Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/14 12 OCAK 1992
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN
Çevre Bakanlığı Meteoroloıı
Işteri Genel Müdürlüğü'nden
alınan bilgiye göre, Marmara
ile yurdun iç ve doğu kesim-
lerinde yer yer sis görülecek.
Hava sıcakiığmda önemli bir
değtştkJik olmayacak. Rüzgâr
bat yönlerden ara sıra orta
kuvvette esecek. Denızlerde
rüzoâr: Ege'de yıldız ve kara-
yel, diger denizterde günbaösı
ve lodostan, 3-5 kuvyetinde
saatte 10-21 deniz mili hızla
esecek. Van Gölü açık gece-
A 13° «ayartakır
S 12° 5°E<Jme
S r - f Erancan
S -4° •CErzuruffi
S -W°-29°£skı*rıır
S 0°-5° Gaaanap
A Vf tfSnsun
A 17° 3°GumiişfaneA
A 2°-fi°HaUdn S
A 11° flspafla
S 13° f Isönbul
S 6°-3°İ2nw
S -*• -tt-Kaıs
5°-8°Ma™sa
7° 0°KMaraş
-6° -ie°M«sn
cek. Rûzgâr kuzey yönlerden hafrf esecek. Gorüş
uzaklıgı 3-5 km dolayında bulunacak
Bdu
Bursa
Çanattote
Çonım
Dena*
S
S 4°-4° Kaysen
S 9° 2°KuMarei
S 13° 7°Kon»a
0°-12°Kasamonu A
S
S
S
-2°-«°Muş
7»-4° Nljde
10° 4°0f*ı
2°-10°Fta«
-S° •14"S*ns«m
-2°-5° SM
11° 8°S«ıop
13° 4°S«as
-10°-24°letoftfaO
0°yW
S 8°-4° Kütahya
A 12° PMatatya
-2° •13f>1mo>
B° 2°Uşak
•1° -6°\fen
6° «•Mraoat
0° -5» Zonguktak
A 12° 3°
A 8°-«°
A 14° 4°
A 13° 0°
S -H°-22°
S 1°-7°
S 10° 4°
A W° 4°
A 10» 5°
S S°-«°
A 12° 7°
S - 8 ° « t
S 11° 6°
A 10° 4°
s -e° -14°
S 9° 0°
S 0M3*
0°-»°
A 12° 7°
yagmurhı g j ssi {&* * • * * BbutuDu G-gûneşlı K-Ört S-sıslı Y^aftmurlu
BULMACA
SOLDAN SAGA:
1/ Renk degiştinne-
siylc ünlii süriingen
ttirii. 2/ Bir şeyi ki-
raya veren... Sürtil-
memiş Uıla. 3/ Yal-
DIZ ilii geniş yüzii
testere ile düzeltilmiş
tahta... Dık yerler-
den inen buzuilarda,
derin yarılmalar ne-
deniyle buz parçala-
nnın koparak aşağı-
ya aüşmesi. 4/ Su...
Ilkel toplumlarda
doğaüstü güçlere ve-
rilen ad. 5/ Salgın
lıastaük. 6/ Karadeniz'in kuzeyinde-
ki iç deniz... Bir gösterme sıfatı. 7/
Içine antlaşma ve padişah mektup-
lannın konulduğu metal kutu... Es-
ki dilde aslan. 8/ îleri gelenler... Ko-
yun yavrusu. 9/ Orhan Pamuk'un
bir romanı.
YUKARIDAN AŞAGlYA:
Î/Kirli ve gizli işler yapan çetenin ba-
51... Flma, armut gibi meyvelerin ku-
rutulmuşu. 2/
Şaşılacak kadar çirkin olan şey... tnce dantel. 3/ Bir tür geçi-
rimsiz toprak... Belli bir şeyin satıldığı yer. 4/ Güzel saııat... Ûç
ya da daba çok direği bulunan yelkenli gemilerde arka direk.
5/ Içine ok konulan torba ya da kutu biçiminde kılıf. 6/ Dü-
zenli olarak ekim yapılan arazi... Türkçede ilgi adılı. 7/ Istek,
amaç... Futbolda topa yapılan sert vuruş. 8/ Osmanlı devletin-
de sivil rütbelerden biri... Akdeniz'de, Ispanya'ya ait turistik bir
ada. 9/ On iki hayvanlı eski Türk takviminde timsah yılına ve-
rilen ad... Arşının sekizde biri uzunluğundaki ölçü.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Harp çıkacak mı?
Onun haLkı var '
Kataloyumuzu ısteymtz '
RAOERLER va
12 OCAK 1932
Avrupa'nm buhranlı vaziyeti
yeni bir harp vukuu
hakkındaki şayialan
kuvvetlendirmiştir. Yeni bir
muharebeyi muhtemel
görenler arasında Alman
Jeneralı Ludendurf ta vardır.
Umumî harpte Alman
ordulannın erkânıharbiye
reisliğini yapmış olan Jeneral
diyorki:
" - 1914'teumumîharbin
çıkacağını daha birkaç sene
evvel 1912'detahmin
etmiştim. Şimdi de yeni bir
harbin sür'atle yaklaştığını görüyorum. Bu harp 1932'de
vuku bulacaktır. Böyle bir harpten sakınmak kabil
değildir. Yeni muharebede 3 zümre bulunacaktır. (1)
Fransa, Belçika ve küçük itilâf. (2) İtalya, Avusturya,
Almanya, Bulgaristan, Yunanistan, ihtimal İngiltere. (3)
Rusya ve Türkiye. Rusya ve Türkiye'nin bu harbe hemen
girmemeleri, intizar vaziyetinde kalmalan daha çok
muhtemeldir."
Diğer taraftan Troçki de İstanbul'dan Avrupa
gazetelerine gönderdiği mektupta 1932 senesi zarfında
Avrupa'da çok mühim vak'alarcereyan edeceğini ve her
şeyih Almanya 'daki vekayie bağlı bulunduğunu
yazmaktadır.
HeybeliadaSanatoryomu
Sıhhiye Vekâjeti Heybeliada'da geniş bir Sanatoryom
mıntakası tesisine karar vermiştir.
Burada mevcut sanatoryum her sene bir miktar tevsi
edilecek, vilâyetlerden tahsisat gönderildiği takdirde her
vilâyet için miktan kâfı yatak tahsis olunacaktır.
Sıhhiye Vekâleü ahiren Vilâyete ve Belediyeye gönderdiği
bir tezkerede yeniden hçr hangi bir mahalde verem
hastanesi yapılmamasına İdarei hususiyeden tahsisat
verildiği takdirde mevcut sanatoryomda hesabına arzu
edildiği kadar yatak ayrılacağını bildirmiştir.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
înkılâp Müzesi
12 OCAK 1962
Atamızın bir yangın neticesi hasara
uğnyan Şişli'deki evini eski haline
getirmek için geceli gündüzlü
çalışmalara başlanmıştır. Dün saat
İ4"e kadar 4 kişilik bilirkişi heyeti
yangının çıkış sebebini, Güven
Sigorta eksperleri de yangından
husule gelen hasan tesbit
etmişlerdir.
Tesbit sonucu, kurtanlamıyan ve
yangının çıktığı çatı katında bulunan Atatürk'e ait tablo
ve hatıra eşyalardan hiçbirinin gerek ateşten gerek sıkılan
sudan hasara uğramadığı görülmüştür. Sigorta
eksperlerinin hazırladığı rapora göre mûzedeki
mefruşatın uğradığı hasar 5.500 lira, binanın ise 34.454.20
liradır.
Heyetler tahkikatlannı bitirir bitirmez Belediye Fen Işleri
Müdürlüğü usta ve ameleleri hemen binanın
onarılmasına başlamışlardır. Usta ve ameleleri ekip
halinde gece gündüz çalışacak ve bina çok kısa zamanda
eski haline ifrağedılecektir. Fen İşleri Müdürû Enver
Çınkılıç, binanın tamiri ve restorasyonu için Belediyenin
hıçbir fedakârlıktan kaçmmıyacağını bildirmiştir.
öte yandan gençliğin Ata'sına ve O'nun hatıralanna karşı
gösterdiği hassaşjyet dün de devam etmiştir. Bu cümleden
olarak, Ankara Üniversitelerini temsilen şehrimize gelen
dört kişilik heyet dün saat 15'te Atatürk Müzesine gi tmiş
ve bir çelenk koymuştur. Bu arada bazı gençler, yanan
evin tamiratında gönüllü olarak çalışmak üzere ilgilılere
başvurmuşlardır.
Atatürk
GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet
Bankalar sıkıntıda
12 OCAK 1991
Para piyasası savaş korkusu nedeniyle en sıcak günlerini
yaşıyor. "Savaşta değerlenir" düşüncesiyle para, daha
çok dövize ve az miktarda altına yönelmeye başladı. Bu
nedenle serbest döviz piyasası Tahtakale'de ve altın
piyasası Kapalıçarşı'da bugünlerde uzun bir süreden beri
görülmeyen bir canlılık yaşanırken bankalardan döviz ve
TL hesabı çekilişleri hızlandı.
Helsınkı
* Lenıngrad tf
Moskova
DÜNYA'DA BUGÜN
Amsfenlanı S 6°
Amman A 13°
Atna A 8°
B^dH A 18°
Barcöona Y 14°
Lomgnd A -8°
Londra S 8°
Madrat Y 8°
A 7°
Bom
BrtkHl
CenevTt
Caspr
Cttfe
Duba
Fnrtffurt
S m
KaNre
Kopenteg
KSkı
S 12°
S 5°
S 9°
S 8°
S 6°
S 7°
A 19°
A 19°
S 6°
A 16°
A -6°
A 19°
S 5°
S 7°
A W
Mûnh
NMYbck
Oslo
Pans
Prag
Kyad
floma
Sotya
5
K -10°
S 9°
A -1°
S 8°
S 5°
A 19°
A 11°
S 7°
A M°
\na
\farşow S 3°
\tenedik - -
Vryana S 5°
S 8°Zünh
TAKTISMA
SSCB'den Bağunsız Devletler Toplulueu'na
Rusya bir tür enternasyonalizmle içiçedir. Avrupa'dan uzaklaşsa
da çevresi sınırlansa da, Rusya tek kültürlü ve değişimlere kapalı
bir taşra değildir.
Dondurulmuş uluslar...
Çok toplumlu bir toplum...
Milliyetçi Vladimir Çivilihin, "Dünya-
da küçük ya da büyük halklar yoklur: sa-
dece kalabalık ya da az kalabalık halklar
vardır. Her biri içinde binlerce yıllık bir
gizyazıyı, kendi dilini, ataiarının gelenek
ve göreneklerini, genlerinde yeretmiş ta-
mamen özel bir ruhsallığı taşır" der.
SSCBde milliyetçi yelpaze, popülist
milliyetçılikten faşizan aşın sağa kadar,
çok geniştir.
Rusya bir tür enternasyonalizmle içiçe-
dir. Avrupa'dan uzaklaşsa da çevresi sı-
nırlansa da, Rusya tek kültürlü ve deği-
şimlere kapalı bir taşra değildir. Dinamik
bir topluluktur ve mozaik ve kühürler
karşılıklı değişimlerle gelişirler. Rus hal-
kı çok çeşitli kültürel ilişkiler içinde olu-
şur ve kültürlerin kavşağında bulunur.
Saf ve ulusal bir ırk kavramı onlara ya-
bancıdır. Sokaktaki görünüm de bunu
tarzlannı, ataerkil, aşiret, sosyalist, gö-
rünüşünde yeniden ortaya çıkan tecimsel
toplumsal ilişkileri ortadan kaldırmalı.
sistem (Kazakistan'ın ve Stalin'in sürgün
ettiği küçük halklann felaketi bir yana
bırakılırsa) buradaki milliyetçilere kendi
kanıtlar: Ruslar İskandinavlar gibi san- kimliklerini koruyarak gelişme olanağı
şındırlar, Tatarlar, Moğollar gibi kara- tanımıştır.
çekik gözlü. Karadeniz ile Kafkasyalılar Bölgemiz, tarihi-jeopolitik açıdan
ise olabildiklerince Akdenizlidirler. azınlık ve etkinlik nüfus akışının sınırlan
Sovyet mozayiğinde iki büyük etnik kül- içinde bulunmaktadır.
türel grup egemendir: Slavlar (üçte ikiye
yakın) ve MüsJümanlar (beşte biri kadar.)
Görünen: Rus kültürünün şurasından
burasından yıkıldığı, milliyetlere karşı
gösterilen duyarhlığın bazı azınlıklar ve
ideolojik bakımdan daha bağımlı ve da-
ha bütünleşmiş Ruslann bu tür ödünle-
melerden yararlanamadığıdır. Böyle
olunca: Gürcistan'da Gürcü, Ermenis-
tan'da Ermeni, E^stonya'da Estonyah,
Orta Asya'da Müslüman olmak Mos-
kova'da tam bir Rus olmaktan daha ko-
laydır. Veartık Ruslar, Sovyetler Birliği'-
nden Rus olmayan bazı milliyetlerinin
kendi gelenek ve dinlerini Ruslardan da-
ha iyi koruduklannı düşünüyorlar.
Evet, Sovyet toplum yapısı eski üretim
Sitem
Sizi bilmem, ama Sayın Genco Erkal 'vasiyet'i okurken ben
gözyaşlanma engel olamadım. Üstelik o, Nâzım Hikmet'i en
iyi yorumlayan kişi olarak birkaç dizesini dahi olsa
televizyonda okumaktan büyük mutluluk duydu.
3 Ocak 1992 Cuma akşamı Slarl'de Cem
özer'in 'Laf Lafı Acar' programı >ayımlan-
dı. Konukları o kadar değerliydi ki. Şimdi-
ye kadar programa konuk sanatçılar gelip
geçtiler. Ancak akılda kalıcı bir sohbet ol-
madı her nedense.
Mehmet Uluso) ve Genco Erkal gibi
Türk tiyatrosuna yıllarını vermiş iki usta
programı Cem Özer'den alıp götürdüler. Bi-
ze hoş sohbet izleme olanağı tanıdılar. Cem
Özer'i yabana atmış gibi oldum galiba. Ney-
se ki o da esprileriyle programa renk kattı.
Şuraya geleceğim.
O programda bir gerçek ortaya kondu.
Evlerimize konuk altı Türk yapımı kanal-
lann tiyatrodan yoksunluğu.
Bir reklam kuşağıdır gidiyor. Kalitesiz
filmler, ısıtılıp sofraya konan tekrar diziler,
tekrar kanallar. Halk bunlardan bıktı artık.
Yeni ve kalıcı programlar istiyor. Kendi ürü-
nümüz programlar istiyor. Biz gençler ise;
herhangi bir kanalda yayımlanan kaliteli
fılm içinde o kusturucu reklam kuşağını is-
temiyoruz. Filmin en heyecanlı yerinde 'Ma-
cit beni otomobillendir' ya da 'Ayşe teyze
-cırt- gibi şeyler bizi ilgilendirmiyor. Bu ne
biçim reklam anlayışıdır. İki saatte bir ya-
yımlanan pop-müzik programlarının yeri-
ne, şöyle kaliteli Türk ya da yabancı bir ti-
yatro klasiği istiyoruz. Breht ya da Shaw.
Bilemedin Taner ya da Nesin...
Doğumunun 90. yılında Nazım Hikmet'i
kuçük kutunun içinde görmek istiyoruz.
Arkamızdan gelecek daha genç kuşaklara
bu buyük Turk ozanını tanıtmak göstermek
istiyoruz.
Sizi bilmem, ama Sayın Genco Erkal 'va-
siyet'i okurken, ben gözyaşlanma engel ola-
madım. Üstelik o, Nâzım Hikmet'i en iyi
yorumlayan kişi olarak birkaç dizesini da-
hi olsa televizyonda okumaktan büyük mut-
luluk duydu. Yaşarken sahiplenmediğimiz
ozanımızın, hiç olmazsa öldükten sonra kıy-
metini bilelim. Starl, buna öncülük etsin.
Yeni hukümet vatandaşlık tanırsa TRT de
izletsin bize.
Bugün, Bağımsız Devletler Toplu-
luğu'nda yaşanan dağılma Türkiye'yi
oldukça yakından iigilendiren bir sorun
olarak karşımızdadır. Bağımsızlıklannı
ilan eden ve bu bağımsızlıklan onayla-
yan özbekler, Türkmenler, Kırgızlar,
Azerilerin yani Sovyetler'deki "soydaş"-
lanmızın buradaki "soydaş'Manmızdan
kültürel gelişkinlik, entelektüel olgunluk
açısından pek farklı olmadığı açıktır.
Görüldüğü üzere ikisi birarada muhte-
şem korkulu şeyler oluşturabılırler. NA
AVOS?
(Na avos, Rusça kimbilir demektir)
ZUHAL ELİBOL
Uludağ Cniversitesi t.I.B.F tktisat Bölü-
mü Son Sınıf öğrencisi
Avrupa'nın ayakta alkışladığı tiyatrocu-
lanmızın, sinemacüanmızın, yani sanatçılan-
mızın eserlerini halkımıza izletme olanağı-
na sahip şu televizyon kanalları artık işle-
vini yapsın. Lütfen.
Costa Cavras'ın 'Mising-Kayıp' fjlmini
yayınlayan televizyon neden ödülü paylaş-
tığı Yol'u (Ş.Gören-Y.Güney) gözardı ediyor.
Buyuk hediyeler vererek halkı şiddete su-
rüklemesin televizyon. Genç kuşaklan sa-
natın kendisini göstererek eğitsin. Kanai sa-
yısını arttırmakla hiçbir şey bitmiyor. 24 sa-
at yayının ancak 6 saati izlenebilir nitelik-
te. Bu mudur kitle iletişim aracını popüler
kılmak, bu mudur televizyon sanatı?
Aslında yazacak ve söylenecek daha o ka-
dar çok şey var ki. Bunlar saciece birkaçı.
Genç arkadaşlarım adına olsun, halkımız
adına olsun yapımcılardan isteğim: Televiz-
yona gerçek sanat kimliğini kazandırmala-
rıdır.
Mutluluğu, eğlenceyi ve daha bircok şe-
yi küçücük kutuda bulmaya çalışan insan-
larımız oyuncak değiller. Ya da birer meta.
RAŞİTÇELtKEZER
DEU Güzel Sanatlar Fak.
Sahne ve Görüntii San. Bl. tzmir
Pazar gunu ışte Biraz geç kılkıldı. Erde
Alka Seltzer bulunamadı, «oda/llmoa/toz
foşnrdatıldı. l'zuun bi kahvaltı, gazeteler,
bir kahve daha! Hab, biraz kendlmize gellr
glbiyiz. Ne yapsak bu Pazar' Sinema'
Yok, o film bir bafta daha oynar nasıl olsa.
Ama yıne de bi gayreı şöyle insan içıne
çıksak, arkadaşları fılan gorsek Ama Pazar
bugün, her yer kapalı derkeeen! Bu ilanı
gorüyoruz ve oğrenıvoruz kı £ L L
P A Z A R L A R I
A \g 1 J V • Yi.hniler o r a d a D o l m a l a r ,
b ö r e k l e r , o t e k ı t e n c e r e v e m e k l e r ı o r a d a .
S a a t 1 4 . 0 0 ' t e n s o n r a P a z a r s ı k ı n t ı s ı n ı
d a ğ ı t m a k U t e y e a b n t i n d o s t l a r o r a d a .
Adres de gayet basit. "Kamacı Sokak, 10 - Arnavutköy"
1 6 5 9 6 0 0 1 6 5 9 6 0 1
CUMHURİYET FOTO
LABORATUVARI
(Siyah Beyaz)
FİYAT LİSTESİ
9x 13 ............... 1 .OOO TL.
13x1 S 3.5OO TL.
18x24 1 5.000 TL.
20x25.. 18.000 TL.
2Ox3O...................2O.OOOTL.
30x40 35.OOO TL.
43x60...................60.000TL.
Fllm baıtyo 7.OOO TL.
Koıttak İMskı......... 1 t.OOO TL.
Elektronik Leitz agrandizörlerimiz
ve otomatik kart banyo makinalarımızla
siyah-beyaz veya renkli negatif
filmlerinizi değer kaybettirmeden
siyah-beyaz basarız.
Adres: Cumhuriyet Gazetesi
Türkocağı Caddesi No: 39/41 Cağaloğlu
Tel: 512 05 05-442
DENlZt SEVENLERE İLGİNÇ ÖYKÜLERJEKNİK KONULAR.
GÖKOVA'DAN
YENİ YILA
MERHABA
SÖRF VE
DALGALI
DENİZ
90 GÜNLÜK
SUALTI
BELGESELI
YELKENLE BİR KOYA DEMİRLEME
OCAK 1992 %
'SAYI:93
Yazışmaadresi^cıbadem Cad.Sakızağacı Kavaklı Sok.Cengiz Apt.
16KadıköyİST. Tel:558 02 64 Faks^58 67 85
tNGtLİZCE'yi 8
ayda konafan aisi
Amerikab
doctlarınuzla
tanifüralım.
B^ıariye Cad. 62/3 349 59 38
Yabancı uzmandan, başağnsı,
sindirim, belağrısı, stıes vs
için ayak terapi
19.00'dan sonra 159 18 44
'Multıpl Skleroz (MS)
hastalan ve yakınları 18
Ocak 1992 Cumartesi saat
9.30'da l.Ü. Cerrahpaşa
Tıp Fakültesi
ODÎTORYUM'da
toplanıyoruz.'
M.S. DERNEĞ1
YÖNETtM KURULU
ÜYESİ
MUSTAFA AKYAZI
708191 nolu asken kimlik
kartımı kaybettim,
hükümsüzdUr.
NİHAN KÜÇÜKURAL
SATILJK DAİRE
Bakırköy İncirli Cad. Ihsan
KalmazSok. 4/A, D: I, 75
m1
kaloriferli, hidroforlu
bodrum daire. 60 milyon son
fiyat.
Tel: 561 27 70
K A D I K O Y
SÜRKUR
SÜRÜCÜ
KURSU
Hafta Soou - Hafta Içt
(Gûndûz-Akşam)
62 dönem kayıBarımız
devam edıyot
TAKStTLE
KADIKÖY
(Sojutluçe^me camıı yanı|
Tel 3491824-3360206-33602 79
Fox: 349 18 25
SAHİBİNDEN
ÇINARCIK'TA
'MARMARA saMnde, prarak,
KorukOy, Esertcöy'tJe satıHt v -
sstarm vjıtfer.
•PARSELLER ifrazk, kran 0-
narak iMalyeslnce 2-3-5 kat
OlârjK IW8UBUi• DCfTUI n$33-
ta bsstsnaMr.
•ARSALARIM mûstaM tapufcı,
240480ın1
bOvOkUfiünde, ko-
numuna göre 2 4 t a aaooa
000.- İ9dr. Odeme koiayfeği
ARSALAR * n t marearal,
cewe ormarta kaplottjöundan,
nefls bir hav3 ve gOrûntu mv-
cuttur.
*3-5 srkadas Urlkts hareket
edvek Hrkac «öre8X arsa abU-
teceğMz gu, 10-20-so Oye»
tooperaöfler Wn imarl yerterim
devardr.
"VELİ GÖÇER-IUÇ
Csrsst-Orarak" Jdreslne y f r
nk tantn brosür-t3kvtnfcrt Is-
teyeMrstatz.
•ZİYARETLERİNİZJ bdder, S3Y-
Oriır surunm.
•ÇINARCIKH9.193) 56800
*İSTANBUL.-<1)513 73 63
*VELJ GOÇER Fax^6M1
671406 nolu askeri kimliK
kartımı kaybettim,
hükümsüzdür.
ALPER KÜÇÜKURAL
Yabancı öğretmenden yoğun
tngilizce 1-2 kişi 60.000 TL
19.00'dan sonra 159 18 44
Hüviyetüni kaybettim.
Hükümsüzdür.
YILMAZ KARAMAN
KARŞILAŞMALAR
ADALET AĞAOĞLU
"Varsın Çadasm Yüreğhn"
Nâzım Hikmet
Geçen pazar gecesi. Saat geç. Gözlerim okumaktan
yorgun TV'ye bakıyorum. Uyurla uyanıklık arası, kanal de-
ğiştiriyorum. Sisler arasında, Kırmızı Koltuk'ta Rıfat llgaz'ı
seçiyorum; toparlanıyorum. Şaşkın değilim, düşte olmadt-
ğımı da biliyorum. Şimdi gördüğümü hatta geçen yıl gör-
sem, düş sanabilirdim.
Birçok şey, şaşırmaya, sevinmeye, kederlenmeye za-
man kalmadan çabuk çabuk doğallaşıyor. Şimdi Rıfat II-
gaz'm ışıklı camda böyle gülümseyerek görünüşü çok
doğal sanki. Sanki bütün o geçmiş baskılar, sürgünler, ha-
pisler hiç olmamış; onun 'komünistlikle' suçlanmış öğret-
men ve yazar hayab Karartma Geceteri içinden hiç geç-
memiştir. Ah bir de degerli llgaz'm içinden geçenleri
bilebilsek!
Ona bakıyorum: Yumuşacık yüz hatları, efendi gülümse-
yişi, ak, uzun saçları, koyu renk kostûmü, beyaz gömlek
üstüne şarap rengi kravabyla -inadına kırmızı demeyece-
ğim- öyle güzel ki... Bir ara gözüm ellerine takılıyor. Ince
uzun parmaklar. Piyanist elleri. Toprağına düşseydi, yaz-
dığı kadar da güzel piyano çalabilirdi bu parmaklar. Karşı-
sındakilerin sorularına yanıtlarmı dinlemiyor değitim, ama
elleri ekranda daha sık görünsün istiyorum. Dilin o anda
söylemediklerini bu eller söyleyiverecekmiş, henüz yazıl-
mayanları, bu ince uzun parmaklar hemen şimdi yazıvere-
cekmiş gibi.
V. Hugo'nun bende bir tasviri' var. Yazar resimde, bir-
buçuk, iki metrelik bir sütun oluşrurmuş kitapları üstüne
oturmuş, bacaklarını pergel gibi açmış; sağ ayağı Theât-
re François'de sd ayağı Academie Française'de; elinde de
upuzun kaztüyü kalem. Tabanlarının altında karınca mi-
nikliğinde gösterilmiş biryığın 'yazar' onun paçalarına tır-
manmaya çalışıyor. Onlar öyle çırpınadursun, ben hayal
etmekteyim. Kaztüyü kalem ekrandaki Rıfat llgaz'ın elin-
dedir şimdi. Ama ardında ne kadar hayallesem, bir türlü
sağ ayağını Devlet Tiyatrosu çatısına sol ayağını üniversi-
te bacasına attıramıyorum. Hatta kırmızı koltukta oturu-
şunda bile, altında öyle koltuk falan yok. Kendi ağırlığını
kendisi taşıyor, hem de ayırdında bile olmadan.
Geçen yıl 80. yaş-
gününü kutlamaya
gitmiştim. Bana bir
Karartma Geceleri
imzaladı. Yorgun,
ama hâlâ çok oku-
naklı bir elyazısı var.
Karatma Geceleri...
Onların otuz-otuz beş
yaşları, benim on beş
yaşlarım. Pencerelerde kara perdeler, lacivert yağlı kâğıt-
lar, dudaklardafısıltılar, ordan oraya sürgünler, gözaltılar,
hapisler. Karartma günleri.. artık hangi anlama alırsanız.
Neşe Düzel ile Ahmet Altan ise daha daha bilmek isti-
yoriar. Peki bütün bu baskılar, karartılmış günler olmasaydı,
Rıfat llgaz'ın sağlığı, maddi durumu, yazarlık verimi daha
iyi olmaz mıydı?
Sayın llgaz, aynı yumuşak gülümsemesi, ince parmak-
larının şiirli bir hareketiyle aynı yumuşak geçişleri yap-
maktadır: Ben iyiyim, iyiyim. Bizim aile uzun ömürlü olur
hem.
Çocukluğundan beri hastalıklar da çekmiştir. Hepsinin
altından böyle sapasağlam kalkması, sanırsınız şimdi en
büyük gururu. Sağhğına. hâlâ yazabtliyor oluşuna müthiş
seviniyorum. Yakınmasızlığından, yetinirliğinden hafıf bir
kedere boğuluyorum. Geçmiş gelecek bütün baskılara,
saçma yasaklara öfke. Dudaklarım hafiften kımıldıyor, mı-
rıldanıyorum:
Varsın çatlasın yüreğim / ölkeden / kederden / sevfnç-
ten.
Hani Nâzım Hikmet'e doktoru tütünü, içkiyi yasaklamış
ya? Hani o da oturup Doktorta Konuşma şiirini yazmış?
Hani diyor ki: Tütünden de şaraptan da cayabilirim, ama
doktor siz buyuruyorsunuz ki, öfke, keder, sevinç benim
için bunlardan da beterdir. Peki, bizimkiler oyun çogunu
alınca nasıl sevinmem, nasıl kederlenmem oğlumla karı-
mı bir daha göremeyeceğimi düşününce, nasıl öfkelen-
mem memleketimin haline?
Ve bağlıyor sözü (şiiri): Varsın catiasın yüreğim / ölke-
den / kederden / sevinçten.
Silkiniyorum. Şimdi gözümün önünden pussuz, çok ay-
dınlık resimler geçiyor: Müşfik Kenter, büyük oyun gü-
cü, nefis sesi, tonlamalarıyla bize Kuvayi Milliye'yi dinle-
tiyor, gösteriyor. Genç Erkal, Merhaba'sına Sevdah Bu-
lufu ekliyor. Nâzım Hikmet şiirleri art arda yaymlanıyor.
Nâzım Hikmet Vakfı, onun 90. yılını kutlama programını uy-
gulamakta...
Derken ekranda tabii Nâzım Hikmet görünüyor. Karşı-
sında Cevdet Kudret Hoca ile Rıfat llgaz Hoca oturmakta-
dır. Ona soruyorlar: "Ee, hoşgeldin, hoşgeldin. Gittiğinden
bu yana memleketi nasıl buldun? Nasıl, mezarının başın-
daki ağaç tam istediğin gibi mi?"
Bogulacak gibiyim. Ofke mi, keder mi, sevinç mi? Varsın
çatlasın yüreğim...
Silkinlyorum. Şimdi gözûroûn
önûnden pussuz, çok aydııüık
rasiınlsp psçfyop! Nâznn
HikBMtVakfı,onun90.yrtnıı
kltllUNI BPOflPMIIM
ayıuHmakta...
tLAN
BtTLİS SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo-1991,124
Davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ızafeten, Bitlis Vakıflar Bölge
Müdürlüğü tarafından, davalı tbrahim Akbulak aleyhine mahkeme-
mizde açılan el aünanın önlenmesi ve ecrimisil davasmın yapılan açık
yargılaması sırasında verilen ara karan gereğı,
Davah lbrahım Akbulak adına çtkartılan davetiyenin bila ıkmal
döndüğü ve dava dılekçesının kendısine tebliğ edılcmediğı. zabıtaca
yapılan tüm araştımıalara rağmen teblıgata yarar açık adresı tespit
edilememiştir.
Yukanda ısmi yazılı davalı lbrahım Akbulak'ın duruşma günü olan
27.1.1992 günü mahkememızin 1991 124 esas sayüı dava dosyasında
hazır bulunması veya bir vekıl tarafından temsıl etnnlmesı. aksi tak-
dirde yargılamanın yokluğunda sürdürülerek karar verilebileceği, teb-
ligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur.
Basın: 45095
İLAN
MUSTAFAKEMALPAŞA ŞULH CEZA
MAHKEMESİ
Esas No: 1991/108
Karar No: 1991/387
Hâkim: Ender Ankan-27284
Kâtip: Halil Orhan-963
Sanık: Ibrahim Acar; tbrahim ve Emine oğlu, M.K.Paşa 1944 doğumlu,
M.K.Paşa Ovaazatlı köyü nufusuna kayıtlı ve oturur, evli, 2 çocuklu,
çiftçi ve kırmızı tozbiber üreticisi, kayden sabıkasız, TC tslam,
okuryazar.
Suç: Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne muhalefet
Suç tarihi: 25.12.1990
Karar tarihi: 08.11.1991
Yukanda açık kimliği yazılı sanık hakkında:
Sanığın uzerine atılı müsnet suçtan TCK'nın 398, 3506 sk. 402/1-2,
647, 4, 72. maddeleri uyannca 470.000 TL ağır para ve cürme vasıta
kıldığı meslek, sanat ve ticaretinin 3 ay süre ile tatiline, işyerinin 7
gün süre ile kapalılmasına, karar özetirun İstanbul, Ankara ve Izmir'de
yayımlanan tirajı 100.000'in üzerındeki bir veya iki gazetede ayrıca
bir mahalli gazetede ilan edilmesine ve masrafın sanıktan alınmasına
karar verilmiştir.
Karar sanığın yokluğunda verilmiş, sanığa 13.11.1991 tarihinde tebliğ
edilerek kanun yoluna başvurulmaksızın 21.11.1991 tarihinde kesin-
leşmiştir.