Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 EYLÜL 1991 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/U
Azerbaycan KP
feshediliyor
• MOSKOVA (AA) —
Azerbaycan Komunist
Partisi'nin bugün
toplayacağı olağanüstü
kongrede kendisini
feshedeceği bildirildi.
Azerbaycan televizyonunda
konuşan Azerbaycan KP
Merkez Komitesi Ideoloji
Dairesi Başkan Yardımcısı
Rasim Agayev, "Bugünku
koşullarda en sağlıkb
kararın partinin kendisini
feshetmesi olacağını"
söyledi. Azerbaycan Devlet
Başkanı Ayaz Muttalibov,
SSCB Başkanı Gorbaçov
aleyhindeki darbe
girişiminin başarısızlığa
uğramasından sonra
Azerbaycan KP Birinci
Sekreterliği'nden istifa
etmişti.
Yarcüıiıa karşı
Kuril
• MOSKOVA (AA) —
Rusya Federasyonu Yuksek
Sovyet Başkanvekili Ruslan
Hasbulatov, Japonya'dan 8
ile 15 milyar dolarlık acil
yardım talebinde
bulunduklanru ve bu
yardımın sağlanması için
Kuril Adaları sorununa
ilişkin politikalannı gözden
geçirebileceklerini söyledi.
Tokyo'yu ziyaret etmekte
olan Hasbulatov, burada
TASS'a yaptığı açıklamada,
"îkinci Dünya Savaşı'nı biz
kazandığımız için
Japonya'nın bize boyun
eğmesi gerektiği yolundaki
eski düşünce kalıplannı
kesinlikle reddediyoruz"
dedi.
Diri gömülen
Iraklı askerler
• VVASHINGTON (AA)
— Korfez savaşında kara
harekâtının ilk günu, Irak
savunma hatlarına girmekle
gorevlendirilen Amerikan
birliklerinin "Iraklı
askerleri diri diri
gömdukleri" yolundaki
iddialar ABD tarafından
doğrulandı. Pentagon
sozcusu Pete VVilliams, kara
harekâtının ilk gunünde
tank ve buldozer donanımlı
Amerikan birliklerinin
siperleri yararken çok
sayıda askeri de diri olarak
gömdüklerini, bu teknığin
Cenevre konvansiyonunca
yasaklanmış olmadığını
açıkladı.
Discovery
fırlatıldı
• CAPE CANAVERAL
(AA) — Uzay mekiği
Discovery, ozon
tabakasındaki deliğin
durumunu izlemek uzere
dün uzaya fırlatıldı. Beş
kişilik uçuş ekibiyle
havalanan mekiğin kalkışı,
iletışim sistemindeki ufak
bir aksaklık yuzünden,
planlanandan 14 dakika geç
gerçekleiti. Mekik, 5 gün
sürecek gorevinde
aımosferdeki ozon
tabakasındaki yırtılmanın
insan ve çevre üzerindeki
etkisini araştıracak.
Yunanistan Başbakanı Mitsotakis: Kıbns konusunda Paris'te olumlu bir havayoktu
Atina, ülmaz'ı suçladıYunan hükümet sözcüsü Viron Polidoras,
Yılmaz'ı Mitsotakis'e ayn, BM temsiJcilerine ayn
konuşmakla suçladı. Polidoras, Yılmaz'ın tersi
yönde. Mitsotakis'Ie mutabık olmasına karşın
basına açıklamalar yapmasını da eleştirdi.
STELYO BERBERAKİS
maz'la yaptığı görüşmeler, Ati-
na'da gündemin ilk sırasına yer-
ATİNA — Yunanistan Başba- leşti. Yunanistan hükümeti, Yıl-
kanı Konstantin Mitsotakis'in maz'ın Kıbns konusunda Mitso-
Paris'te Başbakan Mesut Yıl- takis'i aldattığını düşünüyor.
Hükiimet sözcüsu Viron Polido-
ras, "Yılmaz, Mitsotakis'e ayn,
BM temsilcikrine ayn konuştu"
dedi.
Mitsotakis ise Yılmaz'la gö-
rüşmesini "özünde olumlu ve
yapıcı" olarak değerlendirirken
Kıbns konusunda "Taraflar ara-
sında bu kadar göriiş a>nlığı ol-
duğunu duşünmüyordum. BM
temsilcilerinin bize ilettiği olum-
lu hava Paris'te yoktu" diye ko-
nuştu. Mitsotakis, PASOK'un
Yılmaz'la yaptığı görüşmeyle il-
gili eleştirilenne karşılık olarak
da "Tiirkiye ile diyalog kurma-
ya kararlıyız. Bu hoşa gitse de
gitmese de gerçekleşecek" dedi.
Yunanistan Başbakanı, Atina-
nın Ege kıta sahanlığı konusun-
da Lahey Adalet Divam'na git-
mekte kararlı olduğunu söyledi.
Yılmaz, Lahey Adalet Divanı'na
gitme>r
eceği konusunda bir inti-
ÖUR-L' EUROPEEDU TOPLANTISI SONA ERDt — Paris'te salı gününden bu
yana devam eden Avnıpa Demokratlar Birliği (EDU) toplantısı
sona erdi. Toplantı sonunda vayımlanan ortak deklarasyonda
Kıbns ile ilgili bir paragraf da yer alıyor. Toplantıya katılan Tiirk
ve Yunan heyetlerinin üzerinde uzun süre çalıştıklan paragraf
şöyle: "Her iki parti lideri de (Konstantin Mitsotakis ve Mesut
Yılmaz) dataa önceki EDU toplantılarında Kıbns konusunda yap-
tıklan açıklamalan tekrar eder ve BM Genel Sekreteri'nin Kıb-
ns sorununa adil ve kalıcı bir çoziira bulunması için yüriiittiğii
çabalan bütunüvle desteklerler." (Fotoğraf: REUTER)
Ankara, Önce Denktaş ile Vasiliu'nun görüşmesini istiyor
Kıbns zîrvesîne koşıılANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Kıb-
rıs'ta federal çözüme yönelik dörtlu zirve-
nin yapılması, ABD yönetiminin ısrarlan-
na karşın, eylül sonrasına ertelendi. Birleş-
miş Milletler (BM) Genel Sekreteri Perez de
Cuellar önümüzdeki günlerde 'sürpriz' bir
çağrıda buîunmazsa, zirve 20 Ekim erken
genel seçimlerinden önce gerçekleşemeye-
cek. Bu gecikmenin KKTC yönetiminin
'zirve aceleye getiriJiyor' şeklindeki kaygı-
lannı ortadan kaldırdığı bildirilirken Dışiş-
leri Bakanlığı da Türkiye'nin 'sceJeye geti-
rilmiş bir zirve' istemediğini vurguluyor.
Yetkililer, dörtlü zirve öncesinde KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Kıbrıs
Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu'nun iki-
li bir görüşme yapmasımn 'şart' olduğunu
da dile getiriyorlar.
Başbakan Mesut Yılmaz ile Yunanistan
Başbakanı Konstantin Mitsotakis'in Paris
buluşmasından Kıbrıs konusunda 'umut
verici' bir sonuç çıkmaması, Ankara'daki
yetkililer için 'sürpriz' oluşturmadı. Dışiş-
leri Bakanlığı kurmayları, Kıbns zirvp<injn
evlülde vapılması için ANAP hükumeurun
ve ABD yönetiminin 'istekli' olduğunu doğ-
nılarken, "Ancak biz, Tiirkiye olarak ace-
leye getirilmiş bir zirve istemiyoruz. BM
yetkililerinin de lavn, sekiz maddeli çerçe-
ve anlaşması üzerinde tam bir mutabakat
sağlandıktan sonra masaya otunılması doğ-
rultusunda. Zirve yıl sonuna kalabilir" gö-
rüşünu dile getiriyorlar.
Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Bakan Sa-
fa Giray'ın Kıbns ziyareti sırasmda kabul
cdüen deklarasyonu anımsatarak, dönlü
zirve öncesinde Kıbns'taki Türk ve Rum li-
derlerı arasında bir görüşme yapılmasının
gerekliliğine de işaret ediyorlar.
Avrupa Demokratik Birliği (EDU) top-
lantısına katılan Başbakan Yümaz, dün ozel
uçağıyla Türkiye'ye döndü. Yılmaz, Ataturk
Havalimanı'nda gazetecilerin sorulanru ya-
nıtladı. Bir gazetecinin, Kıbrıs zirvesinin 20
ekimden önce yapılıp yapılamayacağını sor-
ması üzerine şöyle dedi:
"Mitsotakis ile yaptığımız görüşmede
Kıbns meselesinin üzerinde henüz anlaşma-
ya vanlmamıs bazı önemli noktalan bulun-
dugu konusunda mutabakata vardık. Me-
sele, bir ust düzeyli toplantınuı 20 ekimden
önce yapılıp yapılmaması meselesi değildir.
Mesele, iki tarafın da serbest iradelerijle ka-
bul edecekleri, kalıcı bir anlaşmaya vanl-
raası meselesidir. Önemli olan budur."
ba edindiğini bildirmişti.
Yunanistan Hükümet Sözcü-
sü Polidoras, dün Mitsotakis-
Yılmaz görüşmesiyle ilgili bir
açıklama yaptı. Polidoras açık-
lamasında, Yılmaz'ı, Mitsota-
kis'Ie tersi yonde mutabık olma-
sına karşın basına açıklamalar-
da bulunmakla suçladı. Polido-
ras, Atina'nın, Yılmaz'ın Mitso-
takis'e ayrı, BM temsilcilerine
ayn konuştuğu yolunda bir iz-
lenim edindiğini söylerken hü-
kümetinin aldatılmış olduğunu
düşundüğünü kaydetti.
Mitsotakis ise Yılmaz'la yap-
tığı görüşmelerle ilgili olarak
Atina'da gazetecilere yaptığı
açıklamada, Kıbrıs konusunda
daha az iyimser ancak hâlâ
umitli olduğunu söyledi. Mitso-
takis, Türkiye ile "dostluk, iyi
komşuluk ve işbirliği" anlaşması
konusunda görüşbirliği sağlan-
masının ise yapıcı bir gelişme ol-
duğunu belirtti.
Mitsotakis, Mesut Yılmaz ile
gorüşmesinden önce bu konuda
tarafların birbirlerinin görüşle-
rine daha yakın olduğuna inan-
dığını, ancak bu görüşmeden
sonra görüş ayrılıklarının ne
denli derin olduğunun anlaşıldı-
ğını söyledi. Mitsotakis bu ko-
nuda BM Genel Sekreteri'nin
özel temsilcileri Oscar Camilli-
on ile Gustav Feissel'in sorum-
lu olduğunu çağnştırdı ve "bu
iki temsilcinin Kıbns müzakere-
leri ile ilgili ilettiği olumlu hava
Paris'te yoktu" ifadesini kullan-
dı. Mitsotakis Kıbrıs sorununa
adil ve kalıcı bir çözüm bulun-
ması için Atina'nın hâlâ ümitli
olduğunu ve bu konuda ABD ve
BM'nin Türkiye'ye yapacakları
basküardan daha olumlu sonuç-
lar alınabileceğine inandığını
öne sürdü.
Öte yandan Kıbrıs sorunu ile
ilgili yapılması beklenilen top-
Iantının eylül ayındp yapılama-
yacağı sonucuna vanhrken Mit-
sotakis Türk ve Yunan dışişleri
bakaniannın eylül ayı sonunda
New York'ta göruşmesi ile ilgili
Mesut Yılmaz'ın önerisini kabul
etmediğini söyledi. Böyle bir gö-
rüşnıenin "bu şartlar altında
üriin veremeyeceğine" inanan
Yunanistan Başbakanı ancak
ABD'nin de önerdiği bu toplan-
tıyı reddetmiyor. Yunan Dışişleri
Bakanlığı çevreleri Kıbrıs ile il-
gili toplantının eylül yerine ka-
sım ayında yapılabileceğine ve
Türkiye'deki genel seçimlerin
göz önünde bulundunılması ge-
rektiğine dikkati çekiyorlar.
ISVEÇ SEÇİMLERİ
Sosyal demokrasinin kriziDünyada diğer hükümetleri etkileyen ekonomik
sorunlardan İsveç sosyal demokrasisi de payını alıyor.
Sosyal Demokrat Parti, işçi ile işveren arasında sıkışmış.
YAVUZ BAYDAR
STOCKHOLM — İsveç Sosyal De-
mokrat Partisi'nin (SAP) ülke siyasetin-
deki 60 yıllık egemenliği, toplumu dış
dunyamn gıpta ile baktığı modele götü-
ren taşıyıcı rolü yarın sona mı eriyor?
Sandıktan çıkacak sonuç, bu sorunun
kesin yanıtım verecek.
SAP'nin krizi, yüzde 43.2 oranla ka-
zandığı 1988 seçimleri ardından ortaya
çıktı. "88 güzünde yapılan seçimlerden
beş-altı ay kadar sonra enflasyon %
6'dan yukarı doğru tırmanışa geçti. Hü-
kümet, 1989 nisan ayında köklü bazivön-
lemler (KDV zamları, zorunlu tasarmf)
almak zorunda kaldı. 1989 sonuna ge-
lindiğinde bu önlemlerin etkisinin olma-
dığı, tersine kamu sektöni calışanlannın
güçlü ücret zamlarının başı çektiği bazı
nedenlerden ötürü ekonominin denetim-
den çıktığı netlik kazanmaya başladı. İs-
veç sanayünin uluslararası alandaki re-
kabet gücü -kısmen dış konjonktüre bağ-
lı olarak- hızla ve tutarlı biçimde zayıf-
lamaya, doviz dengesindeki açık büyü-
meye başladı.
Bu aşamada, uretimdeki verimliliğin
kısmen sanayinin rekabet gücündeki dü-
şüşe, azalan yatırımlara; kısmen de has-
talık sigortası ödemelerinin ücretlerle he-
men aynı düzeyde oluşundan ötürü re-
kor düzeye ulaşan "hastalıklara" bağh
olarak duşmesiyle de pekişen kriz, SAP-
yi, tarihinde görülmemiş bir önlemler
paketini yurürlüğe koymaya zorladı.
Ingvar Carlsson hükümeti iç pazarı da-
raltma, ücretleri dondurma ve grevieri
yasaklama kararı aldı. Kimse bir işçi hü-
kümetinin bu tür ön'-îmler getireceğini
düşünmemişti.
Bu önlemler paketi meclisten geçme-
yince, oylamayı baştan bir tür güven oy-
larnası addetmiş olan SAP hükümeti ge-
çen yıl şubat ayında görevden çekildi.
Sağ kanat partileri var olan meclis arit-
metiği içinde hükümet kurucu çoğunlu-
ğu sağlayamayınca, Ingvar Carlsson ye-
ni bir hükümet oluşturdu. Ancak önlem-
ler paketinin içeriği ve izlenecek ekono-
mik politikalar konusunda SAP yöneti-
mi içinde yenilikçi ve tutucu kanat ara-
sında ciddi bir ihtilaf doğdu. Kamu sek-
törünün verimsiz, "devlete yük olan"
bölümünü ölçülıi olarak özel girişime
terketme yanlısı bilinen, pragmatizmi ve
serbest piyasaya yakınlığı ile ulusal sa-
nayicilerin güvenle baktığı Maliye Baka-
nı Kjell Olof Feldt, yeni hükümetteki go-
revinden man 1990'da gürültüyle istifa
etti. Feldt'le birlikte ülkenin ekonomik
politikasına 82'den beri yön vermiş olan
dinamik ve yenilikçi genç bir iktisatçı
kadrosu da parti çalışmalarını terk etti.
SAP, tutucu ve ılımlı kanadın denetimin-
de kaldı.
Feldt'in gorevini üstlenen yeni "ılımlı"
Maliye Bakanı Allan Larsson, nisan
ayında yeni bir önlemler paketini mec-
lise sundu. Sağlık sigortasmda sıntrlama-
ları, "hastalık parası"ru kısıtlamalan on-
gören ve liberallerce desteklenerek kabul
edilen paketin bir başka özelliği, SAP-
nin seçim vaadi olan altı haftalık tatil ve
genişletilmiş anababa sigortası projele-
rini kesin olarak rafa kaldırmasıydı.
İçteki ücret talepleri, sendikaları, sa-
nayideki verimlilik krizi işvereni SAP ile
karşı karşıya getirmiş durumda. İşçi ör-
gütleriyle sıkı ilişkiler, partiye uretimdeki
maliyet artışlannı denetime almak gibi
bir avantajı tanımıyor. Kısaca, dünyada
diğer hükümetleri etkileyen ekonomik
sorunlardan îsveç sosyal demokrasisi de
paymı alıyor.
Giderek artan ölçüde tepkiye neden
olan yüksek vergi politikasına karşı 1989
güzünde kesinleştirilen liberal vergi re-
formu, parti içinde ideolojik karmaşa
yaratıyor.
Kimlik krizi
İsveç sosyal demokrasisi bugun bir
kimlik krizi de yaşıyor. Tutucu komunist
duşünceyi tümüyle terk eden sol parti,
SAP'nin adil gelir dağılımı ve yıiksek ge-
lirlilere daha yuksek vergi düşünceleri-
ni savunuyor. Eğer SAP, daha liberal bir
çizgiye kayarsa, partinin tabanı eski ko-
münistlere sempatiyle bakmaya baslaya-
cak; sola kayarsa, hem güçlenen memur
kesiminin hem de SAP'yi bir tür ulusal
güç olarak gören "orta-yoT'cuların des-
teğini yitirecek.
MİZLERBen
SANYO CERA
hepimze
uypun nem
sağianm
rülrreyen
an, kuf
dan
vayı
eknolojı
ıtılardan
r.
insan vucıdu bellı oranda nemlı bir hava ıster.
Uygun nem, daha rahat soluk almamızı
sağlarken, burun tıkanmalarını onler, cildımze ve
saçlarımıza yarariı olur SANYO CERA, havaya
buhar vererek ortamı uygun oranda nemlendınr.
Su haznesıne koyacağınız 2 damla parfum ile
aynı zamanda odanıza hoş bir koku da
sağlayabılırsınız.
Seçeceğinızzaman aralığında açılır/kapanır, ısıtma-
nemlendırme ve hava temizleme fonksıyonlarnı
otomatik olarak yerine getırır. SANYO CERA,
çocuğunuz uyanmadan, ısıtmaya, havayı temızlemeye
ve nemlendırmeye başlayabılir. Ona 'gınaydın"
dıyerek sıcacık ve sağlıklı bir ortamda uyanmasını
sağlar iş çıkışı programlarsıniz, sabah buronuza
gırdiğinizde aynı sıcak ve sağlıklı ortam sızi karşılar.
İSTEDIGINİZ
SAATLERPE
OTOMATİK
AC/LIR/KAPANfR
• uumraı tnaym ı c z u r s » • N » ı • » m ı m i 211W» • m H Tte. 157222 M m M M ı n l p t t ı IHtın Pıy. Tu* Malan 13236 ÇANAKKALE GOttfıanoJM*
1
Kom Ştı H009EOIRNE
CKkor V U M S2S7362 • L»v«ot Tkaral S24«1S Avotaf *yy**ı AŞ 5917184 B^cıtv Gttvi Öıgüf 569398? »K'•'*•»' IzzM MCsık Markel 3331641 8«hç«liey1er Genç EleKt'on* 5756349
Sargın Lld 5772816 B«fikt*t Rom LU 1601324 Bcyltrteyl Erraaş T c 3214412 SOOEvter SelkOf A Ş 5376263 Ç*elay»n Anlılaf L!d 1407953 • Seyftart Tıc 1417923 Erenköy Seıem Tc 3855907
2 • Tuna Uob*r3 5788562 • MefCan Tc.5780677 Gtet»p* Kaya Tc 3851659 KadlUy Asttl LM 3458188 • Alamanlaı Tc 3381393 • Gursey Lld 3372595 • Gu'sey Lld 3364305 • Ozyaşar Mües
;.5960105 1A»v»nt Ceytan Elekırorık 1699563 4X«v«nt Ban Tc. 1682852 PMidlk Galen Can 3758022 SatakAy Ayyıklıı AŞ 5799873 S»l«nıçe?m« Gjntay ıta 3551519 Siriıecı Ayy,idız A Ş
UMEÜAysarPazariama 12844 KOCAED Baştk Ptz. 1307; 1 • Ciıga Tlc 113029 •Gûvend* EleMron* 112124 •Sertunlar Umied 143960 Gölcuk Ozmenlet ümted 32413 TûtunçHtbk Etem
«ılaTıcarat 1S054 Ai^ıtı OatonWTcw« 12«3 •w«n a^rakttrt» Ko«. Ş». 11320 Kanhük Anı Paztttomt 12033 Kf*. tnt» GBkmn Te«r«t 23443
TMiyt Gensl Oıslribnlıvi EMfS ige Mskına EleMron* San ve Tic A Ş
1382Sokak1&/A Aisancak-l2n»rTel(51)21«04/05-636875 Fa(51)222068
BIÜH Miduıluklen ;mr (51) 214404 - OS Ankara (4)1409241/42-1405239
Adana (71)130?rs -145337 Samsun (36|111436 -113827
Marmats Bolçe Diıtnbüonı Bûro ve Mu.-k Sısterrten Tıcarel A Ş
Atnde-r Hûrn/el Cad Harıorhajı/ar 1} Merte^ı Kjl 5.8Û270 ŞışJı - IsUnöul
Tel(1| 1312752 (5 Hal)Fa«[1) 1411220
EMES A Ş • BÜBO « MÛZİK Sıs Tıc A Ş TATIŞ. H0LDİN6 tCURUlUŞLARIOIfl
POLTTIKADA
SORUIVLAR
ERGUNBAIX3
Türkiye hazır mı?
Türkiye'nin çevresinde şimdiye kadar tanık olduğumuz
kargaşa, bundan sonra çıkabileceklerin yanında hiç kalabi-
lir. Ulkemizi de etkilemesi kaçınılmaz olan şiddetli bir dep-
remin yaklaşmakta olduğuna ilişkin belirtiler hızla çoğalıyor.
önce Doğu'dan başlayalım:
Sovyetler'de Azeri-Ermeni kavgası gibi cumhuriyetler ara-
sındaki sürtüşmelerin yanı sıra cumhuriyetlerdeki iç huzur-
suziuk da hızla artıyor. Gürcistan'da Osetler, Moidavya'da
Gagavuz Türklen ile Rus azınlık, ayaklanmış durumda. Rus-
ya Cumhuriyeti'nde Inguş ve Çeçenler huzursuz. Son ola-
rak, bağımsızlığını alan Litvanya'da Polonyalı azınlık, Vilni-
us hükümeti tarafından haklarının çığnendiği gerekçesi ile
gösterilere başladı. Huzursuzluğun kısa sürede Litvanya nü-
fusunun % 9'unu oluşturan Rus azınlığa da sıçraması bek-
leniyor.
Ama asıl bûyük tehlike, ekonomik. Sovyetler bu kış açlık
tehlikesi ile karşı karşıya, sanayinin zaten çok kötü durum-
da olduğu ülkede, tarımsal üretimde de büyük düşüş var.
Bu yıl tahıl üretiminin geçen yıla oranla %25 daha az ger-
çekleşeceği hesap ediliyor. Kötü giden iklim koşullarına, si-
yasal kargaşa da eklenince ortaya tam bir felâket tablosu
çıkmış. Ürünün bir bölümü zamanında toplanamamış, top-
lananiar dağıtım sistemindeki aksaklıklar nedeni ile kentle-
re yeterli miktarda ulaşamamış. Cumhuriyetler arasındaki
sûrtüşmeler yuzünden, gıda maddesi ihraç eden cumhuri-
yetler, gıda maddesi ithal eden cumhuriyetlere mal gönder-
memiş, % 100'e yaklaşan enflasyon, ileride fiyatların daha
da artacağı umudu ile istifçiliğe yol açmış.
Sonuç olarak Sovyet halkları, bu kış kelimenin gerçek an-
lamı ile açlık tehlikesi ile karşı karşıya. Leningrad'ın (Peters-
burg) liberal Belediye Başkanı Anatoli Şobcak, geçenlerde
"Ekonomik reformları değil, bu kışı nasıl atlatacağımızı
düşünüyorum" diyordu.
Tüm cumhuriyetlerde milliyetçiliğin dolu dizgin gittiği or-
tamda, ekonomik felaketin faşist bir darbeye yol açmasın-
dan, ülkede kanlı iç savaşın çıkmasından korkuluyor,
Güneyimizde ise Bağdat hükümeti ile Iraklı Kürtler özerklik
konusunda hâlâ anlaşamadılar. Hafta başında Irak askerle-
ri ile peşmergeler arasında kanlı çatışmalar çıktı. Irak'taki
BM heyeti, Saddam Hüseyin'in, Scud füze rampalannı ye-
niden işler hale getirdiğini bildiriyor. Bu arada İsrail'in ayak
diremesi yuzünden, Onadoğu Barış Konferansı tehlikeye gir-
miş durumda.
Şimdi de Batımıza bir göz atalım: Kronik Türk - Yunan ger-
ginliğini bir yana bırakırsak, Balkanlar'ı bir baştan bir başa
sarsacak depremin yaklaştığına ilişkin işaretler çoğalıyor.
Yugoslavya'da Sırp-Hırvat çatışmalarına ek olarak, son
günlerde çok tehlikeli iki gelişme meydana gelmiştir: Huzur-
suzluk Kosova'ya sıçramış, başkent Priştina'da Arnavut gös-
tericiler sokağa dökülmüştür. Sırbistan'ın Kosova'da girişe-
ceği kanlı bir sindirme harekâtı, bunalıma Arnavutluk'un da
sürüklenmesine yol açacaktır. Nitekim, sınır olaylan başla-
mış, Yugoslav birlikleri üç Arnavut sınır polisini öldürmüş-
tür. İkincı tehlikeli gelişme, Makedonya Cumhuriyeti'nde ya-
pılan referandumda bağımsızlık kararının çıkmasıdır. Yuna-
nistan, cumhuriyet bağımsızlık ilan ettiği takdirde, kendi top-
raklarındaki Makedon azınlığın ayaklanacağından, daha öte-
de, Makedonya Cumhuriyeti'nin Yunanistan'dan toprak is-
teyebileceğindeı) korkuyor. Yunan basmında, Makedonya
bağımsızlık ilan ettiği takdirde, bu ülkeye bir askeri operas-
yon düzenlenebileceginden söz ediliyor. Bilindiği gibi gerek
. Kosova'da gerekse Makedonya'da Üsküp yöresinde Türk
asılfı halk da yaşamaktadır. Kosova ve Makedonya patlar-
sa, Bulgaristan, Arnavutluk ve Yunanistan'ın yanı sıra Türkiye
de bunalıma şu ya da bu şekilde bulaşacaktır.
Yugoslavya'nın kuzeyinde ise değişik bir oyunun tezgâtv •
landığı görüşü giderek ağırlık kazanıyor. Almanya, Sloven-
ya ve Hırvatistan'ın bağımsızlıklarını tanımaya çok hevesli
görünüyor. Sırbistan, Almanya'yı 4. Reich'ı kurmaya ve Slo-
venya, Hırvatistan, Macaristan'ı etkinlik alanı içine almaya
calışmakla suçluyor.
Sırbistan'ın iddiası pek boş olmasa gerek. Çünkü Alman-
ya'nın ATortaklarının, özellikle Fransa'nın, Berlin'e giderek
artan bir kuşku ile baktıkları gözleniyor. Her durumda, Hır-
vatistan'la Slovenya bağımsız olduklan takdirde Almanya'-
nın nüfuz bölgesinin güneye doğru genişleyeceği açık.
Böylece, Batılı ülkeler arasında Balkanlar için rekabet tek-
rar başlayabilecek, bu gelişme bölgedeki istikrarsızlığı büs-
bütün arttıracaktır.
Şimdi soruyoruz: Türkiye, doğusundaki ve batısındaki bu
büyük çalkantılara, patlaması olası depremlere karşı hazır
mı?
Şimdiye dek seçim kampanyasında karşılıklı suçlamala-
rın, kısır çekişmelerin dışında ciddi bir dış politika konuşması
dinlemedik. Hangi sinema oyuncusunun ya da şarkıcının
hangi partiden aday olduğunu öğrendik de partilerin çevre-
mizde giderek şiddetini attıran fırtına hakkında ne düşündük-
lerini öğrenemedik.
Umarız ona da sıra gelecek.
LONDRA'NIN ÎSTEĞ1:
Doğu Avrupa
girsin
Başbakan Major, Doğu Avrupa ülkelerinin
siyasal ve ekonomik bakımdan hazır
olduklan an AT'ye alınması gerektiğini
söyledi. Bir İngiliz yetkiJi "Türkiye'nin AT
üyeliği önünde dağ gibi engeller var" dedi.
EDtP EMİL ÖYMEN
LONDRA — İngiltere Baş-
bakanı John Major, Baitık
cumhuriyetleri ile diğer Doğu
Avrupa ülkelerinin, "Siyasal ve
ekonomik bakımdan hazır ol-
duklan an" Avrupa Toplulu-
ğu'na aünmalan gerektiğini
söyledi. Başbakan Major, Rus-
ya Federasyonu ve "diger1
^ Sov-
yet cumhuriyetleri için de "iiye-
lik seçeneğinin önünün kapatıl-
maması gerektiğini" belirtti. Bu
konuda, "Eğer Rusya da katı-
lırsa, Avrupa Topluluğu'nun
artık eskisi gibi olamayacagını
düşünmenin bir yararı yok. AT
değişmek zorundadır. Biz de
degişraeyen bir dünyada yaşa-
mıyoruz. AT de değişen düaya-
ya ayak uyduracaktır" dedi.
Başbakan Major'ın, Doğu
Avrupa ülkelerinin de AT bün-
yesine kabul edilmeleri gerek-
tiğine işaret etmesi, Fransa
Cumhurbaşkanı François Mit-
terrand'ın, Doğu Avrupa-AT
ilişkileri konusundaki çekingen
tutumuna meydan okuma ola-
rak görüldü. Mitterrand, Fran-
sız çiftçisini korumak amacıy-
la, Doğu Avrupa tarım ürünle-
rinin ithalinin sınırlanmasını,
bu ülkeler ile AT arasında "özel
ilişki" kurulmasını, ancak
"üyelik" girişimi yapılmaması-
nı önermişti. Mitterrand'ın bu
önerisi İngiltere'de "aşın milli-
yetçi ve kornmacı" bulundu ve
basında yer yer alay ve küçüm-
seme ile karşılandı.
Türkiye'nin durumu
Başbakan Major'ın konuş-
masını, Türkiye'nin AT'ye üye-
lik başvurusu çerçevesinde de-
ğerlendiren îngiltere Dışişleri
Bakanlığı'na yakın bir kaynak,
"AT; Avusturya. Isviçre, tsveç
gibi ülkelere kapılannı kolayca
acar. Hatta Doğu Avrupa ülke-
leri dahi bu kapıdan kolayca gi-
rer. Türkiye'nin iıyeligi önünde
aşılmaz bir Yunan vetosu var.
Bu veto, iki ülke arasındaki gü-
vensizlik giderilip de kaldınlsa
dahi, Türkiye'nin üyeligi öniin-
deki ekonomik ve hele kültürel
engeller dag gibi dunnaktadır"
dedi.
lngjltere'nin eski Başbakanı
Margaret Thatcher da Berlin
Duvarı'nın yıkılmasının ardın-
dan 1989'da Doğy Avrupa ül-
keleri ile AT arasındaki ilişki-
lere değinirken, bu ülkeler ile
Türkiye'ninkine benzer ortak-
lık anlaşmalan imzalanabilece-
ğini söylemi-ti.