Katalog

Cumhuriyet bahıbı tumnur «t Matbaauhk %c Gazelec.lık Turk Anon.m Şırkeu adma N«lır Nıdı # Gcnel 'lavın Mıidunı Hısu Cemal, Mücssese Muduru EmiM Işiklıjll, lan Islcn Muduru Ok» GoiK.sın. « Habcr Mtrkczı Mudvırd ^ılçın B««r, Sa\la Duzenı Vonetmenı Mı Aar # Temate/fr Ahnı*l T.n. IZM1R Hikmtl Çttlokıy». AD\NA. ÇMiıl . lunbul Habcrlen Şeaıj lUlksa, Ekooomı Merri tkncr. Dış Haberler Er«u teb. l) SentUk* tt>M Kumhı BajUn N«*e N«li Eftnıra Ge»O) Ş«yto». Yun Habtrler Ntcfet Dop*. Spor DanuTianı Abdılk»dtr \wrt—ı. OklMf tkM, YHpı hj«, H M « Dız] Vazıiar I t r a Çatafhu. Anfurmft. Şrtta A1*» DtUdıme AMıttık Yua 0 Kxx>rüınMör Abnrt ILonİMa 0 Ntalı Uler Cc«i, HÜnd Çeüaka^ Ok«j Eral Ert.« % Muhüebe Bakal Veaer 0 Bü'çe PUnlam» S*vf> OuuaMfM^ta 0 Reklara AJK !•"• % Hi VavmLu CtatMk lfw M«wt, tİhM Ha|v« Akyol 0 Edare Huryta Gânr % Uktme Ö**e» Ç*ttk % âıljp Utam ^iö tmıl 0 Pcnonel Se*tl Botuaaotta Seİçmk \H ^frnn Akmet Tu fi«an ve Yayvt Cumtıunî» ^«bucıhk v« Guetmük T A.Ş. TUrk Ocatı Cad >9/4l Ckfcklofttu 34334 In PK 246 ljuobul Tc'ı 512 05 05 120 h»tl TdOL 22246 Fu. (I) 5M 60 72 0 B u n ^ Alkart. Zıy* GOkalp BIv loküap S. No 19 4 Tel 133 11 41-47 Tdex 42344 F u (4) 133 05 6^ 9 taair H Z>n BIv 1352 S 2/3. Tfcl 13 12 30 Teleı 52359 FU. (51) 1* 53 «0 nO C«<1 119 S. No 1 K«l 1, TB 1» 31 51 14 İMl), Ttkx 62155 F«»- C » » 25 7« TAKVİM 3 AĞUSTOS 1991 Imsak: 4 09 Gûneş- 5.54 öğle: 13.15 Ikindi: 17.09 Akşanr 20.26 Yatsı: 22.02 AV KOMSYONU Qa \a Gölü'nde av izni "Avcılıkla çevrecilik bağdaşır mı" tartışmasını gündeme getirdi 'Gündebir tiîkiden fazla avlamayın' 10 avcıdan fazlası bir arada bulunmayacak, ust üste iki gun avlanılmayacak, su başlanna pusu kurulmayacak, bir günde en çok bir tilki avlanabilecek. ANKARA (UBA) — Mer- kez Av Komısyonu, 1991 yüı av sezonuyla ilgili olarak yayım- iadığı bildiriyle avcılara "skryöoetim" ilan etü. Komis- yonun 56 numarak bildirisine göre av sahalannda 10 avcıdan fazlasının bir arada bulunma- sı, bir avcının ust üste iki gun- den fazla avlanması, su başla- nnda pusu kurularak kuş av- lanması, izin almadan yılan ve kaplumbağa yakalanması ya- saklandı. Bu yasaklara uyma- yanlara 40 milyon liıaya kadar tazminat cezası kesilcbilecek. Merkez Av Komisyonu'nun 15 ağustos tarihindea geçerli olacağını duyurduğu avlanma ilkeleriyle avlanma süreleri şöyle belirlendi: Av süreleri: 1. grup av hay- vanlanndan gökçe güvercin dı- şındaki güvercinlerle üveyik ve bıldırcın avı 15 ağustosta baş- layıp 28 Şubat 1992'de bitecck. 2. grup av hayvanlanndan kı- nalı keklik ve tavşanlann avı 1 Ekim -30 Kasım 1991 tarihleri arasında yapılacak. 3. grup hayvanlardan tilki, porsuk, kokarca, gelincik, sansar, sa- karmeke ile korunan turler ha- riç yabankazlan ve ördekleri- nin avlan 1 ekimde başlaya- cak. Giinlük avlanma Hmitleri: 1 günde tilki, sansar, porsuk bi- rer adet, kınalı keklik 2 adet, tavşan 1 adet, çulluk 4 adet, yabanördeği 6 adet, bıldırcın 15, diğer türler de 8'er adet av- lanabilecek. Av yvsaklan: Avlaklarda 10 kişiden fazla bulunmak, bu sa- yıdan fazla kafileyle ava gidil- mesi, Ust üste iki günden faz- la avlanüması halinde bile av mahalli dışında türlere göre belirlenen miktarın aşılması, bütün yıl avlanması serbest olanlar dışındaki memelilerin avlanması, Orman Genel Mu- dürlüğü'nden ian almadan yı- lan ve kaplumbağaların canh olarak yakalanması, kapan, kafes, olta, iğne, tuzak ve dı- ğer yem maddelerine zehir ka- tılması, projektör, far, lüks gi- bi suni aydınlatma aleti kulla- nılması Merkez Av Komisyo- nu'nca yasaklandı. Hikti avlanma: Merkez Av Komisyonu'nun av yasaklany- la ilgili bıldirisinde "Su başla- nnda pusu kurmak ve hileli usullerle avlanmak yasaktır" denildi. Kararda belirtilen ya- saklara uymayanlara orman, jandarma ve emniyet teşkila- tınca 50 bin liradan 40 milyon liraya kadar ceza verilebilece- ği bildirildi. Kıbrıs'a pasaport karmaşası Türkiye ile KKTC arasında pasaportsuz yolculuk uygulamasına henüz geçilmedi... Uygulamanm başlaması için iki hükümetin bu yöndeki karara ilişkin onay belgelerinin değişmesi gerekiyor. ANKARA (Cumhuriyet Bnrosu) — Türkiye ile KKTC arasında pasaport yerine kim- lik belgesi ile yolculuk uygula- masına henüz geçilmedi. Dışiş- leri Bakanhğı yetkilileri, ka- muoyunda bu konuda yanlış bir anlama oluştuğuna dikkat çekerek uygulamanm başla- ması için iki hükümetin bu yöndeki karara ilişkin onay belgelerinin değişmesi gerekti- ğini vurguladılar. Türkiye ile KKTC arasında 12 haziranda imzalanan "Pa- saportsuz Geçiş Anlaşması" basmda çıkan haberlerin ya- rattığı genel kanının aksine yü- rürlüğe ginnedi. Dışişleri Ba- kanhgı yetkilileri, gerek kendi- lerine gerekse Turizm Bakan- hğı ve scyahat acentelerine bu konuda çok sayıda başvuru yapıldığuu beürterek "Uygula- ma için daha birkaç ay bekle- mek gerekebilir. Biz ustümuze düşeni yaptık, anlaşma onay- landı. KKTC de işlemlerini ta- mamlayınca onay belgelerini değişeceğız" açıklamasını yap- tılar. Bu değişime kadar Türkiye ile KKTC arasında yolculuk edecek TC vatandaşlan ve Kıb- rısb Türkler sınu- kapılannda geçerli pasaport gösterme zo- runluluğu taşıyacaklar. u Hem avcıyım hem yeşil'DHKD üyesi avcı Gala Gölü'nün ava açılmasında Doğal Hayatı Koruma Derneği ve aynı zamanda Birleşik Avcılar Derneği üyesi olan Ömer Borovalı'nın etkin olması, diğer çevreciler tarafmdan büyük tepkiyle karşılandı. Kimyasal kîrlemne Doğal Hayatı Koruma Derneği, üyeleri arasında değişik görüşte kimselerin bulunabileceğini ve kendilerini bağlamayacağını belirtiyor. Avcılar ise asıl tehlikenin kimyasal kirlenmede yattığını söylüyorlar. HÜRRİYFT UYMAZ Tanm, Orman ve Köyişleri Bakanhğı Milli Parklar Daire- si'nce "tabiaü koruma alanı" ilan edilen Gala Gölu'nu ava aç- tıran avcının, Doğal Hayatı Ko- nıma Demeği (DHKD) kurucu üyelerinden olduğunun anlaşıl- ması, çevreci dernekler tarafın- dan tepkiyle karşılanırken, "Av- cıbfın doga korumacüıkla bag- daşıp bagdaşmadıgı" sorusunu da gündeme getirdi. Itirazlarına karşın, Merkezi Av Komisyonu Toplantısı'nda, Gala Gölü'nün ava Ömer Boro- valı'nın ısrarıyla ava açıldığını belirten Hayvanlann Yaşam Haklannı Koruma Derneği Baş- kanı Eva Aksoy, avcı Borovalı'- nın DHKD uyeliğinin şahsi çı- karlanna yönelik bir kılıf oldu- ğunu ileri sürdu. "Öldürmeyi spor ssyan ve bundan zevk alan doga ve hayvan koramacı ola- ma^cağını" savunan Aksoy, DHKD'nın, Borovalı ve onun gıbı duşünen avcüan uye yapa- rak, yaban hayatı nasıl koruya- cağuu sordu Borovah'nrn "avcı- hayvan konımacı işbirligi" öne- risini son derece samimiyetsiz bulduğunu da kaydeden Aksoy, bu işbirliğinın imkânsızhğını ise şöyle açıkladı: "Onlar zevk için ölduniyor, biz ise kommaya çalışı\oruz. Borovalı Rİbi koruma altındaki bir gölün, kendi av sahaları ol- dugu için a n açılmasını isteyen srvotann 'koruma' dedikleri şey, isledikkn zaman av bulmayı ga- rantileme cabasından ote>e git- miyor. Bir yanda av hayvanlan- nın tanm ilaçlan ve zehirli atık- laria yok olduğunu kabul edi- yorlar, ama ote yandan geri ka- lanlan kendileri temizlemek için karar çıkartıjoriar. Bilinçli av- cılar bunu yaparken diğeıieri ne yapmaz." Eleştirileri değerlendiren Bir- leşik Avcılar Merkezi Derneği ve DHKD kurucu üyesi avcı Ömer Borovalı, tanm ilaçlan ve zehirli atıklar doğayı tahrip ederken, avı yasaklamanın kimseye fay- dası olmayacağını söyledi. Do- ğacı ve çevrecilerin, tek şampi- yon yaratacak olay olarak av- cılan hedef aldıklannı, doğayı asıl olarak gubre ve ilaçlann tah- rip ettıgıni belirten Borovalı, avcılığın bunun içerisindeki pa- DHKD üyesi ve BirleşikAvcılarMerkezi Derneği üyesi Ömer Borovalı ne diyor? 'Doğayı en iyi avcılar korur'Borovalı Biz avcılar en birinci doğa korumacıyız. Bize yüklenen ve 'Av yasaklansın' diyen çevreci ve doğacılar gibi oturduğumuz yerden doğayı korumuyoruz. Doğayı tahrip eden zehirli atıklarla bataklıkları kurutan devletle mücadele edebiliyorlar mı? Gala Gölü'nde devlet su kuşlarına zarar veriyor. Onunla mücadele edemeyip avcılara yükleniyorlar. Birleşik Avcılar Merkezi Der- neği, Istanbul Avcılık ve Atıcı- hk lhtisas Derneği ve Doğal Ha- yatı Koruma Derneği uyesı ömer Borovalı bu konuda şöyle diyor: "Doğal Hayatı Koruma Der- negTnin kunıcusuyum, ama da- ha ziyade avcıyım. Biz, en birin- ci doğa korumacılanyız. Bize yüklenen ve 'av yasaklansın' di- yen çevreci ve doğa korumacılar gibi oturduğumuz yerden doğayı korumuyoruz. Ydlardır, doğanın tahrip edilmesine karşı çıkıyo- ruz. Kimı kimden koruyorlar? Av yasaklan, mantık çerçevesin- de olmalı. Çevrecilerin bu tu- tumları, trafik anarşisine manı olamayınca, araçlan trafığe çı- karmama karan almak gıbı bir şey. Biz, onlardan daha çok ıs- tiyoruz doğanın korunmasmı. BOROVALI — Türkiye'deki 4 milyon ava ile çevreciler işbirü- ği yapmalı, ekolojik felaketi engellemeli. Doğayı tahrip eden tanm ilaç- lan ve zehıriı atıklarla bataklık- ları kurutan devletle mücadele edebüiyorlar mı? Son örnekten söz edersek. Gala Gölü'nde dev- let, su kuşlanna zarar veriyor. Onlarla mücadele edemıyorlar, avcılara yuklenıyorlar. Bu so- runlar, avcılarla doğa koruma- cılarm işbirliğiyle çözümlenır. Eğitim projeleri DHKD, avcnık konusunda geniş çaplı eğitim projeleri u>- gulayan tek doğa koruma kuru- luşudur ve bu projeler avcıların desteği ile gerçekleşmiştir. DHKD, 4 milyon avcının varlı- ğını reddeden anlayışı kabul et- memektedir; bu anlayışın uzun vadede daha buyuk sonınlar ya- ratacağını duşunmektedir. Tür- kiye"de 4 milyona yakın ava var- dır ve DHKD avcı ve çevre ko- rumaa işbirliğinin uzun vadede daha yararlı sonuçlar vereceği göruşündedir. Bümmelidir ki birçok sulak alanımızda en önemli sorun av- cılık değil, aşın pestisid kullanı- mı, kurutma çahşmalan gibi so- runlardır. Son 20 yılda Turkiye 1 de birçok sulak alan bu ve ben- zeri nedenlerden dolayı yok ol- muştur. Sulak alanlara ilgi Sulak alanlara ilgi duyan ıkı gruptan biri çevre korumacılar ise diğeri de avcılardır. O halde bunlann ortak çalışmalan bu ekolojik felaketi engelleyebilır di. Neden, bundan sonra bu iki grup bir arada, daha fazla sulak alan ve diğer doğal öneme sahip bölgelerin korunması konusun- da ortak çaba sarf etmesmler? AMAN AVCI VLRMA BENt — Turkiye'de 4 milyon civannda avcı «r. Avcılar, doga ile en çok iç içe olan kişiler. Bazılan 'çevreci' derneklere ü>e bile olabıliyor. Ancak Turkije'de son >ülarda gelişen >eşil ve çevreci hareketlerin iiyelerinin bir bolumu avcılara 'sempati' ile bakmıyorlar. Hatta canhlan oldurdükleri için avcılara 'doğa katili' bile diyebiliyoriar. yuun yüzde 10 civannda oldu- ğunu vurguladı. "Her yerd* av- cüıktan hoşlanmıyoriar, ama bu bir vaka. Onemli olan avcdıgın limitlerine ve kontrolüne göre yaptlmasıdır" diyen Borovalı, avahğın guzel bir duygu oldu- ğunu, en iyi doğa korumaala- rın ise avcılar olduğunu söyledi. DHKD yetkilileri ise, uyeleri olan Borovalı'ya yönelik elesti- rilerin derneği bağlamadığım belirttiler. Derneğin Kuş Bölu- mu sorumlusu Murat Yarar, po- lemiğe girmek ıstemedığini be- lirterek, "Gala Golü'nu ava aç- tıran avcının deraegimiz üyesi olması hiçbir hayati önem taşımıyor" dedı. Yarar, "Biz de, Borovalı ve dernegimize iiye di- fer avcılann, avcılık kurallan ve göçmen kuşlann avlanması ko- nusundaki duşuncelerini destek- lemiyoruz, ama dernek içerisin- de her uyenin aynı şekilde du- şunmesi ve davranması beklene- mez zaten" şeklinde konuştu. Yeşiller karşı DHKD'nin bu açıklamasını, Hayvanlann Yaşam Haklannı Koruma Derneği Başkanı Eva Aksoy, "Kanarya koruma der- Deginde kanarya bogan bir uye- nin bulunmasının rnazur goste- rilmeye çalışılmasına" benzetti. Yeşiller Partisı lstanbul U Başkanı Osman Gurauşlu, Boro- valı'nın bu girişimini DHKD'yi guvenilirliğini ve varhk nedeni- ni yitirme tehlikesıyle karşı kar- şıya bırakabileceğini belirtti. Her kuruluşta oliuğu gıbı DHKD'de de olayın mantığım kavTayamamış ya da içine sindi- rememiş kişilerin zaman zaman eflcin olabileceğini kaydeden Gumuşlu, "Ancak, bu yanhş uy- gulamalan, kendi demokratik yapılan içinde duzelteceklerine inanmak istiyoruz. Eğer parti- mizden bir uye boylesi bir giri- şimde bulunmuş olsaydı, onu bir 'çevre duşmanı' ilan eder, teshir ve tecrit ederek, kendisi- ni istifaya davet ederdik" dedı. Hayvanlann Yaşam Haklan- m Koruma Derneği, İstanbul Hayvansevenler Derneği, Çevre Koruma Araştırma ve Doğa Sporlan Derneği, Türkiye Hay- vanlan Koruma Derneği Ue Türkiye Çevre Koruma ve Yeşil- lendirme Kurumu, kendi üyele- rinin böyle bir girişimde bulun- ması halinde aynı tavır içerisin- de olacaklannı açıkladılar. 'Avcı doğayı korur' Uskudar Avcılar Derneği, Ga- ziosmanpasa Avalık ve Atıcılık Kulubu, Birleşik Avcılar Merke- zi Derneğı ile lstanbul Avcılık ve Atıcüık lhtisas Derneği yetkili- leri ise, "Doğayı en iyi konıyan- lann bilinçli avcılar okhıgunu av için oldurmenin ise bir doga ka- nunu olduğu" şeklinde kendile- nnı savundular. Bu arada Bakanlar Kurulu- nun öncekı gunku toplantısında Gala Gölu'nun Pamuklu ve Ku- çuk Gala bolumlerinın koruma altma alınması ve ava kapatıl- ması kararlaştınldı. Avcılar 'doğayı koruruz' derken Yeşiller ve Hayvan Korumacılar avcüan sert şekilde eleştiriyor 'Canlıyı öldüren, doğayı koruyamaz' RAİF ERTEM (AVCI, GAZETEC!) Ava, doğaadırlstanbul Avcılık ve Atıcılık lhtisas Derneği üjesi ve gazetemiz yazan Raif Ertem: Doğacı- hkla avahk bağdaşır mı? Bağdaşır. Hatta bir bu- tunün parçalarıdır. Bin olmadan diğerinin su- rekliliği olmaz. Koruma ile yararlanma bırlikte yurur. Doğadan, doğa olarak en çok yararlanan- lar avcüardır. Onun için de en çok avcılar korur. llk iüraz! "Ama öldümyorsunuz?" Kumesi- mızdeki tavuğu da kesiyoruz. Ağılımızdaki ko- yunlan da sığırlan da. Bunlan beslemış olma- mn ayncalığı olamaz. Avcılık, doğa birikimlennden >ararlanmadır Yaban ağaçlannın meyvelerini toplamak neyse, yaban hayvanlanrun bazılanmn avlanması da odur. Kumesmizdeki tavuklann hepsıru keserek kökunu kurutuyor muyuz? Hayır. Avcı da do- ğa hayvanlannın kokünu kurutmaz. Hatta üre- me zamanlarmda doğa koşullarının sert olduğu zamanlarda doğadû yoğdlmalanna, doyunma- lanna, bannmalanna yardım eder Doğadan, do- ğa olarak yararlananlardan korkmayın, doğadan doğa dışı yararlananlardan korkun. Antmasız sanayi kurarak sulan kırletenlerden. Tanm için ormanlan kesenlerden. îlaçlı tohumlardan, ya- pay gubrelerden. Doğal canlıların yuzde 90 ölu- mune neden olan sanavi atıklarıyla, tarım gir- dileri. Avcılann oldurduğu, geri kalan >uzde 10'un \çınde Bu yuzde 10'un ıcınde kendılığin- den ölenler de var Bırbirlerını yıyenler de var. Doğa buiyor! Doğal yaşam oluyor! Suçlu ara- myor! Avcılar! Boş laf bunlar. Avcılıkla doğacıhğı ayrı duşunemezsinız. Bu- tun doğal yasamı koruysın derneklerin ıçınde av- cılar vardır. Çoğunluktadır. Buyuk milli park- lann kurulmasını sağlavan yıne a\cılardır. Ger- çek avcılann saygıyla anılması gerekırken, suç- lanması üzücu. Bu suçlamayı, esas sorumlular yapıyor. Biline... SUNA DEVELİOĞLU (HAYVANSEVER DERNEĞİ'NDEN Avcüar barbarlstanbul Hayvanseverler Demeği Başkant Su- na Develioğlu: Ben, ava tamamen karşıyım, hat- ta balıklann avlanmasına bile. Bir canlıyı oldur- meyi ne spor ne de u>garhk sayıyorum. Keyif için bir canlıyı öldurmeve hakkımız olmadığına inandığım için avalıkla hay\ an korumacılığının bağdaşmadığını duşunu>orum. Doğa denınce insanlann aklına yalnızca or- man, kırlar, bayırlar gelıyor; ama hayvanlann da bu doğanın bir parçası olduğu duşunulmu- yor. Oysa ki doğa, yaban hayvanlan, yeşıli ve suyuyla muhteşem bır butunluk içerisinde. Avcılar, "Biz spor yaparken bir yerde doga dengesini de sağujoruz" diyorlar. Böyle bir açık- lama kabul edilemez. Eğer boyle olmuş olsay- dı, Türkiye bir av cenneti olurdu. A>rıca, avcı- ların boylesi bır çabasına hiç gerek yok, doğa kendi dengesini kendisı sağhyor zaten. Doğa korumacılığının temelinı, diğer canlıla- rın yaşam haklanna du\"ulan saygı oluşturur, do- layısıyla öldurmeyı seven ve bunu alışkanhk ha- line getiren bır avcının bulunması gereken yer, bır çevreci dernek değıl, olsa olsa bir avcılık ku- lubu olabilir. "Amacımız yaşatmaktır" diyor- sak, kırlarda, bayırlarda heyecan yaşamak ıste- yen "bilinçli ve hayvan konımacı avcdann" ken- dilenne yem heyecan yollan bulması gerekiyor. Ben, keyıf için barbarca ve sadistçe hayvan ol- durmenin amacımızla bağdaşmayacağını duşu- nuyorum. Eğer, derneğimızden bir uye boyle bır girişimde bulunmuş olsaydı, onu ne >apar eder, yasal yollan kullanarak dernekten uzaklaştırma- ya çalışırdım. Bir derneğin göruntusunu u>eleri oluşturduğu ve amaçlarını yine u>eleri gerçek- leştireceği için. OSMAN GÜMÜŞLÜ (YEŞtLLER PARTİSİ'NDEN) Yeşil ava olmaz Yeşiller Partisi lstanbul D Başkanı Osman Gü- mıişlü: Teknolojinin henuz fazla gelişmediği dö- nemlerde, avahk doğal seleksıyona katkıda bu- lunabiliyordu. Ancak, teknolojinin ulaştığı bo- yutlann yanı sıra yanlış tanm ılaçları, sanayi atıklan, asıt yağmurlan, orman katliamları, erozyon, bataİclıklann kurutulması gibi etken- lerle bozulan doğal ve ekolojik denge sonucu kir- lenmiş su ve besınlere, bir de bıhnçsız ve kaçak avlanma eklenince, av turlerimn hızla yok olma- sına, diğer bir deyişle, avlanma bir hayvan so\ kınmına dönüşmektedir. Bu bağlamda, avcılıkla çevreciliğin bağdaşması mumkun değildir. Doğa korumacı, avcı olabilir mı? Ben, bugu- ne kadar hıç avlanmadım, bundan sonra da bır canlıyı vurabileceğımi duşunemiyorum. Partı- mizde de av için ha>van öldurebılecek bir uye olduğunu sanmryorum. Olursa bile, o yeşilcı de- ğildir ve en kısa zamanda aramızdan uzaklaşır. HASAN ERTAN (GAZtOSMANPAŞALI AVCI) Avolık spordur Gaziosmanpaşa Avcılık ve Atıcılık Kulubu Başkanı Hasan Ertan: Avcüar, hiçbir zaman do- ğaya zarar vermezler, bu nedenle doğa koruma- cıdırlar. Avcılık, bir spordur, koruma alanında ve yasak zamanda avlanılmadığı surece, ne do- ğanın dengesı bozulur ne de günahtır. Av için öldürmek, bir doğa kanunudur, ama bilinçsiz- ce çok sayıda hayvanı telef etmek de doğru de- ğildir. Zaten kalben avcı olan bır kişı, doğaya ve avma saygılı davranır, baıı hayvanlar yatar- ken vurulmaz orneğin, onüne gelen hayvanı kat- letmez. Kuralına gore avlanan avcılarla, çevre- cilik arasında ters bir durum yoktur. Biz koruma altındaki bölgelerde avlanmayız ve oralarda avlanılmasına taraftar otmayu. Gala Gölü'ne gidıp, orada avlanacak gucu olanlar, bu işı tepeden hallettiler. Bizim orada avlanmaya gucumuz yetmediğı için, bu konu bizı çok ya- kından ilgilendırmiyor Ama, sorarsamz, ben şahsen, koruma altında olan yerde "av yapılsın >a da ava açılsm" diye ısrar etmem. Bizim burada da var öyle koruma altında olan yerler. Genelhkle Belgrad Ormanları'nda avla- nırız biz, ama yasaklanmış bolgelere gırmeyiz. Orada ureyen, çoğalan hayvanların bazılan za- man zaman bızım av alanımıza kayar zaten, bu- na gerek >ok. Avcıhğı, bıraz temiz hava almak için yapıyo- ruz, değışıklik oluyor. Kalben avcı olan etini ye- meyeceği bir avı vurmayacağı ıçın sonuçta do- ğanın duşmanı değildir. Sınav sonuçları • ANKARA (AA) — Anadolu öğretmen liseleri ile kurumlar sınav sonucl; n belli oldu. Sınav sonuç belgelerinin öğrencilere postalanma işlemine başlandı. Her iki smavın birinciliğini Manisa'dan Salih Göktürk kazandı. Milli Eğitim BakanlığYndan yapılan aeıklamaya göre Salih Gökturk, Anadolu oğretmen liseleri sınavında 437.859 puanla birinci oldu. Ikinciliği, aynı ilden 423.724 puan alan Aydm Uysal kazandı. Izmır'den Ahmet Erturk 420.286 puanla uçünculuğu elde etti. Kurumlar sınavında Bursa'dan Mustafa Şendil, 457.798 puanla ikinciliği, lzmir'den Volkan tncekaş da üçüncülüğü elde etti. lncekaş, 456.535 puan aldı. Yıırt-Kur'da görevden alma • ANKARA (ANKA) — Milli Eğitim Bakanhğı'na bağlı ünıversite yurtlarının yonetımiyle görevli Yuksek öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (Yurt-Kur) Genel Muduru Osman Nuri Filiz, görevmden alındı. Yurt-Kurt Genel Mudurluğu'ne halen Spor Toto Genel Mudurlüğü görevınde ' bulunan Gureş Federasyc Başkanı Yucel Seçkiner'in getirileceği bildirildi. Milli Eğitim eski Bakanı Hasan Celal Guzel dönemınden bu yana Yurt-Kur Genel Müdurluğu görevini yurutmekte olan Osman Nuri Filiz'in ise yenıden Başbakanhk Devlet Planlama Teşkilatı'na döneceği bildirildi. İntihar etmenin yollan • WASHINGTON (AA) — Intihar etmenin yollanru adım adım anlatan bir kitap, Âmerika'da en çok satan kıtaplar arasına girdi. "Son .Çıkış" (Fınal Exit) adh kitabın yazan Berek Humphry, aynı zamanda 38 bin üyesi bulunan Hemlock topluluğunun da kurucusu. 1980 yıhnda kurulan topluluk, hastanm ölümü tercih etme şansı olması gerektiğini ve böyle bir istek karşısında hektmin ona yardım etmesini, yani "ötanazi" adıyla bilinen düşunceyi savunuyor. Kitapta kişinın hangi ilaçlan kullanarak intihar edebıleceğinden tutun da intihar etmeye karar veren kişiye doktorlann nasıl yardım edebileceğine kadar aynntılı bilgiler veriliyor. Kitabın doktorlara ve hemşırelere hıtaben yazılmış 5 bölumunde, olumle sonuçlanacak ilaçlann yararları, bunlann kullamm yollan ve uygun dozajlan anlatılıyor. Efes'te yangın heyacanı • SELÇUK (Cumhuriyet) — Efes Antik kentinin yakınında çıkan yangın, korku ve heyecan yarattı. Dun saat 14.30 dolaylannda çıkan yangın belediye ekipleri, muze görevlileri ve yurtta^larm katılımıyla yaklaşık 1 saat sonra kontrol altına ahnarak söndurüldü. Makilık alanda meydana gelen yangının antik kente zarar vermemesi için ekipler büyuk çaba gösterdiler. Yangın söndurme çalışmasma katılan yuntaşlar, Kültür Bakanlığı'nın antik kentin çevresindeki yüksek otlara karşı yangın tehlikesi nedeniyle uyanldığmı, ancak gerekli çalışmalann yapümadığım belirttiler. Trafik yönetmeliği Danıştay^da • ANKARA (AA) — Ankara Buyukşehir Belediyesi, yasalann belediyelere verdiği şehir içi trafîği düzenleme yetkisini kısıtlayan yenı Karayollan Trafik Yönetmeliği'nin bazı maddelerinin iptali için yurütmeyi durdurma istemiyle Daruştay'a başvurdu. Anayasamn 127. maddesinde, mahalli idarelerin kuruluş, görev v« yetkilerinin yerinde yöne ilkesine uygun olarak kanunla düzenlendiği anımsatılan başvuru dılekçesinde, yasalann belediyelere verdiği şehir iı trafiğı düzenleme yetkisini yasaya ve anayasaya aykır bir şekilde yeni çıkartılan yönetmelikle kısıtlandığı beürtildi.