15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
.. 25 OCAK 1992 _ f7. SHPOLAĞANÜSTÜKURULTAYIBUGÜN HABERLER CUMHURİYET/5 Günay-Baykal el eleBaykal, genel başkanlık yarışmda en büyük atağını Ertuğrul Günay'ın desteğini alarak yaptı. Yeni Sol'un kokteylinde Baykal ile Günay el ele tutuşarak delegeleri selamladılar. Bu arada 116 eski parlamenter Baykal'dan yana bir deklarasoyn yayımladı. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Deniz Baykal, kuruhaya bir gun icala Ertuğrul Günay'ın desteğini sağladı. Bu arada CHP ve SHP'li eski milletvekillerinden 116 kişi, bir deklarasyon ya- yımlayarak Baykal'ın yanında olduklarını açık- ladılar. Yenilikçüer grubu ile ayn düştükten sonra tavn merakla beklenen Ertuğrul Günay dün Baykal'ın Anadolu Kulübü'nde düzenlediğı kokteyle gele- rek sürpriz yarattı. Günay ve Baykal el ele dele- geleri selamladılar. Baykal'ın Anadolu Kulübü'nde düzenlediği kokteyle Tevfik Çavdar, Erzan Erzurumluoglu ve Veli Aksoy ile bırlikte gelen Ertugruj Günay'ı par- tililer alkışlarla karşıladılar. Günay, kalabalık içe- risinde güçlukle dolaşırken, "tşte Baykal-işte Günay" ve "Günay-Baykal omuz omuza'" slogan- lan atıldı. Günay'ı coşkuyla öpen Baykal yanh- larının kendi aralarında "Bu iş bu kadardı za- ten", "tsmail Cem'i bakan yaparsın, Günay'ı da genel sekreter. Bunu daha önce yapmalıydık" ve "Yüiardır yaktın bizi Günay" diye konuştuklan duyuldu. MÎTİNG GlBl — Yeni Sol grubun Anadolu Kulübü'nde düzenlediği kokteyl mitinge dönüştü. Delegelerin sloganlan arasında Baykal ile Günay el ele gösteri yaptı. (Fotoğraf: RIZA EZER) Omuza alma ve konuşma isteklerini kabul et- meyen Günay, tanıdıgı bazı delegeleri görünce, "Ooo, bütün eski dostlar burada" dedi. Bir de- legenin, "Biriikte başaracağız" sözlerine Günay, "fnşallah" karşılığıru verdi. Günay'a sarılan ba- yan delegelerin sevinçten gözlerinin dolduğu göz- lendi. Günay, gazetecilere, "76 kunıltayından beri birbirimizi tamyonız. Destek veriyonım. Başa- nlar dilemek için geldim. Bu yanında olduğumu göstennez" dedi. "Genel sekreter adayı mısınız?" sorusuna da Günay, "Şu anda parti meclisine aday olup ohnadıgun belli değil" yanıtını verdi. Bu sırada Anadolu Kulübü'nün 3 ve 5. katını dolduran kalabalık nedeniyle garsonlar, yiyecek ve içecek servisi yapamadılar. Servis yapılama- dığını gören partililer de mutfağın kapısına di- zilerek garsonlann ellerindeki yiyecekleri tepsi- leriyle biriikte kaptılar. Kokteyle geç gelen Baykal, önce üçüncü katta dolaştı. "İşte örgüt, işte Baykal", "Örgüt Baykal omuz omuza", "Onurlu başkan", "Baykal baş- kan, SHP iktidar" sloganlan atıldı. Baykal ile biriikte rnilletvekilleri Adnan Kesldn, Algan Ha- caloglu, İsmail Cem ve Gaziantep Belediye Baş- kanı Celal Doğan da dolaştılar. Baykal, daha sonra beşinci kata çıktı ve hemen delegeler kenara çekilerek bir koridor oluşturdu- lar. Böylece Baykal, doğruca Günay'ın bulundu- ğu köşeye gitti ve alkışlar arasında öpüştüler. "Baykal-GUnay omuz omuza" sloganlan atıhr- ken Baykal, Günay'ın elini tuttu ve ellerini bir- iikte havaya kaldırarak delegeleri selamladılar. Bu tablo coşkuyla alkışlandı ve "En Büyük Baykal, başka büyük yok"-sloganı atıldı. Hasip Kaplan adlı delege Baykal'a Güneydo- ğulu delegeler adına bir dolmakalem hediye et- ti. Kaplan, "İktidara geldiğinizde baskı kararna- melerinin kaldınlmasını bu kalemle imzalama- nızı bckliyoruz" dedi. Baykal, kalemi cebine ko- yarken Günay'a eğilerek "Çok iyi, çok coşkulu" diye fısıldadı. Baykal ve Günay, kol kola salon- dan aynldılar. Kokteyle katılanlar arasında eski SHP Genel Başkanı Cezmi Kar ve milletvekiHeri Uluç Gür- kan, Ali Dinçer, Faik Altun, İbrahim Özdiş, Ke- mal Tabak, Mustafa Dogan, İbrahim Gürdal, İr- fan Gürpınar'ın da bulundukları görüldü. SHP Genel Başkanı, il başkanlarına "hükümete sahip çıkma" çağnsı yaptı Inöııü: \arısuı ölçüsü kaçtıSHP lideri, il başkanlanyla yapılan toplantının açış konuşmasında "Biz olmasak bu hükümet olmaz" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosa) — SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Er- dal tnönü, kurultay öncesinde SHP il baş- kanlarına, "Genel başkan obnazsam hiikü- mette kalamam" diye seslendı. tnönü, SHP'nin olmaması halinde koalisyon hü- kümetinin olmayacağını söyledi. tnönü, dün kurultay önoesinde değerlen- dirmelerini almak üzere il başkanlanyla ya- pılan toplantının açılışında konuştu. tnö- nü, Parti Meclisi'nin SHP tarihinin önem- li bir döneminde görev yaptığını belirterek 20 Ekim seçimlerindeki yenilgide PM'nin ve örgütün iyi çalışmadığı sonucunun çıka- nlmamasmı istedi. Seçimlerden sonra "bir mrumlu arama havası" içerisinde çağnsı ya- pılan kurultayı kendisinin seçim sonuçlan- aın sağlıkü değerlendirilebilmesi ve hükü- metin kuruluşunun netleşmesi için 25-26 ocak tarihine ertelediğini kaydetti. lnönü, "Bu hükümet içinde SHP'nin yeri temeUi bir yer. SHP burada destek göreri yapıyor degeriendirmesi son derece yanlış. Biz ol- masak bu hükümet olmaz" diye konuştu. Yerel yönetimlerde iküdarda olmanın bir oy kaybı getirdiğini vurgulayan lnönü, parti içinde üç kurultaydır devam eden yanşuı se- çim sonuçlannda etkili olduğunu savundu. lnönü, sözlerini şöyle surdurdü: '• Demokratik yapısından dolayı parti için- de sürekli yanş oluyor. Ama bu defa oldu- gu gibi ölçüyii aştıgı, üç defa arka arlcaya kurultay oiduğu zaman halkımız bundan sı- kdıyor. Sonra da oy kaybı oluyor. Bu ku- rultay bunun düzdtiimesi için önemli bir adım olabiür. Birbirimizi kmnadan, aynı partide oldu- ğumuzu ve aynı partide devam edecegimizi düsünerek eleştirilerimizi yapacagız, cevap verecegiz." lnönü, "Eğer genel başkan olamazsam hükümette kalamam. Benim hükümetteki görevim, genel başkan olmamdan kaynaklanıyor" dedi ve sözlerini şöyle ta- mamladı: "Vatandaşlanmız destekledikkri bir hü- kömetin şimdi parti içi bir mesele yttzün- den tehlikeye düşmesinden kaygılıdır. Bu- nu siz de göriiyorsunuz. Ben de görüyorum. Partimizden olmayan insanlar bile 'Hükü- met bozulmayacak değil mi?' diye bize so- rayoriar. Kurultay parti içi meseiedir. Va- tanrfadgnmı? hiçbir şekiide kaygıya duşme- sinler. Halkunızın destekledigi ve iki parti- nin kurdugu bu hükümet devam edecektir." tnönü, haziran ya da temmuz ayında se- çimsiz bir "tüzük-program kurultayı" top- lantısını düşündüğUnü söyledi. NOTLAR Salonda poster savaşı HAKAN AYGÜN O, KURULTAYI DÜŞÜNÜYOR — SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, parti, hükümet ve Meclis çalışmalan nedeniyle kurultaya daha çok Ankara'da hazırlandı. Çeşitli vesilelerle yaptığı konuşmalarda rakibi Baykal ve çevresini "takım anlayışıyla hareket etmek"le eleştirdi. Kurultayla koalisyonun birbirlerine karıştırılmaması gerektiğini söyledi. Yeni Sol tarafından "boş şantaj" yapmakla suçlandı. ANKARA — SHP kurulta- yında ilk kez tnönü ile Baykal'- ın posterleri de kapışacak. Baykal ekibi bir kurultaya "salon süslemeleri" açısından "sıkı" hazırlandı. tlk kez, tnö- nü'nün posterinin karşısına yer- leştirilmek üzere 20 metre bo- yunda, 15 metre eninde Baykal resmi yaptınldı. Ancak Baykalcılar, resmi bu sabah 19 mayıs Spor Salonu'na girdiklerinde asabilecekler. Bay- kal'ın salonla ilgili çalışmalan- nı yürüten kurmayı eski PM üyesi Zeki Ünal'ın verdiği bügi- ye göre Baykal salona girdiğin- de hazırlanan 7 bin pul havaya fırlatılacak. "Yeni dagılım-yeni sol" ve "Kurultay partiye sahip çıkmalıdır" sloganlan yazılı pulllara, salona yerleştirilecek pankartlar eşlik edecek. Baykal ekibinin pankartlarda yer alacak sloganlan da belli ol- du: — Yeniden doğahm-Yeni Sol — Okyanusa açılmak varken kaptanı deniz tutmasın diye göl- de niye kayık yüzdüreceğiz? — Eriyen değil büyüyen SHP için Deniz Baykal. Salona almacaklann sayısının 3 bin 844'le sınırlı tutulması, hem Baykal hem de genel mer- kez ekibi için sorun oldu. Bay- kal'ın Cinnah caddesindeki ka- rargâhından "ne vapalım bizde davetiye yok" yanıtını alan par- tililer, "genel merkezci havası 1 'na girerek SHP saymanı Fikret ünlü ile Genel Başkan tnönü'- nün kapısına dayandılar. Genel merkez salon güvenli- ğini sağlamak ve "sahte daveti- ye basımını" önlemek için bu kurultayda yeni bir yola başvur- du. Herkese davetiye ile biriik- te kullanümak üzere metal rozet dağıtıldı. IzLENtMLER Gtinay'm Baykal'a kokteyl desteğîSHP kurultayı için taraflar son ana kadar "bir fazla delege" için çaba gösterdiler. Gündüzleri "karargâhlarda" ve "seçim bürolannda" yürütülen kulisler, geceleri otellerde, barlarda ve konukevlerinde sabahlara kadar sürdü. MEHMET TEZKAN ANKARA — Başkent, SHP soluyor. Cuma, sabaha karşı 04.00'lere kadar otel bar ve lobilerinde süren delege kulisi, sabahın erken saatlerinde belediye evinde yeniden başladı. Genel Başkan Erdal lnönü 74 il başkanı ile ku- rultay öncesi son toplantısını yaptı. tnönü, ka- muoyu araştmnalarına dayanarak seçim yenilgi- sini iki nedene bağladı: 1 — Yerel yönetimlerde iktidar olmak 2 — Parti için çekişmelerin biünemesi. Kamuoyu araştırmalanna göre; SHP'de 27 Mart 1989 günü birinci parti olmanın getirdiği sevinç, 21 Ekim günü üçüncü parti olmanın ge- tirdiği üzüntünün nedeni olmuştu. tnönü, il başkanlarına bir kurultayın daha ola- cağının sinyalini verdi. "Program ve tüzüğü ele almak, partiyi yenileştirmek için temmuzda bir kıınütay daha toplayabiliriz" diyen lnönü bir an duıakladı: "Ama bu kez seçimsiz..." lnönü'ye göre bu, son seçimli olağanüstü ku- rultay... 74 il başkanından 50'si tnönü'yü destekledi- ğini açıkladı. Ancak ilginç bir nokta daha var. 74 başkandan sadece 39'u kurultay delegesi, 35 başkanın oy hakkı yok. Cuma, öğle saatleri Cinnah Caddesi. Deniz Baykal'ın karargâhı veya "ikinci genel merkez" hıncahınç dolu. Binaya gelen partilileri, Denizli Milletvekili Adnan Keskin ile Eşref Erdem kar- şdıyor. Odalarda elde çaylar, kıırultay sohbeti bi- tip, tükenmek bilmiyor. — Fikri Saglar bizim için iyi calışıyor dogru- su... Diğeri anlamıyor: Bize mi geçti? — Kendi değil. Demeçleri... 5 bin adet Baykal resimli tişört ve rozet yaptı- nlmış son raund için. Cinnah Caddesi'nde Baykal'ın karargâhının tam karşısında eski bakanlardan Hasan Fehmi Güneş'in çalışma bürosu var. tnönü için 50'den fazla il dolaşarak oy isteyen Güneş de Parti Meclisi'ne aday. Güneş, "1990'dan sonra banşçı, uzlaştıncı bir rftl üstlenmeye çalıştım. Küsmenin, çekip gitme- nin partiye bir yaran yok. Banş içinde değişik dü- şüncelerin bir arada yer abnası, zenginlik yara- tır, partiyi geJiştirir" diyor. Güneş'in de bürosu tıklım tıklım. Gelenler, gi- denler.. Öğleden sonra SHP Genel Merkezi'ne ge- çiyoruz. Genel Başkan Erdal tnönü ve kurmay- ları binada. Kapının önü stat girişi gibi. Merdi- venler kitlenmiş. Bir basamak çıkmak için 15 da- kika beküyoruz. Başaramıyoruz. Ne çıküıyor ne iniliyor. Akşam üzeri Kızılay. Duvarlara E>eniz Baykal 1 ın afişleri asılıyor: "Eriyen değil, büyüyen SHP için Deniz Baykal." Bir grup Kızılay'ı afişlerken diğer bir grup da gördüğü afişleri söküyor. Saat 17.00'de Deniz Baykal'ın Anadolu Ku- lüp'te verdiği kokteyle gidiyoruz. Anadolu Ku- Iüp'te iğne atsan yere düşmüyor. Yenilikçiler'den Ertuğrul Günay demeçle olmasa bile kokteyle ge- lerek desteklediğini açıkça ilan ediyor. Kalabalık, Baykal yanûlannı umutlandırırken gecenin yorumunu Diyarbakır Belediye Başka- nı Turgut Atalay yapıyor: "Keşke bunlann hepsi delege olsa." SHP'li delegeler maddi durumlanna göre kü- meleşmiş, sabahlara kadar konuşuyorlar. İyi hal- liler, Stat, Dedeman, Kent ve Etap Altınel'de orta halliler Bulvar ve Altuıışık oteünde. Parasızlar ise 'Hâkimler Evi' gibi devlet konuk evlerine yer- leştirilmiş. Otelde kalanlann paralannı SHP ode- miyor. Delegelerin nerede kaldığı bu kadar önemli mi? SHP'yi bilmiyoruz ama ANAP'ta çok önem- liymiş. Bedrettin Dalan ile biriikte DYP'ye geçen Çev- re Bakanı Doğancad Akyürek bu işte canı yanan- lardan. Akyürek, ANAP'm genel muhasipliğini yaptığı yıllarda delegeleri 3 yıldızlı otellere yer- leştirdiği için kurultayda MKYK'ya seçilememiş. Bunu delegeler de açıkça söylemiştir. O gün bu gündür, ANAP delegeleri, 4-5 yıl- dızlı otellerde ağırlanıyor. ANAP'ın genel mu- hasipleri delegelerin hiçbir masrafını ödemekten kaçmmıyorlar. Çünkü ucunda MKYK dışı kal- mak var. Kurultayı Baykal mı, tnönü mü alacak? PM listelerinde kimler olacak? Ortaya bir isim atıyor herkes, "Aman onun gir- mesi lazun, yoksa denge değişir" diye pazarlık marjını yükseltmeye çahşıyor. tnönü'nün listesinde hiçbir Baykal yanlısının, Baykal'ın listesinde de hiçbir tnönü yanlısının ol- mayacağı söyleniyor, ama yine de iki listede yer alacak adlardan söz edilmiyor değil. Birkaç ör- nek: Hasan Fehmi Güneş, Mümtaz Soysal, Ali Dinçer, Asaf Savaş Akad, Emre Kongar'ın adı da tnönü'nün listesinde geçiyor. Gerçek -listeler bu gece sabaha karşı belirlenecek. BAŞKENTTEN AHMET TAN Geçici adamın kalıcılık olasılığı: Budur Erdal ' İnönü. Baykal, yalnız gölgesiyle görünür. Işığın önünde durarak hep öyle yaparak gölgesini büyüttü. Ölü Bir Ozan'an Göre Kurultay'ın İki Adayı ERDAL İNÖNÜ. "Acemi görünüm, Erdal İnönü'de, yalınlığın, iyi niyetin, çıkarsız çabanın sadece kabuğu ya da süsü değil, tanıtım ilanıdır da. Kravatının öyle hafifçe yana kayıvermiş olması, yalnızca kumaşının çok hafif olmasından mıdır acaba? Demokrasimizin utangaç jokeri. Gerçek anlamda cesaret sahibi. Yasal kuruluş temsilci- leri arasında, 12 Eylül uygulamalanna ve General Evren'e karşı ilk çıkışı o yaptı. İlk yarayı, daha MGK döneminde, ondan aldı Kenan Evren. Kısacası, Erdal İnönü, yandaşlarınca yadırganan, azım- sanan bazı nitelikleriyle, başkalarının birtakım özelliklerini açığa çıkardı. Politika sahnesine düzey getirdi. ueçici adamın kalıcılık olasılığı: Budur Erdal İnönü. Boş laf etmez. Sorunlardan kaçarken bile. Coşkus.uz diyorlar. Ama o istemiyor ki öyle bir coşkuyu. Hamasi olmak, öfkeli görünmek, bağırıp durmak mıdır coş- ku? Hem, sosyal demokratım diyen kişide o tür coşku ni- ye olsun? Devrim mi yapacak? Yine de Erdal İnönü'nün konuşmalarındaki tek sapma, zaman zaman başkalarının vurgularına yenildiği, onlar gibi olmak istediği anlarda or- taya çıkıyor. Demek, o yargılara yine de kulak verirmiş. Erdal İnönü'yü ^~~~"1 ™~'~~^^^~^~^^~~ Conrad'ın Ölüm Se- feri başlığıyla dilimi- ze çevrilen ünlü ro- manındaki zeki, ama idaresiz İkinci Kaptan Baker sa- nanlar var. Kendi partisinde de var böyleleri (Hasan Fehmi Güneş, vb.) Oysa o, aynı romandaki kaptan Allisto- on gibi sakin ve güçlü... Ne romandır o! Gemi okyanusun ortalık yerinde birdenbire doğruluverir. Sol'a her zaman gerçek bir demokrat aydın gibi baktı. Babasına benzememek için bıyık bırakmak istemiyor." (13 Eylül 1987) • * • DENİZ BAYKAL. "Antalya milletvekili. Politikayı profesyonel bir uğraş, bir meslek olarak görür. İnsanlar için değil, durumlar arası dü- şünür. Popülisttir; elite karşı, bürokrasiye karşı. Reel poli- tikanın adamı. Düşünceden ideallerden değil, güç denge- lerinden çıkış yapar. Yine de çözümlemeye dayanan politika yürüten biri ola- rak; ilginç bir yûz olarak belirdi. Kişiliğine, hatta kişiselliği- ne yaslandığı halde, zaman zaman kişiliklerin ötesinde var oluyormuş gibi görünen, kendini bu niteliğiyle daha uzun süre gündemde tutan bir politik hareket yarattı. Baştan sanıldığı gibi Ecevifin bir karikatürü olmadı. Ka- rizması yok, bu yüzden bilinçli biçimde, sloganı da yok. Tavn sankipartinin, hatta bütün politika tarihinin olması ge- reken tavn. Şu tavır: 'Biz daha öyle birkaç kişiyiz ki...' Bedavacı. Reel politika natüralist politika mıdır? Baykal bir yerde natüralizmi izlenimci bir ılıca turizmine bağladığının ayrı- mında mı acaba? Belirsizlikten çok şey umuyor; belirliliği de beklenmedik anda gövde gösterisi olarak alıyor. Köksüz, ama sürekli bir veliaht duygusu içinde. fam-den- ge yitimi noktasında 'dayılanma' eğilimi bu duygunun so- nucudur. Gemi aslanı felsefesi Baykafı yıpratti. Esk'ıden me- rak edilirdi. Bugün, biraz da yanlış bir düşünceyle adama- kıllı özsüz sanılmakta. Yalnız gölgesiyle göründü; ışığın he- men önünde durarak hep öyle yaparak gölgesini büyüttü. Öyle ki pelerini ürkütücü de sayılır oldu. Evet, CHP'ye karşı bir CHP'liydi. Bülent Ecevifin 'karşısında' kimi zaman direnmeyi, eleştiri gibi gösterirdi. Şimdilerdeyse, Erdal İnönü'nün 'önünde' eleştiriyi diren- me olarak gerçekleştirmek ister gibi. Bu da onu SHP'nin 'dışında' bir SHP'li durumuna geti- rebilin" (18 Ocak 1987) C) CEMAL SÜREYA (99 YÜZ-PORTRELER. KAYNAK YAYINLARIIİSTANBUL) 'Özel tim'in gösterileri • ANKARA (AA) — Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bölucü örgüte karşı görev yapacak olan 17. döneme mensup özel tim görevlilerinden 161'i daha kursu başarıyla tamamladı. İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, polis yetiştirmenin insana yönelik yatırım olduğunu belirterek 'Polis demek kötuye karşı koymak demektir' dedi. Polis Akademisi'ne bağlı Gölbaşı Polis Eğitim Merkezi'nde yetiştirüen 17. dönem özel tim mensupları, bugün bir gösteri düzenledi. Gösteriyi İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, Emniyet Genel Müdürü Ünal Erkan ve çok sayıda üst düzey emniyet görevlisi izledi. 5 RP'li Cezayir'e gidiyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — RP'li milletvekilleri Cezayir'e gitme hazırhğına başladüar. Hasan Aksay başkanhğında beş milletvekilinden oluşan heyete Cezayir'deki iç kanşıklık nedeniyle vize verilmediği öğrenildi. RP Grup Başkanvekillerinden Şevket Kazan, gerekli iznin önümüzdeki hafta içinde alınacağını söyledi. Kazan, bu konuda grup kararı bulunmadığını belirterek milletvekillerinin isimlerini söylemedi. Milletvekillerinin Cezayir'e gitme isteği, dün RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan tarafından da doğrulandı. Erbakan, milletvekiHerinin isimlerini açıklamadı. irere şikâyet yağmuru • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — DYP Genel İdare Kurulu (GİK) bugün toplanacak. Hükümetin kurulmasıyla biriikte âdeta boşalan genel merkezde, örgütün isteklerine yanıt vermeye çalışan Genel Başkan Yarduncıları Mehmet Gölhan, Hasan Ekinci ve Ali Şevki Erek ile GtK üyeleri Hamdi Üçpınarlar ve Refaaddin Şahin, Başbakan olduktan sonra genel merkeze ikinci kez gidecek olan Genel Başkan Süleyman DemireFe şikâyet yağdıracaklar. Genel merkezin tüm işlerini yürüten beşli grup, Başkanlık Divanı üyeleri olan Bakanlar Gökberk Ergenekon, Tansu Çiller, Ersin Faralyalı ve Yaşar Topçu'nun genel merkezdeki görevlerini yerine getiremedikleri halde hâlâ bu görevlerinden istifa etmemelerinden kaynaklanan sıkıntüan DemireFe bir kez daha akratacaklar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle