Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2EYLÜL 1991+ HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/17
ANAP'a Yine Oy İstedi Özal...
(Baştarafı 1. Sayfada)
katlanmadı.
Her zamanki gibi tarihimizi 1980 önce-
si-1980 sonrası diye ikiye böldü. '80 öncesi-
ni bir bakıma yerin dibine batırdı, '80 sonra-
sını öve öve bitiremedi.
'80 öncesi, anarşi ve terör, ekonomik bu-
nalım, koalisyon ve istikrarsızlık demekti.
'80 sonrası, kurtuluş dönemiydi ve bir yer-
de kendisiyle birfikte açılmıştı bu dönem.
"Her alanda büyük atılımlar" yapılmıştı.
Ûzal'ın deyişiyle, "dünyada bir yıldız gibi
pa/iamaya" başlamıştı Türkiye...
Bunların tümünü söyledikten sonra '80 ön-
cesine hayır çağrısı yaptı Cumhurbaşkanı.
"KoaUsyonlara AMfın izniyte izin vermeyin"
dedi.
"Eskinin karanlık gûnlerine dönmekten
kaçının" dedi.
"Küçük hesaplarla oy vermeyin, istikran
seçin!" dedi.
Şimdi sormak isteriz:
Cumhurbaşkanı Özal değil de Başbakan
Mesut Yılmaz kürsüye çıksaydı, iktidar par-
tisinin lideri olarak bundan farklı bir konuş-
ma mı yapardı?
Herhalde hayır.
O yüzden Özal, ANAP'ın "manevi ve dai-
mi lideri" olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Gerçekten Cumhurbaşkanı Özal'ın dünkü
konuşması anayasal açıdan tam bir skandal-
dır. Hukuk devletini, yasa devtetini böylesi-
ne hiçe sayan bir tutumun, bu kez Millet
Meclisi çatısı altında sergilenmesi, ülkemiz-
de demokrası geleneğinin oluşması ve dev-
let yönetiminde bir ciddiyetin yerleşmesi açı-
sından bir talihsizliktir.
Kuraldışı olmakla hukuk ve yasadışı ol-
mayı sürekli birbirine karıştıran ve bu konu-
da gözükara bir inatçılığı yıllar içinde alışkan-
lık haline getirmiş olan bir cumhurbaşkanı-
nın Çankaya Köşkü'nde oturmaya devam et-
mesi, ülkemizde siyasal rejimin normalleş-
mesi ve demokratikleşmesi açısından sakın-
calıdır.
Übllarda yine PKK terörü(Baştarafı 1. Sayfada)
sına bile giremiyoruz. Gazeteci-
ler konuyu bizden iyi biliyor"
dedi. Alay komutanlığı yetkili-
lerinden bilgi almak isteyen ga-
zetecilerin girişimleri de sonuç-
suz kaldı.
Turistlerin bulunabilmesi için
Bingöl-Muş-Diyarbakır üçge-
ninde havadan ve karadan yo-
ğunlaştınlan operasyon sürer-
ken PKK militanlan önceki ge-
ce 22.00 sıralannda bu kez Muş-
Solhan karayolunu ulaşıtna ka-
patarak durdurdukları araçlar-
da bulunan yurttaşlardan kim-
lik sordular. Konvoyda bulunan
Van Gölü fırmasına ait bir oto-
büsü, yolculannı indirdikten
sonra atese veren PKK'lılar da-
ha sonra kaçtılar. Otobüsün bo-
şaltılması sırasında yolcular ara-
sında çıkan panik yüzünden üç
kişinin düserek hafıf yaralandığı
öğrenildi.
Olayın duyulması üzerine
bölgeyi çembere alan güvenlik
guçlerinin PKK militanlarını
kıstırdığı, çıkan çatışma sonucu
üç teröristin ölü olarak ele ge-
çirildiği bildirildi.
Kaçırılan turistin bulunduğu
aracın sürücüsü Ali Kocyiğit,
sorgulamasının yapılmasından
sonra dün salıverildi. Koçyiğit'-
in, alınan ifadesinde olayı şöy-
le anlattığı öğrenildi:
"Turistler yanıma gelip ken-
dilerinj Doğubeyazıt'a götunne-
mi istediler. Fiyat konusunda
anlaştıktan sonra aynı gfin öğ-
len saatlerinde yola çıkbk. Ha-
ritaya bakıp karar değiştirdiler
ve Bingöl üzerinden gitmemi is-
tediler. Ben de yönümü Bingöl 'e
çevirdim. Kariıova'ya geldik ve
burada bir siıre dolaştık. Akşam
Karlıova'da kalmayı önerdim,
ancak kabui etmediler. Bingöl'e
dogru yola çıktık. Bingöl'e 32
kilometre kala araç konvoyu
gördük. Önce jandarma kimlik
kontrolü yapryor sandık. Ancak
yaklaşınca jandarma olmadığı-
nı anladık. Süahlıydılar ve bizi
durdurdular. Kara>olundakiler
8-10 kişivdiler. Yolun biraz öle-
sinde bulunan derenin orada ise
20 kişi bekliyordu. Bunlardan
ikisi bayandı. Araçtan indirdi-
ler ve 'Size bir şey yapmayaca-
ğız, korkmayın' dedüer. Kim-
liklerimizi kontrol ettiler. Tu-
ristlerden, iistlerine kalın şeyler
giymelerini istediler. Bu arada
öniimiizde duran Doğu Ses oto-
biisünden de bir turist iodirdi-
ler. Bu otobüsün şoföründen
de. PKK'ya yardım diye 200 bin
lira para aldüar. Bizlerden pa-
ra islemediler. Daha sonra tu-
ristleri götürmek istediler. An-
cak turistler gitmek istemediler.
Biraz direndiler, ama fayda et-
medi. Silahlı kişiler turistleri
yanlanna alarak oradan uzak-
laştılar. Ben daha sonra iki ki-
lometre yakındaki Dıcalar kara-
koluna başvurup olayı anlat-
tım."
ABD: Pazarlık yok
Olayın duyulmasından sonra
Bingöl Valiliği, Emniyet Mü-
dürlüğü ile Jandarma AJay Ko-
mutanlığYnı arayan ABD, Ingi-
liz ve Avustralya konsolosluğu
görevlilerinin de doyurucu yanıt
alamadığı öğrenildi. Bingöl'de
bulunan ABD Adana Konsolos
Yardımcısı Dean Josef Haas
dün yerel yetkililerle görüştü.
ABD'nin Ankara Büyükelçi-
liği yetkilileri, Bingöl yaJonında
kaçuilan Amerikalı turistlerle il-
gili olarak bölücü örgüt ile pa-
zarlık yapılmasının söz konusu
olmadığını bildirdiler.
Öte yandan Siirt'in Gökçebağ
beldesi yakınlannda kurulu bu-
lunan Devlet Hava Meydanları
Işletmesi'ne (DHMİ) ait radar
istasyonu önceki akşam 22.30
sıralarında bir grup PKK mili-
tanı tarafından basıldı. Görev-
lileri etkisiz dunıma getiren mi-
litanlar, radar aygıtlannı yaka-
rak kaçtılar.
ATLETtZM
Dünya şampiyonası
rekorla kapandı
Carl Levvisli ABD takımı, 4 x 400 metrede
37.50'lik derecesiyle dünya rekoru kırdı.
CÜNEYT E. KORYÜREK
s o n a e r d i
TOKYO— Geçen pazar gü-
nunden beri dünya atletizm se-
verlerinin uykusunu kaçıran,
gelecek yıl yapılacak olan Bar-
celona Olimpiyatlan'nın son
bir provası olan 3. Dünya At-
letizm Şampiyonası Tokyo'da,
epey dramatik olaylar sonunda
ve 4x 100'deki dünya rekoru ile
Günün sonuçları
Cirit ı l u bavaalar:
1. Demeı Xu (Çin) 68.78 met-
re, 2. Petra Meıer (Almanya),
68.68, 3. Silke Renk (Almanya)
66.80
4 X 1 0 0 Metre bavanlar:
1. Jamaika 41.94, 2. SSCB
42.20, 3. Almanya 42.33
4 X 4 0 0 metre bavaalar:
1. SSCB 3.18.42 (Oyunlar reko-
ru), 2. ABD 3.20.15, 3. Alman-
ya 3.21.25
1500 Metre erkrkler:
1. Noureddine Morceli (Ceza-
yir) 3.32.83 (Oyunlar rekoru),
Erkeklerde 4 X 100'de üçüncü
kez dünya rekorunun kırılma-
sında yine Lewis büyük katkı-
da bulundu ve Amerikan takı-
mına ait dünya rekonınu rahat-
lıkla kırdı ve rakiplerinden bir-
kaç gömlek üstün olduğunu
açıkça gösterdi. ABD takımı
37.50 gibi bir derece elde etti.
2. \Vilfred Kirochi (Kenya)
3.34.83, 3. Hauke Fhulbrugge
(Almanya) 3.35.28.
erkekler:
1. Yobes Ondieki (Kenya)
13.14.46 (Oyunlar rekoru), 2.
Fita Yaseba (Etiyopya)
13.16.64, 3. Brahim Boutaib
(Fas) 13.22.70
NaratM erfcekler:
1. Hiromi Taniguchi (Japonya)
2.14.57, 2. Ahmed Salah (Cibu-
ti) 2.15.26, 3. Steven Spence
(ABD) 2.15.36
KartaTın sağ kanadı
(Baştarafı Spor'da)
ha sağhklı iletişim kurabilirlerdi. Gordon'un Rıza'yı yerinden
geri çekerek üç mevkiyi birden etkilemesi kendi prensipleri ile
de bağdaşmadı.
Gökhan savunmada her an hata yapabilecek gibi oynuyor.
TaJam atakta iken önündeki rakip forvete uzak duruyor. Top
dönünce de rakibini baskı altına aJamıyor. Gençlerbirliği'nin
golü de Gökhan'ın bu tür hatasından oluştu.'
Bütün bu olumsuzluklara karşın Beşiktaş çok enerji harca-
dı. Ama harcanan enerjiyi gol ile bütünleştiremedi. Bunda da
Gençlerbirliği savunmasmı oluşturan özcan, Metin, Ali, Ra-
him ve Kaleci Kâzım'm başarılı oyunları etkindi. Hakem Ah-
met Çakar ise sürprizli başlayan ligin ilk haftasında Türk ha-
kemliği adına övgü verici bir yönetim gösterdi.
Beşiktaşhlar kendi
(Baştarafı Spor'da)
lerde olurlar. Oradan kapılan toplar da bana göre bu havalar-
da gol şansj demektir ki işte Beşiktaşlılar bu yanlışı oyun bo-
yunca sürdurmüşlerdir. özellikle ilkyarıda ve hatta oyunun ta-
mamında Beşiktaşhlar sahada üstün olan taraftılar. Ancak bir
yanljşla başlayıp diğer yanlışta ısrar etmeleri kendilerine çok
pahalıya mal oldu. Zira Gençlerbirliği'nden dün hem rövanşı
alabilirlerdi hem de 3 puanı. G.Birliği 75 dakika 10 kişi oyna-
malarına rağmen oyunu hiç bırakmadılar.
EBahçe
(Baştarafı Spor'da)
kendisine hatırlatılmıştı. Nite-
kim o maçta eksik Fenerbahçe,
Aydın'ı 2-0 mağlup etmeyi ba-
şarnuş ve böylece "Aydın teh-
likesi bitti" diyenlerin sayısı ço-
ğalmıştı. Oysa "Evdeki hesap,
çarşıya uymaz" sözündeki gi-
bi yapılan tüm hesaplar yanlış
çıktı. Maçta tek doğru vardı, o
da Aydınspor'un geçen yılki
giicünden hiç bir şey kaybetme-
diği... Yine defans ağırhklı oy-
nayıp Faruk, tlker ve Cezayir-
li Neggazi gibi oyuncularla
kontratak yapıyorlardı.
Fenerbahçe'de ise futbolcu-
lann stres ve gerginiiği daha ilk
dakikalardan itibaren kendisi-
ni göstermeye başlamıştı bile.
Maçın 25. dakikasına kadar
Fenerbahçe, rakip kaleye git-
mekte zorlandı. Ustehk oyun
itibanyla da fazla umut verici
bir görüntü sergilenmiyordu.
Sadece Gerson, taraftardan her
geçen dakika olumlu puan top-
luyordu, Turan'ın çalışkanhğı
ise Fenerbahçe'yi Öne geçirdi.
Beşiktaş
(Baştarafı Spor'da)
cesinden maçın bitiş düdüğüne
kadar bir an olsun susmak bil-
mediler, fakat onlann tribünde-
ki tempolan sahadaki futbolcu-
larda yoktu. Recep'in yerine Rı-
za'ın oynatılması tart^ma konu-
suydu. Bir grup basın mensubu,
Rıza'nın sağbek yerine her za-
manki yerinde oynatılmasının
daha akila olacağını vurguhıyor
ve TUran'ın da mutlaka bu maç-
ta yer alması gerektiğini savunu-
yordu.
Beşiktaş, sürekli tek kale oy-
nadı Gençlerbirliği kalesi önün-
de, buna karşın Gençlerbirliği
takımı da Beşiktaş yarı alanına
geçmeyi hiç düşünmeyip çok
adamla savunma yaptı. Konuk
takım yaptığı tek atakla gole
ulasırken Beşiktaş yakaladığı sa-
yısız fırsatlardan ancak birini
gole çevirebüdi.
ilk yarı böyle sonuçlandı. Ve
herkes derin bir oh çekti...
Evet, Aydın yine etkili kontra-
taklar yapıyordu ama şimdi Fe-
nerbahçe avantajh duruma geç-
mişti.
Ancak sahadakiler tam bir
şok yaşıyordu. Oyun disiplini
bozulmuş ve kombine bir ta-
kım defansıyla elek haline gel-
mişti. Takımı ateşlemek için
oyuna ahnan Sercan ve Levent
de tesirsiz kalmıştı. Ayrıca ya-
pacak fazla bir şey de yoktu.
Doldur-boşalt ile kazanmak za-
ten tesadüflere kalmıştı. Nite-
kim akıllı oynayan Aydınspor,
ikinci golüne de Neggazi ile ka-
vuşunca tertemiz ve inançlı
duygular ile tribünü dolduran
se>ircinin ağzından ilk tepkiler
çıkmaya başladı. Taraftar ön-
ce "tmparator" lakabını layık
gördüğü Oğuz'u, sonra da
Müjdat'ı saha dışına davet et-
ti. Böylece Oğuz'un geçen se-
zon "Kız gibi oynama" şeklin-
de gördüğü tepkilere bir yenisi
bu sezon eklenmiş oldu.
İşte tarih bir kez daha böy-
lece tekerrür etti.
2. LİG
D.Ç.Karabük-Bafra : 2-1
E.B.Eyüp-FJCaragümrük : 1-1
Ç.Rize-Ünye : 5-1
Kartal-Kasımpasa : 3-0
Eskişehir-K.Çekmece : 0-0
Yalova-Ordu : 1-0
D.Düzce-Zeytinburnu ; 0-0
Bandırma-lzmir : 2-1
Manisa-Denizli : 3-3
Göztepe-Bozüyük : 3-1
Ayvalıkgücü-Isparta : 3-1
Söke-Muğla : 1-1
Buca-Karşıyaka : 0-2
Antalya-Y.Salihli : 2-0
tnegöl-Gönen : 1-0
Siirt K.H-Kayseri : 0-1
Mersin İ.YrHatay : 1-1
Van-Tarsus l.Y. : 2-0
Erzurum-Adana : 1-0
K.Maraş-Diyarbakır : 4-1
Muş-Elazığ : 1-0
Özal da(
\ aıtaımyorANKARA (Cumhoriyet Bü-
rosu) — Cumhurbaşkanı Turgnt
Özal, TBMM'nin yeni yasama
yılını açış konuşmasında, muha-
lefet partilerini, verdikleri secim
vaatleri; hükümeti de koalisyo-
na yaklaşımı ve ücret artışlan
nedeniyle eleştirdi. Özal, parti-
lerin gerçekleşmeyecek hesapsız
vaatlerde bulunmalarına karşı
çıkarak, "Yetkilerim çerçevesin-
de elimden geldiği kadar bu du-
nıma mani olmaya çalışacağım"
dedi. özal, vatandaşlann da
"koalisyonlara yol açmamalan-
nı, istikrara, Türkiye'nin gelece-
gine oy vennelerini" istedi. SHP
ve DYP, geçen yıl olduğu gibi bu
yıl da özal'ın konuşmasını boy-
kot ederek TBMM Genel Kuru-
lu'na katılmadı. Muhalefet sıra-
lannda sadece bağımsız millet-
vekilleri Cüneyt Canver, tlhami
Binici ve Zeki Çeliker oturdu.
TBMM Başkanı Kaya Erdem de
açış konuşmasında Türkiye"de
demokrasinin bütün kurumla-
rıyla tam olarak işlerliğe kavuş-
turulmadığını söyledi.
TBMM, anayasa gereği yeni
yasama yılına başlangıç toplan-
tısım dün yaptı. Açılış toplantı-
sı, secimler öncesinde 18. dönem
parlamentonun da son toplan-
tısı oldu. TBMM Başkanı Kaya
Erdem'in başkanhk yaptığı top-
lantıda açılış konuşmasını yap-
mak üzere özal saat 14.50'de
Meclis'e geldi: TBMM'deki ça-
hşma odasında toplantı saatini
bekleyen özal'a genel kurul sa-
lonuna gelişinde TBMM Baş-
kanvekili Abdülhalim Aras eş-
lik etti.
Salona gelişinde yüzünün asık
olduğu dikkati çeken Özal, ko-
nuşmasını yapmak üzere baş-
kanlık divanındaki yerini aldı-
ğında ANAP'lı milletvekilleri
tarafından ayakta alkışlandı.
Ayakta alkışlara Canver, Binici
ve Çeliker de katıldı. özal'ın ko-
nuşması sırasında TBMM Baş-
kanı Erdem ve öteki bakaniık
divanı üyeleri kürsüde ayakta
beklediler.
Konuşmasını yazıiı metin ye-
rine kürsünün iki yanına yerleş-
tirilen auto-9 cihazmdan okuyan
özal, Türkiye'nin "izledigi ak-
tif ve şahsiyetli dış politika ile
Körfez krizinden kazançlı çıka-
rak düoyada saygınhk
kazandığını" savundu. "Türki-
ye'nin son yıllarda dünyada bir
yıldız gibi parlamaya
başladıgını" bildiren Özal, ah-
nacak tedbirler ile taleplerin ma-
kul bir seviyeye getirümesi sonu-
cu enflasyonun kabul edilebi'.ir
bir noktaya çekilebileceğini"
söyledi.
Yapılanların kalıcı olduğunu
da bildiren Özal, "Yaptıklan-
mızdan geri dönus mümkıin de-
ğildir. Hangi siyasi parti iktida-
ra gelirse gelsin bu sistem degiş-
meyecek biçimde yerine
oturmuştur" diye konuştu.
özal, 11 yıldır siyaset sahnesin-
de olduğunu da anımsatarak,
"Bu makamlara tepeden inme
gelmedik. En başta sizlerin te-
veccühü ve uzun yıllanmı verdi-
ğim devlet hizmetinde bileğimin
gücü ile kademe kademe yükse-
lerek geldim" dedi.
Özal kader çizgisinin kendisi-
ni bugünkü mevkiye getirdiğini
savunurken de bulunduğu mev-
kinin, doğruyu söyleme, yanlışa
dikkat çekme, uyarma görevi
verdiğini bildirdi ve seçim öncesi
partilere gözdağı vererek şunla-
rı söyledi:
"Şu anda göriilemeyen, ama
bizim gibi tecriibelerden geçmiş
kişilerce hissedilen bazı önemli
konular önümüzdeki dönemde
oraya çıkabilecektir. Secime yak-
laşılan dönemlerde bütün siya-
si partiler gerçekleştirilmesi
mümkün olmayan vaatleri arka
arkaya sıralamaktaduiar. Bunun
Türkiye'ye getirdiği yükü ve ile-
ride sebep olacağı çıkmazlan
görememeleri bizi fevkalade üz-
mektedir. Bunun örnekleri geç-
tiğimiz secimlerde de göriilmüş-
tür. Tüm çiftçilerin ve esnafın
banka borçlannın silinecegi bi-
le vaat edilmiştir. Bunun gibi da-
ha birçok şey, bir tabirle "yağ-
mur gibi" seçim öncesi ortaya
atılmaktadır. Gerçekleştirilmesi
mümkün olmayan bu gibi vaat-
ler Türkiye'nin büyük güçlükJer-
le tesis edilmiş dış kredibilitesi-
ni de zayıflatmaktadır. Gerek
bugün gerek yann cumhurbaş-
kanı olarak yetkilerim çerçeve-
sinde elimden geldigi kadar bu
duruma mani olmaya çalışaca-
ğım. Ancak benitn yetkilerim de
sınırlıdır. Bu bakımdan şimdi-
den secime katılacak butün si-
yasi partileri ikaz ediyorum. Ya-
pılamayacak veya hesapsız dav-
ranışlar sonucu ulkeye zarar ve-
recek vaatlerde bulunmaktan
kaçınınız. Herhangi bir vaatte
bulunurken ülkenin çıkannı ve
toplumdaki dengeteri göz önün-
de bulundurunuz."
Özal, bazılarımn hoşuna git-
mese de yanlışları söylediğini
anlatırken de Yılmaz hükümeti
tarafından toplusözleşmeler ile
işçilere fazla para verilmesi ko-
nusunda yaptığı eleştirileri
anımsattı. Özal, daha sonra se-
çimlere ilişkin göriişlerini dile
getirerek, gelecek açısından is-
tikrarm öneminin büyük oldu-
ğunu savundu ve "başlatılan bü-
yük projelerin, olumlu işlerin bi-
tirilmesi gerektigini" söyledi.
özal, secimler için vatandaş-
lara yaptığı çağrıda Mesut Yıl-
maz'ın "DYP ile koalisyon
yapabiliriz" sözlerini eleştirdi.
özal şöyle konuştu:
"Inşallah bu seçimleri de hu-
zur içinde idrak ederek, demok-
rasimizi daha da güçlendirece-
giz. Hangi partiye oy verirseniz
verin, size; istikrara, hoşgönıye,
Turkiye'nin geleceğine oy ver-
menizi tavsiye ediyorum. Ülke-
yi kargaşaya, anarşiye götürme-
mek sizin elinizdedir. Ülkeyi be-
lirsiziiklere süriikleyebilecek ko-
alisyonlara yol açmayımz."
Özal, 20 ekim seçimlerinde
uygulanacak tercihli oy sisterni-
ni de savundu ve vatandaşlara,
tercih hakkını mutlaka kullan-
maları çağnsında bulundu.
özal, "Türkiyemiz seçkin bir
parlamento, sizi iayıkıyla temsil
edecek milletvekilleri ile daha
ileriye gidecektir" dedi.
21. asnn Türkiye'nin ve Türk-
lerin asn olacağını da bildiren
Özal, "küçük poh'tik hesaplar-
la bu fırsatm heba
edilmemesini" istedi. Türkiye
1
nin önündeki 10 yılı barış, hu-
zur ve istikrar içinde içinde ge-
çirmesi gerektiğini beliıien özal,
sözlerini şöyle tamamladı:
"Kimse yanltş yapmasın, her-
kes iyi düsünsiin. Yanlışlık vapıl-
dığı takdirde bugün geldiğimİ2
noktadan geri dönmek; kazan-
dığımız güzellikieri, başarılan,
elde ettiklerimizi kaybederek es-
kinin karanlık gûnlerine dön-
mek an meselesidir. Çok dikkai-
ü olup, yiice mUetimize nasip ol-
muş tarihi bir fırsatı kaçırma-
malıyız. Başlannuş işleri ta-
mamlamalıyız. Kargaşa ve istik-
rarsızlık kaynağı koalisyonlara
yol açmamalıyız. Bu yapıldığı
takdirde Türkiye 2000 yılında
medeniyet âlemine bir güneş gi-
bi dogacaktır."
Özal konuşmasını ANAP'lı-
lann ayakta alkışlan ile tamam-
ladı. Ancak, Özal'ın konuşma-
sı sırasında ANAP milletvekile-
rinin bir bölümu alkışlarken,
Başbakan Mesut Yılmaz ve yar-
dımcısı Pakdemirli'nin tepki
göstermeden dinledikleri dikkati
çekti. özal'ın hükümete yönelik
eleştirileri sırasında da Pakde-
mirli'nin kaşlarının çatıldığı ve
yüzünde sıkıntıb bir ifadenin be-
lirdiği görüldü. Buna karşın dev-
let bakanları Cengiz Tuncer,
Vehbi Dinçerler ve Akgün Al-
bayrak Özal'ı alkışladılar.
Metin yumuşatıldı
Cumhurbaşkanı Özal'ın
TBMM'yi açış konuşması için
hazırladığı metnin hükümete
yönelik daha sert eleştirileri de
içerdiği, ancak Başbakan Yıl-
maz'ın ricası üzerine metnin yu-
muşatıldığı öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre, Başba-
kan Yılmaz hafta sonunda
Cumhurbaşkanı özal ile görüş-
melerinde TBMM'de yapacağı
konuşmasının içeriği de tartışı]-
dı. Yılmaz, Özal'ın hükümete
yönelik sert eleştirilerde bulun-
masınm ANAP'a zarar verece-
ğini anlattı. Bunun üzerine
Özal'ın konuşma metnini yumu-
şattığı öğrenildi.
Özal'ın hazırladığı ilk konuş-
ma metninde, Yılmaz'ın koalis-
yon işareti veren sözleri ile yük-
sek taban fıyatlanna yönelik de
eleştirilerin bulunduğu ifade
edildi.
Özal'ın konuşmasını tamam-
lamasının ardından, SHP'li Tur-
han Beyazıt, genel kurul salonu-
na girerek özal'ın konuşmasın-
da partilere sataştığı gerekcesiyle
söz etti. Beyazıt'ın isteği
ANAP'lılann tepkilerine yol
açarken, Başkan Kaya Erdem,
"törcn toplantısı yapıldığı için
sataşma gerekcesiyle söz
veremeyeceğini" bildirdi ve Be-
yazıt'ın isteğini geri çevirdi.
Erdem'in konuşması
Erdem, daha sonra bakanhk-
lara yapılan atam?lara ilişkin
bazı Cumhurbaşkanlığı tezkere-
lerini okutarak genel kurulun
bilgisine sundu. Erdem yaptığı
âçış konuşmasında da seçimle-
rin, demokrasilerin vazgeçilmez
Kokteyl boyunca Özal ve Yılmaz, bir kez bir araya geldi. Karşılıkh uç yerlerde oturan Özal ve Yılmaz, etrafındakilerle sohbct
etmeyi yeğlediler. (Fotoğraf: RIZA EZER)
TBMM^NİN AÇILIŞ KOKTEYLİNDEN NOTLAR
Kokteylde Özal-Yılmaz soğukluğu
TBMM'nin açıhşı nedeniyle verilen kokteyle, çok sayıda
sporcu, sanatçı ve işadamı katıldı. Muhalefet, gündüz olduğu
gibi gece de yoktu. Özal'ın, ANAP Zonguldak Milletvekili
Aşçıoğlu'na 'Seçim öncesi neden sadece Bartın il yapılıyor?
20 il birden getirilseydi' diyerek Bartın'ın il olması tasarısını
veto edeceği iması, soğukluğu arttırdı. Yılmaz ise bunu,
'Olmaz öyle şey' sözleriyle karşıladı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
Cumhurbaşkanı Turgut Özal, muhalefet li-
derlerinin veto ederek katılmadıkları
TBMM'nin açılış resepsiyonunda, Başba-
kan Mesut Yılmaz'a "soğuk" davrandı.
Özal'ın ANAP Zonguldak Milletvekili Per-
tev Aşçıoğlu'na, Bartm'm il olmasım veto
edebileceğini ima etmesi de soğukluğu art-
tırdı.
Açılışı nedeniyle TBMM bahçesinde dü-
zenlenen kokteyle çok sayıda sanatçı, spor-
cu, işadamı katıldı. Muhalefet liderlerinin
katümadığı kokteyl, ANAP'lıların milletve-
kili adaylığı temaslanna sahne oldu.
Kokteyle, Başbakan Mesut Yılmaz, eşi
Berna Yılmaz ile birlikte gelerek bir süre
bahçede dolaştı. Yılmaz, çevresindekilerle
oldukça keyifli bir biçimde sohbet etti. Bu
sırada Sanayi ve Ticaret Bakanı Rüştü Kâ-
zım Yücelen, Yılmaz'a Giresun'un Çavuşlu
belediye başkanlığı seçim sonuçlannı ilet-
ti. Yılmaz glilerek, "Seçimde de böyle
olacak" yanıtını verdi.
YÖK Başkanı thsan Doğramacı da Baş-
bakan Yılmaz'a, "çok sigara içtiği" eleşti-
risini yöneltti. Yılmaz önce, seçimden son-
ra sigarayı bırakacağmı söyledi, ancak da-
ha sonra gülerek "Kongreden önce de bı-
rakacağımı soylemiştim" esprisini ekledi.
Cumhurbaşkanı özal ise eşi Semra Özal
ile birlikte geldi. TBMM Başkanı Kaya Er-
dem ve eşi Sevil Erdem tarafından kapıda
karşılanan Özal çifti, Başbakan Yılmaz'ın
aksi yönde bahçeyi dolaştılar. Özal, Akbu-
lut ile karşılaşınca "Gel bakayım" diyerek
yanına çağırdı ve tokalaşırken yanaklann-
dan öptü. Özal, Akbulut ile bir süre soh-
bet etti. özal, Oltan Sungurlu'dan da ken-
disinı aramasını istedi. ANAP milletvekil-
leri ve davetlilerle şakalaşarak ilerleyen
özal, Zonguldak Milletvekili Pertev Aşçı-
oğlu'nu görünce Bartın'ın il yapılmasını
eleştirdi. Özal'ın, Aşçıoğlu'na, "Seçim ön-
cesi neden sadece Bartın il yapılıyor. 20 il
birden getirilseydi" diyerek perşembe günü
TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen Bar-
tın'ın il olmasına ilişkin yasa tasarısını ve-
to edebileceğini ima etti.
Aşçıoğlu, özal'ın bu tavn üzerine Baş-
bakan Yılmaz'ın yanına gelerek konuyu ak-
tardı. Yılmaz, Aşçıoğlu'nun "Herhalde
Cumhurbaşkanı veto edecek. Lütfen bunu
önleyin. Yoksa ANAP için çok büyük ka-
yıp olur" sözleri üzerine, "Yok canım, olur
mu öyle şey? Sen canını sıkma" demekle ye-
tindi.
Özal bir gazetecinin sorusu üzerine, bu-
gün Marmaris'e gideceğini, 9 eylülde de
Kayseri ile Yozgat'ın Yenifaküı ilçesini zi-
yaret edeceğini söyledi. "Secime kadar yo-
ğun gezileriniz olacak mı" sorusuna özal,
"Orasını karışürma" yanıtını verdi.
Özallar ile Yılmazlar bahçenin ortasına
yerleştirilen koltuklarda birbirleriyle karşı-
laşabildiler. Özallar, Kaya Erden ve eşi ile
bir süre koltuklarda oturduktan sonra Yıl-
maz eşi ile birlikte yanlanna geldi ve "İyi
akşamlar efendim" diyerek tokalaştı. Yıl-
maz ve eşi daha sonra uç taraftaki koltuk-
lara oturdular. Semra Özal, Sevil Erdem ile
sohbet etmeyi yeğledi. Bu arada Cumhur-
başkanı özal da önünde kuyruk oluşturan
davetlilerle tek tek tokalaştı. Başbakan Yıl-
maz ile Eşi Berna Yılmaz, sigara yakarak
bir süre Özallar'ı izlediler, daha sonra da
Cumhurbaşkanı'ndan izin isteyerek aynldı-
Iar.
özallar da Yılmaz'ın aynlmasından 10-15
dakika sonra kokteylden ayrıldılar.
Havanın soğuk olması nedeniyle davet-
lilerin erken ayrıldığı kokteyl, geçen yıllara
oranla sönük geçti.
Yılmaz'ın adaylığı
TBMM Genel Kurulu kapandıktan son-
ra Başbakan Yılmaz, Rize'den gelen parti-
lilerle görüştü. Rizeliler, Yılmaz'a Rize'den
milletvekili adayı olması için baskı yaptılar.
Ancak Başbakan Yılmaz'ın, bir büyük şe-
hirden aday olmayı düşündüğünü ifade et-
tiği öğrenildi. Yılmaz, akşamki kokteylde de
soru üzerine "Ben memleketi ve partiyi
düşünüyorum" diyerek, Rize'den aday ol-
mayacağı imasında bulundu.
bir unsuru olduğunu vurguladı.
Verilen iktidar mücadelelerinin
demokratik olmasının, halkın
vatandaşhk haklannı doğrudan
kullanmasına olanak tanınma-
sını gerektirdiğini kaydeden Er-
dem, "TBMM'nin bu yolda al-
dıgı karann demokrasimiz açı-
sından takdirie karşılanacağına
inanıyorum. Anayasa ve Seçim
Kanunu degişiklikleri üzerinde
partiler arası bir uzlaşmanın
saglanamaması bu açılardan
önemli bir eksiklik olmuştar.
Ancak her şeye rağmen bu dö-
nemde ülke olarak çoğulcu par-
lamenter demokratik hayatta
önemli mesafeler aldığımız ve
yapmamız gereken hususlarda
önemli dersler edindiğimiz
kanaatindeyim" diye konuştu.
Erdem şöyle konuştu:
"Ülkemizde demokrasi, bu-
gün için bütün kunımlsmyla
tam olarak işlerliğe kavuşturu-
labilmiş degildir. Birejsei hak ve
özgurlüklerin korunmasında
önemli mesafeler alınmasına
rağmen bulunduğumuz nokta
talmin edici degildir. Demokra-
sinin güçlenmesi ve istikrar ka-
zanması, ancak onunla uyumlu
bir 'demokratik siyasal kiiltür-
Un gelişmesi ve yaygınlaşması ile
mümkündür."
Çoğulcu parlamenter sisteme
sahip, bağımsız bir millet olma-
nın bedelinin önceki kuşakla/
tarafından ödendiğini belirten
Erdem şöyle dedi:
"Bizler elünizde bulunan de-
mokrasinin ve özgüriügün kıy-
metini bilelim. Demokrasiyi ve
onun vazgeçilmez simgesi olan
temel hak ve özgüriüklere, de-
mokratik, laik cumhuriyete ve
Atatürk ilke ve inkılaplanna sa-
hip çıkalun."
ANAP'tan tepkiler
Başbakan Yılmaz,
TBMM'den ayrılırken bir gaze-
tecinin özal'ın konuşmasına iliş-
kin sorusunu yanıtsız bıraktı.
ANAP Başkanhk Divanı üyele-
rinin, Cumhurbaşkam'nın ko-
nuşmalarından rahatsız olduğu
ve bu nedenle önceki akşam ko-
nutu bastığı yolundaki haber ya-
yımlandığı anımsatıhnca Yıl-
maz, yanındaki genel başkan
yardımcısına dönerek "Bakın,
yüzkrinde hiç öyle bir ifade var
mı?" dedi. Özal'ın gergin oldu-
ğu dikkati çekti.
Eski bakanlardan ve ANAP
Konya Milletvekili Mehmet Ke-
çeciler, Özal'ın konuşması için
"Her zamanki gibi" demekle ye-
tindi.
ANAP Teşkilat Başkanı Fah-
rettin Kurt ise Yılmaz'ın koalis-
yon konusundaki sözlerinin,
"partinin uzlaşmacıuğuu göster-
diğini ve Özal'ın konuşmasıyla
çelişmediğini" savundu. "Sayın
Cumhurbaşkanı, makamının
sorumluluğu altında vatandaşla-
ra mesaj vermiştir" diyen Kurt,
"Şu veya bu partinin aleyhine
veya lehine yonım çıkanlabilhv
>ani söylediği sözJerin doğnılu-
ğu bazılannın işine geliyorsa bu
bizim partinin lehine gibi yo--
rumlanmış olabilir" dedi.-
"Özal'ın konuşması, Evren'in 4'
Kasım 1983'te MDP için yaptı-
ğı konuşmayla sonuç açısından.
benzer mi?" sorusuna Kurt^"
"Bir kere Evren ile Sayın Özal
arasında fark vardır. Sayın Özal,
Evren değil. O tepkiler ihtilale,.
diktatörlüğe olan tepkilerdir",
yanıtını verdi. \
Kurt, ANAP Başkanlık Diva-'
nı üyelerinin Yılmaz'ın evini bas-
tığı haberini yalanlarken de si-.
nirle, "Bana mı inanacaksınız.
eşeğe mi, diye bir laf vardır" di-î
ye konuştu. >.
SHP'nin tepkisi '
SHP Grup Başkanvekili Ha-;
san Fehmi Güneş, özal'ın ko-'
nuşmasına ilişkin yazıiı bir açık-
lama yaptı. Güneş, acıklamasın-;
da özal'ın "cumhurbaşkamna -
yakışmayacak konuşmasıyla suç
işledigini" savundu. özal'ın ko-'
nuşmasının seçim propaganda-
sı niteliğinde olduğunu kayde-'
den GUneş, "Bu konuşma, bu"
ülkedeki demokrasinin ve hu-'
kuk devletinin gerçekJeşmesinin •
en büyük engelinin Sayın Özal.'
olduğunu bir kez daha ortaya'
koymuştur. Türk halkı bu engeh*'
20 ekim seçimleri ile aşacaktır,;
aşmalıdır" dedi.