verdi. Bağ-Kur Genel Müdürlüğü'nün bir üst dûzey yetkilisi, 1 eylülde yaklaşık 800 bin kişiye ödenecek olan 300 milyar liranın kasalannda bulunmadığını söyledi. Yetkili, "bu durumda emeklilerimize aylıklannı ödeyemeyeceğiz ve insanlar bankalar önünde paralarıru alamadan gen dönecekler. Bağ-Kur'a devlet yardımıyla ilgılı kararnamenin Cumhurbaşkanı'nca onaylanmaması bizi bu duruma düşürdü. Bir an önce devlet yardımı gereklidir" diye konuştu. Çiîtçiye bopç ödemesi • AA (Ankara) -Toprak Mahsulleri Ofısi (TMO), çiftçiye olan ve çeşitli nedenlere aralık ayı sonuna kadar biriken 1.2 trilyon liralık borcun 900 milyar liralık bölümünü ocak ayında ödedi. Ofis'in 300 milyar liralık borcu da şubat aymın ilk haftasında ödenecek. Yetkililer, arttınlan destekleme alım fıyatı ve daha önceden alınıp da ödeme zamanı gtlenlerle birlikte, ocak ayında 1.2 trilyon lira borç devredildiğini belirterek ödemelere ay başında başlandığını ifadeettiler. İhale Yasası yetersiz • Ekonomi Servisi - Türkiye Inşaat Müteahhıtlen İşveren Sendikası (TİM-SEN)Genel Başkanı Sami San, 2886 sayılı Ihale Yasası gereğince 1992 yıh için çıkanlan İhale Yasası Tebliği'nin, 1984'tenbuyana tartışılan, haksızlık ve kayırmayı önleyemeyen tebliğin benzeri olduğunu ileri sürdü. Yolsuzluklara önlem • ANKA (Ankara) - Kamu kesiminde yapılan ihalelerde ortaya çıkan kayırma ve suiistimal ıddialannıen aza indirmek için idarenin elinde bulundurduğu 9 puanlık takdir yetkisi yan yanya azaltıhyor. Kamu ihalelerinde uygun teklifın belirlenmesinde kullanılan puanlama sisteminde değişiklik yapıldı. Bakanlar Kurulu'nca kabul edildiği bildirilen bir kararla, idarenin 9 puan olan takdir yetkisi şimdilik 4.5 puana indiriliyor. Îndirilen4.5puanlıkbölümün firmaya ve teklife ilişkin olarak puanlandınlan diğeT unsurlara dağıtıldığı belirüldi. Kısa kısa • IBM Türk. İstanbul Lepra Hastanesi'ne, Marmara Universitesi Diş Hekimliği Fakültesi ve Biokimya Bilim Dah'na yaptığı hibelerle, toplum hizmetleri programı çerçevesinde yaptığı bilgisayar bağışmı 15 l'e ulaştırdı. • GÜRİŞ İnşaat, Libya'nınen büyük projelerinden Suni Nehir Projesi kapsammdaki i71 milyon frankhk Al-Khadra Zirai Rezervuan'nın ihalesıni kazandı. • LLKAR Pazarlama, ABD'nin ünlü L'eggs kadın çoraplannı Türkiye'ye ithal etmeye başladı. • G ANTEK, zırhlı araç üretıminde tasanm için Prime bilgısayarlarının "Workstation"lanmn kullanımı konusunda FMC Nurol ile anlaşmaya vardı. İşçi ücretlerinin belirlenmesi konusunda TİSK'e tepki oluşuyor Patroıflar birbirine düstüEkonomi Servisi- İşçi ücretleri yüzünden patronlar birbirine girdi. Herhangi bir firmanm işçilerine verdiği ücretin, o işkolunda faaliyet gösteren bütün fırmalarda zorunlu olarak ûygulan- ması anlamına gelen "teşmil" mües- sesesi İstanbul Sanayi Odası Başkanı Memduh Hacıoğlu ile TİSK Başkanı Refık Baydur'un arasını açtı. Büyük fırmalann işçilerine ödediği yüksek ücretlenn, söz konusu müessese kanalıyla küçük fırmalarda da uygulandığına işaret eden Hacıoğlu, TİSK'in savunduğu bu sistemin küçük ve orta boy işletmeleri iflasa sürükleyece- ğıni öne sürdü. Yaklaşık 10 yıl önce yasalaştığı halde bugünc kadar uygulanmayan teşmile Yılmaz hüküme- tinin son döneminde gıda ve sağlık sektörü için başvuruldu. Uzun yıllar unutulduktan sonra birdenbire gündeme gelerek sanayicileri birbi- rine düşüren teşmil, işçi veya işveren kesiminden birinin Çalışma Bakanlığfna başvurması, bu başvurunun Bakanlar Kurulu'na getirilerek ka- rarname çıkanlmasıyla uygulanıyor. Yılmaz hükümetinin gıderayak çıkardığı teşmil karar- namclerinden sonra bu yolun açilması diğer bazı sektörlerde de benzer girişimleri başlattı. İstanbul Sanayi Odası meclis üyelerinin açıkla- malanna göre gıda ve hastanelerden sonra ilaç. boya ve plastik sanayiinde de teşmil çalışmaları başladı. İstanbul Sanayi Odası (İSO) meclis toplantı- sında konuşan Başkan Memduh Hacıoğlu, küçük ve ortaboy işletmeleri piyasadan silerek ekonomide tekelleşmeye neden olacak teşmilin, uygulanabilir hiçbir yanının bulunmadığını söyledi. Büyük fırmalann, işçilerine verdiği üc- retlerin aynı işkolunda çalışan Anadolu'daki bir başka firma tarafından verilmesinin mümkün olamayacağım anlatan Hacıoğlu, konuyu hü- kümete götüreceklerini bildirdi. İSO Başkanı artık yıkılmış olan Doğu Bloku sisteminin bir TtSK Başkanı Bavdur, İSO Başkanı Hacıoğlu la- rafından suçlanıvor. parçası olarak değerlendirdiği teşmille ilgılı ola- rak toplantı sonrasında basına açıklamalarda bulundu. Teşmil müessesesine işçilerden çok iş- verenlerin talip olduğunu, bu konuda da TİSK Başkanı Refık Baydur'un başı çektiğini söyle- yen Hacıoğlu şöyle konuştu: "Bu sistemde İstanbul Bomontfdeki fabrika işçisine 3 milyon veriyor diye, Karaman'daki küçük bir işletmenin de aynı parayı vermesi ge- rekiyor. Bu kabul edilecek bir şey değil, işçisine bu kadar para ödeyemeyen küçük işletmeler kapıya kilidi asar. Zaten bu uygulamayı işveren sendikalan daha çok istiyor. Tekelleşmeyi iste- yen büyük sermaye bunu savunuyor. TİSK Başkanı Refik Baydur bu yolla haksız rekabetı önleyeceklerini iddia ediyor. Halbuki küçük iş- letmeler ortalıktan silinince şimdi 5-6 bin liraya Hacıoğlu: Teşmil müessesesine işçilerden çok iş- veren sahip çıkıyor. yediğimiz bisküviyi birkaç yıl sonra 50-60 bin- den yiyeceğiz." İSO meclisinde geçen günlerde açıklanan ekonomik paketi de değerlendiren Memduh Hacıoğlu, durgunluk. istikrarsızlık ve işsızlik kıskacında olan ekonominin kurtanlması için acıl önlemlere ihtiyaç olduğunu belirterek pa- ksUekı kararların iyi olmakla birlikte hâlâ uygu- maya girmemiş olmasmı eleştirdi. Çalışma Ba- kanı Mehmet Moğultay'ın keyfı işten çıkar- malarla ilgılı olarak hazırladı&ı yasa teklifmı de eleştiren Hacıoğlu, "imalat sanayiinde keyfı iş- ten çıkarmalann olduğu gibi bir görüşü şiddetle reddediyor ve kınıyoruz" dedi. İSO Başkanı, iş- ten çıkarmalann kara kaş kara göz için yapıl- madığını, tamamen ekonomik nedenlere da- yandığını belirtti. Commodore Show'da dolar üzerinden satılan bilgisayarlar çocuklara ilginç biçimde sunuldu. »yııiK İstanbul Haber Servisi-İstanbul'da düzenlenen Commodore Show 92 Bilgisayar Fuarı, çocuklann hücumuna uğradı. Okullann tatilde olmasını fırsat bilen öğrenciler, dün The Marmara Oteli'nde başlayan fuan doldurdular ve milyonluk bilgisayarlann başından ayrılamadılar. Commodore Show'da fıyatlan dolar üzerinden belirlenen bilgisayar modelleri, ilginç sunumlarla minik müşterilerinin karşısına çıktı. Teleteknik tarafından bu yıl 7'nci kez düzenlenen TÜ YAP'taki bilgisayar fuannda Amiga 500'den, Commadore 64'e, Note Book'a kadar pekçok ürün sergileniyor. Fuarda sergilenen bilgisayarlardan Commodore PS 16'larm fıyatlarımn 4 Bin Bilgisayardolara kadar çıktığı belirtilirken, Commodore 64'ler 1.5 milyon lira ile en uygun fıyatı taşıyan model olarak çocuklann ılgisini çekti. Commodore Show 92'yi geçen yıllarda da ortalama 10 bin kişinin gezdiği belirtilirken, bu yılki fuar ilginç etkinliklere de sahne oldu. 4 gün sürecek olan fuarda yanşmah karikatür sergisi, futbol ve basketbol oyunculannın bilgisa> arlarla yaptıkları gösteriler, Küçük Ustalar Satranç Turnuvası, gençlik gruplarından konserler ve bilgisayar animasyon fılmlerinden örnekler izlenebılecek. Commodore Show 92,2 şubata kadar The Marmara Oteli TÜ YAP Sergi Salonu'nda açık kalacak. Bütçe görüşmeleri Enflasyon üç haneye gidiyor CUMHURİYET (Ankara) - Maliye ve Gümrük Bakanı Sümer Oral, ekonominin gündemındeki birinci öncelikli konunun enf- lasyonun düşürülmesi olduğunu belirterek "Kronik bir yapı kazanan enflasyon bugün yüzde 70'lere dayanmış ve kısa sürede üç ha- neli rakamlara ulaşacak bir eğilime girmiştir" dedi. 1992 mali yılı konsolide bütçe tasansı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda dün görüşülmeye başladı. Sümer Oral komisyon- da yaptığı sunuş konuşmasında, bütçe tasan- sının hükümetlerinin temel tercihlerini bütün >önlenyle yrnsıtmadığını ifade etti. Oral, "Çünkü bütçe üzerinde geçmiş yıllann ciddi sınırlamalan vardır" dedi. ANAP'lı üyeler, Oral'ın konuşması sırasında komisyona katıl- madılar. Ülke ekonomisinin en önemli sorununun enflasyon olduğunu belirten Oral, Türkiye'- nın son 10 yıldan beri yüzde 40-50 civannda fıyat artışlan ile dünyanın en yüksek enflas- >onlu ülkeleri arasında yer aldığını anlattı. Oral, "Vatandaşlanmızda artık bu enflasyon hastalığı ile başedilemez düşüncesi yerleşmeye başlamıştır. Bizi en çok düşündüren nokta bu- Jur. Enflasyonist bekleyişlerin kronikleşmesi- dir" dedi. 1992'nin "istikrara adım" ve "derle- nip toparlanma yılı" olacağını söyleyen Bakan Oral, bütçe tasansımn da bu anlayış doğrultusunda hazırlandığını kaydetti. Bütçe ile geçmiş yıllarda bozulmuş olan ekonomik ve sosyal dengelerin yeniden kurul- masınm amaçlandığını belirten Sümer Oral, eğitim, sağlık ve çevre hızmetlerine "özel önem" verildiğini kaydetti. Bütçeden eğitim için aynlan paym 1991 yıhnda GSMH'nin yüzde 4.1 'i kadarken bu yıl yüzde 5.5'e çıkanl- dığını belirten Oral, sağlığa aynlan payın da yüzde 0.9'dan yüzde 1.3'e yükseltildiğini söy- ledi. Oral aynca, "yeşil kart" uygulaması için de bütçeye yeterli ödenek konulduğunu bildir- di. Maliye Bakanı'mn sunuş konuşmasından sonra komisyonun bütçe ile ilgili görüşmeleri- ne pazartesi gününe kadar ara verildı. 3 şubat pazartesi günü başlayacak bütçe görüşmeleri hazırlanan programa göre 29 şubat cumartesi günü Umamlanacak. Bütçe daha sonra da TBMM Genel Kurulu'nda ele almacak. Mobilyada İngiliz rüzgârları NAZİRE KALKAN (İstanbul)- İthal mo- bilya furyasıyla kapılannı birbiri ardına îtalyan mobilyalanna açan Istanbul'un gözde alışveriş merkezle- rinden Nişantaşı'nda şimdi de İngiliz rüzgârları esiyor. Yakın zamana kadar yalnızca İtalyan mobil- yalann egeçıenliğinde olan ithal mobilyaya kısa bir süre önce Avrupa'nın seçkin markalanndan İngiliz George Smith ve daha çok duvar kâğıdı ve döşemecilikte isim yapmış olan Designer's Guild gibi dünyaca tarunrruş markalar da ek- lendi. Fiyatları yerli ürunlerin 5-6 hatta kimi za- man 10 katma kadar çıkabilen bu mobilyalar da liret üzerinden satılan İtalyan benzerlerinden il- hamla günlük kur üzerinden İngiliz Sterlini karşılığında satılıyor.George Smith 'in Türkiye temsilciliğini yapan English Classsisc'de el bo- yama deri kaplı tek bir koltuk 2500 pound yani yaklaşık 25 milyon lira. 2 kişilik bir George Smith kanepe 30 milyona, 3 kişilik olanı ise yak- laşık 40 milyona muşteri bulabiliyor. Bu kadarı da fazla pahalı diyenler için 900 bin liraya kol- tuk, 25 milyon liraya da kanepe bulunabiliyor. Yine VVaughan marka bir abajurun fıyatı 800 binden başlayıp 6 milyona kadar uzanıyor. Vik- torya zamamndan kalma, ucuza kapatılmış bir şöminenin fıyaüysa 20 milyon lira. Bu mobilya- tngiliz mobilyalarını Nişantaşı'ndaki mağazalar- da görmek mumkün. larda en dikkat çekici öğelerden biri de en pahalı olanlannda döşeme olarak eski Türk kilimleri- nin kullanılmış olması. Mağaza sahibi Levent Binat daha önce bu kilimlerin firmaya ihra- catını gerçekleştiriyormuş. Türk kilimleriyle kaplı mobilyalar çok tutup da firma bu sayede NewYork"ta büyük bir mağaza açınca Binat'a da mümessillik teklif etmişler. Şimdi böyle kilim kaplı bir sehpanın fiyatı 400 poundla 700 pound yani yaklaşık 4 milyonla 7 milyon lira arasında değişiyor. Bundan 3 ay önce açtığı mağazasımn müşteri durumundan memnun olduğunu açıklayan Le- vent Binat," Hep moda olanı satan İtalyan mo- bilyalann aksine biz klasik olanı, en rahat ve en kaliteli olam satıyoruz" diyor. Sipariş üzerine çahştıklannı anlatan Binat bütün mobilyalann boyamasından yaylanna kadar el emeği ile İngiltere'de üretildiğini ve aym işçiliği Türkiye'- de tutturmanın olanaksız olduğunu söyledi. Klasik country-style İngiliz mobilyalarinda kullanılan döşemelik kumaşları ve duvar kâ- ğıtlarını üreten Designer's Guild'in mümessüi A Day ot Desıgn ıse hem bu mefruşat ürünlerini satıyor hem de firmanın verdiği standartlara sadık kalmak koşuluyla koltuk ve kanepeleri Türkiye'de üretiyor. Fiyatlannın Türkiye'de satılan ithal kumaş- lardan daha ucuz olduğunu söyleyen Vichi Hü- na'nın sahibi bulunduğu maeazada 10 metrelik duvar kağıdının 240 bin lirayla 300 bin lira arasında satıhrken, kumaşlann metresi de 200 bin lirayla 500 bin lira arasında değişiyor. Sipa- rişleri Türkiye'de yaptırmanın maliyetleri önemli ölçüde düşürdüğüne dikkat ceken ma- ğaza yetkilileri, " Bir Berger koltuk 30 milyon. Biz bunu burada 7 milyona mal ediyoruz. Bu koşullarda aynı malı biz İngiltere'ye bile ihraç edebiliriz. Tabii kumaşlaT firmanın kendi ku- maşlan" diyorlar. Doğayla bütünleşen. sade ve huzurlu bir tarzlan olduğunu söyleyen mağaza yetkilileri Nişantaşı müşterisinden gelen talepin yoğun olduğunu ve kısa bir zaman içindeTürki- ye'nin çeşitli yerlerinde bayüikler vereceklerini belirtiyorlar. BİRGÖRÎS Karadeniz'de Türk Lirası Bölgesi Prof..Dr. GÜL G. TURAN /. Ü. îktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Türkiye bir yandan Batılılann belırlemiş olduğu kıstaslar çer- çevesinde Batı'ya açılma sürecini devam ettirirken, diğer yan- dan Türkiye'ye yakın olan coğrafi alanlara da daha fazla açıl- manın yollannı aramaktadır. Ülkemiz, gelişmiş ekonomilerin geçmişteki uygulamalarından ders alarak hem kendisinin hem de etrafında yeni şekillenmekte olan cumhuriyetlerin ve kom- şularının çıkanna uygun olan yeni iktisadi politikaların uretil- mesine öncülük etme çabasındadır. Gerek doğumuzda gerek Karadeniz Bölgesi'nde yer alan ve demokratikleşme çabası güden yeni ülkelerin karşılaştıklan en önemli darboğazların döviz yetersizliği, yeni teknolojiler uy- gulayamamak, pazar ekonomisinin gereği olan işletme orga- nizasyonunu bilmemek ve dolayısıyla kuramamak, piyasa ko- şullarınm gerektirdiği disiplini gerçekleştirememek, iş görebi- lecekleri piyasaları tanımamak, üretim sürecini aksatmak ve benzerleri olduğu bilinmektedir. Bu sorunlardan ilki olan döviz kıtlığı sorunu için başvuru- labilecek çareyi Batı Avrupa devletlerinin İkinci Dünya Savaşı sonrasında cesaretle uyguladıkları iktisat politikalannda bul- mak mumkundür. 1950'li yıllann çok taraflı ödemeleri telafı edici anlaşmalan, Avrupa odemeler birliği uygulaması bunla- ra örnektir. Bu uygulamaların bizlere uygun gelecek yönlerini araştmp geliştirmekte yarar olacaktır. TUrkiye kendi ekonomisini liberalleştirmesi süreci sırasında Uluslararası Para Fonu'nun anasözleşmesinin sekizinci mad- desinin getirdiği yükumlülükleri kabul etmiştir. Devletimiz çok yönlü bir odemeler sisteminin gelişmesine yardımcı olmak ama- cıyla döviz ticaretini engelleyici kontrollerin kaldırılmasını be- nimsemiş ve böylece Türk Lirası'nın konvertibilitesi olan pa- ralar arasında yer alması yönünde önemli bir adım atılmıştır. Sekizinci madde odemeler bilançosunda yer alan cari kalemlerle ilgili döviz ahm ve sa- Bu parasai bölgede aylık he- saplar Karadeniz ve Türki ödemeler bankası gibi bölge- sel işlevler yiirütme yetkisi- ne sahip kılınacak bir mali kuruluşa bırakılabilir. tımlarına tahdit getiril- memesini ve bu işlem- lerden elde edilen ka- zançlann istenilen pa- ra birimine serbestçe çevrilmesini öngör- mektedir. özetle, bu madde şu anlama gel mektedir: Devlet, Türk Lirası'nı konvertibl yapmakla yerli ve yabancı herkesin TL karşılığında döviz satın alabilmesini ta- ahhüt etmiş bulunmaktadır. Artık herkes Türk Lirası ile döviz satın alabiliyor, öyle ise mekanizma neden tersine işlemesin? Türk Lirası konvertibili- teye sahip olduğuna göre taraflar rıza gösterirlerse ihracat, it- halat ve çeşitli sermaye hareketleri TL üzerinden hesap edile- bilir. Bu şartlar altında bir Türk Lirası bölgesinin kurulması neden söz konusu olmasın? Bu parasai bölgede aylık hesaplar Karadeniz ve Türki öde- meler bankası gibi bölgesel işlevler yürütme yetkisine sahip kı- lınacak bir mali kuruluşa bırakılabilir. Bu kuruluş çerçevesin- de Türk Lirası ile iş görecek üyelerin birbirleriyle olan ticari işlemleri çok taraflı bir takas sistemi biçiminde düzenlenecek, ortaya çıkan borç ve alacaklar ise ülkelerin birbirlerine olan borç ve alacaklan şeklinde görülmeyecek, üyelerin birliğin he- saplannı yürütmeden sorumlu mali kuruluşuna olan borç ve alacağı olarak kabul edilecektir. Bir büyük kliring merkezi şek- linde çalışacak olan kuruluşun temel amacı Uyeler arasındaki ticarete süreklilik kazandırmak, diş ticaret fazlası olan üyele- rin açık veren üyelere kredi olanaklan tanımasını ve böylece üyelerin birbiriyle olan ticaretinin artmasını sağlamak olacaktır. Rublenin geleceği belirsiz; Türkiye için dolar, mark ve yen ile iş görmek meseleyi daha da çetrefılleştiren bir durum yara- tırken, konunun TL aracıhğıyla çözüme ulaştırılmasını engel- leyen hiçbir neden yoktur. Para Fonu'nun konuya itiraz hakkı da bulunmamaktadır. Anasözleşmenin sekizincı maddesini ka- bul etmiş, yani parasını fonun öngörduğü biçimde konvertibl kılmış bir ulke olarak Türkiye, ister ödemeler bilançosundaki cari işlemlerde, ister sermaye hareketleri ile ilgili işlemlerde Türk Lirası'nı kullanabilir ve kullandırtabilir. Amaç, yeniden yapı- lanma surecindekı bu ülkelerin dünya piyasalarına açılmaları- na yön vermek, ticaretlerini geliştirmeyi teşvik etmek olduğu- na göre bu tür bır işbirliğinin geliştirilmesinin veya bu yönde bazı fıkirlerin ortaya atılıp tartışmaya açılmasının herhangi bir sakıncası bulunmamaktadır. Daha ileri bir tarihte bu işbirliği- nin bir semeresi de kendi aramızda oluşacak bir serbest ticaret anlaşması olabilir. Elektronikçilerin Başkanı Karan Ekonomi Servisi- Kısa adı ESİD olan Elektronik Sana- yicileri Derneği'nin başkan- hğına Vestel Şırketler Grubu yönetim kurulu başkanı Tahsin Karan seçildi. ESİD'in yönetim kurulu başkanlığı, Fikret Yücel'in Teîetaş'ın yönetim kurulu başkanlığma getirilmesiyle boşalmıştı. ESİD, yalnızca televizyon, video, müzik seti gibi tüke- tim mallanna dönük elekt- ronik eşya üreticilerini kap- sayan Elektronik Cihazlar lmalatçılan Derneği'nin (ECİD) yanı sıra telefon.ile- tişim sistemleri ile elektronik savunma sistemleri üreticile- rini de bünyesinde topluyor. Karan başkanlığa seçil- dikten sonra yaptığı iik açık- lamada yakın zamana kadar yabancılar için teknolojide geri kalmış ürunlerin ve ölü stoklann entildiği bir yer olan Türk elektronik pazan- nın büyük atılım yaptığını kaydederek "Son yıllarda teknoloji, üretim ve kalitede- ki gelişmelerle ülke gereksi- niminin tamamını dünya standartlannda - ürünlerle karşıladığımız gibi, en zor pazarlardan biri olan Avru- pa pazanna da ihracat yapa- bilme başansını gösterdik. En önemlisi de ihracat her geçen yıl bir önceki yılı kat- layarak tırmanmaktadır" dedi. Dtvtettftstıüşapt Tahsin Karan, son 6 ayda Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu'nun (DEFİF) kaldınl- masıyla sanayinin rekabet gücünün kırıldığını belirte- rek, ihracattaki hızın kesil- memesi için devlet desteği- nin şart olduğunu vurguladı. îhracaün sağlıkh bir zemine oturtulması gerektiğine işa- ret eden Karan, "İhracatın artışı sadece döviz girdisini artırmakla kalmıyor. Aynca Tahsin Karan istihdam artışı, teknoloji ya- ratma gibi avantajlar da sağ- lıyor. İhracat, üretim artışı nedeniyle iç pazarda mali- yetleri düşürerek enflasyo- nun düşüşüne de olumlu etki yapıyor" görüşünü savun- du. Tahsin Karan başkanlı- ğındaki yönetim kurulunun üyeleri arasında Abdullah Aksuner, Mehmet Sabuncu, Mahmut Karadeniz, Sücül Anbaş , Levent Kurtcebe, Ünal Alkan , Oğuz Çiftçi de bulunuyor. BAKICI ARANIYOR 8 yaşındaki kız çocuguna 15.00 - 19.00 arası arkadaşlık edecek bayan aranıyor. Tel: 349 64 78 527 01 53 350 37 31
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle