Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 AĞUSTOS 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7
SINEMA
Hedy Lamarr tutııklandı
I Kültür Servisi — 193O'lu ve 4O'lı yıllann unlu sinema
oyuncusu Hedy Lamarr, bir eczaneden ilaç çaldığı
gerekçesiyle tutuklandı. Daha sonra serbest bırakılan 78
yaşındaki Lamarr'ın 20 ağustosta mahkemeye çıkarılacağı
açıklandı. AP'nin verdiği habere göre kuçuk bir kent
olan Casselberry'de tutuklanan yaşlı kadının Hedy
Lamarr olduğu polis yetkililerince doğrulandı. Hedy
Lamarr, 1933'te "Kendinden Geçiş" adlı bir Çek filminde
çırılçıplak görünerek büyük bir sansasyon yaratmıştı.
Zamanında "dünyamn en güzel kadını" olarak nitelenen
Lamarr, daha sonra 1937'den başlayarak Hollywood
filmleriyle ününun doruğuna erişmişti. Özellikle
"Samson ve Dalila" adh filmiyle bucun dunyada sevilen
Lamarr, 1966'da otobiyografisini yayımlamış, Lamarr'ın
kitabı bir yıldızın cinsel ilişkilerini anlattığı ük
otobiyografı olmuştu.
YÖNETMELİK
Devlet sanatçılığı
ANKARA (AA) — Devlet Sanatçısı unvanı verilen
sanat dallannın kapsamı genişletiliyor. Kültür
Bakanlığı'nın, bu yenilikle ilgili yönetmelik değişikliği
çabşmalarını tamamladığı oğrenildi. Taslağa göre bundan
böyle değişik alanlarda başarılı kişilere devlet sanatçısı
unvanı verilecek. Yönetmelığin yeni şekli, Türk halk
müziği, Türk sanat muziği, pop müzik ile sinema
sanatçılan, ressam ve heykeltıraşlann da devlet sanatçısı
unvanı alabilmesini öngörüyor. 1971 yıhndan itibaren,
önce çok sesli müzik alanında olmak uzere uluslararası
üne sahip sanatçılara "devlet sanatçısı" unvanı verilmeye
başlandı. 1981 yılında yönetmelikte değişiklikler
yapılarak, opera, bale ve tiyatro dalları da "devlet
sanatçısı" unvan kapsamına alındı. 1983 yılında seçici
kurul, unvanın diğer sanat dallarına yaygınlaştırılmasını
uygun buldu. Türk muziği, plastik sanatlar, sinema
dalları da bu kapsama alındı.
FESTİVAL
Üsküdar Festivali
• Kültür Servisi — Üsküdar Belediyesi'nin duzenlediği
Uluslararası 3. Kâtibim Kültür ve Sanat Festivali, 7-11
Ağustos 1991 günleri arasında yapılacak. Üsküdar
Uluslararası 3. Kâtibim Festivali'ne; Banş Manço, Timur
Selçuk, Eser Noyan - Engin Noyan, Serap Mutlu
Akbulut, Nursaç Doğanışık, Alaattin Şensoy, Erol
Büyükburç, Coşkun Demir, Nurhan Damcıoğlu, Arif
Şentürk, Çetin Öztürk, Atilla Içli, Grup Yorum,
Azerbaycan Reşit Behbutov Muzik ve Dans Topluluğu,
Arnavutluk, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Üsküdar
Belediyesi, Ekin Sanat Merkezi Halk Dansları
Topluluklan katılacaklar. Ayrıca, Beyaz Yunus Caz,
Kardelen, Buse müzik topluluklan, Üsküdar Belediyesi
Kent Orkestrası, Ortaköy Halk Sahnesi, Kangal Sanat
Topluiuğu, Silleymari Eker fclasik gitar, Alican Bülbül
org konserleri duzenlenecek. Gösteriler Şemsipaşa,
SaJacak, Fethipaşa Korusu ve Kısıklı Güzel Izmir
Gazinosu'nda ücretsiz sunulacak.
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
KÜLTÜR İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIGI
AĞUSTOS 1991 KÜLTÜR ETKİNLİKLERİ
ATATURK KITAPLIGI
5/31
Sergi Salonu ve Gıriş Atatûrk Kıtaplığı
Koleksıyonundan "İstanbul Tramvayları" Fotoğraf
Sergısı
Gırış Ucretsızdır
Adres Mete Cad No- 45 TAKSIM Tel 149 09 45 - 149 56 83
ATATURK MÜZESI
5/19 Ağuslo» Pazartesi
MSU Sinema TV Bırımı ve TRT'nın hazırladığı
belgeseller saat 14 00
Atatürk'un 5 donem 2 devre Meclıs Açış
Konuşması ve Yurt Gezılen 10 dk
Atatürk'un 10 Yıl Nutku 8 dk Ataturk ve Sanat 35
dk
26 Ağustos 1922 Guneş Ooğmakta Ordular ılk
Hedefinız Akdenızdır ilerı'"
Atatûrk, Söylev, Nutuk 35 dk
Büyük Barış (Lozan) 22 dk
7/21 Ağustos Çarşamba
MSU Sinema TV Bırımı ve TRT'nın Hazırladığı Belgeseller
Saat 14 00
Gazı Ve Mareşal Mustafa Kemai Haşa 20 dk
Ataturk (Manastır, Ankara. Ezıne) 45 dk
Dolmabahçe ve Atatûrk 43 dk
Kendı Sesmden 15 dk
12/26 Ağustos Pazartesi
Hazııiatan TBMM Kültur ve Sanat Yayın Kurulu
Senaryo Behlül Dal Saat 14 00
Samsun'a Uzanan Yol 34 dk
Amasya'da Yaşanan Tanh 29 dk
Erzurum'dan Gelen Ses 28 dk
Sıvas Bayraklaşırken 28 dk
14/28 Ağustos Çarşamba
Hazırlatan TBMM Kultur ve Sanat Yayın Kurulu
Senar/o- Behlül Dal Saat 14 00
Mıllı Irade Içın 28 dk
Ilk Işık 50 dk
O Gece ıBuyuk Taarruz) 34 dk
Gırış Ucretsızdır
Adres: Halaskârgazı Cad No 250 ŞIŞLI Tel 140 63 19
AŞIYAN MÜZESI
19 Ağustos Puarte*i
Ölumunün 76 Yılında Tevfık Fıkret'ı Anma
Toplantısı Saat 16.00
Katılanlar Salım Rıza Kırkpınar Şukran Kurdakul,
Konur Ertop Vecihı Tımuroglu
Yön- Enver Ercan
Gırış Ucretsızdır
Adres: Aşıyan Yokusu BEBEK Tel 163 69 86
KARIKATUR VE MIZAH
MÜZESİ
1/31 Ağustos
Uluslararası Nasreddın Hoca Ödüllerı Sergısı
4/18 Ağustos Cumartesi
Suda Yuzen Resımler (Ebru) Happenıng
Çalışmaları Saat 14 00-17 00
11/25 Ağustos Cumartesi
Gravur-Baskı Gosterısı Saat 14 00-17 00
Gırış Ucretsızdır
Adres Kırıkçeşme Mah Kovacılar Cad No 2
Tel 521 12 64
Ünlü bale sanatçısı Natalya Makarova bundan böyle tiyatro sahnesinde
Balerîna '\bldaş' diyecekSon 30 yılın en büyük
balerinlerinden
Makarova, eylülde
Londra'da "Tavariş"
adlı Fransız bulvar
komedisinde sahneye
çıkacak. Aynı rolü
müzikalde Vivien
Leigh, sinemada
Claudette Colbert,
Türkiye'de 1963'te
Ayfer Feray
oynamışlardı.
Kültür Servisi — Klasik bale-
nin en önemli dansçılanndan
Sovyet asıllı balerin Natalya
Makarova, ikinci sanat yaşamı-
nı tiyatro oyuncusu olarak sür-
dürecek. Makarova, önümüzde-
ki eylül ayında îngiltere'de Chic-
hester Festiva] Tiyatrosu'nda
sahnelenecek "Tavar'ş" (Yoldaş)
adlı oyunda sahneye çıkacak. 51
yaşındaki Makarova, yıllar ön-
ce Dormen Tiyatrosu tarafından
tstanbul'da "Şahane Züğürtkr"
adjyla sahnelenen Fransız bul-
var komedisinde Rusya'dan Ba-
O'ya göç etmiş bir düşesi canlan-
dıracak.
Jacques Deval'in 1934 yılında
yazdığı "Tavariş"te Türk tiyat-
roseverler 1963'te aynı rolde Ay-
fer Feray'ı izlemişlerdi. Ünlü ko-
medinin mözikaJ uyarlamasında
Vivien Leigh oynamış, beyazper-
de uyarlamasında ise Claudette
Colbert başrolleri Charles Boyer
ile paylaşmıştı.
Son otuz yılın en büyük ba-
lehnalanmn başında gelen Na-
talya Makarova, "Tavariş" adlı
oyunun Chichester Festival Ti-
yatrosu'nda yapılan ön gösteri-
sinden sonra "Artüt mesnıluğu-
DD elde etmiş bir tiyatro
oyuncusuyum" dedi. "Tavariş"-
in ön gösterisini, çoğu Makaro-
va'nın bale sanatçılığmı bilme-
yen Chichester sakinleri izledi.
Oyunun yönetmeni Patrick Gar-
Iftnd, gösteriden sonra bir Chic-
hester'bnın "Eminim, bu loz ba-
le dersi almış, sahnede bir dam-
çı gibi bareket ediyor" dediğini
belirtti.
Yaklaşık otuz yıl sonra
"konuşması?" bir sahne sana-
tından "konuşmalı" bir sahne
DÜŞLERjNDE VİŞNE BAHÇESİ' DE VAR — Natalya Makarova, "Tavariş" adlı oyundan son-
ra Anton Çehov'un "Vişne Bahçesi'nde de oynama>ı düşlüyor. Bale dünyasının ünlü adı, sinema-
dan gelecek onerilere de açık oldugunu söylüyor.
sanatına geçtiğini söyleyen Na-
talya Makarova ise "Çok sıkı
çalışıyorum" diyor. "tki yıldır
bir ses bocam var. Her gün ses
ve nefes alıştırmalan yapıyo-
rum. Baledeki kadar sıkı çalışı-
yonım."
1959'da Leningrad'da Kirov
Balesi'ne katılarak kısa sürede
topluluğun önde gelen balerin-
leri arasına giren Makarova,
1970*16 topluluğun Londra tur-
nesi sırasında ülkesine dönme-
meye karar vermişti. New York
1
taki Amerikan Bale Tiyatrosu-
na katılan Makarova, başta !n-
giliz Kraliyet Balesi olmak üze-
re çeşitli topluiuklarda da konuk
sanatçı olarak yer almıştı. Ola-
ğanüstü dans tekniği ve oyuncu-
lufuyla çok çeşitli rolleri başa-
rıyla üstlenen Makarova, ilk
kez, Kirov Balesi'yle çıktığı "Gi-
selle"deki başrolüyle tanınmıştı.
198O'de Amerikan Bale Tiyat-
rosu sanat yönetmenliğine ken-
disinin değil de Mikhail Bary-
shnikov'un getirümesi üzerıne
düşkırıklığına uğrayarak Maka-
rova ve Topluluğu'nu kuran ün-
lü sanatçı, bu topulufu bir yıl
kadar yaşatabildikten sonra, di-
zinden sakarlanmasına karşın,
sonraki yıllarda da Amerikan
Bale Tiyatrosu'yla sahneye çık-
mayı sürdürmüştü. Makarova,
18 yıllık bir "sürgün"den sonra
geçen aralık ayında Leningrad'a
giderek Kirov Balesi'nde son
temsillerini vermişti.
NataJya Makarova, bale dı-
şında, bundan sekiz yıl önce
New York ve Londra'da "On Yo-
ur Toes" (Parmaklannın Ucun-
da) adlı müzikalde oynamıştı
yalnızca. Ama Makarova, "Par-
makJannın Ucunda" ile "Tava-
riş"in kıyaslanamayacağı kanı-
sında. Müzikalde sahnede oyun-
culuk yapan bir balerin olarak
yer aldığını belirten Makarova
"Tavariş'teki durnm daha ger-
çek. Gerçek sözcüklerin ardın-
da gerçek diişünceler. Üstelik
müzik olmadan oynamak çok
daha zor" diyor. "Tavariş'te kı-
sa bir dans bolümü de var. Oyu-
nun aslındaki bir şarkı benim
için bir mazurkaya dönuştürül-
dü. Bir balerin gibi değil, sıra-
dan bir insan gibi hareket etme-
ye çahşıyorum."
Makarova, "Tavariş"ten son-
ra da tiyatro uğrasını sürdürmek
niyetinde. John Dexter, Maka-
rova için bir repertuar hazırla-
mış. Çehov'un "Martı"sı ve tb-
sen'in "Biz Ölüler Uyanınca"sı
da varmış bu repertuarda. Ama
John Dexter ölünce Makarova
kendi yolunda ilerlemek zorun-
da kahnış. Şimdi tiyatroda ya da
televizyonda Çehov'un "Vişne
Bahçesi"nde oynamak istiyor.
Nitelikli öneriler gelirse sinema-
ya da açık oldugunu söylüyor
Makarova, ama gerçek mutlulu-
ğu sahnede bulacagına inanıyor.
"Çünkü" diyor, "seyircinin
onünde riskleri göze almanın
heyecanı bambaşka..."
Rimbaud'nun 100. ölüm yılında 'Cehennemde Bir Mevsim've 'Illuminations'
Cehennemde bir siir serserîsi
REFİK DURBAŞ
"Kafama koydugum program tamam-
landı. Eğer Rimbaud'vu çevirmemiş ol-
saydım bu program hem kendi açımdan
hem de genel olarak şiirin modernleşme
seriiveni bakımından eksik kalırdı. Çün-
kü Rimbaud 1870 başında bugün yaz-
makta olduğumuz şiiri yazmaya başla-
mış. Vani şiirin bir ayağı Rimbaud ile
modernleşmeye başlaraış, öteki ayağı ise
Lautremont'la..."
Arthur Rimbaud üzerine konuşmaya
böyle giriyor Özdemir İnce. Geçen yıl
Lautremont'nun "Maldoror'un Şarkıla-
n"nı çevirmişti. Şimdi de Arthur Rim-
baud'dan "Cebennemde Bir Mevsim" ve
"Dluminations", ikisi bir arada. "Mo-
dern Şiir"in bu iki ustasmın iki ana met-
ninden sonra artık şiir çevirisi yapmaya-
cak înce. "Program tamamlandı" dedi-
ği bu...
Önce "Modern Şiir" ne anlama geli-
yor, konuşmaya buradan başlayalım
diyorum.
"1850lere kadar dünyamn her tarafın-
da şiir dendiği zaman akla ölçülü, u.vaklı,
belli bir forma göre yazılnuş rnetinler ge-
liyordu. Yani şiirin mantığı düzyazının
mantığından ayrı değildi. Yine
1850'lerden önce şürsel söylem dije bir
şey yoktu."
"Ne vardı?" dememe kalmadan sözü
sürdürüyor:
"Şürsel teknik >ardı. Şürsel söylem ise
bu tekniklerin dışında, tamamen ayn bir
yapı kuran, her şür için ayrı bir yapı, her
şiir için ayn bir şürsel müzik kuran, im-
gece zengin, derinliğine okunabilen, ben
ona dikey okuma diyorum, yan anlamı
olan, sözcüklerin birden fazla anlarala
yüklendigi bir şür... İşte bu şiir 1850lerde
jazılmaya başlandı."
— Burada sözü Rimbaud'ya getirecek
olursak...
"Şimdi Rimbaud'dan habersiz, ama
ESKIL
Pan'm sevimli oğlu! O değerli
yuvarlar devinir, gözlerin,
çiçeklerle, defnelerle taçlanmış
alnının çevresinde. Çukurlaşır
kahverengı şarap tortusuyla
lekeli yanakların. Işıldar uzun
sivri dişlerin. Gitara benzer
göğsün, çınlamalar dolaşır
solgun kollarında. Çift eşeğin
uyuduğu bu karında çarpar
yüreğin. Çık dolaş, geceleyin,
usul usul devindirerek şu
budunu, sonra şu ikincisini,
sonra da sol bacağını.
(llluminatıons'dan)
ondao 1-2 yıl önce Lautremont geliyor
ve Rimbaud yla ikisi iki bin yıllık şiiri
baştan aşağı değiştiriyoriar. Rimbaud-
nun, 'Cehennemde Bir Mevsim'i 1871 yı-
lında yazma.va başladığı kabul ediliyor.
Bu kitapta klasik şürsel söylem tamamen
yıkılmıştır. Ne vezin, ne kafiye, ne de şi-
irin klasik yapısı vardır."
— Peki, bu birden mi oluyor?
"Evet, bir mucizedir bu. Gerçi daha
önce, 16.5 yaşında yazdığı şiirler var...
Örnegîn Sarhoş Gemi..."
Burada söze biraz ara vermenin zama-
nı. İnce bir sigara yakıyor, ben kitabın
sayfalannı karıştırıyorum. "Sarhoş Ge-
mi"nin kirapta olmadığını biliyorum. İn-
ce çayından bir yudum aJdıktan sonra ne
soracağımı sezmiş gibi sözü ucundan ya-
kalıyor.
"Sarhoş Gemi'yi çevirmedim. Saba-
hattin Eyuboğlu'nun çevirisi bence bir
başyapıt."
— Yeniden Rimbaud'ya donersek...
"Şimdi Rimbaud'nun ilginçliği şurdao
geliyor: Okulda bir dahi. Latince şiirler
vazıyor. Her şeyi biiivor. Her şeyden on
alıyor. Hal ve gidiş de on. Fakat oyle bir
dönern geliyor ki fıttırıyor. Hayaiında
büyük serserilikler başlıyor."
— Yıl?
"Yıl 1869-70... 1869'un mayıs ayında
birisi öğretmenine, birisi de arkadaşına
iki mektup vazıyor. Bu mektuplarda
Rimbaud iki bin yıllık şiiri eleştiriyor.
Eleştirilerine nereden bakılırsa bakılsın
doğru..."
— Ne diyor?
"Örneğin 'şairler kâlip oldu' diyor.
'Hayatı değiştirmek gerek' diyor. Bun-
lann yanında yeni şiirin programını ge-
tiriyor. Bir manifesto yani..."
Birer sigara daha yakıp şimdi de ne-
den Rimbaud'yu çevirdiği uzerinde ko-
nuşalım biraz...
"Özellikle Rimbaud'yu çevirişimin ne-
denlerinden biri O'nun anlamsız değil.
tamamen anlam üzerine şiirini kurduğu,
dünyayı kavramaya çalıştığı ve bu dün-
ya ile kendisi arasında olaganüstü bir ör-
tüşme, koşutluk, iç içelik ve sarmaliık ol-
dugunu göstermek için. Rimbaud üze-
rine Türkiye'de yazı yazanlar genellikle
onu anlamı kapalı, saçmanın kurucusu
bir şair olarak ele almışlar. Oysa Rim-
baud'da kapalı olan semanüktir. Seman-
tiğin açılması için de o semantige dair
bilgimizin olması lazım. O bilgi olmaz-
sa zaten bütün kapılar kapalı."
— Bir de...
"Bir de Rimbaud dendiği zaman
Türkiye'de serseri, eşcinsel, Afrika'ya çe-
kip gitmiş bir adam geliyor akla. Oysa
Rimbaud'un politik bir kişili|i de var. Bu
Türkçe'de pek söylenmedi. Örnegin 1870
Komünü öncesinde ve sonrasında dev-
rimle yakın ilgisi oldugunu hemen he-
men kimse yazmadı. Tahsin Saraç'ın
'Mektuplar'a yazdığı önsöz dışında, o da
yalnızca bir satır..."
Şimdi Rimbaud üzerine bilgiler, şiir-
ler ve açıklayıcı notlarla kitap okur
onünde. Rimbaud'nun günümüz genç
şairine söyleyeceği ne olabilir? İnce"nin
sözleriyle başladık konuşmaya, yine
onun sözleriyle kapatalım:
"Şuna inanıyorum. Bir şair Rimbaud'y-
la, Lautremont'la kozunu paylaşmadan
dünyamn hiçbir yerinde şiir yazamaz.
İkisi arasında büyük benzerlikler var.
Aynı tarihsel koşullann, aynı estetik sı-
kıntılann birbirine yakın sonuçlar ver-
diğinin çarpıcı örneği bu iki metin de..."
Cehennemde Bir Meysim-Illummatıons /Art-
hur Rimbaud / Çevıren: Özdemir înce / Can
Yaymlan / 16 bin lira.
Bodrum SualtıArkeolojiMüzesi'nde buyıl dayeni bir bölüm açıldı
Kale içindehapishane hamamıASLI KAYABAL
Hamamın öykusü eskilere
uzanıyor. Başlangıçta üstü açık
banyo düzeninde hamamlar var-
dı. Fırat, Nil ve Ganj gibi kut-
sal ozellikli nehirier bir dönemin
açık hamamlanydı. Bu nehirle-
rin sularına, ruh ve bedenin kö-
tulukten arınması için girilirdi.
Zamanın akışında kapalı ha-
mamlar gelişti. Kral Adad Nira-
ri'nin yıkıntıları arasında orta-
ya çıkarılan hamamı, "kapalı
hamamlar"ın başlangıcına işa-
ret eden bir belge oldu. Bugun-
kü banyoların ilk örnekleri ÎÖ
16. yuzyılda Girit saraylarında
şekillendi. Turk hamamlarının
oncüleri ise İö 1. yuzyılın Ro-
ma hamamları oldu.
Turklerin 11. yuzyılda inşa et-
tikleri Bodrum Kalesi'nde yetki-
lüerin aktardığına göre hamam
malzemesi ilk kez kendi mekâ-
nında sergileniyor. Bu sergileme-
de temel amaç temizlik anlayı-
şını göstermek. Hamam bahçe-
sinde ise çevreden derlenen tu-
valet taşları ve denizden Cikartı-
lan lazımlıklar Anadolu tuvalet
kultürünü ranıtıyor.
Bodrum Sualtı Arkeoloji Mu-
zesi'nde her yıl yeni bir bölüm
açılıyor. Bu >ıl da kale içindeki
mahkûmların geçen yuzyılda
kullandıkları hamam bu çalış-
malara yeni bir halka oldu.
Mayıs ayında açılan hapisha-
ne hamamına girmeden once zi-
yaretçi Anadolu tuvalet kultü-
rünü tanıtıcı düzenlemeyi izü-
yor. Muze yetkilileri, tarihte ilk
hela orneklerinin İndus uygar-
lığında Mohenjo-Daro kazıla-
nnda (IÖ 3 bin) ortaya çıktığı-
nı aktarıyor. İlk "alaturka hela"
ise IÖ 1700'de Mari Kralı Zim-
rilim'in sarayında kullanılmış.
Bu hela türu daha sonra Ana-
dolu'da Türkler tarafından ge-
liştirilmiş. Osmanlı'dan Avru-
pa'ya geçen bu hela geleneğine
"Allaturca" denmiş.
Muzedeki düzenlemede "he-
la"nın karşılığı 20 kadar terim,
bir liste şeklinde tanıtılıyor.
•Kabin', 'rahatevi', 'kademha-
ne', 'keşişhane', "kirnas", 'mar-
kuşbane', mustarah", pjsorhane',
'seyranyolu', 'teşaşürhane' ve
'tintin' bu sozcuklerden bazıları.
Hamamın bahçesinde ayrıca
ilk kez mermerden çağdaş üç
aLaturka hela orneği sergileni-
yor. Bu uç örnek istanbul, Mi-
las ve Bodrum'dan getirilmiş.
Hamamın girişinde tuvalet
kultürünü tanıtıcı bolümü "Ne-
faset Odası" izliyor. Bu oda vü-
cutta istenmeyen tüylerden arm-
mak için gereklı işlemlerin yapıl-
dığı bir mekân. Hamamın inşa
edildiği 19. yuzyılın ikinci yarı-
sında henüz tuy dökucu krem-
ler yok ama çeşitli karışımlar
öneriliyor. Tarihi formülün sır-
n. "hamamotu." Bu ot, zırnık ve
sonmuş kirecin karışımından el-
de edilirmiş. Uygulanışı için ıkı
kah\e kaşığı zırnıkla, üç kaşık
sonmuş kirecin su katılarak ha-
zırlandığı ve kunı cilde surüldü-
ğu anlatılıvor. Üç dakika bek-
lendikten sonra işlem sona eri-
yor.
Nela^ci Odası'ndaıı so.ı
r
a le-
mizlenmek ıçın hamamın volu
tutuluyor. Yapı 19. yüzyılın ikin-
ci yarısında tamamlanmış. Ha-
mam soğukluk, sıcaklık ve kül-
han bölümlerinden oluşuyor.
Girişi izleyen soğuklukta üç adet
ahşap soyunma odası ve ha-
mamcının oturduğu bir seki yer
alıyor. Kubbeli mekân ise sıcak-
lık.
Bu mekânda dört kurna yer
alıyor. Dışandan ayn bir kapı ile
girilen külhanda ise sıcak ve so-
ğuk su havuzları bulunuyor.
Hamamın altında yer alan sar-
nıçtan bir tulumba ile soğuk su
hav uzuna su pompalanıyor. Bu
su daha sonra alt seviyedeki ba-
kır tekneli sıcak su havuzuna
akıvor. Ocak bölumunde ısınan
hava cehennemlikte dolaştıktan
sonro tütekliklerden dışarı çıkı-
yor.
Moda'da
Blues'
• Koitür Servisi — 'Taxi
Blues' adlı film bugün
Moda Sinenıası'nda
gösterilecek. İstanbul Film
Ajansı ve Cumhuriyet Kitap
Kulübü işbirliğiyle
di-zenlenen 'sinema söleni'
çerçevesinde izlenecek
fılmin yönetmeni
P.Lougine. Film, Cannes'da
'en iyi yönetmen ödülü'nü
almıştı.
Kurosawa'nın
'Düşler'i
• Kültür Servisi —
"Beyoğlu ve Sinema Şöleni
III-Eleştirmenlerin Seçtiği
İlk On Film Etkinlikleri"
sürüyor. Bugün Beyoğlu
Sineması'nda Akiro
Kurosawa'nın yönettiği
"Düşler" adlı fihn
gösterilecek. 18.30 seansı
öncesinde filmle ilgili
söyleşiye katılacak konuk
eleştirmen, Atilla Dorsay.
Graham
koleksiyonu
• Kültür Servisi —
Modern dansın
öncülerinden, kendine özgü
dansı ve koregrafileriyle
tarunan Martha Graham'in
dansçılarını ve dans
tekniğini belgeleyen video
kasetlerinden ve filmlerden
tarihi bir koleksiyon
oluşturuldu. Ulusal Sanat
Vakfı tarafından Kongre'nin
Kütüphanesi'ne bağışlanan
koleksiyon, Martha
Graham'in yaşayan, solunan
ve hissedilen çalışmalannı
bütün duygulanımlanyla
aktarmaktan uzak, ama
yine de geleneğinı ve
artistik deneyimini gelecek
kuşaklara aktarmak ve
korumak için gerekli.
Graham geçen nisan %
yaşındayken öldü.
İstakoz heykeli
• Kültür Servisi —
Amerikalı sanatçı Richard
Blaes, Florida istakozunun
heykehni yaptı. Blaes,
malzemesine 65 bin dolar
harcadığı istakoz heykelini
beş yıllık bir çalışma
sonunda tamamladı.
Sanatçının heykelinin boyu
10 metre, yüksekliği ise beş
buçuk metre. Richard
Blaes, heykelde malzeme
olarak çelik, kontrplak ve
cam elyafı kullandı.
Amerikalı heykeltıraş, beş
ton ağırlığındaki yapıtını,
giderlerini karşılamak
amacıyla satmayı tasarhyor.
Blaes, dev heykelinin
istakoz anatomisi açısından
en küçük aynntılanna
kadar doğru oldugunu ileri
surüyor.
Batmaırın
devamı
• Kültür Servisi — Devamı
çevrilecek "Batman"
filminde "kedi kadın"
rolünü Michelle Pfeiffer,
Annette Bening'in yerine
oynayacak. Şu sıralar
"Henry Hakkında" adlı
filmde başrol oynayan
Bening, aktör Warren
Beatty'den bir çocuk
beklediği için Batman'deki
rolünü bırakıyor. Warren
Beatty ile Annete Bening
"Bugsy" adlı gangester
filminde birlikte çalışırken
tanışmışlardı.
Bakırköy'de
iıııza gtinti
• Kültür Servisi —
Bakırköy Belediyesi Eğitim
Kültür ve Sosyal İşler
Müdürlüğü tarafından 15
Temmuz 1991 tarihinde
başlatılan "Bakırköy
Belediyesi 2. Kitap
Günleri" surüyor.
Bugun 17.00-20.00
saatleri arasında Bakırköy
Özgürlük Meydanı'nda
Gülsüm Akyüz ve Mehmet
Altan kitaplarını
ımzalayacaklar.
'Dağlarla
çevrili'
• Kültür Servisi — 7
ağustos çarsamba günü,
Kadıköy Belediyesi Kültür
ve Sanat Merkezi'nde
İsrailli sanatçıların baskı
resim sergisi açıhyor. 70'li
ve 80'li yıllann İsrailli
sanatçılarının "Dağlarla
ÇevTili" adlı özgün baskı
sergisi 27 ağustosa dek
sürecek.