Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HABERLER 3 AĞUSTOS 1991
Türkiye'nin
dini yok'
• ORDU (Cumhuriyet) —
Şanüurfa'nın RP'li Belediye
Başkanı Halil İbrahim
Çelik, Türkiye'nin dinsiz bir
dcvlet olduğunu belirterek
"Türkiye Cumhuriyeti'nin
dini yoktur. Laik devletmiş.
Ben Müslümanım, hiçbir
zaman laik olmadım. Ölene
kadar da olmayacağım"
dedi. RP Ordu il örgütünce
düzenlenen toplantıda
konuşan Halil İbrahim
Çelik, Avnıpacılık ve
Batıcılık hastalığının
cumhuriyetle birlikte
Türkiye'ye girdiğini
belirterek en büyük
Batıcının da Atatürk
olduğunu söyledi.
Odül kıınıhma
yeni tiyeler
• ANKARA (ANKA) —
Atatürk Uluslararası Banş
ödülü'nün seçici kuruluna
yeni üyeler atandı.
Cumhurbaşkanı Turgut
özal imzasıyla Resmi
Gazete'de yayımlanan
atarna kararına göre
Oyeliklere Ankara
Universitesi Rektörü Prof.
Dr. Necdet Serin, Marmara
Universitesi Rektörü Prof.
Dr. Orhan Oğuz ve Eski
Milli Eğitim Bakanlarından
Prof. Rıfkı Salim Burçak
getirildi.
Org. Taştan'a
suçlama
• ANKARA (UBA) —
lrticai faaliyetlerde
bulunduğu gerekçesiyle bir
süre önce ordudan ihraç
edilen Haya Astsubay
Kıdemli Üstçavuş Ismail
Ateş, Hava Kuvvetleri
Komutanı Orgeneral Siyami
Taştan ve kendisini
sorgulamakla görevli tdari
Tahkikat Komisyonu üyeleri
hakkında, kendisine işkence
yapıldığı iddiasıyla 50
milyon liralık manevi
tazminat davası açtı.
tn
mektııbıı
onunun
• ANKARA (AA) — SHP
Genel Başkanı Erdal Inönü,
SHP Izmir MiUetvekiIi Erol
Güngör'ün oğlunun
öldürülmesi olayının
aydınlatılabilmesi için
milletvekilleri ve ailelerini
kovuşturmaya katkıda
bulunmaya çağırdı. Inönü,
SHfJ milletvekillerine
gönderdiği mektupta, Erol
Güngör'ün oğlu Mustafa
Güngör'ün Kurban
Bayramı'nın birinci günü
gecesi milletvekili
lojmanlarındaki evinde ölü
bulunduğunu hatırlattı.
Inönü, şöyle dedi: "Olayın
aydınlanması için bütün
arkadaşlanmın yardımcı
olmasını istiyorum.
Memur mitingi
yasaklandı
• tZMtR (AA) —
Izmir'deki bazı memur
sendikalarının, miting
düzenlemek için Emniyet
Müdürlüğü'ne yaptıkları
başvuru kabul edilmedi.
Emniyet MüdurlUğü
yetkilileri, A.A. muhabirine
yaptıkları açıklamada, Tüm
Bel-Sen, Tüm Tanm-Sen,
Genel Sağlık-İş
sendikalannın Gaziemir
Cumhuriyet Meydanı'nda
yann yapmak istedikleri,
"Memur sendikaları, toplu
iş sözleşmesi ve grev hakkı"
mitingine, 657 sayılı yasaya
tabi devlet memurlarının
yürüyüş yapamayacağı
gerekçesi ile izin
verilmediğini belirttiler.
lathses ifade
verdi
• BURSA — Izmir
karayolu üzerindeki Başköy
Benzin Istasyonu'nda
havaya silahla ateş ettiği
ileri sürülen sanatçı
tbrahim Tatlıses'in Bursa
Cumhuriyet Savcıhğı'nca
ifadesi abndı. Edinilen
bilgiye göre haziran ayında
•bir konser için Bursa'dan
ilzmir'e giden İbrahim
Tatlıses, Mustafakemalpaşa
yakınlarındaki Başköy
Benzin Istasyonu'nda
nıhsatlı silahıyla havaya 5
el ateş etti. Benzin
istasyonıtndakilerin şikâyeti
üzerine Tatlıses, dün Bursa
Emniyet Müdürlüğü
polislerince Cumhuriyet
Savcüığı'na getirildi.
Tahliyeler
stirüyor
• ERZtNCAN (AA) —
Tahliyeler sürüyor. Erzincan
Özel Tip Cezaevi'nden 21,
Amasya E Tipi
Cezaevi'nden ise 11 kişi
tahliye edildi. Yetkililerden
alınan bilgiye göre Anayasa
Mahkemesi'nin şartlı tahliye
kararındaki sınırlamayı
iptal etmesi üzerine aynı
cezaevinde daha önce Dev-
Sol davası ndan yatan üç
kişi tahliye edilmişti.
Kamuoyunda "suçsuz idamlık" olarak bilinen tlkayErhan Çınaryaşadığına inanamıyor
Darağacından özgürlüğeALİ TEVFİK BERBER
llkay Erhan Çınar, iki ay ön-
cesinde tüm umutlannı yitirmiş
olarak hayal dahi edemediği öz-
gürlüğüne önceki gün kavuşa-
bildi. Onun için daha 19 yaşın-
dayken sokulduğu dört duvar
arasında geçirdiği 11.5 yılm so-
nuydu önceki gün. Bir özelliği
vardı Erhan'ın; çarptırıldığı
idam cezası kesinleşrikten son-
ra idamını isteyen savcıdan tu-
tun da dava tanıklanna, muhbi-
re, hatta onu ilk kez gö?altına
alan askeri yetkiliye kadar bir
çok kişi onun suçsuzluğunu söy-
lüyorlardı. O da işkencede geçir-
diği 11 gün içinde tüm baskıla-
ra karşın kabul etmediği suçla-
maları yıllar sonra da reddedi-
yor, yakalayabildiği her olanağı,
her yargı yolunu kullanarak
"suçsuzluğunu haykınyordu." 4
kez, yargılanmasının yenilenme-
si için Askeri Yargıtay'a başvur-
du. Dordü de reddedildi. Bu kez
Erhan Çmar'ın davası basın ara-
cıuğıyla kamuoyuna yansıyordu.
Erhan'la ilgili birbiri ardına çı-
kan haberler, araştırmalar ve rö-
portajlar sonunda ona bir de sı-
fat takıldı: "Kanıtsız-tanıksız
idam mahkûmu" diye.
Bartın Cezaevi'nden salıveril-
dikten sonra Küçükyalı'daki evi-
ne gittiğimizde Erhan'ı biraz
şaşkın, biraz uçarı ve de olduk-
ça sevinçli buluyorum. Geçmiş
olsun dileklerimizi iletirken da-
ha ilk kez yüz yüze geldiğimiz
Erhan sımsıkı kucaklıyor bizi.
Bu kez kucaklama sırası hem
ağlayıp hem gülmeyi nasıl bece-
rebildiğini anlayamadığımız an-
nesine geliyor. "Çok çok teşek-
kiirier yavrum. 11 yıl geçti, ama
sonunda oğluma kavuştum işte"
diyor. Ablalar, teyzeler, yeğen-
ler eve doluşmuş; flkay'm özgür-
lük sevinci paylaşılıyor.
Bu atmosferde, Erhan'a yaşa-
mının en güzel yüları "çalınnuş "
bir kişi olarak kızgın olup olma-
dığını soruyoruz. "Kızgıoım ta-
bii ki" diyor ve ekliyor:
"Kanıtsu-tanıksız bir tlkay
Erhan Çınar, yaşadığunız on yıl-
lık Türkiye gerçeginin bir ifade-
si, ya da başka bir deyişle 12 Ey-
lül hukuku diye adlandırdığımız
anlayışın bir ifadesi. Vani ben
bu dönemin bir ürünüyiım. Be-
nimle beraber loplum da aynı
zamanda 12 Eylül'ün yol açtıgı
anti-demokratik uygulamalar-
dan nasibini aldı. l Ikenin bii-
tünlügü içinde degerlendirildi-
ğinde, onlarca insan işkencede
-sakar tcaMı. onlarcası öldii, yi-
HÂLÂ İDAMLlClM — Önceki gün özgürlüğüne kavuşan "kanıtsız-tanıksız" idam hukümlüsıı
Ükay Erhan Çınar, "Ben dışarıda olsam bile yine idam hiikümliisüyiim" diyor. Ailesiyle özgür-
lüğiin tadını çıkaran Çınar, kendisinin suçsuzluguyla ilgili başvurunun Avrupa İnsan Hakları Ko-
misyonu'nda göriişiildüğünii söylüyor. Çınar'ın dilegi artık yeni Erhan Çınar'lann yaratılmaması.
ne oalarcası daragaçlannda ya-
sanunı yitirdi. Bütün bunlan
düşününce, belki şimdi sizinle
söyleşi yapıyor olmayı bir şans
olarak degerlendiriyorum. El-
bette kızgınım. Elbette yaşa-
mımdan çalınan 11 yüın besabı-
nın sorulması gerektigini düşü-
nüyorum."
îlkay Erhan Çınar, özgürlü-
ğune kavuşmanın mutluluğunun
yanı sıra içine sindiremediği bir
burukluğu da yaşıyor. Böyle de-
ğil de yargılamalar sonunda ak-
lanarak tahliye olmayı yeğliyor.
Ama Türkiye'de tüm yargı yol-
larını denemesine karşın bu ko-
nuda olumlu bir gelişme sağla-
yamadığını söylüyor. Şimdi
onun suçsuzluğu kendi ülkesin-
deki mahkemelerde değil de Av-
rupa tnsan Haklan Komisyo-
nu'nda görüşülüyormuş. Komis-
yonun vereceği karar sonrasın-
da aklanmayla ilgili uğraşlannı
sürdüreceğini belirterek çünkü
"Ben dışarda oltnama karşın yi-
ne idam hükümlüsüyüm" diyor.
Erhan Çınar, şartlı tahliyeyi
de içeren ve kendisine "özgürlii-
gü" getiren Terörle Mücadele
Yasası hakkındaki düşünceleri-
ni ise "Anti-Terör Yasası'ndaki
anti-demokratik hükümleri ka-
muoyunda şirin göstermeye yö-
nelik şartlı tahliye gündeme ge-
tirildi. Ancak son aylarda yo-
ğunlaşan yargısız infaz esprisiyle
kimin hangi akıbete ugrayacagı
kaygısı tedirginlik yaratıyor.
Anti-Terör Yasası'yla toplumun
cezaevine döniiştiiriildügiinii
düşünüyorum" şeklinde ifade
ediyor.
Erhan Çınar'ın, 11 yılını suç-
suz olarak cezaevinde geçirmiş
bir kişi olarak toplumdan da
beklentileri var. Toplumun, anti-
demokratik uygulamalara karşı
muhalefet göstermesini ve yeni
haksızlıklara izin vermemesini
istiyor. Bunun için de yapılma-
sı gereken en önemli şey huku-
ka işlerlik kazandırmak. Çünkü
hukuka işlerlik kazandınlmayan
bir toplumda insan yaşamının
değeri de aynı oranda "ucuz"
oluyor. Sözlerini şöyle noktalı-
yor Erhan Çınar:
"Özlemim kişisel olarak da
toplumsal olarak da özgürlük
ortamının en kısa siirede gercek-
leşmesi. Özgiuiügü içime sindir-
mek istiyorum. Çünkü ben bu
toplumda yaşamak zorundayun.
H;ı nedenle her şeyden önce ye-
ni Erhan Çınar'lann yaratüma-
masın'.ı diliyorum. tnsan hak ve
özgürlüklerinden yana tüm kişi
ve kuruloşlann mevcul anti-
demokratik yasalara ve uygula-
malara karşı duyarlı olmalan
gerektigini düşünüyorum. Ben
bil fiil 11.5 yd, Ugimin olmadı-
gı bir olaydan dolayı yaşamımın
büyük bir bölümünu içeride ge-
çirmek durumunda kaldım. Ki
ben tek de degildim. Benim tek
özelligim sadece, davamın ka-
muoyunda tartışümış olması."
POÜTİKA GÜNLÜGÜ
Fransız reklamcısının ANAP için ne yapabileceği tartışılıyor
Seguela'nın beş engelîlç Politika Servisi — Fransız
RSCG reklam ajansının iletişim
müdürü Jacques Seguela'nın
ANAP ve Mesut Yümaz'ın ya-
nı sıra Türkiye'nin dış tanıtım
bütçesini de üstlenmesi, muha-
lefet liderleri tarafmdan eleşti-
rüirken, gelişmeler İstanbul'daki
iletişim uzmanları ve reklamcı
çevrelerinde de mesleki açıdan
"sorunlu" olarak değerlendiril-
di.
Görüşlerine başvurduğumuz
reklamcılar, devlet adarnlarının
ve siyasi partilerin reklamcılar- rakterler taşıyan bir faaliyet.
dan ve reklam ajanslanndan gi- Bölgelerarası farklılıklar, geç-
derek daha fazla hizmet talep et- miş, seçmenlerin ruh hali ancak
melerinin sevindirici bir gelişme ve ancak bu memlekette yaşayan
olduğunu kaydederken, mesleki bir iletişimci ya da reklamcı ta-
açıdan hem teknik hem de ah-
laki yönlerden bazı pürüzlerin
bulunduğunu belirttiler. Ve bu
konulan 5 temel noktada değer-
lendirdiler:
1) Seguela Türkiye'yi ve seç-
meni ne kadar tanıyor?
Seçim, son derece yerel,
sosyo-psikolojik ve ulusal ka-
rafından doğru bir şekilde aİRi-
lanabilir. Seguela'ın Türkiye'-
de şimdiye kadar hiçbir reklam-
cılık ya da pazarlama tecrübesi
olmadığı gibi, kayda değer bir
altyapısının da bulunmaması.
onun açısından bir dezavantaj.
2) Hem ANAP hem dış tanı-
tım. ' • i.-i-ı i '
Çocuklar, eğlence sizi çagırıyor!..
C CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'NDEN
> DİLEYEN HERKESE
28 Temmuz - 6 Ağustos
Unlü
Çocuk Klasikleri ve
Çizgi Film
Videokasetleri
ŞİMDİ TAKSITLE
Hemen alın, dört ayda ödeyin (*)
Ister VHSister BETA
İşte videokasetleriniz!
^ —
f~s" Lûtfen 10 adet işaretieyiniz
r; r
"" 2
3
' . 4,
r 5.
r 6.
. 7.
". 8.
:. a
: io.
": 11.
~; 12.
I . 13.
[ , 14.
15.
[ . 16.
I ] 17.
! . 18,
[ J 19,
1 , 20
KÜLKEDİSİ
ALICE HARİKALAR
OİYARINDA
(Düçler Dünyasına Yolcuiuk)
ROBİN HOOD
ŞİRİNLER-I
ŞİRİNLER-II
LASSİE- MUTLULUĞUN SESİ
KRAL SOLOMON UN
HAZİNELERİ
SİYAH İNCİ
CESUR TERZİ
80 GUNDE DEVRİÂLEM
MOHİKANLARIN SONUNCUSU
DENİZLER ALTINDA 20.000
FERSAH
ALICE HARİKALAR DİYARINOA
(Beyaz Tavşanın Evl)
ALİS HARİKALAR DİYARINDA
(Duvardakl Yumurta)
NILS VE UÇAN KAZ
(Kurnaz Tilki)
NİLS VE UÇAN KAZ
(Nils ve Tiny'nin jnanılmaz
S«ruv«nlerl)
DEFİNE ADASI
OEMİR MASKELİ ADAM
DON KİŞOT
TOM SAWYER
Cumhuriyet Kitap Kjlüba ola-
rak ûnlû çocuk klasiklefinin vkteo
kaaetlennden sizin için bir seçim
yaptıK Bu kasetler arasında dü-
nûn küçük ızleyicilerinin TV'den
unutamadığı Siy«h Inci, NMs ve
Uçan Kaz da yer alıyor. Aynca
bugıine değ.n beğenıyie ızlenen
Şirinler, Deline Adası, Oon Ki-
şot, Kül Kedisi gıbı jnlu cocuk
klasikleri. kampanyamızm yaoıt-
ları arasma alınmışlır
Video kasetler arasından be-
ğendiğıniz 10 adetim seçip isaret-
leyecek ve Kaset Istek Formunu
dolduracaksınız. Cumhuriyet Kı-
tap Kulubu üyesı ısenız 11 kaset
ısaretleyeceksimz. Bunun için
CKK ûyefck formunu doldurmanız
yeterlidir
• HERKESC UYGUtJ TAKSİTLER
Peşınat ve taksit tutariarı Istek
Kuponu'nda gosterilmiştir Bu-
nun dışında sizden KDV, Nakliye
vb gibi hiçbir talep olmayacak-
tır Peşınai yatırıidıkian sonra ilk
taksit izleyen ayın iklnci yarısın-
da olacaktır
• KASETLERlMtZ
HEMEN TESÜM EOİUCEK
Kampanyamıza katılan herke-
sin pesinat ve sozteşmesını gön-
defdiğinde kasetleri hemen tes-
lim edilecektır
• KATUUKaşailJUII
Kalılma fisinı doldurup peşınatı
gösterilen hesaba yatınnız ve (o-
tokopisıyle birlikte Çağ Pazarla-
ma AŞye gönderiniz Peşinat ve
katılma fişi elimize geçınce size
satış sözleşmesi, lemmat senedi
ve adınıza düzenlenmiş 3 adet
80 000 TLIik posla çeki gönde-
r i l e c e k t i r
Belgeler imzalandıktan sonra
kasetleriniz hemen teslim edîle-
cektır. Bujjampanya 6 Ağus-
tosa kadar sürecektir.
• ÛYELİK AVANTUI
Cumrıuriyet Kitap Kulubu, üye-
leri için bir avantaj getirmistır. Ki-
tap Kulûbü üyalen istedikleri 10
kasetin yanında 1 kaset de ucret-
sız edinebileceklerdir Bu avan-
lajdan yararlanmak isteyenlerm
Kitap Kulübü üyelik formunu dol-
durup sıparişle birlikte kulübe
ulaştırmaları yeterlidir
• ADRES
Cumhuriyet Kitap KUIUDU.
Çağ Pazarlama A.Ş
Türkocağı Cad. 39-41,
Cağaloğlu- Istanbul
512 05 05 / 516
Posta çekı No 148 784
VIDEOKASET ISTEK KUPONU
10 kaset
P*ftnat
50.000 TL
Takait ad*ll
3
Peşınat yaıınlan yer ve tanh: .. ..
Adım Soyadım
Adresim:
Teslimat Adrea
Tıkatt hiten
80 000 TL
Toplam
290 000 TL
Tel
istedığim sıstem
GBE TA
IS
CUMHURİYET KİTAP KULUBU UYELIK FORMU
Oyelik 30.000 TL/Yenıleme 20 000 TL
A* Soyadı: Mesleğı
Cınsıyetı
Adres Oğrenirrt durumu:
Imza:.Tel
Cumhunyet Kitap Kulûbû'ne üye olup kampanyamzdan yararlanmak
istiyorum Uyelık ödentımi pnşınatla birlikte yatırdım Gereklı belgele-
rı göndenniz
(*j Teshmat başvuru sırasma göre yapılacaktır.
BU KAMPANYA, ÇAĞ PAZARLAMA A.Ş
RAKSOTEK İŞBİRLİĞİYLE OÜZENLENMİŞTİR
Seguela'nın, ANAP ve Mesut
Yılmaz bütçelerini kendi adına
alırken, Türkiye'nin dış tanıtım
bütçesini ajansı veTürkiye'deki
temsilcisi adına (daha önce red-
dedilmesine rağmen) üstlenme-
si bir çelişki. Böylece daha ön-
ce de endişe edildiği üzere, S6-
guela Türkiye pazanna tepeden
inmiş oluyor. Bu da haksız re-
kabetin bir yansıması.
3) Seguela'nın DYP ve SHP
zikzakları
DYP Oenel Başkan Yardımcı-
sı Mehmet Dülger de yaklaşık 6
ay önce Seguela ile temasa geç-
miş ve DYP'nin seçim kampan-
yası konusunda kendisinden ba-
zı bilgiler istemişti. Ancak bu
alanda daha sonra somut ve
önemli bir gelişme kaydedilme-
di. SHP'nin seçim kampanyala-
run yönetnuş olan Yorum Ajans
ise, Seguela'nın ajansı RSCG ile
uzun süren bir görüşme ve pa-
zarlık sürecine girmişti.
Fiyat konusunda anlaşma-
ya vanlamaması üzerine bu pa-
zarlık süreci sona ermişti.
4) Teorik mesele
"Kötü nıalın iyi reklamı o
malı daha çabuk batırır" ilkesi-
ni hatırlatan bazı muhalif rek-
lamcılar, ANAP ve Mesut Yıl-
maz'ın riskli müşteri olduğunu
savunurken, "Siyasi reklamctlık-
ta ajansın kefaieti ve sonımlulu-
ğunu" gündeme getirdiler.
5) Seguela gerçekten bir dahi
mi?
Seguela'nın RSCG'deki or-
taklarından biri olan Bernard
Roux bile, Seguela için "Gaze-
te ve dergi kültürüyle beslenir.
Aynca kokteyl ve akşam ye-
meklerinde ünliilerden kaptığı
sözleri parlatıp pazarlar" dedi.
Fransız reklam uzmanı Ger-
mon'un 1989 mayıs ayında Pa-
ris'te Moliere-Albatros yayınla-
nnda çıkan "Un Scapin de
Genie" (Bir Deha Üçkâğıtçısı)
başlıklı çalışmasında Seguela'-
nın yaptığı kampanyalardaki öz-
günlük iddiasını ve başansızlık
oranlarını irdeliyor.
HİKMETÇETİNKAYA
Ida Dağı Eteklerinden
Edremit Körfezi'ne...
İngiliz ve Alman turistlerin Bodrum'u işgal ettiği yıllardı.
Bodrum'da yayımlanan Merhaba gazetesinin sahibi Ender
Uslu ile çarşıda dolaşıyorduk. Çevreye insanın midesini bu-
landıran dışkı kokusu yayılıyordu.
Ender şöyle dedi:
— Artık Bodrum elden gitti, her yer dışkı kokuyor...
Bugün Ege, Akdeniz kıyılarında deniz kirliliğinin önüne
geçmek olanaksız. Marmara kıyılarında da oyle. Tek bir yer
kalrnıştı, orası da elden gidiyor: Edremit Körfezi...
Burhaniye'de yapımı gelecek aylarda bitecek olan biyo-
lojik arıtmalı kanalizasyonun Edremit Körfez'ni kirleteceği
gündeme gelince, ister istemez şu soru aklımıza takıldı:
— Biz pisliği, kirliliği seven, yaşamını ona göre düzenle-
yen bir toplum muyuz?
Burhaniye Belediye Başkanı Necmi Şengider, olayın ne
denli tehlikeli boyutta olduğunu açıklarken şöyle diyor:
— Biz biyolojik arıtma değil, körfezin kirienmemesi için
kimyasal arıtma istiyoruz... '
Burhaniye ve Ören'in nüfusu 1974 yılında 6-7 bindi. Ka-
nalizasyon şebekesinin yapımı o yıllarda gündeme geldi. Bu-
günkü kış nüfusu 22 bin olan Burhaniye ve Ören'de yaz nü-
fusu 150 bini aşıyor.
Çevre ilçeler Edremit ve Ayvalık'ta da biyolojik arıtmayla
ev atıkları denize gönderiliyor. Havran ve diğer yörelerde de
daha ilkel yöntem kullanılıyor. Yani kimyasal arıtma yönte-
mi yok Edremit Körfezi'nde.
Behramkale'den başlayıp Ayvalık'a dek uzanan kıyı kesi-
minde binlerce konut var. Salt bu yörede yaz nüfusu 1 mil-
yonu aşıyor. O güzelim Edremit Körfezi, bilinçsiz yapılaşma
bir yana, kanalizas- ^ ^ _ _
1 d
a
e
r?in
e
îîı'i' Gökova'ya termik santral
,._ artan hızla * ..
kirleniyor. Belediyeler- kurUİdugU yillarda ÇOS-
deteknikeleman yok, torilan \/nnıın tonUh/o
planlama hiç yok. Ay-'"V
/ ö
'', /
u
î/
u
" itifjnıytt
vaiık'm kanaiizasyonu gözlerini kapatan siya-
Sarmısaklı yöresine _ ,l
ıc
*\r
iar
FHromit Knr
akıtılıyor Kamuoyun-
s a /
IKllöar, Caremil AOf-
dan bugüne dek bir fez
j jçjn
bakaiım ne ya-
üiik, haikm ailn yazısı pacak? Yine bir kandır-
oidu. Burhaniyedeki macayla isi oldubittiye
olaydan sonra halk . ' . ' , o
tepki gösterdi. Oysa ITII ÇetireCek r
Ayvalık ve Edremit bu ~
işi üç dört yıl önce yapmıştı.
Belediye Başkanı Necmi Şengider tartışmalara yeni hal-
kalar eklerken, ilgisizliğin asıl nedenini boşvermişlik olarak
nitelendiriyor ve şöyle diyor:
— Çevrede öyle beldeler var ki hiçbir arıtma yapmadan
atıklarını çaylara ve ırmaklara bırakarak Körfez'i kirletiyor...
Marmaris, Bodrum, Kuşadası ve Çeşme çoktan elden gitti.
Artık bu yörelerde denizde insan dışkısı görmemek şaşırtı-
cı oluyor. Beş yıldızlı otellerin, vıllaların atıkları denize dö-
külüyor,
Şimdi sıra Edremit Körfez'ine geldi. Aslmda körtez yavaş
yavaş kirleniyordu. Eğer önlem alınmazsa -hiç sanmıyoruz-
o güzelim Edremit Körfezi de artık yok olacak.
Hep izleyip sonra geçiştirecek miyiz olayları?
Çevreden sorumlu Devlet Bakanı Ali Talip Özdemir, Bur-
haniye'de konuyla ilgili bir brifing verdi. Özdemir, Edremit
Körfezi'nin kirletilmesinin önlenmesi için umut vermedi:
— Edremit Körfezi'nin kirienmemesi için elimizden gele-
ni yapacağız...
Hükümetin ne gibi önlemler alacağı henüz bilinmiyor.
Gökova'ya termik santral kuruldu^u yıllarda gösterflfin yr>
ğun tepkiye gözierini kapatan siyasat iktidar, Edremit -K&r-
fezi için bakalırn ne yapacak? Yine bir kandırmacayla işi oJ-
dubittiye mi getirecek?
Edremit Körfezi'ni İda Dağı eteklerinden hiç seyrettiniz mi?
Binlerce yıllık kültürün izlerini taşıyan, mavinin en güzel
tonunu yakaladığınız bu yörelere sahip çıkmak hepimizin gö-
revi olmalıdır...
Çünkü, tüm güzellikler tek tek elden gidiyor. Bir umursa-
mazlık ortamında, herkes bildiğini okuyor.
Öyleyse Edremit Körfezi'ni kurtaralım...
BEŞİKÇFNİIN TUTUkLANMASEVA TEPKÎLER
Kanar: Düşünce
terör sayılıyor
İç Politika Servisi — İsmail
Beşikçi'nin "Ortadoğu'da Dev-
let Terörü" adlı son kitabında,
devletin bölünmez bütünlüğü
aleyhine propaganda yaptığı
gerekçesiyle tutuklanmasına
tepkiler sürüyor.
tHD İstanbul 11 Başkanı Er-
can Kanar dün bir basın açık-
laması >aparak, Beşikçi'nin tu-
tuklanmasını kınadı. Kanar
açıklamasında, "Değerli bilim
adamı, toplumsal gerçeklikle-
rin yılmaz takipçisi İsmail Be-
şikçi'nin son kitabından dola-
yı tutuklanması, düşünce öz-
gürlüğünün kırınlısının dahi
olmadığını, halta artık düşün-
cenin de terör sayıldığının
kanıtıdır" dedi.
PEN Yazarlar Derneği de
yaptığı açıklamada, Beşikçi'-
nin tutuklanmasının düşünce
ve yaratma özgürlüğü açısın-
dan önemli sonınlan gündeme
getirdiğini belirterek "Terörle
Mücadele Yasası"nın düşüoceyi
suç sayan maddeieri, TCK'nın
kakunlan 142. maddesinin ön-
gördüğü yasaklardan daha
fazlasını içermektedir. Hâlâ
öne sürülen sa> ne olursa ol-
sun, düşün adamlan, yazıla-
nndan kitaplanndan dolayı
kovuşturmaya ugramakta, ka-
rar aşaması beklenmeden
tutuklanmaktadır" denildi.
Sos^st Birlik Partisi de tu-
tuklamayı kınadı. SBP Başkan
Yardımcısı Şerif Felekoğlu im-
zasını taşıyan yazılı açıklama-
da şu görüşlere yer verildi:
"Ceza Yasası'mn 142. maddesi
yürürlükten kaldırıldıktan
sonra çalışanlarla yönetici ve
yazarlann düşünce ve savlann-
dan dolayı gözaltına alınmala-
n çağdışı bir eylemdir."
Ecevit-Demirelsöz düellosu
'Demirel'in kaz gütme
yeteneğini bilmem'
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — DYP Genel Başkanı
Süleyman Demirel ile DSP Ge-
nel Başkanı Büient Ecevit ara-
sındaki söz düellosu "12 Eylül
hesaplaşmasına" dönüştü. DSP
lideri Ecevit, Demirel'in kendi-
sine yönelik eleştirilerini yanıt-
larken, 1980'deki koalisyon çağ-
rılarının reddedilmemesi halin-
de, demokrasinin kesintiye uğ-
ramayacağını söyledi. Ecevit,
DYP liderinin "kaz gütme"deki
yeteneğini bilemeyeceğini ifade
ederek, "Demirel ne zaman ül-
ke yöneliminin başına geçtiyse,
demokrasinin başı belaya gir-
miştir" dedi.
DSP lideri Büient Ecevit, ken-
disi için "Dört kazı giidemedi"
diyen DYP Genel Başkanı Sü-
leyman Demirel'i sert bir dille
eleştirdi. Ece\it, dün yaptığı ya-
zılı açıklamada, dünyada ve
Türk toplumunda hızlı bir deği-
şim süreci yaşanırken, Türkiye-
de değişmeyen birkaç şeyden bi-
rinin de Demirel'in zihniyeti ol-
duğunu öne sürdü. DSP lideri
açıklamasında şöyle dedi:
"Sayın Demirel, bundan 12-13
yıl önce bana hakaret kastıyla
yaptığı bir espriyi çok beğeniyor
olmalı ki, dün (önceki gün) ye-
niden ısıtıp ortaya sürmüş. Be-
nim için 'Dört kazı güdemedi'
demiş. Fakat ben eskiden de
alınmamıştım şimdi de alınma-
dım. Çünkü politikanın konusu
kaz gütmek değildir, insandır.
Politikacının görevi de kaz güt-
mek değil ülke yönetmektir. İyi
kaz güden herkes ülke yöneti-
minde de aynı başarıyı göster-
meyebilir. Sayın Demirel'in kaz
gütmedeki yeteneğini bilemem,
ama bildiğim şu ki; Sayın Demi-
rel, ne zaman ülke yonetiminin
başına geçtiyde demokrasinin
başı belaya girmişlir."
Açıklamasında, Denıirel"i
1980'deki cumhurbaşkanı seçi-
mini engellemekle suçlayan DSP
lideri Ecevit, 9 ay boyunca sür-
dürdüp CHP-AP koalisyonu
çağrılannınreddedilmemesiha-
linde, 12 Eylül müdahalesinin
kesinlikle olamayacağını vurgu-
ladı. Ecevit, bu göriişünün,
Kenao Evren'in anüannda da
doğrulandığmı ifade etti.
Demirerin kendisi için "onun
getirdigi kan derymstn ben te-
mizledim" dediğini hatırlatan
bcevk, "Anlaşüan, Sayıu Demi-
rel. kendi başkanlığı ve himaye-
si altındaki 'cephe'nin o kan
deryasına katkısını da unutnldu
sanıyor" dedi. DSP lideri açık-
lamasında, aynca 1978'de Demi-
rel'in Hazine'yi "70 sente muh-
taç durumda" kendisine devret-
tiğini ifade etti. Ecevit, dünya ve
Türk toplumunun hızla değiş-
mekte olduğunu belirttiği açık-
lamasının son bölümünde ise
"Ama Türkiye'de hiç değişme-
yen Demirel'in zihniyeu" dedi: