Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19AĞUSTOS 1991 EKONOMİ CUMHURİYET/13
SSCB'den
Ttirkiye Hattı
• ANKARA (AA) —
Sovyet Novosti haber
ajansı, SSCB iş
dünyasındaki gelişmeleri
Türkiye'de de duyurmak
amacıyla "Türkiye Hattı"
adıyla bülten yayımlsnaya
başladı. Bültenin Türkiye'de
basun ve dağıtımını
ûstlenen ve merkezi
Ankara'da bulunan O. Can
Yayıncılık'tan yapılan
açıldamaya göre Türkiye
Hattı bülteni, Türkçe ve
tngilizce haftahk olarak
yayımlanacak. Bültende,
SSCB'deki çeşitli
sektörlerden ihracat, ithalat
ve ihale habeıleri yeT
alacak.
MuciÜer
Haftaaı
• ANKARA (ANKA) —
Mucitler ve Araştırmacüar
Derneği, 2. kuruluş yılında
"MucitleT ve Araştırmacılar
Haftası" düzenliyor. 23-25
eylül tarihleh arasında
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
Konferans Salonu'nda
gerçekleştirilecek olan
hafta, bilim ve teknoloji
alanında çalışan yetkilileri
bir araya getirmeyi, bu
alanlardaki sorunları
tartışmayı ve çözüm
önerileri aramayı
hedefliyor. Hafta boyunca
çeşitli buluş ve araştırmalar
da sergllenecek.
Üztim alımları
• ANKARA (TJBA) —
Tekel Genel Müdürlüğü,
içki fabrikalannın ihtiyacı
olan yaş ve kuraüzüm
alımlanna 18 bölgede
başlıyor. Tekel, yaş üzüm
için 810 lira ile 1650 lira,
kumüzüm için de 3850 lira
fiyat belirledi. Yaş üzüm
akmlarının tzmir,
Gaziantep, Şanlıurfa,
Elazığ, Tokat, Bor,
Kınkkale, Çanakkale,
Tekirdag, Kırcasalih, Şarkö>
ve Bozcaada, kumüzüm
aiımlannın ise tzmir,
Manisa, Gaziantep,
Şanburfa, Diyarbakır,
Antalya ve Karaman
bölgelerinde yapılacağı
bildirildi.
Ortak kur
önerişi
• İZMİR (AA) —
tthalatta ahnan toplu konut
fonunun tahsilinde
bankalarca farklı oranlar
uygulanmasının sıkıntı
yarattığı bildirilerck ortak
*>iz kuru kullanılması
L,vendi. îzmir Ticaret Odası
(İZTO) tarafından
hazırlanan bir raporda,
ithalat rejimi çerçevesinde
fona tabi bazı mallardan
ahnan toplu konut fonu
oranlannın çok çeşitli
olduğu ve haksız rekabete
yol açtığı kaydedildi.
Raporda, "Merkez
Bankası'mn ithalata ilişkin
işlemler hakkında
bankalara gönderdiği
genelgede, fonun
bankalann gişe döviz satış
kurlan üzerinden
hesaplanacağı
belirtilmektedir. Bankalar
döviz satış kurlannı
serbestçe belirlediklerinden
aynı ithalat işlemi için
tahsil edilecek fon tutarı
bankadan bankaya
değişmektedir" denildi.
KlSA KISA~
• EGE Seramik özellikle
k"ışelerde kullanılmak üzere
y »ıi bir seramik türü üretti.
Jolly adı verilen seramik 90
dereceyle dönen köşelerde
kullanilıyor.
• TELETEKNİK surekli
hareket eden ve seyahat
halinde kişiler için
Commodore'un Lap-Top
modelinin yeni bir
"notebook" bilgisayannı
Türkiye'ye getirdi.
• ANADOLU Sigorta genel
müdür yardımcıbğına Ülay
Gönen atandı. Gönen, 5
Ağustos 1991 tarihinden
itibaren yeni görevine
başlayacak.
• PİA Sigorta AŞ halen 2.5
milyar TL olan ödenmiş
sermayesini % 100 arttırarak
5 milyar TL'ye çıkardı.
Amerikalı iktisatçı Galbraithy
in Cumhuriyet'e özeldemeci
1MF ile bir vere varılamaz'
YASEMİN ÇONGAR
CAMBREDGE (ABD) —
Amerikalı iktisatçı John Ken-
neth GaibraHhe göre Türkiye'-
ye "nefes aldıracak" iktisat po-
litikalan, vergilerin adil biçim-
de arttınlmasım, üretim artışı-
nın sadece ihracata değil, iç pa-
zara da yönelülmesini, ihraca-
ta dönük alanlarda sırurlı ithal
ikameciliğim kredilendirmede
imalat sanayi ile teknoloji geti-
ren yabancı sermayeye öncelik
verilmesini içeriyor. Galbraith,
"özel bankalann fedaisi" diye
nitelediği Uluslararası Para Fo-
nu'nun (1MF) reçeteleriyle bir
yere vanlamayacağmı söylüyor.
Türkiye'nin Avrupa Toplulu-
ğu'na (AT) katılmayı "tek kur-
tulnş yolu" gibi görmesinin
"yanlış" olacağını vurgularken
"Ama AT'nin sadece Baü Av-
nıpa'ya özgü bir kulüp gibi kal-
masına karşıyım. Türkiye'nin
üyeligini desteklerim" diyor.
Galbraith'in ABD hükümet-
lerinde tkinci Dünya Savaşı'na
uzanan bir görev deneyımi var.
Roosevett, Tnıman, Kennedy,
Johnson gibi demokrat başkan-
larla geçirdiği yıllar, kitaplardan
fotoğraflara iki cümlede bir,
GALBRAITHTEN ÖĞÜTLER
lVergi adaleti sağlayın.
Vergileri adil biçimde
arttırın.
2 İç pazara yönelik
üretim artışına gidin.
3IMF, özel bankalann
fedaisidir. Bunu
unutmayın. Bir yandan
borç alınmasını teşvik
eder, bir yandan
borcunuzu ödemeniz için
baskı yapar.
araya sıkışan anılanna yansı-
mış. Son yıllarda "Kuşku Ça-
|ı", "Yoksullugun Dogası".
"tktidann Anatomisi" gibi ya-
pıtlanyla en çok tartışılan ikti-
satçılardan biri. Harvard Üni-
versitesi'ndeki profesörlüğünü
artık "onursal" düzeyde sürdü-
rüyor ve ilerleyen yaşının kendi
deyişiyle "kaymagım" roman
yazarak sindiriyor.
Galbraith'le, eşi, kedisi ve on
bini aşkın kitapla paylaştığı
"pembe evi"nde bir yaz akşa-
mı buluştuk.
llkin o sordu. "Bana Türki-
ye'>i anlatın. Ekonominiz ne
dunımda?"
Enflasyon, issizlik, iç ve dış
borçlanma, bütçe ve kamu açık-
lan ile büyüme hızını rakamla-
ra dökerek ifade edince, güldü:
"IMF patentli yapısal uyum
programlannın destekçisi olma-
dım hiçbir zaman. Zaten yapı-
sal uyumdan neyi kastettikterini
de anlamak momkıin degil. Ka-
pab ekonomileri, dünya ekono-
misine entegre etmekte başanh
oiduklan tam anlamıyla söyle-
nemez. Ülketerin iç huzunı ve
demokrasisi pahasuıa, sonuçsuz
bir uydanna çabası".
— Siz, dışa açık ekonomileri
destekliyorsunuz ama...
"Elbette. Hatta Hindtstan'da
büyükelçiyken hep söylediğim
bir söz vardı. Ne zaman Was-
hington'dan uçaga atlayıp Ye-
ni Delhi'ye doğnı uçsam, yan
yolda, Beynıt'un üstiinde bir
yerterde, 'Amerikan sosyal de-
mokratı olmayı bırakıp serbest
piyasacı kesilirim' derdim. Ger-
çekten de böyle hissediyorum.
Büyük sanayiyi, büyük girişim-
cileri düşmaa gibi gören siyasi
anlayış bana yabana. Büyük sa-
nayi degil, rekabct güeü olma-
yan, bcceriksiz sanayi düşman-
dır. "
Galbraith'e, IMF recetelerine
neden karşı çıktığuu ve IMF'nin
"borçlannı ödemek için daha
çok borç almalısın" telkinine
kapüıp gitmis ekonomilerde dü-
ze çıkmanın yollannı sorduk.
Yarım saati aşkın, anılarla
yüklü bir konuşma yapan Galb-
raith şunlan söyledi:
"IMF, özel bankalann feda-
isidir. Sizin de dediginiz gibi bir
yandan borç alınmasını teşvik
eder, bir yandan borcunuzu
ödemeniz için baskı yapar. Gi-
derek ithalatmızı kısa vaddi
borclaıia fınanse etmeye başlar-
sınız, orta-uzun vadeii borclan-
nua ödemek için kısa vadeii
borç aiırsınız. Bu, bir kısırdön-
güdur. Bundan kurtulmak güç,
ancak kaynaklann akılcı kulla-
nımıyla mümkun."
SCRDCEK
Istenileni sözleşmeli çalıştırmak anayasa ve hukuka aykırı
Sözleşmeli için zor altı ay
ŞÜKRAN KETENCİ
Anayasa Mahkemesi'nin sözleşmelile-
re ilişkin karamameyi iptal karanyla, hü-
kümetin kanun hüicmünde karamame-
lerle sözleşmeli çahştırma olanağı huku-
ken ortadan kalktı. Mahkemenin tanı-
dığı 6 ayhk süre içinde, hükümetin yeni
bir yasal düzenleme ile 250 bin civann-
da olduğu bilinen sözleşmelilere, işçi ya
da memur benzeri yasal güvenceler sağ-
laması zorunluluğu bulunuyor.
SHP'nin açtığı dava üzerine 399 sayı-
ta KHK'yı pek çok temel maddesi ile ana-
yasaya aykın bularak iptal eden Anaya-
sa Mahkemesi'nin 13 ağustos tarihli Res-
gelen sözleşmeli uygulaması, daha önce
de 233 sayılı kararnamenin yine SHP ta-
rafından Anayasa Mahkemesi'ne getirü-
mesi ile anayasaya aykın bulunmuştu.
Ancak ANAP hükümetleri iptal edilen
308 sayılı KHK'nın iptal gerekcelerini
adeta yok sayarak benzer içerikte ve hat-
ta haklarla güvenceyi daha da zayıflatan
399 sayılı karamameyi uygulamaya sok-
muştu.
22 Ocak 1990 tarihli Bakanlar Kum-
lu kararı ile yurürlüğe sokulan 399 sayı-
lı kararnamenin Anayasa Mahkemesi'n-
ce iptal gerekçeleri, hükumetlere sözleş-
meü uygulamasının başlaması ile günde-
me gelen "anayasa ve hukuka aykınlık"
250 bin civarında oldukları bilinen sözleşmeliye yasayla 6
ay içinde memur ya da işçilerin benzeri yasal
güvencelerin sağlanması zorunluluğu doğdu.
Anayasa Mahkemesi'nin sözleşmeli kararnamesini iptal
gerekçeleri, hükümetlerin kararnamelerle sözleşmeli
personel çalıştırma olanağını ortadan kaldırdı.
mi Gazete'de yayunlanan karannın ge-
rekçesi bugünkü yapısıyla sözleşmeli ça-
hşünnayı olanaksız küıyor. ANAP hü-
kümetlennin KHK ile sözleşmeli çalış-
tırması başmdan beri doktrinde (bilim
adamlan tarafından) anayasa ve temel
hukuk ilkelerine aykırı bulunmuş, baş-
ta Uluslararası Çalışma Örgütü'nün
(ILO) bütün uzmanlık komiteleri, en son
genel kurul karan da dahil, sendikal hak
ve özgürlüklere karşı önenüi bir engel-
leme olarak kabul edümişti. Memur gü-
vencesinden yoksun, işçinin yasal ve sen-
dikal haklannın dışmda, keyfi çalıştır-
ma, iş güvencesini sıfırlama anlamına
iddialanna daha fazla kulak tıkama şan-
sı vermiyor.
Anayasa Mahkemesi 399 sayılı karar-
namenin anayasaya aykırıhğını inceler-
ken hükümetin söz konusu kararname-
yi çıkarmakta dayanak yaptığı '3479 sa-
yüı yetki yasası'nın iptal edilmiş olduğu-
na işaret ediyor.
Anayasa Mahkemesi'nin yetki yasasını
iptal eden karannda, kanun hükmünde
kararname yetkisini ancak ivedi ve zo-
runlu dummlarda, çok uzun olmayan
süreler için kullanılabileceği, uygulamaya
süreklilik %« yaygınhk kazandırılamaya-
cağı, yasama yetkisinin Meclis'e ait ol-
duğu arumsatüıyor. Ancak 3479 sayılı
yetki yasasını iptal eden Anayasa Mah-
kemesi karannın 1 Şubat 1990'da veril-
diği, 399 sayüı kararnamenin ise 21 Ocak
1990 tarihinde Bakanlar Kurulu'nca ka-
bul edildiği, yürürlük tarihi daha önce
olduğu için de anayasaya aykırüık gerek-
çesi ile tümünün iptal edüemedigi vur-
gularuyor. Buna göre yetki yasasının yu-
kanda söz konusu gerekçelerle iptalin-
den önce yurürlüğe girmiş olan 399 sa-
yılı sözleşmeli kararnamesi tümü ile ip-
tal edilememekle birlikte, bundan son-
ra benzer içerikte bir kararnamenin ha-
nrlanması fıilen olanaksız, anayasa ve
hukuka aykın hale geliyor.
Anayasa Mahkemesi 399 sayılı karar-
namenin sözleşmeli statüde Cahştmla-
caklar ile memur ve işçiler arasında bir
ayınm getirmediğine işaret ediyor. Me-
murlar eliyle yürütülecek asli ve sürekli
görevlerin bir ölçütünün getirilmemiş ol-
ması, aynca kadro karşılığı çaiıştırılan-
lardan istenilenler için sözleşmeli uygu-
lamasına gidilebilmesi anayasanın eşit-
lik ilkesine ve 10. maddesine aykırı bu-
lunuyor. Kararnamenin 3. maddesinin b
bendini bu nedenle anayasaya aykın bu-
lup iptal ederken bu konuda özetle şu
görüşe yer veriliyor:
"Yakın kadrolarda çalışan, hemen he-
men aynı nizmeti müşterek yürüten per-
sonelin bir kısmının memuriyet, bir kıs-
mının sözleşmeli personei statusünde ça-
lıştırılmasını açıkiamak olanağı >oktur.
Objektif ölçü getirilmeden kadrolu ki-
mi personelin sözleşmeli çaltşbnlmasuun
önknmesinin nedeni de anlaşılamamak-
tadır."
Anayasa Mahkemesi karannda ayn-
ca genel idare esaslarına göre yürütülen
kamu hizmetleri ile bu nitelikte olmayan
hizmetlerin de kesin ayınrrumn yapılması
gerektiğine işaret ediliyor. Bu ayırımı
yapmanın yürütmenin değil, yasa koyu-
cunun görevi olduğu anımsatıhyor. So-
nuç olarak açık yasal düzenlemeyi ön-
görüyor.
EKONOMt NOTLAR1
OSMANULAGAY
Seçime Doğru...
Türkiye seçime doğru giderken hemen herkes bir nokta-
da birleşiyor: Bu seçimin sonucunu tahmin etmek kolay de-
ğil. Bu ortamda 'seçim toto' oynamanın çekiciliği de artıyor.
Olay, İngiltere'de yaşansaydı 'seçim toto' oynatan 'bookma*
ker'ların kasastna milyariar akar, pek çok kimse şansını de-
nemek isterdi. Türkiye'de bu olanak olmadığına göre seçim
toto oynamak isteyenler bu özlemlerini arkadaş çevrelerin-
de giderecekler herhatde.
Geçen hafta iki ayrı vesileyie bazı işadamlarının ilk seçim
toto tahminlerini gorme olanağını buldum. Hemen hepsi
DSP'nin yüzde 10'u rahatlıkla geçip yüzde 15'e doğru yük-
selebileceğini, Refah Partisi'nin de yüzde 10 dolayına erişe-
cegini tahmin ediyortar. ANAP sempatizanları arasında
ANAP'ın birinci parti olma umudunu koruduğunu belirterv
ler var, ama ANAP'ın alabileceği oy oranını yüzde 25'in üze-
rinde tahmin eden pek az. SHP'ye birinci parti olma şansı
tanıyan da çok az, onlar da SHP'nin oy oranının yüzde 26-27
dolayında kalacağmı tahmin ediyorlar. Gönlü DYP'de olan-
ların ise partilerinin birinci parti olacağından kuşkuları yok
gibi. içlerinde DYP'nin yüzde 30 oy oranını aşarak tek başı-
na iktklar olacağını iddia edenler de var.
* * •
DYP'nin ekonomik konularta ilgili Genel Başkan Yardım-
cısı Tansu Çiller'le geçen akşam ayaküstü konuştum. Çiller,
çok kapsamlı bir çalışma yaptıklarmı ve bunun bütünsel bir
çözüm modeline oturtulduğunu yineledi ve "Aynntılı açıkla-
mayı ancak kesin seçim tarihi belli olduktan bir hafta sonra
yapabiliriz, çünkü ekooomide şartlar her geçen gün hızia de-
ğişiyor ve tahribat artıyor" dedi. Tansu Çiller'in anlattığına
göre kesin seçim tarihi belli okJuğunda, seçime kadar geçe-
cek sürede ekonomide neler olabileceği konusunda aynntılı
tahminler yaptlarak bunlar geliştirilen modele uygulanacak
ve DYP'nin iktidara geldiğinde neleri nasıl bir takvim içinde
yapacağı açıklanacakmış. Ciddi bir iktidar hazıhığı içinde go-
rünen DYP bakalım, "ANAP giderse ekonomi ne olur" soru-
sunu sormaya devam edenleri de tatmin edecek bir ekono-
mi programı koyabilecek mi ortaya?
* • *
'Ekonomide tahribat' deyince ilk olarak akla geten şey, hızJı
parasal genişlemenin etkileri. Bol keseden dağttılan para-
lar nasıl kanalize olacak? Parasal genişlemenin boyutlan ne-
reye varacak? Borsa ve döviz piyasası nasıl etkilenecek?
Geçen hafta beliren sinyaller ikjinçti. Dövize ilginin bir kez
daha gündeme geldiğı görüldü. Para daha da bdlaşır ve fa-
izler gevşerse dövize yönelecek ilginin daha da artması söz
konusu olabilir. O zaman nasıl önlem alınacak? Döviz kurla-
rının hızlanması nasıl önlenecek? Ekonomi biraz daha can-
lanırsa döviz cephesinde dengeler nasıl etkilenecek?
Duyduğuma göre haziran ayında ihracatın 1 milyar dola-
rın altında kalması. buna karşılık ithalatın 1.7 milyar dolan
bulması söz konusuymuş. Ekonomi canlanırsa, bu ithalata
neredeyse hemen yansıyor. Turizmin durumu meydanda. Ga-
tiba gene dönüp dolaşıp şu meşhur hibelere ve sermaye ha-
reketlerine kalıyor döviz dengesinin sağlanması. önümüz-
deki aylar bu bakımdan heyecanlı geçebilir. Ancak ANAP'ın
bugüne dek en büyük başansının döviz cephesinde sağlan-
dığını da unutmayahm.
Ege Serbest Bölgesi
Üretim başhyor
İZMİR (Cumburiyet Ege
Bürosu) — Ege Serbest Bölge-
si'nde ilk ınşaatların büyük öl-
çüde tamamlandığı, bu ay so-
nunda 3'ü yabancı toplam 10
fırmamn üretime başlayacağı
belirtildi.
Kendi binalannı inşa eden
Haydar Nazlı AŞ (kuru meyve
işleme), Big Sryle (konfeksiyon)
şirketleri ile Esbaş'ın kiralık en-
düstri yapılarında yer alan La-
ra (tekstil), VVoven Legends (ha-
lı), Güvenler (tekstil), General
Optik (lens), Şimkal (deri), Ci-
baner (deri), Erbakır (tel) şir-
ketleri ile Vakıfbank, bölgede
ilk sınai ve ticari faah'yetlere
başlayacaklar.
Ege Serbest Bölge Kurucu ve
Işleticisi AŞ (ESBAŞ) yetkilile-
ri, bu faaliyetler için gerekli
olan elektrik, su, telekomüni-
kasyon, kanalizasyon ve yol gi-
bi altyapı hazırhklanmn da ta-
mamlanmak üzere olduğunu
bildirdiler.
Ege Serbest Bölgesi'nde ça-
hşmak için bugüne kadar top-
lam 50 firmanın başvuru yap-
tığını belirten yetkililer, ilk asa-
mada kullanıma açılan 200 bin
metrekarelik arazinin ve kiralık
endüstri yapılanndaki modul-
lerinin yüzde 90'ının, DPT ta-
rafından faaliyet ruhsatı alan
fırmalara tahsis edildiğini söy-
lediler.
GSMH 1990
OECD toplamı: 16 trilyon dola
Dığer OECD
utkelen % 16'
(
Kan<ıda *a 4
| /
lnqılterea
*6l
llralva % 7
ransa •hı
7
B Aimarva
»t 9
G7 lerın toplamı % 84
ıBO % 33
*
Japonya ;
'O 18
S 5 İ S s - =
I
E S ö
î
s 1 = f
nnfinllR
5 390
Dolar
1 500
1 250
!M0
750
500
250İ
n
Kaynak OECD
GSMH'de Türkiye 17. sırada
Ekonomi Servisi — Kalkınma
ve tşbirliği örgütü'ne (OECD)
üye 24 ülkenin 1990 yıh toplam
Gayri Safî Milli Hasda'ları 16
trilyon dolar olarak hesaplandı.
Ingiltere'de yayımlanan haf-
talık The Economist dergisinde
yer alan hesaplamaya göre bu
16 trüyonluk GSMH'de G-7
olarak bilinen Amerika Birlesik
Devletleri, Japonya, Almanya,
Fransa, Italya, Ingiltere ve Ka-
nada yine aslan payını aldılaı.
Türkiye'nin sondan 8. sırada
yer aldığı araştırmada G-7'lerin
13 trilyon 440 milyar dolartık
GSMH'leriyle 24 OECD ülkesi
toplam GSMH'leri içinde yüz-
de 84'lük pay aldıklan dikkati
çekiyor.
1990 yüı GSMH'leri göz önü-
ne alınarak yapılan hesaplama-
da sondan 8. olan Türkiye ise şu
ülkeleri geride bırakmış bulunu-
yor:
Norveç, Yunanistan, Porte-
kiz, Yeni Zelanda, trianda,
Liiksemburg ve tzlanda.
Toplam GSMH içinde yuzde
33'lük payla ABD başı çekiyor.
Amerika'da 1990'da yaratılan 5
trilyon 390 railyon dolarlık
GSMH'yi, 2 trilyon 490 milyar
dolarla ve yüzde 18'lik payla Ja-
ponya izliyor. GSMH sıralama-
sında 3. ülke durumundaki Al-
manya ise 1 trilyon 440 milyar
dolarlık GSMH'siyle yüzde
9'luk paya sahip.
G-7'lerin dışmdaki 17 ülkenin
toplam GSMH'leri ise 2 trilyon
560 milyar dolar düzeyinde ka-
lıyor. Bu miktar OECD ülkele-
ri toplam GSMH'si içinde bu 17
ülkenin ancak yüzde 16 oranın-
da pay alabildiklerini gösteri-
yor. Türkiye'nin GSMH'si de
bu yüzde 16 içinde yer alıyor.
Internal
Auditors
Qualified proffessionals who wish to make a strong
career and assume responsibility for analysing projects
in the Foreign Bank environment are sought for the
Head OfTice Auditing Department.
• University degree in Economics,
Business Administration, or Accounting
• Good command o/English
• No milüaty obligation •
(for male candidates)
• Minimum tıvoyears ofeocperience
preferably in an auditing firtn in
thefield ofbanking audits
are the prerequisities sought for this post.
Remuneration and benefıts will be highly competitive.
Please send a full C.V. with photo and a day-time phone to
"PERSONEL" P.K. 297 80000 KARAKÖY- ISTANBUL
Closing date is 30 August 1991
All applications will be kept strictly confidential.
OSMANLI BANKASI
OÖVİZ KURLARI 1t AİKfK Ilti
Mvtzin
Cınsi
1 AfiO Ooları
1 Alman MarV)
1 Avustralya öolan
1 Belçıka Frangt
1 FrarBız Frangı
1 Hollanda Flonnı
•\ Isveç Kroou
Isvtçre Frangı
IOO Italyan Lıretı
1 Japon Yeni
1 Sterfın
1 S Arabcstan Rıyalı
Döviz
Alış
Oftvu
Satış
4539 90
258169
3528 41
125 64
759.82
2290.57
710 36
2955 67
345 24
33161
7560 30
1210 57
4549.00
2586 86
3535 48
125.89
761.34
229516
71178
296159
345 93
33 23
7575 45
1213 00
Efektif
Alış
4535 36
257911
3468 43
123.50
759 06
2288 28
703 26
2952 71
339 37
32 83
7552 74
1180 31
Efektrf
Satş
ttnum
4562 65
2594 62
3546 09
126 27
763 62
2302 05
713 92
2970 47
346 97
33 33
7598 18
1216 54
S 1.7585 Alman Markı
$ 6.9749 Fr Franoı
$ 1 9819 Hol Flonnı
S 1 5359 bv Frangı
S 1315 00 ital Lıretı
İ 136.90 Japon Yeni
$ 3.7502 S Arab Fbyalı
£16653$
YAŞANAMARDAN İZLER - İZLENİMLER
Kâzım Yenice
10.000 üra (KDV içinde)
Ça&daş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemeli gönderilmez.
Ersin bey mucizeden çok
sağduyusuna güvenir.
1 Ay:%57.5
3Ay:%64.5
WE MAKE YOUR MONEY GO ROUND.
CITIBAN<OCITIBANK ISTANBUL CITIBANK ANKARA CITIBANK IZMIR
Tel 1414300 Tel. 1175060 Tel 41 59 69
Atılla Arslan Tanju Yüksel Ahmet Gorkmen