23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 EYLÜL 1991 CUMHURÎYET/15 HAVA OURUMU TURKIYEDE BUGÜN Devlet Meteoroloji Işleri Ge- nel Müdüfiüğü'nden alınan bilgiye göre, Marmara'nın do- ğusu ile Karadeniz bölgesı yağmurtu, diğer yerter açık geçecek. HA/A SICAKLIGI Değışmeyecek. RÜZGAR: Ku- zey ve batı yönlerden orta kuvvette esecek. Denızlerde, vetınde saatte Z7-33 denız Karadenız'de yıldız ve karayel- Gotö'nde hava açık geçecek. Rüzgâr bat> den, Ege ve Marmarada yıl- d e n o r t a kuvvette esecek Görüş uzaklığı dız ve poyraz, Akdenız'de gün- dolayında bulunacak. batsı ve todostan 3-5 kuv- . Van yönler- 10 km Adana Adapazar Adıyaman Alyw Afln Antena Anbkya Amalya Artvm AyCın BaJıkesır Bıtec* Bıngûl Bfths Bdu Bursa Çanaktale Çorum Denelı A 31° 20° Oıyarbanır V 23° 12° Edime A 33° 18° Erancan A 24° 8°Eiurunı A 26° 7°Esiosehır A 29° 9°Gaaamep A 31°23°Grasun A 29° tt° Gumûşhane Y Y 19° t2° HaMön A 29° 15° Isparia B 26" 10° Istantm Y 23° 9°taw A 28° 15° Kars A 27° 11° Kastamonu Y Y 20° 8°Kayüen Y 26» t2° Kırtoare* B 26° 14° Konya Y 25° 8°KûOhya A 29° 17° Malatya 34° 15° Mansa 24° 12° K Mvas 28° 11° Merem 25° 5°Mu0la 23° 9°Muş 32° 18° N#fe 20° 16° Ortu 24° 8 ° t e 30° 15° Samsiin 26° 19° an 23°16°Sınop 28" 14° Sıvas 24° 6°TelontaO 19° 7°Trabzon 25° 10° lüncelı 23°12°Uş* 26" 12° Van 23° 9°Yregat 31° 19° ZonguU* A 28° 16° A 32° 20° A 31° 22° A 30° 15° A 28° 11° A 26° 12° Y 19° 15° Y 20° 15° Y 20° 15° A 34° 19° Y 21° 16° A 24° 8° B 24° 16° Y 20° 15° A 30° 17° A 25° 9° A 25° 10° A 21° 7° Y 20° M° A-açı» B-buluOu G-juneşI K kariı û r A&Helsınkı J MOSKOV» J -vK-Pans '"'--rS'- ) m , ^ ^ __ ^A! ^*^\} Belgrad Kahirt: - BULMACA SOLDAN SACA: 1/ Hastalıklann ne- denlerini araştıran bilim dalı. 2/ Kumar oynatanın kazançtan aldığı pay... Eski dil- de bal. 3/ Hint-Jran dil grubuna verilen ad... Banndırma. 4/ Şaşma belirten bir ünJem... Pirinç ve şe- ker kamışından elde edilen bir tür rakı. 5/ Elektrik ve elek- triğin kimyasal etki- leri alanlannda bir- çok buluşu olan un- lü Ingiliz fizik ve kimya bilgini. 6/ Eski Turklerde yağmur yağdınp yel estirdiğine inanılan buyü taşı... Bir gıda maddesi. 7/ Pamuİclu bir doku- ma çeşidı... Güreşte bir oyun. 8/ Ser- best bırakma... Aşk. 9/ Inrm da de- nilen ve Güney Anadolu'da yaşayan Türkmenler arasında yaygın olan telli çalgı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Metal eşya uzerine \Tarulan bir cins cila... Toprak. 2/ Bir sözleşmeyi yapan kimselerden her bi- ri... Üye. 3/ Kuçuk erkek kardeş... Ayın etkisiyle huyunun de- ğiştiği sanılan kimse. 4/ 'Hayır' anlamında kullanılan sözcuk... Çarşılarda aynı işi yapan esnafın bulunduğu bölüm. 5/ Bir işi yapıp yapmamaya karar verme gucü. 6/ Efelek de denilen ve yapraklan sebze olarak kullanılan bitki... Asker. 7/ Japonya- da bir kent... Defa, kere. 8/ Tepkiü uçak.. Flurya da denilen guzel ötüşlü bir kuş. 9/ Bir bağlaç... Çayın etkili maddesi. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Akşam muhabirleri 8 EYLÜL 1931 "Rahiplerle Rahibeler Arasında" isimli tefrikadan dolayı Ikinci Ceza mahkemesi tarafından birer ay beşer gün hapse mahkûm edilen (Aksam) refikimizin muharrirlerinden Vâlâ Nurettin ve Mes'ul Mudüru Iskender Fahrettin Beyler ikinci defa olmak uzere mahkeme nezdinde tahliye talebinde bulunmuşlardı. Mahkeme bu talebi de kabul etmemiş, bunun üzerine Ağırceza mahkemesi riyaseti nezdinde ademi tahliye karanna itiraz olunmuştur. Ağırceza mahkemesi rijaseti bu husustaki karannı dün geç vakit tefhim etmiş ve mevkuflann yüz ellişer lira kefaletle tahliye edilmesine karar vermiştir. ĞECEN YIL BUGÜ1V ^ Milliyet'e baskın 8 EYLÜL 1990 Milliyet Gazetesi'nin Nuruosmaniye'deki merkez binası dün silahlı olduğu öne sürülen sopah bir grup tarafından basüdı. Yaklaşık 10 kişi olduklan öğrenilen grup, dün 14.30 sıralannda arabaları tahrip ederek camları kırarak ve önlerine geleni döverek ikinci kata kadar çıktılar. Saldın sırasmda gazete çalışanlarından 4 kişi yaralandı. AÇIKLAMA • Qaz*t«nlzln, 6 Haziran 1991 tarihli nüshasında yer alan "PTT HİZMETLERİ YETERSİZ" başhklı haber ilc 11 Haziran J991 günlü nüshasında yer alan "PTT VE DDY'DEN YAKINMA" bashklı haber incelenmiştir. Mevcut hizmetlerimiz için Emefc Merkezi'ne bağlı olarak faaliyet gösteren 100. Yıl lşçi Sitesi şubesmin personel ve bina durumunun yeterli olduğu, ancak aybaşlan, yılbaşı ve bayram arifelerinde her işyerimizde olduğu gibi posta trafiğinin arttığı anlaşılmıştır. Bu nedenle iş trafığinin arttığı bu dönemlerde merkezin, imkânlan ile gerekli tedbirlerin alınması ve yakınmalara yer verümemesi hususunda ilgili ünitesine talimat verilmiştir. DÜNYADA BUGÜN Amsttfdam A 20° Arrman A 32° Aona BaAdat Barcelona Basei Belgrad Bertn Bonn Bruksel BudapesîE Cenevre Cezayır Cıdde Dubaı Fraıkturt Gırne He&nta KopenUag Köln Lüftosa A 28° A 35° A 29° A 27° A 26° A 20° A 21" A 21» A 25° A 28° A 32° A 38° A 40° A 22° A 29° A 14° A 30° A 18° A 21° A 31° Lemngrad Londra Matfnd Mılano Montreal Moskova Munıft New Vbrtı Osio Pans Prag ftyad Roma Sofya Şam TelAnv Tumjs Varstva Venedık Vıyara Y 15° A 23° A 28° A 28° Y 13° A 23° A 16° A 25° A 22° A 40° A 30° A 20° A 34° A 20° A 27° A 26° Waslw>Qton-- Zûnh A 27° I ' l • - ÇOCUĞUNUZ tLK OKUL 4 VEYA 5İNCİ SINIFTA OKUYOR.. l StZ ÇAUŞIYORSUNUZ ÇOCUĞUNUZUN OKUL DIŞI YARIM GÜNDE NE YAPTKÜI StZl CIDDİ OLARAK ENDIŞELENDIRİYOR Ç İ F T E F I R S A T " 1 Y I L + 2 O M I L Y O N K A Z A N A B İ L İ R S İ N I Z " VE ANAPOÜJ ÜSELERtNI KAZANACAK OMJMADAH 1. SJNIfTAN İ N G İ L L Z C E L İ KOLEfLERE EĞİ1İM PROGRAAUJJUMIZIN ÖZEL SIMFIARI İÇİN KAYITLAR BAŞLAMIŞT1R * Başarüt olamayan öğrenctnin kurs üavtinin yartst burs olarak kendisine iade edüecektir. Randpvu İçin Telefoıı f«w 153 68 14 - 154 26 64 154 27 95 156 11 51 Tarlabaşı Bulvarı No:60 T a k s i m I s t a n b u l HAFTA ŞONli A C 1 G I Z TARTISMA Yemeyin TohllkelitUr! Cumbnriyet'te avcılar ile çevreciler ara- sındaki söz düellosunu tath tatlı izledik. Çevrecilere göre avcılık gayri uygarhğın simgelerinden biri. Spor da değil. Olsaydı her spor dalının temsil edildiği olimpiyat- larda ona da yer vçrilirdi. Avcılann dilleri bu suçlamaya karşı şüp- hesiz armut toplamıyor. Onlar da doğacı- lara hayvanlan bu kadar sevıyorsanız ke- sip de yemeyin yanıtını veriyorlar. Bir forumda herkes düşüncesıni açık se- çik sergilemeli. Hangi türden olursa olsun hayvanlan avlamanın diğer bir deyisle zevk için öldürmenin kabul edilecek taraflannı bulmak için kişinin mantığuıı ve vicdanını oldukça zorlaması gerekir. Bir hayau yok etmenin hele hele eğlence için olursa onay- lanabilecek yönu yoktur. Kesip de etlerini yemeye gelince acaba bundaki 'beslenme ile ilgfli' isabet payı ne kadardır? Etin gönullerde kurduğu taht son yıllar- da iyice çatırdamaya başladı. Ortak Pazar ülkelerinde vejetaryen lokantaların adeti çığ gibi buyuyor. Bunlardaki mönu zenginliği insanı saşırtacak düzeye geldi. Hava şirket- leri bile uçuş evvelinden haber vermek kay- dı ile vejetaryen yemek servisi yapmakta. Etin zararlan faydalarına tur bindirmiştir kanaati ilim cevrelerinin de dışına taşıyor. Et yeme konusunu şimdi de bambaşka bir açıdan ele alalım. Isterseniz hayal de- yin, ama şunu da unutmayalım. Soyut gö- ruşlerin gerçek olduklan çok görülmüstür. Bir sonı... Acaba et insan karakterine bir yön veriyor mu? İnsanı sertleştiriyor, hat- ta tabir caizse vahşileştiriyor mu? Et obur- lar denilen hayvanlann başlıca besinleri et- tir. Yırüadırlar, keskin dişleri vardır. Par- çalarlar. Ot oburlar diye adlandırılan hay- vanlar ise genelde belki de yalnız ot ve seb- ze yedikleri için uysoldırlar, saldırmazlar, kavga etmezler. Ben henüz okumadım. Bir doktor arka- daşım söyledi. Charles Dickens'ın 'Oliver Twist' adlı eserinde şöyle bir cümle varmış, 'Bu çocuk bu kadar çok et yedigi için mi bu kadar vahşi?' Insanlar eti ilk çağlarda çiğ yerlerdi. Bir- birlerine ise sopalar ve taşlarla saldınrlar- dı. Etin sofraya gelme şekli değiştikçe in- sanlann savaş şekli de gelişti. Eti pişirdiler, ızgara kullandılar, sos, baharat, tuz ilave ettiler. Bu gidişe paralellik aramış gibi de barutlu silahlardan medet umdular. Şimdi de uzaktan kumandalı füzelerle sonunda kendilerini de yok edebilecek çılgınlıklara girişiyorlar. Et acaba insanlardaki öldürme durtüsüne olumsuz yönde prim mi veriyor? Olabilir. Bu gözleme kiminiz zırva diye- bilir. Kiminiz saçma diye dudak bükebilir. Belki de öyledir, ama ya değilse... Şimdi isterseniz yazımn başlığını biraz yumuşatalım. Dikkat dikkat et yiyecekse- niz düşünün. Ya tahmin edildiği kadar za- rarlı ise. YAKUP ALMELEK /Istanbul 9. GELENEKSEL PİLAV DAYANIŞMA GÜNÜNDE BULUSALIM ' ti-up VORUM, Fevzi KURTULUŞ, Mehmet GÜMÜŞ ve Dlber COĞAN. KangalSanat Topluluğu (Bizim Diyar) Çocuk Oyunu. Kevzat pELİK, Erefn ERGÜN, Mehmet ÇETJN Şirier, (itap Sergisi, Yazarlar, El Sanatlan, Semahlar, Crta (>>unları ve Halk Oyunları ile birlikte olacağız. Sfnucu Jnmel DEMIR, Fatma SAR1TAŞ, Nevzat OZTURK - OtobCjsenmız tum bölgelerden sabah saat 700'de hareket ececek - MÜRA^AT Namık Kemal Cad No 34/4 AKSARAY 529 53 99 - YER t Eyiül 91 Pazar günu Belgrat Ormanları M Akıl Pıknık Yerı R DİVRİĞİ KÜLTÜR DERNEĞİ Üniversite Sınavlarına isemÖZEL PR06RAMLARIYLA hazırlananlar kazandılar 1991-92 Öğretim Yılı Kayıtlarımız Devam Ediyor Q İSTANBUL EĞİTİM MERKEZİ Halıtağa Cad. Yenı Yol Sk. No: 12 Kadıkoy-IST Tel: 349 54 49-50 üniversiteye girecek isam CİKLET MİLYARDERİ OLABİLİRSİNİZ CİKLETTEN MgTFAK EŞYAŞINA, SÜPÜRQEDEN TERLİĞE, BIRÇOK KÜÇÜK ÖLCEKLI MALDA MILYARLARCA LİRAUK IHRACAT POTANSİYELI VAR. "DAR GELİRLİ NASIL KONUT EDİNECEK?" TOPLU KONUT'UN YENİ BAŞKANI URAL, "MORTGAGE" YÖNTEMİNİ PANORAMA'YA ANLATTI METAŞ'TA SON GELİŞMELER... SORUN ÇÖZÜLÜYOR MU? SU, ELEKTRİK FATURALARI, KLRA VE SENET ÖDEMELERİNDEN ÖMÜR BOYU KURTÜLMA FIRSATI FRUKO TAMEK'İN SAHİBİ SİPAHİOĞLU, PEPSIT1, COCA COLATI VE ARALARINDAKIREKABETİ ANLATIYOR BİLGİSAYAR DÜNYASININ TEK KADIN PATRONU NUR ÖZAKIN: "SIFIR SERMAYEDEN 2.5 MİLYAR CİROYA NASIL ULAŞTI?" SEÇIM BORSAYI NASIL ETKILEYECEK? IMKB KULISLERINDEN HAPTANIN UYARILAR] EKONOMKYAŞAMMZÜEGtŞEBtLlR IN1ERPRESS "MAVİ YOLCULUK" Gerçek anlamda "Bir doğaya dönuş ve ömûr boyu unutulmayacak bir serüvendır". Eylul ve Ekim'de bir başka güzeldır Ege ve Akdenız kıyıları KISACASI bız palamarlan çözüyoruz T Rotamız aşağıda Dılerseniz katılın bu ŞOLENE Marmaris-Dalyan (Kaunos)- Göcek-12 Adalar>Fethiye-Ölüdeniz-Marmaris 1 HAFTA TAM PANSIYON (Konaklama-Sabah Kahvaltısı-Oğle yemeğı- 5 Çayı-Akşam Yemeğı) 1.400.000 TL.KDV DAHIL r a - AYRINTILI BILGI VE REZEFIVASYONLARINIZ İÇİN CENGİZ İLK - Paradıse Ya'zılık IÇMELER/MARMARIS Tel 9-6125 / 1360 - 5 hat Faks- 6125 11359 * MA VI YOLCULUK ASLA TILMAZ YAŞANIR • AZRA ERHAT SURKUR SÜRÜCÜ KURSU Devreler: HateSonj 7 EylûI Hafta Içı 9 Eylül (Sabah-AKşam) KADIKÖY (SoğuDüçeşrre Camıı yarı) Tel 349 18 24-336 02 06-336 02 79 Fax 349 18 25 ISA oytennıek ıs'eı îem; PK.45Be>uğlulST ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Eski Politikacının Anlattıklan... Çoktandır görüşemiyorduk; yaşamının büyük bölümünü yurtdışında geçiriyordu. Kaç kez telefonla aradım, bir türfü bulamıyordum. Umudumu artık kestiğim bir sırada telefon çaldı. Telefondaki sesi, adını soylemese de tanıyordum. Adı- nı da açıklamak ıstemiyorum. Hacı TÖ'nün yakınıydı; eski po- litikacı... — Benı aramışsınız, dedi, bu gazeteciler hayır için ararnaz- lar, ama Mustafa Bey'i severım bir arayayım dedim... — Çoktandır sizın için bir şey yazmadık, yazdık mı? Bana bir telefon numarası verir misiniz, sizi nerede bulabilirim ara- yınca? — Hani güzel bir söz var, Ziya Paşa'nın mıdır? "Çekildik izzet-ü ikbal ile bab-ı hükümetten" demiş ya (Kahkahalar... Ziya Paşa'nın değil, Namık Kemal'ın ya neyse!) Türkiye'de yarı zaman bulunuyorum Mustafa Bey; İslâm Kalkınma Ban- kası'nın görevlerıyle ılgilı çalışmalar yapıyoruz. Yalnız sizin bulduğunuz numara. bir hayır vakfımız var, onun numarası- dır. Ben sizın yazılannızı okuyorum, tabii her seye katılmak mümkün değil, ama zevkle okuduğumu söyleyeyim. Eski dostluğumuzu da hatıriıyorum. Tabii bazı meselelerdeki gö- rüşlerımiz farklı olabilir... — Tabii, bız de yanılabilirız, bizim yanılgılarımızı okurları- mız bağışlarlar. Çünkü, bizim gazetecılık yaparken bir çıkar arkasında olmadığımızı bılırier... — Bizim bir rahmetli hocamız vardı, "iyi bir Müslüman, der- di, herkesle ülfet eden, ulfetın bugünkü adı "diyalog" gali- ba, diyalog tam karşılamıyor ve herkesin onunla zevkle ülfet ettiğı bir kımse olmalıdır" derdı. "Müslümanın misyonu her- kese hayırlı olmaktır" derdi. Şimdi ben, dostlan hatıriadığım zaman, müşterek olan çok şeyimız var efendim. — Tabii... — Yani, insanlık ortaklığımız var, bir de çok şeyi paylaşmı- şız, vatanımızı paylaşmışız, değer yargılarımızın çoğunu pay- laşmışız. Ben insanlara hep sevgiyle gittim. Uzüntüyle gördüğüm, özellikle politika hayatında, ınsanlar ayarlan mı bozuluyor, ne oluyor yani, geçıci birtakım hedefler için bir- birierıni fevkalade, ortamı da bozuyorlar, ınsanların dünya gö- rüşlerini de olumsuz etkiliyorlar. Yani, benı rahatsız eden Türkiye'ye hergeldığımde, ortamı çok... şey buluyorum efen- dim. Bir kelime var, Türkçesı, tam "aşındırıcı" diyelim, "abrasive" derier, yani insanlar bırbirlerinı aşındırıyorlar. Böy- le, saygı duyacağımız adam bırakmıyorlar. Bilmiyorum bunu anlatabıliyor muyum? . — Türkiye şimdi, bir küsler dünyası gibi! — Efendim, çok kötü. Ben, bakın yurt dışında çok geziyo- rum; Rusya'ya da gittim bu son, ordaki toplumları da gez- dim, yani kanaatim şu: Biz Türkiye'de bir kötü ortam doğurmuşuz... Son politik şeylere bir bakın, işte Türkiye bir seçıme gidiyor... Bilmiyorum ne olacak? — Onu soracaktım ben de size, bir tahmin yapabilir misi- niz? — Efendim, bir tahmin yapamıyorum. Çünkü ben, uzağın- dayım yani, tahmin de yapamıyorum. Yalnız "koalisyon" şe- yine ben de katılıyorum. Yani, bir partinın tek başına iktidar olmasını mümkün görmüyorum. Siz görüyor musunuz? — Hayır! — Yani, hıçbır partı tek başına... — Yalnız, benim düşündüğüm şu, koalisyon olacaksa; siz söylediniz biraz önce... — Bizim koalisyon tecrübemiz şunu gösteriyor: Tabanları farklı partilerle koalisyon yapmak doğru oluyor. Tabanları aynı olan partiler, koalisyonda çok problem oluyor. Bilmem anla- tabıldim mi bunu? — Peki, ama "Aman koalisyona gitmeyelim!" demek, bir dıktatöriük değil midir? Anlaşın! -; — Ben, o hususta tabii, o münakaşaya girmem. Benim or- : daki görüşüm şu: (Onu benden yazma) benim gördüğüm, Türkiye'nin siyasal sistemi. insanları diktatör haline getirti- yor. Koalisyonlar dönemınde diktatörlük dozu azalıyor; tabii, bir partı tek başına iktidar olamayınca... — Tabii... — Mesela bız şimdi başkanlık sistemine karşıyız, diyoruz ki "Başkanlık sisteminde bir kışide çok yetki toplanır, şu olur bu olur" değil mı efendim? — Evet! — Fakat benim gördüğüm, tek başına parti olarak iktida- ra gelen üç parti vardır; Demokrat Parti, Adalet Partisi, Ana- vatan Partisi, bu üç parti için de söylüyorum, bunların başbakanları, belki o korktuğumuz başkandan daha fazla oto- rite ve dikta kullanmışlardır. Öyle mı değil mi? — Doğru! — Meclis kişiliğini kazanamamıştır. Yani temsilciler mec- lisi gibi vatandaşı temsil eden değil de iktidarın bir uzantısı haline gelmışlerdir. Yani, bilmiyorum bunu anlatabildim mi? Dolayısıyla ben her zaman şeyı savundum, milletvekifinin kendini ve seçim bolgesini seçme ımkânını ondan almamak lazım. Demokrasinın temeli budur. Ve eğer bu olursa, mil- letvekili seçmenine dönük bir politika izler de bu zaviyeden savunma yaparsa, demokrasınin temel taşı konmuş olur. Bi- zim sistemimizde, gerek seçim sistemi, gerekse işte, dedi- ğiniz bu parti oligarşisi, şusu busu, buna imkân vermiyor. Milletvekilleri maalesef, seçmenlerinin değil, kendi üst hiye- rarşinin diktası altına kaçınılmaz bir şekilde giriyorlar. Bunu ben, hatta, muhalefet partilerinde de görüyorum. Siz de izli- yorsunuz. Ve burda demokrasıden bahsetmemiz mümkün değil. O zaman bu başka bir şey oluyor. Benim oldukça kı- sa, yedi senelik bir politik hayatım var; benim en büyük ra- hatsızlığım bu otdu. Kendi partimde de bunu savundum. Özür dilerim, uzun söyledim ben... — Estağfurullah! Yalnız şey var; "Bız koalisyonlarla idare edemeyiz" demek yanlış değil mı? "Biz diyalog kuramayız..." — Türkiye'nin koalisyonlar mevzuunda, deneyimlerinın gü- zel tarafları da var, hatalı tarafları da var. Ben, Halk Partisi'y- le yaptığımız kısa koalisyonda, yani bunu her zaman söylüyorum, eğer Sayın Ecevit, o son Kıbrıs harekâtından sonra bir hareketlenip şeye gıtmeseydi, bir de o harekâtın nimetleri partiler arasında dengeli dağıtılsaydı, Ecevit tama- mını kendine aldı o harekâtın, Hoca'ya bir şey bırakmadı! Gö- rünüm öyle oldu. Hoca da bundan rahatsız oldu. Hatta ben o zaman işaret ettim, Orhan Birgıt'ti sanıyorum, basın-yayın bakanı, dedim, "Orhan, yanlış yaptınız!" yoksa o koalisyo- nun kurucularından biriyim, isteksiz olarak gırdim, fakat zıt fikirlerin sentezıne güzel bir metot getirmıştim... Zannediyo- rum Ecevit'i şaşırttılar. Ecevıt'e son gece bir sulh taarruzu yaptım; evine gittim, dedim ki: "Sayın Ecevit, yarın belki siz istifa edeceksiniz; bu iş bitiyor, yalnız çok yanlış olduğunu söyleyeyim!" dedim... 1966-29.8.1991 Sen >oksun Zaman ıaş Bulvarlar tenha. Bir savaş ûncesı. BoşaJmış Ankara . Uıklar kararmış. Aynalaı paramparça. . Sen >oksun Kırmışlar kalemımı, Atmışlar ateşe butun vazdıklarımı. Voketmışkr benı baştanbaja . TLRGUT KARDEŞ Sevgiyi, dostluğu senden öğrendık!. UNUTMAYACAĞIZ. ARK4D4ŞLARI ADCVA TAMER fİDAN, MECİT DEMtRCİ Hadımköy Deliklikaya köyünde satılık tarlalar ve ifrazlı arsalar Müracaat: Deliklikaya Emlak Tel: 9.1836.1427
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle