Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 EYLÜL 1991 DIŞ HABERLER CUMHURtYET/11
Magrip'ten
Filistin'e destek
• CASABLANCA (AA)
— Magrip Arap Birliği
(UMA) uyesi ülkeler,
Filistin halkına tam destek
vererek, Israıl'ın ışgal
topraklarında izlediğı nufus
siyasetini kınadı. Fas,
Libya, Tunus, Cezayir ve
Moritanya'dan oluşan
birliğin onceki gunden beri
surdurduğü zırvenin
kapanışında yayınlanan
ortak bildırıde, Filistin'in
başkentı Kudus ile bir
devlet olarak kurulması ve
FKÖ'nun bu devletin tek ve
yasal temsilcısı olması
hakkına da destek verildıği
ifade edildı. Gözlemciler
UMA zirvesinin, ABD
Dışişleri Bakanı James
Baker'ın îsraıl temaslarına
rastlamasına dikkat
çekiyorlar.
Pravda,
yardım istedi
• MOSKOVA (AA) —
SSCB'de geçen ay yıkılan
Komünist Parti rejiminin 74
yıl sureyle sozculüğünu
yapmış olan Pravda
gazetesı, Başkan Mihaıl
Gorbaçov'a başvurarak
"acil destek" istedi.
Pravda'nın dunku sayısının
ilk sayfasında yer alan
"Yoldaş Başkan Gorbaçov'a
Çağn" başlıklı bildiride,
1945 yılından beri "Partiye
ve ulkeye yuz milyonlarca
ruble kazandırmış olan"
Pravda gazetesinin "hukuki
temelden yoksun bazı
kararlar sonucu" tüm mal
varhğından yoksun kaldığı
hatırlatıldı ve Başkan
Gorbaçov'un bu soruna bir
çözum getirmesi istendi.
Hameney'in
uyarısı
• TAHRAN (AA) — lran
dini liden Resim Ayetullah
Ali Hameney, Cuma
Imamları'nı İslam
duşmanlannın kulturel
saldınlarına karşı uyardı.
Dini lider, İslam
duşmanlannın, sinsi
saldırılarının hedefinin genç
nesil olduğuna da dikkati
çekerek, "Gençlerı, çeşıtlı
propaganda yontemleri ile
etki altında bırakmak
istiyorlar. Bu yolla onları
Islamın kutsal değerlerine
yabancı kılmak
arzusundalar" dedi.
Marksıst sistemın
çokuşunün ardından
Amerika liderliğinde bir
dunya imparatorluğunun
kurulma surecıne gırildiğini
kaydeden Ayetullah
Hameney, bu oluşuma
yalnızca Islam'ın karşı
çıktığını da vurguladı.
Cuellar ve
rehineler
• NEVV YORK (AA) —
BM Genel Sekreteri Perez
de Cuellar, Ortadoğu'da
Batılı rehineleri ellerınde
bulunduran kişılerle
haberleşmekte guçluk
çektiğinden yakındı.
Cuellar, dun BM başkanlığı
toplantısına girerken
gazetecilere >aptığı
açıklamada, hâlâ
rehinelerin yakında serbest
bırakılacağı umidıni
koruduğunu belirterek
"Denemeye devam
edeceğim ve başarıh
olacağıma ınanıyorum"
şeklınde konuştu.
Honecker'in eşi
yardım istiyor
• BERLİN (AA) —
Demokratik Almanya eski
Devlet Başkanı Erich
Honecker'in eşının, SSCB
Devlet Başkanı Mihail
Gorbaçov'dan devrik liderin
Almanya'ya iade
edilmemesini istediği
bildınldi. Alman Bıld
gazetesinin bir Moskova
kaynağına dayanarak
verdıği haberde,
Honecker'in eşinin
Gorbaçov'a gonderdiğı bir
mektupta Almanya'ya
dönuş tehdidınin eski lidere
intihar etmeyi ciddi biçimde
düşundurduğunu ıfade
ettiğinı duyurdu. Mektupta
Margot Honecker
Gorbaçov'dan, 79 yaşındaki
eski liderin sağlık
durumunun son derece
kötu olduğunu belirterek,
eğer SSCB'de daha fazla
kalmasına ımkân yoksa
kızının yanına Şili'ye
gitmesine izin verilmesinı
istediği kaydedıliyor.
SBKFnin çöküşü, Batı Avrupa'daki komünistpartüeri güç duruma soktu
Avrupa komünizmi zorda
Batı Avrupa'da önde
gelen beş komünist
partisi arasında
yalnızca Ispanyol
Komünist Partisi,
fazla yıpranmadan
konumunu
sürdürüyor.
Dış Haberler Servisi — Mos-
kova'daki darbe girişiminin ba-
şarısızlığa uğraması ve Sovyet
Komünist Partisi'nin çöküşü,
Batı Avrupa'daki komünist par-
tileı inin de rafa kaldınlmalan-
na henüz neden olmadıysa da
onlan gerçekten çok zor durum-
da bıraktı. The Economist der-
gisinde yer alan bir yazıda beş Av-
rupa KP'sinin durumları irdelendi.
• Italya'da, şimdi adı Demokratik Sol
Parti olan eski Komünist Parti üyeleri,
beklenildiği gibi darbeye karşı çıktılar.
Hatta liderleri Achille Occhetto "Ger-
çek komunizm oldu, gomüldu ve biz de
bundan hoşnutuz" diye bir beyanat ver-
di. Italyan komünistleri otuz yıldır za-
ten Kremlin'i dınlemiyorlardı. 1976 ge-
nel seçimlerindeki yüzde 34'luk oy ora-
nı 1987'de %26'ya, geçen yılki yerel se-
çimlerde ise yuzde 19.4'e duşen partinin
uyeleri Alman Sosyal Demokratlan'na
MARCHAIS AJNGUTTA OCCHETTO
Katı tutuma devam En iyi durumda
benzeme cabasındalar ve bunun, durum-
lannı duzelteceğine ınanıyorlar. Böyle
duşunmeyen muhafazakârlar ise parti-
den ayrılarak Komünist Canlanış Par-
tisi'ni kurdular ve Moskova'daki darbe-
ye destek verdiler.
• Fransa'da KP karmakanşık. 71 yaşın-
daki lıder Georges Marchais darbe sıra-
sında Gorbi'nin görevden alınışımn 'ka-
bul edilemez' olduğunu söylemekle ye-
tinmış ve Yeltsin'ı ukala ve tahammul
edilmez biri olarak nitelendırmışti.
Marchais, Charies Fiterman önculuğün-
deki yenilik yanlılannın tum Politburo'-
Darbeye karşı çıktı
nun istifası talebini sert bır şekilde red-
dettı. 1945-70 arası düzenli olarak yuz-
de 20 dolayında oy alan Fransız KP'si
1988'de yuzde 11.3'e kadar düştü. Bu-
gun bunu bile alacakları şupheli.
• Portekiz'in 'antik' KP'sinin liderleri
Moskova'daki darbeyi 'karşı-devrimi
durdurma çabası' olarak nitelendırmış
ve Yeltsin'in Sovyetler Birliği'ni tehdit
ettiğini soylemişlerdı. Bu açıklama ta-
banda öyle şiddetli bir tepki yarattı ki
yetkililer daha sonra 'yanlış
anlaşıldıklanm' açıklamak zorunda kal-
dılar. Partinin genel seçimlerdeki oy ora-
nı surekli düşmekte. Bu oran
1983'te yuzde 18.2'yken 1985'te
15.5, 1987'de ise 12.2'ye kadar
indı.
• Yunan komünistleri darbeye
karşı çıkan sol koalisyon ile o!a-
yı 'kamu düzenine olumlu bir
döniiş' olarak tanımlayan Mos-
kova yanlısı Komünist Partisi
(KKE) arasında bölünmüş du-
rumda. 300 kişilik parlamento-
da sol koalisyonun 11, KKE'nin
8 sandelyesi bulunuyor. 80'lerde
yuzde 12 olan toplam oy oran-
ları ise geçen yıl yüzde 9'a düş-
müştü.
• Batı Avrupa'da yalnız îspan-
ya'da komünistler iyi durumda
görünüyor.
Diğer partilerle beraber sol ittifakta yer
alan partinin lideri Julia Anguita, Baş-
bakan Felipe Gonzalez'in sosyalızmini
fazla silik bulanlardan destek görüyor.
Sol ittifak, darbenin ezilmesınden mem-
nun olmuş, ama Yeltsın'i de 'Çarcı' ola-
rak tanımlamıştı. İttifak oylarını arttı-
nyor: 1986'da parlamentoda 7 (Vo 4,6)
temsilciye sahipken 1989'dabunu 17'ye
("t 9,1) çıkarttı. Ancak Başkan Angui-
ta KP'yi fesh edip sol ittifakı bir parti-
ye dönüşturmeyi reddediyor ve "Komü-
nist olan komünist kalır" diyor.
İTİPOLİTİKADA
ABD Dışişleri Bakanı Baker, Ismü'i ikna etmeye çalışıyor
Filistin düğümü çözülemiyorBaker dün îsrail Başbakanı Izak Şamir ile
görüştü. Baker ve Şamir görüş ayrılıklannm
sürdüğünü söylediler. Görüş aynhkları,
Filistinlilerin Barış Konferansı'ndaki temsili ve
ABD-İsrail arasındaki kredi anlaşmazlığı
konuları üzerinde odaklanıyor.
Dış Haberler Servisi — Orta-
doğu Barış Konferansı'nın top-
lanması konusundaki temasları
çerçevesinde Israil'de bulunan
ABD Dışişleri Bakanı James
Baker, "Bazı konularda ileıieme
sağlandı. ancak hâlâ çozuleme-
ven bazı probleraler var" dedi.
Üzerinde anlaşma sağlanama-
yan konuların, Filistinlilerin
temsili ile ABD ile İsrail arasın-
daki kredi anlaşmazlığı olduğu
bildiriliyor.
İsraü'e onceki gün vanşında
çuruk domateslerle karşılanan
Baker, dun israil Başbakanı
tzak Şamir ve ışgal altındaki
topraklarda yaşayan Filistinlile-
rin temsilcileri ile göruştu. Ba-
ker, Şamir'le yaptığı goruşme-
den sonra gazetecilere "Şu an
bir fırsat yakaladık. Bazı konu-
larda ilerleme sağladık, bazıla-
rında sorunlar duruyor" dedi.
Şamir de 90 dakika suren gö-
ruşmeyle ilgili olarak "Birçok
konu üzerinde yeni görüşmele-
re gerek var" diye konuştu. Şa-
mir, ABD Başkanı George
Bush'un, İsrail'e verilmesine kar-
şı çıktığı 10 milyar dolarlık kre-
di ile ilgili göruş ayrılıklannm
surduğünu soyledı.
Bush, Ortadoğu Barış Kon-
feransı'nın toplanabilmesi için
tsrail'in yeni adımlar atmasını ve
işgal altındaki topraklara yeni
yerleşim yerleri kurmamasını is-
temişti.
Baker, dün ayrıca ışgal altın-
daki topraklarda yaşayan Filis-
tinlı liderlerle göruştu.
Baker ile bir araya gelen uç
Fıhstınli lıderden Faysal Hüsej-
ni, 3.5 saat suren goruşme so-
nunda yaptığı açıklamada, ABD
Dışişleri Bakanı ile bir guvence
mektubu üzernde çalıştıklannı
soyledı. Huseyni, Baker'ın
yardımcılarının hazırladıkları
mektubun, ABD ile Filistinlıler
arasında Ortadoğu Barış Konfe-
ransı konusunda varılacak an-
laşmanın sınırlarını belirleyece-
ğini ifade etti.
Huseyni, "Olumlu sonuçlar
almayı ümil ediyoruz" diyerek
"Şu ana kadar istediğimiz so-
nınları çözebilmiş değiliz" şek-
linde konuştu.
Öte yandan Baker'ın progra-
mında değişiklık yppıldığı, bu-
gun Şam'a, yarın da Amman'a
gideceği bildirıldi.
Kudus'teki Amerıkan heyetin-
den dun alınan bilgiye göre per-
şembe gecesinı Amman'da geçı-
recek olan Baker, ertesı gun
Washıngton'a dönecek.
AzERBAYCAN
'Karabağ'ın
özerkligi
kaldırılmalr
BODRUM (AA) — Azerbaycan Halk
Cephesi'nin ıki numaralı adamı Tevfik
Kasımov, Azerbaycan'ın bağımsızlık ka-
rarından korkan Enneni çetelerinin, sal-
dırılannı arttırdığını bildirdi.
Halk Cephesi Başkanı Ebulfeyz Ali-
yev'in dış ve iç ıhşkılerden sorumlu yar-
dımcısı olan ve aynı zamanda, Sovyet
Parlamentosu'nda "Bağımsız
Azerbaycan" adlı halk cephesi demokra-
tik fraksiyonu milletvekillerinin başkanı
olan Kasımov, Ermeni çetelerin, Azerbay-
can'ın Dağlık Karabağ ve Geranboy böl-
gelerinde Azerilere saldırılarını değerlen-
dırdi.
Ermenilerin, Azerbaycan'ın bağımsız
olması ve kendi ordusunu oluşturmasın-
dan korktuklannı belirten Kasımov, "Er-
meniler, şu anda Azerbaycan'a karşı as-
keri üstünlüge sahip olmalanndan yarar-
lanarak Dağlık Karabağ ve diğer bazı
kentlerin yeniden Ermenistan'a katılma-
sına çabalıyorlar" dedi. Kasımov, Azer-
baycan'ın tek çıkış yolunun, Dağlık Ka-
rabağ'ın cumhuriyet statusünun lağvedil-
mesi olduğunu söyledi.
Kasımov, şu andaki Azerbaycan yöne-
timinin Sovyet merkezi yönetimiyle bü-
tün sıyasi ilişkileri kesmek istemediğini,
ancak kendilerinin, Sovyet cumhuriyet-
leriyle sadece iktisadi ilişkilerin kalmasına
taraftar olduklannı anlattı. Kasımov, bu
konuda şunlan soyledi:
"Azerbaycan'ın kendi ordusunu kur-
ması gerekir ve böylece, Sovyet cumhu-
riyetleri arasında Azerbaycan'ın da uye
olacağı NATO tipi bir guvenlik birliği
oluşturulabilir. Azerbaycan vonetiminin,
konfederasyon şeklinde bağımsızlık iste-
gini kabul etmiyonız. Bu, tam bağımsız-
lığa imkân vermeyecektir."
Muhalefet lideri Çanturia, tutuklanmadan once başkent Tiflis'te dnzenlenen gösteride konuştu. (Fotoğjaf: REUTER)
Gürcü lider tutuklandıDış Haberler Servisi — Sovyetler Birliği'nin Kafkasya
cumhuriyetlerinden Gurcistan'da gerginlik giderek
tırmanıyor. Devlet Başkanı Zviad Gamsahurdia,
aleyhinde duzenlenen gösterilerin yaygınlaşması uzerine
muhalefete karşı sert önlemlere başvuruyor.
Muhalefetteki Ulusal Demokratik Parti'nin lideri Gia
Çanturia, Gamsahurdia'nın emri uzerine onceki gece
tutuklandı. 32 yaşındaki muhalefet liderinin onceki gece
iki yardımcısı ile birlikte Moskova'ya gitmek uzere
uçakla Tiflis'ten aynldığı, ancak uçağm 40 dakikalık bir
uçuştan sonra Tiflis havaalanına geri döndüğü bildirildi.
AJana ındikten sonra uçağa giren bir grup sivil polisin
muhalefet lideri Çanturia'yı tutukladığı kaydedildi.
Çanturia, tutuklanmadan birkaç dakika önce AFP'ye
yaptığı açıklamada, Moskova'ya ABD Buyükelçisi
Robert Strauss ile görüşmek üzere giuiğini belirtti.
Tiflis'te Gamsahurdia aleyhine onceki gun duzenlenen
gösteriye yaklaşık 20 bin kişinin katıldığı bildirildi.
Gamsahurdia yanhlarının düzenlediği karşı gösteriye ise
yaklaşık 8 bin kişinin katıldığı belirtildi. Iki grubun
karşılıklı olarak Gamsahurdia aleyhine ve lehine
sloganlar atması uzerine ortamın gerginleştiği, ancak
polisin grupları ayırmak için oluşturduğu iki sırah
kordonun bir çatışmayı önlediği kaydedildi. Devlet
Başkanı aleyhine duzenlenen gösteride bir konuşma
yapan eski Başbakan Tenguiz Sigoua, Gamsahurdia'nın
üç yardımcısının Mihail Gorbaçov'a karşı gerçekleştirilen
başansız darbenin gecesinde cunta hderi Genadi Yanayev
ile görüşerek destek vaat ettiğini söyledi. Darbe gecesi
görevinden istifa eden Sigoua'nın son günlerde atılım
yaparak en önemli muhalefet liderlerinden biri haline
geldiği bildiriliyor.
Kafkasya'da banşın anahtan Ankara'da
KEREM ÇALIŞKAN
Kafkasya kaynıyor. Sovyetler Birliği-
nde "imparatoriuğun" çözülmesi, cum-
huriyetlerin yeni ve gevşek bir konfede-
rasyonda birleşmesi sureci içinde Kafkas-
ya'da bin yıllık kavgalar yeniden alevle-
niyor. Son bir-iki gün içinde Azen-
Ermeni çatışmasında ölenlerin sayısı
50'ye yaklaşıyor. Gürcistan iç savaş at-
mosferinde bir "barikaüar ülkesi"ne dö-
nuştü. Gurcu-Oset ve Abaza gerginlik-
leri de zaman zaman sertleşen çatışma-
larla surüp gidiyor.
Doğu'daki "Berlin Duvan" yıkılınca
Turkiye birden, Osmanlı Imparatorlu-
ğu'nun son dönemlerinde donup kalmış,
70 yıldır unuttuğu bir Kafkas milliyet-
ler mozayiğinin ateşinde ısınmaya baş-
ladı.
Dışişleri çevreleri de temkinli bir şe-
kilde Sovyet Türkleri üzerine yeni yak-
laşımlar, ilişkileri geliştirecek mekaniz-
malar oluşturmaya başladı. Bunlar ge-
rekli ve olumlu adımlar.
Ancak Türkiye'nin bugün çok gecik-
meden yapması gereken bir şey var:
"Kafkasya için bir barış planı
geltştirmek" ve bu projeyi ilgili tarafla-
ra fikir duzeyinde iletmek. Çünku Kaf-
kasya'da giderek kızışan çatışma orta-
mında, yatıştıncı barış ve istikrara gö-
turebilecek duşunce ve rüzgârlar estirme
şansı bugün Moskova'dan çok Ankara-
ya yakındır. Ve Ankara, temkinli tutu-
munu terk etmeden, bu konuda (Baltık-
ın tanınmasında olduğu gibi) inisiyatifi
ABD ve Batılı güçlere bırakmadan, ha-
rekete geçebilecek bir tarihi birikim ve
role sahiptir.
SSCB'den bağımsızhklannı ilan eden
Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan gi-
bi yeni devletlerin tanınıp, tanınmama-
sının, bu konudakı zamanlama kaygıla-
rının Kafkasya için "Jbanş projesi" oluş-
turmakta fazla önemi yoktur. Çunkü bu
yeni devlet ve cumhuriyetlerin bağımsız-
lığı, bugunden yarına gerçekleşecek bir
olgu değil, bir süreç meselesidir. Turki-
ye bu konuda en azından Sovyet Halk
Temsilcileri'nin takındığı "esnek tutum-
'u izleyip "yeni ülkelerin bağımsızlıkla-
nnı ilke olarak tanıyıp" mesajını verir ve
gerisini zamana bırakır.
Fakat "Kafkas Banş Planı" bugunden
ortaya atılması ve gelecek yıllarda yavaş
yavaş işlenip, ısıtılması gereken bir pro-
jedir. En azından Karadeniz Ekonomik
Topluluğu ve ona giden sureci pekiştire-
cek bir siyasi adım olarak ele alınmalı-
dır.Türkiye,Kafkasya'da şu anda çeşitli
gerginliklere taraf olan Azeri, Ermeni,
Gurcu yöneticilerle, Ru«;ya Federasyonu
ve (hâlâ belli bir merkezi otoriteyi tem-
sil eden) Yüksek Sovyet Başkanlık Kon-
seyi'ne çağnda bulunarak, Kafkasya'da
barış ve istikrar için "göriışmeler" yapıl-
masım önerebilir. Üstelik Türkiye, Azeri-
Ermeni çatışmasının odak noktaların-
dan olan Nahcıvan Özerk Bölgesi ustün-
dekı tarihi "garantor" statüsü nedeniy-
le, böyle bir çağrıyı diplomatik çerçeve-
ye oturtabilir.
Türkiye, uzun vadeli, stratejık düşun-
mek zorundadır. Çatışma içindeki bir
Kafkasya, Türkiye'nin Orta Asya'daki
Türki cumhuriyetlere dönuk kulturel, ti-
cari, politik bağlantılannı zora sokacak-
tır. Barış içindeki bir Kafkasya ise Tür-
kiye'nin yalnızca ticari hamlesini destek-
lemekle kalmayacak, aynı zamanda 20.
yüzyılın sonunda patlak veren "milliyet-
ler çaüşması" konusunda, çağdaş çözum
ve yaklaşımlar üretme, model yaratma
olanağına kapılan açabilecektir.
Moskova, Kafkasya'ya "banş ve istik-
rar getirme" şansını giderek yitirmekte-
dir. 70 yülık sistem, Kafkasya'ya son ola-
rak yine tanklarla girmiş ve katliam iz-
leri bırakmıştır. Çözulen Sovyetler'de
Moskova'daki psikoloji "Bırakalım Kaf-
kasya'daki barbar halklar birbirini yesin"
şeklindedir. Bundan sonra kıyıma uğra-
yan Ermeni, Azeri, Gurcu ya da Osetle-
ri kurtarmak için Kızılordu birliklerinin
fazla gönüllu olacağı sanılmamalı.
Azerbaycan'da sokaktaki insan
"Türkiye Ermenileri dövsün, bizi kurtar-
sın" havasındadır. Ermenistan Turkiye^
den hâlâ korkmakta ve çekınmektedir,
ancak bazı Ermeni yöneticileri yavaş ya-
vaş kalıcı banşın Türkiye ile dostluktan
geçtiğini kavramaya başlıyorlar.
Bölgede çeşitli milliyetler ve dinler ara-
sındaki duşmanlıklar oldukça eskidir.
Bugunden yanna çözülecek gibi değildir.
Uzun vadeli, insani, barışçı, ekonomik
ilişkilere, özel 'kültürel' çabalara gerek-
sinim vardır.
SORUNLAR
ERGUNBALa
Sosyal Demokrasi
Ekonomısinde önemli bir durgunluk, hatta gerileme görü-
len İsveç'teki seçimlerde sosyal demokratların yenılgıye uğ-
raması, kapitalizmin kriz dönemlerinde sosyal demokrasinin
konumunu gündeme getırdi.
Avrupa'da sosyal demokrasi 1914'e kadar örgütlenmiş
Marksizm anlamına geliyordu. 1917 Ekim Devrimi'nden sonra
ise örgütlenmiş reformizm niteliğinı kazandı.
Alman, Fransız ve Avusturyalı sosyal demokratlann (Mark-
sistler), 1914'te savaş kredileri için burjuva partilerle birlikte
oy kullanmalan, yalnızca uluslararası proletarya dayanışması
hayalinı yıkmakla kalmıyor, sosyal demokrasinin burjuva dev-
letten bağımsız bir güç olarak rol oynayabileceği inancı da
son buluyordu.
Lenin, 1918'de 'Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin adını
Komünist Partisi olarak degiştirirken 'ışbirlikçi' diye niteledi-
ğj sosyal demokrat partilerle tüm köprüleri atıyor, aynı yıl
'Üçüncü Entemasyonal'i kuruyordu.
Marksist kökenli olan, 1917'den ıtibaren reformızmle eşan-
lamlı kabul edilen günümüzün Batılı sosyal demokrat parti-
leri özellikle İskandinavya ülkelerinde, uzun süre gelenek-
sel sosyalizmin yerini tutan örgütler olarak kabul edildıler. İs-
kandinav sosyalizmi ya da İsveç sosyalızmi' deyışlen, kuzey
ülkelerine özgü, başarılı bir modeli simgeliyordu. Sosyaliz-
min refah ve toplumsal eşitlik gibi geleneksel hedeflerine,
üretim araçlarının kamulaştırılması gibi geleneksel sosyalist
yöntemlere başvurmava gerek kalmadan ulaşmak mümkün
oluyordu. Sosyal demokrasinin refah devletı, klasık sosya-
lizmin vaat ettıği şeyleri kitlelere sunabiliyordu. Kapitalizm,
sosyal demokrasi aracılığı ile geleneksel sosyalizmin yöntem-
lerını (üretim araçlarının toplumsal mülkiyeti) kullanmadan,
sosyalist hedeflere ulaşabilıyordu.
İskandınav modellerı, özellikle İsveç modeli uzun süre bu
gorüşün başarılı örneklen olarak sahnede boy gösterdiler.
Ancak üzerinde fazla durulmayan bir nokta vardr Sosyal
demokrasi, kapitalizmin alternatıfı değıl, tamamlayıcısıdır.
Sosyal demokrasinin stratejisi, kapitalist ınekten sağılan sü-
tün, mümkün olduğunca adil biçimde dağrtımını sağlamak,
paylaşımda hakkaniyet ilkesini göz önünde tutmaktır.
Kapitalist inek sağlıklı olduğu, bol süt vermeye devam et-
tiği sürece bu politika iskandınav ülkelerinde olsun, Federal
Almanya'da olsun başarılı sonuçlar vermiştir.
Ancak kapitalist inek hastalanıp, sütten kesildiği zaman ne
olacaktı?
Sosyal demokrasi, kapıtalızme alternatif bir üretim strate-
jisi değıl, kapitalızme bağımlı bır dağıtım ve paylaşım strate-
jisi üzerinde kurulu olduğundan, kapitalist ineğın hastalan-
dığı dönemlerde çogunlukla zorlanmış, ya yerını sağ parti-
lere terk etmtş ya da kendisı sağ polıtıkalar izlemek zorunda
kalmıştır. Nıtekim İngiltere'de ekonomik kriz, Işçı Partisi'nin
yerıne Thatcher'ın muhafazakârlarını getırmiş, Yunanistani
da PASOK, Fransa'da Mitterrand'ın sosyalistleri, İspanya'da
sosyalist Gonzalez hükümeti ise ıktidara geldikten sonra se-
çim kampanvaları sırasında yaptıklan vaatlerın, attıkları slo-
ganların çok sağına düşen polıtıkalar ızlemişlerdir.
Sosyal demokrasi, kapitalizmin kriz döneminin değil, yük-
selış ve refah döneminin doktrinidir. Kriz dönemlerinde, yar-
dırncı olmak yerne kapitalızme ayak bağı olabilir. Çünkü ka-
pitalizmin, iyileşmek için kendine özgü acı ilaçları ıçmesini
ya da daha doğru bır ıfade ile kitlelere içırmesıni engellemeye,
tedaviyi yumuşatmaya çalışır. Bir üretim değil, dağıtım ve pay-
laşım stratejisi olduğundan, hastalığın tedavisi için alterna-
tif ılaç sunmakta zorlanır.
Sosyal demokrasi, kapitalist toplumdaki çelışkileri yumu-
satır, (kapitalist ineğin sağlığının yerinde olması koşulu ile)
ama kapitalizmin tüm reformlara karşın eşitsızliği arttıran iç
dinamiğinı ortadan kaldıramaz. Söz gelişı, kuzeyle güney
arasındaki ticaret hadlerinin sürekli güney aleyhinde bozui-
masını, kuzeyin zenginleşirken güneyın fakirleşmesini sos-
yal demokrasi engelleyememiştır.
Sosyal demokrasinin yöntemi reform, kullandığı araç ise
devletiir. Bu bağlamda, devletin görevlen, yetkıleri ve sorum-
luluklan sürekli artmış, 'refah devleti' bu süreç içinde 'bü-
rokratık refah devletine' dönüşmüştür International Herald
Tribune'un Stockholm muhabiri, gazetenın 14-15 eylül tarihli
sayısında çıkan haberinde, "İsveç halkı, 'Büyük Bıraderden'
hoşnutsuzluk duyuyor" dıyordu.
Sosyal demokrasi, yükselme dönemındeki kapitalizmin 'in-
sancıl yüzüdür.' Ama bunalıma düşmüş kapitalizm için ço-
ğu zaman bir lüks, fazla ağırlıktır.
tRLEŞMtŞ MİHFTLER
lfeni bir genel
sekreter
aranıyor
ŞEBNEM ATİYAS
NEW YORK — BM 46. Ge-
nel Kurulu dun açıldı. Yeni ge-
nel kurulun gündemindeki en
onemi konulardan biri BM Ge-
nel Sekreteri Perez de Cuellar-
ın emekliye ayrılması ve yerine
yeni bir genel sekreter seçilme-
si. Yeni genel sekreter adayları
arasında Cuellar kadar Kıbrıs'ı
yakından tanıyan ve temkinli
tutumuyla un yapan biri yok.
Bu nedenle yeni genel sekreter
seçimi Türkiye'yi yakından ilgi-
lendiriyor.
Genel sekreter adayları ara-
sında liste başında bulunanlar-
dan biri Prens Sadreddin Ağa
Han. lran kökenli aristokrat
Ağa Han, Batı'nın en çok des-
teklediği adaylardan. Perez de
Cuellar'ın BM Genel Sekreterli-
ği'ne seçildiğı 1981 yıhnda Ağa
Han'ın kaybetmesinın nedeni
Sovyetler Birliği'nin vetosu ol-
du. Afganistan'da Sovyet as-
kerlerinin çekilişi sırasında BM
yardım ekibinin başını çeken
Sadreddin Ağa Han, Körfez sa-
vaşı sırasında Irak'takı BM yar-
dım operasyonunu da yönlen-
dirdi.
Boutros Ghali
BM'de aynı şekilde güçlu
olan bir başİca aday Mısır'ın es-
ki Başbakan Yardımcısı Bout-
ros Ghali. Ghali, İsrail-Mısır
arasında yapılan Camp David
Anlaşması göruşmelerinde ak-
tif rol oynamasına rağmen Ağa
Han gibi guçlü bir Amerikan
desteğıne sahıp değil. Ancak
Korfez savaşı nedeniyle Arap
dunyasında BM'ye karşı oluşan
rahatsızlık 68 yaşındaki Arap
aday Ghali'nin şansını arttırı-
yor.
Guvenlik Konseyi'nin veto
sahibi Batılı uyesi İngıltere'nin
tercihi ise Norveç Başbakanı
Harlem Brundtland. Eğer
Brundtland kazanırsa BM'nin
ilk kadın genel sekreteri olacak.
Türkiye açısından
BM ust duzeyde Türk diplo-
matlan, Ağa Han ya da Ghali
gibi adaylann Kıbrıs meselesi-
ne yaklaşım açısından daha ter-
cih edilir olduğunu vurguluyor.
Kuzeyli adaylann güneyi algıla-
makta zorlanabileceğini kayde-
den dıplomatlar, "Cuellar'ın
temkinliliği genel sekreterlik
rütbesine hak kazanan adayiar-
da olması gereken bir temkin-
liliktir. Uluslararası diplomasi-
de yelerince deneyim sahibi
herkes bu konunun uzun yılla-
ra mal olduğunu, son derece
karmaşık ve zor olduğunu
bilir" şeklinde konuşuyorlar.
46. Genel Kuml'un diğer ge-
nel kurullardan en önemli far-
kı, Sovyetler Birliği'nin çözül-
mesi ve Körfez savaşı sırasında
yerleşen ve ABD'nin başını çek-
tıği uluslararası yeni dengeler ya
da Amerikan Başkanı Bush'un
deyimi ile yeni dunya düzeni.
Yeni dünya düzeninin BM bina-
sı çevresindeki en somut görün-
tusu ise yeni bayraklar. Bunla-
rın başında iki ayrı Kore, üç
Baltık ulkesi geliyor. Dün genel
kurulun ilk günunde BM yedi
yeni uye sahibi oldu. Kuzey ve
Guney Kore, Mikronezya,
Marshall Adaları, Estonya, Lit-
vanya, Latvia.
Dışişleri Bakanı Safa Giray,
46. Genel Kurul için 24-27 ey-
lul tarihleri arasında New
York'a geliyor.