16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 AĞUSTOS 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Seçime boykot önerisi • IZMtR (Cumhuriyet Ege Bttrosu) — SHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, ANAP'ın erken seçim için uzlaşma çabalannda Cumhurbaşkanı Turgut özal'ı kurtanna planının yattığıru vurgulayarak, muhalefetin seçimi boykot f etmeyi şimdiden gündemine almasını istedi. Ersin, yaptığı açıklamada ANAP'ta tek egemen gücün Cumhurbaşkaru Turgut özal olduğunu belirterek, "Bu partinin başına kim gelirse gelsin özal'ın güdümüne ginnekten kurtulamamaktadır" dedi. Erken seçim adı altında yapümak istenenin ANAP'ı ve özal'ı kurtarma planları olduğuna değinen Ersin, "Muhalefet partileri, ANAP'ı ve Özal'ı kurtarma yasası şekline büründürülecek bir yasayla seçime ginneyeceklerini, seçimi boykot edeceklerini daha şimdiden açıklamaJıdırlar" diye konuştu. Genç, toprağa verildi • lstanbul Haber Servisi — Ümraniye'de önceki gün soyguncularla girdiği çatışmada ölen polis memuru Murteza Genç (42), Emniyet Müdürlüğü önünde yapılan törenden sonra toprağa verildi. Gayrettepe'deki Emniyet Müdürlüğü önündeki törene, Genç'in eşi, çocuklan ile emniyet mensupları katıldı. Törende bir konuşma yapan Emniyet Müdür Yardımcısı Cemil SeThatlı, Murteza Genç'in vatan sevgisi gereği kutsal görevini yerine getirirken şehit olduğunu belirterek "Üzüntümüz sonsuzdur. Kanı yerde kalmamıştır, kalmayacaktır. Ailesi, bizim ailemizdir. Kendilerine gereken her türlü desteği vereceğiz" dedi. Tören sırasında Murteza Genç'in eşi Sevim Genç ile çocuklan Pınar (9) ve Ozan (4), Genç'in tabutuna sanlarak ağladılar. Düşünsel'in cenazesi • ANKARA (AA) — Ankara'da dün ölen Kars eski mflletvekillerinden Sevinç Düşünsel, pazartesi günü toprağa verilecek. 1926 yılında lstanbul'da doğan Sevinç Düşünsel, J 965-1969 yılları arasında TBMM'de yeni Türkiye Partisi (YTP) Kars Milletvekili olarak bulundu. Hukuk fakültesi mezunu olan ve milletvekili olmadan önce Türkiye Iş Bankası'nda avukat olarak çalışan, mületvekilliğinden sonra da noterlik yapan Düşünsel için pazartesi günü TBMM'de tören düzenlenecek. Düşünsel'in cenazesi Hacıbayram Camii'nde kıhnacak öğle namazından sonra, Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Bu arada SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ile Genel Sekreter Hikmet Çetin, Düşünsel'in ailesine birer mesaj göndererek başsağlığı dileğinde bulundular. Prodüktörün feci öltimü • tZMİR (AA) — TRT tzmir Televizyonu prodüktörlerinden Ekrem Oymak (30), 'Bir Kara Sevda' adlı TV programının çekimi sırasında geçirdiği tren kazası sonucu öldü. 'Bir Kara Sevda' adlı programın çekiminde kullanılan, makinist Bilal Tırh yönetimindeki özel buharlı tren, TV ekibinin dış çekim isteği üzerine, Adapazarı'nın Sapanca ilçesi yakınlannda durdu. Çekim yapıldığı sırada düşen bir aküyü almak için raylar uzerinde yürüyen prodüktör Ekrem Oymak, geri geri giden trenin çarpması sonucu öldü. 8 yıldır TRT'de prodüktör olarak çalışan Ekrem Oymak, evli ve 1 çocuk babası idi. Oymak'ın cenazesi, bugün doğum yeri olan Denizli'de toprağa verilecek. Prof. Koçak öldü • İSTANBUL (AA) — tstanbul Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi eski dekanlarından Prof. Dr. Cevdet Koçak, lstanbul'da öldü. Yerli ve yabancı dilde yayımlanan çok sayıda eseri bulunan Prof. Koçak, ITÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Matematik Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevini yürütmekteydi. 66 yaşında ölen Prof. Koçak için, yarın üniversitenin Taşkışla binasında tören düzenlenecek. TİSK Genel SekreteriAtasayar: Bu seçimlerde temsilcilerimizparlamentoya girecek Işverenler Meclis'e soyunuyorSeçime hazırlanıyorlar Türkiye îşveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreteri Kubilay Atasayar, seçime hazırlandıklarını ve gerçek işveren temsilcilerinin parlamentoya girmesini istediklerini söyledi. Aday ve parti ayrımı yok Atasayar, TISK olarak aday göstermeyeceklerini, hukuken adayları desteklemelerinin mümkün olmadığını, ama bunu enformel açıdan yapacaklarım söyledi. ANKARA (AA) — Türkiye İşveren Sendikalan Konfederas- yonu (TİSK) Genel Sekreteri Kubilay Atasayar, iktidara aday olan partilerin ekonomik sonın- lann çözümüne ilişkin görüşle- rini şimdiden açıklamaları ge- rektiğini belirterek yapılacak er- ken seçimde gerçek işveren tem- silcilerinin parlamentoya girme- sini istediklerini söyledi. TİSK Genel Sekreteri Atasa- yar, 1990 yılı çalışma istatistik- leri ve işgücü maliyeti araştırma- ları sonuçlarını açıklamak üze- re dün diizenlediğı basın toplan- tısında işveren kesiminin seçim- lere ilişkin görüşlerini ve beklen- tilerini dile getirerek konuyla il- gili sorulan yanıtladı. Atasayar, Sakıp Sabancı'nın ANAP'tan aday olup olmayacağı şeklinde- ki bir soruya, "Sayın Sabancı'- nın ANAP'tan aday olacağım sanmıyomm, parlamento dışın- da daha populerdir. Temsilcileri daha başanlı olur" dedi. Atasayar, erken seçim önce- si iktidara aday olan partilerin görüşlerini açıkça ifade etmele- rini isteyerek şöyle dedi: "Hızla bir seçim ekonomisi- ne doğru kaydıgımız bugunler- de erken seçimin bir fırsat oldu- ğunu düşünüyoruz. Bir politika- cının söyledigi gibi erken seçim, demokrasileri gençleştirir, fakat ekonomileri yaşlandınr, ihn'yar- latırmış. Erken seçimlerin eko- nomileri ihtiyaıiatma niteliğin- den kurtarılması içinse seçim sonrası ciddi tedbirierin mutla- ka alınması şarttır. Siyasi partilerimiz seçime gi- derlerken çalışma hayatının so- nınlanna getirecekleri çözümle- ri mutlaka açıklamalıdıriar. Bu- gün siyasi partilerimiz çalışma hayatına yalnızca bir oy depo- su gözüyle bakmaktadırlar. Oy- sa çalışma hayatı işçi sorunlany- la, işveren sorunlarıyla ekono- mideki sıkıntüarla bir bütündür. Burada yalnız işçi degil işveren sorunlanna, ekonominin aksak- lıklarına nasıl degineceklerini, hangi modelleri uygulayacakla- nnı, hangi metodlarla yaklaşa- caklannı, biz siyasi partilerin se- çim beyannamesi ve programla- nnda açıkça gormek istiyoruz. Siyasi partilerimiz nasıl bir üc- ret politikası düşünmektedirler, sosyal sorunlann çözümlenme- sinde hangi allernatifleri öner- mektedirler, istihdamı arttırma modeli ne olacaktır?" Atasayar, iktidara gelecek olan siyasi partinin ancak 1992- yılı mart ayında ekonomiye hâ- kim olabileceğini de belirtti. TİSK Genel Sekreteri Atasa- yar, istihdamın önündeki engel- lerin kaldırılmasının istihdamın artması için yeterli olacağım vurgulayarak iktidara aday olan partilerin vergiye yönelik görüş- lerini de açıkça bildirmelerini is- teyerek şunları söyledi: "Vergi politikasnın ne olaca- ğım, iktidara aday olan partiler acıklamalıdıriar. Özellikle iic- retlerden yapılacak kesintilerde nasıl bir iyileştirme yapacakla- nnı, asgari ücretin vergi dışı tu- tulup