Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
J25 OCAK 1992 EKONOMİ CUMHURÎYET/13
Hthalatta
Mtolaylık
• ANKARA (ANKA)-
Sanayicilerin kendi
ilhtiyaçlan içinyapacaklan
fc>azı demir çelik ürünleri
iahalatında, TSE'nin
*• *-"uygunlukbelgesi"ile
uıluslararası kalite ve
- standartlara uygunluk
- ölçüleri ve diğer
• Formaliteleraranmayacak.
Hazine ve Dış Ticaret
, rVlüstaşarlığVnınResmi
Çjazete'de yayımlanan
tebliğine göre, sanayicilerin
ithalat sırasında söz konusu
^ işlemlerden muaf
rtıtulmalan için, ithal
e^iecegi maddeyi yalnız
lcendi ihtiyacı için
kc ullanacağına ilişkin bir
taahhütname vermesi
gerekiyor.
Doğalgaz
tıiketici rehberi
• Ekonomi Servisi —
Teknik Yayıncılık Tanıtım
A..Ş. Doğalgaz Tüketici
Rehberi'ni yayımladı. Bir
başvuru kaynağı
niteliğindeki rehber,
tüketiciye yönelik olarak;
doğalgazın ne olduğundan,
nasıl bağlatılacağına,
doğalgazlı ısıtma
sistemlerinden doğalgazlı
cihazların özelliklerine,
Ankara projesinden
Istanbul doğalgaz projesine
„ kadar her türlü bilgiyi
içeriyor.
DYP'den
pakete eleştiri
• ANKARA (AA) —
Devlet Bakanı Tansu Çiller
tarafından geçen hafta
sonunda açıklanan ve
kamuoyunda genel olarak
kuşkuyla karşılanan
ekonomik pakete DYP
içinden sert tepki geldi. •
DYP Genel ldare Kurulu
Üyesi ve Zonguldak
Milletvekili Tevfık Ertüzün,
ekonomik paketin yeterince
açık olmadığını, aynca
öngürülen düzenlemelerin
bir kısmına katılmadığını
söyledi.
Bar^Code
yaygınlaşıyor
• Ekonomi Servisi —
Migros, kasa önünde
zaman kaybını tamamen
ortadan kaldıran elektronik
bar-code sistemini
yaygınlaştınyor. Daha önce
MMM Migros Atrium ve
MMM Migros Şişli'de
uygulanan bu modern
sistem, 28 Ocak 1992 Salı
gününden itibaren MM
Migros Kızıltoprak
mağazasında da
uygulanmaya başhyor.
ANAP kaçak
petrolün peşînde
• ANKARA (ANKA) —
ANAP, akaryakıt
kaçakçılığı konusunda,
devletin büyük zarara
sokulduğu gerekçesiyle
Başbakan Süleyman
Demirel, Içişleri Bakanı
Ismet Sezgin ve Maliye ve
Gûmrük Bakanı Sümer
Oral hakkmda Meclis
soruşturması açılmasmı
istedi. ANAP Istanbul
Milletvekili Adnan Kahveci
Ue Konya Milletvekili
Mehmet Keçeciler'in Genel
Başkan Mesut Yılmaz'm
talimatı üzerine
hazırladıkları soruştunna
önergesinde, bu konuda
kaçakçılann kârının 4 ile 7
trilyon lira arasında olduğu
ve bu gelirin bir kısmının
"bölücü bir terör örgütüne
gittiği" öne sürüldü.
Türk-İş,
Çakmura çattı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bttrosu) — Türk-İş Genel
Başkanı Şevket Yılmaz,
ücretlerini alamadıklan için
eylem yaptıklan
gerekçesiyle 405 işçiyi işten
atan Izmir Büyükşehir
Belediye Başkanı Yüksel
Çakmur'u eîeştirdi. Yılmaz,
"Yüksel Çakmur'un sosyal
demokrat maskesini
indirmek için ne
gerekiyorsa, bugün de yann
da yerel seçimler sırasında
da vapılacakür" dedi.
Lastik-İş genel
kurulu
• ts-Sendika Servisi —
DtSK Genel Kurulu'nun
ardından DİSK'e bağb
sendikalar da seçimle genel
kurullanm toplamaya
başladılar. DİSK'e bağlı
Lastik-lş Sendikası 11 yıl 8
ay sonra bugün ve yann 21.
olağan genel kurulunu
topluyor. 1949 yılında
kurulan ve 1967'de DlSK'in
kurucu sendikalarından biri
olan Lastik-lş Sendikası'nın
genel kurulunda Genel
Başkan Durmuş Ali Yalnız,
Genel Başkanvekili Niyazi
Kuas ve Genel Sekreter
Celal Küçük'ün yeniden
aynı görevlere aday
olacakları bildirildi.
Başbakan Demirel ABD'li işadamlanna "Gelin görüşelim" çağnsı yaptı
KİTlerABD pazanndaEkonomi Servisi - Başbakan
Süleyman Demirel, ABD gezi-
si öncesinde yabancı işadam-
lannı KİT'ler için pazarlığa
çağırdı. Yabancı sermaye ya-
tırımlanna güvence veren
Başbakan Demirel, yabancı
işadamlanndan Türkiye'de
teknoloji ağırlıklı yatınm yap-
malannı istedi.
Ekonomik paketin Çiller'e
değil hükümete ait olduğunu
vurgulayan Başbakan Süley-
man Demirel, enflasyonu ge-
lecek yıl yüzde 10'a çekecekle-
rini, iki anahtann ise ancak
ekonomi düzeldikten sonra
halkın olabileceğini savundu.
Demirel, "tsterseniz şimdi ce-
birodeki anabtarları vereyim"-
dedi. Demirel, KİT'lerle ilgili
Türk-Amerikan İşadamlan Derneği'nin genel
kuruluna katılan Başbakan Süleyman Demirel,
yabancı işadamlanna 'KİT'leri satmak zorunda
olduğumuzu halka anlattık.gelingörüşelim'dedi.
olarak Amerikalı işadamlarını
göruşmeye çağırdı. Demirel şun-
ları söyledi:
"Kfrier halkmdır. Bunları
halka açmak gerekiyor. Gelin
siz de satm alın. özelleştirme-
nin niçin yapılması gerektiğini
halka iyi açıkladık. Arrtk za-
manlannı doldurdular. Şimdi
pazar ekonomisi geçerli. Pazar
ekonomisinde de fiyatları siz
belirleyemezsiniz. KİT'leri sat-
mak için göruşmeye açıgız."
Kendisine her yerde seçim-
den önce vaat ettikleri anah-
tarlann sorulduğunu belirten
Demirel, önce ekonominirı
dûzelmesi gerektiği söyleye-
rek "Ekonomi düzeldikten
sonra ev araba alınacak. tnsan-
lar bu sözûmüzü yanlış anladı.
Muhalefet de bunu kullandı.
İstersiniz cebimdeki anahtar-
lan vereyim" diye konuştu.
Türkiye'nin sözünde duran
bir ülke olduğunu, borcunu
son kuruşuna kadar ödeyece-
ğini anlatan Demirel, Sovyet-
ler Birliği'nin dağılmasından
sonra Avrupa'da yeni geliş-
Demirel, ABD'lilere "KİT'leri salıvoruz, gelin siz de alın" dedi.
Nema ödemeleribaşhyorANKARA (AA - Aylardırçalışanlann me-
rakla beklediği "zonmlu tasarnıf nemalaruun
ödenmesı" konusu karara bağlandı. Nema
ödemeleriyle ilgili tebliğ, YPK karan uyannca
bir ay sonra yürürlüğe girecek.
Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayım-
lanan ve 24 şubatta yürürlüğe girecek olan
YPK tebliğinde yaygın adıyla "zonınlu tasar-
nıf", yasadaki adıyla da "Çalışanlann Tasar-
rufaTeşvik Edilmesi KanumT'nun uygulanma-
sına ilişkin yönteme acıklık getirildi.
Çahşanlara her yıl nemanın üçte birinin
ödenmesine ilişkin YPK tebliği uyannca bu
dönem ödenecek üçte birlik nemadan geçen
dönem ödenen nema düşülecek.
Bundan böyle emekli olanlar ve ölenlerin
varisleri dışında çalışanlar şahsen gıderek
bankadan nema alamayacaklar. Bu nedenle
önceki tebliğde örneği yayımlanan kişısel ta-
lep formu iptal edildi. Böylece işyerleri, çalı-
şan sayısı kaç olursa olsun nemalan bankadan
toplu olarak alıp çalışanma odeyecek.
YPK karanna göre Resmi Gazete'de örneği
yayımlanan yeni formlar kuruluşlar tarafın-
dan Ziraat Bankası şubelerinden sağlandıktan
sonra doldurulup yine ilgili banka şubesinde
verilecek. Banka tarafından sürdürülecek iş-
lemlerden sonra kunıluşa toplu ödeme yapıla-
cak. Kuruluşlann da bankadan aldıklan
nemalan en geç 5 gün içinde çalışanlanna öde-
mesi gerekiyor.
melerin ortaya çıktığını, bu
gelişmelerde Türkiye'nin Or-
tadoğu ve Kafkasya bölgele-
riyle Avrupa arasında köprü
haline geldiğini hatırlattı. Baş-
bakan Demirel, yabancı işa-
damlannın Türkiye'nin bu
konumunu değerlendirerek
3'üncü ülkelere ihracat yap-
mak için yatınma girebilecek-
lerini, bu yatınmlann da tek-
noloji ağırhklı olması gerekti-
ğini belirtti.
Başbakan Demırel'e TABA
yemeğinde devlet bakanlan
Cavit Çağlar, Mehmet Batallı
Enerji ve Tabiı Kaynaklar Ba-
kanı Ersin Faralyalı, Ulaştır-
ma Bakanı Yaşar Topçu. Sağ-
lık Bakanı Yıldırım Aktuna ilc
DPT Müsteşan İlhan Kesici.
KOİ Başkanı Üstün Sanver
Merkez Bankası Başkanı Rüş-
dü Saracoğlu eşlik etti.
Başbakan Süleyman Dcmi-
rel'e daha sonra bir brifing
veren TABA Yönetim Kuru-
lu, yabancı sermaye, savunma
sanayii, Türk-Amerikan iliş-
kileri ve Türkiye'nin tanıtımı
konusunda sorunlan anlattı-
lar. Procter and Gamble'ın
yetkilisi, kokulu çamaşır su-
yunda karşılaştıklan sorunla-
n anlatarak dünyanın her ye-
rinde sattıklan bu malın
Türkiye'de engellenmesinden
şikâyet etti. Konuyla ilgili ola-
rak Sağlık Bakanı Yıldınm
Aktuna'nın açıklamalannı da
dinleyen Başbakan, önümüz-
deki hafta konunun ele alına-
cağını belirterek Sağlık Ba-
kam'ndan sorunu mutlaka
çözmesini istedi.
Coca-Cola yetkililerinin de
ürünlerinin dağıtımı konu-
sunda destek istemesi üzerine
Başbakan. Türkiye'ye yaban-
cı sermaye çekmenin yolunun
ilk önce mevcutlann sorunla-
nnı çözmek olduğunu belirte-
rek bu konuda Devlet Bakanı
Cavit Çağlar'm tek yetkili ol-
duğunu, her türlü sorunun
ona iletilmesini istedi. Tesktil-
ciler de ABD kotalannın dol-
durulamadığını hatırlatarak
kamu ve özel sektörün el ele
verip Türk ürünlerini tanıtma
kampanyası açmasını istedi.
Demirel, bu konuyu ABD zi-
yaretinde ele alacağını söyle-
di.
Iktisat Fakültesi mezunlan, istikrarpaketini tartıştı
Ekonomi Servisi - Koalis-
yon hükümetinin ekonomi
paketi. İktisat Fakültesi Me-
zunlan'nca da "beğenilmekle
birlikte" eleştiri bombardıma-
nına tutuldu.
İktisat Fakültesi. Mezunları
Cemiyeti'nce dün İstanbul'da
The Marmara Oteli'nde dü-
zenlenen "Ekonomik Paket
Neler Getirdi" konulu toplan-
tıya katılan ekonomistler,
KİT'Ierin özelleştirilmesi, iç-
dış borçlar, vergi gibi konular-
da istikrar paketine yönelik
eleştirilerini dile getirdiler.
Topjantının açılışında konu-
şan İstanbul Üniversitesi İkti-
sat Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Esfender Korkmaz, pakette
öngörülen vergi artışı hedefi-
ne ulaşmakta zorluklar çıka-
cağını söyledi. Korkmaı,
geçmiş döneme yönelik eleşti-
rilerin de uygulanan anti-enf-
lasyonist politikalan olumsuz
yönde etkilediği görüşünü sa-
vundu.
Prof. Dr. Yüksel Ülken'in
başkanlığını yaptığı oturuma
i ahlakımız yok'katılan Prof. Dr. Gülten Kaz-
gan. istikrar paketinde "kabul
etmiyonım" diyecek hedef bu-
lunmadığını belirterek, şunla-
n söyledi:
"Kamu açıkları enflasyonu
körüklüyor demek doğru değil.
Sorunun kaynağı olarak kamu
açıklarından söz etmek abesle
iştigaldir. Paketin en büyük
eksikliği burada yatıyor. Ka-
mu açığı başka sorunlann so-
nucudur." Kazgan, İtalya'da
iç borçlanma senetlerinin hal-
ka satıldığmı. bu yöntemin
enflasyonist sonuçlar doğur-
madığını kaydetti. Vergi affı-
na karşı çıkan Gülten Kaz-
gan, "Bu ülkede zaten vergi
ahlakı yok. Bir de af gerirince
vergi ahlakı iyice dejenere olu-
yor" dedi.
Prof. Selçuk Abaç, ise ban-
kacılık sektörünün sorunlan-
na değinerek, pakette teşvik
edilmeyen tek kesimin banka-
cılık olduğunu belirtti. BaniLa-
cılık sektöründe bir reforma
gidilmesi gerektiğine işaret
eden Abaç, "Sektör bazında
önentli mali yapı sorunlan olan
ve göründüğünün aksine yete-
rince kârlı olmayan bankacılı-
ğın za\ ıfiatılması değil, güçlen-
dirilmesi gerekir ki ekonomik
paketin finans reformuyla ilgili
en önemli eksiği buradadır" di-
ye konuştu.
Gazeteci-yazar Mustafa
Sönmez paketten şok kararlar
çıkmadığını vurgulayarak, so-
runlann çözümü için, uygu-
lanmasında politik güç gerek-
tirecek radikal kararlara
gereksinim duyulduğunu söy-
ledi. Sönmez, bu radikal ka-
rarlan, "İç ve dış borçlarda
konsolidasyona gidilmesi" ve
Prof. Salih Neftçi tarafından
gündeme getirilen "yûksek ge-
lir gruplarından ek vergi alın-
ması" olarak sıraladı. Sön-
mez, ''Alınan önlemler, geçmiş
iktidarların hatalarını gider-
meye yönelik önlemlerdir. Oy-
sa Türkiye ekonomik ve siyasi
olarak olağanüstü dönemden
çıkmıştır. Dolayısıyla olağa-
nüstü önlemler alınmalıydı"
dedi. Sönmez, KİT'Ierin özel-
leştirilmesinin "Tûrkiye'nin
kapitalistleşme sürecini ta-
mamlavamamış olması nede-
niyle" uygun olmadığı görü-
şünü savundu.
Borsa aracı kurum üyesi
Mustafa Yılmaz ise, Prof.
Abaç tarafından dile getirilen
"bankaların kârlı olmadıklan-
na" ilişkin görüşe katılmadığı-
nı, bankacılık sektörünün en
az vergi ödeyen, yüksek kâr
eden sektör olduğunu söyledi.
Panelistlerden Prof. Dr.
Doğan Kargül, KİT'Ierin eko-
nominin kamburu olduğunu
söyledi. Vergi konusunda pa-
kette köktenci kararlar bulun-
madığını, belirlenen hedefle-
rin de gerçekci olmadığını öne
süren Kargül, "Yüzde 5.5 ola-
rak belirlenen bflyüme hızı faz-
la, bu 3.2 olmalıydı. Enflasyon-
da yüzde 42 olarak belirlenen
hedef de fazla iyimser. Bana
göre 1992'de yüzde 62'den aşa-
ğı enflasyon olmaz" diye ko-
nuştu.
ŞARK SİGORTA
TÜRK ANONİM ŞİRKETİ'NDEN
HAYAT SİGORTALILARINA
DUYURU
Şirketimız, başlıca ortaklarımız arasında yeralan; Koç Holding A.Ş.,
Rıunione Adriatica Di Sicurta S.p.A. Allıanz Aktiengesellschaft Holding ve
The Tokio Marine and Fıre Insurance Co. Ltd. ile birlikte Şark Hayat
Sigorta A.Ş. iınvanıyla. 15 Milyar TL sermayeli yeni bir şirket kurmuştur.
Şark Hayat Sigorta A.Ş.. sadece hayat ve hastahk branşlannda çalışmak
üzere: Şirketimizden hayat. hastalık ve hayat-hastalık teminallanna bağlı
ferdi kaza poliçesi almış Sigortalılarımıza daha iyı hızmet vermek amacıyla:
1 Ekim 1991 tarihinden itibaren faaliyete geçmiştir.
Bu nedenle Şirketımizce düzenlenmi^ olan Özel Emeklilik Sigortası
(Grup ve Ferdi). Büyüyen Çocuk Sigortası, Şark Hayat Sigorta.sı, Hastahk
Sigortası (Grup ve Ferdi) ve Yıllık Vefat Sigonası (Grup ve Ferdi)
portfÖyü, T.C. Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsleşarlığf nın izni ile
Şark Hayat Sigorta A.Ş.'ne devredilecektir.
İlgililer devir i^lemine. 2 ay içinde T.C. Başbakanlık Hazine ve
Dış Ticaret MiiMeşarlığı nezdinde itiraz edebilirlcr.
Durum. Sigorta Murakabc Kanunu'nun 24. ınaddesi uyannca tuııı
Şark Hayat Sigortalılarımı/a cluyurulur.
Saygılanmızla.
ÇSARKS/GORTA
EKONOMİDE KULİS
MERAL TAMER
sosise benzemesinTÜSİAD Başkanı Bülent
Eczacıb^şı, "Yasaların yapı-
lışı, domuz sosisinin imala-
tına değil, döner kebabına
benzesin" diyor. Eczacıbaşı:
nın bir isteği daha var:
"Asansörü görmeden bin-
meyiniz."
Hafta içinde Ankara'da ya-
pılan Business International
toplantısında konuşan Ecza-
cıbaşı, dolgun içerikli konuş-
masını tarihten ve günümüz-
den ilginç örneklerle süsle-
yince, izleyicileri ağzının içı-
ne baktırdt. Basına kapalı
toplantıda konuşmasını ingi-
lizce olarak yapan Eczacıba-
şı, izleyenlere önemli mesaj-
lar verirken aynı zamanda da
yer yer kahkahalara boğdu.
Eczacıbaşı'nın konuşması,
toplantının ertesi günü her ne
kadar bir gazeteye "Eczacı-
başı yabancılara gerekli ko-
şullar oluşmadan Türkiye-
de yatınm yapmayın dedi"
şeklinde yansıdıysa da bize
göre konuşma İngilizce oldu-
ğu halde toplantıya katılan
yabancılardan çok Türk hü-
kümet yetkililerine dönüktü
ve muhtemelen TÜSİAD'ın 1-
Liberalleşelim derken yerlı
sanayiyi çökertmeyelim ve 2-
Yasalar hazırlanırken özel
sektörle diyalog kurulsun, yo-
lundaki iki temel görüşünü
devlet yetkililerine bir kez da-
ha (belki İngilizce olursa da-
ha iyi anlarlar) hatırlatmayı
amaçlıyordu.
Konuşmasının bir yerinde
entemasyonalleşme ile li-
beralleşmenin aynı şey ol-
madığını vurgulamak ister-
ken Türk sanayiinin ancak dı-
şa açılarak gelişebileceğini,
ne var ki liberalızasyonun bü-
yük bir dıkkatle ve ülke sanayı
politikalarına uyuin içinde yü-
rütülmesi gerektiğini belirten
Eczacıbaşı, "gerekli koşul-
lar yaratılmadan dikkatsizce
aşırı liberalizasyona gidil-
mesi, enternasyonal bir sa-
nayinin yaratılması yerine,
imalat sanayiinin çöküşünü
doğurabilir ve bunun ör-
nekleri dünyada görülmüş-
tür" dedikten sonra şu hoş
örneği verdi:
"Devlet Planlama Teşki-
latımızın binasını ziyaret et-
miş olanlar, asansörlerin
kapısı üzerindeki bir uyarı
yazısını görmüş olabilirler.
Bu yazı, binaya her girişim-
de dikkatimi çeker ve her
seferinde gülümsemekten
kendimi alamam. Asansör-
lerin kapısında Asansörü
görmeden binmeyiniz' yazar.
Herhalde bu yazı, asansörü
Bülent Eczacıbaşı
görmeden binmeye kalkan
bir zavallının akıbeti görül-
dükten sonra buraya kon-
muştur. Bu yazının DPT bi-
nası içinde yer almasmın
sembolik değerini ilginç
bulurum. Belki de hepimi-
zin bu yazıyı, çalışma masa-
larımızın karşısına asma-
mızda yarar vardır."
Bir süreden beri kamu-özel
kesim işbirliği üzerinde ısrar-
la duran, hükümetten tek is-
teklerinin ekonomik ve sos-
yal konsey kurulması oldu-
ğunu sık sık vurgulayan Ec-
zacıbaşı, alınacak her karar
ve yasa tasarısının açıklık or-
tamı içinde tartışılması ve çe-
şitli kesimlerin görüşlerinin
alınması gereğinin altını çi-
zerken de Fransız Meclisi'n-
de Kont Mirabeau'nun "so-
sisleri'ne gönderme yapa-
rak izleyicileri etkiledi:
"Entemasyonalleşme yo-
lunda önemli bir görevimiz,
kamu-özel kesim işbirliği-
nin sağlanmasıdır. Her ka-
rar çeşitli kesimlere danışı-
larak yürürlüğe konmalı,
mantığı ve gerekçesi belli
olmayan karariarla işadam-
larının önüne sürprizler çı-
kartma alışkanlığından
mutlaka vazgeçilmelidir.
Tarihte bir grup üniversi-
te öğrencisi, Fransız Mecli-
si'ni ziyarete gitmişler. Din-
ledikleri anlamsız tartışma-
lar ve konuşmalar karşısın-
da dehşete düşmüşler. Bir
ara çirkin, acayip bir ada-
mın kendilerini izlemekte
ve kıs-kıs gülmekte olduğu-
nu görmüşler. İçlerinden bi-
ri 'Niçin gülüyorsunuz
mösyö' diye sormuş. Kont
Mirabeau cevap vermiş: 'Si-
zin saflığınıza gülüyorum. Ya-
salar domuz sosisi gibidirler.
Nasıl yapıldıklarını görme-
mek daha iyidir.'
Türkiye'nin bir Müslüman
ülke olduğunu unutmaya-
lım. Yasaların yapılışı sosis
imalatına değil, belki döner
kebabının yapıhşına benze-
meli. Kararlann nasıl alındı-
ğını herkes görebilmeli ve
anlayabilmeli."
Nil-Kordsa, Tai-Kordsa
Sabancı
Holding üst
yöneticisi ve
Kordsa Genel
Müdürü Güler
Sabancı, TÜ-
SİAD Genel
Kurulu'nun ar-
dından aynı Güler Sabancı
akşam Tayland'a uçtu. Nede-
ni; Kordsa Tayland'da komp-
le bir kordbezi fabrıkası kuru-
yor. Neden Tayland'da? Çün-
kü Uzakdoğu'nun kaplanları
olarak nitelenen
T
ayland, Ma-
lezya ve Endonezya son 10
yılda lastik pryasasında istik-
rarlı bir büyüme gösterdi. Ay-
nca Malezya, lastik sektörün-
de kullanılan standart-20 ad-
lı kauçuğun cenneti. Dünya
üretiminin yüzde 80'i bura-
dan çıkıyor. Zaten Sabancı
grubu da kendi kauçuk ge-
reksinmesini Malezya'dan
yaptığı ithalatla karşıhyor.
Kordsa, Tayland'da kurula-
cak fabrikaya yüzde 25 ortak.
Teknolojiyi, know-how'ı götü-
rüyor. Aynca satışlardan bel-
li bir yüzde olarak bir defaya
mahsus değil, sürekli olarak
teknoloji parası alacak (ro-
yalty).
Tai-Kordsa tek de değil.
Bir de Mısır'da Nil-Kordsa
kuruluyor. Kordsa'nın Mısır
:
daki fabrikada ortaklığı yüzde
40. Mısır'da eskiden beri dev-
lete ait büyük bir lastik fabri-
kası var. Kordsa da buraya
kordbezi satıyormuş. Son dö-
nemde Mısırlı bir özel sektör
kuruluşu Sabancılara "Gelin
ortak fabrika kuralım" de-
miş.
Ortaklık paylarında Saban-
cıların azınlıkta olduklarına
bakmayın. Mısır'da da Tay-
land'da da proje yönetimi
Kordsa'da. Genel müdürler
de Türk olacak. Güler Sa-
bancı şu günlerde hem yo-
ğun bir tempo içinde hem de
hayatından memnun: "Kord-
sa artık çokuluslu bir şirket
oldu. Bir Türk şirketinin bu
çapta teknoloji transferi ve
royalty alma hakkı sanırım
ilk kez" diyor.
Saracoğlu ve alfabetik sıraEkonomiden sorumlu
bakan ve
bürokratlarıyla
TÜSİAD'daadeta
gövde gösterisi
yapan
Başbakan Demirel,
takdim sırasında
Saracoğlu'nu neden
en sona bıraktı?
Merkez Bankası Başkanı
Rüşdü Saracoğlu, para
programını dün açıklayacak-
tı, ama nedense önümüzde-
ki haftaya ertelendi. Kimine
göre de program belki gele-
cek hafta da açıklanmaz.
Rüşdü Saracoğlu
Açıklanırsa da açıklayan Sa-
racoğlu olmaz.
Nedenine gelince... Eko-
nomi kulislerinde Demirel hü-
kümetinin Merkez Bankası
Başkanı'na "paranın
Cebe sığsın diye..
Iş âleminin ağır topları 20
yıl önce TÜSlAD'ı kurarken
Japonların işveren kuruluşu
Keidayren'den çok etkilen-
mişler. Hatta TÜSİAD'ın ya-
yın organı GÖRÜŞ'ü planlar-
ken Türkiye'de alışılmamış
küçücük boyutlu bir dergiyi
benimsemişler. Nedeni, Kei-
dayren'in dergisi de cebe sı-
ğacak kadar küçük boyuttay-
mış ve Japon işadamları
metroyla evden-işe işten-eve
gidip gelirken ceplerinde ta-
şıdıkları bu dergiyi okuyabili-
yorlarmış.
TÜSİAD'ın GÖRÜŞ dergisi
hafta başında "yenilenmiş"
ve boyutları eski haline göre
epey büyümüş olarak basına
takdim edildi. Derginin boyut-
larının büyümesiyle ilgili ola-
rak da şu espri yapılıyor:
"Bizim işadamlarının hic-
biri islerine kitte ulaşım
araçlanyla gidip gelmedlkle-
rlne göre cebe sığacak bü-
yuklüfcte bir dergiye de ge-
rekyok."
patronu" muamelesi yapma-
dığı, Şaracoğlu'nun ise bu
görevi hakkıyla yapamaya-
caksa hiç yapmamaktan ya-
na olduğu yolunda söylentıler
var.
İş âleminin çoğunluğu,
"Saracoğlu giderşe yazık
olur" görüşünde. Öte yan-
dan "yurt dışında da yurt
içinde de kapanın elinde
kalacağı için tepesi atarsa
§ider, müdanaası olmaz"
iyorlar.
Süleyman Demirel, bakan
ve bürokratlarıyja gövde gös-
terisi yaptığı TÜSlAD'da bu
"kaygıları pnaylar biçirnde
davrandı. TÜSİAD üyelerine
önce bakanlarını takdim eden
Demirel, daha sonra sıra bü-
rokratlara gelince, önce Ja-
ponya seyahati nedeniyle Ha-
zine Müsteşan Tevfik Altı-
nok'un toplantıya katılamadı-
ğını belirrji. Ardından DPT
Müsteşan llhan Kesici'yi tak-
dim etti. Sonra 'Kamu Çrtak-
lığı Idaresi Başkanı Üstün
Sanver de burada' dedi. En
son olarak ise söz konusu
dört bürokrat arasında en kı-
demlisi olan Merkez Banka-
sı Başkanı Rüşdü Saracoğ-
lu'nu takdim etti.
Bu takdim sırası, TÜSİAD
üyelerini epey şaşırttı. Hatta
"Demirel acaba soyadlanna
göre alfabetik sıralama mı
yaptı" şeklinde espriler
yapıldı.
Paslanmaya çare
Turgut Özal'ın gerek
Başbakanlığı, gerekse
Cumhurbaşkanlığı dö-
nemlerinde dış gezileri
kaçırmayan, bu geziler-
de özellikle "felekten
gece çalan" bir işada-
mı, Ankara'da Cumhur-
başkanı Özal'ın verdiği Turgut Ozal
yılbaşı resepsiyonunda Özal'a yakınmış:
"Beyefendi Daslandtk, bizi ne zaman bir
S
»rlere götüreceksiniz?"
zal, Güniz Sokagı adres göstermiş: "O
işler bizden geçti. Sizi aruk Süleyman ba-
banız götürsün..."
Başbakan Demirel'e duyurulur: Resmi
yurtdışı gezileri için kam kaynayan, bir Uzak-
doğu turu atmaya can atan, babanın bu ko-
nudaki "kurtancılığmı" da bekleyen işa-
damları var.
Özal döneminde bol bavullu, bol şenlikli
yurtdışı gezilerine "alışmış" olanlar da
ANAP'tan devralınan sorunlardan biri!
Kamhi'nin dalgınlığı
Profilo Holding'in sa-
hibi İKV Başkanı Jak
Kamhi, gençliğinde
çok dalgınmış. Kara-
köy'de bürosu olduğu
yıllarda migrenden ra-
hatsız olduğu için dok-
tora gitmiş. Doktor da
ilk önlem olarak kendi- J a k
Kamhi
sine "çayı-kahveyi bırakın" demiş.
Kamhi, doktordan döner dönmez odacıyı
çağırmış ve "Bundan sonra misafir geldi-
ginde sadece tek kahve yada çaygetire-
ceksin tamam mı" demiş.
Aradan 2 gün geçmiş. Kamhi ofisinde bir
misafiriyle otururken gözü odacıya takılmış.
Odacının elinde 2 kahve!.. Kahveyi bir gü-
zel içmiş. Misafiri gidince de ilk işi odacısı-
nı çağırıp hesap sormak olmuş:
"Ben sana tek kahve getireceksin diye
tembih etmemiş rniydim?"
Odacının yanıtı: "Beyefendi 2 gün öyle
yaptım. Ama misafirlere çok ayıp oldu. Ge-
tırdiğim bütün kahveleri siz içtiniz..."