19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 EYLÜL 1991 KULTÜR-SANAT CUMHURİYET/9 FOTOĞRAF Uraz'ın "Çocuk Işciler"i • Kültür Servisi — Fotoğraf sanatçısı Aclan Uraz'ın "Çocuk Işçiler" konulu siyah-beyaz yapıtlan 12 fotoğraflık bir portfolio halinde Fransa'nın dünyaca ünlü Bibliotheque Nationale koleksiyonlanna kabul edildi. 1987 yıhndan bu yana çocuk işçileri konu alan çalışmalannı sürdüren Uraz'ın 1987 yılındaki ilk kişisel sergisi çeşitli yer ve zamanlarda pek çok kez yinelendi. Halen İFSAK Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdüren Uraz'ın daha önce Polonya-1989, D.Almanya-1989, B. Almanya 1989, Sovyetler Birliği-1991 gibi ülkelerde ödüllere konu olan "Çocuk tşçiler"i 1992 yılında "Çocuk lşçiler-2" başlığıyla tstanbul'dan başlayarak çeşitli ülkelerde sergilenecek. Uraz'ın yapıtlanna koleksiyonlannda yer veren Bibliotheque Nationale, dünyanın önde gelen sanat merkezlerinden biri olarak kabul edilirken, bu koleksiyonlarda ülkemizde Ara Güler ve Aramis Kalay'ın da yapıtlan bulunuyor. (Fotoğraf: MESUT GÜVENLİ) MUZİK Zino Francescatti öldü • Kültür Servisi — Fransız keman virtüozu Zino Francescatti, dün Güney Fransa'daki evinde öldü. Bruno Walter ve Herbert von Karajan gibi ünlü şeflerin yönettiği orkestralar eşliğinde caJmış olan Francescatti 89 yaşındaydı. ttalyan asıllı bir babanın çocuğu olarak Marsilya'da döğan Francescatti, ilk konserini 5 yaşında vermiş, 10 yaşında ise Beethoven'ın keman konçertosunu çalmıştı. Paris'te solist olarak dinleyici karşısına 1927'de çıkan Francescatti, 1928'de besteci Maurice Ravel'le birlikte bir lngiltere turnesi gerçekleştirmişti. ABD'de ilk konserini 1939'da New York Filarmoni Orkestrası eşliğinde veren Fransız kemancı, ABD'deki başarüannı arahksız 35 yıl sürdürmüştü. Fransız piyanist Robert Casadesus ile birlikte Beethoven sonatlannı plağa dolduran Francescatti, 15 yıl önce kemanı bırakarak ülkesi Fransa'ya dönmüştü. SERGİ Spor fotoğraflan sergisi • Kültür Servisi — Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından düzenlenen 3.700 En lyi Spor Fotoğrafı yarışması sonuçlarından oluşturulan Adidas Spor Fotoğraflan Sergisi Taksim Vakkorama'da sürüyor. Uluslararası alanda Adidas, Kodak ve AIPS (Uluslararası Spor Basın Birliği) sponsorluğunda düzenlenen yanşmada renkli fotoğraf dalında Almanya'dan Thomas Kienzle, siyah-beyaz fotoğraf dalında Avustralya'dan Palani Mohan birinci seçilmişti. Yanşmada "Kodachrome" özel ödülüne Almanya'dan Maja Moritz layık görülurken "Portfolyo" kategorisinde Avustralyalı fotoğrafçı Tim Clayton birinci seçildi. (Fotoğraf: "Siyah- Beyaz" fotoğraf dalında birinci seçilen Avustralyalı Palani Mohan'ın). FUAR Rasputin, kitap fuarında • Kültür Servisi — 2 kasım günü açüacak ve 10 kasım günü sona erecek TÜYAP Istanbul Kitap Fuan'na konuk yazar olarak çağnlan ünlü Sovyet romancı Valentin Rasputin, çağnyı kabul ettiğini, fuara katılacağını bildirdi. TÜYAP Istanbul Kitap Fuan yöneticilerinden alınan bilgiye göre fuann bu yılki onuncu kunıluş yıldönümünün görkemli bir biçünde kutlanması için hazırhklar sürdürülüyor. Bu amaçla, çeşitli ülkelerden çok sayıda yazar, fuara davet edildi. Sovyetler Birliği'nin yaşayan en önenıli romancılanndan biri sayılan Valentin Grigoreviç Rasputin, daveti kabul ederek fuar yöneticilerine 10. TÜYAP lstanbul Kitap Fuan'na katılacağını iletti. DERGİ Mimesis'te 4 \bksulTiyatro' • Kültür Servisi — Boğaziçi Üniversitesi Oyunculan'nın yayınladığı Mimesis Tiyatro Çeviri Araştırma Dergisi'nin dördüncü sayısı "Yoksul Tiyatro"ya ayrıldı. özellikle 6O'lı yıllardaki faaliyetleri ile tiyatro dünyasını etkileyen Jerzy Grotowski ve Tiyatro Laboratuvan'nın araştırmalannı ve prodüksiyonlannı tanıtmayı amaçlayan Yoksul Tiyatro özel sayısı, Türkçe"de Yoksul Tiyatro'yu tanıtan ilk kapsamlı çalışma oldu. Mimesis'in özel sayısında yer alan bazı yazılar şöyle: Eugenio Barba'dan "Tiyatro Lavoratuvan - 13 Rzdow", ve "Ritüel Tiyatro',' Jerzy Grotowski'den "Tiyatro Laboratuvarı", "Yoksul Bir Tiyatroya Doğru", "Skara Konuşması", "Yöntem Araştırması", "O Bütünüyle Kendisi Değildi", Ludwik Flaszen'den metin incelemesi "Akropolis", "Sadık Prens". KUTLAMA 59. Dil Bayramı • Kültür Servisi — Dil Derneği'nin Ankara Çankaya Belediyesi'nin katkılanyla kutlayacağı 59. Dil Bayramı, 26 eylül perşembe günü Akün Sineması'nda saat 18.00'de gerçekleştirilecek. Dil Bayramı etkinliklerine Dil Derneği Başkanı Şerafettin Gür, Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Oktay Akbal, Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Aygören Dirim, PEN Başkanı Şükran Kurdakul, TOBAV Başkanı Tamer Levent ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı önder Sav katılarak birer konuşma yapacak. Sunuculuğu Sadık Aslankara'nın üstlendiği etkinliklerde, Tolga Çandar, Musa Eroğlu ve Azmi Toğuzata'dan canlı müzik dinlenebilecek. Londm Metrosu'nun afiş koleksiyonundan bir kesit Arkeon Galerisi'nde Zaman geçidinde afişLondra Metrosu'nun 3 bin afişlik koleksiyonundan seçilmiş 48 yapıtlık bir kesit Ortaköy'de Arkeon Sanat Galerisi'nde sergileniyor. 1986'dan bu yana her yıl 6 sanatçıya metro afişi yaptırılıyor ve yapıtlar bir yıl boyunca Londra Metrosu'nu bir sanat galerisine dönüştürüyor. SADIK KARAMUSTAFA LONDRA — Ünlü kuleli köprü (Tower Bridge). Iki kule- yi birbirine bağlayan üst geçit- ten bir süre Londra'yı seyredip aşağıya iniyonım. Köprünün güney yakasmdaki kavşaktan karşıya geçip birkaç resim çeke- ceğim. Yaya geçidinin başında birden ne yana bakacağımı şa- şınyorum. Arabalar şimdi han- gi yönden gelecek? En son yir- mi yıl önce gördüğum kentin ters işleyen trafiğine hemen alış- mak kolay değil. Olduğum yer- de kalakalıyorum. lşte tam o sı- rada çarpıyor gözüme, kaldırı- mın hemen kıyısına, asfalt üze- rine kalın beyaz boyayla yazılmış yazı: "Saga bakınız." lngiltere gerçek anlamda bir enformasyon toplumu. Sanayi devriminden bu yana kentler hızla gelişirken, her türlü maki- ne ve modern araç gereç toplum- sal yaşama katılırken, kentlerde yaşayan her sımftan ve her renk- ten insarun bu karmaşık yaşama uyum sağlaması, yeni sistemle- ri kavraması, kendisine sunulan yeni yaşam biçimlerini algılaya- bilmesi hep sorun olmuş. Bir de bu ülkedeki ölçü sistemlerinin dünyanın öteki ülkelerinde uy- gulananlardan farklı olduğunu duşünursek, sorunun en azın- dan Ingiltere'ye dışarıdan gelen- ler açısından daha da büyüdü- ğünü görürüz. Iletişimin önemi işte bu nok- tada ortaya çıkıyor. Ingiltere'de kurumlar her türlü yeniliği, an- laşılmasında ve kullanılmasında güçlük çekilebilecek her türlü araç, sistem ve servisi insanlara anlatmayı işin vazgeçilmez bir parçası olarak görüyorlar. Ha- vaalamnda uçaktan indiğiniz andan başlayarak, son derece iyi tasarlanmış bir iletişim ağı sizi sanyor. Otobüste, alışverişte, tu- valette, telefon kulübesinde, so- kakta, otelde, metroda ne yapa- cağınızı, nereye başvuracağınızı, nasıl davranacağınızı anlatan yazılı, sözlü ya da görsel bilgi ile mutlaka karşüaşıyorsunuz. Ge- lişmiş toplum olmanın vazgeçil- mez yanı bu. Dünyanın en eski yeraltı ula- şım sistemi olan Londra Metro- su (Underground) tüm kenti bir örümcek ağı gibi sanyor. Her gün milyonlarca insan metroya biniyor. Böylesine önemli bir görevi üstlenen Londra Metro- su taşıdığı bu kadar insana bil- gi verebilmek için iyi planlanmış bir görsel iletişim sistemine ih- tiyaç duyuyor. Kurumun tari- hinde "afiş" uzun bir dönem en önemli iletişim aracı olmuş. Ye- raltındaki bitmez tükenmez tü- neller ve koridorlar rengârenk afışlerle dolup taşmış. Grafikerler Meslek Kuruluşu British Council ile birlikte tstan- bul Ortaköy Arkeon Sanat Ga- lerisi'nde Londra Metrosu'nun 3000 afişlik koleksiyonundan seçilmiş 43 yapıtlık bir kesiti ser- giliyor. Londra Metrosu'nda afiş geleneği 1908'de kurumun tanı- tım bölümünün başına getirilen Frank Pick ile başlıyor. Pick'e kadar metro sadece broşür ve haritalarla tanıtım ya- pıyordu. Afişin öncelikle bir İcu- rum imajı yaymak için önemini kavrayan Frank Pick, o güne ka- dar kurumun kendi tanıtımı için KADIN KONDLKTÖR — 1941'de tngiltere'de yapılraış bir afiş. Londra otobüs ve tramvaylan- na kadın kondüktör aranıyor. Ücret iyi, üniforma bedava, iş ilginç. kullanmadığı, sadece reklam yapmak isteyen kuruluşlara ki- raladığı metro koridor ve tunel- leri için afışler ısmarladı. Büyük kentin sunduğu olanaklara ulaş- manın yolu metrodan geciyor- du. Sabah ve akşam saatlerinin yoğun trafiği dışında bu araçla- nn gün boyu kullamlmasını teş- vik için yeni görsel mesajlar öne çıkanldı. tki dünya savaşı arasındaki dönemde yılda en az kırk afiş yapıldı. Londrahlar ve LondraL ya dışarıdan gelenler, kent yaşa- mına ait bilgileri, kentte olan bi- ten her şeyi afişlerden öğrendi- ler. Spor karşılaşmaları, sanat olaylan, savaşta bombardıman uyanlan afiş yoluyla metro yol- culanna ulaştı. Savaş sonrasında radyo, TV gibi öteki iletişim araçlannın ge- lişmesiyle afiş yavaş yavaş eski önemini yiürdi. 1950, 60 ve 70'lerde daha az üretildi. 1986'da "Underground'da Sanat" adlı yeni bir afiş progra- mı başlatıldı. Yeni uygulamaya göre her yıl altı sanatçıya çeşitli konularda altı resim ısmarlaru- yor ve bunlar afiş haline getiri- lerek metro koridorlanna yapış- tınlıyor. Böylece bütün bir yıl boyunca metro bir sanat galeri- si görünümü alıyor. Underground afışlerinin en göze carpan özelliği tipografile- ri. Geleneksel yazı karakterlerin- den hoşnut olmayan Frank Pick, zamanın tanınmış yazı sa- natçısı (o çağda tasarımcı deyi- mi henüz kullanılmıyordu) Ed- ward Johnston'dan metro için yeni bir karakter yaratmasını is- tedi. tlk kez 1916'da tasarladığı bu yazıyı Johnston 1929'de el- den geçirdi ve o günden bu ya- na metro afişlerinde "New Johnston" adı verilen yazı ka- rakteri kullanılıyor. Metîn And: M. Ertugrul tiyatroya zararverdî Haber Merkezi — Tiyatro tarihçisi Metin And, Arredamento-Dekorasyon dergisinin eylül söyleşisinde, "Muhsin Ertugrul, Türk tiyat- rosuna yalnız zarar vermiştir, hiçbir katkısı olraamıştır" dedi. Metin And, Aykut Köksal- ın Türk tiyatrosu üzerine yö- nelttiği sorulan yanıtlarken, "Bu tezimi ileride de bir kitap- ta kanıtlanyla göstereceğim. Tiyatro mimarisini alırsanız, orada da zarar verdiğini göriir- sünüz. Adam her şeye karışı- yor. Bakıyorsunuz, İsveç'e git- raiş; bakıyorsunuz, Finlandi- ya'ya... Müdürlüğü sırasında Şehir Tiyatrosu'na dört tane semt tiyatrosu yaptı, dört kö- şe binalar, hepsi aynı, hepsinin cağdışı bir mekân düzeni var" dedi. On yıldan bu yana tiyatro- ya gitmediğini belirten Metin And, Türk tiyatrosunun bu- günkü çıkmazına ilişkin görüş- lerini de şöyle özetledi: "Bizim özellikle memur olan sanatçılanmızın -özel ti- vatrolan pek katmıyorum, on- lar geçim derdindeler- DevlH Tiyatrosu sanatçılannın im- kânlan çok; ama onlar yalnız- ca sesten ibaret. Hiçbir şekil- de korporel anlatımı kullana- mıyorlar, iök' gibi duruyoıiar sahnede, konuşuyorlar ve o seslerini de salıvorlar. SANATKULİSİ Şairler Kongresi'nden öyküler Mektuban esran 12. Dünya Şairleri Kongresi'ne davet edilen şairlerimiz arasında Özdemir İnce de vardı. înce'ye gönderilen davet mektu- bu 6 Eylül 1991 tarihini tasıyordu. Mek- tup postaya 10 Eylül 1991 günü saat 12.00'de Ankara Ulus Postanesi'nden ve- rilmişti. Özdemir İnce, mektubu 11 Eylül 1991 günü saat 13 10'daaldı. Davette öz- demir Ince'nin kongreye katılması, ister- se "insan, kâinat ve Allah" sevgisi tema- larını ele alan bir bildiri hazırlaması ve 10 Eylül 1991 gününe kadar yanıt vermesi is- teniyordu. Davet mektubu Sennur Sezer'in eline de aynı - ^ — ^ ^ — — ^ ^ - ^ ^ — . şekilde geç geç- mişti. Koskoca Kültür Bakan- lığı, yabancı şairlerin de ka- tıldığı koskoca bir şairler ku- rultayı düzenli- yor, şairlerden de bildiri hazır- l a m a l a r ı n ı kongreye bir- kaç gün kala istiyordu. Üste lik mektup şa- irlerin eline son katılma tarihinden bir gün sonra geçiyordu. Sabahat Kudret Aksal! Türkiye'nin önde gelen birçok şairi Dünya Şairleri Kongresi'ne çağnlmadı. "Kongreye Davet Edilen Türk Şairleri" başlığı altında gönderilen listede ise TRT Genel Müdürü Kerim Aydın Erdem'in adı da dikkati çekiyordu. Listenin yirminci sı- rasındaki ad ise daha da ilginçti: Sabahat Kudret Aksal, Türk şiirinin tanınmış tem- sücilerinden Sabahattin Kudret Aksal'ı Kültür Bakanlığı yetkililerimiz ya tammı- yorlardı ya da "kadınlaştırmaya" karar vermişlerdi. Kısa bir süre önce "Lodoslar Kenti" adıyla ilk şiir kitabını yayımlayan Füruzan da bakanlığın listesinde Firuzan adıyla yer ahyordu. Attila Ühan ise adırun her zamanki azizliğine bir kez daha uğra- mış, bakanlık listesinde Atilla tlhan adıy- la yer almıştı. Once siyaset lstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce dü- zenlenen "Poesium"dan sonra Kültür Ba- kanhğı'mn ABD'deki Dünya Kültür ve Sa- nat Akademisi'yle birlikte düzenledigi 12. Dünya Şairleri Kongresi de çeşitli tartışma- lara yol açtı. Kültür Bakanlığı, "Yunus edilmiştir" diyordu. Gelgelelim Dünya Şa- irleri Kongresi^ne katılacağı bildirilen ya- bancı şafrler listesinde Nobel Edebiyat Ödülü sahibi kimseye rastlanamadı. Lis- tedeki ilginç adlardan biri ise Yugoslav Aj- sa Zahirovic idi. Dr. Zahirovic, daha ön- ce dünya şairleri kongrderinden birinde Dünya Şairler Kraliçesi seçilmişti. Tabii akla hemen Tarabya'daki bizim kongrede de bir kraliçe seçilip seçilmeyeceği sorusu geliyordu. Talat S.Halman: l SA! 12. Dünya Şairleri Kongresi'ne davet edilen yabancı şairler listesinde insanın — — • — • — — — gözlcrinin faltaşı gibi açılmasına neden olan bir buyuk ad da vardı: Talat Sa- it Halman. Evet, yanlış okumadınız. Talat Sait Hal- man, Kültür Bakanlığı'ndan gönderilen ya- bancı şairler Fıinızan S.K.Aksal T.S.Halman Gökhan Mareş Emre'ye Saygı Kurultayı" adı verilen kongreye onca önem vermesine karşın Kül- tür Bakanı Gökhan Maraş, siyasi progra- mmın yoğun olduğu gerekçesiyle kongre- nin açıhşına katılmadı. Aslında bunda hakbydı da, çünkü Türkiye'de siyaset her zaman kültürün önünde gidiyordu. Şairler kraliçesi Kültür Bakanı Gökhan Maraş, 12. Dün- ya Şairleri Kongresi'nden bir süre önce ba- sına bir acıklama yaptı. Bakan Maraş, açıklamasında "...aralannda Nobel Ödülü sahibi veya Nobel'e aday olmuş tanınmış simalann yer aldığı toplam 493 şair davet listesinin 49. sı- _ _ _ ^ ^ ^ ^ ^ ^ _ ^ _ ^ rasında ve kar- ~ ~ ~ ^ " ^ ~ ~ " şısında ülke adı olarak USA, yani Amerika Birleşik Dev- letleri ile yer ahyordu. Gerçi Talat S.Hal- man ABD'de yaşıyordu, ama Kültür Ba- kanlığı yetkililerinin tanımadıkları anlaşı- lan Türk şairi Halman bir zamanlar Türki- ye Cumhuriyeti'nin Kültür Bakanlığı gö- revinde de bulunmuştu. Halman'ın bir özelliği de hem İstanbul Belediyesi'nin dü- zenlediği Şiir Forumu Poesium'a hem de Kültür Bakanlığı'nca düzenlenen Dünya Şairleri Kongresi'ne katılan tek şair olma- sıydı. Ama Talat S.Halman Poesium'a Türk şairi olarak, Dünya Şairleri Kongre- si'ne ise "Amerikan şairi" olarak kaülmıştı. Demirbanklı bankaatiyatrocularOmkman'ın'AhŞu Gençler'ini oynayacak Bankada hesap,sahnede rol yapanlar ASLI KAYABAL Bankaa tiyatrocular... Demirbank Ca- ri Hesaplarda görevli Levent Turan, kam- biyoda Ahmet Oğuz, muhasebede Fatih Korucu, pazarlamacı Gönül Kopan ile Şaban Kaygusuz ve bankanın genel mü- dür yarduncı sekreteri Birsen Yaman, her cumartesi günü Üsküdar'da bir araya ge- liyor ve hazırladıkları oyunun provala- nna katıhyorlar. Demirbank Genç Oyuncular Toplulu- ğu'ndan söz ediyoruz. Topluluğun kısa geçmişi üzerine bilgi almak için bankacı- tiyatrocular topluluğun yönetmeni Gül- şen Taraer ve Demirbank'ın organizas- yon ve eğitim müdürü Eşref Taştop'la bankanın Zincirlikuyu'daki merkezinde buluşuyoruz. Bankada yoğun bir iş günü. Birkaç masayı aşarak müdür Eşref Taştop'a ula- şıyoruz. Taştop bapkanın sosyal faaliyet kolunda çeşitli çalışmalar yapıldığını ak- tararak sözü yanında bizi bekleyen bankacı-tiyatroculara bırakıyor. Demirbank'lı oyuncuların kısa öykü- sünü topluluğun yöneticisi Gülşen Tamer anlatıyor: "Bankanın sosyal etkinlikler kolunda çeşitli çalışmalar yapüacağı du- yuruldu. Tiyatro ile ilgili başlangıçta 11 kişi başvurdu. Zaman içinde kopmalar oldn. 7 kişilik bir kadroyla calışmalara başladık." Demirbank Genç Oyuncular Toplulu- ğu'nun bir yılhk bir geçmişi var. Toplu- luk ilk kez geçen 30 haziran günü, Üs- küdar Musahipzade Celal Tiyatrosu'n- da, Cem Yalın'ın yazdığı "Orada Kimse \wr BUÎ" adlı oyunu sahnelemiş. Ikinci oyun 29 eylül günü, yine Üsküdar]daki sahnede yer alacak. Bu kez lurgut Özak- man'ın "Ah Şu Gençler"i seçilmiş. tki perdelik oyunun birinci sahnesinde aile- İer, ikinci sahnesinde gençlik ele alınıyor. Bu süreçte "boşanma", "alkolik baba". yartosu ve Ankara Birlik Tiyatrosu Ço- cuk Kolu'nda gorev almış. Bu arada Eşref Taştop araya giriyor. Taştop, "Bazı bankalar çeşitli sanatsal et- kinlikler için sponsorluk >apıyor. Bizim farkımız ilk kez bir bankanın kendi kad- rosunun bir tiyatro kolu kurmasında odaklanıyor" diyor. Bir diğer bankacı-tiyatrocu, genel mu- dür yardımcısının sekreteri Birsen Ya- man. Yaman, tiyatroyij ilk kez deniyor Geçen yıl kurulan Demirbank Genç Oyuncular Topluluğu, 29 eylül günü Turgut Özakman'm''Ah Şu Gençler'' adlı oyununu Musahipzade Celal Sahnesi'nde oynayacak. "sorumsuz gençler", "zorla evlendiril- mek istenen genç kız", "kaytaran öğren- ci", "üniversite kurbanı ögrenci" ana te- malar. Oyunda temel slogan, "her şeyin başı sevgü". Şimdiye dek pek çok kez sahnelenen oyuna Tamer'in kattığı yo- rum ne? Yönetmen, 'Bu kez Ah Şu Gençler' duygu yüklü. Bir tür kara mizah" diyor. Tiyatro tutkunu bankacı oyunculara dönüyoruz. Bu o>Tanculardan biri Levent Turan. Turan, "Arkadaşlar bir araya ge- lerek, kendi tçimizde bir calışma gerçek- leştirmeyi amaçladık" diyor. Levent Tu- ran'ın tiyatro sevgisinin 10 yılhk bir geç- mişi var. Daha öne Tevfik Gelenbe Ti- ve gerçek mesleğinin yoğun temposu içinde bir hobi şeklinde yürutüyor. Oyuncuların hepsi yoğun işleri nede- niyle aramızda değil. Hafta boyunca bankada "gerçek mesleklerini" yürüten bankacılar cumartesi günü Üsküdar'm yolunu tutuyor. Üsküdar Genç Oyuncu- lar Topluluğu'nun prova salonunda (es- ki belediye binası) ay sonunda sahnele- yecekleri "Ah Şu Gençler"in provaları- nı yapıyor. Calışma sabah 9.00'da başlı- yor, 16.00'ya dek sürüyor. Bankanın yoğun işgünü sürüyor. Top- luluk üyeleri 29 ekim sonrası anonim bir derleme olan "Canım KeloglarTı sahne- lemeyi programa almış. Temel amaç ti- yatroya gidemeyen çocuklann ayağına ti- yatroyu goturmek. Kreşlerden Çocuk Esirgeme Kurumu'nun \-uvalanna dek uzanan çizgide. İçlerinde tiyatro ateşi yanan bankacı- tiyatrocular gruplaşırken, banka yönet- menine bir öneri götürmüşler. Yönetim, topluluğun tasarılanna sıcak bakmış ve yeşil ışık yakmış. Şimdilik amaçlanan lo- komotif bir kadro kurabilmek ve yedi ki- şilik kadroyu daha da genişletmek. Top- luluk, dekor ve kostüm masraflannı ken- di olanakları ile karşılıyor. Ancak tıka- nan sureçlerde Demirbank da devreye gi- riyor ve maddi destek veriyor. Bankacı tiyatrocular arasında evli olanlar da var. Başlangıçta yakın çevre- leri ve dostlan, bütün gun bakımh giy- siler, kravatlı ve takım elbiseler içinde gördükleri ağırbaşh arkadaşları sahne- ye şortla çıkınca biraz şaşırmışlar. Ajna onlar durumlarından hoşnut. Onlara go- re hafta sonu maça gitmek yerine tiyat- ro ile uğraşmak çok hoş... Bu arada yoğun işi arasında fırsat bu- lup söyleşiye Ahmet Oğuz da katılıyor. Oğuz topluluğun en genç üyesi. 1970 do- ğumlu. Ona göre de tiyatro bir deşarj yo- lu ve psikolojik bir hobi. Peki bankacıhk ile tiyatro arasında ne tür bir ilişki kurulabilir? Hemen hepsi aynı düşünceyi paylaşıyor: "Banka ha- ta affetmiyor. Bankada herhangi bir rolü unutmak güç olaylara neden olabilir." 'Çıplak Süah' rekor kırıyor • Kültür Servisi — Yönetmenliğini David Zucker'ın üstlendiği, başhca rollerini Leslie Nielsen ile Priscilla Presley'in paylaştıkları "Çıplak Silah ıki Buçuk" niminin Türkiye sinemalanndaki 25 günlük gişe hasılatı bir milyar 600 milyon lirayı buldu. İlk bölümü Iran'ın tepkisi üzerine gösterimden kaldırılan komedi fîlmini bu süre içinde 200 bini aşkın kişi izledi. Ajda Pekkan Bostancı^da • Kültür Servisi — Yedi yılhk bir aradan sonra yeniden sahneye dönen Ajda Pekkan, 20 eylül cuma gününden itibaren Bostancı Gösteri Merkezi'nde sahneye çıkacak. Bostana Gösteri Merkezi'nde dokuz konser verecek olan Ajda Pekkan'a, Türhan Yükseler yönetimindeki özel orkestranın yanı sıra üç kişilik lokal, altı kişilik de dans grubu eşlik edecek. TÜRSAV'dan acıklama • Kültür Servisi — Türk Sineması Vakfı (TÜRSAV) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Gür, Türk sinemasına hizmet verenleri ilgilendirecek bir açıklamada bulundu. Türk sinemasuun içinde bulunduğu ekonomik krizin tüm sinema çahşanlarını etkilediğini beürten Gür, "Vakfımız sinema mensuplanna bir sağhk hizmeti sunma kararı almıştır. Bu karar ve yapılan çalışmalar sonucunda tüm sinema mensuplanna, Türk Kalp Vakfı'nda ücretsiz olarak kalp ve damar sağlığı muayene, teşhis ve tedavi hizmetlerinden yararlanabilme imkânı sağlanmıştır" açıklamasında bulundu. Kansu'nun resimleri • tSTANBUL (tÜHA) — Filiz Kansu'nun resim sergisi 20 eylül tarihinden itibaren The Marmara Oteli "Brasserie" Salonu'nda ,, (,V sergilenecek. Filiz Kansu, — figür çalışmalarında rengin örtücü değerlerine ağırlık vererek fıgürün dış dünya ile yakınlaşmalarını, uzaklaşmalannı ve ilişkisini soyut bir dille aktanyor. The Marmara Oteli'nin "Brasserie" salonundaki sergiden önce 1988 yılında Neriman Erkut Sanat Galerisi'nde, 1990 yılında da Mid Sanat Galerisi'nde kişisel sergileri yer alan Filiz Kansu, 1992 yıhnda Side Arkeoloji Müzesi'nde gerçekleşecek 4. kişisel sergisinin çalışmalannı sürdürüyor. Sergi, 20 kasıma dek açık kalacak. Halman'ın bildirisi • İSTANBUL (AA) — Prof. Talat Halman, 12. Dünya Şairleri Kongresi'nin ikinci gününde yaptığı konuşmada, "Yunus Emre, modern çağda yaşayan birçoğumuzu utandıracak bir şairdir. Çünkü düşüncelerini kategorize etmemiştir" dedi. Prof. Halman, toplantıya sunduğu "Yunus Emre" konulu bildiride, 13. yüzyılda yaşayan şairi bugüne getiren itici gücün, hümanizması olduğunu belirtti. Prof. Talat Halman, "Yunus Emre, Türk şiirinin ilk hümanisti olmuştur. 'Yunus Emre' oratoryosu • Kültür Servisi — Dünya Kültür ve Sanat Akademisi'nin Kültür Bakanlığı ile birlikte düzenledigi "Yunus Emre'ye Saygı Kurultayı" kapsamında lstanbul Devlet Opera ve Balesi 18 eylül çarşamba akşamı saat 21.30'da Atatürk Kültür Merkezi'nde A. Adnan Saygun'un "Yunus Emre" oratoryosunu seslendirecek. Orkestrayı devlet sanatçısı Hikmet Şimşek'in idare edeceği, korosunu Gökçen Koray'ın çalıştırdığı oratoryoyu soprano Leyla Demiriş, mezzosoprano Işın Güyer, tenor Erol Uras ve bas Atilla Manizade yorumlayacak. İNGİLİZCEYİ 8 AYDA KONUŞUN Sizi Amerikalı dostlanmızla tanıştıralım. 349 59 38
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle