Katalog

=^£& 14 EYLÜL 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 SEÇIM '91 Gözaltına tepki • ANKARA (UBA) — Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Şenal Sarıhan, dernek yönetim kurulu üyeleri avukat Muzaffer Erdoğan ile Sevinç Onur'un 12 eylül nedeniyle düzenlenen sergi girişinde polis tarafından gözaltına alınmasını kınadı, Avukat Sanhan "Arkadaşlanmızın hakkını aramak için gerekli hukuki yollara başvuracağız" dedi. Bu arada dernekler platformunun düzenlediği etkinlikler surerken bir grubun slogan atması üzerine önceki gün polis tarafından gözaltına alınan avukatlar ise dün serbest bırakıldı. Ktirt sorunu • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Sosyalist Parti Genel Başkanı Doğu Perinçek, Kürt sorununa çözüm getirmeyen bir partinin, seçimde oy istemeye hakkı olmadığını söyledi. Perinçek, "Küıt sorunu, Türk sorunudur" dedi. Perinçek, düzenlediği basın toplantısında, partisinin Kürt sorununa köklü çözümler getiren bir program hazırladığını söyledi. Perinçek, düzen partilerinin Kürt sorununu askeriyeye havale ettiklerini belirterek "Sorun, siyasi, hukuki ve ekonomik bir sorundur. Topla, tüfekle çözüme ulaşmaz" diye konuştu. Keleş-Akbulut davası • ANKARA (AA) — SHP Izmir Milletvekili Birgen Keleş'in, TRT'yi ziyaretleriyle ilgili olarak, aynı gün yayımlanan haber bülteninde konuşarak kendüerini, "TRT'yi basan" "adam tartaklayan" "TRT Genel Müdurü'nün makam odasına zorla giren" kişiler olarak gösterdiği gerekçesiyle dönemin başbakanı Yıldırım Akbulut aleyhine açtığı 50 milyonluk tazminat davasına devam edildi. Ankara 11. Aslıye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasında, mahkeme başkanı, gelmeyen tanıkların tekrar çağnlarak fdinlenilmesi amacıyla duruşmayı başka bir güne bıraktı. tehdit • TRABZON (Cumhuriyet) — Trabzon Belediye Başkanı Atay Aktuğ, "Macig Box eğer 20 ekim seçimleri öncesi yanlı yayın yaparsa yayının o bölümünü keserim" dedi. Belediye Başkanı Atay Aktuğ konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamasında şöyle konuştu: "Sadece haberleri ve siyasi parti reklamlarını keserim. Çünkü Trabzon'daki izleyicileri eğleneceği diğer eğitici yayınlardan da yoksun bırakmak istemem!' Başarılı gençler • İSTANBUL (AA) — Hürriyet Gazetesi ile Genç Müteşebbisler -Jaycees- Derneği işbirliğiyle düzenlenen "Yılın Başarılı Gençleri Yanşması"nda dereceye girenlere ödülleri, törenle verildi. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen yarışmada, Doç. Dr. Gürhan Özcan, Tıbbi Yenilikler-Buluşlar; Piyanist Mehveş Emeç, Kültürel Başarı; Turizm İşletmecisi Armağan San, Iş Dünyası- Ekonomi; Doç. Dr. Serdar Erdilek, Bilimsel Önderlik; Kaleci İbni Schumacher, Ahlaki ve Sosyal Önderlik; Saadet Değersen, Dünya Barışına Katkı; Dr. Murat Haylan, Fen-Teknik Gelişmeye Katkı; Nilüfer Saraçoğlu, Kişisel Başarı ödüllerini alırken, Barbaros Işık ise İnsanlığa-Gönüllu Kuruluşlara Yardım Ödülü'nu kazandılar. Yarışmada, Kamu Yönetimi dalında ödüle değer isim bulunamadı. Sakarya Zaferi'nin 70. yılı • POLATLI (AA) — Sakar>'a Zaferi'nin 70. yıldonümü "Sakarya Zaferi Şenlikleri" adıyla Ankara'nın Polatlı ilçesinde törenlerle kutlandı. Törenlere TBMM Başkan Vekili Halim Aras, Ankara Valisi Erdoğan Şahinoğlu, bölge milletvekilleri ve Sakarya