Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 EYLÜL 1991 CUMHURÎYET/15
HAVA OURUMU TURKIYEDE BUGÜN
Devlet Meteoroloji Işleri Ge-
nel Müdüfiüğü'nden alınan
bilgiye göre, Marmara'nın do-
ğusu ile Karadeniz bölgesı
yağmurtu, diğer yerter açık
geçecek. HA/A SICAKLIGI
Değışmeyecek. RÜZGAR: Ku-
zey ve batı yönlerden orta
kuvvette esecek. Denızlerde, vetınde saatte Z7-33 denız
Karadenız'de yıldız ve karayel- Gotö'nde hava açık geçecek. Rüzgâr bat>
den, Ege ve Marmarada yıl- d e n o r t a
kuvvette esecek Görüş uzaklığı
dız ve poyraz, Akdenız'de gün- dolayında bulunacak.
batsı ve todostan 3-5 kuv-
. Van
yönler-
10 km
Adana
Adapazar
Adıyaman
Alyw
Afln
Antena
Anbkya
Amalya
Artvm
AyCın
BaJıkesır
Bıtec*
Bıngûl
Bfths
Bdu
Bursa
Çanaktale
Çorum
Denelı
A 31° 20° Oıyarbanır
V 23° 12° Edime
A 33° 18° Erancan
A 24° 8°Eiurunı
A 26° 7°Esiosehır
A 29° 9°Gaaamep
A 31°23°Grasun
A 29° tt° Gumûşhane Y
Y 19° t2° HaMön
A 29° 15° Isparia
B 26" 10° Istantm
Y 23° 9°taw
A 28° 15° Kars
A 27° 11° Kastamonu Y
Y 20° 8°Kayüen
Y 26» t2° Kırtoare*
B 26° 14° Konya
Y 25° 8°KûOhya
A 29° 17° Malatya
34° 15° Mansa
24° 12° K Mvas
28° 11° Merem
25° 5°Mu0la
23° 9°Muş
32° 18° N#fe
20° 16° Ortu
24° 8 ° t e
30° 15° Samsiin
26° 19° an
23°16°Sınop
28" 14° Sıvas
24° 6°TelontaO
19° 7°Trabzon
25° 10° lüncelı
23°12°Uş*
26" 12° Van
23° 9°Yregat
31° 19° ZonguU*
A 28° 16°
A 32° 20°
A 31° 22°
A 30° 15°
A 28° 11°
A 26° 12°
Y 19° 15°
Y 20° 15°
Y 20° 15°
A 34° 19°
Y 21° 16°
A 24° 8°
B 24° 16°
Y 20° 15°
A 30° 17°
A 25° 9°
A 25° 10°
A 21° 7°
Y 20° M°
A-açı» B-buluOu G-juneşI K kariı
û r A&Helsınkı
J MOSKOV»
J
-vK-Pans '"'--rS'-
) m , ^ ^ __ ^A! ^*^\}
Belgrad
Kahirt:
-
BULMACA
SOLDAN SACA:
1/ Hastalıklann ne-
denlerini araştıran
bilim dalı. 2/ Kumar
oynatanın kazançtan
aldığı pay... Eski dil-
de bal. 3/ Hint-Jran
dil grubuna verilen
ad... Banndırma. 4/
Şaşma belirten bir
ünJem... Pirinç ve şe-
ker kamışından elde
edilen bir tür rakı.
5/ Elektrik ve elek-
triğin kimyasal etki-
leri alanlannda bir-
çok buluşu olan un-
lü Ingiliz fizik ve kimya bilgini. 6/
Eski Turklerde yağmur yağdınp yel
estirdiğine inanılan buyü taşı... Bir
gıda maddesi. 7/ Pamuİclu bir doku-
ma çeşidı... Güreşte bir oyun. 8/ Ser-
best bırakma... Aşk. 9/ Inrm da de-
nilen ve Güney Anadolu'da yaşayan
Türkmenler arasında yaygın olan telli
çalgı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Metal eşya uzerine \Tarulan bir
cins cila... Toprak. 2/ Bir sözleşmeyi yapan kimselerden her bi-
ri... Üye. 3/ Kuçuk erkek kardeş... Ayın etkisiyle huyunun de-
ğiştiği sanılan kimse. 4/ 'Hayır' anlamında kullanılan sözcuk...
Çarşılarda aynı işi yapan esnafın bulunduğu bölüm. 5/ Bir işi
yapıp yapmamaya karar verme gucü. 6/ Efelek de denilen ve
yapraklan sebze olarak kullanılan bitki... Asker. 7/ Japonya-
da bir kent... Defa, kere. 8/ Tepkiü uçak.. Flurya da denilen guzel
ötüşlü bir kuş. 9/ Bir bağlaç... Çayın etkili maddesi.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Akşam muhabirleri
8 EYLÜL 1931
"Rahiplerle Rahibeler Arasında" isimli tefrikadan dolayı
Ikinci Ceza mahkemesi tarafından birer ay beşer gün
hapse mahkûm edilen (Aksam) refikimizin
muharrirlerinden Vâlâ Nurettin ve Mes'ul Mudüru
Iskender Fahrettin Beyler ikinci defa olmak uzere
mahkeme nezdinde tahliye talebinde bulunmuşlardı.
Mahkeme bu talebi de kabul etmemiş, bunun üzerine
Ağırceza mahkemesi riyaseti nezdinde ademi tahliye
karanna itiraz olunmuştur. Ağırceza mahkemesi rijaseti
bu husustaki karannı dün geç vakit tefhim etmiş ve
mevkuflann yüz ellişer lira kefaletle tahliye edilmesine
karar vermiştir.
ĞECEN YIL BUGÜ1V ^
Milliyet'e baskın
8 EYLÜL 1990
Milliyet Gazetesi'nin Nuruosmaniye'deki merkez binası
dün silahlı olduğu öne sürülen sopah bir grup tarafından
basüdı. Yaklaşık 10 kişi olduklan öğrenilen grup, dün
14.30 sıralannda arabaları tahrip ederek camları kırarak
ve önlerine geleni döverek ikinci kata kadar çıktılar.
Saldın sırasmda gazete çalışanlarından 4 kişi yaralandı.
AÇIKLAMA
• Qaz*t«nlzln, 6 Haziran 1991 tarihli nüshasında yer
alan "PTT HİZMETLERİ YETERSİZ" başhklı haber
ilc 11 Haziran J991 günlü nüshasında yer alan "PTT
VE DDY'DEN YAKINMA" bashklı haber incelenmiştir.
Mevcut hizmetlerimiz için Emefc Merkezi'ne bağlı olarak
faaliyet gösteren 100. Yıl lşçi Sitesi şubesmin personel ve
bina durumunun yeterli olduğu, ancak aybaşlan, yılbaşı
ve bayram arifelerinde her işyerimizde olduğu gibi posta
trafiğinin arttığı anlaşılmıştır.
Bu nedenle iş trafığinin arttığı bu dönemlerde merkezin,
imkânlan ile gerekli tedbirlerin alınması ve yakınmalara
yer verümemesi hususunda ilgili ünitesine talimat
verilmiştir.
DÜNYADA BUGÜN
Amsttfdam A 20°
Arrman A 32°
Aona
BaAdat
Barcelona
Basei
Belgrad
Bertn
Bonn
Bruksel
BudapesîE
Cenevre
Cezayır
Cıdde
Dubaı
Fraıkturt
Gırne
He&nta
KopenUag
Köln
Lüftosa
A 28°
A 35°
A 29°
A 27°
A 26°
A 20°
A 21"
A 21»
A 25°
A 28°
A 32°
A 38°
A 40°
A 22°
A 29°
A 14°
A 30°
A 18°
A 21°
A 31°
Lemngrad
Londra
Matfnd
Mılano
Montreal
Moskova
Munıft
New Vbrtı
Osio
Pans
Prag
ftyad
Roma
Sofya
Şam
TelAnv
Tumjs
Varstva
Venedık
Vıyara
Y 15°
A 23°
A 28°
A 28°
Y 13°
A 23°
A 16°
A 25°
A 22°
A 40°
A 30°
A 20°
A 34°
A 20°
A 27°
A 26°
Waslw>Qton--
Zûnh A 27° I
' l
• - ÇOCUĞUNUZ tLK OKUL 4 VEYA 5İNCİ SINIFTA OKUYOR..
l StZ ÇAUŞIYORSUNUZ
ÇOCUĞUNUZUN OKUL DIŞI YARIM GÜNDE NE YAPTKÜI
StZl CIDDİ OLARAK ENDIŞELENDIRİYOR
Ç İ F T E F I R S A T
" 1 Y I L + 2 O M I L Y O N
K A Z A N A B İ L İ R S İ N I Z "
VE ANAPOÜJ ÜSELERtNI KAZANACAK
OMJMADAH 1. SJNIfTAN
İ N G İ L L Z C E L İ KOLEfLERE EĞİ1İM PROGRAAUJJUMIZIN
ÖZEL SIMFIARI İÇİN KAYITLAR BAŞLAMIŞT1R
* Başarüt olamayan öğrenctnin kurs üavtinin yartst
burs olarak kendisine iade edüecektir.
Randpvu İçin Telefoıı f«w
153 68 14 - 154 26 64
154 27 95 156 11 51
Tarlabaşı Bulvarı No:60
T a k s i m I s t a n b u l
HAFTA ŞONli
A C 1 G I Z
TARTISMA
Yemeyin TohllkelitUr!
Cumbnriyet'te avcılar ile çevreciler ara-
sındaki söz düellosunu tath tatlı izledik.
Çevrecilere göre avcılık gayri uygarhğın
simgelerinden biri. Spor da değil. Olsaydı
her spor dalının temsil edildiği olimpiyat-
larda ona da yer vçrilirdi.
Avcılann dilleri bu suçlamaya karşı şüp-
hesiz armut toplamıyor. Onlar da doğacı-
lara hayvanlan bu kadar sevıyorsanız ke-
sip de yemeyin yanıtını veriyorlar.
Bir forumda herkes düşüncesıni açık se-
çik sergilemeli. Hangi türden olursa olsun
hayvanlan avlamanın diğer bir deyisle zevk
için öldürmenin kabul edilecek taraflannı
bulmak için kişinin mantığuıı ve vicdanını
oldukça zorlaması gerekir. Bir hayau yok
etmenin hele hele eğlence için olursa onay-
lanabilecek yönu yoktur.
Kesip de etlerini yemeye gelince acaba
bundaki 'beslenme ile ilgfli' isabet payı ne
kadardır?
Etin gönullerde kurduğu taht son yıllar-
da iyice çatırdamaya başladı. Ortak Pazar
ülkelerinde vejetaryen lokantaların adeti çığ
gibi buyuyor. Bunlardaki mönu zenginliği
insanı saşırtacak düzeye geldi. Hava şirket-
leri bile uçuş evvelinden haber vermek kay-
dı ile vejetaryen yemek servisi yapmakta.
Etin zararlan faydalarına tur bindirmiştir
kanaati ilim cevrelerinin de dışına taşıyor.
Et yeme konusunu şimdi de bambaşka
bir açıdan ele alalım. Isterseniz hayal de-
yin, ama şunu da unutmayalım. Soyut gö-
ruşlerin gerçek olduklan çok görülmüstür.
Bir sonı... Acaba et insan karakterine bir
yön veriyor mu? İnsanı sertleştiriyor, hat-
ta tabir caizse vahşileştiriyor mu? Et obur-
lar denilen hayvanlann başlıca besinleri et-
tir. Yırüadırlar, keskin dişleri vardır. Par-
çalarlar. Ot oburlar diye adlandırılan hay-
vanlar ise genelde belki de yalnız ot ve seb-
ze yedikleri için uysoldırlar, saldırmazlar,
kavga etmezler.
Ben henüz okumadım. Bir doktor arka-
daşım söyledi. Charles Dickens'ın 'Oliver
Twist' adlı eserinde şöyle bir cümle varmış,
'Bu çocuk bu kadar çok et yedigi için mi
bu kadar vahşi?'
Insanlar eti ilk çağlarda çiğ yerlerdi. Bir-
birlerine ise sopalar ve taşlarla saldınrlar-
dı. Etin sofraya gelme şekli değiştikçe in-
sanlann savaş şekli de gelişti. Eti pişirdiler,
ızgara kullandılar, sos, baharat, tuz ilave
ettiler. Bu gidişe paralellik aramış gibi de
barutlu silahlardan medet umdular. Şimdi
de uzaktan kumandalı füzelerle sonunda
kendilerini de yok edebilecek çılgınlıklara
girişiyorlar. Et acaba insanlardaki öldürme
durtüsüne olumsuz yönde prim mi veriyor?
Olabilir. Bu gözleme kiminiz zırva diye-
bilir. Kiminiz saçma diye dudak bükebilir.
Belki de öyledir, ama ya değilse...
Şimdi isterseniz yazımn başlığını biraz
yumuşatalım. Dikkat dikkat et yiyecekse-
niz düşünün. Ya tahmin edildiği kadar za-
rarlı ise.
YAKUP ALMELEK /Istanbul
9. GELENEKSEL PİLAV DAYANIŞMA
GÜNÜNDE BULUSALIM '
ti-up VORUM, Fevzi KURTULUŞ, Mehmet GÜMÜŞ ve
Dlber COĞAN.
KangalSanat Topluluğu (Bizim Diyar) Çocuk Oyunu.
Kevzat pELİK, Erefn ERGÜN, Mehmet ÇETJN
Şirier, (itap Sergisi, Yazarlar, El Sanatlan, Semahlar,
Crta (>>unları ve Halk Oyunları ile birlikte olacağız.
Sfnucu Jnmel DEMIR, Fatma SAR1TAŞ, Nevzat OZTURK
- OtobCjsenmız tum bölgelerden sabah saat 700'de hareket ececek
- MÜRA^AT Namık Kemal Cad No 34/4 AKSARAY 529 53 99
- YER t Eyiül 91 Pazar günu Belgrat Ormanları M Akıl Pıknık Yerı
R
DİVRİĞİ KÜLTÜR DERNEĞİ
Üniversite Sınavlarına
isemÖZEL PR06RAMLARIYLA
hazırlananlar kazandılar
1991-92 Öğretim Yılı
Kayıtlarımız Devam Ediyor
Q İSTANBUL EĞİTİM MERKEZİ
Halıtağa Cad. Yenı Yol Sk. No: 12 Kadıkoy-IST Tel: 349 54 49-50 üniversiteye girecek isam
CİKLET MİLYARDERİ OLABİLİRSİNİZ
CİKLETTEN MgTFAK
EŞYAŞINA, SÜPÜRQEDEN
TERLİĞE, BIRÇOK KÜÇÜK
ÖLCEKLI MALDA
MILYARLARCA LİRAUK
IHRACAT POTANSİYELI VAR.
"DAR GELİRLİ NASIL KONUT
EDİNECEK?" TOPLU
KONUT'UN YENİ BAŞKANI
URAL, "MORTGAGE"
YÖNTEMİNİ
PANORAMA'YA ANLATTI
METAŞ'TA SON GELİŞMELER...
SORUN ÇÖZÜLÜYOR MU?
SU, ELEKTRİK FATURALARI, KLRA
VE SENET ÖDEMELERİNDEN
ÖMÜR BOYU KURTÜLMA FIRSATI
FRUKO TAMEK'İN SAHİBİ SİPAHİOĞLU,
PEPSIT1, COCA COLATI VE
ARALARINDAKIREKABETİ ANLATIYOR
BİLGİSAYAR DÜNYASININ TEK KADIN
PATRONU NUR ÖZAKIN: "SIFIR
SERMAYEDEN 2.5 MİLYAR CİROYA NASIL
ULAŞTI?"
SEÇIM BORSAYI NASIL ETKILEYECEK?
IMKB KULISLERINDEN HAPTANIN UYARILAR]
EKONOMKYAŞAMMZÜEGtŞEBtLlR
IN1ERPRESS
"MAVİ YOLCULUK"
Gerçek anlamda "Bir doğaya dönuş ve
ömûr boyu unutulmayacak bir
serüvendır". Eylul ve Ekim'de bir başka
güzeldır Ege ve Akdenız kıyıları
KISACASI bız palamarlan çözüyoruz
T Rotamız aşağıda Dılerseniz katılın bu ŞOLENE
Marmaris-Dalyan (Kaunos)- Göcek-12 Adalar>Fethiye-Ölüdeniz-Marmaris
1 HAFTA TAM PANSIYON
(Konaklama-Sabah Kahvaltısı-Oğle yemeğı-
5 Çayı-Akşam Yemeğı)
1.400.000 TL.KDV DAHIL
r a - AYRINTILI BILGI VE REZEFIVASYONLARINIZ İÇİN
CENGİZ İLK - Paradıse Ya'zılık
IÇMELER/MARMARIS
Tel 9-6125 / 1360 - 5 hat
Faks- 6125 11359
* MA VI YOLCULUK ASLA TILMAZ YAŞANIR • AZRA ERHAT
SURKUR
SÜRÜCÜ
KURSU
Devreler:
HateSonj 7 EylûI
Hafta Içı 9 Eylül
(Sabah-AKşam)
KADIKÖY
(SoğuDüçeşrre Camıı yarı)
Tel 349 18 24-336 02 06-336 02 79
Fax 349 18 25
ISA
oytennıek
ıs'eı îem;
PK.45Be>uğlulST
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Eski Politikacının
Anlattıklan...
Çoktandır görüşemiyorduk; yaşamının büyük bölümünü
yurtdışında geçiriyordu. Kaç kez telefonla aradım, bir türfü
bulamıyordum. Umudumu artık kestiğim bir sırada telefon
çaldı. Telefondaki sesi, adını soylemese de tanıyordum. Adı-
nı da açıklamak ıstemiyorum. Hacı TÖ'nün yakınıydı; eski po-
litikacı...
— Benı aramışsınız, dedi, bu gazeteciler hayır için ararnaz-
lar, ama Mustafa Bey'i severım bir arayayım dedim...
— Çoktandır sizın için bir şey yazmadık, yazdık mı? Bana
bir telefon numarası verir misiniz, sizi nerede bulabilirim ara-
yınca?
— Hani güzel bir söz var, Ziya Paşa'nın mıdır? "Çekildik
izzet-ü ikbal ile bab-ı hükümetten" demiş ya (Kahkahalar...
Ziya Paşa'nın değil, Namık Kemal'ın ya neyse!) Türkiye'de
yarı zaman bulunuyorum Mustafa Bey; İslâm Kalkınma Ban-
kası'nın görevlerıyle ılgilı çalışmalar yapıyoruz. Yalnız sizin
bulduğunuz numara. bir hayır vakfımız var, onun numarası-
dır. Ben sizın yazılannızı okuyorum, tabii her seye katılmak
mümkün değil, ama zevkle okuduğumu söyleyeyim. Eski
dostluğumuzu da hatıriıyorum. Tabii bazı meselelerdeki gö-
rüşlerımiz farklı olabilir...
— Tabii, bız de yanılabilirız, bizim yanılgılarımızı okurları-
mız bağışlarlar. Çünkü, bizim gazetecılık yaparken bir çıkar
arkasında olmadığımızı bılırier...
— Bizim bir rahmetli hocamız vardı, "iyi bir Müslüman, der-
di, herkesle ülfet eden, ulfetın bugünkü adı "diyalog" gali-
ba, diyalog tam karşılamıyor ve herkesin onunla zevkle ülfet
ettiğı bir kımse olmalıdır" derdı. "Müslümanın misyonu her-
kese hayırlı olmaktır" derdi. Şimdi ben, dostlan hatıriadığım
zaman, müşterek olan çok şeyimız var efendim.
— Tabii...
— Yani, insanlık ortaklığımız var, bir de çok şeyi paylaşmı-
şız, vatanımızı paylaşmışız, değer yargılarımızın çoğunu pay-
laşmışız. Ben insanlara hep sevgiyle gittim. Uzüntüyle
gördüğüm, özellikle politika hayatında, ınsanlar ayarlan mı
bozuluyor, ne oluyor yani, geçıci birtakım hedefler için bir-
birierıni fevkalade, ortamı da bozuyorlar, ınsanların dünya gö-
rüşlerini de olumsuz etkiliyorlar. Yani, benı rahatsız eden
Türkiye'ye hergeldığımde, ortamı çok... şey buluyorum efen-
dim. Bir kelime var, Türkçesı, tam "aşındırıcı" diyelim,
"abrasive" derier, yani insanlar bırbirlerinı aşındırıyorlar. Böy-
le, saygı duyacağımız adam bırakmıyorlar. Bilmiyorum bunu
anlatabıliyor muyum? .
— Türkiye şimdi, bir küsler dünyası gibi!
— Efendim, çok kötü. Ben, bakın yurt dışında çok geziyo-
rum; Rusya'ya da gittim bu son, ordaki toplumları da gez-
dim, yani kanaatim şu: Biz Türkiye'de bir kötü ortam
doğurmuşuz... Son politik şeylere bir bakın, işte Türkiye bir
seçıme gidiyor... Bilmiyorum ne olacak?
— Onu soracaktım ben de size, bir tahmin yapabilir misi-
niz?
— Efendim, bir tahmin yapamıyorum. Çünkü ben, uzağın-
dayım yani, tahmin de yapamıyorum. Yalnız "koalisyon" şe-
yine ben de katılıyorum. Yani, bir partinın tek başına iktidar
olmasını mümkün görmüyorum. Siz görüyor musunuz?
— Hayır!
— Yani, hıçbır partı tek başına...
— Yalnız, benim düşündüğüm şu, koalisyon olacaksa; siz
söylediniz biraz önce...
— Bizim koalisyon tecrübemiz şunu gösteriyor: Tabanları
farklı partilerle koalisyon yapmak doğru oluyor. Tabanları aynı
olan partiler, koalisyonda çok problem oluyor. Bilmem anla-
tabıldim mi bunu?
— Peki, ama "Aman koalisyona gitmeyelim!" demek, bir
dıktatöriük değil midir? Anlaşın! -;
— Ben, o hususta tabii, o münakaşaya girmem. Benim or-
:
daki görüşüm şu: (Onu benden yazma) benim gördüğüm,
Türkiye'nin siyasal sistemi. insanları diktatör haline getirti-
yor. Koalisyonlar dönemınde diktatörlük dozu azalıyor; tabii,
bir partı tek başına iktidar olamayınca...
— Tabii...
— Mesela bız şimdi başkanlık sistemine karşıyız, diyoruz
ki "Başkanlık sisteminde bir kışide çok yetki toplanır, şu olur
bu olur" değil mı efendim?
— Evet!
— Fakat benim gördüğüm, tek başına parti olarak iktida-
ra gelen üç parti vardır; Demokrat Parti, Adalet Partisi, Ana-
vatan Partisi, bu üç parti için de söylüyorum, bunların
başbakanları, belki o korktuğumuz başkandan daha fazla oto-
rite ve dikta kullanmışlardır. Öyle mı değil mi?
— Doğru!
— Meclis kişiliğini kazanamamıştır. Yani temsilciler mec-
lisi gibi vatandaşı temsil eden değil de iktidarın bir uzantısı
haline gelmışlerdir. Yani, bilmiyorum bunu anlatabildim mi?
Dolayısıyla ben her zaman şeyı savundum, milletvekifinin
kendini ve seçim bolgesini seçme ımkânını ondan almamak
lazım. Demokrasinın temeli budur. Ve eğer bu olursa, mil-
letvekili seçmenine dönük bir politika izler de bu zaviyeden
savunma yaparsa, demokrasınin temel taşı konmuş olur. Bi-
zim sistemimizde, gerek seçim sistemi, gerekse işte, dedi-
ğiniz bu parti oligarşisi, şusu busu, buna imkân vermiyor.
Milletvekilleri maalesef, seçmenlerinin değil, kendi üst hiye-
rarşinin diktası altına kaçınılmaz bir şekilde giriyorlar. Bunu
ben, hatta, muhalefet partilerinde de görüyorum. Siz de izli-
yorsunuz. Ve burda demokrasıden bahsetmemiz mümkün
değil. O zaman bu başka bir şey oluyor. Benim oldukça kı-
sa, yedi senelik bir politik hayatım var; benim en büyük ra-
hatsızlığım bu otdu. Kendi partimde de bunu savundum. Özür
dilerim, uzun söyledim ben...
— Estağfurullah! Yalnız şey var; "Bız koalisyonlarla idare
edemeyiz" demek yanlış değil mı? "Biz diyalog kuramayız..."
— Türkiye'nin koalisyonlar mevzuunda, deneyimlerinın gü-
zel tarafları da var, hatalı tarafları da var. Ben, Halk Partisi'y-
le yaptığımız kısa koalisyonda, yani bunu her zaman
söylüyorum, eğer Sayın Ecevit, o son Kıbrıs harekâtından
sonra bir hareketlenip şeye gıtmeseydi, bir de o harekâtın
nimetleri partiler arasında dengeli dağıtılsaydı, Ecevit tama-
mını kendine aldı o harekâtın, Hoca'ya bir şey bırakmadı! Gö-
rünüm öyle oldu. Hoca da bundan rahatsız oldu. Hatta ben
o zaman işaret ettim, Orhan Birgıt'ti sanıyorum, basın-yayın
bakanı, dedim, "Orhan, yanlış yaptınız!" yoksa o koalisyo-
nun kurucularından biriyim, isteksiz olarak gırdim, fakat zıt
fikirlerin sentezıne güzel bir metot getirmıştim... Zannediyo-
rum Ecevit'i şaşırttılar. Ecevıt'e son gece bir sulh taarruzu
yaptım; evine gittim, dedim ki: "Sayın Ecevit, yarın belki siz
istifa edeceksiniz; bu iş bitiyor, yalnız çok yanlış olduğunu
söyleyeyim!" dedim...
1966-29.8.1991
Sen >oksun
Zaman ıaş
Bulvarlar tenha.
Bir savaş ûncesı.
BoşaJmış Ankara .
Uıklar kararmış.
Aynalaı paramparça. .
Sen >oksun
Kırmışlar kalemımı,
Atmışlar ateşe butun vazdıklarımı.
Voketmışkr benı baştanbaja .
TLRGUT KARDEŞ
Sevgiyi, dostluğu senden öğrendık!.
UNUTMAYACAĞIZ.
ARK4D4ŞLARI ADCVA
TAMER fİDAN, MECİT DEMtRCİ
Hadımköy Deliklikaya köyünde satılık
tarlalar ve ifrazlı arsalar
Müracaat: Deliklikaya Emlak
Tel: 9.1836.1427