19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 EYLÜL 1991 EKONOMİ CUMHURİYET/1S Şank Tara'dan yeni şirket • ANKARA (ANKA) — ENKA'run patronu Şartk Tara ve oğlu Sinan Tara, proje hizmetleri vermek amacıyla yeni bir aile şirketi daha lcurdular. Tara ailesi, "Leta Proje Mimarlık ve Ticaret Anonim Şirketi" adını verdikleri yeni fîrmalanyla her türlü proje, mimarlık, iç dekorasyon, müşavirlik hizmetleri verecek. Şirket, aynca ticaretini yaptığı mamuller için yurtiçinde ve yurtdışında yeni pazar arastırmaiarı yapacak. Şirket 100 miiyon lira sermayeyle kuruldu. TEK faturası \akıfbank'a • ANKARA (AA) — Elektrik faturaları her ilde ve her saatte Vakıfbank'ın Bankomat 7/24 kartlarıyla ödenebilecek. Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) ile Türkiye Vakıflar Bankası (Vakıfbank) arasında, elektrik faturalannın tahsiii ve izlenmesine yönelik bir hizmet protokolü imzalandı. Polonya'yla ortak yatınnı • tSTANBUL (AA) — Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rona Yırcah, Türk ve Polonyalı işadamlannın SSCB'de ortak yatınma gireceklerini söyledi. Türkiye'nin bu Ülkede yeterince tanınrnadığını, bu nedenle 1992 yılında Polonya'da bir Türk haftası düzenleyerek, Türkiye'yi gundemde tutacaklannı da belirten Yırcalı, ekonominin dışında Türkiye'yi kûltürel ve sosyal yönden de tanıtmayı amaçladıklaruu açıkladı. Egeli'den 4 lidere çagrı • İZMİR (AA) — Egeli isadamları erken seçim öncesinde 4 siyasi partinin liderlerini, "Ekonomik programlannı daha yakından tanımak" amacıyla İzmir'e davet ettiler. Bayraktar'dan açıklama • Haber Merkezi — Bayraktar Holding'in Bakırköy Vita Fabrikası'nın yerinde kurulacak turizm merkezinin belediye tarafından onaylanan planında değişiklik yapılarak kullanını alanının büyütüldüğü iddialanna bir yazılı açıklama ile yanıt verildi. Bayraktar Holding'den yapılan Hüseyin Bayraktar ünzalı açıklamada, "Şirketimizin konuyla ilgili usulsüz hiçbir işlemi bulunmamaktadır. Gazete haberinde ileri sürülen konularla ilgili gerek tstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden ve gerekse Bakırköy Belediyesi'nden bugüne değin şirketimize herhajıgi bir ıebligat yapılmamıştır" denildi. Başarıda önemi • İSTANBUL (AA) — Vakko Şirketler Gnıbu Yürütme Kurulu Başkanı Cem Hakko, kadınlann erkeklere oranla daha estetik, daha dikkatli, daha yapıa ve birleştirici olduklarını belirterek, "Kadınlarla çalışmanın dezavantajı, hissi dunımlarının ağır basarak çalışma ortanundaki istikran bozmalandır" dedi. 'Başanda Kadının önemi ve tş Hayatına Etkileri' konulu seminerde konusan Cem Hakko, 'işveren gözüyle kadını' anlattı. Hakko,' işletmelerinde yüzde 70 oranında kadın, yüzde 30 oranında erkek personele yer verdiklerini kaydederek, "Bu oran içinde üst düzeyde çahşan kadınlann oranı yüzde 85 civarındadır. Biz bu oramn yüzde 90 düzeyine çıkmasını arzu ediyoruz" şeklinde konuştu. Alarko Şirketler Topluluğu Tanıtım Koordinatörü Leyla Aiaton ise, kadın ve erkek arasında tez farldılıklan bulunduğunu, bu farklılıkların çarpışmalara neden olduğunu belirterek, "Her cinsin doğru, yanlış yaptığı davranıslar var. Bu farkuhklan anlayabilmek için bu davranışlara açık olmak gerektiğine inanıyorum" dedi. UGUN Yugoskvya'daki içsavaşyüzünden tekstil siparişleri Türkiye'yeyöneldi Bu kez kriz yaradı • İTO'nun düzenlediği 'Kıyı BankacılığY semineri saat 10.00'dan itibaren Istanbul Ticaret Odası Meclis Salonu'nda yapılıyor. Ekonomi Servisi — Belki de ilk kez Türk ekonomisi, dünya- da ortaya çıkan siyasi bir krizin olumlu etküerini görmeye baş- ladı. Avrupa'nın "fason atöl- yesi" durumundaki Yugoslav- ya'da iç savaşın ortaya çıkma- sı, Türkiye'deki tekstil ve deri sektörüne hesapta olmayan bir pazar yarattı. Körfez krizinin yaralannı sar- maya çalışan dericiler ve teks- tildler, Baü'da kaybettikJeri alı- dlan yeniden kazanmak için 2-3 yıllık bir dönemi göze almışken, son bir aydır hesapta olmayan yeni bir müşteri kitlesi Türkiye'- ye gelmeye başladı. Özelükle Avrupa'nın önde gelen konfek- siyon ve hazır giyün üreticileri ile basta ayakkabı olmak üzere büyük deri giyim fırmalan, üçüncü ülkelere satmayı planla- dıklan ürünlerinin üretimi için Türkiye'nin kapısım çaiıyorlar. Yugoslavya'daki ucuz işçiliği değerlendiren ve hammaddeyi verip modellerini bu ülkedeki fabrikalarda fason olarak yap- tırmaya alışan Avrupalı üretici- ler, şimdi aynı yöntemi Türki- ye'de deniyorlar. Deri ve tekstil sektörünün yetkilileri, bu yeni dış potansi- lşçiliğin ucuz olması nedeniyle, üçüncü ülkelere satacakları modelleri bir "fason atölyesi" olarak kullandıklan Yugoslavya'ya sipariş eden Avrupa'nın büyük tekstil ve deri giyimfirmaları,bu ülkede çıkan iç savaş yüzünden Türkiye'yi seçtiler. yelin, orta vadede ihracata dö- nüseceği beklentisini taşıyorlar. Körfez krizinin, ihracat bağlan- tılannın iptaliyle sonuçlandığı- nı hatırlatan yetkililer, "Türki- ye'deki firmalar olarak müşte- rilerimizi kaybetmemek için bu dönemde bizzat ayaklanna git- tik. Elimizde kalan siparişleri zamanında teslirn edip güvenJe- rini kazanmaya çahşnk. Ama iç savaşta olan Yugoslavlar bunu yapamazlar. Buradan doğacak boşhığu dolduracak en uygun şarümr ve kapasite ise Ttirkiye'- de var" dediler. Türkiye'nin tekstil ve konfek- siyon ihracatı, 1989'da 3 milyar 786 miiyon dolardan, geçen yıl yüzde 20'ye yaklaşan bir artış- la 4 milyar 337 miiyon dolara yükselmişti. İhracat, bu yıhn ilk 6 ayında ise Körfez krizinin et- kisiyle 2 milyar 216 miiyon do- larda kaldı. ilk yanyıllık veriler, yıl sonunda ancak geçen yılın ihracatına ulaşılabileceği sinya- lini verdi. Yetküiler, bu yeni ya- bancı firmalann Türkiye'ye fa- son imalat yoluyla ilk kez gel- diklerini, bunlann Türkiye'de- ki kalite ve kapasiteyi gördük- ten sonra ithalata da yönelecek- lerini savundular. Bu yıl tekstil ve konfeksiyon ihracatımn, ikinci 6 aydaki hamleyle 5 milyar 300 miiyon dolara ulaşmasınj bekledigini soyleyen Türkiye Giyim Sanayi- cileri Derneği Başkanı Hasan Arat, "Batüı firmalar siyasi olaylara çok du>ariüar. Yugos- lavya'daki hadise 1-2 yıjda çö- ziilecek türden degil. Önemli olan, bu ülkeyle ilgili lamamen fason üretime dayalı olan müs- teri re iş potansiydinin Türki- ye'ye kaymaya başlamasıdır" dedi. Arat, Türkiye'ye rakip go- rülen Çekoslovakya'mn kapasi- tesi, Yügoslavya ve Yunanis- tan'ın da yüksek isçilik maliyet- leriyie rekabet şansı bulunmadı- ğını öne sürdtt. GSD Yönetim Kurulu Üyesi ve Ipas Iplik Genel müdûrü Mustafa Şener ise Yugoslavya'- daki bağlantılannı iptal ederek Türkiye'ye gelen fason siparis- lerin, kasım-arahk aylanndaki boş kapasiteleri önemli ölçüde doldurduğunu ifade etti. Yugoslavya ile bağlantısım kesen bir büyük Alman firma- sırun, koleksiyonlannın fason üretimi için 250-300 bin çift ayakkabıhk yeni tesislerinin tü- mttnü kendisine bağladığinı soy- leyen Desa Deri Yönetim Kuru- lu Başkanvekili Melih Celet de, "Körfez krizmden öyle bir etki- lendik ki, bunun sıkjnüsınj da- ha 2-3 yıl çekeriz diyordnk. Sa- dece firma olarak bizim dış Pa- zarlarda yüzde 40'lar dolayın- da kaybunız vardı. Bu yeni im- kânla açığı kapatmayı bekliyo- ruz, seklörün morali yıiksehU" dedi. Çelebi, Çiller'eyine ateşpüskürdü Tartışmada 3. raııııtEkonomi Servisi — Eski Dey- kt Bakanı isın Çelebi, ekonomik modelini eleştirdiği için kendisi- ni "Bakanken şaibeli ve sorns- turnuüı biçimde iktisat diploma- sı almakla" suçlayan DYP Ge- nel Başkan Yardımcısı Tansn Çiller'e yine ateş püskürdü. Dün yaptığı yazılı açıklama- da, zor şartlarda okuduğunu ve bu yuzden doktora tezini bakan- lıği döneminde vermek zorunda kaldığını belirten Işın Çelebi, Tansu Çiller'i kastederek "Biz Bogaz'a bakan yalüarda ve ba- ba parasıyta ekmek elden su göJ- den anlayısıyla okumadık. Biz hem çalışük, hem okuduk, teo- ri ve pratigi birükte yaparak ve ymsayarak ögrendik" dedi. Tan- su Çiller'in basında kendisiyle il- gili yer alan sözlerini "çirkin saldınlar" olarak niteleyen Işın Çelebi, "TMSB Çiller'in UDİ- DEM'in kaynaklannın hayali olduğunu söytedifimde bn ka- dar kızması beni şaşırtmadı. Çönkü yaptığı y^hyna gerçekçi Tansu Çiller'in Işın Çelebi'nin "bakanken şaibeli ve soruşturmalı biçimde iktisat diploması aldığına" dair eleştirilerini Çelebi, "Bunlar çirkin saldırılardır. Biz Boğaz'a bakan yalılarda baba parasıyla okumadık" şeklinde yanıtladı. degfldir" görüşünü savundu. Tansu Çiller'e cevap niteliği taşıyan açıklamanın diğer bölü- münde ise Işın Çelebi, bakanlı- ğı döneminde hükümetin eko- nomik icraatlannı sıralayarak "Körfez krizinde başanlı bir sı- nav verilerek önemli deneyim kazamldığuu ve Tiirkiye'nin bu dönemde daha büyük bir ra agnımasının engeliendigini" savundu. Çelebi, "Bu sınavı bü- yüme hızını yüzde 10'lara çıka- rarak, enflasyonu 20 puan indi- rerek ve 11 milyar döviz rezervi olosturarak basanyla geçtik" görüşünü savundu. Işın Çelebi, aym dönemde Avrupa ve OECD ülkelerinin ekonomilerindeki durgunlukla sorunlannın büyü- düğünü vurguladi. Işm Çelebi açıklamasınm so- nunda peşin vergiyle ilgih' iddi- alara karşüık olarak da işportacı olarak nitelenen ve hem gelir vergisi hem de KDV'den rauaf olan kişilerle, götürü usulde ver- gilendirilen 1 miiyon küçük es- naf ve sanatkânn "geçki vergi ödemediklerini" vurguladi. Çiller-Çelebi tartışması, Işm Çelebi'nin, DYP'nin UDÎDEM modelini "Tansu Hanım'ın ça- Iışması hayaldir ve iktisat mes- leğine indirilmiş ağir darbedir" şeklinde eleştirmesiyle patlak vermişi. Türkiye Yatınm Fonu'nun IstanbuVda toplanması fıyatları yükseltti Borsaya 'yabancı' gazıEkonomi Servisi — Hem fa- iz hem de borsa artıyor. Geçen hafta başlayan ikinci büyük fa- iz yanşı hız keserek devam eder- ken yabancılann Türk hisse se- netlerine yatınm yapacaği yo- lundaki haberler borsanm dün yüzde 3JU> prim yapmasını sağ- ladı. İMKB Endeksi geçen haf- ta sonundaki 2846.79 düzeyin- den 106 puan alarak 2940.03 pu- ana yükseldi. Dün faiz arttıran bankalar arasında Osmanlı Bankası, Dts- bank, Netbank, tmar Bankası ve Impexbank bulunuyor. Töbank ise 1 yıl vadeli mevduata verdiği faizi yüzde 77-Sffden 1.5 ve 3 puan düşürerek yüzde 75.5 yap- tı. Osmanlı Bankası 3 ve 6 aylik mevduatlara uyguladığı faiz oranlannı arttırarak 3 ay vade- liye 100 milyona kadar yüzde 68, 100 müyonun üzerinde yüzde 70 tütünbank tfoııı I I I Mevduatımız 2 TrilyonuAştıH ı z l a b ü y ü m e y e d e v a m e d i y o r u z . Mevatfatmî!7s5h 6 ay îçinde,% 400 arîîşla 1 trilyoı lir aoan 2 tnlyon lıraya yuksetdı. . Benzersız bır gelışmeyı sımgeleyen bu başarımız, aynı zamanda iş dünyamıza ve e k o n o m ı m ı z e daha g e n ı ş ve g ü ç l ü d e s t e k l e r i m ı z ı n de m u ı d e s ı d ı r C Ü VE N faiz belirledi. Yeni faiz oranlan yarından itibaren geçerli kıhndı. Faiz oranlannı 3 ve 6 ay vadeli mevduatta 4 puana kadar arttı- ran Dışbank, üç ay vadeliye 100 milyona kadar yüzde 68, bunun üstündeki mevduata yüzde 70, alu ay vadeliye 100 milyona ka- dar yüzde 70, bunun ustünde mevduata yüzde 72 faiz uygula- maya basladı. Netbank ise bir yıllık faizini 4 puan arttırarak yüzde 76'ya çıkardı, banka altı ay vadeli mevduata verdiği faizi de bir puan arttırarak yüzde 72 yaptı. lmar Bankası ise yıllık fa- izini 2 puan arttırdı ve yüzde 78'e çıkardı. Impexbank da 50 miiyon liranın üzerindeki mev- duatlara yüzde 77 faiz uygulu- yor. Altı aylık faizini yüzde 72 olarak belirleyen banka üç aylı- ga da yüzde 73 veriyor. Borsada ise Türkiye Yatırım Fonu Yönetim Kurulu'nun Is- tanbul'da toplanması ve bazı özel sektör yöneticileriyle görüş- melerde bulunması, aynca 60 miiyon dolarlık ikinci bir fon kurulacağına ilişkin haberler hisse senedi fiyatlannı yükselt- ti. "Yabancı etkinin", yerli spe- külatif taleple birleşmesi sonu- cu Bileşik Endeks yüzde 3.26, Mali Endeks yüzde 2.69 ve Sa- nayi Endeksi yüzde 3.46 arttı. Seansta alım yapanlann bütün dikkatlerini Türkiye Fonu yöne- ticilerinin aksam saatlerinde ya- pacaklan basm toplantısma çe- virdikleri dikkati çekti, en çok değer artışını ise kamu hisse se- netleri yapü. Bu arada şirketler ağustos ayı içinde tahvil ihracına büyük il- gi gösterdiler. Tahvil ihraçlann- da büyük aroş görulürken his- se senedi ihraçlan azaldı. Sermaye Piyasası Kurulu'nun ağustos ayı içinde verdiği tahvil ihraç izinleri geçen yıhn aynı ayı- na göre yüzde 221.3 orarunda ar- tarak 264.1 milyar lira düzeyine ulastı. Hisse senedi izinleri ise yüzde 33.7 oranında azaldı ve 207.7 milyar lira oldu. Kredi cimriligi Mevduat bankalan kredi aç- makta cimri davramyorlar. Ban- kalann, bu yıhn ilk 8 ayında aç- üklan krediler reei anlamda aza- hrken, vadeli mevduatlan ise ar- tış gösterdi. Yüksek faizle mev- duat toplayan bankaların, bu parayı kredi olarak vermekten çok kendiieri için birçok avan- tajı bulunan Hazine bonosu ve devlet tahvüine yatırdıklan bil- dirüiyor. T U K E T I C I G O Z U Y L E MERAL TAMER Mobilyacının verdiği söz Mobılyacıya eşya ısmariayıp da zamanın- da teslim almak, Türkiye'de herhalde ancak istisna sayılabilir. Mobilyacı 1 ay derse, en azindar. bir 15 gün daha beklemek gerekir. 1.5 ay derse evinizin eşyasının 2 aydan ön- ce gelmeyeceğini bilmelisiniz. Ama yeni ev- lenenlere mobilya alınması söz konusuysa, siparişi veren bu payı koysa biie sıkıntılı gün- ler yaşayabiliyor. İstanbullu okurumuz Ayli Yetek'in mobil- ya serüvenini hep birlikte Izleyelim: "Bir ay önce Nuhoğtu Mobilya'ya çeyiz olarak bır yatak odası sipariş verdık ve ücre- tini de peşin ödedik. Çeyızın alınmasına bir hafta kala Nuhoğ- lu Mobilya'yı uyardık. "Ne zaman Isterse- niz teslim ederiz'dedi- ter. İki gün çeyız kamyo- nu kapıda bekledt, edi- len tetefonun sayısı unu- tuldu. Cevaplar hep ay- nı tonda: "Şimdi yüklü- yoruz". "Araba bozul- du", "Saat gece 12.00de bekleyin ". Cuma günü Ankara'- ya gidecek olan çeyiz pazara kaldı. Pazar gü- nü saat 8.50'de yatak odası güya geldi, ama tuvalet masası yok, puf yok, ayna yok, kapılar çizik... Ve tabii geri gönder- dik. Çeyiz kamyonu böylece 2 gün bekledik- ten sonra yatak odası olmadan hareket etti. Ertesi gün Nuhoğlu Mobilya'ya gıderek "Ne yaptınız, rezil olduk" dedik. Üzülme- yin, siz buradan beğenın, Ankara'ya biz yol- layalım. "Yalntz mobilyayı sarmak için 200 bin lira siinger parası rica edeceğiz. Nak- liye bize aH" dediler. Onu da kabul etîik. Elimizle sardık, imzaladık eşyaların arkasını ve karşı tarafın kamyonuna yetışmek üzere özel arabamızla Ankara'ya hareket ettik. Ma- lum kız tarafıyız, törelerimize göre çeyiz ye- tiştireceğiz... Ancak Ankara'da 4 gün 4 gece Nuhoğlu'- nun eşyalarını hekledik. 5 kişi defalarca te- lefon ettik. Geliyor, o saat, bu saat, gece- gündüz... Sonunda 5 kışi rezil olup yeniden Istanbul'a döndük. Karşı taraf koltuklarını, perdelerinı gururla astı, biz kırmızı kurde- lelerle bağlı eşyalarımıza boynu bükük baka- kaldık. Istanbul'a dönüp de dükkâna gittiğimizde gördük ki eşyalar 4 gün önce sardığımız gibi kapının önünde duruyor. Niye beklettikterini sorduk, "kamyon bulamadık" dediler. Siz gidin, biz kamyon bulup göndereceğiz dedik- leri için bir gün kalıp yeniden Ankara'ya dön- dük. 3 gece 2 gün Ankara'da kaldık, ama ma- alesef ambardan gelen eşyayı alamadık. Çünkü nakliye parası ödenmemişti. Sonun- da onu da ödedik ve eşyayı eve getirdiler. Fakaaaat, dör kapılı dolap 3 kapı, imzalı tu- valet masası değişmiş, diğer parçaların ço- ğu da defolu... Karşı taraf, elden düşme mi aldınız demez mi? Daha bitmedi. 3 kapt- lı doloba da razı olup kurdurmaya calıştık, fa- kat kapıları başka dola- bın olduğu için monte edilemedi. Büyük bir ge- rilim içinde aynı ambara yeniden nakliye ücreti ödedik ve dolabı iade et- tik. Sonra İstanbul'a dö- nüp kızım ben ve gö- rümcem yeniden mobil- yacının dükkânına gitti- ğimizde bir dayak ye- mediğimiz kaldı. Son derecede tatsız konuş- malar geçti. Uzun uğ- raşlar verdikten sonra 4 kapılı dolabı Ankara'ya göndermeyi başardık." Tüketicinin yerine siz kendinizi koyun... Ne kadar sinir bozucu bir durum... Burada paranın peşin ödenmesi gi- bı bir hata da var galiba. Bir otelde yer ayır- tırken ya da bir mal ısmartarken, mümkün ol- duğunca az kaparo vermeye bakın. O zaman parasını zamanında alabilmek için mobilya- cı da malı zamanında eksiksiz teslim etme- ye özen gösterecektir. Ama parayı peşin aJ- mışsa... Yapmaması gerekir, fakat böyte sı- kıntılı günler geçirmeniz mümkün... Arkadaşlanmız, Nuhoğlu Mobilya'nın sa- hibi Mustafa Ertekin'le görüştüler. Ertekin, depodan 4 kapılı yerine 3 Kapılı dolap gön- derıldığini, ama sonra yanlışlığı düzelttikleri- ni, nakliye parasını da kendılerinin odedikle- rıni, fatura da kestiklerini söyledi. Meselenin büyütülecek bir yanı olmadığını savundu. T U K E T I C I N I N S E S I Hisse senedinde sonın Geçen yıl nisan ayında* KOİ'nin satışında Çukurova Elektrik Şirketi'nin 200 payını satın almıştım. Satıştan sonra temettü dağıtımı yapmışlar, sermaye arttırımına giderek %1OO karşılıksız pay vermişler. Benim bundan bir kaç ay ön- ce haberim oldu. Adana'daki bir arkadaşıma pay senetleri- mı göndererek temettü payımı ve bedelsız pay senetlerımi al- masını rica ettim. Temettü pa- yımı ödemişler, ancak süresi içinde başvurmadığım için be- delsiz pay senetlerimi alma hakkımı kaybettiğimi söyle- mişler. Araştırdım. Rüçhan hakkımı belli bir süre içinde kullanmadığım için bedelli pay alma hakkımı kaybettığim doğru. Ancak bedelsiz pay dağıtımındaki hakkımın belli bir süreye bağlı olmaması ge- rekiyor. Nitekim bugünlerde birçok anonim şirket, gazete- lerde yaptıklan duyurulardâ rüçhan hakkının kullanımı için belli bir süre koymalarına rağ- men yeniden değerlendirme- ye bağlı olarak bedelsiz pay dağrtımının süreye bağlı olma- dığını açıkça belirtiyorlar. Çu- kurova Elektrik bedelsiz pay alma hakkımı yitirmemin yasal dayanağını açıklarsa sevini- rim. Oktay Odabaşı • İzmir fukurova Elektrik Muhasebe Müdürû Mehmet unaldı ile görûştük. Kendisi, "Biz imtiyazlı şirket olduğumuz için bedelsiz pay dağrtma hakkımız yok. Geçen yıl da bu yıl da bedelli hisse senedi dağıttık. Onun da SPK'nın verdiği beHi bir süre içinde dağttılması şartı var. Geçen yıl bu süre 1.5 aydı, bu yıl 2 ay. Eğer bedelsiz pay dağıtımı yapsaydık şikâyeti geçerli olabilirdi. Ama bu durumda süreyi geçirdiği için yapılacak bir sey yok" dedi. URETICIYE TEŞEKKUR METRO'nun jesti METRO fîrmasının ürünû olan set üstü bulaştk makine- sinin selesınde bir parçanm boyası zedelertdi. Çirkin gr> riinüm meydana geldi. Yettdli Vblkan Tezcanlı'ya bikJir- dim. Parçanm yenisi ertesi gün kargoyla teslim edildi. Urününe sahıp çıkan firmala- nn çoğaJması dileğiyte... Mehmet Soydan - İzmir Ciddiyet istiyoruz 23 ağustos günü semtin merkezinden 1 adet 1800 gramlık Persil Supra aldım. Hani şu mikromatik özelliğe sahip deterjanlardan. (zaman ve su tasarrufu sağladığı iddia edilen...) Bu markayı tercih et- mem de iki nedene dayanıyor- du: Birincisi ürünûn kireç çö- zücü özelliği olması (kutulann üzerinde böyle yazıyor), ikin- r cisi de her biri 1800 gramlık kutuyia birlikte 425 gramlık bir Persil Surpa'yı da hediye edi- yor olmalanydı. Buraya kadar herhangi bir garipfik de yoktu zaten. Ama kutulann üzerin- deki 1800 gramlık için 3 kilo- luk kutuya eşit, 425 gramlıkta ise 1 kiloya eşit diye bir ibare- yi görünce bu hesapta bir yan- lışlık olsa gerek diye düşün- düm. Çünkü 1800 gramlık bir ürün 3 kiloya eşitse, 425 gramlık ürün yaklaşık 700 gra- ma eşit, ya da tersi; 425 gram- lık bir ürün 1 kiloya eşitse, 1800 gramlık ürün 4 kilo 285 grama eşit olmalıydı. Her iki durumda da tüketici için soru işareti uyanacak kadar miktar farkiılığı olması ve firmanın bu- nu görmemiş olması, olayın açıklanmasını daha da zor ha- le getırmektedir. Firma yetki- lilerinin konuyu aydınlatacak- larını umuyorum. (Küçük am- balajlardaki ürün sadece he- diye değil, aynı zamanda pa- rayla da satılmaktadır.) H.Akyıl İmre - İstanbul VJkurumuzun mektubu, tüketicilerin artık ambalajiarı dikkatle okumaya başladıklannı göstermesi açısından bizi mutlu etti. Arkadaşlanmız konuyu PERSİL'in üreticisl İzmir'deki Turyağ firmasınâ ilettiler. Turyağ'dan gelen yazıyla okurumuzun haklılığı pekiştirilmış oluyor: "S/zin de mektubunuzda belirtiğiniz gibi Persil Supra'nın 1800 gramlık ambalajı üzerinde 3 kiloya eşittir diye yazmasına rağmen bu miktar 4 kilo 285 gram olarak da yazılabilirdi. Ancak rakiplerimizin ambatajlannda hep "3 kg'ye eşit" şeklinde bir ibare kullanılması nedeniyle biz de 4.285 kg. yerine 3 kg'ye eşittir diye belirttik..." HAKS sevindirdi BELPA'dan içinde 25 adet poşet bulunan TWIN- NI6S marka bir kutu cay aldım. Eve gelince saydı- ğımda kutuda 23 adet po- şet bulunduğunu gördüm. Kendımi kandırılmış hisset- tiğım için ithalatçı firma HAKS'a durumu bildiren bir mektup yazdım. Bir haf- ta Sonra firmanın yetkilisi beni aradı. Hatanın İngilte- re'deki üretici firmadan kaynaklandığını, kutulann oradan hazır geldiğini, ken- dilerinin sadece bandrol yapıştırdıklannı bildirdi. Yi- ne de özür dileyerek bir elemanını evime kadar elinde bir kutu çayla yolla- dı. Doğrusu bu kadar ilgi ve jesti beklemiyordum. Se- rap Suna - İstanbul CEYO'ya teşekkür Sezon başında aldığım CEYO marka terliğin, giy- meye başladıktan bir süre sonra üst dikişleri koptu ve üst bantı yırtıldı. Yeni bir bant bulabilir miyim diye arayıp da sonuç alamayın- ca, bir de üretici firmaya başvurayım dedim. Benim- le yakından itgilendiler ve iki gün içinde terliğimin bantlarını sağlamıyla de- ğiştirerek bana yolladılar. Gönül Yağız - istanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle