15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
J25 OCAK 1992 EKONOMİ CUMHURÎYET/13 Hthalatta Mtolaylık • ANKARA (ANKA)- Sanayicilerin kendi ilhtiyaçlan içinyapacaklan fc>azı demir çelik ürünleri iahalatında, TSE'nin *• *-"uygunlukbelgesi"ile uıluslararası kalite ve - standartlara uygunluk - ölçüleri ve diğer • Formaliteleraranmayacak. Hazine ve Dış Ticaret , rVlüstaşarlığVnınResmi Çjazete'de yayımlanan tebliğine göre, sanayicilerin ithalat sırasında söz konusu ^ işlemlerden muaf rtıtulmalan için, ithal e^iecegi maddeyi yalnız lcendi ihtiyacı için kc ullanacağına ilişkin bir taahhütname vermesi gerekiyor. Doğalgaz tıiketici rehberi • Ekonomi Servisi — Teknik Yayıncılık Tanıtım A..Ş. Doğalgaz Tüketici Rehberi'ni yayımladı. Bir başvuru kaynağı niteliğindeki rehber, tüketiciye yönelik olarak; doğalgazın ne olduğundan, nasıl bağlatılacağına, doğalgazlı ısıtma sistemlerinden doğalgazlı cihazların özelliklerine, Ankara projesinden Istanbul doğalgaz projesine „ kadar her türlü bilgiyi içeriyor. DYP'den pakete eleştiri • ANKARA (AA) — Devlet Bakanı Tansu Çiller tarafından geçen hafta sonunda açıklanan ve kamuoyunda genel olarak kuşkuyla karşılanan ekonomik pakete DYP içinden sert tepki geldi. • DYP Genel ldare Kurulu Üyesi ve Zonguldak Milletvekili Tevfık Ertüzün, ekonomik paketin yeterince açık olmadığını, aynca öngürülen düzenlemelerin bir kısmına katılmadığını söyledi. Bar^Code yaygınlaşıyor • Ekonomi Servisi — Migros, kasa önünde zaman kaybını tamamen ortadan kaldıran elektronik bar-code sistemini yaygınlaştınyor. Daha önce MMM Migros Atrium ve MMM Migros Şişli'de uygulanan bu modern sistem, 28 Ocak 1992 Salı gününden itibaren MM Migros Kızıltoprak mağazasında da uygulanmaya başhyor. ANAP kaçak petrolün peşînde • ANKARA (ANKA) — ANAP, akaryakıt kaçakçılığı konusunda, devletin büyük zarara sokulduğu gerekçesiyle Başbakan Süleyman Demirel, Içişleri Bakanı Ismet Sezgin ve Maliye ve Gûmrük Bakanı Sümer Oral hakkmda Meclis soruşturması açılmasmı istedi. ANAP Istanbul Milletvekili Adnan Kahveci Ue Konya Milletvekili Mehmet Keçeciler'in Genel Başkan Mesut Yılmaz'm talimatı üzerine hazırladıkları soruştunna önergesinde, bu konuda kaçakçılann kârının 4 ile 7 trilyon lira arasında olduğu ve bu gelirin bir kısmının "bölücü bir terör örgütüne gittiği" öne sürüldü. Türk-İş, Çakmura çattı • ANKARA (Cumhuriyet Bttrosu) — Türk-İş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, ücretlerini alamadıklan için eylem yaptıklan gerekçesiyle 405 işçiyi işten atan Izmir Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur'u eîeştirdi. Yılmaz, "Yüksel Çakmur'un sosyal demokrat maskesini indirmek için ne gerekiyorsa, bugün de yann da yerel seçimler sırasında da vapılacakür" dedi. Lastik-İş genel kurulu • ts-Sendika Servisi — DtSK Genel Kurulu'nun ardından DİSK'e bağb sendikalar da seçimle genel kurullanm toplamaya başladılar. DİSK'e bağlı Lastik-lş Sendikası 11 yıl 8 ay sonra bugün ve yann 21. olağan genel kurulunu topluyor. 1949 yılında kurulan ve 1967'de DlSK'in kurucu sendikalarından biri olan Lastik-lş Sendikası'nın genel kurulunda Genel Başkan Durmuş Ali Yalnız, Genel Başkanvekili Niyazi Kuas ve Genel Sekreter Celal Küçük'ün yeniden aynı görevlere aday olacakları bildirildi. Başbakan Demirel ABD'li işadamlanna "Gelin görüşelim" çağnsı yaptı KİTlerABD pazanndaEkonomi Servisi - Başbakan Süleyman Demirel, ABD gezi- si öncesinde yabancı işadam- lannı KİT'ler için pazarlığa çağırdı. Yabancı sermaye ya- tırımlanna güvence veren Başbakan Demirel, yabancı işadamlanndan Türkiye'de teknoloji ağırlıklı yatınm yap- malannı istedi. Ekonomik paketin Çiller'e değil hükümete ait olduğunu vurgulayan Başbakan Süley- man Demirel, enflasyonu ge- lecek yıl yüzde 10'a çekecekle- rini, iki anahtann ise ancak ekonomi düzeldikten sonra halkın olabileceğini savundu. Demirel, "tsterseniz şimdi ce- birodeki anabtarları vereyim"- dedi. Demirel, KİT'lerle ilgili Türk-Amerikan İşadamlan Derneği'nin genel kuruluna katılan Başbakan Süleyman Demirel, yabancı işadamlanna 'KİT'leri satmak zorunda olduğumuzu halka anlattık.gelingörüşelim'dedi. olarak Amerikalı işadamlarını göruşmeye çağırdı. Demirel şun- ları söyledi: "Kfrier halkmdır. Bunları halka açmak gerekiyor. Gelin siz de satm alın. özelleştirme- nin niçin yapılması gerektiğini halka iyi açıkladık. Arrtk za- manlannı doldurdular. Şimdi pazar ekonomisi geçerli. Pazar ekonomisinde de fiyatları siz belirleyemezsiniz. KİT'leri sat- mak için göruşmeye açıgız." Kendisine her yerde seçim- den önce vaat ettikleri anah- tarlann sorulduğunu belirten Demirel, önce ekonominirı dûzelmesi gerektiği söyleye- rek "Ekonomi düzeldikten sonra ev araba alınacak. tnsan- lar bu sözûmüzü yanlış anladı. Muhalefet de bunu kullandı. İstersiniz cebimdeki anahtar- lan vereyim" diye konuştu. Türkiye'nin sözünde duran bir ülke olduğunu, borcunu son kuruşuna kadar ödeyece- ğini anlatan Demirel, Sovyet- ler Birliği'nin dağılmasından sonra Avrupa'da yeni geliş- Demirel, ABD'lilere "KİT'leri salıvoruz, gelin siz de alın" dedi. Nema ödemeleribaşhyorANKARA (AA - Aylardırçalışanlann me- rakla beklediği "zonmlu tasarnıf nemalaruun ödenmesı" konusu karara bağlandı. Nema ödemeleriyle ilgili tebliğ, YPK karan uyannca bir ay sonra yürürlüğe girecek. Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayım- lanan ve 24 şubatta yürürlüğe girecek olan YPK tebliğinde yaygın adıyla "zonınlu tasar- nıf", yasadaki adıyla da "Çalışanlann Tasar- rufaTeşvik Edilmesi KanumT'nun uygulanma- sına ilişkin yönteme acıklık getirildi. Çahşanlara her yıl nemanın üçte birinin ödenmesine ilişkin YPK tebliği uyannca bu dönem ödenecek üçte birlik nemadan geçen dönem ödenen nema düşülecek. Bundan böyle emekli olanlar ve ölenlerin varisleri dışında çalışanlar şahsen gıderek bankadan nema alamayacaklar. Bu nedenle önceki tebliğde örneği yayımlanan kişısel ta- lep formu iptal edildi. Böylece işyerleri, çalı- şan sayısı kaç olursa olsun nemalan bankadan toplu olarak alıp çalışanma odeyecek. YPK karanna göre Resmi Gazete'de örneği yayımlanan yeni formlar kuruluşlar tarafın- dan Ziraat Bankası şubelerinden sağlandıktan sonra doldurulup yine ilgili banka şubesinde verilecek. Banka tarafından sürdürülecek iş- lemlerden sonra kunıluşa toplu ödeme yapıla- cak. Kuruluşlann da bankadan aldıklan nemalan en geç 5 gün içinde çalışanlanna öde- mesi gerekiyor. melerin ortaya çıktığını, bu gelişmelerde Türkiye'nin Or- tadoğu ve Kafkasya bölgele- riyle Avrupa arasında köprü haline geldiğini hatırlattı. Baş- bakan Demirel, yabancı işa- damlannın Türkiye'nin bu konumunu değerlendirerek 3'üncü ülkelere ihracat yap- mak için yatınma girebilecek- lerini, bu yatınmlann da tek- noloji ağırhklı olması gerekti- ğini belirtti. Başbakan Demırel'e TABA yemeğinde devlet bakanlan Cavit Çağlar, Mehmet Batallı Enerji ve Tabiı Kaynaklar Ba- kanı Ersin Faralyalı, Ulaştır- ma Bakanı Yaşar Topçu. Sağ- lık Bakanı Yıldırım Aktuna ilc DPT Müsteşan İlhan Kesici. KOİ Başkanı Üstün Sanver Merkez Bankası Başkanı Rüş- dü Saracoğlu eşlik etti. Başbakan Süleyman Dcmi- rel'e daha sonra bir brifing veren TABA Yönetim Kuru- lu, yabancı sermaye, savunma sanayii, Türk-Amerikan iliş- kileri ve Türkiye'nin tanıtımı konusunda sorunlan anlattı- lar. Procter and Gamble'ın yetkilisi, kokulu çamaşır su- yunda karşılaştıklan sorunla- n anlatarak dünyanın her ye- rinde sattıklan bu malın Türkiye'de engellenmesinden şikâyet etti. Konuyla ilgili ola- rak Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna'nın açıklamalannı da dinleyen Başbakan, önümüz- deki hafta konunun ele alına- cağını belirterek Sağlık Ba- kam'ndan sorunu mutlaka çözmesini istedi. Coca-Cola yetkililerinin de ürünlerinin dağıtımı konu- sunda destek istemesi üzerine Başbakan. Türkiye'ye yaban- cı sermaye çekmenin yolunun ilk önce mevcutlann sorunla- nnı çözmek olduğunu belirte- rek bu konuda Devlet Bakanı Cavit Çağlar'm tek yetkili ol- duğunu, her türlü sorunun ona iletilmesini istedi. Tesktil- ciler de ABD kotalannın dol- durulamadığını hatırlatarak kamu ve özel sektörün el ele verip Türk ürünlerini tanıtma kampanyası açmasını istedi. Demirel, bu konuyu ABD zi- yaretinde ele alacağını söyle- di. Iktisat Fakültesi mezunlan, istikrarpaketini tartıştı Ekonomi Servisi - Koalis- yon hükümetinin ekonomi paketi. İktisat Fakültesi Me- zunlan'nca da "beğenilmekle birlikte" eleştiri bombardıma- nına tutuldu. İktisat Fakültesi. Mezunları Cemiyeti'nce dün İstanbul'da The Marmara Oteli'nde dü- zenlenen "Ekonomik Paket Neler Getirdi" konulu toplan- tıya katılan ekonomistler, KİT'Ierin özelleştirilmesi, iç- dış borçlar, vergi gibi konular- da istikrar paketine yönelik eleştirilerini dile getirdiler. Topjantının açılışında konu- şan İstanbul Üniversitesi İkti- sat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Esfender Korkmaz, pakette öngörülen vergi artışı hedefi- ne ulaşmakta zorluklar çıka- cağını söyledi. Korkmaı, geçmiş döneme yönelik eleşti- rilerin de uygulanan anti-enf- lasyonist politikalan olumsuz yönde etkilediği görüşünü sa- vundu. Prof. Dr. Yüksel Ülken'in başkanlığını yaptığı oturuma i ahlakımız yok'katılan Prof. Dr. Gülten Kaz- gan. istikrar paketinde "kabul etmiyonım" diyecek hedef bu- lunmadığını belirterek, şunla- n söyledi: "Kamu açıkları enflasyonu körüklüyor demek doğru değil. Sorunun kaynağı olarak kamu açıklarından söz etmek abesle iştigaldir. Paketin en büyük eksikliği burada yatıyor. Ka- mu açığı başka sorunlann so- nucudur." Kazgan, İtalya'da iç borçlanma senetlerinin hal- ka satıldığmı. bu yöntemin enflasyonist sonuçlar doğur- madığını kaydetti. Vergi affı- na karşı çıkan Gülten Kaz- gan, "Bu ülkede zaten vergi ahlakı yok. Bir de af gerirince vergi ahlakı iyice dejenere olu- yor" dedi. Prof. Selçuk Abaç, ise ban- kacılık sektörünün sorunlan- na değinerek, pakette teşvik edilmeyen tek kesimin banka- cılık olduğunu belirtti. BaniLa- cılık sektöründe bir reforma gidilmesi gerektiğine işaret eden Abaç, "Sektör bazında önentli mali yapı sorunlan olan ve göründüğünün aksine yete- rince kârlı olmayan bankacılı- ğın za\ ıfiatılması değil, güçlen- dirilmesi gerekir ki ekonomik paketin finans reformuyla ilgili en önemli eksiği buradadır" di- ye konuştu. Gazeteci-yazar Mustafa Sönmez paketten şok kararlar çıkmadığını vurgulayarak, so- runlann çözümü için, uygu- lanmasında politik güç gerek- tirecek radikal kararlara gereksinim duyulduğunu söy- ledi. Sönmez, bu radikal ka- rarlan, "İç ve dış borçlarda konsolidasyona gidilmesi" ve Prof. Salih Neftçi tarafından gündeme getirilen "yûksek ge- lir gruplarından ek vergi alın- ması" olarak sıraladı. Sön- mez, ''Alınan önlemler, geçmiş iktidarların hatalarını gider- meye yönelik önlemlerdir. Oy- sa Türkiye ekonomik ve siyasi olarak olağanüstü dönemden çıkmıştır. Dolayısıyla olağa- nüstü önlemler alınmalıydı" dedi. Sönmez, KİT'Ierin özel- leştirilmesinin "Tûrkiye'nin kapitalistleşme sürecini ta- mamlavamamış olması nede- niyle" uygun olmadığı görü- şünü savundu. Borsa aracı kurum üyesi Mustafa Yılmaz ise, Prof. Abaç tarafından dile getirilen "bankaların kârlı olmadıklan- na" ilişkin görüşe katılmadığı- nı, bankacılık sektörünün en az vergi ödeyen, yüksek kâr eden sektör olduğunu söyledi. Panelistlerden Prof. Dr. Doğan Kargül, KİT'Ierin eko- nominin kamburu olduğunu söyledi. Vergi konusunda pa- kette köktenci kararlar bulun- madığını, belirlenen hedefle- rin de gerçekci olmadığını öne süren Kargül, "Yüzde 5.5 ola- rak belirlenen bflyüme hızı faz- la, bu 3.2 olmalıydı. Enflasyon- da yüzde 42 olarak belirlenen hedef de fazla iyimser. Bana göre 1992'de yüzde 62'den aşa- ğı enflasyon olmaz" diye ko- nuştu. ŞARK SİGORTA TÜRK ANONİM ŞİRKETİ'NDEN HAYAT SİGORTALILARINA DUYURU Şirketimız, başlıca ortaklarımız arasında yeralan; Koç Holding A.Ş., Rıunione Adriatica Di Sicurta S.p.A. Allıanz Aktiengesellschaft Holding ve The Tokio Marine and Fıre Insurance Co. Ltd. ile birlikte Şark Hayat Sigorta A.Ş. iınvanıyla. 15 Milyar TL sermayeli yeni bir şirket kurmuştur. Şark Hayat Sigorta A.Ş.. sadece hayat ve hastahk branşlannda çalışmak üzere: Şirketimizden hayat. hastalık ve hayat-hastalık teminallanna bağlı ferdi kaza poliçesi almış Sigortalılarımıza daha iyı hızmet vermek amacıyla: 1 Ekim 1991 tarihinden itibaren faaliyete geçmiştir. Bu nedenle Şirketımizce düzenlenmi^ olan Özel Emeklilik Sigortası (Grup ve Ferdi). Büyüyen Çocuk Sigortası, Şark Hayat Sigorta.sı, Hastahk Sigortası (Grup ve Ferdi) ve Yıllık Vefat Sigonası (Grup ve Ferdi) portfÖyü, T.C. Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsleşarlığf nın izni ile Şark Hayat Sigorta A.Ş.'ne devredilecektir. İlgililer devir i^lemine. 2 ay içinde T.C. Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret MiiMeşarlığı nezdinde itiraz edebilirlcr. Durum. Sigorta Murakabc Kanunu'nun 24. ınaddesi uyannca tuııı Şark Hayat Sigortalılarımı/a cluyurulur. Saygılanmızla. ÇSARKS/GORTA EKONOMİDE KULİS MERAL TAMER sosise benzemesinTÜSİAD Başkanı Bülent Eczacıb^şı, "Yasaların yapı- lışı, domuz sosisinin imala- tına değil, döner kebabına benzesin" diyor. Eczacıbaşı: nın bir isteği daha var: "Asansörü görmeden bin- meyiniz." Hafta içinde Ankara'da ya- pılan Business International toplantısında konuşan Ecza- cıbaşı, dolgun içerikli konuş- masını tarihten ve günümüz- den ilginç örneklerle süsle- yince, izleyicileri ağzının içı- ne baktırdt. Basına kapalı toplantıda konuşmasını ingi- lizce olarak yapan Eczacıba- şı, izleyenlere önemli mesaj- lar verirken aynı zamanda da yer yer kahkahalara boğdu. Eczacıbaşı'nın konuşması, toplantının ertesi günü her ne kadar bir gazeteye "Eczacı- başı yabancılara gerekli ko- şullar oluşmadan Türkiye- de yatınm yapmayın dedi" şeklinde yansıdıysa da bize göre konuşma İngilizce oldu- ğu halde toplantıya katılan yabancılardan çok Türk hü- kümet yetkililerine dönüktü ve muhtemelen TÜSİAD'ın 1- Liberalleşelim derken yerlı sanayiyi çökertmeyelim ve 2- Yasalar hazırlanırken özel sektörle diyalog kurulsun, yo- lundaki iki temel görüşünü devlet yetkililerine bir kez da- ha (belki İngilizce olursa da- ha iyi anlarlar) hatırlatmayı amaçlıyordu. Konuşmasının bir yerinde entemasyonalleşme ile li- beralleşmenin aynı şey ol- madığını vurgulamak ister- ken Türk sanayiinin ancak dı- şa açılarak gelişebileceğini, ne var ki liberalızasyonun bü- yük bir dıkkatle ve ülke sanayı politikalarına uyuin içinde yü- rütülmesi gerektiğini belirten Eczacıbaşı, "gerekli koşul- lar yaratılmadan dikkatsizce aşırı liberalizasyona gidil- mesi, enternasyonal bir sa- nayinin yaratılması yerine, imalat sanayiinin çöküşünü doğurabilir ve bunun ör- nekleri dünyada görülmüş- tür" dedikten sonra şu hoş örneği verdi: "Devlet Planlama Teşki- latımızın binasını ziyaret et- miş olanlar, asansörlerin kapısı üzerindeki bir uyarı yazısını görmüş olabilirler. Bu yazı, binaya her girişim- de dikkatimi çeker ve her seferinde gülümsemekten kendimi alamam. Asansör- lerin kapısında Asansörü görmeden binmeyiniz' yazar. Herhalde bu yazı, asansörü Bülent Eczacıbaşı görmeden binmeye kalkan bir zavallının akıbeti görül- dükten sonra buraya kon- muştur. Bu yazının DPT bi- nası içinde yer almasmın sembolik değerini ilginç bulurum. Belki de hepimi- zin bu yazıyı, çalışma masa- larımızın karşısına asma- mızda yarar vardır." Bir süreden beri kamu-özel kesim işbirliği üzerinde ısrar- la duran, hükümetten tek is- teklerinin ekonomik ve sos- yal konsey kurulması oldu- ğunu sık sık vurgulayan Ec- zacıbaşı, alınacak her karar ve yasa tasarısının açıklık or- tamı içinde tartışılması ve çe- şitli kesimlerin görüşlerinin alınması gereğinin altını çi- zerken de Fransız Meclisi'n- de Kont Mirabeau'nun "so- sisleri'ne gönderme yapa- rak izleyicileri etkiledi: "Entemasyonalleşme yo- lunda önemli bir görevimiz, kamu-özel kesim işbirliği- nin sağlanmasıdır. Her ka- rar çeşitli kesimlere danışı- larak yürürlüğe konmalı, mantığı ve gerekçesi belli olmayan karariarla işadam- larının önüne sürprizler çı- kartma alışkanlığından mutlaka vazgeçilmelidir. Tarihte bir grup üniversi- te öğrencisi, Fransız Mecli- si'ni ziyarete gitmişler. Din- ledikleri anlamsız tartışma- lar ve konuşmalar karşısın- da dehşete düşmüşler. Bir ara çirkin, acayip bir ada- mın kendilerini izlemekte ve kıs-kıs gülmekte olduğu- nu görmüşler. İçlerinden bi- ri 'Niçin gülüyorsunuz mösyö' diye sormuş. Kont Mirabeau cevap vermiş: 'Si- zin saflığınıza gülüyorum. Ya- salar domuz sosisi gibidirler. Nasıl yapıldıklarını görme- mek daha iyidir.' Türkiye'nin bir Müslüman ülke olduğunu unutmaya- lım. Yasaların yapılışı sosis imalatına değil, belki döner kebabının yapıhşına benze- meli. Kararlann nasıl alındı- ğını herkes görebilmeli ve anlayabilmeli." Nil-Kordsa, Tai-Kordsa Sabancı Holding üst yöneticisi ve Kordsa Genel Müdürü Güler Sabancı, TÜ- SİAD Genel Kurulu'nun ar- dından aynı Güler Sabancı akşam Tayland'a uçtu. Nede- ni; Kordsa Tayland'da komp- le bir kordbezi fabrıkası kuru- yor. Neden Tayland'da? Çün- kü Uzakdoğu'nun kaplanları olarak nitelenen T ayland, Ma- lezya ve Endonezya son 10 yılda lastik pryasasında istik- rarlı bir büyüme gösterdi. Ay- nca Malezya, lastik sektörün- de kullanılan standart-20 ad- lı kauçuğun cenneti. Dünya üretiminin yüzde 80'i bura- dan çıkıyor. Zaten Sabancı grubu da kendi kauçuk ge- reksinmesini Malezya'dan yaptığı ithalatla karşıhyor. Kordsa, Tayland'da kurula- cak fabrikaya yüzde 25 ortak. Teknolojiyi, know-how'ı götü- rüyor. Aynca satışlardan bel- li bir yüzde olarak bir defaya mahsus değil, sürekli olarak teknoloji parası alacak (ro- yalty). Tai-Kordsa tek de değil. Bir de Mısır'da Nil-Kordsa kuruluyor. Kordsa'nın Mısır : daki fabrikada ortaklığı yüzde 40. Mısır'da eskiden beri dev- lete ait büyük bir lastik fabri- kası var. Kordsa da buraya kordbezi satıyormuş. Son dö- nemde Mısırlı bir özel sektör kuruluşu Sabancılara "Gelin ortak fabrika kuralım" de- miş. Ortaklık paylarında Saban- cıların azınlıkta olduklarına bakmayın. Mısır'da da Tay- land'da da proje yönetimi Kordsa'da. Genel müdürler de Türk olacak. Güler Sa- bancı şu günlerde hem yo- ğun bir tempo içinde hem de hayatından memnun: "Kord- sa artık çokuluslu bir şirket oldu. Bir Türk şirketinin bu çapta teknoloji transferi ve royalty alma hakkı sanırım ilk kez" diyor. Saracoğlu ve alfabetik sıraEkonomiden sorumlu bakan ve bürokratlarıyla TÜSİAD'daadeta gövde gösterisi yapan Başbakan Demirel, takdim sırasında Saracoğlu'nu neden en sona bıraktı? Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğlu, para programını dün açıklayacak- tı, ama nedense önümüzde- ki haftaya ertelendi. Kimine göre de program belki gele- cek hafta da açıklanmaz. Rüşdü Saracoğlu Açıklanırsa da açıklayan Sa- racoğlu olmaz. Nedenine gelince... Eko- nomi kulislerinde Demirel hü- kümetinin Merkez Bankası Başkanı'na "paranın Cebe sığsın diye.. Iş âleminin ağır topları 20 yıl önce TÜSlAD'ı kurarken Japonların işveren kuruluşu Keidayren'den çok etkilen- mişler. Hatta TÜSİAD'ın ya- yın organı GÖRÜŞ'ü planlar- ken Türkiye'de alışılmamış küçücük boyutlu bir dergiyi benimsemişler. Nedeni, Kei- dayren'in dergisi de cebe sı- ğacak kadar küçük boyuttay- mış ve Japon işadamları metroyla evden-işe işten-eve gidip gelirken ceplerinde ta- şıdıkları bu dergiyi okuyabili- yorlarmış. TÜSİAD'ın GÖRÜŞ dergisi hafta başında "yenilenmiş" ve boyutları eski haline göre epey büyümüş olarak basına takdim edildi. Derginin boyut- larının büyümesiyle ilgili ola- rak da şu espri yapılıyor: "Bizim işadamlarının hic- biri islerine kitte ulaşım araçlanyla gidip gelmedlkle- rlne göre cebe sığacak bü- yuklüfcte bir dergiye de ge- rekyok." patronu" muamelesi yapma- dığı, Şaracoğlu'nun ise bu görevi hakkıyla yapamaya- caksa hiç yapmamaktan ya- na olduğu yolunda söylentıler var. İş âleminin çoğunluğu, "Saracoğlu giderşe yazık olur" görüşünde. Öte yan- dan "yurt dışında da yurt içinde de kapanın elinde kalacağı için tepesi atarsa §ider, müdanaası olmaz" iyorlar. Süleyman Demirel, bakan ve bürokratlarıyja gövde gös- terisi yaptığı TÜSlAD'da bu "kaygıları pnaylar biçirnde davrandı. TÜSİAD üyelerine önce bakanlarını takdim eden Demirel, daha sonra sıra bü- rokratlara gelince, önce Ja- ponya seyahati nedeniyle Ha- zine Müsteşan Tevfik Altı- nok'un toplantıya katılamadı- ğını belirrji. Ardından DPT Müsteşan llhan Kesici'yi tak- dim etti. Sonra 'Kamu Çrtak- lığı Idaresi Başkanı Üstün Sanver de burada' dedi. En son olarak ise söz konusu dört bürokrat arasında en kı- demlisi olan Merkez Banka- sı Başkanı Rüşdü Saracoğ- lu'nu takdim etti. Bu takdim sırası, TÜSİAD üyelerini epey şaşırttı. Hatta "Demirel acaba soyadlanna göre alfabetik sıralama mı yaptı" şeklinde espriler yapıldı. Paslanmaya çare Turgut Özal'ın gerek Başbakanlığı, gerekse Cumhurbaşkanlığı dö- nemlerinde dış gezileri kaçırmayan, bu geziler- de özellikle "felekten gece çalan" bir işada- mı, Ankara'da Cumhur- başkanı Özal'ın verdiği Turgut Ozal yılbaşı resepsiyonunda Özal'a yakınmış: "Beyefendi Daslandtk, bizi ne zaman bir S »rlere götüreceksiniz?" zal, Güniz Sokagı adres göstermiş: "O işler bizden geçti. Sizi aruk Süleyman ba- banız götürsün..." Başbakan Demirel'e duyurulur: Resmi yurtdışı gezileri için kam kaynayan, bir Uzak- doğu turu atmaya can atan, babanın bu ko- nudaki "kurtancılığmı" da bekleyen işa- damları var. Özal döneminde bol bavullu, bol şenlikli yurtdışı gezilerine "alışmış" olanlar da ANAP'tan devralınan sorunlardan biri! Kamhi'nin dalgınlığı Profilo Holding'in sa- hibi İKV Başkanı Jak Kamhi, gençliğinde çok dalgınmış. Kara- köy'de bürosu olduğu yıllarda migrenden ra- hatsız olduğu için dok- tora gitmiş. Doktor da ilk önlem olarak kendi- J a k Kamhi sine "çayı-kahveyi bırakın" demiş. Kamhi, doktordan döner dönmez odacıyı çağırmış ve "Bundan sonra misafir geldi- ginde sadece tek kahve yada çaygetire- ceksin tamam mı" demiş. Aradan 2 gün geçmiş. Kamhi ofisinde bir misafiriyle otururken gözü odacıya takılmış. Odacının elinde 2 kahve!.. Kahveyi bir gü- zel içmiş. Misafiri gidince de ilk işi odacısı- nı çağırıp hesap sormak olmuş: "Ben sana tek kahve getireceksin diye tembih etmemiş rniydim?" Odacının yanıtı: "Beyefendi 2 gün öyle yaptım. Ama misafirlere çok ayıp oldu. Ge- tırdiğim bütün kahveleri siz içtiniz..."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle