Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER 12 OCAK 199.
ÖZGÜRCE
TURKER ALKAN
Kafalara Ince Ayar
Uzun yıllar yurtdışında kalmıştı. Dönüş sonrası izlenim-
lerini anlatıyordu. "İlk zamanlar, en büyük sıkıntıyı kolalı
içeceklerde yaşadım" diyordu, "hangi markayı istesem,
garsonlar öbür marka içeceği getiriyorlardı. İtiraz edince
de, 'Abi ne farkı var yani?' deyip geçiştiriyorlardı. Artık ben
de alıştım. Garsonlara karşı çıkmadığım bir yana, bu iça-
cekler arasında ayrım da yapmaz oldum."
Oysa, farklılaşmak, ince ayrımlara dikkat etmek, uygar-
lık gelişmesinin en duyarlı ölçütleridir.
Toplum yaşamının gelişmesi, kurumlara yüklenen iş-
levlerin ince ayrımlara uğrayıp farklılaşması ile olmuştur.
Ekonomide de kalkmma, sürekli olarak artan bir işbölü-
münün sonucudur.
İnce farklılıklann ayrımına varmak, her gelişmenin te-
mel taşı gibi gözüküyor.
Eski uzunluk ölçüleri, ayağın veya kolun uzunluğuna;
zaman ölçüleri ise güneşin gökyüzündeki yüksekliğine
bağlı idi.
Şimdi, milimetrenin ve saniyenin binde birini ölçecek
yöntemler geliştirildi. Elektron mikroskoplarının önünde
yepyeni bir dönya açılıyor. Mikro motorlar üretiliyor. Bir
santimetrekarelik bil- — — — — — — — — —
Fizik dünyadaki her
gelişme, zihin dünyamızda
da yankılanmaktadır.
Bilimde, teknolojide ve
toplumsal yaşamda ince
ayrımlaryapıyorsak,
düşûnce yaşamımızda da
ince aynmlar zonınluluk
kazanır.
gisayar yongasının
üzerine binlerce dev-
re sığdırılıyor.
Fizik dünyadaki
her gelişme, zihin
dünyamızda da yan-
kılanmaktadır. Bilim-
de, teknolojide ve
toplumsal yaşamda
ince aynmlar yapı-
yorsak, düşünce ya-
şamımızda da ince
aynmlar zorunluluk
kazanır. — — — — — — — — —
Ama, bu ayrımları yapmamak, yapanları da önemse-
memek, sürüp giden bir Ortaçağ hastalığımız değil mi-
dir?
Hasan Cemal, Körfez Savaşı sırasında ızlediği yayın po-
litikasını özetlerken "Savaşa karşı çıkmamız gerekiyordu"
demişti, "ama Saddam'ın çizgisine düşmeden."
İşte bu tür 'amaiar, düşünce çağdaşiaşmasının anah-
tarını ellerinde tutan sihirli sözcüklerdir.
"Ben sosyalistim, ama Stalinci degilim."
"Ben özgürlük ve demokrasiden yanayım, arna anarşi
v© teröre karşıyım."
"Ben işkenceye karşıyım, ama polis ve askere karşı yü-
rütülen cinayet eylemlerini de kınıyorum."
"Ben sağcı ve muhafazakârım, ama kafatasçı, Turan-
cı, yayılmacı, militarist değilim."
"Ben dindarım, ama dinci ve şeriatçı değilim."
"Ben Kürt halkının kültürel kimliğinin tanınmasını, Kürt
temsilcilerin Meclis kürsüsünden özgürce konuşabilme-
sini savunuyorum, ama PKK terörüne karşıyım."
"Ben sizden ve görüşlerinizden hiç mi hiç hoşlanmı-
yorum, ama sözünüzü kesmeden sonuna dek dinleyecek
kadar kendi özüme saygılıyım."
'Ama's\z ve ince ayrımsız bir uygarlık olabilir mi?
Zamlar ve maaş anketi
• ANKARA (AA) — Başbakan Süleyman Demirel'in
"hükümetin yumuşak karnı" olarak nitelediği koalisyonun
popülaritesi konusunda Gallup ve Piar kuruluşlarına bir
anket yaptırttığı ö|renildi. Yapılan son zamlar ve memur
maaşlanndaki artışın yetersizliği konusundaki tartışmalara
karşılık her iki şirkete yaptjrılan anketler, vatandaşın yüzde
50'sinden fazlasının hükümetin başka çaresi olmadığı
görüşünde olduğunu ortaya koydu.
'Sol Kemalizme Bakıyor'
• ANKARA (AA) — Metis Yayınevi, Türk solunun
Kemalizmden etkilenmesini, nedenleri ve sonuçlarıyla ele
alan "Sol Kemalizme Bakıyor" başlıklı ilginç bir kitap
hazırladı. Araştırmacı-gazeteci Ruşen Çakır ve araştırmacı
Levent Cinemre tarafından hazırlanan kitap, Türkiye'nin
yakın tarihini ele alırken sosyalizm, diinya komünist
hareketi, ulusçuluk, Kürt sorunu gibi Türk solunun
gündemindeki birçok konuyu ele alıyor. Metis Yayınevi'nin
siyah beyaz güncel dizisinden yayımlanan kitapta Murat
Belge, Mete Tunçay, Levent Köker, Taha Parla, Asaf Savaş
Akat, Şirin Tekeli, Ertuğrul Kürkçü gibi Türk solunun
değişik kesimJerinden isimleri, Kemalizmle sol çizginin ortak
ve karşıt noktaları konusundaki değerlendirmeleri yer alıyor.
Gürkan; Hükümet rurine girmesin
• BALIKESİR (AA) — SHP TBMM Grup Başkanvekili
Aydın Güven Gürkan, SHP-DYP koalisyonunun fcmgunkü
koşullarda sorunlara yanıt verebilecek en şanslı iktidar
olduğunu belirterek, baskı gruplarının hükümetin rutine
girmesine izin vermemeleri gerektiğini söyledi. Balıkesir
Barosu tarafından düzenlenen 'Yeni dönemin başında
demokrasimiz, insanımız ve ulusal bütunlüğümuz' konulu
toplantıda konuşan Gürkan, demokrasinin toplumun ve
devletin yeniden duzenlenmesi sorumluluğunun şimdiki
iktidarda olduğunu bildirdi.
Kıımarın millisi olmaz
• ANKARA (ANKA) — ANAP'ın ilginç
yasa teklifi vermekle ünlenen milletvekili
Orhan Ergüder, Milli Piyango İdaresi'nin
başındaki "milli" kelimesinin kalkması için
teklif verdi. ANAP Istanbul Milletvekili
Orhan Ergüder hazırladığı yasa teklifınin
gerekçesinde milli sözcuğünün çok titizlikle kullanılması
gerektiğini belirtti. "Kumarın millisi olmaz" düyen Orhan
Ergüder, milli ve ulusal gibi sözcüklerin Türkiye'nin
bütününü temsil eden, ülke geneli açısından önem taşıyan
tanımlamalarda kullanılmasının uygun olduğunu kaydetti.
Ergüder, "Milli Piyango İdaresi"nin adının "Türk Piyango
İdaresi" ya da "Türkiye Piyango İdaresi" biçiminde
değiştirilmesini istedi.
Demirkent. basını anlattı
• İSTANBUL (ANKA) — Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
Nezih Demirkent, 1991 yılında Türk basınının talihsiz bir
dönem yaşadığını, basında kurumsallasma yerine
duygusallığın ve yüzeyselliğin ağır bastığını söyledi.
Demirkent, artık yazılı basın ve görsel basının bir iletişim
kavramı altmda ele alınması gerektiğini ifade etti. İletişim
Araştırmaları Derneği'nin (İLAD) düzenli olarak
sürdürdüğü söyleşiler çerçevesinde Nezih Demirkent "Basın
91'e genel bakış" konulu bir konferans verdi.
Ahmet ÖzaTdan suç duyunısu
• Istanbul Haber Servisi — Ahmet Özal ve Turgay
Aksoylu'nun avukatı Münci fnci, Starl'e 20 milyar liralık
ihtiyati haciz konulması üzerine İmar Bankası'nın verdiği
teminal mektubunun sahte olabileceği iddiasında bulundu.
lnci, gerçeğin anlaşılması için İstanbul Cumhuriyet
Savcılığı'na, îmar Bankası yetkilileri ile Magic Box
International Reklamcılık ve Filmcilik Sanayi ve Ticaret
A.Ş. yetkilileri Cem Uzan ve Yekta Okur hakkında suç
duyurusunda bulunma kararı aldıklarını söyledi. Teminat
mektubu ile ilgili olarak Merkez Bankası'ndan tatminkâr bir
yanıt ahnamadığını kaydeden İnci, ödeme güçlüğü içinde
olduğunu savunduğu Imar Bankası için Hazine ve Dış
Ticaret Müsteşarlığı ile Merkez Bankası'nın soruşturma
başiatmamasının hayret verici olduğunu bildirdi.
Cumhurbaşkonı'nın "Bertim kurduğum parti bu değil" dediği öğnmüdi
Özal,ANAP'ada muhalifCumhurbaşkanı Özal'ın eski ANAP milletyekillerini gruplar
halinde kabul ederek görüşeceği öğrenildi. Özal'ın
milletvekillerine Adnan Kahveci hakkında görüş sorması,
kulislerde "Özal, Yılmaz'ın yerine Kahveci'yi hazırlıyor"
değerlendirmelerine neden oldu.
CANAN GEDİK
ANKARA — Cumhurbaşkanı Turgut
özal, "ANAP'ın erime sürecini" durdur-
mak amacıyla yeni bir siyasi atak hazırlığı-
na girişti. Cumhurbaşkanı'nın ANAP Ge-
nel Başkanı Mesut Yümaz'a karşı eski
ANAP milletvekilleri ile gruplar halinde
toplantılar yapacağı ve yeni bir genel baş-
kan için nabız yoklayacağı öğrenildi.
Cumhurbaşkanı Turgut özal, yeni yıl re-
sepsiyonunun ardından kendisiyle görüşme
isteginde bulunan bazı eski ANAP millet-
vekillerini kabul ederek uzun süre görüş-
tü. Edinilen bilgiye göre Özal, bu görüşme-
lerde ANAP'tan milletvekillerini de grup-
lar halinde kabul etmeyi düşündüğünü be-
lirterek, partinin geleceğinin tartışılmasmı
istedi. Görüşmelerin bu hafta içerisinde
başlayacağı bildirildi.
Edinilen bilgiye göre Cumhurbaşkanı
özal, ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz'ı
da, "kindar, vefasız, soğuk ve durgun" ola-
rak niteledi. özal'ın değerlendirmelerinden
bazılan şöyle:
— 1983'teki seçim bildirgesini iyi okuyun.
Benim kurduğum parti, bu parti değil. Şim-
diki ANAP ile 1983'teki ANAP arasında
hiçbir benzerlik yok. Ben aynldıktan son-
ra kalan kadrolar ANAP'a gerektiği gibi sa-
hip çıkamadı.
Partinin şimdiki yönetimi renksiz ve si-
lik. Ana muhalefet partisi olarak hiç sesle-
ri çıkmıyor. Sanki bir şeyden çekiniliyormuş
gibi davranıyorlar. Oysa herkesin çıkıp ko-
nuşması lazım. Hükümetin yanlışlannı an-
latmaları lazım. ANAP yönetimi bunu ya-
pamayınca ben kendim muhalefet yapmak
zonında kalıyorum.
— Koalisyon hükümetinin geleceği yok.
lktidara yönelik hiçbir hazırhklan ve kad-
rolan yok. önemli bazı görevlere getirdik-
leri isimler yanhş. Bu kadrolarla uzun süre
iktidan götürmeleri mümkün olamaz. SHP
kurultayını beklemek lazım. Kurultaydan
sonra koalisyon hükümetinde büyük sıkın-
tılar ortaya çıkabilir. Demirel, büyük hata-
lar yapacaktır ve ANAP yeniden milletin
umudu haline gelecektir.
— Partiye sahip çıkılması gerekir. Mesut
Yılmaz, partiye sahip olamadı. Çevresini sa-
ran küçük bir grubun dışına çıkamadı. Et-
rafındaki grup da tabanı olmayan etkinliği
bulunmayan isimler. Bu şekilde giderlerse
ANAP tükenir, ben buna razı olamam. Iş-
ler daha da kötüye giderse partinin başına
geçerim.
Yıldınm Akbulut ile bu işler yürümezdi.
Mesut Yılmaz ANAP için bir çıkış umudu
olabilirdi. Onun için destek olduk. Ancak
Mesut Yılmaz bu işi götüremiyor. Duygu-
larmı asamıyor. Partinin birlik ve bütünlü
ğûnü sağlayamadı.
— Mesut Yılmaz bizi de yalnız bıraktı.
Ben ANAP'ın kurucusuyum. Bizleri savun-
muyor ve yalnız bırakıyor. Vefasızlık örne-
ğini bizlere karşı da veriyor.
Cumhurbaşkanı Turgut özal, görüştüğü
eski ANAP milletvekillerine, Mesut Yıl-
maz'la ANAP'ın daha fazla gitmeyeceği go-
rüşünü aktardıktan sonra eski Maliye Ba-
kanı Adnan Kahveci hakkında görüşlerini
sordu. Eski milletvekilleri Kahveci hakkın-
da olumiu görüşler dile getirdiler. özal'ın
Adnan Kahveci ismini ortaya atması,
ANAP kulislerinde "özal, Yılmaz'ın yeri-
•c Adaan Kahveci'yi hazırlıyor" yorumla-
nna yol açtı.
özal eski milletvekilleriyle göruşurken,
eşi Semra özal da hazır bulundu. Görüş-
mede yer alan milletvekilleri, Cumhurbaş-
kanı özal'ın çok sayıda partüi tarafından
telefonla arandı&nı, partUilerin Yılmaz'dan
yakmdıklannı, özal'ın bu yakınmalara kar-
şılık, IUnz daha bekJeyetbn. Ben ANAFm
yok otausua razı olamam'' karşılığını ver-
diğini ifade ettiler.
RP'nin dün yapılan İstanbul il kongresinde yiizleri peçeli kadınların çoklugu dikkati çekti. (Fotograf: TAMAŞA F. DU
istanbul il kongresinde konuşan RP lideri
Erbakan: Inönü,DemirePin taşeronu
İç Politika Servisi — Refah Partisi tstan-
bul İl Başkanlığı'na yeniden Recep Tayyip
Erdoğan seçildi. Abdi lpekçi Spor Salonu
:
nda dün yapılan 4. olağan il kongresinde
konuşan RP Genel Başkanı Necmettin Er-
bakan, hükümetin ABD'li ağabeylerinden
izin almadan ceketinin önünü bile ilikleye-
meyeceğini söyledi. Erbakan, Demirerin sü-
rekli kendisine taşeron' aradığını belirterek
"Şimdi de bula bula zavallı İnöüü'yü bul-
du, onun da halini göriiyoruz" dedi. Erba-
kan "uydurma hükümet" diye söz ettiği ko-
alisyon hükümetinin başbakanı Süleyman
Demirel'e de "ömür mü&aade etse de şu De-
mirel'e 500 defil, 500 bin gün versek, 500
santimlik iş bile yapamaz" eleştirisinde
bulundu.
Erbakan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu zibniyefin hiçbir iş yapamayacağı
bellidir. 6 defa oynanan oyunu bugün 7. de-
fa seyrediyonız. 50 giinde laf, laf, laf... O
heyet gelmiş
1
bu heyel gidiyor. Vakiflerini
boşa geçiriyoriar. Kendilerini bir kere da-
ha ikaz ediyoruz. Bu zihniyetle, bu kafayla
hiçbir şey diizelmez."
Divan başkanlığını RP Kocaeli Milletve-
kili Şevket Kazan'ın yaptığı kongrede tek
aday olarak Recep Tayyip Erdoğan yer al-
dı. Yapılan oylama sonunda Erdoğan yeni-
den il başkanlığına seçildi.
7 KURUITAYA DOĞRUSHP
Delegelere yakın markaj
FARUK BİLDİRİCt
ANKARA —
SHP'de Olaganüs-
tü Kurultay önce-
sinde tarafların
delege çalışmalan-
hız kazandı. Deniz Baykal Ada-
na'dan sonra dün de Afyon'a
giderken Başbakan Yardımcısı
ve Genel Başkan Erdal Inönü'-
nün Samsun gezisi iptal edildi.
Inönü'nün yerine Samsun'daki
SHP bölge toplantısına Geûel
Sekreter Cevdet Selvi katılacak.
Kurultay yaklaşırken tnönü
hükümet çahşmalanm da aksat-
mamak amaayla parti gezileri-
ni asgaride tutma karannı verdi.
Bu nedenle sadece 17 Ocak'ta
Uşak'a gidecek olan Inönü, 18
Ocak'ta Istanbul'da DİSK Ge-
nel Kurulu'na katılacak. Daha
önceden programlanmasına
karşın Samsun'daki toplanüya
da Selvi başkanlık edecek. Sel-
vi, Cumhuriyet'e "Parti ve hii-
kfimetin sördünnesi gereken
BOnnhı tsler var. Genel merkez-
ût görev aJanlar partinin, bökii-
mette görev alanlar da
bakanlıklann normal işlerini
yapmak zonında" dedi. Selvi,
sözlerini "Ama bir diger kısun
var Id hiçbir sonımluluklan ol-
madaa kurultayı kurtarma ve
yöoJendinne için tüm olanakla-
m ı seferber ediyoriar. Deiege-
ler banun farkına varacakür"
şekünde sürdürdü. Valiler ka-
YENİ SOCUNIİDERJ, AFYON DANIŞMA KURUI3AYTNA KATELDI
Baykal: îpoteklerden kurtulalıın
AFYON (Cumhuriyet) — SHP Antalya Milletvekili ve Yeni
Sol'un lideri Deniz Bavkal, 25-26 ocak tarihlerinde yapılacak olan
olağanüstü büyük kurultayın SHP adına çok önemli bir fırsat
olduğunu söyledi. Baykal, "Ciddi birdunım var. Parti gidiyor,
gidiyor, gidiyor. Gitmemesi için ne yapacağız. Hâlâ aynı inadı
mı sürdüreceğiz? Parti gidiyor, neyin kavgasını veriyoruz? Aynı
lafları söyleyerek aynı iddialan tekrarlayarak bir yere ulaşma-
mız mümkün değildir. Taze bir kafa ile yeni bir anlayışla zihni-
mizi ambargolardan, ipoteklerden. saplantılardan kurtaralım"
diye konuştu.
Deniz Baykal, dün Afyon İl Teşkilatı'nın "danışma kurulta-
yına" katılarak bir konuşma yaptı. Baykal şoyle dedi.
"Böylesi atıhmcı ruhlarla dunya bugüne geldi. Kıtaiarı o in-
sanlar keşfettiler. Si>asi partiler başarılara çoğu kez o insanlar-
la gittiler. Biz de kendimizi yenenin kazandıracağı imkândan yok-
sun bırakmayalım. Eskiye sevgimizi koru>alım. Herkesin hak-
kını takdir edelim. herkesin kıymetini bilelim, ama bu noktaya
geldikten sonra da yenilenmenin geregini görelim. Bunu elbirli-
ğiyle gerçekleştirelim."
rarnamesinin de kurultay sonra-
sına ertelendiği iddialanmn
doğru olmadığım savunan Sel-
vi, tüm uygulamalan kurultaya
bağlamamn gelenek haline gel-
diğini savundu.
Baykal da Adaca'dan sonra
dün günü birlik gezi için Af-
yon'a gitti. Baykal önümüzde-
ki günlerde Karadeniz ve
Içanadolu gezilerine de çıkarak
delegelerin nabzmı tutmaya ça-
lışacak. Baykal'a yakm çevrele-
re göre Baykal'ın aday olup
ohnaması için temel verilerden
birisi "geçen kurultayda Yeni
Sd'a oy vermeyen delegelerin
bagön partinin içinde buiundu-
gu sıkıntıyı görüp görmemele-
ri." Partinin içinde bulunduğu
zor durumun daha önce oy ver-
meyen delegelerce de fark edil-
mesi Baykal'ın kararını
etküeyecek. Nitekün Adana ve
İstanbul gezisinde edinilen izle-
nimler de bu doğrultuda.
Yeni Sol'da Baykal'm aday
olmaması ve "kendisine göreve
eağntanan zorunln olacak anı
bcklemesi" görüşünü savunan-
lar da bulunuyor.
Yenilikçiler dün Ankara'da
toplanarak kurultaya ilişkin po-
litûcalannı gözden geçirdiler. Bu
arada aralannda eski milletve-
kili Aytekin Kotil de İstanbul'-
dan Ankara'ya gelcrek
kunıtayla ilgili bazı temaslarda
bulundu. Koül'in yeni siyasi
oluşumlar için nabız yokladığı
öne sürüldü.
HEP kökenlüer devrede. KararDicle'nin görüşünden sonra verilecek
Dicle'ye üıraçtan önce istifa formülüANKARA (Curahuriyet Biirosu) — SHP
Merkez Yürütme Kurulu'nun "PKK'yı
d*stekleyen" demeçleri nedeniyle ûıraç is-
temiyle disiplin kuruluna sevk ettiği HEP
kökenli Diyarbakır Milletvekili Hatip Dic-
le'nin ihraç edümesine gerek kalmadan,
SHP'den istifa etmesi yöntemi görüşülüyor.
HEP kökenli milletvekilleri Dicle'nin An-
kara'ya dönüşünden sonra kendisiyle görii-
şerek olaya ilişkin tavırlarım belirleyecek.
SHP MYK'nın önceki akşam toplanarak
Dicle'yi disiplin kuruluna sevk etmesi HEP
kökenli milletvekilleri ile SHP arasındaki
ilişkiyi yeniden gündeme getirdi. HEP kö-
keıJi milletvekilleri hızla gelişen bu olaylar
karşısında "üziildüklerini" belirterek, "Bazı
güçler bazı kişileri bir yerlere taşımak isti-
yoıiar. Biz tam Genel Sekreter Cevdet Sel-
vi, Genelkurmay Başkanı Org. Doğan Gü-
reş ile görüşmüş ve birtakım olumiu geliş-
meler saglamısken böyle bir olay olması bu
gidişe darbe vurdu" değerlendirmesini yap-
tılar. Dicle'yi telefonla Viyana'dan arayarak
görüşen milletvekilleri öncelikie "Bagıınsız
Kıirt devleti kurmak istiyoruz" ve "PKK te-
rörü meşrudur" demecinin kendisine ait
olup olmadığım öğrenmek istediler. Dicle
de sözlerinin çarpıtıldığını savunarak "De-
mokratik yollann kapablmasınu Kürt hal-
kını giderek gerillaya yaklaştırdıgını ve
PKK'nm bir taban kazandıgını kabul etmek
gerektigini" söylediğini belirtti. Dicle, de-
mokratik çözüm yollarını savunduklarmı ve
Kürt-Türk halklarının karşı karşıya gelme-
sini istemediğini aktanrken, SHP'nin disip-
lin kuruluna sevk etmesini anlayışla karşı-
ladığını kaydetti. Dicle, Viyana'dan Almân-
ya'ya geçeceğini ve en geç çarşamba günü
Ankara'da olacağını, döner dönmez bir top-
lantı yaparak karar vermeleri gerektiğini
söyledi.
HEP kökenli milletvekilleri de Dicle'nin
bu açıklamalanndan sonra "Dicle ile otu-
rup konuşmadan bu konuda bir yorum
yapmama" kararı aldılar.
HAFTAYA
M BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
'de Liderlik Sorunu...
Askerlikte bilinen bir kuraldır:
Savaşın basında yapılan stratejik bir hatayı düzeltmek
zordur!
Tipkı hiç bilmeyen birine piyano çalmasını öğretmenin,
kötü çalan birinın tekniğini düzeltmekten çok daha kolay
olması gibi.
SHP, kuruluşundaki iki temel yanlışlığın cezasını çeki-
yor:
Birinci yanhş yapısaldı, bir "hizipler koalisyonu" olarak
kurulmasıydı. İkinci yanlış, liderlik konusunun çok hafife
alınmasıydı.
• • •
Nehru öldüğü zaman Hindistan Kongre Partisi içinde
birçok lider adayı vardı. Ama hiçbirisi, o aşamada kendi-
ni çoğunluğa kabul ettirebilecek güce sahip değildi.
Uzerinde "geçici" olarak birleşilecek bir isim arandı.
Zamanı geldiğinde itilip yeri "kolayl/kla" alınabilecek bir
isim.
jndra Gandi, bu ölçülere uygun "ideal" bir adaydı.
Nehru'nun kızı olduğu için kimse itiraz edemezdi. De-
neyimsiz bir kadın olarak da başarma şansı yoktu.
Ama hesaplar doğru çıkmadı. Kendisini ölünceye ka-
dar partinin başından atamadıkları gibi, daha sonra oğlu
Rajiv'in gelip onun da ölünceye kadar orada kalmasını en-
gelleyemediler.
iktidar güç demektir. Gücü elinde bulunduranı yenmek
ise zordur... İnsanlar, güçlüden yana olmanın rahatlığını
hep çekici ve "güvenli" bulurlar...
Erdal İnönü'yü -soyadından dolayı- bir "geçiş dönemi"
hesabı ile âdeta yalvararak getirenler yanıldılar. Kolaylık-
la gitmeyeceğini anladıklarında iş işten geçmişti.
Ama "Erdal Bey:
'in zaman içinde -
İndra Gandi gibi-
"tartışılmaz" lider
olacağını sananlar
da yanıldılar.
Sayın İnönü ne
gidiyor, ne de yerle-
şebiliyor.
Tıpkı Nietzsche1
nin yazdığı gibi. Ha-
ni mıknatıs demire
sormuş:
— En çok kimden nefret edersin?
— Senden, demiş demir; çünkü çekersin, ama kendin-
de tutacak kadar gücün yoktur...
• • •
Erdal İnönü, 1983'ten beri partinin basında ve hâlâ ör-
gütün yarıya yakınının desteğine sahip değil. Hâlâ tartış-
malı bir genel başkan... Genel başkanlık yıllarını iyi kul-
lanamadığı bu sonuçla açık.
Deniz Baykal, CHP'den beri lider adayı ve hâlâ taba-
nın çoğunluğu tarafından istenmiyor. Genel sekreterlik fır-
satını iyi değerlediremedı. Dar kadroculuk anlayışından
kurtulup, çevresini genişletemedi. Karşısında olanların bir
bölümünü olsun kazanıp kendini "doğal lider" konumu-
na getiremedi. Yazarak, konuşarak, basına anlatarak bir
"umut" yaratamadı. Açık ve kararlı olamadı.
Bilinen bazı önemli niteliklerine karşın güven vermiyor.
Üçüncü bir isim arayışları giderek yoğunlaşıyor. Akla
ilk gelen isimler ise Murat Karayalçın ile Mümtaz Soysal.
Karayalçın'ın çok başarılı görüldüğü belediye başkan-
lığı dönemini tamamlaması, büyük projelerini en azından
gözle görülür bir noktaya getirmesi çok önemli. Hem ken-
disi açısından hem de partisi açısından...
Soysal ise "aktif" siyasette henüz çok yeni. Aydınlar ara-
sında sahip olduğu saygınlığa, tabanın desteğini de ek-
lemek için zamana gereksinmesi var... Parti içinde belirli
aşamalarda "pişmeden" genel başkanlığa atlamanın sa-
kıncaları Erdal Inönü'de yaşanıyor.
• • •
SHP'nin liderlik sorununa çözüm nedir?
Eğer Erdal İnönü, Karayalçın ya da Soysal'dan birini
kendi adayı olarak kurultaya sunup bir tür "onursal önder"
konumuna çekilse, sorun çözülebilir. Bugün olmazsa altı
ay sonra...
Ama İnönü-Baykal ikilemı karşısında partiyi bölünmek-
ten ve erimekten kurtaracak tek çıkar yol ka/ıyor: Liderlik
sorununu şimdilik ikinci plana atacak bir formül bulmak!..
Lideri partinin vitrini olmaktan çıkaracak, "eşitler ara-
sında birinci" konumuna getirecek bir formül!..
Bu konuyu da gelecek haftaki yazımda ele alacağım.
İnönü-Baykal ikilemi
karşısında partiyi
bölünmekten ve erimekten
kurtaracak tek çıkar yol
kalıyor: Liderlik sorununu
şimdilik ikinci plana atacak
bir formül bulmak!..
ANAPKÜLÎSF
Taşarve Vuralhan
için iki iddia
ANAP kulislerinde Genel Sekreter Taşar'm 220
bin dolara dükkân aldığı, eski Teşkilat Başkan
Yardımcısı Ercan Vuralhan'ın 'Timeoui' adlı
eğlence merkezine ortak olduğu söyleniyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — ANAP kulislerinde,
partinin genel sekreteri, eski
Devlet Bakanı Mastafa Taşar
ile eski Teşkilat Başkan Yar-
dımcısı Ercan Vuralhan'-
ın, "milyarlık" yatırımlara yö-
neldikleri öne sürülüyor. Mus-
tafa Taşar'm Ankara'mn yeni
açılan Karum iş merkezinde 220
bin dolara dükkân aldığı kulis-
lerde yayılırken, Ercan Vural-
han'ın Timeout" adlı eğlence
kompleksine ortak olduğu id-
dia ediliyor. Taşar ve Vuralhan
ise bu söylentileri yalanladılar.
Bakanlığı döneminde kendi-
sine bağlı TÜGSAŞ'ta 300 mil-
yonluk pul alımı nedeniyle yol-
suzluk soruştunnası yürütülen
ANAP Genel Sekreteri Musta-
fa Taşar'm Karum iş merkezin-
de 220 bin dolara (yaklaşık 1
milyar 166 milyon lira) dükkân
aldığı kulislerde yayıldı. Iddia-
mn Cumhurbaşkanı Türgut
özal ve ANAP Genel Başkanı
Mesut Yümaz'a da iletildiği öğ-
renildi. ANAP'hlar Yılmaz'a,
"Hükümet, ANAP dönemine
ilişkin yolsuziuk iddiaiannı bir-
biri ardından kamuoyuna sa-
dınrken, siyasi sorumlulnk al-
mış ANAP yöoeticikrinin böy-
le bir dönemde milyarlık yatı-
runlara girişmeleri dogru değil"
dediler. özal'm da lişar hak-
kındaki söylentiler için
ANAP'h milletvekillerine, "Ba-
na kadar geldi, bunlar doğru
sözter defil" dediği ileri sürü-
lüyor.
ANAP Genel Sekreteri, Ka-
rum'da milyarlık dükkân alımı
iddialanyla ilgili olarak Cum-
huriyet muhabirinin sorulannı
yamtlarken "Ben Kanım'un
acıhşma gittim. Karum yetkili-
leri ile göniştiim, dükkinlann
fiyatlannı sordum, kiralannı
sordam, ama dükkin falan
almadım" dedi. Taşar, aile ya-
kınlarmın da Karum'dan dük-
kân almadıklanm kaydetti.
ANAP'ın eski Teşkilat Baş-
kan Yardımcısı Ercan Vnral-
baa'ın da milyarlık "Timeout"
eğlence kompleksinin ortağı ol-
duğu ANAP kulislerinde yayıl-
dı. Vuralhan, Timeout'un sa-
hipleri ile yakın arkadaş oldu-
ğunu, eğlence merkezinin açı-
lışına katıldıgınj, açılış için yar-
dımcı olduğunu ancak ortak ol-
madığım söyledi. Vuralhan
şunlan söyledi:
"Ben artık milletvekili de#-
lim, parti yönetirainde de göre-
vim yok. Elbette eski politika-
cılar bayatlarnu sürdürmek zo-
nındaiar. Ancak ben politika-
cdann bu tür mityarbk yaorun-
lara girişmelerini doğru bnlmu-
yonım, Timeout'un acıltşına
yardımcı oldum. Sabipleri be-
nim dostlanm. Ancak ben or-
tak değilim. Şimdi değil ama
ileride iş hayaüna ablmayı dtt-
şünebilirim."