Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/12 EKONOMÎ 2 EYLÜL 1991
BORSA NOTLARI ABDURRAHMAN YILDIRIM
Ayı ve boğanın dansı nasıl bitecek?Seçime yaklaşık !.5 ay ka
la İMKB acayip dalgalı, son
derece iniş çıkışlı, cambazla-
nn kazanabildiği bir borsa ha-
line geliyor. Yüzde 8-10 ora-
nında bir kârı yakalayan satıp
kftnnı realize ediyor. Kimsenin
geteceğe güveni yok, birkaç
haftadan ilerisınt düşünemi-
yor. Endeks yükselmeye baş-
ladığında satıp kurtulmayı
bekleyen daha çok kişi var.
Seçim yaklaştıkça da borsa-
dan çıkmaya niyetli birçok
portföy sahibi bulunuyor. Ba-
zılan iki hafta önce, bazılan bir
ay önce çıkmayı planhyor.
Hatta geçen haftadan rtibaren
çıkışlar başladı bile.
Bir yanda aileteriyle birtikte
2 mityon civanndaki bir oy po-
tansiyeli oluşturan borsa yatı-
nmcılan, öbür yanda seçime
giden bir iktidar var ve bu oy
potansiyelinden dotayı "Bor-
«ayı ctosteMeyeceğlm" di-
yor. Hatta bu desteğin açtkla-
ma yapılmadan birkaç gün
önce basladtğını hissettirir şe-
kiide "kamu kAğrtlannda II-
glnç iştom hadmtori" bile
gerçekleşmiş. Sonuçta, halka
arzdan sonra zarar ettiren ka-
mu kâğıtları, ağustos ayında
ortalama yüzde 24 değer ka-
zanmış bulunuyor. Borsanın
geçen aylarda günlük 100 mil-
yar dolayında seyreden ışlem
hacmı ağustos ayında 200
milyara yaklaşmış. Temmuz
ayındaki 2.6 trityon liralık iş-
lem hacmi ağustos ayında 3.5
trilyona yükselmiş.
Artan işlem hacmi ve en-
c /
deksin seyri, piyasanın yükse-
leceğı görüşünden hareket
eden alıcılann, borsa dilıyle
"boğatann", düşeceğıni ön-
gören satıcıların, yani "ayı-
lann" tipik kapışmasını gös-
teriyor. Bu kapışmadan gal'ıp
çıkacak tarafı seçime kadar
hükümetin para ve sermaye
piyasasına yönelik uygulama-
larının belırlemesı büyuk ola-
sılık. Ağustosun ilk yarısında
arka arkaya ikı hafta Hazine
ihalesinın ıptali bunu gösteri-
yor. Bu hafta da Hazine'nin
3.5 trilyon liraya varan gerı
ödemesi var. Hazine'nin bu
ödemeyi nasıl yapacağı bor-
sacılar için çok önemli. 3.5 tril-
yonluk ödemenin yeni bono
satışı ile karşdanması çok zor.
Şimdiye kadarki rekor ihale
2.4 trilyon lira ile sonuçlanmış.
Eğer Hazine bu ödemeyi ban-
kalara yüzde 70' in üzerinde
bir faizle bono teklif ederek
yaparsa, borsada çözülme
beideniyor. Ödemenin bir mik-
tarını bono satışı, bir miktarı-
nı da nakitle yapması daha
gûçlü olasılık. Bu kez banka-
lar parayı ne yapacaklar? Dö-
vize yönelseler bile bir mikta-
rını borsaya getirmelen pekâlâ
mümkün görünüyor.
Seçime 48 gün kaldı. İyi bir
oy potansıyeli haline gelme-
sinden sonra iktidann borsa-
yı kendi haline bırakması dü-
şünülmüyor. Hükümetin elın-
de borsayı yönlendirecek bir-
çok enstrüman da mevcut
Bunlar borsada boğa egıltmi-
ni güçlendiriyor. Ama seçım
tarihinin lyice yaklaşması, se-
çîm sonucuna ilişkın tahmın-
ler ve seçim sonrasında eko-
nomide alınacak önlemler de
ayı eğilimine destek veriyor.
Bu faktörler borsayı çok kısa
vadeli bir yatırım alanına dö-
nüştürüyor ve seçime kadar
da çok dalgalı bir seyir izleye-
ceğinin işaretlerini verıyor.
"Fırsat rüzgâra benzer,
martfet onu geçerken tut-
maktır". Bakalım ayılarla bo-
ğaların dansı nasıl noktalana-
cak?
Lideriik Koçtan kamuya geçtiSeçim, borsa liderini değistirdi. Hazi-
ran başında borsa liderliğ'rıi çimento sek-
töründen devralan Koç Grubu hisseleri
bayrağı kamu kâğıtlarına teslim ettıler.
1991 yılında haziran ayına kadar bor-
sayı çimento sektörü sürüklemişti. Bu ta-
rihten sonra kârlıliğı artan Koç Grubu his-
seleri öne fırtamış ve çimento sektörü his-
seleri gölgede kalmıştı. Çimento kâğıtla-
rını satan yatırımcılar Koç Grubu hisse-
lerine yöneimtşlerdi. En fazla işlem hac-
mini de Adana Çimento yerine Arçellk
gerçekleştirmeye başlamıştı. Borsada
Koç Grubu'nun lideriiği iki ay sürdü.
Temmuz sonunda hükümetin borsaya
destek vereceğini açıklaması ve aynı ta-
rihlerde kamu kâğıtlarında dikkati çeker
nitelikte bir talep görmesıyle borsanın ye-
ni lideri kamu kâğıtları oldu. Bu kez Koç'-
tan kamu kâğıtlarına geçış başladı. Ağus-
tos ayında borsa ortalama yüzde 8.5 ar-
tış kaydederken zarardakı kamu kâğıtla-
rının primi aritmetik ortalama olarak yüz-
de 24'ü buldu. Aynı dönemde 13 Koç şir-
ketınin aritmetik ortalama primi yüzde
7 38'de kaldı.
Borsada lideri değiştiren faktörler şöy-
le sıralanabilir:
1- öncellkte kamu kâğıtları "oluşan
güvensizUk ortamında" diğer hissele-
re oranla daha fazla düşmüştü. Bir çı-
kış trendlnde de daha fazla artması
normaldl.
2- Hükümetin "destek sözü" psiko-
lojik bir etki yarattı. Bunun yanında bü-
yük olasılıkla bu desteği "gizll olarak za-
ten yaptı".
3- Seçim öncesinde hükümetin KOİ
aracılığıyla kamu kâğıtlarına destek
vermesi ve tasarruf sahiplerini zarar-
dan kurtararak "gönûllerini aknası" ih-
timali spekütatörleri bu hisselere yö-
neltti.
4- Kamu kâğıtlarından Erdemir'in ya-
bancı borsalarda işlem görmesi içın ça-
lışmalar var. Tüpraş, Petkim ve Petrol
Ofisi'nde de "yabancılara blok satış"
gündemde.
Halka arz fiyatından hisse senedi alan
yatırımcıları zarardan kurtarmak için ka-
mu kâğıtlarının epey daha prim yapma-
sı gerekiyor. Bakalım bu gereklilik, kamu
kâğıtlarının borsa liderliğıni daha ne ka-
dar sürdürür?
Yatırım
ortaklığı
borsadaTürkiye'de ılk kez kurulan
Vakıf Yattrım Ortaklığı'nın
hisseleri geçen hafta borsa-
da işlem görmeye başladı.
Kurumsal yatırımcı kıtlıgı çe-
ken borsada ortaklığın hisse-
leri adeta kapışıldı. Nominal
değer olan bin lira üzerinden
borsaya çıkartılan ortaklık
hisseleri işlem gördüğü iki
gün içınde yüzde 25 prim
yaptı.
Vakıflar Bankası öncülü-
ğünde 7'sı tüzel kişi olmak
üzere 431 kurucu tarafından
oluşturulan 5 milyar ödenmiş
sermayeli ortaklık, 19 hazi-
randan bu yana menkul kıy-
metlere yatırım yapıyor.
Ağustos sonu itibarıyla 5 mil-
yar 284 milyon liraya ulaşan
portföyün içinde devlet tahvil-
leri ağırlıkta bulunuyor. His-
se senetlen portföy içinde
yüzde 15 oranında yer alıyor.
İlk olma özelliğı taşıyan or-
taklığa ilgi neden?
Yatırım ortaklığı, borsaya
küçük yatınmcılann profesyo
nelce, uzman kışiler tarafın-
dan kolektif bir şekilde yatı-
rım yapmalannı sağlıyor. His-
selerini alarak ortaklığa katı-
lan bir hissedar, yıl sonunda
portföy yatırımlarından dola-
yı ortaklığın elde ettıği kârdan
pay alacağı gıbi elindeki his-
se senedini istediği zaman
borsada satarak paraya da
çevirebılecek. Böylece ortak-
lık senetlennin borsada de-
ğer artışı nedeniyle ikinci bir
kazanca kavuşacak.
Kurumsal yatırımcılar, ko-
lektif yatırım kurumlan geli-
şen borsa için, küçük tasar-
ruf sahipleri için çok önemli.
Aman, yatırım fonlannda dü-
şülen hatalara yatınm ortak-
lıklarında düşülmesin ve iyi
bir sermaye piyasası enstrü-
manı da kaybedilmesin.
Gübreye seçîm desteğiPara ve Kredi Kurulu, kimyasal gübre üretici
ve dağıtıcılarına yönelik destekleme ödemesini
ortalama yüzde 60 arttırdı. Tohumluk için
sağlanan destekte de yüzde 100'e varan
artışlar yapıldı.
ANKARA (ANKA)— Hükü-
met, seçim yatınmlan halkası-
na bir yenisini ekledi. Kimyasal
gübre üretici ve dağmcılanna
yönelik destekleme ödemesi or-
talama yüzde 60 oranında art-
Unhrken tohumluk için sağla-
nan destefcin de yüzde 100'e va-
ran oranlarda yükseltilmesi ka-
rarlaşunldı.
Para ve Kredi Kurulu'nun
Resmi Gazete'de yayımlanan
tebliğlerine göre 1 eylülden ge-
çerli olmak üzere 26 cins kim-
yasal gübre için üretici ve dağı-
ücılara destekleme ödemesi ya-
pdacak. Destekleme ödemesi,
gübre cinslerine göre kilogram
başına 225 lira ile 970 lira ara-
sında değişecek. Belirlenen des-
tekleme miktarlanna ek olarak
kalkınmada birinci derecede ön-
celikli yörelerde kilogram başı-
na 15 lira, ikinci derecede ftnce-
likli yörelerde ise yine kilogram
başına 10 lira nakliye primi güb-
re cinsi gözetmeksizin ödenecek.
Çiftciye gübre saüşı yapan ki-'
şi ve kuruluşlar, faturalarda
gübre karşılıjh çiftciye yapüan
devlet desteğini acık bir sekilde
belirtecekler.
Destekleme ödemelerinin za-
manında yapılmaması halinde
ödenemeyen kısun için aylık
yüzde 4 basit faiz uygulanacak.
Destekleme Odemelerı (Kg/TL)
MbreCbsl
Amonyum sülfat
Yûzde 26 AN
Yüzde 30 AN
Üre
DAP
TSP
20 20 20 Kompoze
1515.15 Kompoze
Potasyum sülfat
Etid
140
170
200
150
450
350
300
310
490
Yral Art
225
275
290
240
700
540
475
480
970
607
618
450
600
555
543
58.3
54.8
98.0
Çiftciye frili satışlann belgelen-
diği Uuihten itibaren bir ay için-
de yapüacak ödemeler, zama-
nında ödeme kabul edilecek.
Tohumluk desteği
Para ve Kredi Kurulu, Resmi
Gazete'de yayımlanan bir başka
tebliğiyle de tohumluk destekle-
me miktarlannı açıkladı. Buna
göre kilogram başına hibrit mı-
sır tohumlulclanna bin 750 lira,
hibrit ayçiçeği tohumluklanna 3
bin lira, soya tohumluklanna
bin 800 lira destek sağlanacak.
Yonca tohumluğu için 3 bin, ko-
runga tohumluğu için 875, fig
tohumluğu için bin lira ödene-
cek. Para ve Kredi Kurulu kara-
rvna göre yemlik pancar tohum-
luğunun destekleme miktarı 2
bin, sudanotu tohumluğunun
bin 200, sorghum sudanotu me-
lezi tohumluğunun 2 bin 400,
bakterilerin ise 12 bin lira
olacak.
Para ve Kredi Kurulu, Çuko-
bırlik tarafından 1990 yılında it-
hal edilen pamuk tohumlukla-
nnın çiftçilere ve tohumluk üre-
timi amacıyla diğer kuruluşlara
satış fıyatını da KDV dahil kilo
başına 2 bin lira olarak belirle-
di.
Pamuk tohumhıklan, Çuku-
rova ve Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'ndeki çiftçilere peşin,
kredili borç senediyle veya mü-
teselsil kefaletle dağıtüacak, çift-
çilere borç senedi veya mütesel-
sil kefaletle dağıtüacak pamuk
tohumluklannın bedelinin öde-
mesi en geç 1992 yılı sonuna ka-
dar Çukobirlik'e yapılacak. Bu
tarihten sonra yapüacak ödeme-
lerde her ay için yuzde 4 faiz uy-
gulanacak.
Readers Digest dergisi Japonya'da yaşcan standartiınınyükselmediğini vurguhtyor
6
Japonlara hiç de özenmeyiırEkonomi Servisi — "Japon-
ym'da csddeler temiz, trenkr da-
kiktir. Japoa teknolojisinin
ulaşügı d&zeyse mucizevi. Ama
madalyoBno bir de öbör yüzü
vmr."
Amerikan Readers Digest
dergisinden alman yukandaki
satırlar, MESS Işveren Gazete-
gi'nin son sayısında yer alıyor.
"Japonlara özenmeyin" mesajı-
nın cıkarüabUecegi yazı özetle
şöyle:
"Japonya'da kişi başına düşen
milli gelir çok yüksek. Buna rağ-
men Japon insanınm yaşam
standartlannda kayda değer bir
gelişme gözlenmiyor. Ortalama
Japon ailesi son derece küçük ve
bir o kadar da pahah apartman
dairelerinde yaşıyor. Uzun, bık-
tuıcı gidiş gelişler, donuk büro-
larda geçen yorucu günler Ja-
pon gündeük yaşantısının aynl-
maz parçalan.
Tavşan kolübesi" olarak ad-
landu-ılan daireler, yalnızca ki-
ra olarak orta halli bir Japon ai-
lesinin aylık kazancırun yaklaşık
5'te birini götürüyor. Bu daire-
ler şofben, çamaşır makinesi,
kurutucu, buzdolabı, klima ve
kaloriferleri varsa, emlakçılar
tarafından "konak" kategorisi-
ne sokuluyorlar.
Gdeneksel olarak ev kavramı-
na çok değer veren Japonlar için
ev sahibi olmak artık bir hayal.
BUyttk bir Japon finnasında kadın işçiler pazartesi cimnastiği j-apıyor.
Bu konuda 1988'de yapüan bir
araştırma halkın sadece yüzde
19'unun ev almak için para bi-
riktirdiğini ortaya koydu.
Japonlann en nefret ettikleri
şey ise gidip gelmek. Haksız da
sayüinazlar. Trafiğin had safha-
da yoğun olduğu işe gidiş geliş
saatlerinde trenler kapasiteleri-
Bİn yüzde 250'si oranında dolu-
yor. Metro görevlileri kapıları
kapatabilmek için yolcuları va-
gonların içine itmek durumun-
da kalıyorlar. Yolculuk sırasın-
da kafein, nikotio ve B vttami-
ni içeren haplann kullanımı
özellikle Tokyo'da çok yaygın.
Japonya'da calışma saatleri
diğer gelişmiş ülkelere göre çok
daha uzun. Büro işi yapan Ja-
ponların ortalama 11-12 saat
masa başında kaldığı söyleniyor.
Üstelik hafta sonu calışma da
çok sık rasüanan bir uygulama.
Popüler bu" Japon şarkısına gö-
re "Haftanın çalısma günkri pa-
zartesi, pazartesi, salı, çarşam-
ba, perşembe, cuma, cuma."
Japon işçilerinin yüzde %'sı
çalıştıkları şirketin verdiği loj-
manlardan faydalanıyor. Rea-
der's Digest dergisine göre bu
lojmanlann içinde yer aldığı ti-
pik bir kompleks, tümuyle
Charles Dickens'ın romanlannı
çağnştuıyor. Işçilerin, kira bede-
li oldukca düşük olan bu loj-
manları, kazançlarının bir kıs-
mını tasarruf edebilmek ama-
cıyla tercih ettikleri söyleniyor.
Ancak son yülarda Japon
halkının tüketim eğilimleri ar-
tarken tasarruf oranlan giderek
düşüyor. Eski bakımsız evlerin
önünde son model lüks otomo-
büler görmek mumkün. Bu da
• Japon mucizestnin bir diğer pa-
radoksu. Uzmanlar, ev sahibi ol-
makta zorlanan Japonlar için
otomobüin bir psikolojik tatmin
aracı olduğunu ıfade ediyorlar.
Sadece 3500 kilometre ekspres
yolu olan Japonya'da, 33 milyon
otomobil, trafiği adeta felce uğ-
ratıyor.
Beklentüerin giderek azaldığı,
insanlann ev satın almak için bi-
le belirgin bir çaba göstermedik-
leri başka bir toplumda, hayal
kınklığının yaygınlaşması, gide-
rek toplumsal bir patlamaya yol
açması beklenebiür. Ancak Ja-
pon tarihinin hiçbir döneminde
böyle bir olayın yer almadığı
unutulmamalıdır.
Elde ettikleri ekonomik başa-
rılanndan fazlasıyla gurur du-
yan Japonlar için bazı soruları
sorma zamanı gelmiş bulunu-
yor. Artık sadece gurur yeterli
değil. Sosyolog Şuiçi Kato'nun
dediğı gibı "tkinci Dünya Sava-
şı'nı izleyen jıllarda böyle yaşa-
mak normal sayılabilirdi. Ama
40 yıl sonra ve butun bu zengin-
likle bu şartlar kabul edileraez."
B E K L A M D U N Y A S I
Erkekler reklam fîlmlerinde
"AJIah kadını 7. gün yaratmış derler.
İyi de yapmış, yoksa biz ne yapardık?"
1970'li yıllann başında reklam çevre-
lerinde bolca kullanılan bir slogandı bu.
Tanıtımı yapılmak istenen her şey, erkek-
lerin kullanacağı urünler bile kadmlar ta-
rafından tanıtıhr olmuştu çünkü. Yeni
bir ürün mü çıkıyor, güzel birini bulun,
o tanıtsın. Tıraş köpüğü mü?.. Olsun.
Yeter ki reklamda kadın objesi bulunsun.
198O.'li yüların ortalanna kadar bu böy-
le devam etti. Pek çok araştırma yapıldı
ve ortaya birbirinden ilginç sonuçlar çık-
U. Bir kere reklam filminde güzel bir ka-
dın oldugunds seyircinin ilgisi reklamda
tanıtüan ürune degil, ürünu sunana ta-
küıyordu. Buna rağmen uninu sunan ki-
şi, seyirciye sempatik ya da guzel görün-
düğünde sunulan urünun satışı artıyor-
du. Böylece 1980'li yüların ortalanna ka-
dar kadmlar reklam fümlerinin vazgeçil-
mez öğelen olarak yerlerini korudular.
1980'li yülarda erkek imajmın değiş-
mesiyle birlikte reklam fılmlerinde kul-
lanılan objeler de değismeye başladı.
Reklam fUmlerinde artık erkeklere de yer
vardı. Hem de sadece kaba kuvvet gerek-
tiren işlerde değil, daha duygusal, daha
duyarh bölümlerde kullanılıyordu erkek-
ler. Örneğın bebek mamalan tanıtddığı
zaman, bebege yemegini erkekler yedire-
biliyor ya da erkekler bebek bakıcılığı ya-
pabüiyordu. Reklamcılar yeni bir alan
keşfetmişlerdİ.
Amerikah reklamcılara göre erkekle-
rin reklam fümlerinde eskisine oranla da-
ha çok yer almalarının en önemli nede-
ni, 1990'h yülann erkeğinin daha duyarh
ve daha duygusal olarak algılanması.
"Erkekler kendilerini John Wayneden
çok Kevin Kostner gibi duşünuyorlar"
diyor Amerikalı bir bayan reklamcı:
"Kendilerine daha çok balayoriar, daha
iyi giyinme>e özen gosteriyortar. Bu da,
sert erkek imajmın yavaş yavaş yok ol-
maya başladıgının bir gostergesi."
Gerçekten de Amerika Bırleşik Devlet-
leri'nde yapüan bir araştırma bu bayanı
haklı çıkartıyor. Araştırmada ortaya çı-
kan sonuçlar oldukca ilginç: 1988 yılın-
da ayna karşısında 30 dakikadan fazla
zaman harcamayan Amerikan erkeği, ar-
tık 44 dakikadan az kalmıyor. Erkekler
kendilerini kadınlara oranla daha roman-
tik olarak algüıyorlar. Oran, yüzde 66'ya
yüzde 58. (Tabii burada romantik kav-
ramının göreceli olduğu unutulmamah.
örneğin sevgüisinin kollannda maç sey-
retmek erkekler için romantik olabüir>.
Erkekler artık kaliteli mallara eskisi ka-
dar önem vermiyorlar. 1988 yıhnda sa-
dece kalite arayarak satın alan erkek
muşteriler, artık göruntüyü ön plana al-
maya başlamışlar. Oran yüzde 58'den
yuzde 34'e düşmüş.
Araştırmada Amerikan kadınlanna da
yer verilmiş. Ortaya çıkan sonuç şöyle:
1990'ın erkeği eskisinden pek farklı de-
ğü. Bugünun erkeğinin tipüc özellikleri ise
şöyle sıralanıyor kadınlara göre: Erkek-
ler sadece kendi düşüncelerinin önemli
olduğuna inanırlar, erkekler kadmlann
arka planda kalması gerektiğine inanır-
lar, erkekler kadmları yatağa götürmeyi
duşünürler ve erkekler evde olup bitenle
ilgilenmezler.
T E K N O L O J I V I T R I N I
ş Amerika —
motiv sektörünün devlerinden olan
Honda ilk defa olarak her şeyiyle
"Amerikan" olan bir model üretti.
Honda Accord adı verilen bu yeni se-
dan model Amerika'da tasarlandı ve
üretildi. Tamamen Amerikan işçiliği-
nin bir ürünü olan Honda Accord
1
, ve EX olmak üzere iki ayn ti-
pi bulunuyor. 140 beygir gücündeki
EX'in motoru 4 silindirli ve otoma-
tik vitesli. Yine 4 silindirli olan LX
ise 125 beygir gücünde. 17.300 dolar-
lık (yaklaşık 81.5 milyon) LX vitesli
en ucuz model. En pahah model olan
EX otomatik için 19.800 dolar (yak-
laşık 93 milyon) ödenmesi gerekiyor.
Aasız
enjeksiyon
Hem iğne olmaktan korkan
hastalan hem de iğnenin yol
açabileceği kazalardan endişe
duyan tıbbi personeli rahatla-
tabilecek yeni bir ürun çıkar-
tüdı: Biojector.. Bu yeni enjek-
siyon aleti basınç uygulanmış
karbon-dioksit yoluyla içinde-
ki ilacı ses hızına yakın bir hız-
la derinin altına fışkırtıyoı.
Ismarlama bisiklet Huffy,
müşterilerin değişik kişisel özellikle-
rine ve binme stülerine göre tasarlan-
mış yeni bir bisiklet üretti. Tamamen
el yapımı olarak üretilen bu yeni bi-
siklet kullanıcının ağırbğına ve bacak
uzunluğuna göre ayarlanabiliyor. Ay-
nca bisikletin fren manivelaları mu-
kavemeti en aza indirgeyecek şekilde
düzenlenmiş. Fiyatlar 7 bin ile 10 bin
dolar arasında (yaklaşık 33 milyon ile
47 milyon) değişiyor.
EK0N0MI KITAPLIGI
Türkiye'de ve OECD Ulkelerinde Vergi
Yiikü / Dr. Ömer Faruk Batırel ve llhan
Uçkun / lstanbul Ticaret Odası Yayınlan
/ 134 sayfa
Türkiye'de ve OECD ulkelerinde vergi yukü baş-
lıklı kitabm önsözünde tTO Genel Sekreteri Prof.
Dr. İsmail Özaslan "Gunümüzde bazı kesimlerin
vergi yükünün ağır, bazılannın ise vergi kapsamı
dışında kaldığı konusunda tartışmalar giderek
yogunlaşmaktadır" şeklinde bir giriş yapmış ve "Bu
iddialann kesinlik kazanması, beUi tanınüann doğ-
ru olarak ortaya konulmasına baghdır" diyerek de-
vam etmiş. Batırel ve tlhan, çeşitli açılardan yap-
tıklan vergi yükü hesaplamalan ve OECD ülkeleri
ile kıyaslanmış vergi yükü dağüımıyla, vergUerin id-
dia edildiği gibi adaletsiz dağıbp dağılmadığını tes-
pit etmeye çalışmışlar.
TIRKIYE Ui. V% OEt Q
CIKFIERJV0E '.T.HCI 1İ.Kİ