Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 EYLÜL 1991 KÜLTUR-SANAT CUMHURtYET/7
MÜZİK
Tııriııg konserleri başhyor
• Kültür Servisi — 14 eylül cumartesi günü saat 15.OO'te
Tunng'in Emirgân Parkı Beyaz Köşk'te düzenledigi
geleneksel konserlerin açüışı unlü bir Alman beşlisi
tarafından gerçekleştiriliyor. Ulrich, Fuchs, Rudi Spring,
Hans Ulrich Breyer, Hans Heinrich Wezel ve Aikiko
Akiko Mii Japha tarafından oluşturulan Klenze Quintet
de her biri kendi dalında ünlu olan ustalan yer alıyor.
Sanatçılardan çellist Fuchs, viyolaa Breyer, Wezel ve
Japha solistlik çalışmalanıun yanı sıra Bayrischer
Rundfunkorchester üyesi iken piyanist Spring de aynı
zamanda Wiener Streichextett'de görev yapıyor.
(Fotoğraf: Klenze Quintett)
FOTOĞRAF
AESAD'da '1978-81 Arşivden'
• ANKARA (ANKA) — Ankara Fotoğraf Sanatçılan
Derneği (AFSAD) eylill ayı içerisinde 9 ayn sanatial
etkinliğe ev sahipüği yaparken 5 ekimde de 52. dönem
fotoğrafçılık kurslanru başlatıyor. AFSAD'da yer alan ilk
sergi "1978-81 Arşivden' adını taşıyor. Sergi, 15 eylüle
kadar acık kalacak. AFSAD'da yarm ayın fotoğrafının
seçimi var. 12 eylülde ise Mehmet Salan Güven'in 'Bir
Şehir Bir Festival' adlı saydam gösterisi yer alıyor.
YARIŞMA
Karikatür yanşması
• Kültür Servisi — Seyhan Beledıyesi 3. Kültur Şenliği
kapsamında bir karikatür yarışması düzenlendi. Konusu
serbest olan yarışmaya katılacak yapıtlann ödul almamış
olması gerekiyor. Yapıtlann 25X35 cm. boyutlannda ve
siyah-beyaz olması zorunlu. karikatur yanşmasında son
katılım tarihi 27 Eylul 1991 olarak belirlendi. Yanşma
sonuçlan 1 ekim günü açüacak. 4 ekim günü ödül olan
yapıtlann sergisi açılacak, 7 ekim günü ise ödül töreni
düzenlenecek. Yanşma sonucu birinci, 2 milyon lira,
ikinci 1 milyon lira ve üçüncü 500.000 lira
ödüllendirilecek. Yarışma seçici kunılu; Tlırhan Selçuk,
Kemal Gökhan Gürses ve Mehmet Ali Türkmen'den
oluşuyor. Yanşma koşullan ile ilgili diğer bilgiler Seyhan
Belediyesi karikatür yarışması. Kankatürcüler Derneği
Yeretaban Sarayı çıkışı, Sultanahmet-lstanbul adresinden
edinilebilir.
eOSTEffl
'Direniş Tepesi' belgeseli
I Kültür Servisi — Çorum'da bulunan Karakaya Linyit
tşletmesi'nde sendikalaşma çalışmalarına katıldıkları için
işten atılan 300 maden işçisinin 58 gündür bekleyişlerini
surdürdüklen dağdaki yaşamlan bir saydam göstensine
konu oldu. FOSEM gnıbu üyesi Sadık Çelik, Abdullah
Yılmaz, Şeyda Pehlivan, İFSAK uyesi Ibrahim Akyürek
ve Sevil Üzrek'in düzenledikleri saydam gösterisi, 11 eylul
çarşamba günü saat 19.15'te Otomobil-tş Sendikası Ruhi
Su Salonu'nda (Kadıköy, Kırtasiyeci Sok. 21 Altıyol - 345
47 03) yapılacak. Zonguldak'm ilçelerinden Çorum'a
çalışmaya gelen maden işçileri, işten atıldıktan sonra
sendikal haklannı kazanmak için işletmenin ıki kilometre
uzağındaki "Direniş Tepesi" olarak isimJendirdikleri
yerde yaşamlannı surdürmeye başlamışlardı. (Fotoğraf:
Ibrahim Akyurek)
"Müzelikyorumlar operayı müzelikyapar'
Yaşamda önce Mozart sonra Tanrı
Salzburg Festivali'nde
üç Mozart operası
sahnelendi: "Don
Giovanni",
' Tigaro'nun Düğünü"
ve"CosiFanTutte".
Her üç opera, son
yılların gözde rejisörü
Michael Hampe
imzasını taşıyor du.
Hampe, "Benim için
yaşamda önce Mozart
sonra Tanrı gelir"
diyor.
YEKTA KARA
SALZBURG — Pınl pınl gü-
neşli bir gun. Keşiş Dağı'mn ya-
macında, kayalar içine oturtul-
muş binanın en üst katında,
Mozart Dostlan Derneği'nin
ufak terasındayım. Az ötede
tüm görkemiyle katedral, yan
tarafta festival binası, karşımda
kır saçlı, tok sesli, orta yaşlı bir
adam: Son yıllann gözde rejisö-
ru Michael Hampe. Uzaktan
"Idomeneo"nun muziği duyulu-
yor. Hampe'nin gözleri parhyor
birden. "Gençlik aşlum benim
bu" diyor, "sahnelediğim ilk
Mozart operası." 24 yaşında
Bern'de yönettiği bu ilk opera-
mn coşkusunu hâlâ yüreğinde
taşıyor besbelü. Kesintisiz 16 yü-
dır Köln Operası Müdür ve Ge-
nel Sanat Yönetmenliği görevi-
ni sürduren Prof. Dr. Michael
Hampe, San Francisco'dan Tok-
yo'ya, Stockholm'den Sydney'e
dünyamn dört bir yarunda oyun
sahnelemiş, en seçkin opera ev-
lerinde çalışmış bir yönetmen.
Kendisine ilk sonımu yöneltiyo-
nım:
— Kimi çevreler operayı, yo-
lun sonana gelmiş, müzelik bir
sanat dalı olarak tanımlıyorlar.
Bu konuya ilişkin duşunceterini-
zi ögrenebilir miyim?
— Kesinlikle bu görüşe katıl-'
mıyorum. Tersıne, müthiş bir
opera patlaması yasanıyor. Bun-
dan 10-15 yıl önce aklımızın, ha-
yalimizin köşesinden geçmeyen
Salzburg Festivali'nde sahnelenen operalardan biri de "Figaro'nun Dügünü"ydü. Operayı Michael
Hampe yönetti.
ülkelerde, o dönem kendi ope-
rasını oluşturmamış ülkelerde
şimdi düzenli biçimde gösteriler
izlenmekte, operalar kurulmak-
ta, yeni gruplar filiz vermekte.
Pek çok yerde ciddi bilet bulma
guçlükleriyle karşılaşılıyor. Ben
size hemen kendi operamızdan,
Köln Operası'ndan bir örnek ve-
reyim. Buyük salonumuz 1.400
kişilik, yılda 250 temsil veriyo-
ruz, bunun 30*unu bale gösteri-
leri oluşturuyor. Köln'ün nüfu-
su 1 miyon ve biz her akşam ka-
palı gişe oynuyoruz. Müzelik yo-
rumlar operayı müzelik yapar
ancak.
— Pekiyi, güniunüz seyircisi-
nin operaya ilişkin beklentileri-
ni nasü değerlendirhorsumu?
Medyanın koşullandırdığı, sü-
rekli yenilik arayışlan içinde bir
seyirci degii mi bu son tahlilde?
— Elbette. Ehnde uzaktan
kumanda aleti, habire değişik
kanallar arama alışkanlığı edin-
miş bir seyircimiz var. Bu neden-
le sürekli değişim, tempo, her an
yeni, çarpıcı bir resim beklenti-
si operada tayin edici unsurlar
haline geldi. Oysa bütün bu gör-
sel zenginliğin ardındaki anlamı,
birleştirici unsurun önemini göz
ardı etmemek gerekir.
Somut örnek vereyım: 18 ya-
şındaki kızım televizyonun kar-
şısına geçip 3 saat süreyle hiç sı-
kılmadan video klip izliyor. Ta-
mam, kabul ediyorum, görsel
açıdan çok cazip, kurgusu,
montajı ustaca yapılmış filmler.
"lyi, güzel de, bunlann anlamı
ne" diye kızıma sorduğumda,
"Baba sen anlamazsın!" yanıtı-
nı alıyorum. Hiç sesimi çıkarmı-
yorum, cünkü o genç ve gençlik
daima haklıdır!
— Klasik operalann modern-
leştirilmesine, çağımız koşullan-
na taşınmasına ne diyorsunuz?
Shakespeare oyunlan bağla-
mında Brecht şöyle der: "De-
ğiştirebiliyorsanız degiştirirsi-
niz." Bu çok hassas bir konu,
ustalık gerek. Üstesinden gelebi-
liyorsamz sorun yok. llke olarak
bu tur çahşmalara karşı'değüim,
hatta 'cağdaş'ı samldjgından da-
ha çok savunuyorum. Olaya ra-
dikal yaklaşıyor, müzik de değiş-
tirümeli diyorum. Rejisör olarak
benim anlatmak ıstediğim bir
şey varsa muziği de değiştirebıl-
meliyim. Nitekim çok başanlı
örneklerini gördük bunun. Pe-
ter Brook "Cannen" müziğini
aldı, orkestrasyonunu yeni baş-
tan düzenledi, ortaya 13 kişilik
bir orkestra çıkardı. Amacı met-
nin, Merimee'nin önemini vur-
gulamaktı, bunun için gerekli
her şeyi yaptı.
— Mozart'm 200. oliım yıldö-
nümünde Salzburg Festivali'nde
sergilenen operalann iiçü, "Fi-
garo'nun Duğunü", "Don Gio-
vanni", "Cosi Fan Tutte" sizin
imzanızı taşıyor Bu Mozart
operalannı sahnelemenin cazip
yönü nedir? Arabuında ne tür
benzeıiik var?
— öncelikle şunu belirtmeli-
yim ki benim için yaşamda ön-
ce Mozart, sonra Tanrı gelir.
Mozart-Da Ponte ısbırhgüıin ör-
nekleri olan bu uç operayı Mo-
zart Yılı'nda Salzburg
Festivali'nde sahneye koymak
bir rejisör için doruk noktası
kaşkusuz. Bizim meslekte, bu-
nun ötesinde başka ne arzu edı-
lebilir ki? Gerçekten çok büyük
kıvanç duyuyonım. Mozart'm
kuşkucu, belki bir anlamda ka-
ramsar olarak nitelendirebilece-
ğimiz bir dünya göruşü var. öte
yandan, "tnsanlan oldukian gi-
bi kabullenmeli, elimizde olan-
la yetinmeliyiz" diyor, çünkü
daha iyi bir dünya yok. Söz ko-
nusu her üç oyuna da egemen
olan bu bakış açısı aslında be-
nim dünya gönişüme de denk
düşüyor. Durumun pek duzele-
ceği yok, fakat her şeye karşın
denemeliyim!
— Yannın seyircisini hazırla-
mak amacıyla Köln Operası'mn
çocuklara, gençlere \önelik uy-
guladıgı programa da kısaca de-
ğinir misiniz?
— Yapılanlar o kadaı çok ki
bunlan kısaca aktarmam mum-
kun değil aslında. Yetenekü, bil-
gili, genç dramaturglanm var,
gerçekten çok geniş kapsamlı bir
programı başanyla uyguluyolar.
Çocuklar ve gençler için özel
gösteriler düzenliyoruz. örneğın
"Sihirü Fülüf'u kısalttık, araya
açıklamalar ekledik: Opera ne-
dir, neden şarkı söylenir, sopra-
no kimdir, bas kimdir? Çocuk-
lar bu tür sorulann yanıtlarını
alırken bir yandan da büyuk or-
kestrayı, koroyu izliyor, opera
sanatıyla tamşıyorlar. Oyuna ay-
nca tiyatro müdürü karakteri
ekledik, onu ben oynuyorum.
Sonra calışma gruplarımız var,
bu gruplar yeni prodüksıyon ha-
nrlandığında okullarla işbirliği-
ne girip öğrenciler için kurslar
duzenliyor. Söz konusu yapıtı
tanıtıyorlar. Opera stüdyomuz
gençlere yönelik oyunlar hazır-
lıyor, bestecilik sınıfımız ise
14-15 yaşlanndaki yetenekü öğ-
rencilerin müzik eğitimine kat-
kıda bulunuyorlar, onlan ope-
ra besteciliğine yöneltiyor. Et-
kinliklerimiz bu doğrultuda su-
rüp gidiyor.
Vakıf, beüeksiz toplumun belleği olmayı amaçlıyof
Ekonomik ve Toplıuıısal Tarih Vakfı
ASLI KAVABAL
Türkiye Ekonomik ve Top-
lumsal Tarih Vakfı geçen tem-
muz ayında kuruldu. 200'U aşan
kurucu üyesi ile çok farklı mes-
lek gruplanndan kişileri bir ara-
ya getiren vakıf "belleksiz top-
İumun bellegi" olmayı amaçh-
yor.'
Vakfm girişim kunılu ttyele-
rinden Orhan Silier, Türkiye
Ekonomik ve Toplumsal Tarih
Vakfı için şunlan söylüyor:
"Türldye'de özgün bir çalışma
yapmryonız. Btrçok ülkede beffi
bir uygulama düzeyinde var
otan bir kurumu Tarldye'de var
etmeye çalışıyoruz."
Silier, cendere içinde, bilim-
sel araştırma Ukelerini gerçek-
leştiren üniversite mensubu
1402'liklenn, kurucular arasın-
da yer alan üniversite dışı po-
tansiyel olarak vakfı somutladı-
ğını aktanyor. Silier, "Bu bir
aydın potansiyeli degil" diyor.
"Vakıf toplumun gelişmesiıü ve
kenderinin arastınlması ve ya-
zdnusuu teşvik ediyor."
Silier'e göre dünyadaki sos-
yal, politik ve teknik gelişmeler
tek tek insanlan ve kunımlan
durup düşünmeye ve geriye
bakmaya yöneltiyor. Bu yöne-
liş temel eksikleri ortaya İcoyu-
•yor. Toplum bunu tümleşmeye
niyetlendiğinde ulaşacağı beüek-
ler sımrlı ise işe tarihi malzeme-
nin toparlanması ile başlanabi-
lir.
Vakfın bugune ulaşan öykü-
sü nasıl başhyor? "Türkiye'de
1980 sonrası askeri yönetim dö-
neminde CHP de dahil pek çok
parti, sendika, dernek arsivi
kamyon kamyon SEKA'ya ta-
şındı. 1980'lerin ilk >ansında bir
grup bilim adamı bu belgelerin
korunması için araştırmaya gi-
riştik. Ancak büyiık bir duyar-
lıhk boiamadık. 1986 sonrası bir
olanak çıkb. Hollanda'da ünlü
bir kurumun bünyesinde Tür-
kiye Sosyal Tarih Bölümü'nü
kurduk. Çalışmalarımız uç yıl
sürdü. Ancak yabancı bir ülke-
de yabancı inisiyatifı altında >a-
püabüecekler hızla tukendi. Ça-
nşma, koşullar uygun olduğun-
da Dökum Merkezi'nin kurul-
masına >onelikri. Tank Zafer
Tunaya'nın onderiiğinde başla-
yan çalışma)ı onu yitirdikten
sonra da sürdflrdök. Sonucta
geçen 18 temmuz günü vakfm
mahkeme tesdl karan alındı."
Silier'in saptadığı ılgi çekici
nokta, ortak iş yapmamn göz-
de olmadığı bir dönemde umu-
lanın üzerinde çağnya evet de-
nilmesi olmuş. Çağnyı olumlu
yanıtlayanlann çtzdiği mesleki
haritada oldukça farklı gruplar
içeriyor: Fizikçi, arkeolog, işa-
damı, gazeteci, edebiyatçı, "scl
siyasetin emektarlan" vb. Böy-
lece "insan malzemesi" zengin
bir vakıf şekillendi.
Orhan Silier, yurtdışında
benzeri vakıf kuruluşlaruun 20.
yüzyıhn başında ortaya çıktığı-
na, başlangıçta sosyal demokrat
hareket içinde tarih-muzecihk
şeklinde altematif bir hareket
olarak geliştiğine dikkati çeki-
yor. Şimdi ise bu tür kuruluşlar-
da araştıımaian devlet, sendika-
lar ve yerel yönetimler yönetiyor
ve büyük fonlarla destek verili-
yor.
Silier, yabancı ülkelerde,
100-150 yıl önceki insan yaşamı-
nın koşullan ile sendikal ve po-
litik mücadelelerini konu edinen
müzelerin kurulduğuna dikkati
çekiyor ve "Insanlar bu mıize-
leri büyuk bir ilgi ile geziyor.
Zaman boyutu içinde daha sag-
lam bir yere bastıklannı düşü-
nüyorlar" diyor.
Nitekim, vakfın tasarılan
arasında bir Emek Muzesi ku-
rulması da var.
Bu arada Orhan SUier üniver-
sitelerdeki tarih eğitimine de de-
ğiniyor: "Üniversitelerdeki egi-
tim tarihin 'aak yüzln' olması-
na yardımcı oluyor. Bu toplum-
dan kopuk, bugünle iliski kurnl-
masına olanak tanımayan. insa-
ni yonu az bir tarih egitimi.
Yüzlerce yıl insanlann daygu
yaşamlan yalmzca romanlaria
sınırlı degil, tarihte de bdge ola-
rak var: Aşk mektuplan, anne
ninnisi, geçmişin mönuleri, vb.
Bu konular devletlerarası ant-
laşma ya da devlet adamlannın
hayatından daha önemli."
Vakfm yakın tasanlan neler?
1992 ilkbahannda Istanbul'un
tarihinı konu edinen, uç ayda
bir çıkacak bir derginin yayın-
lanması tasarlamyor. Daha ya-
kın bir dönemde yine tstanbul'-
un tarihinin ele alınacağı iki
günlük bir sempozyum düzen-
lenecek.
Hak-Iş'ten
van^ma
• ANKARA (ANKA) —
Hak-Iş'in 16'ncı kuruluş
yıldönümü nedeniyle,
kompozisyon, şiir, slogan
ve fotoğraf yanşmalan
düzenlendi. Hak-lş'ten
yapılan açıklamaya göre
kompozisyon yarışması
'Türk Çalışma Hayatında
Hak-lş'in Yeri', şiir ve
slogan yarışması da 'Hak-
tş' konulannda olacak.
Fotoğraf yanşmasının
konusu ise 'îşçilerin
Fabrikalardaki Üretim
Süreci ve
Alanlardaki Hak
Arama Mücadelesi' olarak
belirlendi. Her üç
yanşmada da toplam 10
milyon lira ödül
da&ıtılacak.
Yansmalara
katılmak isteyenlerin
yapıtlan ile birlikte en geç
5 Ekim 1991 gününe kadar
Hak-tş genel merkezine
başvurmalan gerekiyor.
Dylan'ın
Moskova
konseri
• Kültür Servisi — Bob
Dylan 21 eylül cumartesi
gunu Moskova'da bir
konser verecek. Konser,
"demokrasi için mücadelede
gösterilen dayanışmanın"
simgesi olarak
gerçekleştirilecek.
Dylan'dan sonra George
Harrıson, Paul McChartney
ve Ringo Star'ın da Sovyet
gençleri için Moskova'da
çalacaklan belirtildi. tleriki
günlerde Sting,
Elton John,
Eric Clapton, Peter
Gabriel, Eurythmics,
Depeche Mode, U2, Sinead
O'Connor'm da Moskova
konseri kervanına
katılacaklan belirtiliyor.
•
Istanbul •
Ermeni
Kiliseleri
• Kiıltür Servisi — Tarih
araştırmacısı ve yazar Pars
Tuğlacı, yeni bir belgesel
yapıtın hazırlıklanm
yapıyor. "Istanbul Ermeni
Kiliseleri" adını taşıyacak
olan ve uzun yıllann bir
araştırma ve inceleme
urünu olan bu yapıt, 11
bolumden oluşuyor. Büyük
boy ve kuşe kâğıdına
basılan yapıt, 460 sayfadan
oluşuyor ve 686 renkli ve
siyah-beyaz resim, 113
belge, 2 harita ve 108 plan
ve rölöve içeriyor. Türkçe,
lngilizce ve Ermenice
olmak üzere üç dilde
hazırlanmış olan yapıt, ana
hatları ile Ermeni Kilisesi,
bütün dünya Ermenilerinin
nıhani merkezi olan
Eçmiadzin, Kudüs Ermeni
Patrikliği, Türkiye Ermeni
Patrikliği ve Türkiye
Ermenilerinin günümüzde
ibadete açık olan
kiliseleriyle mezarhklannın
tarihçelerıni aynntüı bir
biçimde sunuyor. Yapıtın
gerçekleşmesi, Türkiye
Ermeni Patrikliğinin maddi
desteğı ile sağlanmış.
Sinema • Tiyatro • Gösteri
DOLBY STEREO VE TÜRKÇE OLARAK SİNEMALARDA!
JULIA ROBERTS
"Pretty Woman"ın unutulmaz
yıldızı yine aşık oldu...
Beyoğlu FİTAŞ CEP (149 01 66,
12.00-14.15-16 30-18.45-21.15
Sızıntının Esrarı
NINJA KAPLUMBAĞA1AR 2
NOVA B ARAN SINEMASI140 35 56 ıCıne^ama eğlence merkezı'Şışlı)
JEREMY IRONS'a Oscar kazandıran
<7
I 11«-1»'5'5 17I5- 3302-30
601 1I40-1UD- 5X-l7Aı;]n-l 00
TALİHİN DÖNÜŞÜ
ALEC BALDVVIN KIM BASINCER
AÇIK
HAVA TİYATROSU
B*yoö*u EMEK (T44 94 33) 12 00-14 15-16 3C 1845-2' 15
S Kadıhoy HA.KAN (337 80 82) 11 00 13 3C 16 00 1 9 X) 2 30
Pendık OSCAR (390 09 69) "2 00 '4 15-16 V *? 45 2' 0O
Ankara AKUN (127 76 56) 12 iS 4 30 16 * i 19 0C 2' 15
Izrnır S2MIR (21 42 61) 12 5 1 30 16 4= 19 00 21 15
149 50 33
mım
146 97 38 • 132 64 26
CINEMAOSCARkNHt
T
-•Avnjpa
standartlannda
—Amerfluuı ith»l
kottuk
-»Ultr» stcreo »e»
dOzcni
-^Güroû? perde
-»Süper havalandırm»
ve aıtma sistcmi
-•Avnıpa
yapılan
OSCAR SINEMASI
AÇILDI
BİR AŞK DÖRT \1KAH
120C 14 15-1630 1845-21 00
Pendik PTT yanı
Tel 390 09 69 70 Fn 375 15 7B
KARYA SINEMASI
542 1172
MET FİLM SUNAR
ALPACINO/
NASTASSIA KINSKI
REVOLUTION
BakırkSy KARYA (542 11 72)
120C '4 '5-1630 1900 21 15
"Danielle Teyze"
v x _ , _ . , . , . , _ • TSILLA CHELTON
Yon. ETIENNE «CATHERINE JACOB
CHATILIEZ «ISABELLE NANTY
13 Eyhjlde YALNIZ HARBIYE AS SINEMASINOA
10 Eylül Sah 20.30
TEK KONSER
ROBERT REDFORD • LENA OLIN
H-A-Y-A-N-A
Yönetmen: SYDNEY POLLACK
Beyoğlu DÜNYA (149 93 61)
12 00 15 00 18 00 21 00
B«yo#u SİNEPOP (143 70 71)
12 30 !4 '5 '63C 13 J5-21 00
9
1
/2
HAFTA
Çl« ŞAFAK-4 (516 26 60)
11 OO-13 3O-16O0-18 30-21 00
BULUTSUZLUK OZLEMİ
Ç
Harbiy. AS-2 (J47 63 15) 12 00)5 00-18.00-21.30
Baktrköy KARYA S42 11 72
B«yojluDUNYA 162 0142
Harbıy* Açık Hava 140 77 20
Vottoroma Taknm 161 28 88
Vatckofoma Suadty* 360 97 42
DEV KONSER
Bıle* Fıyatı 25 000
TUNCAY VURAL DANS GRUBU
Yazan KANDEMIR KONDUK
Çızen PICASSO
14 EYLÜL 1991, SAAT: 21.00
HARBİYE AÇIKHAVA TİYATROSU
BUet Sab;
Vakkoruna Ttkslra- 151 28 83 Suadlye 360 90 90
Kadıkey Moda Sbıeman 337 01 28
GaOeriı Duuşnu Bârosu 559 95 60/1104
Bı et Fıyatları 30 0OC 40 000 TL rER^ER NLMARALIDId
SOYUNUN VE SILAHINIZA
SARH.IN!
Yönetmen Davıd Zucker
Leslie Nielsen Priscilla Presley