Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 AĞUSTOS 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURIYET/7
SEMİNER
BÎLAR'da 'Şu Müzik Denen Şey'
• Kültttr Servisi — BlLAR'da bu hafta Ayşe Tütüncü,
"Şu Müzık Denen Şey" başlıklı yeni bir seminer dizisi
başlatıyor. 6 ağustos salı gunü başlayacak seminer dizisi
boyunca Ayşe Tutuncü, muzık dinlerken ritmi hissetmeye
yönelik çalışmalar yürütmeyi amaçlıyor. 5 ağustos
pazartesi günu ıse Şahika Yüksel, "Farkh Cinsellikler"
konusu ile BlLAR'da. Adnan Ekşigil'in "Epistemoloji ve
Yansıma Teorileri" seminen suruyor. 7 ağustos çarşamba
günü Mustafa Aslantunah, enformasyon-anlambilgi
terimleri arasındaki aynmları tartışacak, bilgisayarın
bilgıyi mutlaklaştıran ve nesnelleştiren rolunü irdeleyecek.
8 ağustos perşembe gunü ise Oruç Aruoba
Kiergegaard'ın "Korku ve Titreme" adlı çalışmasından
bir bölüm yorumlayacak. (BILAR: 149 42 86)
MÜZİK
'Başım Belada'
• Kültur Servisi — Ahmet Kaya'nın yeni kasedi "Başım
Belada" piyasaya çıkıyor. Tumu Ahmet Kaya'nın kendi
bestelerinden oluşan kasette, sozleri Atilla Ilhan ve Yusuf
Hayaloğlu'na ait şarkılar var. Ahmet Kaya ıki şarkısını
da şair Ahmed AriFin anısına kasete koymuş. "Başım
Belada'yla birlıkte uçuncu evreye giriyorum" diyen
Ahmet Kaya, özgurluk ve demokrasinin savunulduğu
"Ağlama Bebeğim" kasedinin binnci aşamayı, yenilgiler
sonucu duyulan yılgıyı işleyen "Yorgun Demokrat"
kasedinin ise ikınci aşamayı oluşturduğunu söylüyor.
Girdiği yeni evreyi sanatçı şöyle anlatıyor: "Cezaevi
psikozundan çıktım. Ama şimdi de Anti-Terör Yasası var.
Günceli yakalamak sanatçının görevıdir. Bu yeni
kasedimde ticari kaygılardan çok dinleyicilerime doğru
mesajlar vermeye çalıştım. Bu amaçla cezaevi sorunlarını
değil, güncel sorunları işledim!' Zaten hazır potansiyel
bir Ahmet Kaya dinleyıcisinin olduğunu söyleyen sanatçı,
amacının artık belli bir duzey yakalamak olduğunu
belirttikten sonra, bundan böyle gazetecilere karşı daha
olumlu bir tavır takınacağını açıkladı. Kasette 'acayip bir
adam' adı altında anlatılan Suphi'nın öykusunun,
yapımcılığını, yönetmenliğini ve başrol oyunculuğunu
kendısının ustleneceği ilk filminin senaryosuna temel
olduğunu belirten Ahmet Kaya, çekimine ekımde
başlanacak Fılmin senaryosunu Yusuf Hayaloğlu'yla
birlikte yazmış.
RESİM
Michelangelo üzerine tartışma
• Kultur Servisi — Ressam ve heykeltraş
Michelangelo'nun pek çok yapıtının kendisine ait
olmadığı one suruluyor. Sanat dunyasında ve muze
görevlileri arasında tepkilere yol açan iddianın sahibı
Alexander Perng. Perrig, Yale Üniversitesi tarafından
basılan "Michelangelo'nun Yapıtlan: Katkının Bilimi"
başlıklı kitabında yuzlerce yıldır, uzmanlarca,
Michelangelo'nun yapıtlan olarak yorumlanan
çahşmalann birçoğunun aslında ustanın çırak ve
öğrencileri tarafından yapıldığını öne surüyor. Sanat
:
tarihçisi Perrig'in, ustanın yapıtlarının otantikliği
hakkındaki ilk kuşkuları 16'ncı yuzyıla ait belgelerden
kaynaklanıyor. Dönemle ılgıli belgelerde
Michelangelo'nun tum yapıtlannı 1564'te, ölmeden once
yaktığı söyleniyor. Bunun uzerıne nasıl olup da
sanatçının yuzlerce eserinin elimizde bulunduğunu merak
eden Perrig, otuz yıllık araştırmadan sonra sorusunun
yanıtını buluyor. Perrig'e göre bilinen altı yüz otuz
yapıttan sadece seksen beşi Michelangelo'nun. "Mutlak
şaheserler, ancak gerçek ustalar tarafından yapılabilir"
diyen mıize sahipleri ve uzmanlar Perrig'e şiddetle karşı
çıkıyorlar.
TOPLUM
Mayalann torunlan
J Kültıir Servisi — Orta Amerika'mn efsanevi bir
uygarlığa sahip topluluklarmdan Mayalann torunlanna
yönelik UNESCO 'eşitlik ilkesine dayalı' dev bir proje
hazırlıyor. Bugun Orta Amerıka'da 6 milyon dolayında
Maya yaşıyor. Gunumuzde Mayalar Guatemala, Meksika,
Honduras ve Salvador'da ortak bir mirasın kültürünu
surdüruyorlar.
ARKEOLOJİ
Amisos'ta kazı
• SAMSUN (Cumhuriyet) — Eski Samsun olarak
bilinen Amisos'u kurtarmak için muze mudürluğunce
kazı çalışmalanna başlandı. Anadolu'nun en buyük antik
yerleşim merkezlennden biri olmasına karşın bugüne
kadar hiçbır bilimsel araştırma yapılmamış olan
Amısos'ta yapılacak olan kazının bölgenın tarihınde
kalan karanlık noktaları aydınlatacağı bildirildi. Yapılan
açıklamada, "Kazı çalışmalan ile ortaya çıkanlan aıle
mezarhğındaki iskeletlerin antropolojik yonden
incelenmesi sonucu elde edilecek bılgilerin bazı hususları
açıklığa kav uşturacağı sanılmaktadır. Antik dunyanın en
büyuk darphanelerinden birisine sahıp olduğu bilinen,
Helenistik ve Roma çağlarına ait kaliteli sikkeler
bastırmış olan Amisos'un seramik sanatında ve pışmış
topraktan yapılan kuçuk heykel yapırmnda da ileri
olduğu bu kazıda bulunan ornekleri inceleyen
uzmanlarca ifade edilmektedir" denildi.
SERGİ
Alantar hazırlanıyor
• Kültttr Servisi — Çalışmalarını uzun süredir Paris'te
surduren ressam Erdal Alantar, şu sıralar Bodrum
Yalıkavak'ta yeni sergılerın hazırlığı ıçınde. Alantar,
önümuzdeki kasım ayında Ankara'daki Mı-Ge Sanat
Galerisi'nde bir sergi açacak. 1992 yılının ilkbaharında
ise tsviçre'nin Zurih kentinde bir resım sergisi
gerçekleştirecek. Alantar, Parıs'e donduğunde de
atolyesını bir sure "galen"ye donuşturup yapıtlannı
sergileyecek.
Şair Turgut Uyar altmış dörtyıl önce bugün doğmuştu
Şiiriıı zamam aşan saatiTurgut Uyar "bir gün"
gideli tam altı yıl
olmuş. Evet, "gidişi"
bu ayın 22'sine
rastlıyor. Bugün, yani
4 ağustos ise Turgut
Uyar'ın doğurn günü.
Bizde nedense hep
ölüm yıldönümlerinde
yazılar yazılır. Oysa
neden şair ve
yazarlarımızı doğum
günlerinde anmayalım.
REFİK DURBAŞ ~
"Ben bir gün giderim ki ne-
yim kalır / eksik bıraktıgım ber
şeyim kalır". Turgut Uyar "bir
gün" gideli tam altı yıl olmuş.
Ama ben "eksik bırakügım" de-
diği o gidişi üzerinde durmak is-
temiyorum. Evet, "gidişi" bu
ayın yirmi ikısıne rastlıyor. Bu-
gun, yani dört ağustos ise, 1927
yılının dön ağustosu Turgut
Uyar'ın doğum gunü. Edebiyat
tarihçilerine işte kuçuk bir
dipnot...
Ayrıca şunu duşünüyorum:
Bizde nedense hep ölum yıldo-
numlerinde yazılar yazılır,
ölümleriyle anılır çoğunlukla
yazanmız, çizerimiz, şairimiz...
Neden doğum günlerinde de
anmayalım onlan?
EUi sekiz yıla sığan bir ömur.
Bunun yarıdan çoğu şiirle geç-
miş. Bir şairi kendısinden baş-
ka kim anlatabilir?
SONSUZ VE ÖBÜRÜ
en değerli vakitlerinizi bana ayırdımz
sağolunuz efendim
gokyuzünun sonsuz olduğunu bana oğrettınız
oğrendim
yeryüzünün sonsuz olduğunu oğrettiniz
öğrendım
hayatm sonsuz olduğunu oğrettınız
öğrendim
zamanın boyutlarmm sonsuzluğunu
ve havanın bazan kuşa dönduğunü
oğrettiniz
oğrendim efendim
ama sonsuz olmayan seylerı oğretmediniz
efendim
baskının zulmun kıyımın açlığm
bir yerlere kıstınlıp kalmanın susturulmanın
aşk mutluluğunun ve eskı hesaplann
aritmetiğin bile
bunları bulmayı bana bıraktınız
size teşekkur ederim
(Fotograf: CENGİZ CIVA)
"Ben" divor, "Hep sıkıntılı-
yım. Yani bir adamın canı sıkı-
lırsa o ben'im. Çünkü bana en
yaraşan durumdur sıkıntılı ol-
mak."
1984 yıhnda "Buyuk Saat"
adJı toplu şiirleriyle Sedat Sima-
vi Vakfı Edebiyat Ödulu'nu al-
mıştı. Bu ödülu alması dolayı-
sıyla Taksim'deki ev inde bir ko-
nuşma yapmıştım. Sanınm ölü-
münden önce onunla yapılan
son konuşmaydı. O konuşmada
da "sıkıntı" üzerinde du-
ruyordu:
"Bugün tek sıkmtnmz çagdaş-
laşamamamız. Çagdaşlaşma ise
örgütlenmektir. Biz henüz ör-
gutlu bir loplum oiamadık. Top-
lumsal olaylar Turkiye'de dü-
şüncenin rahatça gelişmesine
olanak vermeyecek boyutlara
ulaştı. Tek tek şairleri ya da ya-
zarları suçlamak istemiyonım.
SaJt siyasal baskı da degil. Bu
dönem içinde büyök bir deger
sarsıntısı oldu. Bir bıiyıik kar-
maşa yaşandı."
Uyar yalnız şiirleriyle değıl,
şiir uzerine yaalanyla bugun de
etkisi hâlâ suren bir şairimiz.
Üstelik gun geçtıkçe değeri da-
ha da çok anlaşıhyor.
Güven Turan'ın deyişiyle
"Türk şürinin sadece seçkin de-
gil, kilit şairlerinden biri.."
Masamın üzerinde "Buyuk
Saat" duruyor. Yani başında da
ölümünden sonra yayımlanan
'Sonsuz ve Öbüni". Çahşma
masamda gerçekten bir saat gi-
bi "Büyük Saat". Şürin zamanı
durduran, zamanı aşan büyuk
saati...
lkinci Yeni'nin üç büyük şai-
n: Ttırgut Uyar, Edip Cansever,
Cemai Süreya. Uçu de şiirleriy-
le, yazdıklanyla aramızdalar
artık...
Edip Cansever konuşuyor:
"Şiirini çeşitlendirirken özenti-
ye duşmemiştir hiçbir zaman.
Ondaki degişiklikler, vaşamın
başka başka kesimleriyie hesap-
laşmak istemesinin dogal sonu-
cudur. Çünku yaşam her şeydir
Turgut'un şiirinde."
Cemal Sureya konuşuyor:
"Turgut Uyar şiir ustune çok dü-
şÜDmuş bir şair. Şürinin işlerli-
gindeki bazı ögelerin tutarlı bir
şekilde yer degiştirmesi onun
kendi sanatının özel sorunları-
nı nice bildigini gösteriyor."
Ve on sekiz yıl birlikte yaşa-
dığı Toraris Uyar'ın bir cumlesi:
"Yaşam kadar zengin bir mal-
zemenin pe^indedir."
"Divan'da "lyimser Bir
Sonuç'a" şiirinde şoyle diyordu:
"Yaz gunu kim ister ki öldügü-
nü / eksik bıraktıgım her şeyim
kalır."
tşte yine bir "yaz" gunu. Evet,
kim isterdi ki öldüğünü? Aslın-
da ben hiç ölümden söz etme-
yecektım bu yazıda. 'Elbette be-
nim de bir şeyim kalır' mı diyor-
dun? Elbette ölumden başka
ama...
Doğum günun kutlu olsun
Sevgili Türgut Uyar...
Dimitri Alithinos 1981 yılından bu yana eserlerini toprak altında saklıyor. Gümüşle kaplı disk. Demokrasi Parkı'oın 3 metre derinliğine. yetkili, ilgili ve
meraklıların iştiraki ile gömüldü. (Fotograf: İBRAHIM GÜNEL)
Yunanlı sanatçı Alithinos, eserini Maçka Parkı'nın 3 metre derinliğinde sakladı
Tbprağa gömülen yapıtKultur Servisi — Maçka'da-
ki "Demokrasi Parkı" dun de-
ğişik bir gun vaşadı. Yaklaşık uç
ay önce Galeri BM'de "Ensta-
lasyon Sergisi" açan Yunanlı
sanatçı Dimitri Alithinos, geç-
mış, şimdi ve gelecek sarmalın-
da, sessizliğe gömülü yapıtları-
na bir diğerini ekledi. Üç ay on-
ceki goruşmemizde, Alithinos
1981 yılından beri urettiği yapıt-
lan yer altına sakladığını aktar-
mıştı. Yunanistan, Çin, Nepal,
Endonezya ve Kıbrıs'tan sonra
Türkiye, sanatçının toprağın
katmanlanna kanşmış yapıtla-
nnın bir diğer durağı oldu. Park
içinde, Istanbul Buyükşehir Be-
lediye Başkanlığı Kultur Işleri
Daire Başkanlığı ve Dış Ilişkiler
Mudürluğu'nün katkılan ile
Alithinos'un tstanbul kentine
armağanı, gümüşle kaplı
'büyuk' disk, proje çerçevesin-
de parka gomuldu. Önce 3
m'lik bir toprak kazıldı. Zemin
betonla kaplandı. Üzerine nay-
lon gerildi. Disk bu zemıne
oturtuldu. Üzerine ikinci bir
naylon ve stroforlar yerleştiril-
di. Daha sonra grayder, diski
sessizliğe katacak toprağı dök-
meye başladı. Alithinos, "Ve
gemı gidiyor" diyordu. Üzgun-
du.
Parktaki toreni, Bulent Erk-
men, Beral Madra, Gulsum ve
Sadık Karamustafa, Bulent Ke-
cevik, Handan Borutecene,
Mengu Ertel, Sarkis gibi sanat-
çılar, Yunanistan'ın İstanbul
Başkonsolosu Chris J.Lazaris,
park şantiyesi yetkilileri, kazı iş-
çileri ve çevreden katılan merak-
lılar izledi. Bu arada kazıdan
"ceylan yıyen bir aslan" heykeli
çıkanlmıştı. Parçalanmış heyke-
lin daha sonra restore edilerek
duzenleme içinde yer alacağı
soylenıyordu.
Ersin Pertan'ın ilk filminin çekimi İstanbul ve çevresindeyapılacak
6
Rurt Kanıuıu' fîlme almıyor
ASLI ALTAN DA OYNUYOR — Ersin Pertan'ın yöneteceği
"Kurt Kanunu" adlı filmde Aslı Altan da başrollerden birini ust-
lenijor. Aslı Altan daba once Şahin Kaygun'un "Dolunay" ve Ca-
nan Gerede'nin "Robert's Movie" adlı filmlerinde de oynamıştı.
FATMA ORAN
Türk sinemasının sorunlan-
mn bir türlü çözülemediği, fılm-
lerimizin "salon" bulamadığı şu
sıcak bunalımlı gunlerde sine-
mamız yeni bir yönetmen kaza-
myor. Yönetmenin adı, Ersin
Pertan. Filminin adı ise Kurt
Kanunu...
Ersin Pertan 1943, Bulgaris-
tan doğumlu. Robert Kolej fş
Idaresi ve Iktisat Yüksek Oku-
lu mezunu. Bir sure Yeni Dergi,
Yedinci Sanat, MiIIiyet Sanat
dergileriyle Güneş ve Dünya ga-
zetelerinde sinema yazılan ve
eleştiriler de yazan Ersin Pertan,
1983-88 yıllan arasında The
Hollywood Reporter'm Türkiye
muhabirliğini de yapmış. On
dört filmde set fotoğrafçısı, üç
filmde yönetmen yardımcısı,
dört filmde de danışman olarak
sinemaya adım atan Pertan'ın
çalıştığı fılmler arasında Umu-
da Yolculuk. Arabesk, Devlerin
Ölomü, Zengin Mutfagı, Tey-
zem, lhtiras Fırtınası, Aşk-ı
Memnu ve Kaçamak gibi film-
leri sayabiliriz. Ersin Pertan da
sinemamızın "alaylı"lanndan...
Yapımcılığını trfan Tözum'un
ustlendiği ve adı "Kurtlukta, dü-
şeni yemek kanundur" sözün-
den gelen Kurt Kanunu, yakın
tarihe ilişkin görüşleri Turk dü-
şunce yaşamında tartışmalara
yol açmış bir yazann, Kemal Ta-
hir'in romanı...
Ersin Pertan'a, ilk filminin
konusu olarak bir "Kemal
Tabir" romanuıı seçmesırun ozel
bir nedeni olup olmadığını so-
ruyorum önceîikle:
— özel bir nedeni yok. Kurt
Kanunu'nu 1980'de okuduğum-
da çok sinemasal bulmuştum
konusunu ve bu romandan çok
iyi bir fılm olur diye duşunmüş-
tüm, ama o gunlerde böyle bir
roman filme çekilemezdi. Du-
şüncemi daha sonraki yıllara er-
telemek zorunda kaldım. Konu-
nun içine girince oğrendim ki
Kemal Tahir'in "Kurt
Kanunu" adlı
romanının beyazperde
uyarlaması 500 milyon
liraya mal olacak.
"Kurt Kanunu",
bugüne kadar sinema
yazarlığı ve yönetmen
yardımcıhğı yapmış
olan Ersin Pertan'ın
ilk yönetmenlik
denemesi.
Kemal Tahir bu romanı aslında
bir piyes olarak yazmaya başla-
mış, sonradan da sıkılıp roma-
na donüşturmüş. Erol Keskin
bu romandan piyes yapabilmek
için Kemal Tahir'le gorüşmeye
gittiğinde, Kemal Tahır, "Ben
zaten piyes olarak düşünmüş-
tttm Kurt Kanunu'nu" demış,
Erol Keskin'e. O bakımdan ro-
manda da çok belirgin bu- şekil-
de mekânlar ayrı ayrıdır ve çok
uzun diyaloglar vardır.
— Kemal Tahir'in Kurt Kanu-
nu'nu senaryolaştınrken nasıl
bir goruş, nasıl bir teknik be-
nimsediniz?
— Mümkun olduğu kadar acık
ve dürüst bir şekilde romana sa-
dık kaJmayı amaçladım. Diya-
logların yuzde doksanı orijinal
Kemal Tahir diyaloglan; yer yer
beliren Çorum ag7i konuşmalan
da var tabii.
— Neyi anlatıyor Kurt
Kanunu?
— 1908'lerden 1926'Iara ka-
dar gelen bir siyası anlayıştakı
bazı değişimleri; toplumdaki de-
ğişikliklere paralel olarak siya-
set anlayışındakı değişıklikleri
ve bunalımlı bir dönemde bazı
insanlann iç içe girmiş dramla-
nnı anlatıyor; bu dramatik ya-
pı içinde sığınma, kıstınlmışlık,
sorumluluk ve tarafsızlık gibi
kavramlara değiniyor.
Göruntü yönetmenliğini Ay-
tekin Çakmakçı'nın ustlendiği
fılmin sanat yönetmeni Annie
Pertan, makyozü Oya Tolga.
Müzikler ise Arif Erkin imzası-
m taşıyor.
Mehmet Akan, Aslı Altan,
Hümeyra, Berhan Şimşek ve Yıl-
maz Zafer"in başrollerini paylaş-
tıkları Kurt Kanunu'nun konuk
oyunculan Şahika Tekand ile
Aydemir Akbaş. Filmin öteki
rolleri ise Suna Selen, Nihat Ak-
çan, Yasemin Alkaya, Cem Dav-
ran, Bennu Gerede, Hikmet
Karagöz, Can Kolukısa, Eray
Özbal, Rasim Öztekin ve Can-
dan Sabuncu gibi tiyatro köken-
li sanatçılar üstlenıyorlar.
Fellini'den
• Kultur Servisi — Italyan
yönetmen Federico Feuini
televizyon için çekeceği
"Sinema" adlı filmin
çekimlerine başbyor.
Cinecitta studyolannda
gerçekleştirilecek filmin
eylül ayı ortalannda
tamamlanması tasarlanıyor.
Yönetmen, sinemanın
yalnızca küçük ekranlarla
değil, milyonlarca izleyiciyi
banndıracak çok büyuk
sinema salonlarında
sureceğıne sonsuz bir güven
duyduğunu aktarıyor.
Fellıni, "Önemli olan,
kışısel bir sinema günluğü
ortaya koyabilmek" diyor.
Yönetmene göre bu günlük
sinemanın efsaneleri,
mitleri, ritüelleri ve
folklorunu gençlere
aktarabilecek bir kimlik
ta?ımalı.
'Çarşamba
konuşmalan?
• Kultur Servisi — lçgörü
Psıkolojik Danışma
Merkezi tarafından
duzenlenen "Çarşamba
Konuşmalan"nın ağustos
ayı programı belli oldu.
Buna göre 7 ağustosta
Psikolog Emre Konuk
"Enteresan Vakalar", 14
ağustosta Dr. Bulent
Erdoğan "Psıkoterapıde
Temel llkeler", 21 ağustosta
Psikolog Dr. Zehra
Karaburçak "Rorschach
Testı, Boyutları ve
Sınırları" ve 28 ağustosta
da Psikolog Dr. Ercan Alp
"Anne Çocuk Arasında
Gelışen Se\gı Bağı Üzerine
Bir Teori (Attachment
Theory) konularında
konuşacaklar.
Konuşmaların başlama
saati 18.00 (Hüsrev Gerede
Cad. 50/1 Çizmen Ap. D.3
Teşvikiye).
'Ran'
Beyoglu?
nda
• Költar
"Beyoğlu ve Sinema $
III-Eleştirmenlerin Seçtiği
İlk On Film" etkinlikleri
bugün Japon yönetmen
Akiro Kurosava'nın "Ran"
adlı filmiyle stirilyor.
Beyoğlu Sineması'ndaki
etkinlikler önceki gün
Macar yönetmen Istvan
Szabo'nun "Mephisto" adlı
filminin gösterisi ile
başladı. 18.30 seansı öncesi
film üzerine kısa bir söyleşi
yapan Tunca Arslan,
Mephisto'nun faşizmi
şekilci bir korkunçluk
içinde anlatmayan bir film
olduğunu söyledi ve
Mephisto'yu bir aydm
eleştirisi olarak yorumladı.
BugUn ise 18.30 seansı
öncesi lbrahim Altınsay,
"Ran" üzerine görüşlerini
aktaracak.
Solanas'ın
• Költür Servisi —
İstanbul Film Ajansı ve
Cumhuriyet Kitap Kulübü
işbirliğinde başlatılan
"Kitap ve Sinema
Şöleni"nin son gününde
"Güney" adlı film
gösterilecek. Moda
Sineması'nda izlenebilecek
filmin yönetmeni Arjantinli
F.E. Solanas. "Güney"
Cannes'da "En İyi
Yönetmen ödülü"nü
almıştı.
Atatürk
filmleri
• ANKARA (AA) —
Çekimine başlanmadan
önce kamuoyunda büyük
tartışmalara neden olan
Halit Refiğ'in "Gazi Ue
Latife" adlı filmi ile çekimi
düşünülen diğer 9 Atatürk
filminin senaryolanmn
kitaplaştınlmasına karar
verildi. Bu yıhn basım
çalışmalanna alınması
duşünulen kitaplar arasında
ilk aşamada Halit Refiğ'in,
"Gazi ile Latife"si Ue Refik
Erduran'ın, "Metamorfoz"
adlı senaryolan bulunuyor.
Gülhane'de
imza-eöyleşi
• Kültür Servisi —
Gazeteci-yazarlar Halil
Nebiler, Muhsin Kızılkaya
ve Cengiz Mumay bugün
Gülhane Parkı'ndaki Seçki
Yayıncılık standında
kitaplarını imzalayacak ve
okurları ile söyleşecek.
Imza günu 16.00-19.00
saatleri arasında
gerçek leşecek.