22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhunvet Matbaacılık \c Gazeteciiıx Turk \nonım Şırketı adma Nadır Nıdı £ Genel >a\ın Muduru Hasan Cemal, Mues>ese Muduru Emıne l>akliKil, Yazı I,len Mudoru Oka> GonensiD, # Haber Merkezı Muduru Vatçm Bı>er SaUa Duzenı ^onetmenı Alı \car 0 Tens^iıer ANKARA \hmei Tan. İZMIR Hıkmet Çetmkava \ D W A Çrtın Yıgenoglu ., PoİLiıta CH«J B ^ İ M P Î , Isıanbul Haberkr ştmmy kaJkan Ekooonı MmlTaner Dı*Hab<-ler Ergu ftstci lş Send ka ŞıkiM Kcteacı Kult^r Crt«l Lster, Efııım GCBC» Şaylu. Yt,n Haberien Vtcdcı Dofan ^por Dar sman AbdaJkadir lncctmaıı. DIZJ "taztlar b r t n ÇaJtş^aa. ^raşıııma ^«hıs Alpa* Duze tmt \MiiUab tutcı £ koord narör Ahmd konıtsan 0 Mal Ijkr Erol Erkoı 0 Mmasebe fintni Yner 0 B u u Plan ı m . y%|i OsmMÖeşeoftiı # RtıUm \3^c ToriH 0 idare HMC*U Gunt 0 îsl«rne Oader Çetık £ Bılg Ijiem Naıl UaJ 0 Pcrsontf Yavtn A-ru/u Başkan Ofcta> Aktal \atçm • ( r m r i HıkmH ÇrtiN GOMÜSİK Igur Mu Sdtuk. Alı Strmtm Nadır Ntdi •*er Hasan .ka** Oka> mcu Ittan A t a H Tan 34i}4 IH PK 24« SuT>ffr Aıtkan Z\ <•„'- >< 0 [ımw | # Adftıs: Irvönu ( hun>e- Matbaacılılt ^c Gazetecılık TA.Ş. Turkocagı Cad J9'41 CaJalofcİu Uıanbü Tel «12 0* 05 (20 r « ) T d « 22246 Fax (1| S26 60 ?2 0 GökaipBh InkıiapS No 19 4 Tet 133 11 41-4'' Tdet 42344 F u (4) 133 Ziva Wv 1352 S. 2 3 TeL 15 12 *0. Tel» 52359 Flm (51) 19 53 60 Inönu Cad 119 S. Nr I Kaı I Td 19 37 !2 (4 hatj Teio, 6215! Fax (71) 19 25 7« TAKVİM: 15 AÛUSTOS 1991 İmsak: 4.28 Guneş: 6.06 Oğlc: 13.13 Ikindı: 17.03 Akşam: 20.10 Yatsı: 21.41 Şanlıurfa Islamiyet ve turizm balıklan kurtardı MEHMET FARAÇ ŞAMJUKFA— Halilürrah- man gölundeki kutsal balıkla- nn korunmasına yönelik ön- lemler olumlu sonuçlar verme- ye başladı. Balık ölümlerinin önemli ölçüde azaldığı kutsal gölu "memleketin turistik ka- deri için" korumak zorunda olduklarını belirten RP'li Be- lediye Başkanı L Halil Çelik, "Onlar Hazreti tbrahim'in kutsal emanetleridir. Gözii- mıiz gibi bakı>oruz" dedi. Kent ıçme suyu gereksinimi- nin bir bölumunü karşılayan Balıklıgöl'den su alınmasımn durdurulmasıyla göldeki su se- viyesinin normale dönduğunu belirten Tarım tl Mudurluğu yetkilılerı, Çevre Vakfı aracılı- ğıyla getirilen balık yemlerinin dışında göle yıyecek maddesi- nın atılmasının da yasaklandı- ğını söylediler. Balıkhgöl'deki balık ölüm- lerinin diğer bır nedeninin de oksijen yetersizliği olduğunu belirten Tarım tl Müdurluğü yetkilileri, gölde oksıjen oluş- ması için suyun surekli olarak motopomplarla çekılıp tekrar göle boşaltıldığını, oksijen so- rununun bu şekılde gıderildi- ğini belirttiler. Beledıye ve Tarım ll Mudür- luğu'nun çevre ve göl temızb- ğı, yiyeceklere getırdiği oto- kontrol, su drenajının duzeltil- mesi ve su seviyesinı yaşamsal ölçülerde tutmasıyla balık ölümlerinin azalması yurttaş- ları da sevindirdi. Balık ölümleri yuzünden özellikle aşırı dinci çevrelerin tepkisini çeken ve kutsal me- kânlan korumamakla suçla- nan kentın Refah Partili Bele- dıye Başkanı t. Halil Çelik, Balıkhgöl'ün kutsallıktan ön- ce, memleketin turizminin ka- deri için korunması gerektiğı- ni soyledi. "Kendimize bu ka- dar baksaydık manken olmuştuk" diyerek balıklara verdikleri önemi vurgulayan Çelik, "Onlar bize Hazreti tb- rahim'in kutsal emanetleridir. Dünya Muslümanlannın gözü bu golde ve balıklarda" dedi. Yılancı Hacı Macit, Türkiye'nin dört biryanına mektupla bile şifa dağıtıyor 4 Efsun cümlemizi korusmr1 Hatay Dörtyol'daki Yılancı Hacı Macit'in evi, gün boyu efsunlanmaya gelenlerle dolup taşıyor. Hacı Macit hem yaşam boyu efsurüanma sağhyor hem de yılan ve akrep sokmalanndan sonra elleriyle 'zehiri suya' dönüştürüyor. MEHMET AKA DÖRTYOL — "Kıbleye kar- şı sol diz üzerine oturarak 3 bes- mele ik 3 defa tadacak şekilde yenecektir. Iistemizde adı gecen şahıslar içindir. Not: Kuçıik ço- cuklar nası) yerse yesin. Yaşlılar oturmaktan rabatsız oluyoriar- sa kıbleye dönmeleri yeterlidir. Şimdiden şifa olsun der, saygı- lar sunarım." Unlu kışilerı efsunlamasıyla tanınan Yılana Hacı Macit, aşırı ilgi uzerine geliştırdiği "mektup- la efsunlama" yöntemınde, zarf- la gönderdıği "efsun Uacı" tuz ve karabiberin kullanma yönte- mini böyle anlatıyor. Yılancı Hacı Macit'in efsun- lanmak için gönderilen erat lis- telenyle dolu Dörtyol'daki evi, adeta karargâhı andırıyor. Yur- dun dört yanındaki askeri bir- liklerden, yurttaşlardan gönde- rilen listeleri okuyup üfleyen Hacı Macit, zarfm içine "sayı- ya gore yeterince" tuz ve kara- biber koyarak geri gönderiyor. Inanca göre efsunlandıktan son- ra okunmuş tuz yemek bir yıl, karabiber ise yaşam boyu efsun- lanma sağhyor. Yaz aylannda yılan ve akrep sokması olaylannın sıkça görul- mesı nedeniyle Dortyoİ'dan ay- rılamayan beş çocuk, beş torun sahibi Yılana Haa Macit'in evi, gün boyu efsunlanmaya gelen- lerle dolup taşıyor. Efsunlana- nın efsunlayana minnet duyma- ması için "Anlık" denen küçuk bir bağışta bulunması gerekiyor. Bu kuçıik bağış bin lira da ola- bilir, ama efsunlananlann ce- binden 50 bın liranın altında pa- ra çıktığı görülmüyor. Tedavi için gelen yoksul yurttaşlara •; mi Kenan Evren'den Turgut Özal'a birçok ünlüyü de efsunlayan Hacı Ma«.ıi, İ.ÜÜ.H umuuuz' olarak dejSerlendirdifci bir çok hastayı 'evvelallah' sağlığına ka>uşturduğunu soyluyor. (Fotograf: CLMHURİYET) EFSUN NEDİR? dnlere karşı büyüYılan ve akrep gibi zehırli hayvan sokmasını önlemek, 'cinlerin ve perilerin yapacağı kötulukleri engellemek' amacıyla yapılan bir tur buyu. Bazı kimseler bu gibi durumlara karşı sahip olduklarını ilerı sürduklerı bağışıklıgı başkalarına da iletmeye çalışırlar. Onlara göre vılcudun belirlı bır yerı okunup uflenirse okunan kişı de bağışıkhk kazanır. Ayrıca başağnsı ve nazara karşı da efsunlar vardır. Efsunun kökenı eskı Turk inançlanna dayanıyor. lslamıyet'ten önce Altay Turklerindekı "kam"lar (ya da Şamanlar), Kırgızlardaki "baksı"lar din ve buyu işlerıne bakan, toplum ıçinde buyuk guçlerı olan efsunlardı. ISLAMİYET VE BUYU Şeytanın işlerinden Islam buyuyu hoş görmemış ve Muslumanlarm buyüden uzak durmasını buyurmuştur. Buyu ve buyuculük Kuran'da Bakara ve Maıde surelerinde açıkça yasaklanmış, büyücüluk yapmanın ve buyu yaptırmanın Allaha "ortak koşmak" gibi buyuk günahlardan olduğu belirtümiş buyu "bir tuzak" ve "şe>1an işi" diye yerilmiştir. Kuran'ın pek çok bölumunde Hz. Suleyman ve Hz. Musa'dan söz edilırken bu peygamberlenn gösterdiğı mucizelerı büytıcülük sayan kimselerin yanıldığının ve günah ' ışlediğinin belirtilmesi, Arap geleneğinde de büyücülüğun peygamberlikle kanştınldığını göstermektedir. (Ana Britannica) kendi cebinden yaptığı yardım- lar yuzunden giderek yoksullaş- tığını, ıkı portakal bahçesinı sat- mak zorunda kaldığım anlatan Hacı Macit'e, "yanlış anlaşılmasın" diye efsunlanan- lann oldukça buyuk paralar ver- mesınin nedenini soramıyoruz. Aralannda tıbbın "umutsuz" da dediği, onbinlerce yılan ve akrep sokan hastayı, "evvel Al- lah sifaya kavuşturdugunu" an- latan Hacı Macit. "Bir doktonın orneğin >üan sokan bir kişiyi te- davi edebilmesi için yılanlann cinsini çok iyi bilmesi gerekir ve ona göre tedavi yapntası mum- kündür. Ancak 38 çeşit yılan ve 4 çeşit akrep var. Bunlardan ba- zılannın tıbbi ilacı da yok" dıjor. Yılancı Hacı Macit bugune kadar aralannda Kenan Evren ve Turgut Özal'ın da bulundu- ğu çok sayıda devlet adamını ef- sunlamış. Efsunladığı kişilenn adlarını "reklam olmasın" diye tum olarak vermeye yanaşmıyor. Yaptığı ışın bilimselhği konu- sunda bugune kadar hıç kımse- nın kendisiyle tartışmaya gire- mediğini savlayarak "6. Fiio Ko- mutanı da bunu gordü" diye ekliyor. Yılancı Hacı Macıt'e mesleğı- ni buyuk kentlerde surdurmesi yolunda çok kez ortaklık teklif edilmış. Hatta Ankara'da hasta- ne kuran bir doktor sadece mes- leğini burada yapması karşıhğın- da onemlı bır pay vermiş ama kabul etmemiş. Bunun nedenini şöyle açıklı- yor Yılancı Hacı Macit: "Fakir fukaradan hiçbir za- man eiimi çekmemişimdir. Has- talan teda\i ettikçe sanki içime altınlar yağıyor, çok mutlu olu- yorum. İyi tarafı efsuna inansa da inanraasa da tedavinin geçer- li olması. Zaten gerçekkr inanıl- sa da gerçeku'r inanılmasa da. Ancak bu işin sahtekârlığını ya- panlar var. Bazüannı ben yaka- lattım. Allah korkusu olan böy- le bir şey yapmaz. Allah mem- leketimizi ve cümlemizi şeytani- lerden korusun." Yılancı Hacı Macit, efsuncu- luk olayının atası Abdülkadir Ceylani'den kendisine kadar uzandığını, 'el verme zamanı"nı hıssettıği an gucunu çocuklann- dan birine vereceğini söyiuyor. Bu gucu başka birine nasıl ve- receği sorusunu ise "sır" diyerek yanıtlamıyor. Yılancı'nın bu gucunu ancak yaşayarak öğrenebıleceğimizi anlıyoruz. Zaten inanmayacağı- mızı düşünduğunden akrepleri önceden hazırlamış. Akrepler Yılancı'nın ellerindeyken sağ ve sol kollarındaki dört ayrı nok- taya kuyruklanndaki iğnede bu- lunan zehiri boşaltıyorlar. Ism- lan noktalar o an buyuk bir ra- hatsızhk verecek şekilde yanma- ya başhyor. Kollarımızı okuyup ufleyen Hacı Macit sonra ısın- lan noktalarda gezdiriyor par- maklarını. Isırılan noktalarda yayılan zehir, garip bir şekilde Yılancı'nın parmakları altında toplanıyor. Ikinci bölümde, sol diz uzerine oturarak üç kez bes- mele çektiriyor. Uç kez de par- makladığı tuzu dılime sürdüru- yor. Isınlan noktalar çok yandı- ğı için fazla yenince Hacı Macit uyanyor. Zehirin suya dönüştüğünu, bundan böyle ısınlma ve zehir- lenme korkusu duymayacağunı söylüyor Hacı Macit... Ancak efsunlanmamdan bu yana epey bir süre geçmesine karşın akrebin ısırdığı noktalar- daki şişlikler küçük çıkıntılar oluşturuyor kollanmda. Yılan ve akrebin bulunmadı- ğı Adana kent merkezindeki siv- risineklere efsunlu olduğumuzu anlatmak ise hayli güç oluyor... Formııla'da 1 numara mticadelesiGrand Prix yarışlarında artık Senna mı, Mansell mi diye soruluyor. Geçen hafta yapılan Macaristan yarışını Senna kazandı ve Mansell'in son üç yarıştır süren üstünlüğüne son verdi. Grand Prbc'deki esas yarış ise firmalar arasında sürüyor. Williams-Renault son yarıştan sonra McLaren-Honda'nın sadece iki puan gerisinde bulunuyor. MURAT YIGCI Senna mı, Prost mu denilmı- yor artık Grand Prix'lerde. Prost eskisı gibi değil çünku. 2 yıl önce aynı takımda yanştığı "Senna'ya ağır eleştiriler yap- maktan yanşlara konsantre ola- mıyor. Geçen hafta Macaristan Grand Prix'sinde de aynı olay gerçekleşti, Senna binnci oldu, Prost sonuncu. Son 3 yanşın bi- nncısi Mansell ise buyuk müca- dele göstermesine karşın Sen- na'yi geçemedi ve ikıncilikle ye- tınmek zorunda kaldı. Geçen pazar gunu yapılan Macaristan Grand Prbc'sinin özeti bu işte. Formula 1 yanşlan bu yıl ol- dukça çekişmeli geçiyor. Geçen yılın surücüler şampiyonu Bre- zilyalı Ayrton Senna bu yıl yi- ne ükler arasındaki yerini aüyor fakat Senna'nın rakibi son 5 yıl- da olduğu gibi Fransız Alain Prost değil, Ingiliz Nigel Man- sell. Prost çok kotu bir sezon ge- çiriyor. Yıl başından beri tek bir yanş kazanamadı, surücüler sı- ralamasında birinci sırada bulu- nan ezeli rakibi Senna'nın ise 40 puan gerisinde. 1982 yıhndan bu yana ilk kez böylesine kötü bır performans sergileyen Fran- sız pilot, aynca dengeli ve so- ğukkanlı surüş tekniğiyle kazan- dığı 'profesör' lakabını da, pist dışında sergilediği hareketlerle lekeliyor. Pıstlerde pek bir başarı gös- teremeyen Prost, Almanya Gıand Prix'sinde Senna'yla yaptıklan ufak kaza nedeniyle de 1 yarış ceza aldı. Aslında Prost'un cezası yapılan kaza ne- deniyle değil, kaza sonr^ı Fran- sız televızyonuna verilen demeç nedeniyleydi. Prost, Senna'yı ağır dille suçlamasının yanı sı- ra, Fransız televizyonuna verdi- ği demeçte kendini kaybederek Macaristan Grand PrU'sânde önde Senna, arkada Patrese ve Mansell. Mansell yanşı Sennanın 4,5 saniye arkasında ikinci bitirdi. "bir daha Senna bana yaklaşır- sa, onu pistten dışarı atacağım, hem de hiç tereddut etmeden" deyince FISA'dan 1 yarış ceza aldı. Fransız pilot yarış öncesı al- dığı ceza nedeniyle olsa gerek Macaristan Grand Prbc'sinde ancak sonuncu olabıldi. 27. tur- da bır motor arızası nedeniyle yarıştan ayrılan ılk araba Prost'un Ferrari'siydı. Senna bilinen Senna. Kendin- den çok emın gıbıydi Macaris- tan'da. Katıldığı 120 yarışta 57 pole-position kazanan Brezılyab pilot, 1988 yılından beri de her yıl en az 5 yanş kazanma başa- nsını gösteriyor. Senna bu sezon 5. yarışına oldukça erken ulaş- masına karşın, otoriteler (ve bel- ki de kendisı) Brezilyalının per- formansından memnun değil. Çunkü sezona super bir başlan- gıç yapmış, ilk 4 yanşı bırinci- likle tamamlamıştı Senna. Bu yılın superi hıç kuşkusuz Ingiliz Nıgel Mansell oldu. Mansell Fransa, Almanya ve In- giltere Grand Prix'lerını birin- cılikle tamamladıktan sonra, Macaristan Grand Pnx'smde de Senna'nın sadece 5 saniye ardın- da ikınciliğı yakaladı. Suruculer sıralamasında da Senna'nın ar- dında ikinci sırada bulunuyor. Sezon başında Formula l'deki son sezonunu geçireceğinı belir- ten Ingıliz surucü, hiç beklen- medik bir performans göstere- rek 3 yarış kazandı. Yıne de yıl sonunda "dünya suruculer şampiyonasında ilk sı- raya oturması zor." Senna, Macanstan'da karıye- rinin 31. yanşını kazandı ve şu anda dünya suruculer şampiyo- nasında Mansell'in 12 puan onunde, 61 puanla birinci sıra- da bulunuyor. Hıç kuşkusuz se- zon başından beri 1991 sezonu- nun en başarılı pilotu. Yapılan 10 yarışın 10'unda da dereceye gıren tek ısım. Mc-Laren Hon- da'ların Wılliams-Renault'larla başa çıkamayacağının söylendi- ğı bır ortamda dunya şampıyon- luğunun en buyuk adayı oldu- ğunu, kazandığı bırıncihklerie duyuruyor. Ardında Ingıliz da şampıyon olarak kanyerirun sonunda olmasına karşın dun- yanın en iyi pılotlarından oldu- ğunu kanıtlayan Ingiliz Nigel Mansell, Prost'un hiçbir varlık gosteremedıği 1991 sezonunda ikinci sıraya yerleşti. Takım ar- kadaşı Italyan Patrese1 nin de kendisine destek olması sayesın- de "Grand Armada" McLaren- Honda'larla takımı Wılliams- Renault arasındaki farkı iki pu- ana kadar indirdi. 25 ağustosta yapılacak Belçika Grand Prix- sınde de kendisine şans tanını- yor Yanşın yağmur altında ge- çecek olması McLaren-Honda 1 ları ikinci plana itiyor tabii ki. Mansell var. Geçen yıl Prost- Yine de Senna'nın yağmur altın- Senna ıkıhsınin bırbırlerıne çar- da bile oldukça hızlı gittıği ha- parak yarış dışı kaldığı yarışlar- tırlanmalı. ÇUKUROVA ÜNtVERSÎTESİ Tatarcık ısırırsa merkeze koşÇukurova Üniversitesi Tropikal Hastalıklar Merkezi, güney illerinde yaygınlık kazanan "şark çıbam"na karşı 3.5 yıldır mücadele ediyor. Tatarcık ısırması sonucu meydana gelen yara izinin tedavisinde geç kalınmazsa iz belirsiz hale gelebiliyor. UFUK TEKİN yıl sonunda iyüeşiyor. Sonuç- ta ölum yok, ama ısınlan yer- de çirkin bir iz kalıyor" diyor. Prof. Hamdi Memişoğlu, has- talığın şark çıbanı olup olma- dığının kolayca anlaşılabilece- ği konusunda uyarıda bu- lunuyor: "Vucudun berhangi bir ye- rinde çıkan bir sivilce ya da ya- ra birkaç hafta içinde iyileşir. Şark çıbanı ise giderek buyür, kanar. Belirttigimiz sure içinde iyileşmiyorsa hastalık şark çı- banıdır." Ç.Ü. bunyesindeki Tropikal Hastalıklar Merkezi'ne başvu- ran hastalardan önce kan tah- lili alınıyor. Hastalığm "şark çıbanı" olduğu konusunda ke- sin tanı koyulursa uzun surebı- lecek bır tedavi sürecine girili- yor. Krioterapi (dondurma) adı verilen bir iyileştirme süreci, ısınlan bölgeye özel bir iğney- le ozel parazıt öldurücülerin ADANA — Tatarcık adı ve- rilen sineğin ısırması sonucu oluşan "şark çıbanı", artık "şark haslalıgı" olmaktan çık- tı. Son yıllarda Çukurova'da da sıkça rastlanan hastalığın te- davisi ise "dert" değil. Tek so- run yalnızca geç kalmak. Yakarca ve çeti olarak da ad- landırılan tatarak sineğınin ısırması sonucu "leishmania" parazitınin insan vucuduna ge- çerek yol actığı hastalık Guney- doğu orijinli olmasına karşın son birkaç yıldır Çukurova'da da yaygın bıçimde göruluyor. Adana, Içel, Hatay illerinde artış gösteren ve özellikle Os- manıye, Ceyhan, Kadirli, Du- ziçi, Imamoğlu, Tarsus, Er- demli, lskenderun, Reyhanh, Samandağ, Dortyol ve Erzin il- çelennde yuzlerce kişıde teşhis edılen hastalığın yaygınlaşma- sı, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakultesı bunyesınde "Tropi- z e r k edilmesiyle başhyor. kal Hastalıklar Araştınna ve Uygulama Merkezi" kurulma- sıyla sonuçlandı. Ç.Ü. Tıp Fakultesi Derma- toloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamdi Memişoğlu, bolgede son 3.5 yılda binden fazla şark çıbanlı hastaya rast- landığını belırterek daha çok Şanlıurfa kaynaklı hastalığın tedavi edilmemesi ve ulaşım olanakları nedeniyle her geçen gun yaygınlaştığına dikkat çekıyor. Prof. Dr. Hamdi Memişoğ- lu'hun verdiği bilgiye gore şark çıbanı, tatarcıklann kan emme amacıyla ınsanlan ısırması so- nucu oluşuyor. Bu sırada ınsa- na geçen leishmania adlı para- zıt, ısınlan bolgede (yuz, el, kol ve bacaklar-vucudun açık böl- geleri) 1 -6 ay arasında kuluçka dönemı geçınyor. Bu surenın sonunda da uzerinde kalın bır kabuk bulunan bir sıvılce olu- şuyor. Prof. Memişoğlu, tatar- cık sineğınin ısırmasından he- men sonra tedaviye başlanma- sı gerektiğini vTirgularken "Ya- ra tedavi edilmezse ortalama 1 Av sezonu açıldı • TRABZON (AA) — Doğu Karadeniz bölgesinde 1991-92 av sezonu bugun başladı. Yenı av mevsiminde nesli tukenmekte olan birçok hayvanın koruma altına ahndığı bıldirildi. Valih'klerden alınan bilgiye göre Trabzon, Giresun, Artvin, Gumuşhane, Rize ve Bayburt illerinde bu av sezonunda neslı azalmakta olan geyik, alageyik, karaca, dağ keçisi, yaban koyunu, ceylan, su samuru, kirpi gibi hayvanlann avlanmaları yasaklandı. Carettalar için birer mark • ANTALYA (Cumhuriyet Burosu) — Dalyan'daki denizkaplumbağalannın korunmasına katkıda bulunmak için, merkezi Antalya'da bulunan Mandalin Turizm Acentesi, Marmaris ve Bodrum'dan Dalyan'a duzenledikleri turlarda kışı başına 1 mark ayıracak, Acenteden yapılan açıklamada, bu bağışlann Doğal Hayatı Koruma Derneği'ne verileceği belirtıldi. Boğaziçrnde garip uygulama • ANKARA (UBA) — Universıtelerde yenı öğretim yıh yaklaşırken öğrencilerin büyük sorunlan olan bannmayla ilgili telaş da kendini gösterdi. Ancak Boğaziçi Üniversitesi Yurtlar Muduru, Türkiye"de belki de ilk kez yurtlarda kalmak isteyen öğrencüerden sıyasi şube olarak da bilinen "Emniyet 1. Şube'den temiz kâğıdı" istiyor. Bu belgeyi getirmeyen öğrencinin yurtlara kabul edılemeyeceği bildirilen universitenin duyurusunda, öğrencüerden ayrıca "savcıhktan alınmış iyi hal kâğıdı" da isteniyor. ÖSYM özür diledi • ANKARA (AA) — Öğrencı Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanı Dr. Fethi Toker, Öğrencı Seçme ve Yerleştirme Sınavı'nda bazı programlara öğrencı yerleştirmede ek puandan kaynaklanan hatalar için "Kuçuk bır yazılım hatasından kaynaklandı. Olmaması gerekirdi. Bu konuda hiçbir mazeret gösteremiyoruz, çok uzgunum" dedi. ÖSYM Başkanı Dr. Toker, hatalarda bır sabotaj ve art niyet olmadığını belirterek "Programlar bilgisayarda yeniden yazıldı. Çok kuçük bir yazılım hatası olduğu belirlendi ve hata düzeltildi. Bu durum da kamuoyuna duyuruldu" dedi. Mavi gül yetigtiriliyor • SYDNEY (AA) — Değişik renkleri, tonlan olmasına rağmen gül deyince akla 'kırmızı' gelirdi. Ama bu durum artık değişiyor. Avustralyalı bilim adamlan, iki yıl içinde 'mavi' gul yetıştıreceklerini açıkladılar. Calgene Pasifik şirketi araştırmacılanndan Edwina Cornish, mavi gul yetiştirmenin çok pahalı bir süreç olduğunu, bu nedenle önceleri çok özel ve pahalı bir hediye olarak kabul göreceğini, ancak üretimin artmasıyla birlikte ucuzlayarak yaygınlaşacağıru söyledi. BOFSOOO neler olup bittiğinden s'ııi hemen haberdar edecek bir bankayla çalışmanın avantajlannı yaşıyor musunuz DEMIRBANK "İyi günler diler"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle