Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 AĞUSTOS 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
Seçime boykot
önerisi
• IZMtR (Cumhuriyet
Ege Bttrosu) — SHP İzmir
Milletvekili Ahmet Ersin,
ANAP'ın erken seçim için
uzlaşma çabalannda
Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ı kurtanna planının
yattığıru vurgulayarak,
muhalefetin seçimi boykot f
etmeyi şimdiden gündemine
almasını istedi. Ersin,
yaptığı açıklamada
ANAP'ta tek egemen gücün
Cumhurbaşkaru Turgut
özal olduğunu belirterek,
"Bu partinin başına kim
gelirse gelsin özal'ın
güdümüne ginnekten
kurtulamamaktadır" dedi.
Erken seçim adı altında
yapümak istenenin ANAP'ı
ve özal'ı kurtarma planları
olduğuna değinen Ersin,
"Muhalefet partileri,
ANAP'ı ve Özal'ı kurtarma
yasası şekline
büründürülecek bir yasayla
seçime ginneyeceklerini,
seçimi boykot edeceklerini
daha şimdiden
açıklamaJıdırlar" diye
konuştu.
Genç, toprağa
verildi
• lstanbul Haber Servisi
— Ümraniye'de önceki gün
soyguncularla girdiği
çatışmada ölen polis
memuru Murteza Genç
(42), Emniyet Müdürlüğü
önünde yapılan törenden
sonra toprağa verildi.
Gayrettepe'deki Emniyet
Müdürlüğü önündeki
törene, Genç'in eşi,
çocuklan ile emniyet
mensupları katıldı. Törende
bir konuşma yapan
Emniyet Müdür Yardımcısı
Cemil SeThatlı, Murteza
Genç'in vatan sevgisi gereği
kutsal görevini yerine
getirirken şehit olduğunu
belirterek "Üzüntümüz
sonsuzdur. Kanı yerde
kalmamıştır, kalmayacaktır.
Ailesi, bizim ailemizdir.
Kendilerine gereken her
türlü desteği vereceğiz"
dedi. Tören sırasında
Murteza Genç'in eşi Sevim
Genç ile çocuklan Pınar (9)
ve Ozan (4), Genç'in
tabutuna sanlarak
ağladılar.
Düşünsel'in
cenazesi
• ANKARA (AA) —
Ankara'da dün ölen Kars
eski mflletvekillerinden
Sevinç Düşünsel, pazartesi
günü toprağa verilecek.
1926 yılında lstanbul'da
doğan Sevinç Düşünsel,
J 965-1969 yılları arasında
TBMM'de yeni Türkiye
Partisi (YTP) Kars
Milletvekili olarak bulundu.
Hukuk fakültesi mezunu
olan ve milletvekili
olmadan önce Türkiye Iş
Bankası'nda avukat olarak
çalışan, mületvekilliğinden
sonra da noterlik yapan
Düşünsel için pazartesi
günü TBMM'de tören
düzenlenecek. Düşünsel'in
cenazesi Hacıbayram
Camii'nde kıhnacak öğle
namazından sonra, Cebeci
Asri Mezarlığı'nda toprağa
verilecek. Bu arada SHP
Genel Başkanı Erdal İnönü
ile Genel Sekreter Hikmet
Çetin, Düşünsel'in ailesine
birer mesaj göndererek
başsağlığı dileğinde
bulundular.
Prodüktörün
feci öltimü
• tZMİR (AA) — TRT
tzmir Televizyonu
prodüktörlerinden Ekrem
Oymak (30), 'Bir Kara
Sevda' adlı TV programının
çekimi sırasında geçirdiği
tren kazası sonucu öldü.
'Bir Kara Sevda' adlı
programın çekiminde
kullanılan, makinist Bilal
Tırh yönetimindeki özel
buharlı tren, TV ekibinin
dış çekim isteği üzerine,
Adapazarı'nın Sapanca
ilçesi yakınlannda durdu.
Çekim yapıldığı sırada
düşen bir aküyü almak için
raylar uzerinde yürüyen
prodüktör Ekrem Oymak,
geri geri giden trenin
çarpması sonucu öldü. 8
yıldır TRT'de prodüktör
olarak çalışan Ekrem
Oymak, evli ve 1 çocuk
babası idi.
Oymak'ın cenazesi, bugün
doğum yeri olan Denizli'de
toprağa verilecek.
Prof. Koçak
öldü
• İSTANBUL (AA) —
tstanbul Teknik Üniversitesi
Fen Edebiyat Fakültesi eski
dekanlarından Prof. Dr.
Cevdet Koçak, lstanbul'da
öldü. Yerli ve yabancı dilde
yayımlanan çok sayıda eseri
bulunan Prof. Koçak, ITÜ
Fen-Edebiyat Fakültesi
Matematik Ana Bilim Dalı
Başkanlığı görevini
yürütmekteydi. 66 yaşında
ölen Prof. Koçak için,
yarın üniversitenin Taşkışla
binasında tören
düzenlenecek.
TİSK Genel SekreteriAtasayar: Bu seçimlerde temsilcilerimizparlamentoya girecek
Işverenler Meclis'e soyunuyorSeçime hazırlanıyorlar Türkiye îşveren
Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreteri
Kubilay Atasayar, seçime hazırlandıklarını ve
gerçek işveren temsilcilerinin parlamentoya
girmesini istediklerini söyledi.
Aday ve parti ayrımı yok Atasayar,
TISK olarak aday göstermeyeceklerini,
hukuken adayları desteklemelerinin mümkün
olmadığını, ama bunu enformel açıdan
yapacaklarım söyledi.
ANKARA (AA) — Türkiye
İşveren Sendikalan Konfederas-
yonu (TİSK) Genel Sekreteri
Kubilay Atasayar, iktidara aday
olan partilerin ekonomik sonın-
lann çözümüne ilişkin görüşle-
rini şimdiden açıklamaları ge-
rektiğini belirterek yapılacak er-
ken seçimde gerçek işveren tem-
silcilerinin parlamentoya girme-
sini istediklerini söyledi.
TİSK Genel Sekreteri Atasa-
yar, 1990 yılı çalışma istatistik-
leri ve işgücü maliyeti araştırma-
ları sonuçlarını açıklamak üze-
re dün diizenlediğı basın toplan-
tısında işveren kesiminin seçim-
lere ilişkin görüşlerini ve beklen-
tilerini dile getirerek konuyla il-
gili sorulan yanıtladı. Atasayar,
Sakıp Sabancı'nın ANAP'tan
aday olup olmayacağı şeklinde-
ki bir soruya, "Sayın Sabancı'-
nın ANAP'tan aday olacağım
sanmıyomm, parlamento dışın-
da daha populerdir. Temsilcileri
daha başanlı olur" dedi.
Atasayar, erken seçim önce-
si iktidara aday olan partilerin
görüşlerini açıkça ifade etmele-
rini isteyerek şöyle dedi:
"Hızla bir seçim ekonomisi-
ne doğru kaydıgımız bugunler-
de erken seçimin bir fırsat oldu-
ğunu düşünüyoruz. Bir politika-
cının söyledigi gibi erken seçim,
demokrasileri gençleştirir, fakat
ekonomileri yaşlandınr, ihn'yar-
latırmış. Erken seçimlerin eko-
nomileri ihtiyaıiatma niteliğin-
den kurtarılması içinse seçim
sonrası ciddi tedbirierin mutla-
ka alınması şarttır.
Siyasi partilerimiz seçime gi-
derlerken çalışma hayatının so-
nınlanna getirecekleri çözümle-
ri mutlaka açıklamalıdıriar. Bu-
gün siyasi partilerimiz çalışma
hayatına yalnızca bir oy depo-
su gözüyle bakmaktadırlar. Oy-
sa çalışma hayatı işçi sorunlany-
la, işveren sorunlarıyla ekono-
mideki sıkıntüarla bir bütündür.
Burada yalnız işçi degil işveren
sorunlanna, ekonominin aksak-
lıklarına nasıl degineceklerini,
hangi modelleri uygulayacakla-
nnı, hangi metodlarla yaklaşa-
caklannı, biz siyasi partilerin se-
çim beyannamesi ve programla-
nnda açıkça gormek istiyoruz.
Siyasi partilerimiz nasıl bir üc-
ret politikası düşünmektedirler,
sosyal sorunlann çözümlenme-
sinde hangi allernatifleri öner-
mektedirler, istihdamı arttırma
modeli ne olacaktır?"
Atasayar, iktidara gelecek
olan siyasi partinin ancak 1992-
yılı mart ayında ekonomiye hâ-
kim olabileceğini de belirtti.
TİSK Genel Sekreteri Atasa-
yar, istihdamın önündeki engel-
lerin kaldırılmasının istihdamın
artması için yeterli olacağım
vurgulayarak iktidara aday olan
partilerin vergiye yönelik görüş-
lerini de açıkça bildirmelerini is-
teyerek şunları söyledi:
"Vergi politikasnın ne olaca-
ğım, iktidara aday olan partiler
acıklamalıdıriar. Özellikle iic-
retlerden yapılacak kesintilerde
nasıl bir iyileştirme yapacakla-
nnı, asgari ücretin vergi dışı tu-
tulup tutulmayacağını, asgari
ücret gelir seviyesinin asgari ge-
çim indirimi içinde tutulup tu-
tulmayacağını siyasi partilerimiz
milletten oy isterken belirtmeli-
dirier".
Atasayar, işverenlerin reka-
bet gucünu bundan sonra nasıl
kazanacaklarının da açıklığa
kavuşmasını isteyerek " E n
önemlisi rekabet gücümüzü na-
sıl kazanacağız? Bu konudaki
ekonomik tedbirleri acıklamalı-
dıriar. Bize göre gerçekçi bir kur
politikasının uygulanması ge-
rekmektedir, bugün TL gerçek
değerinin daha uzerinde tutul-
muşlur" dedi. Atasayar, bir so-
ru üzerine, doların 5.500 lira ol-
ması gerektiğini söyledi.
Atasayar, gerçek işverenlerin
parlamentoya girmesinin artık
şart olduğunu ifade ettiği basın
toplantısında, bu konudaki gö-
rüşlerini şöyle özetledi: ve yapılacağını da zannediyo-
"Geçenlerde bir yerde oku- ruz" yanıtını verdi.
dum; İtalya'da Fıat'ın, maddi Bu konuda TİSK tarafından
ve manevi desteği ile yalnız ik- bir çalışma olup olmadığına ise
tidar değil muhalefetle birlikte "Var. Bu seçim ooneminde, bu
49 tane milletvekili varmış. gerçek, işveren kesimince göriil-
Bunlar Fiat'ın temsilcileri deni- müştür" dedi. Ancak TİSK'in
len milletveküleridir. adaylarına ilişkin olarak her-
Pariamentoda gerçek işvere- hangi bir isim vennedi.
nin temsil edilmesi şart. Bugü- Atasayar, siyasi partilerle ko-
ne kadar Türk işveren kesimi nuyla ilgili görtışme yapılıp ya-
parlamentoda temsil veya siya- pılmadığı sonısuna ise "Bu gö-
si partiler içinde yer alma konu- nıs konfederasyonumıızda var,
suna önem vermemiştir. Öyle ama o noktaya gelmiş degüiz"
zannediyorum ki önümuzdeki şeklinde yanıt verdi.
dönemde bu gerçek görülmüş- Atasayar, siyasi partilerin lis-
tür. Konfederasyonumuz, dai- telerine koyacaklan adaylann o
ma gerçek işverenlerin paria- s i y a s i partinin görüşlerine uy-
mentoda temsilinden yanadır ve g u n düşen adaylardan bulun-
bu temsiliyet bütün siyasi par- m a s ı gerektiğini de vurgulaya-
tilere dagılacak şekilde olmalı- r a k •'Tersgörüştekilerinlisteye
dır. Çünkü her siyasi partinin konulmasını talep etmemiz
çalışma hayau ile ilgili olarak iş- o lmaz" dedi.
veren kesiminin görüş ve temsi- T t S K 0 ^ Sekreteri Kubüay
line mutlaka ihtiyacı vardır. Bu A t a s a y a r ı TBMM'deki 450 mil-
noktaya gelındığınde gerçek bir jetveiuiinjn kaçınm işveren tem-
parlamento temsili sistemıne s i l d s i o l m a s ı m istedikleri şeklin-
ulasılmış demektır. işveren de d e k i s o r u y a ; s e ş u yamtı verdi:
kendi görüşlerini bir siyasi par- 4 I R Ö | e b | r o r a n j n u z v o k >
ti içinde savunabilmelıdır. y j m h ş a n l a ş l l m a s ı n ) h e r p a r t i
Atasayar, TtSK olarak aday içinde nasıl, işçi kesimini tem-
gosterilmesinin söz konusu olup gu e de n milletvekili varsa işve-
olmadığı sorusuna, "Dogrusu na[ temsil eden de olmalı. B«
da odur. Bizim de uzerinde dur- bjj- oju r - O n olur, o kadar önem-
dugumuz nokta budur. Tabii |j degil, önemli olan temsilcisi-
burada, açık şekilde, hukuken
bir karar alarak adaylann des-
teklenmesi mümkün degildir.
Ama bunun enformel olarak
hazuianması mümkündür ve biz
bunun yapılması görüşündeyiz
nin olmasıdır."
Atasayar, bir başka sonı üze-
rine de kendisinin aday olmaya-
cağını, ancak seçilecek işveren
temsilcilerine gereken malzeme-
yi sağlayacağını söyledi.
HEP seçime katılamazsa devletyardımı uygulaması son bulacak
Partilere 37 milyarseçim yardımıErken seçime katllacak partilere almakta Oİduklari HaZİne yardiminin lki tüer Yasası'mn geçici 16. maddesi, 31 Ekim 1990 Haziıe yardımı alan siyasi partilere, bu yardı-
katı tutannda 'seçim katkısı' sağlanacak. Seçim yardımınm partilere göre
dağılımı söyle: ANAP: 21 milyar 636 milyon.SHP: 7 milyar 322milyon,
DYP: 4 milyar 260milyon, DSP: 1 milyar 948 milyon ve RP: 1 milyar 630
milyon lira.
yapılacağını söyledi. Siyasi Partiler Yasası'na gö-
re bütçenin binde 5'i siyasi partilere hazine yar-
dımı olarak aynldığı için ek bütçeden bu 5 par-
tiye aynlacak pay, 10 milyar 595 milyon lirayı
buluyor. ANAP Genel Muhasibi Şadan Tuzcu,
bu paranın en az 4 milyar lirasının kendi parti-
lerine düşeceğini söyledi.
öte yandan Siyasi Partiler Yasası'ndaki son
değişiklikle 31 Ekim 1990 tarihinden bu yana ha-
zineden yardım yapılan ve bu yılın ocak ayında
yaklaşık 815 milyon lira yardım alan HEP ise
artık devletten yardım alamayacak. Siyasi Par-
ANKARA (AA) — Erken genel seçime gidil-
mesi halinde, seçime katılacak partilerden hazi-
ne yardımı almakta olanlara bu yılki yardımın
iki katı tutannda "seçim katkısı" sağlanacak.
Siyasi Partiler Yasası uyannca, halen devlet yar-
dunı yapılan ANAP, SHP, DYP, DSP ve RP'ye
hazineden toplam 36 milyar 796 milyon lira da-
ha ödenecek.
ANAP Genel Muhasibi Şadan Tuzcu, Mali-
ye ve Gümrük BakanlığVnın 21 trilyon 191 mil-
yar lira olarak öngördüğü ek bütçenin kesinleş-
mesinden sonra bu bütçeden de partilere yardım
tarihinde meclıste 10 veya daha fazla milletve-
kili bulunan ve devlet yardımı alamayan siyasi
partilere "ilk genel seçimlere kadar" devlet yar-
dımı yapılmasıru öngörüyor. Ancak HEP, erken
genel seçime giremediği taktirde kendisine yapı-
lan devlet yardımını da alamayacak. Bu parti se-
çime girebildiği taktirde ise bu yıl aldığı 815 mil-
yon liradan ayn olarak bunun iki katı olan 1 mil-
yar 630 milyon lira daha ek yardım ve ek bütçe-
den düşecek payı alabilecek. HEP, seçimlerde
toplam geçerli oyların yüzde 7'sinden fazla oy
aldığı takdirde, bu kez diğer 5 parti gibi Siyasi
Partiler Yasası'nın geçici 1. maddesi hükumle-
rine göre devlet yardımı almaya devam edecek.
Ancak bu oram sağlayamazsa devlet yardımı tu-
müyle kesilecek.
Siyasi Partiler Yasası'nın geçici 1. maddesi de
Hazi-ıe yardımı alan siyasi partilere, bu yardı-
mın milletvekili genel seçiminin yapılacağı yıl üç
katı olarak verilmesini öngörüyor.
Siyasi partilerin yetkililerinden alınan bilgiye
göre bu yılın ocak ayında ANAP'a 10 milyar 818
milyon lira, SHP'ye 3 milyar 661 milyon,
DYP'ye 2 milyar 130 milyon, DSP'ye 974 mil-
yon, RP'ye ise 815 milyon lira Hazine yardımı
yapıldı. Soz konusu partilere yıl sonına kadar
erken seçim yapılmasının kesinleşmesi halinde ise
ödenen miktarlann iki katı tutannda olmak üze-
re toplam 36 milyar 796 milyon lira ek ödeme
yapılması gerekiyor.
Bu miktarın partilere göre dağılımı şöyle:
ANAP: 21 milyar 636 milyon lira, SHP: 7 mil-
yar 322 milyon lira, DYP: 4 milyar 260 milyon
lira, DSP: 1 milyar 948 milyon lira, RP: 1 mil-
yar 630 milyon lira.
Özal'ın ANAP'a oy vsteyen sazJerine muhalefetten tepki
Anayasa suçuDYP Genel Başkan Yardımcısı Hüsamettin
Cindoruk, Özal'ı ANAP'tan yeniden aday
olmak üzere cumhurbaşkanlığmdan istifaya
davet etti. SHP Genel Sekreter Yardımcısı
Ertuğrul Günay da Özal'ın her zamanki
yanlışını sürdürdüğünü söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Muhalefet partileri,
Fethiye'de ANAP'a oy isteyen
Cumhurbaşkam Turgut Özal'a
sert tepki gösterdi. DYP Genel
Başkan Yardımcısı Hüsamettin
Cindoruk ve SHP Genel Sekre-
ter Yardımcısı Ertuğrul Günay,
özal'ın anayasa suçu işlediğini
belirterek "Seçimler, Özal'ı suç
işleme alışkanlıgından
kurtaracak" dediler.
DYP Genel Başkan Yardım-
cısı Cindoruk, ANAP'a oy iste-
yen sözlerinden dolayı, muhale-
fetin Özal'a yanıt hakkının doğ-
duğunu belirterek Curnhurbaş-
kam'nın seçimlere ağırlığını ve
kendisini koyduğunu bildirdi.
Cindoruk, şunlan söyledi:
"Cumhurbaşkanı, tarafsızhk
ilkesini bırakmış, bir parti genel
başkanı gibi sözler soylemiştir.
Sayın Cumhurbaşkanı, bu se-
çime katılmak istiyorsanız,
cumhurbaşkanlığmdan istifa
ediniz.
BiR GÖRÜŞ
Zaman vardır, istifa ediniz ve
Ana vatan Partisi adayı olarak
seçime katılınız."
SHP Genel Sekreter Yardım-
cısı Günay da gazetecilerin so-
rulannı yanıtlarken Özal'ın "tl
olmak isteyen ANAP'a oy
verir" sözleriyle açıkça bir ana-
yasa suçu daha işlediğini belirt-
ti ve "Sayın Özal, anayasayı ih-
lal ediyor. Her zamanki yanlı-
şını sürdüriiyor. " dedi.
ANAP Genel Başkan Yar-
dımcısı Halil Şıvgın, Özal'ın
sözleri ve muhalefetin tepkisi
konusunda bir yorum yapmak-
tan kaçınarak "Seçim için mu-
halefetle uzlaşma arandığı sıra-
da böyle bir polemige girmek
dogru olmaz" dedi.
Öte yandan Cumhurbaşkanı
Özal'ın "basının, terör örgütle-
rinin propagandasını yaptığı"
biçimindeki sözleri de Basın
Konseyi Başkanı Oktay Ekşi,
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
Nezih Demirkent ile ÇGD Baş-
kanı Mustafa Ekmekçi taratın-
dan tepkiyle karşüandı. Tepki-
lerde, Özal'ın değerlendirmele-
rinin baştan sona haksız ve yan-
lış olduğu belirtildi
Özal ne demişti?
Cumhurbaşkanı Turgut Özal,
önceki gun Fethiye'de, Fethiye-
spor çay bahçesinde otururken
bu ilçenin il ohna isteği konu-
sundaki görüşlerini açıkladı.
Özal, "1982'de Fethiye'ye gel-
dim. O günden bu yana üç kat
büyümüş gördüm. Ama il ola-
cak ilçe sayısı 15'i geçmeyecek.
Objektif olarak 15'in içine gire-
bîlirseniz, il olursunuz. Ben bu
konuda hükümete baskı yapa-
mam. Objektif dunımuna bağ-
ü" dedi.
özal'ın beraberinde bulunan
Turizm Bakam Bülent Akarca-
h da, ANAP Fethiye îlçe Baş-
kanı Erdal Eroglu'na, "Bu se-
çimde özel bir slogan kullana-
caksınız. Vatandaşa, 'Bir seçim-
lik siyaseti bırakın, kendiniz için
oy kullanın, il olmak istiyorsa-
nız ANAP'a oy verin', şekUn-
de slogana şimdiden başlayın.
Ama bu bir pazariık degildir"
demesi üzerine, Cumhurbaşka-
nı özal, müdahale etti ve "Ha-
yır, hayır. Bu siyasi bir pazar-
iıkür ve dogrusu budur " dedi.
Özal yeni ilçede
Cumhurbaşkanı Turgut Özal, denizde yüzerken basın toplantısı >nptı. Özal, dün Marmaris'in
Okluk Koyu'nda denize girdiği sırada gazetecilerin sorulannı da yanıtladı. 'Erken seçim'
konusundaki bir soruyu yamtlayan Özal, seçim sonucunda iktidann sürebilecegi gibi yeni bir
iktidar ya da koalisyonun da çıkabilecegini söyledi. Özal, erken seçimin ve sonuçlannın Kıbns
sonınunun çözümüyle ilgili "dörtlü zirve"yi etkilemeyeceginl ifade etti. Özal, "Ancak 'dörtlü
zirve'nin toplanmasıyla ilgili olarak 'Yunanistan kabul etmiyor' diye haberier var. Ama emin
degilim" dedi. Muğla'nın Kavaklıdere kasabasının ilçe oluşu nedeniyle düzenlenen törene de
katüan Özal, akşam da kendi kullandıgı BMW marka otomobille Bodrum'a gitti. Özal ve eşi, daha
sonra Aktur Sitesi'ndeki evlerine gittiler. (Fotoğraf: AA)
Meclis dışı partiler
Seçim
diyaloğu
başlattılar
DSP, MÇP, RP
yöneticileri bir araya
gelerek getirilmesi
düşünülen seçim
sistemi konusunda
neler yapabileceklerini
görüştüler.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Meclis'te grubu
bulunmayan siyasi partüe/,
getirilmesi düşünülen yeni se-
çim sistemi konusunda diyalog
başlattılar. MÇP Genel Sekre-
teri Devlet Bahçeli ile Genel
Sekreter Yardımcısı Koray
Aydın, DSP Genel Sekreteri
Selçuk Sönraez ve RP Genel
Sekreteri Oğuzhan AsUtürk'ü
ziyaret ederek erken seçim ko-
nusunda görüştüler.
Bahçeli, görüşmede, paria-
mento dışındaki partiler ola-
rak adil bir seçim sistemi geti-
rilmesi için neler yapabilecek-
lerini ortaya koyduklanru söy-
ledi. Bahçeli, görüşmelerde fi-
kir aynlığı olmadığını belirte-
rek, " R P ve DSP de bizim gi-
bi, seçim cevresi ve ülke baraj-
lannın kalkmasmı istiyor" di-
ye konuştu.
RP Genel Sekreteri Oğuz-
han Asiltürk, seçim yasasının
daha adaletli bir biçime geti-
rilmesi konusunda çabşmalar
yapmak için diğer parlamen-
to dışı partilerle görüşbirliği
içinde olduklarını söyledi.
DSP Genel Sekreteri Selçuk
Sönmez, ANAP'ın çıkaracağı
yeni seçim yasasının engellen-
mesi konusunda ellerinden
fazla bir şey gelmediğini bildir-
di. Sönmez, seçim yasasının
adaletsiz bir biçimde çıkması-
m önleyecek partilerin SHP ve
DYP olduğunu söyledi.
SBP Genel Başkanı Sadun
Aren de, antidemokratik bir
seçim yasasının hazırlanma-
ması için bütün yollara başvu-
racaklannı söyledi. Aren, Baş-
bakan Mesut Yılmaz'dan gö-
rüşme talep ettiklerini belirte-
rek • Sayın Yılmaz'dan, seçim
yasasının adil bir biçimde ha-
zırianmasını isteyeceğiz"dedı.
Günümüz demokrasilerinde seçimin yeri ve işleviProf. OYA ARASLI
ünümuzün demokrasilerinde halkın,
kendisine ait olan iktidan bizzat ve etkin bi-
çimde kullandıgı tek yer, seçimlerdir. Halkla
yönetim arasındaki ilişkinin en önemli halka-
sını oluşturan seçimlerin çeşitli işlevleri var-
dır. Bu işlevlerin başında milletvekillerini be-
lirlemek gelir.
Halk, hangi siyasal partinin göruşleri doğ-
rultusunda yönetilmek istediğini de yine se-
çimde, kullandıgı oy aracılığıyla ifade eder.
Bir başka açıdan da seçim, halkın millet-
vekillerinden ve partilerden hesap sormasını
sağlayan bir yöntemdir. Milletvekillerinin ça-
lışmalarını ve seçtikleri partilerin iki seçim
arasında uyguladıkları politikalan beğenme-
yen seçmenler, seçim gunü tekrar oy verme-
yerek onları cezalandırabilirler.
Günumüzun demokrasilerinde seçimin bir
başka işlevi de, milletvekillerinin ve hükume-
tin halk adına kullanacağı iktidann meşrui-
yet temelini oluşturmaktır. Bir iktidara meş-
ruiyet kazandıran olgu, toplumun o iktida-
nn kendisini yönetmesine nza göstermesi ve
o iktidann yöneticiler için bir hak olduğuna
inanmasıdır. Temsili demokrasilerde seçmen-
ler, milletvekillerinin ve hükümetin kendile-
rini yönetmelerine razı olduklarını ya da da-
ha önceki nzalannı yenilediklerini ya da bu-
nu bütünüyle geri çektiklerini seçimlerde kul-
landıkları oylarla ortaya koyarlar.
Seçimin amacına ulaşmasını sağlayan bir
başka unsur da, sandık başına gitme olayıdır.
Oy hakkına sahip olanların ne kadar buyuk
kısmı bu hakkı kullarursa, seçimde ortaya çı-
kan irade, o ölçüde 'halkın gerçek iradesi' ol-
maya yaklaşacaktır.
Çağımız demokrasilerinin en önemli soru-
nu, kullanılan oyların ne şekilde değerlendi-
rileceği, seçim çevrelerindeki milletvekillikle-
rini hangi adaylann kazandığının ve millet-
vekilliklerinin aldıkları oylara gore partiler
arasındaki dağıtımının nasıl hesaplanacağıdır.
Bu konuda çeşitli yöntemler kullanılabilir.
'Seçim sistemleri' adını verdiğimiz bu yöntem-
leri, seçimden beklenen 'adalet' ve 'yarar' un-
surlanna verdikleri oneme göre 'çoğunluk' ve
'oranulı temsil' olmak üzere iki ana gruba a>ı-
rabiliriz. Burada 'adalet' ile anlatılmak iste-
nen, halk iradesinin parlamentoya aslına uy-
gun bir biçimde yansımasıdır. Bu da, parla-
mentodaki milletvekilliklerinin seçime katılan
partiler arasında aldıkları oy oranında pay-
İaştınunasıylagerçekleşir. 'Yarar' iseulkenin
gereklerine uygun, istikrarlı bir hükümetin or-
taya çıkarılması amacını ifade eder. Bu ama-
ca da, parlamentoda hükümeti tek başına ku-
rabilecek bir parti çoğunluğunun oluşmasıy-
la ulaşılabilir. Bu açıklamanın da ortaya koy-
duğu gibi, 'adalet' ve 'yarar' beklentilerinin
birlikte ve aynı anda gerçekleştirilmesi guç-
tur. Çünkü milletvekillikleri, seçime katılan
partiler arasında aldıkları oy oranında dağı-
tıldığında adil bir temsile ulaşılmakta; fakat
milletvekilliklerinin partiler arasında aşırı da-
ğılması nedeniyle, tek parti çoğunluğuna da-
yalı, istikrarlı bir hükümetin kurulması guç-
leşmektedir. Böylesi bir hükümetin kurulabil-
mesini sağlamak için de adil temsilden odun
vermek gerekmektedir.
Yarar ve adalet beklentilerini eşit ölçüde
karşılayabilen bir yöntemin en ideal yöntem
olacağından kuşku duyulamaz. Ancak ülke-
lerin siyasal koşullarına, yapısal özelliklerine
ve gereksinimlerine göre, benimsenecek yön-
temlerde bu iki unsurun aldıkları pay değişe-
bilmektedir. Çoğunluk yöntemleri yarar un-
suruna, orantılı temsil yöntemleri ise adalet
unsuruna ağırlık vermektedirler.
Çoğunluk sistemleri, bir seçim çevresinde
kullanılan geçerli oyların çoğunluğunu alan
parti listesinin ya da adayın seçimi kazanmış
sayılması ilkesine dayanır. Çoğunluk sistem-
lerini, seçimi kazanmak için ulaşılması gere-
ken çoğunluk türüne Röre üçe ayırmak müm-
kundür.
Basit (adi) çoğunlukta, seçim çevresinde
kullanılan geçerli oylann en çoğunu alan aday
ya da parti seçimi kazanmaktadır. Örneğin 3
milletvekili çıkartacak bir seçim çevresinde
(A) partisi 55 bin. (B) partisi 65 bin, (C) par-
tisi 10 bin oy almışsa, milletvekilliklerinin
üçünu de, oyların en fazlasını kazanmış bu-
lunan (B) partisi alacak, diğerleri hiç millet-
vekili çıkartamayacaktır.
Mutlak (salt) çoğunlukta seçilmek, geçerli
oylann yansmdan fazlayı kazanmayı gerek-
tirmekte; nitelikli çoğunlukta ise 2/3, 3/4 gi-
bi daha yüksek oranlara ulaşmak zorunlu ol-
maktadır.
Çoğunluk sistemleri, seçim çevrelerinin dar
ve geniş oluşuna göre tek isimli (dar bölge)
ya da listeli (geniş bölge) biçimde uygulana-
bilmektedir. Dar bölge sisteminde, seçim çev-
releri birer milletvekili çıkartacak büyüklük-
te belirlenmekte ve oylann çoğunluğunu alan
aday ya da parti seçimi kazanmaktadır. Lis-
teli seçimde ise seçim çevreleri birden fazla
milletvekili çıkacak büyüklükte belirlenmek-
te ve oylann çoğunluğunu alan partiye, o se-
çim çevresinden çıkacak bütün milletvekillik-
leri verilmektedir. Basit çoğunluk uygulaması
tek turlu seçimle gerçekleşmekte, mutlak ve
nitelikli çoğunlukta aday veya parti ilk turda
kolay kolay istenilen çoğunluğa ulaşamaya-
cağı için ikinci tur çok kere zorunlu ol-
maktadır.
StHECEK