Muharebesi'nde görev alan komutanların yakınlan katıldılar. Binlerce kişi listeye yazılma kavgasında, göçmenlerin çoğu seçim için TC kartı alamadı Kütükte karmaşa, göçmen dışarıda Seçmen listelerine itiraz dün akşam sona erdi. Binlerce yurttaş listelere adını yazdıramadığı için oy kullanamayacak. TC vatandaşlığı kartı alamayan on binlerce göçmen de seçime katılamıyor. Haber Merkezi — 5 eylülden beri askıda bulunan sandık seç- men listelerine karşı itiraz ve başvurular için tanınan süre dün akşam sona erdi. Askıdan indi- rilen seçmen kütüklerindeki karmaşa sonucu yine binlerce seçmenin oy kullanamayacağı ortaya çıktı. Bu arada, hüküme- tin açıklamasına karşın on bin- lerce göçmen de TC vatandaş- lığı kartı alamadıklarından se- çimlerde oy kullanamayacaklar. Yüksek Seçim Kurulu 'nun, seçim takvimine göre sandık seçmen listelerine itirazlar en geç yarın akşama kadar karara bağlanacak. Kesin seçmen ve sandık sayısı ise 20 eylülde belli olacak. Istanbul'da seçmen listeleri- nin bulunduğu sandıkları dola- şan Cumhuriyet muhabirleri, çok büyük yanhşuklar ve eksik- ler olduğunu gördüler. Listeler- de isimlerini arayanlar, yalnız- ca kendilerinin değil, sokakları- nın bile yazılmadığını gördükle- rini söylediler. Fatih yöresinde listeyi incele- yen bir yurttaş "tsmim yok, kuynıklar uzun, memurlar bu- nalmış durumda. Benim gibi çok kişi düzellme için başvur- maktan vazgeçti" dedi. Bu arada, itirazların sadece kişi tarafından yapılması, çalış- ma saatlerinde işlerinden aynla- mayanların itirazlarını da en- gelledi. Muhtarlar, yoğun yanlış ve eksiklerin seçmen listeleri ile muhtarlık kayıtları ve nufus sa- yımı arasında doğrudan hiçbir bağlantı kurulmamasından lis- telerin çok eski ve eksik düzen- lemeli olmasından, üzerlerine düzeltmelerin işlenmemesinden kaynaklandığını anlattılar. Ankara'daki ilçe seçim kurul- lannda dün büyük bir karmaşa yaşandı. Yıllardır aynı evde oturdukları halde her seçim dö- neminde kayıtlannın kayboldu- ğunu ve yeniden yazılmak duru- munda kaldıklannı belirten yurttaşlar, zaman zaman "suçu- muz seçmen olmak" diye yakın- dılar. Yurttaşlardan gelen ya- kınmalann çoğunu yanlış yazım ve başka semtlerde kayıt oluşturdu. İlçe seçim kurullan, başvuru- ların yoğunluğu nedeniyle me- sai saatinden sonra da çalışmak zorunda kaldılar. Bu sıkışıkhğı anımsattığımız YSK yetkilileri, itiraz süresiri" '^-»"'mpsin'n söz konusu olmadığını be- lirttiler. Seçmen listesinde adı yazılan yurttaşlara bilgi kâğıtları en geç 15 ekime kadar dağıtılacak. Göçmenler oy kullanmayacak 1989 yılında zorunlu göçle Türkiye'ye gelen soydaşların Türk vatandaşlığına kabul iş- lemleri için nüfus müdürlüklerin- de yoğun bir çalışma görülüyor. Ancak, uzun kuynıklar sonucu memur kadrolannın yetersizliği, on binlerce göcmeni "seçmen" yapamadı. Balkan Türkleri Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanı Mehmet Çavuş, soydaşların ço- ğunun kimlik belgesi almasına karşın, seçim kütüklerinde ad- larının yer alrnadığını söyledi. Çavuş, "Soydaşlanmız kimlik belgelerini alsalar bile, muhtar- lardaki seçim cetvelleri geçen yıllara göre asılı>or. Soydaşla- nn çoğu nereye, nasıl başvu- rarak oy kullanmaya hak kaza- nabileceklerini bilmiyor" dedi. Çavuş, kimlik verme işleminin kendilerine başka somnlar da çıkarttığını belirterek "1985'te isim degiştirme olaylan başla- yınca iltica edenler olmuştu. Bunlar daha Türk vatandaşlığı- na kabul edilmedi. 1989dan sonra parçalanmış aileler vardı, bunlar da gelme\e başladı, fa- kat hüküraet bunları da kabul etmeyerek geri çeviriyor. Böyle 20-30 bin kişi insanlık açısından da kötü durumda. Hükümet soydaşlarla oyun oynuyor. Se- çim arifesinde yem olarak kullanıyor" dedi. Zeytinburnu nufus müdürlü- ğü yetkilileri, iş yoğunluğundan belirli bir kapasiteyi kabul ettik- lerini, baş\urulann hepsini ye- tiştirmediklerini söylediler. Yet- kililer, "Bizim işimiz sadece soydaşlar değil ki. Başka başvu- rular da oluyor. Günde ancak 200 kişhe kimlik verebiliyoruz" dediler. Bakırkoy nufus müdür- lüğunden bir yetkili, gece geç sa- atlere kadar çalıştıklarını söyle- di, diğer sorulan cevaplamayarak "Kusura bakmayın, sizi yanıtlar- ken bile elimdeki bir yıgın işi bıraktım" diye konuştu. Bursa'daki Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Mümin Gençoğlu, soydaşların büyük bir bolumunün isimleri- ni sandık seçmen listelerine yaz- dırmadıklannı, yazım süresinin uzatılması için YSK'ya başvuru- da bulunduklannı açıkladı. Seçmenler, adlarını kıitüklerde bulabilmek için bü>ük uğraş verdiler. Lisleler askıdan indirildi. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) REKLAM KAMPANYALARI "UMUT LİDEIT İMAJI YARATMAK İSTİYOR Partiler kararsız seçmenin peşinde Reklam ajansları Türk seçmeninin duygusal haritasını çıkanyor. . Kampanyalar "kararsız seçmen"i etkilemek için çeşitli yollara başvuruyor. AYŞE SAYIN tDİL GÜRSEL ANKARA — Türk seçmeni- nin "duygusal haritası" kararsız- Iık sınırında. Turk seçmeni, "düşsel vaat" yerine, gerçekçi ve somut çozum önerileri bekliyor. Seçmenin kararsızlığı, siyasi partileri "çekici" reklama yönel- tiyor. Reklamcılar da seçmenin kaygılanm "umut lider" görün- tüsüyle gidermeye çalışıyorlar. Siyasi partilerin kampanyala- nnı üstlenen reklam ajanslannın hedefi, yüksek orandaki karar- sız seçmeni etkilemek. Reklam şirketleri, kendi deyimleriyle Türk seçmeninin "duygusal ha- riUsı"nı çıkarıyorlar. SHP'nin kampanyasını yürüten Yorum Ajans'a göre seçmen, "Askeri darbe olur, 12 eylüle geri döneriz" kaygısmı taşunıyor. Seçmeni ürküten asıl neden, ekonomik tablo ve adaletsiz ge- lir dağılımı. Yorum Ajans Genel Mudürü Mehmet Ural, halkın sıkıntı ve kaygılar.ına karşı "nmııt lider" imajuıın öae çık- masından yana. Ural'a göre elektronik medya, siyasetçi ile halk arasındaki diyalog biçimi- ni değiştirdi. Artık siyasetçiler, meydanlarda, kahvelerde halk- la yüz yüze gelmek yerine, tele- vizyon ve yanlı basın ile mesaj iletiyorlar. PEVA Kamuoyu Araştırma- ları Şirketi sahibi Nezih Meyzi, yeni bir seçmenin doğduğunu, partilerin de bu yüzden yeni yüz, yeni duşünce arayışına gir- diklerini söylüyor. Eski liderle- rin "Artık degiştim" diye orta- ya çıktıklannı anımsatan Mey- zi, reklamın, siyasal içeriği ol- mayan partilere oy kazandırma- yacağına inanıyor. Reklamcılar Derneği Başkanı X lzmir Tolga, okuma-yazma ora- Marmara Üniversitesi Öğre- nmın dfişUk oldtîğu Ollceierde, tim Üyelerinden Yrd. Doç. Dr. RAHŞANECEVÎTADAYOLMAMCAĞINIAÇIKLADT marka ve sloganlarm yerini sem- bollerin aldığını belirtiyor. Ör- nek olarak da "Bülent Ecevit mavisi", "Demirel şapkası"nı gösteriyor. Tolga'ya göre artan kararsız oylar ancak iyi bir kam- panya ile kazanılabilecek. Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ünsal Oskay, Türkiye'de toplumun "dönüşüm" beklentisi içinde ol- duğunu, ancak bu beklentiyı karşılayabilecek partilerin başarı şansmın olduğunu vurguluyor. Oskay'a göre halen yaşam gü- vencesi sağlayamamış kişiler, kararsız seçmenler grubunu oluşturuyor. Bunlar, rasyonel düşünerek ve geleneksel grupla- nna damşarak oy kullanacaklar. Aydm Uğur, "seçmenin eski seç- men olmadıgı" yolundaki de- ğerlendirmeleri anımsatarak şu görüşleri savunuyor: "Seçmen eskiden yaptığı gibi, mensup olduğu sosyo-ekonomik kategorinin çoğunluğunun yap- tığının aynısım yapmıyor. Eski- den köylunün ne yapacağı bel- liydi. İşçinin, varlıklılann ne ya- pacağı da. Yani, seçmen hangi kategoriye mensupsa o katego- rinin biitüniiyle biriikte hareket ederdi. Şimdi ise karşımızda yepyeni bir seçmen var. Bir 'sü- rü insanı' gibi davranmıyor. Akılcı bir seçmen. Kendisine ba- karak bireysel muhasebe yapı- yor kanısındayım." DSP'nin hedefi Trakyave KaradenizANKAR.4 (Cumhuri- yet Biirosu) — DSP'nin 18 eylülde tamamlanacak olan aday adayları baş- vuruları bugüne kadar 600'u buldu. Rahşan Ecevit aday olma- yacağını açıklada. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, seçim kampanyasında Trakya ve Karadeniz bölgelerine ağırlık verecek. DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Etevit yazılı bir açıklama yaparak, par- tinin sağlıklı ve tutarlı yapılanması için çaba harcadığını behrterek, "Daha bir süre bu sağlıklı yapının gelişmesine kat- kımı sürdürmek istiyorum. Bu çalışma- lar bütün vaktimi aldığı için de genel merkezdeki görevimle milletvekilliği gö- revini bir arada yürütemeyeeeğimi, TBMM çalışmalanna gereken zamanı ayıramayacağımı duşunuyorum" dedi. Ecevit, DSP'ye yapılan milletvekili aday adaylığı başvurulan konusunda da şunları söyledi: "tşçi ve köylülerdeı çeşitli dallarda uz- manlara, bilim adamlanna, hanımlara ve genç girişimcilere kadar toplumun her kesiminden pekçok yurttaşımız ve üye- miz adaylık için DSP'ye başvurdular. Bunca değerli aday adayı arasında seç- me yapmak zor olmakla biriikte, Parti Meclisimiz, örgütümüzün de göriiş ve önerilerini değerlendirerek, hakça ve dengeli bir adav listesi oluşturmaya ge- reken özeni gösterecektir." Öte yandan Özçelik-İş Sendikası Ge- nel Sekreteri Metin Türker, DSP'den milletvekili aday adaylığı için başvuru- da bulundu. Türker, "tşçi mücadelesini DSP içinde ve Ecevit'in liderliğinde sür- dürmeye karar verdim" dedi. Özçelik-İş Sendikası Genel Merkezi'n- de bir basın toplantısı düzenleyen Tur- ker, parlamentoya girecek işçi temsilcile- rinin, işçi sınıfının demokratik hak ve özgürlükleri için mücadeleyi hangi par- tiden olursa olsun surdürmelerinin bir zorunluluk olduğunu belirterek. "Son yıllarda işverenlerin parlamentoda grup oluşturarak kendi çıkarlarını daha etki- li biçimde savunmaktan bahsettikleri dü- şünüldüğunde, işçilerin bu alanı terk et- meleri söz konusu olamaz. Bu nedenle, farklı partilerin içinde yer alan işçi ve sendikacı arkadaşİanmızla bir araya ge- leceğimize inanıyorum. Bunun gerçekleş- mesi için her türlü çabayı sarfedeceğim" şeklinde konuştu. Başvunı formunda Zonguldak 2. böl- ge veya Kocaeli 1-2. bölgeleri tercih etti- ğini belirten Türker, "Yasaksız bir de- mokrasinin, işçi hak ve özgürtiiklerinin kararlı bir savunucusu olacağıma söz veriyorum" diye konuştu. Bılindiği gibi Zonguldak'ta SHP'nin adayı Maden-İş Genel Başkanı Şemsi Denizer. Türker, 1989'daki demir-çelik grevinde adını du- yurmuştu. Türker, o dönemde Bağımsız Çelik-îş Genel Başkanı'ydı. Öte yandan Genel Başkan Bülent Ece- vit'in yurt gezileri ve seçim kampanyası süresinde katılacağı toplantıları belirle- mek için çalışmalanm sürdüren DSP yet- kilileri, seçim kampanyası süresinde Ece- vit'in üç dört defa Istanbul'a gideceğini belirttiler. Genel merkez yetkilileri, Ece- vit'in onümüzdeki günlerde yurt gezile- rini başlatacağını ifade ederek, kam- panya boyunca özellikle Trakya ve Ka- radeniz bölgesine ağırlık vereceğini bil- dirdiler. Yetkililer, Ecevit'in seçime ka- dar mumkün olduğu kadar çok ile git- mek istediğini de söylediler. CUNEYT ARCAYUREK KLLIS YAZIYOR Tarihi Gerçeklerin Gösterdiği Koalisyon!.. ANKARA — Gün boyunca yüzbinlerce, belki milyonlarca kez aynı soruyu soruyor insanlar birbirine. Yüzbinlerce, belki de milyonlarca blreyin eli işte, kafası seçimde. Sokaktaki insanın eğilimleriyie aydın çevrenin yargıları ça- kışmıyor. ANAP'ı silkelemış sokak. Ne çare, -şimdilik- yine bir sağ iktidar arayışı içinde. Kimj meslektaşlar, hâlâ Türkiye'nın "tek önemli sorunu- nun TÖ olmadığını" yazarak muhalefetin Çankaya'yı boşalt- ma kararmı eleştıriyorlar. Sokağa kulak versinler lütfen. An- kara'da bir iki taksi değiştirip şoförlerin halktan duydukları- nı dinlesinler. Görecekler ki sade insan, öncelikle TÖ'nün indirilmesini ve mutlaka hesap sorulmasını seçim sonrası gelecek hükümetten bekliyor. SHP-DYP koalisyonu siyasal mantığa uygun düşüyor. Üs- telik seçim sonrasının iki önemli maddesinde "tam bir mu- tabakat içindeler". İnönü de Demirel gibi TÖ'nün istifasını istiyor, hesap sormaya gelince, birbirleriyle neredeyse yan- şacaklar. SHP-DYP ortaklığı iki partinin içinden dışından baltalana- bilir, ya o zaman? ANAP ile DYP mi? Olasılıgı bile tüyler ürpertici. ANAP-RP-DSP koalisyonuna ne dersiııiz? Olabi- lir de olmayabilir de. Sade ınsan yine bir — ^ — ^ — ^ — — ^ ~ sağ iktidar istiyormuş. SHP-DYP y Başkentte bu eğilime „.•,.„.„/ mantlfta lıvniin bosverenierin sayısı sıyasaı manııga uygun hayli kabarık Kimi gö- (JÜŞÜyOr. Üstelİk SeÇİITl SentNAP^lSot sonrasının iki önemli Nsyonu yer etmiş. Ta- maddesinde "tam bir bıı, ıkı parti hukumet , . . . , . ,, olacak çoğunluğu ya- mUîaDakat IÇMCI&ler . kalayabilirse. Çanka- jnönQ fe Demirel Oİbİ yanındaışınegelırbu » .. a koalisyon. Böylesi bir- TO nUD IStlfaSini leşmenin olabilirliği /of/ı/nr hPQPD çnrmpı/fl birsonrakiparagrafta ısıl y°r > nesap SOrmaya sıraiayacağımız, üste- gelince, birbirleriyle lik anımsanmayan ta- n p r .p r /pl/<îP rihsel kimi gerçekler- nereueySG le açıkianabihr. yarısacaklar. 1979'da bir çarşam- * ' ba günü Başbakan Ecevit Irak'tan dönmüş, sınırlı sayıdaki gazeteciye gezi iz- lenimlerini anlatıyordu. Bağdat'ta bir saray yavrusunda ko- nuk edilmiş. Tuvaletteki havluya bakmış. Marka Yves Saint Laurent, Fransız. içinden "Yves havlusu yerine neden Bur- sa havlusu olmasın" demiş. Sofraya oturmuş, şişedeki su, Avrupa'dan, marka Evian. İçinden "Niçin bizim eşsiz memba sularımız bu sofralarda bulunmasın" diye geçirmiş. Meyveler? Fas ve Cezayir'den. "Bizde âlâsı varken" diye hayıflanmış. O günlerde Ecevit hükümetı büyükelçiliklerimize talimat geçti. Elçilikler bulundukları ülkeye elmadan armuta ürün- lerimizi satmaya çalışacaklar, tüccar kafasıyla çalışacaklar- dı. Ecevit halk oyuyla düştü. 12 Eylül'de askerlerle biriikte TÖ geldi. Ticarette dışa açılmanın mucidiymiş gibi, "Ecevit buluşunun" üstüne yattı. Öyle ki, Ecevit haviu satmayı düş- lerken; TÖ şimdi Beyaz Saray'da Bursa bornozunun rekla- mını yapıyor. Kısacası ANAP'la DSP'de kafalar aynı. Öteki partilere ba- kış açılan aynı. Ekonomiye yönelişleri birbirini tamamlıyor. İki parti arasındaki uyum çok eskilere dayanıyor. Siyaset- teki görüşbirliğini Ecevit daha geçende şöyle özetlemedi mi?: "Anayasayı değiştirerek TÖ'yü düşüreceğiz demek, bize ters geliyor." Tepemizde TÖ, Mesut Bey'le Ecevit karışımı hükümet, kuş- kusuz, daha şimdiden pekçok çevreye ters düşüyor. Sendikacı adaylara destek çagrısı İş-Sendika Servisi — Yol-Iş Sendikası Başkanı Bayram Me- nü, dun bir basın toplantısı du- zenleyerek SHP, DSP \e DYP'ye dağılmış 11 sendikanın milletvekili adaylan için parti ve delegelerden destek istedi. Is- tanbul'da 18 sendikanın merkez ve şube yönetimleri adına yapı- lan ortak açıklamada, Deri-lş Sendikası Başkanı Yener Kaya- rüşlerdeki işçileri, ekmeğimize ve demokrasive göz dikenlere karşı emek cephesinde bir ara- ya getirebilmemizdir" dedi. Meral, sendikal hak ve özgür- luklerin çağdaş ülkeler düzeyin- de olmadığını da anımsattı. Meral, Yol-Iş Sendikası kökenli milletvekili aday adayı olanla- rın adlarını şöyle sıraladı: Etem Cankurtaran (SHP), nın milletvekilliği adaylığının Hüseyin Baykal (DYP), Rama- Yol-İş Sendikası Başkanı Bayram Meral, "Son yıllardaki en büyük başarımız da farklı siyasal görüşlerdeki işçileri, ekmeğimize ve demokrasiye göz dikenlere karşı emek cephesinde bir araya getirebilmemizdir" dedi. desteklendiği bildirildi. Hava-İş Sendikası, eski THY Genel Müdürü Cem Kozlu'nun mil- letvekilliği adaylığını grevleri sırasındaki olumsuz tutumu- nun bir siyasi yatırım olduğu- nun kanıtı olarak kamuoyuna teşhir ettiklerini açıkladı. Yol-İş Sendikası Genel Baş- kanı Bayram Meral, dün dü- zenlediği basın toplantısında, sendika üyesi 11 milletvekili adayını tanıttı. Meral, sendika- larda her siyasal görüşten işçi- nin bulunduğuna dikkat çeke- rek "Son yıllardaki en büyük başarımız da farklı siyasal gö- Adaylığın yolu galeriden geçiyor Milletvekili seçilmek, Tokyo 'da yapılan Dünya Atletizm Şampiyonası'nda 3000 metre engelli koşmaktan daha güç olmalı. 20 Ekim seçimlerinin birinci engelini 'aday adaylığı'ndan 'aday'lığa geçiş oluşturuyor. Tabii bu arada 'aday'lığı elde etmek yetmiyor. Listedeki sıra ve önüne paraşütle inecek kontenjan adayları da öteki engeller arasında. Kuşkusuz en önemli engeli ise 20 Ekim pazar günü yapılacak seçimler oluşturuyor. Aday adaylannın şu ya da bu biçimde kendüerini 'aday' yapacak kişilere değişik olanak sağladıklan bılinen bir gerçek. Şu sıralarda Türkiye'de en yoğun siyaset yapılan yer Ankara'daki Anadolu Klubü'dür. Burada canı sıkılanlar soluğu karşıdaki Etap-Mola Oteli'nin bar ya da lokantasında alıyorlar. Tokat 'ta iktidar partisinden bir aday adayı ile konuğu ve aynı zamada hemşehrisi olduğu anlaşüan bir bürokrat söyleşiyordu: Tokatlı: Samımi söylemek gerekirse adaylığımı DYP'den koyacaktım. Bürokrat: Neden vazgeçtin? Tokatlı: Param yok... Bürokrat DYP'den koymakla ANAP'tan koymak arasında paraca fark yok ki!.. Tokatlı: Onu demek istemedim. DYP'deki adaylardan biri (Söylediğine göre aile adı Y ile başlıyor) Tokat îl Başkanı ile yedi ilçenin başkanlannın çocuklarına acenta teslimi birer araba almış. En azından 300 müyon lira... Benim o kadar param yok ki... Seçim harcamaları ile yarım milyar. Ben nereden bulurum o kadar parayı? Bürokrat: Peki aday olabilecek mi? Tokatlı: Aday olur.. Olur da doktora yazık olur. Bürokrat: Hangi doktora? Tokatlı: Eski Sağlık Bakanı Cevdet Aykan'a. Allahı var Tokat için çok iş yapıı. Keşke bizim partiden koysaydı... DYP listesine girmesine girer de sonrası ne olur bilinemez. "Seçimzede" bir politikacı SHP'nin Trabzon milletvekili adayı Halil Akyüz için "seçimzede" bir politikacı deyimi kullanılıyor. Halil Akyüz, 1987 genel seçimlerinde Trabzon'da 1. Bölge'de liste başı idi. Herkes, uzun yıllar Trabzon'da politika sahnesinde görülen Halil Akyüz'ün mutlaka seçileceğini bekliyordu. Çünkü Trabzon'da 1983'te yapılan milletvekili seçimlerinde Halkçı Parti 2 milletvekili çıkarmıştı. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. 1987 genel seçimlerinde Trabzon'da DSP'nin her ilçede % 10'unun üzerinde oy alması, SHP'nin Trabzon'da her iki bölgede birer milletvekilinin kaybını hazırladı. 12 Eylül öncesi Trabzon'da bir süre CHP îl Başkanlığı yapan ve 1977 genel seçimlerinde de Trabzon'dan aday olan Halil A kyüz, milletvekili seçilemedi, ama küsmedi, yılmadı, her zaman da partide aktif bir politikacı konumunu sürdürdü. Trabzon'da delegelerin çok yakından tanıdıkları Halil Akyüz için "seçimzede" deyimi kullanılırken Akyüz'e 20 ekimde yapılacak olan seçimlerde bir şans daha tanınması isteniyor. zan Ağar (DYP), Cahit Erhan (DSP), Behzat Akdoğan (DSP), Taşo Okumuş (DSP), Kamil Dalgıç (DSP), Ahmet Bayık (DYP), Metin Gönen (DYP), Kadir Bozkurt (DYP), Ali Duman (DSP). Istanbul'da 18 sendika adına yapılan ortak yazılı açıklama- da sendikalann parlamentoda- ki etkinliğinin arttırılmasımn istendiği vurgulandı. Parlamen- toda çok sayıda işçi ve sendika- cının yer alması, çahşanların görüşlerinin alınması istemleri çerçevesinde Deri-İş Başkanı Yener Kaya'nın ve diğer sendi- kacı arkadaşlanmn desteklene- ceği, bu yönde çalışmaların sür- dürüleceği bildirildi. Öte yandan Hava-lş Sendi- kası adına yapılan yazılı açık- lamada Genel Mudür Cem Kozlu'nun grevleri sırasında Hava-lş Sendikası'nı siyaset yapmakla suçlarken asıl kendi- sinin siyaset yaptığının ortaya çıktığı belirtildi. Hava-İş Baş- kanı Atilay Ayçin'i milletvekili adayı olmakla suçlayan Cem Kozlu'nun kendisinin milletve- kili adayı olduğu belirtilerek özetle şöyle denildi: "Ülke ve halkın çıkarlanna hizmet etmek iizere koltuğa oturması gereken Kozlu, kendi- sini bu koltuğa oturtan serma- yenin çıkarlarına hizmet etmiş, 500 insanı işten çıkarmıştır. Bu- nun karşılığında ödüllendirile- rek milletvekilliğine soyundu- rulmuştur." » .. TÜRK KALP VAKF» Muayene .Teşhis. Te<l«vl, Kortroi Laboratuvar, Röntgan 175 12 44/45—148 M M (*)