15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 AĞUSTOS 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Hacıbektaş törenleri • HACIBEKTAŞ (AA) — Ünlü halk düşünürü Hacı Bektaş-ı Veli'nin ölümünün 720. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen anma törenleri, dûn yapılan semah . gösterileri ile sona erdi. Üç gün süren anma törenlerini izlemek amacıyla Nevşehir'in Haabektaş ilçesine yurtdışından ve çeşitli illerden 20 bine yakın kişi geldi. 8 bin nüfuslu ilçenin nüfusunun birden 30 bine yaklaşması üzerine hayat felce uğradı. Lise bahçesine kurulan çadırlar dahi konuklan banndırmaya yetmeyince birçok ziyaretçinin otomobillerinde geceledikleri görüldü. Üç gün boyunca ilçede büyiik ölçüde ekmek sıkıntısı başgösterdi. Tuncelililer vakıf kurdu • ANKARA (ANKA) — SHP TUnceli miUetvekilleri Kamer Genç ve Orhan Veli Yıldınm ile Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen'in de aralannda bulunduğu Tlıncelililer Ankara'da Dayanışma ve Kültür Vakfı kurdular. Ma] varlığı 100 milyon lira olan Dayanışma ve Kültür Vakfı'nın çalışma amacı şöyle belirlendi: "Yapacağı sosyal çalışmalar üe insanların birbirlerine yardım edebilmeleri, verimlerini geliştinneleri, eğitim, öğretim, bilim, kültür, sanat, sağlık ve spor etkinlikleri ile bireysel, toplumsal boyutlarda iletişün ve işbirliğini geliştirmelerine ortam ve imkânlar hazırlamak ve böylelikle bireysel, kurumsal ve toplumsal düzeyin yükselmesine katkıda bulunmak" ÖzaTın tutumu • ANKARA (UBA) — Hasan Celal Güzel, Cumhurbaşkam Turgut özal'ın ANAP'ın seçim propagandasına katılmasının muhalefet partilerinin lehine olduğunu söyledi. Bir cumhurbaşkanının bir parti lebine, sanki o partinin genel başkanı imiş gibi açıklama yapmasımn doğru olmadıfaru kaydeden Güzel, ancak Özal'ın bu tutumunun muhalefete yarayacağını öne sürdü. Muhalefet partilerinin de kendilerine hedef olarak özal'ı seçtiklerinin anlaşıldığını da ifade eden Hasan Celal Güzel, bu durumda ANAP'ın daha çok yıpranacağını, ANAP'vn boyasının da daha çabuk döküleceğini söyledi. 1935 yılından bu yanaparlamentoya girebilen kadın sayısı yalnızca 117 Kadın siyasete ısınacak mı?yTURAN YILMAZ ANKARA — Kadınlar' 'siya- sete uzak olduklan" yolundaki önyargılan, bu seçimde kırabi- lecelder mi? Tek parti dönemi dışında parlamentoya katılımla- rında ortaya çıkan "yüıde 2'lik" tabloyu tarihe kanştıra- bilecekler mi? Bu sorulara yanıt bulabilmek için siyasi parti karargâhlannda kısa bir tur attık. Turumuzda ortaya çıkan sonuç, kadınlar açısından hiç de iç açıcı değil. Partilerin, kadınlara ayrıcalık tanıma gibi bir düşünceleri şim- dilik yok. Ortak görüş şöyle özetlenebilir: "Medise daha çok kadın gir- mesi bizieri de memaon eder. Ama bu konuda bir ayncalık getirilmesi mümkun göriınmü- yor..." ANAP ve DYP'nin yöneti- minde kadınlann etkinliği çok düşük seviyede. 50 kişilik ANAP MKYK'da iki kadın üye var. Cumhurbaşkanı ÖzaTın eşi Serara Özai ile Devlet Bakanı tmren Aykut. DYP'nin 40 kişi- lik GlK'in de ise tek bir kadın bulunuyor: Genel Başkan Yar- dımcısı Tansn Çiller. SHP ise bu konuda birkaç adım ileride. Tüzüğünden kay- naHanan bir zorunluhık ile par- 1935 yılından bu yana TBMM'de görev yapan 6 bin 639 milletvekilinden yalnızca 117'sini kadınlar oluşturdu. Buna göre 1.76 olan kadın milletvekili oranı, yalnızca tek parti egemenliğinin yaşandığı 1935-1946 yılları arasında arttı. Imren Aykut Birgen Keleş Fatma Girik tinin en yetkili organı olan Parti Meclisi'nde kadınlara yüzde 25'lik bir kontenjan tanımış du- rumda. Parti Meclisi'nin kadın uyeleri şunlar: "Birgen Keleş, Asuman Çi- giltepe, Ayla Akbal, Gülay Gün, Tnrkan Akyol, Önay Alpago, Tttrkan Arıkan, Gttkr Tanyolaç, Üstün Küsefoğlu, Ayşe Akman, NUgttn Stter. " tl başkanı kadınlann sayısı da şu anda yalnız iki. Bunların il- ki olayh îstanbul Kongresi'nin galibi Semra özal, diğeri SHP'nin Kayseri il Başkanı Şa- dan Kaya. Parlamento dışı partilerden ise Yeşiller Partisi'nin Genel BaşkanlıgVnı bir kadın, Bilge Cantepe yürütüyor. Bülent Ece- vit'in yasaklı olduğu dönemde, DSP'nin Genel Baskanlığı'nı bir süre eşi Rahşan Ecevit yürüt- müştü. Kadınlar, bugüne kadar hu- kümetlere de yalmz 3 temsilci verebildiler. Bu bakanlardan ikisi "olağanüstü donem hükü- metJeri"nde görev aldılar. 12 Mart 1971'de Nihat Erim tara- fından kurulan hükümette Türkan Akyol sağlık ve sosyal yardım bakanlığı yaptı. Akyol'- un bakanlık görevi 8.5 ay kadar sürdü. Sadi Irmak kabinesinde de bir kadın bakan görev aldı. Nermin Neftçi, 4 ay kadar kül- tür bakanhğı yaptı. Parlamen- toya seçilerek gelen kadın mil- letvekillerinden bakanlık yapan tek isim ise halen devlet ve hü- kümet sözcüsü olarak görev ya- pan Imren Aykut oldu. Aykut, 2. Özal hükümetinde de çalışma ve sosyal güvenlik bakanhğı yapmıştı. Valilik ve kaymakamhk hak- kını da kazanan, DT. Lale Ay- taman ile ilk temsilcilehni vali koltuğuna oturtan kadınlann aktif politika alanında, yani parlamentoya girebilme konu- sundaki görünümleri hiç de iç açıa değil, aksine hayli umut kı- ncı. Cumhuriyet'in belirlemeleri- ne göre 1935 yılından bu yana TBMM çatısı altında toplanan 6 bin 639 milletvekili görev yap- Seçim yardımı alamayan partiler, hükümetin kamrını eleştirdi' Bütün partilere yardımANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Er- ken genel seçime gidilmesi durumunda se- çime katılacak siyasal partilerden Hazine yardımı almakta olanlara yapılacak yardı- m, Hazine yardımı alamayan siyasal par- tilerce tepkiyle karşılandı. SP Genel Başkanı Doğu Periııçek, dev- letten seçim yardımı alamadıklannı, bunun büyük bir adaletsizlik olduğunu belirterek '•Paranın saltanatı biikiim süriıyor. Baskı araa olarak paranın gUcüntt kuUanıyorlar" diye konuştu. Perinçek, rejimin çıkmaz içinde olduğunu ve bunun adaletsiz seçim vardımı ile pekiştirildiğini söyledi. Perin- çek, "Şimdiye kadar ülkeyi onlar yönetti ve baürdı. Şimdi de parasal yönden destekleniyoriar" dedi. Perinçek, yeni par- tilerin önüne geçilmekle halkın ufkunun da- raltıldığını kaydederek şöyle konuştu: "SP'ye büyük haksızlık yapılmıştır. Ör- gütlü, seçime ginneye bak kazanmış bir partinin Hazine yardımı alamaması adalet- sizliktir. Bütün partilere eşit biçimde Ha- zine yardımı yapümalıdır." SBP Genel Başkanı Sadun Aren, talep- lerinin ilkönce seçime katümak olduğunu söyleyerek "7 ay önce kurulmaş olmamu- dan dolayı seçimlere kaülamıyoruz. Bu ne- denle de Hazine yardımı alamadık. Bu bir hakstzlıkür" diye konuştu. Aren şunları söyledi: "Çagımız üetişim çağı. Propagandanın öoemi çok büyük. Bu nedenle her partiye eşit miktarda Hazine yardımı yapılmalı- dır." MÇP Genel Sekreteri Devlet Bahçeli, halktan belli bir destek ahp daha önce de genel seçimlere katılmış partilerin Hazine yardımı alamamasını büyük bir adaletsiz- lik olarak nitelendirdi. Bahçeli, bu adalet- sizliğin seçim sistemiyle birlikte daha bu- yük haksızlıklara da yol açacağını savundu tı. Bunlann ancak, 117'si kadın- lardan oluştu. Kadın milletve- killerinin oram böylece yalnız- ca yüzde 1.76 olarak gerçekleş- ti. Bu oramn, tek parti egemen- liğinin yaşandığı 1935-1946 yıl- ları arasında en üst seviyeye çık- tığı, özellikle 1935-1939 yılları arasmda TBMM'de 18 milletve- kili ile temsil edilen kadınlann oranının 4.08 olarak gerçekleş- tiği dikkat çekti. Kadınlar bu oram bir daha hiç yakalayama- dılar. Yakalayamadıkları gibi günden güne de bu orandan uzaklaştılar. Cumhuriyet Senatosu üyelik- lerinde ise bu oranlar daha da düşüş gösteriyor. 1961'den 1980'e kadar geçen süre içinde görev yapan 512 senatör arasm- da yalnız 6 kadın yer aldı. Ya- ni, kadınlann oram yüzde 1.17 olarak gerçekleşti. Kadınlann belediye başkanh- ğına ilgileri de genelde siyasete ilgileri ile paralel bir çizgi izli- yor. 26 Mart 1989 seçimlerinde yalnızca iki kadın belediye baş- kanı seçildi. Bunlar, her ikisi de SHP'den seçilen Şişli Belediye Başkanı Fatma Girik ile Manisa-Alibeyli Belediye Baş- kam Hatke OkuUn. 25 Mart 1984 seçimlerinde hiçbir kadın, belediye başkanı olamadı. 1%9 seçimlerinde 4, 1978 seçimlerinde de 8 kadın be- lediye başkanı oldu. 1%9'da, Çaglayan Ege (tstanbul-Çatalca - CHP), Leyla Atakan (tzmit- CHP), Saniye Altuncu (tzmit- Değirmendere-CHP) ve Seniha Ttaay (Dikili - AP) belediye baş- kanı olurlarken 1978'de beledi- ye başkanı olan kadınlar ise şunlar: "Zehra Erkal (Aydın - Acar- lar - AP), H. Nağahan Akay (Çanakkale - Bozcaada - CHP), Zekiye Gülsen (Çanakkale - Lapseki - AP), Kadriye Çöke- lez (Denizli - Çal - Bağımsız), Işılay Saygın (Izmir - Buca - AP), M. Yeşim Demirel (Izmir - Ovakent - CHP), Güzel Hazar (Malatya- Ören - CHP) ve Naz- miye Komitoglu (Ordu - Fatsa - CHP). ULUSALAKTIK, BARAJLI VEBARAJSIZ D'HONDT Türkiyeföe orantılı temsil sistemleri Prof. Dr. OYA ARASLI O,'rantılı temsil sistemlerine geUnce, bunlann dayandığı te- mel ilke, seçim çevresindeki mil- letvekilh'klerinin bu çevrede se- çime katılan partiler arasında aldıklan oyla orantıh bir biçim- de dağıtılmasıdır. Orantılı temsil sistemlerinin çok sayıda türü bulunduğunu söyleyebüiriz. Bunlar arasında, Türkiye'de de kullanılmış olan "ulusal arbk", barajh ve baraj- sız "d'hondt" sistemleri de yer almaktadır. Ülkemizde uygu- lanthiclan" için bunlar üzerinde kısaca durmakta yarar vardır. Bu seçim sisteminde, önce her seçim çevresinde kullanılan ge- çerli oylann toplamı, o seçim çevTesinden çıkacak milletveki- li sayısına bölünmektedir. Böy- lece "çevre seçim sayısı" adı ve- rilen bir sayı elde edilmektedir. Daha sonra o seçim çevTesinde, her siyasal partinin aldığı geçerli oy toplamı bu seçim sayısına bölünerek, o partilere düşecek milletvekili sayısı bulunmakta- dır. örneğin, X seçim çevresin- den 5 milletvekili çıkacağım; bu seçim çevresinde A partisinin 24kişilik sınıfların başarısını, 1991 ÖYS sonuçları bir kez daha kamtladı. Öğrencilerimizi kutluyoruz. Kazananların listesini ve oranını dersanemize gelerek görebilirsiniz. 24 KİŞİLİK SINIFLARDA HAZIRLANMAK AYRICALIKTIR Genel Müdüriük Bakırköy Şubesi Kadıköy Şubesi İstanbul Cad. Hamam Sok. No: 10 Tel: 572 60 74 - 519 47 28 İstanbul Cad. Morsümbül Sok. No: 1 Tel: 542 92 93 - 583 65 49 Halitağa Cad. No: 17 Altıyol Tel: 337 86 60 - 337 86 61 Şehzadebaşı Şb : Gençtürk Cad. No: 63 Lalelı Tel: 522 75 74 - 527 92 11 Kars Şubesi : Kazım Karabekir Paşa İşhanı Tel. 177 84 - 196 70 110.000, B partisinin 72.000, C partisinin 46.000 geçerli oy al- dıklannı varsayalım. Geçerli oy toplamı İLO.OOO + 72.000 + 46.000 = 228.000'dir. Çevre se- çim sayısı ise, 228.000 -^5 = 45.600'dür. A, B ve C partile- rinin aldıga geçerli oy toplamla- rının 45.600'e bölünmesiyle, bu partilerin kaçar milletvekilliği alacağı bulunacaktır (A partisi 110.000 - 45.600 = 2 millet- vekilliği + 18.800 artık oy. B partisi 72.000 - 45.600 = 1 milletvekilliği + 26.400 artık oy. C partisi 46.000 - 45.600 = 1 milletvekilliği + 400 artık oy). Bu durumda söz konusu se- çim çevresindeki 5 milletvekilli- ğinin 4'ü partiler arasında pay- laştırılmakta, fakat birisi açık- ta kalmaktadır. Bunun yamnda milletvekilliğine dönüştürüleme- miş artık oylar da bulunmakta- dır. Seçim çevrelerinde bu yön- temle milletvekillikleri partiler arasında paylaştınldıktan son- ra, bütün seçim çevrelerüıde ar- tan oylann toplamı, dağıtılama- yan miUetvekilleri toplamına bölünmektedir. Bulunan sayı, ulusal seçim sayısıdır. Her par- tinin yurt düzeyindeki artık oy- lannın toplamı, bu ulusal seçim sayısına bölünerek, her partiye artık milletvekillerinden ne ka- dar düştüğü hesaplanmaktadır. Bundan sonra yapılacak iş, bu milletvekilliklerinin seçim çevre- lerine göre dağıtımıdır. Bunun için de, artık milletvekilliği bu- lunan seçim çevrelerinde, her partinin o çevredeki artık oyu- nun, o çevrenin seçim sayısına oranı alınmakta ve bunlar bü- yükten küçüğe doğru sıralan- maktadır. Artık milletvekillik- leri de bu sıraya göre dağıtıl- maktadır. Bu sistemde, bir seçim çevre- sinde seçime katılan her siyasal partinin ve bağımsız adaym al- dığı geçerli oy toplamı, o çevre- nin çıkaracağı milletvekili sayı- sına ulasıncaya kadar, sırasıyia l'e, 2'ye, 3'e... bölünmektedir. Elde edilen sonuçlar, büyükten küçüğe doğru sıralanmakta ve hangi partiye ait olduklan da gösterilmektedir. Böylece orta- ya çıkan listede, seçim çevresin- den kaç milletvekili çıkacaksa, baştan başlayarak o kadar sayı- nın ait olduğu partilere ve ba- ğımsız adaylara milletvekilliği verilmektedir. Örneğin, 5 mil- letvekili çıkacak bir seçim çev- resinde A partisinin 80.000, B partisinin 60.000, C partisinin 41.000, bağımsız aday D'nin 47.000 oy aldıklannı var saya- lım. Bu durumda 5 milletvekilliği- nin 2'si A partisine, l'i B parti- sine, l'i C partisine, l'i de ba- ğımsız aday D'ye verilecektir. Bu sistemde, seçim çevresin- de kullanılan geçerli oylann toplamı, seçim çevresinden çı- kacak milletvekili sayısma bölü- nerek, baraj sayısı bulunmakta- dır. Bu barajı aşacak ölçüde oy toplayamamış olan partiler ve- ya bağımsız adaylar, o seçim çevresinde milletvekili bölüşü- müne katılamamaktadır. Böyle- ce barajı asan partiler ve bağım- sız adaylar belirlendikten sonra, bunlann geçerli oy toplamlan a>n ayn, o çevreden çıkacak milletvekili sayısına ulasıncaya kadar l'e, 2'ye, 3'e... bölün- mektedir. Elde edüen sayılar, büyükten küçüğe doğru sırala- narak bir liste oluşturulmakta ve her sayının ait olduğu parti veya bağımsız aday, bu listede gösterilmektedir. SÜRECEK ocuğunuzun geleceği "sizin" elinizde T.C. SERİK KADASTRO MAHKEMESİ 1988/295 Serik Merkez Mahallesi Sudeposu mevkiinde bulunan 7 26 m! 'lik 182 ada, 18 parsel nolu mizalı yerin raahkememizde icra kılınan yar- gılama neticesinde; Davacı adma tescilini karar verilmiş olup adresi tespit edilemeyen davalı Haüce'ye 7201 sayılı tebligat kanununa göre karann nesrin- den itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı ilanen duyurulur. 7/8/1991 Basın: 48900 BAŞKENT GÜIVLERİ Miişerref Hekimoğlu 8.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41'Cağaloğlu-lstanbul Ödemeli gonderilmez. Tren pasomu kaybettim. Hukumsuzdur. MERYEM BUĞDAY IS DUNYASININ BEKLENTILERI ? Sırden tazla yabancı dıl B<K,aayaı dimyaanj hatomcyet tyı bir ûncverate basansı Yaraucılık. pragramlıtk. karartı* Say^n tw karaMet Ulusiafarası faalıyeDer İŞTE İMKÂNLAR Tûrt ve yabancı uanan kadro Bdosayar-Fen-Rok Kimya Bıyotoş ve Irsan labaratuartan lenfn sosyal aktıvıtefef Aaadolu Usekri stalusBndc Yabancı dilk öfretiB yapan İKOKUL: 6.600 000+KDV OflTA HAZIRLIK. 9.900 000+KDV O«TA- 9.800 000+KDV LİSE 8.100 000+KDV Vı 15 IndMro-Kardtş Indlrimi V, 10 • Sa*a nHMmtıaı tay« mlliMilııi rta H m Adr An.ar5 As'ar Bostlncı Kayjjjı STAJIBUL Td 368 77 2» 3BVB • • ^ • • GUNLERİN KÖPUĞU AHMETTAN Hızlı Askeriik DüzeniMilli Savunma Bakanı Bar- las Doğu ile konuşmaya -itiraf etmeli ki- giderken biraz "kompleksli", idik. Kompleks askerliği "kısa dönem", yani brüt 4 ay yap- mış olmaktan kaynaklanıyor- du. Kompleksin tohumlarını ise jandarma asteğmeni Me- sut Yılmaz'ın da bağlı olduğu tugayın jandarma alay komu- tam atmıştı. Komutan ilk içti- mada bizlere şöyle seslen- mişti: '— Bu memlekette dört ay- da salatalık yetişmıyor, biz sizi teğmen olarak yetiştireceğiz." Alay komutanımız sözünü tuttu, bizleri dört ayda yetiş- tirip terhis etti. Salatalıkjan bostanlarda bı- rakıp tezkere almanın sevin- ciyle sivil yaşama dönüldü. Bostanlarda kalanlann akıbe- tini soruşturmak hiçbir gaze- tecinin aklına gelmedi. * • • Savunma Bakanı ile ba- kanlık karargâhında konuşu- yoruz. Kısa dönemliliğimizi ele vermemek için fazla teknik sorular sormaktan ka- çınıyoruz. Zaten Sayın Bakan da çok anlayışlı. Rahat ettir- mek için olmalı, "Ben de za- ten mimarım" diyor. Dilimizin ucuna gelen, "Yoksa askeriiğinizi de kısa dönem mi yaptınız" sorusunu yutuyoruz. Yutkunmamızı Sayın Ba- kan susamışltğa yoruyor: "— Ne emredersiniz?" di- yor. "— Estağfurullah" derken karşımızda çakı gibi bir sivil genç beliriyor. Genç, sivil ama topuk selamı ve esas duruşu asker mi asker. "Sa- yın Bakanım ne emredersi- niz" diye soruyor. Emir komuta zinciri bu ol- malı. '— Bir bardak su" emredi- yoruz. • • • Böylece sorulara "emir" konusuyla gır - mek kendiliğin- den kolaylaşı- yor. — Sayın Bakan, adınız kamuoyuna bi- raz talihsiz bi- çımde yanstdı. Gazeteler si- zin GeneJkur- may Başkanı- na 'Emirleriniz nedir?' dediği- nizi yazdı. Ne- den öyle de- miştiniz, as- keriiğinizi mi anımsadınız, yoksa Genel- kurmay'a siya- sal bir iltifat mı yöneltmek is- tediniz? Sayın Bakan gülerek "Ne o ne de öteki 1 ' dedi. Ve devam etti: — Bu benim terbiye anta- yışım. Benim yanıma ister bir arkadaşım gelsin, ister ben- den yaşça, mevkice küçük bi- risi, değil mi ki benim misafi- rimdir, ona ne ikram edeceği- mi sorarken böyle sorarım. Ne emredersiniz derim. Bu bakan olmadan önce de böy- leydi, bakan olunca da. Kim- se bakan oldum diye huyları- mı değiştirmeyi benden bek- leyemez. — Olay nasıl olmuştu? — Sayın Güreş ziyaretime gelmişti. Sizin oturduğunuz yerde oturuyordu. Kendisine ikram anlamında ne emretti- ğini size sorduğum gibi sor- dum. O sırada odada resim çekenler vardı, genç gazete- ciler vardı. Bir muhabir arka- daşım12 işgüzarlığından be- nim Sayın Genelkurmay Baş- kanı'ndan emir bektediğimi yazdı. Bu en azından dürüst birtavır değil, kabul edersiniz ki... Sayın Bakan gerçekten ko- nuşurken çok nazik, çok yu- dikiyor. Barlas Doğu'nun ta- rihteki yeri orası olacak. Sayın Bakan sözü bizim gazetede çıkan bir habere getiriyor. •— Sivil askeri personele resmi giysi" haberini incelet- tiğini söyiüyor. Böyle bir giri- şim olduğunu, ancak bakan- lığının olumsuz görüş bildir- mesiyle askeri kuruluşlarda çalısan 14 bin dolayındaki kadın-erkek sivil personele "tek tip" giysi uygulamasın- dan vazgeçildiğini anlatıyor. Ama bu arada askeri kuru- luşlarda çalısan erkek-kadın sivillerin de "normal" siviller gibi giyinemeyeceklerine de parmak basmadan edemiyor. Konuyu sınır ötesi operas- yona ve tampon bölgeye ge- tiriyoruz. Genelkurmay Baş- kanlığı, tampon bölge konu- sunun siyasi otoriteyi "ilgilendirdiğini" sık sık açık- lamıştı. "Siyasi otorite" karşımızda olduğuna göre soruyoruz: '— Tampon bölge kurula- cak mı?" '— Konu Sayın Başbakan1 ın ve bakanlann kararına bağ- lı. Bu konu ay sonunda top- lanacak Milli Güvenlik Kuru- lu'nda görüşülecek." '— Ne karar çıkabilir?" '— Askerler dinlenecek, konuyla ikjili güvenlik uzman- lannın görüşleri alınacak, ona göre bir karar çıkacak." — Sizce nasıl bir karar çı- kabilir?" '— Bakalım..." • ••:•«• Profesyonel ordu konusu- na geliyoruz. Yanıtlıyor: "— Bu, programımızda var. Modern ve etkili savunma için uzman kadrolar kaçınılmaz, bir silah düzeninin ayrıntılan- nı tam olarak öğrenmek ve uygulamak için bazer. 8-10 ay gerekıyor. Diyelim ki bir çavuş bu işin özünü kavrıyor, ama bir süre sonra da terhis olu- yor. Bu tür işle- rin sivillerce görülmesi hiz- meti etkinlesti- recek." "— Asken. sayısı azaltrfa-' cak mı?" "— Evet, ama miktar Genelkur- may'ın plan ve programlarına göre aşamalı olarak belirle- necek. Zaten personelin ye- rini belli oranda modern sa- vunmada teknolojinin aldığı bir gerçek." '— Pekiyi, askeriik süresi azaltılacak mı?" '— Evet, 0 konuda da ça- lışma var. Savunma gereksin- meleri yeniden gözden geçi- riliyor. Bu çerçevede süreler yeniden ayarlanacak." Bilindiği gibi "bedelli asker- iik uygutaması yurtdışındaki işçiler için iki aylık eğitim kc- şuluyla birlikte yürüyor, ancak bu iki ayı bile çok uzun bulan- lar var. Sayın bakana "Bedelli as- keriik yeniden düzenlenecek mi" diye soruyoruz. Bakan yanıtlıyor: '— Bedelliler biliyorsunuz, iki aylık temel eğitimden son- ra yurtdışındaki işlerinin ba- şına dönüyorlar. Ancak Batı- daki şirketler çalışanlarına iki ay izin vermiyorlar. Verseler bile büyük zorluklar çıkarıyor- lar. Yurttaşlarımız bu yüzden işlerini kaybetmek tehlikesi ile karşılaşıyorlar." İyi bir Savunma Bakanı yal- nız askerleri değil sivilleri de, sadece yurtiçindeki değil yurtdışındaki yurttaşları da Genç Özal bilindiği gibi bedelli askerlikten yararlanmak için Amerika'ya 'nakli hane' yapacak. Bu arada bilgi ve becerisini de arttıracak. 16 ay yerine iki aylık kısa dönem bedelli askerlikten yararlanmak küçük Özal'ın mütevazı hedefi. muşak. Öyle ki basının ken- düşünür. Barlas Doğu, iyi bir disine yaptığı "haksızlıktan" "Eski Savunma Bakanı" ol- yakınırken bile kızgınlıktan zi- yade mahcup görünüyor. * • * Barlas Doğu, uyumlu, iddi- asız bir politikacı. Kendisine düşen görevi yapmaktan baş- ka bir amacı yok. Bu amacı- nı, "Eski Milli Savunma Baka- nı kimliği ile anılmak benim için şeref verici olacak" diye açıklıyor. Doğu, bakanlık görevinin hükümetin seçim kararı yü- bedelli askerlikten yararlan- zünden kısa olacağını kaçınıl- mak küçük Özal'ın mütevazı hedefi. Ancak bakandan öğ- rendiğimize göre bu müteva- maya kararlı. Ancak yazgısını yalnızca "iyi eski savunma bakanla- rı"nın hizmetine bakarak iste- meyen aşırı tedbirli yurttaşlar da var. Efe Özal gibi... Genç Özal bilindiği gibi be- delli askerlikten yararlanmak için Amerika'ya "nakli hane" yapacak. Bu arada bilgi ve becerisini de arttıracak. 16 ay yerine iki aylık kısa dönem maz bir yazgı gibi kabullen- miş görünüyor. Konuştuğu- muz kottuğun arkasındaki du- z\ hedef daha da küçülüyor. varda geçmiş tüm savunma Sayın Bakan bedelli askerli- bakanlannın fotoğraflan asılı. ğin iki aydan bir aya ineceği- Fevzi Çakmak'tan başlayıp eski başbakanlardan Ferit Melen'e, oradan Ercan Vural- han'a ve Safa Giray'a dek uzanan resim çerçevelerinin solundakı boşluğa gözlerıni dur. ni müjdeliyor. Alay komutanımızın kulak- ları çınlasın. İnşallah modern tanm teknikleri ile ürün yetiş- tirme süresi giderek kısalıyor- SAVAS YILLARINDA BİR SÜRGÜN Kemal Sölker 8.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlar Türkocaft Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle