Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 25 OCAK 1992
BLOKNOT
YAGMLR ATSIZ
Türkiye, AT ve
Arşak Palabıyıkyan
İSTANBUL — Şimdı herkes Marx uzmanı kesildi ya...
Ben ezelden beri zaten öyleyim! Ama benimki Karl Marx
değil, Groucho Marx... Yani "Üç Ahbap Çavuşlar"öan "Ar-
şak Palabıyıkyan." O eşsiz sahne, beyazperde ve dublaj
ustası rahmetli Ferdi Tayfur vaktiyle Marx Biraderler'e "üç"
sayısını yakıştırmıştı, ama aslında dört kardeştirler. Hani
şu temız yüziü, yakışıklı, düzgün giyimli ve en genç olan-
ları, öbür üç çılgın hergelenin yanında hep biraz sönük
ve geri planda kalmıştır.
Hepsınin ağabeyı olan Groucho, aynı zamanda Toplu-
luk'un beyni idı de bazıtarı asitti bir sosyal hicivle yüklü
nüktelerin, sulu numaraların ve senaryo konularının ek-
serısı onun başının altından çıkmadır. Bır sürü de cevher
yumurtlamıştır Arşak Palabıyıkyan. En sevdiklenmden biri
şudur:
"Ben, beni üyeliğe kabul edebilecek düzeyde bir kulü-
be üye olmaya tenezzul etmem!"
Geçen salı, AT Komisyonu Başkan Yardımcısı Martın
Bangemann, "Türkiye'nin AT üyeliği boş bir hayal değildir"
diye aklı sıra bizleri "şevk"e getirince yine bu cümleyi
anımsadım. . Türkiye, kendisini bile üyeliğe kabul edecek
düzeyden bir örgüte üye olmaya tenezzul etmelı mı,
etmemeli mi? Ben yıllardan beri Türkiye'nin, öyle pek çok
kimsenin iddia ettıği üzere 2010/2015'lerde değil 1995/96
gibı AT'ye tam üye olacağını ileri sürerim. Bence eğer üç,
dört, hadi bilemedinız
Bir sürü cevher
yumurtlamıştır Arşak
Palabıyıkyan. En
sevdiklerimden biri şudur:
"Ben, beni üyeliğe kabul
beş yıla kadar bu iş
bağlanmazsa bir da-
ha gerçekleşmesi
aşırı derecede zorla-
şır: Tabii ki sürecin ta-
mamlanması beş-altı
yıt alır. Ben ışin ger-
çekten başlayacağı pdehjip-eij Hüzevde bir
zamam kastediyo- eaemıeceK auzeyue nır
rum. BU tahmınimin kulübe üye olmaya tenezzul
gerekçelerini, 16 Ni- ptmpm»"
san 1989 tarihli ve euııcııı.
"Dörtlü Ganyan" başlıklı yazımda uzun uzadıya sıralamı-
şım. ("BLOKNOT' adlı kıtap, s. 248). Bay Bangemann la-
fa çanak tuttuğu ıçin telgraf stılınde tekrarlayalım: 1 Ocak
1993'ten itibaren "Tek Pazar" gerçekleşınce AT içinde ış-
sızlik önce nıspeten hızla artacak, 1995 dolayından ıtıba-
rense hızlı bir düşme gösterecektır. AT'nin nüfusu bugün
335 mılyondur, ama yılda ortalama 250.000 kadar azal-
maktadır. Nüfus azalması gitgide katlanmaktadır. Türki-
ye'nin nüfusu ise bır yandan süratle (halen yılda 1.3 mil-
yon dolayında) artarken Türk işgücünün kalıtesı de süratle
yükselmektedır. EFTA ülkelerinın muhtemel katılmasıyla
da demogratik yapı değişmeyecektir. Bu durumda hem
sayıca azalan (2010'da sadece 285 milyon), hem yaşla-
nan, işgücüne aç bir AT, Üçüncü Dünya'nın her bakım-
dan vasıfsız kitleleriyle başını belaya sokmak yerine; de-
mokratikleşme sürecini, GAP'ı, şehırleşmeyi ve sanayi-
leşmeyi önemli ölçüde tamamlamış bir Türkıye'yı ıçine al-
mayı tercih etmez mi? Hem de üstelik bızzat 65/70 mıl-
yonluk güçlü bir pazar halıne (DİE'ye göre 2000 yılında
71.2 milyon, 2010'da 91.4 milyon) gelmış ve hinterlandın-
da da Transkafkasya, Orta Asya, "Müslüman" Balkanlar
ve kısmen Ortadoğu bulunan bir Türkiye'yı? Değerlı Mar-
tin Bangemann hiiiç öyle bizı teskin etme havalarına gir-
mesin! Bırkaç yıla kadar Brüksel Türkiye'yı hani neredeyse
kolundan tutup zorla içeri buyur edecektir. Yaşayan gö-
rür... Öte yandan aslı aranırsa Türkiye zaten 11. yüzyıl-
dan bu yana Avrupa'nın içindedir... Ama hep bır "yaban-
cı" hep bir "nesebi gayri sahih çocuk" olarak... Bunun
bir gün değişeceğîni ummaksa gerçekten "boş bır hayal-
dir." Türkiye AT'ye gırmesinde gerçekten büyük yararlar
olup olmadığını bir kere daha errine boyuna düşünmeli-
dır.
• * •
BİR DEĞİNME: Halen yurdumuzu ziyaret etmekte bulunan
Azerbaycan Devlet Baskanı Muttalıbcv'un adını yanlış yazıyoruz,
AyaZ değil, AyaS olması gerek. Nıtekım Istanbul'un en bılinen
semtlennden bınnın adı da AyaZpaşa değil, AyaSpaşa'dır. Turk-
çede ayaz kuru soğuk anlamma geiır. Özellikle fatar ve Azen Turfc-
len arasında olmak uzere Ayas adı ise oldukça yaygındır. Tanın-
mış bır Tatar yazarının adı da Ayas Ishâkf'dır.
ITALYA
Cumhurbaşkanı
partisine küstü
NÎLGÜN CERRAHOGLU
ROMA — ttalyan siyaset
dünyası, iki gündür Cumhur-
başkanı Francesco Cossiga'-
nın Hıristiyan Demokrat
Partı'nin gazetesi II Popolo'-
ya gönderdiği mektupla sar-
sıiıyor. 15 sayfa uzunluğunda
olan açık mektup, Cossiga'-
nın 40 yıllık partisi Hıristiyan
Demokratlarla tüm bağlannı
geriye dönüşü olmayan bir
biçimde koparttığını açıklı-
yor.
Olayın 5 nisanda yapılacak
genel seçimler arifesinde
meydana gelmiş olması, mek-
tubun yarattığı depremin şid-
detini arttınyor. Nonnal
şartlar altında Cossiga'nın
cumhurbaşkanhğı dönemi
temmuz ayında sona eriyor.
Cossiga'nın sarayı Quiri-
nale'den aynlmasından son-
ra büyük bir olasılıkla kendi
partisini kurması bekleniyor.
Bir yıldır şiddetli kurumsal
krizle birlikte 'köşk sorunu'
yaşayan ülkede cumhurbaş-
kanının son ana dek siyaset
yapmaktan vazgeçmemesi,
Roma'da büyük rahatsızlık
yaratıyor. "Biz" diyor, örne-
ğin L'Independente gazetesi-
nin başyazısı, "Cossiga'nın
cumhurbaşkanlığına seçildiği
gün parti tezkeresini iade et-
mesiyle birlikte gerçekten tüm
ttalyanların cumhurbaşkanı
haline geldiğini düşünmüştük.
Oysa düne kadar kendisini
Hıristiyan demokratların par-
çası olarak gören Cossiga,
şimdi bu partiyle tüm bağlan-
nı koparttığını açıklıyor."
Türkiye'dekine benzer bir
parlamenter demokrası siste-
mi içinde yaşayan ttalya'da
cumhurbaşkanı bir yıldır bu
sıstemı hiçe sayıyor ve fıili
olarak uygulanan bir baş-
kanlık sisteminin cumhur-
başkanı olarak hareket edi-
yor.
Kendisini günlük siyaset-
ten soyutlayamayan cumhur-
başkanı, şok yaratan mektu-
bunda Hıristiyan Demokrat-
lan sonuna dek eleştirmekle
kalmıyor, seçmenlerden önü-
müzdekı nisan ayında yapıla-
cak seçimlerde eski partisi
Hıristiyan Demokraılarla
ana muhalefetteki komünist-
lere oy vermemelerini istiyor.
Geçen yıl adını değiştirerek
Demokratik Sol Parti adını
alan komünistleri sürekli
"Neo-Stalinistler' diye dam-
galayan Cossiga mektubun-
da bu partinin genel sekreteri
Aehille Occhetto'ya da "bı-
yıklı zombi" diyor.
Cossiga uzun mektubunda
aynca komünistlerin şahsına
yönelttikleri saldın ve eleşti-
rilerin sürmesi halinde seçim
kampanyası sırasında bu par-
tiye kısasa kısas cevap ver-
mekten kaçınmayacağını
açıklıyor. Italyan cumhur-
başkanı zaten sabık partisi
Hıristiyan Demokratlardan
kendisini komünistlere karşı
yeterince korumadıklan için
ayrıldığını bildiriyor. Komü-
nistler geçen yıl patlak veren
Gladyo skandahnın ardın-
dan Gladyo'nun baş kurucu-
lanndan biri olduğunu açık-
layan ve bununla gurur
duyduğunu söyleyen cum-
hurbaşkanı hakkında meclis
soruşturması açılmasını isti-
yorlar.
Eski SSCB cumhuriyetlerineyapılacakyardımdaAnkam etkin konumda olacak
BDT'ye
yardım Türkiye'ye kilit rolWashington'da sona eren Bağımsız Devletler
Topluluğu'na (BDT) yardım konferansında
Türkiye belirleyici bir rol oynadı. ABD
Başkanı George Bush, konferans sırasında
Ergenekon'un yanına gelerek "Göründüğü
kadarıyla hükümet iyi gidiyor" dedi.
UFUK GÜLDEMtR
WASHINGTON - Eski
SSCB'yi oluşturan cumhuri-
yetlerc Batı'nın yapacağı yar-
dım için ABD başkentinde
yapılan uluslararası konfe-
ransta şekillenen "verici, sağ-
layıcı, alıcı ûçgeni" formülün-
de Türkiye "sağlayıa" rolüyle
sivrildi.
Konferans sırasında bir ara
Devlet Bakanı Gökberk Erge-
nekon'un elini sıkan ABD
Başkanı Geoge Bush da "Gö-
ründüğü kadarıyla hükümet iyi
gidiyor, Sayın Başbakan'ı bek-
liyoruz" dedi.
ABD'nin "umut operasyo-
nu" adını verdiği yardım kon-
feransmm en önemli sonuçfa-
rından birisi, ABD'nin daha
önce yaptığı hatayı görerek
aralannda Azerbaycan da
olan 6 cumhuriyet ile yakında
diplomatik ilişkiye geçileceği-
ni Türk heyetine hissetürme-
siydi.
lkinci önemli sonuç, üçgen
formülünde imkânı olan ülke-
lerin yapacağı yardımın, alıcı
ülkelere ulaştınlmasında de-
neyimli bir sağlayıcı olarak
Türkiye'nin öne çıkması oldu.
örnegın, gerek ABD Dışişleri
Bakanı James Baker gerek Al-
man Dışişleri Bakanı Haos
Dietrich Genscber, birkaç kere
Türkiye'nin adını "eski
SSCB'de konut inşasında de-
neyimli ülke" olarak zikretti.
Her ıki bakan da Türk fırma-
lannın rekor sayılacak bir sü-
re içinde konut teslim ettiğini
vurguladı. Konut meselesi, dış
görünüşte sadece barınaktan
ibaret gibi görünse de aslında
siyasi boyutu Batı için çok
önem taşıyan bir dosya. Çün-
kü, eğer kısa zamanda eski
Sovyet ordusunun konut ge-
reksinmesi giderilmezse bu-
nun olası siyasi yansımalan
Batı âlemini korkutuyor. Tür-
kiye'nin, konut açısından sağ-
layıcı, hem de çabuk sağlayıcı
olması bu bakımdan önem ta-
şıyor. Konferanstaki hava da
Türkiye'nin bu rolünün cesa-
retlendinleceğini gösteriyor.
Ancak Türkiye'nin "sağla-
yıcı" rolü o kadar otomatik de
gelmedi. Ergenekon başkanlı-
ğındaki heyetten gerek müste-
şar özdem Sanberk, gerek
Washington Büyükelçisi Nüz-
bet Kandemir, aynca Bayın-
dırlık Bakanlığı temsilcisı
Bengü Duygu, Eximbank Ge-
nel Müdürü Turgay özkan,
Dışişlerinden Balkan Kızüdeli
ve Engin Yazıcıoğlu bu rolü
genel kurul ve alt komitelerde
sürekli vurguladılar. ABD Dı-
şişleri Bakanı Baker da San-
berk ile ayaküstü teması erte-
sinde mikrofona gelerek "sağ-
layıcı" ülke kapsamında
Türkiye'nin de adını andı, ay-
nca Nato Genel Sekreteri
MOSKOVA'DA
YAŞAMAK ÇOK
ZOR —
Moskovalılar için
vaşam 1985'ten
bu yana giderek
zorlaşmıştı zaten.
Yiyecek, giyecek
ve akla gelebilen
hemen her türlü
tüketim maddesi
için uzun uzun
ku>ruklarda
saatlercc
beklemeye
alışmıştı insanlar.
Son üç haftadır
her şey eskisinden
de çekilmez oldu.
Devlet Başkanı
Boris Yeltsf»ı
fiyatlan serbest
bıraktı bırakalı
kuyruklarda
beklemek bir yana
cepteki para karın
doyurmaya bile
yetmez oldu.
Parası karnını
doyurmaya
yetmeyenler ise
satıcıyla pazarlığa
girişijor
umutsuzca.
(Fotoğraf: AP)
Moskova, yanmadayı Ukmyna'ya bağlayan belgeninyeniden mcdenmesini kamriaştırdı
Rusya'nın gözü KırınrdaDış Haberler Servisi — Ba-
ğımsız Devletler Topluluğu'nun
(BDT) iki devi Rusya ve Ukray-
na arasındaki soğuk savaş gide-
rek buyüyor. Son olarak Rusya
Parlamentosu'nun, Kırım'ı
1954'te Ukrayna'ya bağlayan
belgeyi yeniden incelemeyi ka-
rarlaştırması, iki ülke arasında
yeni bir gerginlik konusu oluş-
turdu.
Kınm, SSCB'nin kuruluşun-
dan 1954 tarihine kadar Rusya
Federasyonu'nun tatil merkezle-
rinden biri olmuş, burada yaşa-
yan Tatarlar, Stalin döneminde
Orta Asya'ya sürülmüştü. 1S-54
yılında Nikita Hruşov, Ukray-
na'ya bir "jest" olarak Kınm'ı
bu ülkeye bağlayan bir belgeye
imza atmıştı. Kınm, geçen yıl
Ukrayna'ya bağb ozerk bir cum-
huriyet olmuştu.
Rusya Parlamentosu'nun Kı-
nm'la ilgili olarak aldığı son ka-
rar, iki Ulke arasında Karadeniz
donanmasının geleceğine üişkin
görüsmelerin yapüdığı bir döne-
me rastladı. Reuter'in haberine
Ukrayna, Rusya
Federasyonu'nun
kararına sert tepki
gösterdi. Kararın,
Karadeniz
donanmasının
geleceğine ilişkin
görüşmelere denk
düşmesine dikkat
çekiliyor.
göre Rusya Parlamentosu, Uk-
rayna Parlamentosu'na hitaben
kaleme alınan bir bildiriyle, Kı-
rım'ın şu anki statusünü belirle-
yen 1954 belgesinin yeniden in-
celenmesini kararlaştırdı.
Ukrayna, Rusya'nın söz ko-
nusu karanna sert bir biçimde
tepki gösterdi. Ukrayna Cum-
hurbaşkanı Leonid Kravçuk'un
danışmanlanndan Nikolai Mik-
halşenko, Kırım'ın tartışılmaya-
cak bir biçimde Ukrayna sımr-
lan içerisinde yer aldığını söyle-
di. Mikhalşenko, Rusya'nın ka-
rannı, bir tehdit olarak nitelen-
dirdiklerini bildirerek "Bn yol-
la bir yere vanlmaz" dedi.
BDT Kuvvetleri Başkomuta-
nı Mareşal Yevgeni Şapoşnikov-
un Karadeniz donanmasının yal-
nızca yüzde 7'sinin Ukrayna'ya
verilebileceğini söylemesine kar-
şın Ukrayna Savunma Bakanlı-
ğı ve Genelkurmay Başkanhğı,
donanmanın stratejik guçleri dı-
şında tümüyle kendilerinin
kontrolüne verilmesinde ısrar
ediyorlar.
Manfred VVoerner. daha önce
kulislerde şekillenmiş bir for-
mül uyannca BDT'ye yardı-
mın Doğu Avrupa ülkelerin-
den sağlanmasını, böylece
Doğu Avrupa'nın da destek-
lenmiş olacağını ifade edince,
Türk heyetinin kendisi ile yap-
tığı görüşmeden sonra Tür-
kiye'yi de bu kapsamda gör-
düğünü kürsüden ifade etti.
Sonuç olarak "teknik yardım"
alanında Türkiye'nin oynaya-
bileceğı rolü teslim eden Ba-
kanlar Komitesi, izleme top-
lantısının Türkiye'de yapıl-
ması karannı aldı.
Bu, Türkiye açısından
önem taşıyan bir adım. Çünkü
ABD'nin böyle bir toplantıya
ihtiyaç duymasının nedeni, bir
bakıma yardım inisiyatifini
Avrupa ve özellikle Al-
manya'ya kaptırmamak ama-
cı taşıyordu. Avrupa ise Tür-
kiye'nin bu rolünü tanımakta
gönülsüz davramyordu. Ame-
rika'nın bunu uluslararası bır
konferans biçimınde düzenle-
mesi, Türkiye'nin aktif rolü-
nün tescil edilmesını sağladı.
Türkiye'nin "sağlayıcı" ro-
lünün bir başka boyutu da
uygun coğrafyası nedeniyle
ulaştınlacak yardım idn lojis-
tik imkân sağlaması. Orneğin,
10 şubattan itibaren ABD
uçaklan bir ucu Frankfurt'ta
olacak hava köprüsü ile acil
yardım operasyonuna başlı-
yor. Türkiye bu köprünün
tam ortasında yer ahyor. He-
yet, ABD'ye, sivil havaalanla-
nnı da bu hizmet için kullana-
bileceklerini iletti. Aynca
Türkiye'nin limanlan, halen
bir bölümü atıl duran muaz-
zam kamyon filosu bu kap-
samda devreye girebilecek.
Toplanülarda bir başka
dikkat çeken unsur Yunanis-
tan heyetinin yaptığı gaf idi.
Yunanistan, yardımlann kili-
seler vasıtasıyla yerlerine ulaş-
tınlmasını istedi. Bu önerisi
eski SSCB'de sadece kilise bu-
lunan ülkelerin yardıma ihta-
yacı bulunduğu gibi bir mesaj
vermekle kalmadı, Müslüman
cumhuriyetler açısından dip-
lomatik olmaktan uzak bir
yaklaşım da sergilemiş oldu.
Türk heyeti, diğer Batılı ülke-
lerin de önce Hınstiyan cum-
Iıuriyetleri sayıp sonra "ve
diğerleri" diye devam eden
yaklaşımlannda uyancı rol
oynadı.
Konferans kapsamında
ABD yönetimi ilk kez Was-
hington'da yeni hükümetin
bir bakanı ile görüşme olanağı
buldu. Randevu talebi Ameri-
kan tarafından gelen Ergene-
kon-Eagleburger görüşmesin-
de Başbakan Süleyman
Demirel'ir. şubatta yapılacak
ABD zıyaretinin temeli dö-
şendi. Bu görüşme BDT'ye
yardım inisiyatifinde önemli
rolü olan Eagleburger'in kon-
ferans sırasında her vesıleyle
Türkiye'yi kollamasına yar-
dımcı olduğu gibi konferans
sonrası operasyonlarda Tür-
kiye'nin mevcudiyetinin sür-
mesi bakımından da yararh
oldu. Devlet Bakanı Ergene-
kon'un verdiği bilgiye göre
Eagleburger, görüşmelerinde,
Demirel'in ziyaretıne "bu kon-
jonktürde ne kadar değer ver-
diklerini" hararetle ifade etti.
Ergenekon, "Bu ziyaret için
heyecanlarını çok candan üs-
lupla dile getirdikr" dedi. Ay-
nca konferanstaki yemek sı-
rasında, geçen temmuzda
tstanbul'da Demirel ile yapü-
ğı görüşmeden hatırladığı Er-
genekon ile el sıkışan Bush,
"Hükümet çok iyi gidiyor, Sa-
yın Başbakan'ı bekUyonız"
diye konuştu.
Meîs adasını Türkiye besliyorYunanistan'ın Ege Denizi'ndeki en uç noktası
olan, 242 nüfuslu Meis adasının sakinleri, 75 mil
uzaklıktaki Rodos adası yerine 2 mil
ötelerindeki Kaş'tan alışveriş yapıyorlar.
CTFI vr» RiTDnırD Airte duklan zamanlar, bir deniz
STELYOBERBERAKIS m o t o r u n a atladıkJan gibi kar-
ATINA-Kaşilçesinıntam Ş
ıya
yani, Kaş'a geçiyorlar.
Anlaşılan, Türk makamlan
da bu insani olaylar karşısın-
da yabancı komşulara karşı
gerekli kolayhklan sağlıyor-
Meislilerin Yunanistan'ın en uç noktası olmalanndan başka övıi-
necek bir şeyleri yok.
karşısında küçük bir Yunan
adası var. Yunancada Kaste-
lorizo ya da Megisti; Türkçe-
de Meis olarak adı geçen bu
küçük adanın 200 sakini ve
bunlann 42 çocuğu var. 1986
yılında inşa edilen havaala-
nından ve Yunanistan'ın en uç
noktası olma şerefinden baş-
ka övünecek hiçbir şeyleri
olmayan Meislilerin, bir çuval
dolusu şikâyetleri var.
lçme suyu, diğer adalara
ulaşım, turizm için alt yapı, li-
manın onanmı, sağlık mer-
kezleri ve ilgisizlik, Meislilerin
başlıca sorunlannı oluşturu-
yor Meis'e en yakın Yunan
adası, Ege'nin en büyük ve en
zengın adalanndan biri olan
Rodos ile arasında 75 mil var.
Ancak Türk sahilleri yalnızça
2 mil uzakta. Böylelikle Meis-
liler aal durumlarda Rodos
yerine Kaş ilçesine geçiyorlar.
Bu acil durumlann başında,
sağlık sonınlan geliyor. Meıs-
liler ağır hastalandıklan ve
acil yardıma gereksinim duy-
g
lar.
Orta yaşh bir Meisli, "Kar-
şıda Türkler de olmasaydı yan-
mıştık. Türklerle çok iyi geçi-
niyonız. Eğer onlar da ounasa,
bazı durumlarda ekmek sıkın-
tısı bile çekerdik." diyor. Mut-
fak için ahşveriş, giyim gerek-
sinimleri ve hatta diş çektir-
mek için bile Meisliler Kaş'ı
tercih ediyor, çünkü kendi ifa-
delerine göre Kaş, Rodos'a
oranla hem daha yakın hem
çok daha ucuz.
lçme suyu sıkıntısı da çeken
Meisliler, zamanında kurulan
deniz suyunu damıtan ve içme
suyuna çeviren depolardan
yararlanıyorlar. Ancak ada-
nın içinde ulaşım güç oldu-
ğundan, içme suyu adamn her
tarafına ulaşamıyor. Meisliler
bu durumda yağmurun yağ-
masını ve yaptıklan su sarnıç-
lannın dolmasını bekliyorlar.
Bu nedenle Meis belediyesi so-
runlar listesinin en başına su
borusu ve yol inşasını koymuş
bulunuyor.
Gençlerin adada kalması
için devletin özellikle turizm
alanında yeni yatınmlar yap-
ması gerektiğine dıkkatı çeken
Meis Beledıye Başkanı Nikos
Karavelatsis, adada 6 öğret-
men, asistanlığım yapan bir
doktor, üç polis ve dört liman
memurunun bulunduğundan
söz ediyor.
Elefterotypia gazetesinin
yaptığı araştırmalara göre
eğer Meisli gençler eskisi gibi
Avustralya, Amerika ya da
Almanya'nın yolunu tutmayı
sürdürürse, Meis adası yok
olup gidecek.
13 yaşındaki Yannis Sam-
son, "Başka bir yerde yaşamak
isteyip istemediğimi bilemiyo-
rum. Çûnkü başka hiçbir yeri
görmedim" diyor.
Geçimlerini genelükle ba-
lıkçıhk ve turizmle sağlayan
Meis sakinlerinden Lefteris
Raptis (27),"Havalar kötü ol-
duğu zaman balıkçılık da yapa-
mıyonız. Yapacak bir şey yok;
oturup beküyoruz" diyor.
Tek umutlan yaz aylan
olan Meisliler, buraya gelecek
Ingiliz, Ahnan turistlerini
canla başla ağırhyorlar.
El Salvador'da
siyasi af
• SAN SALVADOR (AA)
— El Salvador'da 12 yü
süren iç savaş suresince
işlenen siyasi suçlar için af
çıkanldı. BM'nin
gözetiminde sağcı hükümet
ile solcu gerillalar arasında
1 Ocak 1991'de imzalanan
Banş Anlaşması'ndan sonra
oluşturulan Banşı
Gerçekleştirme Komitesi'nin
hazırladığı tasanyı
onaylayan parlamento,
1980-1992 yülan arasında
işlenen siyasi suçlan af
kapsamına aklı.
Hoııg Kong'a
Çinlrlen güvence
• HONG KONG (AA) —
Çin lideri Deng Şiaoping,
Hong Kong'un 1997'de Çin
egemenliğine geçmesinden
sonra 100 yıl daha
kapitalist kalacağını söyledi.
Çince yayımlanan Hong
Kong Economic Times
gazetesinin dün verdiği
habere göre Deng, Hong
Kong'un tngiliz
egemenliğinden devrini
izleyen 50 yıl içerisinde de
yüksek duzeyli bir özerkhğe
sahip olacağı yolundaki Çin
taahhüdünü yineledi. Hong
Kong, 1 Temmuz 1997'de
Çin'e devredilecek.
Bush-Yeltsin
zirvesi 1
şubatta
• WASHIGTON (AA) —
ABD Başkanı George Bush
ile Rusya Devlet Başkanı
Boris Yeltsin'in, 1 şubatta
Camp David'de bir araya
gelecekleri açıklandı. Beyaz
Saray tarafından yapılan
acıklamada, iki liderin,
Camp David'e eski
SSCB'deki durumu ele
alacaklan, eski SSCB'nin
nükleer silahlannın akıbeti,
Rusya'daki ekonomik
reformlar ile cumhuriyetlere
yardım konulannı
ûıceleyecekleri belirtildi.
lfeltsin'e yeni
damşman
• MOSKOVA (AA) —
Rusya Devlet Başkanı Boris
Yeltsin, ülkesinin Birleşmiş
Milletler daimi temsilcisi
Yuli Vorontsov'u dış
politika danışmanlığına
atadı. Bu konuda
gazetecilere bilgi veren
başbakan yardımcısı
Gennadi Durbulis,
v
*
büyükelçi Vorontsov'un
BM'deki görevini de
sürdüreceğini söyledi.
İrlanda'da
hükümet krizi
• LONDRA (AA) —
lrlanda'da iktidardaki
Fianna Fail partisinin 12
yıldır liderliğini yapan
Başbakan Charles
Haughey'nin, 2 hafta içinde
görevinden aynlacağı
kesinleşti. Son yıüarda
popüleritesi azalan ve
birçok siyasi kriz atlatan
Haughey 10 yıl önce bazı
gazetecilerin telefonlannı
yasadışı olarak dinlettirdiği
şeklinde eski adalet
bakamndan gelen iddialar
karşısında ölümcUl darbe
yemişti.
Avusturya'da
ırkçıhga önlem
• VtYANA(AA)-
Avusturya'da son
haftalarda gıttıkce artan
Neonazi eylemlere karşı
daha etkili ve caydıncı
cezalar uygulanması için
iktidar koalisyonunu
oluşturan Sosyahst Parti ve
Halk Partısı görüş birliğine
vardı. Koalisyon
partilerinin ortak
açıklamasmda,
önümüzdeki günlerde, ceza
yasalannda yapılacak
değişikliklerin belirleneceği
ve en kısa zamanda
parlamentodan geçirilerek
uygulamaya sokulacağı
bildirildi.
Kudüs
sorunu
• MARAKEŞ(AA)-
Fas'ın Marakeş kentinde
yapılan El Kudüs Komitesi
toplantısında, Arap
liderler, Ortadoğu banş
görüşmelerinde Kudüs
konusunun gündeme
alınmasını istediler.
Görüşmelerin geleceği
üzerine İslam dünyası için
ortak bir görüş belirlemek
amacıyla dün toplanan
komıtenin başlangıç
toplantısı sonrasında
yayımlanan bildiride,
Israil'in Kudüs üzerindeki
işgalinı sürdürmesinin
uluslararası banş
çabalanna yöneltilmiş bir
meydan okuma olduğu
savunularak Kudüs'ün
durumunun banş
görüşmelerinde ele alınması
gereken temel konu olduğu
belirtildi.