19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EYLÜL 1991 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÜN Devtet Meteoroloji İşleri Ge- neJ Mûdürlüğû'nden alınan bügiye göre, yurdun kuzeybatı kesirnten çok bulutlu, Marma- ra'nın doğusü, Baû ve orta Ka- radeniz, ile Iç Anadolu'nun kuzeybaösı yağışlı, diğer yer- ler az bulutlu ve açık geçecek. HM SICAKLIĞI: Değişmeye- cek. RÜZGÂR: Yurdun kuzey kestmlerinde kuzey, diğer yer- lerde güney ve bat yönlerden haftf arasıra orta kuvvette ese- cek. Denizleröe, Akdeniz'de table ve lodos, diğer deniz- lenmizde yıldız ve karayelden saatte 10-21 deniz mili hızfa esecek. van Gölü'nde hava açık geçecek. Ruz- gâr, güney batı yönlerden hafif arasıra orta kuvvet- te esecek. Adana Mapazan Adıyaman Afyon Atn Anlara Antakya Antalya Artvın Balıtesr Sdaok Bıngöf BrtKs Botu Bursa Çsrattate Çcnım Dendı A 31° 21° Oıyartatar Y 23° 15° Edme A 32° 1«° Erancan B 24° 10° Eramm B 28° 7°Estoş<*w Y 24° 13° 6azantep A 30°22°Giresun A 29° 19° Gûmüşham B 35° 14° Mamsa 25° 13° K-Maraş 30° 14° Mersın 28° 4°Mu0la 21° 12° Muş 32°18°NıJ()e 24°18°0n)u ş B 23° 1S° HaMdn B 30° 14° tepare Y 23° 14° isönbul Y 2O°iO°tonır 6 3 3 ° 1 5 ° R K B 33° 12° Kastaımnu Y Y 19°12°Kı>»n Y 23° 14° Kıridse» B 2S°16°Konya Y 24° 13° Kuttfıya B 27° 15° Malatya 32°16°Samsun 27°WS»rt 23°14°Sınoç 26° 15° Sıvas 20° 7°TetaniaO 21° 11° Tratam 27° 13° lıneel 24° 13° Uşak 27°19°Vaı 24° 12° Vbzoal 33° 16° Zonguldak B 26° 17° A 32° 19° A 29° 22° 8 28° 12° B 32° 12° B 28° 12° B 24° 19° B 25° 19° Y 23° 17° A 34° 14° Y 22° 16° B 27° 12° 8 25° 14° B 25° 18° B 34° 19° B 25° 11° B 28° 12° B 24° 12° Y 21° 14° ss» /$* A-açık B-OuıutKı G-gûıeşlı K-lariı S-stsf Y^ağmurtu DÛNYA'OA BUGÜN J Cezayır »f 0 TunUS q Roma Sotya Sam Vttm lınus Vasova Vemdık Vryana - - W4shmg«xı Zûnh Y 23° A 20° B 26° BULMACA 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 I I 4 5 6 7 8 9 • j rur H H SOLDAN SAĞA: 1/ "ölttm âsûde ba- har ülkesidir bir rin- de/ Gönlü her yerde — gibi yıllarca tütcr" (Yahya Kemal Beyatlı). 2/ Mak- sat... Takım. 3/ Ge- nclikle bir çiftçinin yanında caiışan işçi. 4/ Uluslararası Ça- lışma örgütü'nün simgesi... Bizmutun simgesi. 5/ Kalın bü- külmüs sicün... Pe- linle kokulandınlmış sert bir içki. 6/ Gü- rcşte bir oyun... tki tarla arasındaki sınır... Molibden elementinin simge- si. 7/ Denizde belirli araüklarla ya- nıp sönen küçük fener... Deriden sı- zan sıvı. 8/ Paylama, azarlama... Tavlada bir sayı. 9/ Oyun öğesi bu- luamayan, kutsal nitelikte müzik ya- pıtı. VUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Padi- şah divanı kaleminin yöneticisi. 2/ Suıır nişanı... Sinemada dekorun ku- ruldugu yer. 3/ Sindirimi kolay... Borsada kesin vadeli degerle- rin kunı ile primli değerlerin kuru arasındaki fark. 4/ Bilgiçlik taslayan kimse... Konya ilinde bir baraj. 5/ Çingene çocuğu. 6/ Hazırlanan çayın renk ve koku bakımından istenilen durumu... Kalayın simgesi... Bir nota. 7/ Sarp geçit... Çeşit. 8/ Nikelin sim- gesL.. Felç. 9/ Italya'da bir ova... Gemilerde yük kalchnnada kul- lanılan tek dilli makaralara verilen genel ad. 60 YIL ONCE Cumhuriyet Esnaf Bankası 2 EYLÜL 1931 Bir kısım sermayesi Belediyeye ait olan Esnaf Bankasırun vaziyetinin son günlerde iyi gitmediği anlaşılmaktadır. Bir müddet cvvel banka müdürlüğünden istifa eden Faik Beyin yerine 1$ Bankası şeflerinden Besim Bey tayin edilmişti. Fakat Besim B. de bankanın müdürlüğünde bir iki gün durduktan sonra istifa etmiştir. Bankanın sermayesi bazı ellere tevdi edilmiş ise de bilâhare tahsilinde müşkülâta tesadüf edilmiştir. Verilen habere göre Esnaf Bankasının maksadı teessüsü esnafa yardım olduğu halde banka idaresi bu istikametten aynlmış ve büsbütün başka işlerle mesgul olmuştur. Bundan maada sermayenin bir kısmı da açıktan iş yapan bazı tayyare piyango bayilerine verilmiş ve tahsil edilememiştir. Bankanın ıslahı için tetkikat yapılmaktadır. Itfaiyenin ıslahı Itfaiyenin ıslahı için bu seneki Şehir bütçesinde 140 bin lira tefrik edilmiştir. Bu paranın sarfı için hükûmet kambiyo müsaadesi de göndermiş olduğundan bir iki güne kadar alınacak aiât, ve edavat ve saire için münakasa açılacaktır. Itfaiyenin bu sene bu para ile oldukça ıslah edilebileceği anlaşılmıştır. 30 YIL ONCE Cumhuriyet Aydm Yalçın'ın tevkifi 2 EYLÜL1%1 Y.T.P. Genel tdare Kurulu üyesi Aydın YaJçın, dün partisinin Karşıyaka kongresinde D.P. devrini methettigi, 27 Mayıs Inkılâbını vatandaş zihnine nifak sokarak kötülediği ve huzur bozucu propaganda yaptığı iddiasıyla bugün 6, 25 ve 52 sayılı kanunlann valilere verdiği salâhiyete istinaden Aydın Yalçıo nezarete alınmıştır. Kalmakta olduğu Kordon Otelinden sabahleyin erkenden alınan ve doğruca Poligona götürülen Yalçın'ın, tahkikat bitinceye kadar orada tutuiacağı bildirilmektedir. Vali Burhanettin Uluç, hâdise hakkında şunlan söylemiştir: "— Halkın huzur ve sükûnunu bozacak olan ve fıkirlerini şahsi menfaatleri icabı devlet ve hukümete karşı bulandırmağa yeltenenlere kanun muvacehesinde hiçbir zaman musamaha edilmiyecektir. Kendisini ikaz ederim. Y.T.P. Genel Kurulu üyesi Yalçın'ın konuşması 6 sayılı Kanunun ruh ve maksadına aykırıdır. Siyasi bir zulüm ve dikta idaresini "Altın Devir" olarak tavsif etmek, hâdisatın seyrine uygun düşmediği gibi, adı geçen öğretim Oyesinin "Forum" tutumuna ve "Oncü" davranışına da aykındır. Bu millet Anayasası ile kabul ettigi gibi, sahte altm devirler yaratmak özleminde olanlara her zaman, "zulme direnme hakkı"m kuUanmaya hazır uyamklık ve basirette olduğunu ispat etmiştir. Evet, millet kesesine uzanan elleri ile milletin dişinden tırnağından arttırdığı aitınlan son kertesine kadar harman savurmalar kendilerini ve bendelerini milyoner etmekle hakikaten bir altın devir yaratmışlardır." Diger taraftan Y.T.P. Il Başkanı Fethi Pekin de, kendisiyle görüşen gazetecilere, "Yalçın, tanıdığım büyük vatansever aydınlardan biridir. Adaletin teoelli edeceğinden eminim" diye konuşmuştur. Bugün bildirildiğine göre D.P. eski ll Idare Kurulu başkanlanndan Burhan Maner bugün Y.T.P.ne iltihak etmiş ve 11 Yönetim Kurulunda vazife almıştır. GEÇEN YIL BUGUN CumhuriYet İlaç kıtlığı 2 EYLÜL 1990 Sovyetler Birliği'nde bir süredir darlığı yaşanan benzin, tütün ve gıda maddelerine ilaç sıkıntısının da eklendiği açıklandı. Sağlık Bakanı Igor Denisov, Sovyet ilaç sanayiinin durumunun giderek kötüleştiğini belirtti. Denisov, "önümüzdeki şubat ayında ülkede hiçbir ilaç bulunamayabilir çünkü kimya sanayii ekonominin diğer sektörlerinden daha hızla kötüleşiyor" şeklinde konuştu. T4KITSMA Günlük konuşmalar, demeçler, tutum ve davranışlar ile ülkenin kaderi haline getirilen çelişkiler, çelişkiler yumağının gün geçtikçe büyümesine neden olmaktadır. Tanıklar yargıç önünde ant içerler. Amaç, bu kisüerin doğrulan söylemesini sağlamaktır. Amaç, tanıklık ettikleri olay için bildiklerini, gördüklerini; duygusallık ve kişisel yorumlardan uzak, yansız olarak anlatıp yargıca, verecegi kararda ışık tuta- bilmek, yardımcı olmaktır. Kısaca, gerçek adaletin ortaya çıkmasını sağlamaktır. Parlamenterler ant içerler. Amaç, seçil- miş olan bu kişilerin, kamutay çatısı altın- da herhangi bir partinin değil, tüm ulusun vekilleri olarak çalışmalannı sağlamaktır. Cumhurbaşkanı ant içer. Amaç, bir par- tiden de gelse, o artık devletin, tüm ulusun simgesi olduğu için yan tutmasını engelle- mektir. Araaç, anayasa kurallan içinde ça- lışmasını sağlamaktır. Tıp doktorlan Hypocrat andı içerler. Amaç, hastalan arasında ırk, din, dil, renk, eş, dost, yaran ayınmı yapmalarmı engel- lemektir. Ant geleneksel bir törendir. (tnsan) ola- büiyor musun yeter. Ant komısunda bir çe- lişkller yumağı içindeyiz ki sonnayın gitsin. Biri, ben liberalizmi kabul etmiyorum, ben muhafazakânm, ben mukaddesatçı milliyetçiyim derken bir diğeri tam zıddı- na sanki liberalizmin bulucusu imişçesine bir davranış içinde bulunursa ve Kemaüz- me karşın yaşamlannı, varhklannı böyle- ce sürdürmeye çalışırlarsa, siz bu çelişkiler yumağı içinde ne yaparsmız, ne olursunuz. Ulusal egemenliğin gerçekleşeceği yer ol- ması gereken kamutay var mı, yok mu bi- linmez oldu. Yasa geçerliğinde kararname- lerle egemenlik karmasası çelişkiler yuma- ğı, yuvarlanarak büyuyüp gidiyor. TV'deki Dallts dizisini; müli, manevi ve ahlaki değerlere aykın diyerek yayımdan kaJdıran bugünkülerin dünkuleri, bugün ANAP TV2'deki kimin eh, kimin cebinde belli olmayan "Yahn Rüzgân" dizisini han- gi gözle seyrettikleri belli değil. Ya özel ko- ruma altındaki Star l'e ne demeli. Dünya güzelh'k yanşmasını A-Star 1 'den izlemiş- sinizdir. Plajlarda bile görülmelerine karşı çıkılan üstsüzler bu kez ekrandaydılar. Plaj- lardaki üstsüzlere karşı çıkanlann döktür- dükleri inciler o gündür, bugündür mey- danlarda, sokaklarda dolanırken son on yı- lın Türk büyükleri özel korumalı Star l'i görmüyorlar mı? Ya gecenin bilmem han- gi saatindeki "aerobik" maskaralığına ne demeli? Nerelerdesiniz dünkülerin bugün- kü maneviyatçılan, mukaddesatçılan, ah- laki değer sahipleri? Ahlaki değer ölçüleri- ni böylesine ucuzlatarak ahlaki Dallas'ta arayacak kadar yumaklaşan beyinlerin çe- lişkileri, en tehlikeli bir çelişkiler yumağı de- ğil midir? Son zamanJarda toplumun her kesimin- den teröre hedef olan insanlan öldürenler kimlerdir, nerededirler? Devletin gücünden bahsetmek gibi laf salatalan çözüm getiri- yor mu? Son defa da aynı günde iki gene- ral hedef seçilmiştir. Aynı demeçler furya- sı yine gündemde. Yalnız bu kez bir eklen- ti yapıldı. Bu terör 1980 öncesi teröre ben- zemiyormuş. Ne demekse. Al bir çelişkiler yumağı daha. Böylece günlük konuşmalar, demeçler, tutum ve davramşlar ile ülkenin kaderi haline getirilen çelişkiler, çelişkiler yumağının gün geçtikçe büyümesine neden olmaktadır. Dileriz ki bu çelişkiler yumağı bir gün kördüğum olmasın. A.NEJAT ATAR Isunbul ElektrogitarÇalmaÖzgürlüğü ve Bazı Sorular Kızıl Meydan'da jean ve uzatılmış sakalla elektrogitar çalma özgürlüğü ile halkın demokratik talepleri arasındaki ilgi ya da ilinti nedir? llkin "Sonı"larımızı sormamız gerek. Çevremizde olup bitenleri, akıp giden ha- yatı, benliğimizin ya da kişisel hayatımızın bir meselesi düzeyine yükseltebilmemiz ge- rek... Kahraman Yeltsin'e merhaba! Ama, neydi ve ne aniama geliyordu 1917 Ekim Devrimi? 1789 neydi; ve niye kutlanıyor hâlâ? Kızü Meydan'da jean ve uzatılmış sakalla elektrogitar çalma özgürlüğü ile halkın de- mokratik talepleri arasındaki ilgi ya da ilinti nedir? Sovyet halkı, Çarlık Rusyasfnda var olan ve Komünist Parti tarafından gasp edi- len siyasal ve demokratik haklarını mı geri istiyor; yoksa, Çar despotizmi sonrası eko- nomik hürriyetin sembolü olarak sarayın tepesine dikilen bayrak, oradan alınıp par- lamentoya mı getirilmek isteniyor?.. Sovyet devrimi, halkının talepleri doğrul- tusunda, süreklilik unsurunu yeniden ka- zanarak, çağdaş bir hesaplaşmayı mı göze ahyor; yoksa, ilerici ve devrimci demokra- tik talepler, ellerine tutuşturulan Amerikan bayrağı üe kendilerinden istenen role mi so- yunuyor?.. Ünlu Fransız reklamcımız ne düşünüyor bu konularda acaba? Yeni bir pazar olarak yeteri ölçüde umut veriyor mu Sovyetler Birliği Rusya'sının üç parçalı yeni flaması beyzademize? Yoksa, Yeltsin ile Gorbaçov'un anneleri de mi bil- memeli çocuklarının ne "tş"le iştigal ettik- lerini?.. Devrilen heykeller, devrilmeyen tarih; ve halk, her zaman kendisine en uygun yön, yöntem, yönetim ve spesifik "Yeltsin"ini bulur... Bugün yıkılan heykeller, onlan per- de arkalarından yıktıranlann üzerlerinde parçalanabüirse, Dunya tarihinin ve insan- lığın umut ve çiie dolu mirasının manevi va- risleri bilmelidirler ki meydanlar hâlâ ışıl ışıldır! Ve belki de, daha da güzel ve an- lamlıdır. Hey, 12 Eylül çocuğu, bak şafakta bir sa- bah vakti daha belirdi... Ancak, bunda (da) bir tuhaflık var, ne dersin? Oysa, en iyi se- nin anlaman gerek olup bitenleri: sen "De- politizasyon"sun; sen, sorusuz cevap-yanıt seçenekleri arasında güdülenmiş bir tercih- sin; cevap versene fast-tıkınmacı! Ve sen, köşe-dönücü; ne olup bitiyor ka- dim düşmanımızın meydanlannda?.. Banş- tık artık, değil mi; ihale üstüne ihale, ihra- cat üzerine votka; "Prusya patatesi gibi dolgun ve beyaz etli Anna" ve Ruble üs- tünden avanta!.. Haaayda. Peki siz, biz, onlar.. ve bütun bunlardan ne getirebüiyoruz kendi siyasal ve sosyal öz- gürlük savaşımımıza?.. Haydin, kapatalım şu dön köşe miyop cam kutuyu; bir mu- habbet eyleyelim; kendimiz, kendimize; ve varsa dost, hısım, akraba hep birlikte: Ne düşünüyoruz? Sormamız gereken sorular ne? Çünkü, soruları sormadan öniimüze ko- nan cevaplardan bize bir hayır gelmez/gel- medi. Kendi sorularımızı soralım; kendi cevap- larımızı arayalım; her yerde, "Hep be- raber"! CENGİZ GENÇ Beyoğlu/tstanbul Galari • Atâlye M« «7 M • 133 64 M Kızıltepe Mevkıi Kemer ANTALYA Tel (3214) 2611 (6 Hat) GÜLDERMAN T Ü R K İ Y E M özgün Boskı Sergisi/30 Ağustos - 30 Eylül Düzenle\en: MLTLU SANAT ODASI FERRUH BAŞAĞA 1950-1970 Dönemi ve ALİYE BERGER YAPITLARI satın alınacaktır MÜRACAAT: 141 19 31 141 43 58-144 13 49 SN. LALE EREN galeri atölye 146 97 38 133 64 26 KARADENtZ EREĞLtSİ 2. ASLÎYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN tLAN 1991/502 Karadeniz Eregli ÇiJek Sokak No: 32/A'da mukim iken 3.3.1987 günü deniz kazasında ölüm tehlikesi altında kaybolan M. Okhan oğlu, 1962 d.lu Cumhur Soyer'in M.K.nun 31. maddesıne göre gaipliğine karar verilmesi istenmekle gaibin ya da ilgilenenlerin ilan tarihinden itibaren 1 yıl içinde mahkememize başvurmaları ilan olunur. Basın: 49095 .English ? v e DEVRE: 2 « 7 Eylül "Türkiye'deki Londra ENGLİSH FASTKADIKÖY MECİDİYEKÖY BAKIRKOY ANKARA İZMİR 338 91OO 175 43 98 542 56 27 125 44 42 14 77 93 345 14 40 175 43 99 542 56 28 118 26 45 25 5137 ÇORUM SULH HUKUK MAHKEMESİNDEN AYŞE EMBİYAOĞLU 1991/55 Çorum ili Üçdutlar mahallesi pafta: 76, ada: 103, parsel: 46 da kayıtlı gayri menkulün satışına karar verilmijtir. Birinci satış günü: 30.9.1991 günü saat: 10.00'dan 10.15'e kadar, ikinci satış günü 10 gün sonra 10.10.1991 günü aynı yer ve aynı saatte Çorum Belediyesi'ne ait Çepni mahallesinde mukim 67 no'lu müza- yede salonunda yapılacaktır. llanen tebliğ olunur. 22.8.1991 Ra<ın- 491H DUYURU BtRGt SANAYİt A.Ş. (Fabrikalar Cad. No: 3 KARTAL/İSTAN- BUL) işyennde sendikamızca yürütülen grev genel merkez yönetim kurulumuzun 29.8.1991 tarih ve 299 sayüı karanyla kaldırılraıştır. 2822 sayılı kanun geregi ilan olunur. KRÎSTAL-ÎŞ SENDİKASI GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU T.C. KAYSERİ 2. SULH ÇEZA MAHKEMESf HÜKÜM ÖZETt Esas No: 1990/1030 Karar No: 1991/492 Davacı: K.H. Sanık: Musttfa ORTADAĞ: Hacı Ali ve Hatun oğlu, 1966 D.'lu Bünyan ilçesi Asmakaya köyü nüf. kayıtlı olup halen Kayseri Kar- puzatan mevluinde bulunan Başyazıcı Besi-Et sucuklarının imalatın- dan sorumlu mesul müdürü. Suç: Gıda Maddeleri Tüzüp'ne muhalefet. Suç Tarihi: 18.10.1990 Karar Tarihi: 9.7.1991 Sanık Mustafa Ortadağ'ın yapüan yargılaması sonunda sanığın sa|- lığa az veya çok zarar verecek derecede sucuk uretip satışa arz et- mekten TCK'nın 396, 3506 sa. 3591 sa. 647 sa. 4/1. mad. uyannca 490.000 .— lira ağır para cezası, Sanığın cürmüne vaata kıldığı meslek, sanat ve ticaretinin 3 ay süre ile tatiline, 7 gün süre ile isyerinin kapatılmasına, ayrıca kesinleşen karar suretinin kapatılan isyerinin göze çarpan bir yerine kapatma süresi kadar kalmak şartıyla yapıştırılmasına. Aynca kesinleşen hü- küm özetinin Ankara, lstanbul ve Izmir'de yayınlanan tirajı 100 bi- nin üzerindeki bir veya iki gazetede ve Kayseri'de yayınlanan bir gazetede ilanına karar verilmiştir. 8.8.1991 Basın: 34709 POIİTİKA VE ÖTESİ MFHMFn KEMAL . . .Yasalar da Giysiler Gibi Bebek Camiisi denizin kıyısında, parkın köşesinde bir min- yatür gibi... Sanki bir yerierden almışlar getirip buraya kon- durmuşlar... Dogadan, yalılardan ayrı bir konumu var. Yapı- ya mescit mi desem, cami mi? Daha çok mescide benziyor. Ortaköy'den bu yana doğru sıralanmış birkaç mescit vardır. Biri Ortaköy bitiminde, öteki Kuruçeşme'de, Arnavutköy'de, biri de Boğaziçi Üniversitesi girişinde... insanın inanısı gel- miyor Musalla taşında namazı kılınacak olan Nadir Nadi mi? Camiden çıkacaklar, safa duracaklar ve ölüm (mevt) nama- zını kılacaklar... Nerelerden dolanarak geldi bu anı bilemiyorum. Üstat Di- van'da, barda dikelmiş, tek başına viskisini içiyordu. Ben o yıllarda Cumhuriyet'te değil, Günaydın'daydım. Buyur etti, bir viski de bana söyledi. Şuradan buradan konuşurken bir ko- mi geldi, Nadir Beyi çağırdı. Yüzüme baktı, "Berber", dedi. "Sıram gelmiş de çağırı- yorlar." Berberi Divan'da imiş. Gitti, ben viskiyle tek başıma kal- dım. Beklerim gelmez, beklerim gelmez. Tıraşı uzun sürü- yor. Viskiyi brtirdim, ayrıldım. Böyle sonu olmayan bir anı ne- relerden süzülüp geldi belleğime? Avluda avukat Tuluî Sönmez'le konuşuyoruz. Nadir Bey Ga- latasaray orta ikide Tuluî'nin öğretmeni imiş. Bir gün yasa- lar üstüne ders veriyormuş. Genç çocuklann kafasına yasa- ları sokacak. Tuluî, "Yasalar bizim için dokunulmaz, ellen- mez şeylerdi" dedi. Başladı anmaya... "Yasalar" demiş, "giysilere benzer. Solar, eskir, giyilmez olur. Yasalar değişir, yerine yenilerini koyarlar." Tuluî Sönmez, yasalara karşı ilk kuşkuyu o gün duymuş. "Belki de bundan ötürü hukukçu oldum" diyor. Nadir Beyi Bebek'ten aldık, Edirnekapı'daki şehitliğe ge- tirdik, babasının yanına... Avukat Burhan Apaydın'la yan ya- na yürüyoruz. "Bir Ustaoğlu vardı, Diyanet İşleri Başkanı bilir misin" diye sordu. "Bilirim", dedim. "Bu Ustaoğlu Atatürk'e hakaret eden bir yazı yazıyor, küs- tahça bir şey... Nadir Bey de tutuyor çok ağır bir yanıt veri- yor. Yazı çok ağırdı, sonraki yazılarda daha da ağırlaştırdı. Ne yapıyorsunuz Nadir Bey, bunlar bizi mahkemeye verirter" dedim. "Versinler", dedi. "Biz bu yazılardan aklanmak zorunda- yız. Bilsinler ki Atatürk'e dil uzatanlar daha ağırına katlan- mak zorundadırtar." Oava sürdü, duruşmalar uzadı. Sonunda Ustaoğlu'na söy- lediklerinden ötürü Nadir Bey aklandı." Nadir Bey Atatürk'e sövenlere sövmenin suç olmadığını mahkemede kanıtlamıştı. 12 Eylül dönemınde paşalar üstüne yazdığım bir yazıdan ötürü gözaltma alınmıştım. Bir süre Gayrettepe'de, bir süre- de Selimiye'de yattım. Çıktıktan sonra Nadir Bey çağırdı. "Nasıl, işkence mişkence görmedin ya?" "Hayır görmedim." "Ne gördün?" "Bitlendim." "Ne!.." diye bir çığlık attı. "İnsan alışıyor." "Ben bir buna alışamam." Nadir Bey'i birkaç aylık hapisliğe mahkûm etmişlerdi, ner- deyse girip yatacaktı. Bitlenrnekten çok ürkmüstü Nadir Bey... Milli Savunma Bakanı'nın itiraz yetkisi vardı. Bakan bu yet- kisini kullandı da Nadir Bey girmedi. Fakat bit sözünden bi- le ürkmüstü. ••Edirnekapfdan dönerken Nadir Beyi orada mı bırakmış- tık? Yok, Nadir Bey her zaman bizimleydi. ÇAÜŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL u Bir Şirket Ortağıyım" SORU: Bir şirket ortagıyım. Kendi şirketimde iicret a- larak çalışmaktayım. Sonnak istedigim, ben SSK si- gortslısı mı, yoksa Bağ-Kur üyesi mi olmalıyım? T.S. YANIT: "1479 sayılı Bağ-Kur Yasası'nın 24. maddesi ile: "b) Kollektif şirket ortakları, c) Adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer or- takları, d) Limited şirketlerin ortaklan, e) Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin koman- dite ortakları, 0 Donatma iştirakleri ortakları, g) Anonim şirketlerin kurucu ortaklan ile yönetim kurulu üyesi olan ortakları;' Bağ-Kur kapsamında sigortalı olmak durumundadır. Bir iş sözleşmesine dayanarak Sosyal Sigortalar Yasası kap- samında sigortalı olarak çalışmalannı sürdürürken aynı zaman- da yukanda sayılan şirketlerden birine de ortak olanlar, Bağ-Kur kapsamına almmazlar. Sosyal Sigortalar Kurumu zorunlu ya da isteğe bağlı sigor- talısı değilken, kendi şirketinde ve ücret karşılığı çalışmaya baş- layanlar, SSK kapsamında mı, yoksa Bağ-Kur kapsamında mı sigortalı sayüacaktır? Bu sorunun yanıtını yargı kararlanna bırakalım. (1) ÖZET: Komandit şirketin komandite onagınjn emeğine karşılık bir miktar ücret alması, kendisinin hizmet aktiyle ça- lıştığıru göstermez. Bu nedenle de söz konusu ortak Bağ-Kur si- gortalısı olup, Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi değildir:' (Yargıtay 10 Hukuk Dairesi, 19.11.1980 tarih, 1980/5306 esas ve 1980/6683 karar) (2) "ÖZET: Kollektif şirket ortağı olan kişinin ücretle ve fii- len çalışıyor olması onun sigortalı sayılmasını gerektirmez. Bu durumda işverenlikle sigortalılık aynı kişi üzerinde toplannuş olur ve bu keyfiyet sigortalılığa engel oluştururf' (Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, 14.9.1987 tarih, 1987/4115 esas ve 1987/4239 karar" (3) "(Limited şirket ortağı müdür)- ÖZET: Ortak müdür ger- çekte kendi işini gören kimse durumundadır ve çalışmalan so- nucu olarak Sosyal Sigortalar Yasası'nın 3. maddesinin 1/K fıkrasında amlan bağunsız çalışanlannkiyle özdeştir. Ortağın müdür olarak çalışmasının dayanağı bulunan özel hukuk iliş- kisi Borçlar Yasası'nda belirlenmiştirl' (Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 12.12.1984 tarih, 1984/4197 esas ve 1984/4672 karar) (4) "ÖZET: Şirket ortağı olmasına karşın çabşmasını sürdü- ren ve primlerini düzenli olarak ödeyen, ayrıca Bağ-kur kap- samına girmekle birlikte Sosyal Sigorta kapsamında kalacak tarzda çahşmasını devam ettiren sigortaünın Sosyal Sigorta kap- samında düşünülmesi gereklidirf' (Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, 21.12.1987 tarih, 1987/7237 esas ve 1987/7272 karar) Kaynak: (1) Lebib Yalkın Yayınlan, Cilt AA/13, Sıra No:213 (2) Yasa Hukuk Dergisi Temmuz 1988, sayfa:1035 (3) Yargıtay Kararlan Dergisi, Aralık 1984, sayfa: 1811 (4) Yasa Hukuk Dergisi Mayıs 1988, sayfa:770 İLAN T.C AYFON CSAVCILIĞI Sayı: 1991/1782 llam. AFYON Çayuşbaş mahallesi nüfusuna kayjtiı olup, halen aynı ma- hallenin Kandilci Furun Sokak No. 60"ta oturan ve aynı yerde suçuk imalatcılıgı yapan Bekir ve Sultan oğlu 1958 D.lu Ihsan DUMANL1 hakkında 20.12.1989 tarihinde sağlığa az veya çok zarar verecek de- recede bozuk sucuk imal edip satmak suçundan dolayı kamu davası açılmış olup, yapılan yargılama sonunda: AFYON Asliye Ceza Mahkemesi'nin 127.1991 tarih ve 1990/95 Esas ve 1991/68 karar sayılı ilamı ile TCK'nun TCK 396-647/4-1-402/1-2-398-647/4-1-402/1-2 maddeleri geregince 940.000— lira ağır para cezası ile 6 ay süre ile meslek ve sanatının tatili ile 14 gun süre ile isyerinin kapatılmasına karar verilmiştir. TCK'nun 396-398-402/1-1-2-2 maddeleri geregince ilan olunur. 19.8.1991
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle