29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EYLÜL 1991 HABERLER CUMHURÎYET/5 SECIM '91 Futbolcu transferi • BURSA (AA) — Fenerbahçeli Semih ve Ahmet Suphi, Bursa'da DYP'ye üye oldular. Bursaspor maçı için Çelik Palas Otel'de konaklayan Fenerbahçe kafılesindeki Bursalı futbolcular Semih ve Ahmet Suphi, DYP'li Belediye Meclis üyesi Ayhan Banşçı'nın getirdiği üyelik fornüannı imzaladılar. Semih ve Ahmet Suphi, ileriki yıllarda aktif politikaya gjrmeyi düşündüklerini belirterek "Gönlümüz DYP'deydi, şimdi nikâhlandık" dediler. 'ülmaz korkuyor' • tç Politika Servisi — DYP'nin saflannda Aydm'dan milletvekilliğine adaylığını koyan eski Maliye Bakaıu tsmet Sezgin, Başbakan Mesut YUmaz'm korktuğunu söylüyor. Mesut Yılmaz'ın "Doğru Yol Partisi ile koalisyon yapabiliriz" şeklindeki açıklamasım değerlendiren Sezgin, "Bu sözler inançsızlığın, zaafiyetin ve korkunun işaretidir. Ashnda ANAP'ın bütün hedefı 150 milletvekili çıkannaktır. Ekrandan propaganda • ANKARA (ANKA) — Erken genel seçim için radyo ve televizyondan ANAP, SHP ve DYP'nin yanı sıra seçime katılan diğer siyasi partiler de yararlanabüecek. Siyasi partilerin radyo ve televizyondan yayımlanacak propaganda konuşmalan 13 ekim pazar giinü başlayacak. Seçime katılan siyasi partinin liderleri ilk gün yapacaklan 10'ar dakikalık konuşmalarmda seçim bildirgelerini açıklayacaklar. Partiler, ikinci konuşmalarını da 19 ekim cumartesi günü yapacaklar. Bu iki konuşmamn yanı sıra iktidar partisi ANAP'a 30 dakikaJık propaganda hakkı daha tanmacak. Mersin'de igkence savı • MERSİN (Cumhuriyel Güney llleri Bürosu) — Bir sorgulama için gözaltına alınan 5 kişiye Fçel Emniyet Müdürlüğü'nde işkence yapıldığı ileri sürüldü. SHP Genel Sekreter Yardımcısı Fikri Sağlar, 5 eylül günü polis tarafından gözaltına ahnan Gül Çiftçi, Abdil Doğan, Sultan Çiftçi, Zehra Çiftçi ve Mustafa Çiftçi adlı kişilere işkence yapıldığını bildirerek Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyunısunda bulunduklannı söyledi. Sağlar, gözaltındakilerden Mustafa Çiftçi'nin işkence yüzünden Mersin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığını ve üç gündür serumla yaşatılmaya çalışıldığını da öne sürdü. Perinçek'in iddiası • İSTANBUL (AA) — Sosyalist Parti Genel Başkanı Doğu Perinçek, erken genel seçim çalışmalarına katılmak üzere Türkiye'ye gelen, partisinin Avrupa önderlerinden Ramazan Duran'ın 6 gündür siyasi şubede gözaltında tutulduğunu ileri sürdü. Perinçek yaptığı yazılı açıklamada Ramazan Duran'ın Atatürk Havalimam'nda uçaktan iner inmez gözaltına alındığını kaydederek "llgililer, Maraş olaylarıyla ilgili dosyasının beklendiğini söylüyor" dedi. Çetin Emeç Bıılvan • ANKARA (AA) — Ankara'nın şehir içi ulasımına soluk veren artellerden biri olduğu bildirilen Dikmen Çetin Emeç Bulvan'nm istinad duvarı inşaatı tamamlandı. Balgat ve çevresini Dikmen caddesi altındaki tünelle Yukan ve Aşağı Ayrancı'ya bağlayan Çetin Emeç Bulvan'mn istinad duvarı ve çevre düzenlemesi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçm tarafından hizmete sokuldu. Hizmete girdiği 1988'den bir süre sonra uygun olmadığı ileri sürülen yol dolgusunda yer yer çözülmeler meydana gelen bulvann, kimi yerde altı metreyi bulan 220 metre uzunluğundaki istinad duvarı 141 günde tamamlandı. Seçim bölgelerinin yeniden düzenlenmesi, muhalefetin oylannı etkiliyor ANAP'ın Istanbııl oyıınuANAP'ın bilgisayarla yaptığı seçim düzenlemesi, SHP'nin oylarını Istanbul 1. bölgede yüzde 34.1'den yüzde 26.2'ye düşürdü. ANAP'ın, bu düzenJemeyi yaparken kendi oy oranını etkileyecek olan DYP ile RP'yi de dikkate aldığı belirtiliyor. ÜMİT ASLANBAY ANKARA — Partilerde se- çimden galip çıkma mücadelesi bu kez bilgisayarlar aracılığayla yürütülüyor. ANAP'ın tstan- bul'daki seçim bölgelerini "ken- dine göre" düzenlediği ve oy da- ğüımını kendi lehine dengeleme- ye çalıştığı öne sürülüyor. Ilk kez Massachusetts Valisi Elbridge GeiTy (1744-1814) ta- rafından yapılan ve seçim böl- gelerini kendi çıkanna göre dü- zenleyen, bu nedenle de "Genymandering" diye anılan sistemin şimdi ANAP tarafın- dan uygulandığı belirtiliyor. "Sol" oylann yoğun olduğu iki ilçesini de oluşturan bu ilçe- lerden Bakırköy, iki genel se- çimde de iki ayrı bölgeye bölü- nerek, diğer ilçelerden aynlıyor. Böylece diğer ilçelerdeki oy oranlannı etkilememesi sağlaru- yor. Izmir'de SHP'nin büyük oy far- kı ile birinci parti olduğu 3. böl- ge 1987 seçimlerinde Çeşme, Urla, Seferihisar, Karaburun, Selçuk, Ödemiş, Tire, Kiraz, Beydağ, Bozdağ ve Bornova'- dan oluşuyordu. ödemiş dışın- da, tüm belediyelerin SHP'de olduğu bu bölge, bu seçimler öncesinde yeniden düzenlendi. tzmir 3. bölgeye, sol oylann, sağ oylarla dengelendiği Buca Kadıköy, Bakırköy gibi bölge- alınarak 3. bölge sadece Borno- leri dengeleme amacı taşıdığı va, Torbalı ve Buca'dan oluştu- öne sürülüyor. 1987 seçim so- ruldu. Diğer ilçeler başka bir bölge yapıldı. Böylece "sol" oy- lann ağırbklı olduğu Izmir'in en büyük ilçelerinden Bornova "sag" oylar açısmdan dengelen- meye çalışıldı. SHP bilgisayar verilerine gö- re 1987 seçiminin Istanbul'daki oransal dağıhmı şöyle: 1. Bölge (Beşiktaş, Kadıköy): ANAP yüzde 44.4, SHP yüzde 34.1, DYP yüzde 9.7, DSP yüz- de 6.3, RP yüzde 4.3 2. Bölge (Beyoğlu, Fatih): ANAP yüzde 42.6, SHP yüzde 26.5, DYP yüzde 11.9, DSP yüzde 9.1, RP yüzde 8.3. 3. Bölge (Adalar, Eminönü, Kartal, Yalova): ANAP yüzde 36.1, SHP yüzde 31.5, DYP yüzde 13.1, DSP yüzde 10.1, RP yüzde 7.2. 4. Bölge (Beykoz, Sanyer, Üsküdar, Şile): ANAP yüzde 37.8, SHP yüzde 28.3, DYP yüzde 13.6, DSP yüzde 9.8, RP yüzde 8.4. 5. Bölge (Şişli, Zeytinburnu, Çatalca): ANAP yüzde 40.4, SHP yüzde 28.0, DYP yüzde 12.6, DSP yüzde 10.9, RP yüz- de 6.5. 6. Bölge (Eyüp, Gaziosma- npaşa, Silivri): ANAP yüzde 37.4, SHP yüzde 28.1, DYP yüzde 13.4, SP yüzde 12.3, RP yüzde 7.3. 7. Bölge (Bakırköy): ANAP yüzde 36.9, SHP yüzde 30.5, DYP yüzde 10.3, DSP yüzde 12.7, RP yüzde 8.2. 8. Bölge (Bakırköy): ANAP yüzde 43.6, SHP yüzde 32.7, DYP yüzde 10.0, DSP yüzde 9.0, RP yüzde 3.4. SHP bilgisayarlan, 1987 se- çim sonuçlarına ANAP'ıı yap- tığı yeni seçim bölgeleri düzen- lemesine göre projeksiyonladı- ğında ise şu sonuçlar ortaya çı- kıyor: 1. Bölge (Adalar, Eminönü, Kadıköy, Yalova): ANAP yüz- de 50.14, SHP yüzde 26.20, DYP yüzde 7.66, DSP yüzde 8.40, RP yüzde 5.93. 2. Bölge (Beşiktaş, Beyoğlu, Fatih): ANAP yüzde 43.61, SHP yüzde 28.26, DYP yüzde 11.34, DSP yüzde 8.35, RP yüz- de 5.93. 3. Bölge (Kartal, Pendik): ANAP yüzde 34.82, SHP yüz- de 33.29, DYP yüzde 12.19, DSP yüzde 10.40, RP yüzde 7.46. 4. Bölge (Beykoz, Şile, Üskü- dar): ANAP yüzde 38.10, SHP yüzde 27.84, DYP yüzde 13.88, DSP yüzde 9.73, RP yüzde 8.37. 5. Bölge (Kâğıthane, Sanyer, Şişli, Zeytinbumu): ANAP yüz- de 39.65, SHP yüzde 29.32, DYP yüzde 11.63, DSP yüzde 10.90, RP yüzde 6.98. 6. Bölge (Bayrampaşa, Eyüp, Gaziosmanpaşa): ANAP yüzde 37.32, SHP yüzde 27.81, DYP yüzde 12.71, DSP yüzde 12.86, RP yüzde 7.81. 7. Bölge (Büyükçekmece, Kü- çükçekmece, Çatalca, Silivri): ANAP Yüzde 39.27, SHP yüz- de 28.31, DYP yüzde 18.67, DSP yüzde 8.98, RP yüzde 3.17. nuçlanm, ANAP m yeni seçim İNTERLİNK'E GÖRE ANAP, GALLÜFA GÖRE DYP BÎRİNCİ bölgelerine göre projksıyonla- ~ ^ ^ ^ — yan SHP, tstanbul 1. bölgede oylannın yüzde 34.1'den, yüz- de 26.2'ye düştüğünü görünce harekete gecmek zorunda kaldı. Seçimler, komışulan ikinci konuKonuya ilişkin olarak bir SHP yetkilisi, "Sanki kendi bügisa- yarianna 'Hangi seçim bölgesi düzenlemesi ile en kârlı çıkarız' komutu vermişler. Ancak bunu saptadık, önJem alacağız" diye konuştu. ANAP bu yeniden düzenle- meyi yaparken SHP'nin yanı sı- ra, kendi oy oranını etkileyecek DYP ve RP'yi de dikkate aldı- ğı ve bu partilerin avantajlannı da yoketmeyi hedeflediği belir- tiliyor. 1950'den bu yana tstanbul'- da birinciliği alan parti, Türki- ye genelinde de ilk sırada yer alı- yor. Bu nedenle lstanbul, bütün partiler için büyük önem taşı- yor. ANAP'ın uyguladığı "Gerrymandering" sistemi, 300 bin dolayındaki seçmeniyle Ka- dıköy ve 700 bin dolayındaki seçmeniyle Bakırköy'de yoğun- laşıyor. Istanbul'un en büyük İç Politika Servisi — iki kamuoyu araş- tırma şirketinin yaptığı iki ayrı araştırma- nın birinde yüzde 23.5'le DYP birinci parti olurken, diğerinde yüzde 20 ile ANAP ilk sırada. Bir başka kamuoyu araştırma şirketi ARATın yaptığı araştırmaya göre de "er- ken seçimler" geçen ay Türkiytfde en çok konuşulan konular arasında ikinci sırada yer aldı. Interlink Kamuoyu Araştuma Şirketi'nin "Seçmen profili araşürması"na göre ANAP yüzde 20 ile Türkiye genelinde ilk sırada yer alırken yiizde 16 ile SHP ikinci parti oldu. DYP yüzde 15 ile üçüncü, DSP ise yüzde 11 ile dördüncü parti olarak belirlendi. Araştırmaya göre kararsızlann oranı ise yüzde 27. Interlink'in araştırmasında kararsızlann parti eğüımine göre dağılımı sonunda ise or- taya çıkan tablo şöyle: "ANAP yüzde 24, SHP ile DYP yüzde 20, DSP yüzde 15." Araştırma sonucuna göre RP yüzde 8 ile ba- rajı zorlarken diğer partilerin toplam oy oranı yüzde 9. Herhangi bir eğilim göster- meyen kararsızlar ise yüzde 4. Sabah gazetesinin GALLUP'a yapttrdı- ğı araştırma sonuçlan ise daha farklı. •Araş- tırmaya göre DYP oy oranını bir hafta için- de yüzde 1.1 amrarak yüzde 23.5 ile ilk sı- rada yer alıyor. İkinci sırada yüzde 2.1'lik bir artışla oy oranını yüzde 19.9'a çıkartan SHP bulunuyor. Araştırma sonucuna göre yüzde 1.1 oranında oy kaybeden ANAP yüzde 17.2 ile üçüncü, yüzde 14.9'la DSP dördüncü parti durumunda. GALLUP'un araştırmasına göre kararsızlann oranı ise yüzde 13.4. ARAT Araştırma ve Danışmanlık A.ŞInin araştırmasına göre ise ağustos aym- da en çok hayat pahalıhğı, Türgut özal ve Mesut Yümaz konuşuldu. "Erken seçimler" yüzde 27.3'le en çok konuşulan konular ara- sında ikinci sırayı aldı. Bunu yüzde 15.1 ora- nıyla Sovyetler Birliği'ndeki darbe girişimi izledi. Spor olaylan ve işsizlik de en çok ko- nuşulanlar arasına girdi. En çok konuşulan kişi ise aynı orana sahip olan Turgut özal ile Mesut Yılmaz. Yüzde 22.9 orana sahip Özal ve Yılmaz'ın ardından yüzde 18.1 ile Mihail Gorbaçov, yüzde 7.9 ile Süleyman Demirel geliyor. Tanju Çolak, Boris Yeltsin, Bülent Ecevit ve Erdal Inönü sıralamada yer alan öteki kişiler. En basarüı poh'tikacı sıralamasında birin- ci sırada Mesut Yümaz bulunuyor. Yüzde 36.5 orana sahip Yılmaz'dan sonra Süley- man Demirel yüzde 17.9 ile ikinci, Bülent Ecevit yuzde 13.7 ile üçüncü oldular. Erdal İnönü, Bedrettin Dalan ve Turgul Özal öte- ki başarılı politikacılar. Araştırmada yüz- de 5.3'lük bir oran da "başanlı yok" şek- linde yanıtlara ait. Geçen ay belediye başkanlan arasında en başanlı Yüdınm Aktuna buluncju. Yüzde 31.6 oranı bulunan Aktuna'yı yüzde 11.7 ile Murat Karayalcın, yüzde 8.6 ile Nureftin Sö- zen izledi. İbsan Yalçm, Necdet Özkan, Fat- ma Girik, Yusuf Günaydın da sıralamada yer alırlarken bu sıralamada "başanlı yok" yanıtı ise yüzde 9.2 oldu. Sakıp Sabamcı yüzde 39.5, Vehbi Koç yüzde 21.5 ve Cem Boyner yüzde 3.8 ile en başanlı işadamlan sıralamasında ilk üçe gir- diler. Sıralamada Ali Şen ve Nejat Eczacı- başı da yer aldılar. 7bndhakwözgürlüklermitinginde TerörleMücadele Yasası'na eleştiri "Iıısaıı lvakları tehdit altında'İHD Genel Başkanı Nevzat Helvacı, 'Türkiye, alnındaki bu ayıbı silmelidir' derken, lstanbul Şube Başkanı Ercan Kanar 'Bu yasanın tek fıkrası bile insan haklarına uygun değil'dedi. tstaobul Haber Servisi — İn- san Hakları Derneği (İHD) Ge- nel Başkanı Nevzat Helvacı, Türkiye'de insan haklanmn teh- dit altında bulunduğunu belir- terek "Türkiye alnındaki bu ayıbı silmelidir" dedi. İHD İs- tanbul Şube Başkanı Ercan Ka- nar da Terörle Mücadele Yasa- sı'nın "insan haklan ile müca- dele yasası" olduğunu ifade ederek "Bu yasanın bir tek fık- rası bile insan haklanna uygon degildir" şeklinde konuştu. İHD tstanbui Şubesi tarafın- dan düzenlenen "Temel Hak ve Özgürlükler Mitingi" dun Abide-i Hürriyet alanında yapıl- dı. lstanbul Valiliği'nce son an- da izin verilmesi ve havanın ya- ğışlı olması nedeniyle katılımın az olduğu miting için polis çev- rede geniş güvenlik önlemleri al- dı . Resmi ve sivil polislerin mi- tinge gelenlerden çok olduğu gözlendi. Miting başlamadan önce po- lis 6 kişiyi gözaltına aldı. Bir sü- re önce öldürülen HEP Diyar- bakır İl Başkanı Vedat Aydın'- ın resimlerini taşıdıklan gerek- çesiyle gözaltına alınan kişilerin Cemal ÖzçeHk, Mahmut Metin, Sabit Kaynak, Yaşar tldan, Tuncer Isık ve Nıır Şen olduğu Terörle Mücadele Yasası'nın eleştirildiği miting öncesi 6 kişi gözaltına alındı. belirtildi. İHD Genel Başkanı Nevzat Helvacı mitingde yaptığı konuş- mada işkence ve Kürt sorunu konularına değindi. "İnsan haklannın hangi alanına baksak bir ayıpla karşüaşıyonız" diyen Nevzat Helvacı konuşmasını şöylü sürdürdü: "tnsan haklan bngün tehdit altındadır. Yeni bir yüzyıla gi- rerken insanlar hâlâ düşüncele- rinden dolayı tunıklanıyorlar, işkence görüyorlar. tşkenceci- lerden yasalar çerçevesinde he- sap sorulmalıdır. Kürt sonınu- na silahla değil bans içinde ço- züm aranmalıdır. Terörle Mü- cadele Yasası derhal kaldınlma- hdır." İHD tstanbui Şube Başkanı Ercan Kanar konuşmasına va- liliğin mitinge son dakikada izin vererek katılımın az olmasına neden olduğunu söyleyerek baş- ladı. Erken seçimde kitlelere kendi düşüncelerine yakın olan- lara oy venne hakkı tanınmadı- ğını belirten Kanar, "Egemen- ler kendilerine en nygun seçim yasasını bir gecede çıkartmıştır. Bojle bir seçim insan haklanna kökünden aykındır" dedi. Konuşmasmda Terörle Mü- cadele Yasası'nı da eleştiren Ka- nar şunlan söyledi: "Bu yasa ile işkenceler devlet gücleri tarafın- dan yasal hale getirilmiştir. Bu yasa çağdışı 1982 Anayasası'n- dan bile kötüdür. Anayasa Mahkemesi bu yasayı ortadan kaldırmalıdır. Bu yasanın çöpe gitmesi insan haklanna inanan kişilerin bir zaferi olacaktır". Gazeteci Ragıp Duran ise ko- nuşmasında Terörle Mücadele Yasası'nın "halkla mücadele yasası" olduğunu, bu yasanın kaldınlması için insan haklan- na inanmış kişilerin mücadele- yi sürdürmesi gerektiğini belirt- ti. Yasanın hukuki olmadığını söyleyen Duran, "Yasa ile pek çok insan tutuklanmıştır. Bir olayı izledi diye gazeteci Deniz Teztel tutuklanmıştır. Gonişle- ri nedeniyle tsmail Beşikçi tu- tukludur. Hukuki olmayan ve insan haklannı ayaklar altına alan bu yasa en kısa zamanda kaldınlmalıdır" dedi. Sanatçı Ferhat Tunç'un şar- kılanyla katıldığı miting olaysız sona erdi. Türkiye, Avrupa'da zorlu sınavahazırlanıyor TURAN YILMAZ ANKARA — TBKP liderlerinin Av- rupa İnsan Haklan Komisyonu'na yap- tıklan kişisel başvurulan nedeniyle Av- rupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nde, Türkiye'yi zorlu bir sınav bekliyor. Ba- kanlar Komitesi, komisyonun Türkiye aleyhine verdiği raporu, ekim a>ı başın- da ele alacak. Bakanlar Komitesi'nin ra- poru kabul etmesi halinde, Türkiye si- yasi yaptınmlarla karşı karşıya gelebile- cek. riükümet, sorunu, Bakanlar Komi- tesi karanndan önce "dostane çözüm" yolu ile halletmek için harekete geçti. TBKP liderleri Sargın ve Kutlu, 1987 yılında Türkiye'ye dönüşlerinde, 21 gün süre ile gözaltında tutularak kendileri- ne işkence yapıldığı gerekçesiyle Avru- pa İnsan Haklan Komisyonu'na kişisel başvunıda bulunmuşlardı. Komisyon da incelemesi sonunda haklı gördüğü baş- vuruya ilişkin raporunda, Türkiye'ye yö- nelik ağır ifadelere yer vermişti. Rapor- da Türkiye'nin, gozalıı suresı ve koşul- lan ile gözaltındaki kişilere, Avrupa İn- san Haklan Sözleşmesi hükümlerine ay- kırı davrandığı belirtilmişti. Türkiye, komisyonun raporuna ilişkin Avrupa tnsan Haklan Divanı'na başvu- ru hakkını kullanmayarak, konunun, bir başka yargı organında görüşülmesi ye- rine siyasi bir organ olan Avrupa Kon- seyi bakanlar komitesinde ele alınıp so- nuçlandınlmasını tercih etmişti. Bu ter- cih ise "Türkiye, sorunu siyasi agırlıgını kullanarak çözmek istiyor" yorumları- na yol açmıştı. Bakanlar Komitesi, komisyonun rapo- runa ilişkin incelemesini 8 ekim akşamı sona erdirecek. Avrupa Konseyi üyesi ül- kelerin Dışişleri Bakanlanndan oluşan Komite, sürenin bitiminde raporu gün- demine alarak görüşmeye başlayacak. Daha sonra rapor, komitedeki üyelerin oyuna sunulacak. Üyelerin ücte ikisinin "kabul" oyu vermeleri halinde, rapor, komite tarafından da benimsenmiş ola- cak. Komitenin raporu benimsemesi halin- de, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik bazı ciddi yaptınmlarla karşı karşıya kalabi- leceği bildirildi. Böyle bir gelişmenin, AT'ye üyelik başvurusu da yaparak Ba- tı Avrupa ile bütunleşme çabası içinde olan Türkiye'yi çok güç duruma düşü- rebileceği ifade ediliyor. Komitenin ay- nca, önceki önıeklerinde olduğu gibi söz konusu yaptırımların yanı sıra Türkiye 1 - nin, TBKP liderleri Sargın ve Kutlu'ya tazminat ödemesini öngorebileceği de belirtiliyor. Hükümet harekete geçti Hükümetin, Bakanlar Komitesi'nin kararından önce sorunu taraflar arasın- da sağlanacak "dostane çözüm" ile hal- letmek üzere harekete geçtiği gözlendi. Başvuru nedeniyle Avrupa insan Hak- lan Komisyonu'nda Türkiye'yi temsil eden Adalet Bakanı Prof. Dr. Suat Bil- ge, sorunu 8 ekimden önce çözmeye ça- lışacağını söyledi. Komite'nin konuyu ele almasından önce dostane çözüm oıana- ğ:nın bulunduğunu anımsatan Bilge, karşı tarafın tazminat istemi dahil, çö- züm için gerekli gördükleri önerilerini kendisine getirmelerini istedi. Getirilecek önerileri inceleyerek makul bulmaları halinde de kabul edip, sonınu çözecek- lerini kaydeden Bilge, "Herkesin katkı- sı ile tabii mağdur olanlarm göriişlerini de alarak bu sonınu bir çözüme kavuş- turmamız gerekiyor. Gecmişte bir şey ol- rouş, ama bitmiş. Artık bundan sonra böyle hareket etmeyelim. Bu tür birkaç bata daha olabilir. ama bunlan da Ada- let Bakanlıgı'nda kuracağımız tnsan Haklan Dairesi ile basından halletmeyi istiyorum" dedi. Bilge, "Önemli olan Türkiye'de İnsan Hakları Sözleşmesi'ne saygıyı yeıiestirmek. Tamam, onlar mağ- dur olmuşlar. Haklan var, şikâyet etti- ler. Bir şey söylemedim. Onları kötüle- medim. Onu, bunu kötülemekle bir ye- re vanlamaz. Herkes fedakârlık göstere- cek. Onlar da ben de. Banşacagız. Baş- ka yolu yok" diye konuştu. • • w • • GUNLEREV KOPUGU AHMET T41\ Seçmenin Vurduğu Yer... Daha 40 küsur gün kafa- mızda sandık dolaşıp dura- cağız. "Acaba seçimi kim kaza- nacak?" Şu ana kadarki görüntü ot- dukça parçalı bulutlu... Ger- çi, basında DYP'nin yarışts öne geçtiği ızlenimi var. Ama bu biraz, Demırel'in "Seçimi güçlü olan değil, güçlü gö- rünmeyi başaran kazanır" gerçeğine göre davranma sından kaynaklanıyor. Bira2 da SHP'nin "parti içi dernok- rasicilik oyununa" kendisim kaptırıp yarışa bir tüıiü tam girememesinden doğuyor. Parçalı bulutlu görüntüde aynca ANAP'ın şaşkınlık ve dağınıklığı ile Ecevit'in sürp- riz yapabileceği izleniminı güçlendirmesinin de büyük payı var. Bütün bunlara üfke ölçe- ğinde yüzde 10, bölge düze- yinde yüzde 20 baraj zorunluluğunun da eklen- mesi, parçalı bulutlu manza- rayı daha da sisli hale getiriyor... Zaten ufuk- ta "Geliyo- rum" diyen güçlü bir ikti- dar olsaydı, bunun ayak sesleri (ben- zetmek gibi ol- ması n) tıpkı askeri darbe- ler gibi şim- diye dek çok- tan hissedilir- di. Ama görünen ve hissedi- len o ki Cumhurbaşkanı'nın "dizayn" edip alelacele ANAP liderinin taşeronluğu- na havale ettiği kısaltılmış ve hızlandırılmış seçim projesi, bugünkü parçalı bulutlu gö- rüntüyü seçim sonrasına da taşıyacak. Bu konudaki belirtiler, çe- şitli biçimlerde ve her parti için uç veriyor. Cumhurbaş- kanı'nın, "Sakın koalisyon olmasın" mesajı, bu belirti- nin çok ciddi olduğunun bir ışareti. Başbakanın, dolayısıyla ANAP'ın "Koalisyon yapı- labilir" açıklaması ise bir başka güçlü sinyal. DYP liderinin, "ödünç oy" istemiyle ortaya çıkması, "koalisyon gerçeğine" en- gel olma amacı taşıyor. DYP; seçim öncesi parti bünyesinde, eski SHP'lisi, DMP'lisi ile, ANAP'lı işada- mı ve artistiyle bir sosyal ko- alisyon yaratmayı başarırsa, sandıktan siyasal bir koalis- yon çıkmasını önleyebilece- ğini hesaplıyor. Cumhurbaşkanı'nın, 'Sakın koalisyon olmasın" mesajı, bu belirtinin çok ciddi olduğunun bir işareti. Başbakanın, dolayısıyla ANAP'ın "Koalisyon yapılabilir" açıklaması ise bir başka güçlü sinyal. ANAP ise tümüyle savun- maya çekilmiş durumda. Ba- kanlar ve milletvekilleri, iktidar olmanın nimetlerini seferber ederek yeniden Meclis'e girme ve olabilirse bir ucundan iktidarlarını de- vam ettirme peşinde. ANAP'ta, tedirgin, ama umutlu bir bekjeyiş var. Her- kes, özal'ın "temel atma" ve yıldönümü kutlama gibi "maskeler" takarak siyaset sahnesinde, TV'lerde başro- le çıkacağı "son krrtik 10 günü" bekliyor. SHP ise belki de farkında oJmadan bir gerçekçilik ser- giliyor. "Sandıktan biz çıkacağız" demeye pek ce- saret edemiyor. Bunda her- halde "2.5 yıl önce yerei seçim sandığından çıktınız da ne oldu" denebileceği korkusunun payı var. "Sandıkta Güller Açacak" gibtsinden bir seçim sloganı, SHP'nin iktidar olma karar ve azmini yansıtmaktan bi- raz uzak. "Sandıkta Güller Aça- cak" bir slo- gandan çok bir temenni. Hem de pert- cere önünde kısmet bekle- yen, çok iyim- ser, ama çok edilgen ruhlu bir genç kız te- mennisi... Sandıkta, güller açmaz, açtınlır. Kendiliğinden açan güller ise SHP'ye pek yâr ol- maz. Yerel seçim sandığın- da açmış olan güller gibi... Kaldı ki bu "Sandıkta Gül- ler Açacak" sloganı ve "gül- lü yumruk" amblemi, orta- lama seçmen için kafa karış- tıracak bir nitelik taşıyor. Bilindiği kadarıyla, SHP'nin amblemi "zeytin dallı 6 ok". Seçim pusulala- rında bu amblem yer alıyor. Seçmeni, sandık başında "Bu gül avuçlamış yumruk da nereden çıkmış" diye te- reddüde düşürme riskini al- mak niye? Zeytin dallı altı okun yara- rına fazla inanılmıyorsa, oy pusulalarına bu amblemle girmek niye? Yumruk ve gül, viırmayC' vurmak ise halk arasındaki bir yanlışı akla getiriyor: Ana babanın vurduğu yer- de gül biter. Demokrasinin anası da babası da seçmen... Seçmenin vurduğu yerde de gül bitecek mi? KONUK YAZAR Kamuoyu yoklamalan TEVFtK ÇAVDAR Iktısatçı Son on yıldır kamuoyu yok- lamalan ulkemizde yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandı. Özellikle seçim dönemlerinde belli aralıklarla bu araştırmala- rın sonuçlannı değişik yayın organlarında göriiyoruz. Bun- lara güvenilir mi? Siyasi parti liderlerinden düz vatandasa ka- dar bu konuda çeşitli düşünce- ler öne sürüJmektedir. Sonuç- lan beğenmeyen siyasi parti yetkilileri araştırmanın güveni- lir olmadığını söylemekte. So- nuçlan beğenenler ise bu yar- gının tam aksini iddia etmek- tedirler. Acaba hangisi haklı- dır? Bu sorunun yamtım vere- bilmek için kamuoyu araştır- malanmn yöntemine bir göz at- mak gerekir. Bu araştırmalar tesadüfi ör- nekleme diye tanımlanan bir is- tatistik tekniğine dayanır. Te- sadüfi örneklemede temel ilke oy kullanacak seçmen kitlesi- nin bütününden tesadüfen se- çilenlere eğilimlerini sormaktır. Bu tesadüfi seçim çeşitli teknik- lerle gerçekleştirilir. En yaygın olarak kullaruJanı "çok aşama- h, tabakalı tesadüfi seçim"dir. Bu yöntem çok dikkatli uygu- lanırsa olumlu sonuçlar verebi- lir. Ne var ki ulkemizde bu işi yapan ajanslar sözünü ettiği- miz teknikleri ne oranda kulla- nıyor bunu açıklamıyorlar. Örneklemede hata paylannı matematik olarak ölçülmesi için deneklerin ya da örnekle- rin tamamen tesadüfen seçil- mesi gereklidir. Ancak bu şe- kilde matematik hata elde edi- lebilir. Yeni sonuçların hata payları ortaya konabilir. Ör- neklemede toplam hata basit bir şekilde aniatılırsa cevaplan- dınna hatalannın karesiyle ör- nek hacminin karesinin topla- mından ibarettir. Bunu bir dik üçgenin dik kenarlanyla hipo- tenüsü arasındaki ilişiciye ben- zetebiliriz. Bilmemiz gerekir ki matematik hatayı azaltabilmek için örnek hacminin büyük, ce- vaplandırma hatalannı düşüre- bümek için örnek hacminin de- netlenebilecek kadar küçük ol- ması gerekir. Bu birbiriyle çe- lişkili gözüken iki konumu en iyi şekilde birleştirebilen örnek- lem planı ideal olandır. Tam tesadüfi öraeklemin dı- şında bir de kota örneklemesi yöntemi vardır. Bu yöntemde örnekler tesadüfi olarak seçil- mediği için hata payları mate- matik olarak hesaplanamaz. Ulkemizde bu tip anketleri ya- pan ajanslar, ne yazık ki, kota örneklemesi yöntemini tercih etmektedirler. Bu yöntemle el- de ettikleri sonuçlan da kendi rasyonelleri içersinde düzelttik- leri kanısındayım. Bunlan söy- lüyorum, çünİcü araşünna yön- temleri konusunda hiçbir açık- lama yapılmıyor. Son kamuoyu yoklamalannı tek tek gözden geçirdiğimizde gördüğümüz şudur ki TBMM' de grubu bulunan üç parti yüz- de 20 ile 25 arasında oy alacak- tır. Diğer iki parti (DSP ve Re- fah) yüzde 10'luk barajı geçe- bilecektir. Bu tahmini yapabil- mek için uzun boylu örnekle- me çalışmasma gitmek gerek- mez. 1987 genel seçimi ve 1989 yerel seçimi sonuçlan bize bu izlenimi vennektedir. Bundan ötesı çok iddiaiı konuşmak olur ki kullanılan yöntemlerin böy- lesine bir iddiadan uzak oldu- ğu kanısındayım. Bu tip arastırmalarda en önemli sorun kararsızlann da- ğıLmıdır. Bu dağılım hangi yöntem kullamlırsa kullanılsın doğru sonuç vermez. Sonuçta şunu belirtmekte yarar görüyorum. Kamuoyu araştırmalan siyasal eğüimlerin beürlenmesi için önemli bir gö- revi yerine getiren araştırmalar- dır. Yalnız bu araştırmaların tam tesadüfi örnekleme teknik- lerinin kullanılarak yapılması, hata paylannın ölçülmesi şart- tır. Diğerleri ise bir anketle des- teklenmiş tahminlerden öteye gitmez. Tahminler de sonuçta gerçekleşebilir. Ama bu durum kullanılan yöntemin doğru ol- duğunu kanıtlamaz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle