Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhunvet Matbaacılık \c Gazeteciiıx Turk \nonım Şırketı adma
Nadır Nıdı £ Genel >a\ın Muduru Hasan Cemal, Mues>ese Muduru
Emıne l>akliKil, Yazı I,len Mudoru Oka> GonensiD, # Haber Merkezı
Muduru Vatçm Bı>er SaUa Duzenı ^onetmenı Alı \car 0 Tens^iıer
ANKARA \hmei Tan. İZMIR Hıkmet Çetmkava \ D W A Çrtın Yıgenoglu
., PoİLiıta CH«J B ^ İ M P Î , Isıanbul Haberkr ştmmy kaJkan Ekooonı MmlTaner Dı*Hab<-ler Ergu ftstci lş Send ka
ŞıkiM Kcteacı Kult^r Crt«l Lster, Efııım GCBC» Şaylu. Yt,n Haberien Vtcdcı Dofan ^por Dar sman AbdaJkadir
lncctmaıı. DIZJ "taztlar b r t n ÇaJtş^aa. ^raşıııma ^«hıs Alpa* Duze tmt \MiiUab tutcı £ koord narör Ahmd
konıtsan 0 Mal Ijkr Erol Erkoı 0 Mmasebe fintni Yner 0 B u u Plan ı m . y%|i OsmMÖeşeoftiı # RtıUm
\3^c ToriH 0 idare HMC*U Gunt 0 îsl«rne Oader Çetık £ Bılg Ijiem Naıl UaJ 0 Pcrsontf
Yavtn A-ru/u Başkan
Ofcta> Aktal \atçm •
( r m r i HıkmH ÇrtiN
GOMÜSİK Igur Mu
Sdtuk. Alı Strmtm
Nadır Ntdi
•*er Hasan
.ka** Oka>
mcu Ittan
A t a H Tan
34i}4 IH PK 24«
SuT>ffr Aıtkan Z\
<•„'- >< 0 [ımw |
# Adftıs: Irvönu (
hun>e- Matbaacılılt ^c Gazetecılık TA.Ş. Turkocagı Cad J9'41 CaJalofcİu
Uıanbü Tel «12 0* 05 (20 r « ) T d « 22246 Fax (1| S26 60 ?2 0
GökaipBh InkıiapS No 19 4 Tet 133 11 41-4'' Tdet 42344 F u (4) 133
Ziva Wv 1352 S. 2 3 TeL 15 12 *0. Tel» 52359 Flm (51) 19 53 60
Inönu Cad 119 S. Nr I Kaı I Td 19 37 !2 (4 hatj Teio, 6215! Fax (71) 19 25 7«
TAKVİM: 15 AÛUSTOS 1991 İmsak: 4.28 Guneş: 6.06 Oğlc: 13.13 Ikindı: 17.03 Akşam: 20.10 Yatsı: 21.41
Şanlıurfa
Islamiyet
ve turizm
balıklan
kurtardı
MEHMET FARAÇ
ŞAMJUKFA— Halilürrah-
man gölundeki kutsal balıkla-
nn korunmasına yönelik ön-
lemler olumlu sonuçlar verme-
ye başladı. Balık ölümlerinin
önemli ölçüde azaldığı kutsal
gölu "memleketin turistik ka-
deri için" korumak zorunda
olduklarını belirten RP'li Be-
lediye Başkanı L Halil Çelik,
"Onlar Hazreti tbrahim'in
kutsal emanetleridir. Gözii-
mıiz gibi bakı>oruz" dedi.
Kent ıçme suyu gereksinimi-
nin bir bölumunü karşılayan
Balıklıgöl'den su alınmasımn
durdurulmasıyla göldeki su se-
viyesinin normale dönduğunu
belirten Tarım tl Mudurluğu
yetkilılerı, Çevre Vakfı aracılı-
ğıyla getirilen balık yemlerinin
dışında göle yıyecek maddesi-
nın atılmasının da yasaklandı-
ğını söylediler.
Balıkhgöl'deki balık ölüm-
lerinin diğer bır nedeninin de
oksijen yetersizliği olduğunu
belirten Tarım tl Müdurluğü
yetkilileri, gölde oksıjen oluş-
ması için suyun surekli olarak
motopomplarla çekılıp tekrar
göle boşaltıldığını, oksijen so-
rununun bu şekılde gıderildi-
ğini belirttiler.
Beledıye ve Tarım ll Mudür-
luğu'nun çevre ve göl temızb-
ğı, yiyeceklere getırdiği oto-
kontrol, su drenajının duzeltil-
mesi ve su seviyesinı yaşamsal
ölçülerde tutmasıyla balık
ölümlerinin azalması yurttaş-
ları da sevindirdi.
Balık ölümleri yuzünden
özellikle aşırı dinci çevrelerin
tepkisini çeken ve kutsal me-
kânlan korumamakla suçla-
nan kentın Refah Partili Bele-
dıye Başkanı t. Halil Çelik,
Balıkhgöl'ün kutsallıktan ön-
ce, memleketin turizminin ka-
deri için korunması gerektiğı-
ni soyledi. "Kendimize bu ka-
dar baksaydık manken
olmuştuk" diyerek balıklara
verdikleri önemi vurgulayan
Çelik, "Onlar bize Hazreti tb-
rahim'in kutsal emanetleridir.
Dünya Muslümanlannın gözü
bu golde ve balıklarda" dedi.
Yılancı Hacı Macit, Türkiye'nin dört biryanına mektupla bile şifa dağıtıyor
4
Efsun cümlemizi korusmr1
Hatay Dörtyol'daki
Yılancı Hacı Macit'in
evi, gün boyu
efsunlanmaya
gelenlerle dolup
taşıyor. Hacı Macit
hem yaşam boyu
efsurüanma sağhyor
hem de yılan ve akrep
sokmalanndan sonra
elleriyle 'zehiri suya'
dönüştürüyor.
MEHMET AKA
DÖRTYOL — "Kıbleye kar-
şı sol diz üzerine oturarak 3 bes-
mele ik 3 defa tadacak şekilde
yenecektir. Iistemizde adı gecen
şahıslar içindir. Not: Kuçıik ço-
cuklar nası) yerse yesin. Yaşlılar
oturmaktan rabatsız oluyoriar-
sa kıbleye dönmeleri yeterlidir.
Şimdiden şifa olsun der, saygı-
lar sunarım."
Unlu kışilerı efsunlamasıyla
tanınan Yılana Hacı Macit, aşırı
ilgi uzerine geliştırdiği "mektup-
la efsunlama" yöntemınde, zarf-
la gönderdıği "efsun Uacı" tuz
ve karabiberin kullanma yönte-
mini böyle anlatıyor.
Yılancı Hacı Macit'in efsun-
lanmak için gönderilen erat lis-
telenyle dolu Dörtyol'daki evi,
adeta karargâhı andırıyor. Yur-
dun dört yanındaki askeri bir-
liklerden, yurttaşlardan gönde-
rilen listeleri okuyup üfleyen
Hacı Macit, zarfm içine "sayı-
ya gore yeterince" tuz ve kara-
biber koyarak geri gönderiyor.
Inanca göre efsunlandıktan son-
ra okunmuş tuz yemek bir yıl,
karabiber ise yaşam boyu efsun-
lanma sağhyor.
Yaz aylannda yılan ve akrep
sokması olaylannın sıkça görul-
mesı nedeniyle Dortyoİ'dan ay-
rılamayan beş çocuk, beş torun
sahibi Yılana Haa Macit'in evi,
gün boyu efsunlanmaya gelen-
lerle dolup taşıyor. Efsunlana-
nın efsunlayana minnet duyma-
ması için "Anlık" denen küçuk
bir bağışta bulunması gerekiyor.
Bu kuçıik bağış bin lira da ola-
bilir, ama efsunlananlann ce-
binden 50 bın liranın altında pa-
ra çıktığı görülmüyor. Tedavi
için gelen yoksul yurttaşlara
•; mi
Kenan Evren'den Turgut Özal'a birçok ünlüyü de efsunlayan Hacı Ma«.ıi, İ.ÜÜ.H umuuuz' olarak dejSerlendirdifci bir çok hastayı
'evvelallah' sağlığına ka>uşturduğunu soyluyor. (Fotograf: CLMHURİYET)
EFSUN NEDİR?
dnlere karşı büyüYılan ve akrep gibi zehırli hayvan sokmasını önlemek,
'cinlerin ve perilerin yapacağı kötulukleri engellemek'
amacıyla yapılan bir tur buyu.
Bazı kimseler bu gibi durumlara karşı sahip olduklarını
ilerı sürduklerı bağışıklıgı başkalarına da iletmeye
çalışırlar. Onlara göre vılcudun belirlı bır yerı okunup
uflenirse okunan kişı de bağışıkhk kazanır. Ayrıca
başağnsı ve nazara karşı da efsunlar vardır.
Efsunun kökenı eskı Turk inançlanna dayanıyor.
lslamıyet'ten önce Altay Turklerindekı "kam"lar (ya da
Şamanlar), Kırgızlardaki "baksı"lar din ve buyu işlerıne
bakan, toplum ıçinde buyuk guçlerı olan efsunlardı.
ISLAMİYET VE BUYU
Şeytanın işlerinden
Islam buyuyu hoş görmemış ve Muslumanlarm buyüden
uzak durmasını buyurmuştur. Buyu ve buyuculük
Kuran'da Bakara ve Maıde surelerinde açıkça yasaklanmış,
büyücüluk yapmanın ve buyu yaptırmanın Allaha "ortak
koşmak" gibi buyuk günahlardan olduğu belirtümiş buyu
"bir tuzak" ve "şe>1an işi" diye yerilmiştir. Kuran'ın pek
çok bölumunde Hz. Suleyman ve Hz. Musa'dan söz
edilırken bu peygamberlenn gösterdiğı mucizelerı
büytıcülük sayan kimselerin yanıldığının ve günah '
ışlediğinin belirtilmesi, Arap geleneğinde de büyücülüğun
peygamberlikle kanştınldığını göstermektedir.
(Ana Britannica)
kendi cebinden yaptığı yardım-
lar yuzunden giderek yoksullaş-
tığını, ıkı portakal bahçesinı sat-
mak zorunda kaldığım anlatan
Hacı Macit'e, "yanlış
anlaşılmasın" diye efsunlanan-
lann oldukça buyuk paralar ver-
mesınin nedenini soramıyoruz.
Aralannda tıbbın "umutsuz"
da dediği, onbinlerce yılan ve
akrep sokan hastayı, "evvel Al-
lah sifaya kavuşturdugunu" an-
latan Hacı Macit. "Bir doktonın
orneğin >üan sokan bir kişiyi te-
davi edebilmesi için yılanlann
cinsini çok iyi bilmesi gerekir ve
ona göre tedavi yapntası mum-
kündür. Ancak 38 çeşit yılan ve
4 çeşit akrep var. Bunlardan ba-
zılannın tıbbi ilacı da yok"
dıjor.
Yılancı Hacı Macit bugune
kadar aralannda Kenan Evren
ve Turgut Özal'ın da bulundu-
ğu çok sayıda devlet adamını ef-
sunlamış. Efsunladığı kişilenn
adlarını "reklam olmasın" diye
tum olarak vermeye yanaşmıyor.
Yaptığı ışın bilimselhği konu-
sunda bugune kadar hıç kımse-
nın kendisiyle tartışmaya gire-
mediğini savlayarak "6. Fiio Ko-
mutanı da bunu gordü" diye
ekliyor.
Yılancı Hacı Macıt'e mesleğı-
ni buyuk kentlerde surdurmesi
yolunda çok kez ortaklık teklif
edilmış. Hatta Ankara'da hasta-
ne kuran bir doktor sadece mes-
leğini burada yapması karşıhğın-
da onemlı bır pay vermiş ama
kabul etmemiş.
Bunun nedenini şöyle açıklı-
yor Yılancı Hacı Macit:
"Fakir fukaradan hiçbir za-
man eiimi çekmemişimdir. Has-
talan teda\i ettikçe sanki içime
altınlar yağıyor, çok mutlu olu-
yorum. İyi tarafı efsuna inansa
da inanraasa da tedavinin geçer-
li olması. Zaten gerçekkr inanıl-
sa da gerçeku'r inanılmasa da.
Ancak bu işin sahtekârlığını ya-
panlar var. Bazüannı ben yaka-
lattım. Allah korkusu olan böy-
le bir şey yapmaz. Allah mem-
leketimizi ve cümlemizi şeytani-
lerden korusun."
Yılancı Hacı Macit, efsuncu-
luk olayının atası Abdülkadir
Ceylani'den kendisine kadar
uzandığını, 'el verme zamanı"nı
hıssettıği an gucunu çocuklann-
dan birine vereceğini söyiuyor.
Bu gucu başka birine nasıl ve-
receği sorusunu ise "sır" diyerek
yanıtlamıyor.
Yılancı'nın bu gucunu ancak
yaşayarak öğrenebıleceğimizi
anlıyoruz. Zaten inanmayacağı-
mızı düşünduğunden akrepleri
önceden hazırlamış. Akrepler
Yılancı'nın ellerindeyken sağ ve
sol kollarındaki dört ayrı nok-
taya kuyruklanndaki iğnede bu-
lunan zehiri boşaltıyorlar. Ism-
lan noktalar o an buyuk bir ra-
hatsızhk verecek şekilde yanma-
ya başhyor. Kollarımızı okuyup
ufleyen Hacı Macit sonra ısın-
lan noktalarda gezdiriyor par-
maklarını. Isırılan noktalarda
yayılan zehir, garip bir şekilde
Yılancı'nın parmakları altında
toplanıyor. Ikinci bölümde, sol
diz uzerine oturarak üç kez bes-
mele çektiriyor. Uç kez de par-
makladığı tuzu dılime sürdüru-
yor. Isınlan noktalar çok yandı-
ğı için fazla yenince Hacı Macit
uyanyor.
Zehirin suya dönüştüğünu,
bundan böyle ısınlma ve zehir-
lenme korkusu duymayacağunı
söylüyor Hacı Macit...
Ancak efsunlanmamdan bu
yana epey bir süre geçmesine
karşın akrebin ısırdığı noktalar-
daki şişlikler küçük çıkıntılar
oluşturuyor kollanmda.
Yılan ve akrebin bulunmadı-
ğı Adana kent merkezindeki siv-
risineklere efsunlu olduğumuzu
anlatmak ise hayli güç oluyor...
Formııla'da 1 numara mticadelesiGrand Prix
yarışlarında artık
Senna mı, Mansell mi
diye soruluyor. Geçen
hafta yapılan
Macaristan yarışını
Senna kazandı ve
Mansell'in son üç
yarıştır süren
üstünlüğüne son verdi.
Grand Prbc'deki esas
yarış ise firmalar
arasında sürüyor.
Williams-Renault son
yarıştan sonra
McLaren-Honda'nın
sadece iki puan
gerisinde bulunuyor.
MURAT YIGCI
Senna mı, Prost mu denilmı-
yor artık Grand Prix'lerde.
Prost eskisı gibi değil çünku. 2
yıl önce aynı takımda yanştığı
"Senna'ya ağır eleştiriler yap-
maktan yanşlara konsantre ola-
mıyor. Geçen hafta Macaristan
Grand Prix'sinde de aynı olay
gerçekleşti, Senna binnci oldu,
Prost sonuncu. Son 3 yanşın bi-
nncısi Mansell ise buyuk müca-
dele göstermesine karşın Sen-
na'yi geçemedi ve ikıncilikle ye-
tınmek zorunda kaldı. Geçen
pazar gunu yapılan Macaristan
Grand Prbc'sinin özeti bu işte.
Formula 1 yanşlan bu yıl ol-
dukça çekişmeli geçiyor. Geçen
yılın surücüler şampiyonu Bre-
zilyalı Ayrton Senna bu yıl yi-
ne ükler arasındaki yerini aüyor
fakat Senna'nın rakibi son 5 yıl-
da olduğu gibi Fransız Alain
Prost değil, Ingiliz Nigel Man-
sell.
Prost çok kotu bir sezon ge-
çiriyor. Yıl başından beri tek bir
yanş kazanamadı, surücüler sı-
ralamasında birinci sırada bulu-
nan ezeli rakibi Senna'nın ise 40
puan gerisinde. 1982 yıhndan
bu yana ilk kez böylesine kötü
bır performans sergileyen Fran-
sız pilot, aynca dengeli ve so-
ğukkanlı surüş tekniğiyle kazan-
dığı 'profesör' lakabını da, pist
dışında sergilediği hareketlerle
lekeliyor.
Pıstlerde pek bir başarı gös-
teremeyen Prost, Almanya
Gıand Prix'sinde Senna'yla
yaptıklan ufak kaza nedeniyle
de 1 yarış ceza aldı. Aslında
Prost'un cezası yapılan kaza ne-
deniyle değil, kaza sonr^ı Fran-
sız televızyonuna verilen demeç
nedeniyleydi. Prost, Senna'yı
ağır dille suçlamasının yanı sı-
ra, Fransız televizyonuna verdi-
ği demeçte kendini kaybederek
Macaristan Grand PrU'sânde önde Senna, arkada Patrese ve Mansell. Mansell yanşı Sennanın 4,5 saniye arkasında ikinci bitirdi.
"bir daha Senna bana yaklaşır-
sa, onu pistten dışarı atacağım,
hem de hiç tereddut etmeden"
deyince FISA'dan 1 yarış ceza
aldı.
Fransız pilot yarış öncesı al-
dığı ceza nedeniyle olsa gerek
Macaristan Grand Prbc'sinde
ancak sonuncu olabıldi. 27. tur-
da bır motor arızası nedeniyle
yarıştan ayrılan ılk araba
Prost'un Ferrari'siydı.
Senna bilinen Senna. Kendin-
den çok emın gıbıydi Macaris-
tan'da. Katıldığı 120 yarışta 57
pole-position kazanan Brezılyab
pilot, 1988 yılından beri de her
yıl en az 5 yanş kazanma başa-
nsını gösteriyor. Senna bu sezon
5. yarışına oldukça erken ulaş-
masına karşın, otoriteler (ve bel-
ki de kendisı) Brezilyalının per-
formansından memnun değil.
Çunkü sezona super bir başlan-
gıç yapmış, ilk 4 yanşı bırinci-
likle tamamlamıştı Senna.
Bu yılın superi hıç kuşkusuz
Ingiliz Nıgel Mansell oldu.
Mansell Fransa, Almanya ve In-
giltere Grand Prix'lerını birin-
cılikle tamamladıktan sonra,
Macaristan Grand Pnx'smde de
Senna'nın sadece 5 saniye ardın-
da ikınciliğı yakaladı. Suruculer
sıralamasında da Senna'nın ar-
dında ikinci sırada bulunuyor.
Sezon başında Formula l'deki
son sezonunu geçireceğinı belir-
ten Ingıliz surucü, hiç beklen-
medik bir performans göstere-
rek 3 yarış kazandı.
Yıne de yıl sonunda "dünya
suruculer şampiyonasında ilk sı-
raya oturması zor."
Senna, Macanstan'da karıye-
rinin 31. yanşını kazandı ve şu
anda dünya suruculer şampiyo-
nasında Mansell'in 12 puan
onunde, 61 puanla birinci sıra-
da bulunuyor. Hıç kuşkusuz se-
zon başından beri 1991 sezonu-
nun en başarılı pilotu. Yapılan
10 yarışın 10'unda da dereceye
gıren tek ısım. Mc-Laren Hon-
da'ların Wılliams-Renault'larla
başa çıkamayacağının söylendi-
ğı bır ortamda dunya şampıyon-
luğunun en buyuk adayı oldu-
ğunu, kazandığı bırıncihklerie
duyuruyor. Ardında Ingıliz
da şampıyon olarak kanyerirun
sonunda olmasına karşın dun-
yanın en iyi pılotlarından oldu-
ğunu kanıtlayan Ingiliz Nigel
Mansell, Prost'un hiçbir varlık
gosteremedıği 1991 sezonunda
ikinci sıraya yerleşti. Takım ar-
kadaşı Italyan Patrese1
nin de
kendisine destek olması sayesın-
de "Grand Armada" McLaren-
Honda'larla takımı Wılliams-
Renault arasındaki farkı iki pu-
ana kadar indirdi. 25 ağustosta
yapılacak Belçika Grand Prix-
sınde de kendisine şans tanını-
yor Yanşın yağmur altında ge-
çecek olması McLaren-Honda
1
ları ikinci plana itiyor tabii ki.
Mansell var. Geçen yıl Prost- Yine de Senna'nın yağmur altın-
Senna ıkıhsınin bırbırlerıne çar- da bile oldukça hızlı gittıği ha-
parak yarış dışı kaldığı yarışlar- tırlanmalı.
ÇUKUROVA ÜNtVERSÎTESİ
Tatarcık
ısırırsa
merkeze koşÇukurova Üniversitesi Tropikal Hastalıklar
Merkezi, güney illerinde yaygınlık kazanan
"şark çıbam"na karşı 3.5 yıldır mücadele
ediyor. Tatarcık ısırması sonucu meydana
gelen yara izinin tedavisinde geç kalınmazsa
iz belirsiz hale gelebiliyor.
UFUK TEKİN yıl sonunda iyüeşiyor. Sonuç-
ta ölum yok, ama ısınlan yer-
de çirkin bir iz kalıyor" diyor.
Prof. Hamdi Memişoğlu, has-
talığın şark çıbanı olup olma-
dığının kolayca anlaşılabilece-
ği konusunda uyarıda bu-
lunuyor:
"Vucudun berhangi bir ye-
rinde çıkan bir sivilce ya da ya-
ra birkaç hafta içinde iyileşir.
Şark çıbanı ise giderek buyür,
kanar. Belirttigimiz sure içinde
iyileşmiyorsa hastalık şark çı-
banıdır."
Ç.Ü. bunyesindeki Tropikal
Hastalıklar Merkezi'ne başvu-
ran hastalardan önce kan tah-
lili alınıyor. Hastalığm "şark
çıbanı" olduğu konusunda ke-
sin tanı koyulursa uzun surebı-
lecek bır tedavi sürecine girili-
yor. Krioterapi (dondurma) adı
verilen bir iyileştirme süreci,
ısınlan bölgeye özel bir iğney-
le ozel parazıt öldurücülerin
ADANA — Tatarcık adı ve-
rilen sineğin ısırması sonucu
oluşan "şark çıbanı", artık
"şark haslalıgı" olmaktan çık-
tı. Son yıllarda Çukurova'da
da sıkça rastlanan hastalığın te-
davisi ise "dert" değil. Tek so-
run yalnızca geç kalmak.
Yakarca ve çeti olarak da ad-
landırılan tatarak sineğınin
ısırması sonucu "leishmania"
parazitınin insan vucuduna ge-
çerek yol actığı hastalık Guney-
doğu orijinli olmasına karşın
son birkaç yıldır Çukurova'da
da yaygın bıçimde göruluyor.
Adana, Içel, Hatay illerinde
artış gösteren ve özellikle Os-
manıye, Ceyhan, Kadirli, Du-
ziçi, Imamoğlu, Tarsus, Er-
demli, lskenderun, Reyhanh,
Samandağ, Dortyol ve Erzin il-
çelennde yuzlerce kişıde teşhis
edılen hastalığın yaygınlaşma-
sı, Çukurova Üniversitesi Tıp
Fakultesı bunyesınde "Tropi- z e r k
edilmesiyle başhyor.
kal Hastalıklar Araştınna ve
Uygulama Merkezi" kurulma-
sıyla sonuçlandı.
Ç.Ü. Tıp Fakultesi Derma-
toloji Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Hamdi Memişoğlu,
bolgede son 3.5 yılda binden
fazla şark çıbanlı hastaya rast-
landığını belırterek daha çok
Şanlıurfa kaynaklı hastalığın
tedavi edilmemesi ve ulaşım
olanakları nedeniyle her geçen
gun yaygınlaştığına dikkat
çekıyor.
Prof. Dr. Hamdi Memişoğ-
lu'hun verdiği bilgiye gore şark
çıbanı, tatarcıklann kan emme
amacıyla ınsanlan ısırması so-
nucu oluşuyor. Bu sırada ınsa-
na geçen leishmania adlı para-
zıt, ısınlan bolgede (yuz, el, kol
ve bacaklar-vucudun açık böl-
geleri) 1 -6 ay arasında kuluçka
dönemı geçınyor. Bu surenın
sonunda da uzerinde kalın bır
kabuk bulunan bir sıvılce olu-
şuyor. Prof. Memişoğlu, tatar-
cık sineğınin ısırmasından he-
men sonra tedaviye başlanma-
sı gerektiğini vTirgularken "Ya-
ra tedavi edilmezse ortalama 1
Av sezonu
açıldı
• TRABZON (AA) —
Doğu Karadeniz bölgesinde
1991-92 av sezonu bugun
başladı. Yenı av mevsiminde
nesli tukenmekte olan
birçok hayvanın koruma
altına ahndığı bıldirildi.
Valih'klerden alınan bilgiye
göre Trabzon, Giresun,
Artvin, Gumuşhane, Rize
ve Bayburt illerinde bu av
sezonunda neslı azalmakta
olan geyik, alageyik,
karaca, dağ keçisi, yaban
koyunu, ceylan, su samuru,
kirpi gibi hayvanlann
avlanmaları yasaklandı.
Carettalar için
birer mark
• ANTALYA (Cumhuriyet
Burosu) — Dalyan'daki
denizkaplumbağalannın
korunmasına katkıda
bulunmak için, merkezi
Antalya'da bulunan
Mandalin Turizm Acentesi,
Marmaris ve Bodrum'dan
Dalyan'a duzenledikleri
turlarda kışı başına 1 mark
ayıracak, Acenteden yapılan
açıklamada, bu bağışlann
Doğal Hayatı Koruma
Derneği'ne verileceği
belirtıldi.
Boğaziçrnde
garip
uygulama
• ANKARA (UBA) —
Universıtelerde yenı öğretim
yıh yaklaşırken öğrencilerin
büyük sorunlan olan
bannmayla ilgili telaş da
kendini gösterdi. Ancak
Boğaziçi Üniversitesi
Yurtlar Muduru, Türkiye"de
belki de ilk kez yurtlarda
kalmak isteyen
öğrencüerden sıyasi şube
olarak da bilinen "Emniyet
1. Şube'den temiz kâğıdı"
istiyor. Bu belgeyi
getirmeyen öğrencinin
yurtlara kabul
edılemeyeceği bildirilen
universitenin duyurusunda,
öğrencüerden ayrıca
"savcıhktan alınmış iyi hal
kâğıdı" da isteniyor.
ÖSYM özür
diledi
• ANKARA (AA) —
Öğrencı Seçme ve
Yerleştirme Merkezi
Başkanı Dr. Fethi Toker,
Öğrencı Seçme ve
Yerleştirme Sınavı'nda bazı
programlara öğrencı
yerleştirmede ek puandan
kaynaklanan hatalar için
"Kuçuk bır yazılım
hatasından kaynaklandı.
Olmaması gerekirdi. Bu
konuda hiçbir mazeret
gösteremiyoruz, çok
uzgunum" dedi. ÖSYM
Başkanı Dr. Toker,
hatalarda bır sabotaj ve art
niyet olmadığını belirterek
"Programlar bilgisayarda
yeniden yazıldı. Çok kuçük
bir yazılım hatası olduğu
belirlendi ve hata düzeltildi.
Bu durum da kamuoyuna
duyuruldu" dedi.
Mavi gül
yetigtiriliyor
• SYDNEY (AA) —
Değişik renkleri, tonlan
olmasına rağmen gül
deyince akla 'kırmızı'
gelirdi. Ama bu durum
artık değişiyor. Avustralyalı
bilim adamlan, iki yıl
içinde 'mavi' gul
yetıştıreceklerini açıkladılar.
Calgene Pasifik şirketi
araştırmacılanndan Edwina
Cornish, mavi gul
yetiştirmenin çok pahalı bir
süreç olduğunu, bu nedenle
önceleri çok özel ve pahalı
bir hediye olarak kabul
göreceğini, ancak üretimin
artmasıyla birlikte
ucuzlayarak
yaygınlaşacağıru söyledi.
BOFSOOO neler olup
bittiğinden s'ııi
hemen haberdar
edecek
bir bankayla çalışmanın
avantajlannı
yaşıyor musunuz
DEMIRBANK
"İyi günler diler"