tutulmayacağını, asgari ücret gelir seviyesinin asgari ge- çim indirimi içinde tutulup tu- tulmayacağını siyasi partilerimiz milletten oy isterken belirtmeli- dirier". Atasayar, işverenlerin reka- bet gucünu bundan sonra nasıl kazanacaklarının da açıklığa kavuşmasını isteyerek " E n önemlisi rekabet gücümüzü na- sıl kazanacağız? Bu konudaki ekonomik tedbirleri acıklamalı- dıriar. Bize göre gerçekçi bir kur politikasının uygulanması ge- rekmektedir, bugün TL gerçek değerinin daha uzerinde tutul- muşlur" dedi. Atasayar, bir so- ru üzerine, doların 5.500 lira ol- ması gerektiğini söyledi. Atasayar, gerçek işverenlerin parlamentoya girmesinin artık şart olduğunu ifade ettiği basın toplantısında, bu konudaki gö- rüşlerini şöyle özetledi: ve yapılacağını da zannediyo- "Geçenlerde bir yerde oku- ruz" yanıtını verdi. dum; İtalya'da Fıat'ın, maddi Bu konuda TİSK tarafından ve manevi desteği ile yalnız ik- bir çalışma olup olmadığına ise tidar değil muhalefetle birlikte "Var. Bu seçim ooneminde, bu 49 tane milletvekili varmış. gerçek, işveren kesimince göriil- Bunlar Fiat'ın temsilcileri deni- müştür" dedi. Ancak TİSK'in len milletveküleridir. adaylarına ilişkin olarak her- Pariamentoda gerçek işvere- hangi bir isim vennedi. nin temsil edilmesi şart. Bugü- Atasayar, siyasi partilerle ko- ne kadar Türk işveren kesimi nuyla ilgili görtışme yapılıp ya- parlamentoda temsil veya siya- pılmadığı sonısuna ise "Bu gö- si partiler içinde yer alma konu- nıs konfederasyonumıızda var, suna önem vermemiştir. Öyle ama o noktaya gelmiş degüiz" zannediyorum ki önümuzdeki şeklinde yanıt verdi. dönemde bu gerçek görülmüş- Atasayar, siyasi partilerin lis- tür. Konfederasyonumuz, dai- telerine koyacaklan adaylann o ma gerçek işverenlerin paria- s i y a s i partinin görüşlerine uy- mentoda temsilinden yanadır ve g u n düşen adaylardan bulun- bu temsiliyet bütün siyasi par- m a s ı gerektiğini de vurgulaya- tilere dagılacak şekilde olmalı- r a k •'Tersgörüştekilerinlisteye dır. Çünkü her siyasi partinin konulmasını talep etmemiz çalışma hayau ile ilgili olarak iş- o lmaz" dedi. veren kesiminin görüş ve temsi- T t S K 0 ^ Sekreteri Kubüay line mutlaka ihtiyacı vardır. Bu A t a s a y a r ı TBMM'deki 450 mil- noktaya gelındığınde gerçek bir jetveiuiinjn kaçınm işveren tem- parlamento temsili sistemıne s i l d s i o l m a s ı m istedikleri şeklin- ulasılmış demektır. işveren de d e k i s o r u y a ; s e ş u yamtı verdi: kendi görüşlerini bir siyasi par- 4 I R Ö | e b | r o r a n j n u z v o k > ti içinde savunabilmelıdır. y j m h ş a n l a ş l l m a s ı n ) h e r p a r t i Atasayar, TtSK olarak aday içinde nasıl, işçi kesimini tem- gosterilmesinin söz konusu olup gu e de n milletvekili varsa işve- olmadığı sorusuna, "Dogrusu na[ temsil eden de olmalı. B« da odur. Bizim de uzerinde dur- bjj- oju r - O n olur, o kadar önem- dugumuz nokta budur. Tabii |j degil, önemli olan temsilcisi- burada, açık şekilde, hukuken bir karar alarak adaylann des- teklenmesi mümkün degildir. Ama bunun enformel olarak hazuianması mümkündür ve biz bunun yapılması görüşündeyiz nin olmasıdır." Atasayar, bir başka sonı üze- rine de kendisinin aday olmaya- cağını, ancak seçilecek işveren temsilcilerine gereken malzeme- yi sağlayacağını söyledi. HEP seçime katılamazsa devletyardımı uygulaması son bulacak Partilere 37 milyarseçim yardımıErken seçime katllacak partilere almakta Oİduklari HaZİne yardiminin lki tüer Yasası'mn geçici 16. maddesi, 31 Ekim 1990 Haziıe yardımı alan siyasi partilere, bu yardı- katı tutannda 'seçim katkısı' sağlanacak. Seçim yardımınm partilere göre dağılımı söyle: ANAP: 21 milyar 636 milyon.SHP: 7 milyar 322milyon, DYP: 4 milyar 260milyon, DSP: 1 milyar 948 milyon ve RP: 1 milyar 630 milyon lira. yapılacağını söyledi. Siyasi Partiler Yasası'na gö- re bütçenin binde 5'i siyasi partilere hazine yar- dımı olarak aynldığı için ek bütçeden bu 5 par- tiye aynlacak pay, 10 milyar 595 milyon lirayı buluyor. ANAP Genel Muhasibi Şadan Tuzcu, bu paranın en az 4 milyar lirasının kendi parti- lerine düşeceğini söyledi. öte yandan Siyasi Partiler Yasası'ndaki son değişiklikle 31 Ekim 1990 tarihinden bu yana ha- zineden yardım yapılan ve bu yılın ocak ayında yaklaşık 815 milyon lira yardım alan HEP ise artık devletten yardım alamayacak. Siyasi Par- ANKARA (AA) — Erken genel seçime gidil- mesi halinde, seçime katılacak partilerden hazi- ne yardımı almakta olanlara bu yılki yardımın iki katı tutannda "seçim katkısı" sağlanacak. Siyasi Partiler Yasası uyannca, halen devlet yar- dunı yapılan ANAP, SHP, DYP, DSP ve RP'ye hazineden toplam 36 milyar 796 milyon lira da- ha ödenecek. ANAP Genel Muhasibi Şadan Tuzcu, Mali- ye ve Gümrük BakanlığVnın 21 trilyon 191 mil- yar lira olarak öngördüğü ek bütçenin kesinleş- mesinden sonra bu bütçeden de partilere yardım tarihinde meclıste 10 veya daha fazla milletve- kili bulunan ve devlet yardımı alamayan siyasi partilere "ilk genel seçimlere kadar" devlet yar- dımı yapılmasıru öngörüyor. Ancak HEP, erken genel seçime giremediği taktirde kendisine yapı- lan devlet yardımını da alamayacak. Bu parti se- çime girebildiği taktirde ise bu yıl aldığı 815 mil- yon liradan ayn olarak bunun iki katı olan 1 mil- yar 630 milyon lira daha ek yardım ve ek bütçe- den düşecek payı alabilecek. HEP, seçimlerde toplam geçerli oyların yüzde 7'sinden fazla oy aldığı takdirde, bu kez diğer 5 parti gibi Siyasi Partiler Yasası'nın geçici 1. maddesi hükumle- rine göre devlet yardımı almaya devam edecek. Ancak bu oram sağlayamazsa devlet yardımı tu- müyle kesilecek. Siyasi Partiler Yasası'nın geçici 1. maddesi de Hazi-ıe yardımı alan siyasi partilere, bu yardı- mın milletvekili genel seçiminin yapılacağı yıl üç katı olarak verilmesini öngörüyor. Siyasi partilerin yetkililerinden alınan bilgiye göre bu yılın ocak ayında ANAP'a 10 milyar 818 milyon lira, SHP'ye 3 milyar 661 milyon, DYP'ye 2 milyar 130 milyon, DSP'ye 974 mil- yon, RP'ye ise 815 milyon lira Hazine yardımı yapıldı. Soz konusu partilere yıl sonına kadar erken seçim yapılmasının kesinleşmesi halinde ise ödenen miktarlann iki katı tutannda olmak üze- re toplam 36 milyar 796 milyon lira ek ödeme yapılması gerekiyor. Bu miktarın partilere göre dağılımı şöyle: ANAP: 21 milyar 636 milyon lira, SHP: 7 mil- yar 322 milyon lira, DYP: 4 milyar 260 milyon lira, DSP: 1 milyar 948 milyon lira, RP: 1 mil- yar 630 milyon lira. Özal'ın ANAP'a oy vsteyen sazJerine muhalefetten tepki Anayasa suçuDYP Genel Başkan Yardımcısı Hüsamettin Cindoruk, Özal'ı ANAP'tan yeniden aday olmak üzere cumhurbaşkanlığmdan istifaya davet etti. SHP Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Günay da Özal'ın her zamanki yanlışını sürdürdüğünü söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Muhalefet partileri, Fethiye'de ANAP'a oy isteyen Cumhurbaşkam Turgut Özal'a sert tepki gösterdi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hüsamettin Cindoruk ve SHP Genel Sekre- ter Yardımcısı Ertuğrul Günay, özal'ın anayasa suçu işlediğini belirterek "Seçimler, Özal'ı suç işleme alışkanlıgından kurtaracak" dediler. DYP Genel Başkan Yardım- cısı Cindoruk, ANAP'a oy iste- yen sözlerinden dolayı, muhale- fetin Özal'a yanıt hakkının doğ- duğunu belirterek Curnhurbaş- kam'nın seçimlere ağırlığını ve kendisini koyduğunu bildirdi. Cindoruk, şunlan söyledi: "Cumhurbaşkanı, tarafsızhk ilkesini bırakmış, bir parti genel başkanı gibi sözler soylemiştir. Sayın Cumhurbaşkanı, bu se- çime katılmak istiyorsanız, cumhurbaşkanlığmdan istifa ediniz. BiR GÖRÜŞ Zaman vardır, istifa ediniz ve Ana vatan Partisi adayı olarak seçime katılınız." SHP Genel Sekreter Yardım- cısı Günay da gazetecilerin so- rulannı yanıtlarken Özal'ın "tl olmak isteyen ANAP'a oy verir" sözleriyle açıkça bir ana- yasa suçu daha işlediğini belirt- ti ve "Sayın Özal, anayasayı ih- lal ediyor. Her zamanki yanlı- şını sürdüriiyor. " dedi. ANAP Genel Başkan Yar- dımcısı Halil Şıvgın, Özal'ın sözleri ve muhalefetin tepkisi konusunda bir yorum yapmak- tan kaçınarak "Seçim için mu- halefetle uzlaşma arandığı sıra- da böyle bir polemige girmek dogru olmaz" dedi. Öte yandan Cumhurbaşkanı Özal'ın "basının, terör örgütle- rinin propagandasını yaptığı" biçimindeki sözleri de Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent ile ÇGD Baş- kanı Mustafa Ekmekçi taratın- dan tepkiyle karşüandı. Tepki- lerde, Özal'ın değerlendirmele- rinin baştan sona haksız ve yan- lış olduğu belirtildi Özal ne demişti? Cumhurbaşkanı Turgut Özal, önceki gun Fethiye'de, Fethiye- spor çay bahçesinde otururken bu ilçenin il ohna isteği konu- sundaki görüşlerini açıkladı. Özal, "1982'de Fethiye'ye gel- dim. O günden bu yana üç kat büyümüş gördüm. Ama il ola- cak ilçe sayısı 15'i geçmeyecek. Objektif olarak 15'in içine gire- bîlirseniz, il olursunuz. Ben bu konuda hükümete baskı yapa- mam. Objektif dunımuna bağ- ü" dedi. özal'ın beraberinde bulunan Turizm Bakam Bülent Akarca- h da, ANAP Fethiye îlçe Baş- kanı Erdal Eroglu'na, "Bu se- çimde özel bir slogan kullana- caksınız. Vatandaşa, 'Bir seçim- lik siyaseti bırakın, kendiniz için oy kullanın, il olmak istiyorsa- nız ANAP'a oy verin', şekUn- de slogana şimdiden başlayın. Ama bu bir pazariık degildir" demesi üzerine, Cumhurbaşka- nı özal, müdahale etti ve "Ha- yır, hayır. Bu siyasi bir pazar- iıkür ve dogrusu budur " dedi. Özal yeni ilçede Cumhurbaşkanı Turgut Özal, denizde yüzerken basın toplantısı >nptı. Özal, dün Marmaris'in Okluk Koyu'nda denize girdiği sırada gazetecilerin sorulannı da yanıtladı. 'Erken seçim' konusundaki bir soruyu yamtlayan Özal, seçim sonucunda iktidann sürebilecegi gibi yeni bir iktidar ya da koalisyonun da çıkabilecegini söyledi. Özal, erken seçimin ve sonuçlannın Kıbns sonınunun çözümüyle ilgili "dörtlü zirve"yi etkilemeyeceginl ifade etti. Özal, "Ancak 'dörtlü zirve'nin toplanmasıyla ilgili olarak 'Yunanistan kabul etmiyor' diye haberier var. Ama emin degilim" dedi. Muğla'nın Kavaklıdere kasabasının ilçe oluşu nedeniyle düzenlenen törene de katüan Özal, akşam da kendi kullandıgı BMW marka otomobille Bodrum'a gitti. Özal ve eşi, daha sonra Aktur Sitesi'ndeki evlerine gittiler. (Fotoğraf: AA) Meclis dışı partiler Seçim diyaloğu başlattılar DSP, MÇP, RP yöneticileri bir araya gelerek getirilmesi düşünülen seçim sistemi konusunda neler yapabileceklerini görüştüler. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Meclis'te grubu bulunmayan siyasi partüe/, getirilmesi düşünülen yeni se- çim sistemi konusunda diyalog başlattılar. MÇP Genel Sekre- teri Devlet Bahçeli ile Genel Sekreter Yardımcısı Koray Aydın, DSP Genel Sekreteri Selçuk Sönraez ve RP Genel Sekreteri Oğuzhan AsUtürk'ü ziyaret ederek erken seçim ko- nusunda görüştüler. Bahçeli, görüşmede, paria- mento dışındaki partiler ola- rak adil bir seçim sistemi geti- rilmesi için neler yapabilecek- lerini ortaya koyduklanru söy- ledi. Bahçeli, görüşmelerde fi- kir aynlığı olmadığını belirte- rek, " R P ve DSP de bizim gi- bi, seçim cevresi ve ülke baraj- lannın kalkmasmı istiyor" di- ye konuştu. RP Genel Sekreteri Oğuz- han Asiltürk, seçim yasasının daha adaletli bir biçime geti- rilmesi konusunda çabşmalar yapmak için diğer parlamen- to dışı partilerle görüşbirliği içinde olduklarını söyledi. DSP Genel Sekreteri Selçuk Sönmez, ANAP'ın çıkaracağı yeni seçim yasasının engellen- mesi konusunda ellerinden fazla bir şey gelmediğini bildir- di. Sönmez, seçim yasasının adaletsiz bir biçimde çıkması- m önleyecek partilerin SHP ve DYP olduğunu söyledi. SBP Genel Başkanı Sadun Aren de, antidemokratik bir seçim yasasının hazırlanma- ması için bütün yollara başvu- racaklannı söyledi. Aren, Baş- bakan Mesut Yılmaz'dan gö- rüşme talep ettiklerini belirte- rek • Sayın Yılmaz'dan, seçim yasasının adil bir biçimde ha- zırianmasını isteyeceğiz"dedı. Günümüz demokrasilerinde seçimin yeri ve işleviProf. OYA ARASLI ünümuzün demokrasilerinde halkın, kendisine ait olan iktidan bizzat ve etkin bi- çimde kullandıgı tek yer, seçimlerdir. Halkla yönetim arasındaki ilişkinin en önemli halka- sını oluşturan seçimlerin çeşitli işlevleri var- dır. Bu işlevlerin başında milletvekillerini be- lirlemek gelir. Halk, hangi siyasal partinin göruşleri doğ- rultusunda yönetilmek istediğini de yine se- çimde, kullandıgı oy aracılığıyla ifade eder. Bir başka açıdan da seçim, halkın millet- vekillerinden ve partilerden hesap sormasını sağlayan bir yöntemdir. Milletvekillerinin ça- lışmalarını ve seçtikleri partilerin iki seçim arasında uyguladıkları politikalan beğenme- yen seçmenler, seçim gunü tekrar oy verme- yerek onları cezalandırabilirler. Günumüzun demokrasilerinde seçimin bir başka işlevi de, milletvekillerinin ve hükume- tin halk adına kullanacağı iktidann meşrui- yet temelini oluşturmaktır. Bir iktidara meş- ruiyet kazandıran olgu, toplumun o iktida- nn kendisini yönetmesine nza göstermesi ve o iktidann yöneticiler için bir hak olduğuna inanmasıdır. Temsili demokrasilerde seçmen- ler, milletvekillerinin ve hükümetin kendile- rini yönetmelerine razı olduklarını ya da da- ha önceki nzalannı yenilediklerini ya da bu- nu bütünüyle geri çektiklerini seçimlerde kul- landıkları oylarla ortaya koyarlar. Seçimin amacına ulaşmasını sağlayan bir başka unsur da, sandık başına gitme olayıdır. Oy hakkına sahip olanların ne kadar buyuk kısmı bu hakkı kullarursa, seçimde ortaya çı- kan irade, o ölçüde 'halkın gerçek iradesi' ol- maya yaklaşacaktır. Çağımız demokrasilerinin en önemli soru- nu, kullanılan oyların ne şekilde değerlendi- rileceği, seçim çevrelerindeki milletvekillikle- rini hangi adaylann kazandığının ve millet- vekilliklerinin aldıkları oylara gore partiler arasındaki dağıtımının nasıl hesaplanacağıdır. Bu konuda çeşitli yöntemler kullanılabilir. 'Seçim sistemleri' adını verdiğimiz bu yöntem- leri, seçimden beklenen 'adalet' ve 'yarar' un- surlanna verdikleri oneme göre 'çoğunluk' ve 'oranulı temsil' olmak üzere iki ana gruba a>ı- rabiliriz. Burada 'adalet' ile anlatılmak iste- nen, halk iradesinin parlamentoya aslına uy- gun bir biçimde yansımasıdır. Bu da, parla- mentodaki milletvekilliklerinin seçime katılan partiler arasında aldıkları oy oranında pay- İaştınunasıylagerçekleşir. 'Yarar' iseulkenin gereklerine uygun, istikrarlı bir hükümetin or- taya çıkarılması amacını ifade eder. Bu ama- ca da, parlamentoda hükümeti tek başına ku- rabilecek bir parti çoğunluğunun oluşmasıy- la ulaşılabilir. Bu açıklamanın da ortaya koy- duğu gibi, 'adalet' ve 'yarar' beklentilerinin birlikte ve aynı anda gerçekleştirilmesi guç- tur. Çünkü milletvekillikleri, seçime katılan partiler arasında aldıkları oy oranında dağı- tıldığında adil bir temsile ulaşılmakta; fakat milletvekilliklerinin partiler arasında aşırı da- ğılması nedeniyle, tek parti çoğunluğuna da- yalı, istikrarlı bir hükümetin kurulması guç- leşmektedir. Böylesi bir hükümetin kurulabil- mesini sağlamak için de adil temsilden odun vermek gerekmektedir. Yarar ve adalet beklentilerini eşit ölçüde karşılayabilen bir yöntemin en ideal yöntem olacağından kuşku duyulamaz. Ancak ülke- lerin siyasal koşullarına, yapısal özelliklerine ve gereksinimlerine göre, benimsenecek yön- temlerde bu iki unsurun aldıkları pay değişe- bilmektedir. Çoğunluk yöntemleri yarar un- suruna, orantılı temsil yöntemleri ise adalet unsuruna ağırlık vermektedirler. Çoğunluk sistemleri, bir seçim çevresinde kullanılan geçerli oyların çoğunluğunu alan parti listesinin ya da adayın seçimi kazanmış sayılması ilkesine dayanır. Çoğunluk sistem- lerini, seçimi kazanmak için ulaşılması gere- ken çoğunluk türüne Röre üçe ayırmak müm- kundür. Basit (adi) çoğunlukta, seçim çevresinde kullanılan geçerli oylann en çoğunu alan aday ya da parti seçimi kazanmaktadır. Örneğin 3 milletvekili çıkartacak bir seçim çevresinde (A) partisi 55 bin. (B) partisi 65 bin, (C) par- tisi 10 bin oy almışsa, milletvekilliklerinin üçünu de, oyların en fazlasını kazanmış bu- lunan (B) partisi alacak, diğerleri hiç millet- vekili çıkartamayacaktır. Mutlak (salt) çoğunlukta seçilmek, geçerli oylann yansmdan fazlayı kazanmayı gerek- tirmekte; nitelikli çoğunlukta ise 2/3, 3/4 gi- bi daha yüksek oranlara ulaşmak zorunlu ol- maktadır. Çoğunluk sistemleri, seçim çevrelerinin dar ve geniş oluşuna göre tek isimli (dar bölge) ya da listeli (geniş bölge) biçimde uygulana- bilmektedir. Dar bölge sisteminde, seçim çev- releri birer milletvekili çıkartacak büyüklük- te belirlenmekte ve oylann çoğunluğunu alan aday ya da parti seçimi kazanmaktadır. Lis- teli seçimde ise seçim çevreleri birden fazla milletvekili çıkacak büyüklükte belirlenmek- te ve oylann çoğunluğunu alan partiye, o se- çim çevresinden çıkacak bütün milletvekillik- leri verilmektedir. Basit çoğunluk uygulaması tek turlu seçimle gerçekleşmekte, mutlak ve nitelikli çoğunlukta aday veya parti ilk turda kolay kolay istenilen çoğunluğa ulaşamaya- cağı için ikinci tur çok kere zorunlu ol- maktadır. StHECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle