24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/12 18 AĞUSTOS 1991 HAVA DURUMU TURKIYE DE BUGÜN Devlet Meteorotoji işleri Ge- nel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre; Batı ve Doğu Karadeniz bölgeleri yer yer gök gürültülû sağnak yağış- iı, öteki yerler açık geçecek. HAVASIÇAKLIĞI:Değişme- yecek. RÛZ6ÂR: Yurdun ku- zey kesimlerinde kuzey, dı- kuvvetınde saatte 10-21 denız mili hızla esecek. ğer yerlerde güney ve batı van Gölü'nde hava açık geçecek. Rüzgâr güney yönlerden orta kuvvette ese- ^ batı yönlerden haflf esecek. Göl kûçük dal- cek Denizlerde Akdeniz'de ga|| olacak. kıble ve lodos, öteki deniz- • lerde yıldız ve poyrazdan 3-5 : Mana Mapaarı Adtyaman Afyon AOn Anlara Antakya Antalya Artvın Vtın Batıtesr BHectk Botu Bursa Çanaldole Çorum Derazlı A 32°25o Dıyartakır A 27° 20° Edrne A 36° 23° Erzmcan A 28° 16" Eraınjm A V° 1«° Eslosetnf A 27» 16° Gaaantep A 31° 26° Gıresun A 31° 22° Gûmüşrar>e Y Y 24° 18° HalAâP A A 33° 21° Isparia A A 29° 19° Istonbul A A 27° 20° Srnır A A3S°2O°Kare A A 32° 20° Kastamoffli Y Y 26° t3° Kaysen A 29° 18° Kırtttrelı A 30°21°Konyi Y 26° 12° KuBJıya A 32°22°Ma)alya 38°22°Mansa 28° 1«= K Maraş 30° 18° Mersn 27° 12° Mg{la 28° 15° Muş 37° 23° Nıjde 25°21c 0nlu 26°16°Rıze 32° 20° Samsun 30°15»Sirt 28°20°Sıno(i 32°2t°Sıv3S 26° 10° TetarflaO 25° 12» Tralızon 29° 13" Tuno* 28°16"Uş* 29° 17» Van 27° 14° Yozgat 25°22°2i)nguk)ak A 32° 22° A 34° 22° A 31° 20° A 32°21° A 33° 18° A 29° 16° Y 24° 20° Y 25° 20° Y 26° 19° A 37° 26° A 27° 19° A 27° 13° A 27° 14° Y 25° 20° A 32° 20° A 27° 17° A 28° 17° A 26° 19° A 25°T7° yaûmunu sıslı A-açık B MuUu G-güneşl. K-karlı S-sıslı Y-yajmurtu Kahıre* DUNYA'DA BUGÛN A/nstBnlam Ammâfl ADna BaOdat Barcetona Basel Betgrad Berim Bonn Brtksel Budapeşts Ctnem Cezay» 04de Dutaı Franktun öme Heteınkı Katwe Kopenhag KMn Leftoşa B 21° A 35° A 31° A 40° A 30° A 28° A 28° A 28° A 24° A 24° A 26° A 28° A 37° A 40° A 38° B 25° A 32° Y 20° A 36° Y 22° A 24° A 35° Lemngrad Loodra Madnd Mılano Montreal Mosfcova Mûnıh Oslo Pans Prao Rıyad Roma Sofya Şam Tunus Venedık Vıyana Zûnh Y 20° B 24° A 40° A 30° B 18° A 26° Y 21° A 25° A A 42° A 32° A 26" A 34° Y 29° A 30° A 28 A 28° BULMACA 1 2 3 A 1 2 3 4 b • 1 6 7 P 8 = 9SOLDAN SAGA: 1/ Kanşıklık, karga- şa... Asya'da bir ül- ke. 2/ Gaetano Do- nizetti'nin tanınmış bir öperası... Belli bir kimsede ya da şeyde bulunan. 3/ Imkân... En kısa za- man süresi. 4/ Işın- lann atmosferde kı- nlmasından kaynak- lanan ve çöllerde ko- layca gözlemlenen optik yanılsama... Arapçada 'ben! 5/ Saydam bir yüzey üzerine alınmış, projeksiyonda kul- lanılmaya özgü pozitif görüntü. 6/ "Hep dünkü terennüm, sayıdan say- gıdan — / Son nağmesi yalnız: Ya- sasın sevgili millet" (Tevfık Fıkret)... Iri gagaü ve parlak renkli bir kuş.*7/ Bir gösterme sıfatı... İpek üstiine sır- ma ve ibrişimle yapılan bir cins işle- tne. 8/ tstanbul'un bir semti... Yar- dım istendiğini belirten bir sözcük. 9/ Roma mitolojisinde aşk tanrısı... Kez, defa. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kır koşusu... Teraziyi ayarlamak için hafıf gelen kefeye konulan ağırlık. 2/ En küçük sosyolojik birim.. Sakağı da denilen ölümcul hayvan hastalığı. 3/ Bir ül- kenin, başka ülkelere muhtaç olmadan yaşayabilmesi... Molib- denin simgesi. 4/ Negatif bir sayı uzerinde alınan ve ikinci kuv- vetten bir kök taşıyan cebirsel anlatım... Kayısı, erik, zerdali gi- bi meyvelerin kunısu. 5/ Iradesizlikten ileri gelen sürekli can- sızlık. 6/ Bir tür erkek deve... Yıkanılan yer, hamam. 7/ Ender, seyrek... Tesir. 8/ Tknn... Eskiden harman iirunlerinden onda bir oranında alınan vergi. 9/ Ekinlere zararlı bir böcek... Torun sahibi kadın. 60 YIL ONCE Cumhuriyel Amerika'nın minnettarlığı 18 AGUSTOS 1931 Amerika'lı tayyareci Mr. Russel Boardman ile Mr. John Polando'nun uzun mesafe cihan rekorunu yapmak üzere tstanbul'u müntehayi sefer ittihaz ederek buraya gelmeğe muvaffak olmaları ve her iki Amerika'lı tayyareciye gösterilen fevkalâde misafirperverlik ve hürmet Amerikan milletinde derin bir minnettarhk hissi uyandırmıştır. 30 YIL ÖNCE CumhuriYet İsraerde seçimler 18 AGUSTOS 1961 lsrael Başbakanı David Ben Gurion dOn gece basına verdiği beyanat sırasında son genel seçimlerde lideri bulunduğu "Mapai" partisinin uğradığı yenilgiyi "milli felâket" olarak adlandınnıştır. Alınan son neticelere göre "Mapai" seçimlerde oylann, ancak 34.4 ünu sağlamış olup 120 üyelik milli mecliste 41 veya 42 mületvekili ile temsil edilecektir. "Mapai" 1959 seçimlerine kıyasen 5 milletvekilliğı kaybetmiş bulunmaktadır. DÜZELTME ~ • Dünkü gazetemizin 4. sayfaşında yer alan "Ozal davalarının hâkimleri Yargıtay Üyesı" başlıklı haberde yanlışlıkla, Birol Kızıltan İzmir DGM Başsavcısı, Osman Şirin İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesı Başkanı olarak yer almıştır. Doğrusu, Birol Kızıltan, İstanbul DGM Başsavcısı Osman Şirin, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı'dır. TARTIŞMA 6 Eeevit^ten Beklenen'Ier ve Beklenemeyecek Olanlar DSP modeliyle zor yol seçilmiştir. îşin kolayına kaçılmamıştır. "tktidarda olalım da gerisi kolay..." anlayışına uzak durulmuştur. Mayıs ayı içinde Hürriyet Gazetesi'nde Emin Çölaşan, "Ecevit'ten Beklenen" baş- lıklı bir yazı yazdı. Giriş bölümünde Ece- vit'i dürüstlüp, özü sözü doğnı devlet adamlığı gibi yanlarıyla övüyor sonra ha- talarını, yapması ve yapmaması beklenen- leri sıralıyor, sonucu "Bu nedenlerie de ge- lecekte kendisini ve DSP'ye gönttl verenJe- ri uzecek yazdar \uzmak istemiyonım" şek- linde bağlıyordu. Sayın Çölaşan'a göre "hata" olanlar ba- na göre hata değil tam tersine "özveri"dir. Bu görüşun nedenleri de şunlar; DSP'nin Tanzimat'tan daha doğrusu Meşrutiyetler- den bu yana gerçekleştirilmiş klasik partı- leşme modelini reddetmek, yepyeni bir mo- del oluşturmak, bu modeli toplumun ger- çekleriyle yoğurmak, gerçeklerle bağdaştır- mak ve partiyi halk çoğunluğunun öz malı yapmak icin kurulmuş olduğu kanısında- yım. DSP modeliyle zor yol seçilmiştir. Îşin kolayına kaçılmamıştır. "tktidarda olalım da gerisi kolay..." anlayışına uzak durulmuş- tur. Sanınm uzun yıllann particilik, muha- lefet, iktidar tecrübeleri sırasında "başan- yı azaltan ya da başansızlıga göturen fak- törier"in iyi gözlemlenmesiyle olumsuz et- kenler tamamen değilse bile büyük çapta dı- şanda bırakılmaya çalışılmıştır. Bugün pekçok kimse partiye üyelik için başvuruyor, aylar geçiyor adaylarm üyelik- leri genel merkez onayuıdan çıkmıyor. Ti- tiz bir inceleme yapılıyor, her adayın önce- ki, şimdiki siyasi ilişkileri, kişiliği inceden inceye büyük bir sabırla, büyük bir özve- riyle araştırılıyor. O nedenle DSP'ye "sabır gösterebilenlerin partisi" diyebiliriz. Parti- ye adım attıktan sonra bu sabn göstereme- yip ayrılan bazı insanlara ait birtakım ha- berleri gazetelerde ara sıra okuyoruz. Ece- vit de böyle bir sabırsızlığa yönelseydi, işin klasik yoluna kaçsaydı belki bugun iktidar- daydı. Ama o öyle yapmadı. lşadamlarımn maddi desteğini arkasına alıp parti kunna çabasına girmedi. Böyle bir çabaya meyle- denlerle beraber olmak istemedi. Eski ar- kadaşlanna karşı bugünkü tutumunun ne- denleri de bu görüş farklanndan kaynak- lanıyor olsa gerek. Aydınlar (seçkinci olan- lar) diyor Ecevit, partiyi çatıda kurup son- ra halkı arkalanna almak isterler. Bizse ter- sini yapacağız. Partiyi kendileri için aynca- lık bekleyen, parti üst kademelerine otunı- vermek, ön sıralara çıkıvermek isteyen sabn kıt aydınlarla değil, partileri kendi çıkarla- n için alet olarak kullanmaya yatkm büyük iş çevreleriyle hiç değil, halkın malı edece- ğiz. Aydınlar önde, halk bölük pörçük ar- kalannda bir yapılaşma değil, tam tersine halk önde, aralarında aydınlar ve işadam- lan olan bir parti yapacağız BSP'yi demek istiyor. Büyük çaph toplumsal değişimler hep bi- liriz kolay ve kısa süreç içinde oluşmaz. Ha- talan da içeren değişimlerle toplum yeni de- ğerler kazanır. tyiye, güzele varış, cesaret- le, imanla, dürüstçe atılım yapmaktan, ha- taları azalta azalta ilerlemekten geçer. Bu- gun çok doğal karşı ladığımız, benimsediği- miz pek çok şe> r ilk ortaya çıkışlannda kim- büir nice elektrikler çekmişti üzerine. Bu yazım DSP adına, Ecevit adma yazıl- mış değil. Sadece kişisel düşüncelerimdir. Yazmak gereksinimi duydum o kadar. Ka- muoyunu ilgilendiren bir konu, bir karşı gö- rüş olduğu için yazmakta yarar gördüm. Dr. YILMAZ ÖZEN tstanbnl MUZAYEDE HEYECANI YİNE BAŞLIYOR Yıldız Sarayı ve İstanbul Hilton'da 1991-92 MUZAYEDE SEZONUNDA TÜM ANTÎKALARINIZ VE SANAT ESERLERİNÎZ İÇİN ÜCRETŞÎZ DANIŞMANLIK - EKSPERTİZ HİZMETLERİMİZDEN VE 10 YILLIK TECRÜBEMÎZDEN YARARLANINIZ. 139. MUZAYEDE EYLÜL 1991de ANTIK aşı/ İstanbul T.C. ELMALI SULH CEZA MAHKEMESt Suç tanhı bulunan 11.12.1989 tarihınde Gıda Maddeleri Tuzü- ğil'ne muhalefet suçundan sanık Elmalı ilçesi Camı Cedit Mahal- lesi nufusunda kayıtü Mesut ve Mukerrem'den olma 1954 D.lu, Ya$ar Karataş hakkında sağhğa zarar verecek derecede gıda maddesi üretimi nedeniyle TCK'nun 396, 3506 sayılı kanu- nun değişık, TCK'nun 19, 59/2, 647 sayılı yasanın 4, CK.72. maddeleri gereğınce 391.666 h- ra ağır para cezası, sanığın cur- rae vasıta küdığı meslek ve sanatın ve ticaretın 2 ay 15 gun sure ile tatiline, saruğa ai> işye- rinin 7 gün sure ile kapatılma- sına karar verilmiş olduğundan ilan olunur. 16.7.1991 Basın: 33358 Nufus cuzdanıraı ve ehliyetimi keybettinı Hukumsuzdur. tSMAİL KILCIGtL Tren pasomu ka>bettim. Hükümsüzdur. MERYEM BUĞDAY ANKARA NOTLARI MUST4FA EKMEKÇİ Bir Olayın İçyüzü... 1965 yılının ocak ayıydı; Sovyet Yüksek Şûrası Başkanı Ni- kolay Podgorni, on kişilik bir grupla Türkiye'ye gelmişti. Bas- bakan İsmet Pasa, iktidardan daha düşürülmemişti. Onunla, bir de Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'le görüşüyorlardı. O yıl- lar Milliyet'teydim. Beylik açıklamalar dışında, görüşmeler- den pek bir şey sızdıramıyorduk. Bir gün ilginç bir şey oldu; Podgorni'yle birlikte gelenlerden Azerbaycan Edebiyatçılar Birliği Başkanı Mehdi Hüseyinof, romancı Fakir Baykurt'la görüşmek istemiş. Fakir telefon etti: — Ftodgomi'yle birlikte gelenlerden Mehdi Hüseyinof, be- nimle buluşup görüşmek istedi. Ben tek başıma gitmek is- temiyorum. Benimle gelir misin? — Gelirim! dedim. Mehdi Hüseyinof, İzmir Caddesi'nde, Balin Otel'de kalıyordu. Daha doğrusu orası ayrılmıştı. Fakir'le gittik. Alt katta, görevliye sorduk, Mehdi Hüse- yinof'u. — Kim arıyor? diye sordular, telefonla haber verdiler, yu- karı çıktık. Fakir beni tanıştırdı. Ben, şöyle odayı bir gözden geçirdim: Çok kalmadık; karşılıklı hal hatır sorduktan sonra, görüş- melerin perde arkasını öğrenmek istedim. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel sayrıydı, felçli gibiydi; bastonla yürüyebiliyor- du. Mehdi Hüseyinof anlatıyordu: — Gürsel Paşa'ya, "Haydi sizi Moskova'ya götürelim, biz- de yöntemler çok gelişmiştir, özellikle Leningrad'da; inanın, oradan yürüyerek gelirsiniz!" dedik. — Gürsel Paşa ne dedi? — Beni size bırakmazlar, dedi, Amerika'ya götürürter, orada öldürürter! Söyleşi tatlanmıştı. Mehdi Hüseyinof'a: — Kıbrıs konusunu görüstünüz mü? diye sordum. — Evet, karşıhğmı verdi, onu İsmet Paşa'yla, Başbakanı- nızla, görüştük. — Peki, Kıbns'ta nasıl bir çözüm düşünüyorsunuz? — Federasyon! diye karşılık verdi Hüseyinof, Kıbns'ta "federasyon" konusunda anlaştık. — Nasıl bir federasyon olacak? — Bizdeki gıbı! dedi Mehdi Hüseyinof. Heyecanlanmıştım. Haberi de yakalamıştım. Ayrıldık, ay- rılırken Mehdi Hüseyinof bize: — Biraz yürekli olun, çekinmeyin! gibisinden öğüt verdi. Ben, yine odada bant olduğundan emin olduğumu söylüyor, şakalaşıyordum. Kuşkularım doyru çıktı, 12 Mart'larda gozaltına alınan Fa- kir Baykurt'a, tüm yabancılarla konuşmalan gibi, Mehdi Hü- seyinof'la görüşmesini de sormuşlar. Benim adım »geçmiyormuş, sadece, "Bir gazeteci" diye geçiyormuş! Gazeteye dönüp, haberi yazdım. 7 Ocak 1965 günlü Milli- yet'te "Rusya Kıbns'ta Federatif Bir Sisteme Taraftar" başlı- ğıyla çıktı. Bir Sovyet yetkilısi, Makarios'un tutumunu tasvip etmediklerini bildirdi" başlığıyla çıktı. (O günlerin gazetele- rini hemen bulamazdım eibette; Meclis kitaplığından Veli Yıl- maz yardımcı oldu. O da Bilgi Yayınları'nda çıkan, "Kronoloji"den yararlanmıştı.) Haber gazetede üç sütun yayımlandıktan sonra, Başba- kan İsmet İnönü, çok üzülmüş: — Hay Allah! demiş, konuklar Moskova'ya vardıklarında karşılıklı açıklanacaktı, "federasyon" kararıl Haber nereden sızdı acaba? Haberin nereden sızdığı, haberin içinde vardı! "Federasyon" sözcüğü ilk kez, ortaya atılıyordu. Olayın iç- yüzünü de şimdi ilk kez anlatıyorum. Haberi sızdıranın Mehdi Hüseyinof olduğunu kimse bilmeyecekti. Mehdi Hüseyinof öldü. Onunla hep haberleştik, uzaktan selamlaştık. Podgorni'yle, arkadaşları Moskova'ya döndüklerinde "federasyon" kararı açıklandı ama, gazetelerde pek yer bul- madı; gazeteler, "Haberi nasıl olsa atladık!" diye, Milliyet de "Nasıl olsa yazmıştık!" diye vermediler, karar radyodan du- yuruldu. Pravda'da yazıldı... Amerika'nın federasyon" tezine karşı çıktığı, kısa bir ajans haberinde çıktı. 4 ocakta Türki- ye'ye gelen Podgorni, 13 Ocak 1965'te, Türkiye'den ayrıldı. Moskova'daki büyükelçimiz Hasan Esat Işık'tı, o da birlikte Moskova'ya döndü. Çok geçmeyecek, bir ay sonra Meclis't, bütçenin tümü oylanırken, İnönü hükümetinin bütçesinin tü- mü reddedilecek, İnönü cumhurbaşkanına istifasını verecekti. İlk "Milliyetçi Cephe" o zaman kurulacaktıl Suat Hayri Ür- güplü hûkümeti kuracak, o zaman henüz mületvekili olma- yan Süleyman Demirel, dışandan Başbakan yardımcısı olarak kabineye gırecekti! O günden bu güne, Kıbns için kararlaştırılan "federasyon" bir türlü uygulanamayacak, raflarda kalacaktı. Bunun rafta kalmasının baş nedeni, Türkiye'dekı sağ ıktidarlardır, onla- rın arkasındaki Amerika'dır. Kıbrıs'taki Rauf Denktaş da ger- çekte federasyondan yana değildir. Rumlarla birlikte yaşamadan yana değildir. Kıbrıs, özellikle Kuzey Kıbrıs, şim- di Türkiye'deki demokratik olmayan uygulamalann kopyası durumundadır. Seçim yasalarından, tüm yasa uygulamala- nna dek. Türkiye'de Hacı TÖ düzeni gitmeden, Kıbns'ta Denk- taş düzeni gitmez. Birbirine öylesine bağlıdır bunlar... Sinema • Tiyatre • Gesteri MODA SİNEMASI 337 01 28 . Met Film Sunar İSTANBUL DA İLK DEFA AL PACINO NASTASSIA KDSTSKI REVOLUTION Seanslar: 12.00-14.15-16.30-19.00-21.30 S8E0I SUNAR Biroşk. SOYUNUN VE SILAHINIZA SARILIN!KodlkÖY SUREYYA (İM 06 63) 1100-1300-1600-1915-21 45 23 Ağustostan ltit»ren Şışlı SITE. Çto; ŞAFAK Beyoğlu SINEPOP Ankara KIZILRMAK Sınemolannaa Birincisini kaçırdıysanız bu kez geç kalmayın "ÇIPLAK SİLAH'ın î ne anlama geldiğini bu filmde anlayacaksınız. SİTE »e ŞAfAK Sinemalar ı son sistem KLlM*ileytnılenmiştır VAROLMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİGİ BEK.AR1\ DERDI PREOATOR2 Çtoı SAFAf 2 (516 26 60) 23AĞUSTOSTA SÜRPRIZLERLE SINEMALARDA 146 97 38 • 132 64 26 STANDARD FİLAACİLİK JULIA ROBERTS =Pretty Woman= Tekrar aşık oldu. Ama erkeğin haberi yok. Yön: Donald Petrie 23 Ağustos 1991den Hibaren Yalnız ŞişJi KENT Sinemasmda REKUM FllMI DAfilTIMIND* FİDfi Rim149 50 33 BEVOĞLUNDA arka«) U*» 20 1 Vahşi bir dünyada serüvenlerin en büyüğü, hayatta kalma savaşıdır... B«yoğlu EUEK (144 H 39)12 00- lUdıköyREKS (336 01 12) 12 00 Bakıhıöy 74 (572 04 44)1100 Ankara AKUN (127 76 56)12 15 Izmlr İZMİR (21 42 61} 12 1; vVHtı 2. HAFTA r R m d ı l K l t ı s e t I8J5-Î' 15 DÜNYA SİNEMAS1149 93 61-152 01 62 MÜZİKAL FİLMLER HAFTASI THE WALL Yann Bird 12.00-14.15-16.30-18.45-21.00 0OSTMKI LEVENT OYA KIRCA BAŞAR GÜNDOĞARKEN GEREGI DÜŞÜNÜLDÜ ' Yazan ! KareografıîSait Solcmen Ses.ısık" Staras ı ı 6 GÜN UZADI 20 -25 Ağustos Saat: 21.00'de Yeıleu Bosîancı Gosten Merkezı. Tel 384 72 10 Vakkorımı Taksınv Tel 131 28 88 VakkoraiTU Suadıye Tel 35C 87 42 RUMELİ HISARI KONSERLERİ 22 Ağustos - 1 Eylul Saat 21:15 Rumelı Hısarı Gışesı Tel 157 75 50 Bostancı Gosten Merkezı Tel 384 72 10 Vakkorama Trksım Tel 151 28 88 Vakkorama Suadıye Tel 350 87 42 PROOUCTION HARBİYE AS 1 147 63 15 TRUFFAUT FİLMLERİ !&I7I8AJ« Neşeli Pazar l9AjıSon Metro m kp. Penceredeki Kadın 21 71 Ags Neşeli Pazar HARBİYE AS 2 147 63 15 W00DY ALLEN FİLMLERİ l6)7l8Ağ> Bir Başka Kadm 19.20 Ags Suçlar »e Kabahatter HARBİYE AS 2 147 63 15 21,22 Ağustos NİKİTA BEYOĞLU ve SİNEMA ŞÖLENİ 4 Sinemamızda klima vardır 1 51 32 4O BU YIL KAÇIRDIKLARIMIZ 16 Ağustos Cumo AKIL HOCASI Ycn Andreu Berg^no 17 Ağustos Ctesı YAŞAMIN KIYISINDAN KARTPOSTALLAR rOr> Nke Nc 18 Ağustos rozor TALİHİN D ö N ÜŞÜ Yon Barbet Sciroeder Seanslar 12.0O-1 4.15-16.3O-19 OO-21.1 5 MU-YAPMÜZIK YAPIMCILARI DERNEĞI BÜYÜK ÖDÜL ŞÖLENİ1990 YILINDA KENDİDALINPA ENÇOK KASETİ SATAN SANATÇILARIN ODÜl VE KONSER GECESİ * MUAZZEZ ABACI * BELK1S AKKALE • SEZEN AKSU • SIBEL CAN * BURHAN ÇAÇAN * ORHAN GENCEBAY * KAYAHAN * FATIH KISAPARMAK*CENGIZ KURTOCLU • MAZHAR-FUAT-OZKAN * ZEKIMUREN * IBRAHIM TATLISES • COŞKUN SABAH StlR DAUNDA SUNAN Y1LIN PR00UK70RU • AHMETSELÇUKILKAN & HALİT KIVANÇ *HUSEYİNEMRE 24 AĞUSTOS CUMARTESİ • SAAT: 20.30 • YEDİKULE HİSABIARI Sinema f Tiyatro Gesteri DUYURULARINIZ 146 97 38 132 64 16
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle