Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 EYLÜL 1991 HABERLER CUMHURÎYET/5
SECIM '91
Futbolcu
transferi
• BURSA (AA) —
Fenerbahçeli Semih ve
Ahmet Suphi, Bursa'da
DYP'ye üye oldular.
Bursaspor maçı için Çelik
Palas Otel'de konaklayan
Fenerbahçe kafılesindeki
Bursalı futbolcular Semih
ve Ahmet Suphi, DYP'li
Belediye Meclis üyesi
Ayhan Banşçı'nın getirdiği
üyelik fornüannı
imzaladılar. Semih ve
Ahmet Suphi, ileriki
yıllarda aktif politikaya
gjrmeyi düşündüklerini
belirterek "Gönlümüz
DYP'deydi, şimdi
nikâhlandık" dediler.
'ülmaz
korkuyor'
• tç Politika Servisi —
DYP'nin saflannda
Aydm'dan milletvekilliğine
adaylığını koyan eski
Maliye Bakaıu tsmet
Sezgin, Başbakan Mesut
YUmaz'm korktuğunu
söylüyor. Mesut Yılmaz'ın
"Doğru Yol Partisi ile
koalisyon yapabiliriz"
şeklindeki açıklamasım
değerlendiren Sezgin, "Bu
sözler inançsızlığın,
zaafiyetin ve korkunun
işaretidir. Ashnda ANAP'ın
bütün hedefı 150
milletvekili çıkannaktır.
Ekrandan
propaganda
• ANKARA (ANKA) —
Erken genel seçim için
radyo ve televizyondan
ANAP, SHP ve DYP'nin
yanı sıra seçime katılan
diğer siyasi partiler de
yararlanabüecek. Siyasi
partilerin radyo ve
televizyondan yayımlanacak
propaganda konuşmalan 13
ekim pazar giinü
başlayacak. Seçime katılan
siyasi partinin liderleri ilk
gün yapacaklan 10'ar
dakikalık konuşmalarmda
seçim bildirgelerini
açıklayacaklar. Partiler,
ikinci konuşmalarını da 19
ekim cumartesi günü
yapacaklar. Bu iki
konuşmamn yanı sıra
iktidar partisi ANAP'a 30
dakikaJık propaganda
hakkı daha tanmacak.
Mersin'de
igkence savı
• MERSİN (Cumhuriyel
Güney llleri Bürosu) — Bir
sorgulama için gözaltına
alınan 5 kişiye Fçel Emniyet
Müdürlüğü'nde işkence
yapıldığı ileri sürüldü. SHP
Genel Sekreter Yardımcısı
Fikri Sağlar, 5 eylül günü
polis tarafından gözaltına
ahnan Gül Çiftçi, Abdil
Doğan, Sultan Çiftçi, Zehra
Çiftçi ve Mustafa Çiftçi
adlı kişilere işkence
yapıldığını bildirerek
Cumhuriyet Savcılığı'na suç
duyunısunda
bulunduklannı söyledi.
Sağlar, gözaltındakilerden
Mustafa Çiftçi'nin işkence
yüzünden Mersin Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldığını
ve üç gündür serumla
yaşatılmaya çalışıldığını da
öne sürdü.
Perinçek'in
iddiası
• İSTANBUL (AA) —
Sosyalist Parti Genel
Başkanı Doğu Perinçek,
erken genel seçim
çalışmalarına katılmak
üzere Türkiye'ye gelen,
partisinin Avrupa
önderlerinden Ramazan
Duran'ın 6 gündür siyasi
şubede gözaltında
tutulduğunu ileri sürdü.
Perinçek yaptığı yazılı
açıklamada Ramazan
Duran'ın Atatürk
Havalimam'nda uçaktan
iner inmez gözaltına
alındığını kaydederek
"llgililer, Maraş olaylarıyla
ilgili dosyasının
beklendiğini söylüyor"
dedi.
Çetin Emeç
Bıılvan
• ANKARA (AA) —
Ankara'nın şehir içi
ulasımına soluk veren
artellerden biri olduğu
bildirilen Dikmen Çetin
Emeç Bulvan'nm istinad
duvarı inşaatı tamamlandı.
Balgat ve çevresini Dikmen
caddesi altındaki tünelle
Yukan ve Aşağı Ayrancı'ya
bağlayan Çetin Emeç
Bulvan'mn istinad duvarı
ve çevre düzenlemesi
Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı Murat
Karayalçm tarafından
hizmete sokuldu. Hizmete
girdiği 1988'den bir süre
sonra uygun olmadığı ileri
sürülen yol dolgusunda yer
yer çözülmeler meydana
gelen bulvann, kimi yerde
altı metreyi bulan 220
metre uzunluğundaki
istinad duvarı 141 günde
tamamlandı.
Seçim bölgelerinin yeniden düzenlenmesi, muhalefetin oylannı etkiliyor
ANAP'ın Istanbııl oyıınuANAP'ın bilgisayarla yaptığı seçim
düzenlemesi, SHP'nin oylarını Istanbul 1.
bölgede yüzde 34.1'den yüzde 26.2'ye
düşürdü. ANAP'ın, bu düzenJemeyi yaparken
kendi oy oranını etkileyecek olan DYP ile
RP'yi de dikkate aldığı belirtiliyor.
ÜMİT ASLANBAY
ANKARA — Partilerde se-
çimden galip çıkma mücadelesi
bu kez bilgisayarlar aracılığayla
yürütülüyor. ANAP'ın tstan-
bul'daki seçim bölgelerini "ken-
dine göre" düzenlediği ve oy da-
ğüımını kendi lehine dengeleme-
ye çalıştığı öne sürülüyor.
Ilk kez Massachusetts Valisi
Elbridge GeiTy (1744-1814) ta-
rafından yapılan ve seçim böl-
gelerini kendi çıkanna göre dü-
zenleyen, bu nedenle de
"Genymandering" diye anılan
sistemin şimdi ANAP tarafın-
dan uygulandığı belirtiliyor.
"Sol" oylann yoğun olduğu
iki ilçesini de oluşturan bu ilçe-
lerden Bakırköy, iki genel se-
çimde de iki ayrı bölgeye bölü-
nerek, diğer ilçelerden aynlıyor.
Böylece diğer ilçelerdeki oy
oranlannı etkilememesi sağlaru-
yor.
Izmir'de SHP'nin büyük oy far-
kı ile birinci parti olduğu 3. böl-
ge 1987 seçimlerinde Çeşme,
Urla, Seferihisar, Karaburun,
Selçuk, Ödemiş, Tire, Kiraz,
Beydağ, Bozdağ ve Bornova'-
dan oluşuyordu. ödemiş dışın-
da, tüm belediyelerin SHP'de
olduğu bu bölge, bu seçimler
öncesinde yeniden düzenlendi.
tzmir 3. bölgeye, sol oylann,
sağ oylarla dengelendiği Buca
Kadıköy, Bakırköy gibi bölge- alınarak 3. bölge sadece Borno-
leri dengeleme amacı taşıdığı va, Torbalı ve Buca'dan oluştu-
öne sürülüyor. 1987 seçim so-
ruldu. Diğer ilçeler başka bir
bölge yapıldı. Böylece "sol" oy-
lann ağırbklı olduğu Izmir'in en
büyük ilçelerinden Bornova
"sag" oylar açısmdan dengelen-
meye çalışıldı.
SHP bilgisayar verilerine gö-
re 1987 seçiminin Istanbul'daki
oransal dağıhmı şöyle:
1. Bölge (Beşiktaş, Kadıköy):
ANAP yüzde 44.4, SHP yüzde
34.1, DYP yüzde 9.7, DSP yüz-
de 6.3, RP yüzde 4.3
2. Bölge (Beyoğlu, Fatih):
ANAP yüzde 42.6, SHP yüzde
26.5, DYP yüzde 11.9, DSP
yüzde 9.1, RP yüzde 8.3.
3. Bölge (Adalar, Eminönü,
Kartal, Yalova): ANAP yüzde
36.1, SHP yüzde 31.5, DYP
yüzde 13.1, DSP yüzde 10.1,
RP yüzde 7.2.
4. Bölge (Beykoz, Sanyer,
Üsküdar, Şile): ANAP yüzde
37.8, SHP yüzde 28.3, DYP
yüzde 13.6, DSP yüzde 9.8, RP
yüzde 8.4.
5. Bölge (Şişli, Zeytinburnu,
Çatalca): ANAP yüzde 40.4,
SHP yüzde 28.0, DYP yüzde
12.6, DSP yüzde 10.9, RP yüz-
de 6.5.
6. Bölge (Eyüp, Gaziosma-
npaşa, Silivri): ANAP yüzde
37.4, SHP yüzde 28.1, DYP
yüzde 13.4, SP yüzde 12.3, RP
yüzde 7.3.
7. Bölge (Bakırköy): ANAP
yüzde 36.9, SHP yüzde 30.5,
DYP yüzde 10.3, DSP yüzde
12.7, RP yüzde 8.2.
8. Bölge (Bakırköy): ANAP
yüzde 43.6, SHP yüzde 32.7,
DYP yüzde 10.0, DSP yüzde
9.0, RP yüzde 3.4.
SHP bilgisayarlan, 1987 se-
çim sonuçlarına ANAP'ıı yap-
tığı yeni seçim bölgeleri düzen-
lemesine göre projeksiyonladı-
ğında ise şu sonuçlar ortaya çı-
kıyor:
1. Bölge (Adalar, Eminönü,
Kadıköy, Yalova): ANAP yüz-
de 50.14, SHP yüzde 26.20,
DYP yüzde 7.66, DSP yüzde
8.40, RP yüzde 5.93.
2. Bölge (Beşiktaş, Beyoğlu,
Fatih): ANAP yüzde 43.61,
SHP yüzde 28.26, DYP yüzde
11.34, DSP yüzde 8.35, RP yüz-
de 5.93.
3. Bölge (Kartal, Pendik):
ANAP yüzde 34.82, SHP yüz-
de 33.29, DYP yüzde 12.19,
DSP yüzde 10.40, RP yüzde
7.46.
4. Bölge (Beykoz, Şile, Üskü-
dar): ANAP yüzde 38.10, SHP
yüzde 27.84, DYP yüzde 13.88,
DSP yüzde 9.73, RP yüzde
8.37.
5. Bölge (Kâğıthane, Sanyer,
Şişli, Zeytinbumu): ANAP yüz-
de 39.65, SHP yüzde 29.32,
DYP yüzde 11.63, DSP yüzde
10.90, RP yüzde 6.98.
6. Bölge (Bayrampaşa, Eyüp,
Gaziosmanpaşa): ANAP yüzde
37.32, SHP yüzde 27.81, DYP
yüzde 12.71, DSP yüzde 12.86,
RP yüzde 7.81.
7. Bölge (Büyükçekmece, Kü-
çükçekmece, Çatalca, Silivri):
ANAP Yüzde 39.27, SHP yüz-
de 28.31, DYP yüzde 18.67,
DSP yüzde 8.98, RP yüzde
3.17.
nuçlanm, ANAP m yeni seçim İNTERLİNK'E GÖRE ANAP, GALLÜFA GÖRE DYP BÎRİNCİ
bölgelerine göre projksıyonla- ~ ^ ^ ^ —
yan SHP, tstanbul 1. bölgede
oylannın yüzde 34.1'den, yüz-
de 26.2'ye düştüğünü görünce
harekete gecmek zorunda kaldı.
Seçimler, komışulan ikinci konuKonuya ilişkin olarak bir SHP
yetkilisi, "Sanki kendi bügisa-
yarianna 'Hangi seçim bölgesi
düzenlemesi ile en kârlı çıkarız'
komutu vermişler. Ancak bunu
saptadık, önJem alacağız" diye
konuştu.
ANAP bu yeniden düzenle-
meyi yaparken SHP'nin yanı sı-
ra, kendi oy oranını etkileyecek
DYP ve RP'yi de dikkate aldı-
ğı ve bu partilerin avantajlannı
da yoketmeyi hedeflediği belir-
tiliyor.
1950'den bu yana tstanbul'-
da birinciliği alan parti, Türki-
ye genelinde de ilk sırada yer alı-
yor. Bu nedenle lstanbul, bütün
partiler için büyük önem taşı-
yor. ANAP'ın uyguladığı
"Gerrymandering" sistemi, 300
bin dolayındaki seçmeniyle Ka-
dıköy ve 700 bin dolayındaki
seçmeniyle Bakırköy'de yoğun-
laşıyor. Istanbul'un en büyük
İç Politika Servisi — iki kamuoyu araş-
tırma şirketinin yaptığı iki ayrı araştırma-
nın birinde yüzde 23.5'le DYP birinci parti
olurken, diğerinde yüzde 20 ile ANAP ilk
sırada. Bir başka kamuoyu araştırma şirketi
ARATın yaptığı araştırmaya göre de "er-
ken seçimler" geçen ay Türkiytfde en çok
konuşulan konular arasında ikinci sırada
yer aldı.
Interlink Kamuoyu Araştuma Şirketi'nin
"Seçmen profili araşürması"na göre ANAP
yüzde 20 ile Türkiye genelinde ilk sırada yer
alırken yiizde 16 ile SHP ikinci parti oldu.
DYP yüzde 15 ile üçüncü, DSP ise yüzde
11 ile dördüncü parti olarak belirlendi.
Araştırmaya göre kararsızlann oranı ise
yüzde 27.
Interlink'in araştırmasında kararsızlann
parti eğüımine göre dağılımı sonunda ise or-
taya çıkan tablo şöyle: "ANAP yüzde 24,
SHP ile DYP yüzde 20, DSP yüzde 15."
Araştırma sonucuna göre RP yüzde 8 ile ba-
rajı zorlarken diğer partilerin toplam oy
oranı yüzde 9. Herhangi bir eğilim göster-
meyen kararsızlar ise yüzde 4.
Sabah gazetesinin GALLUP'a yapttrdı-
ğı araştırma sonuçlan ise daha farklı. •Araş-
tırmaya göre DYP oy oranını bir hafta için-
de yüzde 1.1 amrarak yüzde 23.5 ile ilk sı-
rada yer alıyor. İkinci sırada yüzde 2.1'lik
bir artışla oy oranını yüzde 19.9'a çıkartan
SHP bulunuyor. Araştırma sonucuna göre
yüzde 1.1 oranında oy kaybeden ANAP
yüzde 17.2 ile üçüncü, yüzde 14.9'la DSP
dördüncü parti durumunda. GALLUP'un
araştırmasına göre kararsızlann oranı ise
yüzde 13.4.
ARAT Araştırma ve Danışmanlık
A.ŞInin araştırmasına göre ise ağustos aym-
da en çok hayat pahalıhğı, Türgut özal ve
Mesut Yümaz konuşuldu. "Erken seçimler"
yüzde 27.3'le en çok konuşulan konular ara-
sında ikinci sırayı aldı. Bunu yüzde 15.1 ora-
nıyla Sovyetler Birliği'ndeki darbe girişimi
izledi. Spor olaylan ve işsizlik de en çok ko-
nuşulanlar arasına girdi. En çok konuşulan
kişi ise aynı orana sahip olan Turgut özal
ile Mesut Yılmaz. Yüzde 22.9 orana sahip
Özal ve Yılmaz'ın ardından yüzde 18.1 ile
Mihail Gorbaçov, yüzde 7.9 ile Süleyman
Demirel geliyor. Tanju Çolak, Boris Yeltsin,
Bülent Ecevit ve Erdal Inönü sıralamada yer
alan öteki kişiler.
En basarüı poh'tikacı sıralamasında birin-
ci sırada Mesut Yümaz bulunuyor. Yüzde
36.5 orana sahip Yılmaz'dan sonra Süley-
man Demirel yüzde 17.9 ile ikinci, Bülent
Ecevit yuzde 13.7 ile üçüncü oldular. Erdal
İnönü, Bedrettin Dalan ve Turgul Özal öte-
ki başarılı politikacılar. Araştırmada yüz-
de 5.3'lük bir oran da "başanlı yok" şek-
linde yanıtlara ait.
Geçen ay belediye başkanlan arasında en
başanlı Yüdınm Aktuna buluncju. Yüzde
31.6 oranı bulunan Aktuna'yı yüzde 11.7 ile
Murat Karayalcın, yüzde 8.6 ile Nureftin Sö-
zen izledi. İbsan Yalçm, Necdet Özkan, Fat-
ma Girik, Yusuf Günaydın da sıralamada
yer alırlarken bu sıralamada "başanlı yok"
yanıtı ise yüzde 9.2 oldu.
Sakıp Sabamcı yüzde 39.5, Vehbi Koç
yüzde 21.5 ve Cem Boyner yüzde 3.8 ile en
başanlı işadamlan sıralamasında ilk üçe gir-
diler. Sıralamada Ali Şen ve Nejat Eczacı-
başı da yer aldılar.
7bndhakwözgürlüklermitinginde TerörleMücadele Yasası'na eleştiri
"Iıısaıı lvakları tehdit altında'İHD Genel Başkanı
Nevzat Helvacı,
'Türkiye, alnındaki bu
ayıbı silmelidir'
derken, lstanbul Şube
Başkanı Ercan Kanar
'Bu yasanın tek fıkrası
bile insan haklarına
uygun değil'dedi.
tstaobul Haber Servisi — İn-
san Hakları Derneği (İHD) Ge-
nel Başkanı Nevzat Helvacı,
Türkiye'de insan haklanmn teh-
dit altında bulunduğunu belir-
terek "Türkiye alnındaki bu
ayıbı silmelidir" dedi. İHD İs-
tanbul Şube Başkanı Ercan Ka-
nar da Terörle Mücadele Yasa-
sı'nın "insan haklan ile müca-
dele yasası" olduğunu ifade
ederek "Bu yasanın bir tek fık-
rası bile insan haklanna uygon
degildir" şeklinde konuştu.
İHD tstanbui Şubesi tarafın-
dan düzenlenen "Temel Hak ve
Özgürlükler Mitingi" dun
Abide-i Hürriyet alanında yapıl-
dı. lstanbul Valiliği'nce son an-
da izin verilmesi ve havanın ya-
ğışlı olması nedeniyle katılımın
az olduğu miting için polis çev-
rede geniş güvenlik önlemleri al-
dı . Resmi ve sivil polislerin mi-
tinge gelenlerden çok olduğu
gözlendi.
Miting başlamadan önce po-
lis 6 kişiyi gözaltına aldı. Bir sü-
re önce öldürülen HEP Diyar-
bakır İl Başkanı Vedat Aydın'-
ın resimlerini taşıdıklan gerek-
çesiyle gözaltına alınan kişilerin
Cemal ÖzçeHk, Mahmut Metin,
Sabit Kaynak, Yaşar tldan,
Tuncer Isık ve Nıır Şen olduğu
Terörle Mücadele Yasası'nın eleştirildiği miting öncesi 6 kişi gözaltına alındı.
belirtildi.
İHD Genel Başkanı Nevzat
Helvacı mitingde yaptığı konuş-
mada işkence ve Kürt sorunu
konularına değindi. "İnsan
haklannın hangi alanına baksak
bir ayıpla karşüaşıyonız" diyen
Nevzat Helvacı konuşmasını
şöylü sürdürdü:
"tnsan haklan bngün tehdit
altındadır. Yeni bir yüzyıla gi-
rerken insanlar hâlâ düşüncele-
rinden dolayı tunıklanıyorlar,
işkence görüyorlar. tşkenceci-
lerden yasalar çerçevesinde he-
sap sorulmalıdır. Kürt sonınu-
na silahla değil bans içinde ço-
züm aranmalıdır. Terörle Mü-
cadele Yasası derhal kaldınlma-
hdır."
İHD tstanbui Şube Başkanı
Ercan Kanar konuşmasına va-
liliğin mitinge son dakikada izin
vererek katılımın az olmasına
neden olduğunu söyleyerek baş-
ladı. Erken seçimde kitlelere
kendi düşüncelerine yakın olan-
lara oy venne hakkı tanınmadı-
ğını belirten Kanar, "Egemen-
ler kendilerine en nygun seçim
yasasını bir gecede çıkartmıştır.
Bojle bir seçim insan haklanna
kökünden aykındır" dedi.
Konuşmasmda Terörle Mü-
cadele Yasası'nı da eleştiren Ka-
nar şunlan söyledi: "Bu yasa ile
işkenceler devlet gücleri tarafın-
dan yasal hale getirilmiştir. Bu
yasa çağdışı 1982 Anayasası'n-
dan bile kötüdür. Anayasa
Mahkemesi bu yasayı ortadan
kaldırmalıdır. Bu yasanın çöpe
gitmesi insan haklanna inanan
kişilerin bir zaferi olacaktır".
Gazeteci Ragıp Duran ise ko-
nuşmasında Terörle Mücadele
Yasası'nın "halkla mücadele
yasası" olduğunu, bu yasanın
kaldınlması için insan haklan-
na inanmış kişilerin mücadele-
yi sürdürmesi gerektiğini belirt-
ti. Yasanın hukuki olmadığını
söyleyen Duran, "Yasa ile pek
çok insan tutuklanmıştır. Bir
olayı izledi diye gazeteci Deniz
Teztel tutuklanmıştır. Gonişle-
ri nedeniyle tsmail Beşikçi tu-
tukludur. Hukuki olmayan ve
insan haklannı ayaklar altına
alan bu yasa en kısa zamanda
kaldınlmalıdır" dedi.
Sanatçı Ferhat Tunç'un şar-
kılanyla katıldığı miting olaysız
sona erdi.
Türkiye, Avrupa'da zorlu sınavahazırlanıyor
TURAN YILMAZ
ANKARA — TBKP liderlerinin Av-
rupa İnsan Haklan Komisyonu'na yap-
tıklan kişisel başvurulan nedeniyle Av-
rupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nde,
Türkiye'yi zorlu bir sınav bekliyor. Ba-
kanlar Komitesi, komisyonun Türkiye
aleyhine verdiği raporu, ekim a>ı başın-
da ele alacak. Bakanlar Komitesi'nin ra-
poru kabul etmesi halinde, Türkiye si-
yasi yaptınmlarla karşı karşıya gelebile-
cek. riükümet, sorunu, Bakanlar Komi-
tesi karanndan önce "dostane çözüm"
yolu ile halletmek için harekete geçti.
TBKP liderleri Sargın ve Kutlu, 1987
yılında Türkiye'ye dönüşlerinde, 21 gün
süre ile gözaltında tutularak kendileri-
ne işkence yapıldığı gerekçesiyle Avru-
pa İnsan Haklan Komisyonu'na kişisel
başvunıda bulunmuşlardı. Komisyon da
incelemesi sonunda haklı gördüğü baş-
vuruya ilişkin raporunda, Türkiye'ye yö-
nelik ağır ifadelere yer vermişti. Rapor-
da Türkiye'nin, gozalıı suresı ve koşul-
lan ile gözaltındaki kişilere, Avrupa İn-
san Haklan Sözleşmesi hükümlerine ay-
kırı davrandığı belirtilmişti.
Türkiye, komisyonun raporuna ilişkin
Avrupa tnsan Haklan Divanı'na başvu-
ru hakkını kullanmayarak, konunun, bir
başka yargı organında görüşülmesi ye-
rine siyasi bir organ olan Avrupa Kon-
seyi bakanlar komitesinde ele alınıp so-
nuçlandınlmasını tercih etmişti. Bu ter-
cih ise "Türkiye, sorunu siyasi agırlıgını
kullanarak çözmek istiyor" yorumları-
na yol açmıştı.
Bakanlar Komitesi, komisyonun rapo-
runa ilişkin incelemesini 8 ekim akşamı
sona erdirecek. Avrupa Konseyi üyesi ül-
kelerin Dışişleri Bakanlanndan oluşan
Komite, sürenin bitiminde raporu gün-
demine alarak görüşmeye başlayacak.
Daha sonra rapor, komitedeki üyelerin
oyuna sunulacak. Üyelerin ücte ikisinin
"kabul" oyu vermeleri halinde, rapor,
komite tarafından da benimsenmiş ola-
cak.
Komitenin raporu benimsemesi halin-
de, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik bazı
ciddi yaptınmlarla karşı karşıya kalabi-
leceği bildirildi. Böyle bir gelişmenin,
AT'ye üyelik başvurusu da yaparak Ba-
tı Avrupa ile bütunleşme çabası içinde
olan Türkiye'yi çok güç duruma düşü-
rebileceği ifade ediliyor. Komitenin ay-
nca, önceki önıeklerinde olduğu gibi söz
konusu yaptırımların yanı sıra Türkiye
1
-
nin, TBKP liderleri Sargın ve Kutlu'ya
tazminat ödemesini öngorebileceği de
belirtiliyor.
Hükümet harekete geçti
Hükümetin, Bakanlar Komitesi'nin
kararından önce sorunu taraflar arasın-
da sağlanacak "dostane çözüm" ile hal-
letmek üzere harekete geçtiği gözlendi.
Başvuru nedeniyle Avrupa insan Hak-
lan Komisyonu'nda Türkiye'yi temsil
eden Adalet Bakanı Prof. Dr. Suat Bil-
ge, sorunu 8 ekimden önce çözmeye ça-
lışacağını söyledi. Komite'nin konuyu ele
almasından önce dostane çözüm oıana-
ğ:nın bulunduğunu anımsatan Bilge,
karşı tarafın tazminat istemi dahil, çö-
züm için gerekli gördükleri önerilerini
kendisine getirmelerini istedi. Getirilecek
önerileri inceleyerek makul bulmaları
halinde de kabul edip, sonınu çözecek-
lerini kaydeden Bilge, "Herkesin katkı-
sı ile tabii mağdur olanlarm göriişlerini
de alarak bu sonınu bir çözüme kavuş-
turmamız gerekiyor. Gecmişte bir şey ol-
rouş, ama bitmiş. Artık bundan sonra
böyle hareket etmeyelim. Bu tür birkaç
bata daha olabilir. ama bunlan da Ada-
let Bakanlıgı'nda kuracağımız tnsan
Haklan Dairesi ile basından halletmeyi
istiyorum" dedi. Bilge, "Önemli olan
Türkiye'de İnsan Hakları Sözleşmesi'ne
saygıyı yeıiestirmek. Tamam, onlar mağ-
dur olmuşlar. Haklan var, şikâyet etti-
ler. Bir şey söylemedim. Onları kötüle-
medim. Onu, bunu kötülemekle bir ye-
re vanlamaz. Herkes fedakârlık göstere-
cek. Onlar da ben de. Banşacagız. Baş-
ka yolu yok" diye konuştu.
• • w • •
GUNLEREV KOPUGU
AHMET T41\
Seçmenin Vurduğu Yer...
Daha 40 küsur gün kafa-
mızda sandık dolaşıp dura-
cağız.
"Acaba seçimi kim kaza-
nacak?"
Şu ana kadarki görüntü ot-
dukça parçalı bulutlu... Ger-
çi, basında DYP'nin yarışts
öne geçtiği ızlenimi var. Ama
bu biraz, Demırel'in "Seçimi
güçlü olan değil, güçlü gö-
rünmeyi başaran kazanır"
gerçeğine göre davranma
sından kaynaklanıyor. Bira2
da SHP'nin "parti içi dernok-
rasicilik oyununa" kendisim
kaptırıp yarışa bir tüıiü tam
girememesinden doğuyor.
Parçalı bulutlu görüntüde
aynca ANAP'ın şaşkınlık ve
dağınıklığı ile Ecevit'in sürp-
riz yapabileceği izleniminı
güçlendirmesinin de büyük
payı var.
Bütün bunlara üfke ölçe-
ğinde yüzde 10, bölge düze-
yinde yüzde 20 baraj
zorunluluğunun da eklen-
mesi, parçalı bulutlu manza-
rayı daha da sisli hale
getiriyor...
Zaten ufuk-
ta "Geliyo-
rum" diyen
güçlü bir ikti-
dar olsaydı,
bunun ayak
sesleri (ben-
zetmek gibi ol-
ması n) tıpkı
askeri darbe-
ler gibi şim-
diye dek çok-
tan hissedilir-
di.
Ama görünen ve hissedi-
len o ki Cumhurbaşkanı'nın
"dizayn" edip alelacele
ANAP liderinin taşeronluğu-
na havale ettiği kısaltılmış ve
hızlandırılmış seçim projesi,
bugünkü parçalı bulutlu gö-
rüntüyü seçim sonrasına da
taşıyacak.
Bu konudaki belirtiler, çe-
şitli biçimlerde ve her parti
için uç veriyor. Cumhurbaş-
kanı'nın, "Sakın koalisyon
olmasın" mesajı, bu belirti-
nin çok ciddi olduğunun bir
ışareti.
Başbakanın, dolayısıyla
ANAP'ın "Koalisyon yapı-
labilir" açıklaması ise bir
başka güçlü sinyal.
DYP liderinin, "ödünç oy"
istemiyle ortaya çıkması,
"koalisyon gerçeğine" en-
gel olma amacı taşıyor.
DYP; seçim öncesi parti
bünyesinde, eski SHP'lisi,
DMP'lisi ile, ANAP'lı işada-
mı ve artistiyle bir sosyal ko-
alisyon yaratmayı başarırsa,
sandıktan siyasal bir koalis-
yon çıkmasını önleyebilece-
ğini hesaplıyor.
Cumhurbaşkanı'nın,
'Sakın koalisyon
olmasın" mesajı, bu
belirtinin çok ciddi
olduğunun bir işareti.
Başbakanın,
dolayısıyla ANAP'ın
"Koalisyon yapılabilir"
açıklaması ise bir
başka güçlü sinyal.
ANAP ise tümüyle savun-
maya çekilmiş durumda. Ba-
kanlar ve milletvekilleri,
iktidar olmanın nimetlerini
seferber ederek yeniden
Meclis'e girme ve olabilirse
bir ucundan iktidarlarını de-
vam ettirme peşinde.
ANAP'ta, tedirgin, ama
umutlu bir bekjeyiş var. Her-
kes, özal'ın "temel atma"
ve yıldönümü kutlama gibi
"maskeler" takarak siyaset
sahnesinde, TV'lerde başro-
le çıkacağı "son krrtik 10
günü" bekliyor.
SHP ise belki de farkında
oJmadan bir gerçekçilik ser-
giliyor. "Sandıktan biz
çıkacağız" demeye pek ce-
saret edemiyor. Bunda her-
halde "2.5 yıl önce yerei
seçim sandığından çıktınız
da ne oldu" denebileceği
korkusunun payı var.
"Sandıkta Güller Açacak"
gibtsinden bir seçim sloganı,
SHP'nin iktidar olma karar
ve azmini yansıtmaktan bi-
raz uzak.
"Sandıkta
Güller Aça-
cak" bir slo-
gandan çok
bir temenni.
Hem de pert-
cere önünde
kısmet bekle-
yen, çok iyim-
ser, ama çok
edilgen ruhlu
bir genç kız te-
mennisi...
Sandıkta, güller açmaz,
açtınlır. Kendiliğinden açan
güller ise SHP'ye pek yâr ol-
maz. Yerel seçim sandığın-
da açmış olan güller gibi...
Kaldı ki bu "Sandıkta Gül-
ler Açacak" sloganı ve "gül-
lü yumruk" amblemi, orta-
lama seçmen için kafa karış-
tıracak bir nitelik taşıyor.
Bilindiği kadarıyla,
SHP'nin amblemi "zeytin
dallı 6 ok". Seçim pusulala-
rında bu amblem yer alıyor.
Seçmeni, sandık başında
"Bu gül avuçlamış yumruk
da nereden çıkmış" diye te-
reddüde düşürme riskini al-
mak niye?
Zeytin dallı altı okun yara-
rına fazla inanılmıyorsa, oy
pusulalarına bu amblemle
girmek niye?
Yumruk ve gül, viırmayC'
vurmak ise halk arasındaki
bir yanlışı akla getiriyor:
Ana babanın vurduğu yer-
de gül biter.
Demokrasinin anası da
babası da seçmen...
Seçmenin vurduğu yerde
de gül bitecek mi?
KONUK YAZAR
Kamuoyu
yoklamalan
TEVFtK ÇAVDAR
Iktısatçı
Son on yıldır kamuoyu yok-
lamalan ulkemizde yaygın bir
şekilde kullanılmaya başlandı.
Özellikle seçim dönemlerinde
belli aralıklarla bu araştırmala-
rın sonuçlannı değişik yayın
organlarında göriiyoruz. Bun-
lara güvenilir mi? Siyasi parti
liderlerinden düz vatandasa ka-
dar bu konuda çeşitli düşünce-
ler öne sürüJmektedir. Sonuç-
lan beğenmeyen siyasi parti
yetkilileri araştırmanın güveni-
lir olmadığını söylemekte. So-
nuçlan beğenenler ise bu yar-
gının tam aksini iddia etmek-
tedirler. Acaba hangisi haklı-
dır? Bu sorunun yamtım vere-
bilmek için kamuoyu araştır-
malanmn yöntemine bir göz at-
mak gerekir.
Bu araştırmalar tesadüfi ör-
nekleme diye tanımlanan bir is-
tatistik tekniğine dayanır. Te-
sadüfi örneklemede temel ilke
oy kullanacak seçmen kitlesi-
nin bütününden tesadüfen se-
çilenlere eğilimlerini sormaktır.
Bu tesadüfi seçim çeşitli teknik-
lerle gerçekleştirilir. En yaygın
olarak kullaruJanı "çok aşama-
h, tabakalı tesadüfi seçim"dir.
Bu yöntem çok dikkatli uygu-
lanırsa olumlu sonuçlar verebi-
lir. Ne var ki ulkemizde bu işi
yapan ajanslar sözünü ettiği-
miz teknikleri ne oranda kulla-
nıyor bunu açıklamıyorlar.
Örneklemede hata paylannı
matematik olarak ölçülmesi
için deneklerin ya da örnekle-
rin tamamen tesadüfen seçil-
mesi gereklidir. Ancak bu şe-
kilde matematik hata elde edi-
lebilir. Yeni sonuçların hata
payları ortaya konabilir. Ör-
neklemede toplam hata basit
bir şekilde aniatılırsa cevaplan-
dınna hatalannın karesiyle ör-
nek hacminin karesinin topla-
mından ibarettir. Bunu bir dik
üçgenin dik kenarlanyla hipo-
tenüsü arasındaki ilişiciye ben-
zetebiliriz. Bilmemiz gerekir ki
matematik hatayı azaltabilmek
için örnek hacminin büyük, ce-
vaplandırma hatalannı düşüre-
bümek için örnek hacminin de-
netlenebilecek kadar küçük ol-
ması gerekir. Bu birbiriyle çe-
lişkili gözüken iki konumu en
iyi şekilde birleştirebilen örnek-
lem planı ideal olandır.
Tam tesadüfi öraeklemin dı-
şında bir de kota örneklemesi
yöntemi vardır. Bu yöntemde
örnekler tesadüfi olarak seçil-
mediği için hata payları mate-
matik olarak hesaplanamaz.
Ulkemizde bu tip anketleri ya-
pan ajanslar, ne yazık ki, kota
örneklemesi yöntemini tercih
etmektedirler. Bu yöntemle el-
de ettikleri sonuçlan da kendi
rasyonelleri içersinde düzelttik-
leri kanısındayım. Bunlan söy-
lüyorum, çünİcü araşünna yön-
temleri konusunda hiçbir açık-
lama yapılmıyor.
Son kamuoyu yoklamalannı
tek tek gözden geçirdiğimizde
gördüğümüz şudur ki TBMM'
de grubu bulunan üç parti yüz-
de 20 ile 25 arasında oy alacak-
tır. Diğer iki parti (DSP ve Re-
fah) yüzde 10'luk barajı geçe-
bilecektir. Bu tahmini yapabil-
mek için uzun boylu örnekle-
me çalışmasma gitmek gerek-
mez. 1987 genel seçimi ve 1989
yerel seçimi sonuçlan bize bu
izlenimi vennektedir. Bundan
ötesı çok iddiaiı konuşmak olur
ki kullanılan yöntemlerin böy-
lesine bir iddiadan uzak oldu-
ğu kanısındayım.
Bu tip arastırmalarda en
önemli sorun kararsızlann da-
ğıLmıdır. Bu dağılım hangi
yöntem kullamlırsa kullanılsın
doğru sonuç vermez.
Sonuçta şunu belirtmekte
yarar görüyorum. Kamuoyu
araştırmalan siyasal eğüimlerin
beürlenmesi için önemli bir gö-
revi yerine getiren araştırmalar-
dır. Yalnız bu araştırmaların
tam tesadüfi örnekleme teknik-
lerinin kullanılarak yapılması,
hata paylannın ölçülmesi şart-
tır. Diğerleri ise bir anketle des-
teklenmiş tahminlerden öteye
gitmez. Tahminler de sonuçta
gerçekleşebilir. Ama bu durum
kullanılan yöntemin doğru ol-
duğunu kanıtlamaz.