19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 r ^ = ^ Polis, Mataracı'yı anyor • ÇANAKKALE (AA) — Şartlı Tahliye Yasası'ndan yararlandıktan sonra 786 milyon lira para cezasını ödemeyeceğini belirterek tekrar cezaevine ginnek için başvuran Gümrük ve Tekel eski Bakanlanndan Tuncay Mataracı polis tarafmdan aranıyor. Çanakkale Cumhuriyet Savası Ertem Türker, Mataracı'nın başvurusu üzerine, tekrar cezaevine konulması için doğum yeri olan Rize Cumhuriyet Bassavcıhğı'na gönderilen evrakın kendilerine ulaştığını ve Mataracı'nın Çanakkale Yan Açık Cezaevi'ne konulmasına karar verildiğini belirtti. Tuncay Mataracı'nın gösterdiği adreslerde bulunamadığını ve bu konudaki savcılık karanmn kendisine tebliğ edilemediğini bildiren Türker, "Polise başvurduk. Polis Mataracı'yı tutuklamak için anyor. Bulunduğu yeri tespit etmeye ve karan tebliğ etmeye çalışıyomz" dedi. Erdem Strasbourg'a gidiyor • BRÜKSEL (AA) — TBMM Başkanı Kaya Erdem, 16-18 eylül tarihlerinde yapılacak Avrupa Konseyi 3. Parlamenter Demokrasiler Konferansı'nın konuğu olacak. Erdem, Strasbourg'ta yapılacak konferansta bir konuşma yapacak. Konferansta, Almanya Cumhurbaşkanı Richard Von Weizsâcker'in de bir konuşma yapacağı bildirildi. "Genç demokrasilerde demokratik kurumların güçlendirilmesi" konusunun işleneceği konferansta azınhk hakları, demokrasiye geçiş sürecinin sorunlan, sivil hükümetlerle silahlı kuvvetlerin ilişkileri, aşırı dincilik ve eğitimin rolü gibi konular tartışılacak. 'ANAP yan yatacak' • ANKARA (AA) — MÇP Genel Başkan Yanhması Şevket Yahnici, 10 ekim gtlnünün Anavatan'ın "jübilesi" olacağını öne sürerek, "Bunu hisseden Anavatanlılann alınlannda ecel teri birikmiştir. Bu gidişle bu pani tam bir (yana yatan) haline gelecektir" dedi. Yahnici, dün yaptığı yazılı açıklamada, erken genel secimin yapılacağı 20 ekim gününün, "12 Eylül alacakaranlığında doğan partilerin sonuncusu" olduğunu bildirdiği ANAP'ın da "siyasi mezarhğa" doğru yola çıktığı gün olacağını kaydetti. Demirağ'dan, Tatlısesfe • ALMANYA (ANKA) — 12 Eylül'den sonra yurtdışına çıkan sanatçı Melike Demirağ ve eşi Şanar Yurdatapan, ANAP'tan miUetvekilliğine aday olan Ibrahim Tatlıses'e bir telgraf göndererek taşlamalı bir şekilde başarı dilediler. Demirağ ve Yurdatapan, '•tbrahim Tatlıses'e açık telgraf" başhklı tîlgraflarında "O guzel sesınle baskıyı, işkenceyi vnutturur, Urfalılann cylarını kaparsın" dediler. SBP, SHP'den yanıt bekliyor • ANKARA (ANKA) — Sosyalist Birlik Partisi (SBP) Genel Baskanı Sadun Ajen, SHP ve HEP'e, 'Demokratik bir platform ttnfında birleşerek seomlere birlikte katılmayı" crerdiklerini ve bu öneriye SKP'den cevap teüediklerini bildirdi. Salun Aren, SBP'nin ircrdiği demokratik jlaformun 12 Eylül lüoeminin tüm taıntılannın ortadan ladırılması amacıyla ııayasa, seçim, siyasi >artiler, sendikalar ve »eazeri yasaların ieuokratik yönde lefiştirilmesi, Terörle Vlicadele Yasası'nın »radan kaldırılması, Kürt «rununa adil, demokratik nebanşçı bir çözüm arayışı çaisine girümesi gibi tcaulan içerdiğini kaydetti. \rn, böyle bir işbirliği jbtformunun secimlere aai soluk getireceğini ve aınun diğer partileri de >bmlu yönde etkileyeceğini 5K sürerek, bu platformun ünacak oylan da büyük annda arttıracağını irguladı. HABERLER 8 EYLÜL 1991 Seçim yatınmları jet gibiANKARA (Cumhuriyel Börosu) — Erken genel seçimler öncesinde hüküme- tin, toplumun değişik kesimlerine yöne- lik seçim yatınmlan devam ediyor. Da- ha önce duyurulan vaatlerden bir bölü- mü dün Resmi Gazete"de yayımlanırken hükümetin önumüzdeki hafta yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısında 2 cetvel- deki sözleşmeli peTsonele yüzde 20 do- layında zam ve polise tazminat verilme- si yolunda karar alacağı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre önumüzdeki haf- ta yapılacak olan Bakanlar Kurulu top- lantısında kamuoyunda uzun süredir beklenen sözleşmeli personelin ikinci cet- veline zam gündeme gelecek. Müdür ve daha üst düzeydeki sözleşmelileri içeren binnci cetvele geçen temmuz ayında yüz- de 17 oranında zam yapılmıştı. Müdür yardımcısı ve daha alt kademede olan ikinci cetveldekilere ise zam yapılmamış- tı. Önceki gun Başbakan Mesut Yümaz'- ın başkanlıgında toplanan ANAP Baş- kanlık Divanı, ikinci cetvele de birinci- sinden az olmamak üzere zam yapüma- smı kararlaştırdı. Bu toplantıda ayrıca polise verilmesi öngörülen ve uzun sü- redir emniyet görevlilerinde beklentiye yol acan tazminat konusuna da önumüz- deki hafta açıklık getirilmesi kararlaştı- rıldı. Orman köylülerinin kalkınmalanmn desteklenmesi hakkında yasada değişik- lik öngören yasa da dünku Resmi Gaze- te"de yayımlanarak yürurluğe girdi. , Söz konusu yasaya göre zamanla or- man sınırı dışına çıkan yerler, Orman Bakanlığı'nm talebi üzerine Orman Ka- dastro Komisyonlarınca Hazine adına tescil edilecek. Bu yerler, 40 ve 100 dö- nümluk sımrlama göz önunde bulundu- rularak kullanan kişiler tespit edilecek. Bu tespitlerin kesinleşmesinden sonra kullananlara Orman Bakanlıği'nca Arazi Kullanım Belgesi verilecek. Kadastro müdürlükleri, tespitlerin Hazine adına kesinleştiği tarihten itiba- ren en geç bir ay içinde bu yerleri ve kul- lanan kişileri Orman BakanlığYna bildi- recek. Bakanlık ise en geç iki yıl içinde bu yerlerin rayiç bedellerini belirleyerek Ugili kişüere bedeli karşılığında devrede- cek. Kore ve Kıbns gazilerine maaş bağlan- masını öngören yasa, Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanarak yurürlü- ğe girdi. Buna göre Kore ve Kıbns gazileri yü- rürlükteki 470 katsayıya göre 705 bin li- ra aybk alacaklar. Herhangi bir kamu ve- ya özel kuruluşta çalışan ve 705 bin li- radan fazla ücret alan gaziler, bu hak- tan yararlanamayacaklar. Vergi usul ile katma değer mükellef- lerinin ödeme kaydedici cihaz kuüanım- ları hakkındaki yasalarda değişiklik ya- pan yasaya göre de Maliye ve Gümrük Bakanhğı mükelleflere, belirlenen öde- me kaydedici cihazlan (yazarkasa) temin etmeye, zinunet karşılığı vermeye, bu ko- nularla ilgili butçe işlemleri yapmaya ve diğer esas usulleri belirlemeye yetkUi kı- lındı. Bakanhkca zimmet karşıkğı verilen ci- hazlann bozulması, çalınması durumun- da cihaz bedeli tahsil edilecek. öte yandan Milli Savunma Bakanı Barlas Dogu, astsubay ve astsubay emeklilerinin maaşlarında düzeltme ya- pılacağım açıkladı. İzmirFuan'ndaAziz Üstel'in sonılarınıyanıtlayan Demirel, "Babanın işi kolay değil" dedi Demirel: Gorbi durımıımdaycbm HANDAN ŞENKÖKEN tZMtR — Aziz Üstel soruyor: — Son zaman- larda bir egilim ya da bir girişim var. Sovyefler Birtigi nde yapılan son darbe giriştminde Boris Yeltsin Unklann üstune çıktı ve darbe- cüeri geri çevirdi. Deaiyor ki Sü- leyman Demirel hem 12 Mart hem 12 Eylül'de şapkasını aldı, gitti. Niye Boris Yeltsin olama- dı Siüeyman Demirel, şapka çok mu buyüktü yoksa? Söyleşiyi izleyenlerin kahka- halan arasında DYP lideri Su- leyman Demirel, önce ciddi bir ifadeyle masanın üzerinde duran şapkayı eline alıp kalabalığa göstererek, yanıt veriyor: — Şapka barada duruyor. Ben nereye gittiysem bu şapka benimle oraya gitti, hicbir yer- de bırakmadım. Sanıyoram ki burada büyük bir > > anı)gı var. Ben Boris Veltsin vaziyetinde de- güdim ki... Ben Gorbi vaziyetin- deydim. Binaenaley h, Yeltsin va- riyetinde olanlar aslında beni it- ham edenlerdi. Onlar da o işle- ri yapanlaria bir araya gelip. hü- kumet oldular. Açıklıkla şunu ifade edeyim ki 12 Eylül sabahı bana, 'Buyrun, sizi Hamzakoy'a götureceğiz' diyen benim silah- lı kuvvetlerimin mensuplanna ne diyecektim? Dediğim şudur, su testisi su yolunda kınlır. Biz bu yolda, sonuna kadar gitmek için vanz. Benim kendimi konı- mak için ikinci bir silahlı kuv- vetim yok ki... Beni goturdük- leri zaman geride kalanlar Bo- ris Yeltsin vaziyetindeydi, onlar çıkmalıydı tankın ustune. Ben Hamzakoy'da ne tankı bulup da onun üstüne çıkacaktım? "Fuar Soyleşileri"nin konuğu olan DYP Genel Baskanı Süley- man Demirel, Aziz Üstel'in so- Demirel'in, Aziz Üstel'le yaptıgı söyleşiyi kalabalık bir toplnluk izledi. (Fotoğraf: ZAFER AKNAR) rularını kendine özgu konuşma biçemiyle yanıtlarken, zaman zaman espriler yaptı, kimi soru- lara carunın sıkıldığını saklama- dı. Demirel, Erdal Inönu'nün tersine, arkasında ûç koruma ve kalabalık partili taraftarla çev- rili olarak platforma kurulu ma- sada konuşurken, Aziz Üstel da- ha çok "politik" sorular sorraa- yı yeğledi. Demirel'deki değişim muthiş- ti; bu, sadece kuUandığı sözcuk- lere yansımıyordu, ılk kez "tı- şörtlü fotoğrafı" yayımlanmış- tı. Oysa Demirel, "denize bile kravatla girer" göruşü yaygın- dı... — Ben kimseyi taklit etmem. Kendime göre bir prensibim, devlet adamı anlayışım vardır. Tişört giyerim, ama gazetelere ve sahneye fıriayıp çıkmadun bu zamana kadar. (Kalabalıktan bravo sesleri) Bir zaman geldi ki halkın önune kravatsu çıkmayı saygısızlık saydık. Daima derli toplu, klasik giyimli oMuk, gi>r- dük ki bu bir eleştiri konusu ha- line geldi. Madem ki kravatlı ve takım elbiseli halkın önttne çık- mak geride kalmışhk anlamına geliyor, biz de geride kalmadı- ğınuzı gostermek için hadi ba- kalıra biz de göriinelim dedik." Peki, Demirel fala inanır mı? Suleyman Bey hemen atılıyor: "Derkr ki fala inanma, falsız kalma." Haftalık fahnda hafta- nın ilk günlerinde dostlannm ta- nıştıracağı biriyle bir beraberlik başlatmasımn mümkün olduğu, yalnız bu beraberlikte "aşkın fazla rotii ohnadıgı" yanyor. Bu kişi sakın Dalan olmasın? Demirel bir kahkaha atıyor: — Kimden söz ediyor bü- mem, ama haftanın ilk güniın- den itibaren binlerce kişivle ku- caklaştım. Fevkalade hareketli zamanlar geciyor, biliyorsunuz seçim var. Ben milyonlarca uyesi bulunan büyük bir ailenin reisi durumundayım. Demirel, "benim yanımda 25-40 kuşagından çok değerli mütehassıs kişiler var. Tek başı- ma koşmuyorum ben. Siyaset takım işidir" dediğinde, kaİaba- lıktan bir ses yükseldi: —- Baba, sen bu takımla 12 çekersin... Demirel, keyifle gülerek ya- nıtladı: — Sagolun, sagolun, babanın işi kolay değil yani... Suleyman Bey rejün yapıp, bi- raz kilo verecek mi? — Beni rahat bırakın. Ben halimden memnunum. Bakın, ben bu kîlodan duşsem, vatan- daş yadırgıyor. Acaba Demirel hasta mı, bir sey mi oldu, diyor. Vatandas bana boyle alışü. Eğer kilo bakımından zayıflarsam, otoritem de zayıflıyor... ANAP'ta ilk sıra için kavga TUNCAY ÖZKAN ANKARA — ANAP'- ta milletvekili aday liste- lerinin hazırlanması, bir ve ikinci sıralara olan yo- ğun talep nedeniyle sıkın- tı yaratıyor. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'm Başbakan Mesut Yümaz ile ANAP'lı yöneticilere mevcut milletvekil- lerinin dörtte üçunü listelerin dışında tut- malanru veya alt sıralara koymalanm tavsiye ettiği öne süruldü. ANAP'ta mevcut miHetvekilleri ara- sında sıralama tartışmalannın yanı sıra bölgeler konusunda da tartışmalar yaşa- nıyor. Aday adayları için son karan 23 ya da 24 eylul tarihlerinde toplanması beklenen MKYK verecek. ANAP'ın milletvekili aday adayları başvuruları diğer partilere oranla düşuk kalırken aday adaylanmn parti yöneti- mine geürdikleri en önemli istek, iller- deki listelerde bir veya ikinci sıralara yer- leşmek. Aday adaylanndan kamuoyun- ca bilinen isimlerin hepsi başvurularını yapmadan önce görüştukleri parti yöne- ticilerinden liste başı talebinde bulunu- yorlar. Bunlar arasında Cüne>t Arkın, tbrahim Tatlıses, Osman Yağmurdereli, Necla AJkben gibi isimlerin yam sıra par- tinin aday olmasını istediği bürokratlar da bulunuyor. ANAP yoneticilerinin bir büyük so- rununu da mevcut 275 milletvekili oluş- turuyor. Cumhurbaşkam Özal'm bu mil- letvekillerinin dörtte üçünün liste dışın- da bırakılmasını istediği ifade ediliyor. Bu goruşün parti yönetimince benimsen- diği, ancak parti içi sorunların artmasın- dan çekinildiği kaydediliyor. Bu neden- le mületvekillerinden, illerinden teşkilat ve halk tabamnda güçlü olanlarla, halk tarafmdan tanınanlara listelerin sırala- masında ve bölge tercihlerinde öncelik tanınacağı belirtiliyor. ANAP yoneticilerinin getirdiği bu şartlar nedeniyle pek çok rnilletvekilinın seçimde aday olmaktan vazgeçmeleri bekleniyor. ANAP'lı milletvekilleri arasında sıra- lamalar ve bölgeler konusundaki tartış- malar da süruyor. Diyarbakır 1. bölge- den aday olan eski Içişleri Bakanı Ab- dülkadir Aksu ile milletvekili Nurettin Dilek arasındaki rekabet, teşkilatta ger- ginliğe yol açtı. Aksu'nun teşkilata hâ- kim olması nedeniyle Diyarbakır 1. böl- gede birinci sıradan aday olmak istedi- ği, buna karşın Nurettin Dilek'in de ya- kın çevresine "Birinci bölge birinci sıra benim, garantiyi aldım" dediği belirtili- yor. Burada Diyarbakır 1. bölge dışın- da ANAP'ın milletvekili çıkarmasının zor olduğu iddia ediliyor. HEP ile SHP- nin birlikte hareket etmesine karşı çıkan bazı HEP bölge il teşkilatlarımn ve ön- de gelen isimlerinin ANAP'tan aday ol- mak için girişimlerde bulundukları öne süruldü. Semra Özal'ın faGÜNDÜZ tMŞtR Güneş, Büyükada'nın tam te- pesinde. Adahalkı balkonlarda, çay bahçelerinde, olağan bir hafta sonu yaşıyor. Bir anda motor gurültüleri iskeleyi yala- >ıp ada içüıe dağılıyor. Herkeste bir şaşkınhk. Gözler iskeleye çevrili. Yaklaşan sürat teknele- rini izliyor. Bir kısım partili is- keleye dizümiş, ellerinde çiçek- ler teknenin yaklaşmasım bek- liyor. Seçim çalışmalannı sürdüren ANAP Istanbul İl Baskanı Sem- ra Özal, beraberinde terzisi Mii- berra Karsan, Cumhurbaşkan- lığı Damşmanı, milletvekili ada- yı Feva Işbaşaran, Teşkilat Bas- kanı Osman Ceylan, diğer mil- letvekili adayları, il danışmala- rı, Türk Kadınını Tanıtma \e Guçlendirme Vakfı üyeleri, ye- ni oluşturulan il kadın komisyo- nu üyeleriyle birlikte "President 2" tipı sürat motorundan ini- yor. Etrafı önce bir alkış sarı- yor. "Hoşgeldin Anamız" diye sesleniyor bir partili. Semra Özal önde, arkasında kendisini izleyen "yakın çalışma gnıbu", ilçe binasına doğru ilerliyorlar. Ada sakinlerinin bir kısmı evle- rinin balkonlarına çıkmış önle- rinden geçen Bayan Özal'ı bir- birlerine göstererek aralannda sohbete girişiyorlar. ezısı Semra Özal dün Büyükada'da "yakın çalışma grubuyla" 17 fayton eşliginde tur yaparken se- lamladıgı bir yurttaşın, ailesine döniip "Bak hanedan faytona binmiş" dedigi duyuldu. özal'm adaya vanşımn ilk ya- rım saati sonunda ani ziyareti- nin nedeni anlaşıhyor. Özal'ın, basm damşmanı çevrede topla- nanlara "Hanımefendi uzun sü- redir sizleri adanızda ziyaret et- mek istiyordu. Kısmet bugıi- neymiş" açıklamasını yapıyor. Haberin kulaktan kulağa yayıl- masıyla birlikte ANAP ilçe bi- nasının onündeki kalabalık bu- yümeye başlıyor. Kimi bisiklet üzerindeki, kimi hiç istifıni boz- madan oturduğu pastanenin masasında Özal'm sözlerini din- lemeye başhyor. Semra Özal'm ilçe binasının balkonuna çıkma- sıyla "yakın çaltşma gnıbu" ka- labalığa slogan attırma yarışına başlıyor. Kalabalık ilgi duzeyi- ni bozmamakta kararlı. Beledi- ye Baskanı Recep Koç ise sık sık yurttaşlara "Sizlere taer şey fe- da olsun" diyerek karşılaşma- dan dolayı duyduğu memnunu- yeti dile getiriyor. Semra Öz-J'ın yüzü gülüyor. Sürekli adalılara teşekkür edip gelmekte geciktiği için özür di- liyor. Ve sonunda ada halkının beklediği müjdeyi veriyor: "İstanbul'un incisi adalan, korumaya aldırraaya gayret edi- yoruz. Bütün sonınlannızm ta- kipcisiyiz. Beiediye başkanınız- dan her şeyi aynnbsıyla izliyo- nız. Sonuna kadar sizlerin ya- nınızdayız." Bu sözler ada hal- kını coşturmayı başanyor. Semra Özal otelden aynlma- dan önce Sabahat Darendeliler adlı bir kadın partili söz istiyor. Semra Özal'ın da izin vermesiy- le konuşan partili, "Ebedi lide- rimiz Alatürk'ten sonra siz, Türk kadınlan için bir paıiak güneş gibi doğdunuz. Siz onla- nn ana Türküsünüz. Cumhur- başkanımız Özal da baba Türkümuz" diyerek sözlerini noktalıyor. özal, söylenenler ve kendisine yakıştırılan sıfatlar- dan etkilenmiş bir şekilde par- tilinin son sözlerini dinlerken başını öne eğiyor. Semra Özal daha sonra katıldığı, Anadolu Kulüp ile onuruna verilen ye- mekten sonra faytona binip ku- çük bir ada turu yapmak istedi- ğini belirtiyor. önde "polis eskort"u arka- sında özal'la birlikte gelen sa- yılan yaklaşık 60 kişi faytonla- ra binip ada turuna çıkıyor. Ko- rumalar özal'ı taşıyan faytonun arkasında. Yaklaşık 17 fayton, yarım saat süreyle ada turu ger- çekleştiriyor. Gezi sırasında Özal'ın selamladığı bir yurttaş, yanındaki ailesine gösteriyor, ' 'Bak,hanedan faytona binmiş.' POLİTİKA GUNLÜĞÜ HİKHHETÇETtNICAYA . . Seçime Doğru Kimî Olasılıklar. DYP lideri Suleyman Demirel, bir günlük Ege gezisinden oldukça hoşnut ayrıldı. İstanbul'da da bir hayii neşeliydi Sü- leyman Bey. TÜSIAD'daki toplantıda ilgi görmüştü. İstanbullu sanayici ve işadamları, Demirel'in konuşmasından etkilen- mişlerdi. Ama halk Demirel'e Ege'de nasıl bakıyordu, 1987 seçim- lerinde salt Manisa'da aradığını bulan DYP, bu kez sandık- ta ANAP'ın arısını tutsak edebilecek miydi? Demirel, İzmir Fuan'nda Aziz Üstel'le söyieşirken, şöyle diyor: —Hadi bakalım! Yurttaşlar Demirel'e yanıt veriyor. —Oylar gelsin... Hem İstanbul'da hem de izmir'de eskisi gibi karamsar de- ğil Demirel. Çevresinde kamuoyunun çok yakından tanıdı- ğı kişiler var. 1989 il genel meclisi seçim sonuçlarının 20 ekimde yapı- lacak gecikmiş erken seçime nasıl yansıyacağı şimdilik bil- mece gibi gözükse bile, sizlere belirli ipuçları verebilir. Neden mi? Çünkû, 1989 il genel meclisi seçim sonuçlan bir bakıma genel seçim sonuçlarını yansıtır. O günden bugüne ANAP giderek küçülmüştür. 1989'da İstanbul'da ANAP'ın toplam oyu 580 bin (yüzde 22.7), DYP'nin 404 bin 904 (yüzde 15.8), SHP'nin 911 bin 455 (yüzde 35.7), DSP'nin 346 bin (yüzde 13.6), RP'nin ise 274 bin 650 (yüzde 10.7), gerçekleşmiştir. ANAP'ın İstanbul'daki hesabı 1989'da şandığa gitmeyen 500 bini aşkın oyudur. 1987 seçimlerinde İstanbul'da 1 mil- yon 235 bin oy alan ANAP, 20 ekimde yapılacak gecikmiş erken seçimde bu oyları DYP'ye, RP'ye kaptırmamak için tüm gücüyle çalışmaktadır. ANAP seçmene şirin görünmek istemektedır. _ _ ^ ^ ^ _ ^ _ ^ _ _ ^ ^ _ ^ - _ _ — — Tüm hesaplar büyük kentlere yönelik. Onun için, Istanbul, Ankara, izmir tam anlamıyla bir Rus ruletini anımsatıyor. ANAP'lılar da Rus ruletine benzeyen seçim sisteminden şikâyetçi... Seçim öncesi or- taöğretimde sınırsız kurul koşulunu getir- mesi, ürünlere des- tek zammı yapması, memurlara seçim maaşı getirmesi, sözleşmeli personeli anımsaması 1989 yı- lında sandığa gitme- yen oyları, 20 ekim- de sandığa götür- mek ve antidemok- ratik seçim sistemiy- le iktidar olmaktır. 20 ekim seçimlen- nin sonucu İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana kentlerinde dü- ğümlenmektedir. Dört büyük kent ile Bursa, Kayseri, Antal- ya, Aydın, Manisa, Kocaeli, Konya vs. eklenince, yaklaşık 20 büyük kentin sonuçta etkili olacağı açık seçtk ortadadır. ANAP'ın sıkıntısı, suskunluğu da bu yüzdendir... İstanbul'da 1989 il genel meclisi sonuçlanna bakıldığın- da SHP-DSP oyları yüzde 49.3'tür. Eyüp, Bakırköy (yüzde 51.6), Fatih (yüzde 43.2), Kadıköy, Kartal (yüzde 53) ve di- ğerleri sosyal demokrat oyların ağırlıklı olduğu yörelerdir. Eyüp, Çatalca, Silivrı, Pendik, Sarıyer, Şile, Yalova'nın ilçe ve köylerinde DYP yüzde 20-30 arasındadır. Ancak bu yö- relerde salt SHP oyları da ANAP ve DYP'nin uzerindedir. ANAP, bu nedenle DYP'nin üzerine gidiyor İstanbul, An- kara, İzmir, Adana'da. SHP'yi DSP ile baş başa bırakan ANAP, tüm gücüyle DYP'ye yükleniyor. DYP lideri de durumun farkında olduğu için, ödünç oy is- tiyor. Ûdünç oy, 1980 öncesi tabamnda toplanmıştır Demi- rel'in. Şimdi o oylar, ANAP'a gıder mi 1987'de olduğu gibi, yoksa 'yeter artık' denilip DYP'ye akar mı? , ' Demirel biliyor ki, işler o denli kolay değil... Yükün altından kalkmak, ANAP'ı asağıya çekmek için her yolu denemek gerekiyor. Ama nasıl? Çevresini değıştirmeye, yenileştirmeye özen gösteriyor. Her olanaktan vararlanmak istivor. Tüm hesaplar büyük kentlere yönelik. Onun için, İstanbul, Ankara, İzmir tam anlamıyla bir Rus ruletini anımsatıyor. ANAP'lılar da Rus ruletine benzeyen seçim sisteminden şikâyetçi... Hele hele seçim çevrelerinden gelen haberler onları bir hayli tedirgin ediyor... Demirel diyor ki. —Devletin başı ağrıyor. Ağrının asıl nedeni Çankaya'dır... Sanırız, pek çok ANAP milletvekilinin de başı ağrıyor bu- günlerde. Su İzmir üçüncü bölgede ANAP'ın aday sıralaması bir sorun oldu. Aynı sorun İstanbul ve Ankara'da da yaşanı- yor... Kaya Erdem, Ramiz Sevinç, Işın Çelebi, Süha Tanık. Ka- ya Bey, birinci sıraya yerleşti diyelim, diğerleri ne olacak, bilinmiyor. Sahi, Maliye Bakanı Adnan Kahveci, bu kez Kartal'da kon- tenjan mı olacak, yoksa bir başka yere mi konulacak? Rus ruletini anımsatan bu seçimler SHP ve DYP'den çok ANAP'ın başını ağrıtıyor... Politika ve dağcılık Trabzon'da, SHP'den millet- vekili aday adayı olan Hatil Akyuz, 30yıllık politika haya- tım, "Bir dağcının sarp kayalan tırmanmast" biçimınde değer- lendiriyor. 1960'dakı üniversite- liler hareketinde bulunmasın- dan 1977'lerdeki CHP TYabzon İl Başkanlığı'na, 12 Eylul son- rası, ''sosyal demokrat hareket" içinde yer almasından SODEP ilk kurucusu olarak Erdal Inö- nü ile birlikte "veto" edilmesi- ne, ardmdan, SHP'deki PM - MYK üyeliğine kadar, aldığı görev ve verdiği uğraşla geçen süreci bu spora benzetiyor. Ak- yüz. 1987 de, ön seçimi kazan- mış, ancakpartisi "çevrebara- jı' na takılmca, milletvekilliği- ni kıl payı kaçırmıştı. 20 ekim seçimlerinde, SHP'nin Trab- zon'da birinci parti olacağını soyleyen Akyüz, "Ipimiz bir yandan belimize, diğer yandan kitlelere bağlu Ipin kopması mümkün değil Bu kez dağın doruğuna ulaşacağız" diyor. Sağlıktan tasarruf Diyarbakır Tabıp Odası Bas- kanı Mahmut Ortakaya da merkez yoklaması yapılacak olan Diyarbakır Birinci Bölge- den milleivekili aday adayı ol- du. Ortakaya, Tabip Odası Baş- kanlığı yaparken 14 Mart Tıp Bayramı sırasında o dönemin Olağanüstu Hal Bolge Valisi olan Hayri Kozakçıoğlu'nun da bulunduğu bir toplantıda sö'y- Süper Baba! DYP, Genel Baskan Yardımcı- larından Hasan EkincVnin or- gütledığı "Şlogan Üretim Merkezi" (SÜM) oluşturdu. Se- çim kampanyasmda kullanıl- mak uzere, örgülten talep edi- len slogan önerileri Ankara'da- ki SÜM'de toplanıyor. Slogan önerme süresi yarın akşam so- na erecek ve Genel tdare Kuru- lu toplanarak bunları değerlen- dirip bir kısmmm kullamlma- sını kararlaştıracak. Düne ka- dar gelen slogan önerilerinin coğunluğunu Suleyman Demi- ledığı soz hayli tartısılmıştı. Bayram töreninde kursüye ge- len Dr. Ortakaya, şöyle demiş- tt "Sağlıktan ve özgiirlükten tasarruf edilemez. Çünkü sağ- lıktan tasarrufölunt, özgiirlük- ten tasarruf esaret getirir." Bakalım SHP'deki fazla merkez yoklaması Dr. Ortaka- ya'ya ne getirecek? rel'ın kişiliği oluşturuyor. De- mirel için kamuoyunda yaygın- laşan "baba" sözcüğüne, çeşitli ekler getirilerek daha da boyut kazandırıldu Bunlardan bazıla- n "öz baba", "elektronik beyin baba", "Oylanmzla 3. baba devrini baslaan" ve "Babaya evlatuk görevinizi oy verertk yerine getirin" idL Ancak, Ba- rış Manço'nun "Süper Babaan- nesVnden esinlenilmiş olsa ge- rek, "süper baba" sloganlann en ilgi çekici olanıydı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle